Live English - Learn English - 27th May 2018 - Improve your listening - Embarrassment - Mr Duncan

So another week has gone by so quickly here we are all together again by the

Yani bir hafta daha o kadar çabuk geçti ki burada yine birlikteyiz bu

way last night we had quite a dramatic event take place we had lots of thunder

arada dün gece oldukça dramatik bir olay gerçekleşti

and lightning all around this area and apparently there is going to be some

bu bölgenin her yerinde çok fazla gök gürültüsü ve şimşek çaktı ve görünüşe göre

more later today maybe during today's livestream who knows today's questions

bugün biraz daha geç olacak belki Bugünkü canlı yayın sırasında kim bilir bugünün soruları

include have you ever been in an embarrassing situation what's the most

arasında hiç utanç verici bir durumda bulundunuz mu, başınıza gelen en

embarrassing thing that has ever happened to you sadly there is no mr.

utanç verici şey nedir ne yazık ki bay yok.

Steve today he is not here but of course I will be here and so will you with the

Steve bugün burada değil ama tabii ki ben burada olacağım ve siz de

live chat after all it's a Sunday afternoon here in the UK it's just after

canlı sohbetle burada olacağım, sonuçta burada Birleşik Krallık'ta bir Pazar öğleden sonra

two o'clock and this is live English

saat ikiyi biraz geçiyor ve bu canlı İngilizce

here we go again oh my goodness is it Sunday again already I can't believe

işte tekrar başlıyoruz aman tanrım yine pazar mı

that it's already Sunday I really can't believe it it seems actually it seems

şimdiden pazar olduğuna inanamıyorum gerçekten inanamıyorum gerçekten imkansız gibi görünüyor

completely impossible it really does oh hello there

gerçekten öyle oh merhaba

Hi everybody I appeared as if by magic how are you today?

herkese merhaba sihir gibi göründüm bugün nasılsınız?

are you okay? I hope so are you happy?

iyi misin? umarım mutlusundur

I really really really hope so here we go again it is Sunday and it is live

Gerçekten gerçekten çok umuyorum, işte yine başlıyoruz, bugün Pazar ve

English all away I hope you can hear me okay and I hope you can see me I have

her yerde canlı İngilizce var umarım beni duyuyorsunuzdur ve umarım beni görebilirsiniz

had such a busy morning I've been doing lots of things lots of technical boring

Çok yoğun bir sabah geçirdim Birçok şey yapıyorum çokça teknik sıkıcı

things today very boring indeed now I'm hoping that you can hear me because

şeyler bugün gerçekten çok sıkıcı şimdi beni duyabildiğinizi umuyorum çünkü bugün

there is a slight problem with my internet today last night we had a very

internetimde ufak bir sorun var dün gece çok

dramatic weather event take place we had lots of thunder and lightning all the

dramatik bir hava olayı yaşadık yol boyunca çokça gök gürültüsü ve şimşek çaktı

way through the night and I have a feeling it may it may have caused some

gece ve bunun internet bağlantısında bir miktar hasara yol açmış olabileceğini hissediyorum,

damage to the internet connection so if you have a problem hearing or seeing me

bu nedenle bugün beni duymakta veya görmekte sorun yaşıyorsanız bunun

today it might be because of my internet speed so I do apologise if there is a

nedeni internet hızım olabilir, bu nedenle bugün bir sorun olursa özür dilerim

problem today but it is out of my hands it is out of my hands that means that I

ama benim elimde değil, benim elimde değil, yani

have absolutely no control over it it has nothing to do with me it is out of

üzerinde kesinlikle hiçbir kontrolüm yok, benimle hiçbir ilgisi yok,

my hands a very murky morning so murky do you want to see the view this morning

benim elimde değil, çok karanlık bir sabah çok bulanık, bu sabahki manzarayı görmek ister misin?

out of the window here it is a very murky morning oh my goodness so this is

pencerenin burası çok karanlık bir sabah aman tanrım,

this morning after the violent thunderstorms and all the other things

bu sabah şiddetli gök gürültülü fırtınalardan ve

happening during the night it was quite dramatic and I'm going to be honest with

gece boyunca olan diğer tüm şeylerden sonra oldukça dramatikti ve size karşı dürüst olacağım

you I didn't get much sleep last night I didn't get a lot of sleep

anlamadım dün gece çok uyudum

because of the noise from the Thunder and of course the flashes of lightning

Gök gürültüsünden ve tabii ki şimşek çakmalarından dolayı pek uyuyamadım, bu

as well so it was a little bit riff for weather to say the least and apparently

yüzden en azını söylemek gerekirse hava biraz sertti ve görünüşe göre

today we're going to get even more apparently there is even more thunder

bugün gidiyoruz Görünüşe göre bu öğleden sonra daha da fazla gök gürültüsü

and lightning are approaching this afternoon so we might get some actually

ve şimşek yaklaşıyor, bu yüzden

occurring during today's live stream who knows we might actually get some thunder

bugünün canlı akışı sırasında bazılarının gerçekten meydana geldiğini kim bilir,

and some lightning during the live stream a little bit later on we are

canlı yayın sırasında biraz gök gürültüsü ve şimşek görebileceğimizi biraz sonra

going to do something different I am going to be talking to you from a

yapacağız. farklı bir şey yap seninle farklı bir yerden konuşacağım

different place oh yes I'm not joking yesterday we went out for a lovely walk

oh evet şaka yapmıyorum dün güzel bir yürüyüşe çıktık bayım

mr. Steve and myself we were out yesterday and the weather wasn't too bad

. Steve ve ben dün dışarıdaydık ve hava çok kötü değildi

it was raining in the morning yesterday but in the afternoon it went beautiful

dün sabah yağmur yağıyordu ama öğleden sonra hava çok güzeldi çok

it was beautiful and it was ever so sunny yesterday we had a lovely time mr.

güzeldi ve dün o kadar güneşliydi ki çok güzel vakit geçirdik Bay.

Steve he's always willing to get involved with my live streams even

Steve,

though today mr. Steve is not here today I'm very sorry about that so for those

bugün Bay. Steve bugün burada değil, bunun için çok üzgünüm, bu yüzden

who are missing mr. Steve here he is from yesterday

eksik olanlar için bay. Steve, o dünden,

here is mr. Steve going for a walk he will see him in a moment wandering

bu da Mr. Steve yürüyüşe çıkarken onu birazdan etrafta dolaşırken görecek

around and look you can see all of the lovely blossom on the trees everything

ve bakın ağaçların üzerindeki tüm güzel çiçekleri görebiliyorsunuz

is looking quite amazing at the moment I must say everything is looking quite

şu anda her şey oldukça harika görünüyor Her şeyin oldukça harika göründüğünü söylemeliyim

superb

let me just do some work here oh that's interesting

burada biraz çalışmama izin verin oh bu ilginç

doo doo doo I'm just getting rid of something there that's good I love

doo doo doo Sadece orada iyi olan bir şeyden kurtuluyorum

getting rid of people on the live chat when they think they can cause trouble I

Canlı sohbette sorun çıkarabileceklerini düşündükleri insanlardan kurtulmayı seviyorum

have the power so there you can see the blossom yesterday and you can see some

Gücüm var, böylece orada dünkü çiçeği görebilirsin ve görebilirsin

of the beautiful yellow rapeseed but where is mr. Steve where is mr. oh there

güzel sarı kolza tohumunun bir kısmı ama nerede mr. Steve Bay nerede? oh işte orada

he is there's mr. Steve but where his he going

bay var Steve ama nereye gidiyor,

where is mr. Steve going where are you going Steve please show us the way ah

nerede bay. Steve nereye gidiyorsun Steve lütfen bize yolu göster ah

there he is oh we're taking a window through something called cow parsley cow

işte o oh pencereden inek maydanozu denen bir şeyden içeri giriyoruz inek

parsley it is a definitely definite beautiful beautiful kind of plant that

maydanozu yılın bu zamanında yetişen kesinlikle kesin güzel güzel bir bitki türüdür

grows at this time of the year so there is some cow parsley and after filming

yani orada biraz inek maydanozu ve bunu çektikten sonra

this I actually had a very bad attack of hay fever

aslında çok kötü bir saman nezlesi krizi geçirdim bu

so after filming this sequence I was sneezing my head off I felt so unwell

yüzden bu sekansı çektikten sonra hapşırıyordum kendimi o kadar kötü hissettim ki

look at the things I do just to entertain you on a Sunday I even make

bir pazar günü sizi eğlendirmek için yaptığım şeylere bakınca kendimi bile yapıyorum

myself sick with hay fever so there is mr. Steve going off into the distance

saman nezlesi hastası yani bay var. Steve ne yazık ki mesafeye gidiyor,

sadly there is no mr. Steve today I'm ever so sorry about that

bay yok. Steve bugün Bay olmadığı için çok üzgünüm

there's no mr. Steve here today however we will be showing you mr. Steve in his

. Steve bugün burada ancak size Mr. Steve

Spanish pirate costume a little bit later on so there is something to look

biraz sonra İspanyol korsan kostümünü giydi, bu yüzden dört gözle bekleyecek bir şey var, bu yüzden

forward to so sadly today there is no mr. Steve did it get colder in here

ne yazık ki bugün bay yok. Steve burası mı soğudu

or is it just me I think it's just you Steve

yoksa bana mı öyle geliyor sanırım sadece sen Steve

hmmm I think I was a bit late today wasn't I did I did I actually start late

hmmm sanırım bugün biraz geç kaldım değil mi yaptım aslında bugün geç başladım

today I think maybe I did I'm not sure I think I was a little bit late so I do

sanırım belki yaptım emin değilim Sanırım biraz geç kaldım, bu yüzden bugün olan

apologise for that lots of technical things going on today I thought I would

birçok teknik şey için özür dilerim, daha sonra

try something different that coming later on mr. Steve is not

farklı bir şey deneyeceğimi düşündüm, Mr. Steve

here but he is withers on video a little bit later on

burada değil ama videoda biraz sonra soluyor,

he is currently rehearsing for a musical play that he is appearing in and that

şu anda rol aldığı ve

will be starting next week so he's very busy with rehearsals I really can't wait

önümüzdeki hafta başlayacak olan bir müzikal oyunun provasını yapıyor, bu yüzden provalarla çok meşgul. dürüst olmak gerekirse

for things to get back to normal to be honest I can't wait until

normale dönün,

everything is normal again until mr. Steve is back with us regularly on the

her şeyin tekrar normale dönmesini bekleyemem, ta ki Bay. Steve canlı sohbette düzenli olarak bizimle geri dönüyor,

live chat talking of which oh yes we have the live chat don't forget you are

bundan bahsediyoruz, evet, canlı sohbetimiz var, unutmayın,

welcome to say hello on the live chat and there it is the live chat is now on

canlı sohbette merhaba diyebilirsiniz ve işte canlı sohbet şimdi

the screen so let's have a look who was first on the live chat today who was

ekranda, bu yüzden hadi bir sohbet edelim bugün canlı sohbete ilk kim girdi

first here today let's have a look Shirin hello Sharon congratulations you

bugün buraya ilk kim geldi bir bakalım Shirin merhaba Sharon tebrikler

were first on the live chat today so well done congratulations also Belarus

bugün canlı sohbette ilk sizsiniz çok aferin tebrikler ayrıca Belarus

series here Pedro Belmont hello Pedro hello from

serisi burada Pedro Belmont merhaba Pedro merhaba

France a big Bonjour - Patricia hello to you thanks for joining me today it's

Fransa'dan büyük bir Bonjour - Patricia merhaba sana bugün bana katıldığın için teşekkürler bugün

live English every Sunday every Sunday you can catch the live English stream

her pazar canlı ingilizce her pazar canlı ingilizce yayınını yakalayabilirsin

and of course I'm also with you on Wednesday as well

ve tabii ki çarşamba günü de seninleyim tomek

Tomek hello Tomek I didn't see you last week were you here last week I don't

merhaba tomek geçen hafta seni görmemiştim en son buradamıydın hafta

remember seeing you hi everyone and hi mr. Duncan thanks a lot Mika watching in

seni gördüğümü hatırlamıyorum herkese merhaba ve merhaba bay. Duncan çok teşekkür ediyor Mika Japonya'da izliyor

Japan Mina is here watching an Egypt hello to you as well

Mina burada bir Mısır izliyor size merhaba ve görünüşe

seem to have a lot of people all around the world watching today John qing says

göre dünyanın her yerinden birçok insan bugün izliyor John qing

hello from China a big knee how to China lots of people watching as I said all

Çin'den merhaba diyor koca bir diz Çin'e nasıl gidilir birçok insan benim gibi izliyor tüm

around the world yes Belarusian we had quite quite a violent

dünyada evet Belarusça dün gece oldukça şiddetli bir

storm last night lots of rain and lots of thunder and lightning as well and

fırtına yaşadık, çok yağmur ve çok fazla gök gürültüsü ve şimşek de vardı ve

apparently we're going to get some more later today as well so I'm not sure

görünüşe göre bugün de biraz daha fırtına çıkacağız, bu yüzden

what's going to happen there but during today's live stream we might get some

ne olacağından emin değilim orada olabilir ama bugünün canlı akışı sırasında

some live thunder and lightning Sanj am hello to you is it your first

biraz canlı gök gürültüsü ve şimşek duyabiliriz Sanj sana merhaba,

time here hello also to Anna hello Anna the view is fair look very melancholic

buraya ilk gelişiniz mi Anna'ya da merhaba merhaba Anna, manzara adil görünüyor bugün çok melankolik

today melancholic means slightly sad so if something is melancholic the feeling

melankolik biraz üzgün demektir yani bir şey melankolikse

of melancholy is the feeling of sadness the sense of something sad taking place

melankoli duygusu üzüntü duygusu hüzünlü bir şeyin meydana gelmesi

or occurring melancholy hmm that's a great word Thank You Sergio what

veya meydana gelmesi duygusu melankoli hmm bu harika bir kelime Teşekkürler Sergio ne

beautiful nature thank you Silvana as well is it your first time if it is your

güzel doğa teşekkür ederim Silvana da ilk seferiniz mi

first time please let me know hi mr. Duncan I was attending when the two

ilk seferinizse lütfen bana bildirin merhaba bay Duncan katılıyordum, iki

minutes arrived in 30 seconds before starting I didn't have any internet

dakika başlamadan 30 saniye önce geldi,

unfortunately well I'm glad that you have the internet now I'm glad you have

ne yazık ki internetim yoktu, iyi ki internetin var, iyi ki internetin var, iyi ki

managed to join us Luis Luis welcome welcome to the live chat and also Lena

aramıza katılmışsın Luis Luis hoşgeldin canlı yayına hoşgeldin sohbet ve ayrıca Lena

is here watching in Algeria hello Lena nice to see you as well

burada Cezayir'de izliyor merhaba Lena sizi de görmek güzel

Han Pham I think you are watching in Vietnam if I'm not mistaken tan guy

Han Pham Sanırım Vietnam'da izliyorsunuz, yanılmıyorsam tan adam merhaba

hello tan I do you really have a Tanner have you

tan Gerçekten bir Tanner var mı?

been out in the Sun that's interesting I like your name by the way tan guy Blasi

Bu ilginç, bu arada bronz tenli adam Blasi'nin merhaba demesi nedeniyle adını beğendim

an am says hi mr. Duncan and hi to you as well Maria Maria I haven't seen you

bay. Duncan ve sana da selam Maria Maria seni

for a long time I'll see you later because my intern internet connection

uzun zamandır görmüyorum sonra görüşürüz çünkü stajyer internet bağlantım

doesn't work well isn't that strange because my internet is also having

iyi çalışmıyor o kadar garip değil çünkü bugün internetim de

problems today because we had a very bad thunderstorm last night very violent

sorun yaşıyor çünkü biz dün gece çok şiddetli bir fırtına oldu çok şiddetli bir

storm you can describe a storm as being very violent a storm can be described as

fırtına bir fırtınayı çok şiddetli olarak tanımlayabilirsiniz bir fırtına şiddetli olarak tanımlanabilir bu

violent so if the wind is strong or maybe the lightning strikes the ground

nedenle rüzgar güçlüyse veya belki yere yıldırım düşerse

or maybe there is damage to property we can describe that particular storm as a

veya belki de mülkte hasar varsa bunu tanımlayabiliriz belirli bir fırtına

violent storm very violent it causes a lot of disruption or even damage or in

şiddetli bir fırtına olarak çok şiddetli çok fazla aksamaya hatta hasara veya

some cases loss of life not very nice hello to Mohammed I'm delighted to see

bazı durumlarda can kaybına neden oluyor çok hoş değil Muhammed'e merhaba

you again well so am i Martha hello Martha how are you today I hope you're

Seni tekrar gördüğüme çok sevindim iyiyim Martha merhaba Martha bugün nasılsın ben Umarım

fine Sipho is here as well also cool man staying cool in India at least I hope

iyisindir Sipho da burada havalı adam en azından Hindistan'da serin kalıyor Umarım

you are staying cool because I know it's very hot there at the moment

sen de soğukkanlısın çünkü şu anda oraların çok sıcak olduğunu biliyorum

Edmilson mr. Duncan I'm here again I follow you every Sunday thank you very

Edmilson Bay. Duncan yine buradayım her pazar seni takip ediyorum çok teşekkür ederim

much ed Nilson you are welcome no problem den man is

ed Nilson rica ederim sorun yok den adam

here as well hey I've been learning English for

da burada hey

almost a year and I've reached upper intermediate is it good that is very

neredeyse bir yıldır İngilizce öğreniyorum ve orta seviyenin üstüne ulaştım bu iyi mi çok

good excellent in fact Wow well done that is

iyi mükemmel aslında Vay canına aferin bu ben yapamam

I I can't I can't complain about that and you've done very well to get to that

Bundan şikayet edemem ve sadece bir yıl içinde o seviyeye gelmek için çok iyi iş çıkardın aferin

level in just a year well done to you you must have put a lot

sana çok çaba sarf etmiş olmalısın

of hard work into that Maria is in Colombia

Maria Kolombiya'da

Maria Paola hello to you as well I went to a river to take a walk and I enjoyed

Maria Paola sana da merhaba yürüyüş yapmak için bir nehre gittim ve

the cool air and the clear stream Thank You Meeker for sharing that with us

serin havanın ve berrak akıntının tadını çıkardım Bugün bunu bizimle paylaştığın için teşekkürler Meeker

today what type of internet connection do you have and what is the download and

ne tür bir internet bağlantın var? ve indirme ve

upload rates do you mean me are you talking to me barman my download speed

yükleme oranları nedir yani benimle mi konuşuyorsun barmen buradaki indirme hızım

here is around about 70 megabytes and my upload speed is around about 25

yaklaşık 70 megabayt civarında ve yükleme hızım saniyede yaklaşık 25

megabytes per second so I do have very fast internet here my internet speed is

megabayt civarında bu yüzden burada çok hızlı internetim var internet hızım

actually quite fast but unfortunately last night as I mentioned earlier we had

aslında oldukça hızlı ama ne yazık ki dün gece daha önce de belirttiğim gibi

a very big storm so I think there might be some damage to maybe the power lines

çok büyük bir fırtına yaşadık bu yüzden elektrik hatlarında

or the phone lines or something because I had a slight problem with my internet

veya telefon hatlarında falan hasar olabileceğini düşünüyorum çünkü bu sabah internetimle ilgili ufak bir sorun yaşadım

this morning which is very rare it doesn't happen very often but it did

ki bu çok hızlı. nadir çok sık olmaz ama

today so I hope you can see me and hear me ok hello my clever and my Idol

bugün oldu bu yüzden umarım beni görebilir ve duyabilirsiniz tamam merhaba zeki ve idol

teacher do you mean idle like lazy or do you mean idle like someone or something

öğretmenim tembel gibi aylak mı yoksa biri gibi aylak mı yoksa hayran olunan bir şey mi demek istiyorsunuz

that is admired I think it might be the second one

sanırım

phatu MS here Thank You Fatone for joining us today

bu ikinci phatu MS olabilir Bugün bize katıldığınız için teşekkürler Fatone

tan guy says mr. Duncan thank you for all the things you've done it's a huge

tan adam mr diyor. Duncan yaptığınız her şey için teşekkür ederim, bu çok büyük bir

amount of work can you speak a little faster for training please well I can

iş, eğitim için biraz daha hızlı konuşabilir misiniz, lütfen

tell you now that on Sunday we normally have mr. Steve we

şimdi size söyleyebilirim ki Pazar günleri normalde Bay Duncan var. Steve biz

others and mr. Steve his pace of speaking is much faster than mine so if

diğerleri ve Mr. Steve'in konuşma hızı benimkinden çok daha hızlı, bu yüzden

you want to see mr. Steve you can find him on some of my replays of my previous

görmek istersen Bay. Steve onu önceki canlı yayınlarımın bazı tekrarlarında bulabilirsiniz,

my past live streams so mr. Steve does speak a little quicker my rate of

bu yüzden mr. Steve biraz daha hızlı konuşuyor,

speaking is natural so to be honest this is how I normally speak so I'm not

konuşma hızım doğal, bu yüzden dürüst olmak gerekirse normalde böyle konuşuyorum, bu yüzden

slowing down just for you this is how I normally speak so when I'm talking to

sadece senin için yavaşlamıyorum, normalde böyle konuşuyorum, bu yüzden

people this is how I normally speak in my day-to-day life oh so many people on

insanlarla konuşurken böyle konuşuyorum normalde günlük hayatımda konuşurum oh canlı sohbette çok fazla insan var, o

the live chat so let's go back to it shall we

yüzden hadi konuya geri dönelim

and then we will take a look at one of my full English lessons as Sona says

ve sonra Sona Londra'dan merhaba derken tam İngilizce derslerimden birine bir göz atacağız

hello from London Oh a sonal man you are now watching in debenhams department

Ah sonal adam şu anda

store in Oxford Street thank you very much I am very happy today but I'm very

Oxford Caddesi'ndeki debenhams mağazasında izliyorsunuz çok teşekkür ederim bugün çok mutluyum ama

tired as well I didn't get much sleep last night

aynı zamanda çok yorgunum dün gece

because of the thunderstorm there was a big storm last night and it kept me

gök gürültülü fırtına nedeniyle pek uyuyamadım dün gece büyük bir fırtına vardı ve o beni

awake I couldn't get to sleep barman says how fast is your internet oh yes I

uyanık tuttu uyuyamadım barmen internetin ne kadar hızlı diyor oh evet

think I've just answered that haven't I yes I have very fast internet speed

sanırım az önce cevap verdim değil mi evet

around about 70 megabytes a second and my upload speed is around about 25

saniyede yaklaşık 70 megabayt civarında çok hızlı internet hızım var ve yükleme hızım yaklaşık saniyede yaklaşık 25

megabytes a second it's very fast internet which is very unusual because I

megabayt çok hızlı internet bu çok alışılmadık bir durum çünkü ben

live in the countryside so it's actually very unusual to have such fast internet

kırsalda yaşıyorum bu yüzden kırsalda bu kadar hızlı internete sahip olmak aslında çok alışılmadık gerçekten

in the countryside very unusual indeed oh I think we have someone watching in

çok alışılmadık gerçekten oh sanırım Tayland'da izleyen biri var

Thailand very interesting hello to Thailand poon Watchi I hope I pronounced

çok ilginç Tayland'a merhaba poon Watchi Umarım

your name right Preeti is here hello mr. Duncan what would you suggest

isminizi doğru telaffuz etmişimdir Preeti burada merhaba bayım. Duncan yazma

to improve my writing skill well just like speaking it

becerimi geliştirmek için ne önerirsin tıpkı konuşmak gibi

is a good idea to read and also copy so if there is a style of writing that you

okumak ve kopyalamak da iyi bir fikir bu yüzden beğendiğin bir yazı stili

like or a way of using grammar in writing you can read books you can get

veya yazarken dilbilgisini kullanmanın bir yolu varsa okuyabileceğin kitapları okuyabilirsin Eşanlamlılar

some helpful suggestions from thesauruses some thesaurus is and also

sözlüğünden bazı yararlı öneriler, bazı eşanlamlılar ve ayrıca

some dictionaries will also give you some very good tips on grammar in

bazı sözlükler ayrıca size yazarken dilbilgisi hakkında çok iyi ipuçları verecektir

writing Lin is watching in Korea it is my first time here what do you usually

Lin Kore'de izliyor, burada ilk kez buradayım, genellikle neyi

teach well Lin I normally teach English English grammar ways of using English

iyi öğretiyorsunuz Lin Normalde İngilizce İngilizce dilbilgisi yollarını öğretiyorum İngilizce kullanarak

and of course I'm here to help you improve your listening skills as well so

ve tabii ki dinleme becerilerinizi geliştirmenize yardımcı olmak için buradayım, bu yüzden

I think I will show you an example of one of my lessons this is one of my full

size derslerimden bir örnek göstereceğim, bu benim tam

English lessons and this is an excerpt from full English number three

İngilizce derslerimden biri ve bu üç numaralı tam İngilizce dersinden bir alıntı

can you see what I'm doing today I'm preparing to light a fire I have some

bugün ne yaptığımı görüyor musun ateş yakmaya hazırlanıyorum ateş yakmak için

old wood and garden debris to dispose of to start a fire you need some dry

atmam gereken eski ahşap ve bahçe kalıntıları var biraz kuru

material this will light easily paper is the most common material used or small

malzemeye ihtiyacın var bu kolayca yanacak kağıt en sık kullanılan malzemedir veya küçük

pieces of wood will also do the job the material used to start a fire is called

odun parçaları da aynı işi görür Ateşi başlatmak için kullanılan malzemeye

kindling you use kindling to start the fire

çıra denir.

kindling establishes the fire there is also the word Kindle which means to

start a fire kindling is a noun while Kindle is a verb

I will use a match to start the fire I will strike the match and light the

Ateşi başlatmak için bir kibrit kullanacağım Kibriti çakacağım ve kağıdı yakacağım bu ateşi

paper this will start the fire the paper will ignite the word ignite comes from

başlatacak kağıt tutuşacak tutuşturmak kelimesi

the Latin word for fire we sometimes use the word pyro to describe something

Latince ateş kelimesinden gelir, bazen ateşle ilgili bir şeyi tanımlamak için pyro kelimesini kullanırız.

related to fire for example a person who is addicted to starting fires can be

örneğin ateş yakma bağımlısı olan bir kişiye

called a pyromaniac the most obvious part of a fire are the flames and smoke

piroman hastası denilebilir bir yangının en bariz kısmı alevler ve dumandır

can you see the flames the movement of the flames cannot be predicted flames

alevleri görebilir misiniz alevlerin hareketi tahmin edilemez alevler

move randomly we can use the word lik to describe the movement of a fires flames

rastgele hareket eder tarif etmek için lik kelimesini kullanabiliriz bir ateşin hareketi alevler

the flames licked around the doorframe a flame flickers we can describe the flame

kapı çerçevesinin çevresini yalayan alevler bir alev titriyor

on a candle as a flickering flame a flame can shimmer flicker glow dance

bir mumun üzerindeki alevi titreyen bir alev olarak tanımlayabiliriz bir alev parıldayabilir titrek parıltı dans

the fire I'm lighting today will be safely contained this container is

bugün yaktığım ateş güvenli bir şekilde kontrol altına alınacak yakma

called an incinerator you burn things in an incinerator the inside of the

fırını bir yakma fırınında bir şeyler yakarsınız

incinerator will become very hot to keep the fire under control I must put this

yakma fırınının içi yangını kontrol altında tutmak için çok ısınacak Bu

lid on it now the fire will burn steadily and remain safe the small hole

kapağı üzerine koymalıyım şimdi ateş sabit bir şekilde yanacak ve güvende kalacak kapağın ortasındaki küçük delik dumanın çıkmasına izin veriyor

in the center of the lid allows the smoke to escape in a controlled way

just like the chimney on a house wood

tıpkı bir evin bacası gibi kontrollü bir şekilde kaçmak için odun

fires are fun to watch but they can also be very dangerous especially if they get

yangınlarını izlemek eğlencelidir ama aynı zamanda çok tehlikeli olabilirler, özellikle

out of control after the fire has gone out there is normally some debris left

yangın söndükten sonra kontrolden çıkarlarsa, normalde bir miktar moloz kalır

this gray looking substance is called ash this is all that is left of what was

bu gri görünümlü madde. kül denilen bu yanmış olandan geriye kalan tek şey su

burned you can also put out a fire using water this action can be described as

kullanarak da yangın söndürebilirsiniz bu eylem söndürmek olarak tanımlanabilir yangını

extinguish you extinguish the fire you put the fire out

söndürürsünüz ateşi söndürdünüz

you have extinguished the flames the fire has been put out

alevleri söndürdünüz yangın

live is live can be on a Sunday afternoon and it's live English all away

canlı olarak canlı bir Pazar öğleden sonra olabilir ve canlı İngilizce her yerde bak

look I've moved I'm in a different place now I thought it would be nice to have

taşındım şimdi farklı bir yerdeyim Bugün

all of this strange weather behind me today so I thought we would use the

tüm bu tuhaf havayı arkamda bırakmanın güzel olacağını düşündüm bu yüzden hava durumunu kullanalım dedim

weather as a backdrop so there it is you can see the weather is a little calmer

arka plan olarak işte orada, havanın dün gece olduğundan biraz daha sakin olduğunu görebilirsiniz,

than it was last night although apparently we are supposed to get even

ancak görünüşe göre

more thunderstorms later this afternoon so that's the reason why I thought I

bu öğleden sonra daha fazla fırtına alacağız, bu yüzden

would also set my camera up here set to set something up to arrange something in

kameramı da buraya kurmayı düşündüm. bir olaya hazırlanırken bir şeyler ayarlamak için bir şeyler ayarlamak

preparation for an event oh yes did you hear that I just gave you a definition

oh evet duydunuz mu az önce size

of the word set mr. Steve will be so pleased about that would you like to

set kelimesinin tanımını verdim mr. Steve buna çok sevinecek,

have a look at mr. Steve now here he is now

Mr. Steve şimdi burada o şimdi

this is mr. Steve we're going to have a look at a couple of clips of mr. Steve

bu bay. Steve, Mr. Steve

here is mr. Steve giving us a little taste of what he will be doing in his

burada bay. Steve önümüzdeki haftaki şovunda neler yapacağına dair bize biraz bilgi veriyor

show next week hello mr. Duncan and all your lovely

merhaba Mr. Duncan ve

viewers all around the world today I met earlier sir so unfortunately I cannot be

dünyanın her yerindeki tüm sevimli izleyicileriniz bugün daha önce tanıştım efendim bu yüzden ne yazık ki

here to teach English with you today hopefully on a Wednesday or next Sunday

bugün size İngilizce öğretmek için burada olamayacağım umarım bir Çarşamba veya gelecek Pazar

I will be back and then we shall teacher the English to everyone around the world

geri döneceğim ve sonra dünyadaki herkese İngilizce öğreteceğiz

but today I am a Carl Sanders the pirate from the Caribbean island of San Marino

ama bugün ben Karayip adası San Marino'dan korsan Carl Sanders'ım,

goodbye had yours so there as promised because I did promise this last week I

güle güle seninki vardı, söz verdiğim gibi oradaydım çünkü geçen hafta söz verdim,

did say that we would have a look at mr. Steve in his costume and what do you

Bay'a bir göz atacağımızı söyledim. Steve kostümü içinde ve

think of his accent I'm not sure if it's a good accent or

aksanı hakkında ne düşünüyorsun Bunun iyi bir aksan olup olmadığından emin değilim

not I have noticed that sometimes the Spanish accent and the Mexican accent

İspanyol aksanı ile Meksika aksanının bazen

has some similarities so I think mr. Steve's accent is more than one accent I

bazı benzerlikleri olduğunu fark ettim, bu yüzden sanırım mr. Steve'in aksanı birden fazla aksan

think so the live chat is up in running I don't want to ignore you the live chat

sanırım bu yüzden canlı sohbet devam ediyor Sizi görmezden gelmek istemem canlı sohbet

is very busy we are of course live on a Sunday afternoon so let's have a look

çok meşgul tabii ki bir Pazar öğleden sonra canlı yayındayız o yüzden bir göz atalım

shall we oh there it is there is the live checked roaster says hello mr.

mı? canlı kontrol edilen kavurma makinesi var mı merhaba diyor mr.

Duncan what does it mean to get around if you get around it means you appear in

Duncan etrafta dolaşmak ne demek, etrafta dolaşırsan,

many different places maybe you travel or maybe you tend to visit many

birçok farklı yerde göründüğün anlamına gelir, belki seyahat edersin ya da belki birçok

different places so lots of people get to see you you get around you get around

farklı yeri ziyaret etme eğilimindesin, bu yüzden birçok insan seni görür, etrafta dolaşıyorsun,

a bit we also say yes he certainly gets around so to get around is to be in lots

biraz dolaşıyorsun, biz de evet deyin, kesinlikle etrafta dolaşıyor, bu yüzden etrafta dolaşmak, belirli

of different places over a period of time you are a person who is seen in

bir süre boyunca birçok farklı yerde olmak demektir, toplum içinde oldukça fazla görülen bir insansınız,

public quite a lot you get around Sergio I can watch the fire forever did

Sergio'yu sonsuza kadar izleyebilirim,

you enjoy that yes there is something strange about fire when you watch the

bundan hoşlandınız mı evet Ateşin bir tuhaflığı var

fire flickering I don't know what it is it makes you feel as if you've gone back

titreşmesini izlerken Ateşin ne olduğunu bilmiyorum

to Stone Age times well that's what I think anyway Dima hello Timo he reminded

Taş Devri zamanlarına dönmüşsünüz gibi hissettiriyor iyi ki öyle düşünüyorum zaten Dima merhaba Timo

me of Giovanni in mind your language ah yes of course Giovanni was was the

bana Giovanni'yi hatırlattı diline dikkat et ah evet elbette Giovanni

young he was he was the young guy who was always trying to get Suzanne Daniele

gençti o her zaman Suzanne Daniele'i elde etmeye çalışan genç adamdı evet kimi kastettiğini

yes I know who you mean do you like mind your language do you like it I used to

biliyorum diline dikkat et seviyor musun seviyor musun o

watch that program when I was a kid because it's very old so I used to watch

programı eskiden izlerdim Çocuktum çünkü çok eski bu yüzden

mind your language when I was just a young boy it's true

genç bir çocukken dilinize dikkat ederdim bu doğru

because that program has been around for many years let's have a look quite a few

çünkü bu program yıllardır var hadi bir göz atalım epeyce

people now wanting to say hello and the live chat so let's just have a look

insan şimdi merhaba demek istiyor ve canlı sohbet o yüzden bir göz atalım mı

shall we yes that is a Spanish accent oh thank you very much for your support

evet bu bir İspanyol aksanı oh desteğiniz için çok teşekkür ederim

there mr. Steve is in this costume yes and you will see a little bit more of

bayım. Steve bu kostümün içinde evet ve

mr. Steve later on your English is very easy to understand do Mimi oh thank you

Mr. Steve daha sonra İngilizcenizi anlamak çok kolay do Mimi oh

very much for that Sergio says I can watch the fire forever yes I think so

bunun için çok teşekkür ederim Sergio ateşi sonsuza kadar izleyebileceğimi söylüyor evet sanırım

as I mentioned just there is something strange about watching a flickering

bahsettiğim gibi titreyen bir alevi izlemekle ilgili garip bir şey var

flame it always feels as if you want to sort of reach into it I don't know what

her zaman sanki senmişsin gibi hissettiriyor içine girmek istiyorum ne olduğunu bilmiyorum

it is I think it must come from our ancestors when we were all living in

sanırım hepimiz mağaralarda yaşarken atalarımızdan gelmiş olmalı bu yüzden

caves so I think fire always holds a certain type of fascination for us I

bence ateş bizim için her zaman belirli bir çekiciliğe sahiptir

really really do I like the movement of the flames says Sheriff thank you very

gerçekten çok hoşuma gidiyor alevlerin hareketi Şerif bunun için çok teşekkür ederim diyor

much for that let's go down a live chat just to see who else is on because I

başka kimlerin olduğunu görmek için canlı bir sohbete geçelim çünkü

know there are lots of people today wanting to say hello fire out is it one

bugün merhaba demek isteyen birçok insan olduğunu biliyorum ateş dışarı tek

word no that fire out isn't one word it is two words if you put the fire out

kelime mi hayır o ateş değil' Bir kelime iki kelimedir, eğer yangını söndürürseniz, yangını

it means you extinguish the fire the fire is no longer burning you have put

söndürmüşsünüz demektir, ateş artık yanmıyor, söndürdünüz demektir

it out Swan says hello mr. Duncan long time no

Kuğu merhaba bay der. Duncan uzun zamandır

see I was very busy oh I see okay Swan if

görmüyorum, çok meşguldüm oh anlıyorum tamam Swan, eğer

you have a good excuse there now I don't worry too much about it Carlos Carlos

şimdi orada iyi bir mazeretin varsa, bunun için çok fazla endişelenmiyorum Carlos Carlos

makes a very good point and this is something I want to talk about today in

çok iyi bir noktaya değindi ve bu bugün Brezilya'da konuşmak istediğim bir konu şu

Brazil at the moment there is a large national strike taking

anda büyük bir ulusal grev var

place and all of the truck drivers or lorry drivers are now on strike they are

ve tüm kamyon şoförleri veya kamyon şoförleri şu anda grevdeler

refusing to work and as a way of protesting they have blocked all of the

çalışmayı reddediyorlar ve protesto etmek için

main roads around Brazil so because of that lots of the food and goods and

Brezilya çevresindeki tüm ana yolları kapattılar, bu yüzden çok sayıda Gıda, mal ve

things that people need they can't be transported or they aren't being

insanların ihtiyaç duyduğu şeyler taşınamıyor ya da

transported at all so there is a very strange situation where Brazil has

hiç taşınmıyor, bu yüzden Brezilya'nın

almost been brought to a standstill so everything has ground to a halt the word

neredeyse durma noktasına geldiği çok garip bir durum var, bu yüzden her şey durma noktasına geldi kelime

Holt means stop helped stop barman says what's the difference between Gulf and

Holt, durmaya yardım etti durdurmaya yardım ediyor barmen, Körfez ve Körfez arasındaki farkın ne olduğunu söylüyor,

Bay they are relatively the same thing to be honest although a Gulf tends to be

dürüst olmak gerekirse, Körfez

a stretch of land by the sea but normally over a very large area and a

deniz kenarında bir kara parçası olma eğiliminde olsa da, normalde çok geniş bir alan üzerinde ve bir

bay is a little bit like a Cove yes mr. Duncan mr. Steve did very well

koy biraz bir koy gibi evet bayım Duncan bey Steve çok iyi iş çıkardı

his accent was perfect as a pirate from the Central American Islands Oh oh I'm

aksanı Orta Amerika Adaları'ndan bir korsan olarak mükemmeldi Oh oh Bunu

very pleased to hear that I will pass that on to mr. Steve he will be so

duyduğuma çok sevindim . Steve bunu

pleased to hear that he will be very very pleased to hear that I think so

duyduğuna o kadar sevinecek ki bence

it's live English today and it's mr. Duncan Here I am yes I am live until

bugün canlı İngilizce ve Mr. Duncan İşte buradayım evet şu ana kadar yaşıyorum Bugün

well I'm not sure how long I'm going to be on today maybe another half an hour

ne kadar kalacağımdan emin değilim belki yarım saat

maybe another forty minutes because mr. Steve isn't here

belki bir kırk dakika daha çünkü mr. Steve burada değil,

are you missing mr. Steve are you missing Steve as much as I am I'm really

Bay Smith'i mi özlüyorsunuz? Steve sen de Steve'i benim kadar özlüyor musun onu gerçekten

missing him he's an interesting phrase do you ever

özlüyorum o ilginç bir söz hiç

English people or people who speak English use this expression yours truly

İngilizler ya da İngilizce konuşan insanlar bu ifadeyi kullanır mı gerçekten senin gerçekten senin

yours truly if a person says yours truly they are actually referring to

gerçekten bir kişi seninki diyorsa gerçekten

themselves it is a fun way of referring to yourself so maybe I could say hello

kendine atıfta bulunuyor demektir kendinizden bahsetmenin eğlenceli bir yolu bu yüzden belki merhaba diyebilirim,

welcome to live English with yours truly so that means me yours truly so you

sizinkiyle gerçekten İngilizce yaşamaya hoş geldiniz diyebilirim, bu benim gerçekten seninim anlamına gelir, böylece bunun

might hear this used in a fun way so it is a fun way of saying me or I so yours

eğlenceli bir şekilde kullanıldığını duyabilirsiniz, bu yüzden ben veya ben yani seninim demenin eğlenceli bir yolu

truly is here today that means me I hope that was interesting

gerçekten bugün burada bu benim anlamına geliyor umarım bu ilginç olmuştur

another thing that I want to mention is quite a few people are getting confused

bahsetmek istediğim başka bir şey de epeyce insanın

with these two words we have live and life so they are different words of

bu iki kelimeyi karıştırıyor yaşamamız ve hayat bu yüzden bunlar farklı kelimeler

course this particular word can be pronounced in more than one way so we

tabii ki bu özel kelime telaffuz edilebilir birden fazla şekilde

can say live or live whereas this word can only be pronounced in one way life

yaşamak ya da yaşamak diyebiliriz oysa bu kelime sadece tek bir şekilde telaffuz edilebilir life

life live live so sometimes people confuse life with live I like to see

life live live bu yüzden bazen insanlar hayatı yaşamakla karıştırırlar.

your life English when in fact it should be live English so when we say that

something is live it means it is happening at the moment it is happening

bir şeyin canlı olduğunu söylemek, şu anda oluyor demektir,

at the same moment as you are experiencing it so something is live

sizin onu deneyimlediğiniz anda oluyor yani bir şey canlıdır, bir

something is happening spontaneously it is happening at this very moment just

şey kendiliğinden oluyor, tam da şu anda oluyor,

like this live stream so a live stream then of course you can live live of

tıpkı bu canlı yayın gibi, yani bir canlı yayın o zaman elbette canlı yaşayabilirsin elbette canlı

course is the action of being alive you do things to

olmanın eylemidir

fill your time you do things on a day-to-day basis you live you live and

zamanını doldurmak için bir şeyler yaparsın günlük işler yaparsın yaşarsın ve hayatı yaşarsın

life well life is the thing that you live and of course life can also refer

iyi hayat yaşadığın şeydir ve tabii ki hayat

to anything that is alive so we can talk about life on Earth and life will live

canlı olan herhangi bir şeye de atıfta bulunabilir, böylece Dünya'daki yaşam hakkında konuşabiliriz ve yaşam yaşayacak, yani

so if something lives it has life it lives a life I hope that clears things

bir şey yaşıyorsa, yaşamı vardır, yaşamı vardır, umarım bu sizin için işleri açıklığa kavuşturur,

up for you shall we have a look at something else well here is something I

burada başka bir şeye bakalım mı?

want to show you now and it is something that well I've already mentioned that I

şimdi size göstermek istediğim bir şey ve o kadar iyi bir şey ki daha önce bahsetmiştim, bir Pazar günü

do lots and lots of different things on a Sunday but now I'm going to show you

çok ama çok farklı şeyler yaparım ama şimdi size

today's mystery idioms now normally we have mystery idioms every Sunday and

bugünün gizemli deyimlerini göstereceğim artık normalde her Pazar gizemli deyimlerimiz var ve

normally I give you to guess what today I am going to give you two mystery

normalde bugün size ne olduğunu tahmin edin bugün size iki gizemli

idioms and here is the first one so here is the first mystery idiom but what is

deyim vereceğim ve işte ilki bu yüzden işte ilk gizemli deyim ama nedir bu ne olduğunu

it do you know what it is so there is the first mystery idiom and here is the

biliyor musunuz yani ilk gizemli deyim var ve işte burada

second mystery idiom just say what you see say what you see and the first one

ikinci gizemli deyim sadece ne gördüğünü söyle ne gördüğünü söyle ve ilkini

again but all you have to do is tell me what you see on the screen they are well

tekrar yap ama tek yapman gereken ekranda ne gördüğünü bana söylemen bunlar iyi

known English expressions I'm sure a lot of you will know this one I have a

bilinen İngilizce ifadeler eminim çoğunuz biliyordur bu içimde bir

feeling and here is the second one but what is it what is this mystery idiom

his var ve işte ikincisi ama nedir bu gizemli deyim nedir

and also this one as well if you think you know please

ve ayrıca bu da bildiğinizi düşünüyorsanız lütfen

let me know on the live chat talking of which we mustn't forget about the live

canlı sohbette bana bildirin, hakkında unutmamamız gereken konuşma canlı

chat because lots of people are now joining me and it's so nice to see you

sohbet çünkü artık pek çok insan bana katılıyor ve sizi burada görmek çok güzel

here I do appreciate you giving your time to me on a Sunday because I know

Bir Pazar günü bana zaman ayırdığınız için teşekkür ederim çünkü

for many people it is a rest day so I know many people like to take a rest on

birçok insan için bunun bir dinlenme günü olduğunu biliyorum, bu yüzden birçok insanın bir dinlenme günü olduğunu biliyorum.

a Sunday so I do appreciate you giving your time to me live chat let's see

bir Pazar günü dinlenin, bu yüzden bana zaman ayırdığınız için teşekkür ederim canlı sohbet hadi

what's going on on the live chat because I have a feeling a lot of people want to

canlı sohbette neler olup bittiğini görelim çünkü birçok insanın

say hello and I'm right you are the best thank you and anise for that Martha

merhaba demek istediğini hissediyorum ve haklıyım en iyisi sizsiniz teşekkür ederim ve anason bunun için Martha

Martha is made a guess on the mystery idiom also Belarusian as well Holt is a

Martha gizemli deyim hakkında bir tahminde bulunulur ayrıca Belarusça Holt

German word I believe it is yes I I think the word Holt originated in German

Almanca bir kelimedir inanıyorum evet sanırım Holt kelimesinin Almanca kökenli olduğunu düşünüyorum

I think you are right there thank you swallow for your guests Louise says the

tam oradasınız sanırım misafirleriniz için teşekkürler yutmak Louise diyor

second is yes the second mystery idiom thank you for your guests also Nicole

ikincisi evet ikinci gizemli deyim misafirleriniz için teşekkür ederim ayrıca Nicole

says do you have a little toy train I don't have one now

küçük bir oyuncak treniniz var mı diyor şimdi bende yok

but when I was a child I used to have a toy train I actually did have one and it

ama çocukken bir oyuncak trenim vardı aslında vardı ve kullandı

used to go round and round on a little track so yes I actually did in the past

küçük bir yolda dönüp durmak yani evet aslında yaptım geçmişte

I I have had a toy train it's true Holt is also used in French French yes I

oyuncak trenim oldu bu doğru Holt Fransızcada da kullanılıyor

believe it is as well it's amazing how many words in general language are used

in more than one language so yes I think so

birden fazla dil yani evet bence de öyle bayım

mr. steve is natural in his costume is he really thank you for for your

. steve kostümünün içinde doğal mı o gerçekten

lovely lovely comment there Majella says I read my first book in English every

güzel güzel yorumun için teşekkür ederim Majella her gün ilk İngilizce kitabımı okuduğumu söylüyor

day and when I wake up I immediately take that book in my hand and I read it

ve uyandığımda hemen o kitabı elime alıyorum ve

for at least 10 minutes learning must bring joy

en az 10 kez okudum dakikalar öğrenmek neşe getirmeli

well I won't disagree with you there mark Murray gel my reach laughs I don't

orada seninle aynı fikirde olmayacağım mark Murray gel ulaşabildiğim yere gülüyorum

disagree with any of that you are right I just need to do something here just

bunların hiçbirine katılmıyorum haklısın sadece burada bir şeyler yapmam gerekiyor sadece

give me a moment I read my first book in English oh I see so recently you started

bana bir dakika ver ilk kitabımı okudum İngilizce oh görüyorum ki son zamanlarda

reading in English oh I didn't realize that oh that's good

İngilizce okumaya başladınız oh bunun farkında değildim oh bu iyi, bugünkü

thank you very much for your comments today and now we are going to have a

yorumlarınız için çok teşekkür ederim ve şimdi

look at another one of my live English lessons but first of all you might know

canlı İngilizce derslerimden birine bir göz atacağız ama her şeyden önce bunu biliyor olabilirsiniz

that mr. Steve is a man of many many talents and this is true he definitely

bay Steve pek çok yeteneğe sahip bir adam ve bu kesinlikle

is but did you know that mr. Steve can also play the piano and he plays it so

öyle ama bayım olduğunu biliyor muydunuz? Steve aynı zamanda piyano da çalabiliyor ve o kadar iyi çalıyor ki

well would you like to see mr. Steve playing the piano okay here we go

Mr. Steve piyano çalıyor tamam, başlıyoruz

mr. Steve mr. Steve you're not exactly you're not exactly playing the piano

bay. steve bey Steve tam olarak sen değilsin tam olarak piyano çalmıyorsun

there are you this is how you practice you don't practice with the keys you

işte sen bu şekilde pratik yapıyorsun tuşlarla pratik yapmıyorsun

practice with the lid down I don't think that's true

kapak kapalıyken pratik yapıyorsun

yes it's true yes you see with the lid up well

bunun doğru olduğunu düşünmüyorum evet bu doğru evet görüyorsun kapak kapalı olası bir girişimi veya hedefi tartışırken söylemesi yapmaktan daha

we often use the phrase easier said than done when discussing a possible venture

kolay ifadesini sık sık kullanırız, bunu

or goal it would appear that it is easier to say something that actually do

gerçekten yapan bir şeyi söylemek daha kolay görünür

it but why is that I'm sure you have done it in the past I know I have we

ama neden bunu geçmişte yaptığınızdan eminim ben biliyorum, bir noktada yapmayı

come up with a big plan or idea that we intend to do at some point but sadly it

planladığımız büyük bir plan veya fikir bulduk ama ne yazık ki

never comes to fruition the word fruition means be made real or completed

asla meyvesini vermiyor meyve vermek kelimesi gerçeğe dönüştürülmek veya tamamlanmak anlamına geliyor, yapacağını söylemek

it would appear that it is much easier to say you'll do something than to

çok daha kolay görünüyor bir şeyi

actually do it the effort needed to start doing something is immense the two

gerçekten yapmaktansa bir şeyi yapmaya başlamak için gereken çaba muazzamdır

things you really need are determination and motivation you must be determined

gerçekten ihtiyacın olan iki şey kararlılık ve motivasyon

and motivated to be determined is the feeling of being resolute and

kararlı olmak için motive olmalısın kararlı ve iradeli olma hissidir

strong-willed motivation is the force that pushes you into doing something to

motivasyon iten güçtür

feel motivated is to be encouraged and spurred on the driving force that gets

Motive olmak için bir şeyler yapmaya teşvik edilmek, sizi hedefinize götüren itici güç tarafından teşvik edilmek,

you to your goal is motivation without determination and motivation it would

kararlılık ve motivasyon olmaksızın motivasyondur,

appear to be true that some things are easier said than done

bazı şeyleri söylemenin yapmaktan daha kolay olduğu doğru gibi görünüyor,

can you see what I'm doing here I'm in the process of unboxing something to win

ne olduğumu görebiliyor musunuz? burada yapıyorum, kazanmak için bir şeyin kutusunu açma sürecindeyim,

box is to take something out of a box or package normally something new is boxed

bir kutudan veya paketten bir şey çıkarmaktır, normalde yeni bir şey kutulu

or packaged it comes in a box or package a large bulky item will often be boxed

veya paketlidir, bir kutu veya paket içinde gelir, büyük hacimli bir ürün genellikle

so as to make it easier to carry and protect the contents

yapmak için kutulanır taşımak ve içindekileri korumak daha kolay

I will now unbox this item I will remove the contents from the box we can also

Şimdi bu öğeyi kutusundan çıkaracağım İçindekileri kutudan çıkaracağım

say the time and packing or taking the item or items out of the box can you

zamanı ve paketlemeyi de söyleyebiliriz veya öğeyi veya öğeleri kutudan çıkarırken

work out what this box has in it this is my new patio table it is made of metal

bu kutunun içinde ne olduğunu çözebilir misin bu benim yeni veranda masam metalden yapılmış

and painted so it won't get damaged or go rusty

ve yağmurdan zarar görmemesi veya paslanmaması için boyanmış.

from the rain I need to assemble the table it has to be put together I need

to construct it before it can be used

before I can take the table out I must undo the seal at the top of the box I

masayı çıkarabilirim kutunun üstündeki mührü açmalıyım

need to cut through these pieces of sticky tape and then I can remove the

bu yapışkan bant parçalarını kesmem gerekiyor ve sonra

disassembled table from the box

demonte masayı kutudan çıkarabilirim

these are the instructions for building the table but to be honest with you I

bunlar masanın yapım talimatları ama dürüst olmak gerekirse

rarely ever look at the instructions I like to put things together or learn how

Talimatlara nadiren bakarım Bir şeyleri bir araya getirmeyi veya

to work something without looking at the instructions at all it's more fun that

talimatlara bakmadan bir şeyi nasıl çalıştıracağımı öğrenmeyi severim bu şekilde daha eğlenceli oluyor

way

the table itself is very heavy and is not easy to remove from the box after a

masanın kendisi çok ağır ve bir süre sonra kutudan çıkarmak kolay değil

little pulling and tugging I managed to get it out

çekerek ve çekerek çıkarmayı başardım

the next thing I need to do is unpack the parts from the packaging

Yapmam gereken bir sonraki şey, parçaları ambalajdan çıkarmak,

so these are all the bits and pieces I need to make my lovely table how well

yani bunlar benim güzel masamı yapmak için ihtiyacım olan tüm parçalar ve parçalar, onu ne kadar iyi

will I do constructing it find out later

inşa edeceğimi daha sonra öğreneceksiniz.

as you know I love receiving your comments and questions and today I would

Yorumlarınızı ve sorularınızı almayı sevdiğimi biliyorum ve bugün bir sorunuza

like to answer another one of your questions

daha cevap vermek istiyorum.

this question comes from Xavier who lives in Spain and asks what are the

differences between the words across and through both of these words relate to

movement to move across means to move from one side to another as a

çapraz, bir taraftan diğerine hareket etmek anlamına gelir, çünkü

preposition across shows the position of movement she ran across the street as an

bir edat olarak karşıdan karşıya koştuğu hareketin konumunu zarf olarak gösterir,

adverb a cross can be used as an expression of measurement in length the

bir haç, uzunluk ölçümünün bir ifadesi olarak kullanılabilir,

bridge is 100 feet across the word cross can also show position he lived across

köprü 100 fit boyunca çapraz kelime de gösterebilir benden yolun karşısında yaşadığı pozisyon yatay olarak okunan

the road from me a cross word answer that reads horizontally is defined as

bir çapraz kelime cevabı, kelimenin karşısında olmak olarak tanımlanır, bir

being across

the word through means to move in and out of something for example if you go

şeye girip çıkmak anlamına gelir, örneğin

into a forest and come out the other side then you have gone through the

bir ormana girip diğer taraftan çıkarsanız, o zaman geçtiniz.

forest so through describes the action of

orman, ağaçların arasında ilerlemek için

moving among something to move forwards among trees means you are moving through

bir şey arasında hareket etme eylemini bu şekilde tanımlar, hareket ettikçe ağaçların arasından geçtiğiniz anlamına gelir,

the trees as you move you pass things to move through a forest or through bushes

bir ormanın veya çalıların arasından

or through a crowd of people you can move through something such as a doorway

veya bir insan kalabalığının içinden geçmek için nesnelerin yanından geçersiniz.

to step from one side to another is to move through to go through or fall

bir taraftan diğerine adım atmak için bir kapı, içinden geçmek ya da düşmek, bir şeyin

through to look from one side of something out to another is look through

bir tarafından diğerine bakmak, pencereden

he looked through the window to see if anyone was at home to make a hole in

bakmak, evde kimse olup olmadığını görmek için pencereden baktı. bir

something means that you go through or you have gone through to inspect or

study something in part or whole is to go through I need to go through these

şeyi kısmen veya tamamen incelemek veya incelemek için geçtiğiniz veya geçtiğiniz anlamına gelir.

essays and check them for mistakes to be through means to finish or end something

the thing in question is finished and over I'm going to tell my girlfriend

ve artık kız arkadaşıma

that we are through in a contest the word through means to be chosen for the

bir yarışmayı bitirdiğimizi söyleyeceğim, kelime yoluyla bir

next round or heat mr. Duncan you have made it through to the final so a cross

sonraki tur için seçilmek ya da bayım olmak anlamına geliyor. Duncan, finale kadar ulaştın, bu yüzden artı işareti

relates to direction while through tends to relate to movement and objects thank

yönle ilgiliyken, geçiş hareketi ve nesnelerle ilgili olma eğilimindeyken,

you for your question Xavier and if you have a question for me to answer then

sorunun için teşekkür ederim Xavier ve yanıtlamamı istediğin bir sorunun varsa, o zaman

please feel free to drop me a line at my email address

lütfen bana bir satır bırakmaktan çekinme. e-posta adresim

doo-doo-doo-doo it's a Sunday afternoon five minutes past three o'clock here in

doo-doo-doo-doo Birleşik Krallık'ta bir Pazar öğleden sonra saat üçü beş geçiyor

the UK and it's live English all away with me mr. Duncan if it's your first

ve canlı İngilizce benimle tamamen uzakta bay . Duncan, eğer bu arada

time here by the way please let me know please tell me mr. Duncan it's my first

buraya ilk gelişinizse, lütfen bana bildirin, lütfen bana Bay Duncan'ı söyleyin. Duncan,

time here today and I will be ever so pleased well I was wondering whether or

bugün buraya ilk kez geliyorum ve çok memnun olacağım,

not we were going to get some thunder and lightning this afternoon but it

bu öğleden sonra biraz gök gürültüsü ve şimşek çakacak mıyız diye merak ediyordum ama

looks as if we're not so it looks as if we are safe for the time being safe for

görünüşe göre öyle değilmişiz, bu yüzden bir süre için güvendeymişiz gibi görünüyor. Şimdilik güvenli zaman

now today's questions include have you ever

bugünün sorularını içerir: hiç

had an embarrassing moment now this is something I haven't talked about yet so

utanç verici bir anınız oldu mu şimdi bu henüz bahsetmediğim bir şey bu yüzden

I'm going to talk about it now have you ever had an embarrassing moment of time

şimdi bunun hakkında konuşacağım hiç

something that has embarrassed you an embarrassing moment have you ever had an

utanç verici bir anınız oldu mu? sen utanç verici bir an

embarrassment on the live chat Belarusian I love this story by the way

canlı sohbette hiç utandın mı Belarusça Bu hikayeyi bu arada seviyorum

I love I love this so much many years ago I watched a long-haired

Bunu çok seviyorum yıllar önce bir kadınla uzun saçlı bir

child with a woman and I told her what a beautiful girl and she replied he's a

çocuk izledim ve ona ne güzel bir kız dedim ve o bir

boy I felt very embarrassed yes embarrassment it is something that we

erkek dedi çok utandım evet utanç hepimizin zaman zaman hissettiği bir şey

all feel from time to time especially when we do something by accident we say

the wrong thing or maybe we make a mistake or maybe we just do something

very very foolish it is possible to feel very very embarrassed so could you

çok çok utanmak mümkün bu yüzden

please tell me what is the most embarrassing thing that has ever

lütfen bana başına gelen en utanç verici şeyin ne olduğunu söyler misin

happened to you I always remember on my first day at junior school my first day

ortaokuldaki ilk günümü hep hatırlıyorum okuldaki ilk günüm

at school and we went into the big hall

ve büyük salona gittik

and we all sat down together but I was standing up and one of my new friends

ve biz hep birlikte oturdum ama ben ayaktaydım ve yeni arkadaşlarımdan biri

pulled me to sit down he says sit down Duncan but unfortunately he pulled on my

oturmam için beni çekti otur Duncan diyor ama ne yazık ki

shorts and my shorts came down in front of everyone so that was my first day at

şortumu çekti ve şortum herkesin önünde indi, bu benim okuldaki ilk günümdü.

school my first day it wasn't junior school it was actually

ilk gün ortaokul değildi aslında

the the primary school that's when it was so my first day of primary school I

ilkokuldu o zamanlar öyleydi yani ilkokulun ilk günü

actually had my shorts pulled down in front of everyone in the school and that

aslında okuldaki herkesin önünde şortumu indirdim ve bu

was a little bit embarrassing but can you beat that

biraz utanç vericiydi ama yapabilir misin beat that

can you can you think of a more embarrassing moment that you've had some

can you can you can you can find can you can can't have daha utanç verici bir an bazı

people might say an embarrassing moment might be appearing on the livestream yes

insanlar canlı yayında utanç verici bir anın göründüğünü söyleyebilir evet

you might be right there you might be right so embarrassing moments please

tam orada olabilirsiniz haklı olabilirsiniz çok utanç verici anları lütfen

share them with us I would be ever so pleased to hear about them Nicole says I

bizimle paylaşın isterim Nicole,

am very motivated to learn English and I work at it daily for many years and you

İngilizce öğrenmek için çok motive olduğumu ve yıllarca her gün bunun üzerinde çalıştığımı ve

contribute to it Thank You mr. Duncan thank you to mr. Steve as well you are

buna katkıda bulunduğunuzu söylüyor. Duncan, Mr. Steve de

kind thank you very much sheriff says my face becomes red so many times yes

naziksiniz çok teşekkür ederim şerif yüzümün defalarca kızardığını söylüyor evet

normally when we become embarrassed normally people will go red yes they

normalde biz utandığımızda normalde insanlar kızarır evet kızarırlar kızarmak

will blush blush is the word you are looking for blush so if you become

aradığınız kelime allık yani

embarrassed you will blush blush it's a great expression so it means you become

utanırsanız kızarırsınız allık allık harika bir ifade bu yüzden çok utandığınız anlamına gelir bu

very embarrassed it is a physical reaction to embarrassment or stress

utanç veya strese verilen fiziksel bir tepkidir

so that is what it is Antonia says even though my first tea my first language is

yani Antonia öyle diyor ilk çayıma rağmen ilk dilim

Portuguese since I am Brazilian I am also an English teacher in Brazil thank

Portekizce Brezilyalı olduğum için ben de İngilizce öğretmeniyim Brezilya'da

you and Tonio for that that's very kind of you to say so if you are brassy you

bunun için size ve Tonio'ya teşekkür ederim, bunu söylemeniz çok naziksiniz, bu yüzden küstahsanız

are never embarrassed yes a person who is very bold

asla utanmazsınız evet çok cesur bir insan

they have no inhibitions they can't become embarrassed about anything or buy

çekingenlikleri yoktur hiçbir şeyden utanamazlar veya

anything yes you are right that's a very good word brassy a person who is very

hiçbir şey satın alamazlar evet haklısınız bu çok güzel bir kelime küstah çok iradeli bir insan

strong-willed and a person who who never feels embarrassed they are described as

ve asla utanmayan bir insan utanmaz olarak tanımlanırlar

being shameless they are very brassy very bold Carlos

çok küstah çok cesur Carlos

says it is embarrassing when you offer your seat on the bus to a woman because

otobüste bir kadına yer vermenin utanç verici olduğunu söylüyor çünkü

you think she is pregnant but she is not so you are saying Carlos that you are

onun hamile olduğunu düşünüyorsun ama değil o yüzden Carlos'a

offering your seat to a fat woman but you think she's pregnant yes that might

koltuğunu şişman bir kadına teklif ettiğini söylüyorsun ama onun hamile olduğunu düşünüyorsun evet bu hem

be very embarrassing for both you and also the woman as well I think so

senin için hem de kadın için çok utanç verici olabilir bence öyle

Tomic says many years ago I accidentally swore in front of hundreds of people I

Tomic diyor yıllar önce yanlışlıkla yüzlerce kişinin önünde küfrettim elimde

wasn't aware that the microphone I was holding in my hand was switched on if a

tuttuğum mikrofonun açık olduğunun farkında değildim eğer bir

microphone is active or switched on we can say that it is hot so a hot

mikrofon aktifse veya açıksa sıcaktır diyebiliriz yani sıcak

microphone means that the microphone is actually working and it will pick your

mikrofon ne anlama gelir mikrofon aslında çalışıyor ve sesinizi alacak,

voice up so you must be very careful if you are holding a hot microphone in your

bu nedenle elinizde sıcak bir mikrofon tutuyorsanız çok dikkatli olmalısınız,

hand which part of England do you live mr. Duncan Abdul miss it

İngiltere'nin hangi bölgesinde yaşıyorsunuz bayım? Duncan Abdul özlüyor, İngiltere'de yaşadığım yer olan

asks I live in a place called Shropshire that is the area I live in England and

Shropshire adlı bir yerde yaşadığımı soruyor ve

the town is called Much Wenlock it's a lovely place very sleepy very lovely

kasabanın adı Much Wenlock, çok güzel bir yer, çok uykulu, çok sevimli

sheriff says I become embarrassed I will blush when I'm invited to talk in

şerif utanıyorum diyor, konuşmaya davet edilsem yüzüm kızarır

front of people you are right sheriff because one of the hardest

insanların önünde haklısın şerif çünkü yapılması en zor şeylerden biri

things to ever do is to talk in front of many many people if you have to give a

çok sayıda insanın önünde konuşmaktır eğer bir konuşma yapmak zorundaysan

speech it can be very very hard to do tn iran says many years ago after school

bunu yapmak çok çok zor olabilir iran yıllar önce okuldan sonra diyor

the history teacher had got on the bus and we were talking about the things I

tarih hocası otobüse binmişti ve biz bunları konuşuyorduk ben

said your children have all grown up she answered I newly married in other words

senin çocukların büyüdü dedi ben yeni evlendim yani

she didn't have any children I think yes that might be very embarrassing if you

hiç çocuğu yok bence evet bu çok ayıp olur

say to someone that they have children and they don't that might be a very

birine dersen çocuklarının olması ve olmaması çok utanç verici bir an olabilir.

embarrassing moment root is a female name I once attempted to speak to a man

in a bank where I worked and the names account was root and I said to him I

said to her come here to write her signature and the man answered I am root

buraya imzasını yazmak için geldi ve adam cevap verdi Ben köküm

so yes sometimes names in English as well can be confused

yani evet bazen İngilizce isimler de karıştırılabilir bu

so some names in the English language can be given to men and women a good

yüzden İngilizce'deki bazı isimler kadın ve erkeklere verilebilir iyi bir

example is Robin Robin so Robin yes I know

örnek Robin Robin yani Robin evet

Robin is a type of bird but it can also be a name a given name

Robin'i biliyorum bir kuş türü ama aynı zamanda bir isim de olabilir,

so Robin can be a female or a male as a name yes it's true Robin I was

bu yüzden Robin isim olarak dişi veya erkek olabilir evet bu doğru Robin

embarrassed when an old English lady called out but the girl I am oh I see

Yaşlı bir İngiliz hanımefendi seslendiğinde utandım ama kız ben ah anlıyorum

I'm not sure what you mean by that did you mistake someone for someone's

ben Bununla ne demek istediğinden emin değilim, birini birinin

grandmother or someone someone's relative I'm not sure I'm not sure what

büyükannesi veya birinin akrabası zannettin mi Emin değilim bununla ne demek istediğinden emin değilim

you mean by that hopefully I will get a clearer answer later this winter during

umarım bu kış havuzda yüzerken daha net bir cevap alırım

swimming in the pool I realized that my swimming swimming underwear tore in the

Yüzme iç çamaşırımın

bottom area aah oh my god that is so embarrassing

alt kısmından yırtıldığını fark ettim aah aman tanrım bu çok utanç verici

Oh I must say that is that is really really embarrassing I can't think of

Oh söylemeliyim ki bu gerçekten çok utanç verici Bundan

anything more embarrassing than that

daha utanç verici bir şey düşünemiyorum

that is very very embarrassing I once forgot my zipper I once forgot my

bu çok çok utanç verici Bir kere unuttum fermuarım bir keresinde unuttum

zipper was open on my trousers that is also very embarrassing I tell you what

fermuarım pantolonumun üzerinde açıktı bu da çok utanç verici başka ne utanç verici diyorum size

else is embarrassing what else is embarrassing is when your live chat goes

canlı sohbetinizin

wrong on the screen and you can't put it right I'm getting embarrassed right now

ekranda ters gitmesi ve bunu düzeltememeniz daha utanç verici

by this oh come on what's going on that's better okay we're okay now my

şu an utandım ya hadi ne oluyor böylesi daha iyi tamam şimdi iyiyiz şimdi

computer sometimes has a mind of its own yes I forgot that the zipper was open on

bilgisayarımın aklı başına geliyor evet pantolonumun fermuarının açık olduğunu unutmuşum

my trousers and I was walking with my daughter to school when a woman stopped

ve kızımla okula yürüyorduk ki kadın

me and said the zipper on your trousers is open we can see your underwear

beni durdurdu ve pantolonunun fermuarının açık olduğunu söyledi iç çamaşırını görebiliyoruz gerçekten

that is very embarrassing indeed cushy or quak quak see dow says two years ago

çok rahat ya da titriyor bak dow diyor iki yıl önce saat dilimiyle ilgili

I missed my flight because of a misunderstanding with the time zone the

bir yanlış anlaşılmadan dolayı uçağımı kaçırdım

next day I went to our company without being aware and then the travel agency

ertesi gün gittim bizim haberimiz olmadan bizim şirket ve daha sonra seyahat acentası

called the company to ask why I was absent so it sounds as if you got

şirketi arayıp neden yok olduğumu sordu yani aradaki

confused by the time difference I think so so yes it might it might cause a

saat farkı kafanızı karıştırdı sanırım yani evet

little bit of embarrassment blush means to go red on your face yes it does

biraz utandırabilir kızarmak demek yüzünün kızarması evet

if you blush it means your face will go red because you feel embarrassed you are

kızarırsan yüzünün kızaracağı anlamına gelir çünkü utanıyorsun

right so your face will go very red you will become embarrassed you will become

haklısın bu yüzden yüzün çok kızarır utanırsın kızarırsın

flushed you become very red you seem

çok kızarırsın

embarrassed it's true I beg my your pardon for my many mistakes don't worry

utanmış görünüyorsun bu doğru yalvarırım kusura bakma birçok hatam için kusura bakma

about that making mistakes is part of life so don't worry about it

hata yapmak hayatın bir parçasıdır o yüzden merak etme

not at all my embarrassing moment was talking to a stranger I thought my

hiç utandığım an bir yabancıyla konuşmaktı

friend was walking beside me oh I see so you were talking to someone and you

arkadaşım yanımda yürüyor sandım oh anladım öyle birisiyle konuşuyordun ve sen onun

thought it was your friend but in fact it was just a stranger yes I've done

arkadaşın olduğunu düşündün ama aslında sadece bir yabancıydı evet bunu yaptım,

that I do that sometimes with mr. Steve so maybe if I'm waiting in a queue or

bunu bazen bayla yapıyorum. Steve yani belki bir kuyrukta bekliyorum ya da belki

maybe fine waiting outside the bank and I'm talking to Steve and I'm saying Oh

bankanın dışında bekliyorum ve Steve ile konuşuyorum ve Ah

Steve what do you think about this what do you think about that and then when I

Steve bunun hakkında ne düşünüyorsun, bunun hakkında ne düşünüyorsun ve sonra

look round mr. Steve has gone he's walked off and I've been standing there

etrafa baktığımda Bay. Steve gitti o gitti ve ben orada

in front of other people talking to myself like a crazy person so yes that's

diğer insanların önünde durup deli gibi kendi kendime konuşuyordum bu yüzden evet bu

very embarrassing very embarrassing indeed Thank You Meeker for your your

çok utanç verici gerçekten çok utanç verici Güzel hikayelerin için Meeker'a teşekkür ederim

lovely stories so when have you ever been embarrassed about something or by

bu yüzden ne zaman bir şey hakkında utandın mı? ya da

something have you ever been embarrassed what is the difference between bored

bir şey tarafından hiç utandın mı sıkılmış endişeli

anxious embarrassed and annoyed well to be honest with you they are all very

utanmış ve canı sıkılmış arasındaki fark nedir sana karşı dürüst olmak gerekirse hepsi çok

different things they are all very different so they all mean very

farklı şeyler hepsi çok farklı bu yüzden hepsi çok

different things so they aren't really connected so if you are bored

farklı şeyler ifade ediyor bu yüzden gerçekten bağlantılı değiller yani canın sıkılıyorsa bir

it means you feel tired of something if you are angry it means you feel annoyed

şeyden sıkılmışsın demektir kızgınsan bir

by something and what what is the other one

şeye sinirlenmişsindir ve diğeri nedir

anxious means worried and embarrassed means ashamed ashamed can I just say

endişeli endişeli ve utanmış demektir utanmış utanmış demektir

hello to JC Geordie oh hello JC Geordie thank you for your

JC Geordie'ye merhaba diyebilir miyim oh merhaba JC Geordie teşekkür ederim

donation on the live chat that's very kind of you

canlı sohbetteki bağışınız için

how lovely thank you very much thank you very much also to chair F who asks about

çok naziksiniz ne güzel çok teşekkür ederim ayrıca fermuarı soran F başkanına da çok teşekkür ederim

the zipper this is a problem that many men have to be honest this is a problem

bu bir çok erkeğin dürüst olması gereken bir sorun bu bir

that many many men get when they are putting their trousers on sometimes they

çok kişinin yaşadığı bir problem erkekler pantolonlarını giyerken bazen

will forget to zip up the fly on their trousers so sometimes they will leave

fermuarı kapatmayı unuturlar bu yüzden bazen

the fly open the fly it's the thing that you zip on your trousers and some men

fermuarı açık bırakırlar bu pantolonun fermuarını kapattığınız şeydir ve bazı erkekler fermuarı

leave it open it's true and it might be very very embarrassing very embarrassing

açık bırakır bu doğru ve bu çok çok utanç verici olabilir gerçekten çok utanç verici bu

indeed so you have to be very careful very careful what you're doing with

yüzden çok dikkatli olmalısın çok dikkatli olmalısın

Oh Deary me Thank You JC Judy for your lovely lovely donation on the live chat

Ah Canım bana canlı sohbetteki sevimli bağışın için teşekkürler JC Judy çok

thanks a lot that's very kind of you I'm overwhelmed thank you very much lots of

teşekkürler çok naziksin ben bunalmış çok teşekkür ederim birçok

people want to say hello and they want to give me their embarrassing stories

insan merhaba demek istiyor ve bana utanç verici hikayelerini anlatmak istiyorlar

it's okay no problem you are welcome anna says we can learn

sorun değil sorun değil rica ederim anna

from our mistakes and also we can learn from other people's mistakes as well the

hatalarımızdan ders alabiliriz diyor ve ayrıca diğer insanların hatalarından da

most embarrassing situation for me is being abroad and not being able to

en utanç verici ders alabiliriz benim için durum yurtdışında olmak ve

communicate with people yes Carlos I do understand that feeling I understand it

insanlarla iletişim kuramamak evet Carlos bu duyguyu anlıyorum bunu

very much because when I was living in China sometimes I would get into a

çok iyi anlıyorum çünkü Çin'de yaşarken bazen bir

situation where I was with lots of people who would only speak Chinese and

sürü insanla birlikte olduğum bir duruma gelirdim. Çince konuşuyorum ve ne

I didn't understand what they were saying and sometimes I would feel very

dediklerini anlamadım ve bazen

embarrassed by it very embarrassed indeed so yes it's true

bundan çok utanıyorum gerçekten çok utanıyorum bu yüzden evet doğru, dili

if you are in a place where you don't know the language it can be very very

bilmediğiniz bir yerdeyseniz bu çok çok

embarrassing you are right I was embarrassed to know

utanç verici olabilir. Doğru, İtalya'da trenle seyahat etmek için para

that I was one stupid person who paid for traveling by trains in Italy oh I

ödeyen aptal bir insan olduğumu bilmekten utandım oh,

see so what what do you mean do you mean it's free can you travel on the trains

anlıyorum, yani ne demek istiyorsun yani bedava demek istiyorsun, İtalya'da trenlerde bedava seyahat edebilir misin,

for free in Italy that sounds very interesting I'm very interested to find

bu kulağa çok ilginç geliyor ben' Bu

out more about that TGN says in primary school I grew up early

konuda daha fazlasını öğrenmekle çok ilgileniyorum TGN ilkokulda

or earlier than my my lover and I grew very tall and I told him we can't be

sevgilimden erken veya erken büyüdüm ve çok uzadım ve ona artık

lovers anymore because I'm taller than you it is very strange if you see two

sevgili olamayacağımızı çünkü senden daha uzun olduğumu söyledim. garip iki

people together and especially a man and a woman if they are in a relationship

kişiyi bir arada görüyorsanız ve özellikle bir erkek ve bir kadın bir ilişki içindeyse

and you see them together if the woman is taller than the man I

ve kadın erkekten daha uzunsa onları birlikte görüyorsanız bence

think sometimes it looks a little weird a little unusual or maybe a little bit

bazen biraz garip biraz sıradışı veya belki biraz

embarrassing so men quite often and I know what I'm talking about here men can

utanç verici görünüyor bu yüzden erkekler oldukça sık ve burada neden bahsettiğimi biliyorum erkekler

be very very obsessed with their height now I'm lucky because I'm very very tall

boylarına çok çok takıntılı olabiliyorlar şimdi şanslıyım çünkü ben çok çok uzunum bu

so I don't have that problem but I know that some men some of my friends they

yüzden bu sorunu yaşamıyorum ama biliyorum ki bazı erkekler biraz Arkadaşlarımın çoğu, çok uzun olmadıkları gerçeğiyle

have a little bit of a problem with the fact that they are not very tall they

ilgili biraz problem yaşıyorlar,

are quite short so yes it can be a big problem

oldukça kısalar, bu yüzden evet, o seni

it really can when she says she loves you or when you say you love her but she

sevdiğini söylediğinde veya sen onu sevdiğini söylediğinde gerçekten büyük bir problem olabilir ama o

doesn't love you oh yes that also can be very

seni sevmiyor oh evet bu da çok

embarrassing as well yes you are right I

utanç verici olabilir evet haklısın bugün

don't know what's happening with my live chat today it seems to have a mind of

canlı sohbetime ne olduğunu bilmiyorum kendi aklı var gibi görünüyor

its own I don't know why one day I saw a lady with her skirt lifted on her back

neden bir gün gördüm bilmiyorum eteği

not his hers I saw a lady with her skirt lifted on her back and she was walking

onun değil sırtında kalkmış bir bayan eteğini sırtında kaldırmış bir bayan gördüm ve

along showing her underwear I stopped her and told her I bet she was very

iç çamaşırını göstererek yürüyordu onu durdurdum ve bahse girerim

embarrassed by that I think so in primary school oh yes this is the one

ilköğretimde öyle düşündüğüm için çok utandığını söyledim okul oh evet bu

that I read just so yes in primary school III became taller than my

okuduğum kitaptı yani evet ilkokulda III erkek arkadaşımdan daha uzun oldu

boyfriend so I told him that we can't be lovers anymore he must have been very

bu yüzden ona artık sevgili olamayacağımızı söyledim çok

very embarrassed I think so hello mr. Duncan from Cindy chan hello Cindy

çok utanmış olmalı bence merhaba bayım. Cindy chan'dan Duncan merhaba Cindy

Dinesh is here where were you watching at the moment Dinesh this is my first

Dinesh burada, şu anda nerede izliyordunuz Dinesh, bu benim ilk

class is it really thank you very much how tall are you mr. Duncan I am just

dersim, gerçekten çok teşekkür ederim, boyunuz kaç bay. Duncan ben

over 183 centimetres 183 just over six foot tall

183 santimetreden biraz daha uzunum 183 1.80'den biraz uzun

or six feet tall Jeff her says I just talked with the

veya 1.80 boyundayım Jeff

wrong person and it is not such an embarrassment I have told a girl I have

yanlış kişiyle konuştuğumu söylüyor ve bu o kadar da utanç verici bir şey değil

held a girl's hand and I thought it was my girlfriend but then I realized that

kız arkadaşım ama sonra

it wasn't and I felt very very embarrassed and when I looked back my

öyle olmadığını fark ettim ve çok çok utandım ve arkama baktığımda

girlfriend was laughing thank you Jeff for sharing your embarrassing moment

kız arkadaşım gülüyordu, utanç verici anını paylaştığın için teşekkürler Jeff,

we'll have some more of those later on if you want to share your embarrassing

daha sonra bunlardan birkaç tane daha olacak, eğer paylaşmak istersen Benimle utanç verici bir

moment with me feel free to do so but right now we're going to have a look at

an, bunu yapmakta özgürsünüz ama şu anda

another one of my lessons and then after that we will see a little bit more of

başka bir dersime bakacağız ve ondan sonra biraz daha

mr. Steve dressed in his costume for his upcoming show this is full English

Mr. Steve yaklaşmakta olan şovu için kostümünü giymiş bu tam İngiliz

number 23 hello my name's George Clooney and you're watching mr. Duncan's full

23 numara merhaba benim adım George Clooney ve siz izliyorsunuz mr. Duncan'ın tam

English you'd better not have a problem with that or I'll get the missus to sue

İngilizcesi, bununla bir problem yaşamasan iyi olur, yoksa

you then this is their wife

hanımın seni dava etmesini sağlayacağım, o zaman bu onların karısı,

they say that eating fruit is good for you there are so many different types of

meyve yemenin senin için iyi olduğunu söylüyorlar, aralarından seçim yapabileceğin pek çok farklı meyve türü var.

fruit to choose from however for me my favorite fruit has to be the mango it's

benim en sevdiğim meyve mango olmalı

sweet aromatic juice contained within that soft and succulent flesh is

o yumuşak ve etli etin içindeki tatlı aromatik su

irresistible to me I first started eating mangoes regularly whilst I was

benim için dayanılmaz ne yazık ki

living in China the mangoes there grow in the southern region which has a warm

climate a perfect place for them to grow sadly here in England the climate is not

burada, İngiltere'de büyümeleri için mükemmel bir yer, iklim

suitable for mango plantations they have to be imported from warmer climes this

mango tarlaları için uygun değil, daha sıcak iklimlerden ithal edilmeleri gerekiyor, bu

particular mango has come all away from Ivory Coast in northwest Africa mangoes

özel mango tamamen kuzeybatı Afrika'daki Fildişi

are available in most supermarkets here although their quality can vary this

Sahili'nden geldi. bu

particular mango is nice and ride it is ready to be eaten

özel mango güzeldir ve binmek yenilmeye hazırdır

if you want to know how ripe a mango is just give it a squeeze I can tell that

bir mangonun ne kadar olgun olduğunu öğrenmek istiyorsanız sadece sıkın

this mango is perfectly ripe and is ready to be eaten do you like eating

Bu mangonun mükemmel şekilde olgunlaştığını ve yenmeye hazır olduğunu söyleyebilirim hangi meyveyi yemeyi seversiniz

fruit which type of fruit is your favorite can you see the pink flower

en sevdiğin meyve türü arkamdaki pembe çiçeği görebilir misin ona

behind me it is called a rhododendron whenever I think of this flower I always

orman gülü deniyor ne zaman bu çiçeği düşünsem

find myself remembering my time at school not because we grew them there

kendimi okuldaki zamanımı orada yetiştirdiğimiz için değil

but because whenever we had to sit in English spelling test they would always

ama ne zaman İngilizce yazımla oturmamız gerektiğinden hatırlarken buluyorum testinde bizden her zaman

ask us to spell the word rhododendron as you can see it is not a very easy word

ormangülü kelimesini hecelememizi isterlerdi, gördüğünüz gibi, hecelemesi çok kolay bir kelime değil

to spell and I always got it wrong still the rhododendron does look nice

ve ben her zaman yanlış anladım, yine de ormangülü

when it's in full bloom it's nice to look at but not so nice to spare

tam çiçek açtığında güzel görünüyor, bakması güzel ama o kadar da hoş değil

here is another lovely plant however unlike the rhododendron this one is

buraya ayıracak başka bir güzel bitki var ancak ormangülünden farklı olarak bu

still growing I've put in this particular plant for two reasons

hala büyüyor Bu bitkiye iki nedenden dolayı koydum,

first it has a lovely appearance and second it has a special name that caught

birincisi güzel bir görünüme sahip ve ikincisi özel bir adı var,

my eye for those who don't recognize it this is

bilmeyenler için dikkatimi çekti. bunun

a Senora carbuncle Asst I like the fact that Dunc is in the name

bir Senora carbuncle olduğunu kabul et Asst Dunc'ın adının içinde olması hoşuma gidiyor

this plant is also known as an artichoke thistle as its name suggests the flowers

bu bitki aynı zamanda enginar devedikeni olarak da bilinir çünkü adından da anlaşılacağı gibi

formed on this plant are large and thorny the main flower itself is a

bu bitkide oluşan çiçekler büyük ve dikenlidir ana

majestic purple I really can't wait to see this plant come into bloom not least

çiçeğin kendisi görkemli bir mordur I Bu bitkinin çiçek açtığını görmek için gerçekten sabırsızlanıyorum,

of all because bees butterflies and birds are attracted to this plant

çünkü arılar, kelebekler ve kuşlar bu bitkiye ilgi duyuyor

mr. Duncan what are you doing I'm watching this part I'm waiting for the

Bay. Duncan ne yapıyorsun bu kısmı izliyorum

water inside it to boil but why haven't you got anything better to do I want to

içindeki suyun kaynamasını bekliyorum ama neden yapacak daha iyi bir işin yok

see the pretty bubbles and the water as it comes to the boil you bonehead

güzel baloncukları ve kaynamaya başlayan suyu görmek istiyorum seni salak

haven't you heard of that well-known proverb which proverb do you mean many a

o meşhur atasözünü duymadın mı hangi atasözünü kastediyorsun birçok

Mickle makes a muckle a stitch in time saves nine look before you leap don't

Mickle zamanında bir dikiş atıp dokuz kez kurtarır sıçramadan önce bir bak

look a gift horse in the mouth no mr. Duncan the proverb is a watched

hediye atın ağzına bakma hayır bay. Duncan atasözü izlenen bir

pot never boils if you wait for something to occur it

tencere asla kaynamaz, bir şeyin olmasını beklersen

will take longer for it to happen or at least it will seem to oh I see so in

daha uzun sürer ya da en azından oh gibi görünecek, yani

fact it is better for me to walk away and leave the pot to boil in its own

aslında çekip gitmem ve tencereyi terk etmem daha iyi. kendi

time let whatever is happening happen when it's ready exactly sometimes

zamanında kaynat her ne oluyorsa tam zamanında gerçekleşsin tam bazen

waiting for a thing to happen can be frustrating it is much better to forget

bir şeyin olmasını beklemek sinir bozucu olabilir

about it and let it happen in its own time remember mr. Duncan a watched pot

onu unutup kendi zamanında olmasına izin vermek çok daha iyidir unutma bayım. Duncan izlenen bir tencere sık sık sık sık

squeeze squeeze squeeze no matter how much I squeeze this tube of toothpaste

bu diş macunu tüpünü ne kadar sıksam da

nothing will come out it would be safe to say that this toothpaste tube is

hiçbir şey çıkmayacak bu diş macunu tüpünün

empty do you notice how I pronounce the word tube the first part of the word

boş olduğunu söylemek güvenli olur tüp kelimesini nasıl telaffuz ettiğime dikkat ettiniz mi kelimenin ilk kısmı kulağa şöyle geliyor

sounds like chair it is common in British English to pronounce the T you

sandalye İngiliz İngilizcesinde T sesini telaffuz etmek yaygındır,

sound as two other words include tune tutor tuba there are of course

çünkü diğer iki kelime tune tutor tuba'yı içerir, elbette

exceptions to this the word Tunnel is still pronounced with the hard T sound

bunun istisnaları vardır Tunnel kelimesi Amerikan İngilizcesinde hala sert T sesiyle telaffuz edilir,

in American English the hard T is often used in most words beginning with T u

sert T çoğu zaman kullanılır Tu ile başlayan kelimeler

words such as tube toon tutor tuba are all pronounced with

tube toon tutor tuba gibi kelimelerin hepsi

the hard t this is one good example of the subtle differences that exist

sert t ile telaffuz edilir bu,

between American and British English pronunciation

Amerikan ve İngiliz İngilizcesi telaffuzları arasındaki ince farklara iyi bir örnektir

take a close look at this branch can you see what's happened here

bu şubeye yakından bakın burada neler olduğunu görebilir misiniz? sanki iyi bir şey

it looks as if it's being pecked at by something well it has these marks were

tarafından gagalanıyor gibi görünüyor bu işaretler

made by a woodpecker a great spotted woodpecker to be precise this branch has

bir ağaçkakan tarafından yapılmış daha doğrusu büyük benekli bir ağaçkakan bu dal kuş tarafından

been adopted as a feeding area by the bird

beslenme alanı olarak benimsenmiş

it picks nuts from the nearby bird feeder and brings them to this point

yakındaki kuş yemliğinden yemişleri topluyor ve getiriyor bu kadar yakından beslenen bir ağaçkakanın görüntüsünde gagalamayı kolaylaştırmak için

where it places the peanut into a small hole so as to make it easier to peck at

fıstığı küçük bir deliğe yerleştirdiği bu noktayı

the spectacle of a woodpecker feeding this closely is nice to watch however

izlemek güzel ancak

over time this feeding routine will erect Li be damaged the tree the branch

zamanla bu besleme rutini Li ağaca zarar verirse dal

will eventually die as the bird digs deeper and deeper into it so there is an

sonunda ölür. kuş daha derine daldıkça bunun bir avantajı var,

upside to this in that I get to view something that is very unusual in my

bahçemde çok sıra dışı bir şey görüyorum,

garden while the downside is that my lovely dams and tree will end up being

dezavantajı ise güzel barajlarımın ve ağacımın

severely damaged I don't blame the woodpecker after all it's got to eat

ciddi şekilde hasar görmesi. mayıs ayının sonuna doğru geldiğimiz için yemesi gereken onca şeyden sonra ağaçkakana suçlayın haziran köşeyi

as we come towards the end of May June is just around the corner yes this is

dönünce evet bu

the final Sunday liveing this stream and well it's been a good one even though

dereyi yaşadığım son pazar ve

today I'm suffering from hay fever yes my nose is very itchy I have been

bugün saman nezlesi hastası olmama rağmen güzel bir pazar oldu evet burnum çok kaşınıyor

sneezing all morning and also I've been preparing this livestream so lots of

sabahtan beri hapşırıyorum ve ayrıca bu canlı yayını hazırlıyorum o yüzden saman nezlemle havanın altında

things going on today even though I'm feeling under the weather with my hay

hissetmeme rağmen bugün pek çok şey oluyor

fever

Belarusian asked how is your card uncle Asst well I have some bad news

Belarusça kartın nasıl diye sordu Asst amca iyiyim ben şimdi bazı kötü haberlerim var

now my lovely card uncle Asst sadly at the moment is not very well because we

sevgili kart amcam Asst ne yazık ki şu anda pek iyi değil çünkü

had lots of snow you might remember we had three lots of snow fall over

çok kar vardı, hatırlarsınız farklı günlerde üç çok kar yağdı

different days and unfortunately the the lovely card uncle is all crushed and

ve ne yazık ki sevimli kart amcanın tamamı ezildi ve

squashed and broken so now it is trying to grow again

ezildi ve kırıldı, şimdi tekrar büyümeye çalışıyor

unfortunately so my poor my poor little card donk Ulis is suffering at the

ne yazık ki bu yüzden benim zavallı benim zavallı küçük kart eşeğim Ulis şu anda acı çekiyor,

moment so thanks for asking about it I do appreciate it when you ask about my

bu yüzden sorduğunuz için teşekkürler Çiçeklerim hakkında soru sorarsanız çok

my my flowers I do appreciate it let's have a look at the live chat let's see

sevinirim. canlı sohbette

what's going on on the live chat shall we

canlı sohbette neler olup bittiğine bir bakalım

okay here it is

tamam mı burada öyle

I like the watermelon says Nicole I love mangoes as I mentioned just in my full

Karpuzun Nicole demesi hoşuma gidiyor Tam İngilizce dersimde de belirttiğim gibi mangoları seviyorum

English lesson I really do like mangoes very much very delicious quite delicious

Mangoları gerçekten çok seviyorum çok çok çok lezzetli oldukça lezzetli

and very very fruity so now I'm not a big fan of watermelons I don't like

ve çok çok meyvemsi bu yüzden artık karpuzların büyük bir hayranı değilim

watermelons I don't like them I don't know why I think it's it's all of the

karpuzları sevmiyorum karpuzları sevmiyorum neden bilmiyorum bence hepsi

seeds because watermelons have lots of tiny little seeds inside and you have to

tohumlar çünkü karpuzların içinde bir sürü küçük küçük tohum var ve sen

spit them out you have to spit them out and I don't like that durian

onları tükürmek zorundasın onları tükürmek zorundasın ve ben bu durian'ı sevmiyorum oh

oh yes the jury in order a durian or jurian the durian is good for you thank

evet jüri durian veya jurian sırayla durian senin için iyi teşekkür

you kuku oxy yes I remember from my days in Malaysia when I used to visit

ederim kuku oksi evet Malezya'da kullandığım günlerimden hatırlıyorum Malezya'yı ziyaret etmek için

Malaysia the Morean was was on sale in many places but the only problem is it

Morean birçok yerde indirimdeydi ama tek sorun

has a very bad smell they smell terrible it smells like rotting flesh so no I'm

çok kötü bir kokusu var berbat kokuyorlar çürümüş et gibi kokuyor bu yüzden hayır

not a big fan of the smell of the durian but I do I do like the taste of the the

durian kokusunun büyük bir hayranı değilim ama seviyorum içindeki etin tadını beğen,

flesh inside it's very lovely Deepak says where are you from mr.

çok güzel Deepak nerelisin diyor bay.

Duncan the one who is teaching live you mean me

Canlı öğreten Duncan beni kastediyorsun ben

I am from England I am in England right now talking to you live unfortunately I

İngiltere'denim şu anda İngiltere'deyim seninle canlı konuşuyorum ne yazık ki

have an allergy to mango Oh Mika I'm sorry to hear that

mangoya alerjim var Oh Mika,

if I if I eat mango that I will have a strange feeling in my mouth Virginia

mango yersem sahip olacağım ağzımda garip bir his var Virginia

says congratulations mr. Duncan I like your lessons very much thank you for

tebrikler diyor bayım. Duncan derslerini çok seviyorum

Genea Virginia trove oh thank you very much for that sheriff says are those

Genea Virginia hazinesi için teşekkür ederim oh şerifin söylediği için çok teşekkür ederim bunlar

your pets do you mean the birds no the birds

senin evcil hayvanların mı demek istiyorsun kuşlar hayır kuşlar benim

aren't my pets they are wild animals and did you see the baby woodpecker a little

evcil hayvanlarım değil onlar vahşi hayvanlar ve bebek ağaçkakanı gördün mü minicik bir

tiny baby woodpecker taking a bath in my garden wasn't it lovely so cute so let's

bebek ağaçkakan bahçemde banyo yapıyor çok sevimli değilmiydi o yüzden

have a look before we go we will be going soon I will give you the answers

gitmeden önce bir bakalım birazdan gideceğiz size

to the mystery idioms in fact we'll do that right now

gizemli deyimlerin cevaplarını vereceğim aslında hemen şimdi yapacağız

here come the answers to the mystery idioms so there is the first one but

işte gizemli deyimlerin cevapları geliyor yani birincisi var ama

what is the answer this is an expression that's used quite a lot especially in

cevap nedir bu özellikle siyasette özellikle siyasette oldukça fazla kullanılan bir ifadedir sos

politics especially in politics gravy train gravy train the meaning is to make

treni sos treni anlamı çok şey yaparak

a lot of money for doing very little a cushy or easy situation where little

çok para kazanmaktır. az çabanın büyük ödül getirdiği biraz rahat veya kolay bir durum

effort brings great reward the BBC gravy train very controversial

BBC sos treni çok tartışmalı

and the second mystery idiom there it is many people got this right well done

ve oradaki ikinci gizemli deyim, birçok insanın bunu doğru yaptığı aferin

walk on eggshells the meaning to do something cautiously so as not to cause

yumurta kabukları üzerinde yürümek, bir şeyi gücendirmemek veya rahatsız etmemek için dikkatli bir şekilde yapmak anlamına gelir.

offence or create problems you don't want to upset someone so you must walk

birini üzmek istemediğiniz sorunlar, bu yüzden

on eggshells open-minded says what does it mean what does it mean when you say

yumurta kabukları üzerinde yürümek zorundasınız, açık fikirli olmak ne anlama geliyor diyor, boşuna demeniz ne anlama geliyor,

to no avail it means the thing that you try to do or the thing that you tried to

yapmaya çalıştığınız veya değiştirmeye çalıştığınız şey anlamına geliyor anlamsız anlamsızdı

change was pointless pointless you weren't able to succeed or you weren't

başaramadın ya da başaramadın denedin olmadı başardın ama bir işe

able to achieve it you tried but it didn't happen you did it but it all came

to nothing to no avail you have very nice pronunciation thank you very much

yaramadı çok güzel bir telaffuzun var çok teşekkür ederim çok teşekkür

thank you Vitus for that is very nice of you let's have another

ederim Vitus bunun için çok naziksiniz, hadi

look at one of mr. Steeves I'm laughing here because I can see Steve on my

Bay'dan birine bir kez daha bakalım. Steves Burada gülüyorum çünkü

screen at the moment here's mr. Steve with another one of his short videos

şu anda ekranımda Steve'i görebiliyorum, işte bay. Steve, önümüzdeki hafta oynayacağı karakteri bize gösteren kısa videolarından biriyle birlikte,

showing us the character that he'll be playing next week one of them not just

bunlardan biri sadece

señorita and signora I am a carla Santas unfortunately mr. Steve cannot be with

señorita ve senyora değil, ben bir carla Santas'ım maalesef bay. Steve

you this afternoon and mr. Duncan's alive unless soon he has been taken over

bu öğleden sonra sizinle olamaz ve Mr. Duncan yaşıyor, tabii yakında

by the character Carlos enters from the Caribbean island of San Marino hopefully

Carlos'un Karayipler'deki San Marino adasından girdiği karakter tarafından ele geçirilmedikçe, umarım

he will be back to normal in a few days for a week's time and then he will be

birkaç gün içinde bir haftalığına normale döner ve sonra

able to help out mr. Duncan in the live lessons so from now I bid you all

Bay'a yardım edebilir. Duncan canlı derslerde, bundan böyle hepinize veda ediyorum

farewell adios oh my goodness so there is mr. Steve and he will be

adios aman tanrım, yani Mr. Steve ve o

appearing in his show next week playing a Spanish pirate I hope you enjoyed that

önümüzdeki hafta şovunda bir İspanyol korsanı oynayacaklar.

Steve was in such a hurry this morning and can I just say thank you very much

to Steve because he's had such a busy day to day he was busy getting all of

tüm

his costume ready because he had one of the big rehearsals today so he went

kostümünü hazırlamakla meşgul çünkü bugün büyük provalardan biri vardı, o yüzden gitti

along for that and he recorded the messages just before I came on that's

ve ben gelmeden hemen önce mesajları kaydetti, bugün

one of the reasons why I'm slightly late today so I was late today because of

biraz geç kalmamın nedenlerinden biri de bu, bu yüzden bugün geç kaldım çünkü bugün

that it's been a very very busy day today so the weather outside well I'm

çok çok yoğun bir gün oldu bu yüzden dışarıda hava iyi

looking outside now but there is no rain there is no thunder and there is no

şimdi dışarıya bakıyorum ama yağmur yok gök gürültüsü ve

lightning so I thought we were going to have a storm this afternoon because last

şimşek yok bu yüzden bu öğleden sonra fırtına çıkacağımızı düşündüm çünkü dün

night the weather was terrible I woke up this morning feeling so tired because

gece hava berbattı bu sabah kendimi çok yorgun uyandım çünkü

I didn't get much sleep last night because of the noise from the Thunder he

dün gece gök gürültüsünden dolayı fazla uyuyamadım, o

kept waking me up so so I woke up maybe five or six times last night because of

beni sürekli uyandırdı, bu yüzden dün gece gök gürültüsü yüzünden belki beş ya da altı kez uyandım

the Thunder so was it very good really I am going now it's time to say goodbye

gerçekten çok iyi miydi şimdi gidiyorum şimdi veda zamanı

and I hope you have enjoyed today's livestream I hope you have enjoyed

ve umarım bugünkü canlı yayından keyif almışsınızdır umarım

everything in this particular livestream I will be back on Wednesday don't forget

bu özel canlı yayındaki her şeyden keyif almışsınızdır çarşamba günü döneceğim unutmayın unutmayın

I am of course here twice a week you can catch me on Sunday and also on Wednesday

burada iki kez hafta beni pazar günü yakalayabilirsin ve ayrıca çarşamba pazar günü saat

on Sunday I'm here at 2 p.m. UK time and on Wednesday I am here at 10 p.m. with

2'de buradayım. İngiltere saati ve Çarşamba günü saat 10'da buradayım.

my late and live English on the live chat JC Jordi says you didn't get much

canlı sohbette geç ve canlı İngilizcemle JC Jordi fazla

sleep or any sleep I did get some sleep but not much I feel very tired today

uyumadığını veya hiç uyumadığını söylüyor Biraz uyudum ama pek uyumadım Bugün çok yorgun hissediyorum

oh no teacher I want more no it's time to go it's time for mr. Duncan to go and

oh hayır öğretmenim daha fazlasını istiyorum hayır gitme zamanı Bay. Duncan'a gidip

blow his nose because I'm suffering from hay fever today very badly in fact have

burnunu sümkürecek çünkü bugün çok kötü bir şekilde saman nezlesi çekiyorum aslında hiç

you ever been to India if not I will welcome you Thank You Deepak for that no

Hindistan'a gittin mi yoksa seni ağırlayacağım Bunun için teşekkürler Deepak hayır

I've never been to India never I've never been there thank you for today

Hindistan'a hiç gitmedim asla bugün oradaydım emeğiniz ve zamanınız için teşekkür ederim rica ederim

your effort and your time you are welcome no problem it's my pleasure as

sorun değil

usual so I will see you on Wednesday don't forget I will be here late and

her zamanki gibi benim için bir zevk bu yüzden çarşamba günü görüşürüz unutma çarşamba geç geleceğim ve canlı yayında olacağım

live on Wednesday and you can catch me during the week also you can also if you

ve beni hafta içi de yakalayabilirsin Ayrıca

want to you can follow me on Facebook and also you can also send a live

istersen beni Facebook'ta takip edebilirsin ve ayrıca

donation on PayPal as well if you feel like it if you can I will be very very

PayPal'da da canlı bağış gönderebilirsin eğer istersen yapabilirsen çok çok

grateful thank you very much so I'm going now this is mr. Duncan in

minnettar olacağım çok teşekkür ederim şimdi gidiyorum bu Bay.

the birthplace of English saying thanks for your company and I will see you on

İngilizcenin doğum yerindeki Duncan, şirketiniz için teşekkür ediyor ve

Wednesday don't forget ten o'clock UK time very

Çarşamba günü görüşürüz, İngiltere saatiyle onda görüşürüz, çok

late and very live and of course do you know what's coming next yes you do as

geç ve çok canlı ve tabii ki bundan sonra ne olacağını biliyor musunuz, evet,

usual every time I finish my live stream I always say these words...

her zamanki gibi yapıyorsunuz ben canlı yayınımı bitir hep bu sözleri söylerim...

ta ta for now 8-)

ta ta şimdilik 8-)