DON'T Do This With Native Speakers - Advanced English Listening Practice - 40 - EnglishAnyone.com

hi there I'm sure batch of the

hi there I'm sure batch of the world's number one english

merhababen eminim ki

merhaba grubu eminim dünyanın bir numaralı ingilizce dünyanın bir

world's number one english

world's number one english fluency guide and it is a

numaralı ingilizce akıcılık rehberinin bir grubudur ve bu bir

fluency guide and it is a

fluency guide and it is a pleasure to welcome you to

pleasure to welcome you to

akıcılık rehberidir ve bir

akıcılık rehberidir ve bunu yapmak bir zevktir zevke hoşgeldiniz

sizi zevke

pleasure to welcome you to another advanced listening

hoşgeldiniz başka bir ileri dinleme

another advanced listening

another advanced listening practice lesson

başka birileridinleme

başka bir ileri dinleme alıştırma dersi

practice lesson

uygulama dersi

practice lesson well it is another beautiful

well it is another beautiful

uygulama dersi pekala başka bir güzel kuyu başka bir

güzel kuyu

well it is another beautiful morning here in Japan and by a

başka güzel bir sabah burada Japonya'da ve bir başka güzel tarafından

morning here in Japan and by a

burada Japonya'da bir sabahve

morning here in Japan and by a beautiful I mean

beautiful I mean

burada Japonya'da bir sabah ve güzel derken güzel demek istiyorum

beautiful I mean actually it's incredibly raining

güzel demek istiyorum aslında inanılmaz yağmur yağıyor

actually it's incredibly raining

aslında

actually it's incredibly raining out here that's a little bit of

inanılmaz yağmur yağıyor burada inanılmaz yağmur yağıyor bu biraz dışarıda bu

out here that's a little bit of

out here that's a little bit of sarcasm for you part of that

biraz

dışarıda işte bu senin için biraz alaycılık bu alaycılığın bir kısmı

sarcasm for you part of that

senin içino

sarcasm for you part of that American humor when you're

alaycılığın bir kısmı senin için o Amerikan mizahının bir parçası

American humor when you're

Amerikanmizahı Amerikanolduğun zaman Amerikan

American humor when you're trying to understand American

mizahı Amerikalı anlamaya çalışırken Amerikan mizahı

trying to understand American

trying to understand American humor this is actually something

Amerikan mizahını anlamaya çalışmak bu aslında bir

humor this is actually something

humor this is actually something that people normally do they

mizahtır bu aslında bir

mizahtır bu aslında insanların normalde yaptığı bir şey

that people normally do they

that people normally do they will say one thing and actually

will say one thing and actually

will say one thing and actually mean the opposite

ve aslında tam tersi, tam tersi, tam tersi anlamına gelir, bu yüzden

mean the opposite

mean the opposite so it's important to listen to

dinlemek önemlidir, bu yüzden

so it's important to listen to

so it's important to listen to their tone of voice so if i say

dinlemek önemlidir, bu yüzden ses

tonlarını dinlemek önemlidir, bu yüzden ses tonlarını söylersem, yani

their tone of voice so if i say

their tone of voice so if i say wow it's a beautiful day out

ses tonlarını söylersem, vay canına çok güzel bir gün dersem vay

wow it's a beautiful day out

wow it's a beautiful day out here

here

here I really mean it's probably a

güzel birgün

vay burada buradagüzel bir

I really mean it's probably a

I really mean it's probably a pretty crappy day pretty awful

pretty crappy day pretty awful

gün gerçekten demek istediğim muhtemelen oldukçaberbat

pretty crappy day pretty awful day

day

day it's been raining constantly for

oldukça boktan birgün oldukçaberbat bir gün

gün

gün sürekli yağmur yağıyor çünkü

it's been raining constantly for

sürekli yağmur yağıyordu çünkü

it's been raining constantly for the past I say maybe 48 hours

geçmişte sürekli yağmur yağıyordu Belki 48 saat önce diyorum belki 48 saat önce

the past I say maybe 48 hours

geçmişdiyorum

the past I say maybe 48 hours something out here

Belki 48 saat önce bir şey diyorum burada

something out here

something out here it was actually really

it was actually really

bir şey burada

bir şey vardı aslında gerçekten

öyleydi aslında gerçekten gerçekten çok

it was actually really interesting we call my daughter

ilginçti kızıma ilginç diyoruz

interesting we call my daughter

interesting we call my daughter Arya we call it like the kind of

kızıma

ilginç diyoruz kızıma Arya diyoruz ona Arya gibi diyoruz ona

Arya we call it like the kind of

Arya we call it like the kind of like the Sun baby or the clear

Aryadiyoruz ona

Arya diyoruz buna Güneş gibi bir şey bebeğim ya da Güneş gibi açık

like the Sun baby or the clear

bebeğim ya da

like the Sun baby or the clear skies baby something like that

Güneş gibi açık bebeğim ya da açık gökyüzü bebeğim buna benzer bir şey gökler bebeğim şu gibi bir şey

skies baby something like that

skies baby something like that would be the Japanese equivalent

would be the Japanese equivalent

gökyüzü bebeğim bunun gibi bir şey Japon eşdeğeri

olurduJaponca eşdeğeri, ateşli

would be the Japanese equivalent like a hot i don't know

gibi Japonca eşdeğeri olurdu, ateşli gibi bilmiyorum,

like a hot i don't know

like a hot i don't know something like that just like

ateşli gibi bilmiyorum, onun gibi bir şey bilmiyorum, onun gibi bir şey gibi, bunun gibi bir

something like that just like

something like that just like meaning that she's like a sunny

şey gibi, onun gibi olduğu anlamına gelir güneşli bir

meaning that she's like a sunny

anlamı,onun güneşli gibi olduğu

meaning that she's like a sunny person or someone that brings

anlamına gelir, güneşli bir insan gibi olduğu anlamına gelir veya kişiyi getiren

person or someone that brings

veya getiren biri

person or someone that brings the good weather because when we

veya iyi havayı getiren biri çünkü biz

the good weather because when we

the good weather because when we went to Kyoto on our latest trip

iyi hava çünkü biz

iyi hava çünkü Kyoto'ya gittiğimizde son gezimizde

went to Kyoto on our latest trip

went to Kyoto on our latest trip out there

Kyoto'ya gittikson gezimizde

Kyoto'ya gittik son gezimizde

out there

out there it was really nice and the

oralarda gerçekten güzeldi ve gerçekten

it was really nice and the

it was really nice and the weather there was actually in

güzeldi ve

gerçekten güzeldi ve orada hava aslında

weather there was actually in

weather there was actually in Nagasaki after we left was

hava oradaydıaslında

hava vardı biz gittikten sonra Nagasaki'deydi biz

Nagasaki after we left was

Nagasaki after we left was really really bad he was

gittikten sonra

Nagasaki'ydi biz gittikten sonra Nagasaki'ydi gerçekten çok kötüydü o gerçekten çok

really really bad he was

really really bad he was actually making national news

kötüydü o gerçekten çok

kötüydü aslında

actually making national news

actually making national news here in Japan because there was

ulusal haber yapıyordu

aslında ulusal haber yapıyordu aslında burada ulusal haber yapıyordu Japonya'da çünkü

here in Japan because there was

here in Japan because there was flooding in some places and not

buradaJaponya'da vardıçünkü

burada Japonya'da vardı çünkü bazı yerlerde sel oldu ve

flooding in some places and not

flooding in some places and not not that far from our home were

bazı yerlerde sel olmadı ve

bazı yerlerde sel olmadı ve evimize o kadar da

not that far from our home were

not that far from our home were actually ok where we are but you

uzak değil evimize o kadar da uzak

değildi evimizden o kadar uzaktaydık aslında olduğumuz yerde iyiydik ama sen

actually ok where we are but you

actually ok where we are but you know it's just one of those

aslında bizimolduğumuz yerde iyisinama

aslında sen bizim olduğumuz yerde iyisin ama biliyorsun bu sadece onlardan biri

know it's just one of those

know it's just one of those things where we left the place

biliyor

bu sadece onlardan biri biliyor o bıraktığımız şeylerden sadece biri

things where we left the place

things where we left the place and it turned out to be great

şeyleri bıraktığımız yere koy şeyleri yeri bıraktığımız yere

ve harika olduğu ortaya çıktı

and it turned out to be great

and it turned out to be great weather

ve harika olduğu ortaya çıktı

ve harika bir hava olduğu ortaya çıktı hava

weather

weather but anyway since today I thought

hava ama neyse bugünden beri düşündüm

but anyway since today I thought

but anyway since today I thought I would talk about re a little

amaneyse bugünden beridüşündüm

ama neyse bugünden beri biraz re hakkında konuşayım dedim biraz re hakkında konuşacağım biraz

I would talk about re a little

I would talk about re a little bit so something I noticed and

re hakkında konuşacaktım yani bir şey fark ettim ve

bit so something I noticed and

biraz yani bir şeyfark ettimve

bit so something I noticed and this is an interesting thing you

biraz yani bir şey fark ettim ve bu ilginç bir şey sensin

this is an interesting thing you

this is an interesting thing you know if you're spending time at

bu ilginç bir şey sen

bu ilginç bir şey biliyorsun zaman geçirip geçirmediğini

know if you're spending time at

bil evde vakit geçirip

know if you're spending time at home you are a new parent and

geçirmediğini bil yeni bir ebeveynsin ve

home you are a new parent and

home you are a new parent and maybe you just relax at home and

evde yenibir ebeveynsinve

evde yeni bir ebeveynsiniz ve belki evde rahatlarsınız ve

maybe you just relax at home and

maybe you just relax at home and try to do things we read a lot

belki evde rahatlarsınız ve

belki evde rahatlarsınız ve çok okuduğumuz şeyleri yapmaya çalışırsınız

try to do things we read a lot

try to do things we read a lot of books we do letters and other

çok okuduğumuz şeyleri yapmaya çalışırız

okuduklarımızı yapmaya çalışırsınız bir sürü kitap yaparız mektuplar ve başka

of books we do letters and other

kitaplar yaparızmektuplarve başka

of books we do letters and other things like that just lots of

kitaplar yaparız mektuplar ve bunun gibi başka şeyler yaparız bunun gibi pek çok şey bunun gibi pek çok

things like that just lots of

things like that just lots of practice and training and other

şey sadece bir sürü alıştırma ve eğitim ve diğer

practice and training and other

practice and training and other things like that for learning

alıştırma ve eğitim ve diğer

uygulama ve eğitim ve bunun gibi diğer şeyler bunun

things like that for learning

things like that for learning English and Japanese but when we

gibi şeyleri öğrenmek için bunun

gibi şeyleri öğrenmek için İngilizce ve Japonca öğrenmek için ama biz

English and Japanese but when we

English and Japanese but when we do go out on a trip or even when

İngilizceveJaponca olduğumuzda ama biz

İngilizce ve Japonca olduğumuzda ama bir geziye çıktığımızda ve hatta ne zaman

do go out on a trip or even when

do go out on a trip or even when we just go out walking around

gittiğimizde bir seyahate çıktığımızda veya hatta

bir seyahate çıktığımızda veya hatta biz sadece etrafta dolaşmaya çıktığımızda bile sadece dışarı

we just go out walking around

çıkıp etrafta

we just go out walking around re is pretty popular and she's

dolaşmaya çıkarız oldukça popülerdir ve o

re is pretty popular and she's

re is pretty popular and she's also pretty rare so she's a like

oldukça popülerdir ve o

oldukça popülerdir ve o da oldukça nadirdir, bu yüzden o da

also pretty rare so she's a like

oldukça nadirdir, bu yüzden aynı zamanda

also pretty rare so she's a like really light skinned baby out

oldukça nadirdir, bu yüzden gerçekten açık tenli bir bebek gibi,

really light skinned baby out

gerçektenaçıktenli bebek,

really light skinned baby out here and she's got blue eyes as

burada gerçekten açık tenli bebek ve burada olduğu gibi mavi gözleri var

here and she's got blue eyes as

veo mavi gözleri

here and she's got blue eyes as well which is also really rare

burada olduğu gibi ve onun da mavi gözleri var ki bu da gerçekten nadir

well which is also really rare

well which is also really rare for people that are considered

iyi ki bu da gerçekten nadir

iyi bu da gerçekten nadir insanlar için düşünülen insanlar için

for people that are considered

for people that are considered half so this is like half

yarım kabul edilen insanlar için bu yüzden bu yarım

half so this is like half

yarımyanibuyarım gibi yani

half so this is like half Japanese have something else

bu sanki yarım Japonların başka bir şeyi var

Japanese have something else

Japanese have something else these are called half babies

Japonların başka birşeyi var Japonların başka

bir şeyi var bunlara yarım bebek deniyor

these are called half babies

bunlarayarımbebek deniyor

these are called half babies something like that and there's

bunlara yarım bebek deniyor buna benzer bir şey var ve bunun

something like that and there's

something like that and there's you know nothing really racist

gibi bir şey var ve

bunun gibi bir şey var ve işte gerçekten ırkçı hiçbir şey bilmiyorsunuz

you know nothing really racist

gerçekten ırkçı hiçbir şey bilmiyorsunuz

you know nothing really racist about it here in Japan is just

bununla ilgili gerçekten ırkçı hiçbir şey bilmiyorsunuz burada Japonya'da tam burada

about it here in Japan is just

about it here in Japan is just the term for people like that

Japonya'da tam burada

Japonya'da tam da böyle insanlar için kullanılan terim

the term for people like that

böyle insanlar için kullanılan terim

the term for people like that but interestingly enough my mom

böyle insanlar için kullanılan terim ama ilginç bir şekilde annem

but interestingly enough my mom

but interestingly enough my mom was listening at that

amayeterince ilginç bir şekilde annem

ama yeterince ilginç bir şekilde annem dinliyordu ki dinliyordu dinliyordu ki

was listening at that

was listening at that she was saying why are they

neden onlar diyordu neden

she was saying why are they

she was saying why are they called double as they've got

diyorlar neden diyorlardı double dediler, çünkü

called double as they've got

called double as they've got part of this and part of that

double olarak çağrıldılar, çünkü

double olarak çağrıldılar, çünkü bunun bir

part of this and part of that

part of this and part of that anyway

kısmına ve bunun bir kısmına bunun bir kısmına ve bunun bir

kısmına ve bunun bir kısmına ve bunun bir kısmına zaten sahipler.

anyway

anyway so while we're out walking

dışarıda yürüyoruz,

so while we're out walking

so while we're out walking around with Aria lot of people

bu yüzdenbizdışarıdayürürken

Aria ile etrafta dolaşırken Aria ile etrafta pek çok insan Aria ile

around with Aria lot of people

around with Aria lot of people are interested to come up and

etrafta pek çok insan yukarı çıkmakla ilgileniyor ve yukarı

are interested to come up and

are interested to come up and you know meet her and talk with

çıkmakla ilgileniyor ve

ilgileniyor gel ve onunla tanış ve konuş onunla

you know meet her and talk with

you know meet her and talk with her and I mean not really talked

tanış ve

konuş biliyorsun onunla tanış ve konuş

her and I mean not really talked

her and I mean not really talked with her but especially wanting

onunla tanış ve konuş

with her but especially wanting

with her but especially wanting to touch her a lot so want to

onunla ama özellikle

onunla olmayı istemek ama özellikle ona çok fazla dokunmak istemek, bu yüzden ona çok

to touch her a lot so want to

to touch her a lot so want to like you know give her a nice

fazla dokunmak istemek, bu yüzden ona çok

fazla dokunmak istiyorum, bu yüzden

like you know give her a nice

like you know give her a nice little poke on the cheek or you

senden hoşlanmak istiyorum bil, yanağına hoş bir küçük dürtme ver ya da

little poke on the cheek or you

little poke on the cheek or you know shake her hand or something

yanağına küçük

dürtme ya da yanağına küçük dürtme ya da biliyorsun elini salla ya da başka bir şey bil elini salla ya da başka

know shake her hand or something

know shake her hand or something like that maybe she could be a

bir şey

bil elini salla ya da onun gibi bir şey belki olabilir böyle bir şey olabilir belki

like that maybe she could be a

like that maybe she could be a little baby politician something

o

böyle olabilir belki küçük bir bebek politikacı olabilir bir şey

little baby politician something

küçükbebekpolitikacı bir şey

little baby politician something like that but anyway so she's

küçük bebek politikacı böyle bir şey ama neyse o böyle ama neyse o böyle ama her

like that but anyway so she's

like that but anyway so she's going out and meeting lots of

neyse, dışarı çıkıp çokça toplantı yapıyor

going out and meeting lots of

going out and meeting lots of people and she's uh you know I

dışarı çıkıp bir sürü toplantı yapmak ve bir

sürü insanla tanışmak ve o uh bilirsiniz ben

people and she's uh you know I

people and she's uh you know I guess quite wary about meeting

insanlarve o uh bilirsiniz ben

insanlar ve o uh bilirsiniz sanırım buluşma konusunda oldukça temkinli sanırım buluşma

guess quite wary about meeting

guess quite wary about meeting new people and so when people

konusunda

oldukça temkinli sanırım yeni tanışma konusunda oldukça temkinli insanlar ve böylece insanlar

new people and so when people

new people and so when people just walk up and you know some

yeni insanlar veböyleceinsanlar

yeni insanlar ve böylece insanlar sadece yürüdüğünde ve bilirsiniz, bazıları

just walk up and you know some

just walk up and you know some like especially old women like

sadece yürür vebazılarının

sadece yürüdüğünü bilirsiniz ve bazılarını seversiniz özellikle yaşlı kadınlar gibi özellikle

like especially old women like

like especially old women like maybe like maybe over 50 years

yaşlı kadınlar gibi özellikle yaşlı kadınlar gibi

yaşlı kadınlar gibi belki belki 50 yaşın üzerinde belki gibi belki 50

maybe like maybe over 50 years

maybe like maybe over 50 years old like over 50 women love re i

yaşın üzerinde belki gibi belki 50 yaşın

old like over 50 women love re i

old like over 50 women love re i don't know what it is but it's

üzerinde 50 yaşın üzerinde gibi öyle ama ne olduğunu

don't know what it is but it's

don't know what it is but it's just something like very sweet

bilmiyorum ama ne olduğunu

bilmiyorum ama çok tatlı gibi bir şey sadece

just something like very sweet

just something like very sweet about her and you know it's like

çok tatlı gibi bir şey

onun hakkında çok tatlı gibi bir şey ve bunun onun hakkında gibi olduğunu biliyorsun

about her and you know it's like

about her and you know it's like attracts older women something

ve biliyorsun bu

onun hakkında beğen ve biliyorsun bu daha yaşlı kadınları cezbediyor gibi bir şey yaşlı kadınları

attracts older women something

cezbeden bir şey

attracts older women something like that i'm thinking maybe we

yaşlı kadınları cezbeden bir şey bunun gibi bir şey düşünüyorum belki bundan hoşlanırız diye düşünüyorum belki bundan hoşlanırız diye

like that i'm thinking maybe we

like that i'm thinking maybe we should start charging money we

düşünüyorum belki para talep etmeye başlamalıyız biz

should start charging money we

yapmalıyız para yüklemeye başla

should start charging money we start maybe just like a dollar

para yüklemeye başlamalıyız başlıyoruz belki tıpkı dolar gibi

start maybe just like a dollar

start maybe just like a dollar something you can like grabbed

başlar belkidolar gibi

başlar belki dolar gibi hoşunuza gidebilecek bir şey kapmak hoşunuza gidebilecek bir

something you can like grabbed

something you can like grabbed her cheek a little bit something

şey kapmak hoşunuza gidebilecek bir şey kapmak onun yanağından biraz biraz

her cheek a little bit something

her cheek a little bit something like that anyway in all

onunyanağından bir şeybiraz

onun yanağı biraz onun gibi bir şey nasılsa hepsi böyle zaten hepsi böyle zaten

like that anyway in all

like that anyway in all seriousness this is a great

tüm ciddiyetiyle bu büyük bir

seriousness this is a great

seriousness this is a great phrase for you in all

ciddiyet bu büyük bir

ciddiyet bu senin için harika bir cümle her

phrase for you in all

phrase for you in all seriousness this is when you're

cümlesi senin için

senin için tüm ciddiyetle ifade bu ciddi olduğun zamandır bu ciddi olduğun

seriousness this is when you're

seriousness this is when you're telling a joke or trying to say

telling a joke or trying to say

telling a joke or trying to say something but then you actually

zamandır sen aslında

something but then you actually

something but then you actually want to explain a truthful thing

bir şeysinama sonra aslında bir

şeysin ama o zaman gerçekten doğru bir şeyi açıklamak istiyorsun

want to explain a truthful thing

want to explain a truthful thing so in all seriousness

doğru bir şeyi açıklamak istiyorsun

doğru bir şeyi açıklamak istiyorsun yani tüm ciddiyetiyle yani

so in all seriousness

so in all seriousness so in all seriousness when we

tüm ciddiyetiyle yani tüm ciddiyetiyle biz

so in all seriousness when we

so in all seriousness when we are out with Aria I noticed two

böyleyken

Aria ile dışarıdayken iki kişinin

are out with Aria I noticed two

are out with Aria I noticed two kinds of people that try to

Aria ile çıktığını fark ettim İki tür insan dikkatimi çekti

kinds of people that try to

kinds of people that try to approach her something like that

ona böyle bir şey

approach her something like that

approach her something like that and i thought this was actually

yaklaşona böyle bir şey

ona böyle bir şeye yaklaş ve bunun gerçekten olduğunu düşündüm

and i thought this was actually

and i thought this was actually really great lesson for you and

vebunun gerçekten olduğunu düşündüm ve

bunun senin için gerçekten harika bir ders olduğunu düşündüm ve

really great lesson for you and

really great lesson for you and a really important thing for you

senin için gerçekten harika bir dersve

senin için gerçekten harika bir ders ve senin için gerçekten önemli bir şey senin için

a really important thing for you

a really important thing for you to remember just because I know

gerçektenönemli bir şey

hatırlaman için gerçekten önemli bir şey sırf hatırlamam gerektiğini bildiğim için hatırlamam gerektiğini biliyorum

to remember just because I know

to remember just because I know a lot of people are interested

a lot of people are interested

a lot of people are interested in meeting native speakers a lot

çünkü birçok insanın ilgilendiğini biliyorum

birçok insan

çok ilgileniyor Anadili İngilizce olan kişilerle tanışmak isteyen insanların oranı Anadili İngilizce olan kişilerle tanışmak Anadili İngilizce olanlarla tanışmak konusunda çok fazla

in meeting native speakers a lot

in meeting native speakers a lot of people want to practice with

insanla pratik yapmak isteyenlerin oranı

of people want to practice with

of people want to practice with native speakers and it's

Anadili İngilizce olan kişilerle

native speakers and it's

native speakers and it's important about how you approach

ve

anadili İngilizce olan kişilerle pratik yapmak isteyenlerin oranı ve nasıl yaklaştığınız hakkında önemli nasıl yaklaştığınız hakkında önemli

important about how you approach

important about how you approach people and you can learn a lot

insanlara nasıl yaklaştığınız hakkında önemli ve insanlara çok şey öğrenebilirsiniz ve

people and you can learn a lot

people and you can learn a lot from this experience that I have

insanlarçok şey öğrenebilirsiniz

ve bu deneyimden benim sahip olduğum bu deneyimden çok şey öğrenebilirsiniz

from this experience that I have

from this experience that I have with Aria so again i'm seeing

Aria ile yaşadığım bu deneyimden, bu yüzden yine Aria ile görüyorum, bu yüzden

with Aria so again i'm seeing

with Aria so again i'm seeing two different kinds of people

tekrar

Aria ile görüyorum, bu yüzden tekrar dışarı çıktığımda iki farklı türde insan

two different kinds of people

two different kinds of people when i go out at me when I go

iki farklı türde insan görüyorum ben gittiğimde bana

when i go out at me when I go

when i go out at me when I go out and meet you know just

çıktığımda bana çıktığımda dışarı çıktığımda bana çıktığımda dışarı çıkıp

tanıştığımda biliyorsun sadece

out and meet you know just

out and meet you know just random people walking around

dışarı çıkıp tanışıyorsun biliyorsun sadece rastgele insanlar etrafta

random people walking around

random people walking around so there are the people becoming

dolaşıyor rastgele insanlar

rastgele insanlar arasında yürüyor etrafta dolaşan insanlar oluyor bu yüzden

so there are the people becoming

insanlaroluyor bu

so there are the people becoming really quickly just like random

yüzden insanlar gerçekten hızlı oluyor tıpkı rasgele

really quickly just like random

really quickly just like random people that come up to her and

gerçekten hızlı rasgelegibi

gerçekten hızlı tıpkı rastgele insanlar ona geliyor ve

people that come up to her and

people that come up to her and tried it like hold her hand or

insanlar ona geliyorve

insanlar yanına gelen ve elini tutmuş gibi deneyen veya

tried it like hold her hand or

tried it like hold her hand or try to do something and she

elini tutmuş gibi deneyen veya

elini tutmuş gibi deneyen veya bir şey yapmaya çalışan ve o bir şeyler yapmaya çalışan

try to do something and she

try to do something and she always pulls away and this

ve o bir

şeyler yapmaya çalışan ve her zaman geri çekilen ve bu

always pulls away and this

always pulls away and this creates an immediate negative

her zaman uzaklaşırve bu

her zaman uzaklaşır ve bu anında bir olumsuzluk yaratır anında

creates an immediate negative

creates an immediate negative response from her

bir olumsuzluk yaratır anında bir olumsuzluk

yaratır onun tepkisinden anında bir olumsuz tepki yaratır bu yüzden

response from her

response from her so even though people are you

insanlar siz olsanız bile

so even though people are you

so even though people are you know they just assume all right

insanlar siz

öyle olsanız bile insanlar siz olsanız bile sadece pekala olduğunu varsayıyorlar,

know they just assume all right

know they just assume all right like that's like a great thing

pekâlâ olduğunu varsayıyorlar, pekâlâ olduğunu

varsayıyorlar, sanki bu harika bir şey gibi,

like that's like a great thing

like that's like a great thing and I wanted like walk up and

bu harika bir şey gibi,

bu harika bir şey gibi ve ben

and I wanted like walk up and

and I wanted like walk up and touch it or something like that

yukarı çıkmak istedim ve ben yürümek gibi ve ve

Yürümek ve ona dokunmak ya da onun gibi bir şey

touch it or something like that

ona dokunmak ya da onun gibi bir şey ona

touch it or something like that it's not the best way to

it's not the best way to

dokunmak ya da bunun gibi bir şey, bunun en iyi

yolu değil,

it's not the best way to approach a baby so I've had no

bir bebeğe yaklaşmanın en iyi yolu değil, bu yüzden yaşadım

approach a baby so I've had no

bir bebeğe yaklaşmak yok bu yüzden

approach a baby so I've had no training in this and I used to

bir bebeğe yaklaşmadım bu yüzden bu konuda hiç eğitimim olmadı ve eskiden

training in this and I used to

training in this and I used to teach my kind of career began

bu konuda eğitim alırdımve

bu konuda eğitim alırdım ve kendi tarzıma göre kariyer öğretirdim kendi

teach my kind of career began

teach my kind of career began out here when I was teaching

tarzıma göre öğretmeye başlardım Kariyer

öğretmenlik yapmaya başladı Benim kariyerim burada başladı, ben burada öğretmenlik yaparken

out here when I was teaching

out here when I was teaching maybe in junior high school kids

burada öğretmenlik yaparken belki ortaokul çocuklarında

maybe in junior high school kids

maybe in junior high school kids and then younger

and then younger

belkiortaokul çocuklarında

belki ortaokul çocuklarında belki ortaokul çocuklarında ve sonra daha genç

ve daha genç

and then younger younger younger and still I was

ve sonra daha genç daha genç daha genç ve hala daha gençtim ve hala daha

younger younger and still I was

younger younger and still I was teaching like actual babies so I

gençtim ve hala gerçek bebekler gibi öğretiyordum bu yüzden

teaching like actual babies so I

teaching like actual babies so I classes when i was teaching one

gerçek bebekler gibi öğretiyordum bu yüzden

gerçek bebekler gibi öğretiyordum yani ders verirken bir ders öğretiyordum

classes when i was teaching one

classes when i was teaching one year olds two-year-olds how to

bir

derste bir yaşındakilere iki yaşındakilere nasıl konuşulacağını

year olds two-year-olds how to

year olds two-year-olds how to speak English and so I would

iki yaşındakilere

iki yaşındakilere nasıl İngilizce konuşulacağını öğretiyordum ve bu yüzden İngilizce konuşacaktım ve bu

speak English and so I would

yüzden

speak English and so I would have actual classes with their

İngilizce konuşacaktım ve böylece Onların anneleriyle gerçek dersleri olurdu ve

have actual classes with their

have actual classes with their mothers and it would take time

mothers and it would take time

mothers and it would take time for me to get used to the

annelerin zaman alırdı ve

annelerin zaman alır ve benim alışmam zaman alırdı ve

for me to get used to the

for me to get used to the children but the way i did it i

benim alışmam zaman alırdı.

çocuklara alışmak için ama böyle yaptım ben

children but the way i did it i

çocuklar ama böyle yaptım

children but the way i did it i had a very good technique and it

çocuklar ama bu şekilde yaptım çok iyi bir tekniğim vardı ve

had a very good technique and it

had a very good technique and it really just took time because

çokiyi bir tekniği vardı ve

çok iyi bir tekniği vardı ve gerçekten zaman aldı çünkü

really just took time because

really just took time because you can't walk up to a new baby

gerçekten zaman aldı çünkü gerçekten

zaman aldı çünkü yeni bir bebeğe

you can't walk up to a new baby

you can't walk up to a new baby and try to pick the baby up and

yürüyemezsin yeni bir bebeğe yürüyemezsin

yeni bir bebeğe yürüyemez ve seçmeye çalışamazsın bebeği kaldırıp ve

and try to pick the baby up and

and try to pick the baby up and take it away from its mother

almaya çalışın ve ve

bebeği kaldırıp annesinden almaya çalışın onu annesinden alın

take it away from its mother

take it away from its mother very quickly you know with the

annesinden alın çok çabuk bilirsiniz ile

very quickly you know with the

very quickly you know with the group's boy or girl or whatever

çok çabuk bilirsiniz

grubun erkeği veya kızıyla veya hangi

group's boy or girl or whatever

grubunerkeğiveyakızıylaveya hangi

group's boy or girl or whatever so you can't do that so it's

grubun erkeğiyle veya kızıyla veya her neyse onu çok çabuk öğrenirsiniz, yani bunu yapamazsınız yani bunu

so you can't do that so it's

yapamazsınız yani bu yüzden

so you can't do that so it's really important for you to take

bunu yapamazsınız sizin için gerçekten önemli almak sizin için gerçekten

really important for you to take

really important for you to take time and not try to rush into

önemli almak sizin için

gerçekten önemli zaman ayırmak ve acele etmeye çalışmamak ve acele etmeye çalışmamak

time and not try to rush into

time and not try to rush into doing something like that even

ve böyle bir şey yapmak için acele etmeye çalışmamak hatta

doing something like that even

böyle bir şey yapmak bile

doing something like that even if you're excited even if you

böyle bir şey yapmak heyecanlansan bile

if you're excited even if you

if you're excited even if you think you're not going to do

heyecanlansan bile

heyecanlansan bile yapmayacağını düşünsen bile

think you're not going to do

think you're not going to do harm to that person or you know

yapmayacağını

düşün yapmayacağını düşün o kişiye zarar vereceksin ya da

harm to that person or you know

harm to that person or you know too that relationship something

o kişiye zarar vereceğini biliyorsun ya da o

kişiye zarar vereceğini biliyorsun ya da o ilişkiyi de biliyorsun bir şey de o ilişki de bir şey o

too that relationship something

too that relationship something like that

like that

ilişki de bunun gibi bir şey bunun gibi bir şey bunun gibi yine

like that so again these two kinds of

bu iki tür

so again these two kinds of

so again these two kinds of people the first kind is the one

böyle tekrar bu iki tür yani

yine bu iki tür insan birinci tür bir

people the first kind is the one

people the first kind is the one that like kind of rushes up and

kişi birinci tür bir

kişi birinci tür bir tür acele eden ve

that like kind of rushes up and

that like kind of rushes up and tries to grab her poker cheek or

bu tür bir tür acele eden ve bu tür telaş yukarı ve poker yanağını tutmaya çalışıyor ya da

tries to grab her poker cheek or

tries to grab her poker cheek or something and she's always you

pokeryanağını tutmaya çalışıyor ya da

poker yanağını falan tutmaya çalışıyor ve o her zaman sen bir şey ve o her

something and she's always you

something and she's always you can always see very clearly in

zaman sen bir

şey ve o her zaman sen her zaman çok net görebilirsin

can always see very clearly in

içinde her zaman çok net görebilirsin

can always see very clearly in her body language because you

onun beden dilini her zaman çok net görebilir çünkü sen

her body language because you

her body language because you can't communicate that she's not

onun beden dilini çünkü sen onun

beden dilini çünkü sen onun

can't communicate that she's not

can't communicate that she's not happy with that

olmadığını iletemezsin onun

olmadığını iletemez o ile mutlu olmadığını iletemez o ile

happy with that

mutlu o

happy with that so we have to kind of hold her

ile mutlu bu yüzden onu bir şekilde tutmalıyız, bu yüzden onu

so we have to kind of hold her

so we have to kind of hold her back and actually it's really

bir şekilde tutmalıyız, bu yüzden onu

bir şekilde tutmalıyız ve aslında gerçekten

back and actually it's really

back and actually it's really interesting in Japan because

geri döndü ve aslında gerçekten

geri döndü ve aslında Japonya'da gerçekten ilginç çünkü Japonya'da

interesting in Japan because

interesting in Japan because people typically are not making

ilginç çünkü

ilginç Japonya, çünkü insanlar tipik olarak insanları yapmıyorlar, tipik olarak insanları yapmıyorlar,

people typically are not making

people typically are not making an effort to say anything to

tipik olarak hiçbir şey söylemek için çaba göstermiyorlar

an effort to say anything to

an effort to say anything to people they don't know where

people they don't know where

people they don't know where they you know if you're sitting

nerede oturduğunu bilmiyorlar Oturuyorsan biliyorsun

they you know if you're sitting

they you know if you're sitting on the train most people are

Oturuyorsan bilirler

Trende oturuyorsan bilirler Çoğu insan trende

on the train most people are

Çoğu insan

on the train most people are really quiet just sitting there

trende Çoğu insan gerçekten sessiz sadece orada oturmak

really quiet just sitting there

really quiet just sitting there and doing their own thing

gerçekten sessiz sadeceorada oturmak

gerçekten sessiz sadece orada oturmak ve kendi işlerini yapmak

and doing their own thing

and doing their own thing reading a book or playing on

ve kendi işlerini yapmak

ve kendi işlerini yapmak kitap okumak veya kitap okumak üzerine oynamak

reading a book or playing on

veya

reading a book or playing on their phone or something like

their phone or something like

kitap okumak üzerine oynamak veya telefonlarında oynamak veya başka bir şey

telefonları gibi ya da telefonları gibi bir şey ya da

their phone or something like that but Aria tends to create a

onun gibi bir şey ama Aria bir şunu yaratma eğiliminde

that but Aria tends to create a

ama Ariabir

that but Aria tends to create a social situation and it's kind

şu yaratma eğiliminde ama Aria bir sosyal durum yaratma eğiliminde ve bu tür bir

social situation and it's kind

social situation and it's kind of like having a dog something

sosyal durumvebutür bir

sosyal durum ve bu bir tür sahip olmak gibi bir köpek, bir köpeğe

of like having a dog something

sahip olmak gibi bir şey, bir köpeğe sahip olmak gibi bir şey, böyle bir şey

of like having a dog something like that where you're out at

like that where you're out at

like that where you're out at the park and people walk over

the park and people walk over

the park and people walk over and want to pet the dog that

parkın üzerinden geçiyor ve insanlar yürüyor ve şu köpeği evcilleştirmek

and want to pet the dog that

and want to pet the dog that kind of thing or is not a dog

istiyor ve şu köpeğievcilleştirmek

istiyor ve köpeği o tür bir şey ya da köpek türü bir

kind of thing or is not a dog

kind of thing or is not a dog but anyway you understand the

şey değil ya da köpek türü bir şey değil

ya da değil bir köpek ama yine de anlıyorsun ama

but anyway you understand the

but anyway you understand the analogy

yine de anlıyorsun ama yine de analojiyi anlıyorsun

analogy

analogy so anyway the people that do

so anyway the people that do

so anyway the people that do that these are a lot like the

that these are a lot like the

that these are a lot like the same people that are trying to

Bunlar, pratik yapmak için anadili

same people that are trying to

same people that are trying to meet native speakers to practice

İngilizce olanlarla tanışmaya çalışan aynı insanlarla pratik yapmak için

meet native speakers to practice

meet native speakers to practice with

with

anadili İngilizce olanlarla tanışmaya çalışan aynı insanlarla pratik yapmak için

anadili İngilizce olan kişilerle tanışmaya çalışan aynı insanlarla çok benzer.

with so if you push the situation if

durum

so if you push the situation if

öyleyse eğer durumu zorlarsanız eğer

so if you push the situation if you try to push too hard and you

öyleyse eğer durumu zorlarsanız çok fazla zorlamaya çalışırsanız ve çok fazla zorlamaya

you try to push too hard and you

you try to push too hard and you move too quickly to meet people

çalışırsanız ve çok fazla

zorlamaya çalışırsanız ve çok hızlı hareket ederseniz insanların

move too quickly to meet people

move too quickly to meet people then you're going to fail and

çok hızlı hareket etmesini sağlarsınız insanlarla tanış insanlarla tanışmak için

çok hızlı hareket et o zaman başarısız olacaksın ve

then you're going to fail and

then you're going to fail and you're going to push people away

sonra başarısızolacaksınve

sonra başarısız olacaksın ve insanları

you're going to push people away

you're going to push people away and this is exactly what you

uzaklaştıracaksın insanları uzaklaştıracaksın

sen' insanları uzaklaştıracaksın ve bu tam olarak senin ve

and this is exactly what you

and this is exactly what you don't want to be doing so the

bu tam olarak senin ve bu tam olarak yapmak istemediğin şey bu yüzden yapmak

don't want to be doing so the

istemiyorlar yani

don't want to be doing so the people that do develop a good

yapmak istemiyorlar iyi bir insan geliştiren insanlar,

people that do develop a good

people that do develop a good relationship with our a they

iyi bir insan geliştiren,

bizim a ilişkimizle iyi bir ilişki geliştiren insanlar,

relationship with our a they

bizim a

relationship with our a they take their time with her and

ilişkimizle, onunla zaman ayırıyorlar,

take their time with her and

take their time with her and they're not trying to rush in

onunla zaman ayırıyorlar ve

zamanlarını alıyorlar onu ve onlar aceleyle içeri girmeye çalışmıyorlar, aceleyle içeri

they're not trying to rush in

they're not trying to rush in and just like grabbed her and

girmeye çalışmıyorlar ve tıpkı onu tuttukları gibi ve

and just like grabbed her and

and just like grabbed her and this is the same thing that I

tıpkı onututtukları gibi ve

tıpkı onu tuttukları gibi ve bu aynı şey Ben

this is the same thing that I

this is the same thing that I did when I was working with

bu benimleaynı şey, did ile

çalışırken yaptığım şey,

did when I was working with

did when I was working with little children so again i'm

did ile

küçük çocuklarla çalışırken yaptığımın aynısı yani yine ben

little children so again i'm

little children so again i'm teaching little babies with

küçük çocuğumyaniyine

küçük çocuğum yani yine küçük bebeklere öğretiyorum, küçük bebeklere

teaching little babies with

teaching little babies with their mothers are sitting there

öğretiyorum,

küçük bebeklere anneleri ile öğretiyorum,

their mothers are sitting there

anneleri oradaoturuyorlar,

their mothers are sitting there the first thing I would do is

anneleri orada oturuyorlar, yapacağım

the first thing I would do is

the first thing I would do is just walk up and I would just

ilk şey yapacağım

ilk şey olurdu yapmak sadece yürümek ve ben sadece

just walk up and I would just

yürümek ve

just walk up and I would just say hello and then I walk away

sadece yürümek ve sadece merhaba demek ve sonra uzaklaşıp

say hello and then I walk away

say hello and then I walk away so I'm letting them know like

merhaba demek ve sonra uzaklaşıp merhaba demek ve sonra uzaklaşacağım, bu yüzden onlara izin veriyorum bil ki

so I'm letting them know like

so I'm letting them know like I'm here and I'm friendly but

bilmelerine izin veriyorum, bu yüzden

burada olduğumu ve dostu olduğumu bilmelerine izin veriyorum ama

I'm here and I'm friendly but

I'm here and I'm friendly but i'm not trying to do anything so

buradayım ve dostuyumama

buradayım ve dostum ama ben' hiçbir şey yapmaya çalışmıyorum bu yüzden

i'm not trying to do anything so

hiçbir şey yapmaya çalışmıyorum bu yüzden hiçbir şey yapmaya çalışmıyorum bu yüzden bu bir gibi bir

i'm not trying to do anything so it's a it's a process of like

it's a it's a process of like

it's a it's a process of like coming towards and going back

süreç geri

coming towards and going back

geliyor ve geri gidiyor

coming towards and going back and coming towards and going

and coming towards and going

and coming towards and going back and then you put out your

back and then you put out your

back and then you put out your and and you allow them to try to

onların denemesine izin verin

and and you allow them to try to

and and you allow them to try to touch you first

vesiz onlarındenemesine izin verin

ve onların dokunmasına izin verin, önce size dokunun,

touch you first

touch you first so if somebody does do that you

önce siz dokunun,

böylece biri bunu yaparsa siz de

so if somebody does do that you

biri bunu yaparsa siz de

so if somebody does do that you again you establish a

bunu yaparsa siz de yapın. tekrar bir kurarsın tekrar bir tekrar kurarsın

again you establish a

again you establish a relationship where you're going

bir ilişki kurarsın nereye gidiyorsun

relationship where you're going

relationship where you're going back and forth with the person

ilişkinereyegidiyorsun

ilişki kişiyle ileri geri gittiğin yer kişiyle

back and forth with the person

back and forth with the person you're not trying to move too

ileri geri gidiyorsun kişiyle ileri

geri siz de hareket etmeye çalışmıyorsunuz siz de

you're not trying to move too

you're not trying to move too quickly or give them something

hareket etmeye çalışmıyorsunuz

çok hızlı hareket etmeye çalışmıyorsunuz ya da onlara hızlı bir şey vermeye ya da

quickly or give them something

quickly or give them something they don't want

onlara hızlı bir şey vermeye

ya da onlara istemedikleri bir şeyi vermeye çalışmıyorsunuz 'istiyorum

they don't want

they don't want now not everyone is going to

şimdi herkes istemeyecek şimdi

now not everyone is going to

herkes vermeyecek

now not everyone is going to respond to that so some babies

şimdi herkes buna tepki vermeyecek bu yüzden bazı bebekler buna

respond to that so some babies

respond to that so some babies like maybe I'm like hey and

tepki veriyor bazı bebekler

buna tepki veriyor bu yüzden bazı bebekler belki ben gibiyim hey ve

like maybe I'm like hey and

belkiben gibihey gibiyimve

like maybe I'm like hey and they're still you know kind of

belki ben hey gibiyim ve onlar hala bilirsin biraz

they're still you know kind of

they're still you know kind of shy or kind of nervous but I'm

onlar halabilirsin biraz

onlar hala bilirsin biraz utangaç veya biraz gerginim ama ben

shy or kind of nervous but I'm

utangacımveyabirazgerginimama

shy or kind of nervous but I'm giving them the opportunity to

utangaçım ya da biraz gerginim ama onlara bir

giving them the opportunity to

giving them the opportunity to decide whether they want to take

decide whether they want to take

decide whether they want to take the next step and go back and

sonraki adıma geçmek isteyip istemediklerine karar vermek isteyip istemediklerine karar verme fırsatı verme fırsatı veriyorum. ve geri git ve

the next step and go back and

the next step and go back and forth like that

bir sonraki adım ve geri git ve bir

sonraki adım ve ileri geri git ve böyle

forth like that

forth like that so like any other relationship

ileri

geri böyle böyle çok başka bir ilişki gibi yani

so like any other relationship

so like any other relationship when you're trying to approach

diğer herhangi bir ilişki gibi yani

yaklaşmaya çalıştığınızda herhangi bir ilişki gibi

when you're trying to approach

when you're trying to approach native speakers you can just you

yaklaşmaya çalışıyorsun

anadili İngilizce olanlara yaklaşmaya çalışırken yapabilirsin sadece sen

native speakers you can just you

native speakers you can just you know even when you're walking

anadili olarakkonuşabilirsin sadece sen

anadili olarak bilirsin yürürken bile bilirsin

know even when you're walking

know even when you're walking like kind of from far away so I

yürürken bile bilirsin yürürken

bile bilirsin sanki çok uzaktan yürüyormuşum gibi, bu yüzden biraz uzaktan severim, bu yüzden biraz

like kind of from far away so I

like kind of from far away so I do this in Japan I can see

uzaktan severim, bu yüzden bunu Japonya'da yapıyorum, bunu

do this in Japan I can see

do this in Japan I can see somebody walking and I say hello

Japonya'da görebiliyorum, bunu

Japonya'da görebiliyorum, yürüyen birini görebiliyorum ve

somebody walking and I say hello

somebody walking and I say hello hello

Yürüyen birine merhaba diyorum ve

yürüyen birine merhaba diyorum vemerhaba merhaba merhaba merhaba bunun

hello

hello something like that just to see

gibi bir şey sadece böyle bir şey görmek için sadece böyle bir şey

something like that just to see

something like that just to see what they say just to gauge

görmek için sadece ne

dediklerini görmek için sadece ne

what they say just to gauge

söylediklerini ölçmek için sadece

what they say just to gauge their reaction are the

ne söylediklerini ölçmek için sadece tepkilerini ölçmek için söyleyin tepkileri tepkileridir ilgi duymakla

their reaction are the

their reaction are the interested in having a

ilgilenirler bir

interested in having a

interested in having a conversation or saying hello or

sohbet etmekle veya merhaba demekle veya

conversation or saying hello or

conversation or saying hello or anything like that and a lot of

sohbetetmekle veyamerhabaveya

sohbet etmekle veya merhaba demekle veya bunun gibi bir şeyle ilgilenmekle ilgilenirler ve bir sürü şey bunun gibi bir şey

anything like that and a lot of

ve bunun gibipek çok şey ve

anything like that and a lot of times they are and sometimes

çoğu zaman öyleler ve

times they are and sometimes

times they are and sometimes they are you know you're not

bazen öyleler ve

bazen öyleler ve bazen onlar biliyorsun sen değilsin onlar öyle biliyorsun

they are you know you're not

they are you know you're not going to win everybody it's just

sen değilsin herkesi kazanmayacak sadece

going to win everybody it's just

going to win everybody it's just how life works but if you

herkesi kazanacaksadece

herkesi kazanacak bu sadece hayat nasıl işliyor ama eğer hayat

how life works but if you

nasılişliyorsaama eğer

how life works but if you understand this you're going to

hayat nasıl işliyorsa ama bunu anlarsan

understand this you're going to

understand this you're going to increase your chances of being

bunu anlayacaksın.

bunu anlayacaksın olma şansını artıracaksın olma

increase your chances of being

increase your chances of being able to meet more people to

şansını

arttır daha fazla insanla tanışabilme şansını arttır daha

able to meet more people to

able to meet more people to practice with

fazla insanla tanışabilme şansını arttır

practice with

practice with so this goes for the internet

bu internet için geçerli

so this goes for the internet

yani bu internet için geçerli

so this goes for the internet too if you just mail people

yani bu internet için de geçerli eğer sadece insanlara mail atarsan

too if you just mail people

too if you just mail people directly and say hey will you

insanlara

da sadece mail atarsan eğer insanlara doğrudan mail atarsan ve hey will you

directly and say hey will you

direct ve hey will you

directly and say hey will you teach me english or will you

direct ve dersen hey bana ingilizce öğretecek misin yoksa bana

teach me english or will you

teach me english or will you practice speaking with me that's

ingilizce

öğretecek misin ya da bana ingilizce öğretecek misin yoksa benimle konuşma pratiği yapacak mısın bu benimle

practice speaking with me that's

practice speaking with me that's again trying to grab our area

konuşma alıştırması

benimle konuşma pratiği bu yine alanımızı ele geçirmeye çalışıyor yine alanımızı tekrar

again trying to grab our area

again trying to grab our area directly and that's really going

kapmaya

çalışıyor alanımızı doğrudan kapmak ve bu gerçekten doğrudan gidiyor ve bu

directly and that's really going

directly and that's really going to put people off this is a

gerçekten doğrudan gidiyor ve

to put people off this is a

to put people off this is a great phrasal verb which means

bu gerçekten insanları uzaklaştıracak

great phrasal verb which means

great phrasal verb which means to kind of move someone back if

birini geri taşımak anlamına gelen harika deyimsel fiil eğer

to kind of move someone back if

to kind of move someone back if you think about putting

you think about putting

birini geri taşımak için eğer

you think about putting something on your putting it off

something on your putting it off

something on your putting it off to put someone off means to kind

birinigeri taşımak

Birini uzaklaştırmak için ertelediğin bir şey, birini uzaklaştırmak nazik olmak anlamına gelir,

to put someone off means to kind

biriniuzaklaştırmak nazik olmak anlamına gelir, onu bir şekilde

to put someone off means to kind of push them away so maybe I try

uzaklaştırmak anlamına gelir, bu yüzden belki onları uzaklaştırmaya çalışırım, bu yüzden

of push them away so maybe I try

belki

of push them away so maybe I try like some bad oysters or

onları uzaklaştırmaya çalışırım, bu yüzden belki ben bazı kötü istiridyeler gibi veya

like some bad oysters or

like some bad oysters or something like that like I try

bazı kötü istiridyeler gibi veya

bazı kötü istiridyeler gibi veya bunun gibi bir şey deneyin, bunun gibi bir şey deniyorum, bunun gibi bir şey

something like that like I try

something like that like I try some bad food and it puts me off

deniyorum,

bazı kötü yiyecekler deniyorum ve bu beni

some bad food and it puts me off

some bad food and it puts me off of that food so maybe the

bazı kötü yiyeceklerden uzaklaştırıyor ve bu beni rahatsız ediyor

bazı kötü yiyecekler ve bu beni o yiyeceklerden uzaklaştırıyor, bu yüzden belki

of that food so maybe the

of that food so maybe the oysters are really good but the

o yiyeceklerden, belki

o yiyeceklerden, yani belki istiridyeler gerçekten iyidir ama

oysters are really good but the

oysters are really good but the first time I tried them they're

istiridyeler gerçekten iyidir ama

istiridyeler gerçekten iyidir ama onları ilk kez denedim. onları

first time I tried them they're

first time I tried them they're not very good and then I gonna

ilk kezdenedim,

ilk kez denedim, çok iyi değiller ve sonra

not very good and then I gonna

not very good and then I gonna lose my appetite for those i

pek iyi olmayacağım ve sonra

pek iyi olmayacağım ve sonra onlara karşı iştahımı

lose my appetite for those i

lose my appetite for those i lose my desire to eat that and

kaybedeceğim onlara karşı iştahımı kaybediyorum şuna karşı

iştahımı kaybediyorum onu ​​yeme

lose my desire to eat that and

lose my desire to eat that and it gives me a bad impression of

isteğimi kaybediyorum ve

şunu yeme isteğimi kaybediyorum ve bunu yeme isteğimi kaybediyorum ve

it gives me a bad impression of

it gives me a bad impression of that thing

bu bende kötü bir izlenim uyandırıyor o şey o şey o şey

that thing

that thing so in the same way that you

o kadar aynı şekilde siz

so in the same way that you

o kadar aynı şekilde siz

so in the same way that you should be really trying to just

o kadar aynı şekilde ki gerçekten çabalamalısınız sadece

should be really trying to just

should be really trying to just indicate your interest

gerçekten çabalamalısınız sadece

gerçekten çabalamalısınız sadece ilginizi belirtmek için ilginizi belirtin

indicate your interest

indicate your interest just by saying a low just by

ilginizi sadece düşük söyleyerek sadece

just by saying a low just by

just by saying a low just by getting the ball rolling this

düşük söyleyerek sadece

düşük söyleyerek sadece topu yuvarlayarak bu topu

getting the ball rolling this

getting the ball rolling this isn't another great English

yuvarlayarak bu

topu yuvarlayarak bu başka bir harika değil İngilizce

isn't another great English

isn't another great English expression to just begin moving

başka bir harika değil İngilizce

başka bir harika İngilizce ifade değildir sadece hareket etmeye başlamak

expression to just begin moving

expression to just begin moving something to start the ball

ifade hareket etmeye başlamak

sadece hareket etmeye başlamak topa başlamak için bir şey topa başlamak için bir

something to start the ball

something to start the ball rolling you got involved

şey topu yuvarlamaya başlamak için bir şey

rolling you got involved

rolling you got involved you know it takes a little bit

biliyorum biraz zaman alıyor

you know it takes a little bit

you know it takes a little bit of time to push it initially but

biliyorsunbiraz zaman alıyor

biliyorsun başlangıçta itmek biraz zaman alıyor ama

of time to push it initially but

başlangıçta itmek için zaman var ama

of time to push it initially but once you get the ball rolling

başlangıçta itmek için zaman var ama bir kez topu

once you get the ball rolling

yuvarladığınızda top yuvarlanıyor

once you get the ball rolling it becomes much easier than he

bir kez topu yuvarladığınızda ondan çok daha kolay oluyor ondan

it becomes much easier than he

it becomes much easier than he continues to roll without much

çok daha kolay oluyor ondan

çok daha kolay oluyor çok fazla olmadan

continues to roll without much

continues to roll without much effort on your

effort on your

yuvarlanmaya devam ediyor çok fazla olmadan

yuvarlanmaya devam ediyor çok fazla çaba göstermeden çok fazla çaba göstermeden yuvarlanmaya devam ediyor

effort on your part so think about this when

senin payına düşen bu yüzden bunu düşün

part so think about this when

part so think about this when you're going out and trying to

parçası bu yüzden bunu

düşün parçası bu yüzden dışarı çıkarken ve bunu yapmaya çalışırken bunu düşün

you're going out and trying to

you're going out and trying to meet people to practice with

dışarı çıkıyorsun ve insanlarla tanışmak için insanlarla tanışmaya çalışıyorsun

meet people to practice with

meet people to practice with whether it's you know even

whether it's you know even

insanlarla tanışmak için pratik yapmak için pratik yapmak, bilip bilmediğiniz, bilip

bilmediğiniz, hatta bilip bilmediğiniz, hatta kendi ana dilinizi konuşan

whether it's you know even people who speak your own

insanlar bile,

people who speak your own

people who speak your own language and you're trying to

kendi dilinizi konuşanlar ve siz dil öğrenmeye çalışıyorsunuz

language and you're trying to

language and you're trying to meet other people just saying

ve siz dilöğrenmeye çalışıyorsun

ve diğer insanlarla tanışmaya çalışıyorsun sadece diğer insanlarla tanış diyerek sadece diğer

meet other people just saying

meet other people just saying hello you can practice this kind

insanlarla tanış diyerek sadece merhaba diyerek bu tür bir merhaba alıştırması yapabilirsin merhaba

hello you can practice this kind

hello you can practice this kind of behavior when you're just

bu tür bir merhaba alıştırması

yapabilirsin bu tür davranışları henüz yeniyken uygulayabilirsin

of behavior when you're just

of behavior when you're just meeting even babies you do the

davranışsadece yeni tanışırken davranış

bebeklerle bile toplantı yaparsın bebeklerle

meeting even babies you do the

meeting even babies you do the same thing to say oh hello

biletoplantı yaparsın

bebeklerle bile aynı şeyi yaparsın oh merhaba demek için aynı şey

same thing to say oh hello

oh merhaba demek için

same thing to say oh hello and then you can reach out your

aynı şey oh merhaba ve o zaman elini uzatabilirsin

and then you can reach out your

and then you can reach out your hand just in the same way that

vesonraelini uzatabilirsin

ve sonra elini aynı şekilde uzatabilirsin, tıpkı o elin

hand just in the same way that

hand just in the same way that you would try to like you

aynı şekilde, tıpkı

senin senden

you would try to like you

you would try to like you wouldn't just try to grab a dog

hoşlanmaya çalışacağın şekilde senden hoşlanmak için sevmeye

çalışırsın sadece bir köpeği kapmaya çalışmazsın

wouldn't just try to grab a dog

wouldn't just try to grab a dog that you see on the street you

sadece bir köpeği kapmaya çalışmazsın

sadece sokakta gördüğün bir köpeği kapmaya çalışmazsın

that you see on the street you

that you see on the street you would maybe put your hand out

sokakta gördüğün seni

sokakta gördüğün belki elini uzatırsın belki

would maybe put your hand out

would maybe put your hand out and let the dog sniff you a

elini uzatırdı belki

elini uzatıp seni koklamasına izin verirdi köpek seni

and let the dog sniff you a

and let the dog sniff you a little bit and then if it comes

koklar

ve köpek seni biraz koklardı ve sonra eğer

little bit and then if it comes

little bit and then if it comes closer then you can try to pet

biraz gelirse ve sonra

biraz gelirse ve sonra yaklaşırsa, o zaman daha yakına evcilleştirmeye çalışabilirsiniz, o zaman daha

closer then you can try to pet

closer then you can try to pet it that kind of thing but

yakına evcilleştirmeye çalışabilirsiniz, o zaman onu bu tür bir şeyle sevmeyi deneyebilirsiniz ama

it that kind of thing but

it that kind of thing but there's always a give and take

butür birşeyama

bu tür bir şey ama her zaman bir verme ve alma vardır, her

there's always a give and take

there's always a give and take where you indicate your interest

zaman bir verme ve alma vardır, her

zaman bir verme ve alma vardır, ilginizi belirttiğiniz yerde,

where you indicate your interest

where you indicate your interest but you don't go too quickly too

ilginizi belirttiğiniz yerde,

ilginizi belirttiğiniz yerde, ancak çok hızlı da gitmezsiniz. siz de

but you don't go too quickly too

çokhızlı gitmeyin

but you don't go too quickly too fast and try to do too much

ama çok hızlı da gitmeyin ve çok hızlı yapmaya çalışın

fast and try to do too much

fast and try to do too much before the other person is

ve çok hızlı yapmaya çalışın

ve diğer kişi diğerinden önce olmadan çok fazla şey yapmaya çalışın

before the other person is

before the other person is raised

raised

kişi yükseltildi yükseltildi

raised so if you want to meet more

yükseltildi öyleyse daha fazla tanışmak istiyorsanız bu yüzden daha

so if you want to meet more

so if you want to meet more native speakers of practice with

fazla tanışmak istiyorsanız bu yüzden

pratikte anadili İngilizce olanlarla tanışmak istiyorsanız

native speakers of practice with

anadili pratik olanlarla pratikte

native speakers of practice with take your time indicate interest

anadili İngilizce olan kişilerle zaman ayırın ilginizi belirtin

take your time indicate interest

zaman ayırın belirtin ilgilen

take your time indicate interest you know this could be in the

zaman ayır ilgilendiğini belirt bunun içinde olabileceğini biliyorsun

you know this could be in the

you know this could be in the same way you're on YouTube

bunun içinde olabileceğini

biliyorsun bu senin YouTube'da olduğun gibi YouTube'da olduğun gibi

same way you're on YouTube

same way you're on YouTube comments here

YouTube'da olduğun

gibi YouTube'da olduğun gibi burada olabilir

comments here

comments here now this is just one final tip

yorumlarburaya yorumlar

buraya şimdi bu sadece son bir ipucu

now this is just one final tip

now this is just one final tip about this but if you're looking

şimdi bu

sadece son bir ipucu şimdi bu bununla ilgili sadece son bir ipucu ama

about this but if you're looking

about this but if you're looking for native speakers you're

bunu arıyorsanız ama bunu arıyorsanız ama arıyorsanız ana dili İngilizce olanlar içinsiniz

for native speakers you're

for native speakers you're probably not going to find them

anadili İngilizce olanlar içinsiniz muhtemelen onları bulamayacaksınız

probably not going to find them

probably not going to find them on this channel so people to

muhtemelen bulamayacaksınız

muhtemelen onları bu kanalda bulamayacaklar bu yüzden insanlar

on this channel so people to

on this channel so people to come to watch these videos

come to watch these videos

come to watch these videos they're like hey are there any

bu kanaldayaniinsanlar

bu kanalda yani insanlar bu videoları izlemeye geliyorlar bu

videoları izlemeye geliyorlar

bu videoları izlemeye geliyorlar hey böyleleri var mı

they're like hey are there any

they're like hey are there any native speakers around here

hey böyleleri var mı

hey buralarda anadili İngilizce olan kimse var mı

native speakers around here

native speakers around here the answer is most likely no

buralarda

buralarda anadili İngilizce olanlar cevap büyük ihtimalle hayır

the answer is most likely no

the answer is most likely no native speakers are not going to

cevap büyük ihtimalle hayır

cevap büyük ihtimalle anadili İngilizce olmayanlar anadili İngilizce olanlara gitmiyor anadili İngilizce olanlar

native speakers are not going to

native speakers are not going to be watching my videos or at

videolarımı izlemeyecekler veya

be watching my videos or at

be watching my videos or at least not these videos

least not these videos

videolarımı izlemeyecekler veya

videolarımı izliyorum veya en azından bu videoları değil, en azından

bu videoları değil, özellikle

least not these videos specifically where I'm teaching

bu videoları değil, özellikle öğrettiğim

specifically where I'm teaching

specifically where I'm teaching something and i'm just sitting

yerde,

özellikle öğrettiğim yerde, özellikle bir şey öğrettiğimde ve sadece bir

something and i'm just sitting

something and i'm just sitting in front of the camera

şey oturuyorum vebensadece

bir şey oturuyorum ve ben sadece kameranın önünde oturuyorum

in front of the camera

in front of the camera actually some people do some

kameranın önünde aslında bazı insanlar yapıyor bazılarını

actually some people do some

gerçektenbazı insanlar yapıyor bazılarını

actually some people do some people on YouTube and they just

aslında bazı insanlar YouTube'da bazı insanlar yapıyor ve onlar sadece

people on YouTube and they just

people on YouTube and they just like comment they're like hey I

YouTube'daki insanlarve onlar sadece

YouTube'daki insanlar ve sadece yorum yapmaktan hoşlanıyorlar, hey, yorumu seviyorum, hey,

like comment they're like hey I

like comment they're like hey I just wanted to check out the

yorumu seviyorum, hey, sadece kontrol etmek istedim, sadece

just wanted to check out the

just wanted to check out the video something like that but

kontrol etmek istedim,

sadece videoyu kontrol etmek istedim bunun gibi bir şey ama

video something like that but

video something like that but you're much more likely to find

videobunun gibi bir şey ama

video bunun gibi bir şey ama bulma olasılığınız çok daha yüksek, ana dili İngilizce olan kişileri

you're much more likely to find

you're much more likely to find native speakers where you watch

izlediğinizde anadili İngilizce olan kişileri bulma olasılığınız çok daha yüksek

native speakers where you watch

native speakers where you watch content made for native speakers

anadili İngilizce olanlar için yapılmış içeriği izlediğiniz yer anadili İngilizce olanlar için

content made for native speakers

content made for native speakers so I'm trying to do more of that

yapılmış

içerik anadili İngilizce olanlar için yapılmış içerik bu yüzden bundan daha fazlasını yapmaya çalışıyorum bu yüzden daha fazlasını yapmaya

so I'm trying to do more of that

so I'm trying to do more of that and actually my ultimate goal

çalışıyorum bu yüzden daha fazlasını yapmaya çalışıyorum ve aslında nihai hedefim

and actually my ultimate goal

and actually my ultimate goal with YouTube is to figure out

ve aslında nihai hedefim

ve aslında YouTube ile nihai hedefim,

with YouTube is to figure out

YouTube ile bir şeyiçözmek,

with YouTube is to figure out some kind of thing and I'm you

YouTube ile bir şeyi çözmek ve ben senim

some kind of thing and I'm you

some kind of thing and I'm you can see what I'm doing on

bir tür şey vebensenim

biraz ne yaptığımı görebilirsin ne

can see what I'm doing on

can see what I'm doing on YouTube where I'm testing

yaptığımı görebilirsin

YouTube'da ne yaptığımı görebilirsin YouTube'u test ettiğim yeri YouTube'u

YouTube where I'm testing

YouTube where I'm testing different things trying

test ettiğim yeri

YouTube'u test ettiğim yeri farklı şeyler denemek farklı

different things trying

different things trying different things and seeing what

şeyler denemek farklı şeyler denemek farklı

şeyler denemek ve neyin

different things and seeing what

different things and seeing what works but ultimately i'd like to

farklı olduğunu görmek ve neyin

farklı olduğunu görmek ve neyin işe yaradığını görmek ama nihayetinde çalışmak istiyorum ama

works but ultimately i'd like to

works but ultimately i'd like to make content for native speakers

nihayetinde

çalışmak istiyorum ama nihayetinde içerik yapmak istiyorum anadili İngilizce olanlar için

make content for native speakers

make content for native speakers that non-native speakers can

içeriği anadili İngilizce olanlar için yapın anadili

olmayanlar için içeriği anadili olmayanlar için yapın o anadili

that non-native speakers can

that non-native speakers can also enjoy that way we can get a

olmayanlar da yapabilir

o anadili olmayanlar da bu şekilde keyif alabilir biz de keyif alabiliriz

also enjoy that way we can get a

also enjoy that way we can get a mix of good people

buşekilde keyif alabiliriz

de keyif alabiliriz iyi insanların bir karışımını elde edebileceğimiz bir yol

mix of good people

mix of good people the interest you are interested

iyi insanların karışımı

iyi insanların karışımı aşağıdaki yorumlarda

the interest you are interested

the interest you are interested in the content and really enjoy

in the content and really enjoy

in the content and really enjoy talking with each other in the

birbirinizle konuşurken

talking with each other in the

talking with each other in the comments below so if you can

birbirinizle

konuşurken birbirinizle konuşurken aşağıdaki yorumlarda bu yüzden

comments below so if you can

comments below so if you can help with that if you have any

aşağıya yorum yapabilirseniz bu konuda

yardımcı olabilirseniz bu konuda herhangi bir yardımınız varsa

help with that if you have any

help with that if you have any ideas about other kinds of

bu konuda herhangi bir yardımınızvarsa

Eğer başka türden fikirler hakkında herhangi bir fikriniz varsa, başka türde fikirler hakkında başka türde fikirler hakkında başka türde fikirler,

ideas about other kinds of

ideas about other kinds of things that may be native

yerel şeyler olabilecek, yerel

things that may be native

things that may be native speakers and non-native speakers

şeyler olabilir, anadili İngilizce olan ve anadili olmayanlar ve anadili

speakers and non-native speakers

speakers and non-native speakers would enjoy because that's again

olmayanlar olabilir.

ve anadili olmayanlar keyif alır çünkü bu yine keyif verir

would enjoy because that's again

çünkü bu

would enjoy because that's again the kind of thing that would

the kind of thing that would

yine keyif verir çünkü bu yine anadili İngilizce olanların ilgisini çekecek türden bir şey olacak türden bir şey

the kind of thing that would attract more native speakers to

attract more native speakers to

attract more native speakers to get more native speakers in the

ana dili İngilizce olan kişiler daha fazla ana dili konuşanlar elde etmek için daha

get more native speakers in the

get more native speakers in the comments etc and that would help

fazla ana dili konuşanlar olsun yorumlarda

comments etc and that would help

comments etc and that would help you find more people to practice

you find more people to practice

daha fazla ana dili konuşanlar olsun ve bu yorumlara vb. pratik yaparsan

you find more people to practice with

with

with anyway I'll leave you with all

birlikte pratik yapacak daha çok insan bulursun

anyway I'll leave you with all

anyway I'll leave you with all that so just a couple of things

nasılsa seni her halükarda bırakacağım

that so just a couple of things

that so just a couple of things to think about today

bugün hakkında düşünülecek birkaç şey bugün hakkında düşünmek için bugün hakkında

to think about today

to think about today it's just you know another

düşünmek için sadece bir sen bilirsin başka bir sen

it's just you know another

it's just you know another fantastic day I've enjoyed

bilirsin sadece başka bir

harika gün daha keyif aldım harika bir gün keyif

fantastic day I've enjoyed

fantastic day I've enjoyed waking up for a second day in a

aldım

harika bir gün keyif aldım ikinci güne uyanmak ikinci güne

waking up for a second day in a

waking up for a second day in a row getting up early to produce

uyanmak ikinci güne

uyanmak ikinci güne uyanmak sıra üretmek için erken kalkmak

row getting up early to produce

row getting up early to produce a video for you can see I still

sıra üretmek için erken kalkmak video çekmek için erken kalkmak hala görebilirsiniz

a video for you can see I still

a video for you can see I still have not shade out

senin için bir video görebilirsinbenhala senin için

bir video görebilirim hala gölgeleme yapmadım

have not shade out

have not shade out have to shave tomorrow I'm going

gölgeleme yapmadım yarın tıraş olmak zorundayım

have to shave tomorrow I'm going

yarın tıraş olmak zorundayım

have to shave tomorrow I'm going out to local Japan and other

yarın tıraş olmak zorunda kalacağım ben' Yerel Japonya'ya ve diğerleri

out to local Japan and other

out to local Japan and other area and I'm hopefully going to

yerel Japonya'ya ve diğerleri

yerel Japonya'ya ve diğer bölgelere gidiyorum ve umarım bölgeye gidiyorum ve umarım bölgeye gidiyorum

area and I'm hopefully going to

area and I'm hopefully going to get my daughter a passport so

ve umarım kızıma bir pasaport alacağım.

get my daughter a passport so

kızıma bir pasaport al,

get my daughter a passport so she can come back to america and

kızıma da bir pasaport al ki Amerika'ya geri dönebilsin ve Amerika'ya dönebilsin ve Amerika'ya geri dönebilsin ve

she can come back to america and

she can come back to america and travel around with us and go see

bizimle dolaşabilsin ve gidip

travel around with us and go see

travel around with us and go see some interesting things

bizimle dolaşıp gezebilsin ve gidip

birlikte gezebilsin bize gidin ve biraz ilginç şeyler görün

some interesting things

some interesting things anyway I'll leave you with that

bazı ilginç şeyler

bazı ilginç şeyler nasılsa sizi bununla baş başa bırakacağım yine de sizi bununla baş başa bırakacağım

anyway I'll leave you with that

anyway I'll leave you with that if you have enjoyed this video

sizi bununla baş başa bırakıyorum

if you have enjoyed this video

if you have enjoyed this video do press that like button to

eğerbu videodan keyif aldıysanız bu videodan keyif aldıysanız

eğer bu videoyu beğendiniz yapmak için beğen düğmesine basın yapmak için

do press that like button to

do press that like button to subscribe if you're not already

beğen düğmesine basın

abone olmak için beğen düğmesine basın abone değilseniz

subscribe if you're not already

subscribe if you're not already a subscriber to the YouTube

abone değilseniz abone değilseniz youtube

a subscriber to the YouTube

a subscriber to the YouTube channel and I will see you in

a

YouTube kanalına abone olun ve sizi kanalda göreceğim ve

channel and I will see you in

channel and I will see you in the next video bye bye

sizi

kanalda göreceğim ve bir sonraki videoda görüşürüz bye bye

the next video bye bye

sonraki videobye bye

the next video bye bye did you know that most English

sonraki video bye bye en çok bunu biliyor muydunuz? İngilizce

did you know that most English

biliyor muydunuz Çoğuİngilizce biliyor

did you know that most English learners have just one major

muydunuz ki İngilizce öğrenenlerin çoğu sadece bir ana

learners have just one major

learners have just one major fluency frustration that stops

öğreniciye sahiptir sadece bir ana

öğreniciye sahiptir sadece bir ana akıcılığa sahiptir akıcılığı durduran hayal kırıklığı akıcılığı

fluency frustration that stops

fluency frustration that stops them from enjoying conversations

durduran

hayal kırıklığı onların konuşmalardan zevk almasını engelleyen akıcılık hüsranı onları

them from enjoying conversations

them from enjoying conversations and becoming a successful

sohbetlerden zevk almaktan alıkoyar

hoş sohbetler ve başarılı olmak ve başarılı

and becoming a successful

and becoming a successful speaker for you it might be your

olmak

ve başarılı bir konuşmacı olmak sizin için konuşmacınız olabilir sizin için

speaker for you it might be your

speaker for you it might be your accent or that you hesitate to

konuşmacınız olabilir aksanınız olabilir veya aksan kullanmaktan çekinmeniz

accent or that you hesitate to

accent or that you hesitate to think and translate in your head

veya

aksan söylemekten çekinmeniz veya bu düşünmekten ve tercüme etmekten çekiniyorsun kafanın içinde

think and translate in your head

think and translate in your head before you speak

düşün ve tercüme et kafanın içinde düşün ve

tercüme et konuşmadan önce

before you speak

before you speak whatever your biggest learning

konuşmadan önce

konuşmadan önce en büyük öğrenmen ne olursa olsun en

whatever your biggest learning

whatever your biggest learning frustration maybe we've prepared

büyük öğrenmen ne olursa olsun

en büyük öğrenme hayal kırıklığın ne olursa olsun belki hüsranı biz hazırladık belki

frustration maybe we've prepared

frustration maybe we've prepared specific advice just for your

hayal kırıklığını hazırladık belki özel tavsiyeler hazırladık sadece senin

specific advice just for your

specific advice just for your situation to help you finally

özel tavsiyen için sadecesenin

özel tavsiyen için sadece senin durumun için nihayet sana yardım etmek için durum nihayet sana yardım

situation to help you finally

situation to help you finally reach your English learning

etmek için durum nihayet İngilizce öğrenmene ulaşmana yardım etme

reach your English learning

reach your English learning goals

İngilizceöğrenmene ulaşmana

ulaşmana yardım etmeİngilizceöğrenme hedefleri hedefler

goals

goals click on the link in the upper

hedefler bu videonun sağ üstündeki linke üstteki linke tıklayın üstteki linke

click on the link in the upper

click on the link in the upper right of this video to turn your

tıklayın bu videonun sağ üst kısmındaki linke tıklayın bu videonun sağına

right of this video to turn your

right of this video to turn your biggest learning weakness into a

dönün

bu videonun sağına dönün en büyük öğrenme zayıflığınız

biggest learning weakness into a

biggest learning weakness into a strength and start getting

en büyük öğrenme zayıflığına, en

büyük öğrenme zayıflığına bir güce dönüş ve

strength and start getting

strength and start getting fluent two three or even ten

güçlenmeye başla ve

güçlenmeye başla ve akıcı olmaya başla iki üç hatta on

fluent two three or even ten

fluent two three or even ten times faster

akıcıiki üçhattaon

akıcı iki üç hatta on kat daha hızlı konuşmaya başla