An Odd Fluency Building Habit - Advanced English Listening Practice - 26

hello and welcome to a brand new

hello and welcome to a brand new advanced listening practice

merhaba ve yepyeni bir merhabaya hoş geldiniz

ve yepyeni bir ileri düzey dinleme pratiğine hoş geldiniz

advanced listening practice

advanced listening practice lesson I'm drew baju the world's

ileri düzey dinleme alıştırması ileri düzey

dinleme alıştırması dersi Dünyanın bir

lesson I'm drew baju the world's

lesson I'm drew baju the world's number one english fluency guide

numaralı ingilizce dersi çizdim dünyanın bir numaralı ingilizce dersi çizdim akıcılık kılavuzu

number one english fluency guide

number one english fluency guide and the co-founder of English

bir numaralı İngilizceakıcılık kılavuzu bir numaralı

İngilizce akıcılık kılavuzu ve İngilizce'nin kurucu ortağı

and the co-founder of English

veEnglish'in kurucu ortağı

and the co-founder of English anyone . com

ve English'in kurucu ortağı kimse .

anyone . com

anyone . com as always if you're new to the

herhangi biri.

herhangi biri . com her zamanki gibi yeniyseniz her

as always if you're new to the

as always if you're new to the channel i recommend you go back

zaman olduğu gibi kanalda yeniyseniz her

zaman olduğu gibi kanalda yeniyseniz kanala geri dönmenizi tavsiye ederim

channel i recommend you go back

channel i recommend you go back and watch some of the previous

kanala geri dönmenizi tavsiye ederim geri dönüp bazılarını izlemenizi tavsiye ederim öncekileri

and watch some of the previous

and watch some of the previous videos so that you can see you

izleyin ve önceki

videolardan bazılarını izleyin ve önceki videolardan bazılarını izleyin böylece videolarınızı

videos so that you can see you

videos so that you can see you know things like learning

görebilirsiniz

know things like learning

know things like learning grammar or practicing idioms or

deyimler veya

grammar or practicing idioms or

grammar or practicing idioms or other specific phrases because

dilbilgisi veya deyim veya dilbilgisialıştırması veya deyimler

veya diğer belirli ifadeler alıştırması çünkü

other specific phrases because

diğer özel ifadeler çünkü

other specific phrases because in this series advance the

diğer belirli ifadeler çünkü bu seride ilerleyin

in this series advance the

in this series advance the listening practice everything is

bu serideilerleyin

bu seride ilerleyin dinleme pratiği her şey dinleme pratiğidir

listening practice everything is

listening practice everything is much faster and i'm blending all

her şey

dinleme pratiği her şeydir çok daha hızlı ve çok daha hızlı karıştırıyorum ve

much faster and i'm blending all

much faster and i'm blending all of my sounds together so if

çok daha hızlı karıştırıyorum ve tüm seslerimi birlikte harmanlıyorum yani eğer

of my sounds together so if

of my sounds together so if you're not used to the sound of

seslerim bir aradaysa

seslerim bir aradaysa yani alışkın değilseniz

you're not used to the sound of

you're not used to the sound of my voice used to the sound of my

sesine alışkın değilsin sesime alışkın

değilsin sesime

my voice used to the sound of my

my voice used to the sound of my voice used to the sound of my

alıştı sesime alıştı sesime alıştı sesime alışkın

voice used to the sound of my

voice used to the sound of my voice then I highly recommend

sesim alıştı sesime alıştı sesime alıştı o

zaman sesi şiddetle tavsiye ederim

voice then I highly recommend

voice then I highly recommend you go back and get used to the

sonra sesişiddetle tavsiye ederim

sonra

you go back and get used to the

you go back and get used to the sound of my voice with some of

geri dönüp alışmanı şiddetle tavsiye ederim sesimin tınısına biraz

sound of my voice with some of

sound of my voice with some of the other kind of easier to

sesimin tınısına biraz sesimin tınısına alış

the other kind of easier to

the other kind of easier to understand or slower or more

understand or slower or more

understand or slower or more simple things on the channel if

daha yavaş veya daha fazla

anlayın veya daha yavaş veya daha basit şeyler kanalda basitse kanalda

simple things on the channel if

simple things on the channel if you are though

basit şeyler varsa kanalda

basit şeyler eğer siz olsanız da olsanız da

you are though

you are though let's begin well I thought I

iyi başlayalım düşündüm iyi başlayalım

let's begin well I thought I

let's begin well I thought I would make this video today

düşündüm

iyi başlayalım Bugün bu videoyu yapacağımı düşündüm, bugün bu videoyu

would make this video today

would make this video today because I had a really

yapardım

bugün bu videoyu yapardım çünkü gerçekten vardı çünkü

because I had a really

because I had a really interesting talk with my dad

gerçekten yaptım çünkü

babamla gerçekten ilginç bir konuşma yaptım bugün

interesting talk with my dad

interesting talk with my dad today I finally got him on skype

babamla ilginç bir konuşma

babamla ilginç bir konuşma yaptım ben nihayet bugün onu skype'a bağladım Sonunda

today I finally got him on skype

today I finally got him on skype you know you know we're like

bugün onu skype'a bağladım Sonunda onu skype'a bağladım biliyorsun biliyorsun biz senin gibiyiz biliyorsun biliyorsun biliyorsun biz senin

you know you know we're like

gibiyiz biliyorsun

you know you know we're like good buddies good friends but we

biliyorsun biz iyi arkadaşlar gibiyiz iyi arkadaşlar ama biz

good buddies good friends but we

good buddies good friends but we just don't communicate we don't

iyi arkadaşlariyi arkadaşlar ama biz

iyi arkadaşlar iyi arkadaşlar ama biz sadece iletişim kurmuyoruz sadece

just don't communicate we don't

just don't communicate we don't really speak that off and I

iletişim kurmuyoruz sadece

iletişim kurmuyoruz gerçekten bunu konuşmuyoruz ve ben

really speak that off and I

really speak that off and I don't know maybe it's the same

gerçekten bunu konuşuyorum veben

gerçekten bunu konuş ve bilmiyorum belki aynı şeydir

don't know maybe it's the same

don't know maybe it's the same thing in your family like maybe

bilmiyorum belkiaynıdır

bilmiyorum belki senin ailende aynı şeydir belki

thing in your family like maybe

thing in your family like maybe you're a guy and you have a

ailende bir şey gibi belki

senin ailende bir şey gibi belki' bir erkeksin ve

you're a guy and you have a

you're a guy and you have a father and you don't speak with

bir erkeksin ve bir erkeksin ve

bir baban var ve babanla konuşmuyorsun

father and you don't speak with

father and you don't speak with him very much but when you do

ve

babanla konuşmuyorsun ve onunla konuşmuyorsun çok ama onu çok yaptığınızda ama onu

him very much but when you do

him very much but when you do it's just like riding a bike

çok yaptığınızda ama yaptığınızda

it's just like riding a bike

it's just like riding a bike this is a great English

bu tıpkı bisiklete binmek gibidir

this is a great English

this is a great English expression you can use to talk

konuşmak için kullanabileceğiniz harika bir İngilizce

expression you can use to talk

expression you can use to talk about something that even if you

ifade konuşmak için kullanabileceğiniz

ifade bir şey hakkında konuşmak için kullanabileceğiniz ifade

about something that even if you

about something that even if you haven't done it in a long time

haven't done it in a long time

uzun zamandır yapmadım uzun

haven't done it in a long time when you do decide to do that

zamandır yapmadım bunu yapmaya karar verdiğinde bunu yapmaya

when you do decide to do that

when you do decide to do that thing again it's just like

karar verdiğinde

o şeyi tekrar yapmaya karar verdiğinde yine aynı şey

thing again it's just like

thing again it's just like riding a bike

riding a bike

gibi yine aynı şey gibi

tıpkı bisiklete binmek gibi

bisiklete binmek

riding a bike so if you haven't ridden a bike

bisiklete binmek gibi yani eğer bisiklete binmediysen yani bisiklete

so if you haven't ridden a bike

so if you haven't ridden a bike for many years you get back on a

binmediysen yani uzun yıllardır bisiklete binmediysen yıllarca tekrar a binersin

for many years you get back on a

for many years you get back on a bike again and it's really easy

uzun yıllar tekrar bisiklete binersin tekrar bisiklete binersin ve bu tekrar gerçekten kolay

bike again and it's really easy

bisiklet ve

bike again and it's really easy to start doing again so when my

tekrar gerçekten kolay bisiklet ve tekrar yapmaya başlamak gerçekten çok kolay bu yüzden tekrar yapmaya

to start doing again so when my

to start doing again so when my dad and I do get to talking you

başladığımdayani

tekrar yapmaya başladığımda yani ne zaman babam ve ben seninle konuşuyoruz

dad and I do get to talking you

dad and I do get to talking you know we talked about a lot of

baba ve benseninle konuşuyorum

baba ve ben seninle konuşuyorum biliyorsun çok şey hakkında konuştuk, çok şey hakkında konuştuk,

know we talked about a lot of

know we talked about a lot of interesting things and it's like

çok şey hakkında

konuştuk, pek çok ilginç şey hakkında konuştuk ve bu

interesting things and it's like

interesting things and it's like we never stop talking so it's

ilginç şeyler gibi ve

ilginç şeyler gibi ve sanki konuşmayı hiç bırakmıyoruz, bu yüzden

we never stop talking so it's

we never stop talking so it's always fun when we do talk and

konuşmayı asla bırakmıyoruz, bu yüzden konuşmayı

asla bırakmıyoruz, bu yüzden konuştuğumuzda her zaman eğlencelidir ve

always fun when we do talk and

always fun when we do talk and we've you know always got plans

konuştuğumuzda her zaman eğlencelidir ve

konuştuğumuzda her zaman eğlencelidir ve her zaman planlarımız olduğunu biliyoruz her zaman planlarımız olduğunu biliyoruz

we've you know always got plans

we've you know always got plans to talk more often even though

to talk more often even though

to talk more often even though we really never do but we

we really never do but we

we really never do but we probably should make plans to do

asla yapmayız ama biz

gerçekten asla yapmayız ama muhtemelen yapmak için planlar yapmalıyız

probably should make plans to do

probably should make plans to do that more anyway so I was

muhtemelen yapmak için planlar yapmalıyız muhtemelen

bunu daha çok yapmak için planlar yapmalıyız yani ben zaten o kadardım

that more anyway so I was

that more anyway so I was talking with my dad and we were

yani zaten

o kadar fazlaydım bu yüzden babamla konuşuyordum ve

talking with my dad and we were

talking with my dad and we were talking about a peculiar habit

babamla konuşuyorduk ve

babamla konuşuyorduk ve tuhaf bir alışkanlıktan bahsediyorduk ve

talking about a peculiar habit

talking about a peculiar habit this word peculiar peculiar just

tuhaf bir alışkanlıktan bahsediyorduk tuhaf bir

alışkanlıktan bahsediyorduk bu tuhaf kelime tuhaf sadece

this word peculiar peculiar just

bu tuhafkelimetuhaf sadece

this word peculiar peculiar just means something that's odd or

bu tuhaf tuhaf kelime sadece şu anlama geliyor tuhaf veya

means something that's odd or

means something that's odd or strange but it's a little bit

tuhaf bir şey anlamına gelir veya

tuhaf veya tuhaf bir şey anlamına gelir ama

strange but it's a little bit

strange but it's a little bit more of an advanced way of

bu biraz tuhaf ama biraz

tuhaf ama biraz daha gelişmiş bir yol

more of an advanced way of

more of an advanced way of expressing this so to have a

daha gelişmiş bir yol

daha gelişmiş bir yol bunu ifade etmenin daha gelişmiş bir yolu yani bir

expressing this so to have a

expressing this so to have a peculiar habit or a peculiar

ifadeye sahip olmak, bunu ifade etmek,

bunu ifade etmek, kendine özgü bir alışkanlığa veya

peculiar habit or a peculiar

peculiar habit or a peculiar habit means to have something

tuhaf bir alışkanlığaveya

tuhaf bir alışkanlığa veya tuhaf bir alışkanlığa sahip olmak, bir şeye sahip olmak anlamına gelir,

habit means to have something

habit means to have something that's maybe a little bit odd or

alışkanlık, bir şeye sahip olmak anlamına gelir, belki birazcık biraz tuhaf ya da

that's maybe a little bit odd or

that's maybe a little bit odd or different from what most people

different from what most people

bu belki biraz tuhaf ya da

bu belki biraz tuhaf ya da çoğu insanın

different from what most people do and this actually isn't such

yaptığından farklı ve çoğu insanın yaptığından farklı ve bu aslında böyle bir şey değil

do and this actually isn't such

do and this actually isn't such a peculiar peculiar habit really

vebu aslındaböyle bir

şey değil ve bu aslında o kadar da tuhaf bir alışkanlık değil gerçekten

a peculiar peculiar habit really

a peculiar peculiar habit really for most people in terms of

tuhaf biralışkanlıkgerçekten

tuhaf bir alışkanlık gerçekten çoğu insan açısından

for most people in terms of

for most people in terms of communicating with other people

çoğu insan açısından

çoğu insan için diğer insanlarla iletişim açısından diğer insanlarla

communicating with other people

communicating with other people but the peculiar thing the weird

iletişim

başka insanlarla iletişim insanlar ama tuhaf olan şey garip

but the peculiar thing the weird

ama tuhaf olan şey garip

but the peculiar thing the weird or interesting thing

ama tuhaf olan şey garip olan veya ilginç olan şey veya ilginç olan

or interesting thing

or interesting thing is that we both do it and you

veya ilginç olan şey şu ki bunu ikimiz de yapıyoruz ve siz

is that we both do it and you

is that we both do it and you know as another kind of

ikimiz de yapıyoruz ve siz

ikimiz de yapıyoruz ve bilirsin başka bir tür olarak

know as another kind of

know as another kind of expression that you can use the

bilirsin başka bir tür olarak

bilirsin başka bir tür olarak

expression that you can use the

expression that you can use the apple doesn't fall far from the

bilirsin ki ifadeyi kullanabilirsin

elma uzağa düşmez

apple doesn't fall far from the

apple doesn't fall far from the tree you probably have something

elma uzağa düşmez ifadesini kullanabilirsin

elma ağaçtan uzağa düşmez muhtemelen bir ağacınız vardır

tree you probably have something

tree you probably have something like this in your native

muhtemelen bir

ağacınız vardır muhtemelen ana dilinizde böyle bir şey vardır ana

like this in your native

dilinizde bunun gibi ana dilinizde elma elma

like this in your native language the Apple so you have

yani diliniz var elma

language the Apple so you have

language the Apple so you have an apple tree and the Apple like

yani siz

bir elma ağacına sahipsin ve

an apple tree and the Apple like

bir elma ağacı gibi bir elmave

an apple tree and the Apple like Falls that's kind of like the

bir elma ağacı gibi bir elma ve bir elma ağacı gibi bir elma ve

Falls that's kind of like the

Falls that's kind of like the parent is the apple tree and the

şelale gibi bir elma ağaç ve

parent is the apple tree and the

parent is the apple tree and the the child is the Apple down here

ebeveyn elma ağacıdır ve

ebeveyn elma ağacıdır ve çocuk buradaki Elmadır

the child is the Apple down here

the child is the Apple down here so the apple doesn't fall far

çocuk buradakiElmadır

çocuk buradaki Elmadır, bu nedenle elma uzağa düşmez,

so the apple doesn't fall far

so the apple doesn't fall far from the tree

dolayısıyla elma düşmez uzağa düşsün

ki elma ağaçtan ağaçtan ağaçtan uzağa düşmesin, bu sadece

from the tree

from the tree it just means the parents are

ebeveynlerin olduğu anlamına gelir

it just means the parents are

it just means the parents are often a like or often like their

often a like or often like their

often a like or often like their kids or vice versa kids are

sık sık beğendikleri gibi

veya sık sık çocukları gibi veya tam tersi çocuklar

kids or vice versa kids are

kids or vice versa kids are often like their parents anyway

çocuktur veyatam tersiçocuklar çocuktur

veya tam tersi çocuklar çoğu zaman ebeveynleri gibidir zaten çoğu zaman ebeveynleri

often like their parents anyway

often like their parents anyway so we were talking about the

gibi zaten

çoğu zaman ebeveynleri gibi zaten bu yüzden hakkında konuşuyorduk

so we were talking about the

so we were talking about the fact this peculiar habit that we

hakkında konuşuyorduk bu

yüzden bu tuhaf alışkanlıktan bahsediyorduk ki aslında

fact this peculiar habit that we

fact this peculiar habit that we have is bringing up

butuhaf alışkanlık biz aslında sahip olduğumuz bu

tuhaf alışkanlık, yetiştirmektir,

have is bringing up

yetiştirmektir, gündeme

have is bringing up conversations are just starting

getirmektir, sohbetleri yeni başlatıyoruz,

conversations are just starting

conversations are just starting to talk to people randomly you

sohbetleri yeni başlatıyoruz insanlarla rasgele konuşmaya yeni başlıyoruz

to talk to people randomly you

to talk to people randomly you know just people that we meet on

rasgele insanlarla konuşmaya başlıyorsunuz

rasgele insanlarla konuşmaya başlıyorsunuz sadece tanıştığımız insanları tanıyoruz sadece

know just people that we meet on

know just people that we meet on the street or at you know the

sokakta tanıştığımız insanları tanıyoruz sadece sokakta tanıştığımız insanları biliyorsunuz

the street or at you know the

the street or at you know the bus stop or at the movie theater

sokakta ya da bildiğin

caddede ya da bildiğin otobüs durağında ya da sinemada

bus stop or at the movie theater

otobüs durağında ya da sinemada

bus stop or at the movie theater or wherever we happen to be

otobüs durağında ya da sinemada ya da her neredeysek ya da her nerede olursak olalım ya da her nerede olursak

or wherever we happen to be

or wherever we happen to be because we both do this he was

olalım ikimiz de bunu yaptığımız için o, ikimiz de bunu yaptığımız içindi,

because we both do this he was

because we both do this he was talking about other people kind

çünkü ikimiz de bunu yapıyorduk, diğer insanlar hakkında kibarca konuşuyordu,

talking about other people kind

talking about other people kind of think it's strange that he

diğer insanlar hakkında kibarca konuşuyordu, onun garip olduğunu düşünmesinin garip olduğunu düşünüyor bunu yapması garip geliyor

of think it's strange that he

of think it's strange that he does this i mean if you've seen

demek istediğim bunu gördüysen

does this i mean if you've seen

bunu yapıyordemek istediğim bunugördüysen

does this i mean if you've seen my dad on the channel I mean

bunu yapıyor demek istediğim kanalda

my dad on the channel I mean

my dad on the channel I mean he's a he's a fun-loving guy he

babamı gördüysen kanalda babamı kastediyorum yani

babamı kastediyorum kanal demek istediğim o eğlenceyi seven bir adam o

he's a he's a fun-loving guy he

he's a he's a fun-loving guy he likes to communicate with people

eğlenceyi seven bir adam o eğlenceyi seven bir

adam insanlarla iletişim kurmayı sever

likes to communicate with people

likes to communicate with people he likes to talk so he likes to

insanlarla iletişim kurmayı sever yani o

he likes to talk so he likes to

he likes to talk so he likes to you know try to open up

konuşmayı seviyor o yüzden o konuşmayı seviyor o yüzden o seni seviyor

biliyorsun açmaya çalış biliyorsun açmaya çalış biliyorsun

you know try to open up

you know try to open up communication with people the

insanlarla iletişimi açmaya çalış

communication with people the

communication with people the same way i do when we're you

insanlarla iletişim

insanlarla iletişim sen olduğumuzda yaptığım gibi

same way i do when we're you

same way i do when we're you know talking with people and

aynı şekilde ben sen olduğumuzda

yaptığım gibi

know talking with people and

know talking with people and maybe other people are kind of I

ben biz olduğumuzda yaptığım gibi

maybe other people are kind of I

maybe other people are kind of I guess a like a typical situation

diğer insanlar birazben

belki diğer insanlar biraz sanırım tipik bir durum gibi

guess a like a typical situation

guess a like a typical situation would be like especially here in

sanırımtipik bir durum gibi

sanırım tipik bir durum özellikle burada gibi olur

would be like especially here in

would be like especially here in Japan when you sit on a train

özellikle burada gibi

olur özellikle burada Japonya'da gibi olur trende oturduğunda

Japan when you sit on a train

japonya trende oturduğunda japonya trende insanlarla oturduğunda

Japan when you sit on a train with people nobody talks to

kimse insanlarla konuşmaz kimse

with people nobody talks to

with people nobody talks to people they don't know you would

insanlarla konuşmaz kimse tanımadıkları insanlarla konuşmaz

people they don't know you would

people they don't know you would never begin a conversation with

seni tanımadıkları insanlarla konuşursun

tanımadıkları insanlar ile asla bir sohbete başlamaz mıydınız asla bir

never begin a conversation with

never begin a conversation with like a complete stranger and

sohbete başlamazdınız asla tamamen bir yabancı gibi ve

like a complete stranger and

like a complete stranger and it's very rare that people kind

tamamen biryabancı

gibi ve tamamen bir yabancı gibi tür

it's very rare that people kind

it's very rare that people kind of break out of the situation

insanların normalde içinde bulundukları durumdan çıkma durumundan çıkmaları çok nadirdir

of break out of the situation

of break out of the situation that they're in normally when

that they're in normally when

that they're in normally when they're you know just doing

bilirsin sadece yapıyorlar bilirsin sadece

they're you know just doing

they're you know just doing their kind of everyday work so a

yapıyorlar

bilirsin sadece onların günlük işlerini yapıyorlar yani

their kind of everyday work so a

their kind of everyday work so a situation like when I go into a

onlarıngünlükişlerini yapıyorlaryani

onların günlük işlerini yapıyorlar yani bir duruma

situation like when I go into a

situation like when I go into a Japanese convenience store and

girdiğim zamanki gibi bir duruma girdiğim zamanki gibi bir

Japon marketine,

Japanese convenience store and

Japanese convenience store and I'm talking to the the clerk

Japonmarketine ve

Japon marketine gittiğimde ve tezgahtarla konuştuğumda tezgahtarla konuşuyorum tezgahtarla

I'm talking to the the clerk

I'm talking to the the clerk about behind the counter i would

ilgili konuşuyorum gibi bir duruma

about behind the counter i would

tezgahın arkasında olurdum

about behind the counter i would say oh hey how are you in like

tezgahın arkasında derdim oh hey nasılsın nasılsın mesela

say oh hey how are you in like

say oh hey how are you in like they they kind of like snap out

oh hey nasılsın demek gibi oh

hey nasılsın onlar gibi bir şekilde çıtır çıtır çıtır çıtır çıtır çıtır çıtır çıtır çıtır

they they kind of like snap out

they they kind of like snap out of their usual working mode

çıtır gibi evet merhaba gibi olan evet merhaba gibi olan evet merhaba gibi olan evet merhaba gibi olan

olağan çalışma modlarının olağan çalışma modlarının olağan çalışma modlarının dışına çıkmayı severler bir nevi

of their usual working mode

of their usual working mode which is like yes hello

which is like yes hello

which is like yes hello you know they just say their

you know they just say their

you know they just say their thing and they accept payment

Bilirsiniz, sadece istediklerini söylüyorlar ve ödemeyi kabul ediyorlar

thing and they accept payment

thing and they accept payment and then the customer leaves and

ve ödemeyi kabul ediyorlar ve

ödemeyi kabul ediyorlar ve sonra müşteri gidiyor ve

and then the customer leaves and

sonra müşteri gidiyor ve

and then the customer leaves and this is what most people do when

sonra müşteri gidiyor ve çoğu insanın yaptığı şey bu,

this is what most people do when

this is what most people do when they go into a convenience store

en çok yaptığı şey bu insanlar

bu çoğu insanın yaptığı şey bu

they go into a convenience store

they go into a convenience store so they don't really have a

so they don't really have a

so they don't really have a connection but actually like

bir bağlantım var ama aslında bağlantıdan hoşlanıyorum

connection but actually like

connection but actually like sometimes I'll go into the

ama aslında bağlantıdan hoşlanıyorum

ama aslında bazen gibi Bazene gireceğim

sometimes I'll go into the

sometimes I'll go into the convenience store and I will

Bazen markete gideceğim ve markete gideceğim

convenience store and I will

convenience store and I will most people have name tags or

ve

markete gideceğim ve yapacağım çoğu insanın ad etiketi vardır veya

most people have name tags or

most people have name tags or even in Japanese like they will

çoğukişininad etiketi vardır veya

çoğu insanın ad etiketi vardır veya hatta Japonca'da olduğu gibi

even in Japanese like they will

even in Japanese like they will have the name tag and you can

Japonca'da olduğu gibi hatta

Japonca'da bile ad etiketine sahip olacaklar ve

have the name tag and you can

adetiketine sahip olabilirsinizve yapabilirsiniz

have the name tag and you can read and also oh hello you know

isim etiketi var ve okuyabiliyorsun ve ayrıca oh merhaba biliyorsun

read and also oh hello you know

read and also oh hello you know whatever the name of the person

oku ve ayrıcaohmerhababiliyorsun

oku ve ayrıca oh merhaba biliyorsun kişinin adı ne olursa olsun kişinin

whatever the name of the person

whatever the name of the person is and they kind of look at me

adı ne olursa olsun

kişinin adı ne olursa olsun ve kibarlar bana bak ve onlar bana

is and they kind of look at me

is and they kind of look at me like like it's a completely

şöyle bakıyorlar

ve bana şöyle bakıyorlar sanki tamamen benziyormuş gibi

like like it's a completely

like like it's a completely different world something like

tamamen farklı bir dünya gibi bir şey

different world something like

farklı bir dünya gibi bir şey

different world something like that but anyway I just thought

farklı bir dünya gibi bir şey ama neyse Bir an öyle düşündüm ama neyse öyle

that but anyway I just thought

that but anyway I just thought it was really interesting that

düşündüm ama

neyse düşündüm ki gerçekten ilginçti gerçekten

it was really interesting that

it was really interesting that this isn't a habit that

ilginçti

gerçekten ilginçti ki

this isn't a habit that

this isn't a habit that specifically taught by you know

bu bir alışkanlık değil ki bu bir alışkanlık

değil bu bir alışkanlık değil özellikle sizin tarafınızdan öğretilen, özellikle sizin tarafınızdan öğretilen, özellikle sizin tarafınızdan öğretilen, insanları elde etmeye çalışan insanları

specifically taught by you know

specifically taught by you know people that are trying to get

tanımaya çalışan insanları,

people that are trying to get

people that are trying to get help other people get fluent in

diğer insanların akıcı hale gelmesine yardımcı olmaya çalışan insanları,

help other people get fluent in

help other people get fluent in a particular

a particular

diğer insanların akıcı hale

gelmesine yardım etme konusunda akıcı hale getirmeye çalışan insanları tanıyorsunuz. belirli bir

a particular language but it's actually

language but it's actually

language but it's actually really valuable skill it's kind

dilde akıcı ama bu aslında

dil ama aslında

dil ama aslında gerçekten değerli bir beceri bu gerçekten

really valuable skill it's kind

really valuable skill it's kind of something I do do I mean with

değerli bir beceri bu

gerçekten değerli bir beceri bu yaptığım

of something I do do I mean with

of something I do do I mean with master English conversation

bir şey yani yaptığım bir şey demek istiyorum ile

yaptığım bir şey ile demek istiyorum ki, usta İngilizce konuşma

master English conversation

master English conversation members i give them speaking

ustası İngilizce konuşma ustası

İngilizce konuşma üyeleri ile onlara konuşan üyeler veririm onlara

members i give them speaking

members i give them speaking missions like this where they go

konuşan

üyeler veririm onlara böyle konuşma görevleri veririm gittikleri yerde böyle

missions like this where they go

missions like this where they go out and have to practice with

görevler gittikleri yerde böyle görevler dışarı çıkıp herkesle pratik yapmak zorunda

out and have to practice with

out and have to practice with people that they wouldn't

people that they wouldn't

ve herkesle pratik yapmak zorunda

ve

people that they wouldn't normally speak with but I it's a

normalde konuşmayacakları insanlarla çalışmayacakları insanlarla pratik yapmak zorunda ama ben

normally speak with but I it's a

normally speak with but I it's a really good example of a way

normalde konuşurumama ben bu

normalde konuştuğum bir şey ama ben bu gerçekten iyi bir yol örneği gerçekten

really good example of a way

really good example of a way that like something that's just

iyi bir yol örneği gerçekten iyi

that like something that's just

that like something that's just like a natural habit that you

bir yol örneği

like a natural habit that you

like a natural habit that you have it just happens to be good

Alışkanlık

doğal bir alışkanlığa sahip olman doğal bir alışkanlığa sahip olman iyi olur

have it just happens to be good

have it just happens to be good also for language learning so

sadece iyi olur bu aynı zamanda

dil öğrenimi için de iyidir yani dil

also for language learning so

öğrenimi için de iyidir yani

also for language learning so when you're thinking about doing

when you're thinking about doing

dil öğrenimi için de yani düşünürken yapmakla ilgili,

yapmayı düşündüğünde,

when you're thinking about doing something like this like try to

böyle bir şey yapmayı düşündüğünde, şöyle bir

something like this like try to

something like this like try to think about the habits that you

şey yapmayı düşündüğünde, şöyle bir şey denemek gibi,

böyle bir şey denemek gibi, alışkanlıklar

think about the habits that you

think about the habits that you have naturally that you use in

hakkında düşündüğün alışkanlıklar hakkında düşündüğün,

alışkanlıklar hakkında düşündüğün zaman yapmak hakkında. doğal olarak sahip olduğunuz içinde kullandığınız var

have naturally that you use in

have naturally that you use in your own language that have

doğal olarak kullandığınız

doğal olarak sahip olduğunuz kendi dilinizde kullandığınız kendi

your own language that have

diliniz olan

your own language that have really nothing to do with

really nothing to do with

kendi diliniz olan gerçekten hiçbir ilgisi olmayan

gerçekten hiçbir ilgisi olmayan

really nothing to do with learning a different language

learning a different language

learning a different language it's just something you do

gerçekten hiçbir ilgisi olmayan farklı bir dil

öğrenmek farklı bir dil öğrenmek

farklı bir dil öğrenmek sadece senin yaptığın bir şey bu sadece senin

it's just something you do

yaptığın bir

it's just something you do naturally for your own language

şey bu sadece kendi dilin için doğal olarak

naturally for your own language

naturally for your own language and think about the way you can

kendi dilin için doğal olarak yaptığın bir şey ve nasıl yapabileceğini düşün

and think about the way you can

and think about the way you can combine these things are use

venasıl

yapabileceğinizi düşünün ve bunları nasıl birleştirebileceğinizi düşünün bu şeyleri kullanmak, bunları

combine these things are use

birleştirmek, bunları

combine these things are use these things apply these things

birleştirmek, bunları kullanmak, bunları uygulamak, bunları uygulamak, bunları uygulamak,

these things apply these things

these things apply these things when you're talking about

bu şeyleri uygulamak, hakkında konuşurken bunları uygulamak

when you're talking about

when you're talking about building fluency in English or

İngilizcede akıcılık oluşturmaktan veya

building fluency in English or

building fluency in English or any other language so this is

İngilizcede akıcılık oluşturmaktan veya

İngilizcede veya başka herhangi bir dilde akıcılık oluşturmaktan bahsediyorsunuz yani bu

any other language so this is

any other language so this is you know having the confidence

herhangi bir başka dil yanibu

herhangi bir başka dil yani bu sizin bildiğiniz güveninizdir.

you know having the confidence

güvene sahip olduğunu biliyorsun kendine

you know having the confidence to speak to other people no

güvene sahip olduğunu başka insanlarla

to speak to other people no

to speak to other people no matter what they'll say to you

konuşma başka insanlarla konuşma hayır

başka insanlarla konuşma hayır sana ne derlerse söylesinler sana ne derlerse desinler ne derlerse

matter what they'll say to you

matter what they'll say to you you know maybe like they don't

desinler sen bilirsin belki bilmiyorlarmış gibi sen belki

you know maybe like they don't

you know maybe like they don't want to talk to you and that

bilmiyorlarmış gibi belki seninle konuşmak istemiyorlar ve

want to talk to you and that

want to talk to you and that happens sometimes I say oh hello

seninle konuşmak istiyorlar ve

seninle konuşmak istiyorlar ve bu bazen oluyor diyorum oh merhaba

happens sometimes I say oh hello

oluyor bazendiyorum oh merhaba

happens sometimes I say oh hello I remember I was actually

I remember I was actually

I remember I was actually sitting at a i was at a

oluyor bazen diyorum oh merhaba

hatırlıyorum aslında hatırlıyorum aslında

sitting at a i was at a

sitting at a i was at a restaurant with some other

başka bir

restaurant with some other

restoran başka bir

restaurant with some other people in the group of people

people in the group of people

restoran başka insanlarla birlikte insan grubundan

insanlarinsan

people in the group of people some of them I didn't know some

grubundan insanlar bazılarını tanımıyordum

some of them I didn't know some

some of them I didn't know some of them i did not and I said oh

bazılarınıbilmiyordum

bazılarını tanımıyordum Bazılarını bilmiyordum ve ah

of them i did not and I said oh

onlaratanımadım dedim ve ah

of them i did not and I said oh hello to some woman and I was

onlara tanımadım dedim ve ah bir kadına merhaba dedim ve

hello to some woman and I was

hello to some woman and I was like oh you have like a nice

bir kadına merhaba dedimve

bazılarına merhaba dedim ve Oh, güzel bir

like oh you have like a nice

like oh you have like a nice shirt on or something like that

beğenin var, oh, güzel bir beğenin var, oh,

üzerinde güzel bir gömlek var ya da o gömlek gibi bir şey

shirt on or something like that

shirt on or something like that and she kind of gave me like an

ya da o gömlek gibi bir şey ya da

onun gibi bir şey var ve o bana şöyle bir şey verdi

and she kind of gave me like an

and she kind of gave me like an angry look and you know she

ve bana bir tür bakış attı

ve bana kızgın bir bakış attı ve biliyorsun o

angry look and you know she

angry look and you know she didn't really want to speak with

kızgın görünüyorduvebiliyorsun o

kızgın görünüyordu ve biliyorsun gerçekten konuşmak istemiyordu

didn't really want to speak with

didn't really want to speak with me and she's actually said that

onunla gerçekten konuşmak istemiyordu

Benimle gerçekten konuşmak istiyor ve aslında bunu ben dedi ve

me and she's actually said that

me and she's actually said that she was like you know I don't

aslında ben

dedi ve aslında o senin gibi olduğunu söyledi Bilmiyorum o senin bildiğin

she was like you know I don't

she was like you know I don't want to talk with you right now

gibiydi ben yapmıyorum

o senin bildiğin gibiydi ben 'seninle şu an konuşmak istiyorum şu an seninle

want to talk with you right now

want to talk with you right now I'm not in a talking mood or

konuşmak istiyorum şu

an seninle konuşmak istiyorum Konuşacak havamda değilim veya

I'm not in a talking mood or

I'm not in a talking mood or something like that so I said

konuşacak halde değilim veya

konuşacak halde değilim veya öyle bir şey o yüzden böyle

something like that so I said

something like that so I said okay that's fine and I just

bir şey söyledim bu yüzden böyle

bir şey söyledim bu yüzden tamam dedim ve ben sadece

okay that's fine and I just

okay that's fine and I just turned and started talking to

tamam bu iyive ben

sadece tamam bu iyi ve döndüm

turned and started talking to

turned and started talking to somebody else so it does happen

vekonuşmaya başladım ve

döndüm ve konuşmaya başladım başka birine olur, bu başka birine olur, bu yüzden başka birine olur, yani

somebody else so it does happen

somebody else so it does happen just like anything else you're

her şey gibi olur, sen de her şey

just like anything else you're

just like anything else you're going to have some people that

gibisin, sen de

her şey gibisin, bazı insanlara sahip olacaksın, onların da

going to have some people that

going to have some people that either don't want to talk to you

bazılarına sahip olacak.

seninle konuşmak istemeyen bazı insanlar olacak ya seninle

either don't want to talk to you

either don't want to talk to you or it's annoying or you know

konuşmak istemiyor ya da can

sıkıcı ya da biliyorsun ya da

or it's annoying or you know

or it's annoying or you know whatever that thing happens to

can sıkıcıya da biliyorsun ya da can

sıkıcı ya da o şey ne olursa olsun, o

whatever that thing happens to

whatever that thing happens to be but on the whole so on the

şey ne olursa olsun, o

şey ne olursa olsun, o şeyin başına ne geldiğini bilirsiniz, ama bütünde öyle ama

be but on the whole so on the

be but on the whole so on the whole wh 0 le like the total so

bütünde öyle ama

bütünde yani bütünde, 0 le gibi toplam yani

whole wh 0 le like the total so

whole wh 0 le like the total so even though some part of that

bütün 0 toplam gibi o kadar bütün

0 toplam gibi yani bir kısmı bunun bir kısmı o kadar büyük

even though some part of that

even though some part of that might not be so great most of it

olmasa

da bir kısmı o kadar büyük olmasa da

might not be so great most of it

might not be so great most of it is most people are really happy

çoğu o kadar büyük olmayabilir o

kadar büyük olmayabilir çoğu insan gerçekten mutludur

is most people are really happy

çoğu insan gerçekten mutludur

is most people are really happy to have someone to say like

çoğu insan gerçekten mutludur diyecek birine sahip olmaktan hoşlanır

to have someone to say like

to have someone to say like Hello or even just smile at

söyleyecek

birine sahip olmaktan hoşlanır merhaba diyecek birine sahip olmak ya da sadece gülümsemek

Hello or even just smile at

Hello or even just smile at somebody even if you don't say

Merhabaya da sadece

Merhaba'ya gülümse ya da hatta birine sadece gülümse, biri demesen bile biri demesen bile

somebody even if you don't say

somebody even if you don't say anything you know walk into

bildiğin bir şey söylemesen bile

anything you know walk into

anything you know walk into stores or whatever I see random

bildiğin bir şeye gir bildiğin bir şeye gir

yürü mağazalara ya da rastgele

stores or whatever I see random

stores or whatever I see random people like out walking and i'll

mağazalara ya darastgele

mağazalara ya da rastgele gördüğüm her şeye, insanlar yürümeyi sever ve ben

people like out walking and i'll

people like out walking and i'll just give them like a little you

insanlar yürümeyi seveceğimve

insanlar yürümeyi seveceğim ve onlara biraz sen gibi vereceğim

just give them like a little you

just give them like a little you know

know

know hello like that this little bow

onlara birazcık gibi ver onlara

birazcık gibi ver bilirsin bilirsin

bilirsin merhaba böyle bu küçük selam

hello like that this little bow

hello like that this little bow like an odd that kind of thing

merhaba böylebuküçük selam merhaba böyle

bu küçük selam bir tuhaf gibi o tür bir şey bir

like an odd that kind of thing

tuhaf gibiotür bir şey

like an odd that kind of thing and it's going to really help

and it's going to really help

gibi bu tür tuhaf bir şey ve gerçekten yardımcı olacak

vegerçekten yardımcı olacak

and it's going to really help you build your confidence

you build your confidence

you build your confidence because again you're out lake

ve gerçekten güveninizi geliştirmenize yardımcı olacak öz güveninizi

artırıyorsunuz

güveninizi artırıyorsunuz çünkü yine gölün dışındasınız

because again you're out lake

because again you're out lake even initiating a conversation

çünkü yine gölün dışındasınız

çünkü yine gölün dışındasın, hatta bir sohbet başlatıyorsun, hatta

even initiating a conversation

even initiating a conversation with someone especially if

bir sohbet başlatıyorsun,

hatta birisiyle bir sohbet başlatıyorsun, özellikle eğer

with someone especially if

with someone especially if you're really nervous to speak

birisiyleyse,özellikleeğer

birisiyleyse, özellikle konuşmak için gerçekten gerginsen,

you're really nervous to speak

you're really nervous to speak it's not just like you go from

konuşmak için gerçekten gerginsin,

gerçekten gerginsin konuşmak, sadece senin gitmen gibi değil, sadece

it's not just like you go from

it's not just like you go from nothing to speaking you there

gitmen gibi değil, sadece

hiçlikten konuşmaya gitmen gibi değil, orada

nothing to speaking you there

konuşmaya hiçbir şey yok,

nothing to speaking you there like a few steps that happening

orada konuşmaya hiçbir şey yok, birkaç adım gibi oluyor,

like a few steps that happening

like a few steps that happening between so you can kind of say

birkaç adımoluyor gibi oluyor

arada olan birkaç adım gibi, bu yüzden bir nevi arasında diyebilirsin,

between so you can kind of say

between so you can kind of say hello you cannot to someone in

yani birnevi

arasında diyebilirsin, böylece bir nevi merhaba diyebilirsin birine merhaba diyemezsiniz, birine

hello you cannot to someone in

hello you cannot to someone in like if they not back then like

merhaba diyemezsiniz, birisine geri dönmezlerse beğenemezsiniz sonra

like if they not back then like

like if they not back then like you've taken a step closer to

beğen,dönmezlerse beğen,

dönmezlerse beğen, sonra bir adım daha yaklaştın,

you've taken a step closer to

you've taken a step closer to maybe having a conversation with

bir adım daha yaklaştın, belki sohbet etmeye

maybe having a conversation with

maybe having a conversation with that

that

belki sohbet etmeye bir adım daha yaklaştın

belki

that person and then you say maybe

o kişiyle sohbet ediyorsun ve sonra belki kişi diyorsun

person and then you say maybe

person and then you say maybe hello or hi or something in the

vesonra belki

kişi diyorsun ve sonra belki merhaba ya da merhaba ya da

hello or hi or something in the

hello or hi or something in the eighth if they say hi back and

merhaba ya damerhaba ya da

merhaba ya da merhaba ya da sekizinci sırada bir şey diyorsun. selam söyle geri ve

eighth if they say hi back and

eighth if they say hi back and say oh nice weather isn't it or

sekizinci selam verirlerse gerive

sekizinci selam verip oh güzel hava değil mi derlerse veya ah güzel

say oh nice weather isn't it or

say oh nice weather isn't it or something like that

hava değil mi derler veya

oh güzel hava değil mi derler ya da onun gibi bir şey böyle bir şey

something like that

something like that this is the kind of thing that

bu böyle bir şey bu böyle bir

this is the kind of thing that

this is the kind of thing that happens when you get into an

şey bu

happens when you get into an

happens when you get into an elevator or you're standing

bir asansöre bindiğinizde ya da ayakta

elevator or you're standing

asansördeyken olan bir olaya bindiğinizde olan bir şey ya daayakta duran bir

elevator or you're standing somewhere with somebody waiting

asansördesin ya da bir yerde duruyorsun, birisi bir yerde bekliyor,

somewhere with somebody waiting

somewhere with somebody waiting and like you know you're just

biri bir yerde bekliyor, biri

bekliyor ve bildiğin

and like you know you're just

and like you know you're just looking to have a friendly

gibi ve bildiğin gibi adilsin

ve bildiğin gibi sadece sahip olmak istediğini bildiğin gibi arkadaşça bir arkadaşça

looking to have a friendly

looking to have a friendly conversation you trying to

sohbet etmeye çalışıyorsun

conversation you trying to

sohbet etmeye çalışıyorsun sohbet etmeye çalışıyorsun

conversation you trying to connect with people even if it's

insanlarla bağ kurmaya çalışıyorsun bu

connect with people even if it's

connect with people even if it's just somebody that maybe you'll

insanlarla bağ kursa bile insanlarla bağ kurmaya çalışıyorsun

just somebody that maybe you'll

just somebody that maybe you'll never see again or you know it's

belki bir

daha asla göremeyeceğin ya da bir daha asla görmeyeceğini bildiğin ya da sadece

never see again or you know it's

never see again or you know it's just a random person that you

rastgele bir insan olduğunu bildiğin birisi sen sadece rastgele bir insan sen

just a random person that you

just a random person that you just feel like talking with but

sadece rastgele bir insan sadece konuşmak gibi hissettiğin ama

just feel like talking with but

sadece konuşmak gibi hissettiğinama

just feel like talking with but really the point is that you

sadece konuşmak gibi hissettiğin ama asıl mesele şu ki sen

really the point is that you

really the point is that you should be using all of these

gerçektenmesele şu ki sen

gerçekten mesele şu ki bunların hepsini kullanıyor

should be using all of these

should be using all of these opportunities whether it's in

olmalısın bunların hepsini kullanmalısın ister

opportunities whether it's in

fırsatlarda olsun ister

opportunities whether it's in English or in your own language

İngilizce olsun ister kendi diliniz

English or in your own language

English or in your own language to actually develop the skill of

İngilizce olsun ister kendi diliniz

İngilizce veya kendi dilinizde olsun bu fırsatların hepsini fiilen geliştirmek için kullanmak olmalıdır.

to actually develop the skill of

to actually develop the skill of communicating with people that

insanlarla iletişim kurma becerisini geliştirmek

communicating with people that

communicating with people that you've never met before because

you've never met before because

you've never met before because if you can do this in your own

if you can do this in your own

kendi

if you can do this in your own language it's much easier to

dilinizde bunu kendi dilinizde yapabilirseniz, dillendirmek çok daha

language it's much easier to

language it's much easier to translate that into speaking a

kolaydır, dillendirmek çok daha

kolaydır, bunu

translate that into speaking a

translate that into speaking a different one so in the case of

konuşmaya çevirmek çok daha kolaydır

different one so in the case of

different one so in the case of myself again because i have the

yani

farklı olanın durumunda, yine kendim durumundayım çünkü yine kendime sahibim çünkü yine kendime

myself again because i have the

myself again because i have the natural tendency of like wanting

sahibim çünkü

natural tendency of like wanting

natural tendency of like wanting to try to communicate with

doğal olarak istemek gibi doğal bir eğilimim var. iletişim kurmaya çalışmak

to try to communicate with

to try to communicate with people I don't know that even

insanlarla iletişim kurmaya çalışmak bilmediğim insanlar bile

people I don't know that even

people I don't know that even though I'm really scared to do

tanımadığım insanlar bile bunu yapmaktan

though I'm really scared to do

though I'm really scared to do it in Japanese I'm not scared

gerçekten çok korkmama rağmen

japonca yapmaktan gerçekten korksam da

it in Japanese I'm not scared

japoncada korkmuyorum

it in Japanese I'm not scared anymore but when I was first

japoncada korkmuyorum artık korkmuyorum ama artık ilk olduğumda ama artık

anymore but when I was first

anymore but when I was first learning the language i was i

ilk olduğumda

ama ilk olduğumda öğrendiğim dili öğreniyordum

learning the language i was i

olduğum

learning the language i was i was really nervous about doing

dili öğreniyordum yapmak konusunda gerçekten gergindim yapmak

was really nervous about doing

was really nervous about doing that but it still made me want

gerçektengergindim

bunu yapmak gerçekten gergindi ama yine de bunu istememe neden oldu

that but it still made me want

ama yine de

that but it still made me want to like try to say something

bunu istememe neden oldu ama yine de bende sevme isteği uyandırdı beğenmek için bir şey söylemeye çalışmak sevmek için bir

to like try to say something

to like try to say something like say hello to figure out

şey söylemeye çalışmak merhaba demek gibi bir şey söylemeye çalışmak anlamaya çalışmak

like say hello to figure out

like say hello to figure out some way to communicate with

some way to communicate with

merhaba demek gibi çözmek için merhaba demek gibi iletişim kurmanın bir yolu ile iletişim kurmanın bir yolu

some way to communicate with these with these people because

bunlarla bu insanlarla iletişim kurmanın bir yolu çünkü

these with these people because

these with these people because it's only like when you finally

bunlar bu insanlarlaçünkü bunlar bu

insanlarla çünkü bu sadece sonunda olduğun zamanki gibi bu sadece

it's only like when you finally

it's only like when you finally communicate that everyone

sonunda olduğun zamanki

gibi bu sadece sonunda iletişim kurduğunda herkesin iletişim kurduğunda olduğu gibi herkes iletişim kurduğunda

communicate that everyone

communicate that everyone becomes human otherwise we're

herkes insan oluyor aksi halde

becomes human otherwise we're

becomes human otherwise we're just kind of robots you know

insan oluyoruzyoksa

insan oluyoruz yoksa sadece bir çeşit robotuz bilirsiniz

just kind of robots you know

just kind of robots you know going about our daily life I'm

sadece bir çeşit robotlar bilirsiniz

sadece bir çeşit robotlar bilirsiniz günlük hayatımıza devam ediyorum

going about our daily life I'm

gidiyorum günlük hayatımıza devam

going about our daily life I'm just walking to work or I'm

ediyorum günlük hayatımız hakkında sadece işe yürüyerek gidiyorum ya da

just walking to work or I'm

just walking to work or I'm working as a clerk in a

sadeceişe yürüyerek gidiyorum ya da

sadece işe yürüyerek gidiyorum ya da memur olarak çalışıyorum bir işte

working as a clerk in a

working as a clerk in a convenience store whatever that

memur olarak

çalışıyorum bir kolaylıkta memur olarak çalışıyorum mağaza her ne olursa olsun o market her ne

convenience store whatever that

convenience store whatever that thing is but the moment we speak

olursa olsun o market her neyse o şey her ne ise ama

thing is but the moment we speak

thing is but the moment we speak to each other that's the moment

konuştuğumuz an şey konuştuğumuz an

ama birbirimizle konuştuğumuz an

to each other that's the moment

to each other that's the moment we become you know human to one

birbirimiz için o an o an birbirimiz için o an o an her şey gibi başka bir şey

we become you know human to one

we become you know human to one another in like everything

another in like everything

gibi her

şey gibi

another in like everything changes and it changes in an

her şey değişir ve bu

changes and it changes in an

changes and it changes in an instant

değişir ve değişir ve

değişir ve değişir ve değişir bir anlık anlık anlık

instant

instant so this is something my dad and

yani bu babamın bir şeyi ve

so this is something my dad and

so this is something my dad and I both enjoy it was funny that

bu benim babamın bir şeyi ve

yani bu babamla benim zevk aldığımız bir şey komikti

I both enjoy it was funny that

I both enjoy it was funny that we were talking about it now

ikimiz de zevk alıyorum

ikimizin de eğlenmesi komikti konuşuyor olmamız komikti şimdi

we were talking about it now

we were talking about it now this kind of connects with

bunun hakkında konuşuyordukşimdi

bunun hakkında konuşuyorduk şimdi bu tür bağlantılarla

this kind of connects with

this kind of connects with another idea that I wanted to

butür bağlantılarla bu

tür bağlantılarla bu tür başka bir fikirle bağlantı kurmak istediğim başka bir fikirle

another idea that I wanted to

another idea that I wanted to actually talk about in this

istediğim

başka bir fikirle aslında hakkında konuşmak istediğim başka bir fikirle bu

actually talk about in this

actually talk about in this video so this

aslında hakkında konuşmak bu aslında hakkında

bu videoda hakkında konuşmak yani bu

video so this

video so this yeah I was like planning on kind

video yani bu

video yani bu evet ben bir tür planlıyor gibiydim evet

yeah I was like planning on kind

yeah I was like planning on kind of doing this video and talking

ben bir türplanlıyor gibiydim

evet bu videoyu bir tür yapmayı planlıyor gibiydim ve

of doing this video and talking

yapmaktan bahsediyordum bu video ve

of doing this video and talking about permission and forgiveness

bu videoyu yapmaktan bahsetmek ve izin ve af hakkında konuşmak ve

about permission and forgiveness

about permission and forgiveness so this is another it's

izin ve af hakkında konuşmak ve

izin ve af hakkında konuşmak izin ve af hakkında yani bu başka

so this is another it's

so this is another it's connected to this idea but i

yani bu başka yani

bu başka bu fikre bağlı ama ben

connected to this idea but i

connected to this idea but i wanted to talk about that

wanted to talk about that

bu fikre bağlandım ama

bağlandım bu fikre ama bunun hakkında konuşmak istedim,

wanted to talk about that specifically when I thought

bunun hakkında konuşmak istedim, özellikle düşündüğümde, özellikle

specifically when I thought

specifically when I thought about making this video so

bu videoyu yapmayı düşündüğümde, yani

about making this video so

bu videoyu yapmayı düşündüğümde,

about making this video so especially in Japan I'll just

bu videoyu özellikle Japonya'da yapmak hakkında. Ben

especially in Japan I'll just

especially in Japan I'll just use this as another Japanese

özellikleJaponya'da Bensadece özellikle

Japonya'da Bunu başka bir Japon olarak kullanacağım

use this as another Japanese

bunubaşka birJapon

use this as another Japanese example but it's much better

bunu başka bir Japon örneği olarak kullansın ama bu çok daha iyi bir

example but it's much better

example but it's much better like being a foreigner or pretty

örnek ama

bu çok daha iyi bir örnek ama olmak gibi çok daha iyi bir yabancı ya da güzel

like being a foreigner or pretty

like being a foreigner or pretty much anybody in the kind of

bir yabancı olmayı sever ya da

güzel bir yabancı olmayı sever ya da hemen hemen herhangi biri türden pek

much anybody in the kind of

çok kimse türden pek

much anybody in the kind of Japanese system where people

Japanese system where people

çok kimse Japon sisteminde insanların olduğu

Japon sistemi

Japanese system where people have very strict rules are

insanların çok katı kurallara sahip olduğu Japon sistemi

have very strict rules are

have very strict rules are pretty strict rules about how

çok katı kuralları var

pretty strict rules about how

pretty strict rules about how you should be doing something

you should be doing something

you should be doing something that if you're going to try to

that if you're going to try to

that if you're going to try to do something different and you

eğer bunudeneyeceksen,

eğer farklı bir şey yapmaya çalışacaksan ve

do something different and you

do something different and you mentioned that beforehand like

farklı bir şey yapacaksanve

farklı bir şey yaparsan ve bundan daha önce bahsetmiştin daha önce bahsetmiştim gibi bundan

mentioned that beforehand like

mentioned that beforehand like if i go to my Japanese boss I

önceden bahsetmiştim mesela benim yerime gidersem Japon patron Japon

if i go to my Japanese boss I

if i go to my Japanese boss I work at a japanese company and I

patronuma gidersem

Japon patronuma gidersem bir Japon şirketinde çalışıyorum ve

work at a japanese company and I

work at a japanese company and I say hey I want to try to do

birJaponşirketinde çalışıyorum ve

bir Japon şirketinde çalışıyorum ve hey diyorum yapmayı denemek istiyorum

say hey I want to try to do

say hey I want to try to do something different i have a

hey demek istiyorum

şunu söylemeye çalışmak istiyorum hey farklı bir şey yapmayı denemek istiyorum farklı bir şeyim var

something different i have a

something different i have a $OPERAND

$OPERAND

$OPERAND good idea they would say no like

farklı bir şeyim var $OPERAND

$OPERAND

$OPERAND iyi bir fikrim var iyi bir fikrim yok iyi bir fikir gibi derler hayır

good idea they would say no like

good idea they would say no like we're not going to do that i

we're not going to do that i

iyi gibi derler hayır diyecekler fikri, bunu yapmayacağız gibi i bunu yapmayacağız i bunu

we're not going to do that i mean some people might but

yapmayacağız yani bazı insanlar olabilir ama

mean some people might but

mean some people might but usually on the whole on the

bazıinsanlar olabilir demek istiyor ama

bazı insanlar olabilir demek istiyor ama genellikle bütün

usually on the whole on the

usually on the whole on the whole is probably not going to

genellikle bütün olarak genellikle bütün olarak genellikle bütün olarak

muhtemelen bütüne gitmiyor

whole is probably not going to

whole is probably not going to work that way

muhtemelenbütüne gitmiyor

muhtemelen bu şekilde çalışmayacak bu şekilde

work that way

work that way so in Japan often it's better to

çalış

bu şekilde çalış bu yüzden Japonya'da genellikle

so in Japan often it's better to

so in Japan often it's better to do something first and then ask

bu yüzden Japonya'dagenellikle bunu yapmak daha iyidir

Japonya'da genellikle önce bir şey yapmak ve sonra önce

do something first and then ask

do something first and then ask for forgiveness rather than

bir şey yapmak istemek ve sonra

önce bir şey yapmak istemek ve sonra

for forgiveness rather than

for forgiveness rather than permission

af dilemek izin vermek yerine af dilemek daha iyidir izin izin izin

permission

permission so this is good again goes along

yani bu iyi yine devam ediyor,

so this is good again goes along

so this is good again goes along with the same idea of like when

bu iyi yine devam ediyor

yani bu iyi yine aynı fikirle birlikte gidiyor aynı fikirle zaman

with the same idea of like when

with the same idea of like when you when you go and talk to a

aynı fikirle ne zaman sen gittiğinde ve seninle konuştuğunda bir markette tezgahtarla konuştuğunda

you when you go and talk to a

you when you go and talk to a clerk at a convenience store you

gidip seninle konuş

bir markette

clerk at a convenience store you

clerk at a convenience store you don't necessarily have like

tezgahtarsın bir markette

tezgahtarsın mutlaka beğenmene gerek yok beğenmene gerek yok beğenmene gerek

don't necessarily have like

don't necessarily have like permission to speak with that

yok iznine sahip olmana gerek yok o izinle konuşmak o

permission to speak with that

permission to speak with that person maybe they don't want to

person maybe they don't want to

izinle konuşmak o kişiyle konuşmak belki kişi olmak istemiyor belki

person maybe they don't want to talk to you it doesn't really

talk to you it doesn't really

kişi olmak istemiyor belki seninle konuşmak istemiyor bu

seninle gerçekten konuşmuyor

talk to you it doesn't really matter but it's better just to

seninle gerçekten konuşmuyor gerçekten önemli değil ama sadece önemli olmak daha iyi

matter but it's better just to

matter but it's better just to try to like do it first and then

ama sadece önemli olmak daha iyi ama

önce yapmayı sevmeye çalışmak ve sonra

try to like do it first and then

try to like do it first and then get forgiveness afterwards so

sevmeye çalışmak önce onu yap sonra

sevmeye çalışmak daha iyi önce o, sonra af dile, sonra af dile, sonra af dile, af dileyebileceğin

get forgiveness afterwards so

get forgiveness afterwards so you can ask for forgiveness like

gibi, af dileyebileceğin gibi af dileyebileceğin gibi,

you can ask for forgiveness like

you can ask for forgiveness like oh I'm sorry it didn't realize

ah, özür dilerim, farkına varmadı,

oh I'm sorry it didn't realize

oh I'm sorry it didn't realize you didn't want to talk or

ah, özür dilerimfark etmedim

ah özür dilerim konuşmak istemediğini veya

you didn't want to talk or

you didn't want to talk or you're busy or something like

konuşmak istemediğini veya

konuşmak istemediğini veya meşgul olduğunu veya meşgul gibi bir şey olduğunu anlamadı

you're busy or something like

you're busy or something like that so if you can develop again

meşgulsün gibi bir şey veya bunun gibi bir şey yani eğer tekrar geliştirebilirsen o yani tekrar

that so if you can develop again

that so if you can develop again these habits like when people

geliştirebilirsen bu yüzden tekrar

geliştirebilirsen bu alışkanlıklar insanlar ne zaman

these habits like when people

these habits like when people think about studying languages

bu alışkanlıklar insanlar ne zaman insanlar bu

alışkanlıklar insanlar dil çalışmayı düşündükleri zaman

think about studying languages

think about studying languages they think about nouns and verbs

düşünürler dil öğrenmek hakkında

düşünürler, isimler ve fiiller hakkında düşünürler,

they think about nouns and verbs

isimler ve fiiller hakkında düşünürler,

they think about nouns and verbs and you know specific things

isimler ve fiiller hakkında düşünürler ve siz belirli şeyleri bilirsiniz ve

and you know specific things

and you know specific things that they have to study in order

belirli şeyleri bilirsiniz

ve belirli şeyleri bilirsiniz ki, sahip olmaları için öğrenmeleri gerekir.

that they have to study in order

that they have to study in order to get the language but you

onlar dili öğrenmek için çalışmak zorundalar ama sen

to get the language but you

dili alacaksın ama sen dili

to get the language but you don't learn a language in a

alacaksın ama dil öğrenmiyorsun a dil öğrenme a dil öğrenme

don't learn a language in a

don't learn a language in a vacuum

vacuum

vacuum this is another great expression

boşlukta dil

vakum

boşluk bu başka bir harika ifadedir

this is another great expression

bu başka bir harika ifadedir bu

this is another great expression to be in a vacuum means that

başka bir harika ifadedir boşlukta olmak şu anlama gelir

to be in a vacuum means that

to be in a vacuum means that something is not connected to

boşlukta

olmak şu anlama gelir boşlukta olmak bir şeyin bir şeye bağlı olmadığı anlamına gelir

something is not connected to

something is not connected to other things how you learn a

bir şeyle bağlantılı başka bir şeyle bağlantılı değil nasıl öğrendiğin

other things how you learn a

other things how you learn a language is also determined by

başka bir şeyinasılöğrendiğin

başka bir şeyi nasıl öğrendiğin bir dili nasıl öğrendiğin de dile göre belirlenir

language is also determined by

language is also determined by what your level of confidence is

ayrıca dile göre belirlenir kendine güven seviyen

what your level of confidence is

ne senin seviyen nedir güven

what your level of confidence is what other kinds of things you

seviyeniz nedir güven seviyeniz başka ne tür şeyler siz

what other kinds of things you

what other kinds of things you know what your interests are so

başka tür şeyler siz

başka ne tür şeyler bilirsiniz ilgi alanlarınızın ne olduğunu o yüzden ilgi

know what your interests are so

know what your interests are so all these things come together

alanlarınızın ne olduğunu bilin yani

ilgi alanlarınızın ne olduğunu bilin böylece tüm bunlar bir araya gelir

all these things come together

all these things come together when you're thinking about

bunlar bir araya geliyor tüm

bunlar bir araya geliyor

when you're thinking about

when you're thinking about learning a language and that

bir dil öğrenmeyi düşündüğünüzde ve

learning a language and that

learning a language and that what's its kind of what would

bir dil öğrenmeyive

bir dil öğrenmenin ve onun türü nedir bunun ne olacağını düşündüğünüzde tüm bunlar bir araya geliyor

what's its kind of what would

what's its kind of what would create the the you that can get

ne türne olurdu

onun türü ne yaratırdı alabilecek seni yarat

create the the you that can get

create the the you that can get fluent so it's not about just

alabilecek seni yarat

akıcı konuşabilen seni yarat bu yüzden mesele sadece akıcı olmak değil yani

fluent so it's not about just

fluent so it's not about just the language and that's why do

sadece

akıcı olmak değil bu yüzden sadece dil ve bu yüzden

the language and that's why do

the language and that's why do you know I teach a lot of the

dili yapıyorum ve bu yüzden

dili yapıyorum ve bu yüzden biliyor musunuz, bildiğiniz birçok şeyi öğretiyorum, bildiğiniz

you know I teach a lot of the

you know I teach a lot of the actual words and phrases from

birçok şeyi öğretiyorum,

gerçek kelimelerden ve ifadelerden birçok

actual words and phrases from

gerçek kelime ve kelime öbeği öğretiyorum.

actual words and phrases from english but i spent a lot more

ingilizceden gerçek kelimeler ve ifadelerden ama çok daha fazla ingilizce harcadım

english but i spent a lot more

english but i spent a lot more time making videos like this

ama çok daha fazla

ingilizce harcadım ama

time making videos like this

time making videos like this where i talk about the

bu seferki gibi videolar yapmak için çok daha fazla zaman harcadım

where i talk about the

where i talk about the psychology the mindset the way

psikoloji hakkında konuştuğum yer hakkında psikoloji zihniyet zihniyet yolu psikoloji zihniyet

psychology the mindset the way

psychology the mindset the way of thinking that comes behind

zihniyet düşünmenin arkasındaki düşünme tarzı akıcı olmanın ardında gelen

of thinking that comes behind

of thinking that comes behind being fluent and Oh see my said

düşünmenin ardındaki ve Oh bakın

being fluent and Oh see my said

akıcı olmak dedim veOh bakın benim dedi

being fluent and Oh see my said well that was interesting we got

akıcı ve Oh bak dedim peki bu ilginçti iyi anladık ilginçti iyi anladık

well that was interesting we got

well that was interesting we got somebody did you see my face

ilginçti yakaladık biri yüzümü gördün mü biri

somebody did you see my face

somebody did you see my face that was pretty interesting we

yüzümü gördün mü biri

yüzümü gördün mü çok ilginçti biz o

that was pretty interesting we

that was pretty interesting we had some people come in i'm

oldukça ilginçti biz

bu oldukça ilginçti bazı insanlar geldi ben

had some people come in i'm

had some people come in i'm actually recording at a was

bazı insanlar içeri girdim

bazı insanlar geldi aslında a'da kayıt yapıyordum aslında a'da

actually recording at a was

kayıt yapıyordum

actually recording at a was pretty funny

pretty funny

aslında a'da kayıt yapıyordum oldukça komikti

çokkomik çok

pretty funny I'm gonna keep this in the video

komik bunu videoda tutacağım

I'm gonna keep this in the video

I'm gonna keep this in the video anyway we'll see how it goes

bunu videoda tutacağım

bunu videoda tutacağım nasılsa bakalım nasıl olacak nasılsa bakalım nasıl

anyway we'll see how it goes

olacak

anyway we'll see how it goes so anyway the point is that you

biz' Nasıl gittiğini göreceğim, her neyse, mesele şu ki, her neyse, mesele şu ki, her

so anyway the point is that you

so anyway the point is that you should be thinking about all the

neyse, mesele şu ki, düşünmeniz gereken her şeyi düşünmeniz gereken,

should be thinking about all the

should be thinking about all the interesting things the different

tüm ilginç şeyleri düşünmeniz gereken, farklı

interesting things the different

interesting things the different things that happen all the

ilginç şeyler farklı

ilginç şeyler olan farklı şeyler olan her

things that happen all the

things that happen all the things that actually are kind of

şey olan her şey olanher

şey aslında olan tüm şeyler aslında olan tür şeyler aslında bir

things that actually are kind of

things that actually are kind of around the the words and phrases

tür kelimelerin ve

around the the words and phrases

around the the words and phrases that you use and that's what's

kelimelerin etrafındaki deyimlerin etrafında olan tür şeylerdir ve

kullandığınız kelime ve deyimlerin etrafındaki ifadeler ve kullandığınız şey bu ve

that you use and that's what's

that you use and that's what's going to help get you fluent

kullandığınız şey bu ve akıcı konuşmanıza yardımcı olacak akıcı konuşmanıza yardımcı olacak

going to help get you fluent

going to help get you fluent anyway i hope you've enjoyed

akıcı konuşmanıza yardımcı olacak yine de

akıcı konuşmanıza yardımcı olacak umarım beğenmişsinizdir

anyway i hope you've enjoyed

anyway i hope you've enjoyed this video do like share and

neyseumarım beğenmişsinizdir

umarım bu videoyu beğenmişsinizdir beğenmişsinizdir bu videoyu beğenin paylaşın ve bu videoyu

this video do like share and

beğenin paylaşınve

this video do like share and subscribe to this channel if you

bu kanala abone olursanız bu kanala abone olursanız bu kanala

subscribe to this channel if you

subscribe to this channel if you haven't already and you know

abone olursanız

bu kanala abone olursanız zaten yapmadım ve biliyorsun zaten

haven't already and you know

haven't already and you know tell like tell like 300 people

yapmadın ve biliyorsun zaten

yapmadın ve biliyorsun söyle beğen söyle 300 kişi

tell like tell like 300 people

söyle beğen söyle 300 kişi söyle beğen

tell like tell like 300 people about it

about it

about it sometimes I say till three

300 kişiye anlat bunun

hakkında bazen üçe kadar söylüyorum

sometimes I say till three

sometimes I say till three people but try to tell 300 I

bazenüç kişiye kadar diyorum bazen

üç kişiye kadar diyorum ama 300 kişi anlatmaya çalış

people but try to tell 300 I

people but try to tell 300 I think 300 people is an even

ama300

kişi anlatmaya çalış ama 300 kişi anlatmaya çalış bence

think 300 people is an even

300 kişi çift 300 kişi çift

think 300 people is an even better number than three anyway

300 kişi daha da iyi sayı üçten

better number than three anyway

better number than three anyway having a fantastic day

daha iyi yine deüçten daha

iyi sayı yine de üçten daha iyi sayı yine de harika bir gün geçiriyor harika bir

having a fantastic day

having a fantastic day comment down below tell me about

gün geçiriyor harika bir gün geçiriyor aşağıya yorum yapın bana aşağıdaki yorumdan bahsedin

comment down below tell me about

comment down below tell me about some like random person you

bana

aşağıdaki yorumdan bahsedin bana sizin gibi rastgele insanlardan bahsedin

some like random person you

rastgele kişi gibi

some like random person you tried to meet or after watching

bazı rastgele kişilerden hoşlanırsın tanışmaya çalıştığın veya izledikten sonra

tried to meet or after watching

tried to meet or after watching this video come back and comment

tanışmaya çalıştığın veya izledikten sonra tanışmaya çalıştığı veya

bu videoyu izledikten sonra geri gel ve bu videoyu yorumla

this video come back and comment

this video come back and comment and tell me about maybe somebody

geri gel ve

bu videoyu yorumla geri gel ve yorum yap ve bana belki hakkında bilgi ver biri

and tell me about maybe somebody

and tell me about maybe somebody you met through an experience

ve bana belki birinden

bahset ve bana belki birinden söz et

you met through an experience

you met through an experience like saying hello at a

like saying hello at a

like saying hello at a convenience store or something

convenience store or something

convenience store or something like that and it doesn't matter

bir

market veya onun gibi bir şey ve o şekilde önemli değil ve

like that and it doesn't matter

like that and it doesn't matter whether it's in your native

şu şekilde önemli değil ve ana dilinizde olup olmadığı

whether it's in your native

whether it's in your native language or whether it's in

veya ana

language or whether it's in

language or whether it's in English or you know whatever

dilinizde olup olmadığı önemli değil ya da dilde olsun ya da

İngilizce olsun ya da herhangi bir İngilizce biliyor musunuz ya da

English or you know whatever

herhangi bir

English or you know whatever anything else like that

İngilizce biliyor musunuz ya da başka bir şey biliyor musunuz buna benzer herhangi başka bir şey bunun gibi

anything else like that

anything else like that the point is I want you to

başka bir şey mesele şu ki seni istiyorum asıl

the point is I want you to

mesele şu kiseni istiyorum

the point is I want you to develop confidence such that you

Mesele şu ki, özgüven geliştirmeni istiyorum, öyle ki,

develop confidence such that you

develop confidence such that you can use that confidence for

güven geliştiriyorsun, öyle bir güven

geliştiriyorsun ki, bu güveni kullanabilirsin, bu güveni

can use that confidence for

can use that confidence for whatever it is you want to do

kullanabilirsin,

bu güveni kullanabilirsin, ne istersen,

whatever it is you want to do

whatever it is you want to do whether it's learning the

ne yapmak istersen yap.

İster öğrenmek olsun, ister öğrenmek olsun, ister

whether it's learning the

whether it's learning the language or improving your

dil öğrenmek olsun, ister dilinizi geliştirmek

language or improving your

language or improving your professional career or anything

veya

dilinizi geliştirmek veya profesyonel kariyerinizi geliştirmek veya herhangi bir

professional career or anything

professional career or anything else like that anyway as the end

profesyonel kariyer veya herhangi bir

profesyonel kariyer veya bunun gibi başka herhangi bir şey olsun, yapmak istediğiniz her şeyi yapın.

else like that anyway as the end

else like that anyway as the end of this video I hope you have

bunun gibibir son yine de bunun gibi

başka bir son olarak yine de bu videonun sonu olarak umarım bu videodan sizde vardır

of this video I hope you have

of this video I hope you have any had and i hope you had a

umarım

bu videoda da vardır umarım sizde de vardır ve umarım sizde de olmuştur

any had and i hope you had a

any had and i hope you had a fantastic time listening and if

veumarımsiz de öyledir

Herhangi bir şey vardı ve umarım dinlerken harika zaman geçirmişsinizdir ve eğer

fantastic time listening and if

fantastic time listening and if you have any questions or

harikazamandinliyorsanızve eğer

harika zaman dinliyorsanız ve herhangi bir sorunuz varsa veya

you have any questions or

you have any questions or comments let me know i'll see

herhangi bir sorunuz varsa veya

herhangi bir sorunuz veya yorumunuz varsa bana bildirin

comments let me know i'll see

comments let me know i'll see you in the next video bye-bye to

yorumları göreceğim biliyorum

yorumları göreceğim haber ver bir sonraki videoda görüşürüz bir sonraki videoda sana güle güle bir

you in the next video bye-bye to

you in the next video bye-bye to continue learning click on the

sonraki videoda sana güle güle öğrenmeye devam etmek için güle güle tıklayın öğrenmeye

continue learning click on the

continue learning click on the link in this video to download

devam ettıklayın

öğrenmeye devam etmek için bu videodaki bağlantıya tıklayın bu videodaki bağlantıyı indirmek için

link in this video to download

link in this video to download speak English naturally our free

bu videodaki bağlantıyı indirmek için doğal olarak İngilizce konuşun ücretsiz İngilizce konuşun doğal olarak

speak English naturally our free

speak English naturally our free guide to speaking and sounding

ücretsiz

İngilizce konuşun doğal olarak ücretsiz konuşma ve seslendirme

guide to speaking and sounding

guide to speaking and sounding like a native English speaker

kılavuzumuzkonuşma ve seslendirme

kılavuzu anadili İngilizce olan biri gibi konuşmak ve ses çıkarmak için

like a native English speaker

like a native English speaker the guide reveals the three most

anadiliİngilizce olan biri

gibi anadili İngilizce olan biri gibi konuşmak ve ses çıkarmak için kılavuz

the guide reveals the three most

the guide reveals the three most important kinds of

en çok üçünü ortaya koyuyor

important kinds of

important kinds of conversational English you must

conversational English you must

conversational English you must learn if you want to sound

konuşmaİngilizcesi öğrenmelisin

konuşma İngilizcesi öğrenmelisin eğer ses çıkarmak istiyorsan öğren ses

learn if you want to sound

learn if you want to sound native and will help you

istiyorsan öğren yerli gibi görünmek

istiyorsan öğren ve yerli olmana yardım edecek ve

native and will help you

native and will help you experience instant improvement

yerli olmana yardım edecek ve anında gelişme deneyimi anında gelişme deneyimi

experience instant improvement

experience instant improvement in your fluency and speaking

anında gelişme deneyimi yaşamana yardım edecek akıcılığınızda ve

in your fluency and speaking

akıcılığınızda konuşma ve akıcılığınızda konuşma

in your fluency and speaking confidence to download your FREE

ve özgüveninizde konuşma ÜCRETSİZ güveninizi indirmek için güveninizi ÜCRETSİZ olarak

confidence to download your FREE

indirmek için ÜCRETSİZ

confidence to download your FREE guide on a mobile device click

güveninizi bir mobil cihaza indirmek için

guide on a mobile device click

kılavuzubir mobil cihaza indirmek için kılavuzu bir

guide on a mobile device click on the link in the upper right

on the link in the upper right

mobil cihazda tıklayın kılavuzu bir mobil cihazda tıklayın sağ üstteki bağlantı

on the link in the upper right of this video to download your

bu videonun sağ üst köşesindeki bağlantının üzerinde sağ üstteki bağlantı bu videonun sizinkini indirmek için bu videonun

of this video to download your

sizinkini indirmek için

of this video to download your FREE guide from a computer click

ÜCRETSİZ rehberinizi bir bilgisayardan indirmek için

FREE guide from a computer click

FREE guide from a computer click on the link in the lower right

ÜCRETSİZrehberi bilgisayardan indirmek için tıklayın

ÜCRETSİZ tıklayın bilgisayardan rehber bu videonun sağ alt kısmındaki linkin sağ alt kısmındaki linke tıklayın bu videoyu sabırsızlıkla

on the link in the lower right

on the link in the lower right of this video i look forward to

bekliyorum

of this video i look forward to

of this video i look forward to seeing you in the guide

bu videoyu sabırsızlıkla bekliyorum sizi de görmek için sabırsızlanıyorum rehber