Learn English LIVE / Sunday 16th JUNE 2019 - Learn Body Parts Idioms - Mr Duncan

oh hello there hi everybody this is mr. Duncan in England how are you today

oh merhaba herkese merhaba bu bay. Duncan, İngiltere'de bugün nasılsın,

are you okay I hope so are you happy are you happy today I hope so it is quite a

iyi misin, umarım öyleyse mutlusundur, bugün mutlusundur, umarım çok

nice day here in England not too bad thank you very much

güzel bir gün, İngiltere'de o kadar da kötü değil, çok teşekkür ederim,

the Sun is out even though we had some rain this morning but it looks as if

biraz yağmur yağmış olsak da güneş çıktı sabah ama

everything is okay right now and yes you may have noticed I am outside once again

şu an her şey yolunda gibi görünüyor ve evet fark etmişsinizdir yine dışarıdayım evet

yes we are outdoors today because the weather isn't too bad and even if it

bugün dışarıdayız çünkü hava çok kötü değil ve yağmur yağsa bile

does rain I have something covering my head

başımı örten bir şey var

so something is protecting me from the rain so it doesn't matter rain or shine

yani bir şey beni yağmurdan koruyor, bu yüzden yağmur ya da güneş fark etmez,

I am here for you and here we go live oh my goodness so first of all let me just

senin için buradayım ve işte başlıyoruz aman tanrım, bu yüzden her şeyden önce

open up the live chat I need to get that working first sometimes it doesn't work

canlı sohbeti açmama izin ver önce onu çalıştırmam gerekiyor bazen olmuyor' t işe yaramıyor

sometimes it does come on YouTube oh that's interesting I've never seen my

bazen YouTube'a geliyor oh bu ilginç

phone do that before it did something very strange then I had an update a

Telefonumun bunu yaptığını daha önce hiç görmedim çok garip bir şey yaptı sonra

couple of days ago on my iPhone and ever since then my phone has been working

birkaç gün önce iPhone'uma bir güncelleme yaptım ve o zamandan beri telefonum

very strangely it hasn't been working the way it should and I don't know why

çok garip çalışıyor olması gerektiği gibi çalışmıyor ve nedenini bilmiyorum o

so let's have a look come on live chat where are you

yüzden hadi canlı sohbete bir göz atalım neredesin

I do do do do how is your weekend going so far is it good I hope you are having

a super weekend my weekend is not too bad however I have had a very busy and

süper haftasonu haftasonum çok kötü değil ama çok yoğun ve

some might say traumatic week I don't know if you've heard but if you read my

bazıları travmatik diyebilir bir hafta geçirdim duydunuz mu bilmiyorum ama twitterımı okursanız

Twitter you will know that mr. Steve's mum has been staying with us this

anlarsınız ki bayım. Steve'in annesi Pazartesi günü

week because she had a nasty accident on Monday so last Monday Steve's mother was

kötü bir kaza geçirdiği için bu hafta bizimle kalıyor ve geçen Pazartesi Steve'in annesi

involved in a car accident so her car was hit by another driver their car

bir araba kazası geçirdi ve arabasına başka bir sürücü çarptı, onların arabası

smashed into Steve's mother's car and fortunately thanks to modern technology

Steve'in annesinin arabasına çarptı ve neyse ki modern teknoloji sayesinde

the the car well the car first of all was destroyed it was a write-off

araba iyi ki araba her şeyden önce harap oldu, bu bir iptal oldu

and but the good thing is Steve's mum was unharmed because the airbag in front

ve ama iyi olan şu ki Steve'in annesi zarar görmedi çünkü önündeki hava yastığı

of her went off so because the airbag was just deployed

patladı, bu yüzden hava yastığı yeni açıldı çünkü

if you deploy something it means you make it go off or you set it off you

bir şey açarsanız, bu yaptığınız anlamına gelir. patlar ya da ateşlersiniz

deploy something ah there we go yes the live chat is now working thank goodness

bir şey konuşlandırırsınız ah işte başlıyoruz evet canlı sohbet şimdi çalışıyor çok şükür

for that so thank you very much to all those who

bunun için çok teşekkür ederim umarım bayım diyen herkese çok teşekkür ederim

says I hope mr. Steve's mother is feeling better yes she stayed with us

. Steve'in annesi kendini daha iyi hissediyor evet

for the week but yesterday she went back home and can you believe it she has a

bir hafta bizimle kaldı ama dün eve döndü ve inanabiliyor musun şu anda bir arabası var

car at the moment that she she's hiring from a company and she went into the car

bir şirketten kiralıyor ve

yesterday was driving it as if nothing had happened

dün arabaya bindi sanki kullanıyormuş gibi

so for those who have sent their good wishes to mr. Steve's mother after her

beye geçmiş olsun dileklerini iletenlere bir şey olmadı. Steve'in annesi

car accident thank you very much but she's okay physically she's fine but but

araba kazasından sonra çok teşekkür ederim ama o fiziksel olarak iyi ama

of course these things can be quite shocking don't you think something that

tabii ki bunlar oldukça şok edici olabilir, sizce de şaşırtıcı bir şey

is a surprise something that is unexpected we'll be talking about that

beklenmedik bir şey daha

later on so thank you very much for all of your lovely messages concerning mr.

sonra konuşacağız. bey ile ilgili tüm güzel mesajlarınız için çok teşekkür ederim .

Steve's mother and her accident on Monday but she's she's okay now she is

Steve'in annesi ve Pazartesi günü geçirdiği kaza ama o şimdi iyi durumda o

the most amazing woman she is I don't know how but I said to Steve last night

en harika kadın nasıl olduğunu bilmiyorum ama dün gece Steve'e dedim ki

I said I think Steve your mum has has nine lives like

Steve'in annenin kedi gibi dokuz canı olduğunu düşünüyorum

a cat whatever happens Steve's mum always bounces back always manages to

ne olursa olsun Steve'inki annem her zaman kendini toparlıyor her zaman

overcome the problems in her life so yes she's okay thanks to the car

hayatındaki sorunların üstesinden gelmeyi başarıyor yani evet araba sayesinde

it's great isn't it modern cars are quite amazing I wish mr. Steve was here

iyi durumda harika değil mi modern arabalar oldukça harika keşke bayım. Steve şu

at the moment because he would talk and talk for the whole afternoon about cars

anda buradaydı çünkü bütün öğleden sonra boyunca arabalar hakkında konuşup konuşacaktı,

I think so so cars nowadays are quite safe when it comes to being involved in

bence bu yüzden günümüzde arabalar bir kazaya karışmak söz konusu olduğunda oldukça güvenli

an accident because there are lots of safety features on modern cars that will

çünkü modern arabalarda

protect your body and one of the most useful is the airbag airbag which will

sizi koruyacak birçok güvenlik özelliği var. Gövde ve en kullanışlı olanlardan biri,

expand and protect you if your car is involved in an impact if it is hit or if

aracınız bir darbeye maruz kaldığında veya

it hits another car so it's good news mr. Steve's mum is okay thank you very

başka bir arabaya çarptığında genişleyip sizi koruyan hava yastığı hava yastığıdır, bu yüzden bu iyi bir haber bayım . Steve'in annesi iyi

much for asking so many people on live chat let me just adjust my screen let's

canlı sohbette bu kadar çok kişiye sorduğun için çok teşekkür ederim ekranımı ayarlayayım hadi

have a look oh yes hello I'm ready for the new live lesson

bir bakalım oh evet merhaba yeni canlı ders için hazırım

Thank You Massimo also satury no is here hello mr. Duncan how is the life

Teşekkürler Massimo da satury hayır burada merhaba bayım. Duncan hayat

treating you life is treating me quite well I have been busy this week doing

sana nasıl davranıyor hayat bana oldukça iyi davranıyor Bu hafta

lots of things I've been taking care of mr. Steve's mum whilst she's been

ilgilendiğim birçok şeyle meşguldüm bay. Steve'in annesi

recovering from the shock of her car accident

trafik kazasının şokunu atlatırken

also I've been filming some new live English lessons a lot of people have

ben de bazı yeni canlı İngilizce dersleri çekiyorum, birçok insan

sent their messages thank you very much for your lovely messages saying mr.

mesajlarını gönderdi, bayım diyen güzel mesajlarınız için çok teşekkür ederim.

Duncan we like your your full English lessons please make more and more so

Duncan, tam İngilizce derslerinizi seviyoruz, lütfen daha fazla yapın, bu yüzden

that's exactly what I'm going to do and there will be a new one posted next week

tam olarak yapacağım şey bu ve gelecek hafta Çarşamba günü yeni bir ders yayınlanacak önümüzdeki Pazar,

on Wednesday next Sunday I should mention that next Sunday there won't be

önümüzdeki Pazar günü normal bir ders olmayacağını belirtmeliyim.

a normal live stream however I am going to try

canlı yayın ancak

and do a live stream next Sunday but it might be a little different from the

önümüzdeki Pazar canlı yayın yapmaya çalışacağım ama

usual live stream that's all I'm saying for now

normal canlı yayından biraz farklı olabilir şimdilik söyleyeceklerim bu kadar

I'm sure if you are a regular viewer you will know exactly what I'm on about so

Eminim düzenli bir izleyiciyseniz tam olarak ne olduğunu bileceksiniz Ben yaklaşıklardayım, bu yüzden önümüzdeki Pazar

there will be no live English stream next Sunday however there will be a live

canlı İngilizce yayın olmayacak ancak

English stream next Sunday but it won't be the normal one that's all I'm saying

önümüzdeki Pazar canlı İngilizce yayın olacak ama bu normal bir yayın olmayacak

for now because I have a lovely surprise for you next week

şimdilik söyleyeceklerim bu kadar çünkü size güzel bir sürprizim var. haftaya

I'm ready for the new lesson I'm glad to hear that oh hello to everyone hello to

yeni derse hazırım bunu duyduğuma sevindim herkese merhaba

Taiwan hello to you beet trees is here Massimo hello Massimo

Tayvan'a merhaba size pancar ağaçları burada Massimo merhaba Massimo

I am a bit late and sometimes it is very hard to be ready after my Sunday lunch I

biraz geç kaldım ve bazen dersten sonra hazır olmak çok zor oluyor Pazar öğle yemeği Bu

know the feeling because sometimes when you have a big meal you feel very sleepy

duyguyu biliyorum çünkü bazen büyük bir yemek yediğinizde kendinizi çok uykulu ve

very lethargic oh I like that word so if you feel lethargic it means you have no

uyuşuk hissedersiniz oh bu kelimeyi seviyorum yani eğer kendinizi uyuşuk hissediyorsanız bu enerjiniz olmadığı anlamına gelir

energy you feel very lazy you don't want to do anything at all Devendra asks how

çok tembel hissedersiniz hiçbir şey yapmak istemezsiniz Devendra

is the weather not too bad thanks for asking

havanın nasıl çok kötü olmadığını soruyor, sorduğun için teşekkürler, şu

it's sunny at the moment although it did rain this morning we had a lot of rain

anda hava güneşli, bu sabah yağmur yağmasına rağmen çok yağmur yağdı, bu yüzden yağmur yağarsa diye başımın üstüne

so I have had to put lots of things above my head just in case it rains

pek çok şey koymak zorunda kaldım,

hopefully it won't also we have Bella hello Bella I'm sorry to hear about mr.

umarım kazanır' Ayrıca bizde Bella var merhaba Bella Bay hakkında duyduğuma üzüldüm.

Steve's mother I hope she is okay she's great it's amazing it's amazing

Steve'in annesi umarım iyidir o harika harika harika harika bay

mr. Steve's mum is like a cat she has lots and lots of lives Thank You beet

. Steve'in annesi bir kedi gibidir, bir sürü hayatı var Teşekkürler pancar

trees and dig ooh hello dig ooh hello Pedro also Alessandra

ağaçları ve kaz ooh merhaba kazı ooh merhaba Pedro ayrıca Alessandra

and best kerala hello - best Kerala who is watching in India a big hello to you

ve en iyi kerala merhaba - Hindistan'da izleyen en iyi Kerala size de büyük bir merhaba

as well my name is Duncan I teach English on YouTube I've been doing it

benim adım Duncan YouTube'da İngilizce öğretiyorum, bunu

for many years and now you are watching me live on a Sunday at fifteen minutes

uzun yıllardır yapıyorum ve şimdi bir pazar günü saat ikiyi on beş geçe beni canlı izliyorsunuz,

past two o'clock so we're talking about a lot of things today as the Sun shines

bu yüzden bugün güneş başımın üzerinde parlarken birçok şeyden bahsediyoruz.

above my head and a gentle breeze blows past my face we are talking about body

ve hafif bir esinti yüzümden esiyor

part idioms today idioms connected with and to the human body so that's

bugün vücut parçası deyimlerinden bahsediyoruz bugün insan vücuduyla bağlantılı deyimler yani bu

something to look forward to later on something I wanted to start off with

daha sonra sabırsızlıkla bekleyeceğim bir şey bugün başlamak istediğim bir şey

today of course we are all here together now in the present at this very moment

tabii ki şimdi hepimiz burada birlikteyiz tam şu anda

you are watching me and I am talking to you and there are many ways of

beni izliyorsunuz ve ben sizinle konuşuyorum ve şimdiki zamanı ifade etmenin pek çok yolu var,

expressing the present especially when it comes to the present way of living or

özellikle şimdiki yaşam biçimine veya

the present way of life and there you can see already on the screen you can

şimdiki yaşam biçimine gelince ve orada zaten ekranda görebilirsiniz.

see there are some expressions some words related to our way of living and

yaşam tarzımızla ilgili bazı ifadeler olduğunu görebilirsiniz ve

in this case we are talking about the time in which we are living so for

bu durumda yaşadığımız zamandan bahsediyoruz,

example we can say modern times well modern times relate to now and also this

örneğin modern zamanlar diyebiliriz, modern zamanlar şimdi ve aynı zamanda bu

period of time so when we talk about modern times we are actually talking

zaman dilimiyle ilgilidir. yani modern zamanlardan bahsettiğimizde aslında

about this period of time I will move it over here I think it's easier to see so

bu zaman diliminden bahsediyoruz onu buraya taşıyacağım sanırım görmek daha kolay yani

there it is so when we talk about modern times

orada öyle modern zamanlardan bahsederken

normally this relates to now modern times the way we live these days so the

normalde bu bizim yaşadığımız modern zamanlarla alakalı bu günlerde yani

way of life these things can be described as current so current events

yaşam tarzı bu şeyler güncel olarak tanımlanabilir yani güncel olaylar güncel

current trends things that are happening now we can

eğilimler şu anda olan şeyler

describe them as current they are current they are happening now they are

onları güncel olarak tanımlayabiliriz onlar güncel onlar şimdi oluyorlar

relevant to this point of time current also of course the the word have used

bu zaman noktasıyla alakalılar tabii ki de kelime

already model modern so something that is modern is up to date it is around now

zaten modern modeli kullandı, bu yüzden modern olan bir şey günceldir, şu anda civarındadır,

maybe something that has recently been introduced can be described as modern so

belki son zamanlarda tanıtılan bir şey modern olarak tanımlanabilir, böylece

we can have modern architecture so the types of buildings that are being built

modern mimariye sahip olabiliriz, yani şu anda inşa edilen bina türleri

right now so we can describe that as modern architecture we can say modern

yani modern mimarlık olarak tanımlayabiliriz, modern

art of course modern art so when we talk about modern art we are talking about

sanat diyebiliriz, tabii ki modern sanat, bu yüzden modern sanattan bahsettiğimizde,

art that is being created around this period of time of course it can also

bu dönemde yaratılan sanattan bahsediyoruz, elbette

relate to something else which is new ways of doing things which we will look

başka bir şeyle de ilgili olabilir, bu yeni yöntemlerdir. birazdan bakacağımız şeyleri yapmak

at in a moment also ah now the here's a word I like this word

da ah şimdi işte bir kelime bu kelimeyi çok seviyorum

very much here is an interesting word that is used quite a lot and this word

burada oldukça sık kullanılan ilginç bir kelime ve bu kelime

is contemporary contemporary so when we talk about something that is

çağdaş çağdaş yani çağdaş olan bir şeyden bahsettiğimizde güncel

contemporary we are saying that it is current it is something that is being

olduğunu söylüyoruz, yapılmakta olan bir şey

done or a style or a type of thing that is appearing during this period of time

veya bu zaman diliminde ortaya çıkan bir tarz veya bir tür şey

so something that is modern something that is current something that is

yani modern bir şey güncel olan bir şey

happening right now something that is being created now something contemporary

şu anda olan bir şey yaratılmakta olan bir şey şimdi çağdaş bir şey,

so we can have contemporary music contemporary art this when small relates

böylece çağdaş müziğe sahip olabiliriz çağdaş sanat bu, küçük

to something that is modern and current so there we go

modern ve güncel bir şeyle ilgili olduğunda, işte gidiyoruz

can temporary of course your contemporaries

geçici olabilir elbette çağdaşlarınız

can also be the people who are equal to you the people around you so your

da size eşit insanlar olabilir, çevrenizdeki insanlar böylece

contemporaries can also be the people who are presently around you the people

çağdaşlarınız yapabilir aynı zamanda şu anda çevrenizdeki insanlar da olun

nearby your contemporaries we can also say up-to-date so something can be

çağdaşlarınızın yakınındaki insanlar da güncel diyebiliriz ki bir şey

up-to-date so when we say something is up-to-date

güncel olabilir yani bir şey güncel dediğimizde

it is current so it isn't old it isn't something that is old or used or ward

günceldir yani güncel değildir' t eski eski ya da kullanılmış bir şey değil ya da koğuş güncel

it is up-to-date for example this week on my phone my software was updated so

örneğin bu hafta telefonumda yazılımım güncellendi yani

it was made new so we update something by making it

yeni yapıldı bu yüzden bir şeyi

current or new and of course when we do that it is up-to-date

güncel ya da yeni yaparak güncelliyoruz ve tabii ki güncel olduğunu yaptığımızda bir

something is up-to-date latest the latest thing the newest thing the thing

şey günceldir en sondur en yenidir yeni gelmiştir

that has just arrived is the latest thing when we talk about trends we might

yeni gelmiştir en sondur trendlerden bahsederken bir

say that something is the latest the latest gadget the latest electrical

şeyin en son olduğunu söyleyebiliriz gadget en yeni elektrikli

device the latest music the things that people are listening to right now that

cihaz en yeni müzik insanların şu anda dinlediği şeyler yeni ortaya çıkan

have just appeared the latest things he's an interesting word you might not

en son şeyler o ilginç bir kelime

have seen this word before if you haven't well here it is right now when

bu kelimeyi daha önce görmemiş olabilirsiniz, eğer burada iyi olmasaydınız tam şimdi

we talk about neo neo this relates to things that are new neo so when you use

konuştuğumuz zaman neo neo hakkında bu, yeni neo olan şeylerle ilgilidir, bu yüzden

this as a prefix we are saying that this thing is replacing or is trying to

bunu bir önek olarak kullandığınızda, bu şeyin

replace the thing that was there before something is new neo so near

daha önce orada olan bir şeyin yerini aldığını veya değiştirmeye çalıştığını söylüyoruz, neo neo o kadar yakındır ki

liberalism is new liberalism we can also have neo art which relates to modern art

liberalizm yeni liberalizmdir, yapabiliriz ayrıca modern sanatla ilgili neo sanatı da var

and underneath you can see new so it is new it is something that wasn't around

ve altında yeniyi görebiliyorsunuz, bu yüzden yeni, daha önce ortalıkta olmayan bir şey, bu zamanın günümüz

before it is new where we talk about the present day of this time we can say

hakkında konuştuğumuz yerde, zamanın

zeitgeist now there is an interesting word

zeitgeist'i diyebiliriz, şimdi ilginç bir şey var. kelime

so again perhaps this is a word that you've never come across before maybe

tekrar belki bu daha önce hiç karşılaşmadığınız bir kelimedir belki

this is a new word zeitgeist zeitgeist literally means the spirit of time it is

bu yeni bir kelimedir zeitgeist zeitgeist kelimenin tam anlamıyla zamanın ruhu anlamına gelir

actually German so zeitgeist relates to the spirit of a certain time and it can

aslında Almanca yani zeitgeist belirli bir zamanın ruhu ile ilgilidir ve

be in the past something historic or historical or now so the current trend

geçmiş veya tarihsel bir şey geçmiş veya şimdi yani şu anki eğilim şu anki

the current way of thinking is the zeitgeist we talk about things that are

düşünce tarzı zamanın ruhudur şu anda olan şeylerden bahsediyoruz

currently happening currently being done or we can focus on a certain point in

veya geçmişte belirli bir noktaya odaklanıp

the past and say that is how it was done that is how people used to think we

şöyle yapıldığını söyleyebiliriz insanlar

describe it as the zeitgeist a very interesting word there so there it is

onu zamanın ruhu olarak tanımladığımızı düşünürdü, orada çok ilginç bir kelime var, bu yüzden

the start of today's live English in your ear and lots of people on the live

kulağınızda bugünün canlı İngilizce'sinin başlangıcı ve canlı sohbetteki birçok insan

chat is well of course I will be involving you don't worry also today

iyi tabii ki sizi dahil edeceğim. endişelen ayrıca bugün

it's a special day do you know why today is a special day for all those fathers

özel bir gün bugün neden tüm o babalar için özel bir gün biliyor musun

dance poppers all the father's around the world well especially here in the UK

poppers dansı dünyanın her yerindeki tüm babalar özellikle burada Birleşik Krallık'ta

it is Father's Day of course Father's Day so happy Father's Day to all the

Babalar Günü tabi ki Babalar Günü çok mutlu tüm babaların Babalar Günü

dads all the fathers watching at the moment and if your father is nearby

şu anda izleyen tüm babalar ve eğer babanız yakındaysa,

you can say hey happy Father's Day sorry where is mr.

hey babalar gününüz kutlu olsun, pardon bayım nerede diyebilirsiniz.

Steve mr. Steve is not here he is doing other things he is a very busy man these

steve bey Steve burada değil, başka şeylerle uğraşıyor, bugünlerde çok meşgul bir adam,

days hello mr. Duncan greetings from Paraguay you are the best hello Octavio

merhaba bayım. Duncan Paraguay'dan selamlar sen en iyisisin merhaba Octavio

thank you very much for your lovely greeting oh nice t-shirt how do you like

güzel selamın için çok teşekkür ederim güzel tişörtüm tişörtümü nasıl buldun

my t-shirt yes it is my it is my smiley face are you enjoying my smiley face

evet o benim gülen yüzüm gülen yüzlü tişörtümün tadını çıkarıyor musun

t-shirt now a lot of people said Mr Duncan we miss your t-shirt so here it

şimdi birçok insan Bay Duncan, tişörtünüzü özledik dedi, işte burada,

is can you see it so there it is my lovely smiley face t-shirt a lot of

görebiliyor musunuz, işte orada benim sevimli gülen yüzlü tişörtüm, birçok

people have been missing my t-shirt they have been asking where it is so today I

insan tişörtümü özlüyor, nerede olduğunu soruyorlar bu yüzden bugün

thought I would wear it there it is look can you see it looking very happy with a

onu giyeceğimi düşündüm, bakın, kocaman gülen bir yüzle çok mutlu göründüğünü görebiliyor musunuz

big smiling face and I hope you are feeling happy today as well hello

ve umarım bugün de mutlu hissediyorsunuzdur,

everybody good morning mr. Duncan thanks again for your wonderful lessons hello

herkese merhaba, günaydın bay. Duncan harika derslerin için tekrar teşekkürler merhaba

Sylvia hi Sylvia nice to see you here as well please give him a like oh do you

Sylvia merhaba Sylvia seni de burada görmek güzel lütfen onu beğen

mean me yes come on click like click like like like like like like like like

like like and of course subscribe as well don't forget to subscribe to my

youtube channel and there is something that a lot of people don't do so when

youtube kanalıma abone olmayı unutmayın ve birçok kişinin yapmadığı bir şey var bu yüzden

you subscribe make sure you also turn on your little notification bell so don't

abone olduğunuzda küçük bildirim zilinizi de açmayı unutmayın bu yüzden

forget to make sure that your notifications are turned on and then you

bildirimlerinizin açık olduğundan emin olun açık ve sonra

will never miss another lesson another live stream you won't miss any of it

başka bir dersi asla kaçırmayacaksınız başka bir canlı yayını kaçırmayacaksınız

because you will be notified you will get a little message from YouTube saying

çünkü size bildirim gönderilecek YouTube'dan

mr. Duncan has a new lesson or mr. Duncan has a new live stream coming this

mr. Duncan'ın yeni bir dersi var ya da bay. Duncan'ın bu hafta sonu yeni bir canlı akışı var

weekend

doo-doo-doo hello mr. Duncan from Blue Thunder nice to see you here again how

doo-doo-doo merhaba bayım. Blue Thunder'dan Duncan sizi tekrar burada görmek güzel,

is your internet connection today how is it is it okay thank you very much to

bugün internet bağlantınız nasıl, sorun yok, süper sohbetiniz için bizi aradığınız için çok teşekkür ederiz.

call us for your super chat thank you for your lovely super chat donation you

can send a little donation through super chat or of course you can also send a

veya tabii ki

donation through PayPal and the address will be going under the screen right

PayPal üzerinden de bağış gönderebilirsiniz ve adres tam burada ekranın altına gelecek,

here if you want to send a small donation or maybe a maybe a big donation

küçük bir bağış veya belki de büyük bir bağış göndermek istiyorsanız, bu

that would be ever so nice and then I can carry on doing this so mr. Steve is

çok güzel olur ve sonra yapmaya devam edebilirim. bu kadar bay Steve

a very busy man and just to show how busy he is his work the people who

çok meşgul bir adam ve sadece işinin ne kadar meşgul olduğunu göstermek için onu

employ him have given him a prize for his wonderful work and the prize is a

çalıştıran insanlar harika çalışması için ona bir ödül verdiler ve ödül bir

holiday and that's where we will be going soon we are going off somewhere

tatil ve yakında oraya gideceğiz

soon thanks to mr. Steve and his very hard work I think this is a very nice

yakında bir yere gidiyoruz bey sayesinde Steve ve onun çok çalışması bence bu çok güzel bir

learning experience says Adriana you are welcome thank you very much yes this is

öğrenme deneyimi diyor Adriana rica ederim çok teşekkür ederim evet bu

my old t-shirt I have had this t-shirt for many years many many years can you

benim eski tişörtüm bu tişörtü yıllardır kullanıyorum uzun yıllardır görebiliyor musun

see it so I have had this t-shirt for a long

Bu tişörtü uzun

time in fact 12 years so this tee shirt that I'm wearing now is actually 12

zamandır giyiyorum, aslında 12 yıldır bu yüzden şu anda giydiğim bu tişört aslında 12

years old it is mirela is here hello Marella nice to see

yaşında, mirela burada merhaba Marella

you here hello mr. Duncan from Toria London's in Madrid Spain hello to Spain

sizi burada görmek güzel merhaba bayım. Madrid İspanya'daki Toria London'dan Duncan, İspanya'ya merhaba

how are you today are you feeling grande Grande I hope so

bugün nasılsın, büyük Grande hissediyorsun Umarım

a Kirk is here as well Massimo is here oh and also

bir Kirk de buradadır Massimo da burada oh ve ayrıca

we have Lilia and also Anton wow so many people joining me today on the

Lilia ve Anton da var vay be bugün canlı yayında bana katılan pek çok insan var

livestream thank you very much for joining me last week I had some

geçen hafta bana katıldığınız için çok teşekkür ederim

complaints from people saying mr. Duncan you didn't mention me on your live

bay diyen insanlardan bazı şikayetler aldım. Duncan canlı yayınında benden bahsetmedin Mümkün olduğu

stream I will try to mention as many people as possible the problem is

kadar çok insandan bahsetmeye çalışacağım sorun

sometimes the live chat moves very quickly so I don't have a chance to

bazen canlı sohbetin çok hızlı hareket etmesidir, bu yüzden

actually read all of your messages so I do apologize for that if I miss out your

tüm mesajlarını gerçekten okuma şansım olmuyor bu yüzden özür dilerim bunun için mesajınızı kaçırırsam özür dilerim

message I do apologize please don't shout at me you will make me cry

lütfen bana bağırmayın beni ağlatacaksınız

I mentioned surprises earlier I had a rather interesting surprise on Monday

Daha önce sürprizlerden bahsetmiştim Pazartesi günü oldukça ilginç bir sürpriz yaşadım

and so did Steve when the phone rang and it was someone saying that Steve's

ve telefon çaldığında Steve de öyle yaptı ve biri Steve'in olduğunu söylüyordu.

mother had been involved in a car accident and fortunately she is okay but

annem bir araba kazası geçirmişti ve neyse ki durumu iyi ama biz bu

we were very surprised by the news in fact you might say that there are other

habere çok şaşırdık aslında

ways of expressing that feeling and here they are now look at that it's almost as

bu duyguyu ifade etmenin başka yolları da var diyebilirsiniz ve işte şimdi bakın bunlar sanki

if I had planned this do you think so so do you like surprises have you ever

ben planlamış gibiyim böyle düşünüyor musun peki sürprizleri sever misin hiç

had a big surprise so when we say surprise

büyük bir sürprizin oldu mu bu yüzden sürpriz dediğimizde bu

it can mean something we were not expecting something that occurred that

beklemediğimiz bir şey oldu yani biz hazırlıklı

we were not prepared for something that you were not prepared for so there are

olmadığımız bir şeye hazırlıklı olmadığımız için

many ways of expressing surprise words such as shock shock that is the emotion

pek çok şey var şok gibi sürpriz sözcükleri ifade etmenin yolları,

that I felt on Monday when Steve told me about his mum shock so shock you might

Pazartesi günü Steve bana annesinden bahsettiğinde hissettiğim duygu buydu.

not believe this but shock can be good or bad so you can have

nice shock maybe a surprise birthday party so you are shocked but in a nice

parti böylece şok olursun ama hoş bir

way so a shock can be good or bad so a good shock can be a nice surprise

şekilde yani bir şok iyi ya da kötü olabilir yani iyi bir şok hoş bir sürpriz olabilir

a bad shock can be some terrible news maybe someone tells you about something

kötü bir şok kötü bir haber olabilir belki biri sana

that's happened that is absolutely dreadful something has happened that

olmuş, kesinlikle korkunç bir şey olmuş bir şey anlatır bu

isn't very nice also we can have delight our delight is a wonderful word

çok hoş değil ayrıca zevk alabiliriz zevkimiz harika bir kelimedir

it really is delight so when something is a delight it means it is something

gerçekten zevktir bu yüzden bir şey zevk olduğunda bu

that is good it's enjoyable it is very pleasant it is nice we can say that it

iyi bir şey olduğu anlamına gelir keyiflidir çok hoştur güzeldir diyebiliriz ki

is delight it is a delight to see you again it is a delight to be here it is a

öyledir memnun oldum sizi tekrar görmek bir zevk burada olmak bir

delight to join you again live here on YouTube hmm good or bad can be

zevk tekrar aranıza katılmak bir zevk burada YouTube'da canlı hmm iyi ya da kötü

unexpected so maybe something you weren't expecting something that

beklenmedik olabilir bu yüzden belki de beklemediğiniz bir şey

appeared suddenly is unexpected oh you are here what an unexpected surprise

aniden ortaya çıkan bir şey beklenmedik oh buradasın ne beklenmedik bir sürpriz

something that you weren't expecting is unexpected

beklemediğin bir şey beklenmedik iyi

it is good or bad so again just like shock it can be a good thing or a bad

ya da kötü bu yüzden yine tıpkı şok gibi iyi ya da kötü bir şey olabilir

thing something nice can come along it is unexpected or something horrible can

güzel bir şey gelebilir beklenmediktir ya da korkunç bir şey

come along which is also unexpected and look we have a bolt from the blue bolt

gelebilir bu da beklenmedik ve bak elimizde maviden bir cıvata var

from the blue when we say bolt from the blue we mean something that is

maviden cıvata derken maviden cıvata derken

unexpected again so when we say bolt we mean

yine beklenmedik bir şeyi kastediyoruz yani cıvata derken bir yıldırımdan bahsediyoruz bir yıldırımdan bir

a lightning bolt a bolt of lightning

yıldırım

so a bolt from the blue or we can say out of the blue something

yani bir yıldırımdan mavi ya da birdenbire bir şey belirir,

appears that you weren't expecting something suddenly appears it is out of

beklemediğiniz bir şey aniden belirir, birdenbire ortaya çıkar, birdenbire ortaya çıkan

the blue it is a bolt from the blue so both of these things can be good or bad

bir şimşek yani bunların ikisi de bir kez daha iyi ya da kötü olabilir,

once again so something that appears out of the blue can be good or not so good

yani ortaya çıkan bir şey mavi iyi olabilir ya da o kadar iyi olmayabilir

you might have some terrible news you might receive something that is really

bazı kötü haberler alabilirsin gerçekten şok edici bir şey alabilirsin

really shocking a piece of news that is a bombshell bombshell can you see that

bomba gibi bir haber o bombayı görebilir misin

bombshell it is a great expression for describing something that has left you

bu giden bir şeyi anlatmak için harika bir ifade kendini

feeling devastated something you weren't expecting a thing that came along that

harap olmuş hissediyorsun beklemediğin bir şey başına gelen ve

gave you a big shock it is a bombshell and as its name suggests it is something

sana büyük bir şok veren bir bomba gibi ve adından da anlaşılacağı gibi yere

that lands and explodes and leaves you shocked

inip patlayan ve seni şoka uğratan bir şey

surprise surprise you can have a lovely surprise you can have a nice surprise or

sürpriz sürpriz hoş bir sürpriz yapabilirsin yapabilirsin güzel bir sürpriz yap ya da pek hoş

you can have a not so nice surprise something that is a nice surprise maybe

olmayan bir sürpriz yapabilirsin güzel bir sürpriz olabilir

a surprise birthday party or maybe one of your friends from school

sürpriz bir doğum günü partisi olabilir ya da belki okuldan bir arkadaşın

suddenly contacts you that's a nice surprise or perhaps you have an

aniden seninle iletişime geçer bu hoş bir sürpriz olabilir ya da belki kötü

unpleasant supply to surprise something bad happens an unpleasant surprise

bir sürpriz yapmak için nahoş bir kaynağın var nahoş bir sürpriz olur

something that is sudden and without warning is a surprise so the basic

ani ve uyarısız bir şey sürprizdir bu nedenle

definition of any surprise is something that is sudden and without warning you

herhangi bir sürprizin temel tanımı ani olan ve uyarmadan

didn't know it was going to happen it was

olacağını bilmediğiniz bir şeydir

unexpected hmm hello to everyone on the live chat don't worry I won't forget you

beklenmedikti hmm canlı sohbetteki herkese merhaba merak etme seni unutmayacağım

the Sun is now coming out and I must admit the Sun is being a bit of a pain

güneş şimdi çıkıyor ve kabul etmeliyim ki bugün güneş biraz ağrılı o

today so let me see if I can move that's better I think that's better yes I'm

yüzden bir bakayım hareket edebilir miyim bu daha iyi bence böyle daha iyi evet deniyorum

trying to stay out at the sunlight because it's a bit too bright for my for

güneş ışığından uzak dur çünkü benim

my little body to to withstand unfortunately a little bit later on we

küçük vücudumun dayanamayacağı kadar parlak, ne yazık ki biraz sonra

are talking about body idioms but for now we are going to talk to you it's

vücut deyimlerinden bahsediyoruz ama şimdilik sizinle konuşacağız

Father's Day today have you said happy Father's Day to your

bugün Babalar Günü mutlu dedin mi Babalar Günü

father yet is your father still around I know for some people including mr. Steve

babanıza henüz babanız hala ortalıkta mı Bay dahil bazı insanlar için biliyorum. steve

mr. Steve lost his father many years ago so mr. Steve sadly won't be celebrating

bey Steve yıllar önce babasını kaybetti, bu yüzden mr. Steve ne yazık ki

fathers day with his father because sadly his father died a few years ago

babasıyla birlikte babalar gününü kutlamayacak çünkü ne yazık ki babası birkaç yıl önce öldü.

could you use the expression bolt from the blue well something that comes along

and expectedly was like a bolt from the blue so you can describe anything that

was unexpected normally something that's shocking or gives you a big surprise it

beklenmedikti normalde şok edici veya size büyük bir sürpriz veren bir şey

was like a bolt from the blue so in a sentence you will often say the thing

birdenbire bir şimşek gibiydi bu yüzden bir cümlede sık sık diyeceksiniz ki

that happened came like a bolt from the blue

olan şey birdenbire bir şimşek gibi geldi

it was unexpected I didn't know it was going to happen completely unexpected it

beklenmedikti Gideceğini bilmiyordum tamamen beklenmedik bir şekilde birden bire gökten

was a bolt from the blue it came out of the blue

bir şimşek çaktı birdenbire ortaya çıktı

Satur Ino says surprised can also be described as being taken aback yes if

Satur Ino şaşırmış olarak da tanımlanabileceğini söylüyor evet

you are taken aback you are surprised you are shocked by something something

şaşırırsanız şaşırırsınız bir şey tarafından şoka uğrarsınız

surprises you maybe you hear some news maybe someone tells you something very

sizi şaşırtan bir şey belki biraz duyarsınız haberler belki birisi size çok şaşırtıcı bir şey söyler

is really surprising and you are really you are taken aback you are surprised by

ve gerçekten şaşırırsınız buna

it again that can be a good thing or a bad thing

tekrar şaşırırsınız bu iyi bir şey ya da kötü bir şey olabilir

although having said that quite often we use it in a negative way we use it in a

söylememize rağmen bunu sıklıkla olumsuz anlamda kullanırız

negative way hello mr. Duncan from Raj hello Raj Singh hello Raj Singh I'm

olumsuz bir şekilde merhaba bay. Raj'dan Duncan merhaba Raj Singh merhaba Raj Singh

enjoying the sounds next to me if you hear some strange sounds don't worry

Yanımdaki seslerin tadını çıkarıyorum eğer bazı garip sesler duyarsanız merak etmeyin

it's just my legs because I'm standing up for such a long time today hello mr.

sadece bacaklarım çünkü bugün çok uzun süredir ayaktayım merhaba bayım.

Duncan I can't read Arabic unfortunately I'm sorry about that I'm trying to catch

Duncan ne yazık ki Arapça okuyamıyorum bunun için üzgünüm

up on my live chat it is a delight to see you again oh thank you very much

canlı sohbetime yetişmeye çalışıyorum sizi tekrar görmek bir zevk oh çok teşekkür ederim

Christina says it is a delight something that is nice is a delight of course

Christina bunun bir zevk olduğunu söylüyor güzel olan bir şey keyif elbette

overall we can describe it as being delightful a delightful surprise

genel olarak keyifli olarak tanımlayabiliriz hoş bir sürpriz

something is delightful how was your meal it was delightful it was nice it

bir şey çok hoş yemeğiniz nasıldı çok hoştu güzeldi güzeldi güzeldi muhteşemdi

was lovely it was gorgeous it was enjoyable hello - uma hello Umar Umar

keyifliydi merhaba - uma merhaba Umar Umar harika

says you are amazing thanks a lot for that and you are amazing as well because

olduğunuzu söylüyor çok teşekkürler bu ve sen de harikasın çünkü Pazar günü

you've come to join me here on your Sunday for many people sunday is a free

burada bana katılmaya geldin, birçok insan için pazar boş bir

day so thank you very much for giving up your Sunday to come and watch me on

gün, bu yüzden Pazar gününüzü YouTube'da gelip beni izlemek için ayırdığınız için çok teşekkür ederim,

YouTube it is now 20 minutes away from three o'clock on a Sunday afternoon this

şimdi 20 dakika uzaklıkta Pazar öğleden sonra saat üçte bu

is live English if you would like to get in touch with me my email address is

canlı İngilizce, benimle iletişime geçmek isterseniz e-posta adresim

under this video and also if you would like to send a small donation or a large

bu videonun altında ve ayrıca küçük bir bağış veya

donation to allow my work to continue you can do the same thing as well what

çalışmamı sağlamak için büyük bir bağış göndermek isterseniz devam et sen de aynı şeyi yapabilirsin

do you do besides teaching English well for most of the time I'm producing my

İngilizceyi iyi öğretmek dışında ne yapıyorsun çoğu zaman

material somewhere on the planet but for most of the time are I put a lot of my

materyalimi gezegenin bir yerinde üretiyorum ama çoğu zaman işime çok şey katıyorum

work a lot of my free time a lot of my energy into teaching English here on

Boş zamanımın çoğunu burada YouTube'da İngilizce öğretmeye ayırıyorum

YouTube and I have been doing it now for over 13 years I've been doing this for

ve bunu 13 yılı aşkın süredir yapıyorum Bunu

13 years can you believe it Pal Mira says it is international wind

13 yıldır yapıyorum buna inanabiliyor musunuz Pal Mira uluslararası rüzgar günü olduğunu söylüyor

day I didn't know that apparently people around the world are celebrating wind

bilmiyordum görünüşe göre dünyanın dört bir yanındaki insanlar rüzgarı kutluyorlar,

what type of wind is it the wind that blows around or is it the wind

bu ne tür bir rüzgar, etrafta esen rüzgar mı yoksa

that comes from your body there is no surprise to see mr. Duncan getting

vücudunuzdan gelen rüzgar mı, bay. Duncan

compliments from his viewers oh thank you Valentin that's very kind of you

izleyicilerinden iltifat alıyor oh teşekkür ederim Valentin çok naziksiniz

we like the landscape behind you yes I'm in my garden I'm outdoors because the

arkanızdaki manzarayı seviyoruz evet bahçemdeyim dışarıdayım çünkü bugün çok rüzgarlı olmasına

weather is once more quite nice even though it's very windy today

rağmen hava yine çok güzel

yes it's windy and it's international wind day that might be the reason why in

evet rüzgarlı ve

other countries Father's Day is on the 19th of March and that day is dedicated

Diğer ülkelerde Babalar Günü'nün 19 Mart'ta kutlanmasının ve o günün

to st. Joseph's so Thank You Seto Reno for that so Father's Day here in the UK

St. Joseph bunun için çok teşekkür ederim Seto Reno, bu yüzden Birleşik Krallık'ta Babalar Günü

is always on the 16th I have recommended your English teaching channel to many

her zaman 16'sındadır İngilizce öğretim kanalınızı birçok

people thank you Anatoly or Anatoly oh thank you very much for that

kişiye tavsiye ettim, teşekkür ederim Anatoly veya Anatoly oh bunun için çok teşekkür ederim

hello mr. Duncan greetings from one of your favorite countries Turkey you seem

merhaba bayım. Duncan en sevdiğiniz ülkelerden birinden selamlar Türkiye

very nice thank you very much dev yes I've been to Turkey twice beautiful

çok hoş görünüyorsunuz çok teşekkür ederim dev evet Türkiye'de iki kez bulundum güzel

country and have also made a youtube lesson in Turkey

ülke ve ayrıca Türkiye'de bir youtube dersi yaptım

as well and it is available on my youtube channel and if you haven't

ve bu benim youtube kanalımda mevcut ve eğer isterseniz

subscribed why not come on click the subscribe button today and change your

abone olmadım neden gelmiyorsun bugün abone ol düğmesine tıkla ve

life for the better

hayatını daha iyi bir şekilde değiştir

hello tirage I'm here in the city for a job and my village is just like yours oh

I see so normally Raj you live in a place that's in the countryside or as we

bu kırsalda ya da

say here rural rural so if something is rural it means it is in the countryside

burada kırsal kırsal dediğimiz gibi, kırsal bir şey varsa, kırsalda demektir, etrafı

it is surrounded by farmland and nature rural hello Bella thank you very much

tarım arazileri ve doğa ile çevrilidir kırsal merhaba Bella çok teşekkür ederim

also we have Alamgir hello Alamgir mr. Duncan you should have a chair because I

biz de Alamgir'e sahibiz merhaba Alamgir bay. Duncan bir sandalyen olmalı çünkü

know it's very hard standing for two hours like that Thank You Alamgir that's

iki saat böyle ayakta durmanın çok zor olduğunu biliyorum Teşekkürler Alamgir

very kind of you yes I like to stand I must admit I don't know why I do like

çok naziksin evet ayakta durmayı seviyorum itiraf etmeliyim neden

standing up excuse me my set is starting to fall down because of the wind

ayakta durmayı sevdiğimi bilmiyorum kusura bakmayın benim setim korkunç rüzgar yüzünden düşmeye başlıyor

terrible so yes I I like standing if he's something that I've always done

bu yüzden evet ayakta durmayı seviyorum, eğer o her zaman yaptığım bir şeyse

even when I was teaching in China people always used to say you were always

Çin'de öğretmenlik yaparken bile insanlar hep senin hep ayakta olduğunu söylerlerdi,

standing up why are you always standing up when you teach and when you work and

ders verirken neden hep ayaktasın ve sen çalışırken ve

when he relaxed I don't know why but I do like standing up Pedro

o rahatladığında neden bilmiyorum ama ayağa kalkmayı seviyorum Pedro

asks what do you do after the class mr. Duncan today I will have a cup of tea

dersten sonra ne yapıyorsun diye soruyor bayım. Duncan bugün Bay Duncan ile bir fincan çay içeceğim

with mr. Steve and then I will sit in the garden and watch the birds because

. Steve ve sonra bahçede oturup kuşları izleyeceğim çünkü

the birds are very busy at the moment it's been a very busy week I have been

kuşlar şu anda çok meşguller çok yoğun bir hafta oldu

here writing scripts filming also editing and taking care of mr. Steve's

burada senaryolar yazıyorum film çekiyorum ayrıca kurguyu yapıyorum ve Mr. Steve'in

mother as well so I've had a very busy week

annesi de bu arada çok yoğun bir hafta geçirdim ne olur ne olmaz diye

by the way just in case I don't know but just in case hello to mr. Steve's mum hi

bilmiyorum ama ne olur ne olmaz diye Mr. Steve'in annesi merhaba

I said how would say hello to you and I hope you're feeling better today hi from

sana nasıl merhaba diyebilirim dedim ve umarım bugün kendini daha iyi hissediyorsundur

cloudy Mexico a big hello to Mexico the planet behind you look like bushes oh I

bulutlu Meksika'dan merhaba Meksika'ya kocaman bir merhaba arkandaki gezegen çalılara benziyor oh

see well they are bushes and trees there are lots of green plants and all sorts

iyi görüyorum onlar çalı ve ağaç bol yeşillik var arkamda bitkiler ve her türlü

of things behind me so yes you are right there are trees and bushes behind me

şey yani evet haklısınız arkamda ağaçlar ve çalılar var

do you like standing up on public transport mr. Duncan well the problem

toplu taşıma araçlarında ayakta durmayı sever misiniz bayım? Duncan,

with standing up on public transport is because I don't like it because normally

toplu taşıma araçlarında ayakta durmanın sorunu, bundan hoşlanmamamdan kaynaklanıyor, çünkü normalde

means that the public transport has a lot of people on it so if I have to

toplu taşıma araçlarının üzerinde çok sayıda insan olduğu anlamına gelir, bu nedenle

stand up it normally means that the bus or the train is very crowded it means

ayağa kalkmam gerekirse, normalde bu, otobüsün veya trenin çok fazla olduğu anlamına gelir. kalabalık demek

there are lots of people there so the answer to that question is no I don't

orada çok insan var demek bu sorunun cevabı hayır

like standing up on public transport because it normally means that everyone

toplu taşıma araçlarında ayakta durmayı sevmiyorum çünkü bu normalde herkesin

is squashed together hmm I don't like getting too close to other people you

birbirine sıkışması anlamına geliyor hmm gördüğün diğer insanlara fazla yaklaşmayı sevmiyorum

see I don't like being hugged I'm not a big fan of hugging it was the

Sarılmaktan hoşlanmıyorum Sarılmanın büyük bir hayranı değilim

india-pakistan cricket match today Pakistan is just going to lose as usual

bugün Hindistan-Pakistan kriket maçıydı Pakistan her zamanki gibi kaybedecek

says Raj oh well I'm not going to comment on that because well first of

diyor Raj oh pekala bunun hakkında yorum yapmayacağım çünkü ilk önce

all I know nothing and I mean nothing about cricket even though they play it

tüm ben hiçbir şey bilmiyorum ve

here in Much Wenlock they often play cricket

here on the big village green but I don't I don't play cricket I know very

little about cricket did mr. Steve mow the lawn yes last week

kriket hakkında hiçbir şey kastetmiyorum . Steve çimleri biçti evet geçen hafta

he mowed the lawn but at the moment it's too wet because we've had lots and lots

çimleri biçti ama şu anda hava çok ıslak çünkü

of rain over the past few days in fact I think it was last Tuesday or last

son birkaç gündür çok ama çok yağmur yağdı aslında sanırım geçen Salı ya da geçen

Wednesday in one day we had one month's worth of rain so in one day we had the

Çarşambaydı, bir gün geçirdik. Aylık yağmur yani bir günde

same amount of rain that we would normally have in one month so you can

normalde bir ayda alacağımız kadar yağmur yağdı yani

imagine that the human body is a very fascinating thing what do you think

insan vücudunun çok büyüleyici bir şey olduğunu hayal edebilirsiniz

about the human body I think it's amazing I really do when

insan vücudu hakkında ne düşünüyorsunuz bence bu harika gerçekten

you wake up in the morning and you stretch your arms and your legs and you

sabah uyandığında kollarını ve bacaklarını esnettiğinde ve

get out of bed and your heart starts to beat fast and you go and have your

yataktan kalktığında kalbin hızlı atmaya başladığında ve gidip kahvaltını yaptığında

breakfast and then you do some exercises to get your body moving wow the human

ve sonra vücudunu hareket ettirmek için bazı egzersizler yaptığında yap vay be insan

body is incredible so today I thought we would have a look at some idioms and

vücut inanılmaz, bu yüzden bugün insan vücuduyla ilgili bazı deyimlere ve ifadelere bir göz atacağımızı düşündüm,

expressions to do with the human body so that's what we're going to do today

bu yüzden bugün yapacağımız şey bu, hadi

let's look at some expressions some body idioms expressions and phrases that use

bazı ifadelere bakalım, bazı vücut deyimleri,

parts of the human body they relate to parts of the body so there are many

insan vücudunun parçalarını kullanan ifadeler ve deyimler vücut vücudun bölümleriyle ilişkilendirilirler, bu nedenle

idioms and phrases in English that relate to all of this the human body

İngilizce'de insan vücuduyla ilgili tüm bunlarla ilgili birçok deyim ve deyim vardır,

the big question is is this a man or a woman I'm not sure because it could be

asıl soru şu ki bu bir erkek mi kadın mı emin değilim çünkü

either so I'm not sure if that's a man or a woman I think it might be both so I

ben de öyle olabilir Bunun bir erkek mi yoksa bir kadın mı olduğundan emin değilim, her ikisi de olabilir, bu yüzden bence bu

think it's kind of a mixture of the two shapes so no one is left out so so

iki şeklin bir karışımı, bu yüzden

before anyone complains because these days people like complaining about these

kimse şikayet etmeden önce bu yüzden, çünkü bu günlerde insanlar bu tür şeylerden şikayet etmeyi seviyor,

things so this is not a man or a woman it is just a general shape to show the

yani bu bir erkek ya da kadın değil, insan formunu göstermek için sadece genel bir şekil,

human form so I hope that that helps you does it help you does it

bu yüzden umarım bu size yardımcı olur, yardımcı olur,

I hope so for us I'm wasting my time so let's have a look oh I like this oh here

umarım bizim için zaman harcıyorum, o yüzden bir bakalım oh hoşuma gitti bu oh işte

we go so here is our first idiom connected to that's really annoying me

başlıyoruz işte bununla bağlantılı ilk deyimimiz bu beni gerçekten rahatsız ediyor

excuse me can you just stop doing that

afedersiniz bu çok sinir bozucu şeyi yapmayı keser misiniz böylesi daha

very annoying that's better I think I've cured it now so the first human body

iyi

expression and you can see the elbow there it is there is my elbow I don't

orası benim dirseğim orası

know if you've noticed but I always think that the elbow gets old before any

fark ettin mi bilmiyorum ama ben hep dirseğin vücudunun diğer yerlerinden önce yaşlandığını düşünürüm

other part of your body have you ever looked at your elbow look it looks

hiç dirseğine baktın mı bak

dreadful look look how look how old your elbow looks it's horrible and I've

korkunç görünüyor bak bak nasıl bak kaç yaşındasın dirsek korkunç görünüyor ve

noticed that your elbow is the first part of your body to get old before any

fark ettim ki dirseğiniz vücudunuzun diğer kısımlarından önce yaşlanan ilk bölgenizdir,

other part of the body your elbow is the first part to get old

dirseğiniz ilk yaşlanan bölgenizdir,

so that is our first body part idiom elbow and you can see give someone the

yani bu bizim ilk vücut parçamızdır dirsek ve siz yapabilirsiniz bkz. birine

elbow you give someone the elbow to give someone the elbow is to push away or

dirsek vermek birine dirsek vermek birine dirsek vermek birine dirsek atmak, bir kişiyi uzaklaştırmak veya reddettiğiniz

exclude a person from a group you refuse you refuse to communicate with someone

bir gruptan çıkarmaktır artık biriyle iletişim kurmayı reddediyorsunuz,

anymore so you refuse to communicate with someone anymore you

bu nedenle artık biriyle iletişim kurmayı reddediyorsunuz siz

of them the elbow you give them the push you give them the elbow so maybe someone

onlardan siz dirsek verdiğiniz onlara itme, onlara dirsek atma, bu yüzden belki

who is in your life who you find very annoying they really do get on your

hayatında olan ve çok sinir bozucu bulduğun biri gerçekten

nerves that's another part of the body your nerves so a person might get on

sinirlerini bozuyor, bu vücudun başka bir parçası, sinirlerin bu yüzden bir kişi

your nerves so you give them you give them the elbow you push them away you

sinirlerini bozabilir, sen de onlara verirsin onları dirsekten uzaklaştırırsın onları uzaklaştırırsın

exclude them yes I think that the elbow your elbows they are the first parts of

onları dışlarsın evet bence dirsek senin dirseklerin onlar vücudunun ilk eskiyen bölgeleri

your body that start to look old I think so anyway you don't have to agree with

me it's not the law I think we need to start appreciating our bodies more on a

vücutlarımızı daha küresel düzeyde daha fazla takdir etmeye başlamalıyız,

more global level well I think you're right there Lilia because there there

bence haklısın Lilia çünkü

are certain instances in many countries especially Western countries where

birçok ülkede, özellikle Batı ülkelerinde

people do not take care of their health they don't look after their bodies so

insanların sağlıklarına dikkat etmedikleri belirli durumlar var. bedenler yani evet

yes I think that's that's a very good point mr. Duncan you are a young man at

bence bu çok iyi bir nokta bay. Duncan sen

least in your way of life Thank You Louis my attitude keeps me young even

en azından senin yaşam tarzına göre genç bir adamsın Teşekkürler Louis, tavrım beni genç tutuyor,

though in the distance I can see I can see something in the distance it is a

uzaktan görebilsem de, uzakta bir şey görebiliyorum, bir

number it doesn't seem very far away but what could it be

sayı, çok uzak görünmüyor ama ne

it looks like a number I can see it oh wait there I can see it more clearly now

bir sayıya benziyor olabilir mi onu görebiliyorum oh bekle orada şimdi daha net görebiliyorum

yes it's 60 60 it's over there in the distance so at the moment at this stage

evet 60 60 orada uzakta yani şu anda hayatımın bu aşamasında

of my life I can see the number 60 in the distance

60 sayısını görebiliyorum mesafe

can you imagine me being sixty oh my goodness I can't imagine being I can't

beni altmış olarak hayal edebiliyor musun aman tanrım, olduğumu hayal edemiyorum

imagine being the age I am now to be honest so you give someone the elbow we

Yaşımı hayal edemiyorum şimdi dürüst olmak gerekirse bu yüzden birine dirsek atıyorsun

are talking about body idioms today they will think about idioms is we don't use

bugün vücut deyimlerinden bahsediyoruz deyimler hakkında düşünecekler biz mi

them all the time it's always worth remembering that we don't always use

bunları her zaman kullanma her zaman

idioms we only use them sometimes not always me carries hello Mika I didn't

deyimleri kullanmadığımızı her zaman hatırlamaya değer deyimleri kullanıyoruz sadece bazen her zaman ben değil taşır merhaba Mika geldiğini görmedim merhaba Mika

see you arrive hi Mika hello to you a big hello to Japan watching at the

merhaba sana büyük bir merhaba Japonya'ya izliyorum Şu

moment nice to see you here mr. Duncan you have made me check my own elbows but

an sizi burada görmek güzel bayım. Duncan bana kendi dirseklerimi kontrol ettirdin ama bu

it is true yes if you look at your elbows you will notice that they get old

doğru evet dirseklerine bakarsan

before any other part of your body can you see can you see my elbows they look

vücudunun herhangi bir yerinden daha önce yaşlandığını fark edeceksin dirseklerimi görebiliyor musun

very old I don't know why but I always think that particular part of your body

çok yaşlı görünüyorlar ben değilim nedenini biliyorum ama her zaman vücudunun belirli bir kısmının vücudunun

gets old before any other part of the body it doesn't look too bad now when I

diğer kısımlarından önce yaşlandığını düşünüyorum, şimdi bunu yaptığımda çok da kötü görünmüyor

do that but when I when I make the skin loose can you see look at that it's all

ama deriyi gevşettiğimde görüyor musun, bak hepsi bu

it's all wrinkly it's all loose yeah well I don't like that at all mr. Duncan

hepsi buruşuk hepsi gevşek evet peki bundan hiç hoşlanmadım bayım Duncan

you don't look 16 I'm not 60 yet but I can see it in the

16 yaşında görünmüyorsun Henüz 60 yaşında değilim ama

distance there it is over there it's not here yet I haven't reached 60 but I can

uzaktan görebiliyorum orada orada orada burada değil henüz 60'a ulaşmadım ama

see it it's now looking at me from the top of a hill and

görebiliyorum şimdi bana tepeden bakıyor bir tepe ve

I'm heading there very steadily hey you are going mr. Duncan am I where am I

ben oraya çok istikrarlı bir şekilde ilerliyorum hey gidiyorsunuz bayım. Duncan ben nereye

going Bella says I'm going I'm not going yet

gidiyorum Bella gidiyorum diyor gitmiyorum henüz

you are young mr. Duncan no matter your age it is the way you joke and you play

gençsiniz bayım. Duncan, yaşınız ne olursa olsun şaka yapma ve oyun oynama şeklinizdir

around yes I think age is all about attitude your attitude to to getting

evet bence yaş tamamen tavırla ilgilidir yaşlanmaya karşı tavrınız

older your attitude to life your attitude towards other people it's all

hayata karşı tavrınız diğer insanlara karşı tavrınız

it's all very important so yes I think so okay here's another body idiom I hope

hepsi çok önemli bu yüzden evet bence çok iyi işte başka bir vücut deyimi umarım

you're enjoying these if you aren't getting bored if you feel bored please

bunlardan zevk alıyorsundur eğer sıkılmıyorsan sıkılmıyorsan lütfen

let me know oh dear what's that oh oh my goodness that looks a bit gruesome

bana haber ver ah canım o da ne aman aman aman tanrım bu biraz ürkütücü görünüyor

something that looks gruesome can you see it I hope so

ürkütücü görünen bir şey görebiliyor musun umarım öyledir

lose your head a person can lose their head so this is a well-known idiom an

kafanı kaybetmek bir insan kafasını kaybedebilir, yani bu iyi bilinen bir deyimdir,

expression that we sometimes use in English if you lose your head it means

İngilizce'de bazen kullandığımız bir ifade, eğer kafanı kaybedersen,

to become angry or uncontrollable with rage so if you lose your head you become

öfkelenmek veya öfkeyle kontrol edilemez hale gelmek anlamına gelir, bu yüzden kafanı kaybedersen sinirlenirsin,

angry you lose control you lose control of your emotions you can't control

kaybedersin kontrol et duygularının kontrolünü kaybedersin

yourself you lose your head

kendini kontrol edemezsin kafanı kaybedersin

you lose your head or you have lost your head so if we are talking in the past we

aklını kaybedersin ya da aklını kaybedersin yani geçmişten bahsediyorsak

can say that a person has lost their head or they lost their head they lost

bir kişinin aklını kaybettiğini ya da kafasını kaybettiğini söyleyebiliriz

control of their emotions they lost their head so don't lose your head don't

duygularının kontrolünü kaybettiler kafalarını kaybettiler bu yüzden kafanızı kaybetmeyin

lose your head don't lose control of your emotions or

duygularınızın kontrolünü kaybetmeyin

else you will lose your head it is a Sunday afternoon Palmira says once I had

yoksa kafanızı kaybedersiniz bugün bir Pazar öğleden sonra Palmira

perpendicular tests perpendicular tests I don't like the sound of that Wow

dikey testlerim olduğunu söylüyor dikey testlerin sesini beğenmiyorum Vay canına bir

once I had perpendicular tests a disease in this part that you showed oh I see it

zamanlar dikey testler yaptırmıştım bu kısımda gösterdiğiniz bir hastalık ah görüyorum

is common for tennis players do you mean tennis elbow because we call it tennis

tenisçiler için yaygın bir durum tenisçi dirseği mi demek istiyorsunuz çünkü biz buna tenisçi

elbow so there is a sort of illness that affects the elbow and I think the reason

dirseği diyoruz yani bir çeşit var dirseği etkileyen bir hastalık ve sanırım

why they call it tennis elbow is because it affects people who play tennis

buna tenisçi dirseği demelerinin sebebi tenis oynayan insanları etkiliyor çünkü

perpendicular tests wow that's a great word there did you like the way I I read

dik testler vay bu harika bir kelime var mı beğendiniz mi

it first time I got it right thank you please no no no applause just send some

ilk defa okudum doğru anladım teşekkür ederim lütfen hayır hayır alkış yok sadece biraz

money it's too shadowy what do you mean it's too shadowy do you mean I'm too

para gönder çok karanlık ne demek istiyorsun çok

shadowy can you see it now there it is I'll make it a bit a bit closer there

karanlık çok mu gölgeliyim demek istiyorsun şimdi işte orada biraz daha yakına getireceğim sen gidiyorsun

you go can you see it now yes you can also lose face yes if you lose face it

görebiliyor musun o şimdi evet siz de itibarınızı kaybedebilirsiniz evet eğer itibarınızı kaybederseniz geri adım atmanız gerektiği

means that you have to back down it means you do something happens to you

anlamına gelir bu size utanç veren bir şey yaptığınız anlamına gelir

that is an embarrassment you have to lose face so a good example of this is

itibarınızı kaybetmeniz gerekir yani buna iyi bir örnek

in China where people hate to lose face so if you have to say sorry to someone

insanların nefret ettiği Çin'dedir yüzünü kaybetmek yani birine özür dilemek zorunda kalırsan

or if you have to back down in an argument or maybe you say something and

veya bir tartışmada geri adım atmak zorunda kalırsan veya belki bir şey söylersen ve

then later you have to change your mind about it we can say that you've Lou

sonra bu konuda fikrini değiştirmek zorunda kalırsan

whose face you lose face so yes that's a good one I like that one

yüzünü kaybettiğin Lou'nun sende olduğunu söyleyebiliriz yüz yani evet bu iyi bir yüz bunu beğendim

thank you ts for that and hello welcome to the live stream today have you ever

bunun için teşekkür ederim ve merhaba bugünkü canlı akışa hoşgeldiniz hiç

lost your head christina is asking me well of course no one is perfect we

kafanızı kaybettiniz mi christina bana iyi soruyor tabii ki kimse mükemmel

can't always be happy and jolly all the time it's impossible

değildir her zaman mutlu ve neşeli olamayız her zaman imkansız

so sometimes yes I lose control of my emotions I lose my head sometimes not

bu yüzden bazen evet duygularımın kontrolünü kaybediyorum kafamı kaybediyorum bazen

always though so I I'm quite a patient person I am very patient very

her zaman olmasa da bu yüzden oldukça sabırlı bir insanım çok sabırlıyım çok

understanding so I don't lose my head very often I'm always able to keep my

anlayışlıyım bu yüzden kafamı çok sık kaybetmem her zaman öfkemi tutabilirim

temper and to stay calm I never lose my head you know mr. Duncan you try

ve sakin kalabilirim, asla kafamı kaybetmem, bilirsiniz bayım. Duncan

sometimes to hide your feelings do you mean me do I try to hide my feelings I

bazen duygularını saklamaya çalışıyorsun, beni mi kastediyorsun, duygularımı saklamaya çalışıyorum öyle

don't think so I think sometimes I let too many feelings out I know mr. Steve

düşünmüyorum, bazen çok fazla duyguyu açığa vuruyorum, biliyorum bayım. steve

mr. Steve is terrible because he always shows his emotions very easily so yes I

bey Steve korkunç çünkü duygularını her zaman çok kolay gösteriyor bu yüzden evet bence öyle

think so I think sometimes I do hold certain things in but not always not

düşünüyorum bazen bazı şeyleri içimde tutuyorum ama her zaman değil insanlara karşı

always I do like to be honest with people I do like to express my feelings

dürüst olmayı seviyorum

about things sometimes people don't like that they think it's rude or unpleasant

Bazen insanların istemediği şeyler hakkında duygularımı ifade etmeyi seviyorum Bunun kaba veya nahoş olduğunu düşünüyorlar

but I think sometimes it is best to be honest especially when you are

ama bence bazen dürüst olmak en iyisidir, özellikle

expressing your opinion about something so I think so if you if you are able to

bir şey hakkında fikrinizi ifade ederken, bu yüzden bence öyle, eğer

not lose your head it means you have very good self-control you can handle

kafanızı kaybetmemeyi başarabiliyorsanız, bu çok iyi bir şey yaptığınız anlamına gelir. kendini kontrol et duygularını kontrol edebilirsin,

your emotions so you don't lose control of your emotions

böylece duygularının kontrolünü kaybetmezsin

hi mr. Duncan thank you am told there is no mr. Steve

merhaba bay. Duncan'a teşekkür ederim, Bay olmadığı söylendi. steve

mr. Steve is not here he is a busy man these days he's doing all sorts of

bey Steve burada değil, bugünlerde meşgul bir adam, daha

things as I mentioned earlier there is no live stream next Sunday

önce de belirttiğim gibi her türlü şeyi yapıyor, önümüzdeki Pazar canlı yayın yok

but just to confuse you there will be a live stream next Sunday I don't know

ama sadece kafanızı karıştırmak için önümüzdeki Pazar canlı yayın olacak

what that means so there won't be a live stream next

Bunun ne anlama geldiğini bilmiyorum. haftaya pazar canlı yayın olmayacak

Sunday but there will be a live stream next Sunday I hope that's all I'm saying

ama gelecek pazar canlı yayın olacak umarım tüm söylediğim bu

I can't give any more away it's it's a secret it's top secret

kadardır daha fazla bilgi veremem bu bir sır çok gizli

here is another body idiom we are talking about body idioms parts of the

burada konuştuğumuz başka bir vücut deyimi vücut deyimleri hakkında

body oh I say there's another one you can see lips lips and these lips are

vücudun bölümleri oh bir tane daha var diyorum dudaklar görebilirsiniz dudaklar ve bu dudaklar

very red but also you can see there is something very strange going on here

çok kırmızı ama aynı zamanda burada bu dudaklarla ilgili çok garip bir şeyler olduğunu da görebilirsiniz

with these lips they appear to be different they have been sealed they are

farklı görünüyorlar mühürlenmişler kapalı

closed these lips cannot speak my lips are

bu dudaklar konuşamaz dudaklarım

sealed is the expression so there it is my lips are sealed

mühürlü ifade yani işte dudaklarım mühürlü

and this is said normally when you want to let a person know that you will keep

ve bu normal olarak söylenir bir kişiye

something secret you will keep it to yourself you can trust me

bir şeyi sır olarak saklayacağını söylemek istediğinde bunu kendine saklayacaksın bana güvenebilirsin

my lips are sealed the secret will remain safe and hidden

dudaklarım mühürlü sır güvende ve gizli kalacak

you can trust me my lips are sealed so there is an interesting expression

bana güvenebilirsin dudaklarım mühürlü yani ilginç bir ifade var

are you any good at keeping secrets can you keep a secret I'm going to tell you

sır saklamakta iyi misin sır saklayabilir misin sana

about someone who can't keeps secrets can you guess who it is yes it's

saklamayan birini anlatacağım sır tutar kim olduğunu tahmin edebilir misin evet bu

mr. Steve mr. Steve is the worst secret keeper ever so mr. Steve his lips are

bay. steve bey Steve şimdiye kadarki en kötü sır saklayıcıdır, Bay. Steve'in dudakları

never sealed so please never tell mr. Steve a secret ever because if you do

asla mühürlenmez, bu yüzden lütfen Bay'a asla söylemeyin. Steve bir sır asla çünkü eğer yaparsan,

you might as well report it on the local news on TV or printed in the newspapers

bunu TV'deki yerel haberlerde ya da gazetelerde yayınlasan iyi edersin

because mr. Steve will tell everyone I write about it he will tell everyone

çünkü bay. Steve bu konuda yazdığım herkese anlatacak, herkese

about your secret so please don't don't tell mr. Steve any secrets because he

sırrınızı anlatacak, bu yüzden lütfen Bay'a söylemeyin. Steve herhangi bir sır vermez çünkü o

will tell everyone hello Rooney hello - Rooney Williams hello Rooney nice to see

herkese merhaba diyecek Rooney merhaba - Rooney Williams merhaba Rooney

you here where are you watching at the moment please mr. Duncan don't jump off

sizi burada görmek güzel şu anda nerede izliyorsunuz lütfen bayım. Duncan atlama atlama atlama ne demek istediğini

jump off I don't know what you mean do you mean don't ignore me or don't leave

bilmiyorum beni görmezden gelme veya

me so I am a new subscriber and I asked you is it correct what you do love as a

beni bırakma bu yüzden yeni bir aboneyim ve sana çocukken sevdiğin şeyin doğru olup olmadığını sordum

kid or when you were a kid you can lift something when you were a child so what

ya da çocukken bir şeyi kaldırabilirsin çocukken yani neyi severdin çocukken

did you love what did you enjoy doing when you were a child when you were a

ne yapmaktan zevk alırdın çocukken

child or as a child so both are actually correct you can use both so what did you

ya da çocukken yani ikisi de aslında doğru ikisini de kullanabilirsin yani ne

do as a child for fun what did you do as a child when you had nothing to do did

çocukken eğlenmek için mi yapardınız çocukken yapacak hiçbir şeyiniz yokken ne yapardınız

you find something to do did you ever get bored when you were a child so as a

yapacak bir şey bulur muydunuz çocukken hiç sıkılır mıydınız

child or when you were a child so both are okay I am very good at keeping

çocukken ya da çocukken yani ikisi de tamam sır saklamakta çok iyiyim

secrets says blue Thunder there is a little bird

diyor mavi Gök gürültüsü başımın üzerinde küçük bir kuş

singing above my head can you see it maybe not there's a little bird singing

cıvıltısı var görüyor musun belki küçük bir kuş cıvıltısı yok

I think it's a little Wren hello Jenny Wren how are you today

sanırım biraz Wren merhaba Jenny Wren bugün nasılsın

I think maybe some people were saying that the the image of me is very very

sanırım bazı insanlar öyleydi imajımın çok çok

dark for which I apologize I will try to make it lighter there is that better can

karanlık olduğunu söyleyerek özür dilerim daha açık hale getirmeye çalışacağım şimdi daha iyi

you see it now I will get the paper to reflect on my face yeah I am can you see

görebilir misin kağıdı yüzüme yansıtacağım evet ben

me hello to Vietnam oh we have a lot of people watching in Vietnam normally on

Vietnam ah Vietnam'da izleyen çok insan var normalde dünyada

my list of top 10 countries watching around the world

izleyen ilk 10 ülke listemde

normally Vietnam is number 1 normally I have a lot of people watching in Vietnam

normalde Vietnam 1 numara normalde Vietnam'da izleyen çok insan var

also I have a lot of people watching in India also many people watching in

ayrıca Hindistan'da izleyen çok insan var ayrıca çok Brezilya'da izleyen insanlar

Brazil hello to Brazil as well also a big hello to Germany and France and

Brezilya'ya merhaba, ayrıca Almanya, Fransa ve İtalya'ya büyük bir merhaba

Italy and also many people watching in other parts of the world as well

ve ayrıca dünyanın başka yerlerinde izleyen birçok insan ve

including some people watching in China so I'm always pleased to hear that there

Çin'de izleyen bazı insanlar da dahil olmak üzere, insanların olduğunu duymaktan her zaman memnuniyet duyuyorum.

are people watching me in China as you know the Internet in China is not very

Çin'de internetin artık çok açık olmadığını bildiğiniz için beni Çin'de izliyorsunuz,

open anymore so I'm always pleased to hear that there

bu yüzden Çin'de izleyen ve mükemmel olmayan insanların olduğunu duymak beni her zaman mutlu ediyor

are people watching in China who isn't perfect

Oh mr. Steve yes mr. Steve isn't perfect but sometimes sometimes he is too open

Ah bayım. Steve evet bayım. Steve mükemmel değil ama bazen duyguları konusunda fazla açık

with his emotions and the other thing about mr. Steve is is not very good at

ve Mr. Steve sır saklamakta pek iyi değildir,

keeping secrets never trust mr. Steve with a secret it

asla Mr. Steve bir sırla,

is seven minutes past three o'clock on a Sunday afternoon it's live English with

bir Pazar öğleden sonra saat üçü yedi geçiyor,

mr. Duncan that's me by the way just in case you are wondering who that weird

Mr. Duncan bu arada bu benim ekranınızdaki o tuhaf kişinin kim olduğunu merak ettiyseniz

person is on your screen at the moment it's me hello there welcome also we have

şu an benim merhaba hoşgeldiniz ayrıca bizde de var

oh hello to Chris Morales hello Chris Morales

oh merhaba Chris Morales merhaba Chris Morales

yes there is a live stream next Sunday but there isn't you'll find out next

evet önümüzdeki pazar canlı yayın var ama yok 'Önümüzdeki Pazar öğreneceksin ne olduğunu

Sunday you'll find out what it's all about next week

gelecek hafta öğreneceksin

don't worry about it mr. Duncan I became an English teacher because I was

merak etme bayım. Duncan İngilizce öğretmeni oldum çünkü

listening to your videos thank you goo goo goo goo art ah thank you very much

videolarını dinliyordum teşekkürler goo goo goo goo art ah bunun için çok teşekkür ederim çok

for that oh wow so are you saying that because of me doing this you became an

English teacher thank you very much I'm very but I'm most impressed first of all

ama çok etkilendim öncelikle

being a teacher is not the easiest job in the world it isn't it is not an easy

öğretmenlik dünyanın en kolay işi değil öyle kolay bir

thing to do it's better but we watched your lessons in the dark as well oh I

şey değil mi daha iyi ama biz senin derslerini karanlıkta da izledik ah

see okay then I'm sorry if I look very dark I don't know why because I can see

anladım tamam o zaman çok karanlık görünüyorsam özür dilerim Neden bilmiyorum çünkü

myself on the screen and it looks okay technology can be very confusing

kendimi ekranda görebiliyorum ve iyi görünüyor teknoloji çok kafa karıştırıcı olabiliyor

sometimes do you keep some secrets for a mr. Steve Oh interesting

bazen bir bay için bazı sırlar saklıyor musunuz? Steve Oh ilginç

yes that's very interesting do I ever keep secrets for a mr. Steve mm-hmm

evet bu çok ilginç bir bay için hiç sır saklar mıyım? Steve mm-hmm

that's a secret just in case he's watching me hello have a good day thank

bu bir sır sadece beni izliyordur merhaba iyi günler teşekkür

you hung Kwong are you going are you going I hope you have a nice rest

ederim asılı Kwong gidiyor musun gidiyorsun umarım güzelce dinlenirsin

because it is very late at the moment in Vietnam hello to the Middle East

çünkü şu anda Vietnam'da çok geç Orta Doğu'ya merhaba

hello to Alan for Alan hack hello to you I'm not sure what your real name is but

Alan hack için Alan'a merhaba size merhaba Gerçek adınızın ne olduğundan emin değilim ama Orta Doğu'da izleyen

hello and a big hello to all those watching in the Middle East yes I have a

herkese merhaba ve büyük bir merhaba evet dünyanın

lot of viewers watching in that part of the world as well Chris says does mums

o bölgesinde de izleyen çok sayıda izleyicim var Chris diyor ki anneler bu

the word mean to keep a secret yes so if if I said

kelimenin sır tutmak anlamına mı geliyor evet yani eğer

mum's the word it means that the thing that I just told you I want you to keep

kelime annemdir dersem bu size az önce söylediğim şeyin

secret don't tell anyone else mum's the word can you imagine this folks we are

sır olarak kalmasını istiyorum anlamına gelir başkasına söylemeyin annemin sözünü hayal edebiliyor musunuz millet biz

flipping far from each other we are flipping far from each other we are very

birbirimizden uzağa takla atıyoruz birbirimizden uzağa takla atıyoruz çok

far and yet we are able to have fun with English and get our ideas across to each

uzağız ama yine de İngilizce ile eğlenebiliyoruz ve fikirlerimizi birbirimize aktarabiliyoruz

other how wonderful is that I think it is very wonderful Lilia very wonderful I

ne kadar harika, bence bu çok harika Lilia çok harika

love technology even though sometimes it can be very annoying

bayılıyorum teknoloji bazen çok can sıkıcı olabilse de

hello mr. Duncan I'm back from the protest in Hong Kong yes I've been

merhaba bay. Duncan Hong Kong'daki protestodan döndüm evet

watching television I've been watching all alive pictures from Hong Kong and it

televizyon izliyorum Hong Kong'dan tüm canlı fotoğrafları izliyorum ve

looks as if there are some changes taking place in in response to those

görünüşe göre bu protestolara tepki olarak bazı değişiklikler oluyor,

protests so we will see what happens there it is a story that is still

bu yüzden göreceğiz orada ne oluyor hala

ongoing it is still happening so hello to Jimmy in Hong Kong

devam eden bir hikaye hala oluyor bu yüzden Hong Kong'daki Jimmy'ye

hello also to Abdul please answer me as soon as possible oh I see do you have a

merhaba Abdul'a da merhaba lütfen bana mümkün olan en kısa sürede cevap verin oh anlıyorum

question for me if you do please ask a game hello mr. Duncan I write to you

bana bir sorunuz var mı varsa lütfen bir oyun sorun Merhaba bayım. Duncan, Kolombiya'dan sana

from Colombia says Carlos hello Carlos nice to see you

yazıyorum Carlos merhaba Carlos, bugün seni burada görmek güzel, evet,

here today well yes I believe Lilia you are a

Lilia'nın bir psikolog olduğuna inanıyorum,

psychologist so keep keeping people secrets is a part of my job

bu yüzden insanları sır olarak saklamak işimin bir parçası,

oh of course yes well if you deal with people's emotional problems and they

oh tabii ki evet, insanların duygusal sorunlarıyla ilgilenirsen iyi olur ve size

tell you all about what is wrong with them or the things that are on their

neyin yanlış olduğunu veya akıllarından geçenleri anlatıyorlar

mind you do have to keep these things secret we call it patient doctor

bunları gizli tutmalısınız biz buna hasta doktor gizliliği diyoruz

confidentiality I can't give the word then confidentiality so we normally say

o zaman gizlilik sözü veremem bu yüzden normalde

patient-doctor confidentiality so confidentiality expresses the secret

hasta-doktor gizliliği diyoruz yani gizlilik,

that are kept between two people so something that is said in confidence

iki kişi arasında saklanan sırrı ifade eder, yani gizli olarak söylenen bir şey

because you can tell that person and you know they will keep it secret

çünkü o kişiye söyleyebilirsiniz ve bunu sır olarak saklayacaklarını bilirsiniz

confidentiality that's a very long word Sunday Live recorded before Sunday and

gizlilik çok uzun bir kelimedir Sunday Live, Pazar gününden önce kaydedilmiş ve

showed on Sunday is that what you mean thank you grow up grow up grow up no

Pazar günü gösterilen şey, sizin ne yaptığınızdır. demek istediğim teşekkür ederim büyümek büyümek

that isn't what I mean what I'm trying to say is next Sunday there won't be a

hayır demek istediğim bu değil önümüzdeki Pazar

normal live English stream but there will be one there will be one I'm hoping

normal bir canlı İngilizce yayın olmayacak ama bir tane olacak umarım bir tane olur

so all I can say is next Sunday please watch watch my YouTube channel

bu yüzden tüm söyleyebileceğim gelecek Pazar lütfen izleyin YouTube kanalımı izleyin

and you might see something very special that's all I can say for now hello from

ve çok özel bir şey görebilirsiniz şimdilik söyleyebileceğim tek şey bu Azerbaycan'dan merhaba

Azerbaijan hello to Tyrell nice to see you here today

Tyrell'e merhaba bugün sizi burada görmek güzel

hello mr. Duncan nice to see you up right oh thank you Sylvia

merhaba bayım. Duncan seni ayakta görmek güzel oh teşekkür ederim Sylvia

yes I have been standing here for one hour and 13 minutes another body idiom

evet bir saat 13 dakikadır burada duruyorum başka bir vücut deyimimiz

shall we have another body idiom okay oh

var mı başka bir vücut deyimimiz var tamam oh

can you see that now can I just say that this isn't me so in case you think that

görüyor musun şimdi bunun ben olmadığımı söyleyebilir miyim

this is me I can tell you now it isn't this is not me that's not my body

Bunun ben olduğumu düşünüyorsanız, size şimdi söyleyebilirim ki bu ben değilim, bu benim bedenim değil

I wish it was get it off your chest get it off your chest so if you get it off

Keşke göğsünden çıkarsa göğsünden çıkar, eğer

your chest it means to tell someone about what is worrying you or to reveal

göğsünden çıkarırsan demek ki birisine sizi neyin endişelendirdiğini anlatmak veya sizi rahatsız eden

a hidden secret that has been troubling you so something that has been on your

gizli bir sırrı ortaya çıkarmak yani aklınızdan geçen bir şey

mind something that has been causing you concern or upset and you

sizi endişelendiren veya üzen bir şey ve

want to tell someone about it we can say that you get it off your chest

bunu birisine anlatmak istiyorsanız anladığınızı söyleyebiliriz.

you get something off your chest it is a great expression so maybe Lilia in your

göğsünden bir şey çıkar, bu harika bir ifadedir, bu yüzden belki Lilia işinizde

job I would imagine lots of people come to

birçok insanın size geldiğini hayal ediyorum

you and they want to get things off their chest they want to tell you

ve göğüslerinden bir şeyler çıkarmak istiyorlar,

something that has been worrying them that they've been keeping inside so to

onları endişelendiren bir şeyi size söylemek istiyorlar. seni rahatsız eden

reveal a hidden secret that has been troubling you is to get it off your

gizli bir sırrı ortaya çıkarmak için, onu göğsünden atmaktır,

chest you unburden yourself so you take away the burden of the thing that you

kendi yükünü boşaltırsın, böylece içinde tuttuğun şeyin yükünü alırsın, işte

are holding inside I will show you a game there it is kill it off your chest

sana bir oyun göstereceğim.

to get it off your chest to tell someone about what is worrying you or to reveal

birisine sizi endişelendiren bir şeyi anlatmak veya sizi

a hidden secret that has been troubling you

rahatsız eden gizli bir sırrı ortaya çıkarmak için onu göğsünüzden çıkarmak için öldürün bayım

mr. Duncan do you live near the park no I don't although although the place in

. Duncan parkın yakınında mı yaşıyorsun hayır yaşamıyorum ama

which I live is like a very giant park so imagine where I live to be a really

yaşadığım yer çok dev bir park gibi olsa da yaşadığım yeri

big park surrounded by trees and lots of lovely nature hello from Marrakech I I

ağaçlarla ve bir sürü güzel doğayla çevrili gerçekten büyük bir park olarak hayal et Marakeş'ten merhaba ben

will be very close to you soon that's all I'm saying for now so hello to Abdul

yapacağım yakında sana çok yakın olacağım, şimdilik bu kadar Abdul

Abdul Sami can I just say I will be very close to you soon that's all I'm saying

Abdul Sami'ye merhaba diyebilir miyim, yakında sana çok yakın olacağım,

I'm not saying anything else my lips are sealed

başka bir şey söylemiyorum, dudaklarım mühürlü

hello - hello - Sergio oh hello Sergio I haven't seen you for a

merhaba - merhaba - Sergio oh merhaba Sergio seni uzun zamandır görmüyorum,

long time where have you been to get something off your chest

göğsünden bir şey almak için neredeydin,

we'll make this stream awesome oh I see do you want me to get something off my

bu akışı harika yapacağız oh anlıyorum, göğsümden bir şey almamı ister misin

chest I don't really have anything on my chest at the moment I have nothing

? Şu anda göğsümde gerçekten bir şey yok

troubling me I can safely say that my life at the moment isn't too bad it's

Beni rahatsız eden hiçbir şey yok Şu anda hayatım çok kötü değil

not too bad thank you very much so to be honest with with you to be honest I

çok kötü değil güvenle söyleyebilirim çok teşekkür ederim bu yüzden size karşı dürüst olmak gerekirse dürüst olmak gerekirse

don't have anything to get off my chest I wish my chest look like this can you

'Göğsümden çıkacak bir şey yok Keşke göğsüm böyle görünse bunu görebiliyor musun

see that very it's very sexy very sexy chest I wish my chest looked like this

çok çok çok seksi çok seksi göğüs Keşke göğsüm böyle görünse bu

it's not fair the next body idiom is brilliant it's really really good you're

adil değil sonraki vücut deyim harika gerçekten çok iyi sen

going to enjoy it it's it's amazing don't go away the next body part idiom

keyfine varacağım bu harika gitme bir sonraki vücut parçası deyim

is incredible it really is Jamelia says I have to go now I'm very

inanılmaz gerçekten öyle Jamelia şimdi gitmem gerektiğini söylüyor çok

busy oh well you can always watch me later so don't worry you can always

meşgulüm oh peki beni daha sonra her zaman izleyebilirsin bu yüzden endişelenme her zaman gelebilirsin

watch me later hi mr. Duncan what is your favorite tree

beni sonra izle merhaba bay Duncan senin favori ağacın ne benim

my favorite tree I I love all trees I think trees are brilliant I always like

favori ağacım Ben bütün ağaçları severim bence ağaçlar harikadır Her zaman

to go up to a tree and I like to give it a big hug ah

bir ağaca çıkmayı ve ona sımsıkı sarılmayı severim ah

so no I don't have anything to get off my chest I'm quite happy today I'm very

bu yüzden hayır göğsümden atacak bir şeyim yok bugün oldukça mutluyum

happy to be here with you here's another body idiom and this one's

burada seninle olduğum için çok mutluyum işte başka bir vücut deyimi ve bu

very funny for a person who has one foot in the grave oh dear

bir ayağı mezarda olan biri için çok komik ah canım

can you see their foot is in the grave one foot in the grave is a an expression

görüyor musun onların ayağı mezarda bir ayağı mezarda Mezar, kullandığımız bir tabirdir,

that we use it is a humorous way of describing a person who is old and not

yaşlı ve

long for this world a person who looks unwell or under the

bu dünyaya hasret kalmayan, hasta görünen veya

weather they look like they have one foot in the grave so maybe a person who

hava şartlarında bir ayağı mezardaymış gibi görünen, yani belki de

looks unwell maybe they are old you might say oh dear

iyi görünmüyorlar belki yaşlılar diyebilirsin ah canım

you don't look very well today you look like you've got one foot in the grave so

bugün pek iyi görünmüyorsun bir ayağın çukurda gibi görünüyorsun

a body part idiom that is often used as a joke so you don't normally mean this

bu

in a serious way so when you say this normally you mean it as a joke is a kind

ciddi bir şekilde yani normalde bunu söylediğinde şaka olarak kastediyorsun

of joke in a humorous way you you look as if you are about to die you look like

mizahi bir şekilde bir tür şaka ölecekmiş gibi görünüyorsun

you have one foot in the grave there used to be a person on television in a

bir ayağın mezardaymış gibi görünüyorsun eskiden televizyonda

very funny program called Victor and he was very a very moody

Victor adında çok komik bir programda bir kişi ve o çok çok huysuz

very cantankerous comedian and the the name of the TV show was one

çok huysuz bir komedyendi ve TV şovunun adı

foot in the grave now mr. Duncan don't get anything off your chest

şimdi bir ayağım çukurdaydı Bay. Duncan göğsünden bir şey anlama,

YouTube is waiting and lurking oh I see yes I'm sure they are I'm sure they are

YouTube bekliyor ve gizleniyor oh görüyorum evet eminim öyleler Eminim öyledir

Bella says I like to hug trees as well there's nothing wrong with it I know a

Bella diyor ki ben de ağaçlara sarılmayı seviyorum bunda bir sorun yok

lot of people think that people like me who like Nature they think we are sort

çok insan tanıyorum Benim gibi Doğayı seven insanlar bizi

of hippies from the 1960s but we're not we just love nature nature's amazing

1960'lardan kalma hippiler sanıyorlar ama biz sadece doğayı sevmiyoruz Doğa harika bu

that's why I love the birds I love the trees I left the grass I like watching

yüzden kuşları seviyorum Ağaçları seviyorum Çimenleri bıraktım Bulutların geçip gitmesini izlemeyi seviyorum

the clouds go by it's very nice your gold button from YouTube might come this

çok güzel YouTube'daki altın düğmeniz bu

winter in 2019 or maybe 2020 I'm not sure it might never come it might never

kış 2019'da veya belki 2020'de gelebilir Hiç gelmeyeceğinden emin değilim

ever arrive who knows

kim bilir

here's another body idiom because I'm going soon play it by ear if you play it

burada başka bir vücut deyimi daha var çünkü yakında kulaktan çalacağım eğer oynarsanız

by ear it means to carry out or do something with no preparation whatsoever

kulaktan kulağa herhangi bir hazırlık yapmadan bir şeyi gerçekleştirmek veya yapmak anlamına gelir bu yüzden

so to play something by ear we often say play it by ear you work out what to do

bir şeyi kulaktan çalmak için genellikle kulaktan çalın deriz ne yapacağınızı

as you go along so as you do it you work out you try to decide what to do next

ilerledikçe hesaplarsınız böylece yaptıkça çalışırsınız karar vermeye çalışırsınız bundan sonra ne yapacaksın

you play it by ear you have no strategy oh I like that word strategy so if you

kulaktan kulağa oynuyorsun stratejin yok oh strateji kelimesini seviyorum yani

have no strategy or plan it means you have nothing prepared you haven't

stratejin ya da planın yoksa bu hiçbir şey hazırlamadığın anlamına gelir hiçbir

prepared anything you have no strategy or plan you play it by ear you do it as

şey hazırlamamışsın stratejin ya da planın yok kulaktan kulağa oynuyorsun

you go along you make up your plan whilst doing the thing you are

ilerledikçe yapıyorsun yaptığın şeyi yaparken planını oluşturuyorsun

doing hello this is the first time that I've watched your livestream it's very

merhaba canlı yayınını ilk kez izliyorum çok

interesting hello Bree we've an Krong I hope I pronounced your name right

ilginç merhaba bree bizde bir Krong var umarım adını doğru telaffuz etmişimdir

because I do have a little difficulty when it comes to saying the names of

çünkü Vietnam'daki insanların isimlerini söylemeye gelince biraz zorlanıyorum bu

people in Vietnam so I do apologize but I will say Bowie we hello to you and

yüzden özür dilerim ama Bowie'ye merhaba diyeceğim ve

welcome it's your first time well done I hope I will see you next week by the way

hoşgeldin bu ilk seferin aferin umarım haftaya görüşürüz bu arada

on Wednesday there will be a new full English lesson on Wednesday and I hope

Çarşamba günü yeni bir tam İngilizce dersi olacak ve umarım hoşunuza gidiyordur evet, bir

you are enjoying them yes to play something by ear

şeyi kulaktan kulağa çalmak, uydurduğunuz

it means you make it up you have no plan you have nothing prepared you do it as

anlamına gelir, hiçbir planınız yoktur, hiçbir şey hazırlamazsınız,

you go along so sometimes when I do a live stream I will have nothing prepared

ilerledikçe yaparsınız, bu yüzden bazen ben yaptığımda canlı yayın Hiçbir şey hazırlamayacağım bu

so sometimes when I'm doing my live streams I will play it by ear I will do

yüzden bazen canlı yayınlarımı yaparken kulaktan çalacağım Yapacağım yapacağım Yol boyunca

it I will make my plans as I go along

planlarımı yapacağım

hello from Uzbekistan hello to you Beck Zod Beca Zod hello Becca Zod nice

Özbekistan'dan merhaba size merhaba Beck Zod Beca Zod merhaba Becca Zod

to see you here today

bugün sizi burada görmek

and getting some technical advice here thank you very much for your technical

ve teknik tavsiye almak güzel teknik tavsiyeniz için çok teşekkür ederim

advice it's very nice please mr. Duncan don't shout if you

çok güzel lütfen bayım. Duncan bağırma eğer

shout then our eardrums will explode

bağırırsan kulak zarlarımız

another body part idiom in fact we have a couple more and then I'm going so it's

başka bir vücut parçası deyimi daha patlayacak aslında birkaç tane daha var ve sonra gidiyorum bu yüzden

almost time to say goodbye there it is all now you might recognize this this

neredeyse veda etme zamanı geldi hepsi bu şimdi bunu anlayabilirsin bu

actually was one of my mystery idioms last year so can you see what is written

aslında bir tanesiydi geçen yılki gizemli deyimlerimden, kağıtta ne yazdığını görebiliyor musun,

on the paper if something costs an arm and a leg something that costs an arm

eğer bir şey bir kol ve bir bacağa mal oluyorsa bir şey bir kola

and a leg to pay a high price for something to pay more than you wanted

ve bacağa mal oluyorsa yüksek bir bedel ödemek bir şey için istediğinden daha fazlasını ödemek

the thing in question cost you an arm and a leg the most expensive thing you

söz konusu şeyin maliyeti sen bir kol ve bir bacak şimdiye

ever bought was what so what was the most expensive thing that you have ever

kadar satın aldığın en pahalı şey neydi peki şimdiye kadar satın aldığın en pahalı şey neydi

bought I think the most expensive thing I've ever bought was I think it was a

sanırım şimdiye kadar aldığım en pahalı şey bir kameraydı sanırım

camera one of my professional cameras many years ago it cost me a lot of money

profesyonel kameralarımdan biri yıllar önce bana çok paraya mal oldu

so the most expensive thing I've ever bought was a very expensive professional

bu yüzden şimdiye kadar aldığım en pahalı şey çok pahalı bir profesyonel

camera and also many years ago I bought a motorbike as well and that cost a lot

fotoğraf makinesiydi ve ayrıca yıllar önce ben de bir motosiklet aldım ve bu çok

of money many many years ago I don't ride a motorbike anymore so if something

paraya mal oldu uzun yıllar önce Artık motosiklet sürmüyorum, bu yüzden bir şey

costs an arm and a leg it means it is very expensive or it costs more than you

bir kol ve bir bacağa mal oluyorsa, bu çok pahalı demektir veya beklediğinizden daha pahalıya mal olur,

expected it cost me an arm and a leg I'm hungry

bana bir kol ve bacağa mal olur, açım,

can you believe today we have no tea cakes we don't have any tea cakes today

inanabiliyor musunuz bugün hiç çay kekimiz yok biz bugün hiç çay kekimiz yok çünkü

we didn't buy any because mr. Steve's mother was here

satın almadık çünkü bay. Steve'in annesi buradaydı,

it's not fair a couple of more minutes and then we are going the most expensive

birkaç dakika daha adil değildi ve sonra gidiyoruz

thing I have bought was a tooth implant oh I see so so one of your teeth was

satın aldığım en pahalı şey bir diş implantıydı oh, görüyorum ki dişlerinden biri

missing Lilia and you had an artificial tooth put inside your jaw

eksikti Lilia ve çenene yapay bir diş taktırdın

I don't like the sound of that to be honest the most expensive thing for me

Dürüst olmak gerekirse benim için en pahalı şey

was when my family bought ten sacks of rice I think that's a lot of rice I

ailemin on çuval pirinç almasıydı

think so mr. Steve's boss I don't think you're mr. Steve's boss really I think

. Steve'in patronu, senin bay olduğunu düşünmüyorum. Steve'in patronu gerçekten bence

you're playing around so body part idioms we have we have just two more and

vücut bölümü deyimleriyle oynuyorsun bizde sadece iki tane daha var ve

then I'm going so here is the next one oh look at that can you see can you see

sonra gidiyorum o yüzden işte sıradaki oh şuna bak görebiliyor musun gözleri görebiliyor musun

the eyes so our next body part idiom involves the eyes a sight for sore eyes

yani sıradaki vücut parçamız deyim, gözleri içerir ağrıyan gözler için bir manzaradır,

if something is a sight for sore eyes this expression is used to show a

eğer bir şey ağrıyan gözler için bir manzaraysa, bu ifade

welcomed attractive thing something that relieves a bad moment

memnuniyetle karşılanan çekici bir şeyi göstermek için kullanılır kötü bir anı gideren bir şey

is a sight for sore eyes you see something lovely you see something that

ağrıyan gözler için bir manzaradır hoş bir şey görürsünüz gerçekten çekici bir şey görürsünüz

is really attractive and it makes you feel better about things you are a sight

ve bu sizi bazı şeyler hakkında daha iyi hissettiriyor siz

for sore eyes a welcome change to raise your spirit you are a sight for sore

ağrıyan gözler için bir manzarasınız moralinizi yükseltmek için hoş bir değişiklik siz ağrıyan gözler için bir manzarasınız bu

eyes that is almost it for today we have one

neredeyse bugünlük

more one more body part idiom coming up and can you believe it it hasn't rained

bir vücut parçası deyimimiz daha geliyor ve inanabiliyor musunuz yağmur yağmadı

I can't believe it hasn't rained today I thought it was going to rain

bugün yağmur yağmadığına inanamıyorum yağmur yağacağını sandım

hello I am now staying in Much Wenlock says nguyen van Tuan really so where are

merhaba ben şimdi Many Wenlock'ta kalıyorum diyor nguyen van Tuan gerçekten öyleyse nerede kalıyorsun nerede

you staying where you staying a Jew in Van Van Van Van where are you staying in

kalıyorsun nerede bir Yahudi olarak Van'da kalıyorsun Van Van Wenlock'ta nerede kalıyorsun

much Wenlock would you like to meet up for a cup of tea

Wenlock'ta bir bardak çay içmek için buluşmak ister misin

probably not what about turned a blind eye to something ah

muhtemelen hayır bir şeye göz yummaya ne dersin ah

Driss very good I like that yes if you turn a blind eye to something it means

Driss çok iyi Bunu beğendim evet bir şeye göz yumarsan bu,

you look the other way you pretend that something isn't happening you turn a

baktığın anlamına gelir diğer türlü bir şey olmuyormuş gibi davranırsın bir şeye

blind eye to something maybe one of your friends is doing something illegal but

göz yumarsın belki bir arkadaşın yasa dışı bir şey yapıyordur ama sen

you ignore it you turn a blind eye to it you turn a blind eye you look the other

görmezden gelirsin görmezden gelirsin görmezden gelirsin

way you ignore the thing that is taking place you refuse to acknowledge what is

görmezden gelirsin Olup biteni kabul etmeyi reddediyorsun,

happening you turn a blind eye to it one more body part idiom and then I'm going

ona bir göz yumuyorsun, bir vücut parçası deyimi daha ve sonra ben gidiyorum,

here is the final one oh you can't beat this one so see because it's heart heart

sonuncusu oh bunu yenemezsin, o yüzden bak çünkü bu kalp kalp

beat you can have a heart of stone oh dear the final body part idiom today a

yendi taştan bir kalbe sahip olabilirsiniz oh canım son vücut parçası deyimi bugün a

heart of stone this is used to describe an uncaring or cold-hearted person they

stone of heart bu, umursamaz veya soğuk kalpli insanları tanımlamak için kullanılır,

have no care for others they have a heart of stone to have no

başkalarını umursamazlar, taştan kalpleri vardır,

empathy or feelings towards other people so when we say empathy it means you can

empati veya duyguları yoktur bu yüzden diğer insanlara karşı empati dediğimizde,

appreciate the way in which another person feels how they feel their

başka bir kişinin duygularını nasıl hissettiğini nasıl hissettiğini takdir edebileceğiniz anlamına gelir, bu yüzden

emotions so yes you have a heart of stone there it is

evet, taştan bir kalbiniz var, tabii ki başka bir

of course there is another one which is very positive very happy you can have a

tane daha var, çok olumlu, çok mutlu olabilirsiniz. altından bir

heart of gold so if you have a heart of gold it means you are a generous kind

kalbe sahipsin, eğer altından bir kalbin varsa, bu senin cömert, nazik, sevgi dolu bir insan olduğun anlamına gelir,

loving person so a person can have a heart of gold or a heart of stone oh

bu yüzden bir insanın altından ya da taştan bir kalbi olabilir ah

dear and that's it there is there is nothing

canım ve işte bu kadar,

else to do except for say goodbye to you so thank you very much for your company

yapacak başka bir şey yok. sana veda ettiğim için çok teşekkür ederim bugün arkadaşlığın için çok teşekkür ederim

today I hope you've enjoyed it so you can have a heart of gold

umarım hoşuna gitmiştir böylece altın gibi iyiliksever bir kalbe sahip olabilirsin

benevolent kind or you can have a heart of stone

ya da taştan bir kalbe sahip olabilirsin

Allisyn fam hello Allison fam will you visit mr. Duncan a-doin I don't think

Allisyn ailesi merhaba Allison ailesi bayım ziyaret eder misin? Duncan a-doin

he's really in much Wenlock a lot of people write to me and they say they are

onun pek Wenlock'ta olduğunu sanmıyorum pek çok insan bana yazıyor ve Wenlock'ta olduklarını söylüyorlar

in much Wenlock they're coming to see me but they never do no one ever does it

beni görmeye geliyorlar ama asla yapmazlar kimse asla yapmaz asla

never ever would the last body part be hands well I suppose I could use one of

asla son olmaz vücut kısmı eller olsun iyi sanırım el

my hands when I wave goodbye I will use my hand I will give you a hand

sallarken

ah that's another idiom so if you give a hand to someone it means you help them

you give someone a hand you help that person with something you give them

ellerimi kullanabilirim o kişiye bir konuda yardım edersen ona yardım edersin

a hand isn't that nice what a lovely way to end today's livestream so that's it I

o kadar da hoş değil ne güzel bugünkü canlı yayını bitirmenin bir yolu bu kadar işte tam bir ingilizce dersi

will be with you on Wednesday with a full English lesson not live it is

ile çarşamba günü sizlerle olacağım canlı değil

recorded so there will be a new full English lesson on Wednesday and next

kaydediliyor yani bir Çarşamba ve önümüzdeki Pazar günü yeni tam İngilizce dersi

Sunday I'm hoping I hope there will be a live stream but it really does depend on

Canlı yayın olacağını umuyorum ama bu gerçekten

how my internet connection is so if my internet connection is very good there

internet bağlantımın nasıl olduğuna bağlı, bu yüzden internet bağlantım çok iyiyse

will be a live stream if it isn't very good then there won't be a live stream

canlı yayın olacak. Çok iyi değil o zaman canlı yayın olmayacak

but either way you will find out hopefully I will be here with you next

ama her halükarda öğreneceksin umarım gelecek

Sunday from 2 p.m. UK time or not thank you very much to Meeker thank you very

Pazar saat 14:00'ten itibaren sizlerle birlikte olacağım. İngiltere zamanı olsun ya da olmasın Meeker'e çok teşekkür ederim çok teşekkür ederim

much Bela thank you also Francisco isn't that nice thank you so much for this

Bela teşekkür ederim Francisco da o kadar iyi değil

opportunity to hear perfect English thank you very much Francisco Thank You

mükemmel İngilizce duyma fırsatı için çok teşekkür ederim çok teşekkür ederim Francisco teşekkür ederim

Lily Oh cheers mr. Duncan it's been super useful I have enjoyed it a lot it

Lily Ah şerefe bay. Duncan çok faydalı oldu Çok keyif aldım

was amazing to see you again Thank You Lilia and hopefully I will be

seni tekrar görmek inanılmazdı Teşekkürler Lilia ve umarım

back with you next Sunday but I will be here with you recorded on Wednesday with

önümüzdeki Pazar tekrar sizlerle birlikte olacağım ama Çarşamba günü

my full English lesson number 31 can you believe it 31 oh my goodness by two row

31 numaralı tam İngilizce dersimle kayıtlı olarak burada olacağım. inanın 31 aman tanrım iki sıra

sir also Maria ts thanks a lot for your company also thanks to Alison

efendim ayrıca Maria ts şirketiniz için çok teşekkürler ayrıca Alison

mr. Steve's boss although I don't think it is I don't think it is mr. Steve's

bay sayesinde. Steve'in patronu olduğunu düşünmememe rağmen Bay olduğunu düşünmüyorum. Steve'in

boss you give a hand but they take an arm oh I see so they take more than you

patronu sen yardım ediyorsun ama kol alıyorlar oh görüyorum ki senin verdiğinden daha fazlasını alıyorlar bu

give that's a I've never heard of that expression is it a real expression never

hiç duymadım bu ifadeyi gerçek bir ifade mi hiç

heard of it thank you very much don't forget to subscribe to my channel and

duymadım çok teşekkür ederim abone olmayı unutmayın Kanalıma ve

the most important thing of all please turn on

en önemlisi lütfen

the notifications so you will be told when I will be live and you will be told

bildirimleri açın ki ne zaman canlı yayında olacağım size söylensin ve

when I post my new lesson that is very important it's quite important thanks

yeni dersimi yayınladığımda size bildirilsin bu çok önemli çok önemli

for your company and I will go it is now three thirty five here in the UK

firmanız için çok teşekkür ederim ve ben de yapacağım. git şimdi saat üç otuz beş burada Birleşik Krallık'ta

this is mr. Duncan on a Sunday afternoon saying thanks for watching me and I hope

bu mr. Duncan bir Pazar öğleden sonra beni izlediğiniz için teşekkür ediyor ve umarım

to see you next Sunday I really do but maybe not it depends on what the

gelecek Pazar görüşürüz gerçekten ama belki internet bağlantısının nasıl olduğuna bağlı değildir ve

internet connection is like and of course until the next time we see each

tabii ki burada YouTube'da bir sonraki görüşümüze kadar

other here on YouTube you know what's coming next yes you do...

ne olduğunu bilirsiniz sıradaki evet yaparsın...

ta ta for now.

şimdilik ta ta.