EXTRA ENGLISH / -LIVE- from England / Tuesday 21st July 2020 / Listen, Learn, Chat - With Mr Duncan

oh there you are hi everybody this is mr. Duncan in England how are you today

oh işte selam millet bu mr. Duncan, İngiltere'de bugün nasılsın,

are you okay I hope so are you feeling happy today I really hope you are

iyi misin, umarım bugün mutlu hissediyorsundur, gerçekten umarım kendini

feeling super duper I love that word super duper when a person feels super

süper

duper it means they are on top of the world they are feeling very good here we

kandırılmış hissediyorsundur. çok iyi buradayız o

are then on Tuesday welcome to Tuesday for those who don't know what this is my

zaman salı günü salıya hoşgeldiniz bunun ne olduğunu bilmeyenler için benim

name is Duncan I live in England I talk about the English language here on

adım Duncan İngiltere'de yaşıyorum burada YouTube'da İngilizce hakkında konuşuyorum

YouTube I've been doing this forever such a long time I've been doing this

bunu çok uzun zamandır yapıyorum Bunu

for almost 14 years I know it sounds unbelievable a lot of people don't

neredeyse 14 yıldır yapıyorum Kulağa inanılmaz geldiğini biliyorum birçok insan

believe me but I have I've been here teaching English since 2006 I've been

bana inanmıyor ama ben 2006'dan beri burada İngilizce öğretiyorum

doing live streams for four years it's true I'm not joking I hope you enjoyed

Dört yıldır canlı yayın yapıyorum bu doğru şaka yapmıyorum umarım

yesterday's live stream yes I am doing some extra live streams during July for

dünkü canlı yayından keyif almışsınızdır evet Temmuz boyunca birkaç nedenden dolayı ekstra canlı yayınlar yapıyorum

a couple of reasons first of all I like doing it to be honest I really like

öncelikle dürüst olmak gerekirse bunu yapmayı seviyorum

being with you live it's much better it feels more spontaneous it feels more

sizinle canlı yayında olmayı gerçekten seviyorum çok daha iyi daha spontane hissettiriyor daha

real it feels more immediate so I do like being here with you live and of

gerçek, daha acil hissettiriyor, bu yüzden burada seninle canlı olmaktan hoşlanıyorum ve

course it gives you a chance to chat to me as well so not only am I talking to

tabii ki sana benimle de sohbet etme şansı veriyor, bu yüzden sadece

you but you are also talking to me as well so it's lovely to be here on

seninle konuşmuyorum ama sen de benimle konuşuyorsun, bu yüzden çok güzel

Tuesday you may have noticed already the weather is not great today I will be

Salı günü burada ol fark etmiş olabilirsin bugün hava çok iyi değil

honest with you the weather is not particularly good today however I am

Bugün hava pek iyi değil ama her zaman yaptığım

going to do what I always do I always try to make the best

şeyi yapacağım.

of a situation even when things are not good even when things are not going well

işler iyi gitmediğinde bile

I always try to make the best of a situation be it good or bad

her zaman bir durumu en iyi şekilde değerlendirmeye çalışırım,

oh the live chat is already very busy and another thing I've noticed today we

canlı sohbet zaten çok meşgul ve bugün fark ettiğim başka bir şey de

have quite a few new viewers so please can you make our new viewers feel

epeyce yeni izleyicimiz var. lütfen yeni izleyicilerimizin

comfortable in the live chat say hello to them and make them feel very welcome

canlı sohbette kendilerini rahat hissetmelerini sağlayabilir misiniz onlara merhaba deyin ve çok hoş karşılanmalarını sağlayın bu

that would be lovely so I'm in the garden did you see what I

yüzden ben bahçedeyim ne

did just I've just picked one of the apples from the tree so there it is one

yaptığımı gördünüz mü sadece elmalardan birini seçtim ağaçtan yani işte

of the apples this is a very unusual looking apple I don't know what's

elmalardan biri bu çok sıra dışı görünen bir elma

happened to this Apple but it seems to have it looks like something else to be

Bu elmaya ne oldu bilmiyorum ama görünüşe göre başka bir şeye benziyor

honest it looks like something very maybe rude am I right or wrong maybe

dürüst olmak gerekirse çok kaba bir şeye benziyor olabilir mi ben doğru ya da yanlış belki

wrong quite likely wrong to be honest now these apples are quite small they're

yanlış oldukça büyük olasılıkla yanlış dürüst olmak gerekirse şimdi bu elmalar oldukça küçük onlar

not big apples I will be honest with you and if you try to eat these you might

büyük elma değiller size karşı dürüst olacağım ve bunları yemeye çalışırsanız

not enjoy the experience because they are quite sour they are bitter

deneyimden zevk alamayabilirsiniz çünkü oldukça ekşidirler ve acıdırlar

they are sour apples so these are not the best apples in the world however

onlar ekşi elma yani bunlar dünyanın en iyi elmaları değil ama

this year I don't know what's happened my apple tree has gone crazy there are

bu yıl ne oldu bilmiyorum elma ağacım çıldırdı

so many apples on the apple tree so there is one of the apples from my tree

elma ağacında o kadar çok elma var ki ağacımdan bir tane elma var

I'm not going to eat it not now just in case you never know there might be a big

ben İçeride uyuyan büyük bir solucan olabileceğini asla bilemezsiniz diye şimdi yemeyeceğim

worm inside there sleeping and I don't think it's a good idea to start eating

ve dürüst olmak gerekirse YouTube'da canlı olarak böcek yemeye başlamanın iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum.

insects live on YouTube to be honest I don't think it's a very good idea at all

çok iyi bir fikir

hello

merhaba

there was a bird in the tree right next to me can you hear it it's alright and

hemen yanımdaki ağaçta bir kuş vardı duyabiliyor musunuz sorun yok ve o

the sound that bird is making is something we call an alarm so when a

kuşun çıkardığı ses alarm dediğimiz bir şeydir bu yüzden bir

bird gets scared or anxious it will make a certain sound and we call that an

kuş korktuğunda veya endişelendiğinde kesin bir ses çıkarır ses ve biz buna

alarm so that bird at the moment is alarming it is telling all the other

alarm diyoruz, böylece şu anda kuş alarm veriyor, diğer tüm

birds that there is a danger nearby and I have a feeling that danger might be me

kuşlara yakınlarda bir tehlike olduğunu söylüyor ve tehlikenin ben olabileceğimi hissediyorum,

they seem to think that I am some sort of danger but I'm not I'm not if you

benim bir tür tehlike olduğumu düşünüyorlar ama değilim,

know me well you will know that I'm not a danger I am of course someone who

beni iyi tanıyorsanız, bir tehlike olmadığımı bileceksiniz, tabii ki

likes to come on YouTube teaching English talking about the

YouTube'a gelip İngilizce öğretmekten, İngilizce hakkında konuşmaktan hoşlanan biriyim

English language and that is what I'm doing today you are the apple of my eye

ve bugün bunu yapıyorum sen benim gözbebeğimsin bu

that's a good expression there are many expressions and idioms that you can use

iyi bir ifade Apple ile bağlantılı olarak kullanabileceğiniz pek çok ifade ve deyim var

actually connected with Apple so you can be the apple of someone's eye that is

böylece birinin gözbebeği olabilirsiniz yani

you are the focus of their affection you are the focus of a person's love and

siz onların sevgisinin odak noktasısınız siz bir kişinin sevgisinin odak noktasısınız romantik bir şekilde sevgi ve

interest romantically Oh someone is the apple of your eye very nice we could

ilgi Ah birisi gözbebeğiniz çok hoş biz

also say that sometimes in a family the Apple does not fall far from the tree

de diyebiliriz ki bazen bir ailede elma ağaçtan uzağa düşmez,

which means that the children may be the sir nor daughter have a very similar

bu da demek oluyor ki çocuklar ne baba ne de kız çok benzer bir

characteristic or they are very similar to the parents or one of the parents so

özelliğe sahip olabilir veya onlar ebeveynlere veya ebeveynlerden birine çok benziyor, bu yüzden

sometimes we might say I can see in that family that the Apple has not fallen

bazen o ailede elmanın

very far from the tree it means that the children are very

ağaçtan çok uzağa düşmediğini görebiliyorum diyebiliriz, bu çocukların

similar to the adults and that's why we say it hello to the live chat yes I am

yetişkinlere çok benzediği anlamına gelir ve bu yüzden diyoruz ki canlı sohbete merhaba evet

here again we have a lot of new people watching so I do feel quite excited

yine buradayım bizi izleyen bir sürü yeni insan var bu yüzden oldukça heyecanlıyım bu

about that I'm not going to lie I feel very excited to see so many people here

konuda yalan söylemeyeceğim bugün ilk defa bu kadar çok insanı burada gördüğüm için çok heyecanlıyım bu yüzden

today for the first time so thank you very much for joining me once more we

teşekkürler bir kez daha bana katıldığınız için çok teşekkür ederim

are going to look at some things today I thought it would be fun to look at some

bugün bazı şeylere bakacağız bazı kelimelere bakmanın eğlenceli olacağını düşündüm

words also I will show you how I was able to cut half of my eyebrow off two

ayrıca size iki gün önce kaşımın yarısını nasıl kesebildiğimi göstereceğim bu

days ago so at the weekend I actually managed to cut one of my eyebrows off

yüzden haftasonu aslında kaşlarımdan birini

very successfully in fact almost too successfully I'm just making some little

çok başarılı bir şekilde kesmeyi başardım, aslında neredeyse çok başarılı bir şekilde

adjustments here on my live chat please excuse me whilst I do that very nice

burada canlı sohbetimde bazı küçük ayarlamalar yapıyorum, lütfen beni bağışlayın, bu sırada

hello also to dolly dolly dang Mohsen we have Vitesse we have Paulo Luis Mendez

dolly dolly dang Mohsen'e de çok hoş bir merhaba Vitesse'ye sahibiz bizde Paulo Luis Mendez

is here again as well so it's nice to see all of you here congratulations to

de tekrar burada, bu yüzden hepinizi burada görmek güzel,

mosun you were first on today's live chat sadly I have no applause to give

mosun'u tebrik ediyoruz, bugünün canlı sohbetinde birinciydiniz, ne yazık ki size verecek bir alkışım yok,

you however if you would like this Apple this very small bitter hard Apple but

ancak bu elmayı isterseniz bu çok küçük acı sert elma ama

came off my tree in the garden you can have this if you want is that good is

bahçedeki ağacımdan indi istersen buna sahip olabilirsin o kadar iyi mi o kadar tamam tamam

that okay okay you then

sen o zaman dün

thank you very much for your company yesterday I did have a good two hours

arkadaşlığın için çok teşekkür ederim dün güzel bir iki saat geçirdim

yesterday I can't believe how fast the time went yesterday did you notice how

zamanın ne kadar hızlı geçtiğine inanamıyorum dün fark ettin mi

quickly time passed yesterday it was incredible hello hello hello

zamanın ne kadar çabuk geçtiğini dün inanılmazdı merhaba merhaba merhaba

grace chin hi grace chin nice to see you here as well on the livestream today I

grace chin merhaba grace chin sizi burada da canlı yayında görmek güzel bugün canlı yayınımı görmekte

don't know why I am having difficulty seeing my livestream I hope you can

neden zorluk çekiyorum bilmiyorum umarım

actually see the livestream okay where you are because sometimes it keeps

gerçekten görebilirsiniz canlı yayın olduğun yerde tamam çünkü bazen

stopping and then stalking starting again she's rather annoying to say the

durup duruyor ve sonra tekrar takip etmeye başlıyor en azından söylemek oldukça sinir bozucu

least I'm not sure if it has anything to do with my Apple device I'm not sure

Apple cihazımla bir ilgisi olup olmadığından emin değilim emin

does it I don't know maybe it will work better now perhaps oh that's better I

değilim bilmiyorum belki şimdi daha iyi çalışır belki oh bu daha iyi Bence

think it's working better now hello also to Lehigh Corps Lehigh Hwang hello to

şimdi daha iyi çalışıyor Lehigh Corps'a da merhaba Lehigh Hwang

you as well wow so many people here again yes I am doing some extra live

sana da merhaba vay burada yine çok insan var evet fazladan canlı

streams and that's what this is to be honest I'm doing an extra live stream in

yayın yapıyorum ve dürüst olmak gerekirse bu böyle Fazladan canlı yayın yapıyorum

fact this week you have two extra live streams Monday and Tuesday and you have

aslında bu hafta Pazartesi ve Salı fazladan iki canlı yayının var ve

another extra live stream on Thursday normally I'm with you and with you on

Perşembe günü de fazladan canlı yayının var normalde çarşamba da pazar da cuma da seninleyim

Wednesday also Sunday and also Friday so Sunday

yani pazar çarşamba

Wednesday Friday is when I am normally with you fear on YouTube hello

cuma normalde YouTube'da korku ile birlikte olduğum zamandır merhaba

Ibrahim the best teacher in the world Ibrahim Shia nice to see you here as

İbrahim dünyanın en iyi öğretmeni İbrahim Shia seni de burada görmek güzel

well Khalid hello Khalid nice to see you here on the

Khalid merhaba Khalid seni burada

live chat it is good to see you here today Rafa is here Maliha is here nice

canlı sohbette görmek güzel bugün seni burada görmek güzel Rafa burada Maliha da

to see you here as well if it's your first time please let me know

sizi burada görmek güzel, eğer ilk defa geliyorsanız, lütfen bana bildirin

racer says I am here and I can already hear the lawnmower yes one of my

yarışçı buradayım diyor ve çim biçme makinesini şimdiden duyabiliyorum evet

neighbors at the moment is cutting their grass fortunately they are not very

şu anda komşularımdan biri çimlerini biçiyor, neyse ki çok yakında değiller.

nearby so I don't think it's going to disturb me very much I think I will be

Beni çok rahatsız edeceğini sanmıyorum iyi olacağımı düşünüyorum

alright Pedro Belmont is here hello Pedro you

Pedro Belmont burada merhaba Pedro

weren't here yesterday we missed you yesterday

dün burada değildin dün seni özledik

hello also connell Alessandra nisht our is here as well if it is your first time

ayrıca merhaba connell Alessandra nisht bizimki de burada ilk kez geliyorsan

please let me know hello also who owned Ishtar can you say hello to my sister my

lütfen bana bildirin merhaba ayrıca Ishtar'ın sahibi kim kardeşime merhaba diyebilir misiniz kız

sister's name is dick sha dick shared Gulati I hope I pronounced that right

kardeşimin adı dick sha dick paylaşılan Gulati Umarım bugün doğru telaffuz etmişimdir

today my sister is also watching so yes hello - dick sha Gulati i hope

ablam da izliyor yani evet merhaba - dick sha Gulati umarım

you are enjoying this something unusual something a little bit strange maybe who

bundan zevk alıyorsunuzdur alışılmadık bir şey biraz tuhaf belki kim

knows is it my imagination or is it a little dark out here I think it seems

bilir benim hayal gücüm mü yoksa burası biraz karanlık mı bence

very dark I hope you can see me clearly

çok karanlık görünüyor umarım beni net bir şekilde görebilirsin

hello - kalbi can you please say hello to my country hello - train Gallic

merhaba - kalbi lütfen ülkeme merhaba diyebilir misin merhaba - tren Galya

trinkets City and also a big hello to quell B as well very nice to see you

ıvır zıvır Şehir ve ayrıca B'yi bastırmak için büyük bir merhaba da sizi burada görmek çok güzel 2017'den

here I've been seeing your t-shirt since 2017 can I just tell you a brief history

beri tişörtünüzü görüyorum size bu tişörtün kısa bir tarihçesini anlatabilir miyim

of this t-shirt I bought this t-shirt in 2008 when I lived in another place in

bu tişörtü 2008'de aldım Wolverhampton'da başka bir yerde yaşadığımda

Wolverhampton and there was a shop and they sold all sorts of t-shirts many

ve bir dükkan vardı ve her türden tişört sattılar, birçok

different designs and there was one t-shirt hanging up

farklı tasarım ve asılı duran bir tişört vardı

and it was a small one and this is it this is the one because most people

ve küçüktü ve işte bu, çünkü çoğu insanlar

don't buy small clothing so that was the last t-shirt that was hanging in the

küçük giysiler almıyor, bu yüzden dükkanda asılı olan son tişört buydu

shop and it was this one because most people are too large or too big to wear

ve bu buydu çünkü çoğu insan küçük bir tişört giyemeyecek kadar büyük veya çok büyük

a small t-shirt but this one is so the size of this t-shirt is small and as you

ama bu çok büyük bu t-shirt küçük ve

know I have a very slim body so sometimes I can wear small clothing

bildiğiniz gibi çok ince bir vücudum var bu yüzden bazen küçük kıyafetler giyebiliyorum

sometimes I can actually wear children's clothing can you believe it if I get if

bazen aslında çocuk kıyafetleri giyebiliyorum inanabiliyor musunuz

I get a large size in children's clothing sometimes it will actually fit

çocuk kıyafetlerinde büyük beden alırsam bazen gerçekten oluyor

me I'm not joking so this t-shirt i bought around i think

bana uy şaka yapmıyorum bu yüzden etraftan aldığım bu tişört sanırım

it was around 12 years ago twelve years so i've had this this t-shirt for a very

12 yıl önceydi on iki yıl kadardı bu yüzden bu tişörtü çok

long time pal mira says your apples are not ripe that might be a very good point

uzun zamandır giyiyorum ahbap mira elmalarının olgunlaşmadığını söylüyor çok iyi bir nokta

yes maybe it is too early to pick the apples the other thing about these

evet belki elmaları toplamak için çok erken olabilir bu elmalarla ilgili diğer bir şey de

apples is sometimes they fall off the tree and if you're not careful as you

bazen ağaçtan düşüyorlar ve bahçede dolaşırken dikkatli olmazsanız

are walking around the garden you actually slide on the apples you almost

neredeyse elmaların üzerinde kayıyorsunuz.

fall over and break your neck to be honest hello - chin neuen hello to

düşüp boynunuzu kırın dürüst olmak gerekirse merhaba - chin neuen size

you from vietnam hello Vietnam hello to you as well

vietnam'dan merhaba merhaba vietnam size de merhaba

Mohammed Ahmed says thank you very much mr. Duncan I watched the movie 12

muhammed ahmed çok teşekkür ederim diyor bay. Duncan 12 maymun filmini izledim

monkeys it is an amazing film guess what

harika bir film tahmin edin

last night I sat down with mr. Steve and we also watched this movie as well so

dün gece bay ile oturdum. Steve ve biz de bu filmi izledik, bu yüzden

yesterday we watched 12 monkeys to be honest with you I've seen it before

dün 12 maymun izledik, size karşı dürüst olmak gerekirse, onu daha önce görmüştüm, bu yüzden

so I've actually seen this movie before so it is one that I've watched in the

bu filmi daha önce görmüştüm, bu yüzden

past to be honest with you it is such a good

dürüst olmak gerekirse geçmişte izlediğim bir film seninle o kadar güzel bir

movie III couldn't resist watching it again so mr. Steve had never seen this

film ki III tekrar izlemeye kıyamadım o yüzden Mr. Steve bu

movie before so last night it was the first time that

filmi daha önce hiç izlememişti, bu yüzden dün gece

Steve saw this movie I'm not sure if he enjoyed it to be honest I I got a

Steve bu filmi ilk kez izliyordu Dürüst olmak gerekirse ondan hoşlanıp hoşlanmadığından emin değilim

strange feeling I had a strange feeling that Steve did not enjoy the movie I

Garip bir hisse kapıldım Steve'in filmden hoşlanmadığına dair garip bir duyguya kapıldım

like it I think it's a pretty good movie science fiction so if you like science

beğendim bence oldukça iyi bir bilimkurgu filmi bu yüzden bilimkurgu seviyorsanız

fiction and if you like movies about time travel

ve zaman yolculuğu ile ilgili filmleri seviyorsanız o zaman

then you were like this movie Bruce Willis is in this movie also Brad Pitt

bu film gibiydiniz bruce willis bu filmde ayrıca brad pitt de

as well is in this movie and lots of other people as well Christopher Plummer

bu filmde ve daha birçok insanlar da Christopher Plummer

is in this movie an actor from many many years ago now he's elderly but he's

bu filmde uzun yıllar öncesinin bir aktörü şimdi yaşlı ama

still acting so Christopher Plummer a very well-known British actor is also in

hala oynuyor yani Christopher Plummer da bu filmde çok ünlü bir İngiliz aktör var

this movie if you want to watch it I highly recommend it maybe you have some

eğer izlemek isterseniz şiddetle tavsiye ederim belki siz de izleyin biraz

spare time maybe you have a little bit of time on your hands so perhaps you can

boş vaktin olabilir belki biraz boş vaktin vardır

watch this if you want it is a little bit violent as well so this might not be

istersen izleyebilirsin biraz şiddet içeriyor o yüzden bu

for children so it's not a cartoon it's not a comedy show for children so that

çocuklara göre olmayabilir o yüzden çizgi film değil komedi değil çocuklar yani bu

might be a good thing to bear in mind twelve Monkeys we watched it last night

akılda tutulması gereken iyi bir şey olabilir on iki Maymun dün gece izledik

I liked it but I'm not sure I'm not sure if mr. Steve liked it to be honest so

beğendim ama bay emin değilim emin değilim . Dürüst olmak gerekirse Steve filmi beğendi, bu yüzden

thank you Mohammed Ahmed saying I watched it last night yes we watched it

teşekkür ederim Mohammed Ahmed dün gece izledim evet dün de izledik ve

yesterday as well and it is a good movie and of

iyi bir film ve

course I am a big fan of Bruce Willis to be honest I do like Bruce Willis quite a

tabii ki Bruce Willis'in büyük bir hayranıyım, dürüst olmak gerekirse Bruce Willis'i oldukça seviyorum çok

lot

constant in I'm so happy to be able to share another afternoon with you Thank

sabit sizinle başka bir öğleden sonrayı paylaşabildiğim için çok mutluyum Teşekkür

You constant in that's very right that's very right I hope you could see me

ederim sürekli içinde bu çok doğru bu çok doğru Umarım

clearly today I'm always worried you see I am always concerned about the quality

bugün beni net bir şekilde görebilirsin Her zaman gördüğün için endişeleniyorum Kalite konusunda her zaman endişeleniyorum

of this so I hope you can see me okay and you can hear me all right as well

bu yüzden umarım beni iyi görebilirsin ve beni iyi duyabilirsin

yes see ya hello yes iya thank you for joining me today

evet görüşürüz merhaba evet iya bugün bana katıldığınız için teşekkür ederim merhaba

hello too hot Tik Tok TV that's not easy to say by the way hot

çok sıcak Tik Tok TV söylemesi kolay değil bu arada sıcak

Tik Tok TV have you ever used tick-tock I've never used it to be honest I don't

Tik Tok TV var Hiç tik-tak kullandın Ben hiç kullanmadım açıkçası

have much interest in tick-tock for two reasons one I think it's for young

Tik-tak'a iki nedenden dolayı pek ilgi duymuyorum.

people to be honest it's for the teenagers with with their their rap

songs and their computer games and their leahy Lady Gaga's and all of that you

bilgisayar oyunları ve leahy Lady Gaga'ları ve söylediğin her şey

say so it's not really it's not really for grown-ups like me it's okay though

yani benim gibi büyükler için pek uygun değil

there was a very annoying fly on my screen excuse me

get off my screen you naughty thing so yes

tick tock I've never used it oh the other reason why I don't use it is

tik tak hiç kullanmadım ah bir diğer sebebim de

because the videos that you make are only 15 seconds long so that's no good

yaptığın videoların sadece 15 saniye olması

to me as you know I always like to make very long videos my live streams are

bana hiç yaramıyor biliyorsun ya çok uzun videolar çekmeyi her zaman severim hayatım yayınlar

always long I like to spend my time with you hello also to Silvia I haven't

hep uzun seninle vakit geçirmeyi seviyorum Silvia'ya da merhaba

written here for a long time but I always watch your live stream Silvia

uzun zamandır buraya yazmıyorum ama canlı yayınını hep izliyorum Silvia

Silvia Denise I recognize your name I recognize your name Silvia I'm glad to

Silvia Denise ismini tanıyorum ismini tanıyorum Silvia memnun oldum

see that you are here still and I'm also glad that you've decided to

hala burada olduğunuzu görüyorum ve

stay hello on the live chat again Sylvia says mr. Duncan your live stream was

canlı sohbette tekrar merhaba kalmaya karar verdiğiniz için de memnunum Sylvia, bay diyor. Duncan, canlı yayınınız

very funny especially the moment when mr. Steve didn't come on I know

çok komikti, özellikle Mr. Steve gelmedi

have you seen Sunday's livestream what was happening it was a very strange

Pazar günkü canlı yayını gördün mü ne olduğunu biliyorum çok garip bir

livestream some very weird moments of time hello to lick leaked or lick light

canlı yayındı zamanın çok tuhaf anları yalamak için merhaba sızan ya da hafif yalamak

hello to you nice to see you here Oh if Fran if friend says if a child in the

sana merhaba seni burada görmek güzel Ah Fran eğer arkadaş derse ailedeki bir çocuk, ebeveynlerinden

family is very similar to one of their parents you might say that that child is

birine çok benziyor, o çocuğun

a chip off the old block that's good I like that one as well that is a good one

eski bloktan bir çip olduğunu söyleyebilirsin, bu iyi, onu da beğendim, bu iyi bir

hello Integra Integra vinnitsa nice to see you here as well where are you by

merhaba Integra Integra vinnitsa seni burada görmek güzel bu

the way because I'm very nosy you may have noticed sometimes I can be very

arada neredesin çünkü ben çok meraklıyım fark etmişsindir bazen

nosy very inquisitive so sometimes I like to find out where you are in the

çok meraklı olabiliyorum bu yüzden bazen dünyanın neresinde olduğunu öğrenmek istiyorum

world Ricardo is here oh I have set up the HD quality and you look very

Ricardo burada oh hd kalitesini kurdum ve sen çok

charming even more well one of the wonderful things about doing this

çekici hatta daha iyi görünmek, bunu yapmanın harika yanlarından biri,

especially nowadays these amazing times that we live in with technology you can

özellikle teknolojiyle yaşadığımız bu harika zamanlarda,

actually watch me live and you can have very high quality as well so yes I I

beni gerçekten canlı izleyebilirsiniz ve çok yüksek kaliteye de sahip olabilirsiniz, bu yüzden evet,

always feel I feel proud that I can do that to be honest hello lemon

her zaman gurur duyduğumu hissediyorum. dürüst olmak gerekirse bunu yapabilirim merhaba limon

Oh lamb in Salah says hello it's my first time it is a pleasure to be here

Salah'taki kuzu merhaba diyor, ilk kez burada olmak bir zevk

lamb in can I say hello lamb in and welcome to my little English family

kuzu in merhaba diyebilir miyim ve küçük İngiliz aileme hoş geldiniz

all around the world there are people watching at the moment you can listen

dünyanın her yerinden insanlar var Dinleyebildiğiniz anda

you can read the captions as well so there are captions even now on the

altyazıları da okuyabilirsiniz, böylece canlı yayında şu anda bile altyazılar var

livestream and if you want to have the captions all you have to do is press C

ve altyazılara sahip olmak istiyorsanız tek yapmanız gereken klavyenizdeki C tuşuna basmak,

on your keyboard that's all you have to do and then you will have live captions

tek yapmanız gereken bu ve sonra canlı altyazılar

by the way I received some messages yesterday saying mr. Duncan we watch you

bu arada dün mr. Duncan sizi

on television and yes so many TVs nowadays will actually have YouTube

televizyonda izliyoruz ve evet bugünlerde pek çok televizyonun

built into their televisions and you can actually watch me on your big-screen

televizyonlarında yerleşik olarak YouTube olacak ve beni büyük ekran televizyonunuzda izleyebilirsiniz, bu

television so if you are watching me at the moment on your television do I look

nedenle şu anda beni televizyonunuzda izliyorsanız iyi görünüyor muyum

good do I look nice and clear on your very big screen mmm

? çok büyük ekranınızda güzel ve net görünün mmm

I hope so that must have been very scary what I did then will you play the

umarım bu yaptığım çok korkutucu olmuştur o zaman

sentence game tomorrow is English addict number 100 I can't believe it so we have

yarın cümle oyunu oynayacak mısın İngiliz bağımlısı 100 numara Buna inanamıyorum bu yüzden

English addict tomorrow and we will be having the sentence game tomorrow I will

yarın İngiliz bağımlımız var ve oynayacağız yarın cümle oyunu oynuyor olacağım

be in the studio I have a feeling I might be in the studio tomorrow but yes

stüdyoda olacağım yarın stüdyoda olabilirim gibi bir his var içimde ama evet

that's what we're doing tomorrow we're doing the sentence game we're having a

yarın yapacağımız cümle oyunu yapıyoruz

little celebration as well because tomorrow it is English addict episode

küçük bir kutlama da yapıyoruz çünkü yarın İngilizce bağımlısı

100 I can't believe I've done 100 episodes of English addict but I have

100. bölüm 100 bölüm İngilizce bağımlısı yaptığıma inanamıyorum ama

incredible hello also to Donna hello Marc

inanılmaz bir merhabam var Donna'ya da merhaba Marc

Marc que vivir Nez hello mr. Duncan I need your help I'm making a video about

Marc que vivir Nez merhaba bay. Duncan, yardımına ihtiyacım var, okul hakkında bir video hazırlıyorum,

school could you please answer this question do you think homework

lütfen bu soruyu cevaplar mısın, sence ev ödevi

makes students learn better please say hello to my Indonesian students hello

öğrencilerin daha iyi öğrenmesini sağlıyor mu lütfen Endonezyalı öğrencilerime merhaba

mark kay Avernus nice to see you here

well I always think homework has more than one use so the reason why many

de birden fazla kullanım yani birçok

teachers will give homework to their students is also to give them the the

öğretmenin öğrencilerine ödev vermesinin sebebi de onlara alayı vermektir

regimental I suppose what am I trying to say there

sanırım orada ne söylemeye çalışıyorum

I suppose it's getting used to having to do work at a certain time or of course

belli bir saatte çalışmak zorunda kalmaya alışmak ya da tabii ki

doing extra work in your career perhaps so sometimes if you are working

yapmak kariyerinizde fazladan çalışma belki de bu yüzden bazen çalışıyorsanız,

if you have a job sometimes you are asked to stay over to stay late or to

bir işiniz varsa bazen geç kalmanız veya

work extra so I always think that homework is a little bit like over time

fazladan çalışmanız istenir, bu yüzden her zaman ev ödevinin okul için biraz fazla mesai gibi olduğunu düşünürüm,

for school so I don't think it's a bad thing

bu yüzden yapmam' Bunun kötü bir şey olduğunu düşünmüyorum

I think homework can be very useful it gives you a little bit of discipline so

Ev ödevinin çok yararlı olabileceğini düşünüyorum size biraz disiplin verir yani disiplin için

that's the word I was looking for discipline it allows the student to

aradığım kelime buydu öğrencinin işleri yapma

become disciplined a little bit more in the way they do things so if you can if

biçiminde biraz daha disiplinli olmasına izin verir. eğer

you can spend the day at school learning and then you go home and you do some

günü okulda öğrenerek geçirebilirsen ve sonra eve gidip

more homework you do a little bit of extra work at home I think that's very

biraz daha ev ödevi yaparsan evde biraz fazladan iş yaparsan bence bu çok

useful I think it's a useful thing and of course you can learn things as well

faydalı bence bu faydalı bir şey ve tabii ki bir şeyler öğrenebilirsin peki

whilst you are doing your homework maybe you have to study a certain subject or

sen ödevini yaparken belki belli bir konuyu çalışman gerekir ya da

maybe you have to write an essay about something so that's what I used to do

belki bir şey hakkında bir makale yazman gerekir bu yüzden

for my students I would often give them homework to do

öğrencilerime bunu yapardım Sık sık yapmaları için onlara ödev verirdim

I would offer them give them something that they had to write down or something

Onlara bir şeyler vermelerini teklif ederdim yazmak zorunda olduklarını veya

that they had to maybe recite as well I don't often talk about that do i I've

belki ezbere okumaları gereken bir şeyi de sık sık bunun hakkında konuşmam değil mi şimdi

just realized I don't often talk about recitation but reciting things is a good

farkettim ki ezberden sık sık bahsetmem ama bir şeyler ezberlemek

way of learning new words and grammar as well so I hope that helps you I know

yeni kelimeler öğrenmenin iyi bir yoludur ve dilbilgisi de bu yüzden umarım bu size yardımcı olur

that was a very long answer but yes I think I think homework has more than one

Bunun çok uzun bir cevap olduğunu biliyorum ama evet bence ödevin birden fazla

purpose I think it is a very good way of getting the students to become

amacı var Bence öğrencileri

disciplined in themselves because they are doing something extra they are doing

kendi içlerinde disiplinli hale getirmenin çok iyi bir yolu çünkü onlar ekstra bir şeyler yapıyorlar

something maybe in their home environment which might seem very

belki ev ortamlarında bir şeyler yapıyorlar ki bu

strange at first but I think it is a very good way of giving the students a

ilk başta çok garip gelebilir ama bence bu öğrencilere disiplin duygusu vermenin çok iyi bir yolu

sense of discipline self discipline because sometimes in life as we all know

öz disiplin çünkü hepimizin bildiği gibi bazen hayatta

sometimes in life you have to do things you don't want to do we all have to do

bazen hayatta siz yapmak istemediğin şeyleri yapmak zorundayız hepimiz yapmak

things we don't want to do so I think it's a very good way of getting that

istemediğimiz şeyler yapmak zorundayız bu yüzden bence bu disiplin duygusunu almanın çok iyi bir yolu

feeling of discipline it is encouraging the students to have self-discipline I

öğrencileri öz disipline teşvik ediyor

think so hello flower hello also hello Ali nice to see you here as well sujin

bence merhaba çiçek merhaba ayrıca merhaba Ali seni burada görmek güzel sujin

you look good on television thank you very much

televizyonda iyi görünüyorsun çok teşekkür ederim

maybe I shouldn't get too close to the camera you see it might become too scary

belki kameraya çok yaklaşmamalıyım görüyorsun büyük ekranda izliyorsan çok korkutucu olabilir

if you are watching on the big screen maybe flower says it is always better

belki çiçek şikayet etmemenin her zaman daha iyi olduğunu söylüyor

not to complain because we will look on the bright side and but sometimes you

çünkü iyi tarafından bakacağız ve ama bazen bununla

can't handle it that is true life is one of those things

baş edemiyorsun bu doğru hayat kaçınamadığın şeylerden biri

you can't avoid and sometimes things go well and sometimes things go badly

ve bazen her şey yolunda gidiyor bazen de gidiyor fena halde

Benja loon hello Benji loon Eunice how old is the tree behind you the tree

Benja loon merhaba Benji loon Eunice arkandaki ağaç kaç yaşında arkamdaki ağaç elma ağacını mı

behind me do you mean that tree the apple tree

kastediyorsun Bence

I think the apple tree is quite old I think it may be maybe 40 maybe 50 50

elma ağacı oldukça yaşlı Bence belki 40 belki 50 50

years old so this house that I am living in now this house was built in when was

yaşında olabilir yani bu ev Şimdi yaşıyorum bu ev ne zaman inşa edildi

it 1968 this this house was actually built so so most of this has been here

1968'di bu ev aslında inşa edildi yani çoğu

since 1968 a very long time so over 50 years oh thank you mark that is perfect

1968'den beri burada çok uzun bir süredir yani 50 yıldan fazla oh teşekkür ederim mark bu mükemmel

my students will be glad to see you Cheers

öğrencilerim memnun olacak seni görmek için

you are welcome I hope my answer to your question was was good I hope it was

teşekkür ederim rica ederim umarım sorunuza cevabım iyi olmuştur umarım

suitable for you and helpful hello mark Watson hello mark nice to see you here

size uygun ve yardımcı olmuştur merhaba mark watson merhaba mark da sizi burada görmek güzel çok

as well you look so sweet thank you very much I try my best

tatlı görünüyorsunuz çok teşekkür ederim elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum

I always believe to stay healthy you need to have a good night's sleep

Her zaman sağlıklı kalmak için iyi bir gece uykusuna ihtiyacın olduğuna inanırım Bence

I think sleep is one of the most important things in your life whenever I

uyku hayatındaki en önemli şeylerden biri ne zaman

have a good sleep if I sleep well then I always feel

iyi bir uyku çeksem iyi uyursam

better the next day I always feel much better thank you - to

ertesi gün hep daha iyi hissederim Her zaman çok daha iyi hissederim teşekkür ederim -

a new in hello mr. Duncan the word kajol on Monday that you mentioned reminds me

yeni bir merhaba bay. Duncan Pazartesi günü bahsettiğin kajol kelimesi bana iltifatlar adı

of your English lesson called compliments oh I see yes to control if

verilen İngilizce dersinizi hatırlatıyor oh evet görüyorum kontrol etmek için kandırırsanız

you cajole it means you say nice things to encourage someone to do something

bu birini bir şeyler yapmaya teşvik etmek için güzel şeyler söylediğiniz anlamına gelir kandırırsınız

cajole you humour them you say something to make them feel more

onları eğlendirirsiniz onları daha fazla hissettirmek için bir şeyler söylersiniz

willing to do something good Joel Mark Watson says have you ever walked naked

iyi bir şey yapmaya istekli Joel Mark Watson diyor ki hiç sahilde çıplak yürüdün mü beni

on the beach can you imagine me doing that can you imagine me walking naked on

bunu yaparken hayal edebiliyor musun beni sahilde çıplak yürürken hayal edebiliyor musun

the beach what do you mean yes there are children making a noise behind you yes I

ne demek istiyorsun evet arkanda ses çıkaran çocuklar var evet

think one of my neighbours I think they have some some of their relations

sanırım biri komşularım sanırım

staying with them including some young children I think so you're right I'm

bazı küçük çocuklar da dahil olmak üzere bazı akrabalarının yanlarında kaldığını düşünüyorum yani haklısın bu arada

loving your messages by the way did you hear the story yesterday did you hear

mesajlarına bayılıyorum dün hikayeyi duydun mu

the sad story of my eyebrow well I'm going to show you how I did it for those

kaşımın acıklı hikayesini duydun mu peki Dün beni görmeyenler için nasıl yaptığımı göstereceğim

who didn't see me yesterday I accidentally shaved half of my eyebrow

yanlışlıkla kaşımın yarısını kazıdım

off and the reason why I did it is because of this you see I have one of

ve bunu yapmamın nedeni de bu işte

these little machines it is very good for trimming your hair but you can also

bu küçük makinelerden bir tane var bende saçınızı düzeltmek için çok iyi ama yaşlandıkça

use it for trimming your eyebrows as well as you get older can I just share

kaşlarınızı düzeltmek için de kullanabilirsiniz,

this with you now as you get older your eyebrows become very long and thick so

şimdi bunu sizinle paylaşabilirim, yaşlandıkça kaşlarınız çok uzar ve kalınlaşır, bu yüzden

there is a warning you have this still to come if you are young you have this

hala böyle bir uyarı var gel gençsen buna sahipsin

later on in your life you will realize that your eyebrows get thicker and

daha sonra hayatında fark edeceksin ki kaşlarının yaşlandıkça kalınlaştığını ve

longer the older you get so I like to keep my eyebrows short I don't like them

uzadığını bu yüzden kaşlarımı kısa tutmayı seviyorum

to get too long sometimes they they get so long they poke you in the eye

çok uzamalarını sevmiyorum bazen kaşlarını çatıyorlar gözünüze soktukları sürece, bu kadar

that's how long they can get you can actually comb them if you have no hair

uzun sürebilirler, kafanızda hiç saç yoksa onları gerçekten tarayabilirsiniz, belki kaşlarınızı

on your head perhaps you can use your eyebrows maybe you can grow your

kullanabilirsiniz, belki kaşlarınızı gerçekten uzatabilir

eyebrows really long and then comb them over the back of your head like that

ve sonra onları sırtınızın arkasına doğru tarayabilirsiniz. böyle

comb your eyebrows anyway a couple of days ago I was trimming my eyebrows

kafa kaşlarını tara zaten birkaç gün önce kaşlarımı kestiriyordum

unfortunately I forgot to put this on the machine so if you use it like this

ne yazık ki bunu makineye koymayı unuttum yani bu şekilde kullanırsan

it will cut very close it will almost take all the hair off so you have to use

çok yakın keser neredeyse tüm tüyleri alır yani

this you see so you put this on the machine like this to make sure that you

bunu kullan görüyorsun yani makineye bu şekilde koyuyorsun

don't cut too much off however I was in a hurry so what I did I grabbed this I

çok fazla kesmeyesin diye ama acelem vardı ne yaptım bunu

grabbed it and did it straight away without looking and I realized pretty

yakaladım yakaladım ve bakmadan hemen yaptım ve ben kaşımın

quickly that I had just shaved half of my eyebrow off you might not be able to

yarısını henüz tıraş ettiğimi çok çabuk fark ettiniz,

see it but yes you might be able to see there there is half of my eyebrow is

onu göremeyebilirsiniz ama evet, orada kaşımın yarısının

actually missing and it's because of this machine this clipper this electric

eksik olduğunu görebilirsiniz ve bunun nedeni bu makine bu kesme makinesi bu elektrikli

clipper you see so I should have put this on instead so this stops the

kesme makinesi Görüyorsun, bunun yerine bunu takmalıydım, bu yüzden

machine from taking too much hair off and I didn't do that because I was in a

makinenin çok fazla tüy almasını engelliyor ve bunu yapmadım çünkü acelem vardı O

hurry I was I was rushing so much I almost

kadar acelem vardı ki neredeyse

removed one of my eyebrows so this is of them at the machine a very useful

kaşlarımdan birini alacaktım bu yüzden bu makinede çok kullanışlı bir

machine but you have to be careful how you use it or else you might lose your

makine ama onu nasıl kullandığınıza dikkat etmelisiniz yoksa kaşlarınızı kaybedebilirsiniz

eyebrows or something even more valuable you have to be very careful where you

veya daha da değerli bir şey bunu vücudunuzun neresinde kullandığınıza çok dikkat etmelisiniz mm

use this on your body mm-hmm

-hmm

that was clever it just fell off the table sorry about that

bu zekice masadan düştü bu merhaba için özür dilerim

hello - Philippe do you ever use Ghana and wanna instead of going to or want to

- Philippe hiç Gana'yı kullanıp gitmek yerine

to be honest I don't like this usage well it depends where you are to be

dürüst olmak ister misin Bu kullanımı pek sevmiyorum

honest as I said yesterday accents and ways of speaking vary from place to

dün söylediğim gibi dürüst olmak gerekirse nerede olduğuna bağlı aksanlar ve konuşma biçimleri bir yerden bir yere değişir, bu

place so as you move around the country as you go around England or or as you

nedenle ülke içinde dolaşırken İngiltere'de dolaşırken veya veya Birleşik Krallık'ta dolaşırken

travel around the UK you might hear certain words used in different ways

bazı kelimelerin farklı şekillerde kullanıldığını duyabilirsiniz.

colloquialisms is what we call them so when we say something is a colloquialism

bir konuşma dilidir

it means a certain way of speaking or a certain word that is used in one

belirli bir konuşma biçimi veya belirli bir alanda kullanılan belirli bir kelime anlamına gelir

particular area colloquialism I love that word Belarusian

konuşma dili bu kelimeyi seviyorum Belarusça

hello Belarus yeah nice to see you here today we missed you yesterday by the way

merhaba Belarus evet bugün sizi burada görmek güzel kardeşimin bana söz verdiği gibi dün sizi özledik

my brother promised me he will make a barbecue but then he cancelled because

bir barbekü ama sonra iptal etti çünkü

oh ok then because his father-in-law committed suicide awful really awful

oh tamam o zaman çünkü kayınpederi intihar etti korkunç gerçekten korkunç bu

that's terrible news I'm sorry to hear that well I hope I can cheer you up

korkunç bir haber Bunu duyduğuma üzüldüm umarım

after hearing such awful news Thank You Belarusian Marc can I say Marc you seem

böyle korkunç haberleri duyduktan sonra sizi neşelendirebilirim Teşekkürler Belaruslu Marc can Marc diyorum ki,

to have being nude on your mind a little bit too much what is the difference

kafanda biraz fazla

between nude and naked they are basically the same thing just different

çıplaklık var gibi görünüyor.

ways of describing it a person who has no clothes on is naked a person who has

nothing on they are not wearing any clothes at all is new

hiçbir şey giymiyorlar hiç kıyafet giymiyorlar yeni

nude naked stalkers they are wearing their birthday suit if a person is

çıplak çıplak avcılar doğum günü kıyafetlerini giyiyorlar eğer bir kişi

wearing their birthday suit it means they are Newton a kid

doğum günü takımını giyiyorsa bu onların Newton bir çocuk

nude they have no clothes on fortunately that's not going to happen here that is

çıplak olduğu anlamına geliyor üzerlerinde kıyafetleri yok neyse ki bu burada olmayacak

not going to happen here some very interesting questions coming through

burada olmayacak bazı çok ilginç sorular geliyor

would you like to see a couple of words okay then let's have a look at two words

birkaç kelime görmek ister misin tamam o zaman saat kaça yaklaşırken iki kelimeye bir göz atalım

as we approach what time is it now 20 minutes away from three o'clock I've

şimdi saat üçe 20 dakika kaldı ben oldum

been here for 40 minutes I hope you are enjoying today's livestream something a

40 dakika burada umarım bugünün canlı yayınından keyif alıyorsundur

little different today I'm in the garden general chitchat we can have a little

bugün biraz farklı bir şey bahçedeyim genel çene sohbeti biraz

chat we can learn some new words perhaps and hopefully have a smile as well so

sohbet edebiliriz belki yeni kelimeler öğrenebiliriz ve umarım gülümsememiz de olur o yüzden

here are two words two English words now they do look very similar however they

işte iki kelime iki İngilizce kelimeler şimdi çok benzer görünüyorlar ancak

have very different meanings so the words are lateral and collateral lateral

çok farklı anlamları var bu yüzden kelimeler lateral ve collateral lateral

and collateral lateral collateral

ve collateral lateral collateral

lateral collateral so they look very similar but they do have different

lateral collateral yani çok benzer görünüyorlar ama farklı

meanings for example first of all we will look at lateral there we go and

anlamları var örneğin her şeyden önce oraya bakacağız yanal gidiyoruz ve

there it is I hope you can see it clearly on your screen the word lateral

işte burada umarım ekranınızda net bir şekilde görebilirsiniz yanal kelime

normally relates to the side either of at towards or from the side or sides so

normalde ya yan ya da yan ya da yanlarla ilgilidir, bu nedenle anatomide bir

it can refer to one side of something both sides lateral in anatomy to be

şeyin bir tarafına atıfta bulunabilir her iki taraf da yanal olmak

situated on one side or other of the body or organ so we might describe

vücudun veya organın bir tarafında veya diğerinde yer alır, bu nedenle

something as being lateral when it is situated on maybe one side or the other

bir şeyi vücudun bir tarafında veya diğer

side of the body or maybe part of your body something that's inside your body

tarafında veya belki de vücudunuzun bir bölümünde yer aldığında yanal olarak tanımlayabiliriz, vücudunuzun içinde bulunan

such as an organ to think in an inventive way as in lateral thinking so

bir organ gibi bir şey yanal düşünmede olduğu gibi yaratıcı bir şekilde düşünün, yani

if you think in a very unusual way maybe you do something in a very unusual way

çok alışılmadık bir şekilde düşünürseniz, belki çok alışılmadık bir şekilde bir şey yaparsınız,

we say lateral thinking your thinking is very unusual it is very strange

yanal düşünme diyoruz, sizin düşünceniz çok alışılmadık, çok garip,

different inventive innovative we can describe that as lateral thinking so the

farklı, yaratıcı yenilikçi, bunu yanal düşünme olarak tanımlayabiliriz yani

word is lateral hello the Cowell's are all staring at me at the moment I'm

kelime yanal merhaba Cowell'lar şu anda bana bakıyor

standing here very close to the fence in my garden hello are you okay

burada bahçemdeki çitin çok yakınında duruyorum merhaba iyi misin

you can't see this but right next to me now there are some carols and they are

bunu göremiyorsun ama şimdi hemen yanımda bazı ilahiler var ve

just looking at me they're staring at me they're wondering what I'm doing it's

sadece bana bakıyorlar bana bakıyorlar ne yaptığımı merak ediyorlar

okay I'm just doing some YouTube it's alright

sorun değil sadece biraz youtube yapıyorum sorun değil

don't panic it's okay I would love to come over and say hello but I can't

panik yapma sorun değil gelip merhaba demek isterdim ama yapabilirim

unfortunately because I'm busy here you see I'm on YouTube at the moment the

Ne yazık ki burada meşgul olduğum için görüyorsunuz, şu anda YouTube'dayım size

other word that I want to show you is I hope you can see it collateral

göstermek istediğim diğer kelime umarım bunu görebilirsiniz teminat teminatı

collateral so the word collateral refers to a sum of money paid as insurance for

yani teminat kelimesi sigorta olarak ödenen bir miktar parayı ifade eder.

a debt that can be kept if the payments cease so you might describe collateral

ödemeleri kesilen bir borç için, yani teminatı sigorta

as something that is put down as insurance so maybe you borrow some money

olarak gösterilen bir şey olarak tanımlayabilirsiniz, belki biraz borç alırsınız,

a house might be used as collateral for a loan if you stopped paying the debt

bir ev kredi için teminat olarak kullanılabilir, borcu ödemezseniz

then you lose your home collateral as an adjective

o zaman kaybedersiniz. bir sıfat olarak ev teminatı

collateral means an additional or secondary event there might be

teminat ek veya ikincil bir olay anlamına gelir

collateral damage after a natural disaster something accompanying a major

bir doğal afetten sonra teminat hasarı olabilir büyük bir olaya eşlik eden

event but not as serious can be described as collateral damage so we can

ancak o kadar ciddi olmayan bir şey teminat hasarı olarak tanımlanabilir, bu nedenle

use the word collateral if you are maybe borrowing some money from the bank quite

teminat kelimesini belki biraz borç alıyorsanız kullanabiliriz bankadan oldukça

often if you borrow a large amount of money you will normally need something

sık, eğer büyük miktarda borç alıyorsanız, normalde teminat olarak kullanılacak bir şeye ihtiyacınız olacaktır, bu

that will be used as collateral collateral so you are making sure that

yüzden

you will pay that money back and if you don't the people will take your house

o parayı geri ödeyeceğinizden emin olursunuz ve ödemezseniz insanlar evinize veya evinize el koyacaktır.

or maybe the money that you given them as collateral collateral quite often if

belki onlara teminat olarak verdiğiniz para, eğer ödünç

you borrow money maybe you want to buy a house maybe you want to borrow some

para alıyorsanız, belki bir ev satın almak istiyorsunuz, belki

money from the bank to buy a house or maybe you need to borrow some extra

bir ev satın almak için bankadan borç para almak istiyorsunuz veya belki de

money you need quite often you will need collateral collateral so there it is

çok sık ihtiyacınız olan fazladan borç almanız gerekiyor. teminat teminatına ihtiyacınız olacak, bu yüzden

interesting word two words that look similar but actually they have very

ilginç bir kelime var, benzer görünen iki kelime ama aslında çok

different meanings so many things to show you today I can't begin to tell you

farklı anlamları var, bugün size gösterecek o kadar çok şey var ki, size

how many things I have to show you Oh Mary thank you very much Mary

ne kadar çok şey göstermem gerektiğini söylemeye başlayamam Oh Mary, teşekkür ederim çok fazla Mary

thinking outside of the box maybe that is also a way of expressing

alışılmışın dışında düşünüyor belki bu da bir şeyi ifade etmenin bir yolu Kamerama ne

something I don't know what is happening to my to my camera it's doing some very

olduğunu bilmiyorum

strange things at the moment Oh Meeker road is here hello Meeker nice

şu anda çok garip şeyler yapıyor Oh Meeker yolu burada merhaba Meeker

to see you here today as well hello what's what's wrong do you want to have

seni görmek güzel bugün de buradayım merhaba neyin var neyin var

some love I wish I could show you the the cow shall I show you the cow I will

biraz sevişmek ister misin keşke sana ineği gösterebilseydim sana ineği göstereyim mi deneyeceğim inek

try to the cow is looking very sad there is the cow

çok üzgün görünüyor inek var

the cows often come over during the day if they ever see me in the garden they

inekler sırasında sık sık gelirler gün beni bahçede görürlerse

will often the cows will often come over to say hello very strange very strange

sık sık inekler merhaba demek için gelirler çok garip çok garip

indeed that's better the problem is now I've moved my camera it's a little

gerçekten sorun şu ki şimdi kameramı hareket ettirdim biraz

strange let me just adjust my camera please I knew this was a mistake

garip kameramı ayarlamama izin verin lütfen bunun bir hata olduğunu biliyordum

I knew it was a mistake anyway you've seen the cow now and he's still staring

bunun bir hata olduğunu biliyordum zaten ineği şimdi gördün ve o hala bana bakıyor neyin

at me what's what's the matter you are making me feel so guilty standing there

nesi beni bu kadar suçlu hissettiriyorsun orada durup bana öyle bakıyorsun kendimi

staring at me like that I feel very guilty yes the cow is looking at me it

çok suçlu hissediyorum evet inek bana bakıyor

can't take its eyes off me I think so

gözlerini benden alamıyor bence

very interesting don't keep staring at me like that you make me feel very very

çok ilginç bana böyle bakıp durma beni çok çok çok suçlu hissettiriyorsun neredeyse

very guilty I almost feel as if I have to go over there now and give give the

şimdi oraya gidip vermem gerekiyormuş gibi hissediyorum

cow a little stroke or a little hug I think so

ineği biraz okşayın ya da biraz sarılın bence öyle

Mary says is the cow ready for the barbecue well fortunately cows normally

diyor Mary inek mangal için hazır mı neyse ki inekler normalde

are kept alive so normally they are used for producing milk you see so Carol's

hayatta tutulur yani normalde süt üretmek için kullanılırlar yani Carol'ın

always have a very good life because quite often they are not slaughtered

her zaman çok iyi bir hayatı olur çünkü oldukça sık katledilmiyorlar

however if you are a male if you are a bull then it's not so good hello

ama erkeksen boğaysan o kadar iyi değil merhaba

this cow is fascinated by me aren't you you are so lovely

bu inek beni büyüledi değil mi sen çok tatlısın

you know I might just stop doing this today I might just show you the cow

biliyorsun bugün bunu yapmayı bırakabilirim sana gösterebilirim inek

because the cow is so lovely what's wrong oh I see I know what the problem

çünkü inek çok sevimli sorun ne oh anlıyorum sorunun ne olduğunu biliyorum

is you have an itch are you scratching yourself on my fence I think so

kaşınıyorsun çitimde kendini kaşıyor musun bence

what a very strange moment I did mention yesterday contractions sometimes people

çok garip bir an dün bahsetmiştim kasılmalar bazen insanlar

will use contractions when they want to shorten maybe a sentence like do not do

istediklerinde kasılmaları kullanırlar kısaltmak için belki don't do

not becomes don't will not becomes won't can not becomes can't so people do use

not olur don't will not olur won't can can't olur bu yüzden insanlar

contractions quite often and as I mentioned yesterday as I mentioned

kısaltmaları oldukça sık kullanırlar ve dün bahsettiğim gibi dün de bahsettiğim gibi

yesterday it is important to remember that you never use contractions if you

unutmamak önemlidir ki asla kısaltma kullan dün

are writing formal letters as I said yesterday if you are applying for a job

dediğim gibi resmi mektup yazıyorsan eğer bir işe başvuruyorsan asla

you never never use contractions it does not look good

kısaltma kullanmazsın

re re Hassan mr. Duncan have you ever read a book called how now brown cow

hasan bey'e hiç yakışmıyor. Duncan hiç şimdi kahverengi inek diye bir kitap okudun mu şimdi kahverengi inek bu kulağa bir

that sounds like something you would say if you are improving your pronunciation

şey gibi geliyor telaffuzunuzu geliştirirseniz

how now brown cow the rain in Spain falls mainly on the plain talking of

nasıl şimdi kahverengi inek İspanya'da yağmur esas olarak ovaya yağıyor

plains I think there is a plane going over my house now ex darou

ovalardan bahsediyor sanırım üzerimden geçen bir uçak var house now ex darou

I think the cow likes you and you are very attractive to it I'm not sure if I

Bence inek senden hoşlanıyor ve sen onun için çok çekicisin

need the attention of a cow I'm not sure Gemini

Bir ineğin ilgisine ihtiyacım olup olmadığından emin değilim İkizler

oh hello Gemini nice to see you here I wonder if I should use Britt Britt

ah merhaba İkizler seni burada görmek güzel Acaba kullanmalı mıyım Britt Britt

when I say British I suppose it depends how you're using it because sometimes

İngiliz dediğimde sanırım bu onu nasıl kullandığınıza bağlı çünkü bazen

people use it when they are being I don't know sarcastic or maybe hateful

insanlar bunu İngilizlere karşı alaycı veya belki de nefret dolu olduklarında kullanırlar

toward towards British people oh I went on holiday for two weeks and there were

oh iki haftalığına tatile gittim ve

lots of Brits staying at the hotel so that might be something that you are

çok şey vardı Otelde kalan İngilizlerin yüzdesi, şikayet ettiğiniz bir şey olabilir, şikayet

complaining about you say you are complaining about it

ettiğinizi söylüyorsunuz,

ayah says could you please pronounce I'm outta here I'm outta here I'm outta here

ayah diyor ki, lütfen telaffuz eder misiniz, ben gidiyorum buradan çıktım buradan çıktım buradan çıktım

do you have a sport that you enjoy mark I don't play any sport I know you might

sporunuz var mı zevk alıyorsun mark ben herhangi bir spor yapmıyorum

not believe it because I look so strong and vigorous there is a plane over my

buna inanmayabileceğini biliyorum çünkü çok güçlü ve enerjik görünüyorum kafamın üzerinde bir uçak var

head as well says Mikkel or Michael so yes people say Brit it is an

ayrıca mikkel veya michael diyor bu yüzden evet insanlar brit diyor bu

abbreviation of British but for example if you are from Australia if you are

ingilizcenin kısaltması ama örneğin, Avustralya'dansanız,

from Australia someone might call you an Aussie Aussie

Avustralya'dansanız birisi size Aussie Aussie diyebilir,

so an Australian person a person of Australian nationality might be

yani Avustralyalı bir kişi Avustralya uyruklu bir kişi

described as an Ozzy Ozzy there of course there are some insulting words

Ozzy Ozzy olarak tanımlanabilir, orada elbette kullanabileceğiniz bazı aşağılayıcı kelimeler var, ben

you can use as well I remember at school there was one word

de hatırlıyorum okulda

that people used to use to describe French people and I always felt offended

insanların Fransızları tanımlamak için kullandıkları bir kelime vardı ve ben her zaman

by it because of course I am part French you see so I always felt a little bit

buna gücendim çünkü tabi ki ben kısmen Fransızım, bu yüzden

annoyed by that racist says the cow wants to have a look at your eyebrow you

o ırkçının ineğin bakmak istediğini söylemesi beni her zaman biraz rahatsız etti. kaşını biliyorsun,

know what next weekend I might actually shave both of my

önümüzdeki hafta sonu iki

eyebrows off and then just draw them on my face like like ladies do maybe it

kaşımı da kazıtabilirim ve sonra onları tıpkı bayanlar gibi yüzüme çizebilirim belki

will look better maybe it will be be more attractive on my face who knows

daha iyi görünür belki yüzümde daha çekici olur kim bilir

Valeria did you watch twelve Monkeys yes I

Valeria on ikiyi izledin mi Maymunlar evet

watched it last night with mr. Steve there it is again I will show you I

dün gece bay ile izledim. Steve işte yine

watched it last night mr. Steve I'm I don't think mr. Steve likes this movie I

dün gece izlediğimi göstereceğim bayım. Steve ben sanmıyorum Bay. Steve bu filmi seviyor

don't think he enjoyed it to be honest I did I've seen this before it's such a

Dürüst olmak gerekirse beğendiğini düşünmüyorum Bunu daha önce izledim çok

good movie I could watch this many many times

iyi bir film Bunu defalarca izleyebilirim

I like films that are very deep I like films that have a very deep meaning or

Çok derin filmleri severim Çok derin fikirleri olan filmleri severim anlamı ya da

maybe sometimes they deal with very difficult subjects or unusual subjects

belki bazen çok zor konuları ya da alışılmadık konuları işliyorlar

and this particular film deals with time travel so I like this movie a lot I do

ve bu film zaman yolculuğunu konu alıyor bu yüzden bu filmi çok seviyorum

suggest that you watch it if you haven't seen it it's a good movie it's a little

izlemediyseniz izlemenizi tavsiye ederim güzel bir film

bit violent in places but a very interesting movie I love the concept I

birazcık yer yer şiddet dolu ama çok ilginç bir film Konsepte bayılıyorum

love the idea of traveling through time I think it's quite an interesting

zamanda yolculuk yapma fikrine bayılıyorum bence oldukça ilginç bir

concept an interesting idea even though it isn't possible it is not possible to

konsept ilginç bir fikir imkansız olsa da zamanda yolculuk mümkün değil

travel through time I'm afraid Sandra Gonzalez is he again hello Sandra nice

korkarım sandra Gonzalez o yine merhaba Sandra

to see you here thanks for joining me US man says sorry I have lost the

sizi burada görmek güzel bana katıldığınız için teşekkürler ABD'li adam üzgünüm bağlantımı kaybettim diyor

connection mr. Duncan do you have a Facebook page yes I do I do have a

bay. Duncan facebook sayfan var mı evet benim

Facebook page if you are watching this now on your computer

facebook sayfam var eğer bunu şu an bilgisayarında izliyorsan

there is a helicopter coming over

bir helikopter geliyor

can you hear the helicopter you are right yes I do have a Facebook page the

helikopteri duyabiliyor musun haklısın evet benim bir facebook sayfam var

address is underneath this video so if you look under the video underneath the

adres altta bu video, yani videonun altına bakarsanız,

video there is a description underneath and under there there there is the

videonun altında bir açıklama var ve onun altında

playlist so you can see all of the videos there is a list of videos and

oynatma listesi var, böylece tüm videoları görebilirsiniz, videoların bir listesi var ve

this actual box right now the thing you are looking at underneath the

bu gerçek kutu şu anda aradığınız şey açıklamanın altında

description it also has my faith Facebook page address as well so if you

ayrıca benim inancım Facebook sayfa adresi de var, bu yüzden

want to follow me on Facebook you are more than welcome to do so

beni Facebook'ta takip etmek isterseniz, memnuniyetle yapabilirsiniz, bu yüzden

the address is under this video and all of my playlists are under this video

adres bu videonun altında ve tüm oynatma listelerim bu videonun altında

definitely so yes you can find my Facebook page underneath this video Oh

kesinlikle bu yüzden evet siz Facebook sayfamı bu videonun altında bulabilirsiniz Oh

Belarus ear also likes movies where people travel in time such as the

Belarus kulak da insanların zamanda yolculuk yaptığı

butterfly effect a very famous movie very well known movie the butterfly

kelebek etkisi gibi filmleri sever çok ünlü bir film çok iyi bilinen bir film kelebek

effect yes I think that came out maybe 2005 so now it is quite an old film but

etkisi evet sanırım bu 2005'te çıktı, bu yüzden şimdi oldukça eski film ama

yes the butterfly effect which of course refers to the damage that you can do if

evet kelebek etkisi ki bu da zamanda yolculuk yaparsanız verebileceğiniz zararı ifade eder,

you travel in time so maybe you travel back into the past but then you do

yani belki geçmişe yolculuk yaparsınız ama sonra

something that changes history so they say that even if you if you travel back

tarihi değiştiren bir şey yaparsınız, bu yüzden geriye yolculuk yapsanız bile öyle derler.

in time to that to the distant past and perhaps you you step on a butterfly you

zaman o uzak geçmişe ve belki bir kelebeğe basarsınız

you kill a butterfly by accident that butterfly not being alive or dying

bir kelebeği kazara öldürürsünüz o kelebeğin yaşamaması ya da ölmemesi

might change everything and they call it the butterfly effect the changes that

her şeyi değiştirebilir ve buna kelebek etkisi derler, bir

can occur if you do something in the past that changes the future the

şey yaparsanız meydana gelebilecek değişiklikler. Geleceği değiştiren geçmiş,

butterfly effect very interesting concept and that's one of the reasons

kelebek etkisi çok ilginç bir kavram ve bu, Geleceğe Dönüş

why I love time travel movies such as Back to the Future there were three

gibi zamanda yolculuk filmlerini sevmemin nedenlerinden biri, Geleceğe Dönüş'ün olduğu üç film vardı,

movies with Back to the Future quit Scott Great Scott Duck Duck you

Scott Great Scott Duck Duck'tan ayrıldın,

made a time machine Adam a DeLorean dad did you know that Rick and Morty is

bir zaman makinesi yaptın Adam. DeLorean bir baba, Rick and Morty'nin

actually based on Marty McFly and also the doctor the doc it's true Rick and

aslında Marty McFly'ye ve aynı zamanda doktor olan doktora dayandığını biliyor muydunuz, bu doğru Rick ve

Morty is actually based on the doc and Marty McFly so instead of Rick and Morty

Morty aslında doktora ve Marty McFly'a dayanıyor, yani Rick ve Morty yerine

it is doc and Marty you see did you know that well now you do mark says what does

gördüğünüz doktor ve Marty. Her zaman söylediğim

being fit and healthy mean to you as I always say and this is something I've

gibi zinde ve sağlıklı olmanın sizin için ne anlama geldiğini söylüyor ve bu daha önce bahsettiğim bir şeydi,

talked about before being healthy is not just about eating the right food it is

sağlıklı olmak sadece doğru yemeği yemekle ilgili değil,

not just about physical health it's also about your mental health as well keeping

sadece fiziksel sağlıkla ilgili değil. aynı zamanda zihinsel sağlığınız hakkında da

positive trying not to think too much about negative things having control

olumlu olmak olumsuz şeyler hakkında çok fazla düşünmemeye çalışmak şeyleri

over your thoughts the way you see things the way you view other people the

görme şekliniz üzerinde kontrol sahibi olmak diğer insanları görme

way you react to other people so I always think health is not just about

şekliniz diğer insanlara tepki verme şekliniz bu yüzden her zaman sağlığın sadece bununla ilgili olmadığını düşünüyorum

strength it is not just about being fit it's also about having the right

güç sadece formda olmakla ilgili değildir, aynı zamanda

attitude as well the right attitude in life the right way of thinking so these

hayatta doğru tutuma ve doğru tutuma sahip olmakla da ilgilidir, doğru düşünme biçimi, yani bu

two things work together we often say healthy body

iki şey birlikte çalışır, genellikle sağlıklı vücut,

healthy mind or healthy mind and healthy body so I think they are both important

sağlıklı zihin veya sağlıklı zihin ve sağlıklı beden deriz, bu yüzden bence onlar ikisi de önemlidir

but sometimes it is very easy to forget about this about your your brain your

ama bazen bunu unutmak çok kolaydır beyniniz

mind that might be the reason why more and more people nowadays suffer from

zihniniz bu günlerde giderek daha fazla insanın

stress and anxiety it has become a very big problem in these modern times arena

stres ve kaygıdan muzdarip olmasının nedeni bu olabilir bu modern zamanlarda çok büyük bir sorun haline geldi arena

hello Arena do you play computer games I don't play computer games the only

merhaba arena yapmak sen bilgisayar oyunları oynuyorsun ben bilgisayar oyunları oynamıyorum adını

computer game that I've heard of well actually I've heard of quite a few

duyduğum tek bilgisayar oyunu aslında bu

of them for tonight I don't know what it is I've heard of it that's all I know

gece için epeyce duydum ne olduğunu bilmiyorum duymuştum bu bu

for tonight I have no idea what the game is or what you do but I know it's called

gece için bildiğim tek şey oyunun ne olduğu ya da ne yaptığın hakkında hiçbir fikrim yok ama bunun

for tonight there was another one dark skies is that

bu gece için çağrıldığını biliyorum bir tane daha vardı karanlık gökyüzü bu

is that right dark skies that's all I know I don't know what the game is about

doğru karanlık gökyüzü tüm bildiğim bu oyunun ne olduğunu bilmiyorum hakkında

or how you play it all I know is the name there was a little bird hopping

veya nasıl oynadığını tek bildiğim adı etrafımda zıplayan küçük bir kuş vardı

around me hello hello you seemed very tame you don't seem too worried about me

merhaba merhaba çok uysal görünüyordun benim için fazla endişeli görünmüyorsun

standing here isn't that lovely if you if you stay in the garden for a long

burada durmak o kadar da güzel değil eğer bahçede kalırsan uzun bir

time you will find that the animals will start coming around you they will start

süre hayvanların etrafınıza gelmeye başladığını göreceksiniz,

gathering around you Sandra says oh hello Lewis I am retired I am not in

etrafınızda toplanmaya başlayacaklar Sandra ah merhaba Lewis diyor, ben emekliyim,

good shape because I like eating during quarantine yes this has been a big

iyi durumda değilim çünkü karantina sırasında yemek yemeyi seviyorum evet bu büyük bir

problem actually this is something that we have been discussing as well

sorun oldu aslında bu

apparently whilst people are in lockdown they haven't been working or going

görünüşe göre insanlar karantinadayken çalışmıyorlar veya dışarı çıkmıyorlar

outside but because because people get bored

ama insanlar

very easily they are eating they are eating food so as they stay at home as

çok çabuk sıkıldıkları için yemek yiyorlar, bu yüzden izolasyonda kaldıkları için evde kaldıkları için yemek yiyorlar.

they remain in isolation as they stay away from other people they are eating

diğer insanlardan uzak durdukça

food and becoming more and more unhealthy I think so thank you very much

yemek yiyorlar ve giderek daha sağlıksız hale geliyorlar bence bu yüzden

for your answer concerning Brits the title appeared in a film with uma

İngilizlerle ilgili cevabınız için çok teşekkür ederim başlık uma

Thurman and also Tim Roth which was very low-budget but cute and funny

Thurman ve ayrıca Tim Roth ile çok düşük bütçeli ama sevimli bir filmde yer aldı. ve komik

uma Thurman you don't see Emma Thurman very often anymore

uma Thurman Emma Thurman'ı artık çok sık görmüyorsunuz

she was very big in the late 90s and early 2000s but you don't see much of

90'ların sonunda ve 2000'lerin başında çok büyüktü ama artık onun Thurman'ını pek görmüyorsunuz

her Thurman anymore

uma Thurman it's a great name by the way

uma Thurman bu arada harika bir isim bayım

mr. Duncan what books and British and American

. Duncan, doğal İngilizce öğrenmek için hangi kitapları ve İngiliz ve Amerikan

comedy series or talk shows do you recommend for learning natural English

komedi dizilerini veya talk şovlarını önerirsiniz?

Thank You Abdul that is an interesting question as I said yesterday there are

Teşekkürler Abdul, dün söylediğim gibi ilginç bir soru.

so many things so many things that are available to watch nowadays and of

course because we are we've become more concerned with people who are maybe they

Belki de

have listening problems or sight problems so quite often you will find

dinleme sorunları veya görme sorunları olan insanlarla daha fazla ilgilenmeye başladık, bu yüzden sık sık

there is there are subtitles and captions and even descriptions as well

orada altyazılar ve altyazılar ve hatta açıklamalar olduğunu göreceksiniz,

so you might watch some movies and they actually have the description of what is

bu nedenle bazı filmler izleyebilir ve aslında açıklamalarına sahipler.

happening on the screen for those who have visual problems or visual

Görme sorunu veya görme

impairments but yes captions if you can watch captions on a movie or a TV show

bozukluğu olanlar için ekranda neler oluyor ama evet altyazılı bir filmde veya dizide altyazı izleyebiliyorsanız

then I highly recommend if you want to see a very funny program

o zaman İngilizce öğrenen insanlarla ilgili çok eğlenceli bir program izlemek istiyorsanız şiddetle tavsiye ederim

about people learning English I suggest you watch mind your language mind your

dikkat et diline dikkat diline dikkat

language is a very funny TV show it is a British show and you might find some of

çok komik bir TV şovu bu bir İngiliz şovu ve

that show on YouTube but don't tell anyone because you're not supposed to do

bu şovun bazılarını YouTube'da bulabilirsin ama kimseye söyleme çünkü bunu yapmaman gerekiyor

it mind your language as you know I am a

diline dikkat et bildiğin gibi ben Yıllar önce ben daha çocukken

very big fan of that TV show it was made many years ago when I was still a child

yapılmış olan o TV şovunun büyük bir hayranıyım

and I liked it very much mind your language a British comedy show

ve çok beğendim, dilinize dikkat edin bir İngiliz komedi programı

Belarusian says I like the moment in back to the future when Marty's mother

Belarusça, Marty'nin annesinin söylediği geleceğe dönüş anı hoşuma gidiyor diyor.

says she doesn't like the way Marta's girlfriend behaves and then in the past

Marta'nın kız arkadaşının davranış şeklini beğenmiyor ve geçmişte

the mother actually did the same things so the mother might be a little bit of a

annesi aslında aynı şeyleri yapıyordu, bu yüzden anne biraz

hypocrite because she's criticizing someone for doing bad things but when

ikiyüzlü olabilir çünkü birini kötü şeyler yaptığı için eleştiriyor ama

she was young she did the same things as well she was also a girl who liked to

gençken aynı şeyleri yapıyordu aynı zamanda eğlenmeyi seven bir kızdı

have fun maybe she smoked or dated lots of boys you see so yes that's very

belki sigara içiyordu ya da gördüğün birçok erkekle çıkıyordu yani evet bu çok

interesting I remember that sequence I remember Marty's mother saying you

ilginç o sırayı hatırlıyorum Marty'nin annesinin

shouldn't hang around with that girl I don't like that girl she she does all

sevmediğim o kızla takılmaman gerektiğini söylediğini hatırlıyorum o kız benim

sorts of things that I don't agree with and then when when Marty goes back in

katılmadığım her türlü şeyi yapıyor ve sonra Marty zamanda geriye gittiğinde

time he finds out that his mother did the same things the same bad things when

annesinin gençken aynı şeyleri aynı kötü şeyleri yaptığını öğrendiğinde evet

she was young yes so Marty McFly's Marty McFly's mother is a hypocrite I think so

yani Marty McFly'nin Marty McFly'nin annesi ikiyüzlü bence yani

NASA or Nessa what is the capital of England the

NASA ya da Nessa İngiltere'nin başkenti nedir

capital city is London because well it's the largest place in

başkent Londra çünkü İngiltere'nin en büyük yeri

England the largest population there are lots of other cities in England of

en kalabalık nüfus İngiltere'de pek çok başka şehir var

course we have Birmingham Birmingham is another big city many people live there

tabii ki bizde Birmingham var Birmingham başka bir büyük şehir birçok insanlar orada yaşıyor

Manchester is another well-known city over the years there has been a very

Manchester başka bir iyi bilinen şehir, yıllardır

strong rivalry between Birmingham and Manchester so they they both want to be

Birmingham ve Manchester arasında çok güçlü bir rekabet var, bu yüzden ikisi de

something called the second city so we always think of London being the first

ikinci şehir olarak adlandırılan bir şey olmak istiyor, bu yüzden her zaman Londra'nın

city the big city however over the years Birmingham and Manchester have always

büyük şehir olarak ilk şehir olduğunu düşünüyoruz. Yıllar boyunca Birmingham ve Manchester her zaman ikinci şehir

been competing with each other to be the the second city which to me seems a bit

olmak için birbirleriyle rekabet ettiler ki bu bana biraz

odd it seems like seems like a lot of worry over nothing I think so Partridge

tuhaf geliyor, sanki hiçbir şey için çok fazla endişeleniyormuş gibi görünüyor, bence bu yüzden Partridge

is here hello Partridge can I say a big special - Partridge nice to see you here

burada merhaba Partridge büyük bir şey söyleyebilir miyim? özel - Partridge sizi de burada görmek güzel

as well

no mr. Duncan I think Marty's mother was actually

hayır bay. Duncan, Marty'nin annesinin aslında

worse than Marty's girlfriend so Marty's girlfriend was not as bad as Marty's

Marty'nin kız arkadaşından daha kötü olduğunu düşünüyorum, bu yüzden Marty'nin kız arkadaşı, o gençken Marty'nin annesi kadar kötü değildi, tamam

mother when she was a teenager okay I see David asks what is the difference

görüyorum David,

between bushed and exhausted well exhausted is formal bushed is informal

çalımlı ve bitkin arasındaki farkın ne olduğunu soruyor, bitkin, resmi, örtülü, gayri resmi,

so if you are exhausted you are tired out you have no energy left maybe you've

öyleyse eğer bitkinsin yorgunsun hiç enerjin kalmamış olabilir belki

been working all day doing all sorts of things you've had a very busy day you

bütün gün bir sürü şeyle uğraşıyorsun çok yoğun bir gün geçirdin bitkinsin

are exhausted however you can also say you are bushed

ama aynı zamanda çok

bushed huh I have had a very busy day at work I am bushed bushed

yoğunum da diyebilirsin çok yoğun bir gün geçirdim iş günüm çok çalım

so it is an informal way of saying tired exhausted you have no energy left

bu yüzden yorgun bitkin enerjin kalmadı demenin resmi olmayan bir yolu

Gemini says lovely Much Wenlock is one of the famous cities here

İkizler çok güzel diyor Wenlock çoğu burada

well Much Wenlock is where i live but it's not a city it is a small town it is

yaşadığım yer ama bir şehir değil küçük bir şehir kasaba

a very small place where I live a very small town there are only around 5,000

çok küçük bir yer yaşadığım yer çok küçük bir kasaba burada sadece yaklaşık 5.000

people living here not many people because this is a small

kişi yaşıyor çok fazla insan yok çünkü burası küçük bir

place a small town yes if you feel exhausted you feel tired you feel worn

yer küçük bir kasaba evet yorgun hissedersen yorgun hissedersin bitkin

out you feel bushed you are so tired oh I need to go to bed I feel so tired I'm

hissedersin bitkin hissedersin çok yorgunum oh uyumam gerek kendimi çok yorgun hissediyorum bitkinim bitkinim bitkinim

worn out I'm exhausted

thank you very much for your company by the way something else I mentioned as

çok teşekkür ederim bu arada başka bir şeyden bahsetmiştim

you know I love food very much yesterday I talked very briefly about ladyfingers

bildiğiniz gibi dün yemeği çok severim dün çok kısa konuştum kedi parmakları hakkında

and it would appear that a lot of you have started eating these ladyfingers

ve görünüşe göre çoğunuz bu kedi parmaklarını yemeye başladınız

there are a very interesting type of snap

çok ilginç bir çırpıdalık türü var benim kedi parmaklarımdan

would you like to have a look at one of my ladyfingers okay here it comes one of

birine bakmak ister misiniz tamam işte kedi parmaklarımdan biri geliyor

my ladyfingers though there is a lady finger I had a few people asking mr.

ama bir hanım parmağı var Bey'e soran birkaç kişi oldu.

Duncan what is a lady finger so there it is so that is what we call a lady finger

Duncan hanım parmağı nedir yani işte işte bayan parmağı dediğimiz şey

it is a piece of sponge it is sponge and on the top there is lots of sugar so

bir sünger parçası sünger ve üstünde çok şeker var yani

maybe you can see there is actually sugar on top of the lady fingers there

belki üstte şeker olduğunu görebilirsiniz hanım parmaklar hadi

we go can you see this sugar so these are quite delicious quite sweet very

bakalım şu şekere bir bakarmısınız yani bunlar oldukça lezzetli oldukça tatlı çok güzel

nice you can also put these in certain types of dessert such as jelly or

jöle yada

tiramisu tiramisu which I don't like so this is a lady finger would you like to

tiramisu tiramisu gibi bazı tatlı çeşitlerine de koyabilirsiniz ben sevmem bu bayan parmağı ister misiniz

see me take a bite from my lady finger okay as you can hear they're very

hanım parmağımdan bir ısırık aldığımı görmek için tamam duyabildiğin gibi çok

crunchy mmm lady finger

çıtır çıtırlar mmm bayan parmak

hmmm delicious I am really enjoying this because today I've eaten no food I've

hmmm lezzetli Bundan gerçekten zevk alıyorum çünkü bugün hiç yemek yemedim

had no breakfast I'm so naughty Oz man says mr. Duncan I really love

kahvaltı yapmadım çok yaramazım Oz adam bey diyor Duncan aksanını gerçekten çok seviyorum

your accent it is more understandable for me good thank you very much I'm glad

benim için daha anlaşılır oldu iyi çok teşekkür ederim beğenmene sevindim

you enjoy it I'm glad you enjoy my lessons and my

derslerimden ve

accent as much as I am enjoying this lady finger re Hassan says I think there

aksanımdan zevk almana sevindim benim bu bayan parmağından ne kadar zevk alıyorsam o kadar Hassan diyor sanırım orada

is a vegetable called lady finger as well I think so now the other day I said

hanım parmağı da denen bir sebzedir sanırım şimdi geçen gün

that it is of type of carrot so I think it is actually a type of carrot I might

havuç türünden dedim yani aslında havuç türünden olduğunu düşünüyorum

be wrong but I do know that this is definitely a lady finger well very nice

yanılıyor olabilirim ama bunun kesinlikle hanım parmağı olduğunu biliyorum çok güzel

how much does this packet of ladyfingers cost they are not very expensive I think

bu kedi dili paketi ne kadara mal oluyor çok pahalı değiller bence

this packet of ladyfingers was about 1 pound maybe one pound 50 so they're

bu kedi dili paketi yaklaşık 1 pound belki bir pound 50 bu yüzden

quite cheap they're not they're not expensive to buy and the thing is I

oldukça ucuz değiller satın almaları pahalı değil ve mesele şu ki

I love eating them if I have one quite often I have to have another one as well

Onları yemeyi seviyorum, eğer çok sık yersem, bir tane daha yemem gerekiyor, bu

so I do like eating I like eating ladyfingers that sounds so wrong doesn't

yüzden yemek yemeyi seviyorum Kulağa çok yanlış gelen kedi dili yemeyi seviyorum, kulağa

it that sounds so wrong partridge mr. Duncan do you know how I knew about your

çok yanlış gelmiyor mu keklik bay. Duncan biliyormusun senin kanalından ilk kez nasıl haberim oldu

channel for the first time okay then the answer is first I searched on Google to

tamam o zaman cevap ilk önce Google'da

find who is the best teacher on YouTube and the search result gave the best

YouTube'daki en iyi öğretmenin kim olduğunu aradım ve arama sonucu

English teacher as you really as incredible I'm not sure if that is true

sizin gibi en iyi İngilizce öğretmenini verdi gerçekten inanılmazım şimdi bunun doğru olup olmadığından emin değilim

now I think if you put that into Google now I think other things would come up

sanırım bunu şimdi Google'a koysan bence ben değil başka şeyler çıkar sanırım

not me I think now I've over the years I I've slipped down the list

şimdi yıllar geçti listede aşağı kaydım

I think I'm near the bottom now I think so hello Sergio Sergio little has sent a

sanırım dibe yakınım şimdi düşünüyorum da merhaba Sergio Sergio Little

donation on the super chat thank you very much that is very kind of you as

süper sohbete bir bağış gönderdi çok teşekkür ederim çok naziksiniz çünkü

you know everything I do I do for free I do for free it costs you nothing so all

yaptığım her şeyi ücretsiz yapıyorum Ücretsiz yapıyorum size hiçbir maliyeti yok yani tüm

of my work I give for free it is all done free of charge it does not cost you

işim ben bedava ver hepsi bedava yapılıyor sana bir maliyeti yok

anything so yes I always appreciate your kind donations they always go towards

bu yüzden evet nazik bağışlarını her zaman takdir ediyorum onlar her zaman

keeping this going as well I spend a lot of my free time well most of my time now

bunu devam ettirmeye çalışıyorlar boş zamanımın çoğunu iyi geçiriyorum zamanımın çoğunu şimdi

most of my life is devoted to doing this hmm so nice racer

çoğumu hayat bunu yapmaya adanmış hmm çok güzel yarışçı

oh hello racer I have a feeling that you like late ladyfingers as well I bought a

oh merhaba yarışçı geç kalan kedi parmaklarını da sevdiğini hissediyorum bende

packet with 50 ladyfingers for less than 1 euro I'm jealous

50 kedi parmağı olan bir paketi 1 avronun altına aldım kıskandım

5050 ladyfingers in one packet just one euro can you send some to me can I have

bir pakette 5050 kedi parmağı sadece bir euro yapabilir misin bana biraz gönder biraz ladyfinger alabilir miyim

some ladyfingers they'd only cost 1 euro I like that ma

onlar sadece 1 euroya mal olur o ma Madhava'yı beğendim

Madhava hello Madhava mr. Duncan do you believe

merhaba Madhava bay. Duncan astrolojiye inanıyor musun astrolojiye hayır inanmıyorum

in astrology astrology no I don't I don't follow star signs I don't follow

yıldız burçlarını takip etmiyorum

the zodiac so quite often every day in the newspapers people will print they

burçları takip etmiyorum bu yüzden her gün gazetelerde insanlar basacaklar

will write horoscopes and they believe that all of the stars in the sky relate

burçlar yazacaklar ve tüm yıldızların orada olduğuna inanıyorlar gökyüzü

to certain characters certain star signs for example I'm born in August so my

belirli karakterlerle ilişkilidir belirli yıldız burçları örneğin ben ağustos ayında doğdum bu yüzden

birthday is coming very soon and I am Leo so my star sign is Leo however I

doğum günüm çok yakında ve ben aslanım bu yüzden burcum aslan ama

don't actually believe in star science I don't believe in astrology I don't

aslında yıldız bilimine inanmıyorum inanmıyorum astroloji

believe that if you if you look in the sky all of your destiny is being planned

Gökyüzüne bakarsanız tüm kaderinizin

by the stars so no I don't I don't follow any of that

yıldızlar tarafından planlandığına inanmıyorum, bu yüzden hayır bunların hiçbirini takip etmiyorum

I don't follow astrology however I do like astronomy which is a very different

Astrolojiyi takip etmiyorum ama astronomiyi seviyorum ki bu tamamen farklı bir

thing altogether so astrology is the study of the zodiac and all of the star

şeydir, yani astroloji zodyakın ve tüm yıldız

signs astronomy is the study the cosmos the stars and the planets space

işaretlerinin incelenmesidir

congratulations mr. Duncan Thank You Yoona Karina

. Duncan Teşekkür ederim Yoona Karina

what are you congratulating me for I wonder what have I done

beni ne için tebrik ediyorsun Acaba ne yaptım

have I done something well or bad Nessa asks have you ever been to India I've

iyi mi kötü mü bir şey yaptım Nessa hiç Hindistan'a gittin mi diye soruyor

never been to India it is a part of the world I've never been to I have a friend

Hindistan'a hiç gitmedim dünyanın bir parçası hiç gitmedim Gitti

who goes to India twice a year he goes there for four breaks so he does go to

Hindistan'a yılda iki kez giden bir arkadaşım var, dört mola için oraya gidiyor, bu yüzden

India quite often so I do have a friend who does although I have a feeling he

Hindistan'a oldukça sık gidiyor, bu yüzden bir süredir gitmediğini hissetmeme rağmen giden bir arkadaşım var.

hasn't been for a while because of lock down and the fact that there were very

kilitlenme ve

few airplanes taking off from the airports so over the past four months

havaalanlarından kalkan çok az uçak olduğu gerçeği, bu nedenle son dört ayda

travel from the UK has been very restricted so you were unable to travel

İngiltere'den seyahat çok kısıtlandı, bu nedenle

around especially around the world because there were no planes to get on

özellikle dünyayı dolaşamadınız çünkü Mary'ye binecek uçak yoktu.

Mary says mr. Duncan you are making me hungry guess what I'm making myself

bay diyor Duncan beni acıktırıyorsun tahmin et kendimi neye acıktırıyorum Kendimi

hungry I feel I feel hungry as well

aç hissediyorum

Belarusian as a spinach tart in the oven I like the sound of that

Fırında ıspanaklı turta kadar Belarusça

spinach tart I like spinach very much I do like it very good for you apparently

Ispanaklı turtanın sesini seviyorum Ispanağı çok seviyorum Sizin için çok güzel görünüşe göre

Beatriz says last year when I was in bath which is of course in England they

Beatriz geçen yıl İngiltere'de banyodayken

said to me that a city must have a cathedral yes you're right

bana bir şehrin bir katedrali olması gerektiğini söylediler evet haklısın

quite often a city will have a cathedral however over the years there have been a

oldukça sık bir şehrin bir katedrali olur ancak yıllar geçtikçe pek

lot of changes in those rules so these days there are some cities in the UK

çok şey oldu. bu kurallardaki değişiklikler, bu nedenle bugünlerde İngiltere'de Katedrali olmayan bazı şehirler var,

that have no Cathedral a good example is Wolverhampton so Wolverhampton used to

iyi bir örnek Wolverhampton'dır, yani Wolverhampton eskiden

be a town but now it is a city even though it has no actual Cathedral so yes

bir kasabaydı ama şimdi gerçek bir Katedrali olmamasına rağmen bir şehir, bu yüzden evet

it used to be true but nowadays it is not so true not so true not is true is

eskiden doğruydu ama şimdilerde o kadar doğru değil o kadar doğru değil o kadar doğru değil mi

it used to be to be honest

eskiden dürüsttü

Osman mr. Duncan what does Tata means is it slang it is a nice way a fun way of

Osman bey. Duncan, Tata ne demek argo mu güzel bir vedalaşmanın eğlenceli bir yolu bu

saying goodbye so when I say Tatar for now don't worry I'm not going yet hello

yüzden Tatar dediğimde şimdilik merak etmeyin henüz gitmiyorum merhaba

mr. helicopter thank you thank you for dropping in Thank You Tatar is a fun way

bayım. helikopter teşekkür ederim geldiğiniz için teşekkürler Tatar eğlenceli bir veda etmenin güzel bir yolu

it is a nice way of saying goodbye a fun way a happy way so when you wave you can

eğlenceli bir mutlu bir yol bu yüzden el salladığınızda

say Tatar Tatar for now that's what I say at the end of all my lessons so yes

şimdilik Tatar Tatar diyebilirsiniz tüm konuşmalarımın sonunda bunu söylüyorum dersler yani evet bu

that's why we use it we use it in certain parts of the UK certain parts of

yüzden onu kullanıyoruz İngiltere'nin belirli bölgelerinde kullanıyoruz İngiltere'nin belirli bölgelerinde

England quite often in the north of England you might hear people say Tatar

oldukça sık kuzey İngiltere'de insanların Tatar Tatar Kekliği dediğini duyabilirsiniz lütfen adımı yankı

Tatar

Partridge please can you say my name with the echo well I can't do it today

ile söyler misiniz peki yapamam bugün yap

because I'm not in the studio if I was in the studio I could do it but

çünkü stüdyoda değilim stüdyoda olsaydım yapabilirdim ama

unfortunately I can't at the moment um ro can you give us some different words

ne yazık ki şu anda yapamam um ro bize açlığı tanımlayan farklı kelimeler verebilir misin

that describe hunger so when you feel hungry

yani aç hissettiğinde

it means youyou need food perhaps you haven't eaten for a long time if you've

bu sensin demektir yiyeceğe ihtiyacın var belki uzun zamandır yemek yemedin

had no food for many hours perhaps you will feel hungry your stomach is empty

saatlerce yemek yemediysen belki acıkacaksın miden boş

you have no food in your stomach to eat so you can say that you are hungry you

midende yiyecek yemek yok o yüzden aç diyebilirsin

can say that you are famished oh I really need something to eat I am

acıktığını söyle oh gerçekten bir şeyler yemeye ihtiyacım var açlıktan ölüyorum açlıktan ölüyorum

famished famished I'm starving I'm starving

I feel so hungry I need something to eat I am starving we sometimes say that your

çok acıktım yiyecek bir şeylere ihtiyacım var açlıktan ölüyorum bazen deriz ki

your stomach thinks that your throat has been cut because no food is going into

mideniz boğazınızın kesildiğini düşünüyor çünkü içine yemek girmiyor bu

it that's not a very nice expression I don't like that one

pek hoş bir ifade değil bunu sevmiyorum

but yes you are hungry you are famished you are starving my stomach is empty I

ama evet açsın açsın açlıktan ölüyorsun midem boş

need something to eat I'm so hungry I could eat a horse I'm so hungry I could

bir şeyler yemem lazım çok açım bir atı bile yerim O kadar açım ki

eat a horse but please don't please don't eat a

bir atı yiyebilirim ama lütfen yapma lütfen atı yeme

horse apparently they give you very terrible

görünüşe göre sana çok kötü

indigestion you get very bad indigestion afterwards so never eat a horse

hazımsızlık veriyorlar sonra çok kötü hazımsızlık çekiyorsun bu yüzden asla at yeme

oh I forgot that word starving the word starving is often used in an exaggerated

oh o kelimeyi unuttum açlıktan ölmek kelimesini aç kalmak genellikle abartılı bir

way because when we think of a person who is starving quite often we think of

şekilde kullanılır çünkü açlıktan ölmek üzere olan bir insanı düşündüğümüzde, çoğu zaman

a person who has no food around them maybe a person who can't find food maybe

çevresinde yiyecek bulamayan bir insanı düşünürüz, belki yiyecek bulamayan bir insan, belki

they are losing weight maybe they are becoming ill because they have no food

kilo veriyordur, belki de hasta olduğu için hastalanmaktadır. yiyecek yemeğimiz olmadığı için

to eat so we often exaggerate we sometimes use hyperbole we exaggerate

sık sık abartırız bazen abartırız

the fact that we feel like we need some food I need some food I'm starving but

biraz yemeğe ihtiyacımız varmış gibi hissettiğimiz gerçeğini abartırız benim biraz yemeğe ihtiyacım var ama aslında

in fact to be honest in reality you are not starving at all you are just a

dürüst olmak gerekirse gerçekte hiç aç değilsin sen sadece

little bit hungry so maybe you didn't have your breakfast so at the moment I

biraz aç yani belki sen kahvaltını yapmadın bu yüzden şu an kendimi

feel hungry but I suppose I wouldn't say that I'm starving because starving is

aç hissediyorum ama sanırım aç olduğumu söylemezdim çünkü açlıktan ölmek,

when you have no food anywhere maybe the area in which you live has no food maybe

hiçbir yerde yemek yememek, belki de yaşadığın bölgenin aç kalmasıdır. yemek yok belki

there there there and there is no place to go to get food starving

orada ve yiyecek almak için gidecek yer yok açlıktan ölüyoruz

we often use that in an exaggerated way exaggerated Connell says I am peckish

bunu sık sık kullanırız abartılı bir şekilde abartılı Connell acıktım der

that's a good one yes if you are hungry if you want something to eat to satisfy

bu iyi bir evet açsanız arzunuzu tatmin edecek bir şeyler yemek istiyorsanız

your desire for food you might say yes I'm I feel peckish

yemek için evet diyebilirsin acıktım acıktım acıktım bir

I feel peckish I need something to eat I feel like I want to eat something I feel

şeyler yemeye ihtiyacım var bir şeyler yemek istiyor gibi hissediyorum acıktım acıktım

hungry I feel peckish I might have a snack

acıktım bir şeyler atıştırabilirim

prashant hello Prashant nice to see you here as well on the live chat today I

prashant merhaba Prashant seni de burada görmek güzel bugün canlı sohbet

will be with you for around another maybe half an hour I will be with you

seninle yaklaşık yarım saat daha birlikte olacağım

for another half an hour Sandra says mr. Duncan did you wear your new mask I did

yarım saat daha seninle olacağım Sandra mr diyor. Duncan yeni maskeni taktın mı

last weekend I think I mentioned this yesterday did I talk about this

geçen hafta sonu taktım sanırım dün bundan bahsetmiştim dün bahsetmiştim sanırım dün taktım

yesterday I think I did yesterday I was talking about last weekend last weekend

geçen hafta sonundan bahsediyordum geçen hafta sonu

I went to town to do some shopping and I did wear my face mask because now you

alışveriş yapmak için şehre gittim ve yüzümü taktım maske çünkü artık

have to so this week there will be some new laws coming into effect where if you

mecbursunuz bu hafta bazı yeni yasalar yürürlüğe girecek,

go into a shop or a supermarket you have to put a mask on your face so I did it

bir dükkana veya süpermarkete gittiğinizde yüzünüze maske takmanız gerekiyor, ben de

last week when I went into town I actually put my face mask on and I went

geçen hafta şehre gittiğimde yaptım aslında yüzüme maskemi taktım ve mağazalara girdim

into the shops I felt very pleased with myself because

kendimden çok memnun kaldım çünkü maskemi takarak

I was setting such a good example to everyone else by wearing my mask

herkese çok iyi örnek oluyordum

here comes another aeroplane I don't know why there are so many aeroplanes

işte bir uçak daha geliyor üzerimden neden bu kadar çok uçak

flying over my house today

geçiyor bilmiyorum bugün

mr. Duncan today I speak Oh I spoke to myself in front of the mirror and I feel

ev bay Duncan bugün konuşuyorum Oh aynanın karşısında kendimle konuştum ve

the words which I spoke to myself and watched the body language I think it is

kendi kendime konuştuğum kelimeleri hissediyorum ve beden dilini izledim

going to help me a lot thank you so much a beard a beard naziha yes as I said

bana çok yardımcı olacağını düşünüyorum çok teşekkür ederim sakal sakal naziha evet as

yesterday looking at yourself in the mirror may be recording your voice

Dün dedim ki aynada kendine bakmak sesini kaydetmek olabilir

listening to the way you speak English watching your actions so maybe you can

İngilizce konuşma tarzını dinlemek eylemlerini izlemek belki

look in the mirror you can look at your reflection and you can speak English say

aynaya bakabilirsin yansımana bakabilirsin ve İngilizce konuşabilirsin

some words look at the way your your mouth is moving listen to yourself so

bazı kelimeler söyle yola bak ağzın hareket ediyor kendini dinle o yüzden

part of speaking is gaining confidence you have to gain confidence and the only

konuşmanın bir kısmı güven kazanmaktır güven kazanmak zorundasın ve bunu yapmanın tek

way you can do that is by doing it many times so yes definitely definitely I

yolu bunu defalarca yapmak yani evet kesinlikle kesinlikle bunu

would say one of the best ways to do it is to look in the mirror

yapmanın en iyi yollarından biri olduğunu söyleyebilirim aynaya bakmak için

watch yourself as you speak listen to your voice you can record your voice on

kendini izle konuşurken sesini dinle sesini

your mobile phone hello hello I'm going to the shops today to buy some butter

cep telefonuna kaydedebilirsin merhaba merhaba bugün biraz tereyağı

and some bread and then tonight I'm going to have a lovely feast yes

ve biraz ekmek almak için dükkana gidiyorum ve sonra bu akşam güzel ziyafet evet

just listen to your own voice listen to your own voice could you please do a

sadece kendi sesini dinle kendi sesini dinle lütfen

live stream about slang it's a good idea I have actually made some lessons about

argo ile ilgili canlı yayın yaparmısın bu iyi fikir aslında argo ile ilgili bazı dersler de yaptım

slang as well I have done a couple of lessons about slang after half an hour

yarım saat sonra argo ile ilgili birkaç ders yaptım

mr. Duncan please go and have a cup of tea with your dear friend mr. Steve yes

Bay. Duncan lütfen gidin ve sevgili dostunuz Mr. Steve evet Steve'e

I am going to make a cup of tea for Steve to be honest with you I would be

bir bardak çay yapacağım sana karşı dürüst olmak gerekirse

I'm a bit thirsty to be honest I feel quite thirsty

biraz susadım dürüst olmak gerekirse biraz susadım

prashant how much interest is important in learning things as I mentioned

prashant dün bahsettiğim gibi bir şeyler öğrenmeye ilginin ne kadar önemli olduğunu öğrenmek

yesterday learning anything is easier if you are interested in the subject so

bir şey öğrenmektir konuyla ilgileniyorsanız daha kolay bu yüzden

there are many things that I'm interested in and those are the things

ilgilendiğim birçok şey var ve bunlar

that I enjoy learning about so I think if you if you want to choose a subject

hakkında öğrenmekten zevk aldığım şeyler bu yüzden bir konu seçmek istiyorsanız

maybe something to help you practice your English maybe something to help

belki İngilizce pratik yapmanıza yardımcı olacak bir şey olabilir İngilizceni geliştirmene yardımcı olacak bir şey

your English improve maybe you could choose a subject that you are interested

belki ilgi duyduğun bir konu seçebilirsin konuşmaktan

in choose something that you enjoy talking about or maybe things that you

zevk aldığın bir şey seçebilirsin ya da belki

enjoy listening to so yes anything so ask yourself what am i

dinlemekten zevk aldığın bir şey seçebilirsin yani evet her şey o yüzden kendine

interested in what are my interests in life what are the things that I enjoy

neyle ilgilendiğimi sor hayattaki ilgi alanlarım neler en

reading about what are the things that I enjoy learning about my favorite

sevdiğim

subjects and then you can use those things to help your English improve so

konular hakkında öğrenmekten zevk aldığım şeyler nelerdir ve sonra bunları İngilizcenizi geliştirmek için kullanabilirsiniz, bu yüzden

that's what I think anyway

bence bu zaten

yuuna karina says yes you have to wash your hands properly and often and

yuuna karina evet diyor, ellerinizi düzgün bir şekilde yıkamanız gerekiyor ve sık sık ve

remember don't touch your face don't touch your face especially your mouth

hatırla yüzüne dokunma yüzüne dokunma özellikle ağzına burnuna

your nose and your eyes and also don't touch other people's faces it is it's

ve gözlerine ve ayrıca diğer insanların yüzlerine dokunma bu

just a habit of mine I don't know why whenever I walk in the town center I

benim bir alışkanlığım şehir merkezi

always go up to people and touch their faces I don't know why I always like

her zaman insanların yanına giderim ve yüzlerine dokunurum neden bilmiyorum

touching people's faces I said oh hello there nice to meet you very pleased to

insanların

meet you I must touch your face what AMRO how

yüzlerine dokunmayı her zaman severim

beautiful incarnation is I hope you will continue with your wonderful content I

Umarım harika içeriğinizle devam edersiniz Ben

will in fact I am with you tomorrow tomorrow we have our English addict

aslında yarın sizinleyim yarın İngilizce bağımlısı

live stream and it is episode 100 tomorrow episode 100 of English addict

canlı yayınımız var ve yarın 100. bölüm İngilizce bağımlısı 100. bölüm buna

can you believe it incredible AMRO is learning an American accent for me as an

inanabiliyor musunuz inanılmaz AMRO benim için bir Amerikan aksanı öğreniyor Bir

Egyptian or not I don't think it really matters to be honest many people who

Mısırlı olarak ya da değil, dürüst olmanın gerçekten önemli olduğunu düşünmüyorum,

learn English learn English in their own way so sometimes sometimes you should

İngilizce öğrenen birçok insan İngilizceyi kendi yöntemleriyle öğrenir, bu yüzden bazen

not put pressure on yourself to sound like an American or to sound like a

bir Amerikalı gibi ya da bir İngiliz gibi konuşmak için kendinize baskı yapmamalısınız. Kendin gibi

British person what you need to sound like is you so you find your own way of

konuşman gerekiyor, böylece kendi

speaking English and this is one of the problems this is one of the mistakes

İngilizce konuşma tarzını bulabilirsin ve bu sorunlardan biri bu,

that many people make when they start learning English they feel as if they

birçok insanın İngilizce öğrenmeye başladıklarında yaptığı hatalardan biri, sanki

have to learn a certain type of accent but the accent isn't really important to

belli bir tür öğrenmeleri gerekiyormuş gibi hissediyorlar. aksan ama aksan sana karşı dürüst olmak gerekirse gerçekten önemli değil mi

be honest with you it isn't it isn't there are many people who have accents

aksanı olan pek çok insan yok

and they teach English so you don't have to sound like an American you don't have

ve onlar İngilizce öğretiyorlar, bu yüzden bir Amerikalı gibi konuşmak zorunda değilsin.

to sound like a British person you don't have to sound like mr. Duncan to be

Bir İngiliz gibi konuşun, bay gibi konuşmanıza gerek yok. Duncan,

honest as long as other people can understand what you're saying if you are

dürüst olmak gerekirse, diğer insanlar ne dediğinizi anlayabildiği sürece, eğer

speaking English and other people can understand you that is what you want

İngilizce konuşuyorsanız ve diğer insanlar sizi anlayabilirse, istediğiniz bu,

that is what you want

istediğiniz bu,

thirty minutes just thirty minutes mean half an hour yes it does in fact now we

otuz dakika sadece otuz dakika, yarım saat anlamına gelir, evet, öyle olur aslında şimdi

have around 20 minutes around 20 minutes left

yaklaşık 20 dakikamız kaldı yaklaşık 20 dakika

well Prashant how many places have you been - when you say places do you mean

pekala Prashant kaç yerde bulundun - yerler derken

countries around the world I've been to a few places a few countries I've been

dünyadaki ülkeleri mi kastediyorsun Birkaç yere gittim birkaç ülkeye

to Turkey I've actually traveled to Turkey

Türkiye'ye gittim I' Aslında Türkiye'ye

twice I've been there twice I've been to Greece some beautiful islands some Greek

iki kez gittim Orada iki kez bulundum Yunanistan'a gittim bazı güzel adalara bazı Yunan

islands I've been to Greece twice very nice place highly recommended especially

adalarına Yunanistan'a iki kez gittim çok güzel bir yer şiddetle tavsiye edilir özellikle

greek food greek food very nice very nice where else have I been I've been to

yunan yemekleri yunan yemekleri çok güzel çok güzel başka nerelerde bulundum

Madeira a Portuguese island called Madeira I've been to France in fact I

Madeira adında bir Portekiz adasında bulundum Madeira adında bir Portekiz adasında bulundum aslında Fransa'da bulundum

went to France last year I went to France and also I went to Portugal last

geçen yıl Fransa'ya gittim

year as well and both of those holidays were free they didn't cost anything

her şeye mal olur

because mr. Steeves company gave Steve two prizes for working so hard can you

çünkü bay. Steeve'nin şirketi Steve'e çok çalıştığı için iki ödül verdi buna

believe it so because Steve is so good at his job because Steve is like

inanabiliyor musunuz, çünkü Steve işinde çok iyi çünkü Steve

Superman in his job

işinde Süpermen gibidir

they gave him not one they gave him two free holidays to feed free trips so last

ona bir tane değil verdiler bedava seyahatleri beslemesi için ona iki bedava tatil verdiler, bu yüzden geçen

year we went to Paris we had a lovely time in Paris and also we went to

yıl biz Paris'e gittik Paris'te güzel zaman geçirdik ve ayrıca

Portugal as well I went I went to tava dance with Ronaldo it's true

Portekiz'e de gittik Ronaldo ile tavaya gittim doğru

do you know any words in Portuguese I will be honest with you I will be honest

Portekizce kelime biliyor musun sana karşı dürüst olacağım sana karşı dürüst olacağım

with you no I didn't really get to practice any Portuguese last year

hayır ben Geçen sene hiç Portekizce pratik yapmadım

because everyone spoke to me in English I would have liked to have done that I

çünkü herkes benimle İngilizce konuşuyordu Yapmak isterdim ki biraz Portekizce

think it would have been a good idea to learn a little bit of Portuguese but I

öğrenmenin iyi bir fikir olacağını düşünüyorum ama

didn't because everyone spoke English you see it's very hard way when you are

yapmadım çünkü herkes konuşuyor İngilizcenin çok zor olduğunu görüyorsunuz,

a native English speaker and when you travel abroad everyone uses English is

anadili İngilizce olan biriyseniz ve yurt dışına seyahat ettiğinizde herkes İngilizceyi kullanıyor

that a good thing or a bad thing I'm not sure I think it's a good thing because

bu iyi bir şey mi yoksa kötü bir şey mi Emin değilim bunun iyi bir şey olduğunu düşünüyorum çünkü

at least then we can all communicate with each other we can communicate with

en azından o zaman hepimiz iletişim kurabiliriz birbirimizle iletişim kurabiliyoruz

each other so yeah yeah yes I was very lucky yeah last year I had two free

bu yüzden evet evet evet çok şanslıydım evet geçen yıl iki boş

holidays first year didn't cost me anything how is that possible part app

tatil geçirdim ilk yıl bana hiçbir maliyeti olmadı bu nasıl mümkün olabilir bölüm ap

hello part app have you got mad you mean me when you say mad do you mean angry

merhaba bölüm apk kızdın mı beni kastediyorsun kızgın mı diyorsun

have you got angry me I don't normally get angry I don't get angry very often

kızdın mı bana kızdın mı normalde kızmam çok sık sinirlenmem o

so I'm not a person who loses their temper mr. Steve mr. Steve loses his

yüzden kendini kaybedebilen biri değilim bayım steve bey Steve

temper quite a lot especially when he's using the computer Steve is always

özellikle bilgisayar kullanırken çok sinirleniyor Steve bilgisayar kullanırken hep

losing his temper when he's using the computer I've also been to Malaysia as

sinirleniyor Ben de Malezya'da bulundum Malezya'nın

well Malaysia another country with some of the most

en lezzetli yemeklerinden bazılarının olduğu başka bir ülke

delicious food

mr. Duncan you went to China yes I did I went to China I lived in China I worked

Mr. Duncan Çin'e gittin evet gittim Çin'e gittim Çin'de yaşadım

in China for many years teaching English as a second language so yes I did I did

Çin'de uzun yıllar ikinci dil olarak İngilizce öğreterek çalıştım yani evet

go to China and I lived there part app what is the name of the British Prime

Çin'e gittim ve orada yaşadım kısmen aplikasyonun adı ne

Minister the Prime Minister of England well the British Prime Minister is

İngiltere Başbakanı İngiltere Başbakanı pekala İngiltere Başbakanı'na

called Boris Johnson oh hello oh well we must get this done we must get get

Boris Johnson deniyor oh merhaba oh pekala bunu yapmalıyız

brexit done get Prix it done Boris Johnson he is the Prime Minister he is

Brexit'i yaptırmalıyız Prix'i yaptırın Boris Johnson o Başbakan o işin

the man who is in charge of the UK

içindeki adam Birleşik Krallık'ın sorumluluğu,

so I hope that answers your question mr. Duncan I've read the news about lockdown

umarım bu, sorunuzu yanıtlar bay. Duncan Birleşik Krallık'ta sokağa çıkma yasağıyla ilgili haberleri okudum

in the UK and I didn't understand when will it end

ve bunun ne zaman

August or October no one really knows we are all so confused we don't really

Ağustos veya Ekim'de biteceğini anlamadım, hiç kimse gerçekten kafamız o kadar karıştı ki, size karşı dürüst olmak gerekirse

understand any of the rules anymore to be honest with you because sometimes we

artık kuralların hiçbirini gerçekten anlamıyoruz. çünkü bazen bize

are told one thing but then we are told something else that is the opposite of

bir şey söylenir ama sonra bize zaten söylenen diğer şeyin tersi olan başka bir şey söylenir, bu yüzden

the other thing that we were told already so sometimes the message is that

bazen mesaj

we are getting our very confusing so on August the 1st the 1st of August

kafamızın çok karıştığıdır, bu yüzden 1 Ağustos'ta

many people now will go back to work on that date so if you can work maybe

birçok insan şimdi o tarihte işe geri dönecek yani

safely in your office or shop or your business you can actually go back to

ofisinizde veya dükkanınızda veya işinizde güvenle çalışabiliyorsanız gerçekten işe dönebilirsiniz yani

work so on the 1st of August many people will

1 Ağustos'ta birçok insan

go back to their jobs but not everyone so some people will still work from home

işine geri dönecek ama herkes değil bu yüzden bazıları insanlar hala evden çalışacak,

to be honest with you it is very confusing no one knows what the

size karşı dürüst olmak gerekirse, bu çok kafa karıştırıcı, şimdi durumun ne olduğunu kimse bilmiyor,

situation is now do I go to work do I stay at home do I stay in lockdown do i

işe mi gidiyorum yoksa evde mi kalıyorum, evde mi kalıyorum,

isolate myself can I go to the shops can I go to a restaurant can I go to the

kendimi izole ediyor muyum, dükkanlara gidebilir miyim? bir restorana gidebilir miyim sinemaya gidebilir miyim

cinema what can I do do I have to stay at home can I go back

ne yapabilirim ne yapabilirim evde kalmak zorundayım ofise geri dönebilir miyim

to the office so many people now are a little bit confused with the situation

pek çok insanın kafası biraz karışık durumda

they are quite confused

kafaları oldukça karışık hiç

have you ever celebrated Oktoberfest we don't celebrate Oktoberfest here no we

oktoberfest kutladınız mı biz Oktoberfest'i burada kutlamayın hayır bizde

don't have Oktoberfest I think you are thinking of another country Oktoberfest

Oktoberfest yok Bence siz

where people drink lots of beer and sing happy songs but we know we don't have

insanların bol bol bira içip neşeli şarkılar söylediği başka bir ülke Oktoberfest'i düşünüyorsunuz ama biliyoruz ki

Oktoberfest here a fly has just gone into my throat fly when I was talking

Oktoberfest yok burada boğazıma bir sinek girdi uç konuşurken

then I felt a fly going to my mouth I think now it's attacking me from the

ağzıma bir sinek geldiğini hissettim sanırım şimdi içeriden bana saldırıyor bayım

inside mr. Duncan I are leaving see you later partridge how old are you mr.

. Duncan ben gidiyorum sonra görüşürüz keklik kaç yaşındasınız bayım

Duncan why are people so interested in my age

Duncan insanlar neden yaşımla bu kadar ilgileniyorlar

I wonder why I am probably probably older than you I think so

Neden muhtemelen muhtemelen senden daha büyüğüm diye düşünüyorum Hmm

hmm sometimes Oh apparently in Brazil you have Oktoberfest we don't have

bazen Ah görünüşe göre Brezilya'da Oktoberfest var bizde

Oktoberfest here definitely not I know in certain countries certain parts of

Oktoberfest yok burada kesinlikle yok Avrupa'nın bazı ülkelerinde biliyorum

Europe they have Oktoberfest Germany I believe they have Oktoberfest where

Almanya'da Oktoberfest var İnanıyorum ki

people get together in they sing songs and they dance in there lederhosen

insanların bir araya gelip şarkılar söylediği ve orada dans ettikleri Oktoberfest'leri var.

actually it might be it might actually be Switzerland they like to dance around

have you ever have you ever seen lederhosen lederhosen it's a type of

clothing consisting of shorts and also a little bit that goes at the front and

şorttan oluşuyor ve ayrıca biraz önden giden ve

they have Oktoberfest so yeah I didn't know that Brazil had Oktoberfest I am

Oktoberfest'leri var, bu yüzden evet Brezilya'nın Oktoberfest'i olduğunu bilmiyordum

learning some new things today I think I've just swallowed a fly by the

Bugün yeni şeyler öğreniyorum sanırım bu arada bir sinek yuttum

way I've swallowed a fly it went straight into my mouth and into the back

bir sinek yuttu, doğruca ağzıma girdi ve boğazımın arkasına girdi

of my throat Latif says I think you are 45 I wish I wish I was 45 I really do

Latif diyor ki sanırım 45

to be so young so youthful I would give anything to be 45 again that would be

yaşındasın keşke 45 olsaydım Gerçekten çok genç olmak için her şeyimi verirdim tekrar 45 olmak için bu olurdu

very nice very nice indeed here in Germany the people have

çok güzel çok güzel gerçekten burada Almanya'da insanların

Oktoberfest Thank You Wendell yes I know during Oktoberfest in Germany people

Oktoberfest'i var Teşekkürler Wendell evet Almanya'daki Oktoberfest sırasında insanların lederhosen lederhosen'larında

will sing songs and drink beer and do a lot of dancing as well in their in their

şarkı söyleyip bira içtikleri ve bolca dans edeceklerini biliyorum.

lederhosen lederhosen I love that name

I love that word lederhosen are you wearing your lederhosen today I wonder

word lederhosen bugün lederhosen'ini giyiyor musun

Ambro I have a simple question auch thank you very much there are

Ambro'yu merak ediyorum basit bir sorum var auch çok teşekkür ederim

people who speak fast and there are people who speak slowly

hızlı konuşan insanlar var ve yavaş konuşan insanlar var

is this true as a learner can learn to speak quickly well my answer to that is

bu doğru mu bir öğrenci hızlı konuşmayı öğrenebileceği için buna cevabım

why would you want to speak quickly why if you speak too quickly people won't be

neden hızlı konuşmak isteyesiniz neden çok hızlı konuşursanız insanlar ne

able to understand what you're saying so I think sometimes people speak too

dediğinizi anlayamayacak bu yüzden bence bazen insanlar çok hızlı konuşuyorlar

quickly maybe there they are in a hurry or maybe

belki aceleleri var ya da belki

they think that speaking quickly is better but sometimes speaking fast can

hızlı konuşmanın daha iyi ama bazen hızlı konuşmak

actually be well the wrong thing to do if you speak too quickly then maybe

gerçekten de yanlış olabilir, eğer çok hızlı konuşursanız, o zaman belki

people can't understand what you're saying so I'm often accused people say

insanlar ne dediğinizi anlayamaz, bu yüzden sık sık suçlanıyorum insanlar der ki

mr. Duncan do you slow your speech so people can understand you but I don't

bay. Duncan, insanların seni anlayabilmesi için konuşmanı yavaşlatır mısın ama ben

this is how I normally speak so I don't speak quickly

normalde böyle konuşmam bu yüzden hızlı konuşmam

I don't speak slowly I speak at a moderate speed so I think my speech is

yavaş konuşmam orta hızda konuşurum bu yüzden konuşmamın

actually moderate it is moderate

aslında ılımlı olduğunu düşünüyorum ılımlı

mr. Duncan says Valentina I wish I was I wish I were ah that is one of those

bay Duncan, Valentina Keşke olsaydım Keşke olsaydım ah bu

things that people often argue about I wish I was in oh I wish I was in Greece

insanların sık sık tartıştığı şeylerden biri Keşke Yunanistan'da olsaydım Keşke Yunanistan'da olsaydım

there's a good place I wish I was in Greece I wish I were in Greece which do

İyi bir yer var Keşke Yunanistan'da olsaydım Keşke Yunanistan'da olsaydım Yunanistan hangisini

you think is correct some people say was some people say were

doğru buluyorsunuz bazı insanlar şöyle dedi bazı insanlar

I wish I were I wish I were I wish I was

keşke olsaydım keşke olsaydım keşke ben olsaydım diyor

some people say were and some people say was some people have fights over these

bazı insanlar öyleydi diyor ve bazı insanlar bu şeyler yüzünden kavga ediyor

things they do they they actually go into the street and they start having

diyorlar gerçekten giriyorlar Sokakta ve kavga etmeye başlarlar,

fights the greatest speakers always speak slowly well I suppose if you want

en iyi konuşmacılar her zaman yavaş iyi konuşurlar, sanırım

to be understood if you want to get your message across clearly if you want

anlaşılmak istiyorsanız, mesajınızı net bir şekilde iletmek istiyorsanız,

people to understand exactly what you are saying and and also get the meaning

insanların ne söylediğinizi tam olarak anlamasını ve ayrıca ne anlama geldiğini anlamalarını istiyorsanız. diyorsun ki

of what you are saying I always think it's best not to speak too quickly not

her zaman çok hızlı konuşmamanın en iyisi olduğunu düşünüyorum çok hızlı

to speak too fast don't speak too quickly don't speak too fast or else

konuşma çok hızlı konuşma çok hızlı konuşma yoksa

people won't understand what you're saying and then you'll cause a lot of

insanlar ne söylediğini anlamaz ve o zaman çok şeye neden olursun kafa

confusion I think so Mohammed Ahmed mr. Duncan I am over the moon with your

karışıklığı bence Muhammed Ahmed mr. Duncan

YouTube livestream thank you very much you are very kind thank you very much

YouTube canlı yayınınla mest oldum çok teşekkür ederim çok naziksin

for watching me thank you I always appreciate it when you watch my

beni izlediğiniz için çok teşekkür ederim canlı yayınlarımı izlediğinizde her zaman minnettarım

live streams because you are also giving up your time as well you are giving your

çünkü siz de zaman ayırıyorsunuz

time to me Yoona Karina have you ever seen the comedy program called Miranda

bana ayırdığın zaman Yoona Karina Miranda adlı komedi programını hiç gördün mü Hayran DEĞİLİM

I am NOT a fan that's all I'm saying I am NOT a fan there's music and watching

tüm söylediğim bu Hayran DEĞİLİM müzik var ve

movies help improve pronunciation not so much I never think that you you don't

film izlemek telaffuzu geliştirmeye yardımcı oluyor o kadar da değil Seni hiç düşünmüyorum sen yapmıyorsun' Filmlerden

really you don't learn pronunciation or accents from movies what you actually do

gerçekten telaffuz veya aksan öğrenmiyorsunuz, aslında ne yapıyorsunuz,

you you create your own way of speaking quite often if you have an accent in

kendi konuşma tarzınızı yaratıyorsunuz, kendi dilinizde bir aksanınız varsa, sıklıkla,

your own language quite often you will find sometimes

bazen

your original accent will come through it will actually come through into your

orijinal aksanınızın ortaya çıktığını göreceksiniz.

English accent so I don't think it is important a lot of people worry too much

İngilizce aksanınıza geçin, bu yüzden birçok insanın aksanı hakkında çok fazla endişelenmesinin önemli olduğunu düşünmüyorum,

about their accent when in fact you have nothing to worry about

aslında endişelenecek bir şey yokken,

it's more important to know words it's more important to understand the meaning

kelimeleri bilmek daha önemlidir, kelimelerin anlamını anlamak daha önemlidir.

of words it is more important to be able to listen to what people are saying

insanların ne söylediğini dinleyebilmek daha önemli

accents and the way of speaking I think is not as important I know I know you

aksanlar ve konuşma şekli bence o kadar önemli değil biliyorum

might disagree you will say mr. Duncan that's not important what what are you

katılmayabileceğinizi biliyorum bay diyeceksiniz. Duncan, neden bahsettiğin önemli değil,

talking about you crazy man but I think so I think sometimes people worry too

seni deli adam ama bence bu yüzden bazen insanlar

much they worry too much about accent I want

aksan konusunda çok fazla endişeleniyorlar, ben

to sound like an American I want to sound like a a British man but you don't

bir Amerikalı gibi konuşmak istiyorum, bir İngiliz gibi konuşmak istiyorum ama sen yapmıyorsun yapmak

have to you don't have to sound like anyone all you have to do is sound like

zorundasın kimse gibi konuşmak zorunda değilsin tek yapman gereken kendin gibi konuşmak

you your individual way of speaking and a lot of people spend too much time

senin kişisel konuşma tarzın ve birçok insan endişelenerek çok fazla zaman harcıyor ve ben konuşursam

worrying about that they worry and worry about how they should speak English

nasıl İngilizce konuşmaları gerektiği konusunda endişeleniyorlar

if I talk to the mirror how do I know if my speech is correct it is not just

aynaya konuşmamın doğru olup olmadığını nasıl anlarım bu sadece doğru olmakla ilgili değil

about being correct but it's also about getting confidence hello can you hear

aynı zamanda kendine güvenmekle de ilgili

the Robin there's a Robin behind me oh

sorry about that I was just talking to the Robin

there was a Robin behind me I think he's gone

Robin arkamda Sanırım o gitti

we were just having a little conversation the Robin and myself I

Sadece küçük bir sohbet ediyorduk Robin ve ben

hope that accents it is something that people spend too much time worrying

Umarım bu aksan, insanların daha önce de söylediğim gibi endişelenerek çok fazla zaman harcadıkları bir şeydir,

about as I said before if people can understand what you're saying that's the

eğer insanlar ne dediğinizi anlayabilirlerse, bu

most important thing you sometimes it is very easy to become too obsessed with

en önemlisidir. Bazen konuşma tarzına fazla takıntılı hale gelmek çok kolaydır

the way you sound I want to sound like an American I want

Bir Amerikalı gibi konuşmak istiyorum

to sound like a British man when in fact all you have to do is sound like

Bir İngiliz gibi konuşmak istiyorum oysa aslında tek yapman gereken

yourself learn the words talk to yourself in the mirror listen to the way

kendin gibi konuşmak kelimeleri öğrenmek kendi kendine konuş ayna

you speak if you can understand yourself then your English is clear another thing

senin konuşma tarzını dinle eğer kendini anlayabiliyorsan o zaman ingilizcen anlaşılırdır

you might want to do is well another thing you could do is maybe let other

yapmak isteyebileceğin başka bir şey de yapabileceğin başka bir şey belki diğer

people listen to your English as well maybe other people you could share your

insanların da senin İngilizceni dinlemesine izin vermek belki diğer insanlar senin İngilizceni paylaşabilirsin

your recordings with other people and ask them to listen you could say would

diğer insanlarla yaptığınız kayıtları ve onlardan dinlemelerini isteyin İngilizce

you like to listen to me speaking English and in play the recording hmm

konuşurken beni dinlemek ister misiniz diyebilirsiniz ve kaydı çalarken hmm

four minutes four minutes to go mr. Duncan what can you advise for me to

dört dakika dört dakika kaldı mr. Duncan İngilizceden argo öğrenmem için bana ne tavsiye edebilirsin

learn slang from the English language first show hello first show nice to see

önce merhaba göster ilk göster seni burada görmek güzel ilk

you here first show I would say that slang is

göster her

something that is used in English but not all the time so we don't always we

don't always use slang words we might use slang sometimes but not always so

zaman argo kelimeler kullanmayın bazen argo kullanabiliriz ama her zaman değil bu yüzden bu deyimlerden

that that is very different from idioms idioms we will often use you will we

çok farklı o kadar çok

will often hear people say idioms or use idioms in

their everyday life but slang not so much not so much racer says four minutes

yarışçı dört dakika

four minutes I need to go to the toilet oh okay I'm not sure if I needed that

dört dakika diyor ki tuvalete gitmem gerekiyor oh tamam

information I don't I don't need that information to be honest that's that is

o bilgiye ihtiyacım olup olmadığından emin değilim

too much information too much I am back with you tomorrow don't forget don't

yarın yine seninleyim unutma

forget tomorrow I am with you once again from 2 p.m. UK time

unutma yarın saat 14.00'den itibaren yine sizlerleyim. İngiltere saati

many people ask mr. Duncan when are you on 2 p.m. UK time so that is 2 o'clock

birçok kişi mr'ye soruyor. Duncan saat 2'de ne zamansın? İngiltere saati,

in the afternoon in the UK that is when I'm on mr. Duncan you are awesome thank

İngiltere'de öğleden sonra saat 2, yani ben mr. Duncan harikasın teşekkür

you jelly jelly Sidhu there used to be there used to be a mr. Sidhu near my

ederim jöle jöle Sidhu orada eskiden bir bay vardı.

house many years ago when I first moved to Wolverhampton there was a shop very

Yıllar önce Wolverhampton'a ilk taşındığımda evimin yakınında Sidhu vardı ve evime çok yakın bir dükkan vardı

close to my house and he was mr. Sidhu and he was a very friendly man very

ve o baydı. Sidhu ve o çok arkadaş

friendly thank you very much for your company I am going in a roundabout one

canlısı bir adamdı, çok arkadaş canlısı bir adamdı, arkadaşlığınız için çok teşekkür ederim, bir dakika dolambaçlı bir kavşaktan gidiyorum,

minute I only have one minute left what am I going to do for the next 60 seconds

sadece bir dakikam kaldı, sonraki 60 saniye boyunca ne yapacağım,

I can't believe it how quickly it's gone have a good day afternoon have a good

ne kadar çabuk olduğuna inanamıyorum. gitti iyi günler öğleden sonra

tea with mr. Steve I will thank you very much for your company don't forget back

bay ile güzel bir çay için Steve, bana eşlik ettiğin için çok teşekkür edeceğim yarın unutma

tomorrow English addict tomorrow so it is our our

İngilizce bağımlısı yarın yani

English lesson tomorrow two hours and also tomorrow I am celebrating my 100th

yarın iki saatlik İngilizce dersimiz ve ayrıca yarın

episode of English addict tomorrow afternoon

İngilizce bağımlısının 100. bölümünü kutluyorum yarın öğleden sonra

2 p.m. UK time I hope you've enjoyed today's live stream

14:00. Birleşik Krallık zamanı Umarım bugünün canlı yayınını beğenmişsinizdir kendinize iyi bakın

take care everyone oh that's interesting Valeria I have a group with my friends

millet oh bu ilginç Valeria WhatsApp'ta arkadaşlarımla bir grubum var

on whatsapp and we only speak in English and it is a very good way to practice

ve sadece İngilizce konuşuyoruz ve pratik yapmak için çok iyi bir yol bu harika bir

that is a great idea a very good idea yes so you can practice your English

fikir çok iyi fikir evet, böylece diğer insanlarla İngilizce pratik yapabilirsin,

with other people you can use whatsapp or maybe you can create your own English

whatsapp kullanabilirsin veya belki kendi İngilizce

group maybe you can talk to each other on skype whatsapp so there are many ways

grubunu oluşturabilirsin, belki skype whatsapp'ta birbirinizle konuşabilirsin, bu yüzden İngilizce öğrenmekle ilgilenen

of communicating with other people who are interested in learning English what

diğer insanlarla iletişim kurmanın birçok yolu vardır.

a great way to end today's livestreams something positive something encouraging

bugünün canlı yayınlarını bitirmek için ne harika bir yol olumlu bir şey değişim için cesaret verici bir şey

for a change because there's too much bad news around not everything in the

çünkü etrafta çok fazla kötü haber var dünyada her şey

world is bad there are good things there are positive things to think about as

kötü değil iyi şeyler de var düşünecek olumlu şeyler

well I hope you have a good day enjoy the rest of your Tuesday I am going now

de var umarım iyi bir gün geçirirsiniz iyi seyirler Salı gününün geri kalanında şimdi gidiyorum

because I'm feeling a little hungry and thirsty I'm going to have a cup of tea

çünkü biraz aç ve susuz hissediyorum Bir bardak çay içeceğim

and maybe a piece of bread maybe a piece of toast maybe a piece of cheese oh no I

ve belki bir parça ekmek belki bir parça kızarmış ekmek belki bir parça peynir oh hayır

can't have cheese because tonight we're having pizza so I can't have any cheese

yapamam' Bu akşam peynir yiyelim çünkü bu akşam pizza yiyoruz bu yüzden peynir yiyemem

because tonight we are having pizza for our supper I can't wait this is mr.

çünkü bu akşam akşam yemeği için pizza yiyoruz Bekleyemem bu bay.

Duncan in the birthplace of English saying thanks for watching I hope this

İngilizcenin doğum yerindeki Duncan, izlediğiniz için teşekkür ediyor, umarım bu

has been useful I hope you've enjoyed today's live stream from my little garden

yararlı olmuştur, umarım bugünkü İngiltere'deki küçük bahçemden canlı yayından keyif almışsınızdır

here in England and of course until the next time we meet together once more you

ve tabii ki bir dahaki sefere buluşana kadar sırada

know what's coming next yes you do see you tomorrow 2 p.m. UK time

ne olacağını biliyorsunuz evet yarın 2 de görüşürüz İngiltere saati

and of course...

ve tabii ki...

ta ta for now 8-)

şimdilik ta ta 8-)