Get Fluent With 1 Trick PART 2 - Become A Confident English Speaker With This Simple Practice Trick

hi there I'm Drew Badger the world's

hi there I'm Drew Badger the world's number one English Fluency Guide and in

merhaba ben Drew Badger dünyanın

selamı ben Drew Badger dünyanın bir numaralı İngilizce Akıcılık Rehberi ve bir

number one English Fluency Guide and in

number one English Fluency Guide and in this video you will discover how to

numaralı İngilizce Akıcılık Rehberi ve bir

numaralı İngilizce Akıcılık Rehberi ve bu videoda

this video you will discover how to

this video you will discover how to learn the meanings of English words and

bu videoyu nasıl yapacağınızı keşfedeceksiniz Bu videonun nasıl yapıldığını keşfedin,

İngilizce kelimelerin anlamlarını nasıl öğreneceğinizi ve

learn the meanings of English words and

learn the meanings of English words and phrases like the native so that you can

İngilizce kelimelerin anlamlarını nasıl öğreneceğinizi keşfedeceksiniz ve

İngilizce kelimelerin ve deyimlerin anlamlarını yerli gibi öğrenerek yerli

phrases like the native so that you can

phrases like the native so that you can communicate more fluently confidently

gibi ifadeler kurabileceksiniz. yerel, böylece daha akıcı bir şekilde kendinize güvenerek daha akıcı bir şekilde iletişim kurabilirsiniz,

communicate more fluently confidently

communicate more fluently confidently and automatically does that sound good

daha akıcı bir şekilde kendinize güvenerek iletişim kurabilirsiniz ve otomatik olarak bu kulağa iyi geliyor ve

and automatically does that sound good

and automatically does that sound good well in this video this is actually a

otomatik olarak bu kulağa iyi geliyor

ve otomatik olarak bu kulağa iyi geliyor bu videoda bu aslında

well in this video this is actually a

well in this video this is actually a follow-up or a continuation to my

bu videoda iyi bir şey bu aslında

Bu videoda bir kuyu bu aslında benim takibimin devamı veya devamı

follow-up or a continuation to my

follow-up or a continuation to my extremely popular video how to get

veya

takibimin devamı veya aşırı popüler videomun devamı nasıl olunur

extremely popular video how to get

extremely popular video how to get fluent with one simple trick now I made

aşırı popüler video nasıl olunur

aşırı popüler video nasıl yapılır basit bir numarayla akıcı olun şimdi

fluent with one simple trick now I made

fluent with one simple trick now I made that video a while ago and so far it's

basit bir numarayla akıcı hale getirdim şimdi

basit bir numarayla akıcı hale getirdim şimdi o videoyu bir süre önce yaptım ve şimdiye kadar bu o

that video a while ago and so far it's

that video a while ago and so far it's gotten about 16 million views right here

video bir süre önce ve şimdiye kadar bu

o video bir süre önce ve şu ana kadar şimdiye kadar burada yaklaşık 16 milyon görüntülendi burada

gotten about 16 million views right here

gotten about 16 million views right here on YouTube so if you've watched it

yaklaşık 16 milyon görüntülendi

burada YouTube'da yaklaşık 16 milyon görüntülendi yani

on YouTube so if you've watched it

on YouTube so if you've watched it already thank you very much the idea

YouTube'da izlediyseniz yani

YouTube'da izlediyseniz öyleyse izlediyseniz şimdiden çok teşekkür ederim fikir

already thank you very much the idea

already thank you very much the idea behind that video is it's really very

zaten çok teşekkür ederim fikir

zaten çok teşekkür ederim o videonun arkasındaki fikir şu ki o videonun gerçekten çok

behind that video is it's really very

behind that video is it's really very simple and it's actually the foundation

arkasında o

videonun gerçekten çok arkasında o gerçekten çok basit ve aslında temeli

simple and it's actually the foundation

simple and it's actually the foundation of everything I do which is if you want

basit ve bu aslında basit bir temel

ve aslında yaptığım her şeyin temeli, eğer

of everything I do which is if you want

of everything I do which is if you want to become a fluent speaker you have to

yaptığım her şeyi istiyorsanız, yani

yaptığım her şeyi istiyorsanız, yani akıcı bir konuşmacı olmak istiyorsanız

to become a fluent speaker you have to

to become a fluent speaker you have to learn like a native and so this is a

akıcı bir konuşmacı olmalısınız.

akıcı bir konuşmacı olmak zorundasın bir yerli gibi öğrenmek zorundasın ve bu yüzden bu

learn like a native and so this is a

learn like a native and so this is a really simple idea and just changing the

bir yerli gibi öğrenmek ve yani bu

bir yerli gibi öğrenmek ve bu gerçekten basit bir fikir ve sadece

really simple idea and just changing the

really simple idea and just changing the way you think instead of learning like a

gerçekten basit bir fikri değiştirmek ve sadece

gerçekten basit bir fikri değiştirmek ve sadece bir öğrenci gibi öğrenmek yerine düşündüğün gibi

way you think instead of learning like a

way you think instead of learning like a student and I'll talk more about it in

öğrenmek yerine

düşündüğün gibi öğrenmek yerine düşünme şeklini değiştirmek ve bunun hakkında daha fazla konuşacağım

student and I'll talk more about it in

student and I'll talk more about it in this video you need to learn more like a

öğrenci ve daha fazla konuşacağım öğrencide bunun hakkında

ve bu videoda bunun hakkında daha fazla konuşacağım bu video gibi daha fazla öğrenmen gerekiyor bu video

this video you need to learn more like a

this video you need to learn more like a native speaker now there are different

gibi daha fazla öğrenmen gerekiyor şimdi ana dili İngilizce olan biri

gibi daha fazla öğrenmen gerekiyor şimdi farklı

native speaker now there are different

native speaker now there are different ways you can do this part of it is how

ana dili İngilizce olan kişiler var şimdi orada

anadili farklı şimdi bunun farklı yolları var bunun bu kısmını nasıl yapabileceğin

ways you can do this part of it is how

ways you can do this part of it is how you learn grammar or how you learn

bu kısmını nasıl yapabileceğin

bu kısmı nasıl yapabileceğin dilbilgisini nasıl öğrendiğin veya nasıl

you learn grammar or how you learn

you learn grammar or how you learn vocabulary you're learning all the same

öğrendiğin dilbilgisi öğrendiğin veya nasıl öğrendiğin öğreniyorsunuz

dilbilgisi öğreniyorsunuz ya da kelimeleri nasıl öğreniyorsunuz aynı

vocabulary you're learning all the same

vocabulary you're learning all the same things that you might learn in a

kelimeleri öğreniyorsunuz aynı kelimeleri öğreniyorsunuz

öğrendiğiniz şeylerin hepsinde öğrenebileceğiniz şeylerin aynısını öğreniyorsunuz

things that you might learn in a

things that you might learn in a classroom but you're learning them the

bir sınıfta öğrenebilir ama siz onları

classroom but you're learning them the

classroom but you're learning them the way a native learns them so you develop

sınıfta öğreniyorsunuz ama onları

sınıfta öğreniyorsunuz ama onları bir yerlinin onları öğrendiği şekilde öğreniyorsunuz, böylece bir

way a native learns them so you develop

way a native learns them so you develop the habits that help you communicate

yerlinin onları öğrenme şeklini geliştiriyorsunuz,

böylece bir yerlinin onları öğrenme şeklini geliştiriyorsunuz. iletmenize yardımcı olacak alışkanlıklar geliştirirsiniz.

the habits that help you communicate

the habits that help you communicate automatically now what I want to talk

automatically now what I want to talk

automatically now what I want to talk about in this video because in that

about in this video because in that

bu video çünkü

about in this video because in that previous one trick video I was talking

bu videoda bununla ilgili çünkü önceki bir hile videosunda önceki

previous one trick video I was talking

previous one trick video I was talking about learning vocabulary the same way

bir hile videosundan bahsediyordum Bir önceki hile videosundan bahsediyordum aynı şekilde kelime öğrenmek hakkında aynı şekilde

about learning vocabulary the same way

about learning vocabulary the same way natives do so if you learned the most

kelime öğrenmek hakkında

aynı şekilde kelime öğrenmek hakkında konuşuyordum Yerliler böyle yapar En çok

natives do so if you learned the most

natives do so if you learned the most commonly used conversational speech

yerliler bunu öğrendiysen En çok

yerliler bunu yaptıysan En sık kullanılan konuşma konuşmasını öğrendiysen Yaygın olarak

commonly used conversational speech

commonly used conversational speech instead of learning all the difficult

kullanılan konuşma konuşması

Yaygın olarak kullanılan konuşma konuşması Tüm zoru öğrenmek yerine tüm zoru öğrenmek

instead of learning all the difficult

instead of learning all the difficult things that you'll find in textbooks or

yerine tüm zoru öğrenmek yerine

ders kitaplarında bulacağınız tüm zor şeyleri ya da

things that you'll find in textbooks or

things that you'll find in textbooks or what maybe you might learn for a test if

ders kitaplarında bulacağınız şeyleri ya da

ders kitaplarında bulacağınız şeyleri ya da eğer bir

what maybe you might learn for a test if

what maybe you might learn for a test if you learn just the regular everyday

sınav için öğrenebilecekleriniz varsa, bir sınav için ne öğrenebileceklerini öğrenmenin

bir test için ne öğrenebilirsin eğer sadece normal her gün öğrenirsen sadece

you learn just the regular everyday

you learn just the regular everyday speech and that's the slang and idioms

normal her gün öğrenirsin sadece

normal günlük konuşmayı öğrenirsin ve bu argo ve deyimlerdir

speech and that's the slang and idioms

speech and that's the slang and idioms things like that that you're learning

ve bu argo ve

deyimlerdir ve bu argo ve deyimlerdir gibi şeyler böyle

things like that that you're learning

things like that that you're learning from actual conversations this is going

şeyler öğreniyorsun böyle şeyler öğreniyorsun

gerçek konuşmalardan öğreniyorsun bu

from actual conversations this is going

from actual conversations this is going to help you learn to become a fluent

gerçek konuşmalardan geliyor bu

gerçek konuşmalardan gidiyor bu yardım etmek için akıcı olmayı öğrenmene yardım edecek akıcı

to help you learn to become a fluent

to help you learn to become a fluent speaker much faster because you're only

bir

konuşmacı olmayı çok daha hızlı öğrenmenize yardımcı olmak için akıcı konuşmayı öğrenirsiniz çünkü yalnızca

speaker much faster because you're only

speaker much faster because you're only focusing on really the most

çok daha hızlı konuşursunuz çünkü yalnızca

çok daha hızlı konuşursunuz çünkü yalnızca gerçekten en çok

focusing on really the most

focusing on really the most conversational speech and the things

odaklanarak gerçekten en çok

odaklanarak gerçekten en sohbet konuşması ve

conversational speech and the things

conversational speech and the things that people use most often rather than

sohbet konuşması ve

konuşma konuşması ve konuşma konuşması ve insanların kullanmayacağı şeylerden ziyade insanların

that people use most often rather than

that people use most often rather than things that people won't be using but

en sık

kullandığı şeylerden ziyade insanların en sık kullandığı

things that people won't be using but

şeyler insanlar kullanmayacak ama

things that people won't be using but today I wanted to talk about something

insanların kullanmayacağı şeyler ama bugün bugün bir şey hakkında konuşmak istedim Bugün bir şey hakkında konuşmak istedim gerçekten önemli

today I wanted to talk about something

today I wanted to talk about something really important and go deeper into this

bir şey hakkında konuşmak ve bu gerçekten önemli şeyin daha derinine inmek

really important and go deeper into this

really important and go deeper into this idea for vocabulary building and how to

ve daha derine inmek istedim bu

gerçekten önemli ve kelime hazinesi oluşturmak için bu fikrin derinliklerine inin ve

idea for vocabulary building and how to

idea for vocabulary building and how to learn more like a native because this

kelime dağarcığı oluşturmak için nasıl fikir edinilir ve

kelime dağarcığı oluşturmak için nasıl fikir geliştirilir ve bir yerli gibi daha çok nasıl öğrenilir çünkü bu

learn more like a native because this

learn more like a native because this really this idea is probably the biggest

daha çok yerli gibi öğrenir çünkü bu

daha çok yerli gibi öğrenir çünkü bu gerçekten bu fikir muhtemelen en büyüğü

really this idea is probably the biggest

really this idea is probably the biggest mistake that learners make when they're

gerçekten bu fikir muhtemelen en büyüğü gerçekten

bu fikir muhtemelen öğrencilerin hata yaptıklarında yaptıkları en büyük hata

mistake that learners make when they're

mistake that learners make when they're trying to learn another language and

öğrencilerin başka bir dil öğrenmeye çalışırken yaptıkları hatalardan ve

trying to learn another language and

trying to learn another language and what they're doing is trying to

başka bir dil öğrenmeye çalışıyorlar ve

başka bir dil öğrenmeye çalışıyorlar ve

what they're doing is trying to

what they're doing is trying to translate or they're trying to learn

yaptıkları şey

çevirmeye çalışmak ya da çevirmeyi öğrenmeye çalışıyorlar

translate or they're trying to learn

translate or they're trying to learn through their native language by

ya da çevirmeye çalışıyorlar tercümeyi öğrenmeye çalışıyorlar

veya ana dilleri aracılığıyla İngilizce öğrenmeye çalışıyorlar veya ana

through their native language by

through their native language by studying English or whatever language

dilleri aracılığıyla İngilizce çalışarak veya

studying English or whatever language

studying English or whatever language which there happen to be speaking now I

İngilizce öğrenerek veya

İngilizce öğrenerek veya şu anda konuşulan herhangi bir dille hangi dili öğrenerek ana dilleri aracılığıyla öğrenmeye çalışıyorlar

which there happen to be speaking now I

which there happen to be speaking now I speak Japanese as well so I'm going to

şimdi konuşuyorum ben

ki şu anda konuşuyorum ben Japonca da konuşuyorum bu yüzden Japonca da konuşacağım bu yüzden Japonca da

speak Japanese as well so I'm going to

speak Japanese as well so I'm going to use Japanese in this example I also

konuşacağım bu yüzden bu örnekte Japonca kullanacağım Ben de

use Japanese in this example I also

use Japanese in this example I also think it's a good example because

bu örnekte Japonca kullanıyorum

Bu örnekte de Japonca kullanıyorum Ben de bunun iyi bir örnek olduğunu düşünüyorum çünkü bunun

think it's a good example because

think it's a good example because probably a lot of people watching this

iyi bir

örnek olduğunu düşünüyorum çünkü muhtemelen bunu izleyen birçok insan

probably a lot of people watching this

probably a lot of people watching this video do not speak Japanese if you do

muhtemelen bunu izleyen pek çok insan

muhtemelen bir Bu videoyu izleyen bir çok insan Japonca bilmiyorsan

video do not speak Japanese if you do

video do not speak Japanese if you do fantastic maybe you can even correct my

video yaparsan Japonca konuşmuyorsan

Japonca konuş Harika yapıyorsan belki benim

fantastic maybe you can even correct my

fantastic maybe you can even correct my Japanese if I make a mistake but

fantastikimi düzeltebilirsin belki benim

fantastikimi düzeltebilirsin belki benim fantastikimi düzeltebilirsin Bir hata yaparsam

Japanese if I make a mistake but

Japanese if I make a mistake but basically the idea of learning the core

Japonca ama bir hata yaparsam Japonca ama

bir hata yaparsam Japonca ama temel olarak çekirdeği öğrenme fikri temelde

basically the idea of learning the core

basically the idea of learning the core vocabulary means that you're learning

çekirdeği öğrenme fikri temelde

temel kelime dağarcığını öğrenme fikri kelime öğrendiğiniz anlamına gelir kelime

vocabulary means that you're learning

vocabulary means that you're learning everything in English as opposed to

öğreniyorsunuz demektir,

her şeyi İngilizce olarak öğreniyorsunuz,

everything in English as opposed to

everything in English as opposed to learning things through a different

İngilizce'deki her şeye karşı,

İngilizce'deki her şeye karşı, farklı bir şekilde bir şeyler öğrenmek yerine,

learning things through a different

learning things through a different language so let's take just imagine I'm

farklı bir dil aracılığıyla bir şeyler öğreniyorsunuz, öyleyse hadi alalım benim bir

language so let's take just imagine I'm

language so let's take just imagine I'm a Japanese speaker learning English and

dil olduğumu hayal edin, o halde benim bir

dil olduğumu hayal edin, o halde İngilizce öğrenen bir Japon olduğumu ve

a Japanese speaker learning English and

a Japanese speaker learning English and I'm doing the traditional typical thing

İngilizce öğrenen bir Japon olduğumu ve

İngilizce öğrenen bir Japon olduğumu ve geleneksel tipik şeyi yaptığımı hayal edin.

I'm doing the traditional typical thing

I'm doing the traditional typical thing I'm studying English in a classroom and

Geleneksel tipik şeyi yapıyorum

Geleneksel tipik şeyi yapıyorum Bir sınıfta İngilizce çalışıyorum ve

I'm studying English in a classroom and

I'm studying English in a classroom and I'm learning it all through English and

bir sınıfta İngilizce çalışıyorum ve

bir sınıfta İngilizce çalışıyorum ve bunu İngilizce aracılığıyla öğreniyorum ve

I'm learning it all through English and

I'm learning it all through English and I know the word Hachi do-si-do and this

bunu İngilizce yoluyla öğreniyorum ve

İngilizce aracılığıyla öğreniyorum ve Hachi do-si-do kelimesini biliyorum ve bu

I know the word Hachi do-si-do and this

I know the word Hachi do-si-do and this just means to run in English again I'm

Hachi do-si-do kelimesini biliyorum ve bu da

Hachi do kelimesini biliyorum- si-do ve bu sadece tekrar İngilizce koşmak anlamına geliyor Ben

just means to run in English again I'm

just means to run in English again I'm just giving a very simple definition of

sadece tekrar İngilizce koşmak anlamına geliyorum Sadece

tekrar İngilizce koşmak anlamına geliyorum

just giving a very simple definition of

just giving a very simple definition of what this means but a Japanese speaker

Sadece çok basit bir tanım veriyorum

sadece bunun ne anlama geldiğine dair çok basit bir tanım veriyorum ama bir Japonca konuşmacı bunun

what this means but a Japanese speaker

what this means but a Japanese speaker or you again it doesn't matter I'm just

ne anlama geldiğini ama bir Japonca konuşmacı bunun ne

anlama geldiğini ama bir Japonca konuşmacı veya siz yine farketmez ben sadece

or you again it doesn't matter I'm just

or you again it doesn't matter I'm just using Japanese as an example but you

veya yine siz önemli değil ben sadece

ya da sen yine farketmez ben sadece örnek olarak Japonca kullanıyorum ama sen

using Japanese as an example but you

using Japanese as an example but you would learn this so you would already

Japonca'yı örnek olarak kullanıyorsun ama sen

Japonca'yı örnek olarak kullanıyorsun ama

would learn this so you would already

would learn this so you would already know this in your native language and

bunu öğreneceksin ki zaten öğreneceksin ki zaten

öğreneceksin bu yüzden bunu zaten ana dilinizde bilirdiniz ve

know this in your native language and

know this in your native language and then you would try to learn it by

bunu ana dilinizde bilirdiniz ve

bunu ana dilinizde bilirdiniz ve o zamana kadar

then you would try to learn it by

then you would try to learn it by connecting it with the English word now

öğrenmeye çalışırdınız o zamana kadar

öğrenmeye çalışırdınız bunu İngilizce kelimeyle ilişkilendirmek şimdi

connecting it with the English word now

connecting it with the English word now the reason that this is a really

onu

İngilizce kelimeyle ilişkilendirmek şimdi onu İngilizce kelimeyle ilişkilendirmek

the reason that this is a really

the reason that this is a really difficult thing to do is because this

difficult thing to do is because this

difficult thing to do is because this word doesn't always mean this and there

Yapılması gereken şey, çünkü

yapılması zor olan şey, çünkü bu kelime her zaman şu anlama gelmez ve oradaki

word doesn't always mean this and there

word doesn't always mean this and there are actually many different meanings of

kelime her zaman şu anlama gelmez ve oradaki

kelime her zaman şu anlama gelmez ve aslında birçok farklı anlamı vardır

are actually many different meanings of

are actually many different meanings of the word run so if you want to actually

aslında birçok farklı anlamı

aslında run kelimesinin pek çok farklı anlamıdır yani eğer run kelimesini fiilen kullanmak istiyorsanız yani

the word run so if you want to actually

the word run so if you want to actually think about it like a native speaker and

run kelimesini gerçekten istiyorsanız yani gerçekten ana dili İngilizce olan biri gibi düşünmek ve

think about it like a native speaker and

think about it like a native speaker and if you can learn these different

ana dili İngilizce olan biri gibi düşünmek istiyorsanız ve

bunu ana dili İngilizce olan biri gibi düşünün ve eğer bunları farklı şekilde öğrenebiliyorsanız, bunları

if you can learn these different

if you can learn these different meanings of run then you understand the

farklı şekilde öğrenebiliyorsanız, koşmanın

bu farklı anlamlarını öğrenebiliyorsanız, o zaman

meanings of run then you understand the

meanings of run then you understand the core meaning of run and the reason

koşmanın anlamlarını anlıyorsunuz, o zaman

koşmanın anlamlarını anlıyorsunuz, o zaman temel anlamı anlıyorsunuz koşmanın

core meaning of run and the reason

core meaning of run and the reason that's important is because it helps you

temel anlamı ve neden koşmanın temel

anlamı ve neden koşmanın temel anlamı ve önemli olmasının nedeni, size yardım etmesidir, çünkü size yardım etmesi

that's important is because it helps you

that's important is because it helps you think like a native so you communicate

önemlidir, çünkü size yerli gibi düşünmenize yardımcı olur, böylece iletişim kurarsınız,

think like a native so you communicate

think like a native so you communicate like a native so what's happening for

bir insan gibi düşünürsünüz. yerli yani iletişim kurarsınız

yerli gibi düşünür yerli gibi iletişim kurarsınız yani yerli gibi için olan şey yerli gibi için olan şey

like a native so what's happening for

like a native so what's happening for most people is that they are beginning

yani çoğu insan için olan şu ki başlıyorlar

most people is that they are beginning

most people is that they are beginning by thinking in their native language

çoğu insan başlıyorlar

çoğu insan şu

by thinking in their native language

by thinking in their native language they want to say a word like Hoshi do I

Hoshi gibi bir kelime söylemek istiyorlar mı

they want to say a word like Hoshi do I

they want to say a word like Hoshi do I want to run and so they're thinking

Hoshi gibi bir kelime söylemek istiyorlar I

Hoshi gibi bir kelime söylemek istiyorlar mı Ben koşmak istiyorum ve onlar

want to run and so they're thinking

want to run and so they're thinking about something and they would translate

koşmak istediğini düşünüyorlar ve bu yüzden

koşmak istediklerini düşünüyorlar ve bu yüzden bir şey hakkında düşünüyorlar ve bir şey hakkında çeviri yapacaklar

about something and they would translate

about something and they would translate in their head to something like run a

ve bir

şey hakkında çeviri yapacaklar ve kafalarında şu çeviri yapacaklar:

in their head to something like run a

in their head to something like run a race now this is a correct definition of

kafalarının içinde koşmak gibi bir şeyden kafalarında koşmak gibi bir şeye şimdi

bir yarış koşmak gibi bir şeye şimdi bu yarışın doğru bir tanımı şimdi bu

race now this is a correct definition of

race now this is a correct definition of it so you can say how she do and the

yarışın doğru bir tanımı şimdi bu doğru bir tanım bu yüzden nasıl diyebilirsiniz o yapar ve o böylece

it so you can say how she do and the

it so you can say how she do and the same thing for run like I'm running in a

nasıl yaptığını söyleyebilirsin ve

bu böylece nasıl yaptığını söyleyebilirsin ve koşmak için aynı şeyi yaparım sanki ben aynı şeyde

same thing for run like I'm running in a

same thing for run like I'm running in a race but there are so many more

koşuyormuşum gibi

koşu için aynı şeyde koşuyormuşum gibi sanki bir yarışta koşuyorum ama daha çok

race but there are so many more

race but there are so many more definitions of this that you don't

yarış var ama daha çok

yarış var ama bunun o kadar çok tanımı var ki bunun tanımlarını bilmiyorsunuz

definitions of this that you don't

definitions of this that you don't understand if you're only trying to

bunun tanımlarını bilmiyorsunuz Sadece

understand if you're only trying to

understand if you're only trying to connect one meaning of this and it's not

anlamaya çalışıyorsan, sadece anlamaya çalışıyorsan,

bunun sadece bir anlamını bağlamaya çalışıyorsan ve bu bunun

connect one meaning of this and it's not

connect one meaning of this and it's not the core meaning of run it's just one

bir anlamını bağlamazsa ve

bunun tek bir anlamını bağlamazsa anlayamazsın ve bu değil koşmanın temel anlamı bu sadece bir tanesi

the core meaning of run it's just one

koşmanın temel anlamından sadece biri koşmanın

the core meaning of run it's just one definition of it because most words and

temel anlamından sadece bir tanım çünkü çoğu kelime ve

definition of it because most words and

definition of it because most words and it's probably the same in your native

tanımı çünkü çoğu kelime ve

tanımı çünkü çoğu kelime ve muhtemelen aynı ana diliniz

it's probably the same in your native

it's probably the same in your native language as well you have many different

muhtemelen ana dilinizde de aynıdır muhtemelen ana dilinizde de

aynıdır pek çok farklı

language as well you have many different

language as well you have many different meanings and there's actually as you

diliniz var hem de pek çok farklı diliniz var pek

çok farklı anlamınız var ve aslında as you

meanings and there's actually as you

meanings and there's actually as you understand all of them you begin to

anlamları var ve aslında as you

anlamları var ve aslında hepsini anladığınız gibi hepsini anlamaya başlıyorsunuz hepsini anlamaya

understand all of them you begin to

understand all of them you begin to understand the core meaning of that

başlıyorsunuz bunun

temel anlamını anlamaya başlıyorsunuz bunun

understand the core meaning of that

understand the core meaning of that particular verb so again we're starting

temel anlamını anlıyoruz bunun temel

anlamını anlıyoruz o belirli fiilin temel anlamını anlıyoruz yani tekrar biz'

particular verb so again we're starting

particular verb so again we're starting the Japanese here and we're moving to

belirli bir fiile başlıyoruz yani tekrar

belirli bir fiile başlıyoruz yani yine burada Japoncaya başlıyoruz ve burada Japoncaya geçiyoruz

the Japanese here and we're moving to

the Japanese here and we're moving to something like run a race but let's talk

ve

burada Japoncaya geçiyoruz ve yarış yapmak gibi bir şeye geçiyoruz ama hadi

something like run a race but let's talk

something like run a race but let's talk about run for a minute thinking like a

bir yarış yapmak gibi bir şey konuşalım ama

bir yarış koşmak gibi bir şey konuşalım ama bir dakika koşmak hakkında konuşalım,

about run for a minute thinking like a

about run for a minute thinking like a native speaker

bir dakika koşmak gibi düşünmek hakkında

bir dakika koşmak gibi düşünmek, bir dakika anadili gibi düşünmek anadili anadili

native speaker

native speaker now when a child is learning the word

anadili şimdi bir çocuk kelimeyi öğrenirken

now when a child is learning the word

now when a child is learning the word run in English often one of the first

şimdi bir çocuk kelimeyi öğrenirken

şimdi bir çocuk run kelimesini İngilizce öğrenirken genellikle İngilizce'de ilk çalıştırmalardan biri genellikle

run in English often one of the first

run in English often one of the first things that they hear is running a race

İngilizce'de ilk çalıştırmalardan biri genellikle ilk yaptıkları şeylerden biri duymak bir yarış koşuyor

things that they hear is running a race

things that they hear is running a race and that same idea because children like

duydukları şeyler bir yarış koşuyor

duydukları şeyler bir yarış koşuyor ve aynı fikir çünkü çocuklar seviyor

and that same idea because children like

and that same idea because children like to run and their parents say don't run

ve aynı fikir çünkü çocuklar seviyor

ve aynı fikir çünkü çocuklar koşmayı seviyor ve ebeveynleri yapma diyor' Koşmak

to run and their parents say don't run

to run and their parents say don't run in the house stop running but as they

için koşarken ebeveynleri koşmak için koşma diyorlar ve

ebeveynleri evin içinde koşma diyorlar koşmayı bırak ama onlar

in the house stop running but as they

in the house stop running but as they get older they begin to add to that

evin içindeyken koşmayı bırakıyorlar ama onlar

evin içindeyken koşmayı bırakıyorlar ama yaşlandıkça koşmaya başlıyorlar. buna eklemek için

get older they begin to add to that

get older they begin to add to that definition and actually get their kind

yaşlandıkça buna eklemeye başlarlar

yaşlandıkça bu tanıma eklemeye başlarlar ve aslında kendi tür

definition and actually get their kind

definition and actually get their kind of broader understanding or making it

tanımlarını alırlar ve aslında kendi tür

tanımlarını alırlar ve aslında kendi türlerini daha geniş bir anlayışa ya da daha

of broader understanding or making it

of broader understanding or making it deeper by not just understanding one way

geniş bir anlayışa ya da hale getirmeye başlarlar.

sadece bir yolu daha derin anlamakla değil, sadece run kullanmanın

deeper by not just understanding one way

deeper by not just understanding one way of using run but many different ways of

bir yolunu değil, run

kullanmanın birçok farklı yolunu anlayarak, run kullanmanın birçok farklı

of using run but many different ways of

of using run but many different ways of using it and these are even just some

yolunu, ancak birçok farklı yolu anlayarak daha geniş bir anlayış veya daha derinleştirme

ve bunlar onu kullananlardan bazıları

using it and these are even just some

using it and these are even just some examples so let's just talk very quickly

ve bunlar

kullananlardan bazıları ve bunlar sadece bazı örnekler yani çok hızlı

examples so let's just talk very quickly

examples so let's just talk very quickly about some of these I don't want to give

örneklerden bahsedelim o yüzden çok hızlı

örneklerden bahsedelim o yüzden bunlardan bazıları hakkında çok hızlı konuşalım

about some of these I don't want to give

about some of these I don't want to give you too many but the point is that

Bunlardan bazıları hakkında vermek istemiyorum Bazıları hakkında vermek istemiyorum

Çok fazla vermek istemiyorum ama mesele şu ki

you too many but the point is that

you too many but the point is that instead of trying to move from here to

siz çoksunuz ama mesele şu ki

siz çok fazlasınız ama Buradaki nokta şu ki, buradan buraya taşınmaya çalışmak

instead of trying to move from here to

instead of trying to move from here to here what a native does is they're

yerine

buradan buraya taşınmaya çalışmak yerine bir yerlinin yaptığı şey

here what a native does is they're

here what a native does is they're moving from here to here and here here

burada olmalarıdır yerlinin yaptığı şey

burada olmalarıdır yerlinin yaptığı şey buradan buraya ve buraya hareket ediyorlar

moving from here to here and here here

moving from here to here and here here here here here here here and they're

buradan buraya ve buraya buraya

hareket ediyorlar buradan buraya ve buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya

here here here here here and they're

here here here here here and they're developing all in English a strong

burada ve onlar tamamen İngilizce geliştiriyorlar güçlü bir şekilde

developing all in English a strong

developing all in English a strong understanding of what the core verb

geliştiriyorlar tamamen İngilizce olarak güçlü bir şekilde

geliştiriyorlar tamamen İngilizce olarak güçlü bir şekilde geliştiriyorlar çekirdek fiilin ne olduğunu anlıyor

understanding of what the core verb

understanding of what the core verb meaning and this isn't just verbs it's

çekirdek fiilin ne olduğunu anlıyor

çekirdek fiilin ne anlama geldiğini anlıyor ve bu sadece fiiller değil

meaning and this isn't just verbs it's

meaning and this isn't just verbs it's for anything really the vocabulary that

anlam ve bu sadece fiiller değil, bunun

anlamı ve bu sadece fiiller değil, herhangi bir şey için, gerçekten kelime dağarcığı, herhangi bir şey için, gerçekten

for anything really the vocabulary that

for anything really the vocabulary that you're learning it could be a word or a

kelime bilgisi, gerçekten

herhangi bir şey için, öğrenmekte olduğunuz kelime bilgisi, bir kelime veya bir

you're learning it could be a word or a

you're learning it could be a word or a phrase or anything like that but often

siz olabilirsiniz. öğrenirken bir kelime veya bir şey olabilir,

öğreniyorsunuz bir kelime veya bir deyim veya bunun gibi bir şey olabilir, ancak genellikle

phrase or anything like that but often

phrase or anything like that but often it will have more than just one meaning

deyim veya bunun gibi bir şey olabilir, ancak genellikle

deyim veya bunun gibi bir şey olabilir, ancak çoğu zaman birden fazla anlamı

it will have more than just one meaning

it will have more than just one meaning and so if you learn these things in

olacaktır. birden fazla anlamı varsa

birden fazla anlamı olacaktır ve bu yüzden bu şeyleri içinde öğrenirseniz

and so if you learn these things in

and so if you learn these things in English as opposed to learning it

ve bu yüzden bu şeyleri içinde öğrenirseniz ve böylece

bu şeyleri İngilizce öğrenmek yerine

English as opposed to learning it

English as opposed to learning it through your native language this is

İngilizce olarak öğrenirseniz İngilizce öğrenmek yerine İngilizce olarak öğrenirseniz

İngilizceyi ana diliniz aracılığıyla öğrenmenin aksine bu

through your native language this is

through your native language this is what's going to help you speak without

ana diliniz

aracılığıyla bu ana diliniz aracılığıyla bu konuşmanıza yardımcı olacak

what's going to help you speak without

what's going to help you speak without translating so you don't have to think

şey olmadan konuşmanıza yardımcı olacak şey olmadan

çeviri yapmadan konuşmanıza yardımcı olacak şey bu yüzden yapmıyorsunuz' Tercümeyi düşünmek zorunda değilsin,

translating so you don't have to think

translating so you don't have to think about what this word is or what that is

böylece

tercümeyi düşünmek zorunda değilsin, böylece bu kelimenin ne olduğunu veya bunun ne olduğunu,

about what this word is or what that is

about what this word is or what that is because you understand the core meaning

bu kelimenin ne olduğu hakkında veya bunun ne olduğunu,

bu kelimenin ne olduğunu veya bunun ne olduğunu düşünmek zorunda değilsin çünkü temel anlamı anlıyorsunuz

because you understand the core meaning

because you understand the core meaning and you can apply it in different

çünkü temel anlamı anlıyorsunuz

çünkü temel anlamı anlıyorsunuz ve onu farklı bir şekilde uygulayabilirsiniz

and you can apply it in different

and you can apply it in different situations which is what we'll do now so

ve farklı bir şekilde uygulayabilirsiniz

ve farklı durumlarda uygulayabilirsiniz ki şimdi yapacağımız şey bu yani

situations which is what we'll do now so

situations which is what we'll do now so first we've got moving faster than

hangi durumlarda şimdi yapacağımız şey bu yüzden

durumlar şimdi yapacağımız şey bu yüzden ilk önce ilkinden daha hızlı hareket etmeliyiz

first we've got moving faster than

first we've got moving faster than walking and hopefully you can read this

ilkinden daha hızlı hareket

etmeliyiz yürümekten daha hızlı hareket etmeliyiz ve umarım bu

walking and hopefully you can read this

walking and hopefully you can read this my writing is really not the best but to

yürüyüşü okuyabilirsiniz ve umarım bunu

yürüyerek okuyabilirsiniz ve umarım bunu okuyabilirsiniz, benim yazım gerçekten en iyisi değil ama benim

my writing is really not the best but to

my writing is really not the best but to move faster than walking we've got maybe

yazım gerçekten en iyisi değil ama

benim yazım gerçekten en iyisi değil ama yürümekten daha hızlı hareket etmek için belki

move faster than walking we've got maybe

move faster than walking we've got maybe a phrase like to run a race so I'm

hareket etmemiz gerekiyor yürümekten daha hızlı elimizde

belki yürümekten daha hızlı hareket etmek var belki koşmak gibi bir cümlemiz var

a phrase like to run a race so I'm

a phrase like to run a race so I'm physically on my legs moving faster than

fiziksel olarak bacaklarımın üzerinde

physically on my legs moving faster than

physically on my legs moving faster than walking or a boat or something could be

fiziksel olarak olduğundan daha hızlı hareket ediyor

bacaklarımın üzerinde fiziksel olarak olduğundan daha hızlı hareket ediyor

walking or a boat or something could be

walking or a boat or something could be moving like a car is like running very

bacaklarımda yürümekten daha hızlı hareket ediyor koşmak çok

moving like a car is like running very

moving like a car is like running very quickly and again even if something

hareketli bir araba gibi koşmak çok hareketli koşmak gibi

bir araba gibi çok hızlı ve tekrar koşmak gibi bir şey

quickly and again even if something

quickly and again even if something doesn't have legs like a boat on water

hızlı olsa bile ve tekrar bir şey

hızlı olsa bile ve tekrar bir şeyin bacakları olmasa bile sudaki bir tekne gibi

doesn't have legs like a boat on water

doesn't have legs like a boat on water doesn't have any legs but we still talk

sudaki bir tekne gibi

bacakları var sudaki bir tekne gibi bacakları yok bacakları yok ama yine de konuşuyoruz

doesn't have any legs but we still talk

doesn't have any legs but we still talk about it running along the surface of a

bacakları yok ama yine de konuşuyoruz

bacakları yok ama yine de koşmasından bahsediyoruz a'nın yüzeyi

about it running along the surface of a

about it running along the surface of a water so something like along the

boyunca a'nın yüzeyi boyunca akıyor a'nın yüzeyi

boyunca akıyor bir suyun yüzeyi boyunca yani su boyunca şöyle bir şey yani su

water so something like along the

water so something like along the surface of water and we've got again an

boyunca gibi bir şey

yani suyun yüzeyi boyunca gibi bir şey ve yine bir

surface of water and we've got again an

surface of water and we've got again an example of something that's moving

yüzeyimiz var su ve yine

suyun bir yüzeyine sahibiz ve yine hareket eden bir şeyin örneğine sahibiz hareket eden bir şeyin

example of something that's moving

example of something that's moving faster we don't really say a boat walks

örneğinden daha hızlı hareket eden bir şeyin örneğinden gerçekten bir teknenin

faster we don't really say a boat walks

faster we don't really say a boat walks but a lot of things have this idea of

daha hızlı yürüdüğünü söylemiyoruz gerçekten yapmıyoruz bir teknenin

daha hızlı yürüdüğünü söyleyelim, gerçekten bir teknenin yürüdüğünü söylemiyoruz ama birçok şeyin bu fikri var

but a lot of things have this idea of

but a lot of things have this idea of running because we're talking about just

ama birçok şeyin bu fikri var

ama birçok şeyin bu koşma fikri var çünkü biz sadece

running because we're talking about just

running because we're talking about just the fast motion of something but we can

koşmaktan bahsediyoruz çünkü sadece

koşmaktan bahsediyoruz çünkü bir şeyin sadece hızlı hareketinden bahsediyoruz ama bir

the fast motion of something but we can

the fast motion of something but we can also talk about the idea of run as a

şeyin hızlı hareketinden bahsediyoruz ama bir

şeyin hızlı hareketinden de bahsedebiliriz ama aynı zamanda koşma fikrinden de bahsedebiliriz.

also talk about the idea of run as a

also talk about the idea of run as a like kind of a fast or continuous or

Koşma fikri hakkında

ayrıca bir tür hızlı veya sürekli veya

like kind of a fast or continuous or

like kind of a fast or continuous or eating thing the same way an engine is

benzer türde hızlı veya sürekli veya

benzer türde hızlı veya sürekli veya yiyen bir şey olarak koşma fikri hakkında da konuşun, tıpkı bir motorun bir

eating thing the same way an engine is

eating thing the same way an engine is running around and around and around so

şeyi yediği gibi aynı şekilde bir motor

her şeyi yiyor aynı şekilde bir motor dönüyor ve dönüyor ve dönüyor bu yüzden etrafta dönüyor ve

running around and around and around so

running around and around and around so you can talk about like how long what's

dönüyor böylece ne kadar uzun olduğu hakkında konuşabiliyorsun ne

you can talk about like how long what's

you can talk about like how long what's the runtime of a movie because we're

kadar uzun süre hakkında konuşabiliyorsun ne

hakkında konuşabilirsin mesela bir filmin süresi ne kadardır çünkü biz

the runtime of a movie because we're

the runtime of a movie because we're talking about like the like how long

bir filmin çalışma zamanıyız çünkü biz

bir filmin çalışma zamanıyız çünkü böyle bir şey hakkında konuşuyoruz ne kadar uzun bir şey

talking about like the like how long

talking about like the like how long it's again continuing to move or that

hakkında konuşuyoruz ne kadar uzun tekrar

ne kadar süre hareket etmeye devam ettiğinden veya

it's again continuing to move or that

it's again continuing to move or that repetition of something over and over

tekrar hareket etmeye devam ettiğinden veya

tekrar hareket etmeye devam ettiğinden veya bir şeyin tekrarından tekrarından, bir

repetition of something over and over

repetition of something over and over again like when someone is running their

şeyin tekrar tekrar tekrarından, birisinin yaptığı gibi

again like when someone is running their

again like when someone is running their mouth they're talking over and over and

tekrar koşuyor sanki birisi

tekrar koşuyormuş gibi birisi ağzını çalıştırıyormuş gibi tekrar tekrar konuşuyorlar tekrar tekrar

mouth they're talking over and over and

mouth they're talking over and over and over and over again now maybe they're

konuşuyorlar tekrar tekrar

konuşuyorlar tekrar tekrar tekrar tekrar şimdi belki tekrar tekrar

over and over again now maybe they're

over and over again now maybe they're saying different things but it's a

şimdi belki tekrar

tekrar şimdi belki farklı şeyler söylüyorlar ama bu

saying different things but it's a

saying different things but it's a continuous action and we talk about

farklı şeyler söylüyor ama bu

farklı şeyler söylüyor ama bu sürekli bir eylem ve

continuous action and we talk about

continuous action and we talk about someone running their mouth now we don't

sürekli eylemden bahsediyoruz ve konuşuyoruz

sürekli eylem hakkında ve biz birinin ağzını koşturmasından bahsediyoruz şimdi birinin

someone running their mouth now we don't

someone running their mouth now we don't really talk about people walking their

ağzını koşturmasından değil şimdi

birinin ağzından çıkmasından bahsediyoruz artık gerçekten yürüyen insanlardan bahsetmiyoruz onların

really talk about people walking their

really talk about people walking their mouth but again you're starting to

gerçekten yürüyen insanlardan bahsediyoruz

gerçekten insanlardan bahsediyoruz ağzını gezdiriyorlar ama yine

mouth but again you're starting to

mouth but again you're starting to strengthen this idea of run what it

ağzını açmaya başlıyorsun ama yine

ağzını açmaya başlıyorsun ama yine bu koşma fikrini güçlendirmeye başlıyorsun bu koşma fikrini

strengthen this idea of run what it

strengthen this idea of run what it really means

güçlendiriyor bu koşma fikrini

güçlendiriyor bu koşma fikrini güçlendiriyor bunun

really means

really means as a native rather than trying to

gerçekten ne anlama geldiğini anlamı

gerçekten yerli olarak anlamına gelir, yerli olarak denemek yerine

as a native rather than trying to

as a native rather than trying to connect it with something in your native

yerli olarak denemek yerine onu ana dilinizdeki bir şeyle ilişkilendirmeye çalışmaktansa onu ana dilinizdeki bir

connect it with something in your native

connect it with something in your native language you see the difference there so

şeyle birleştirin

onu ana dilinizdeki bir şeyle birleştirin farkı görüyorsunuz orada yani

language you see the difference there so

language you see the difference there so again I'm starting here with kind of the

dil orada farkı görüyorsun yani

dil orada farkı görüyorsun yani tekrar burada bir tür tekrar ile başlıyorum burada bir

again I'm starting here with kind of the

again I'm starting here with kind of the basic idea of run from maybe again a

tür tekrar ile

başlıyorum burada bir tür temel koşma fikri ile başlıyorum belki yine

basic idea of run from maybe again a

basic idea of run from maybe again a child's example so I'm speaking with my

temel bir kaçma fikri belki yine bir

kaçma temel fikri belki yine bir çocuk örneği yani çocuğumun örneğiyle konuşuyorum bu yüzden

child's example so I'm speaking with my

child's example so I'm speaking with my daughter and I say don't run in the

çocuğumun örneğiyle konuşuyorum bu yüzden kızımla konuşuyorum ve ben kıza koşma diyorum

daughter and I say don't run in the

daughter and I say don't run in the house and she understands I mean okay

ve ben kıza koşma diyorum ve

eve girme diyorum ve o anlıyor tamam ev demek istediğimi anlıyor ve tamam

house and she understands I mean okay

house and she understands I mean okay you're physically running but then

ev demek istediğimi anlıyor ve tamam demek istediğimi anlıyor sen fiziksel olarak koşuyorsun ama sonra sen

you're physically running but then

you're physically running but then she'll hear things like oh like you're

fiziksel olarak koşuyorsun ama sonra

fiziksel olarak koşuyorsun ama sonra oh senin gibi şeyler

she'll hear things like oh like you're

she'll hear things like oh like you're running your mouth right now or the car

duyacak o oh senin gibi şeyler

duyacak o oh senin gibi şeyler duyacak ' şu anda ağzını çalıştırıyorsun ya da araba şu

running your mouth right now or the car

running your mouth right now or the car is running outside even though the car

anda ağzını çalıştırıyor ya da araba şu

anda ağzını çalıştırıyor ya da araba

is running outside even though the car

is running outside even though the car isn't physically moving anywhere we're

dışarıda çalışıyor olmasına rağmen araba dışarıda çalışıyor ama araba

dışarıda çalışıyor ama araba dışarıda çalışıyor fiziksel olarak herhangi bir yere hareket ediyoruz

isn't physically moving anywhere we're

isn't physically moving anywhere we're talking about the engine is running so

fiziksel olarak herhangi bir yere hareket etmiyoruz

fiziksel olarak herhangi bir yere hareket etmiyoruz motorun çalıştığından bahsediyoruz yani motorun

talking about the engine is running so

talking about the engine is running so the engine is turning right there so

çalıştığından bahsediyoruz yani

motorun çalıştığından bahsediyoruz yani motor sağa dönüyor işte

the engine is turning right there so

the engine is turning right there so these examples again it's slightly two

motor tam orada dönüyor yani

motor tam orada dönüyor yani bu örnekler yine biraz iki bu

these examples again it's slightly two

these examples again it's slightly two different things but you see how you're

örnekler yine biraz iki bu

örnekler yine biraz iki farklı şey ama bakın nasıl

different things but you see how you're

different things but you see how you're deepening you're broadening your idea of

farklı şeylersiniz ama bakın nasıl farklı

şeyler ama nasıl derinleştiğinizi görüyorsunuz derinleşme fikrinizi genişletiyorsunuz derinleşme

deepening you're broadening your idea of

deepening you're broadening your idea of what this word means and so that's a

fikrinizi genişletiyorsunuz

bu kelimenin ne anlama geldiğine dair fikrinizi genişletiyorsunuz ve

what this word means and so that's a

what this word means and so that's a really great way for you not just to try

bu kelimenin anlamı bu ve bu yüzden a

bu kelimenin anlamı ve bu sizin için gerçekten harika bir yol sadece sizin için

really great way for you not just to try

really great way for you not just to try to connect these two things here but

gerçekten harika bir yol denemek için değil sadece

sizin için gerçekten harika bir yol denemek için sadece bu iki şeyi burada bağlamak için değil ama

to connect these two things here but

to connect these two things here but you're drawing connections between all

bu iki şeyi burada bağlamak için ama

burada bu iki şeyi birbirine bağlamak için ama tüm bunların arasında bağlantılar kuruyorsunuz,

you're drawing connections between all

you're drawing connections between all of these different words and this is

tüm bu farklı kelimeler arasında bağlantılar kuruyorsunuz ve bu,

of these different words and this is

of these different words and this is what creates your idea in your mind of

bu farklı kelimelerin ve bu,

bu farklı kelimelerin ve bu da budur. fikrinizi zihninizde neyin

what creates your idea in your mind of

what creates your idea in your mind of what run really means the core meaning

yarattığı fikrinizi neyin yarattığı fikrinizi neyin

oluşturduğu zihninizde fikrinizi neyin oluşturduğuna dair fikrinizi oluşturur.

what run really means the core meaning

what run really means the core meaning of run now I'm not going to give you a

of run now I'm not going to give you a

of run now I'm not going to give you a definition of that because it's not

Şimdi size bir şans vermeyeceğim, şimdi size bir şans vermeyeceğim, size

bunun bir tanımını vermeyeceğim çünkü bu onun tanımı değil çünkü

definition of that because it's not

definition of that because it's not really necessary the point and I

bunun tanımı değil çünkü gerçekten gerekli değil nokta ve ben

really necessary the point and I

really necessary the point and I couldn't even really give you one

gerçekten bu noktaya ihtiyacım var ve ben

gerçekten bu noktaya ihtiyacım var ve ben sana gerçekten veremem, sana gerçekten

couldn't even really give you one

couldn't even really give you one because really there are so many

veremem, sana gerçekten bir

tane bile veremem çünkü gerçekten çok fazla var

because really there are so many

because really there are so many different things but they all have a

çünkü gerçekten var çok fazla

çünkü gerçekten çok farklı şeyler var ama hepsinin

different things but they all have a

different things but they all have a general idea and understanding that

farklı şeyleri var ama hepsinin

farklı şeyleri var ama hepsinin genel bir fikri var ve bu

general idea and understanding that

general idea and understanding that general idea of a word is really what it

genel fikri anlıyorlar ve bu

genel fikri anlıyorlar ve bir kelimenin bu genel fikrini anlıyorlar. gerçekten

general idea of a word is really what it

general idea of a word is really what it means to think like a native when you're

bir kelimenin genel fikrinin gerçekten ne olduğu bir

kelimenin genel fikrinin gerçekten yerli gibi düşünmenin ne anlama geldiğidir,

means to think like a native when you're

means to think like a native when you're learning vocabulary so again we're not

yerli gibi düşünmenin ne anlama geldiğidir tekrar kelime öğreniyoruz yani tekrar

learning vocabulary so again we're not

learning vocabulary so again we're not moving from here to here we're moving

kelime

öğrenmiyoruz yani tekrar kelime öğrenmiyoruz yani yine buradan buraya

moving from here to here we're moving

moving from here to here we're moving from here to here to here to here to

hareket etmiyoruz buradan buraya hareket ediyoruz buradan

buraya hareket ediyoruz buradan buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya buraya

from here to here to here to here to

from here to here to here to here to here to here to here and as we do that

yaptığımız gibi

here to here to here and as we do that

here to here to here and as we do that we strengthen our understanding of what

buradan buraya ve bunu yaptıkça, ne anlama geldiğine dair anlayışımızı güçlendiriyoruz ve bunun ne anlama geldiğine dair

we strengthen our understanding of what

we strengthen our understanding of what that means and we begin to think like

anlayışımızı güçlendiriyoruz ve bunun ne anlama geldiğini düşünmeye başlıyoruz

that means and we begin to think like

that means and we begin to think like things or think about things like a

ve

bunun ne anlama geldiğini düşünmeye başlıyoruz ve düşünmeye başlıyoruz. şeyleri beğenin veya şeyleri bir şeyler gibi düşünün veya şeyleri bir şeyler

things or think about things like a

things or think about things like a native rather than someone who's

gibi düşünün veya

şeyleri bir şeyler gibi düşünün veya tercüme eden birinden ziyade

native rather than someone who's

native rather than someone who's translating because when you translate

yerli olan birinden ziyade

yerli biri gibi şeyler hakkında düşünün çünkü tercüme ettiğinizde tercüme

translating because when you translate

translating because when you translate then you have to think about things in

çünkü tercüme ettiğinizde tercüme

çünkü ne zaman çeviri yaparsın sonra içindeki şeyler hakkında düşünmelisin

then you have to think about things in

then you have to think about things in your native language and then think

sonra içindeki şeyler hakkında düşünmelisin

sonra ana dilindeki şeyler hakkında düşünmelisin ve sonra

your native language and then think

your native language and then think about that in English and you're not

ana dilini düşün ve sonra

ana dilini düşün ve sonra bunu İngilizce olarak düşün ve sen

about that in English and you're not

about that in English and you're not quite sure what it would mean

İngilizce'de bununla ilgili değilsiniz ve

İngilizce'de bununla ilgili değilsiniz ve bunun ne anlama geleceğinden tam olarak emin değilsiniz bunun ne anlama

quite sure what it would mean

quite sure what it would mean again you don't have a core

geleceğinden oldukça eminseniz yine bir çekirdeğiniz yok yine yok yine

again you don't have a core

again you don't have a core understanding of what a verb is you're

bir çekirdeğe sahipsin, bir fiilin ne olduğuna dair

temel bir anlayışa sahip değilsin, bir

understanding of what a verb is you're

understanding of what a verb is you're just trying to take one idea and connect

fiilin ne olduğunu anlıyorsun,

bir fiilin ne olduğunu anlıyorsun, sadece bir fikri alıp bağlantı kurmaya çalışıyorsun,

just trying to take one idea and connect

just trying to take one idea and connect it with something in your native

sadece denerken bir fikri alıp bağlantı kurmak

sadece bir fikri alıp onu ana dilinizdeki bir şeyle, ana dilinizdeki

it with something in your native

it with something in your native language so the point here is to learn

bir şeyle,

ana dilinizdeki bir şeyle ilişkilendirmeye çalışmak yani buradaki amaç

language so the point here is to learn

language so the point here is to learn the different core meanings where the

dil öğrenmek, yani buradaki amaç

dil öğrenmek yani Buradaki nokta, farklı temel anlamları öğrenmektir,

the different core meanings where the

the different core meanings where the different kind of meanings or the usages

burada farklı temel anlamlar,

farklı temel anlamlar, farklı türde anlamlar veya kullanımlar,

different kind of meanings or the usages

different kind of meanings or the usages of this so that you understand the core

farklı türde anlamlar veya kullanımlar,

farklı türde anlamlar veya bunun kullanımları, böylece siz bunun özünü anlayın

of this so that you understand the core

of this so that you understand the core meaning and that's what's going to help

ki bunun özünü anlayın ki

temel anlamı anlayasınız ve bu anlama yardımcı olacak

meaning and that's what's going to help

meaning and that's what's going to help you communicate like a native so

ve bu anlama yardımcı olacak

ve bu sizin bir yerli gibi iletişim kurmanıza yardımcı olacak, böylece

you communicate like a native so

you communicate like a native so continuing here we've got something like

bir gibi iletişim kuracaksınız yerli, yani

bir yerli gibi iletişim kuruyorsun, yani burada devam etmek, burada devam etmek gibi bir şeyimiz var,

continuing here we've got something like

continuing here we've got something like to control or operate so if I'm the

burada devam etmek gibi bir şeyimiz var, kontrol etmek veya çalıştırmak gibi bir şeyimiz var, yani eğer ben

to control or operate so if I'm the

to control or operate so if I'm the person who's controlling something or

kontrol edecek veya işleteceksem, yani eğer ben' Ben

kontrol etmek ya da işletmek için, yani ben bir şeyi kontrol eden kişiysem ya da bir şeyi

person who's controlling something or

person who's controlling something or operating something this is why we talk

kontrol eden kişiysem ya da bir şeyi

kontrol eden ya da çalıştıran kişiysem, bu yüzden bir şeyi çalıştırmaktan bahsediyoruz, bu yüzden bir

operating something this is why we talk

operating something this is why we talk about running a business or we talked

şeyi çalıştırmaktan bahsediyoruz, bu yüzden çalıştırmaktan bahsediyoruz bir işletme veya

about running a business or we talked

about running a business or we talked about running a machine so I'm

bir işletmeyi yönetmekten bahsettik veya bir

işletmeyi yönetmekten bahsettik veya bir makineyi işletmekten bahsettik yani ben bir makineyi çalıştırmaktan bahsediyorum yani

about running a machine so I'm

about running a machine so I'm physically operating something I'm

bir makineyi çalıştırmaktan bahsediyorum yani fiziksel olarak çalıştığım bir şeyi çalıştırıyorum

physically operating something I'm

physically operating something I'm running this machine over here so again

bir şeyi çalıştırıyorum

Fiziksel olarak bir şeyi çalıştırıyorum bu makineyi burada çalıştırıyorum yani tekrar

running this machine over here so again

running this machine over here so again these are different usages of run but

bu makineyi burada çalıştırıyorum tekrar

bu makineyi burada çalıştırıyorum yani tekrar bunlar run'un farklı kullanımları ama

these are different usages of run but

these are different usages of run but they're related and as you learn these

bunlar run'un farklı kullanımları ama

bunlar farklı kullanımlar koşu ama ilişkili ve bunları öğrendikçe ilişkili ve bunları öğrendikçe

they're related and as you learn these

they're related and as you learn these you broaden your idea of what run means

ilişkili ve bunları öğrendikçe, koşmanın ne anlama geldiğine dair fikrinizi genişletiyorsunuz,

you broaden your idea of what run means

you broaden your idea of what run means so that you can really make more

koşmanın ne anlama geldiğine dair fikrinizi

genişletiyorsunuz. Koşmanın ne anlama geldiğini, böylece gerçekten daha fazlasını yapabilirsin,

so that you can really make more

so that you can really make more connections between all of these things

böylece gerçekten daha fazlasını yapabilirsin, böylece tüm bunlar arasında

gerçekten daha fazla bağlantı kurabilirsin,

connections between all of these things

connections between all of these things and then that helps you communicate much

tüm bunlar arasında bağlantılar,

tüm bunlar arasında bağlantılar ve sonra bu, daha fazla iletişim kurmana yardımcı olur.

and then that helps you communicate much

and then that helps you communicate much more fluently the last one we'll cover

ve sonra bu daha çok iletişim kurmanıza yardımcı olur

ve sonra bu çok daha akıcı iletişim kurmanıza yardımcı olur sonuncusunu

more fluently the last one we'll cover

more fluently the last one we'll cover and again there are more examples and

daha akıcı bir şekilde ele alacağız

sonuncusunu daha akıcı bir şekilde ele alacağız ve yine daha fazla örnek var

and again there are more examples and

and again there are more examples and even more definitions of these but you

ve tekrar daha fazla örnek var

ve yine bunların daha fazla örneği ve hatta daha fazla tanımı var ama siz bunların daha

even more definitions of these but you

even more definitions of these but you can see how as we add more and more it

fazla tanımı var

ama siz bunların daha da fazla tanımı var ama biz

can see how as we add more and more it

can see how as we add more and more it becomes more clear what the actual core

daha fazlasını ekledikçe nasıl olduğunu görebilirsiniz. ve daha fazlasını

ekledikçe, gerçek çekirdeğin ne olduğu daha net hale geliyor,

becomes more clear what the actual core

becomes more clear what the actual core definition of run is and so you can

gerçek çekirdeğin ne olduğu daha net hale geliyor, çalıştırmanın

gerçek çekirdek tanımının ne olduğu daha net hale geliyor ve böylece

definition of run is and so you can

definition of run is and so you can begin to if you here run in different

çalıştırmanın tanımının ne olduğunu ve böylece yapabilirsiniz

koşmanın tanımı ve böylece başlayabilirsiniz, eğer burada farklı bir şekilde koşarsanız, burada

begin to if you here run in different

begin to if you here run in different situations it begins to become obvious

farklı bir şekilde koşarsanız,

burada farklı durumlarda koşarsanız, bu bariz durumlar olmaya başlar,

situations it begins to become obvious

situations it begins to become obvious what that means so we don't mean walk we

bariz hale gelmeye başlar,

durumlar bariz olmaya başlar bunun ne anlama geldiğini yani yürümek demek istemiyoruz bunun

what that means so we don't mean walk we

what that means so we don't mean walk we probably means something that's moving

ne anlama geldiğini yani yürümek demek istemiyoruz we bunun

ne anlama geldiğini yani yürümek demek istemiyoruz muhtemelen hareket eden bir şeyi kastediyoruz

probably means something that's moving

probably means something that's moving quite quickly or maybe repeating

muhtemelen hareket eden bir şeyi kastediyoruz

muhtemelen oldukça hızlı hareket eden bir şeyi kastediyoruz veya belki

quite quickly or maybe repeating

quite quickly or maybe repeating something like that so we're getting a

oldukça hızlı bir şekilde tekrar ediyoruz veya belki

oldukça hızlı bir şekilde tekrarlıyoruz veya belki bunun gibi bir şeyi tekrarlıyoruz, böylece böyle bir şey elde ediyoruz ve

something like that so we're getting a

something like that so we're getting a core idea in thinking like a native

bunun gibi bir şey elde ediyoruz, bu nedenle yerel bir çekirdek fikir gibi düşünme konusunda temel bir fikir elde ediyoruz.

core idea in thinking like a native

core idea in thinking like a native speaker not like someone who's

anadili gibi düşünmek anadili gibi düşünmekte

konuşan biri gibi değil konuşan biri

speaker not like someone who's

speaker not like someone who's translating something from their

gibi değil konuşan biri gibi

değil bir şeyi tercüme eden biri gibi değil onların bir şeyi tercüme

translating something from their

translating something from their language to another one so here we'll go

etmesi onların bir şeyi kendi dilinden başka bir dile çevirmesinden bir tane

language to another one so here we'll go

language to another one so here we'll go down to Nevada do and this just means

daha yani burada

dilden diğerine geçeceğiz yani burada Nevada do'ya gideceğiz ve bu sadece

down to Nevada do and this just means

down to Nevada do and this just means like flow and again I don't want to give

Nevada do'ya kadar ve bu sadece

Nevada do anlamına geliyor ve bu sadece akış gibi anlamına geliyor ve tekrar yapmıyorum

like flow and again I don't want to give

like flow and again I don't want to give a definition and do the opposite of what

benzer akış vermek istiyorum ve yine

benzer akış vermek istemiyorum ve yine bir tanım verip ne tanımının tersini yapıp ne tanımının tersini

a definition and do the opposite of what

a definition and do the opposite of what I'm asking people to do but these these

yapıp ne

tanımının tersini yapıp ne tanımının tersini yapmak istemiyorum İnsanlardan yapmalarını istiyorum ama bunları

I'm asking people to do but these these

I'm asking people to do but these these are just simple examples of how this

insanlardan yapmalarını istiyorum ama bunlar

insanlardan yapmalarını istiyorum ama bunlar bunun nasıl olduğuna dair basit örnekler, bunun nasıl

are just simple examples of how this

are just simple examples of how this would work when you're translating from

olduğuna dair basit örnekler, bunun

nasıl olduğuna dair basit örnekler

would work when you're translating from

would work when you're translating from one language from one understanding of a

bir dilden bir dilin bir anlayışından bir dilin bir

one language from one understanding of a

one language from one understanding of a word to something else so if you just

anlayışından bir kelimenin

bir anlayışından başka bir şeye çeviri yaparken çalışırdı yani sadece

word to something else so if you just

word to something else so if you just learn hashiru and you're learning that

başka bir şey için kelime söylersen, yani sadece

başka bir şey için kelime söylersen, yani sadece hashiru öğrenirsen ve hashiru öğrenmeyi öğrenirsen ve

learn hashiru and you're learning that

learn hashiru and you're learning that as run a race then you don't really

hashiru öğrenmeyi öğrenirsen ve bunu bir yarış koşarken öğrenirsen, o zaman yapma Gerçekten

as run a race then you don't really

as run a race then you don't really understand okay wow like so someone can

bir yarış koşmuş gibi koşmuyorsun, o zaman gerçekten

bir yarış koşmuyorsun o zaman gerçekten anlamıyorsun tamam vay beğen ki birileri

understand okay wow like so someone can

understand okay wow like so someone can run a business also or you can run your

anlasın tamam vay beğen ki birileri

anlasın tamam vay beğen ki birileri de bir iş yürütebilsin ya da sen kendi

run a business also or you can run your

run a business also or you can run your mouth if you're talking too much or a

işini de yürütebilirsin ya da kendi

işini de yürütebilirsin ya da çok konuşuyorsan ağzını çalıştırabilirsin ya da

mouth if you're talking too much or a

mouth if you're talking too much or a boat can be running on your water or a

çok konuşuyorsan ağzını ya da

çok konuşuyorsan ağzını çalıştırabilirsin ya da Suyunuzda bir tekne çalışıyor olabilir veya

boat can be running on your water or a

boat can be running on your water or a machine can be running or any of these

suyunuzda bir tekne çalışıyor olabilir veya

suyunuzda bir tekne çalışıyor olabilir veya bir makine çalışıyor olabilir veya bu makinelerden herhangi biri

machine can be running or any of these

machine can be running or any of these other examples or we can be talking

çalışıyor olabilir veya bu makinelerden herhangi biri

veya herhangi biri çalışıyor olabilir. bu diğer örneklerden veya

other examples or we can be talking

other examples or we can be talking about the flow of something like the

başka örneklerden bahsediyor olabiliriz veya

başka örneklerden bahsediyor olabiliriz veya bir şeyin akışından bahsediyor olabiliriz veya bir şeyin

about the flow of something like the

about the flow of something like the running the running flow of water or

akışından bahsediyor olabiliriz veya

running the running flow of water or

running the running flow of water or your toilet is running if it's

akan su akışını akıtıyor veya akan

su akışını akıtıyor veya tuvaletiniz akıyorsa

your toilet is running if it's

your toilet is running if it's continuously

tuvaletiniz akıyorsa

tuvaletiniz akıyor sürekli ise sürekli

continuously

continuously having more water come out because

daha fazla su çıkıyor çünkü

having more water come out because

having more water come out because there's a problem with your

daha fazla su çıkıyor çünkü

daha fazla su çıkıyor su çıkıyor çünkü sende bir sorun var

there's a problem with your

there's a problem with your you can again have a runny nose and this

you can again have a runny nose and this

you can again have a runny nose and this is like when it when a child is sick and

bir çocuk hasta olduğunda ve bir

is like when it when a child is sick and

is like when it when a child is sick and you've got snot and stuff continuing to

çocuk hasta olduğunda olduğu

gibi ve bir çocuk hasta olduğunda olduğu gibi ve sende sümük falan var

you've got snot and stuff continuing to

you've got snot and stuff continuing to come out of their nose so if you don't

sende sümük falan var sende

sümük var ve burunlarından çıkmaya devam eden şeyler yani siz

come out of their nose so if you don't

come out of their nose so if you don't learn these things if you hear you're

onların burnundan çıkmazsanız yani siz onların

burnundan çıkmazsanız yani bunları öğrenmezseniz duyarsanız bunları öğrenirsiniz

learn these things if you hear you're

learn these things if you hear you're making a connection as a non-native

Bunları öğrendiğinizi duyarsanız, yerli olmayan biri olarak bağlantı kurduğunuzu duyarsanız, yerli

making a connection as a non-native

making a connection as a non-native speaker when you learn how she do and

olmayan biri olarak

bağlantı kurduğunuzu duyarsanız, anadili olmayan biri olarak bağlantı kurarken onun nasıl yaptığını öğrenince ve

speaker when you learn how she do and

speaker when you learn how she do and then you're connecting that to run a

nasıl konuştuğunu öğrendiğinde konuşur. o yapar ve

nasıl yaptığını öğrendiğinde konuşur ve sonra onu koşmak için bağlarsın

then you're connecting that to run a

then you're connecting that to run a race then you hear something like runny

sonra onu koşmak için bağlarsın

sonra onu bir yarış koşmak için bağlarsın sonra akan yarış gibi bir şey duyarsın

race then you hear something like runny

race then you hear something like runny nose you think like well that's

sonra bir şey duyarsın

yarış akıntısı gibi sonra burun akıntısı gibi bir şey duyarsın mesela burun aktığını düşünürsün

nose you think like well that's

nose you think like well that's interesting like the nose is not running

iyi bu burun düşünürsün iyi düşünürsün iyi düşünürsün ilginç burun

interesting like the nose is not running

interesting like the nose is not running that doesn't make any sense

akmıyor gibi ilginç burun akmıyor gibi

ilginç burun akmıyor gibi ilginç Hiçbir anlam ifade

that doesn't make any sense

that doesn't make any sense and even when you learn things like this

etmeyen hiçbir anlam ifade etmeyen hiçbir anlam ifade etmeyen

ve hatta bunun gibi şeyleri öğrendiğinizde

and even when you learn things like this

and even when you learn things like this as a native speaker like a classic joke

ve hatta bunun gibi şeyleri öğrendiğinizde

ve hatta bunun gibi şeyleri anadili olarak bir klasik gibi öğrendiğinizde bile

as a native speaker like a classic joke

as a native speaker like a classic joke that that young English speaking

anadili olarak şaka klasik bir şaka gibi

anadili olarak klasik bir şaka gibi o genç İngilizce konuşan

that that young English speaking

that that young English speaking children learn is like talking about a

o küçük İngilizce konuşan

çocukların öğrendiği o genç İngilizce konuşan bir

children learn is like talking about a

children learn is like talking about a nose it's like going too quickly because

çocuğun öğrendiği hakkında konuşmak gibidir, bir

çocuğun öğrendiği hakkında konuşmaya benzer bir burun hakkında konuşmak çok hızlı gitmek gibi bir şey çünkü

nose it's like going too quickly because

nose it's like going too quickly because it's always runny and so it's a joke

burun çok hızlı gitmek gibi çünkü

burun çok hızlı gitmek gibi çünkü her zaman akıyor ve bu yüzden bu bir şaka,

it's always runny and so it's a joke

it's always runny and so it's a joke connecting these two different ideas of

her zaman akıyor ve bu yüzden bu bir şaka,

her zaman akıyor ve bu yüzden bunları birbirine bağlayan bir şaka koşmanın ne olduğuna dair bu iki farklı fikri birbirine

connecting these two different ideas of

connecting these two different ideas of what run is and as a native you learn

bağlamaya yönelik iki farklı fikir

ve bir yerli olarak

what run is and as a native you learn

what run is and as a native you learn that and if you can do that same kind of

koşmanın ne olduğunu öğrenirsiniz ve bir yerli olarak koşmanın ne olduğunu öğrenirsiniz

ve bir yerli olarak bunu öğrenirsiniz ve eğer bunu yapabilirseniz aynı türden

that and if you can do that same kind of

that and if you can do that same kind of thing and this is how you do it again

ve eğer aynı türden bunu yapabilirsen

ve eğer aynı türden bir şeyi yapabilirsen ve bunu tekrar böyle yaparsın

thing and this is how you do it again

thing and this is how you do it again you're connecting with the different

ve bunu tekrar böyle yaparsın

ve bunu tekrar böyle yaparsın farklı olanla bağlantı kuruyorsun

you're connecting with the different

you're connecting with the different ideas of a particular word or phrase

farklı olanla bağlantı kuruyorsun

belirli bir kelime veya deyimin farklı fikirleriyle bağlantı kuruyorsun

ideas of a particular word or phrase

ideas of a particular word or phrase instead of trying to do it through this

belirli bir kelime veya deyimin fikirleri

belirli bir kelime veya deyimin fikirleri bunu bununla yapmaya çalışmak yerine bunu bununla yapmaya çalışmak yerine

instead of trying to do it through this

instead of trying to do it through this language so again you've got Nevada too

bu dille yapmaya çalışmak yerine yine Nevada da

language so again you've got Nevada too

language so again you've got Nevada too and you're moving this to something like

diliniz var yani yine Nevada da diliniz var

yani yine Nevada da var ve bunu şuraya taşıyorsunuz: gibi bir şey

and you're moving this to something like

and you're moving this to something like run run so like hum I got navigated and

ve bunu şunun gibi bir şeye taşıyorsunuz ve

bunu şöyle bir şeye taşıyorsunuz run run yani hum gibi Gezindim ve

run run so like hum I got navigated and

run run so like hum I got navigated and I got it and I've got a - like the like

run run yani hum gibi Gezindim ve

run run yani hum gibi gezindim ve anladım ve ben - gibi bir şey var, sahip olduğum gibi ve bende

I got it and I've got a - like the like

I got it and I've got a - like the like your nose is running you got stuff

- gibi bir şey var

ve bende bir - sanki burnun akıyor gibi bir şeyin var,

your nose is running you got stuff

your nose is running you got stuff coming out of your nose but you don't

burnun akıyor, bir şeyin var

burnunuz akıyor burnunuzdan bir şeyler çıkıyor ama

coming out of your nose but you don't

coming out of your nose but you don't make the connection between these two

burnunuzdan çıkmıyorsunuz ama

burnunuzdan çıkmıyorsunuz ama bu ikisi arasındaki bağlantıyı kuramıyorsunuz

make the connection between these two

make the connection between these two things in your native language I mean

bu ikisi arasındaki bağlantıyı kurun

ana dilinizde bu iki şey arasındaki bağlantı ana dilinizdeki şeyleri kastediyorum

things in your native language I mean

things in your native language I mean you might it depends on what your what

ana dilinizdeki şeyleri kastediyorum demek istediğim ne olduğuna bağlı ne olabileceğine bağlı

you might it depends on what your what

you might it depends on what your what the words are in your native language

ne

olabileceğine bağlı ne olabileceğine bağlı kelimeler ana dilinizdedir

the words are in your native language

the words are in your native language but you do make that connection in

kelimeler ana dilinizdedir

kelimeler ana dilinizdedir ama bu bağlantıyı içinde kurarsınız

but you do make that connection in

but you do make that connection in English and this connection is what's

ama bu bağlantıyı içinde kurarsınız

ama bu bağlantıyı İngilizce olarak yaparsınız ve bu bağlantı

English and this connection is what's

English and this connection is what's important to help you communicate

İngilizce olan şeydir ve bu bağlantı

İngilizce'dir ve bu bağlantı iletişim kurmanıza yardımcı olmak için önemli olan iletişim kurmanıza yardımcı olmak için önemlidir iletişim kurmanıza yardımcı olmak için önemlidir bu

important to help you communicate

important to help you communicate automatically does that make sense so

otomatik olarak mantıklı mı bu

automatically does that make sense so

automatically does that make sense so what you should stop doing if you're

otomatik olarak mantıklı mı bu

otomatik olarak mantıklı mı öyleyse yapmayı bırakmanız gereken şey

what you should stop doing if you're

what you should stop doing if you're doing it right now

yapmayı bırakman gereken şey buysan, yapmayı

bırakman gereken şeyi şu anda yapıyorsan, onu şimdi yapıyorsan, onu

doing it right now

doing it right now I know a lot of learners are still

şimdi

yapıyorsun, birçok öğrencinin hala öyle olduğunu biliyorum,

I know a lot of learners are still

I know a lot of learners are still trying to use their native language to

birçok öğrencinin hala öyle olduğunu

biliyorum pek çok öğrenci hala ana dilini kullanmaya çalışıyor,

trying to use their native language to

trying to use their native language to learn English and if you can understand

ana dilini kullanmaya çalışıyor, ana dilini

kullanmaya çalışıyor, İngilizce öğrenmek için ana dilini kullanmaya çalışıyor ve anlayabiliyorsan İngilizce öğren ve

learn English and if you can understand

learn English and if you can understand this video you do not need anymore of

anlayabiliyorsan

İngilizce öğren ve eğer anlayabilirsen bu videoyu artık

this video you do not need anymore of

this video you do not need anymore of your native language in order to learn

bu videoya ihtiyacınız yok artık

bu videoya ihtiyacınız yok artık ana dilinizi öğrenmek için ana

your native language in order to learn

your native language in order to learn English you just need to learn at a

dilinize ihtiyacınız yok ingilizce öğrenmek için

ana dilinizi öğrenmek için sadece şu adreste öğrenmeniz gerekiyor: a

English you just need to learn at a

English you just need to learn at a level it's easy enough for you to

İngilizce sadece öğrenmeniz gereken bir

İngilizce sadece bir seviyede öğrenmeniz gerekiyor seviye atlamanız için yeterince kolay seviye atlamanız için yeterince kolay İngilizce'deki

level it's easy enough for you to

level it's easy enough for you to understand all the things in English the

her şeyi anlamanız için yeterince kolay İngilizce'deki

understand all the things in English the

understand all the things in English the same way a native english-speaking child

her şeyi anlamanız için yeterince kolay İngilizce

her şeyi, ana dili İngilizce olan bir çocukla aynı şekilde, anadili

same way a native english-speaking child

same way a native english-speaking child does so this is when this is this is why

İngilizce olan bir çocukla

aynı şekilde, ana dili İngilizce olan bir çocukla aynı şekilde anlar, yani bu, bu böyleyken, bu yüzden böyle

does so this is when this is this is why

does so this is when this is this is why I say you should be learning like a

olur, bu böyle olduğunda bu yüzden böyle oluyor işte bu

yüzden böyle öğrenmelisin diyorum a gibi

I say you should be learning like a

I say you should be learning like a child in the sense that you want to be

öğrenmelisin diyorum çocuk

gibi öğrenmelisin diyorum çocuk olmak istediğin anlamda

child in the sense that you want to be

child in the sense that you want to be connecting the different understandings

farklı anlayışları birleştirmek, farklı anlayışları

connecting the different understandings

connecting the different understandings of things so that you develop this

birleştirmek, farklı anlayışları

birleştirmek, farklı şeylere dair anlayışları birleştirmek, böylece bu şeyleri

of things so that you develop this

of things so that you develop this understanding here what what does run

geliştirmek, böylece bu şeyleri geliştirmek,

böylece bu anlayışı burada geliştirmek için çocuk olmak istiyorsunuz. burada koşmak ne

understanding here what what does run

understanding here what what does run really mean and how can I apply that in

anlama gelir burada koşmak ne

anlama gelir burada koşmanın gerçekten ne anlama geldiğini anlamak ve bunu

really mean and how can I apply that in

really mean and how can I apply that in these different situations and as you do

gerçekten demek için nasıl uygulayabilirim ve bunu

gerçekten demek için nasıl uygulayabilirim ve bunu bu farklı durumlarda ve siz

these different situations and as you do

bunları yaparken nasıl uygulayabilirim farklı durumlar ve

these different situations and as you do that you're developing the thinking of a

bu farklı durumları yaptıkça ve bunu yaptıkça, bir ana dili İngilizce olan birinin düşünmesini geliştiriyorsunuz,

that you're developing the thinking of a

that you're developing the thinking of a native speaker so you communicate

böylece

native speaker so you communicate

native speaker so you communicate like one do you see how amazing that is

anadili İngilizce olan biri ile iletişim kurabiliyorsunuz.

ana dili İngilizce olan biri gibi iletişim kuruyorsunuz bunun ne kadar harika olduğunu görüyor musunuz bunun

like one do you see how amazing that is

like one do you see how amazing that is so instead of trying to think about one

ne kadar harika olduğunu görüyor musunuz bunun

ne kadar harika olduğunu görüyor musunuz biri hakkında böyle düşünmeye çalışmak yerine böyle

so instead of trying to think about one

so instead of trying to think about one connection here I'm making all these

düşünmeye çalışmak yerine bunun ne kadar harika olduğunu görüyor musunuz Burada

tek bir bağlantı hakkında düşünmeye çalışmak, tüm bu

connection here I'm making all these

connection here I'm making all these different connections between these

bağlantıları burada yapıyorum, tüm bu

bağlantıları burada yapıyorum, tüm bu farklı bağlantıları, bu

different connections between these

different connections between these different things and that's what's going

farklı bağlantılar arasında, bu

farklı bağlantılar arasında, bu farklı şeyler arasında ve

different things and that's what's going

different things and that's what's going to help me communicate like a native

farklı şeyler giden de budur. ve bu

farklı şeyler oluyor ve bu benim yerli gibi iletişim kurmama yardımcı olacak ana dili İngilizce

to help me communicate like a native

to help me communicate like a native speaker so it's the same thing I do in

olan biri gibi iletişim kurmama yardım edecek

speaker so it's the same thing I do in

speaker so it's the same thing I do in Japanese I'm not trying to do this I'm

Japonca'da yaptığımla aynı şey Bunu yapmaya çalışmıyorum

Japanese I'm not trying to do this I'm

Japanese I'm not trying to do this I'm trying to look for other definitions

Japon'um bunu yapmaya çalışmıyorum

Japon'um bunu yapmaya çalışmıyorum Başka tanımlar aramaya çalışıyorum

trying to look for other definitions

trying to look for other definitions like what else can run so I think about

başka tanımlar aramaya çalışıyorum

başka nelerin çalışabileceği gibi başka tanımlar aramaya çalışıyorum bu

like what else can run so I think about

like what else can run so I think about that when I learn a new word I ask

yüzden başka nelerin çalışabileceğini düşünüyorum bu yüzden

başka nelerin çalışabileceğini düşünüyorum bu yüzden yeni bir kelime öğrendiğimde

that when I learn a new word I ask

that when I learn a new word I ask people you know what other situations

bunu düşünüyorum Yeni bir kelime öğrendiğimde şunu soruyorum,

yeni bir kelime öğrendiğimde insanlara soruyorum başka hangi durumları biliyorsunuz

people you know what other situations

people you know what other situations could I use this in or it's is this like

insanlar başka hangi

durumları biliyorsunuz insanlar başka hangi durumlarda bunu kullanabilirim ya da bu şu gibi

could I use this in or it's is this like

could I use this in or it's is this like some is there some kind of joke or

bunu kullanabilir miyim ya da bu şu şekilde

bunu kullanabilir miyim ya da bu şu gibi bir şey var mı bir tür şaka var ya da bir

some is there some kind of joke or

some is there some kind of joke or something else that's connected with

tür şaka var ya da bir

tür şaka var ya da başka bir şeyle bağlantılı başka bir şey var

something else that's connected with

something else that's connected with this because I'm trying to make those

başka bir şeyle bağlantılı bu bununla bağlantılı çünkü onları bu yapmaya çalışıyorum

this because I'm trying to make those

this because I'm trying to make those connections with other things in

çünkü onları bu yapmaya çalışıyorum

çünkü Japonca'da başka şeylerle bağlantılı olarak başka şeylerle bağlantılı olarak başka

connections with other things in

connections with other things in Japanese not trying to translate them

şeylerle

bağlantılı olarak bu bağlantıları kurmaya çalışıyorum tercüme etmeye çalışmıyorum

Japanese not trying to translate them

Japanese not trying to translate them through English and this is how you

Japonca onları çevirmeye çalışmıyor

Japonca onları İngilizce'ye çevirmeye çalışmıyor ve İngilizce aracılığıyla bu şekilde ve

through English and this is how you

through English and this is how you develop the mind of a native speaker

İngilizce aracılığıyla bu şekilde ve anadili İngilizce olan birinin zihnini bu şekilde geliştirirsiniz

develop the mind of a native speaker

develop the mind of a native speaker even if maybe your pronunciation isn't

Anadili İngilizce olan birinin zihnini geliştirerek

anadili İngilizce olan birinin zihni, belki telaffuzun olmasa bile, belki

even if maybe your pronunciation isn't

even if maybe your pronunciation isn't perfect or you still make some mistakes

telaffuzun olmasa bile, belki

telaffuzun mükemmel olmasa bile veya hala bazı hataları

perfect or you still make some mistakes

perfect or you still make some mistakes but like your whole language learning

mükemmel yapıyorsan veya hala bazı hataları

mükemmel yapıyorsan veya hala bazı hatalar yapıyorsan ama tüm dil öğreniminiz

but like your whole language learning

but like your whole language learning world changes when you begin learning

gibi ama tüm dil öğreniminiz gibi ama

tüm dil öğrenme dünyanız gibi öğrenmeye başladığınızda değişir öğrenmeye başladığınızda

world changes when you begin learning

world changes when you begin learning like this all in English and this is why

dünya değişir

öğrenmeye başladığınızda dünya değişir bu şekilde öğrenmeye başladığınızda dünya değişir hepsi İngilizce'de ve bu yüzden

like this all in English and this is why

like this all in English and this is why everything I do is taught in English

hepsi İngilizce'de ve bu yüzden bunun

gibi hepsi İngilizce ve bu yüzden yaptığım her şey İngilizce öğretiliyor

everything I do is taught in English

everything I do is taught in English even from very very young beginners or

Yaptığım her şey İngilizce öğretiliyor

Yaptığım her şey İngilizce olarak öğretiliyor hatta çok çok genç acemilerden hatta

even from very very young beginners or

even from very very young beginners or older beginners I'm teaching everything

çok çok genç yeni başlayanlardan ve hatta

çok çok genç yeni başlayanlar veya daha yaşlı yeni başlayanlar her şeyi öğretiyorum

older beginners I'm teaching everything

older beginners I'm teaching everything in English obviously I'm making it very

daha yaşlı yeni başlayanlara her şeyi öğretiyorum daha

yaşlı yeni başlayanlara her şeyi İngilizce öğretiyorum açıkçası çok

in English obviously I'm making it very

in English obviously I'm making it very simple for beginners and you know this

İngilizce yapıyorum açıkçası çok

İngilizce yapıyorum açıkçası ben bunu yeni başlayanlar için çok basit hale getiriyorsunuz ve bunu yeni

simple for beginners and you know this

simple for beginners and you know this is just again a much easier way of doing

başlayanlar için basit biliyorsunuz ve yeni

başlayanlar için bu kadar basit biliyorsunuz ve bunun yine yapmanın çok daha kolay bir yolu olduğunu yine

is just again a much easier way of doing

is just again a much easier way of doing it than trying to connect individual

yapmanın çok daha kolay bir yolu

olduğunu tekrar yapmanın çok daha kolay bir yolu olduğunu biliyorsunuz. bunu yapmak, onu bireysel olarak bağlamaya çalışmaktansa, onu

it than trying to connect individual

it than trying to connect individual words from your language into something

bireysel olarak bağlamaya

çalışmaktansa, sizin dilinizdeki tek tek kelimeleri bir şeye bağlamaya çalışmaktansa, sizin dilinizdeki

words from your language into something

words from your language into something like English does that make sense

kelimeler, sizin dilinizden bir şeye,

İngilizce gibi bir şeye, bu mantıklı mı,

like English does that make sense

like English does that make sense so hopefully this idea is just like

İngilizce

gibi mantıklı mı İngilizce bu mantıklı mı yani umarım bu fikir tıpkı gibidir yani

so hopefully this idea is just like

so hopefully this idea is just like hopefully a changes your mind if you're

umarım bu fikir tıpkı gibidir yani umarım bu fikir tıpkı

gibidir umarım a

hopefully a changes your mind if you're

hopefully a changes your mind if you're not already learning everything in

fikrinizi değiştirirseniz umarım a fikrinizi değiştirirseniz

umarım a fikrinizi değiştirirseniz

not already learning everything in

not already learning everything in English if you're watching videos like

İngilizce gibi videolar izliyorsanız, İngilizce

English if you're watching videos like

English if you're watching videos like in Portuguese about how to learn English

gibi videolar izliyorsanız,

İngilizce'nin nasıl öğrenileceği hakkında Portekizce gibi videolar izliyorsanız, zaten her şeyi İngilizce olarak öğrenmiyorsunuz zaten her şeyi öğrenmiyorsunuz demektir.

in Portuguese about how to learn English

in Portuguese about how to learn English you can learn some great tips from other

Portekizce nasıl İngilizce öğrenileceği hakkında

Portekizce İngilizce nasıl öğrenileceği hakkında Portekizce başkalarından bazı harika ipuçları öğrenebilirsin

you can learn some great tips from other

you can learn some great tips from other people about how to do that but if you

Diğerlerinden bazı harika ipuçları öğrenebilirsin Bunun nasıl yapılacağı hakkında

başkalarından bazı harika ipuçları öğrenebilirsin ama eğer

people about how to do that but if you

people about how to do that but if you want to actually communicate like a

insanlar nasıl yapılacağı hakkında bunu yapın, ancak

bunun nasıl yapılacağı konusunda insanlarsanız, ancak gerçekten iletişim kurmak istiyorsanız,

want to actually communicate like a

want to actually communicate like a native speaker

gerçekten

iletişim kurmak istiyorsanız, ana dili İngilizce olan bir kişi gibi, anadili İngilizce olan kişi,

native speaker

native speaker again like your accent or other things

tekrar aksanınız gibi veya

again like your accent or other things

again like your accent or other things like that are not so important but if

yine aksanınız gibi başka şeyler veya

yine aksanınız gibi diğer şeyler veya bunun gibi diğer şeyler o kadar önemli değil ama

like that are not so important but if

like that are not so important but if you actually want to think like that

böyleyse o kadar önemli değil ama

eğer böyleyse o kadar önemli değil ama gerçekten böyle düşünmek

you actually want to think like that

you actually want to think like that like my Japanese sometimes I'll

istiyorsanız aslında böyle düşünmek istiyorsunuz

gerçekten istediğiniz gibi böyle düşünmek benim Japoncam gibi bazen

like my Japanese sometimes I'll

like my Japanese sometimes I'll mispronounce a word or something but I

Japoncamı seveceğim Bazen

Japoncamı seveceğim Bazen bir kelimeyi falan yanlış telaffuz edeceğim ama

mispronounce a word or something but I

mispronounce a word or something but I can think like a Japanese speaker about

bir kelimeyi falan yanlış telaffuz ediyorum ama

bir kelimeyi falan yanlış telaffuz ediyorum ama şöyle düşünebiliyorum Japonca konuşan bir kişi, hakkında

can think like a Japanese speaker about

can think like a Japanese speaker about certain things and so I'll watch a TV

bir Japonca konuşan gibi düşünebilir, belirli şeyler

hakkında bir Japonca konuşan gibi düşünebilir ve bu nedenle

certain things and so I'll watch a TV

certain things and so I'll watch a TV show about like why do we use this word

belirli şeyleri TV izleyeceğim ve bu nedenle

belirli şeyleri TV izleyeceğim ve bu nedenle yaklaşık olarak bir TV programı izleyeceğim neden bu kelimeyi kullanıyoruz

show about like why do we use this word

show about like why do we use this word or not that word I didn't think oh wow

show about like neden show about bu kelimeyi kullanıyoruz

like neden bu kelimeyi kullanıyoruz ya da o kelimeyi kullanmıyoruz ki düşünmedim oh vay ya da o

or not that word I didn't think oh wow

or not that word I didn't think oh wow that's really interesting and I can

kelimeyi düşünmedim oh vay

ya da değil o kelime Oh vay bunun gerçekten ilginç olduğunu düşünmedim ve

that's really interesting and I can

that's really interesting and I can watch that and follow that like there

gerçekten ilginç olabilir ve yapabilirim bu

gerçekten ilginç ve bunu izleyebilir ve bunu takip edebilirim, oradaki gibi şunu izle ve şunu takip et,

watch that and follow that like there

watch that and follow that like there was a show on I was watching last night

oradaki gibi şunu

izle ve bunu takip et, sanki bir şov varmış gibi Dün gece izlediğim

was a show on I was watching last night

was a show on I was watching last night talking about different kinds of noodle

bir programdı Dün gece izlediğim

bir programdı farklı erişte türleri hakkında konuşurken

talking about different kinds of noodle

talking about different kinds of noodle dishes and and why we use like one word

farklı erişte türleri hakkında konuşurken

farklı türde erişte yemekleri hakkında konuşurken ve neden tek kelime gibi kullandığımızı konuşurken

dishes and and why we use like one word

dishes and and why we use like one word for delivery of this kind of food and

yemekler ve ve neden tek kelime gibi

yemekler kullanıyoruz ve neden bu tür yiyeceklerin teslimi için ve

for delivery of this kind of food and

for delivery of this kind of food and why we use one word for delivery of

bu tür yiyeceklerin teslimi için ve

bu tür yiyeceklerin teslimi için neden tek kelimeyi kullandığımız ve neden teslim için tek kelime kullandığımız

why we use one word for delivery of

why we use one word for delivery of another kind of food it's just

neden bir kelimeyi

başka bir tür yiyeceğin teslimi için kullandığımızı, bu sadece

another kind of food it's just

another kind of food it's just interesting stuff but that's what it

başka bir yiyecek türü, sadece

başka bir yiyecek türü, sadece

interesting stuff but that's what it

interesting stuff but that's what it means to learn like a native and if you

ilginç şeyler ama bu ilginç şeyler

ama bu kadar ilginç şeyler ama bu yerli gibi öğrenmek ne demektir ve eğer

means to learn like a native and if you

means to learn like a native and if you do this you get to communicate like one

yerli gibi öğrenmek istiyorsan ve

yerli gibi öğrenmek istiyorsan ve bunu yaparsan biri gibi iletişim kurarsın bunu yap öyle

do this you get to communicate like one

do this you get to communicate like one because you're no long

iletişim kurarsın

bunu yaparsın biri gibi iletişim kur çünkü artık değilsin çünkü artık

because you're no long

because you're no long trying to think about your thing in

değilsin çünkü artık kendi şeyin hakkında düşünmeye çalışmıyorsun

trying to think about your thing in

trying to think about your thing in whatever your word is and then think

whatever your word is and then think

whatever your word is and then think about it here and then translate back

senin sözün ve sonra

sözün ne ise onu düşün ve sonra onun hakkında burada düşün ve sonra

about it here and then translate back

about it here and then translate back you don't have to do that you're

onun hakkında tekrar tercüme et ve sonra

burada bunun hakkında tekrar tercüme et ve sonra tekrar tercüme etmene gerek yok,

you don't have to do that you're

you don't have to do that you're understanding everything and as you

sen sahip değilsin bunu yapmak zorunda

değilsin bunu yapmak zorunda değilsin her şeyi anlıyorsun ve

understanding everything and as you

understanding everything and as you learn this way look run a race I'm also

her şeyi anladıkça ve

her şeyi anladıkça ve bu şekilde öğrendiğin gibi bak yarış koş ben de böyle

learn this way look run a race I'm also

learn this way look run a race I'm also learning some grammar some pronunciation

öğreniyorum bak yarış koş Ben de

bu şekilde öğreniyorum bak yarış koş Ben de biraz gramer öğreniyorum biraz telaffuz

learning some grammar some pronunciation

learning some grammar some pronunciation I'm improving my listening and I'm

öğreniyorum biraz gramer öğreniyorum biraz telaffuz biraz

gramer öğreniyorum biraz telaffuz Dinlememi

I'm improving my listening and I'm

I'm improving my listening and I'm developing all my skills just by doing

geliştiriyorum ve dinliyorum Dinlememi geliştiriyorum ve ben

Dinlememi geliştiriyorum ve sadece bunu yaparak

developing all my skills just by doing

developing all my skills just by doing this and I don't want to talk about this

tüm becerilerimi geliştirerek

tüm becerilerimi geliştiriyorum ve bunun hakkında konuşmak istemiyorum

this and I don't want to talk about this

this and I don't want to talk about this too much but I want to leave you with

ve istemiyorum bunun hakkında konuşun

ve bunun hakkında çok fazla konuşmak istemiyorum ama sizi çok fazla bırakmak istiyorum

too much but I want to leave you with

too much but I want to leave you with one way that's a really fantastic way to

ama sizi çok fazla bırakmak istiyorum

ama sizi bir yolla bırakmak istiyorum bu gerçekten harika bir yol bir

one way that's a really fantastic way to

one way that's a really fantastic way to improve your understanding of core verbs

şekilde bu gerçekten harika bir yoldur

bu gerçekten harika bir yol çekirdek fiiller hakkındaki anlayışınızı geliştirmek için

improve your understanding of core verbs

improve your understanding of core verbs or even just core understanding of any

çekirdek fiiller hakkındaki anlayışınızı geliştirin

çekirdek fiiller hakkındaki anlayışınızı geliştirin veya hatta herhangi birinin

or even just core understanding of any

or even just core understanding of any vocabulary really but a fantastic way to

veya hatta sadece herhangi birinin veya hatta sadece temel anlayışınızın temel anlayışını geliştirin

herhangi bir kelime bilgisinin temel anlayışı gerçekten ama kelime dağarcığı için harika bir yol

vocabulary really but a fantastic way to

vocabulary really but a fantastic way to do this is with phrasal verbs now I'm

gerçekten ama kelime dağarcığı için harika bir

yol ama bunu yapmanın harika bir yolu öbek fiillerle şimdi bunu

do this is with phrasal verbs now I'm

do this is with phrasal verbs now I'm like the phrasal verb guy I love to

öbek fiillerle yapıyorum şimdi

bunu öbekli fiillerle yapıyorum fiiller şimdi öbek fiil gibiyim adam öbek fiil öbeğinden hoşlanmayı seviyorum öbek fiil öbekinden hoşlanmayı

like the phrasal verb guy I love to

like the phrasal verb guy I love to teach phrasal verbs and these are things

seviyorum

öbek fiil öbeklerini öğretmeyi seviyorum ve bunlar

teach phrasal verbs and these are things

teach phrasal verbs and these are things like pick up or put down or turn off or

öbek fiilleri öğreten şeyler ve bunlar

öbek fiilleri öğreten şeyler ve bunlar şeyler kaldır ya da bırak ya da kapat ya da kaldır ya da bırak ya da kapat ya da kaldır ya da bırak ya da

like pick up or put down or turn off or

like pick up or put down or turn off or turn on and this is one of the most

kapat ya da aç gibi ve bu en çok açılanlardan biri

turn on and this is one of the most

turn on and this is one of the most important things actually I think it's

ve bu en çok açılanlardan biri

ve bu aslında en önemli şeylerden biri bence

important things actually I think it's

important things actually I think it's the most important thing you should be

önemli şeyler aslında bence

önemli şeyler aslında bence en önemli şey bu olmalı

the most important thing you should be

the most important thing you should be learning as a non-native speaker of

en önemli şey sen olmalısın

en önemli şey olmalı bir olmayan olarak öğrenmen gereken - ana dili İngilizce

learning as a non-native speaker of

learning as a non-native speaker of English because this is how children

olmayan biri olarak öğrenmenin anadili İngilizce

olmayan biri olarak öğrenmenin anadili İngilizce çünkü çocuklar böyle

English because this is how children

English because this is how children learn to communicate and it's also a

İngilizce çünkü çocuklar böyle İngilizce

çünkü çocuklar iletişim kurmayı bu şekilde öğreniyor ve aynı zamanda

learn to communicate and it's also a

learn to communicate and it's also a fantastic way to balloon up your

iletişim kurmayı da öğreniyor ve bu ayrıca

iletişim kurmayı öğrenmek ve aynı zamanda harika bir kelime dağarcığınızı balonlamak için harika bir yolunuzu balonlamak için harika bir yol

fantastic way to balloon up your

fantastic way to balloon up your vocabulary that was a great phrasal verb

vocabulary that was a great phrasal verb

vocabulary that was a great phrasal verb right there to balloon to make something

balon yapmak için orada bir şey yapmak için

right there to balloon to make something

right there to balloon to make something grow much bigger very quickly so on

balon yapmak için

tam orada bir şey yapmak için balon yapmak için bir şey çok daha hızlı büyür yani çok daha fazla

grow much bigger very quickly so on

grow much bigger very quickly so on phrasal verbs I'll just give a few

büyür çok hızlı

büyür yani çok daha hızlı büyür yani deyimsel fiillerde sadece birkaç

phrasal verbs I'll just give a few

phrasal verbs I'll just give a few examples of things using run and you can

deyim vereceğim fiiller Ben sadece birkaç

deyimsel fiil vereceğim ben sadece run kullanan şeylere birkaç örnek vereceğim ve

examples of things using run and you can

examples of things using run and you can see how these different ideas of run

run kullanarak örnekler verebilirsiniz ve

run kullanarak bu şeylere örnekler verebilirsiniz ve bu farklı run fikirlerinin nasıl olduğunu görebilirsiniz.

see how these different ideas of run

see how these different ideas of run they're all connected but again they're

Bu farklı koşma fikirleri,

bu farklı koşma fikirlerinin nasıl birbirine bağlı olduğunu görün ama yine

they're all connected but again they're

they're all connected but again they're slightly different but as you learn them

hepsi bağlantılı ama yine

hepsi bağlantılı ama yine biraz farklılar ama siz onları

slightly different but as you learn them

slightly different but as you learn them you're starting to again broaden your

biraz öğrendikçe farklı ama onları öğrendikçe

biraz farklı ama onları öğrendikçe yeniden genişlemeye başlıyorsunuz

you're starting to again broaden your

you're starting to again broaden your idea your understanding of what run

idea your understanding of what run

idea your understanding of what run means so you can think about these

koşmanın ne anlama geldiğine dair anlayışınız, böylece bu araçlar hakkında düşünebilirsiniz,

means so you can think about these

means so you can think about these things more like a native so you

bu araçlar hakkında düşünebilirsiniz, böylece

bu şeyler hakkında daha çok bir yerli gibi düşünebilirsiniz, böylece siz

things more like a native so you

things more like a native so you communicate like one so a few of these

daha çok bir yerli gibi, böylece

her şey daha bir yerli gibi, böylece bir yerli gibi iletişim kurabilirsiniz. yani bunlardan birkaçı

communicate like one so a few of these

communicate like one so a few of these right here we've got run up a bill now

bir gibi iletişim kuruyor bunlardan birkaçı

bir gibi iletişim kuruyor yani bunlardan birkaçı burada bir fatura oluşturduk şimdi burada

right here we've got run up a bill now

right here we've got run up a bill now imagine I'm going to a store and I see

bir fatura oluşturduk şimdi burada bir faturamız var

şimdi bir fatura ödeyin, bir mağazaya gittiğimi hayal edin ve görüyorum,

imagine I'm going to a store and I see

imagine I'm going to a store and I see all of these great things I'm like a

bir mağazaya gittiğimi hayal edin ve görüyorum,

bir mağazaya gittiğimi ve tüm bu harika şeyleri görüyorum,

all of these great things I'm like a

all of these great things I'm like a young child in a toy store and I want to

bunların hepsi gibiyim harika şeyler Ben

tüm bu harika şeylerden hoşlanıyorum Bir oyuncakçı dükkanındaki küçük bir çocuk gibiyim ve

young child in a toy store and I want to

young child in a toy store and I want to buy this thing and that thing and this

bir oyuncakçı dükkanındaki küçük bir çocuk gibiyim ve

bir oyuncakçı dükkanındaki küçük bir çocuk istiyorum ve bu şeyi satın almak istiyorum ve o şey ve bu,

buy this thing and that thing and this

buy this thing and that thing and this thing and there is a man walking next to

bu şeyi ve şu şeyi satın alıyor ve bu, bu

şeyi ve şu şeyi ve bu şeyi satın alıyor ve şeyin yanında yürüyen bir adam var ve şeyin

thing and there is a man walking next to

thing and there is a man walking next to me and he's writing down the price of

yanında yürüyen bir adam var

ve yanımda yürüyen bir adam var ve benim fiyatımı yazıyor

me and he's writing down the price of

me and he's writing down the price of everything and you can see I'm running

ve benim fiyatımı yazıyor ve

her şeyin fiyatını yazıyor ve benim her şeyi koştuğumu görebilirsin ve her şeyi

everything and you can see I'm running

everything and you can see I'm running up a bill so to run up means it's

koştuğumu görebilirsin

ve koşabildiğimi görebilirsin bir fatura çok tükeniyor demektir,

up a bill so to run up means it's

up a bill so to run up means it's increasing quickly and the price of

bir fatura dolmuştur yani tükeniyor demektir

bir fatura dolmuştur yani tükeniyor demektir hızlı bir şekilde artıyor ve fiyatı

increasing quickly and the price of

increasing quickly and the price of something is moving so this is more kind

hızla artıyor ve fiyatı

hızla artıyor ve bir şeyin fiyatı hareket ediyor yani bu daha nazik

something is moving so this is more kind

something is moving so this is more kind of a general idea of moving faster than

bir şey hareket ediyor, bu daha nazik

bir şey hareket ediyor, bu yüzden bu daha hızlı hareket etmenin genel bir

of a general idea of moving faster than

of a general idea of moving faster than walking but to run up a bill means I was

fikrinden daha hızlı hareket etmenin genel bir fikri, yürümekten daha

hızlı hareket etmenin genel bir fikrinden daha fazla ama bir faturayı aşmanın anlamı

walking but to run up a bill means I was

walking but to run up a bill means I was quickly spending a lot of money where

Yürüyordum ama bir fatura kesmek, yürüdüğüm anlamına gelir,

ancak bir fatura kesmek, hızlı bir şekilde çok para harcadığım,

quickly spending a lot of money where

quickly spending a lot of money where the prices of things are very high and

hızlı bir şekilde çok para harcadığım,

hızlı bir şekilde çok para harcadığım, şeylerin fiyatlarının çok yüksek olduğu anlamına gelir. ve

the prices of things are very high and

the prices of things are very high and I'm quickly having to spend a lot of

şeylerin fiyatları çok yüksek ve

fiyatları çok yüksek ve ben hızla çok para harcamak zorundayım

I'm quickly having to spend a lot of

I'm quickly having to spend a lot of money to afford them so that's when you

Hızlıca çok para harcamak

zorundayım Karşılamak için hızla çok para harcamak zorundayım onları

money to afford them so that's when you

money to afford them so that's when you run up a bill so if I just go to a store

karşılayacak paranız o zaman, o zaman onları

karşılayacak paranız var, o zaman bir fatura kesiyorsunuz yani ben bir mağazaya gidersem

run up a bill so if I just go to a store

run up a bill so if I just go to a store and buy two things and it's not very

bir fatura keserim yani eğer bir mağazaya gidersem

bir fatura keserim yani eğer bir mağazaya gidip iki şey alırsam ve bu çok değil ve

and buy two things and it's not very

and buy two things and it's not very expensive I'm not running up

iki şey alırsam ve çok değil ve

iki şey alırsam ve çok pahalı değilse,

expensive I'm not running up

expensive I'm not running up bill there's not many things that are

pahalıya kaçmıyorum pahalıya kaçmıyorum fatura kesiliyor fatura olan pek çok şey yok

bill there's not many things that are

bill there's not many things that are all increasing the price or whatever I

fatura olan pek çok şey yok

all increasing the price or whatever I

all increasing the price or whatever I have to pay all at one time

fiyatı artıran pek çok şey yok

zaman

have to pay all at one time

have to pay all at one time next to run over someone now this is

hepsini bir kerede ödemek zorunda hepsini

bir seferde ödemek zorunda birinin yanından geçmek şimdi bu

next to run over someone now this is

next to run over someone now this is kind of a sad example but if I'm driving

birinin üzerinden geçmek için şimdi bu

birinin üzerinden geçmek için şimdi bu biraz üzücü bir örnek ama eğer araba kullanıyorsam

kind of a sad example but if I'm driving

kind of a sad example but if I'm driving my car and I hit someone and I

biraz üzücü bir örnek ama eğer araba kullanıyorsam

biraz üzücü bir örnek ama eğer arabamı sürüyorsam ve birine çarparsam ve ben

my car and I hit someone and I

my car and I hit someone and I physically run over them oh no I'm

arabam ve birine çarparsam ve ben arabam ve

birine çarparsam ve fiziksel olarak onların üzerinden geçersem oh hayır

physically run over them oh no I'm

physically run over them oh no I'm actually going over that person I'm

fiziksel olarak onların üzerinden geçtim oh hayır

fiziksel olarak onların üzerinden geçtim oh hayır ben aslında o kişiyi geçiyorum

actually going over that person I'm

actually going over that person I'm hitting that person even if they bounce

aslında o kişiyi geçiyorum ben

aslında o kişiyi geçiyorum o kişiye vuruyorum sekerek

hitting that person even if they bounce

hitting that person even if they bounce off the car and move to a different

o kişiye çarpsalar bile sekseler bile

o kişiye vurarak sekseler bile arabadan sekip arabadan farklı bir yere hareket etseler ve arabadan

off the car and move to a different

off the car and move to a different place or something

farklı bir yere hareket

edip farklı bir yere

place or something

place or something we still call that running over someone

veya bir şeye hareket etseler bile hala

birinin üzerinden geçmek dediğimiz bir şeye hala birinin üzerinden

we still call that running over someone

we still call that running over someone so to run over someone that's a very

geçmek diyoruz buna hala birinin üzerinden

geçmek diyoruz yani birinin üzerinden geçmek çok

so to run over someone that's a very

so to run over someone that's a very simple example of again you're moving

çok birinin üzerinden

geçmek çok çok birinin üzerinden geçmek çok basit bir örnek yine hareket ediyorsun

simple example of again you're moving

simple example of again you're moving quickly fast over some speed or again

basit örnek yine hareket ediyorsun

basit örnek yine hareket ediyorsun biraz hızlı hızlı hızlı hareket ediyorsun ya da yine

quickly fast over some speed or again

quickly fast over some speed or again some like a street or something and then

hızlı hızlı hızlı hızlı hareket ediyorsun ya da tekrar hızlı hızlı hızlı

hızlı ya da yine biraz sokak gibi bir şey ve sonra

some like a street or something and then

some like a street or something and then you're moving over someone because you

biraz cadde falan gibi ve sonra

bazıları cadde falan gibi ve sonra birinin üzerinden geçiyorsunuz çünkü

you're moving over someone because you

you're moving over someone because you hit them and maybe you actually drive

birinin üzerinden geçiyorsunuz çünkü

birinin üzerinden geçiyorsunuz çünkü ona çarpmışsınız ve belki gerçekten araba kullanıp

hit them and maybe you actually drive

hit them and maybe you actually drive over that person or hit them out of the

onlara çarpmışsınız ve belki onlara gerçekten çarparsınız

ve belki gerçekten o kişinin üzerinden geçersiniz veya

over that person or hit them out of the

over that person or hit them out of the way

way

way something like that and then we've got

o kişinin üzerinden onlara vurursunuz veya

o kişinin üzerinden onlara vurursunuz veya yoldan çekersiniz,

bunun gibi bir şey ve sonra

something like that and then we've got

something like that and then we've got run down a list again I'm moving quickly

bir şeyimiz olur bunun gibi ve sonra

bunun gibi bir şeyimiz var ve sonra tekrar bir listeden aşağı iniyoruz Hızlı bir şekilde ilerliyorum

run down a list again I'm moving quickly

run down a list again I'm moving quickly through a list of something if I had 20

tekrar bir listeden aşağı doğru hızla ilerliyorum

tekrar bir listeden aşağı hızla ilerliyorum Bir listede hızlı bir şekilde ilerliyorum bir şeyin listesinden 20 olsaydı, bir

through a list of something if I had 20

through a list of something if I had 20 vocabulary words and I wanted to teach

şeyin listesinden 20 olsaydı, 20 kelimem olsaydı ve

vocabulary words and I wanted to teach

vocabulary words and I wanted to teach them all to you very quickly I could run

kelime kelime öğretmek isterdim ve

kelime kelime öğretmek isterdim ve hepsini sana öğretmek isterdim çok

them all to you very quickly I could run

them all to you very quickly I could run down a list there's this this this this

hepsini size çok hızlı bir şekilde aktarabilirim

hepsini size çok hızlı bir şekilde aktarabilirim bir listeyi sıralayabilirim bu var bu bu bir

down a list there's this this this this

down a list there's this this this this and this I'm quickly going down the list

liste var bu bu bu

bir liste var bu bu bu ve bu ben' listede hızla aşağı iniyorum

and this I'm quickly going down the list

and this I'm quickly going down the list and I'm running down the list as opposed

ve bu hızla listede aşağı iniyorum ve

bu hızla listede aşağı iniyorum ve listede zıt yönde ilerliyorum

and I'm running down the list as opposed

and I'm running down the list as opposed to just going through each example and

ve listede zıt yönde ilerliyorum

ve ben sadece her örneği tek tek incelemek ve

to just going through each example and

to just going through each example and taking my time and being very slow with

her örneği tek tek incelemek ve her

örneği tek tek incelemek ve zamanımı almak ve

taking my time and being very slow with

taking my time and being very slow with it so if you want to run down something

zamanımı alırken çok yavaş olmak ve zamanımı alırken çok yavaş olmak

ve çok yavaş olmak yerine listede aşağı doğru koşmak bununla birlikte, eğer bir şeyi bitirmek istiyorsanız, o

it so if you want to run down something

it so if you want to run down something let me run down a list of the things

yüzden bir şeyi bitirmek istiyorsanız, bu yüzden bir

şeyi bitirmek istiyorsanız, bırakın şeylerin bir listesini çıkarmama izin verin,

let me run down a list of the things

let me run down a list of the things that we're going to be doing today so

şeylerin bir listesini çıkarmama izin verin, bırakmama izin verin bugün yapacağımız

şeylerin bir listesi bugün yapacağımız böylece bugün

that we're going to be doing today so

that we're going to be doing today so today we're going to do this and that

yapacağız yani

bugün bunu yapacağız ve

today we're going to do this and that

today we're going to do this and that and that and that and that and I'm doing

bugün bunu yapacağız bunu ve bunu yapmak için

bugün bunu ve bunu yapacağız ve bunu ve şunu ve bunu yapıyorum ve bunu ve şunu ve şunu ve

and that and that and that and I'm doing

and that and that and that and I'm doing it and I'm saying it very quickly now if

yapıyorum ve bunu ve bunu ve

şunu ve bunu yapıyorum ve Şimdi çok hızlı söylüyorum, eğer

it and I'm saying it very quickly now if

it and I'm saying it very quickly now if you understand all of this and really

öyleyse ve şimdi çok hızlı söylüyorum, eğer

öyleyse ve şimdi çok hızlı söylüyorum, eğer tüm bunları anlıyorsanız ve gerçekten tüm bunları

you understand all of this and really

you understand all of this and really this idea it makes a lot of sense to you

anlıyorsanız ve gerçekten

tüm bunları anlıyorsanız ve gerçekten bu fikir size çok mantıklı geliyor

this idea it makes a lot of sense to you

this idea it makes a lot of sense to you fantastic you are going to have really

bu fikir size çok mantıklı geliyor

bu fikir size çok mantıklı geliyor harika olacak gerçekten harika olacak

fantastic you are going to have really

fantastic you are going to have really an edge to becoming a fluent speaker

gerçekten

harika olacak gidiyorsunuz akıcı bir konuşmacı olmak için gerçekten bir avantaja sahip olmak,

an edge to becoming a fluent speaker

an edge to becoming a fluent speaker much quick much faster and actually this

akıcı bir konuşmacı olmak için bir avantaja sahip olmak,

akıcı bir konuşmacı olmak için bir avantaja sahip olmak, çok daha hızlı, çok daha hızlı ve aslında bu

much quick much faster and actually this

much quick much faster and actually this will help you develop your speaking

kadar hızlı, çok daha hızlı ve aslında bu

kadar hızlı, çok daha hızlı ve aslında bu, konuşma becerilerinizi geliştirmenize yardımcı olacaktır. konuşmak

will help you develop your speaking

will help you develop your speaking confidence much more because as you

konuşmanızı geliştirmenize yardımcı olacaktır konuşma özgüveninizi

çok daha fazla geliştirmenize yardımcı olacaktır çünkü kendinize

confidence much more because as you

confidence much more because as you learn a new word you'll begin to have

güveniniz arttıkça çünkü kendinize

güveniniz çok daha fazla çünkü yeni bir kelime öğrendikçe

learn a new word you'll begin to have

learn a new word you'll begin to have your mind open for learning these other

yeni bir kelime öğrenmeye başlayacaksınız

yeni bir kelime öğrendikten sonra zihninizi bunları öğrenmeye açık hale getirmeye başlayacaksınız diğer

your mind open for learning these other

your mind open for learning these other definitions these other usages of the

zihninizi bunları öğrenmeye açık

zihninizi diğer tanımları öğrenmeye açık tanımların bu diğer kullanımları tanımların bu

definitions these other usages of the

definitions these other usages of the word and this is what's going to

diğer kullanımları kelime ve bu

word and this is what's going to

word and this is what's going to strengthen your vocabulary so number one

kelime olacak ve bu

kelime olacak ve bu kelime dağarcığınızı güçlendirecek bu yüzden bir numara kelime

strengthen your vocabulary so number one

strengthen your vocabulary so number one part of this idea up here about the

dağarcığınızı güçlendirin bu yüzden bir numara kelime

dağarcığınızı güçlendirin bu yüzden bu fikrin bir numaralı kısmı burada bununla ilgili

part of this idea up here about the

part of this idea up here about the trick to becoming a fluent speakers to

kısım Buradaki fikir,

bu fikrin buradaki kısmı hakkında akıcı konuşmacı olmanın hilesi hakkında akıcı konuşmacı olmak için

trick to becoming a fluent speakers to

trick to becoming a fluent speakers to do everything in English to learn like a

kandırmak için akıcı konuşmacı olmak için

kandırmak için İngilizce olarak her şeyi yapmak gibi öğrenmek için

do everything in English to learn like a

do everything in English to learn like a native so if you learn like a native and

İngilizce olarak her şeyi yapmak gibi yapmak için yerli

gibi öğrenmek için her şeyi İngilizce yapın yani yerli ve yerli gibi öğrenirseniz

native so if you learn like a native and

native so if you learn like a native and this is one way to do that one of the

yani yerli ve yerli gibi öğrenirseniz

yani yerli gibi öğrenirseniz ve bu bunu yapmanın bir yolu bunu yapmanın

this is one way to do that one of the

this is one way to do that one of the ways I teach this is again going to help

bir yolu şunu yap bunu

yapmanın bir yolu bunu yapmanın bir yolu bunu öğretme yollarından biri yine yardımcı olacak bunu

ways I teach this is again going to help

ways I teach this is again going to help you become a much more confident fluent

öğrettiğim yöntemler yine yardımcı olacak

bunu öğrettiğim yöntemler tekrar çok daha özgüvenli bir şekilde akıcı konuşmana yardım edecek

you become a much more confident fluent

you become a much more confident fluent speaker now if you'd like to learn more

çok daha kendine güvenen bir akıcı hale gelirsin şimdi

çok daha kendine güvenen akıcı bir konuşmacı olursun eğer şimdi daha fazla

speaker now if you'd like to learn more

speaker now if you'd like to learn more about phrasal verbs and how I can help

konuşmacı öğrenmek istiyorsan şimdi daha fazla

konuşmacı öğrenmek istiyorsan şimdi deyimsel fiiller hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsan

about phrasal verbs and how I can help

about phrasal verbs and how I can help you do that I have

deyimsel fiiller hakkında yardım ve

deyimsel fiiller hakkında nasıl yardımcı olabilirim ve size nasıl yardımcı olabilirim bunu sana yaptırdım bunu sana yaptırdım bunu sana öğreten

you do that I have

you do that I have fantastic program that teaches you my

harika bir programım var sana öğreten

fantastic program that teaches you my

fantastic program that teaches you my three-step system for helping you

harika programım

sana benim öğrettiğim harika programım size yardımcı olmak için üç adımlı sistem size yardımcı olmak için

three-step system for helping you

three-step system for helping you understand phrasal verbs and it will

üç adımlı sistem

öbek fiilleri anlamanıza yardımcı olmak için üç adımlı sistem ve

understand phrasal verbs and it will

understand phrasal verbs and it will actually teach you how to understand and

öbek fiilleri anlayacak ve

öbek fiilleri anlayacak ve aslında size nasıl anlayacağınızı öğretecek ve

actually teach you how to understand and

actually teach you how to understand and use thousands of them so that you can

aslında size nasıl yapılacağını öğretecek

binlercesini kullanabilmeniz için binlercesini kullanabilmeniz için

use thousands of them so that you can

use thousands of them so that you can use this really incredibly important

binlercesini kullanabilmeniz için

binlercesini kullanabilmeniz için gerçekten inanılmaz derecede önemli bunu gerçekten

use this really incredibly important

use this really incredibly important grammar point whenever you're trying to

inanılmaz derecede önemli

kullanın bunu gerçekten inanılmaz derecede önemli dilbilgisini kullanın

grammar point whenever you're trying to

grammar point whenever you're trying to communicate and you'll sound much more

dilbilgisi yapmaya çalıştığınızda noktalayın

dilbilgisi yapmaya çalıştığınızda noktalayın iletişim kurmaya çalıştığınızda noktalayın ve çok daha iletişim kurar gibi konuşacaksınız

communicate and you'll sound much more

communicate and you'll sound much more natural and native if you'd like to

ve çok daha

iletişim kuracaksınız ve sesiniz çok daha doğal ve yerel olacak isterseniz

natural and native if you'd like to

natural and native if you'd like to learn more about that you can click on

doğal ve yerli isterseniz

doğal ve yerli daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız üzerine tıklayabilirsiniz

learn more about that you can click on

learn more about that you can click on the link in the description above and

daha fazla bilgi için tıklayabilirsiniz

hakkında daha fazla bilgi için tıklayabilirsiniz linke tıklayabilirsiniz yukarıdaki açıklamada ve

the link in the description above and

the link in the description above and that's going to give you a fantastic way

yukarıdaki açıklamada bulunan bağlantıda ve

yukarıdaki açıklamada bulunan bağlantıda ve bu size harika bir yol verecek ve bu

that's going to give you a fantastic way

that's going to give you a fantastic way to develop an understanding of core

size çekirdek hakkında bir anlayış geliştirmek için harika bir yol verecek harika bir yol verecek. yerlilerin yaptığı gibi

to develop an understanding of core

to develop an understanding of core vocabulary the way natives do so you

temel kelime dağarcığına dair bir anlayış geliştirmek için temel kelimeler hakkında bir anlayış geliştirin böylece

vocabulary the way natives do so you

vocabulary the way natives do so you communicate like a native I hope you've

yerliler gibi

kelime dağarcığınız yerliler gibi kelime dağarcığınız böylece

communicate like a native I hope you've

communicate like a native I hope you've enjoyed this video if you have any

yerli gibi iletişim kurabilirsiniz umarım yerli gibi iletişim kurmuşsunuzdur

anadiliniz gibi iletişim kurun umarım bu videoyu beğenmişsinizdir eğer bu

enjoyed this video if you have any

enjoyed this video if you have any questions or comments please put them

videoyu beğendiyseniz eğer bu videoyu beğendiyseniz

herhangi bir sorunuz veya yorumunuz varsa lütfen

questions or comments please put them

questions or comments please put them down in the comment section below

soru veya yorumlarınızı ekleyin lütfen

soru veya yorumlarınızı ekleyin lütfen onları aşağıya yazın aşağıdaki yorum bölümünde aşağıdaki yorum

down in the comment section below

down in the comment section below let me know if you'd like to know more

bölümünde aşağıda

aşağıdaki yorum bölümünde daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız bana bildirin daha

let me know if you'd like to know more

let me know if you'd like to know more and I'll see you in the next video bye

fazla bilgi edinmek istiyorsanız bana

bildirin daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız bana bildirin ve Bir sonraki videoda görüşürüz

and I'll see you in the next video bye

and I'll see you in the next video bye bye

ve bir

sonraki videoda görüşürüz bye bye