Can YOU pass this spelling test? 98% CANNOT! 50 most MISSPELLED words (+ Free PDF & Quiz)

(gentle music)

(hafif müzik)

- Hello everyone,

- Herkese merhaba

and welcome back to English with Lucy.

ve Lucy ile İngilizce'ye tekrar hoş geldiniz.

Today I'm going to help you with your spelling

Bugün size hecelemeniz, kelime

and your vocabulary and your pronunciation actually.

dağarcığınız ve aslında telaffuzunuz konusunda yardımcı olacağım. İngilizcede

I have taken 50

of the most commonly misspelt words

en sık yanlış yazılan 50 kelimeyi aldım

in the English language, and I am going to test you on them.

ve sizi onlar üzerinde test edeceğim.

I'm also going to teach you

Ayrıca size

their pronunciation, their definition,

telaffuzlarını, tanımlarını öğreteceğim

and I'm going to use them in an example as well.

ve bunları bir örnekte de kullanacağım.

Please note I speak with Modern Received Pronunciation

Lütfen Modern Alınmış Telaffuz ile konuştuğumu

and all of the phonetic transcriptions

ve tüm fonetik transkripsiyonların

are in Received Pronunciation.

Alınmış Telaffuzda olduğunu unutmayın.

To make this even more fun

Bunu daha da eğlenceli hale getirmek için indirebileceğiniz ve ilerledikçe test cevaplarınızla doldurabileceğiniz

I have created a free PDF worksheet

ücretsiz bir PDF çalışma sayfası oluşturdum

that you can download and you can fill it out

with your test answers as you go along.

.

Then you can keep it as a pronunciation and vocabulary tool.

O zaman onu bir telaffuz ve kelime dağarcığı aracı olarak saklayabilirsin.

To download the free PDF

Ücretsiz PDF'yi indirmek için açıklama kutusundaki

just click on the link in the description box.

bağlantıya tıklamanız yeterlidir .

You sign up to my mailing list

Mail listeme üye olun

and the worksheet will be sent directly to your email inbox.

Before we get started with the test,

bu iş böyle olacak,

I would just like to thank the sponsor of today's video.

50 kelimem var, her kelimeyi iki kez söyleyeceğim

It is Skillshare.

Skillshare is an online learning community

ve fonetik transkripsiyonu ekranda görünecek,

with thousands of inspiring classes for lifelong learners.

nasıl telaffuz edeceğinizi bileceksiniz.

There are so many classes to choose from,

Ayrıca her kelime için basit bir tanım göstereceğim

from writing, to business, to marketing,

ve kelimeyi cümle içinde kullanacağım. Doğru yazımı yazman için

to graphic design, to languages.

I've picked one that I think is particularly gorgeous.

sana yeterince zaman vereceğim

.

The guy who presents it is so funny as well.

Daha fazla zamana ihtiyacın olursa, istediğin zaman duraklayabilirsin,

It's called Plants at Home:

sonra yazım kurallarını göstereceğim.

Böylece ilerledikçe düzeltebilirsiniz.

Uplift Your Spirit and Your Space.

Bu dersin sonunda

This is by Christopher Gryphon,

harika bir kelime listeniz olacak.

who is also known as Plant Kween.

Final puanlarınızı

Skillshare is specifically curated for learning,

ve zorlandığınız kelimeleri

meaning there are no ads

and they are always launching new premium classes.

aşağıdaki yorum bölümünden paylaşmayı unutmayın.

Tüm puanlarınızı görmek istiyorum.

It's less than $10 a month with an annual subscription,

Bir numara, barındırmak, barındırmak.

and the first 1000 of my students

to click on the link in the description box,

Seni barındırmak için yeterli yatak odam yok.

will get a free trial of Skillshare premium membership.

(tıklama)

Let's begin.

This is how it's going to work,

I have 50 words, I am going to say each word twice,

(tıklama)

İki C, iki M uyum içinde.

and the phonetic transcription will appear on the screen

İki, kabul et, kabul et.

so you can know how to pronounce it.

Daha fazla çabalayabileceğimi kabul ediyorum.

I will also show a simple definition for each word

(tıklama)

and I will use the word in a sentence.

I will give you a good amount of time

(tıklama)

to write the correct spelling.

Üç, adres, adres.

If you need more time, you can always pause

and then I will show the spelling.

Lütfen adresinizi büyük harflerle yazınız.

So you can correct as you go along.

At the end of this class,

(tıklama)

you will have a wonderful vocabulary list.

Don't forget to share your final scores

(tıngırtı)

(gülüşmeler)

and the words that you struggled with

Yılda dört, yılda bir.

in the comment section down below.

I want to see all of your scores.

Number one, accommodate, accommodate.

Hesapları yıllık olarak kontrol ederim.

(tıklama)

I don't have enough bedrooms to accommodate you.

(dinging)

Beş, belirgin, belirgin.

(ticking)

Toplantıya hazırlanmadığı belliydi.

(dinging)

Two Cs, two Ms in accommodate.

(tıklama)

Two, acknowledge, acknowledge.

(tıklama)

Altı, tartışma, tartışma.

I acknowledge that I could have tried harder.

(ticking)

Bir tartışmanın patlak verdiği açıktı.

(tıkırtı)

(dinging)

Three, address, address.

(tıkırtı)

Anladın mı?

Please write your address in block capitals.

Yedi, yüzer, yüzer.

(ticking)

Canlı pazar, kârımıza büyük ölçüde yardımcı oldu.

(dinging)

(tıklama)

(laughs)

Four, annually, annually.

(dinging)

Şu U'yu unutma.

Sekiz, iş, iş.

I audit the accounts annually.

(ticking)

Pandemi nedeniyle işletme zarar gördü.

(tıklama)

(dinging)

Five, apparent, apparent.

(tıklama)

Meşguliyet, ben bunu hep meşguliyet olarak hatırlıyorum.

It was apparent that she hadn't prepared for the meeting.

Dokuz, takvim, takvim. Randevuyu

(ticking)

(dinging)

Six, argument, argument.

takvimime ekleyeceğim.

(tıklama)

It was clear that an argument was brewing.

(ding)

(ticking)

(güler)

Takvim, takvim. Okulda

(dinging)

her zaman bununla gerçekten mücadele ettim .

Did you get it?

Seven, buoyant, buoyant.

10, kamuflaj, kamuflaj. Dövmenizi kamufle etmek

The buoyant market has greatly helped our profits.

için makyaj kullanabilirsiniz .

(ticking)

(tikleme)

(dinging)

Don't forget that U.

(dinging)

Eight, business, business.

11, Karayipler, Karayipler

The business suffered due to the pandemic.

olarak da bilinen Karayipler.

(ticking)

Balayımız için Karayipler'e gittik.

(tıkırtı)

(dinging)

Busyness, I always remember it as busyness.

(tıkırtı)

Bu beni her zaman şaşırtmıştır. Orada

Nine, calendar, calendar.

her zaman çift R'ye gitme eğilimindeyim.

Karayipler, ama sadece bir R, iki B.

I'll add the appointment to my calendar.

12, kategori, kategori.

(ticking)

Sonuçlar o kategoride hazır değil.

(dinging)

(laughs)

(tikleme)

Calendar, calendar.

I always really struggled with that one at school.

(dinging)

10, camouflage, camouflage.

13, vicdanlı, vicdanlı.

You can use makeup to camouflage your tattoo.

Konuyu açma şekli konusunda vicdanlıydı.

(ticking)

(tıklama)

(dinging)

(tıklama)

14, umutsuz, umutsuz.

11, Caribbean, Caribbean,

also known as the Caribbean as well.

Terfi almak için çaresizdi.

We went to the Caribbean for our honeymoon.

(tıklama)

(ticking)

(tıklama)

Bu konuda en çok kafa karıştıran E ve A'dır.

(dinging)

That one always stumps me.

I am always inclined to go for double R there.

15, utandırmak, utandırmak.

Caribbean, but it's just one R, two Bs.

Umarım patronum beni yine utandırmaz.

12, category, category.

(tıklama)

The results are not ready in that category.

(tıklama)

(ticking)

16, flüoresan, flüoresan.

(dinging)

Lütfen TV röportajlarında floresan renkler giymekten kaçının.

13, conscientious, conscientious.

(tıklama)

She was conscientious about the way she broached the topic.

(tıklama)

(ticking)

17, yabancı, yabancı.

(dinging)

Yabancı kültürleri öğrenmek önemlidir.

14, desperate, desperate.

(tıklama)

He was desperate to get a promotion.

(dinging)

Bu sinir bozucu G, değil mi?

(ticking)

Neden orada?

18, ölçü, ölçü.

(dinging)

It is the E and the A that confuses most on that one.

Ciddi olup olmadığını ölçemiyorum.

15, embarrass, embarrass.

(tıklama)

I hope my boss doesn't embarrass me again.

(tıklama)

Bu çok zor.

Bunu çocukken okuduğumda oymak demek istedim. oyma

(ticking)

yapamam

Sanırım bir süre yanlış telaffuz ettim.

(dinging)

19, hiyerarşi, hiyerarşi.

16, fluorescent, fluorescent.

CEO şirket hiyerarşisinin en tepesinde yer alır.

Please avoid wearing fluorescent colours in TV interviews.

(tıklama)

(ticking)

(tıklama)

(dinging)

20, yargı , yargı . Kendi muhakemeni

17, foreign, foreign.

kullanacağın konusunda sana güveneceğim .

It's important to learn about foreign cultures.

(tıklama)

(ticking)

(dinging)

(dinging)

Fazladan E koyma, yapma.

It's that annoying G, isn't it?

Why is it there?

21, kitaplık, kitaplık.

18, gauge, gauge.

Kitaplık, kitaplık olarak da okunur.

I can't gauge if he's being serious.

Eski DVD'lerinizi kütüphaneye bağışlayabilirsiniz.

(ticking)

(tıklama)

(dinging)

That one's hard.

(tıklama)

When I read that as a child I wanted to say gouge.

22, ortaçağ, orta çağ.

I can't gouge.

I think I mispronounced it for a while.

Orta Çağ kalıntıları üzerine evler inşa etmeye çalıştılar.

19, hierarchy, hierarchy.

(tıklama)

The CEO is at the top of the company hierarchy.

(ding)

(ticking)

23, yaramaz, yaramaz.

(dinging)

Köpek yavrusu sevimli ama çok yaramazdı.

20, judgement , judgement .

(tıklama)

I will trust you to use your own judgement .

(dinging)

Bu yüzden ailem beni bu kelimeyi yanlış telaffuz etmem için yetiştirdi.

(ticking)

Bize her zaman yaramaz olduğu öğretildi.

(dinging)

Don't put in that extra E, don't do it.

Yani bu birçok konuşmacının yaptığı bir hata.

21, library, library.

24, yanlış yazım, yanlış yazım.

Also pronounced as library, library.

İnsanların soyadımı yanlış yazması beni sinirlendiriyor.

You can donate your old DVDs to the library.

(tıklama)

(ticking)

(tıklama)

(dinging)

Orada bir sürü tekrarlanan harf var.

22, mediaeval, mediaeval.

25, gerekli, gerekli.

They tried to build houses over mediaeval ruins.

Yüz yüze görüşmemiz gerekli görünmüyor.

(ticking)

(tıklama)

(dinging)

23, mischievous, mischievous.

(ding)

Bunun için bir numaram var.

Annem bana

The puppy was cute but very mischievous.

asla kremalı kek yememe kafiyesini söylemen gerektiğini öğretti.

(ticking)

Hayır bu nedir?

Oh evet, tamam, şimdi anladım.

Asla yeme, bana öğrettiği kafiye nedir? Asla

(dinging)

So my parents brought me up to mispronounce this word.

pasta yeme, somonlu sandviç ye ve genç kal.

We were always taught it was mischievous.

Bu muhtemelen hepiniz için çok daha karmaşıktır,

So that's a mistake that a lot of speakers make.

ancak tekerlemeleri seviyorsanız, bu yardımcı olur. Asla

24, misspell, misspell.

pasta yeme, somonlu sandviç ye ve genç kal.

İyi bir tavsiye de, somonlu sandviçleri severim.

It frustrates me when people misspell my surname.

26, göze çarpan, göze çarpan.

(ticking)

Yaram artık pek belli olmuyor.

(dinging)

There's a lot of repeated letters there.

(tikleme)

25, necessary, necessary.

(dinging)

27, vesile, fırsat.

It doesn't seem necessary for us to meet in person.

(ticking)

Bu vesileyle işten izin alabilirsiniz.

(tıklama)

(dinging)

I have a trick for this one.

My mother taught me that you need to say the rhyme

(dinging)

never eat cream cakes.

28, oluşum

veya aynı zamanda oluşum, oluşum.

No, what is that?

Oh yes, okay, I've got it now.

Never eat, what's the rhyme she taught me?

Zorbalık bu okulda nadir görülen bir olaydır.

(tıklama)

Never eat cake eat salmon sandwiches and remain young.

(dinging)

That's probably way more complicated for you all,

O çifte harflerden bir diğeri , bizi hep anlarlar.

but if you like rhymes, this one helps.

Never eat cake eat salmon sandwiches and remain young.

29, çirkin, çirkin. Çirkin

Good advice as well, I love salmon sandwiches.

davranışlarından dolayı kovuldu .

26, noticeable, noticeable.

(tıkırtı)

My scar is hardly noticeable now.

(tıkırtı)

(ticking)

Anladın mı?

Sonunda Geous, ekstra E, o beklenmedik E.

(dinging)

30, parlamento, parlamento.

27, occasion, occasion.

Parlamento aşıyı görüşmek üzere bu akşam toplanacak.

On this occasion you can take the day off work.

(tıklama)

(ticking)

(tıklama)

(dinging)

Parlamento.

28, occurrence

31, eğlence, eğlence.

or also occurrence as well, occurrence.

Yürüyüş, her yaş için harika bir eğlencedir.

Bullying is a rare occurrence in this school.

(ticking)

(tıklama)

(dinging)

(tıklama)

32, azim, azim.

It's another of those double letters, they always get us.

29, outrageous, outrageous.

Başarılı olmanın tek yolu

çok çalışmak ve azimden geçer.

She was fired for her outrageous behaviour.

(tıkırtı)

(ticking)

(tıkırtı)

Anladın mı?

(gülüyor)

(dinging)

33, 33, personel,

Did you get it?

Geous at the end, the extra E, that unexpected E.

personel.

30, parliament, parliament.

Nitelikli eleman sıkıntısı yaşıyoruz.

Parliament will meet tonight to discuss the vaccine.

(tıklama)

(ticking)

(tıklama)

34, intihal, intihal.

(dinging)

Parliament.

31, pastime, pastime.

İntihale toleransımız yoktur.

(tıklama)

Walking is a wonderful pastime for all ages.

(tıklama)

35, protestocu, protestocu.

(ticking)

(dinging)

Bir protestocu karargahın dışına yürüdü.

32, perseverance, perseverance.

(tıklama)

The only way to succeed

(tıklama)

is through hard work and perseverance.

36, anket, anket.

(ticking)

Lütfen anketi siyah mürekkeple doldurunuz.

(dinging)

Did you get it?

(laughs)

33, 33, personnel,

(tıklama)

(tıklama)

37, makbuz, makbuz.

personnel.

We are experiencing a lack of skilled personnel.

Fişiniz yoksa iade talebinde bulunamazsınız.

(ticking)

(tıklama)

(dinging)

34, plagiarism, plagiarism.

(ding)

Bu zor bir soru.

Genellikle telaffuzu etkiler

We have no tolerance for plagiarism.

çünkü gizli bir P vardır, bu

yüzden birçok insanın alındı ​​dediğini duyuyorum

(ticking)

ama hayır, bu sessiz bir mektup.

38, tavsiye, tavsiye.

(dinging)

35, protestor, protestor.

Bu seriyi tüm öğrencilerime tavsiye ediyorum.

A protestor marched outside the headquarters.

(tikleme)

(ticking)

(dinging)

Yani, uyum ile iki C'ye ve iki M'ye sahibiz,

(dinging)

36, questionnaire, questionnaire.

ancak tavsiye ile bunu yapmıyoruz.

39, kafiye, kafiye.

Please fill out the questionnaire in black ink.

Portakal için bir kafiye düşünebilir misin?

(ticking)

(tıklama)

(dinging)

37, receipt, receipt.

(dinging)

Portakal için bir kafiye düşünebilir misin?

Yulaf lapası mı?

If you don't have a receipt you can't claim a refund.

Hayır, o sinsi, sinir bozucu.

(ticking)

40, başka bir sert, ritim, ritim.

(dinging)

Anormal bir kalp ritmi var.

This is a tough one.

It often affects pronunciation

(tıklama)

because there's that hidden P

so I hear a lot of people saying receipt,

(dinging)

but no, it's a silent letter.

Bu Adam Adam Asmaca için harika bir kelime çünkü sesli harfleri yok

38, recommend, recommend.

ve insanların ilk denediği ve tahmin ettiği kelimeler bunlar.

I recommend this series to all of my students.

Bir daha Adam Asmaca oynadığında bana güven.

(ticking)

41, kapmak, ele geçirmek.

(dinging)

Cüzdanı elimden almaya çalıştı.

So with accommodate we have two Cs and two Ms,

(tıklama)

but with recommend we do not.

39, rhyme, rhyme.

(dinging)

E'den önce I, C'den sonra ve ele geçirme dışında.

Can you think of a rhyme for orange?

Bu gerçekten iyi çalışıyor.

(ticking)

42, ayrı, ayrı,

(dinging)

Can you think of a rhyme for orange?

ayrı olarak da okunur.

Ayrı yatak odalarında uyuyorlar.

Porridge?

No, it's that sneaky idge, annoying.

(tıkırtı)

40, another hard one, rhythm, rhythm.

(tıkırtı)

He has an abnormal heart rhythm.

43, çavuş.

(ticking)

Memur çavuşa bağırdı.

(dinging)

(tıkırtı)

This is a great word for Hangman because it has no vowels,

(tıkırtı)

and those are the ones that people try and guess first.

44, becerikli, becerikli.

The next time you play Hangman, trust me.

41, seize, seize.

Markanın başarısı,

sosyal medyayı ustaca kullanmasından kaynaklanmaktadır.

He tried to seize the wallet from my hand.

(tıklama)

(ticking)

(tıklama)

Çoğu insan buraya fazladan bir L koymak ister.

(dinging)

I before E except after C and except in seize.

45, yerini almak, yerini almak.

That works really well.

Korkarım bu yeni araştırma teorimin yerini alacak.

42, separate, separate,

also pronounced as separate.

(tıklama)

They are sleeping in separate bedrooms.

(tıklama)

(ticking)

46, on ikinci, on ikinci. Bunun telaffuzu

(dinging)

hakkında fazla endişelenme .

43, sergeant sergeant.

On ikinci, on ikinciden çok daha yaygındır.

The officer bellowed at the sergeant.

Fth, ne ağız dolusu. Öne çıkan on

(ticking)

ikinci kurbansın. On

ikinci kurban, o beşinci kurban, bu çok zor.

(dinging)

44, skilful, skilful.

Çoğu insan doğal olarak on ikinci kurban derdi.

The brand's success resulted

(tıklama)

from their skilful use of social media.

(tıklama)

(ticking)

47, düşük değerlendirme, düşük değerlendirme.

(dinging)

Oyuncu olarak kendinizi küçümsemeyin.

Most people want to put an extra L in there.

(tıklama)

45, supersede, supersede.

(tıklama)

I fear this new research will supersede my theory.

48, vakum, vakum.

(ticking)

Giysiler, daha kolay saklama için vakumla paketlenmişti.

(dinging)

(tıklama)

46, twelfth, twelfth.

(ding)

Bu çift U,

Don't worry too much about the pronunciation of this one.

iki Biz'i yan yana koymak doğal gelmiyor

Twelth is way more common than twelfth.

ama işte buradayız.

Aslında 49,

Fth, what a mouthful.

tuhaf, tuhaf diyebilirsiniz.

You are the twelfth victim to come forward.

Benimle konuşma şeklinin çok tuhaf olduğunu düşündüm.

Twelfth victim, that fth, that's hard.

(tıklama)

Most people would naturally say twelth victim.

(dinging)

(ticking)

C kuralı dışında E'den önce I'yi takip etmeyen başka bir tane.

(dinging)

Neden?

47, underrate, underrate.

Çünkü garip bir kelime.

Böyle hatırlıyorsun.

Sonuncusu 50 numara.

Don't underrate yourself as an actor.

(ticking)

Tutmak, alıkoymaktır.

Banka hesabına erişimi engellemekle tehdit etti.

(dinging)

48, vacuum, vacuum.

(tıklama)

The clothes had been vacuum-packed for easier storage.

(dinging)

İnsanların kafasını karıştıran bu çift H.

(ticking)

Yine, sadece doğal hissetmiyor.

Doğru, bu yazım testi için bu kadar.

(dinging)

Puanlarınızı yorum kısmında paylaşmayı unutmayın

It's that double U,

it does not feel natural to put two Us in a row

ve dürüst olun, dürüst olun.

but there we are.

Bu yazımlardan birkaçını yanlış yapmakta utanılacak bir şey yok.

In fact, you could say it's 49,

weird, weird.

Bunlar, İngilizce dilinde en sık yanlış yazılan kelimelerden 50 tanesidir

. Açıklama kutusundaki bağlantıya tıklayarak, posta listeme kaydolarak

I thought the way she spoke to me was very weird.

(ticking)

bugünün dersinin PDF'sini indirebilir

ve gelecekteki PDF'lere kaydolabilirsiniz

(dinging)

Another one that does not follow

.

the I before E except after C rule.

Bugünün PDF'si doğrudan gelen kutunuza gönderilecek

ve ardından her hafta

Why?

Because it's a weird word.

o haftanın dersleri için yeni bir PDF alacaksınız.

That's how you remember it.

Tüm sosyal medya hesaplarımdan benimle bağlantı kurmayı unutmayın.

The last one is number 50.

Facebook'um, Instagram'ım

It is withhold, withhold.

ve web sitem englishwithlucy.co.uk var.

He threatened to withhold access to the bank account.

Umarım çok ama çok yakında görüşürüz.

(mwahs)

(ticking)

(hafif müzik)

(dinging)

It's that double H that confuses people.

Again, it just doesn't feel natural.

Right, that is it for this spelling test.

Do not forget to share your scores

in the comment section and be honest, be honest.

There's no shame in getting a few of these spellings wrong.

These are 50 of the most commonly misspelt words

in the English language.

Misspelt by native speakers and non-native speakers alike.

Thank you once again to the sponsor of today's video,

that is Skillshare,

and the first 1000 of my students

to click on the link in the description box

will get a free trial of premium Skillshare membership.

You can download the PDF for today's lesson

and sign up for future PDFs

by clicking on the link in the description box,

signing up to my mailing list.

Today's PDF will be sent straight to your inbox,

and then every week you will receive a new PDF

for that week's lessons.

Don't forget to connect with me on all of my social media.

I've got my Facebook, my Instagram,

and my website, englishwithlucy.co.uk.

I hope to see you very, very soon.

(mwahs)

(gentle music)