Lesson 94 👩‍🏫Basic English with Jennifer🎓Irregular Verbs in the Simple Past

Hi. I'm Jennifer from English with Jennifer. Do you want to study basic

MERHABA. Ben Jennifer ile İngilizce'den Jennifer . Benimle temel gramer çalışmak ister misin

grammar with me? Subscribe and watch my lessons with Flavia and Andreia.

? Abone olun ve Flavia ve Andreia ile derslerimi izleyin.

Did you see my two lessons on fairy tales? Flavia, Andreia, and I worked together. We had fun.

Masallarla ilgili iki dersimi gördün mü? Flavia, Andreia ve ben birlikte çalıştık. Eğlendik.

We told to children's stories. "Little Red Riding Hood" and "Goldilocks and the Three Bears."

Çocuklara masallar anlattık. "Kırmızı Başlıklı Kız" ve "Altın Bukleler ve Üç Ayı".

The first time, we told each story in the present tense, and then we changed

İlk seferinde her hikayeyi şimdiki zamanda anlattık ve sonra

the story and told it in the future. In this lesson, we're going to tell those

hikayeyi değiştirip gelecekte anlattık. Bu derste

same stories again in the past tense.

aynı hikayeleri geçmiş zamanda tekrar anlatacağız. Az

You just heard some past tense verbs: Did you see? Worked together. Had some fun.

önce bazı geçmiş zaman fiilleri duydunuz: Gördünüz mü? Birlikte çalıştı. Biraz eğlendim.

Told two stories. Changed the story. In English, we have regular and irregular

İki hikaye anlattı. Hikayeyi değiştirdi. İngilizce'de düzenli ve düzensiz

verbs. Regular verbs end with -ed in the past tense,

fiillerimiz var. Düzenli fiiller ,

like "worked" and "changed." Irregular verbs have special forms in the past tense,

"worked" ve "değişti" gibi geçmiş zamanda -ed ile biter. Düzensiz fiillerin geçmiş zamanda

like "had" and "told." Let's practice using irregular verbs. Okay?

"had" ve "söyledim" gibi özel biçimleri vardır. Düzensiz fiilleri kullanarak pratik yapalım . Tamam aşkım?

Ladies, do you remember the story of Little Red Riding Hood? Yes.

Hanımlar, Kırmızı Başlıklı Kız'ın hikayesini hatırlıyor musunuz? Evet.

Yeah? Let's remember the story. So, Little Red Riding Hood...where is she going?

Evet? Hikayeyi hatırlayalım. Peki, Kırmızı Başlıklı Kız... nereye gidiyor?

She's going to grandmother's...the grandmother's house. Yeah and what is she taking?

Büyükannenin evine gidiyor. Evet ve ne alıyor?

Basket. A basket of? A basket of... food. A cat? It's a basket of food. No, no cat. The wolf would eat the cat.

Sepet. Bir sepet mi? Bir sepet... yiyecek. Bir kedi? Bu bir yemek sepeti. Hayır, kedi yok. Kurt kediyi yerdi.

Just food. She's going to her grandmother.

Sadece yemek. Büyükannesine gidiyor.

I think her grandmother's sick, so she's going to visit her grandmother and she

Sanırım büyükannesi hasta, bu yüzden büyükannesini ziyaret edecek ve elinde

has this basket. So she goes to the woods, and she meets the wolf. The wolf. Yeah.

bu sepet var. Böylece ormana gider ve kurtla tanışır. Kurt. Evet.

And the wolf hears about the plans. And the wolf and go...goes...goes to the

Ve kurt planları duyar. Ve kurt ve git...gider...

grandmother's house first. He goes fast. Yeah and he eats...he eats the grandmother. Yeah.

önce büyükannenin evine gider. O hızlı gider. Evet ve o yer... o büyükanneyi yer. Evet.

It's a real great story for children! He eats the grandmother, and then Little Red Riding Hood

Çocuklar için gerçekten harika bir hikaye! Büyükanneyi yer ve sonra Kırmızı Başlıklı Kız

comes and she sees the wolf. And she ask...asks...asks questions about his eyes, his mouth, teeth, ears...yeah.

gelir ve o kurdu görür. Ve soruyor... soruyor... gözleri, ağzı, dişleri, kulakları hakkında sorular soruyor... evet.

She thinks this is really strange, and the wolf tries to eat...eat her.

Bunun gerçekten garip olduğunu düşünüyor ve kurt onu yemeye çalışıyor... onu yemeye.

And there's different endings, but usually someone comes and helps Little Red Riding Hood,

Ve farklı sonlar var ama genellikle biri gelip Kırmızı Başlıklı Kız'a yardım ediyor

and everything is okay. So, okay. We can tell the story in the present, and

ve her şey yolunda. Peki tamam Hikayeyi şimdiki zamanda anlatabiliriz ve

we can change the story, as we did. We changed the story and we talked about

yaptığımız gibi hikayeyi değiştirebiliriz. Hikayeyi değiştirdik ve

what's going to happen in our story. That Little Red Riding Hood and the

hikayemizde neler olacağını konuştuk. O Kırmızı Başlıklı Kız ve

grandmother will fight. The wolf will go. We're going to tell the story in the past.

büyükanne kavga edecek. Kurt gidecek. Hikayeyi geçmişte anlatacağız.

How it happened. To do that, we need verbs in the past, so we need to remember that

Nasıl oldu. Bunu yapmak için geçmişte fiillere ihtiyacımız var, bu yüzden

some verbs are special. Today I see. Yesterday I saw. Okay. Today I find.

bazı fiillerin özel olduğunu hatırlamamız gerekiyor. Bugün görüyorum. Dün gördüm. Tamam aşkım. Bugün buldum.

Yesterday I found. Today I meet. Yesterday I met. Today I eat. Yesterday I ate.

dün buldum Bugün buluşuyorum. Dün tanıştım. Bugün yemek yerim. Dün yedim.

Today I go. Yesterday I went. Went. Okay. So these verbs will help us right now.

Bugün gidiyorum. Dün gittim. Gitmiş. Tamam aşkım. Yani bu fiiller şu anda bize yardımcı olacak.

Now you know some verbs in the past tense. Can you tell the story of Little Red Riding Hood?

Artık geçmiş zamanda kullanılan bazı fiilleri biliyorsunuz. Kırmızı Başlıklı Kız'ın hikayesini anlatır mısınız?

I think you can. I'll help. Use the words I give you. Change the verbs to the past tense.

Bence yapabilirsin. Ben yardım edeceğim. Sana verdiğim kelimeleri kullan. Fiilleri geçmiş zamana değiştirin.

Little Red Riding Hood went to her grandmother's house.

Kırmızı Başlıklı Kız, büyükannesinin evine gitti.

She met a wolf in the woods.

Ormanda bir kurtla karşılaştı.

She told the wolf her plans.

Kurda planlarını anlattı.

The wolf went to the grandmother's house first and ate her.

Kurt önce büyükannenin evine gitti ve onu yedi.

Little Red Riding Hood came to the house and found the wolf in bed.

Kırmızı Başlıklı Kız eve geldi ve kurdu yatakta buldu.

She saw some differences.

Bazı farklılıklar gördü.

Little Riding Hood was scared, so she got help.

Başlıklı Kız korkmuştu, bu yüzden yardım aldı.

In the end, Little Red Riding Hood was okay.

Sonunda, Kırmızı Başlıklı Kız iyiydi.

Okay. Let's recall the other fairy tale, "Goldilocks and the Three Bears."

Tamam aşkım. Diğer peri masalı "Altın Bukleler ve Üç Ayı"yı hatırlayalım.

Pay attention to irregular verbs in the past.

Geçmişteki düzensiz fiillere dikkat edin .

All right. So if those are one, two, three, four, five, six, seven verbs with past

Elbette. Yani bunlar bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi fiil ise geçmiş

forms that are special. They're irregular. We have more. Right? So, for example, let's

halleri özeldir. Düzensizler. Daha fazlasına sahibiz. Sağ? Örneğin,

look at these. Today I leave. Yesterday I left. Left. Today I run. Yesterday I ran.

bunlara bakalım. Bugün ayrılıyorum. Dün ayrıldım. Sol. Bugün koşuyorum. Dün koştum.

Today I sit. Yesterday I sat. The other story that we read was "Goldilocks."

Bugün oturuyorum. Dün oturdum. Okuduğumuz diğer hikaye "Goldilocks" idi.

Right? But we're going to tell it in the past. Okay? Once upon a time, there was a

Sağ? Ama geçmişte söyleyeceğiz . Tamam aşkım? Bir zamanlar

little girl named Goldilocks. And where did she go? Where did she go? She went to the woods,

Goldilocks adında küçük bir kız varmış. Nereye gitti? Nereye gitti? Ormana gitti

and she found the bears' house. The bears' house. And what happened?

ve ayıların evini buldu. Ayıların evi. Ve ne oldu? İçeri

She went in. She went in the house. Mm-hmm. And what did she find in the house?

girdi. Eve girdi. Mm-hmm. Ve evde ne buldu? Kase

She found bowls of cereal.

mısır gevreği buldu.

She founds chairs. Three chairs. Three beds. Mm-hmm and..she tried...yes.

Sandalyeler buluyor. Üç sandalye. Üç yatak. Mm-hmm ve... denedi... evet.

So "try" is a regular verb. It just takes a regular ending. She tried...

Yani "denemek" düzenli bir fiildir. Sadece düzenli bir son alır. Denedi...

She tried everything. She tried everything. She sat in the chairs. Right?

Her şeyi denedi. Her şeyi denedi. Sandalyelere oturdu. Sağ? Mısır

She ate cereal...ate the cereal. Mm-hmm. And there's one more. Let's use this one.

gevreği yedi... mısır gevreğini yedi. Mm-hmm. Ve bir tane daha var. Bunu kullanalım.

Finally, she tried all the beds. Right?

Sonunda bütün yatakları denedi. Sağ?

What happens in the past to "fall"? Fell. Mm-hmm.

Geçmişte "düşmek" için ne olur? Düşmüş. Mm-hmm.

So she sees the beds. Let's go into the past. She went upstairs.

Yani yatakları görüyor. Geçmişe gidelim . Yukarı çıktı.

She found the beds, and she fell asleep...she fell asleep.

Yatakları buldu ve uykuya daldı... uykuya daldı.

Mm-hmm. Who came home? The bear family came home. Mm-hmm. And? And found her...found her there.

Mm-hmm. Eve kim geldi? Ayı ailesi eve geldi. Mm-hmm. Ve? Ve onu buldum... orada buldum.

And the ending? Uh, she ran? She ran.

Ve son? Koştu mu? O koştu.

Yeah. She left. She ran away. She ran away.

Evet. Gitti. O kaçtı. O kaçtı.

Let's quickly review the irregular verbs we've used.

Kullandığımız düzensiz fiilleri hızlıca gözden geçirelim.

GO in the past is WENT.

Geçmişte GİT GİTTİ.

meet - met

tanış - buluşarak

eat - ate

ye - ye bul - bul gel - gel gör - gördüm

find - found

come - came

see - saw

leave - left

bırak - bırak otur - otur - koş - koş

sit - sat

get- got

run - ran

tell - told

anlat - söyle - var

have - had

- vardı

How did you do? If you need to, review those irregular verbs again.

Nasıl yaptın? Gerekirse, bu düzensiz fiilleri tekrar gözden geçirin.

All right. So let's try this. I'll tell you something that I usually do, and

Elbette. Öyleyse bunu deneyelim. Sana genellikle yaptığım bir şey söyleyeceğim ve

you can change it to the past. Okay? I get seven hours of sleep every day. I usually

sen bunu geçmişe çevirebilirsin. Tamam aşkım? Her gün yedi saat uyuyorum. Genelde

get seven hours of sleep. I usually get seven hours of sleep. You can say, "Oh, yesterday

yedi saat uyurum. Genelde yedi saat uyurum. "Ah, dün yedi saat

you got got seven hours of sleep. Okay? So I usually get seven hours of sleep.

uyudun. Tamam mı? Yani ben genellikle yedi saat uyurum. Senin

You got seven hours of sleep. Okay. Um. I usually go to the store on Saturday.

yedi saat uykun var. Tamam. Şey. Ben genellikle cumartesi günü markete giderim.

You went

Sen

to the store...to the store...on Saturday. You're just changing it. I'm tell you what I

de Cumartesi günü mağazaya...mağazaya. Sadece değiştiriyorsunuz.

usually do. So, you went to the store on Saturday. I usually go to the

Size genellikle ne yaptığımı söylüyorum. Siz de Cumartesi günü mağazaya gittiniz. Ben genellikle

store on Saturday. You went to the store on Saturday. My children come home from

mağazaya Cumartesi günü giderim. Cumartesi günü markete gittiniz . Çocuklarım

school at 3 o'clock. What happened yesterday?

okuldan saat 3'te geliyor. Dün ne oldu?

Your children came to...came home at three. At 3 o'clock. Okay?

Çocuklarınız...eve saat 3'te geldi. Tamam mı? Oturup

I like to sit and play the piano in the evening. So what happened last night?

oynamayı severim akşam piyano. Peki dün gece ne oldu?

You liked? I usually sit and play the piano in the evening.

Beğendin mi? Ben genellikle akşamları oturup piyano çalarım.

She sat and played...played the piano on Saturday. Or yesterday because this is what I like to

O oturdu ve Cumartesi günü piyano çaldı. Ya da dün, çünkü bu benim yapmayı sevdiğim şeydi.

do in the evening, so usually I sit and play the piano.

akşam, yani genellikle oturup piyano çalarım.

I sit and play. You sat...you sat, but...

when I say, "I sit the piano"...No "I sit in"? You sit at the piano. You sit at the

piyanonun başına otur Piyanonun başına oturursun

piano, like you sit at a desk, sit at the table, sit at the piano. Right? But because

, tıpkı bir masaya oturur gibi, masaya oturursun, piyanonun başına oturursun. Sağ? Ama

I have two verbs, I can say, "I like to sit and play." I like to sit and play the

iki fiilim olduğu için "Oturup oynamayı severim" diyebilirim. Oturup piyano çalmayı severim

piano. I like to sit and play the piano. So I usually sit and play the piano in the

. Oturup piyano çalmayı severim. Bu yüzden genellikle akşamları oturup piyano çalarım

evening. Ah, so I know yesterday you...she sat and played the piano.

. Ah, dün seni biliyorum... oturdu ve piyano çaldı.

Um...oh, do you know on the beach what people find and they take? My daughter likes to

Um...oh, sahilde insanların ne bulduğunu ve aldığını biliyor musun? Kızım

find seashells. Seashells. The pretty seashells. Right?

deniz kabuklarını bulmayı sever. Deniz kabukları. Güzel deniz kabukları. Sağ?

There's dark ones, little ones, big ones. Seashells. Every summer my

Karanlık olanlar var, küçükler, büyükler. Deniz kabukları. Kızım her yaz

daughter finds seashells. So what happened last summer? Last summer...

deniz kabukları bulur. Peki geçen yaz ne oldu? Geçen yaz...

Last summer she found seashells. Yes.

Geçen yaz deniz kabukları buldu. Evet.

Sometimes when you go to the beach, you see seals. Seals in the water. Seals are animals,

Bazen sahile gittiğinizde fokları görürsünüz. Sudaki mühürler. Foklar hayvandır,

like... [draws on paper] Oh. Seals. Yeah. Sometimes we see seals when we go to the beach. So what happened last week?

mesela... [kağıda çizer] Oh. Mühürler. Evet. Bazen sahile gittiğimizde foklar görürüz . Peki geçen hafta ne oldu?

She saw the seals at the beach. Yeah. We saw seals. We saw seals at

Sahilde fokları gördü. Evet. Foklar gördük. Sahilde foklar gördük

the beach. Seals. Seals. Yeah. Cute seals.

. Mühürler. Mühürler. Evet. Sevimli fok balıkları.

Usually in the summer, in the afternoon, we eat ice cream. What did we do yesterday?

Genellikle yazın öğleden sonra dondurma yeriz. Dün ne yaptık?

You ate ice cream.

Dondurma yedin.

Did you eat ice cream yesterday? Yesterday? No. When was the last time you ate ice cream?

Dün dondurma yedin mi? Dün? Hayır. En son ne zaman dondurma yedin? En son

When was the last time? Yesterday? Last week? Last year? I ate...I ate ice cream last week. Okay.

ne zamandı? Dün? Geçen hafta? Geçen sene? Yedim... Geçen hafta dondurma yedim. Tamam aşkım.

My husband runs on the treadmill every day. Do you know the treadmill?

Kocam her gün koşu bandında koşuyor. Koşu bandını biliyor musun?

You have this at the gym. The treadmill. When people run. There's a person. Treadmill? Yeah. Treadmill.

Bunu spor salonunda var. Koşu bandı. İnsanlar koştuğunda. Bir kişi var. Koşu bandı mı? Evet. Koşu bandı.

Treadmill. [Repeats.]

Koşu bandı. [Tekrarlar.]

He runs on the treadmill. He runs on the treadmill every day. What did he do yesterday?

Koşu bandında koşuyor. Her gün koşu bandında koşuyor. O dün ne yaptı?

He ran on the treadmill yesterday. I usually leave home to come here at 9:30. I usually

Dün koşu bandında koştu. Genelde 9:30'da buraya gelmek için evden çıkarım. Genelde

leave home at 9:30. What did I do this morning? She left at home. Left home. You left home.

9:30'da evden çıkarım. Bu sabah ne yaptım ? Evde ayrıldı. Evden ayrıldı. Evden ayrıldın.

You left home. What time?

Evden ayrıldın. Ne zaman?

9:30. At 9:30. You left home at 9:30. You left home at 9:30.

9:30. Saat 9:30 'da. Evden 9:30'da ayrıldın. Evden 9:30'da ayrıldın.

When I meet people, I say hi. What I met you, what did I do?

İnsanlarla tanıştığımda selam veririm. Seninle ne tanıştım, ne yaptım?

That's a big question. So you could do, "When..." When we met. Mh-hmm. When we met. When we met people, we say hi.

Bu büyük bir soru. Tanıştığımızda "Ne zaman..." diyebilirsin. Mh-hmm. Tanıştığımızda. İnsanlarla tanıştığımızda selam veririz.

We said hi. Mm-hmm. When we met, we so hi. And that's actually one more that we can do.

Merhaba dedik. Mm-hmm. Tanıştığımızda çok selamlaştık. Ve bu aslında yapabileceğimiz bir şey daha.

Say. Say - said. Said. Say - said. So when we met...when we met, I said hi.

Söylemek. Demek dedi. Söz konusu. Demek dedi. Tanıştığımızda... tanıştığımızda merhaba dedim.

That's all for now. I hope the lesson was useful. Please like and share this video

Şimdilik bu kadar. Umarım ders faydalı olmuştur. Lütfen bu videoyu beğenin ve

with others. As always, thanks for watching and happy studies!

başkalarıyla paylaşın. Her zaman olduğu gibi, izlediğiniz için teşekkürler ve mutlu çalışmalar!

Follow me on Facebook and Twitter. Check out my videos on Instagram

Beni Facebook ve Twitter'da takip edin. Instagram'daki videolarıma göz atın

and don't forget to subscribe.

ve abone olmayı unutmayın.