LIVE English Lesson - 11th Feb 2018 - Meditation - LOVE - Valentines - Mr Duncan

it's another Sunday it's another Sunday another Sunday has

bu başka bir pazar bu başka bir pazar başka bir pazar daha

arrived oh hello there hi everybody this is mr. Duncan in England how are you

geldi oh merhaba herkese merhaba ben bay. Duncan İngiltere'de

today are you okay I hope so are you happy I really really hope so first of

bugün nasılsın iyi misin umarım çok mutlusundur gerçekten gerçekten umarım yani her şeyden önce bugün

all can I apologise for being slightly late today needless to say I have had

biraz geciktiğim için özür dilerim söylememe gerek yok

some slight technical problems today once again many people asking about my

bugün bir kez daha bazı teknik sorunlar yaşadım birçok kişi benim durumumu soruyor

new computer the new computer hasn't arrived yet

yeni bilgisayar yeni bilgisayar henüz gelmedi

unfortunately so we are expecting the new computer to arrive sometime next

maalesef bu yüzden yeni bilgisayarın

week but in the meantime I am suffering from technical problems so I'm fine but

haftaya gelmesini bekliyoruz ama bu arada teknik sorunlar yaşıyorum bu yüzden iyiyim ama

my computer unfortunately isn't working very well so hopefully next week we will

bilgisayarım maalesef pek iyi çalışmıyor umarım haftaya

get the new computer and then of course the week after hopefully everything will

yeni bilgisayarı alacağız ve sonra tabii ki sonraki hafta umarım her şey

be up and running don't forget I am NOT here next Sunday so I won't be here next

çalışır durumda olur unutma gelecek Pazar burada DEĞİLİM bu yüzden gelecek

Sunday live please make a note of that in your Diaries but I have had some

Pazar canlı yayında burada olmayacağım lütfen bunu defterinize not edin Günlükler, ancak

parts of my new computer delivered already for example here are some some

yeni bilgisayarımın bazı parçalarını teslim aldım, örneğin burada bazı

cables so I have some cables some wires for my new computer I just don't have

kablolar var, bu yüzden yeni bilgisayarım için bazı kablolarım var,

the new computer you have just yet so I'm still waiting for the new

henüz sahip olduğunuz yeni bilgisayarım yok, bu yüzden hala bekliyorum yeni

computer but at least I do have some cables for the new computer all I'm

bilgisayar için ama en azından yeni bilgisayar için bazı kablolarım var,

waiting for now is the rest of the computer and then we can have things

şimdi tek beklediğim bilgisayarın geri kalanı ve sonra her şeyi

back to normal I don't know about you but I am really fed up of the way things

normale döndürebiliriz Seni bilmem ama gerçekten tok oldum şu

are going at the moment with my livestream I really really feel so upset

anda canlı yayınımla işler yolunda gitmiyor gerçekten çok üzülüyorum

because my computer has not been working for a while and things are still not

çünkü bilgisayarım bir süredir çalışmıyor ve işler hala

working properly but as I said hopefully please

düzgün çalışmıyor ama umarım dediğim gibi lütfen

keep your fingers crossed for me that my computer will be working normally very

benim için parmaklarınızı çapraz tutun bilgisayar çok yakında normal çalışacak, bu

soon so we are live at a Sunday thanks for joining me for those who have just

yüzden bir Pazar günü canlı yayındayız, resmime tıklayanlar için bana katıldığınız için teşekkürler,

clicked on my picture it has been a very hectic morning I've been trying to get

çok yoğun bir sabahtı,

everything working here and of course I've been doing my usual things a very

burada her şeyin çalışmasını sağlamaya çalışıyorum ve tabii ki çok yoğun bir haftadır her zamanki işlerimi yapıyorum bu arada

busy week as well the weather today by the way is terrible I wish I could show

bugün hava çok kötü keşke

you the weather outside it is very windy it is very cold it is not nice at all

size dışarıdaki havayı gösterebilseydim çok rüzgarlı çok soğuk hiç hoş değil

and something is returning next week can you guess what it is something is

ve haftaya bir şeyler geri dönüyor olur mu tahmin edin bir şey

returning and it has something to do with the weather

geri dönüyor ve bunun havayla bir ilgisi var

something is returning next week can you guess what it is I will reveal the

haftaya bir şey geri dönüyor ne olduğunu tahmin edebilir misiniz

answer later so something will be returning something we had a few weeks

cevabı daha sonra açıklayacağım, böylece bir şey geri dönecek birkaç hafta önce sahip olduğumuz bir şey

ago is coming back can you guess what it is

geri geliyor olabilir mi? tahmin et

also we have the live chat today thank you very much for joining me on the live

aynı zamanda bugün canlı sohbetimiz var canlı sohbette bana katıldığın için çok teşekkür ederim

chat oh so many people are here at the moment let's have a look shall we

oh şu anda çok fazla insan burada hadi bir bakalım mı

I really do wish I'd put my reading glasses on not a very good time to

gerçekten keşke okuma gözlüğümü taksaydım okuma gözlüğünüzü takmanız gerektiğini fark etmek için çok iyi bir zaman ne yazık ki

realise that you should have your reading glasses on unfortunately ts is

ts

here hello TS hi there thank you very much for joining me all the way from

burada merhaba TS merhaba orada Endonezya'dan bana katıldığınız için çok teşekkür ederim

Indonesia also oh by della abide Ulla and Gabrielle also Swan is here as well

ayrıca oh by della abide Ulla ve Gabrielle ayrıca Swan da burada

hello Swan thank you very much for your lovely messages this week by the way I'm

merhaba Swan bu hafta güzel mesajlarınız için çok teşekkür ederim bu arada

glad to see that you are enjoying my lessons and yes you are right the reason

derslerimden keyif aldığınıza sevindim ve evet haklısınız şu an

why I moved to the place I'm living in now is because I made an English lesson

yaşadığım yere taşınmamın sebebi ingilizce yapmış olmam ders

he yeah so because I came to this place and

o evet bu yüzden buraya geldiğim ve

I loved it so much I decided to live here so I moved here because of my

orayı çok sevdiğim için burada yaşamaya karar verdim ve İngilizce derslerim nedeniyle buraya taşındım bu yüzden

English lessons so even my my own English lessons are influencing me isn't

kendi İngilizce derslerim bile beni etkiliyor o

that strange hello everybody nice to see you Duncan Thank You Martha

kadar garip değil mi merhaba millet görmek güzel sen Duncan Teşekkür ederim Martha

hello Martha Martha in Poland or maybe your second name is Poland alice is here

merhaba Martha Martha Polonya'da veya belki ikinci adınız Polonya'dır alice

watching in Russia hello to Russia and of course this week something very

Rusya'da izliyor Rusya'ya merhaba ve tabii ki bu hafta çok özel bir şey

special happened the Olympic Games started I went to see my mum this week I

oldu Olimpiyat Oyunları başladı Bu hafta annemi görmeye

went to visit my mother and we sat for the whole afternoon watching the opening

gittim annemi ziyaret edin ve bütün öğleden sonra

ceremony of the Olympic Games in Korea and I must admit I I did feel a little

Kore'deki Olimpiyat Oyunlarının açılış törenini izleyerek oturduk ve itiraf etmeliyim ki

emotional when I saw the two Koreas marching together so North Korea and

iki Kore'nin Kuzey Kore ve

South Korea they were unified under one flag who would have thought a few months

Güney Kore tek bayrak altında birleşecek şekilde birlikte yürüdüğünü görünce biraz duygulandım. birkaç ay

ago that that would happen so yes I thought it was very very I was quite

önce bunun olacağını kim düşünebilirdi yani evet çok çok düşündüm çok

moved by it actually I found it quite lovely and another thing I would love to

duygulandım aslında çok güzel buldum ve başka bir şey de onların

have one of their coats did you see those coats that they wore when they

montlarından birine sahip olmayı çok isterdim o montları gördünüz mü

marched around the stadium those amazing white coats I want one of those coats so

Stadyumun etrafında yürüdüklerinde o harika beyaz önlükleri giydiler, o ceketlerden bir tane istiyorum, yani

just in case anyone in Korea happens to have one of those coats in in a small

Kore'de herhangi birinin bu paltolardan küçük bir

size could you please send it to me because I thought those coats looked

bedene sahip olması ihtimaline karşı, lütfen bana gönderir misiniz çünkü bu paltoların göründüğünü düşündüm.

amazing I want one of those coats that the North Korean athletes were wearing

inanılmaz Kuzey Koreli atletlerin

our North and South should I say the North and South Koreans

Kuzey ve Güney'imizin giydiği paltolardan birini istiyorum, Kuzey ve Güney Korelilere

hello mr. Duncan from Italy Silvana is here hello Silvana welcome I've got an

merhaba demeli miyim bayım? İtalya'dan Duncan Silvana burada merhaba Silvana hoşgeldin

itch do you mind if I scratch my itch I've

kaşıntım var kaşıntımı kaşısam

got an itchy back wait there a moment Oh oh that's better

sorun olur mu sırtım

it's very annoying when you have an itch and you can't reach it and I had an

kaşınıyor biraz orada bekle Ulaşamadım ve

itchy back just I apologize for that so yes Italy is watching also Gabrielle

sırtım kaşındı sadece bunun için özür dilerim bu yüzden evet İtalya da izliyor Gabrielle de

is here as well hi Gabrielle nice to see you here today

burada merhaba Gabrielle bugün sizi burada görmek güzel

hello mr. Duncan from Jill Jill 0-2 and also El comandante a I'm not sure if

merhaba bayım. Jill Jill'den Duncan 0-2 ve ayrıca El kumandanı a

that is your is your is your name or your position I'm not sure England is a

Bunun senin olup olmadığından emin değilim senin adın veya pozisyonun İngiltere'nin güzel bir ülke olduğundan emin değilim Yaşadığım yer

lovely country Thank You Gabrielle for that the place I live in is called Much

için teşekkür ederim Gabrielle Much

Wenlock and I made a lesson here a few years ago for the the London Olympics

Wenlock'u aradım ve birkaç yıl önce Londra Olimpiyatları için burada bir ders verdim

and I loved the place so much I decided to actually move here it's true I'm not

ve burayı o kadar çok sevdim ki gerçekten buraya taşınmaya karar verdim doğru

I'm not making that up so I left the place so much I decided to

değilim Bunu uydurmuyorum bu yüzden oradan ayrıldım bu yüzden buraya taşınmaya karar verdim

move here and it changed my life completely

ve bu hayatımı tamamen değiştirdi

hello mr. Duncan greetings from when a Sarris Belarus year is here

merhaba bay. Bir Sarris Belarus yılı buradayken Duncan'a selamlar

hello Belarus year I am slightly late today I wasn't sure if I was going to be

merhaba Belarus yılı bugün biraz geç kaldım

here because of all of the technical problems but hopefully next week my new

tüm teknik sorunlardan dolayı burada olup olmayacağımdan emin değildim ama umarım haftaya yeni

computer will arrive and then I will start to fix all of the problems and of

bilgisayarım gelir ve sonra geleceğim tüm sorunları çözmeye başla ve

course don't forget next Sunday I am NOT here I'm not here next Sunday

tabii ki önümüzdeki Pazar unutma, ben burada DEĞİLİM, önümüzdeki Pazar burada değilim,

no live English next Sunday don't forget that I am back on the 25th like mr. Van

gelecek Pazar canlı İngilizce yok, ayın 25'inde geri döndüğümü unutma, bay gibi. Van

Coon and tow hello aunt oh how are you doing today

Coon ve tow merhaba teyze oh bugün nasılsınız

Oh mr. Steve will be here for those wondering yes mr. Steve is on his way

Bay Bay? Merak edenler için Steve burada olacak evet bayım. Steve yolda,

he's on his way he will be here around about 3 o'clock now I was hoping to go

yolda, saat 3 civarında burada olacak, bugün dışarı çıkmayı umuyordum

outside today but unfortunately the there is so bad so terrible at the

ama ne yazık ki orası çok kötü, şu

moment it's windy it is freezing cold and it was raining earlier and

anda çok kötü, rüzgarlı, dondurucu soğuk ve daha önce yağmur yağıyordu. ve

apparently next week can you believe next week we are going

görünüşe göre gelecek hafta, önümüzdeki hafta

to have some snow yes more snow is on the way

biraz kar yağacağına inanabiliyor musunuz, evet daha fazla kar yolda, bu

so apparently on Tuesday and Wednesday next week we are going to have lots of

yüzden görünüşe göre önümüzdeki hafta Salı ve Çarşamba günleri

snow once more do you remember a few weeks ago we have lots of snow here and

bir kez daha çok kar yağacak, hatırlıyor musunuz, birkaç hafta önce vardı burada çok kar var ve

I was filming outside in the deep snow so it looks as if we might have some

dışarıda derin karda çekim yapıyordum, bu yüzden biraz daha karımız varmış gibi görünüyor

more and according to the weather forecast it is very heavy snow so lots

ve hava tahminine göre çok yoğun kar var, bu yüzden çok

of snow is heading our way it should be arriving around about Tuesday and

fazla kar bize doğru geliyor, yaklaşık Salı günü gelmesi gerekiyor.

Wednesday so two days of snow hello mr. Duncan James that's very that's very

Çarşamba yani iki gün kar merhaba efendim. Duncan James bu çok çok

formal from Pedro hello Pedro nice to see so many familiar names here in fact

resmi Pedro'dan merhaba Pedro burada bu kadar çok tanıdık isim görmek güzel aslında

I I always feel quite pleased when lots of people come back to watch my lessons

birçok insan derslerimi tekrar izlemek için geri geldiğinde her zaman oldukça memnun olurum

again because that means I'm doing something right

çünkü bu bir şeyi doğru yaptığım anlamına gelir

what a lovely tracksuit mr. Duncan it's good to see you again Thank You Tomic

ne güzel bir eşofman Bay. Duncan seni tekrar görmek güzel Teşekkürler Tomic

yes I look very athletic because of the Winter Olympic Games I thought I would

evet Kış Olimpiyat Oyunları yüzünden çok atletik görünüyorum

wear something that looked very athletic the Winter Olympic Games are often seen

Çok atletik görünen bir şey giyeceğimi düşünmüştüm Kış Olimpiyat Oyunları genellikle

as not being as important as the Summer Olympic Games but I think they are just

Yaz Olimpiyat Oyunları kadar önemli görülmez ama ben

as exciting to be honest and of course some of the sports that they do during

dürüst olmak gerekirse onlar kadar heyecan verici olduklarını düşünüyorlar ve tabii ki Kış Olimpiyatları sırasında yaptıkları bazı sporlar

the Winter Olympics are very dangerous skiing and what's the other one

çok tehlikeli kayak ve diğeri ne

tobogganing they they use these large toboggans and they travel it search

kızak Bu büyük kızakları kullanıyorlar ve

a high-speed oh yes is it called its called luge isn't it isn't it cool luge

yüksek hızda seyahat ediyorlar oh evet kızak mı deniliyor onun adı kızak değil mi çok havalı değil mi

that thing where you slide at very high speed

o çok yüksek hızda kaydığınız şey kızak

I'm sure it's called luge or am I getting those two things confused maybe

eminim buna kızak deniyor yoksa bu ikisini mi karıştırıyorum belki

Carmen is here with me and she says that you are excellent Thank You Carmen all I

Carmen burada benimle ve o diyor ki mükemmelsin Teşekkürler Carmen tek

can say is you have very very good taste as you can see we are live right now it

söyleyebileceğim zevkin çok çok iyi gördüğün gibi şu an canlı yayındayız saat

is just after 20 past 1 sorry 20 past 2 on a Sunday I've had a very busy day and

1'i 20 geçe özür dilerim 20 geçe 2 Pazar günü çok yoğun bir gün geçirdim ve

I have a busy week coming up as well lots of things coming up don't forget

ben hem yoğun bir hafta geçiriyoruz hem de pek çok şey geliyor unutmayın

this week the week that is about to arrive it is Valentine's Day yes the

bu hafta gelmek üzere olan hafta sevgililer günü evet

14th of February we will be having a look at some love words and some phrases

14 şubat bazı aşk sözlerine ve yapılacak bazı sözlere bir göz atacağız.

to do with love yes we will be looking at those a little bit later on with an

sevgilerle evet bunlara biraz sonra

excerpt from one of my English lessons also we will be taking a look at some

İngilizce derslerimin birinden bir alıntıyla bakacağız ayrıca bazı İngilizce sorulara da göz atacağız

English questions as well in fact in around about 5 minutes we

aslında yaklaşık 5 dakika sonra

will look at some English questions mr. Duncan I am Zainab Oh Xena but hellosign

bazı İngilizce sorulara bakacağız Bay. Duncan, ben Zainab Oh Xena ama merhaba

AB thank you for joining me today many many people already on the live

AB'yi imzala bugün bana katıldığın için teşekkür ederim birçok kişi zaten canlı

chat it's so nice to see you all here greeting me live so he so he Troy says

sohbette, hepinizin burada beni canlı olarak selamladığını görmek çok güzel, o yüzden Troy

hello mr. Duncan here the weather is getting warmer since last weekend well

merhaba diyor bay. Duncan, burada hava geçen hafta sonundan beri ısınıyor,

all I can say is you are very lucky because we have more snow more snow is

söyleyebileceğim tek şey çok şanslısın çünkü daha çok karımız var daha çok kar

on the way it's going to get very cold and snowy we have lots of snow in Kiev

yolda çok soğuk ve karlı olacak Kiev'de şu anda çok kar var

Kiev now and that comes from Eugene Thank You Eugene yes it looks as

Kiev ve bu Eugene'den geliyor Teşekkürler Eugene evet karınızı alacağız gibi görünüyor

we are going to get your snow Eugene so it's your fault you are sending the snow

Eugene bu yüzden karı bize göndermeniz sizin suçunuz

to us I think yes mr. Duncan the Olympic Games have

sanırım evet bayım. Duncan Olimpiyat Oyunları

begun in Pyeongchang in my country did you guys watch the opening scenes yes I

ülkemde Pyeongchang'da başladı açılış sahnelerini izlediniz mi evet izledim

did I actually sat down with my mum this week so I went over to see my lovely

bu hafta annemle oturdum bu yüzden sevgili mumyamı görmeye gittim

mummy and we sat watching the opening ceremony of the Olympic Games I must

ve oturduk Olimpiyat Oyunlarının açılış törenini izledik

admit the effects were amazing did you enjoy all of those those 3d

Efektlerin harika olduğunu itiraf etmeliyim, stadyumdaki tüm o 3d efektlerin tadını çıkardınız mı,

effects over the stadium they were amazing I wasn't actually sure how they

inanılmazlardı, nasıl yaptıklarından gerçekten emin değildim

did it but they were they were really really quite impressive it was a

ama gerçekten çok etkileyiciydiler,

wonderful opening ceremony hello mr. Duncan

harika bir açılış töreniydi merhaba bayım. Duncan,

I am Susanna from Chora border or called Cordoba in Argentina it is 11 o'clock in

ben Chora sınırından Susanna veya Arjantin'de Cordoba olarak anılırım, saat

the morning well now of course it is 11:25 in the morning in Argentina and it

sabah 11'dir ve şimdi tabii ki Arjantin'de sabah 11:25 ve hava

is it is cloudy and fresh only 19 degrees I suppose that that might be

bulutlu ve taze sadece 19 derece sanırım bu

quite mild for some people the harder says peace peace yes I think that's a

bazı insanlar için oldukça yumuşak olabilir barış barış diyorsa o kadar zor evet bence bu

good word to use this week it was such a lovely moment wasn't it now there are a

bu hafta kullanmak için iyi bir kelime çok güzel bir andı değil mi şimdi

few skeptical people and a few people who are against the unification this

birkaç şüpheci insan var ve birkaç kişi birleşmeye karşı çıkıyor bu

week of North and South Korea but between you and me I thought it was

Kuzey ve Güney Kore haftası ama aramızda kalsın, güzel olduğunu düşündüm,

lovely isn't it nice to see something positive for a change instead of all the

tüm bu sefil olumsuz haberler yerine bir değişiklik için olumlu bir şey görmek güzel değil mi,

the miserable negative news so I thought it was lovely why are there Christmas

bu yüzden çok güzel olduğunu düşündüm, neden

lights in your room well these might look like Christmas lights but they're

odanızda Noel ışıkları var? peki bunlar Noel ışıkları gibi görünebilir ama

not there they're mr. Duncan's studio lights it is a way of making everything

orada değiller bayım. Duncan'ın stüdyosunun ışıkları her şeyin

look bright and cheerful you have an itchy back yes I do I don't know why

parlak ve neşeli görünmesini sağlamanın bir yolu sırtınız kaşınıyor evet kaşınıyorum neden bilmiyorum

sometimes you you get itches in places that you can't

bazen ulaşamadığınız yerler kaşınıyor

reach I need something to put down my back so I can scratch my back easily I

Sırtımı koyacak bir şeye ihtiyacım var bu yüzden Sırtımı kolayca kaşıyabiliyorum

need a back scratcher back scratcher back scratcher I need a back scratcher

Sırt kaşıyıcıya ihtiyacım var Sırt kaşıyıcıya ihtiyacım var

what does bewilderment mean bewilderment means to be so impressed by something or

Şaşkınlık ne anlama geliyor şaşkınlık bir şeyden bu kadar etkilenmek ya da

maybe you are slightly confused be sunk because of the impact of something so if

belki biraz kafanız karışmış bir şeyin etkisinden dolayı batmak yani eğer

something has a great impact on you and it confuses you you might be a little

bir şey varsa üzerinizde büyük bir etki ve kafanızı karıştırıyor biraz şaşkın olabilirsiniz bir

bit bewildered you are overwhelmed by something you are bewildered so yes it

şeye bunalmışsınız şaşkınsınız bu yüzden evet bir

is possible to be bewildered by something many people asking now where

çok insanın şimdi bay nerede diye soran bir şeye şaşırması mümkündür

is mr. Steve mr. Steve is on his way he will be here at a roundabout about three

. steve bey Steve yolda, saat üç gibi bir döner kavşakta burada olacak, tamam mı,

o'clock okay if you don't mind mr. Steve will be coming very soon so don't panic

sakıncası yoksa bay. Steve çok yakında gelecek, bu yüzden paniğe kapılmayın,

don't worry mr. Steve will be here can you see my

endişelenmeyin Bay. Steve burada olacak, mikrofonumu görebilir misiniz,

microphone let me just move that because it's so unprofessional so unprofessional

onu hareket ettireyim çünkü bu çok amatörce ve profesyonelce değil,

I like to be professional you see hello mr. Duncan from Egypt I love your

profesyonel olmayı seviyorum, bakın merhaba bayım. Mısır'dan Duncan

English lessons thank you nor Nani or no nique thank you very much

İngilizce derslerinizi seviyorum teşekkür ederim ne Nani ne de nique bunun için çok teşekkür ederim Vay canına

for that Wow there are so many so many people on the live chat I think I could

canlı sohbette çok fazla insan var Sanırım

spend two hours just saying hello to everybody because there are so many

iki saatimi herkese merhaba diyerek geçirebilirim çünkü çok fazla var

people here today thank you very much it's so nice to see so many people here

bugün burada bulunan insanlar çok teşekkür ederim burada bu kadar çok insanı görmek çok güzel

my husband and I will be missing you next Sunday yes I'm sorry about that I

kocam ve ben önümüzdeki Pazar sizi özleyeceğiz evet bunun için üzgünüm

have a lot of things to do during this week there is of course Valentine's Day

bu hafta boyunca yapacak çok işim var tabii ki sevgililer günü var Bir

I'm expecting to get lots of Valentine's cards also I'm not supposed to tell you

sürü sevgililer günü kartı almayı bekliyorum ayrıca bunu sana söylememem söylendi

this I've been told not to tell you this but there is something that I want to

tell you about

it's mr. Steve's birthday next week mr. Steve's birthday on Friday it's true

. Önümüzdeki hafta Steve'in doğum günü Mr. Cuma günü Steve'in doğum günü bu doğru

but don't tell mr. Steve that I told you because he said don't mention my

ama Bay'a söyleme. Steve bunu sana söyledim çünkü

birthday so it is mr. Steve's birthday next week okay so if you want to say

doğum günümden bahsetme, bu yüzden Mr. Önümüzdeki hafta Steve'in doğum günü tamam, eğer

happy birthday to him and give him a nice surprise for your free yes we will

ona mutlu yıllar demek ve bedava tatiliniz için ona güzel bir sürpriz yapmak istiyorsanız, evet,

miss you next Sunday I'm sorry about that I have such a busy week coming I

gelecek Pazar sizi özleyeceğiz, çok yoğun bir hafta geçirdiğim için üzgünüm,

don't know why this particular month is proving to be very busy indeed so yes I

neden bilmiyorum bu ay gerçekten çok yoğun geçiyor bu yüzden evet

have so many things to do hello from Iraq I'm very fond of you

yapacak çok işim var Irak'tan merhaba sizi çok seviyorum

thank you Ahmed Ahmed a Saud thank you very much you are welcome

teşekkür ederim Ahmed Ahmed a Saud çok teşekkür ederim hoşgeldiniz evet normal olarak yönünü

yes to be disorientated or confused normally after being shocked or being in

şaşırmak veya kafam karışmak şok olmak veya

a situation that you don't understand you can be bewildered something can be

anlamadığınız bir durumda olmak şaşkına dönebilirsiniz bir şey şaşırtıcı olabilir

bewildering bewildering will you and mr. Steve do a nice snowman next week

şaşkına dönebilir siz ve bay. Steve haftaya güzel bir kardan adam yapacak

yes well I don't know because next week I'm quite busy so I might not have time

evet pekala bilmiyorum çünkü gelecek hafta oldukça meşgulüm bu yüzden zamanım olmayabilir

I'm hoping that my new computer will arrive next week unless of course we

Yeni bilgisayarımın gelecek hafta gelmesini umuyorum tabii ki

have too much snow so we'll have to wait and see sod mr. Duncan what what will

çok fazla kar yağmazsa bu yüzden biz bekleyip görmek zorunda kalacağız bayım. Duncan

you do with your old computer and why don't you sell them on the Internet

eski bilgisayarınızı ne yapacaksınız ve neden onları internette satmıyorsunuz

well what I'm going to do I'm going to keep the old computer I won't be able to

peki ben ne yapacağım eski bilgisayarı tutacağım kullanamayacağım

use it but I will be keeping it in storage just in case so I never liked to

ama satacağım Her ihtimale karşı depoda tutuyorum bu yüzden daha sonra işe

get rid of things if I think they are going to be useful later I don't like to

yarayacaklarını düşündüğüm şeylerden kurtulmayı hiç sevmedim Bir

waste things either so maybe that old computer can be used for something else

şeyleri israf etmeyi de sevmem bu yüzden belki o eski bilgisayar daha sonra başka bir şey için kullanılabilir

later so yes I won't throw it away I won't sell it I will keep it

yani evet Atmayacağım satmayacağım her

just in case hello mr. Duncan you will not be live-streaming next week no Xena

ihtimale karşı saklayacağım merhaba bay. Duncan önümüzdeki hafta canlı yayın yapmayacaksın hayır Zeyna Önümüzdeki

I won't be here next Sunday but I will be here the following Sunday so after

Pazar burada olmayacağım ama sonraki Pazar burada olacağım yani

next Sunday the 25th will be my next livestream on Sunday because I have lots

önümüzdeki Pazardan sonra ayın 25'i Pazar günü bir sonraki canlı yayınım olacak çünkü

of things to do including build my new computer I've got to install the

yapacak çok işim var: yeni bilgisayarımı kurmalıyım

computer I've got to get it all working I've got to make sure everything

bilgisayarı kurmalıyım hepsini çalışır hale getirmeliyim her şeyin çalıştığından emin olmalıyım

functions I also have to learn how to use a new operating system because the

yeni bir işletim sistemini nasıl kullanacağımı da öğrenmeliyim çünkü şu an sahip

computer I have now uses Windows 7 and I've got really used to that so I love

olduğum bilgisayar windows kullanıyor 7 ve buna gerçekten alıştım, bu yüzden

using Windows 7 it's a lovely very simple operating system so the the

Windows 7'yi kullanmayı seviyorum, bu sevimli, çok basit bir işletim sistemidir, bu nedenle

operating system in my new computer will be Windows 10 which apparently looks

yeni bilgisayarımdaki işletim sistemi görünüşe göre çok farklı görünen Windows 10 olacak

very different and I haven't used it yet so I'm going to have to get used to

ve henüz kullanmadım.

using the new operating system as well so lots of things to do over the next

Yeni işletim sistemini kullanmaya da alışmam gerekecek, bu yüzden önümüzdeki birkaç gün boyunca yapacak çok işim var,

few days mr. Duncan I'm wondering if someone considers curling as an exciting

Mr. Duncan birisi curling'i heyecan verici bir spor olarak görüyor mu merak ediyorum

sport oh yes of course curling now that is normally done on ice

oh evet tabii ki curling artık normalde buz üzerinde yapılıyor

and what you do you you push you push these big heavy weights I think they're

ve ne yaparsınız itersiniz bu büyük ağır ağırlıkları itersiniz sanırım bunlara

called stones is that true is that right am i right I think they call the big

taş deniyor doğru mu bu doğru mu haklıyım sanırım ittikleri büyük

things that they push they call them stones and you have to get the stones

şeylere taş diyorlar ve taşları

into a certain position and then the other person has to try and push your

belirli bir konuma getirmelisin ve sonra diğer kişi senin taşını itmeye çalışmalı

stone away I think that's how it works and then first of all they they throw a

bence bu böyle işliyor ve sonra her şeyden önce

small stone called I think it's called a puck a puck and they throw a they push

küçük bir taş atıyorlar, sanırım buna disk deniyor ve

that along the ice and then you have to get your stone is near to the small

bunu buz boyunca itiyorlar ve sonra taşınızı küçük

puck as possible so that's curling but some people say that it's very boring I

diske mümkün olduğunca yakın hale getirmelisiniz, bu yüzden bu kıvrılıyor ama bazı insanlar çok sıkıcı olduğunu söylemem işin içinde

don't know there is a certain amount of skill involved

belli bir miktar beceri olduğunu bilmiyorum eminim

I'm sure mr. Duncan oh I've just had my breakfast with my lovely mug I bought

bayım. Duncan ah, yıllar önce Canterbury'den aldığım güzel kupamla kahvaltımı yaptım

years ago in Canterbury oh thank you sue cat sue kept remembering your time in

oh teşekkür ederim sue cat sue İngiltere'de geçirdiğin zamanı hatırladı

England Canterbury a very beautiful place so you've had your breakfast

Canterbury çok güzel bir yer bu yüzden kahvaltını yaptın

I haven't eaten much today I'm a little bit hungry to be honest I'm a little bit

bugün pek bir şey yemedim Açıkçası biraz açım, biraz

hungry Korea is one country that has amazing film production I think they use

açım Kore harika film yapımcılığına sahip bir ülke Sanırım

it for the Winter Olympic ceremony yes I was very impressed by the opening

bunu Kış Olimpiyatları töreni için kullanıyorlar evet Kış Olimpiyatları'ndaki açılış töreninden çok etkilendim.

ceremony at the Winter Olympics during the week quite amazing and of course

hafta oldukça harika ve tabii ki Kore'den gelen

there is lots of good music as well coming from Korea so does anyone out

pek çok iyi müzik de var, bu yüzden

there know kpop are you into kpop because there are lots of groups lots of

orada kpop bilen biri var mı, kpop ile ilgileniyor musunuz çünkü bir sürü grup var, bir sürü

pop singers and lots of boy bands and of course girl bands as well kpop Korean

pop şarkıcısı ve bir sürü erkek grubu ve tabii ki kız grupları pekala kpop Kore

pop music does this red phone behind you work yes it does it does good job to

pop müziği arkanızdaki bu kırmızı telefon çalışıyor mu evet

show you my phone behind me really does work hello get me the president the

size arkamdaki telefonumu göstermek iyi bir iş çıkarıyor gerçekten işe yarıyor merhaba bana başkanı getirin Amerika

President of the United States I want to talk to him now can I talk to him please

Birleşik Devletleri Başkanı onunla şimdi konuşmak istiyorum konuşabilir miyim ona lütfen

yes is he busy what's he doing he's playing golf okay then I'll call back

evet meşgul ne yapıyor golf oynuyor tamam o zaman

later bye-bye have a nice day sadly the president

sonra ararım güle güle iyi günler ne yazık ki başkan şu

isn't available at the moment that's a shame mr. Duncan I'm from Kurdistan in

anda müsait değil çok yazık bayım Duncan, Irak'ta Kürdistan'lıyım,

Iraq says hat ow Omar hello and it's nice to see so many

Omar'a merhaba diyor ve dünyanın o bölgesinden bu kadar çok insanın izlediğini görmek güzel,

people watching from that part of the world I get lots of people writing and

pek çok insanın yazıp

viewing and leaving comments from a rat so a big hello to you hello from Turkey

izlemesi ve bir fareden yorum bırakması, bu yüzden sana büyük bir merhaba merhaba. Türkiye

sue handin is here hello sue Hendon thank you very much for joining me and

sue handin burada merhaba sue Hendon bana katıldığınız için çok teşekkür ederim ve

of course I have been to Turkey I've been to Turkey twice and there are some

tabii ki Türkiye'de bulundum Türkiye'ye iki kez geldim ve

lessons on my youtube channel as well for you to watch I am reading Agatha

youtube kanalımda da izlemeniz için bazı dersler var Agatha

Christie at the moment oh yes a crime writer a mystery crime writer Agatha

Christie okuyorum şu anda oh evet bir polisiye yazarı bir gizem polisiye yazarı Agatha

Christie yes I always remember Murder on the Orient Express a brilliant story I

Christie evet hep hatırlıyorum Doğu Ekspresinde Cinayet harika bir hikaye Size

won't tell you what happens at the end but someone is murdered during the story

sonunda ne olduğunu anlatmayacağım ama hikaye sırasında biri öldürülüyor

a question mr. Duncan I'm reading addict Agatha Christie in English and I found

bir soru bay. Duncan Bağımlı Agatha Christie'yi İngilizce okuyorum ve ertesi gün buldum,

on the morrow is it used nowadays or is it an old expression well when we say

günümüzde kullanılıyor mu yoksa eski bir ifade mi, yani yarın derken

the morrow we mean the next day so on the morrow

ertesi günü kastediyoruz, yani ertesi gün

the following morning or the following day so the morrow and that's why we say

ertesi sabah veya ertesi gün yani yarın ve bu yüzden

tomorrow so tomorrow means to the next day so morrow in Old English means the

yarın diyoruz yani yarın bir sonraki gün demektir yani eski İngilizce'de yarın

next day so the following day to morrow I hope that explains it for you I feel

ertesi gün anlamına gelir yani ertesi gün yarına umarım bu senin için açıklar

like singing now I was talking about kpop just and now I want to talk now I

şimdi konuşmak istiyorum

want to do some singing why why is mr. Steve coming instead of he will come

biraz şarkı söylemek istiyorum neden neden mr. Steve geliyor yerine gelecek

well he's coming he's on his way he's coming if he's coming it means he's on

iyi geliyor geliyor yolda geliyor geliyorsa

his way so he's coming and he will come so he will be here he will come he is

yolda demektir yani geliyor ve gelecek yani burada olacak gelecek geliyor geliyor

coming he's on his way

yolda ben

I don't know where from hello from Valencia in Spain oh hello there hello

yok nereden bilmiyorum İspanya Valensiya'dan merhaba

to Spain I know I have many many viewers in Spain in fact I have quite a few

İspanya'ya merhaba İspanya'ya merhaba biliyorum İspanya'da pek çok izleyicim var aslında

viewers across Europe as well Peru is here now hello to Peru thank you very

Avrupa'da da epeyce izleyicim var Peru şimdi burada Peru'ya merhaba

much for joining me would you like to see some excerpts from one of my ask mr.

bana katıldığınız için çok teşekkür ederim Sorularımdan birinden bazı alıntılar görmek ister misiniz bay?

duncan lessons would you okay then let's have a look

duncan dersleri olur mu o zaman şimdi bir göz atalım

right now saying each word slowly there each time you repeat the sentence do it

her kelimeyi orada yavaşça söyleyerek cümleyi her tekrarladığında

a little quicker

biraz daha hızlı yap

what is the difference between by me and by myself this question comes from Dario

benim tarafımdan ve tek başıma arasındaki fark nedir bu soru İtalya'daki Dario'dan geliyor

in Italy I guess you are referring to something you have done or created in

sanırım atıfta bulunuyorsun bu tür bir cümlede yaptığınız veya yarattığınız bir şeye

this type of sentence the meaning is very similar by me means I did it and by

anlam çok benzer, ben yaptım ve kendi başıma yaptım anlamına gelir,

myself means I did it all alone without any help both sentences refer to just

hiçbir yardım almadan tek başıma yaptım her iki cümle de sadece

you this dress was designed by me I designed this dress by myself of course

sizi ifade ediyor bu elbise benim tarafımdan tasarlandı bunu ben tasarladım tek başıma elbise tabii ki

we can also say this dress is my design remember also that by myself means I'm

bu elbisenin benim tasarımım olduğunu da söyleyebiliriz bunu da unutma tek başıma yalnızım demektir

alone thanks Dario for the question and for

soru için ve memleketiniz olan Palermo'nun güzel fotoğrafları için Dario'ya teşekkürler

the beautiful photos of your hometown of Palermo how do I speak English with

confidence and speed and who do I practice with these questions were sent

in by for Zia in Saudi Arabia he Cham in Italy and Tom from layoffs in Southeast

Suudi Arabistan'dan Zia, İtalya'dan Cham ve Güneydoğu Asya'daki işten çıkarmalardan Tom için gönderilen bu sorularla pratik yapıyor muyum?

Asia I have grouped these questions together as they are common ones to

Bu soruları, yaparken rahat hissetmeniz gereken herhangi bir dili konuşmak için yaygın sorular olduğu için birlikte gruplandırdım.

speak any language you need to feel comfortable doing it to do anything

competently you need to tell yourself that you can do it building confidence

yetkin bir şekilde kendinize yapabileceğinizi söylemeniz gerekir güven oluşturmak

takes time try recording your voice and then listening to it get used to the

zaman alır sesinizi kaydetmeyi deneyin ve sonra onu dinleyin

sound of your own voice look at yourself in the mirror while speaking watch your

kendi sesinize alışın konuşurken aynada kendinize bakın

mouth as you say the words it may feel strange

kelimeleri söylerken ağzınıza dikkat edin ilk başta garip gelebilir

at first but as you get used to doing it and seeing yourself using English then

ama bunu yapmaya alıştıkça ve kendinizi İngilizce kullanırken görmeye alıştıkça,

your nervousness should over time fade away to improve the speed of your speech

konuşma hızınızı artırmak için zamanla gerginliğiniz kaybolacaktır.

you need to have some sentences written down which you must read out loud

regularly start off by saying each word slowly then each time you repeat the

her kelimeyi yavaşça söyleyerek kapatın, sonra cümleyi her tekrarladığınızda

sentence do it a little quicker a little faster see how

biraz daha hızlı yapın, biraz daha hızlı yapın, hızlı konuşma alıştırmasını bırakmadan

many times you can repeat it before you have to stop practicing speaking fast is

önce kaç kez tekrarlayabileceğinizi görün,

also a good way of building your confidence don't forget to have fun

aynı zamanda özgüveninizi geliştirmenin iyi bir yoludur unutma Burada

while doing it here is a great passage to practice with

bunu yaparken eğlenmek, pratik yapmak için harika bir pasaj,

every day and every night I speak out loud without a fright my words are clear

her gün ve her gece korkmadan yüksek sesle konuşuyorum, sözlerim net,

my speech is strong now I hardly ever go wrong the more I do the more I know my

konuşmam artık güçlü, ne kadar çok yaparsam o kadar çok

English skills will grow and grow write that sentence down and try to repeat it

İngilizce biliyorum. becerilerin gelişecek ve büyüyecek o cümleyi bir yere yaz ve olabildiğince hızlı tekrar etmeye çalış

as fast as you can so you can practice English almost

böylece hemen hemen her

anywhere and at any time it is up to you of course a common problem is having no

yerde ve her zaman İngilizce pratik yapabilirsin bu sana kalmış tabii ki ortak bir sorun

other person to practice with fortunately thanks to the internet we

pratik yapacak başka kimsenin olmaması neyse ki teşekkürler İnternette

now have many opportunities to share our love of English with others social sites

artık İngilizce sevgimizi Facebook ve Bebo gibi diğer sosyal sitelerle paylaşmak için birçok fırsatımız var ve

such as Facebook and Bebo and live link software such as Skype Windows Live and

Skype, Windows Live ve

Yahoo Messenger are allowing people to get together online and actually talk to

Yahoo Messenger gibi canlı bağlantı yazılımları, insanların çevrimiçi olarak bir araya gelmelerine ve

each other many computer users are creating

birçok bilgisayarda birbirleriyle gerçekten konuşmalarına olanak tanıyor. kullanıcılar, farklı ülkelerden insanların İngilizceye duydukları sevgiyi ifade etmelerine ve paylaşmalarına olanak tanıyan

organized forums and interactive websites which allow people from

organize forumlar ve etkileşimli web siteleri oluşturuyorlar.

different nations to express and share their love of the English language how

do I use ing how do I use prepositions when do I use phrasal verbs these three

questions come from Vinicius in Brazil for today I will answer one of those

Bu sorulardan birini cevaplayacağım

questions ing or the Inga sound comes at the end of words that define an action

ing veya Inga sesi bir eylemi tanımlayan kelimelerin sonunda gelir,

for example with verbs such as walk talk wave and sit he is walking she is

örneğin, yürü konuş dalga ve otur o yürüyor o

talking they are waving I am sitting the action is happening at that moment it is

konuşuyor onlar el sallıyor Ben oturuyorum eylem oluyor ... o an

raining now it is snowing ING also appears at the end of qualitative

yağmur yağıyor şimdi kar yağıyor ING aynı zamanda

adjectives such as amazing interesting exciting and puzzling as for phrasal

inanılmaz ilginç heyecan verici ve şaşırtıcı gibi niteliksel sıfatların sonunda fiil

verbs and prepositions I will be taking a close look at how both of these are

öbekleri ve edatlar için de geçiyor. Bunların her ikisinin de nasıl kullanıldığına gelecek derslerde yakından bakacağım evet

used in future lessons so keep a lookout for those

yes I don't know about you but I can't wait to get my computer fixed so

sizi bilmem ama bilgisayarımı tamir ettirmek için sabırsızlanıyorum yani

everything will be back to normal sorry about the slight technical

her şey normale dönecek oradaki küçük teknik problemler için üzgünüm

problems there but there you go you can see now how difficult it is at the

ama işte şimdi ne kadar zor olduğunu görebilirsiniz

moment for me to do anything on that broken computer I'm sorry about that but

O bozuk bilgisayarda herhangi bir şey yapmam gereken an Bunun için üzgünüm ama

hopefully in two weeks time we will have a lovely new computer and everything

umarım iki hafta içinde yeni ve güzel bir bilgisayarımız olacak ve her şey

will be ok again I really really hope so have you seen the athlete from a small

tekrar yoluna girecek Umarım gerçekten öyledir, küçük bir ülkeden sporcuyu gördünüz mü?

country called Tonga he was shirtless and very cold yes I saw him and he had

Tonga'yı aradı gömleksiz ve çok üşüyordu evet onu gördüm ve

all it looked like he he had baby oil all over his body what was that all

her şeyi vardı vücudunun her yerinde bebek yağı varmış gibi görünüyordu tüm bunlar neyle ilgiliydi

about I'm glad you didn't slip over because if he fell over he would just

kaymadığına sevindim çünkü düşerse düşerdi vücudundaki

slide along the ice with all of that baby oil on his body yes I did see him

tüm o bebek yağıyla buz üzerinde kayın evet onu gördüm

he looked very shimmery and I guess he was very cold as well mr. Duncan please

çok ışıltılı görünüyordu ve sanırım o da çok soğuktu bayım. Duncan lütfen

write a story please write a story called one good turn well I have

bir hikaye yaz lütfen one good turn adlı bir hikaye yazın pekala

actually written a story called one good turn and it is on my youtube channel the

aslında one good turn adlı bir hikaye yazdım ve youtube kanalımda var

Winter Olympics is not so popular with many people because a great number of us

Kış Olimpiyatları pek çok insan arasında o kadar popüler değil çünkü dünyada çok sayıda insanımız var.

in the world do not understand the winter sports and will never get a

kış sporlarından anlamadığını ve

chance to do these sports as a hobby says Tomek I suppose so yes I think the

bu sporları hobi olarak yapma fırsatı asla bulamayacağını söyleyen Tomek sanırım öyle

view that many people have of the Winter Olympics is that it's not as interesting

or as exciting as the Summer Olympics now I think some of the sports are

şimdi bazı sporların

exciting especially the ones where where you could get very very seriously

heyecan verici olduğunu düşünüyorum özellikle

injured like skiing I think skiing is one of the most

kayak gibi çok çok

dangerous sports there is I mean you think of all the people who've been

ciddi şekilde yaralanabileceğiniz sporların

injured and dare I say killed skiing I've never done it can I just say now

Hiç kayak yapmadım diyorum, şimdi şunu söyleyebilirim

that I've never done skiing I've never tried to ski on snow or ice or anything

ki hiç kayak yapmadım Karda, buzda ya da herhangi bir yerde kayak yapmayı hiç denemedim

for that matter I have tried ice-skating which also

Buz pateni denedim ki bu da pek

isn't very easy it's not very good for your ankles so if you're not careful you

iyi değil kolay, ayak bileklerin için pek iyi değil bu yüzden dikkatli olmazsan

you can slip and twist your ankle so I have tried ice skating but I've never

ayak bileğini kayabilir ve burkabilirsin bu yüzden buz pateni denedim ama

tried snow skiing does that look like I'm skiing

kar kayağı hiç denemedim bu kayak yapıyormuşum gibi mi görünüyor

so that's skiing there I am I'm skiing I'm I'm on the piste as they say why is

yani orada kayak yapmak var ben kayak mı yapıyorum ben pistteyim neden bey derler ya

it mr. Steve there where is he mr. Steve will be here very soon just have some

Steve orada nerede o Bay? Steve çok yakında burada olacak sadece biraz

patience my pretties have some patience yes I had a slight

sabırlı olun güzellerim biraz sabırlı olun evet küçük bir

problem sorry about the technical problem but there will be some solutions

sorun yaşadım teknik sorun için üzgünüm ama yolda bazı çözümler olacak

on the way hopefully in the next few days yes some people don't think that

umarım önümüzdeki birkaç gün içinde evet bazı insanlar öyle düşünmüyor

the Winter Olympics is interesting but I thought it was very good I love the

Kış Olimpiyatları ilginç ama çok iyi olduğunu düşündüm

opening ceremony I was most impressed I thought it was amazing do you know mr.

Açılış törenini seviyorum En çok etkilendim Harika olduğunu düşündüm biliyor musunuz bayım.

Duncan that Indonesia the badminton team the men's badminton team have won a gold

Duncan, Endonezya badminton takımı erkek badminton takımı

medal already Wow already thank you ts for that no I didn't know

şimdiden altın madalya kazandı Vay canına bunun için şimdiden teşekkür ederim hayır Bugün

that I haven't been following the Olympics today because well I've been a

Olimpiyatları takip etmediğimi bilmiyordum çünkü pekala

little bit busy to be honest so that's the reason why Gabrielle all Gabrielle

biraz meşguldüm dürüst olun, Gabrielle'in tüm Gabrielle'in

wants to talk about kpop ah so there is BTS and also EXO and 2ne1 they are they

kpop hakkında konuşmak istemesinin nedeni bu, yani BTS var ve ayrıca EXO ve 2ne1 onlar

are the best pop bands in Korea so a lot of kpop bands normally now I've noticed

Kore'deki en iyi pop grupları yani normalde bir çok kpop grubu şimdi

that a lot of these Korean pop stars or boy bands that they seem to

bunu çok fazla fark ettim Bu Koreli pop yıldızlarının veya erkek gruplarının

look very I want to say androgynous I I'm sure I will get lots of complaints

çok göründükleri androjen demek istiyorum, eminim bununla ilgili çok şikayet alacağım

about that but but sometimes it's very hard to tell if they're boys or girls

ama bazen erkek mi yoksa kız mı olduklarını söylemek çok zor

because they tend to wear a lot of makeup I'm sure I will get a lot of

çünkü eğilimliler çok fazla makyaj yapmak eminim

complaints about that yeah yeah mr. Duncan how dare you say that Korean pop

bununla ilgili bir sürü şikayet alacağım evet evet bayım. Duncan, Koreli pop yıldızlarının kızlara benzediğini söylemeye nasıl cüret edersin,

stars look like girls that isn't what I'm saying but sometimes they look very

benim söylemek istediğim bu değil ama bazen

androgynous androgynous means a sort of mixture so you can't quite tell what the

çok androjen görünüyorlar androjen bir tür karışım anlamına gelir, bu yüzden

gender of a person is so please don't shout at me please don't scream or

bir kişinin cinsiyetini tam olarak anlayamazsınız, bu yüzden lütfen don Bana bağırma lütfen bağırma ya da

complain but I sometimes think I'm not sure is that a boy or a girl is that a

şikayet etme ama bazen bir erkek mi kız mı

male or a female I'm not sure there is so much makeup the Winter Olympics are

erkek mi kadın mı olduğundan emin olmadığımı düşünüyorum Kış Olimpiyatları'nda o kadar çok makyaj olduğundan emin değilim şu

on at the moment yes according to Belarus yeah I am a genius I'm not sure

anda evet Belarus'a göre evet ben bir dahiyim Bununla ne demek istediğinden emin değilim

what you mean by that oh because I got my computer to work

oh çünkü bugün bilgisayarımı çalıştırdım

today yes it took me a very long time for a moment I thought I wasn't going to

evet bir an için çok uzun zamanımı almayacağımı düşündüm

be here today because my computer wasn't working I'm sorry about that you really

bugün buradayım çünkü bilgisayarım çalışmıyordu bunun için gerçekten üzgünüm

must come to Argentina and see the Qatar artists del agua zoo in Northeast

Arjantin'e gelmeli ve Kuzeydoğu Arjantin'deki Katar artist del agua hayvanat bahçesini

Argentina and in the very south el calafate air I hope I've pronounced that

ve güney el calafate air'i görmelisin umarım bunu

right they are very beautiful places and very different from each other oh I'm so

doğru söylemişimdir. çok güzel yerler ve birbirinden çok farklı oh

proud where do you come from Delphian where do you come from where is Delphian

gurur duyuyorum nereden Delphian'dan geliyorsun Nereden geliyorsun Delphian

from all our med is here watching in India yes I have lots of people watching

tüm medlerimizden burada Hindistan'da izliyor evet Hindistan'da izleyen çok insan var

in India hello to you as well Oh Shira blade is here hello Shira blade

merhaba sen de Oh Shira blade burada merhaba Shira blade

I haven't seen you for a very time where have you been Dale Delphian

sizi uzun zamandır görmüyorum neredeydiniz Dale Delphian

you are from Semarang semarang thank you very much for getting back in touch dill

Semarang semarang'dansınız tekrar iletişime geçtiğiniz için çok teşekkür ederim dereotu kahin

seer or dill Chia says hello I'm watching you from Honduras good morning

veya dereotu Chia merhaba diyor ben' Honduras'tan sizi izliyorum günaydın Teşekkürler

Thank You dill Shia or dill Chia thank you very much and a big hello to

dereotu Shia veya dereotu Chia çok teşekkür ederim ve Honduras'a büyük bir merhaba Dünyanın

Honduras I don't often say hello to your part of the world hello today I have

sizin tarafınıza pek merhaba demem merhaba bugün gelmiş

time for the best professor ever do you mean me oh I wish I was a professor yes

geçmiş en iyi profesör için zamanım var demek istiyor musunuz? ben ah keşke profesör olsaydım evet

sue Kat has reminded me that liam neeson the the action movie star his wife

sue Kat bana aksiyon filmi yıldızı liam neeson'ın karısının

actually died from a skiing accident sure she was skiing and she fell and she

bir kayak kazasında öldüğünü ve kesinlikle kayak yaparken düştüğünü ve

actually died and of course there is there is another person as well I can't

gerçekten öldüğünü hatırlattı ve tabii ki başka biri daha var ayrıca

remember his name he's a racing driver he's a racing driver I want to say is it

adını hatırlayamıyorum o bir yarış pilotu o bir yarış pilotu Senna mı demek istiyorum

Senna maybe maybe you will correct me mr. Duncan I would like you to create

belki belki beni düzeltirsiniz bayım . Duncan,

simple dialogues well that's a good idea but the problem is if I make things too

basit diyaloglar oluşturmanı isterim, bu iyi bir fikir ama sorun şu ki, işleri çok

simple I normally get complaints and if I make things a little harder I also get

basitleştirirsem normalde şikayetler alıyorum ve işleri biraz zorlaştırırsam da

complaints so sometimes it's very hard to to please everyone I'm happy to see

şikayetler alıyorum, bu yüzden bazen herkesi memnun etmek çok zor.

that you're working again or your computer is working again hello Helena

Tekrar çalıştığını veya bilgisayarınızın tekrar çalıştığını görmekten mutluyum merhaba Helena bunun

thank you very much for that apparently I am the best English teacher on earth

için çok teşekkür ederim, görünüşe göre ben dünyadaki en iyi İngilizce öğretmeniyim, bunun için

thank you very much for that you are very kind and that comes from all our

çok teşekkür ederim, çok naziksiniz ve bu bizim tüm kaynaklarımızdan geliyor.

mad by the way could you say that again later when mr. Steve is here because I

deli bu arada bunu daha sonra mr. Steve burada çünkü

always like to do that you see when he's next to me so could you please send some

her zaman yanımdayken gördüğün şeyi yapmayı seviyorum, bu yüzden lütfen

more messages to say mr. Duncan you are amazing you are incredible and then I

bayım demek için biraz daha mesaj gönderir misin? Duncan, harikasın, inanılmazsın ve sonra

will read them out to mr. Steve and then we can watch his face as he goes by the

onları Bay Duncan'a okuyacağım. Steve ve sonra Bay'ın yanından geçerken yüzünü izleyebiliriz

way it's mr. Steve's birthday on Friday next Friday so don't forget to say happy

. Önümüzdeki Cuma Cuma günü Steve'in doğum günü bu yüzden

birthday to him next Friday oh and don't forget on Wednesday it is

önümüzdeki Cuma günü ona mutlu yıllar demeyi unutmayın oh ve Çarşamba günü

Valentine's Day yes we have a lesson all about love coming very soon mr. Duncan

Sevgililer Günü olduğunu unutmayın evet çok yakında aşkla ilgili bir dersimiz var Bay. Duncan

I'm watching you from Columbia says Lucy Ghassan thank you very much for joining

sizi Columbia'dan izliyorum Lucy Ghassan bana katıldığınız için çok teşekkür ederim diyor

me mr. Steve is just six minutes away so mr. Steve will be here and he has been

bay. Steve sadece altı dakika uzaklıkta, yani Mr. Steve burada olacak ve o

very busy this week as well and I have a feeling next week he's going to be very

da bu hafta çok meşguldü ve içimden bir his var önümüzdeki hafta çok

busy because it's his birthday mr. Duncan I'd like to know your way to talk

meşgul olacak çünkü bugün onun doğum günü Bay. Duncan İngilizce konuşma tarzının

is normal in English yes it is the way I speak it's not unusual there are people

normal olduğunu bilmek isterim evet benim konuşma tarzım bu alışılmadık bir durum değil

who speak like me there are people who have accents there are people who have

benim gibi konuşan insanlar var aksanı olan insanlar var

different ways of pronouncing words or maybe they have words that are what we

kelimeleri farklı şekilde telaffuz eden insanlar var ya da belki

call regional words or maybe there are accents that only exist in certain

bölgesel kelimeler dediğimiz kelimeler var ya da belki sadece belirli yerlerde bulunan aksanlar var, bu yüzden

places so I am NOT a typical English speaker but I am an English speaker so

tipik bir İngilizce konuşan DEĞİLİM ama İngilizce konuşan biriyim, bu yüzden

there are many ways of speaking English just the same way in which people speak

İngilizceyi insanların konuştuğu gibi konuşmanın birçok yolu var.

in the United States if you go to the United States you will find that people

Amerika Birleşik Devletleri'nde konuşun Amerika Birleşik Devletleri'ne giderseniz

speak English in different ways there as well mr. Duncan oh yes it was Schumacher

orada da insanların farklı şekillerde İngilizce konuştuğunu göreceksiniz Mr. Duncan oh evet o Schumacher'dı

yes well well done yes Schumacher is the the racing driver who also had a skiing

evet aferin evet Schumacher aynı zamanda kayak kazası geçiren yarış pilotu

accident and now now he is in a very bad way I think he's he was in a coma and I

ve şimdi çok kötü durumda bence o komadaydı ve bence

think his family is taking care of him now but yes you're right it was

ailesi ilgileniyor şimdi ona ama evet haklısın

Schumacher thank you very much for that information

Schumacher'di bu bilgi için çok teşekkür ederim

are you going to cook pancakes on Pancake Day aha maybe it depends it

Gözleme Günü'nde krep pişirecek misin aha belki buna bağlıdır her şeyden

depends first of all it depends if my computers working by them so yes last

önce bilgisayarlarımın onlar tarafından çalışıp çalışmadığına bağlıdır yani evet geçen

year do you remember last year I actually did a live stream when I was

yıl öyle mi Geçen yıl pankek yaparken canlı yayın yaptığımı hatırlayın bayım

making pancakes mr. Steve will be here in five minutes in fact I can see him in

. Steve beş dakika içinde burada olacak, aslında onu uzaktan görebiliyorum, o

the distance he's he's on one of the hills far away

uzaktaki tepelerden birinde,

hello mr. Duncan when is your birthday Oh my birthday my birthday is a long way

merhaba bayım. Duncan senin doğum günün ne zaman Ah benim doğum günüm doğum günüme çok

off so my birthday isn't until August you

uzak bu yüzden doğum günüm Ağustos'a kadar değil sen

have to wait until August for my birthday and my birthday is on the 12th

benim doğum günüm için Ağustos'a kadar beklemelisin ve doğum günüm 12

of August they always call it the glorious twelfth isn't that nice I live

Ağustos'ta ona hep şanlı onikinci gün derler. O kadar güzel yaşıyorum ki

the way you and mr. Steve speak and teaches English you are both awesome

sen ve Bay. Steve İngilizce konuşuyor ve öğretiyor, ikiniz de harikasınız

thank you very much to Guadalupe what a loop you are more than welcome please

Guadalupe'ye çok teşekkür ederim, ne büyük bir döngüsünüz, lütfen

can you send me some nice messages where Mr Steve is with me because it always

bana Bay Steve'in yanımda olduğu bazı güzel mesajlar gönderir misiniz çünkü bu onu her zaman

irritates him I will cross my fingers and I will help that you save me mr.

rahatsız eder, parmaklarımı şaşarım ve yapacağım beni kurtarmanıza yardım edin bayım.

Duncan maybe you can remember two lessons before you said this and I used

Duncan belki sen bunu söylemeden önceki iki dersi hatırlayabilirsin ve ben kullandım

oh I got 10 out of 10 for the exam Oh sue hand Ann I remember now yes because

oh sınavdan 10 üzerinden 10 aldım Oh sue hand Ann şimdi evet hatırlıyorum çünkü

you were taking your exam the next day and and I was crossing my fingers for

ertesi gün sınavına giriyordun ve ben de senin için dua ediyordum

you so you got ten out of ten well done thank you very much for letting me know

bu yüzden on üzerinden on aldın aferin en

you are the best English teacher and I am pre-intermediate

iyi İngilizce öğretmeni olduğunu ve benim orta öncesi olduğumu bilmeme izin verdiğin için çok teşekkür ederim senin için

well the only way is up for you the only way is up that's a good song that is do

tek yol var

you remember that song the only way is up baby bear for you and me now

o şarkıyı hatırla tek yol yukarı bebek ayı senin ve benim için şimdi

sorry about that I couldn't resist mr. Duncan from Costa Rica our tropical

üzgünüm karşı koyamadığım için bayım. Tropik cennetimiz Kosta Rika'dan Duncan

paradise yes Thank You Randall for that I'm sure

evet Bunun için teşekkürler Randall, eminim

the weather at the moment where you are is very nice indeed yes I think so yes

bulunduğunuz anda hava gerçekten çok güzel

you can cross your fingers and that means that you hope that something good

will happen or something will go as planned so you can cross your fingers

ya da bir şey planlandığı gibi gider, böylece parmaklarınızı çaprazlayabilirsiniz,

you can also touch wood so if you touch wood because my head is made of wood you

aynı zamanda tahtaya da dokunabilirsiniz, yani eğer ahşaba dokunursanız çünkü kafam tahtadan yapılmıştır,

see that's a joke I wish you can see me says jjang jjang Tran Wong says I wish

bunun bir şaka olduğunu keşke beni görebilseniz jjang jjang diyor Tran Wong keşke

you can see me well who knows maybe in the future after I get my new computer

yapabilseydiniz diyor beni iyi görün kim bilir belki gelecekte yeni bilgisayarımı aldıktan sonra

you might be able to talk to me live on camera yes we are getting very technical

benimle kamerada canlı konuşabilirsiniz evet burada çok teknik oluyoruz

here very technical I wonder if you would to share with you my best

çok teknik Merak ediyorum sizinle paylaşır mısınız en iyi

professor I've got a passport and permission to travel to the USA this

hocam bu yıl bir pasaport ve ABD'ye seyahat izni aldım

year and I'm going to visit the USA and also England so Thank You mr. Duncan I'm

ve ABD'yi ve ayrıca İngiltere'yi ziyaret edeceğim, bu yüzden Teşekkürler bay. Duncan

talking a little Thank You Shira blade for that and good luck with your travels

biraz konuşuyorum Bunun için Shira Blade'e teşekkür ederim ve seyahatlerinizde iyi şanslar,

so you you will be going to the USA and maybe to England as well wow I hope you

böylece ABD'ye ve belki İngiltere'ye de gideceksiniz vay canına umarım

have a good time there hello mr. Duncan how to use join and enjoy well first of

orada iyi vakit geçirirsiniz merhaba bayım. Duncan'ın nasıl kullanılacağı, her şeyden önce,

all they are completely different words so join means to to arrive and mix with

tamamen farklı kelimelerdir, bu nedenle, katılmak, zaten bir yerde olan insanlarla bir araya gelmek ve karışmak anlamına gelir, bir

people who are already in one place you might join something or you become a

şeye katılabilir veya bir

member of something maybe you become a member of a group so you join them or

şeyin üyesi olabilirsiniz, belki de bir şeyin üyesi olabilirsiniz. grup yani onlara katılın ya da

maybe you you will join a group of people who are eating

belki yemek yiyen bir grup insana katılacaksınız

you join them so you arrive and then you become one group so you join or you join

onlara katılın böylece gelirsiniz ve sonra tek bir grup olursunuz yani katılın ya da katılın

in enjoy means to have a good time or to get pleasure from something so you enjoy

eğlenmek iyi vakit geçirmek ya da bir şeyden zevk almak demektir yani zevk alıyorsun

it you enjoy doing it you enjoy the feeling you enjoy the activity hello mr.

yapmaktan zevk alıyorsun aktiviteden zevk alıyorsun hissinden zevk alıyorsun merhaba bayım.

Duncan Joseph fix is here so many people are here today that I haven't seen for a

Duncan Joseph fix burada, bugün o kadar çok insan var ki

long time so hello Joseph fix I haven't seen you for ages it is now coming up to

uzun zamandır görmemiştim bu yüzden merhaba Joseph fix sizi uzun zamandır görmüyorum,

three o'clock boom

saat üçe geliyor bum

mr. Steve is on his way and today we are talking about something very interesting

bayım. Steve yolda ve bugün çok ilginç bir şeyden bahsediyoruz

I hope it will interest you because it certainly interests me and of course

umarım ilginizi çeker çünkü beni kesinlikle ilgilendiriyor ve tabii ki geçen hafta göremediğimiz

we'll be having a look at some of the words that we didn't get to see last

bazı kelimelere bir göz atacağız.

week so mr. Steve was very insistent he was saying mr. Duncan you had better let

yani bay Steve bay dediğinde çok ısrarcıydı. Duncan, geçen hafta

me talk about the words that I prepared last week he got quite violent in fact

hazırladığım kelimelerden bahsetmeme izin versen iyi olur, oldukça şiddetliydi aslında evet, pek

yes not not many people know that he can get

çok kişi onun

very violent he can give you quite a quite a hard slap trust me hello from

çok şiddetli olabileceğini bilmiyor, sana oldukça sert bir tokat atabilir, güven bana İstanbul'dan merhaba merhaba

Istanbul oh hello Istanbul hello to Turkey I will join the livestream and I

oh merhaba istanbul merhaba türkiye canlı yayına katılacağım ve çok hoşuma gitti bu

enjoy it is that right yes you join the

doğru evet

livestream and you enjoy it here he is at 3 o'clock precisely he is on time

canlı yayına katılın ve keyfini çıkarın saat tam 3'te tam zamanında geliyor

which makes a nice change it is mr. Steve Cheers

bu da güzel bir değişiklik bey . Steve Şerefe

hello mr. Duncan and a mellow world of English why do you want me to stand well

merhaba bayım. Duncan ve yumuşak bir İngiliz dünyası, şu anda bulunduğunuz yerde durabilmenizi neden benim kabaca şu an bulunduğunuz yerde durmamı istiyorsunuz?

roughly where you are now if you could stand where you are now

therefore later in case I my voice goes Oh mr. Duncan I'm in a very tranquil

Duncan çok sakin,

happy and I would say just a nice mood today

mutluyum ve bugün çok iyi bir ruh halindeyim diyebilirim,

I'm just feeling very calm and relaxed well that's good to hear

sadece çok sakin ve gevşemiş hissediyorum, bunu duymak güzel evet,

yes I'd is anything but it is so windy and windy I was saying earlier it's it's

her şey olabilir ama hava çok rüzgarlı ve rüzgarlı, daha önce söylüyordum

so windy at the moment and as I mentioned earlier it looks as if we have

şu anda çok rüzgarlı ve daha önce de belirttiğim gibi,

more snow on the way heavy snow is coming and apparently it's coming from

yolda daha fazla kar varmış gibi görünüyor, yoğun kar geliyor ve görünüşe

from I think it's across Europe some of the some of the cold areas maybe

göre Avrupa'nın diğer ucundan geliyor, bazı soğuk bölgelerden biri, belki

actually I think it's coming from Siberia well it's always cold and snowy

aslında sanırım Sibirya'dan geliyorum, bölge içi her zaman soğuk ve karlı, bugün

inside the area you don't want to know do you want to know why I'm so calm

neden bu kadar sakin olduğumu bilmek istemez misiniz bayım?

today mr. Duncan why are you so calm today mr. Steve it's

Duncan, bugün neden bu kadar sakinsiniz bayım? Steve, benden konuşmamı

related to the subject that you've asked me to talk about do you have to move in

istediğin konuyla ilgili,

that strange way shall we both do that yes Steve please please tell me what you

o garip şekilde hareket etmek zorunda mısın, ikimiz de öyle yapalım mı, evet Steve, lütfen bana

want to talk about today this does not look weird

bugün ne hakkında konuşmak istediğini söyle, bu tuhaf görünmüyor

this looks perfectly normal you talked about a subject that I might mention

bu mükemmel görünüyor normal bugün bahsedebileceğim bir konudan bahsetmişsiniz ben

today I haven't mentioned it yet mr. Steve I thought I would wait until you

henüz bahsetmedim sayın hocam. Steve, sen gelene kadar bekleyeceğimi düşündüm

arrived and then you could talk about it you're so moving around in that strange

ve sonra bunun hakkında konuşabilirsin, o kadar garip bir

way because you are that's because I'm calm and relaxed because I have been

şekilde dolaşıyorsun çünkü öylesin çünkü ben sakin ve rahatım çünkü

meditating practicing yoga oh okay relaxing my mind and body in preparation

meditasyon yapıyorum, yoga yapıyorum oh tamam, zihnimi rahatlatıyorum ve bedenim

for the the stress and onslaught of appearing live with you to the entire

strese ve hücuma hazırlanıyor tüm dünyaya seninle canlı görünmenin saldırısı gerçekten bu

world is it is it really that stressful doing this come peace tranquility what

kadar stresli mi bunu yapmak gel barış huzur huzurumu

do you mind disturbing my peace do I mind disturbing no I don't I don't mind

bozmanın ne sakıncası var rahatsız ediyor muyum hayır etmiyorum etmiyorum bize dikkat et, biliyorsun,

us you know I quite enjoy it before anyone

kimse sormadan önce bundan oldukça zevk alıyorum

asks I haven't taken any drugs no nobody thinks control why would you even

herhangi bir uyuşturucu almadım, kimse kontrol düşünmüyor, neden bundan

mention that no but no one thinks that you've been taking drugs but we did

bahsetsin ki hayır ama kimse senin uyuşturucu kullandığını düşünmüyor ama

mention something last week but because we did a surprise livestream during the

geçen hafta bir şeyden bahsettik ama çünkü biz hafta boyunca sürpriz bir canlı yayın yaptık

week didn't we and and we briefly talked about meditation because our neighbors

değil mi ve kısaca meditasyon hakkında konuştuk çünkü yan komşumuz yan komşumuz yan komşumuz

next door our next-door neighbors the neighbors that live right next to us yes

hemen yanımızda oturan komşu evet

I think we've cleared that up they said mr. Duncan and mr. Steve would you like

sanırım bunu açıklığa kavuşturduk bay dediler. Duncan ve Mr. Steve

to come to a yoga class and I nah I wasn't very keen in fact my face they

bir yoga dersine gelmek ister miydin ve ben nah ben pek istekli değildim aslında yüzüm

knew straight away that I wasn't keen because my face went he's very rude

hemen anladılar ki istekli değildim çünkü yüzüm gitti o çok kaba tam

exact that's exactly what I did sometimes I can't hide my feelings

olarak yaptığım buydu bazen yapabiliyorum'

normally in social situations when somebody says something you don't agree

Normalde sosyal ortamlarda birisi katılmadığınız bir şey söylediğinde duygularımı saklamam

with you don't always immediately express your disagreement I can't order

her zaman karşıtlığınızı hemen ifade etmezsiniz

to keep you know just the wheels of good-nature going but not the wheels of

Sadece iyiliğin çarklarının döndüğünü ama iyiliğin çarklarının dönmediğini bilmenizi emredemem

good-nature I've never heard that expression well

-doğa Bu ifadeyi hiç iyi duymadım,

when you know don't know people very well you don't normally just disagree

insanları çok iyi tanımadığınızı bildiğinizde, normalde onlarla hemen aynı fikirde olmazsınız.

with them straightaway I think what you mean is like social etiquette social

etiquette you just you know you don't disagree with them straightaway you

Onlarla birlikte hemen

would sort of maybe not comment or say something tactfully but not you mr.

yorum yapmaz veya kibarca bir şeyler söylemezsiniz ama siz değil Bay.

Duncan you just screw your face up and they have absolutely no doubt as to what

Duncan, sadece yüzünü alt üst ediyorsun ve senin gerçekten ne düşündüğün konusunda kesinlikle hiçbir şüpheleri yok,

you're really thinking yoga that's exactly what I did and and that the man

yoga tam olarak yaptığım şeydi ve

the husband said Oh clearly clearly you're not very keen on it so he knew

kocanın söylediği adam Oh, açıkça, buna pek hevesli değilsin, bu yüzden

straight away that I wasn't clean but they tried to persuade you because you

doğru biliyordu Temiz olmadığıma dair uzakta ama seni ikna etmeye çalıştılar çünkü sen

are very into it Steve is into all of this meditation and and staying very

buna çok meraklısın Steve tüm bu meditasyonların içinde ve

calm relaxed even though for most of the time

çoğu zaman

you would never believe it yes well I think I identified many years ago that

buna asla inanmayacak olsan da çok sakin ve rahat kalıyor evet pekala sanırım teşhis ettim yıllar önce, hayali ya da gerçek olaylar

I've got the sort of a personality that tends to worry a lot and stress over

hakkında çok fazla endişe etme ve stres yapma eğiliminde olan bir kişiliğe sahip olduğumu

events imaginary or real and I think that the only way to calm your brain

ve beyninizi sakinleştirmenin tek yolunun,

down is to develop some kind of exercise technique that helps you otherwise you

başka türlü size yardımcı olacak bir tür egzersiz tekniği geliştirmek olduğunu düşünüyorum. sen sen sen

you you spill over into disorder yes you can very easily you can start worrying

düzensizliğe dökülüyorsun evet yapabilirsin çok kolay bir şekilde endişelenmeye başlayabilirsin

and then you start ruminating over things that is an amazing word that

ve sonra harika bir kelime olan ve

might be a word that I haven't heard for about 20 years

yaklaşık 20 yıldır

room in a yes well I've got it on one of my cars all day mr. Steeves got that

bir evet odasında duymadığım bir kelime olabilecek şeyler üzerine kafa yormaya başlarsın Bütün gün arabalarımdan birinde var Bay. Steeves o

word and throwing them in tossing the words in so please stay tuned to find

kelimeyi aldı ve onları kelimelere fırlattı, bu yüzden lütfen ne düşündüğünü öğrenmek için bizi izlemeye devam edin

out what ruminate yeah but ever you wanna be looking it up but Google you

evet ama ne zaman aramak isterseniz ama Google

know what else be telling us you know what it sounds like it sounds like room

bize başka ne söylüyor biliyor musunuz kulağa nasıl geldiğini biliyorsunuz oda

mate but it isn't room mate it's ruminate so what have you been talking

arkadaşı gibi geliyor ama bu oda arkadaşı değil, derin derin düşünüyorsun,

about while I've been waiting to come on I have basically been talking about next

ben gelmeyi beklerken sen ne hakkında konuşuyordun ben temelde gelecek hafta hakkında konuşuyordum

week because next week is very busy it's Valentine's Day it is on Wednesday it's

çünkü gelecek hafta çok meşgul bugün Sevgililer Günü Çarşamba günü

Valentine's Day we should keep which we wouldn't keep moving he's obsessing

Sevgililer Günü biz hareket etmeye devam etmeyeceğimizi tutmalı

about the microphones again of course we have to make sure the sound is good 100%

yine mikrofonlara kafayı takmış durumda elbette sesin iyi olduğundan emin olmalıyız %100 biliyorsun boğazında

you know I've got you said you had a tickle in your throat didn't you earlier

bir gıdıklanma olduğunu söylemiştin değil mi daha önce

on the week and I've got it now so I'm slightly annoyed that I've picked up a

hafta ve şimdi anladım, bu yüzden biraz üşüttüğüm için biraz rahatsızım

slight cold and I don't want that so because you know every week you say this

ve bunu istemiyorum çünkü biliyorsun her hafta bunu söylüyorsun

and then and then you don't get anything I think you're a bit of a hyper have got

ve sonra ve sonra hiçbir şey almıyorsun ben biraz hiper olduğunu düşünüyorum

some you're a hypochondriac I'm not forcing my voice I'm just gently talking

biraz var sen bir hastalık hastasısın Sesimi zorlamıyorum Bugün sadece nazikçe konuşuyorum

today and staying calm so Wednesday we have we have Valentine's Day I have a

ve sakin kalıyorum bu yüzden Çarşamba bizde Sevgililer Günü var

short excerpt from one of my English lessons coming up a little bit later on

Birinden kısa bir alıntım var İngilizce derslerim biraz sonra geliyor,

all about the subject of love ah so that's coming later and also

aşk konusuyla ilgili ah, bu daha sonra geliyor ve ayrıca Cuma günü

something very special is happening on Friday because it is mr. Steve's

çok özel bir şey oluyor çünkü o Mr. Steve'in

birthday I didn't want you to tell people that it was my birthday on Friday

doğum günü İnsanlara Cuma günü benim doğum günüm olduğunu söylemenizi istemedim

mr. Steve said don't tell anyone don't mention it today that it's my

Bay. Steve dedi ki kimseye söyleme bugün bundan bahsetme bugün benim

birthday of course that's the worst thing you can say to me

doğum günüm olduğundan bahsetme bu bana söyleyebileceğin en kötü şey

never tell me not to say something because the first thing I'll do is say

asla bana bir şey söylemememi söyleme çünkü yapacağım ilk şey

it and you just have I've said it many times already so lots of people want to

onu söylemek olacak ve sen sadece Bunu zaten birçok kez söyledim, o kadar çok insan

say happy birthday to mr. Steve oh thank you very much so yes I can't find the

Bay'a doğum günün kutlu olsun demek istiyor. Steve oh çok teşekkür ederim bu yüzden evet daha önce söylemeden önce

messages now that's helped them before I told them earlier oh I see not just then

onlara yardımcı olan mesajları şimdi bulamıyorum oh

earlier hmm yes don't ask me what age I am Oh nerdy nerdy so Podge says please

daha önce değil görüyorum hmm evet bana kaç yaşında olduğumu sorma Ah inek inek bu yüzden Podge lütfen

mention my name okay nerdy hello to you I'm trying to find

bahset diyor benim adım tamam inek merhaba sana merhaba bulmaya çalışıyorum

hello oh here we go we've got some lovely messages about me always in this

oh işte başlıyoruz benim hakkımda her zaman bu

nice mr. Duncan walks on the earth and is a great teacher Thank You Gabrielle

güzel bayda bazı güzel mesajlar var. Duncan yeryüzünde yürüyor ve harika bir öğretmen Teşekkürler Gabrielle benim hakkımda söylenen

are you enjoying that the nice things that are being said about me Steve I'm

güzel şeylerden hoşlanıyor musunuz Steve Eminim

sure they're deserved mr. Duncan mr. Steve how are you today

hak etmişlerdir Bay. Duncan bey Steve bugün nasılsın

are you okay I hope we are going to take a look at mr. Steve yes mr. Steve is

iyi misin umarım Mr. Steve evet bayım. Steve

here right now can you see him voila I know sometimes his face looks like the

şu an burada onu görebiliyor musun voila biliyorum bazen yüzü aya benziyor

moon but for a full moon the full moon hahaha you are a pair says tsukete we

ama dolunay için dolunay hahaha siz bir çiftsiniz tsukete diyor biz

are a pair you are not sure of what a pair of what yes I know the question yes

bir çiftiz ne olduğundan emin değilsiniz evet ben soruyu biliyorum evet

we'll leave that till another time I think mr. Duncan don't speak much but

bunu başka bir zamana bırakacağız sanırım bay. Duncan pek konuşmaz ama

read my message fester well I will try but there are lots of other people on

mesajımı iyi okursa iyi deneyeceğim ama canlı sohbette bir sürü insan var

the live chat yes we I like to explain this every week and so that people know

evet bunu her hafta açıklamayı seviyorum ve insanlar

that we get lots and lots of messages and sometimes there are so many that we

çok ama çok mesaj aldığımızı bilsinler ve bazen o kadar çok var ki

can't just read them or sometimes as one a second coming in yeah right mister

onları okuyamıyoruz ya da bazen saniyede bir geliyor evet doğru bayım şu

don't want a second well at the moment there are literally every second there's

anda bir saniye istemiyorum tam anlamıyla her saniye

a new there's a new message fantastic it is their apologies if we can't read out

yeni bir mesaj var harika bu onların özürleri

everything that everybody says Fatima says happy birthday mr. Steve for next

Fatima'nın doğum gününüz kutlu olsun dediği herkesin söylediği her şeyi okuyamazsak. Steve bir dahaki

time thank you mister mister Steve's birthday next week

sefere teşekkür ederim bay bay Steve'in haftaya doğum günü

21 again 21 again Wow that's what we say isn't it 20 it's

21 tekrar 21 tekrar Vay canına, öyle değil mi dedik 20,

almost 21 21 twice and then half a game not far off come peace meditation Swan

neredeyse 21 21 iki kez ve sonra yarım oyun çok uzak değil, gel barış meditasyonu Kuğu

is watching now Swan during the week noticed that I made a lesson in Much

şimdi izliyor Kuğu hafta boyunca Much Wenlock'ta bir ders verdiğimi

Wenlock and eventually I moved to the same place so so making my own lessons

ve sonunda aynı yere taşındığımı fark ettim, bu yüzden kendi derslerimi vermek

has actually influenced me as well with my decisions in life you mean you made

aslında hayattaki kararlarımı da etkiledi

it you made a lesson in much when not before you move too much Wenlock yes

çok fazla Wenlock evet bu

that's true that didn't well you moved here as well I know but I'd

doğru iyi olmadı sen de buraya taşındın biliyorum ama

made a lesson before yes that's the reason why why we live here now that's

daha önce ders yapmıştım evet bu yüzden şimdi burada yaşıyoruz

the whole reason why if it wasn't for that lesson that I made during the 2012

tüm sebep o ders olmasaydı 2012 Olimpiyatları sırasında yapmıştım,

Olympics I wouldn't now be standing here yes the

şimdi burada durmuyordum evet,

lesson about the origin of the modern Olympic Games yes of course because the

modern Olimpiyat Oyunlarının kökeniyle ilgili ders evet, çünkü

first modern Olympics were held here in Much Wenlock I love your classes mr.

ilk modern Olimpiyatlar burada, Much Wenlock'ta yapıldı. Derslerinizi seviyorum bayım.

Duncan and took part Rita Rita Gomez is here thank you very much happy birthday

Duncan ve Rita'ya katıldı Rita Gomez burada teşekkür ederim Steve için çok mutlu yıllar Steve düzenli izleyicilerimden

for Steve says Julie another one of my regular viewers so you juni Julie says

biri daha Julie diyor bu yüzden sen juni Julie

happy birthday for next week and ionic 21 Steve your accent is lovely says

gelecek hafta için mutlu yıllar diyor ve iyonik 21 Steve aksanın çok güzel diyor

Colin whole Thank You Colin and we're about to you I could write to know Oh

Colin bütün teşekkürler Colin ve seninle ilgiliyiz bilmek için yazabilirim Ah

apparently your accent is so amazing I could hear you read and pass out

görünüşe göre aksanın o kadar harika ki okuduğunu ve bayıldığını duyabiliyorum

oh I often do that myself when I listen to my own voice joke that's not very my

oh bunu kendi ses şakamı dinlediğimde sık sık kendim yaparım, bu

sink today because I'm talking in a more peaceful maybe it sounds slightly

bugün pek bana göre değil çünkü ben Daha sakin bir şekilde konuşmak belki biraz

seductive I don't know if there's one word I would if there's one word I would

baştan çıkarıcı gelebilir Kulağa tek bir kelime gelir mi bilmiyorum

never use to describe your voice it's seductive Oh mr. Duncan many people beg

Sesini tarif etmek için asla kullanmayacağım bir kelime baştan çıkarıcı Ah bayım. Duncan birçok insan aynı fikirde olmamak için yalvarıyor

to differ okay let's try it then so so imagine it's Valentine differ imagine

tamam hadi deneyelim o zaman o yüzden bunun Valentine olduğunu hayal edin farklı hayal edin bunu

explain that now I said many people beg to differ and I thought you might want

açıklayın şimdi birçok insan farklı olmak için yalvarıyor dedim ve

to explain that expression as this is an English lesson so let's see how

bu ifadeyi açıklamak isteyebileceğinizi düşündüm çünkü bu bir İngilizce dersi, bakalım ne kadar

seductive your voice is so imagine it's Valentine's Day and you are trying to to

baştan çıkarıcısınız ses öyle hayal edin ki bugün sevgililer günü ve

give your your your lover or the person you have your eye on you want to seduce

sevgilinize veya gözünüze kestirdiğiniz kişiye onu baştan çıkarmaya çalışıyorsunuz bu

them so you have to use your your best voice and also you have to use a very

yüzden en iyi sesinizi kullanmalısınız ve ayrıca çok

good chat line a chat up line so a line something that you say that will will

iyi bir sohbet kullanmalısınız bir sohbet hattı oluştur, yani bir satır söyleyeceğin bir şey

make them go oh I like you so much because of the way you speak and what

onları harekete geçirecek oh konuşma şeklin ve söylediklerin yüzünden senden çok hoşlanıyorum,

you said so come on mr. Steve show us this

o yüzden hadi bay. Steve bize bu

seductive voice of yours oh darling it's so wonderful to be here tonight in this

baştan çıkarıcı sesini göster oh sevgilim bu gece burada, bu

restaurant having a meal with you gazing into your beautiful eyes looking at your

restoranda yemek yemek, seninle güzel gözlerine bakmak,

soft skin please spend the rest of your life with me looking at your soft skin I

yumuşak tenine bakmak, lütfen hayatının geri kalanını benimle, yumuşak tenine bakarak geçirmek çok güzel.

love looking at your soft skin oh well I wasn't gonna get too far because we

yumuşacık tenine bakmayı seviyorum oh pekala fazla ileri gitmeyecektim çünkü

can't say much these days what are you talking to a human being or a peach it

bu günlerde pek bir şey söyleyemiyoruz bir insanla ya da bir şeftaliyle ne konuşuyorsun sanki

sounds like he's chatting up a fruit not for the first time I sent you a lot of

bir meyveyle sohbet ediyormuş gibi geliyor ilk kez değil ben sana bir sürü

messages but you don't read them says row where you sits well as we keep

mesaj gönderdim ama sen onları okumuyorsun diyor sıra sıra oturuyorsun iyi ki

saying that sometimes they go so far this is what the miss read

bazen o kadar ileri gidiyorlar ki bunu özlüyorum

all the messages let me just show you now how fast the messages go that's how

tüm mesajları oku şimdi sana mesajların ne kadar hızlı gittiğini göstereyim o kadar mesajlar ne kadar

fast the messages go so I'm very sorry if I don't see your message but they do

hızlı gidiyor, bu yüzden mesajınızı görmezsem çok özür dilerim ama

go seen it now though they do they do go by very quickly and persevere

şimdi gidip görüyorlar ama çok hızlı geçiyorlar ve sebat ediyorlar

Nikita hello Nikita thanks for your message yes song the answer is the

Nikita merhaba Nikita mesajınız için teşekkürler evet şarkı cevap

answer is yes I'm very happy birthday mr. Steve for next week I am you Nikita

cevap evet, doğum gününüz kutlu olsun bayım. Steve gelecek hafta ben senim Nikita

who wrote that there's a song Nikita that's it yeah I don't know the

bir şarkı olduğunu yazan Nikita işte bu evet

rest of it but tell me who this single parity that there's a song called Nikita

geri kalanını bilmiyorum ama bana bu tek paritenin kim olduğunu söyle

by Elton John and John that's the one angle I said it I was just waiting for

Elton John ve John tarafından Nikita adlı bir şarkı var bu tek açı ben sadece seni bekliyordum bilmeni biliyordum belli ki

you to you know I knew it obviously you did not know it you had no idea as a

bilmiyordun bunu senin hakkında bir şarkı olarak hiçbir fikrin yoktu

song about you Nikita you did not know Nikita you will

Nikita tanımıyordun

never know I think it goes Oh Nikita you will never know just how much I love

Nikita asla bilemeyeceksin bence gidiyor cildini ne kadar çok sevdiğimi

your skin I don't think it went like do you have lovely skin yes that's a great

sanmıyorum güzel bir cildin var mı evet bu harika bir

chat applause well I think women love to have that well then man men probably to

sohbet alkış iyi bence kadınlar buna sahip olmayı çok seviyor o zaman erkek erkekler muhtemelen

say what do you know smooth lovely skin of coral that was interesting it was on

ne bilirsin mercanın pürüzsüz güzel teni ilginçti

the news today about men using more and more makeup yeah men putting makeup on

bugün haberlerde erkeklerin giderek daha fazla makyaj yapmasıyla ilgiliydi evet erkekler makyaj yapıyor

and we I was talking about this earlier because I was talking about Korean pop

ve biz bundan daha önce bahsediyordum çünkü Koreli pop

stars oh right and sometimes it is very hard to tell the difference between male

yıldızlarından bahsediyordum ah doğru ve bazen erkekler arasındaki farkı söylemek çok zor

pop stars in Korea and female because sometimes the men very feminine or or

Kore'deki pop yıldızları ve kadın çünkü bazen erkekler çok kadınsı veya

the word is androgynous they so they look kind of in-between so do you think

kelime androjendir, bu yüzden ikisinin arasında görünüyorlar, bu yüzden

we look androgynous don't think we are definitely not androgynous

androjen göründüğümüzü düşünüyor musunuz, kesinlikle androjen olmadığımızı düşünmeyin, diğer

where many other things many other things but not androgynous

birçok şey birçok başka şey ama çift cinsiyetli değil

mr. Steve if you come to Brazil oh I can keep teach you some Portuguese ah well

bay. Steve eğer Brezilya'ya gelirsen sana biraz Portekizce öğretmeye devam edebilirim ah

sometimes I say Portuguese but I don't mean to say that but Portuguese well you

bazen Portekizce diyorum ama öyle demek istemiyorum ama Portekizce

know for well mr. Duncan that I've said on many occasions it I would like to go

iyi biliyorsun bayım. Duncan'a birçok kez Brezilya'ya gitmek istediğimi söyledim,

to Brazil this must be at least the fourth time I've said it it's that not

bu en azından dördüncü kez olmalı bunu

correct it is the men they need to go to the rainforests many many times many

doğru değil, yağmur ormanlarına gitmeleri gereken adamlar birçok kez birçok kez söyledim

many times yes you really do want to go to Brazil apparently David Bowie or

kez evet gerçekten Brezilya'ya gitmek istiyorsun görünüşe göre ismini nasıl telaffuz ettiğine bağlı olarak David Bowie veya

David Bowie depending on how you pronounce his name apparently yes he

David Bowie

sometimes looked very androgynous so he used to wear lots of makeup he had lots

of different styles different personas over the years and yes he used to wear a

evet

lot of makeup and of course back then in the 1960s and early 1970s it was very

çok makyaj yapardı ve tabii ki o zamanlar 1960'larda ve 1970'lerin başında

unusual for men to wear makeup I won't tell you what my father used to say

erkeklerin makyaj yapması çok sıra dışıydı.

about men wearing makeup and what having long hair what did your dad say about

baban

men that wore makeup and had long hair did he say something really rude well

makyaj yapan ve uzun saçlı erkekler hakkında ne derdi gerçekten kaba bir şey mi söyledi

let's just say that when my father grew up and of course many people of that

generation men were men and women were women and there was no crossover between

the two so just as if a woman was acting manly or a man was acting quite in a

İkisi arasında yani sanki bir kadın erkeksi davranıyor ya da bir erkek oldukça

feminine way then it would be let's put it this way it would be discussed and

kadınsı bir şekilde davranıyormuş gibi, o zaman bu şekilde ifade edelim tartışılır ve

would be disapproved of certainly men acting like women or behaving like women

erkeklerin kadın gibi davranması ya da kadın gibi davranması kesinlikle onaylanmaz.

wearing makeup having long hair which was very popular in the 1970s men having

uzun saçlı makyaj 1970'lerde çok popülerdi erkeklerin

very long hair yes and of course the Beatles started it all off in the

çok uzun saçları evet ve tabii ki Beatles bunu altmışlarda başlattı

sixties the Beatles didn't have long hair no but they had hair that which was

Beatles'ın uzun saçları yoktu hayır ama onlarda bizden olan saçlar vardı 1960'larda hiçbir

of us it was getting long no men no men in the 1960s had basically their

erkek yoktu, temelde

hair was just a short back inside it was just very very short bit like mine

saçları arkadan kısaydı, benimki gibi çok çok kısaydı,

that's not long I know or they might have had a parting but like the Beatles

biliyorum uzun değil ya da bir ayrılık yaşamış olabilirler ama Beatles gibi

they had it very styled and then in the seventies it got long dandy shoulders

çok stil sahibiydiler ve sonra yetmişlerde uzun züppe omuzları vardı

maybe Mick Jagger and Mick Jagger Jagger had long hair so you were deriding me

belki Mick Jagger ve Mick Jagger Jagger'ın uzun saçları vardı, bu yüzden benimle alay ediyordun

and yet there was truth behind my word but you said the Beatles had long hair

ve yine de sözümde gerçekler vardı ama sen Beatles'ın uzun saçları olduğunu söyledin

but they didn't or some of them did they called the mop tops later on they had

ama yoktu ya da bazıları yaptı daha sonra paspas üstleri dediler

long hair yes but they went for a phase yes where

uzun saçları vardı evet ama bir aşamaya geçtiler evet hippi

they became hippies exactly hippies I was right so that's what maybe that's

oldukları yerde tam olarak hippiler ben haklıydım yani belki de

what your dad used to call them these silly right those long-haired views what

baban onlara böyle derdi bu aptal doğru o uzun saçlı görüşler ne

a bunch of hippies yeah my father used to hey guess what though Steve guess

bir grup hippilerden evet babam hey tahmin et ne oldu Steve tahmin et

what because a lot of hippies were very much into meditation well they were into

ne oldu çünkü birçok hippi meditasyona çok düşkündü,

maybe drug induced meditation well yes but at least they ended up in the same

belki uyuşturucu kaynaklı meditasyona giriyorlardı evet ama en azından aynı yerde sona erdiler, bu

place so so meditation is kind of the same as taking a lot of drugs but of

yüzden meditasyon bir nevi. çok fazla uyuşturucu almakla aynı ama

course first of all it's not illegal and secondly taking drugs won't kill you so

tabii ki her şeyden önce yasa dışı değil ve ikinci olarak uyuşturucu almak seni öldürmez bu yüzden

I don't think anyone's ever died from meditating messe said taking drugs won't

kimsenin meditasyon yapmaktan ölmediğini düşünüyorum karışıklık uyuşturucu almanın

kill you no I said it will oh no I said meditating won't kill you no I think I

seni öldürmeyeceğini söyledi hayır ben söyledim hayır hayır meditasyon yapmak seni öldürmez dedim hayır bence

think you're actually said drugs but anyway we're gonna look at that on the

aslında uyuşturucu dedin ama neyse buna

replay okay let me just clear this up if just in case is anyone watching who

tekrardan bakacağız tamam ne olur ne olmaz diye izleyen biri çıkarsa bunu açıklığa kavuşturmama izin ver

wants to be really pedantic okay that's quite a big point actually okay then so

gerçekten bilgiç olmak tamam bu oldukça büyük bir nokta aslında tamam o zaman

pedantic people will say mr. Duncan drugs are bad okay

bilgiç insanlar bay diyecekler. Duncan ilaçları kötü tamam

so yes illegal drugs if you take too many you'll end up dead but and if you

yani evet yasa dışı uyuşturucular çok fazla alırsan ölürsün ama

meditate you won't end up dead unless of course you're driving your car and

meditasyon yaparsan ölmezsin tabi ki arabanı kullanmıyorsan ve

you're meditating so never never meditate and drive your car at the same

meditasyon yapmıyorsan bu yüzden asla meditasyon yapma ve aynı zamanda arabanı sür bu

time it's it's not good don't do it but actually if you do too much meditation

iyi değil yapma ama aslında çok fazla meditasyon yaparsan gerçeği

you you lose sight of reality and you can actually become can

gözden kaybedersin ve aslında

be quite dangerous for you my voice is there quite bad today mr. Duncan so I'm

senin için oldukça tehlikeli olabilirsin sesim bugün oldukça kötü orada bayım . Duncan, bu yüzden

not going to talk too much promises promises so we are talking

çok fazla söz vermeyeceğim, bu yüzden

about meditation um well sort of words around that words

meditasyon hakkında konuşuyoruz um, bu tür Doğu mistisizmi ile ilgili kelimeler etrafında bir tür kelime

related to that sort of Eastern mysticism and that sort of thing I've

ve bu tür şeyler

prepared a few little words that we can that we can show your viewers

hazırladım, yapabileceğimiz birkaç küçük kelime İzleyicilerinize

so where did meditation originate from I always think it's I always think

meditasyonun nereden kaynaklandığını gösterebileceğimizi her zaman düşünüyorum,

meditation is kind of an Indian thing so maybe I'm just wrong there you see so

meditasyonun bir tür Hintli şey olduğunu düşünüyorum, bu yüzden belki de burada yanılıyorum, bu yüzden

I'm sure someone will correct me I always assume I always have the feeling

birinin beni düzelteceğinden eminim, her zaman varsayıyorum

that the the original teachers are of meditation were actually from India but

Orijinal meditasyon öğretmenlerinin aslında Hindistan'dan olduğu hissine kapılıyorum ama bu konuda

I might be wrong there because of course you have Buddhists don't you as well

yanılıyor olabilirim çünkü elbette

that do a lot of meditating I'm talking to I'm talking to you and my

çok fazla meditasyon yapan Budistleriniz var, değil mi? ve

viewers so so yes yes but yes meditation goes back thousands of years the sort of

izleyicilerim çok çok evet evet ama evet meditasyon binlerce yıl öncesine dayanıyor,

meditation that we talk about now does have its origins really you know 6,000

şu anda bahsettiğimiz meditasyon türünün kökenleri gerçekten biliyorsunuz 6.000

years ago in in Indian culture that's a long time ago

yıl önce Hint kültüründe, bu çok uzun zaman önceydi,

however hid Hindu religion it sort of originates from that but really

ancak Hindu dinini bir nevi sakladı. bundan kaynaklanır, ancak gerçekten

meditation or search is present and in a lot of religions and but it takes

meditasyon veya arayış birçok dinde mevcuttur ve ancak Batı kültüründe hakkında konuşma

different forms meditation that we tend to talk about in Western culture though

eğiliminde olduğumuz farklı meditasyon biçimleri alır, ancak bir

as sort of had the religious spiritual overtones removed and it tends to be

nevi dini manevi imalar kaldırılmış gibi ve

just used as a method of calming the mind without having those religious or

sadece kullanılmaya eğilimlidir.

spiritual overtones which of course would be associated with a Hindu with

Elbette bir Hindu ile

Hinduism or Buddhism mm-hmm I think that's where the confusion comes though

Hinduizm veya Budizm ile ilişkilendirilecek olan o dini veya manevi imalara sahip olmadan zihni sakinleştirmenin bir yöntemi mm-hmm Sanırım kafa karışıklığı burada başlıyor,

isn't it because it's it's a thing it's an activity that has its origins in

değil mi çünkü bu bir şey bu bir aktivite kökenleri

religion well certainly in yes it does yeah that does Hindu religion

dinde kesinlikle evet var evet bu Hindu dini

yeah but nowadays a lot of people go to say

evet ama günümüzde birçok insan

yoga classes so they're not being taught any any religious texts or any religious

yoga dersleri vermeye gidiyor bu yüzden onlara herhangi bir dini metin veya herhangi bir dini

prayers but they are being given instruction on a part a certain part of

dua öğretilmiyor ama onlara talimat veriliyor. bir kısmı

what would be that religion yes and and

o dinin ne olacağının belli bir kısmı evet ve ve

Christian religion the you talk about meditation there but that's actually

Hristiyan dini orada meditasyondan bahsediyorsunuz ama bu aslında

prayer hmm so meditation let's actually look at the definition of it it's a bit

dua hmm yani meditasyon hadi aslında bunun tanımına bakalım bu biraz

like praying without being religious so you're praying but you're not

dindar olmadan dua etmeye benziyor yani siz dua ediyorsunuz ama

actually following any religion so I find that quite fascinating so so yoga

aslında herhangi bir dini takip etmiyorsunuz, bu yüzden bunu oldukça büyüleyici buluyorum, bu yüzden yoga

and meditation has actually sort of become its own thing over the years and

ve meditasyon aslında yıllar içinde kendi başına bir şey haline geldi ve

it's very trendy to do now and to be quite I think we're going to incite

şimdi bunu yapmak çok moda ve sessiz olmak sanırım kışkırtacağız.

quite a lot of interest oh okay well let's start with yoga shall we let's

oldukça fazla ilgi oh tamam peki yoga ile başlayalım mı

start with yoga there it is yoga it's yoga is physical and mental exercises

yoga ile başlayalım mı orası yogadır bu yoga eski Hindistan'dan gelen fiziksel ve zihinsel egzersizlerdir

which comes from ancient India and yoga just means unity so in other words well

ve yoga sadece birlik demektir yani başka bir deyişle peki

I'll explain unity in a minute so yoga takes the form of physical and also

ben birliği açıklayacağım bir dakika bu yüzden yoga fiziksel ve aynı zamanda

spiritual meditational purpose so that is an ancient form of exercise is

ruhsal meditasyon amacı şeklini alır, yani bu eski bir egzersiz biçimidir ve

derived from Hindu culture I believe so I mentioned the word unity in there so

Hindu kültüründen türetilmiştir inanıyorum, bu yüzden orada birlik kelimesinden bahsetmiştim, yani

the word unity so let's explain what that means unity is a state of being one

birlik kelimesinden bahsetmiştim, bu yüzden bunun ne anlama geldiğini açıklayalım birlik bir bir

or a unit or being whole unity harmony in feeling ideas aims etc so it's about

ya da birlik olma durumu ya da bütün birlik olma durumu duygu fikirlerinde uyum amaçlar vs yani bu uyumla ilgili bir kişinin

harmony the state of one the state of wholeness

durumu bütünlük durumu yani

so I suppose also if a group agree or they are all together on something or

sanırım ayrıca bir grup aynı fikirdeyse ya da hepsi bir şey üzerinde birlikteyse ya da

they agree or they share the same point of view you might also say unity you yes

anlaşıyorlarsa ya da paylaşıyorlarsa Aynı bakış açısına göre birlik de diyebilirsiniz, evet

or people would unite together on something for I mean for example you

ya da insanlar bir konuda birleşirler, örneğin

could say about you could have two political parties for example where they

iki siyasi partinin olabileceğini söyleyebilirsiniz, örneğin

disagree on lots of things but there may be unity in some of the things that they

birçok konuda anlaşamadıkları yerlerde ama bazılarında birlik olabilir. Örneğin,

discuss for example on on the health of the nation or on on a particular bill

ulusun sağlığı veya Parlamento'dan geçirmek istedikleri belirli bir yasa tasarısı hakkında tartıştıkları konulardan,

they want to put through Parliament they might all agree on something so there

hepsi bir konuda hemfikir olabilirler, böylece

would be unity to that degree the opposite of union is dis Union which is

o derecede birlik olur, birliğin tersi dis Birlik'tir.

separation disparity or a lack of unity so that's what yoga and meditation the

ayrılık eşitsizliği ya da birlik eksikliği yani yoga ve meditasyonun

reason I put that up there trying to bring the mind and the body together

nedeni budur, zihni ve bedeni

into into a whole and and have union in that way now to meditate if we talk

bir bütün içinde bir araya getirmeye ve bu şekilde bir birliğe sahip olmaya çalışıyorum, şimdi meditasyon kelimesinden bahsedersek meditasyon yapmak için

about the word meditate that has we're not just talking about meditation in

Meditasyondan sadece zihni

terms of a specific method of calming the mind but if you say to meditate

sakinleştirmenin belirli bir yöntemi açısından bahsetmiyoruz, ancak meditasyonun

means to just to think deeply and quietly about something to ponder

sadece bir şey hakkında derinlemesine ve sessizce düşünmek,

something to contemplate or to plan in your mind so that's not to confuse that

bir şeyler üzerinde kafa yormak veya zihninizde plan yapmak anlamına geldiğini söylüyorsanız, öyle değil mi? Bunu, belirli

with meditation as search which is a particular practice so it's sort of

bir uygulama olan arama olarak meditasyonla karıştırmak, yani bu bir tür

generic yes so if you for example you could say yeah John went away for a few

jenerik evet yani örneğin evet diyebilirsiniz, John

days to meditate on the state of his career so if you just say you could

kariyerinin durumu hakkında meditasyon yapmak için birkaç günlüğüne gitti, yani sadece meditasyon yapabileceğinizi söylerseniz

meditate over what you want to do in next week's live English lesson so cut

gelecek haftaki canlı İngilizce dersinde ne yapmak istediğin

don't think about you carefully consider or you go over something in your mind

konusunda düşünme, dikkatlice düşün ya da zihninde bir şeyi gözden geçir,

you meditate that's right whereas meditation is slightly different that's

meditasyon yap, oysa meditasyon biraz farklıdır, bu,

the practice where an individual focuses their mind on a particular object

kişinin zihnini bir şeye odakladığı uygulamadır.

thought or activity to achieve mental clarity and emotional calm so meditation

zihinsel netlik ve duygusal sakinlik elde etmek için belirli bir nesne düşüncesi veya etkinliği, bu nedenle meditasyon

or the practice of meditation that is a specific

veya

a specific thing that you do so you're not just to meditate just means you're

yaptığınız belirli bir şey olan meditasyon uygulaması, böylece sadece meditasyon yapmayacaksınız, sadece

thinking about something whereas meditation is this Act this particular

bir şey düşündüğünüz anlamına gelirken, meditasyon bu Eylemdir bu özellikle belirli

an individual you're focusing on a particular object so you can focus on a

bir nesneye odaklandığınız bir kişidir, böylece bir

mantra people can if you go to specific classes on meditation they might give

mantraya odaklanabilirsiniz, insanlar meditasyon üzerine belirli derslere giderseniz size

you a mantra or you can focus on your breath your breathing or you can focus

bir mantra verebilirler veya nefesinize, nefesinize veya

on counting or looking at a candle flame something like that which is brings your

saymaya odaklanabilirsiniz. ya da bir mum alevine bakmak gibi bir şey aklınıza gelir

mind or your mind is scattered around with all those thoughts in your head and

ya da zihniniz kafanızdaki tüm bu düşüncelerle etrafa dağılır ve

you're bringing your mind to concentrate on just one single thing and different

siz zihninizi tek bir şeye konsantre hale getirirsiniz ve farklı

people use different ways of focusing on one particular aspect like a candle

insanlar farklı odaklanma yolları kullanırlar. mum alevi gibi belirli bir yön,

flame like you're breathing like a repeated mantra to try and get your mind

zihninizi

into a very calm state and if you do that for about 20 minutes it can empty

çok sakin bir duruma getirmeye çalışmak için tekrarlanan bir mantra gibi nefes alıyormuşsunuz gibi ve bunu yaklaşık 20 dakika boyunca yaparsanız,

your mind of all the worries of the day and if you're the type of person that

zihninizi günün tüm endişelerinden arındırabilir ve eğer

that has a vivid imagination or you get easily down about things and you

canlı bir hayal gücüne sahip bir insansın ya da bir şeylere kolayca kapılırsın ve

ruminate and while going to that word a bit later or mr. Duncan's already said

düşünürsün ve o kelimeye biraz sonra geçerken ya da bay. Duncan zaten

he wants me to explain the word ruminate which I will do are we getting comments

ruminasyon kelimesini açıklamamı istediğini söyledi, ki yorum alırsak yapacağım

mr. Duncan on this so often as well there are certain ways of sitting sorry

bay. Duncan bu konuda da sık sık oturmanın belirli yolları var üzgünüm

brother I was I was actually sitting on the floor trying to meditate there I was

kardeşim aslında yerde oturuyordum orada meditasyon yapmaya çalışıyordum

lying down flat on the floor and so meditation that was very very popular in

yerde dümdüz uzanıyordum ve bu yüzden meditasyon 70'lerde çok çok popülerdi

the sort of 70s and 80s it became quite popular in the UK Transcendental

ve 80'lerde Birleşik Krallık'ta Transandantal

Meditation there are lots of different forms of it there were lots of classes

Meditasyon oldukça popüler hale geldi, birçok farklı formu var, gidebileceğiniz birçok sınıf vardı

that you would go to and you can learn it from books but it's it's much better

ve bunu kitaplardan öğrenebilirsiniz, ancak

to go and go to classes where someone's an expert at it the modern something

birinin uzman olduğu derslere gidip gitmek çok daha iyidir. bu modern bir şey, yani

called mindfulness this is a very up-to-date word very

farkındalık denen şey, bu çok güncel bir kelime, çok

contemporary this word you hear this word used a lot in even in work you have

çağdaş, bu kelimeyi işitiyorsunuz, bu kelimenin işte bile çok kullanıldığını duyuyorsunuz,

people turning up at conferences and they will even give a speech now to

konferanslarda ortaya çıkan insanlar var ve hatta şimdi insanlara bir konuşma yapacaklar.

people members of a company or executives or managers and they will

bir şirketin veya yöneticilerin veya yöneticilerin ve

talk about mindfulness as being something that you can use in many areas

farkındalığın hayatınızın birçok alanında kullanabileceğiniz bir şey olduğundan bahsedecekler,

of your life yeah it's as form of it's a form of meditation really it's a sort of

evet bu bir meditasyon şekli, gerçekten bir tür

a modern form of meditation but it's a process designed to bring your attention

modern meditasyon şekli ama bu bir süreç dikkatinizi şimdiki ana getirmek için tasarlandı, bu

to the present moment so that's what mindfulness is about bringing your

yüzden mindfulness

attention to the present moment so if your your mind if you're anything like

dikkatinizi şimdiki ana getirmekle ilgilidir, bu yüzden zihniniz benim gibiyse,

me I'm always very rarely in the present moment mr. Duncan's always saying where

ben her zaman çok nadiren şu andayım bayım. Duncan her zaman

are you mr. Steve you're off thinking about something yeah

neredesiniz bayım der. Steve, bir şey hakkında düşünüyorsun, evet, bununla

it's with that so he's with me at the time maybe we're out walking somewhere

birlikte, bu yüzden o sırada benimle birlikte, belki bir yere yürüyoruz

and I look at Steve's face and it's sort of and I know him off somewhere he's off

ve Steve'in yüzüne bakıyorum ve bu onu bir yerde tanıyorum, o

somewhere else he's not actually in the moment and that's one of the things that

aslında içinde olmadığı başka bir yerde an ve bu,

meditation helps to do it it helps to to get you into the moment it helps your

meditasyonun bunu yapmanıza yardımcı olduğu şeylerden biridir, sizi o ana sokmanıza yardımcı olur,

mind to focus on the here and yes now I mean I'm talking about a lot because I

zihninizin buraya odaklanmasına yardımcı olur ve evet, şimdi çok şey hakkında konuşuyorum çünkü ben

this is just my experiences of it I'm not an expert in it no well we have we

bu sadece benim deneyimleri ben bu konuda uzman değilim pekala bizde

had a lot of we had a lot of feedback the other day a lot of people wrote to

çok şey yaşadık geçen gün çok sayıda geri bildirim aldık bir çok kişi bana yazdı ve

me saying it was very interesting to hear mr. Steve's point of view about

bunları duymanın çok ilginç olduğunu söyledi bay. Steve'in

meditation and could you talk about it in one of your live lessons so that's

meditasyona bakış açısı ve canlı derslerinizden birinde bunun hakkında konuşabilir misiniz, bu yüzden

what we're doing now so it so it has its origins in again in in Buddhist

şu anda yaptığımız şey bu, bu yüzden kökenleri yine Budist

traditions and teachings probably Hindus as well but yes it's using meditation

geleneklerinde ve öğretilerinde muhtemelen Hindular da var ama evet meditasyon kullanıyor zihninizi şimdiki ana geri getirmeye

techniques and other techniques to try and bring your mind back into the

çalışmak için teknikler ve diğer teknikler,

present moment so if you're it's it's silly things that you focus on you body

yani eğer aptalca şeyler yapıyorsanız, ayaklarınızdaki vücut bölümlerine odaklanmanız ve

parts out your feet and you try and focus your attention on

dikkatinizi

at everything you can feel in your feet and your toes then you work you wipe

ayaklarınızda hissedebildiğiniz her şeye odaklamaya çalışmanız gerekir. ve ayak parmakların, sonra çalışırsın, bacaklarını silersin, sonra

your legs then your arms your head and you try and focus on I mean that's very

kollarını, kafanı ve dene ve odaklan

simplistic yeah again it's not something you can

really learn properly from a book and like all these techniques and I've got

lots of books on them Steve has read a lot of books over the years about

Onlarla ilgili kitapların sayısı Steve yıllar boyunca meditasyon ve farkındalık hakkında pek çok kitap okudu,

meditation and mindfulness I'm not sure how much of it he's taken notice of

bunların ne kadarının hoş karşılandığını fark ettiğinden emin değilim, bunu

welcome this is what I was about to say there's one book on meditation this one

söylemek üzereydim meditasyon üzerine bir kitap var bu

actually this is what got me started years ago which is I was staying

aslında bu beni yıllar önce başlatan şey,

somewhere when I was a student and the landlady was going for these yoga

öğrenciyken bir yerde kalıyordum ve ev sahibesi bu yoga

classes so I was in my early twenties then and I know I didn't go along but

derslerine gidiyordu, o zamanlar yirmili yaşlarımın başındaydım ve gitmediğimi biliyorum ama

she gave me this book this book was written probably in the nineteen

bana bu kitabı verdi. kitap muhtemelen bin dokuz bin dokuz yüz seksenli yıllarda yazılmıştı

nineteen eighties Arvid it looks like a simple pamphlet it

Arvid basit bir kitapçık gibi görünüyor

doesn't look like a proper book well it's a type of yeah a yoga called I'll

uygun bir kitap gibi görünmüyor pekala bu bir tür evet bir yoga,

get the pronunciation right pranayama yoga pranayama yoga but there are lots

telaffuzu doğru yapacağım pranayama yoga pranayama yoga ama bir sürü var

of different types of yoga this one is it to do with breath control I don't

farklı yoga türleri, bu nefes kontrolü ile ilgili,

think it's a particularly popular one but it became popular in the UK sort of

özellikle popüler olduğunu düşünmüyorum ama İngiltere'de 1980'lerde popüler oldu, bu kitabın başında hoşuma giden

in the 1980s there's a lovely line I liked at the beginning of this book near

güzel bir söz var.

the beginning of this book yes where are we

bu kitabın evet neredeyiz

yes he was a greatest exponent talking about a particular the person that wrote

evet o, belirli bir kişi hakkında konuşan en büyük savunucuydu, bu kitabı yazan kişi, o anı

this book he was the greatest exponent of living

yaşamanın en büyük temsilcisiydi, her seferinde tek

for the moment doing one thing at a time and periodically detaching himself from

bir şey yapıyor ve

reality in order to face it he remained forever young

onunla yüzleşmek için periyodik olarak gerçeklikten kopuyordu. sonsuza kadar genç kaldı

so detracting yourself from reality in order to face it I think that's a very

bu yüzden yüzleşmek için kendini gerçeklikten uzaklaştırıyor bence bu çok

profound statement and you still here mister

derin bir ifade ve sen hala buradasın bayım evet

yes I'm detached from reality I spend most of

my time detached from reality to be honest but yes it's a you take yourself

gerçeklikten kopuk durumdayım zamanımın çoğunu gerçeklikten kopuk geçiriyorum dürüst olmak gerekirse ama evet bu sensin 20 dakikalık

away from the world for a short period of time 20 minutes and that helps you to

kısa bir süre için kendinizi dünyadan uzaklaştırın ve bu,

face it when you come back yeah so you know what another thing that I always

geri döndüğünüzde bununla yüzleşmenize yardımcı olur, evet, bu yüzden her zaman düşündüğüm başka bir şeyin ne olduğunu bilirsiniz

think of and certainly when you just said that I was think if you hold your

ve kesinlikle, eğer tutarsan düşüneceğimi söylediğinde

breath for a few seconds maybe 20 seconds and you then you breathe in

birkaç saniye belki 20 saniye nefes alıyorsun ve sonra tekrar nefes alıyorsun

again you can actually smell the air you can actually smell the air it's very

havayı gerçekten koklayabiliyorsun havayı gerçekten koklayabiliyorsun çok

strange that I don't know if you've noticed this so you you you hold your

garip bunu fark ettin mi bilmiyorum bu yüzden nefesini tutuyorsun

breath and then you breathe in and and for some reason that the breath going

ve sonra nefes alıyorsun ve nedense vücuduna giren nefesin

into your body has a different sensation and it is almost that that you become so

farklı bir hissi oluyor ve

used to to being in a certain state of mind that if you cut yourself off from

belli bir ruh hali içinde olmaya neredeyse o kadar alışıyorsun ki, kendini ondan bir süreliğine kesersen

it for a while and then rejoin it it almost seems fresh and new again so

esnada ve sonra ona yeniden katılın, neredeyse yeniden taze ve yeni görünür, bu nedenle

you're at your attitude is almost renewed yeah oh yes

tavrınız neredeyse yenilenir evet oh evet pekala

well breath control is one of the the main breath control is one of the main

nefes kontrolü ana faydalardan biridir nefes kontrolü

benefits that you get or one of the main things that you can do to calm yourself

elde ettiğiniz ana faydalardan biridir veya ana faydalardan biridir kendinizi sakinleştirmek için yapabileceğiniz şeyler

down because often when you're sort of anxious in a state of anxiety or upset

çünkü genellikle bir endişe halindeyken biraz endişeli olduğunuzda veya rahatsız olduğunuzda

your breathing is the first thing that goes and you start to take shallow

ilk giden şey nefesiniz olur ve sığ nefesler almaya başlarsınız

breaths mmm if you can concentrate and just take slow breaths and do that for a

mmm eğer konsantre olabilir ve sadece yavaş nefesler alırsanız ve bunu

few a few minutes even even even just a few 10 seconds or something that can

birkaç dakika, hatta sadece birkaç 10 saniye veya

often bring the calmness back yeah well I know I know from my own experience in

genellikle sakinliği geri getirebilecek bir şey yapın, evet, biliyorum, geçmişteki kendi deneyimlerimden biliyorum

the past when I cuz I sometimes get very anxious and I get anxiety and sometimes

çünkü bazen çok endişeleniyorum ve ben kaygı ve bazen onu kontrol etmek için

I have to do a little bit of breathing just to control it so so yes in the past

biraz nefes almam gerekiyor, bu yüzden evet geçmişte kaygıyla

I I've suffered with anxiety believe it or not but anybody can anybody can in

acı çektim ister inanın ister inanmayın ama

nowadays people are more open about it so in the past yes I've had my my

bugünlerde herkes bu konuda daha açık, yani geçmişte herkes yapabilir evet

occasional spell my occasional moment where I felt very anxious and had

ara sıra büyümü yaptım ara sıra kendimi çok endişeli hissettiğim ve endişe duyduğum anım buna

anxiety you might even call it an anxiety attack okay it seems hard to

anksiyete atağı bile diyebilirsin tamam buna inanmak zor görünüyor, öyle

believe isn't it so you can so anyone can feel anxious

değil mi, böylece herkes endişeli hissedebilsin

and normally it's about everyday pressure because you were saying the

ve normalde bununla ilgili günlük baskı çünkü

other day just how how life move so fast now you you almost don't get a chance to

geçen gün hayatın nasıl bu kadar hızlı hareket ettiğini söylüyordun, şimdi etrafında olup bitenleri algılamak için neredeyse hiç şansın yok

take in what's happening around you and this is something you said yes well in

ve bu söylediğin bir şey evet pekala

modern sort of most modern societies now it's a very fast pace of life and unless

modern toplumların modern türünde şimdi bu hayatın çok hızlı temposu ve

you find a way of escaping from that you can very easily get very anxious and

bundan kaçmanın bir yolunu bulamazsan çok kolay bir şekilde çok kaygılanabilir ve kendini

caught up mm in in everyday tasks and lose the bigger picture you can become

günlük işlere kaptırabilirsin ve büyük resmi kaybedebilirsin.

overwhelmed yeah you can become overwhelmed by everything some people

respond very well to this and they're very driving thrusting people you want

buna çok iyi geliyorlar ve insanları çok zorluyorlar,

to be in a state of success all the time they want to be number one but

başarılı olmak istediğiniz her zaman bir numara olmak istiyorlar ama

eventually quite often it catches up with them because you've got to have

sonunda çoğu zaman bu onlara yetişiyor çünkü

some peace of mind somewhere here here's a book on mindfulness which I bought now

biraz iç huzuruna sahip olmanız gerekiyor burada bir yerlerde mindfulness üzerine bir kitap var şimdi aldım

I I tried to do this from the book there was a CD with it that I don't

bunu kitaptan yapmaya çalıştım kitapla birlikte bir cd vardı

particularly want to promote that that's just one but that mindfulness is you've

özellikle tanıtımını yapmak istemiyorum o sadece bir kitap ama mindfulness

got to be very careful with that I'm not going to really promote that because it

çok dikkatli olmalısın bununla birlikte bunu gerçekten tanıtmayacağım çünkü doğru meditasyonları yapmazsanız

can actually have the opposite effect if you don't do it right meditations fairly

aslında tam tersi bir etkiye sahip olabilir,

okay but mindfulness that particular technique has got people into trouble if

ancak doğru şekilde yapmazsanız, bu belirli tekniğin dikkati insanların başını belaya sokar.

you don't do it the right way you can actually have psychological problems as

aslında doğru yapmadığın için psikolojik problemlerin olabilir

a result of not doing it correctly yes warning alert but all of these things

evet uyarı uyarısı ama bütün bunlar

are really sort of messing with your mind you are you are kind of it's like

gerçekten bir nevi aklını karıştırıyor sen bir nevi

being underneath a car and you're trying to to do something to the engine if

arabanın altında gibisin ve yapmaya çalışıyorsun motora bir şey

you're not careful you can actually have the opposite effect and make the car

dikkat etmezseniz aslında tam tersi bir etki yaratabilir ve arabayı

worse or break the car completely so I think yes I think it's best to read the

daha kötü hale getirebilir veya arabayı tamamen bozabilirsiniz bu yüzden bence evet bence başlamadan önce bilgileri okumak

information and learn a little bit more about it before you start doing it it's

ve hakkında biraz daha fazla bilgi edinmek en iyisidir bunu yapmak

a bit like anything exercise you have to normally before you do any exercise you

biraz herhangi bir egzersize benzer, normalde yapmanız gereken herhangi bir egzersize benzer herhangi bir egzersiz yapmadan önce

have to go to your doctor just to make sure that you can do it so you have to

doktorunuza gitmeniz gerekir, böylece yapabileceğinizden emin olun, böylece

understand and what it is you are about to do

ne yapacağınızı ve meditasyon yapmak üzere olduğunuzu anlamalısınız.

meditations see a lot of people aren't used if

you're not used to sitting there without any stimulus either from television or

Televizyondan,

books or work or socializing a lot of people just go through their entire

kitaplardan, işten veya sosyalleşmeden herhangi bir uyaran olmadan orada oturmaya alışkın değilseniz pek çok insan alışık değildir.

lives and they they never spend spend any time alone on their own and and when

ve bunu

they're certainly forced to do that with meditation or mindfulness it can

kesinlikle meditasyon veya farkındalıkla yapmaya zorlandıklarında, bu

actually be a very scary thing to a lot of people so if you're that sort of

aslında birçok insan için çok korkutucu bir şey olabilir, bu yüzden eğer o tür bir

person you want to start doing meditation or mindfulness probably best

insansanız, meditasyon veya farkındalık yapmaya başlamak istiyorsanız muhtemelen en iyisi

to go and do it in a structured way was a proper teacher and a guide so that you

gitmek ve bunu planlı bir şekilde yap, uygun bir öğretmen ve rehberdi, böylece

don't you know getting get yourself into any psychological problems

kendini herhangi bir psikolojik problemin içine soktuğunu bilmiyorsun,

okay Steve we're gonna take a little break here okay if you appreciate to

tamam Steve, burada biraz ara vereceğiz, tamam,

give you a break as well because on Wednesday don't forget it is Valentine's

sana da bir mola verdiğin için teşekkür ederim. çarşamba günü sevgililer

Day have you got your Valentine's card ready are you going to say I love you to

günü olduğunu unutma sevgililer günü kartını hazırladın mı

that special person in your life or maybe perhaps you have a mystery person

hayatındaki o özel kişiye seni seviyorum mu diyeceksin yoksa belki de

who is sending letters and cards to you although nowadays I think we call it

sana mektup ve kartlar gönderen gizemli biri vardır bugünlerde sanırım buna iz

stalking yes yes I mean I don't know whether you still do but Valentine's

sürme diyoruz evet evet demek istediğim hala yapıp yapmadığınızı bilmiyorum ama

card traditionally you didn't know who they came from yes there were mystery so

geleneksel olarak sevgililer günü kartının kimden geldiğini bilmiyordunuz evet bir gizem vardı bu yüzden

you would send them save it for from an anonymous person you would receive

onu anonim bir kişiden saklamak için gönderirdiniz

something and you didn't know who it was from but I think nowadays the way that

bir şey alacaktı ve kimden geldiğini bilmiyordun ama bence bugünlerde

people are reacting they are reacting to everything around them I think maybe

insanlar etraflarındaki her şeye tepki veriyor

nowadays you might say that Valentine's cards might be a form of stalking or

harassment so there anyway we are now going to take a look we are now going to

neyse şimdi bir göz atacağız şimdi

take a look Steve at a lesson a few moments to have a little rest and then

bir göz atacağız Steve bir derste biraz dinlenmek için birkaç dakika ve sonra

Steve will be back I will be back we're going to look at a lesson all about love

Steve geri gelecek Geri döneceğim her şey hakkında bir derse bakacağız aşk

oh well mr. Duncan's going over to his computer love well because yes

oh pekala bay Duncan bilgisayar aşkına iyi gidiyor çünkü evet

Valentine's Day on Wednesday don't ignore what miss

Çarşamba günü Sevgililer Günü Bayan

Duncan said if you want to send a Valentine's card to somebody send one

Duncan'ın söylediklerini göz ardı etmeyin, birine bir Sevgililer Günü kartı göndermek istiyorsanız,

okay to worried about well you might upset them of course how

endişelenmek için bir tamam gönderin, onları üzebilirsiniz tabii ki

you tell them that you how you revealed to them that you've actually sent them a

onlara bunu nasıl söylerseniz söyleyin Onlara bir

Valentine's card act I don't really know anyway mr. Duncan is now gonna play a

Sevgililer Günü kartı gönderdiğinizi onlara nasıl ifşa ettiğinizi, nasılsa gerçekten bilmiyorum Bay. Duncan şimdi

lesson on love

aşk üzerine bir ders verecek, seni

shall I compare to a summers day thou art more lovely

bir yaz günüyle kıyaslayayım mı, sen daha güzelsin

and more temperate rough winds do shake the Darling Buds of May and summers

ve daha ılıman, sert rüzgarlar Mayıs'ın Sevgili Tomurcuklarını sallıyor ve yazların kira

lease hath all too short a date so long as men can breathe or eyes can see so

kontratı çok kısa, erkekler nefes alabildiği veya gözler alabildiği sürece. bakın

long lives this and this gives life to thee

çok yaşa bu ve bu size hayat veriyor

hi everybody this is mr. Duncan in England how are you today are you okay I

selam millet bu bay. Duncan İngiltere'de bugün nasılsın iyi misin umarım çok

hope so are you happy I hope so in this lesson

mutlusundur umarım bu derste

we will talk about something we all feel we all need we wish to give but also

hepimizin ihtiyaç duyduğunu hissettiğimiz bir şey hakkında konuşacağız ama aynı zamanda bir kelime

something that can be hard to find or receive a word that can bring both

bulmanın veya almanın zor olabileceği bir şey Bugünkü dersimizde

happiness and sorrow into our lives in today's lesson we will take a look at

hayatımıza hem mutluluğu hem de hüznü getirebilen

that magical four-letter word L o love

o büyülü dört harfli kelimeye bir göz atacağız L o

the word love means a strong feeling of affection the emotional bond between two

love kelimesi, güçlü bir sevgi duygusu,

people who are very close to each other the physical or sexual attraction felt

birbirine çok yakın iki insan arasındaki duygusal bağ anlamına gelir. hobi veya ilgi gibi size büyük zevk veren bir şeye ilgi duymak için bir kişinin diğerine karşı hissettiği fiziksel veya cinsel çekim,

by one person towards another to have an interest in something which gives you

great pleasure such as a hobby or an interest it is a question that has been

asked by mankind again and again and will continue to be so what is love we

insanlık tarafından defalarca sorulan ve sorulmaya devam edecek olan bir sorudur. aşk somut

know that it is not tangible it cannot be held in our hands yet to

olmadığını biliyoruz henüz elimizde tutulamıyor

most people love is a real thing it reaches both from us and into us

çoğu insan için aşk gerçek bir şeydir hem bizden hem de içimize ulaşır

it exists in our mind but lives in our heart

zihnimizde var olur ama kalbimizde yaşar

I'll be still my beating heart the heart is the symbol of love there are many

hala atan kalbim olacağım kalp aşkın sembolüdür

possible reasons for this the heart keeps us alive and in theory so does the

bunun birçok olası nedeni vardır kalp bizi hayatta tutar ve teoride de aşka duyulan

need for love to be loved is probably everyone's goal in life even for those

ihtiyaç sevilmek muhtemelen herkesin hayattaki amacıdır, hatta

who appear not to need it to give your love is to offer something valuable and

sevginizi vermek için ona ihtiyacı yokmuş gibi görünenler için bile değerli ve değerli bir şey sunmaktır

precious your heart is a precious thing without it you cannot live many people

kalbin değerli bir şeydir onsuz yaşayamazsın birçok insan

would say the same thing about love

aşk hakkında aynı şeyi söylerdi

sweet as a kiss on a summer's day how does love occur how does it develop well

tatlı bir yaz günü öpücüğü kadar aşk nasıl olur aşk nasıl oluşur nasıl iyi gelişir

normally at first two people will spend time together they get to know each

normalde ilk iki kişi birlikte zaman geçirirler birbirlerini tanırlar

other they go out on dates maybe they will go and see a movie together or go

randevulara çıkarlar belki birlikte sinemaya giderler ya da

out with their circle of friends over time they become closer and more

arkadaş çevreleriyle dışarı çıkarlar zamanla ilişkileri büyüdükçe daha yakın ve daha samimi hale gelirler,

intimate as their relationship grows so does their love if a couple stay

bir çift olursa aşkları da artar

together for a long time they may wish to get engaged this makes the

uzun süre birlikte kalmak nişanlanmak isteyebilirler, bu

relationship official and usually leads to the next step

ilişkiyi resmileştirir ve genellikle bir sonraki evliliğe yol açar,

marriage there are various types of love which have different paths and emotions

farklı yolları ve duyguları olan çeşitli aşk türleri vardır,

connected to them familial love the love of a person through a family tie such as

ailevi aşk, bir kişinin aile aracılığıyla olan aşkı

the love of a mother towards her son platonic love a close love shared by two

bir annenin oğluna olan sevgisi gibi bağ platonik aşk iki kişi tarafından paylaşılan

people but without the sexual relationship

ancak cinsel ilişki olmayan yakın bir aşk,

although the earlier definition of this phrase meant something quite different

bu ifadenin önceki tanımı oldukça farklı bir şey ifade etse de

unrequited love a love that has been given but not returned he loves her but

karşılıksız aşk, verilen ama karşılık vermeyen bir aşk, onu seviyor ama

she does not of him puppy love the innocent or naive

love experienced by a young person of all the subjects ever written about in

genç bir insanın yaşadığı masum ya da naif aşkı edebiyatta şimdiye kadar yazılmış tüm konulardan pek sevmez.

literature MuRF must surely be the most common one used many poets and authors

MuRF kesinlikle en yaygın kullanılanı olmalı, birçok şair ve yazar

have strived over the years to capture the essence of what love is many have

yıllarca özünü yakalamak için çabaladı. aşk nedir birçok kişi

tried and many have failed famous authors such as Emily Bronte Catherine

denedi ve çoğu başarısız oldu Emily Bronte Catherine

Cookson Charles Dickens and the playwright William Shakespeare have all

Cookson Charles Dickens ve oyun yazarı William Shakespeare gibi ünlü yazarlar

used the theme of love in their works

eserlerinde aşk temasını

just like any language there are many uses of the word love to be found in

her dilde olduğu gibi kullandılar aşk kelimesinin pek çok kullanımı bulunabilir

English love struck to be so deeply in love you cannot think of anything else

İngilizce'de aşk o kadar derinden aşık olur ki başka bir şey düşünemezsin

love child a child born to parents who are not married love affair a romantic

aşk çocuğu evli olmayan ebeveynlerden doğan bir çocuk aşk ilişkisi evli olmayan

or sexual relationship between two people who are not married a strong

iki kişi arasındaki romantik veya cinsel ilişki güçlü bir

enthusiasm or liking for something love bite a temporary mark left on the skin

coşku veya bir şeye karşı hoşlanma aşk ısırığı ısırılmaktan veya emilmekten kaynaklanan deride geçici bir iz bırakır

caused by being bitten or sucked love handles the bulge made by having too

aşk, bel çevresinde fazla yağlanmanın oluşturduğu şişkinliği idare eder

much fat around the waist love nest a place such as a house where two lovers

aşk yuvası ev gibi iki sevgilinin

spend their time together sometimes in secret love birds to people showing

birlikte vakit geçirdikleri bir yer bazen gizli aşk kuşları insanlara gösterişlerini gösterir herkesin görmesi için herkesin

their love and affection for each other publicly for everyone to see

birbirine duyduğu sevgi ve şefkat,

possibly the most famous love story ever written tells the tale of two young

muhtemelen şimdiye kadar yazılmış en ünlü aşk hikayesi,

lovers whose relationship causes happiness heartache conflict and death

ilişkileri mutluluk, gönül yarası, çatışma ve ölüme neden olan iki genç aşığın hikayesini anlatıyor,

it is Romeo and Juliet written by the English playwright William Shakespeare

İngiliz oyun yazarı William Shakespeare'in yazdığı

the famous scene where Juliet calls out to her sweetheart

ünlü sahne Romeo ve Juliet'tir. Juliet sevgilisine sesleniyor,

contains one of the most well known lines of any story or play ever put the

gazeteye konulan herhangi bir hikayenin veya oyunun en iyi bilinen dizelerinden birini içerir, aşkla

paper there are many words connected to love affection the feeling or action of

bağlantılı birçok kelime vardır, sevgi,

showing that you care for another person romance any subject or action that

başka bir kişiyi önemsediğinizi gösterme duygusu veya eylemi, romantizmi ifade eden herhangi bir konu veya eylem.

expresses love a romantic inner smitten to be strongly attracted to someone she

romantik bir içten aşık olmak birine güçlü bir şekilde ilgi duymak

is smitten with the young man

o genç adama sırılsıklam aşık olmak birine karşı

fancy used informally to express an attraction to someone I really fancy you

bir çekim ifade etmek için gayrı resmi olarak kullanılır bence gerçekten aşıksın birine

enamored to fall in love with someone crush a feeling of love or an innocent

aşık olmak bir aşk hissini ya da

traction to someone normally associated with teenagers the girl has a crush on

birine karşı masum bir ilgiyi ezmek normal olarak ergenlik çağındaki kız, öğretmenine aşık olur

her teacher lovely something that is appealing or attractive in a special way

özel bir şekilde çekici veya çekici olan bir şey

passion the need to be close to another person in mind and body the strong

tutku başka bir kişiye akıl ve bedenen yakın olma

desire to do something

ihtiyacı bir şey yapmaya yönelik güçlü istek düşük düşüş

there are many expressions for showing low fall in love begin to love someone

göstermek için birçok ifade vardır aşk birini sevmeye başlar

head-over-heels in love deeply in love for for someone feel love for one person

sırılsıklam aşık birine derinden aşık olur bir kişiye aşk duyar sevişir

make love the act of sex between lovers worship the ground he or she walks on to

aşıklar arasındaki seks eylemi yürüdüğü yere tapar kendini

be completely devoted and in love he will do anything to make that person

tamamen adamak için ve aşık olursa her şeyi yapar o kişiyi

happy fall out of love to stop loving someone

mutlu etmek için aşık olmaktan vazgeçmek birini sevmekten vazgeçmek aşık olmak

how does it feel to be in love when you are in love life feels so great nothing

nasıl bir duygu aşıkken hayat o kadar güzel hissettiriyor ki

else in the world matters there is only you and your sweetheart

dünyada başka hiçbir şeyin önemi yok sadece sen ve sevgilin var

the days are always bright and your heart sings with joy because you have

günler her zaman parlak ve senin kalp sevinçle şarkı söyler çünkü sarılacak

someone to hold someone to trust and someone to love who loves you

biri var güvenecek biri ve seni seven sevecek biri var aşkı

how does it feel to lose love

kaybetmek nasıl bir duygu

when you fall out of love it feels like the end of the world

aşktan düştüğünde dünyanın sonu gibi geliyor

you feel like you will die your heart is broken into a million pieces your

ölecekmiş gibi hissediyorsun kalbin milyonlarca parçaya bölünmüş

friends will say kind words they will tell you that everything will be ok they

dostların güzel sözler söyleyecekler sana her şeyin düzeleceğini

say that there are plenty of other fish in the sea

söyleyecekler denizde bir sürü başka balık var

but I wanted that fish and it swam away

ama ben o balığı istiyordum ve

every year all around the world those in love get the chance to show their

her yıl yüzerek uzaklaştı tüm dünyada aşıklar

affection to a husband wife boyfriend girlfriend or maybe to someone who does

bir karı koca erkek arkadaş kız arkadaşına veya belki de

not even know that they are look for example here in the UK we have

baktıklarını bile bilmeyen birine sevgilerini gösterme şansı elde edin, örneğin burada Birleşik Krallık'ta

Valentine's Day this happens each year on February 14th cards and chocolates

Sevgililer Günü var, bu her yıl 14 Şubat'ta olur kartlar ve çikolatalar

are given as tokens of love and some couples will become engaged on this date

jeton olarak verilir. aşk ve bazı çiftler bu tarihte nişanlanacaklar

the words used between levers tend to be special and are spoken as a way of

kaldıraçlar arasında kullanılan kelimeler özel olma eğilimindedir ve

showing that the other person is dear to them words such as angel you are my

diğer kişinin onlar için değerli olduğunu göstermenin bir yolu olarak söylenir melek sen benim

angel darling I miss you darling sweetheart I love you sweetheart

meleğimsin sevgilim seni özledim sevgilim tatlım seni seviyorum tatlım hazinem

treasure you are my treasure honey kiss me honey baby call me later

sen benim hazinemsin tatlım öp beni tatlım bebeğim beni sonra ara bebeğim

baby precious you are my precious honey bunny hold me honey bunny

değerli sen benim değerlimsin bal tavşanım sarıl bana tatlı tavşan

we call these terms of endearment

biz bu sevgi ifadelerine sen diyoruz

you Oh mr. Duncan now I know all about love

oh bayım Duncan şimdi aşk hakkında her şeyi biliyorum,

as if I didn't already know I've vast experience a lifetime of

sanki daha önce bilmiyormuşum gibi, bir ömür boyu engin

relationships too many to mention Oh mr. Duncan where are you he's at the other

ilişkiler deneyimledim, bahsetmeyecek kadar çok, Ah bayım. Duncan neredesin,

end of the studio pressing his knobs and he'll be back here any second in fact

stüdyonun diğer ucunda düğmelerine basıyor ve her an buraya gelebilir, aslında

here he is you know all of this knob twiddling is very exhausting I could do

burada o, biliyorsun tüm bu topuzu çevirmek çok yorucu Bir süredir

with some meditation that I thought for a moment you were going to recite some

düşündüğüm bir meditasyonla yapabilirim an biraz

Shakespeare then from Romeo and Juliet Romeo Romeo wherefore art thou Romeo

Shakespeare okuyacaktın o zaman Romeo ve Juliet'ten Romeo Romeo neden sen Romeo'sun Acıktığım için

I've gone to the chip shop because I'm hungry I don't think that was in

cips dükkanına gittim bunun Shakespeare'de olduğunu sanmıyorum

Shakespeare you know I don't think that bit I made that last part up so we are

biliyorsun o kadar da düşünmüyorum Son kısmı ben uydurdum,

talking about meditation by the way I hope you get some nice cards I hope you

bu arada meditasyondan bahsediyoruz, umarım güzel kartlar alırsınız Umarım

get something nice for Valentine's Day and apparently a lot of people are going

Sevgililer Günü için güzel bir şeyler alırsınız ve görünüşe göre birçok insan

to send me special cards I don't know how lovely but apparently on Valentine's

bana özel kartlar gönderecek nasıl olduğunu bilmiyorum güzel ama görünüşe göre Sevgililer

Day I'm going to get lots of lovely love cards isn't that lovely oh that's nice

Günü'nde bir sürü güzel aşk kartı alacağım o kadar güzel değil mi oh bu ne güzel

amid says mr. Duncan how are you today are you happy yes I'm I'm not too bad

diyor arada bay. Duncan bugün nasılsın mutlu musun evet ben çok kötü değilim

very busy week coming up we have Valentine's Day and also mr. Steve's

çok yoğun bir hafta yaklaşıyor sevgililer günü var ve ayrıca bay. Steve'in

birthday is on Friday that's important mr. Duncan really mr. Steve doesn't want

doğum günü Cuma günü, bu önemli Bay. Duncan gerçekten bay. Steve

to talk about his birthday that's why not really because I'm getting older

doğum günü hakkında konuşmak istemiyor bu yüzden gerçekten değil çünkü ben yaşlanıyorum

Belarus is going now hello Bella Russia is going I have to go now because

Belarus şimdi gidiyor merhaba Bella Rusya gidiyor şimdi gitmem gerekiyor

because I'm having lunch with my brother well lovely see you later I hope you

çünkü kardeşimle öğle yemeği yiyorum güzelim sonra görüşürüz ben Umarım

have a nice lunch this is my first class with mr. Duncan says Alex Webb lah hello

güzel bir öğle yemeği yersiniz, bu benim Mr. Duncan der ki Alex Webb lah merhaba

Alex welcome to our big happy family this is the place where English is

Alex büyük mutlu ailemize hoşgeldin burası İngilizcenin konuşulduğu yerdir

spoken and you can learn new words and of course you can improve your

ve yeni kelimeler öğrenebilirsin ve tabii ki kendine olan güvenini de geliştirebilirsin

confidence as well don't forget to tell yourself I

kendine ben

can do it I can do it I can do it I thought mr. Steve was going to join in

yapabilirim bunu yapabilirim demeyi unutma yap bunu yapabilirim diye düşündüm bay. Steve oraya katılacaktı

there no this is where English comes alive it certainly does I mentioned a

hayır burası İngilizcenin canlandığı yer kesinlikle

word that I talked about earlier here is a word we mentioned earlier and mr.

burada daha önce bahsettiğim bir kelimeden bahsettim burada daha önce bahsettiğimiz bir kelime ve bay.

Steve is now going to talk about it what's the word mr. Steve is ruminate

Steve şimdi bunun hakkında konuşacak, ne kelime Bay. Steve ruminattır ruminat ruminat

ruminate ruminate or rumination would be the noun version of that that the

veya ruminasyon,

general meaning of ruminate is to ponder to think over something to chew the cud

geviş getirmenin genel anlamının geviş getirmek için bir şeyler düşünmek olduğunun isim versiyonu olacaktır

and the word comes from ruminant ruminant r um i n a NT which is an

ve kelime geviş getiren geviş getiren bir

animal that chews the cud for example a cow chewing away chewing the cud which

hayvan olan NT'deki geviş getiren geviş getiren ruminanttan gelir. örneğin bir ineğin midelerinden

is the mashed up grass that it's got in one of its stomachs yes because a cow

birinde bulunan püre halindeki çimi çiğneyerek geviş getirmesi evet çünkü bir inek

not a lot of people know this but cows have two stomachs so first of all they

bunu pek fazla insan bilmez ama ineklerin iki midesi vardır, bu yüzden her şeyden önce onlar olduklarından daha

more than that they they they chew the grass and then they swallow it and then

fazlasıdır otu çiğnerler ve sonra yutarlar ve sonra

a little bit later they they bring it back up and they carry on chewing it so

biraz sonra tekrar getirirler ve çiğnemeye devam ederler, bu yüzden bence bu

I think that action is called ruminate yes or chew well that's called chewing

eyleme geviş getirme denir evet ya da iyi çiğne buna geviş getirmek denir,

the cud so it's it's obviously a sort of a process that goes on for a long pink

yani bu açıkça bir tür uzun pembe bir mürekkep için devam eden bir süreç

ink it so that's where the word ruminate comes from to be like chewing gum yes it

yani geviş getirmek kelimesinin geldiği yer sakız gibi evet bu

just means that you're pondering thinking about something but in

sadece bir şey hakkında kafa yorduğunuz anlamına gelir ama

Psychological terms if you if you use that word in psychology okay it has a

Psikolojik terimlerle eğer bu kelimeyi psikolojide kullanırsanız tamam

slightly darker meaning because it means that the the focusing you're focusing

biraz daha karanlık bir anlamı var çünkü bu,

your attentions on symptoms of stress and possible causes and consequences as

dikkatinizi stresin belirtilerine ve olası sebep ve sonuçlara odakladığınız anlamına gelir,

opposed to solutions so it's in a psychological terms if you're ruminating

bu nedenle psikolojik terimlerle düşünürseniz,

you're it you really it sort of excessive worrying

gerçekten sizsiniz. bir tür aşırı endişe

I would say oh he's got a plastic cow see I've got a cow here I'm going to

derdim ki ah onun plastik bir ineği var bakın burada bir ineğim var

count how many stomachs this cow has so there can you see it Moo so there is a

Bu ineğin kaç midesi olduğunu sayacağım ki orada görebilesiniz Moo yani bir

cow I'm going to count how many how many stomachs this cow has one two three four

inek var gidiyorum bu ineğin kaç midesi olduğunu sayın bir iki üç dört

someone can tell us how many stomachs a cow has well this one has four stomachs

biri bize bir ineğin kaç midesi olduğunu söyleyebilir iyi bunun dört midesi olduğunu

I don't know how you can tell that from a plastic cow it told me yeah I wish

bilmiyorum plastik bir inekten bunu nasıl anlarsınız bana evet dedi

purred I can talk to the animals like Doctor Dolittle here here miss mrs. cow

Burada Doktor Dolittle gibi hayvanlarla konuşabilirim Bayan Bayan. inek

cuz it's a lady cow you see can you see there it's a lady cow how many stomachs

çünkü o bir inek hanımefendi görüyorsun orada bir hanımefendi inek senin kaç tane miden

do you have I have I have four stomachs I don't think that's true some people

var benim dört midem var bunun doğru olduğunu sanmıyorum bazı insanlar

say that they have six I don't know well apparently so they can tell us yes ts

altı tane olduğunu söylüyor görünüşe göre pek iyi bilmiyorum bize söyleyebilirler evet ts

says four demux four stomachs you see one's enough might imagine the

dört demux diyor dört mide görüyorsun bir kişi yeterli olabilir

indigestion you can get before stir imagine that it's bad enough it's bad

hazımsızlığı hayal edebilirsin karıştırmadan önce bunun yeterince kötü olduğunu hayal et bir

enough with one it's bad enough having one stomach so there we go too much

tane ile yeterince kötü bir mideye sahip olmak yeterince kötü yani işte çok fazla

rumination and you might get mean you might need meditation because you're

ruminasyona gidiyoruz ve siz meditasyona ihtiyacın olabilir çünkü bazı

thinking pondering things over too much will you get rid of that cow please mr.

şeyleri çok fazla düşünüyorsun, o inekten kurtulur musun lütfen bayım?

Doug I'm going to milk it so too much rumination too much thinking too much

Doug, çok fazla kafa yormak, çok fazla düşünmek, çok fazla

worrying causes stress okay so stress which is a feeling of strain or pressure

endişelenmek strese neden olur, tamam, yani stres, yani bir gerginlik veya baskı hissidir,

I'm so stressed out I've got so much to do at work mr. Duncan you are

çok stresliyim, işte yapacak çok işim var bayım. Duncan dikkatimi

distracting away I'm milking the cow there's no answer to that

dağıtıyorsun ineği sağıyorum buna cevap yok

Moo I think I think she likes it have you finished with the plastic cow mr.

Moo sanırım hoşuna gidiyor plastik ineği bitirdin mi bay.

dink I might I might send this cow splaining the meaning of the word stress

Sanırım bu ineği stres kelimesinin anlamını açıklayan bir şekilde gönderebilirim

I might send right now I'm feeling more and more stressed I might send this cow

Şu anda gönderebilirim Giderek daha fazla stresli hissediyorum Bu ineği

of when teens card yes put the cow away mr.

gençlik kartını gönderebilirim evet ineği uzaklaştırın bayım.

Duncan Poli there's a expression holy cow if you are surprised or shocked

Duncan Poli kutsal inek diye bir tabir var eğer şaşırır veya şok olursan

you will go holy cow maybe that's simply the Jim is the fact that Hindus Revere

kutsal inek olursun belki de bu basitçe Jim Hinduların ineklere saygı duyması gerçeğidir

cows stress there we go so that's the psychological meaning of stress it's a

işte oraya gidiyoruz yani stresin psikolojik anlamı bu bir

feeling of strain or pressure but in linguistics we're talking about learning

gerginlik veya baskı hissidir ama dilbilim,

English or learning any language you can put stress on certain syllables in a

İngilizce öğrenmekten veya herhangi bir dili öğrenmekten bahsediyoruz, bir kelimedeki belirli hecelere vurgu yapabilirsiniz,

word so for example if I was to say the word communicate I would be putting

örneğin iletişim kelimesini söyleseydim, üzerime stres atmış olurdum

stress on me Munich 800k Munich 8 but if I won't

Münih 800k Münih 8 ama söylemezsem

communicate I'll be putting the stress on the first syllable yes so in

iletişim kur vurguyu ilk heceye koyacağım evet bu yüzden dilbilimde dilbilimde

linguistics in linguistics when you stress something in speech it means you

konuşmada bir şeyi vurguladığınızda bu

put the emphasis maybe your voice will become louder or higher so you stress a

vurguyu yaptığınız anlamına gelir belki sesiniz yükselir veya yükselir, böylece

certain word so you could you could hear there that I stressed the word stress so

belirli bir kelimeyi vurgularsınız böylece duyabilirsiniz orada stres kelimesini vurguladım, bu yüzden

there you stress something if stressing the whole word there in biology stress

orada bir şeyi vurguluyorsunuz, eğer kelimenin tamamını biyolojide vurguluyorsanız, stres

means an organism's response to environmental conditions or a stressor

bir organizmanın çevresel koşullara veya bir stres etkenine tepkisi anlamına gelir, bu

so if it's heat or cold lack of food thus that that's the stress and that's

nedenle eğer sıcak veya soğuk yiyecek eksikliğiyse, bu nedenle bu strestir ve

the the organisms response to it in mechanics then stress is internal forces

organizmalar da budur. mekanikte buna tepki o zaman stres

on materials so if you're for example if I'm bending this piece of paper that's

malzemeler üzerindeki iç kuvvetlerdir, yani örneğin eğer bu kağıdı büküyorsam,

causing stress to the molecules on the on the edge of that paper and I'm

bu kağıdın kenarındaki moleküllerde strese neden oluyor ve ben

bending it and if you do that to metal a lot of course the stress eventually

onu büküyorum ve eğer bunu metale çokça yaparsınız elbette stres sonunda

causes the metal to fail it's about it's like when an airplane takes off but the

metalin bozulmasına neden olur bu, bir uçağın havalanması ama

aeroplane takes off and there is a lot of stress on the wings so the wings will

uçağın kalkması ve kanatlarda çok fazla baskı olması ve kanatların

Bend have you ever looked out of the window of a plane stress that enough

Bükülmesi gibi. bir uçağın penceresinden bunu

till it breaks have you ever looked out the window of a plane when it's taking

kırılana kadar yeterince vurgulayın hiç bir uçağın penceresinden dışarı baktınız mı

off and the wings the wings bounce up and

ve kanatlar yukarı ve

down that there they actually Bend as you look out the window so next time

aşağı zıplıyor ki orada gerçekten siz pencereden dışarı bakarken bükülüyorlar, bu yüzden bir dahaki sefere

you're on a plane have a look at the wings and you will see they will they

bir uçaktasın kanatlara bir bak ve göreceksin yapacaklar yapacaklar yapacaklar

will they will actually Bend as the the plane is flying is dressing as the plane

aslında yapacaklar Uçak uçarken eğiliyor uçak

flies through the sky so the wings will stress and then if you see the wings

gökyüzünde uçarken giyiniyor, böylece kanatlar gerilecek ve sonra görürseniz kanatları

stressing you'll be getting stressed yes definitely of course you have too much

vurgulayarak strese gireceksiniz evet kesinlikle çok fazla

stress you'll end up with anxiety will you not mr. Duncan yes which is anxiety

stres yaşarsınız sonunda kaygıya kapılırsınız değil mi bayım. Duncan evet, kaygı

is an emotion an unpleasant state of inner turmoil which leads to muscle

bir duygudur, kas kas gerginliğine yol açan hoş olmayan bir iç kargaşa halidir,

muscle tension lack of concentration and fatigue you might have a dread of events

konsantrasyon eksikliği ve yorgunluğa yol açar,

like appearing live on mr. Duncan's lesson you might get heart I get anxious

Bay. Duncan'ın dersi Kalbiniz çarpabilir,

through that hot palpitation and dread of events your heart will go fast and

o sıcak çarpıntı yüzünden endişeye kapılabilirim ve kalbinizin hızlı atacağı olayların korkusuyla

you might display nervous behavior fear threat or imagined an overreaction to

gergin davranışlar sergileyebilirsiniz, gerçek olan olaylara karşı korku, tehdit veya aşırı tepki hayal edebilirsiniz veya

events which are real or imagined it already worried that's gone too far

hayal etmişsinizdir, zaten endişelenmiştir, bu gerçekten çok ileri gitmiştir çünkü gerçekten çok ileri gitmiştir

really because a lot of anxiety quite often comes from things that

çünkü Çoğu zaman kaygının çoğu,

aren't even happening or just things that you're worrying about that might

gerçekleşmemiş bile olmayan şeylerden kaynaklanır ya da sadece gerçekleşmemiş olabileceğinden endişe ettiğiniz şeylerden kaynaklanır, bu

happen that haven't happened so anxiety can take on many forms and you will be

nedenle kaygı birçok biçim alabilir ve

amazed how many people suffer with anxiety as I mentioned earlier this the

kaç kişinin kaygıdan muzdarip olduğuna şaşıracaksınız. Daha önce de belirttiğim gibi,

pace of life now is so fast is so quick and more people than ever are suffering

hayatın hızı artık çok hızlı ve her zamankinden daha fazla insan

from from different forms of anxiety and stress and of course taken too far

farklı kaygı ve stres biçimlerinden muzdarip ve tabii ki çok ileri götürüldüğünde, bu da

ultimately that will lead to depression Oh which is you know there are lots of

sonunda depresyona yol açacak. pek çok

meanings actually depression with we are talking about it in the psychological

anlam aslında depresyon ile biz bundan psikolojik

sense of a low mood and a version to activity it's at a low mood that goes on

anlamda düşük bir ruh hali ve aktivitenin bir versiyonundan bahsediyoruz uzun bir süre devam eden düşük bir ruh halinde

for a long period of time Rick we won't get into depression too much because

Rick çok fazla depresyona girmeyeceğiz çünkü

it's depressing to talk about depression it's very depressive because this is an

bu depresyondan bahsetmek çok depresif çünkü bu

upbeat show but depression has other meanings in geology

iyimser bir şov ama jeolojide depresyonun başka anlamları da var.

depression means a piece of land which is sunken below the surrounding areas in

a depression so something's below other parts of the ground

that's a depression and you get a depression in in weather don't you when

hava basıncı düştüğünde depresyona girersin değil mi, bu

you get a low pressure so I always get these two things confused so is is low

yüzden bu iki şeyi her zaman karıştırırım, yani

pressure when you get the good weather or is it high pressure when you get the

hava iyi olduğunda düşük basınç mı, yoksa iyi hava iyi olduğunda yüksek basınç mı,

good weather well you can you can get it's both actually but generally

yapabilirsin aslında ikisini de alabilir ama genel olarak

speaking if it's a low pressure you will get you will get rain and wind and

konuşursak, eğer düşük bir basınçsa, yağmur ve rüzgar alırsınız ve

things like that so the low pressure tends generally tends to be the bad

bunun gibi şeyler olur, bu nedenle düşük basınç genellikle kötü hava olma eğilimindedir

weather and the high pressure tends to be sort of sunny weather but that is not

ve yüksek basınç bir tür güneşli hava olma eğilimindedir, ancak Bu

exclusively so because you can get very bad weather in high pressure as well but

sadece böyle değil, çünkü yüksek basınçta da çok kötü hava elde edebilirsiniz ama

anyway usually low pressure is bad in terms of weather so we've talked about

yine de düşük basınç genellikle hava açısından kötüdür, bu nedenle

psychological depression geological depressions and we can have weather

psikolojik depresyon jeolojik depresyonlardan bahsettik ve hava

depressions we can also have economic depressions which is where there is a

depresyonları olabilir, ekonomik depresyonlar da olabilir.

downturn in economic activity yes like like in 1929 yes or mm and we had a bit

ekonomik aktivitede bir düşüşün olduğu yer burası evet 1929'daki gibi evet veya mm ve

of a depression was it 2007 2008 2008 so we had the financial crash which a lot

biraz depresyon geçirdik, 2007 2008 2008 idi, bu yüzden birçok

of people were saying was like the depression the Great Depression of

insanın Büyük Buhran gibi olduğunu söylediği mali çöküş yaşadık. Depresyon

course took place in I want to say 1929 I hope I'm right around that time yes so

tabii ki 1929'da gerçekleşti, umarım o sıralardayımdır, evet yani yirmili

so the late twenties when there was where was the big crash in the markets

yılların sonlarında piyasalarda büyük çöküşün olduğu yerde Amerika

the stock markets in the United States they're not doing too well at the moment

Birleşik Devletleri'ndeki borsalar da yapmıyorlar. şu anda iyi

and that they they might be on the way to another one now maybe not I don't

ve şimdi bir başkasına gidiyor olabilirler belki değil

know it's probably correction as they call it but we'll have to wait and see

Bilmiyorum muhtemelen dedikleri gibi bir düzeltme ama bekleyip görmemiz gerekecek bu yüzden

so yes lots of meanings of the word depression but they all sort of mean low

evet depresyon kelimesinin birçok anlamı var ama hepsi bir nevi düşük demek istiyor

really don't they so they are all related

gerçekten öyle değil mi yani hepsi birbiriyle bağlantılı bu arada açım bu arada

I'm hungry by the way I'm very hungry in fact I'm getting quite hangry hang

çok açım aslında oldukça acıkıyorum dur tamam

alright remember the word last week hangry so that means you feel angry and

geçen hafta aç kelimesini hatırla bu yüzden kızgın hissediyorsun ve

hungry at the same time you're angry because you're hungry that's it I feel

aç aynı zamanda kızgınsın çünkü açsın bu kadar ben acıktığım için kızgınım

angry because I'm hungry it's ten minutes past 4:00 right it's time for us

saat 4:00'ü on geçiyor tamam mı

to go mr. Steve huh believe it already yes the two hours has gone by so quickly

gitme vaktimiz geldi bay Steve huh inan şimdiden evet iki saat çok çabuk geçti

I was a little bit late coming on today due to certain technical problems but

bazı teknik sorunlar nedeniyle bugün biraz geç geldim ama

that'll all be sold in the very near future I hope so next week I'm hoping

çok yakın bir gelecekte hepsi satılacak umarım haftaya da öyle umuyorum

please keep your fingers crossed with me I hope the new computer will come next

lütfen umarım gelecek hafta yeni bilgisayar gelir,

week don't forget we are not here next Sunday there is no livestream next

önümüzdeki pazar burada olmadığımızı unutma, gelecek pazar canlı yayın yok

Sunday and the reason for that is I'm hoping to be over there connecting my

ve bunun nedeni, orada yeni bilgisayarımı bağlamak için orada olmayı umuyorum.

new computer so I have lots of things to do lots of things to to build to put

Yapacak çok şeyim var Bir araya getirmek için inşa edecek çok şeyim var Yeni işletim sistemini

together I have to learn how to use the new operating you're gonna do a lot of

nasıl kullanacağımı öğrenmeliyim çok fazla

testing I have to learn how to use the new operating system as well because

test yapacaksınız Yeni işletim sistemini nasıl kullanacağımı da öğrenmem gerekiyor çünkü

it's Windows 10 and I've never used that one before you say I'm not very clever

bu Windows 10 ve ben bunu hiç kullanmadım, siz çok zeki olmadığımı söylemeden önce

you can't you'll pick that out so in back when on the 25th is that right the

bunu seçemezsiniz, bu yüzden arka tarafta 25'inde, bu doğru 25 Şubat,

25th of February of February so that's the next five that's the February I

yani önümüzdeki beş bu Şubat sanırım bunu

think I think we've explained that quite clearly I bless you all my birthday

oldukça açık bir şekilde açıkladığımızı düşünüyorum. Tüm doğum günü kartlarımı kutsuyorum

cards yes home pages that are will no doubt receive so the next time we are

evet şüphesiz alacak olan ana sayfalar bu yüzden bir dahaki sefere

here on Sunday is the 25th of course there might be a little surprise

Pazar günü burada olduğumuzda ayın 25'i elbette küçük bir sürpriz olabilir.

livestream next week maybe on Wednesday which is of course Valentine's Day next

canlı yayın gelecek hafta belki çarşamba günü ki bu tabii ki sevgililer günü bir dahaki sefere

time we'll be back together will be the 25th so the 25th all being well the next

tekrar birlikte olacağız 25'i olacak yani 25'i her şey

Sunday that we are on is the 25th I have to say that several times because I will

yolunda gidiyor önümüzdeki Pazar 25'i 25'i Bunu birkaç kez söylemeliyim çünkü yapacağım

still have people asking me mr. Duncan when are you on next so I will say it

hala bana soran insanlar var mr. Duncan bir dahaki sefere ne zaman çıkacaksın,

one more time before I go the 25th is the next time we are on Sunday

gitmeden önce bir kez daha söyleyeceğim ayın 25'i bir dahaki sefere Pazar günüyüz

okay so next week no live stream we're not here because I'm hoping to be

tamam öyleyse haftaya canlı yayın yok burada değiliz çünkü stüdyomu yeniden inşa etmeyi umuyorum

rebuilding my studio all of the technical things over there hopefully I

oradaki teknik şeylerden umarım

will be repairing oh it will be so nice to get back to normal it certainly will

tamir edeceğim oh normale dönmek çok güzel olacak kesinlikle olacak

mr. Tong whatever normal is and don't forget we have snow coming on Tuesday

bay. Tong normal ne olursa olsun ve unutma Salı

and Wednesday so I might even be live in the snow if we have lots of snow we will

ve Çarşamba günleri kar geliyor, bu yüzden karda canlı bile olabilirim, eğer çok kar yağarsa

have to wait and see Harvey works so I won't be able to be live with you but

bekleyip Harvey'in çalıştığını görmemiz gerekecek, bu yüzden ben olamam. seninle yaşayacağız ama

it'll be exciting nonetheless okay we're going now right we're off we're going

yine de heyecan verici olacak tamam şimdi gidiyoruz hemen gidiyoruz gidiyoruz

mr. Steve is going to make a cup of tea and I am going over there to press the

bay. Steve bir fincan çay yapacak ve ben de internet

big red button that disconnects us from the internet Siri say sorry bye bye

bağlantımızı kesen büyük kırmızı düğmeye basmak için oraya gidiyorum Siri özür dilerim,

everyone see you on the 25th or go that way

herkes 25'inde görüşürüz ya da o tarafa git

and I will also go because it's time to say goodbye it's time to say adieu to

ve ben de gideceğim çünkü zamanı geldi. vedalaşma vakti geldi sana veda etme zamanı sen ve

you and you and you thanks a lot for watching don't forget the 25th of

sen izlediğiniz için çok teşekkürler unutmayın bir

February is the next time we are here on Sunday next week no live stream this is

dahaki sefere 25 şubatta gelecek hafta pazar günü buradayız canlı yayın yok bu

mr. Duncan in the birthplace of English saying thanks for watching me and mr.

bay. Duncan, İngilizcenin doğum yerinde beni izlediğiniz için teşekkür ediyor ve Mr.

Steve talking to you live and of course you know what's coming next

Steve seninle canlı konuşuyor ve tabii ki sırada ne olduğunu biliyorsun

yes you do...

evet biliyorsun...

ta ta for now 8-)

şimdilik ta ta 8-)