ENGLISH ADDICT - live - episode 100 / Wed 22nd July 2020 / Sentence Game letter L / with Mr Duncan

oh well what do you know here we go again we are back once more

oh peki ne biliyorsun işte tekrar başlıyoruz bir kez daha geri döndük

live as live can be and yes this is an extra special

canlı olabildiğince canlı ve evet bu, ingilizcenin doğum yeri olan ingiltere'den size gelen ingilizce bağımlısının ekstra özel bir

edition of english addict coming to you from the birthplace of the

baskısı

english language which just happens to be england

I am feeling especially excited do you know why because

hissediyorum özellikle heyecanlı nedenini biliyor musun çünkü

today is episode 100 of english addict yes if you are a big

bugün ingilizce bağımlısı'nın 100. bölümü evet, eğer

fan of the english language well you are in the right place because this

ingilizce dilinin büyük bir hayranıysan doğru yerdesin çünkü bu

is just for you not only is this

tam sana göre bu sadece

an english lesson it is also live as well can you believe it so not only

bir ingilizce dersi değil aynı zamanda canlı olarak inanabiliyor musun, sadece şu anda

am i here with you right now i'm with you

seninle burada değilim, şu anda seninleyim, şu anda

right now right now

live from england yes hi everybody this is mr duncan that's me by

ingiltere'den canlı evet, millet merhaba, ben bay duncan, bu arada,

the way how are you today are you okay i hope so

bugün nasılsın, iyi misin, umarım

are you happy i hope you are feeling ever so happy

öyledir mutlusun umarım kendini çok mutlu hissediyorsundur

because well it's episode 100 and i'm feeling really happy today

çünkü bu 100. bölüm ve ben gerçekten çok mutluyum bugün

the weather isn't too bad i wasn't sure what the weather was going to do today i

hava çok kötü değil bugün havanın ne yapacağından emin değildim

will be honest with you i wasn't sure so i've decided to come into the studio

sana karşı dürüst olacağım ben emin değildim, bu yüzden bugün stüdyoya gelmeye karar verdim,

today you might notice outside there is the view outside at the moment

fark edebilirsiniz, dışarıda şu anda manzara

very nice oh it looks quite sunny now the sun is out it's

çok güzel oh hava oldukça güneşli görünüyor, şimdi güneş çıktı,

quite warm but i decided to stay in the studio today

oldukça sıcak ama stüdyoda kalmaya karar verdim bugün

i don't know why i was going to go outside but no

neden dışarı çıkacağımı bilmiyorum ama hayır

at the last moment i thought no i'm going to do it in the studio

son anda hayır diye düşündüm bunu stüdyoda yapacağım

just to make sure everything goes

sadece her şeyin sessizce gittiğinden emin olmak için

quietly if you were watching last sunday you will know exactly what i mean by that

geçen pazar izliyor olsaydınız tam olarak ne olduğunu bileceksiniz Demek istediğim,

last sunday we had quite a few disturbances on the live stream

geçen pazar canlı yayında epeyce rahatsızlık yaşadık

so i'm in the studio even though i have my lovely garden behind me

bu yüzden stüdyodayım, güzel bahçem arkamda olmasına rağmen

this is not outside it is outside right now but i'm not

burası dışarıda değil şu anda dışarıda ama

outside so please don't say mr duncan you're using your green

dışarıda değilim bu yüzden lütfen don Bay Duncan'a bugün yeşil ekranınızı kullandığınızı söylemeyin,

screen today yes i admit it i am guilty as charged

evet kabul ediyorum, suçluyum,

i am in the studio but behind me it is actually outside right now

stüdyodayım ama arkamda şu anda dışarıda, bu

so i'm combining the two things together why am i explaining this

yüzden iki şeyi bir araya getiriyorum, neden bunu açıklıyorum?

i have no idea why anyway we are all here together again

neden yine hep birlikte buradayız hiçbir fikrim yok

yes you can catch me by the way every sunday wednesday and friday that is when

evet beni bu arada yakalayabilirsin her pazar çarşamba ve cuma İngiltere saatiyle

i am with you from 2pm uk time that is when i am with you on

2'den itibaren seninleyim yani youtube'da seninle birlikteyim

youtube so now you know and of course yes we

yani şimdi biliyorsun ve tabi ki evet

have made it to the middle of the week here we are again...

hafta ortasına geldik yine buradayız... bugün

it is Wednesday

çarşamba

yes it is wednesday and yes we have made it

oldu evet çarşamba ve evet

all the way to the middle of the week very nice i hope you are having a good

hafta ortasına kadar geldik çok güzel umarım güzel bir gün geçiriyorsunuzdur iyi

day i hope everything is all right where you

günler umarım dünyanın neresinde olursanız olun her şey yolundadır

are in the world don't forget i am doing some extra live

unutmayın fazladan canlı

streams i know some people haven't even realized yet i'm actually

yayınlar yapıyorum biliyorum bazı insanlar henüz bunun farkında bile değiller aslında şu

doing extra live streams at the moment on

anda fazladan canlı yayınlar yapıyorum

Monday Tuesday and Thursday besides my normal English addict

pazartesi salı ve Perşembe normal İngilizce bağımlımın yanı sıra bu

so i i i am having a very busy month i'll be honest with you am i tired am i

yüzden çok yoğun bir ay geçiriyorum size karşı dürüst olacağım yorgun muyum yıpranmış mıyım bitkin

worn out do i feel exhausted

hissediyorum

yes actually so i will be with you tomorrow

evet aslında yarın sizinle olacağım

probably in the garden maybe i'm not sure because the weather forecast

muhtemelen bahçede belki değilim eminim çünkü

for tomorrow is not good i will be honest with you

yarın için hava tahmini iyi değil, sana karşı dürüst olacağım, yarın

we have a very bad weather forecast tomorrow oh today we have a lot of

çok kötü bir hava tahminimiz var oh bugün bakılacak çok şeyimiz var,

things to look at many many things in fact we have

pek çok şey aslında bir

the sentence game or should i say the sentence game

cümle oyunumuz var yoksa şunu mu demeliyim? cümle oyunu

today we are looking at words beginning with l

bugün l ile başlayan kelimelere bakıyoruz

so all of today's words in the sentences will begin with

bu yüzden cümlelerdeki bugünün tüm kelimeleri

this letter the letter L... L for

bu harfle başlayacak L... L

lively L for lucky

canlı için L şanslı için

L for lovely i hope you are feeling lovely

L sevimli için L güzel için umarım

today wherever you are in the world yes we have the live chat as well not

bugün nerede olursan ol kendini çok güzel hissediyorsundur dünya evet canlı sohbetimiz de var

only can you watch me live you can also send

sadece beni canlı izlemekle kalmıyor

messages to me live as well this is incredible mr duncan we can't

aynı zamanda bana canlı mesaj da gönderebiliyorsunuz bu inanılmaz bay duncan buna inanamıyoruz

believe it we are blown away by this technology

bu teknoloji bizi şaşırttı

i hope you're feeling good today i i had a lovely sleep last night

umarım siz de bugün kendimi iyi hissediyorum dün gece güzel bir uyku çektim

as i always say if you have a good sleep you normally have a good day

her zaman söylediğim gibi eğer iyi bir uyku çekersen normalde günün iyi geçer

the following day is normally a good one so i hope you are you are having a good

ertesi gün normalde iyi olur bu yüzden umarım sen de iyi bir

day as well yes we have the live chat you can join

gün geçiriyorsundur katılabileceğiniz canlı sohbet

in it is true we now have people all over the world

doğru şu anda dünyanın her yerinden dünyanın her yerinden insanlar katılıyor

all around the planet joining in right now and you are more than welcome

ve siz de

to do so as well i wonder who was first on

katılabilirsiniz merak ediyorum bugünün canlı yayınında ilk kim vardı bir bakalım

today's live stream let's have a look shall we

hello mohsen mohsen congratulations you are first on today's live

merhaba mohsen mohsen tebrikler bugünün canlı sohbetinde birincisiniz

chat

congratulations to you you are first on today's live stream

tebrikler bugünün canlı yayınında birincisiniz bana

thank you very much for joining me we are also going to take a look

katıldığınız için çok teşekkür ederim ayrıca alışverişle ilgili kelimelere de bir göz atacağız,

at words connected with shopping so perhaps

belki

when you go to buy your your shopping your groceries maybe you need

satın almaya gittiğinizde alışverişiniz market alışverişiniz belki

some food we all need food so quite often we will buy our food

biraz yiyeceğe ihtiyacınız var hepimizin yiyeceğe çok sık ihtiyacı var yiyeceklerimizi

maybe once or twice a week so we will be talking about shopping

belki haftada bir veya iki kez alacağız bu yüzden süpermarkete gidip alışveriş yapmaktan bahsedeceğiz

going to the supermarket we will look at some

bazı

words and maybe some expressions and we will

kelimelere ve belki bazı ifadelere bakacağız ve bir süpermarketteyken

look at some of the things you will see when you are in a supermarket some words

göreceğiniz bazı şeylere bakacağız

connected with that thing we all do it

o şeyle ilgili bazı kelimeler hepimiz yaparız bunu

we all need food we all need things to survive

hepimizin yiyeceğe ihtiyacı var hayatta kalmak için bir şeylere ihtiyacımız vardır

and the supermarket is quite often the place we will go

ve süpermarket çoğu zaman

to buy all of those lovely things that we love to eat

satın almak için gideceğimiz yerdir yemeyi sevdiğimiz tüm bu güzel şeyler,

so that's what we're doing later on as well we have you

bu yüzden daha sonra yapacağımız şey bu,

to join in on the live chat as well hello mary

canlı sohbete de katılmanız gerekiyor merhaba mary

sarah hello grace chin nice to see you here again thomas

sarah merhaba grace chin sizi tekrar burada görmek güzel thomas

hello to thomas hello mr duncan how is it going

merhaba thomas'a merhaba bay duncan nasıl gidiyor çek

greetings from the czech republic nice to see you back as well

cumhuriyetinden selamlar sizi tekrar görmek güzel

kawa hello kawa kawabin how have you how have you been

kawa merhaba kawa kawabin nasılsınız nasılsınız gördünüz mü

you see did you see what i did there bean is something you eat

orada ne yaptığımı gördünüz mü fasulye yediğiniz bir şey

but also how have you been how have you been

ama aynı zamanda nasılsınız nasılsınız nasılsın

how have you been surviving how have you been generally

nasılsın hayatta kaldın nasılsın genel olarak nasılsın nasılsın

how have you been how how have you been recently maybe your health

son zamanlarda nasılsın belki sağlığın belki

maybe your career maybe your family how have you been

kariyerin belki ailen nasıl

very nice quite often we use that as as a nice greeting when we meet someone

çok iyisin oldukça sık bunu hoş bir selamlaşma olarak kullanırız birisiyle tanışın

hi how have you been

merhaba nasılsınız

hello beatrice congratulations mr duncan on your

merhaba beatrice tebrikler bay duncan

100th live english addict now of course

100. canlı ingilizce bağımlınız için şimdi tabii ki

i should explain my english addict only started a few months

ingilizce bağımlımın daha birkaç ay önce başladığını açıklamalıyım

ago so during the past four years whilst

bu yüzden son dört yıldır

doing my live streams i have used different names

canlı yayınlarımı yaparken farklı isimler kullandım

for my live streams so i started doing english addict i think around

canlı yayınlarım bu yüzden ingilizce bağımlısı yapmaya başladım sanırım

when was it when was it was it last year i think it must have been

ne zamandı geçen sene ne zamandı sanırım olmalı

i think it was last year when i started doing my english addict

geçen yıl ingilizce bağımlısı

live streams i'm sure someone will tell me

canlı yayınlarımı yapmaya başladığımda eminim birisi anlatacaktır ben

so here we are now at english addict episode

işte şimdi ingilizce bağımlısı

100 i can't believe it we have done this 99 times

100. bölümdeyiz buna inanamıyorum ingilizce bağımlısı canlı yayınımızda bunu 99 kez yaptık

with our english addict live stream and this is episode 100 and and i hope

ve bu bölüm 100 ve umarım

you enjoy it we are looking at supermarkets going

beğenirsiniz süpermarketlere bakıyoruz alışverişe gidiyorsunuz

shopping things you might see when you go

into a supermarket also we will have the sentence

Bir süpermarkete gittiğinizde görebiliriz ayrıca cümle

game as well a lot of people like playing

oyununa sahip olacağız ve birçok insan

the sentence game and as i mentioned we are looking at

cümle oyununu oynamayı seviyor ve bahsettiğim gibi l harfine bakıyoruz

the letter l even the word letter begins with this

hatta harf kelimesi bu

particular letter the letter l so that is what we are doing today

özel harfle başlıyor l harfi yani bugün yaptığımız da bu ve

and of course if you want to say something maybe you have a special

tabii ki bir şeyler söylemek istiyorsanız belki hayatınızda özel bir gün var belki

occasion in your life perhaps you have a birthday

doğum gününüz var

or maybe you are getting married or perhaps you have

belki evleniyorsunuz

maybe a new arrival when we say new arrival we mean maybe

belki yeni gelen var biz yeni gelen dediğimizde biz yani belki

perhaps you've had a baby perhaps someone in your family

belki bir bebeğiniz oldu belki

has had a baby recently so there are lots of things that you can

yakın zamanda ailenizden birinin bebeği oldu bu yüzden

say and talk about and maybe ask as well a lot of people

söylenecek, konuşulacak ve belki de sorabileceğiniz çok şey var birçok insan

ask about my work some people ask mr duncan how long have

işim hakkında soruyor bazı insanlar bay duncan'a soruyor ne zamandır

you been doing this i have been teaching english on youtube

bunu yapıyorsun ben yaklaşık 14 yıldır youtube'da ingilizce öğretiyorum bu

for nearly 14 years it's true and i've been doing these

doğru ve son 4 yıldır bu

live streams in various ways for the past

canlı yayınları çeşitli şekillerde yapıyorum

four years so here we are again on wednesday the 22nd of july

o yüzden 22 temmuz çarşamba günü yine buradayız

i hope this month is treating you well hello sunshine hello to you sunshine

inşallah bu ay sana iyi davranıyor merhaba güneş ışığı sana merhaba güneş ışığı

nice to see you here as well karim also we have sarah hello sarah

seni burada görmek güzel karim ayrıca bizde sarah var merhaba sarah

if it is your first time please let me know

eğer ilk gelişinizse lütfen bana

you can tell me mr duncan it is my first time

bildirin bay duncan bugün ilk kez

here today please let me know twan new in says hello mr duncan

buradayım lütfen bana haber verin yeni gelen twan merhaba diyor bay duncan 100. ingilizce

congratulations on your 100th english addict

bağımlınız için tebrikler

so in fact this is not my 100th live stream i've done

yani aslında bu benim 100. canlı yayınım değil son dört yılda

around a thousand live streams in the past four years so over the past

yaklaşık bin canlı yayın yaptım yani son

four years i've done around a thousand maybe one

dört yılda yaptım bin civarında belki bin belki

thousand maybe more than that however my english

daha fazla ama

addict live streams i've only been doing for a

sadece birkaç aydır yaptığım ingilizce bağımlısı canlı yayınlarım

few months you see i know it's confusing sometimes

görüyorsunuz ya bazen kafam karışıyor

it confuses me to be honest it really does

dürüst olmak gerekirse gerçekten öyle

mustafa is here mika owed hello to you

mustafa burada mika sana merhaba borçlu

watching in japan also we have oh hello also to luis mendez is here

japonya'da izliyoruz ayrıca luis mendez'e de merhaba

today hello lewis nice to see you here as well i hope

bugün burada merhaba lewis sizi de burada görmek güzel umarım

you've all had a good day so far here we go it is 20 past two

hepinize şimdiye kadar iyi bir gün geçirmişsinizdir işte başlıyoruz saat ikiyi 20 geçiyor

we have lots of things to talk about we are playing the sentence game

yapacak çok şeyimiz var cümle oyunu oynuyoruzdan bahsedin

if you've never seen this before don't worry

bunu daha önce görmediyseniz merak etmeyin

i will explain the rules when we begin i will tell you what it's all about

başladığımızda kuralları anlatacağım size ne olduğunu anlatacağım

hello sarah 2290

merhaba sarah 2290

hello guys i am a new subscriber and i have found

merhaba arkadaşlar ben yeni bir aboneyim ve buldum

a lot of benefit from this channel thank you very much and it's nice to see

bu kanaldan çok faydalandım çok teşekkür ederim ve

you here today sarah or sarah on the live stream

bugün sizi burada canlı yayında görmek güzel sarah veya sarah canlı yayında

you are very welcome here on the live stream sorrow

çok hoş geldiniz üzüntü

nice to see you here hiroko also we have abdul hello abdul

sizi burada görmek güzel hiroko ayrıca bizde abdul merhaba abdul

kay waheed nice to see you here as well habibullah happy bula

kay waheed var sizi de burada görmek güzel habibullah mutlu bula

hello to you mr duncan i am new here what do you do for the first

merhaba size duncan bey burada yeniyim ilk

time if it is your first time well can i say habibullah or habibullah

defa ne yapıyorsunuz ilk defa oluyorsa habibullah veya habibullah diyebilir miyim

i hope i pronounce your name right welcome and

umarım isminizi doğru telaffuz edebilirim hoşgeldiniz

it's nice to see you here

sizi burada görmek

very good very good very good very nice to see you here

çok güzel çok iyi çok güzel sizi burada görmek çok güzel

sergio hello sergio mr duncan you look great

sergio merhaba sergio bay duncan harika görünüyorsunuz

thank you very much i was in the garden this week

çok teşekkür ederim bu hafta bahçedeydim

so on monday and tuesday i was actually outside in the garden

yani pazartesi ve salı aslında dışarıda bahçedeydim

but here today i'm in the studio however behind me you can see

ama burada bugün stüdyodayım ancak arkamda

there is a live view of the garden so that is the garden

bahçenin canlı bir görüntüsünü görebilirsiniz, bu yüzden

behind me right now even though today i'm in the studio

şu anda arkamdaki bahçe bugün stüdyoda olmama rağmen bazı şeyleri

i seem to spend so much time explaining things have you noticed that i'm

açıklamak için çok zaman harcıyor gibiyim.

normally explaining who i am and what i do normally i have

normalde kim olduğumu ve ne yaptığımı açıkladığımı fark ettim normalde

to explain why i do this and sometimes i have to

bunu neden yaptığımı açıklamam gerekiyor ve bazen

explain where i am as well i am so happy to join the 100th

nerede olduğumu da açıklamam gerekiyor 100. ingilizce bağımlısına katıldığım için çok mutluyum

english addict yes it is episode 100 of english addict for all those who

evet 100. bölüm ingilizce

can't get enough of this lovely language we

dediğimiz bu sevimli dile doyamayan herkes için

call english hello alessandra abdo

ingilizce bağımlısı merhaba alessandra abdo l sesinin

i hope to explain the use of the l sound oh i see the

kullanımını açıklamayı umuyorum

the i sound the letter i what are the differences between the

word set and sit

otur

so you can hear there is a slight change in the voice

ki duyabilesin seste hafif bir değişiklik var sesin çıkış

slight change in the way that sound comes out

şeklinde hafif bir değişiklik

so your mouth is slightly more open and the sound comes from the back of

yani ağzın biraz daha açık ve ses gırtlağının arkasından geliyor

your throat eh and you can see my mouth is wider

eh ve ben gördüğümde ağzımın daha geniş olduğunu görebilirsin

when i say that sound

o sesi söyle

sit set and of course because the sound quality

otur otur ve tabii ki buradaki ses kalitesi

here is quite good you can actually hear all of the sounds

oldukça iyi olduğu için aslında tüm sesleri

as they leave my mouth set sit i will set

ağzımdan çıktıkça duyabiliyorsunuz otur otur sofrayı kuracağım masaya

the table i will sit at the table

oturacağım

hello to isam hello islam also we have oh helena

isam a selam merhaba islam da bizde var oh helena

helena it's nice to see you here today hello

helena bugün seni burada görmek güzel merhaba merhaba

hello also rosa nice to see you as well we are going to take a look at one of my

rosa da seni görmek güzel

full english lessons today as well one of my favorite full english

bugün tam ingilizce derslerimden birine ve dışarıda eğlenirken en sevdiğim tam ingilizce

lessons when i was outside enjoying the

derslerime bir göz atacağız

beautiful sunshine so that is something we will be looking

güzel güneş ışığı, bu biraz sonra bakacağımız bir şey,

at a little bit later on however now

ancak şimdi, abone olmak isteyip istemediğinizi merak edenler için bu arada alışverişe çıkmakla ilgili

we will be looking at some words and phrases

bazı kelime ve ifadelere bakacağız.

connected to going shopping by the way for those who are wondering

if you would like to subscribe you are more than welcome

to do so don't forget subscribe to my youtube

bunu yapmak için youtube kanalıma abone olmayı unutmayın

channel and also if you want to like

ve ayrıca

today's live stream you can do that as well

bugünün canlı yayınını beğenmek istiyorsanız bunu da yapabilirsiniz

give me a big thumbs up very nice so here we go some words and expressions

bana büyük bir başparmak verin çok hoş bu yüzden burada her gün alışverişe gitmekle ilgili bazı kelime ve ifadelere geçiyoruz.

to do with going shopping every week it is something we have to do to survive

hafta hayatta kalmak için yapmamız gereken bir şey

we have to go to the supermarket we have to go to the local shop

süpermarkete gitmeliyiz yerel dükkana gitmeliyiz bu

so some people are very lucky because they have

yüzden bazı insanlar çok şanslı çünkü

local shops very near to their houses unfortunately where i live i have to go

evlerinin çok yakınında yerel dükkanları var ne yazık ki yaşadığım yerde

quite a distance to go to the supermarket

oldukça gitmek zorundayım süpermarkete gitmek için bir mesafe var

however we do have some local shops here in much wenlock

ancak burada Many Wenlock'ta bazı yerel dükkanlarımız var

so we have a couple of local shops that sell

bu yüzden her türlü şeyi satan birkaç yerel dükkanımız var

all sorts of things we also have a place that sells bread

ayrıca ekmek satan bir yerimiz var

we have a bakery here in much wenlock we also have a butcher so when you go to

Wenlock'ta burada bir fırınımız var biz de bir kasabın olsun yani

the butcher you will buy meat fresh meat and we also have

kasaba gittiğinde et taze et alacaksın ve ayrıca başka şeyler de

one or two places where you can buy other things

alabileceğin bir iki yerimiz var

as well however today we are talking about

ama bugün

supermarkets when you go to the supermarket

süpermarketlerden bahsediyoruz süpermarkete gittiğinizde

there are many things that you will see in there and i thought today it would be

birçok şey var. orada göreceksiniz ve bugün bunlardan

interesting to have a look at some of those things

bazılarına bakmanın ilginç olacağını düşündüm,

we will also look at some of the actual supermarket names as well

ayrıca bazı gerçek süpermarket isimlerine de bakacağız, burada İngiltere'de

there are many well-known supermarkets here in the uk and what about you

birçok tanınmış süpermarket var ve peki ya siz

so which supermarket do you normally go to that is one of the questions i will

peki normalde hangi süpermarkete gidersin bu

be asking later on as well so let's have a look

daha sonra soracağım sorulardan biri o yüzden bir bakalım

shall we supermarket words supermarket words

süpermarket kelimeleri süpermarket kelimeleri

i will show you some images on the screen

sana ekranda bazı resimler göstereceğim

and i will explain their meaning maybe some of these words you will recognize

ve anlamlarını açıklayacağım belki biraz bu kelimelerden tanıyacaksınız

and perhaps some of the things that i show you you will also recognize

ve belki size gösterdiğim bazı şeyleri de tanıyacaksınız,

however you might not know the words that relate

ancak bunlarla ilgili kelimeleri bilmiyor olabilirsiniz, bu yüzden

to those things so that is what i'm doing today we are going shopping to the

bugün yaptığım şey bu, süpermarkete alışverişe gidiyoruz

supermarket when you go into the supermarket what is

süpermarkete gir, kapıdan girerken

the first thing you do so as you walk through the door

yaptığın ilk şey nedir

or maybe just before you go through the door

ya da belki kapıdan girmeden hemen önce

what do you actually pick up you pick something up

aslında ne alırsın

quite often as you go through the door you will pick up ah

kapıdan girerken sık sık bir şeyler alırsın ah

well it's one of these you will pick up a

peki bu bunlardan biri bir

basket basket a shopping basket i love that word basket

sepet alacaksın sepet bir alışveriş sepeti bu sepet kelimesini seviyorum

it's very cylic very gentle on your ears when you say it

çok döngüsel bu kelimeyi söylediğinde kulaklarına çok nazik sepet sepet

basket basket you take your shopping basket

alışveriş sepetini alıyorsun

some people will take some plastic bags into the shop but normally you will use

bazı insanlar dükkana plastik poşetler alacak ama normalde

those after you have finished shopping but when you go in you will normally

alışverişi bitirdikten sonra bunları kullanacaksınız ama içeri girdiğinizde normalde

take a basket so there is the word a shopping

bir sepet alacaksınız yani alışveriş sepeti kelimesi var

basket some people say shopping basket some

bazı insanlar alışveriş sepeti diyor bazı

people say basket a great word by the way

insanlar sepet diyor harika bir kelime bu arada

you take a basket you pick a basket up outside the shop and then you will go

bir sepet al seçiyorsun dükkanın dışına bir sepet koyun ve sonra

into the shop with your basket and as you go round you will put the

sepetinizle dükkana gireceksiniz ve dolaşırken aldığınız şeyleri koyacaksınız,

things you are buying the things that you want you put them in

istediğiniz şeyleri

to the basket into the basket another word now

sepete koyacaksınız sepete başka bir kelime şimdi

you can use a basket if you only have a few things to buy

yapabilirsiniz satın almak için yalnızca birkaç şeyiniz varsa bir sepet kullanın,

however if you have to buy lots of things

ancak çok fazla şey satın almanız gerekiyorsa,

if you have to buy many things you will often need something much

birçok şey satın almanız gerekiyorsa, genellikle çok daha büyük bir şeye ihtiyacınız olacaktır,

larger something like this

bunun gibi bir şey

we call this a trolley trolley so a shopping trolley

buna el arabası diyoruz, bu nedenle bir alışveriş arabası

is something that you put things in however

bir şeydir Bir şeyleri içine koyarsınız, ancak itme

you have the convenience of pushing it around

rahatlığına sahipsiniz

because it runs on wheels it goes around the shop

çünkü tekerlekler üzerinde çalışır,

on small wheels so if you have to buy a very big shop if you have to go into

küçük tekerlekler üzerinde mağazanın etrafında döner, bu nedenle çok büyük bir mağaza satın almanız gerekiyorsa,

the shop to buy many things you will need

birçok şeyi satın almak için mağazaya gitmeniz gerekiyorsa,

one of these a shopping trolley you will need to take your shopping

bunlardan birine ihtiyacınız olacak bir alışveriş arabası alışveriş

trolley around the shop if you have a family

arabanızı dükkanın etrafında gezdirmeniz gerekecek eğer bir aileniz varsa

normally you will use a shopping trolley some people of course

normalde bir alışveriş arabası kullanacaksınız elbette bazı insanlar

refer to this as a shopping basket which i suppose is is correct

buna bir alışveriş sepeti diyor ki sanırım bu doğru

however many people also refer to this as a shopping

ama çoğu kişi insanlar buna ayrıca bir alışveriş

trolley so often when we say trolley it is something that runs on wheels

arabası olarak da atıfta bulunurlar, bu yüzden genellikle el arabası dediğimizde, tekerlekler üzerinde dönen bir şeydir,

something that runs around on wheels is a trolley trolley

tekerlekler üzerinde dönen bir şey bir el arabasıdır,

i like that word

bu kelimeyi beğendim

a lot of people are joining in on the live chat thank you very much

birçok insan canlı sohbete katılıyor teşekkür ederim çok o kadar ki,

so when you go to the supermarket where do you go

süpermarkete gittiğinizde nereye gidersiniz,

is there a particular brand or name of supermarket

where you like to visit is there a certain supermarket

ziyaret etmeyi sevdiğiniz belirli bir süpermarket markası veya adı var mı, ziyaret ettiğiniz belirli bir süpermarket var,

where you visit so when you go into the supermarket

bu nedenle süpermarkete

quite often you will see lots of things on display so as you go into the

oldukça sık gittiğinizde, üzerinde birçok şey göreceksiniz.

supermarket there are many things that you will see

süpermarkete girdiğinizde etrafınızda göreceğiniz pek çok şey var

around you and quite often they are on

ve bunlar genellikle

shelves and each shelf is actually in a straight line we call they

raflarda ve her raf aslında düz bir çizgi üzerindedir biz onlara

them things we call those things what do we call them

şeyler deriz bunlara ne deriz onlara ne deriz

we call them isles we call those things aisles so this

bu şeylere koridorlar diyoruz, bu yüzden bu

is a shopping aisle it's a shopping aisle

bir alışveriş koridoru bu bir alışveriş koridoru

you can see the spelling of that word is very unusual

bu kelimenin yazılışını görebilirsiniz çok sıra dışı a aisle adalar

a i s l e isle isle so normally a walkway

yani normalde bir yürüyüş yolu iki şey arasında

a place where you can safely walk between two things is

güvenle yürüyebileceğiniz bir yer bir koridordur

an aisle aisle so you can see on the photograph on

yani fotoğrafta resmin

either side of the picture you can see lots of

her iki tarafında da görebilirsiniz birçok

things and they are stacked on the shelves

şey görebilirsiniz ve bunlar raflara istiflenirler

so many things are normally stacked they are stacked on top of each other

o kadar çok şey normalde istiflenirler üst üste istiflenirler

they are stacked up and quite often they are stacked up very high

istiflenirler ve çoğu zaman istiflenirler çok yüksek,

so you can see there is a shopping aisle a shopping aisle and quite often if you

böylece bir alışveriş koridoru olduğunu görebilirsiniz, bir alışveriş koridoru ve

go to a very large supermarket you will see many aisles

çok büyük bir süpermarkete giderseniz, birçok koridor görürsünüz

and quite often as you walk down each aisle you will see different things

ve oldukça sık olarak, her bir koridorda yürürken satılık farklı şeyler görürsünüz,

for sale so maybe in one aisle you might

yani belki bir arada Koridorda konserve

find groceries such as canned food things that are

yiyecekler gibi bakkaliye bulabilirsiniz konserve

that are in tins or cans

veya kutulardaki şeyler

mohammed ahmed says i visit the oh shepherd's bush market

mohammed ahmed şimdi oh shepherd's çalı pazarını ziyaret ettiğimi söylüyor

now if you live in london you will find there are many places where you can buy

eğer londra'da yaşıyorsanız yiyecek satın alabileceğiniz birçok yer olduğunu bulacaksınız

food if you live near the center of london

yakınlarda yaşıyorsanız londra'nın merkezinde

or in one of the areas around london you will find there are many

veya londra çevresindeki bölgelerden birinde

places where you can go shopping where you can buy

alışveriş yapabileceğiniz,

food sometimes you you might find a supermarket

yiyecek alabileceğiniz birçok yer olduğunu göreceksiniz, bazen bir süpermarket

or maybe a market area so the market area is a place where lots

veya belki bir pazar alanı bulabilirsiniz, bu nedenle pazar alanı birçok şeyin olduğu bir yerdir.

of fresh things are sold and many many people

taze şeyler satılıyor ve pek çok insan

actually prefer to to go to the market to buy their food

aslında yiyeceklerini almak için pazara gitmeyi tercih ediyor

because it is fresh fresh

çünkü taze taze yani

so this particular word isle so the s is silent

bu özel kelime ada yani s sessizdir

we don't pronounce the s i'll i'll

biz s i'll

is that word yes you can also find an isle

i'll'i telaffuz etmeyiz o kelime evet bir kilisede bir ada da bulabilirsin

in a church so the place where you walk between the seats in a church

yani bir kilisede koltukların arasında yürüdüğün yere

is called an isle when you get married you will often walk down the aisle

ada denir evlenirken sık sık koridorda yürürsün

before you get married your bride will be waiting for you at the end of

evlenmeden önce gelinin seni bekliyor olacak koridorun sonunda

the aisle

waiting for you to arrive so you can get married very nice i like

senin gelmeni bekliyorum evlenebilesin diye çok güzel bunu sevdim

that mr duncan i remember when you went

bay duncan hatırlıyorum

shopping to the supermarket you always end up

markete alışverişe gittiğinde hep bozuk tekerlekli

with the shopping trolley that has a bad wheel yes that's true

alışveriş arabasıyla karşılaşıyorsun evet

this is something that happens in life to be honest

bu doğru bu dürüst olmak gerekirse, hayatta alışverişe gittiğinizde olan bir şey,

when you go shopping have you ever noticed

quite often when you push your shopping trolley

alışveriş arabanızı ittiğinizde çok sık fark ettiniz mi,

it it sometimes wants to go a different way

bazen farklı bir yoldan gitmek ister, bu

so you want to go that way but your shopping trolley

yüzden siz o yoldan gitmek istersiniz ama alışveriş arabanız

wants to go that way sometimes it is very difficult

bazen bu yoldan gitmek ister.

to control your shopping trolley you are right vitas yes

alışveriş arabanı kontrol etmek çok zor haklısın vitas evet bu

that was from my my lesson about jokes and humor

benim şakalar ve mizahla ilgili dersimdendi

i remember that and apparently so do you thank you very much so you walk down the

bunu hatırlıyorum ve görünüşe göre öyle

aisle you will pick things off the shelf you will choose the

things that you want to put in your basket you will pick

sepetinize koymak istediğiniz şeyleri seçecek

things off the shelf i don't know about you but

raftan şeyleri seçeceksiniz sizi bilmiyorum ama

sometimes i am very fussy when i go supermarket shopping

bazen süpermarket alışverişine gittiğimde çok telaşlıyım,

especially if i'm buying things that might

özellikle de

go rotten or go bad so quite often i will look

bozulabilecek veya bozulabilecek şeyler alıyorsam o kadar sık ​​sık bir

at the quality of the thing i will look closely at the quality

şeyin kalitesine bakacağım Alacağım şeyin kalitesine yakından bakacağım

of the thing i am going to buy especially

özellikle

if it only has a very short life when i say short life i mean after

ömrü çok kısaysa kısa ömür derken

after two or three days it might go bad it might go rotten

iki üç gün sonrasını kastediyorum bozulabilir bozulabilir

excuse the water

su kusura bakma

i have a slightly sore throat today from hay fever

bugün biraz boğazım ağrıyor saman nezlesinden

again go away hay fever go away so we are walking around the

yine uzaklaş saman nezlesinden uzaklaş yani süpermarkette dolaşıyoruz

supermarket we will pick things off the shelves

raflardan bir şeyler seçeceğiz

we will choose them sometimes we will look very closely

onları seçeceğiz bazen bakacağız

at the thing we are going to buy maybe you will look at

alacağımız şeye çok yakından bakarsın belki içindekilere bakarsın

the ingredients the things that are contained

in the food

yemeğin içindekilere

karim says i usually use the basket so you carry the basket

karim der ki ben genellikle sepeti kullanırım o yüzden sepeti sen taşırsın arabayı

you don't push the trolley

itmezsin

oh yes hack lau very good quite often let me show you

oh evet hack lau çok iyi sık sık size

the trolley again if i can get it up there it is

arabayı tekrar göstermeme izin verin, eğer yukarı kaldırabilirsem, bu

the trolley the shopping trolley is very interesting

alışveriş arabası çok ilginç

because not only can you put shopping in this trolley

çünkü bu arabaya sadece alışveriş koymakla kalmaz,

you can also put your child in the trolley so

çocuğunuzu da arabaya

very close to where you hold the trolley there is an

çok yakın bir yere koyabilirsiniz. sedyeyi tutuyorsunuz

area where you can open the trolley and put your child inside maybe

sedyeyi açıp içine çocuğunuzu koyabileceğiniz bir alan var

a baby if you have a small baby that you're taking with you

küçük bir bebeğiniz varsa yanınızda götürebilirsiniz sedyeye

you might put it in the trolley you might put it in the trolley

koyabilirsiniz

the shopping trolley i don't know what's happening outside the birds seem very

alışveriş arabası dışında neler olduğunu bilmiyorum kuşlar çok

excited can you see the birds flying around

heyecanlı görünüyor etrafta uçan kuşları görebiliyor musunuz

yes you can also use your shopping trolley

evet alışveriş arabanızı

as a baby carrier it's true yes thank you

bebek taşıyıcı olarak da kullanabilirsiniz bu doğru evet teşekkür ederim

thank you for that little bit of information there

bu küçük bilgi için teşekkür ederim

i can't remember if my mother ever pushed me around

yapabilirim 'hatırla annem beni hiç itip kaktı mı

i can't remember if my mother ever pushed me around in a shopping trolley

hatırlayamıyorum annem beni hiç alışveriş arabasında itip kaktı

i don't remember it i don't remember it i was too small

hatırlamıyorum hatırlamıyorum çok küçüktüm

you see racer did the fly that you ate yesterday

görüyorsun yarışçı senin yaptığın uçuşu yaptı dün yedim

come out i think it's still in there i think it might be buzzing around

dışarı çık sanırım hala orada sanırım kafatasımın içinde vızıldayor olabilir

inside my skull i i keep hearing this buzzing sounds

bu vızıltı seslerini duymaya devam ediyorum

maybe the fly has decided to build a house

belki sinek kafamın içine bir ev yapmaya karar vermiştir

in my skull well it's a good place because there's plenty of room up there

pekala orası iyi bir yer çünkü yukarıda bir sürü yer var paketlenmiş olmayan

how do you call what how do you call the british english food like nuts

fındık gibi ingiliz ingilizcesi yemeğine nasıl denir

that are not packed yes we normally call that fresh

evet normalde buna taze

food or self-serving food so you serve yourself you have to

yiyecek veya kendi kendine hizmet eden yiyecek diyoruz, bu nedenle kendinize hizmet edersiniz,

normally pick something up and quite often you will put it in a bag

normalde bir şey almanız gerekir ve çoğu zaman onu içine koyarsınız bir çanta

however nowadays many supermarkets do not give you

ancak günümüzde birçok süpermarket, patates veya fındık gibi

plastic bags to put things in like potatoes or nuts

şeyleri koymanız için size plastik poşet vermiyor

but yes we normally call them self-service or self-serve

ama evet, normalde bunlara self servis veya self servis diyoruz,

so you go up and there are lots of things for you to pick

bu yüzden yukarı çıkıyorsunuz ve seçebileceğiniz pek çok şey var

and quite often you will put those things into a small plastic bag

ve oldukça sık bunları küçük bir plastik torbaya koyacaksınız,

however because many many supermarkets nowadays have become

ancak günümüzde pek çok süpermarket

very aware of the environment you see so quite

gördüğünüz ortamın çok farkında olduğundan,

often you have to take your own containers

sık sık kendi kaplarınızı almanız gerekiyor,

your own things for putting things like nuts or fruit or vegetables

fındık, meyve veya sebze gibi şeyleri

into you you can't actually pick plastic bags

içine koymak için kendi eşyalarınız var.

in the shops now so quite often you will have a small plastic bag

Şu anda dükkanlardan plastik poşet seçemiyorsunuz, bu yüzden sık sık küçük bir plastik poşetiniz olacak ve

that you will put loose things into but yes you are you are correct

içine gevşek şeyler koyacaksınız ama evet haklısınız

there is normally normally a place in the supermarket where you can go and

normalde süpermarkette gidip alabileceğiniz bir yer vardır.

pick your own things you can serve yourself

kendi eşyalarınız kendinize hizmet edebilirsiniz hepsi

they are all out in the open

açıkta işte

here's another word oh yes after you've done your shopping after you have

başka bir kelime ah evet alışverişinizi yaptıktan sonra

walked around the supermarket and you've put

süpermarkette dolaştıktan sonra ve

all of your things in the bag after that

tüm eşyalarınızı çantaya koyduktan sonra o kuyudan sonra

well where do you normally go after that you will go to this place

nereye normalde ondan sonra gidersin bu yere gideceksin

you will go to the checkout the checkout so the checkout

kasaya gideceksin kasaya yani kasa

is the place where you put all of your things

tüm eşyalarını koyduğun yerdir

through

maybe there is a person there who is ringing

belki orada bir kişi vardır

everything up sometimes they use their fingers

her şeyi çaldırır bazen parmaklarını kullanır

sometimes they will use barcodes nowadays many supermarkets have barcodes

bazen bugünlerde barkod kullanacaklar birçok süpermarkette

little things on the items and they will just

ürünlerde küçük şeyler için barkodlar var ve

let's try again

tekrar deneyelim merhaba bir kutu kuru fasulye için

hello can i have a price check on a tin of baked beans please

fiyat kontrolü alabilir miyim lütfen

what 48 pence okay thank you

48 peni tamam teşekkür ederim

that sometimes happens have you ever been at a checkout

bu bazen oluyor hiç bir yerde bulundun mu satın

when the the things that you've bought won't go through

aldığınız şeyler geçmediğinde,

so normally they go through very easily

normalde çok kolay geçerler

but sometimes they don't

ama bazen geçmezler, bu

it's very annoying very annoying indeed so the checkout is the area

gerçekten çok can sıkıcıdır, bu yüzden kasa,

where you put your food the things that you've bought

yiyeceklerinizi koyduğunuz alandır. satın aldım

and then slowly they will go through the checkout but to do that

ve sonra yavaşça ödeme yapacaklar ama bunu yapmak için

you need what do you need well i will tell you what you need

neye ihtiyacın var peki sana neye ihtiyacın olduğunu söyleyeceğim

you need this lovely young lady

bu sevimli genç bayan merhaba nasılsın

hello there how are you doing have you had a good day

nasılsın iyi bir gün geçirdin mi

has it been busy in here busy busy day yes you've had a busy day today yeah i

burada meşgul yoğun yoğun bir gün evet bugün yoğun bir gün geçirdin evet

think so yes but where is your mask you should be

bence öyle evet ama masken nerede

wearing a face mask you're naughty girl

yüz maskesi takmalısın sen yaramaz bir kızsın bu

so this young lady or gentleman of course

yüzden bu genç bayan veya beyefendi elbette

because men can also work in supermarkets

çünkü erkekler de çalışabilir süpermarketlerde

this is the cashier cashier the person who puts all of your food

bu kasiyer, tüm yiyeceklerinizi koyan kişi

through is the cashier the person who handles

kasiyer,

the things that you buy and also they will

satın aldığınız şeylerle ilgilenen kişidir ve ayrıca satın

ring everything that you've bought into a cash register

aldığınız her şeyi bir yazarkasaya çalacaklardır.

which we will be looking at in a moment we will look at that in a few moments

bir an buna bakacağız biraz sonra

so the cashier is the person who handles your food

yani kasiyer yemeğinizi işleyen kişidir,

they will put the food through and then afterwards they will tell you

yiyecekleri içinden geçirecekler ve sonra size

how much it costs what the total is what the total amount

maliyetinin ne kadar olduğunu söyleyecekler toplam tutar ne kadar ah

is

ah yes hello racer are there checkouts where you can do it yourself

evet merhaba yarışçı bunu kendin yapabileceğin kasalar var mı

you are right self service now that is something i haven't got

haklısın self servis şimdi bu benim resimlerimde olmayan bir şey

today on my pictures but you are right some people can can

ama haklısın bazı insanlar

actually do it themselves you can actually go to

bunu gerçekten kendileri yapabilir gerçekten

a machine and you can serve yourself so you will

bir makineye gidebilirsin ve yapabilirsin kendinize hizmet edin, böylece

suddenly become the cashier you will be the person who is putting the things

aniden kasiyer olacaksınız, işleri koyan kişi olacaksınız

through and then afterwards automatically

ve ardından otomatik olarak makineye

you can put your credit card or maybe some some cash into the machine and pay

kredi kartınızı veya belki biraz nakit koyabilir ve parasını ödeyebilirsiniz,

for it so a lot of people find those machines

böylece birçok insan bu makineleri bulsun

very convenient however there are many people who do not

çok uygun ancak self servisten hoşlanmayan birçok insan var

like self service

i suppose you could say check out a self service checkout

sanırım şeyleri kendiniz koyduğunuz bir self servis kasaya göz atın diyebilirsiniz

where you put the things through yourself

there are a lot of people who don't like using them they feel a little afraid

bunları kullanmaktan hoşlanmayan birçok insan var biraz

to use them however quite often people will actually go to a cashier

korkuyorlar bunları kullanın, ancak çoğu zaman insanlar bir kasiyere gidecekler,

the cashier you might also say clark or clerk as well so the cashier

kasiyere siz de katip veya katip diyebilirsiniz, bu nedenle kasiyer,

is the person who handles your goods they put everything through

mallarınızı işleyen kişidir, her şeyi yerine koyarlar

and then they will tell you how much it costs

ve sonra size ne kadara mal olduğunu söylerler

and that is the cashier cashier

ve bu kasiyer kasiyer,

when the person who is checking your your food and your goods through they

yiyeceklerinizi ve mallarınızı kontrol eden kişi,

will use one of these quite often this is called a

bunlardan birini oldukça sık kullandığında, buna yazarkasa yazarkasa denir,

cash register cash register another word we can use is till

kullanabileceğimiz başka bir kelime de kadardır, bu

as well so this particular item can be described in more than one way we can

nedenle bu belirli öğe daha fazla tarif edilebilir. birden fazla şekilde birden

use more than one word we can say cash register cash register

fazla kelime kullanabiliriz yazarkasa yazarkasa diyebiliriz

or till quite often we will use the word till

veya çok sık bu kelimeyi kullanacağız ta ki

in british english british english cash register is often used in both

İngiliz ingilizcesine kadar ingiliz ingilizcesi kasa hem

british and american english so quite often we will use both of these

ingiliz hem de amerikan ingilizcesinde sıklıkla kullanılır bu yüzden oldukça sık ikisini de kullanacağız bunlardan ingiliz

in british english we will use both of these words you can

ingilizcesinde bu iki kelimeyi kullanacağız yazar

open the cash register or you can open the till cash register

kasayı açabilirsiniz ya da kasa kasasını açabilirsiniz

till of course one of the things to remember nowadays is many people

ta ki günümüzde hatırlanması gereken şeylerden biri de pek çok kişinin

pay using their card so there are fewer and fewer people

kartını kullanarak ödeme yapmasıdır, bu nedenle giderek daha az insan vardır

now using cash to pay for things in fact sometimes it seems very strange

şimdi bir şeyleri ödemek için nakit kullanmak aslında bazen

when you see a person paying for something

bir şeyi nakitle ödeyen birini gördüğünüzde çok garip geliyor

with cash i always think it seems very odd when you see a person

ben her zaman çok tuhaf olduğunu düşünüyorum

with cash in their hand and they are actually

eli nakit olan bir insanı ve aslında

paying for something with cash it always seems strange

bir şey için nakit ödüyorlar bu her zaman garip geliyor

because most people nowadays will use their cash card

çünkü günümüzde çoğu insan nakit kartlarını,

their their little credit card or maybe they have a bank card so it's much

küçük kredi kartlarını kullanıyor veya belki bir banka kartı var, bu yüzden çok daha

quicker you can pay for things much quicker

hızlı, her şeyi çok daha hızlı ödeyebiliyorsunuz

and these days of course you have special cards

ve bu günlerde elbette temassız özel kartlarınız var.

that are contactless so you don't even have to put the card into the machine

kartı makineye koymanıza bile gerek yok,

you can just wave your card you can just wave your card past the machine

kartınızı sallamanız yeterli, kartınızı makinenin yanından geçirmeniz yeterlidir

and then the charge will go through it's amazing

ve ardından ücret tahsil edilecektir, bu harika, bu yüzden

i like that so i like the contactless i like it when you can just take your

temassızı seviyorum, yapabildiğiniz zaman hoşuma gidiyor sadece kartını al

card and go it's done and i can get out of here

ve git bitti ve ben buradan gidebilirim

that sort of thing

bu tür şeyler

here is a good tip now here is a piece of advice that i'm going to share with

işte iyi bir ipucu şimdi burada seninle paylaşacağım bir tavsiye parçası

you i do like to share advice i do

tavsiye paylaşmaktan hoşlanırım

and sometimes my advice is useful sometimes it isn't one of my

ve bazen yaparım tavsiyem bazen işe yarar

most recommended pieces of advice a little tip for you never do your

en çok tavsiye ettiğim tavsiyelerden biri değildir size bir küçük ipucu asla

supermarket shopping whilst hungry you see always have something to eat

açken süpermarket alışverişi yapmayın her zaman yiyecek bir şeyler bulundurun

always have a lot to eat before you go supermarket

süpermarket alışverişine çıkmadan önce her zaman yiyecek çok şey bulun

shopping and the reason is if you if you are

ve nedeni eğer

hungry and you go supermarket shopping you are

açsanız ve süpermarket alışverişine giderseniz, sepete

more likely to put too many things in the basket you are likely to put many

çok fazla şey koyma olasılığınız artar,

things in the basket if you do that

bunu yaparsanız,

if you go to the supermarket to do your shopping your food shopping

alışverişinizi yapmak için süpermarkete giderseniz, sepete çok fazla şey koyma olasılığınız artar. alışveriş

and perhaps you've had nothing to eat you will probably buy more things

ve belki de hiçbir şey yememişsinizdir, muhtemelen daha fazla ve sıklıkla sağlıksız şeyler de satın alacaksınız,

quite often things that are unhealthy as well yes so if you do go supermarket

evet, bu nedenle süpermarket

shopping always make sure that you have plenty to

alışverişine giderseniz, oraya gitmeden önce her zaman bol miktarda yiyecek olduğundan emin olun

eat before you go there and then you won't be tempted to buy

ve sonra kazanacaksınız' Bir

lots of things lots of junk

sürü şey, bir sürü ıvır zıvır satın almanın cazibesine kapılmayın, bu

so that is my my best advice for today if you are going to the supermarket

yüzden bugün için en iyi tavsiyem bu, eğer süpermarkete gidecekseniz,

always go to the supermarket

her zaman süpermarkete

but don't go hungry so never go to the supermarket if you are hungry

gidin ama aç gitmeyin, bu yüzden açsanız

never never never never ever mustafa when you are shopping if you

asla süpermarkete gitmeyin. asla asla asla mustafa alışveriş yaparken bir

know something if you put something in your pocket

şey biliyorsan cebine bir şey koysan

pocket how would the cashier know that oh very good yes of course

kasiyer nereden bilsin ah çok iyi evet tabi ki

there are people who go shopping but they don't want to pay for for the

alışverişe gidenler var ama o şeylere para vermek istemiyorlar

things they don't want to go into the shop and pay for the things instead

dükkana girip parasını ödemek istemiyorlar onun yerine gördüğünüz

they they steal the things you see i'm not paying for this i'm going to

şeyleri çalıyorlar ben bunun için ödeme yapmıyorum çalacağım bu

steal it so people sometimes go into the shops

yüzden insanlar bazen dükkanlara giriyorlar

they go into the supermarket and they will steal things

süpermarkete gidiyorlar ve

such as this hand sanitizer maybe someone will steal this

bu el dezenfektanı gibi şeyler çalacaklar belki biri bunu çalacak

maybe they don't want to pay for hand sanitizer

belki el dezenfektanına para vermek istemiyorlar bu yüzden

so they go into the supermarket and they they steal it

süpermarkete gidiyorlar ve çalıyorlar

they walk around and they they steal things in the shop we call that

etrafta dolaşıyorlar ve bizim buna dediğimiz dükkanda bir şeyler çalıyorlar dükkan soymak

shoplifting shop lifting so if you are a shoplifter it means you

dükkan kaldırma yani eğer bir dükkan hırsızıysanız bu,

go into the shop you steal things and then you try to

dükkana girip bir şeyler çaldığınız ve sonra parasını ödemeden

leave the shop without paying for it without paying for

dükkandan ayrılmaya çalıştığınız anlamına gelir çaldığınız şeylerin parasını ödemeden

the things that you've stolen you sneak

out of the shop i remember when i was in china

dükkandan gizlice çıktığınızı hatırlıyorum Çin'deydim

oh sorry not china well yes china and also malaysia

oh üzgünüm Çin değil iyi evet Çin ve ayrıca Malezya

i did notice when i went to china and when i went to malaysia

Çin'e gittiğimde fark ettim ve Malezya'ya gittiğimde

quite often the supermarkets will make you

oldukça sık süpermarketler

leave your bag so maybe you have you have a plastic bag or maybe a

çantanızı bırakmanıza neden oluyor, bu yüzden belki bir plastik torbanız var veya belki bir

rucksack or a backpack quite often when you go

sırt çantası veya sırt çantası, süpermarkete gittiğinizde sıklıkla

into the supermarket they will make you lock your your your bag away

çantanızı

so you can't take it into the supermarket with you and the reason why

süpermarkete götürmemeniz için kilitli bir yere koyarlar ve

they do that is to stop you from pinching things to

bunu yapmalarının nedeni, sizi

stop you from stealing things that's why they do it so that is one

durdurmak için çimdiklemenizi engellemektir. Bir şeyleri çalmıyorsunuz, bu yüzden bunu yapıyorlar, bu

thing i noticed in china and also in malaysia the large

Çin'de ve ayrıca Malezya'da fark ettiğim bir şey, büyük

supermarkets will will make you leave your bag

süpermarketler çantanızı

somewhere else so you can't go into the supermarket with

başka bir yere bırakmanıza neden olacak, böylece süpermarkete

any bags which i suppose is a good idea when you think about it

herhangi bir çanta ile gidemezsiniz ki sanırım öyle iyi bir fikir, düşündüğünüzde iyi

it is a good idea if you like what you see by the way today don't forget to

bir fikir, bu arada bugün gördüğünüz şeyi beğendiyseniz,

give me a lovely thumbs up give me a lovely thumb and also

bana hoş bir başparmak vermeyi unutmayın, bana hoş bir başparmak verin ve ayrıca

share this lesson with other people you can share

bu dersi paylaşabileceğiniz diğer insanlarla paylaşın

the link as well don't forget also you can have live captions as well

linki de unutmayın canlı altyazılarınız da olabilir

there are live captions right now as you watch

şu anda canlı altyazılar var izlediğiniz gibi tek yapmanız gereken

all you have to do is press c on your keyboard and you will have

klavyenizdeki c tuşuna basmak ve sanki sihirli bir şekilde

live captions as if by magic we are talking about

canlı altyazılarınız olacak

going to the supermarket today of course one of the things to remember

bugün süpermarkete gitmek elbette hatırlamanız gereken şeylerden biri,

when you go to the shops you have to make sure that the shop

mağazalara gittiğinizde mağazanın

is actually open there is nothing worse than going to the

gerçekten açık olduğundan emin olmalısınız, mağazaya gitmekten daha kötü bir şey yoktur

shop and then when you get there you find

ve oraya vardığınızda

that the shop is not open and of course at the moment some shops

mağazanın orada olduğunu görürsünüz. açık değil ve tabii ki şu anda bazı dükkanlar

are still closed some are open as normal

hala kapalı, bazıları normal olarak açık,

normally you will see a sign displayed on the front of a shop we call them

normalde bir dükkanın önünde bir tabela göreceksiniz biz onlara

the opening hours so the list of things you can see here

açılış saatleri diyoruz, bu yüzden burada görebileceğiniz şeylerin listesi

are the opening hours so this sign will tell you when the shop

açılıştır. Bu işaret size mağazanın ne zaman

is open when they are open for business so we often describe this as the

açık olduğunu söyleyecektir, bu nedenle genellikle bunu

opening times or you can say opening hours maybe you want to know if

açılış saatleri olarak tanımlarız veya açılış saatlerini söyleyebilirsiniz, belki

the supermarket is open you might phone the supermarket hello

süpermarketin açık olup olmadığını öğrenmek istersiniz, süpermarketi arayabilirsiniz.

there i wonder if if you could tell me could

acaba bana söyler misin

you please tell me when you close what time do you close oh okay then

lütfen kapattığın zaman kaçta kapatacağını söyler misin oh tamam o zaman

oh eight o'clock eight o'clock tonight okay thanks a lot

oh sekizde bu akşam sekizde tamam çok teşekkürler hoşça kal

bye the opening hours or the opening times when

açılış saatleri veya

the shop is open for business quite often on the front of the shop

dükkanın açık olduğu zamanlar Dükkanın ön tarafında

or near the entrance to the shop you will see

veya dükkanın girişinin yakınında oldukça sık bir şekilde işletmeye açıktır,

normally a sign like this saying when it is open what time it opens

normalde böyle bir tabela göreceksiniz, ne zaman açıksa, saat kaçta açılır

and what time it closes we often say the trading hours as well

ve kaçta kapanır, genellikle işlem saatlerini de söyleriz.

you can say trading hours the hours

ticaret saatlerini söyle ticaret saatleri

of trade when the shop is open for business

dükkanın açık olduğu

when the shop is open and when the shop is closed

zaman dükkanın açık olduğu ve dükkanın kapalı olduğu saatler yazarkasa

cash register cash register is the thing that you normally use when

you are putting the prices of the items into a machine

that is a cash register

yazarkasaya toprak işleme makinesi demek

is it correct to call it a tilling machine

doğru mudur

we don't normally say tilling we don't normally say

normalde toprak işleme demeyiz normalde toprak işleme demeyiz

tilling we just say till till so the cash register

sadece bitişe kadar deriz bu nedenle kasa

can also be described as a till till t-i-l

aynı zamanda bir kasa olarak da tanımlanabilir t-i-l

dal jeet daljeet sidhu is here hello welcome back i think you

dal jeet daljeet sidhu is here merhaba tekrar hoşgeldiniz

were watching yesterday is that right you were with us yesterday

dün izlediğinizi düşünüyorum doğru dün bizimleydiniz

nice to see you back as well hello mr duncan how are you i hope you

sizi tekrar görmek güzel merhaba bay duncan nasılsınız umarım iyisinizdir

are okay i'm not too bad thank you very much i

çok kötü değilim çok teşekkür ederim çok teşekkür ederim

feel quite good today we are talking about going to the

bugün oldukça iyi hissediyorum süpermarkete gitmekten bahsediyoruz

supermarket we are talking about going shopping we will also be looking

alışverişe gitmekten bahsediyoruz

at some some supermarket names there are many

bazı süpermarket isimlerine de bakacağız burada İngiltere'de pek çok

well-known supermarkets here in the uk

tanınmış süpermarket var

and perhaps you could also name some well-known supermarkets where you are in

ve belki siz de bulunduğunuz yerde bazı iyi bilinen süpermarketlerin adını verebilirsiniz.

fact i have a feeling maybe you have

Aslında, içimde bir his var, belki burada

some of the supermarkets that we have here

sahip olduğumuz bazı süpermarketler vardır,

maybe they are the same brand or the same name

belki onlar aynı marka veya aynı isimdir, bu

so we will see later on we are going to take a look at some well-known

yüzden daha sonra göreceğiz, burada İngiltere'deki bazı iyi bilinen süpermarket isimlerine bir göz atacağız.

supermarket names here in the uk

i often go to the supermarket after lunch says mika

sık sık öğle yemeğinden sonra süpermarkete giderim mika

yes quite often if you go into the supermarket in the afternoon

evet diyor çok sık öğleden sonra süpermarkete giderseniz

quite often you will see people actually in there

oldukça sık olarak orada gerçekten

doing their shopping very quickly maybe after their lunch break or maybe during

hızlı bir şekilde alışveriş yapan insanları görürsünüz belki öğle yemeği molasından sonra veya belki öğle yemeği molası sırasında

their lunch break they will go into the supermarket very

gideceklerdir çok hızlı bir şekilde süpermarkete girerler

quickly and they will run around

ve etrafta koşuştururlar

and get some things so when they go back home after work they will have something

ve bazı şeyler alırlar, böylece işten sonra eve döndüklerinde yiyecek bir şeyler alırlar ve

to eat another thing that people use when they

insanların süpermarkete gittiklerinde kullandıkları başka bir şey

go into the supermarket of course quite

elbette oldukça

often you need a list you need to write things down on a piece

sık bir listeye ihtiyaç duyarsınız. Unutma ihtimaline karşı bir kağıda bir şeyler yaz

of paper in case you forget and that is one of

ve bu,

the things i often do when i go shopping at the supermarket

süpermarkette alışverişe gittiğimde sıklıkla yaptığım şeylerden biridir, her

there is always something that i forget always and quite often it is something

zaman unuttuğum bir şey vardır ve oldukça sık olarak,

very obvious like bread or milk

ekmek veya süt gibi çok bariz bir şeydir.

so quite often when i go shopping if i don't have my list

çoğu zaman alışverişe gittiğimde listem olmazsa

i will forget what to buy i will forget what to buy

ne alacağımı unuturum ne alacağımı

tomex says i wouldn't call it waving you just tap a contactless card

unuturum tomex aramayacağım diyor el sallayarak temassız bir karta dokun

otherwise it doesn't work yes well i like to wave mine

yoksa işe yaramaz evet pekala ben benimkini sallamayı seviyorum

i like to show my card like this and i go

kartımı böyle göstermeyi seviyorum ve gidiyorum

i do it in a very fancy way and also i play a little bit of music

bunu çok süslü bir şekilde yapıyorum ve aynı zamanda cep telefonumda biraz müzik çalıyorum bu

at the same time on my mobile phone so as i use my contactless card

yüzden normalde sahip olduğum temassız kartımı kullanıyorum

i normally have the 1812 overture playing yes

1812 uvertürü evet oynuyor

so that's how i do mine i like to wave mine

yani benimkini böyle yapıyorum

when i'm using my contactless card i like to wave the card in a very happy

temassız kartımı kullanırken benimkini sallamayı seviyorum kartı çok mutlu bir şekilde sallamayı seviyorum

way and it always cheers everyone up hello

ve bu herkesi neşelendiriyor merhaba

nessar many congratulations for 100 episodes

nessar 100 bölüm ingilizce için çok tebrikler

of english addict yes we have made it to episode 100 can you believe it

bağımlı evet 100. bölüme kadar geldik buna inanabiliyor musun dükkan

shoplifters a person who steals things when they go into the supermarket or

hırsızları süpermarkete veya dükkana gittiklerinde bir şeyler çalan bir kişi

shop is

a shoplifter i seem very good at it have you noticed i'm very good at it i

bir dükkan hırsızıdır bunda çok iyi görünüyorum bunda çok iyi

would make a very good shoplifter

olduğumu fark ettin mi çok iyi bir dükkan hırsızı,

the only problem with shoplifting

hırsızlık yapmanın tek sorunu

is getting caught

yakalanmaktır,

so the problem with being a person who likes to

bu yüzden bir şeyler için para ödemeden alışverişe gitmeyi seven bir insan olmanın sorunu, sık

go shopping without paying for things is if you get caught

well quite often you will get into a lot of trouble

sık iyi yakalanırsanız, başınız çok belaya girer, bu

so you don't want to do that really i would always suggest

yüzden istemezsiniz. bunu gerçekten yap

not stealing when you go shopping so that is another good piece of advice

alışverişe gittiğinde her zaman hırsızlık yapmamanı öneririm bu yüzden bugün senin için başka bir iyi tavsiye

for you today zenobia says i love english

zenobia ingilizceyi sevdiğimi söylüyor bugün seni burada

i'm glad to hear that it's very nice to see you here today i hope you're

görmek çok güzel bunu duyduğuma sevindim umarım eğleniyorsundur

enjoying today's live stream and yes it is now

bugünün canlı yayını ve evet şu an

three o'clock here in the uk three o'clock we are talking about

saat üç burada İngiltere'de saat üç sık sık süpermarketlerden bahsediyoruz

supermarkets quite often after you have paid for your

yemeğinizin parasını oldukça sık ödedikten sonra

food quite often you will have one of these

bunlardan birine sahip olacaksınız buna makbuz denir

this is called a receipt the word is receipt

makbuz

a receipt is something that you take or you are given after you have

makbuz, aldığınız veya yemeğinizin parasını ödedikten sonra size verilen bir şeydir,

paid for your food so the reason why your receipt is very

bu nedenle makbuzunuzun çok önemli olmasının nedeni,

important is because you can prove that you paid

for those items you can show that to someone and they

bu ürünler için ödeme yaptığınızı kanıtlayabilmenizdir, bunu birine gösterebilirsiniz ve onlar

will know that you have actually shopped there today

bunu bileceklerdir. bugün gerçekten oradan alışveriş yaptınız

you've been there and you've bought these items so the items

ve bu ürünleri satın aldınız, böylece

on the list and also the amount of money that you spent

listedeki ürünler ve ayrıca harcadığınız para miktarı fişe

will be recorded on the receipt not only that but also there will be the

kaydedilecek, sadece o değil, aynı zamanda

time and also the date so the time when you

zaman ve ayrıca tarih, yani süpermarkette bulunduğunuz saat

were in the supermarket and also the date as well

ve aynı zamanda tarih

and that is why it's always very important to keep

ve bu nedenle

your receipt when you go shopping it's always important to make sure that

alışverişe gittiğinizde fişinizi saklamanız her zaman çok önemlidir, fişinizi sakladığınızdan emin olmanız her zaman önemlidir,

you keep your receipt we sometimes call it a sales

bazen buna bir satış

receipt as well so you might also call this a

makbuzu da olabilir, buna

sales receipt or or maybe a sale

satış makbuzu veya belki satış fişi de diyebilirsiniz,

slip as well slip so a small piece of paper can be

böylece küçük bir kağıt parçası slip

described as a slip a slip of paper

olarak tanımlanabilir bir kağıt parçası

so this can be actually described as a receipt or maybe a slip

yani bu aslında bir makbuz veya belki bir fiş olarak tanımlanabilir kayma

and quite often you will get one of these when

ve çoğu zaman

you have finished paying for your shopping

alışverişinizin ödemesini bitirdiğinizde bunlardan birini alacaksınız

of course nowadays we were talking about opening

elbette bugünlerde açılış

times of course nowadays there are many supermarkets that stay open

saatlerinden bahsediyorduk elbette bugünlerde 24 saat açık olan birçok süpermarket var ve

for 24 hours they never close so there are many supermarkets here in

hiç kapanmıyorlar bu yüzden burada birçok süpermarket var

the uk and quite likely where you are as well

Birleşik Krallık'ta ve büyük olasılıkla sizin de bulunduğunuz yerde,

so i would imagine where you are there are also supermarkets that

bu yüzden nerede olduğunuzu hayal ediyorum, ayrıca

stay open for 24 hours and maybe they stay open

24 saat açık kalan ve belki

every day so when a when a supermarket does that

her gün açık olan süpermarketler var, bu yüzden bir süpermarket bunu yaptığında

quite often we will say they are open 24 7.

sıklıkla açık olduklarını söyleyeceğiz. 24 7. 24

24 7. the supermarket is open 24 7 all day

7. süpermarket açık 24 7 her gün tüm gün

every day 24 7.

24 7.

andy

andy

hello andy

merhaba andy

oh andy is talking about tomatoes apparently some people believe that

oh andy domatesten bahsediyor anlaşılan bazı insanlar

tomatoes if you eat too many tomatoes you can put weight on

domatesin çok fazla domates yersen kilo alabileceğine inanıyor hiç

i've never heard of that i'll be honest with you i've never actually

duymadım sana karşı dürüst olacağım bunu hiç

heard of that oh beatrice says yes we must also leave our bag locked

duymadım oh beatrice evet diyor ayrıca çantamızı

in almost all of the supermarkets in argentina

arjantin'deki neredeyse tüm süpermarketlerde kilitli bırakmamız gerekiyor bu

so this was the thing that i noticed in china and also in malaysia

yüzden çin'de ve malezya'da fark ettiğim şey buydu

if you ever go to the very big supermarkets you will always have to put

Eğer çok büyük süpermarketlere giderseniz, çantanızı her zaman

your bag somewhere else quite often they will

başka bir yere koymak zorunda kalacaksınız, oldukça sık olarak,

allow you to put your bag into a small locker and then you will

çantanızı küçük bir dolaba koymanıza izin verecekler ve sonra

lock the door and take the key and then you go into

kapıyı kilitleyip anahtarı alacaksınız ve sonra içeri gireceksiniz.

the supermarket to do your shopping so you will have no bags nearby

süpermarkette alışveriş yapın, böylece yakınınızda hiç çantanız

you won't have a shopping bag or a rucksack

olmasın, İngiltere'de bizim yapmadığımız bazı şeyleri çalmaya karar verirseniz diye bir alışveriş çantanız, sırt çantanız

or a backpack or any type of bag just in case you decide to steal some of

, sırt çantanız veya herhangi bir çantanız olmayacak.

the things

here in the uk we don't do that i will be honest with you we don't do that

bunu yap, sana karşı dürüst olacağım, bunu yapmayız ki

so you can actually go into the supermarket with

böylece gerçekten süpermarkete çantanla gidebilirsin sırt çantan

your bag your backpack your shopping bag maybe for the ladies

alışveriş çantan belki bayanlar için

you have your handbag so here we don't do that we don't ask

el çantan var yani burada yapmıyoruz, yapmıyoruz

you to lock your bags away you can actually walk into the

sizden çantalarınızı kilitlemenizi isteyin aslında

supermarket with your bags

süpermarkete çantalarınızla birlikte girebilirsiniz

tomex says people don't phone up the supermarket

tomex insanların

to find out the opening times yes they do

açılış saatlerini öğrenmek için süpermarkete telefon etmediğini söylüyor evet var

some people don't have computers not everyone has a computer

bazı insanların bilgisayarı yok herkesin bilgisayarı yok

some people don't have a computer some people don't

bazılarının bilgisayar yok bazı insanların

have any technology so they have to rely on the good old-fashioned telephone

hiç teknolojisi yok bu yüzden eski moda telefona güvenmek zorundalar hadi

let's have a look at another word we are almost finished

başka bir kelimeye bakalım neredeyse bitirdik hiç

have you ever walked around a supermarket and

bir süpermarkette dolaşıp

seen this oh

bunu gördünüz mü ah

someone has been careless someone has been very careless

biri gördü dikkatsiz davranmış birisi çok dikkatsiz davranmış

because they've dropped something on the floor

çünkü yere bir şey düşürmüşler

in this case it is a glass jar so you can see here that there is

bu durumda bu bir cam kavanoz yani burada

something on the floor that has been broken something made of

yerde bir şey olduğunu görebilirsiniz kırılmış camdan yapılmış bir şeye

glass it looks a little bit like orange juice

biraz benziyor portakal suyu

maybe or some some type of source

veya bir tür kaynak olabilir

and we call this event so this situation is called a spillage

ve biz bu olayı adlandırıyoruz, bu nedenle bu duruma dökülme

spillage so you will often hear this word being said when

dökülme denir, bu nedenle,

a person is trying to get the spillage removed you will often hear someone say

bir kişi döküntüyü gidermeye çalışırken bu kelimenin söylendiğini sıklıkla duyacaksınız, sık sık birinin

cleaner to aisle six spillage in aisle six

koridora daha temiz dediğini duyacaksınız altı koridorda dökülme altı

spillage something has been spilt on the floor something has fallen on the

dökülme yere bir şey döküldü yere bir şey düştü

floor and broken spillage so quite often in a supermarket

ve kırık dökülme bir süpermarkette çok sık olarak yere

you will see things that have been dropped on the

düşen şeyler göreceksiniz

floor we describe that event

biz bu olayı dökülme olarak tanımlıyoruz

as a spillage spillage something has fallen on the

bir şey düştü yerde

floor and it's left a mess on the floor

ve yerde bir dağınıklık bıraktı

spillage there has been a spillage have you ever

dökülme bir dökülme oldu mu

dropped anything on the floor in a supermarket have you

bir süpermarkette yere herhangi bir şey düşürdünüz mü hiç bir

ever broken anything have you ever created a spillage

şey kırdınız mı hiç bir dökülme yarattınız mı

spillage so quite often someone will have to go

dökülme çok sık olarak birinin gidip

and clean up the spillage spillage in aisle four

temizlemesi gerekecek yukarı dördüncü koridordaki dökülme

spillage in aisle four can an assistant please go to clean up

dördüncü koridordaki dökülme bir asistan lütfen gidip

the spillage in aisle four thank you that's what they do

dördüncü koridordaki döküntüyü temizleyebilir mi teşekkür ederim onların yaptığı şey bu birazdan

we are going to look at some

bazı

supermarket names some names of supermarkets in a few moments

süpermarket isimlerine bakacağız bazı süpermarket isimlerine birkaç dakika içinde bakacağız

thank you very much for your company today so many people here today oh thank

çok teşekkür ederim bugün şirketin için çok fazla insan var bugün oh

you for joining me it's very nice maybe you saw my live

bana katıldığın için teşekkür ederim çok güzel belki

stream yesterday when i was in the garden and you've

dün ben bahçedeyken canlı yayınımı gördün ve geri gelip

decided to come back and watch again thank you very much that's very kind of

tekrar izlemeye karar verdin çok teşekkürler sizin için,

you so we have many supermarkets here in the

İngiltere'de birçok süpermarketimiz var,

uk many large supermarkets and here

birçok büyük süpermarket ve işte

are the names of the most popular supermarkets i wonder

en popüler süpermarketlerin isimleri,

how many you have where you live so perhaps

yaşadığınız yerde kaç tane olduğunu merak ediyorum, belki de yaşadığınız yerde

some of these supermarkets you have where you live let's have a look shall

bu süpermarketlerden bazıları var, hadi bir göz atalım mı?

we oh so we have quite a few brands here

oh, burada epeyce markamız var,

quite a few names of supermarkets i will actually move that over there

epeyce süpermarket adı var, bunu aslında oraya taşıyacağım, bu

that's better i think we can see that better now there

daha iyi bence bunu şimdi daha iyi görebiliriz,

we go that's very nice mr duncan very kind of

çok hoş bay duncan çok naziksiniz,

you so these are the names of the most

yani isimleri bunlar Birleşik Krallık'taki en

popular supermarkets in the uk you can see

popüler süpermarketlerde

asda tesco aldi sainsbury's

asda tesco aldi sainsbury's

m and s waitrose lidl morrisons

m ve s waitrose lidl morrisons

iceland and also the cooperative although nowadays it is known as the

izlanda'yı ve ayrıca kooperatifi görebilirsiniz, ancak bugünlerde

co-op co-op so these are the well-known

co-op co-op olarak biliniyor, yani bunlar tanınmış

stores all of these stores that you can see here listed

mağazalar, tüm bu mağazalar burada görebilecekleriniz listede İngiltere'de

are the ones that we see most of all here

en çok gördüğümüz şeyler

in the uk asda tesco aldi sainsburys i remember

asda tesco aldi sainsburys hatırlıyorum

years ago i used to go shopping at sainsbury's with mr steve we used to

yıllar önce bay steve ile sainsbury's'te alışverişe giderdik

go to sainsbury's in wolverhampton to do our shopping on

wolverhampton'daki sainsbury's'e alışverişimizi yapmak için giderdik

saturday afternoon

cumartesi öğleden sonra

also we have lidl lidl we have waitrose which

ayrıca lidl'imiz var lidl'imiz var garsonumuz var,

is where we get our food from to be honest so we buy our food

dürüst olmak gerekirse yiyeceklerimizi aldığımız yer bu yüzden yiyeceklerimizi alıyoruz

our food is normally delivered so we don't go to the supermarket

normalde yiyeceklerimiz teslim edilir bu

because it's very far away but we have our

yüzden çok uzak olduğu için süpermarkete gitmiyoruz ama

supermarket shopping delivered to the house because we live in the countryside

süpermarketimiz var alışveriş eve teslim çünkü

very far away from the supermarkets and also there is morrisons iceland

süpermarketlerden çok uzakta kırsal kesimde yaşıyoruz ve ayrıca morrisons izlanda var

and the co-op now iceland is a very interesting store

ve co-op şimdi izlanda çok ilginç bir mağaza

as its name suggests iceland sells mainly frozen food

çünkü adından da anlaşılacağı gibi izlanda ağırlıklı olarak donmuş gıda satıyor,

so when you go into iceland most of the things are actually in

bu yüzden izlanda'ya gittiğinizde şeylerin çoğu aslında

freezes or fridges because most of the food that

donmuş veya buzdolaplarında çünkü burada satılan yiyeceklerin çoğu

is sold here is frozen or chilled

donmuş veya soğutulmuş,

what about you

peki ya sen

mikhail says i had an awkward situation when i spilled yogurt on the floor

mikhail, yoğurdu yere döktüğümde

that sounds like a very messy spillage i think so

çok dağınık bir dökülme gibi görünen garip bir durum yaşadım diyor. aman

oh my goodness someone is going to have to pay

tanrım birisi

for that broken pot

o kırık tencerenin parasını ödemek zorunda kalacak mı bunu

do you have to oh that's very interesting thank you lil

yapmak zorunda mısın oh bu çok ilginç teşekkür ederim lil

that's a very interesting question do you have to pay

bu çok ilginç bir soru

for something when you spill or break it the answer is no no if you have an

birşeyi döktüğünde ya da kırdığında parasını ödemek zorunda mısın cevap hayır hayır eğer sen

accident with something in a supermarket maybe you are reaching up for something

bir süpermarkette bir şeyle kaza geçirebilirsiniz, belki bir şeye uzanıyorsunuz

and it slips and falls to the ground and smashes

ve o şey kayıyor , yere düşüyor ve paramparça oluyor, bunun

you don't have to pay for it because they will class

için para ödemeniz gerekmiyor çünkü

that as an accident so it doesn't matter so if you break something accidentally

bunu bir kaza olarak sınıflandıracaklar, bu yüzden önemli değil öyleyse eğer bir süpermarkette yanlışlıkla bir şeyi kırarsan,

in a supermarket you don't have to pay for it they won't

parasını ödemek zorunda değilsin, parasını

make you pay for it

sana ödetmezler,

mohsin says don't worry it is very hard to go shoplifting because

mohsin merak etme, mağazadan hırsızlık yapmanın çok zor olduğunu çünkü seni izleyen

they have lots of security cameras watching you

bir sürü güvenlik kamerası var

mr duncan what are you doing you are stealing something

Bay Duncan ne diyor? bir şey mi çalıyorsunuz

you are stealing hand sanitizer you are trying to hide it

el dezenfektanı çalıyorsunuz

behind your tie but we can see it we can see the hand sanitizer it is

kravatınızın arkasına saklamaya çalışıyorsunuz ama biz görebiliyoruz kravatınızın arkasından el dezenfektanını görebiliyoruz hapse

poking out from behind your tie you

giriyorsunuz bay duncan ben

are going to prison mr duncan i'm sorry i'm sorry i'm very sorry

özür dilerim özür dilerim çok özür dilerim

please forgive me please forgive me i needed the hand

lütfen beni affet lütfen beni affet el dezenfektanına ihtiyacım vardı

sanitizer because i'm a very dirty man so i need

çünkü ben çok kirli bir adamım bu yüzden

i need lots of hand sanitizer i have to put it all over my body

çok fazla el dezenfektanına ihtiyacım var her gün vücudumun her yerine sürmek zorundayım

every day you see

sen bakın

hello jordy can we use spillage for

merhaba jordy dökülmeyi kullanabilir miyiz

i don't know re refer run wanted people spillage

bilmiyorum yeniden yönlendirin aranıyor insanlar

well spillage can be the result of anything that is damaged

iyi dökülüyor dökülüyor hasar gören herhangi bir şeyin sonucu olabilir

so if you drop something or break something

yani bir şeyi düşürürseniz veya bir şeyi kırarsanız

spillage is the result the result of something being damaged

dökülme bir şeyin hasar görmesinin sonucudur

spillage oil spillage so quite often you will

dökülen yağ Dökülme terimini çok sık

hear the term spillage used when there is an

duyacaksınız

oil leak in the sea

Denizde bir petrol sızıntısı olduğunda kullanılan merhaba yeşim merhaba yeşim

hello jade i go to the supermarket every day

ben her gün süpermarkete

very nice m youssef says for us we have

çok güzel m yussef bizim için arabamız olduğunu söylüyor

car for and safeway i remember car four

ve safeway dördüncü arabayı hatırlıyorum

a certain company a certain supermarket chain

belirli bir şirket belirli bir süpermarket zinciri

yes i remember car four from the 1970s i don't think we have them anymore

evet, 1970'lerden dördüncü arabayı hatırlıyorum, artık bizde olduğunu sanmıyorum.

car four i think maybe they were bought by someone else so when we talk about a

group of shops that have the same name

we call them a chain chain so you say a chain

zincir yani bir süpermarketler zinciri diyorsunuz

of supermarkets so all of those supermarkets

yani bu süpermarketlerin hepsi

belong to the same company we refer to it

aynı şirkete ait biz buna

as a supermarket chain so all of those supermarkets belong

bir süpermarket zinciri diyoruz yani tüm bu süpermarketler

to the same company a good example i think asda

aynı şirkete ait iyi bir örnek bence asda

can you see asda there asda i think they are actually owned by an

orada asda görebiliyor musunuz asda düşünüyorum aslında bir

american company so asda have many branches

amerikan şirketine aitler, bu yüzden asda'nın birçok şubesi var dünya çapında

there are many supermarket branches around the world

birçok süpermarket şubesi var

and you have asda asda and if i remember right they are

ve sizin asda asda'nız var ve eğer doğru hatırlıyorsam onlar

actually an american company but we have them here

aslında bir amerikan şirketi ama bizde var

jade says is lidl a discount store yes if you go to lidl apparently a lot

jade diyor ki lidl bir indirim mağazası evet lidl'e gidersen anlaşılan pek çok

of people like to shop at lidl

insan lidl'den alışveriş yapmayı seviyor

lidl it's not a british company by the way it is not a british company

lidl bu bir İngiliz şirketi değil bu arada o bir İngiliz şirketi değil

oh in france i know carrefour super u casino

oh fransa'da carrefour super u kumarhanesini

and cora i've never heard of most of those i haven't heard of most of those

ve cora'yı biliyorum bunların çoğunu hiç duymadım 4. araba dışında bunların çoğunu duymadım,

except for car four it would appear that carrefour is

görünüşe göre carrefour

is still around but you don't see that particular supermarket chain here

hala ortalıkta ama o belirli süpermarket zincirini burada,

in the uk you don't see it here anymore

İngiltere'de görmüyorsun, artık burada görmüyorsun,

nessar says i like frozen peas me too i like frozen peas unless of

nessar donmuş bezelyeleri sevdiğimi söylüyor ben de donmuş bezelye severim tabi tabi

course have you ever tried opening a packet

siz hiç bir paket

of frozen peas and when you open them

donmuş bezelye açmayı denemediniz mi ve açtığınızda

the peas go everywhere they go on the floor

bezelyeler nereye giderse gitsinler yerde

they roll around you can't find them you try to pick them up but you can't

yuvarlanıyorlar bulamıyorsunuz almaya çalışıyorsunuz ama siz yapamazlar

because they're small and they keep rolling away

çünkü küçükler ve yuvarlanmaya devam ediyorlar

frozen peas can be very annoying they can especially when you drop them

donmuş bezelyeler çok can sıkıcı olabiliyorlar özellikle çantayı

on the floor when you are trying to open the bag

açmaya çalışırken onları yere düşürdüğünüzde

and the peas go everywhere

bezelyeler her yere gidiyor

mohsen oh another well-known chain of stores convenience stores and i

mohsen oh başka bir iyi bilinen zincir marketler marketler ve

will talk about that in a moment so of course there are large

bundan birazdan bahsedeceğim, yani tabii ki büyük

supermarkets but also we have convenience stores as well

süpermarketler var ama aynı zamanda marketlerimiz de var,

places that are very convenient to visit to go into quite often convenience

ziyaret etmek için çok uygun yerler oldukça sık

stores will be near a place where people live it is

marketler insanların yaşadığı bir yerin yakınında olacak.

convenient it is something easy to get to

uygun 7-eleven'a ulaşmak kolay bir şey

7-eleven you will see many 7-eleven stores around the world

dünya çapında birçok 7-eleven mağazası göreceksiniz

that one yes we don't have many 7-elevens here

ki evet burada İngiltere'de çok fazla 7-eleven yok

in the uk i think you might find them in london

sanırım onları londra'da bulabilirsiniz

but we don't have many 7-elevens here in the uk

ama biz yok Birleşik Krallık'ta pek çok 7-eleven yok

but many countries around the world do have seven elevens

ama dünyadaki birçok ülkede seven-eleven var

there is an interesting chain of shops i'm going to show you now an interesting

ilginç bir mağaza zinciri var şimdi size

chain of shops called marks and spencer have you ever heard of marx and spencer

mark and spencer adında ilginç bir mağaza zinciri göstereceğim hiç duydunuz mu? marx ve spencer

they are a very interesting shop because they sell

onlar çok ilginç bir dükkan çünkü

food and also clothes as well so this particular shop is a very famous

yiyecek ve aynı zamanda kıyafet de satıyorlar, bu yüzden bu özel dükkan İngiltere'de çok ünlü bir

shop here in the uk there are many branches

dükkan,

many stores around the country however this particular shop is often known for

ülke çapında birçok şubesi var, ancak bu özel dükkan genellikle

selling expensive food so quite often when you go to this particular shop

pahalı satmasıyla bilinir. Yiyecekleri o kadar sıklıkla belirli bir mağazaya gittiğinizde,

you will find that the food is more expensive

yiyeceklerin daha pahalı olduğunu göreceksiniz,

so most people don't do a very large shop they don't go to marks and spencers

bu nedenle çoğu insan çok büyük bir mağaza açmaz, Marks and Spencers'a gitmez

and buy many things they only normally buy

ve birçok şeyi satın almaz, normalde yalnızca

one or two things from this particular shop

bir veya daha fazla satın alır. bu özel dükkandan iki şey

because their food can sometimes be quite expensive marx and

çünkü yiyecekleri bazen oldukça pahalı olabilir marx ve

spencer have you ever heard of that store it is

spencer o mağazayı hiç duydunuz mu

very very popular here in the uk although not

burada İngiltere'de çok çok popüler olmasına rağmen

as popular as it used to be for various reasons

çeşitli nedenlerle eskisi kadar popüler olmasa

so there we have it we've been talking about supermarket shopping

da bizde var süpermarket alışveriş

places where you can go to buy food different things you will see

yerlerinden bahsetmiştik yiyecek almak için gidebileceğiniz farklı şeyler göreceksiniz

now you know the meaning of spillage when you drop something on the floor

artık dökülmenin anlamını biliyorsunuz yere bir şey düşürünce

when you make a mess on the floor in a supermarket perhaps

bir süpermarkette yeri karıştırdığınızda belki de

you have dropped something on the floor and it has smashed

düşürmüşsünüzdür yerdeki bir şey parçalandı

it has smashed

parçalandı

i hope you've enjoyed this and we will move on we are going to move on because

umarım bundan hoşlanmışsınızdır ve devam edeceğiz çünkü

we are going to take a look now at one of my full english lessons

şimdi tam ingilizce derslerimden birine bir göz atacağız

i will have a little break and then we will be back

biraz alacağım ara ve sonra geri döneceğiz

we are back with the sentence game in just

cümle oyunuyla

a few moments time don't go away

birkaç dakika sonra geri döndük zaman gitme gitme nasıl bir

can you see what sort of day it is here today

gün burada bugün

is a hot day it is a mid-summer's day this seasonal period is when the days

sıcak bir gün yaz ortası bir gün bu mevsimsel dönem günlerin

are at their longest and quite often their hottest

en uzun ve çoğu zaman en sıcak olduğu zamandır

a hot day can be described in many ways it's a scorching day it's scorching hot

sıcak bir gün pek çok şekilde tarif edilebilir kavurucu bir gün kavurucu sıcak bugün bunaltıcı

today it's a sweltering day to swelter is to

bir gün bunaltıcı bir gün bunaltıcı bir şekilde sıcak hissetmektir

feel uncomfortably hot it's baking hot today

bugün çok sıcak pişiyor bu gün çok

it's burning hot this sort of weather makes me feel all

sıcak hava beni tamamen

sweaty and sticky if you stay out in the sun too long

terli ve yapışkan hissettiriyor güneşte çok uzun süre kalırsan

you will burn your skin will turn red from the sun's ultraviolet

cildini yakarsın güneşin ultraviyole

radiation too much exposure to harsh sunlight will

radyasyonundan kızarır sert güneş ışığına çok fazla maruz kalmak cildini

literally burn your skin which can lead to serious

tam anlamıyla yakar ve

health issues later ironically exposure to uv light is

daha sonra ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir ironik bir şekilde, insan vücudunda d2 vitamini üretimi için uv ışığına maruz kalmak gereklidir,

necessary for the production of vitamin d2 in the

human body so a hot day like this can be described as

bu nedenle bunun gibi sıcak bir gün

hot scorching sweltering

sıcak, kavurucu, bunaltıcı,

dry baking the extreme heat is overwhelming oppressive

kuru pişirme olarak tanımlanabilir, aşırı sıcaklık bunaltıcı, bunaltıcı, sert

harsh and

ve

unbearable

dayanılmaz aman tanrım,

oh my goodness i'm so thirsty i feel parched i'm

çok susadım ben kavrulmuş hissediyorum nefesim

gasping for water to refresh yourself by drinking something cold is to quench

kesiliyor su için nefesim kesiliyor kendini serinletmek için soğuk bir şeyler içerek susuzluğunu gidermek için

your thirst your thirst is the need and the drink

susuzluğun ihtiyacın var ve içecek o susuzluğu

is what will satisfy that thirst we can also use the word

giderecek şey

thirst to show the desire to do something

susuzluk kelimesini bir şey yapma

or to obtain something beneficial you can have a thirst for knowledge

ya da yapma arzusunu göstermek için de kullanabiliriz yararlı bir şey elde edin bilgiye susamış olabilirsiniz

a thirst for social interaction we can also use the need for food hunger

sosyal etkileşim için susamış olabiliriz aynı zamanda yemek ihtiyacını

as an idiom for want and desire i hunger for your soft embrace

istek ve arzu için bir deyim olarak kullanabiliriz yumuşak kucaklamanız için açım

i'm hungry for success both hunger and thirst are often

başarıya açım hem açlık hem de susuzluk genellikle

feelings that need to be satisfied

duygulardır karşılanması gereken ihtiyaç bu

that's better

daha iyi

there can be no doubting just how hot it is today

hiç şüphe yok bugün havanın ne kadar sıcak olduğundan

it is so hard to escape the heat by the way the word heat can relate to

ısıdan kaçmak o kadar zor ki ısı kelimesi

other things besides temperature we can use heat as an idiom for danger

sıcaklık dışında başka şeylerle de ilişkilendirilebilir ısıyı tehlike veya sorun için bir deyim olarak kullanabiliriz Isı geçene

or trouble let's wait here until the heat

kadar burada bekleyelim,

has died down to feel the heat means to be aware of possible dangers or

ısıyı hissetmek, olası tehlikelerin veya

an approaching situation that might cause you trouble we can say

yaklaşan bir durumun size sorun çıkarabileceğinin farkında olmak anlamına gelir,

that the heat is on which means that a tough situation

ısının açık olduğunu söyleyebiliriz, bu da zor bir durumun

is happening then there is things are really heating up now

yaşandığı anlamına gelir, sonra bazı şeyler vardır. şu an gerçekten kızışıyor

this means that there is tension and maybe

bu, havada gerginlik olduğu ve belki de

a sense of excitement in the air to be in hot water means to be in

heyecan duygusu olduğu anlamına gelir, sıcak suda olmak ciddi bir sıkıntı içinde olmak anlamına gelir,

serious trouble then there is a heat which is around in

o zaman

a contest or competition a part of a contest

bir yarışmada veya yarışmanın bir parçası olabilecek bir yarışmada ortalıkta bir sıcaklık vardır.

can be called a heat congratulations mr duncan

sıcak denildi tebrikler bay duncan bir

you are through to the next heat

sonraki sıcağa geçtiniz

ah this is a much better place to be standing

ah burası ayakta durmak için çok daha iyi bir yer

if you want to escape the harsh sunshine then you will need to find a nice

sert güneş ışığından kaçmak istiyorsanız o zaman

shady place in which to hide from those nasty uv rays

o iğrenç uv ışınlarından saklanmak için gölgeli güzel bir yer bulmanız gerekecek mümkün olduğunca

you need to shade yourself from the sun whenever possible

güneşten korunmalısınız

a shady spot gives you relief from the sunshine

gölgeli bir yer sizi güneş ışığından

and the heat the word shady can also mean

ve sıcaktan korur

suspicious or untrustworthy we can describe a person we don't trust

as being shady a shady character is a person

who should not be trusted a shady deal is an exchange or business deal that is

kime güvenilmemeli gölgeli bir anlaşma dürüst olmayan bir şekilde yürütülen bir takas veya iş anlaşmasıdır

being dishonestly carried out

there are many ways to keep yourself cool on a hot

sıcak bir günde kendinizi serin tutmanın birçok yolu vardır

day a quick way of doing this is to use one of these this is an electric fan

bunu yapmanın hızlı bir yolu bunlardan birini kullanmaktır bu bir elektrikli vantilatördür Çok fazla çaba harcamadan daha serin hissetmeniz gerektiğinde çok hoş bir ferahlatıcı hava

a set of blades rotate to produce a flow of refreshing air very nice when you

akışı sağlamak için kanat seti döner.

need to feel cooler without making much effort

a fan can also be something you use to cool yourself off with

by waving it whilst holding it in your hand

any large flat object can be used as a fan

such as a piece of cardboard or a magazine or even

bir karton parçası veya bir dergi veya hatta

one of mr duncan's old flip-flops

Bay Duncan'ın eski parmak arası terliklerinden biri gibi bir yelpaze olarak kullanılabilir,

on second thoughts i think i'll stick with the electric fan

ikinci kez düşündüğümde, sanırım elektrikli vantilatöre bağlı kalacağım,

it's much less effort

çok daha az çaba,

are you still there i don't know what happened then

hala orada mısın bilmiyorum ne oldu sonra

the phone was ringing in the house and unfortunately it was right next to me

evde telefon çaldı ve ne yazık ki tam yanımdaydı bu yüzden

so i decided to close my microphone because i thought you would not want to

mikrofonumu kapatmaya karar verdim çünkü bunu duymak istemezsin diye düşündüm

hear that to be honest here we go then yes we are

dürüst olmak gerekirse işte başlıyoruz sonra evet

live just to prove it all of this is happening now you see

sadece kanıtlamak için yayındayız bunların hepsi şimdi oluyor görüyorsun

i hope you're feeling good today half an hour to go we are now going to play the

umarım iyisindir bugün bitmesine yarım saat kaldı şimdi

sentence game are you ready to play the sentence game we are going

cümle oyunu oynayacağız hazır mısın cümle oyunu

to play it and today we are looking at this letter so all of the missing words

oynayacağız ve bugün bakıyoruz bu harf yani tüm eksik kelimeler

will begin with this letter the letter l

bu harfle başlayacak l harfi

without any more hanging around without any more waiting

daha fazla takılmadan daha fazla beklemeden hadi

let's now play the sentence game

şimdi cümle oyunu oynayalım

what what is it true that sainsburys is a place

sainsburys'in

for picking up single people i don't know i don't know whether or not

bekar insanları tavlamak için bir yer olduğu doğru mu ben bilmiyorum biliyorum

sainsbury's is a place where you will pick up single

sainsbury'nin bekar insanları tavlayacağın bir yer olup olmadığını bilmiyorum

people i have absolutely no idea

if that is true or not the one thing i do know

bunun doğru olup olmadığı konusunda hiçbir fikrim yok bildiğim tek şey

is it's time to play the sentence game are you ready

cümle oyununu oynamanın zamanı geldi oynamaya hazır mısın

to play the sentence game well i am and i hope you are as well the

cümle oyunu iyiyim ve umarım siz de iyisinizdir

sentence game today we are using well as you can see on the screen

bugün cümle oyununu iyi kullanıyoruz ekranda gördüğünüz gibi

we are using the letter l so all of the missing words today will begin

l harfini kullanıyoruz bu yüzden bugün tüm eksik kelimeler

with the letter l l for loser

l harfiyle başlayacak kaybeden

lazy lick

tembel için l yala

look so here's today's first sentence game are you ready feel free to

bak işte bugünün ilk cümle oyunu hazır mısın

play at home join in wherever you are watching at the

evde oynamaktan çekinme şu anda nerede izliyorsan katıl katıl işte

moment here is today's first sentence

bugünün ilk cümle

on the sentence game are you ready here it comes right now

oyunu cümle oyunu hazır mısın işte hemen şimdi geliyor

okay now this might actually refer to what happens in sainsburys

tamam şimdi bu aslında şu anlama gelebilir sainsburys'de ne olur

well it might happen it might not they had a secret something

peki olabilir de olmayabilirdi birbirleriyle bir sırları vardı l

with each other they had a secret something beginning with

ile başlayan bir sırları vardı l ile başlayan bir sırları

l they had a secret something with each other

vardı birbirleriyle bir sır

a secret what though a secret what what did they have it was secret but

ne olsa bir sır olsa da neleri vardı o sırdı ama

what was it

neydi o

i like the sainsburys supermarket very much and i'm single to be honest i

sainsburys süpermarketi çok beğendim ve bekarım dürüst olmak gerekirse

prefer morrisons it's definitely not true

morrisonları tercih ederim bu kesinlikle doğru değil hiç

well i've never heard of it i've never heard that people

duymadım

anywhere in the world go to the supermarket

to find the love of their life it seems like a very strange thing to do

Hayatlarının aşkı, çok garip bir şey gibi görünüyor,

all you do when you go to the supermarket is buy tins of beans you buy

süpermarkete gittiğinizde yaptığınız tek şey konserve fasulye satın almak, kuru

baked beans maybe you buy some bananas perhaps you buy some bread but i've

fasulye satın almak, belki biraz muz, belki biraz ekmek almak ama hiç

never heard of anyone going to the supermarket

kimseyi duymadım. süpermarkete

to buy their husband or wife or lover i've never heard of that that

karı koca ya da sevgili satın almak için gittiğini hiç duymadım bu

is new to me they had a secret

benim için yeni bir sırları vardı aralarında

something with each other a secret what though a secret what beginning with

bir sır ne olsa bir sır ne l harfiyle başlayan

l the letter l it has seven words hmm

l harfi yedi kelime var hmm

thank you jade the sentence game the sentence game

teşekkür ederim yeşim cümle oyunu cümle oyunu

everybody play the sentence game here is the sentence game

herkes cümle oyununu oynasın işte şu anda cümle oyunu

right now

love they had a secret love with each other

aşk onların gizli bir aşkları vardı

well love only has four letters you see so i'm not sure about love they had a

aşkta sadece dört harf var görüyorsun bu yüzden aşktan emin değilim onların bir sırrı vardı

secret something a secret

something with each other

aramızda gizli bir şeyler l

it begins with the letter l

harfiyle başlıyor

i'm still waiting i'm still waiting for a correct answer

hala bekliyorum doğru cevabı bekliyorum

oh i didn't think this was so difficult i will be honest with you i didn't think

oh bunun bu kadar zor olduğunu düşünmemiştim sana karşı dürüst olacağım

this was very difficult but it would appear that it is they had

bunun olacağını düşünmemiştim çok zor ama görünüşe göre birbirleriyle

a secret something with each other

gizli bir şeyleri vardı,

maybe they were in the supermarket

belki süpermarketteydiler ve

where they keep all of the cheese maybe they were hiding around the corner

tüm peynirleri saklıyorlardı, belki köşede

from the from the stilton and the gorgonzola

stiltondan, gorgonzoladan

and the fresh cheddar there were two people meeting in secret

ve taze çedardan saklanıyorlardı. iki kişi gizli gizli buluşuyorlardı

they met hmm this is very hard i can't believe no one

tanışmışlar hmm bu çok zor kimsenin

has got this oh i think oh

buna sahip olmadığına inanamıyorum oh sanırım oh

i think i see a correct answer somebody's got the correct answer

sanırım doğru bir cevap görüyorum birisi doğru cevabı bulmuş

they are very clever well done

çok zekiler aferin

thank you very much for guessing the answer to today's first

çok teşekkür ederim

sentence game for this wednesday yes and it is episode 100

bu çarşamba için bugünün ilk cümle oyununun cevabını tahmin ediyorum evet ve bu

of english addict yeah i feel like celebrating

ingilizce bağımlısı'nın 100. bölümü evet

somehow

bir şekilde

five more seconds and then oh hello hello mr cockerell

beş saniye daha kutlamak geliyor içimden ve sonra oh merhaba merhaba bay cockerell

i've missed you you didn't wake me up this morning

sizi özledim bu sabah beni uyandırmadınız

i normally rely on my next-door neighbor's cockerel

Normalde

to wake me up but this morning it was very quiet i don't know why

beni uyandırması için yan komşumun horozuna güvenirim ama bu sabah çok sessizdi neden çok sessiz bilmiyorum

very quiet what is the answer oh we have some correct answers

cevap nedir oh bazı doğru cevaplarımız var

well done well done to venkat jose also muhammad

aferin venkat jose'a da aferin muhammad

johnny johny johny remember

johnny johny johny hatırlayın, gelen

we have quite a few correct answers coming through well done

epeyce doğru cevabımız var

sorry i'm just laughing at one of the comments on the live chat

aferin üzgünüm canlı sohbetteki yorumlardan birine sadece gülüyorum bu beni

it made me smile from ear to ear so the answer is to this one they had a

kulaktan kulağa gülümsetti bu yüzden cevap şu ki

secret something with each other well if you

her biriyle gizli bir şeyleri vardı diğer bir deyişle,

have a secret something with another person

başka bir kişiyle gizli bir ilişkiniz varsa,

it means you are meeting you are getting together

bu, buluşuyorsunuz demektir,

for a chat or maybe a kiss and a cuddle

sohbet için veya belki bir öpücük ve kucaklaşma için bir araya geliyorsunuz,

the answer is bing liaison oh they are having a secret liaison

cevap, çift ilişkidir oh, gizli bir ilişki yaşıyorlar,

a secret liaison they are getting together they are meeting

gizli bir ilişki, bir araya geliyorlar.

in secret maybe they don't want their work colleagues to find out maybe they

gizli görüşüyorlar belki iş arkadaşlarının öğrenmesini istemiyorlar belki gizlice

are doing something in secret they are having a secret

bir şeyler yapıyorlar

liaison with each other they are meeting together

birbirleriyle gizli bir ilişkileri var birlikte buluşuyorlar

they had a secret liaison with each other they met

birbirleriyle gizli bir ilişkileri var

together secretly they didn't want other people to find

gizlice buluşuyorlar Diğer insanların

out that they were having a liaison

bir irtibat

liaison i like that word it sounds french doesn't it

ilişkisi kurduklarını öğrenmelerini istiyorum, bu kelimeyi seviyorum kulağa fransızca geliyor değil mi,

do you know why

neden

liaison that was the first sentence game today shall we play again

bugün ilk cümle oyunu olan irtibat oyunuydu, tekrar oynayalım

would you like to have another round of the sentence game okay here's another

mı? cümle oyunu tamam işte bir tane daha

one standby for today's second

bugünün ikinci

sentence game please feel free to play along at home

cümle oyunu için beklemede olun lütfen evde birlikte oynamaktan çekinmeyin

oh okay

oh tamam ilginç

interesting interesting this old building is

ilginç bu eski bina

something to collapse at any moment

her an yıkılacak bir şey

and it begins with the letter l the letter l is what it starts with

ve l harfiyle başlıyor l harfiyle başlıyor l

we're looking for the letter l old building is something to collapse at

harfini arıyoruz eski bina her an yıkılacak bir şey

any moment this old building the building is old

bu eski bina bina eski belki

maybe it has been abandoned and maybe it is something

terkedilmiş ve belki

to collapse at any moment we are saying that something might

her an yıkılacak bir şey bu eski bina bir şey olabilir

or could

ya da olabilir diyoruz

this old building is something to collapse at any moment

her an çökecek

likely

likely that is a very good answer that is a very good answer in fact i

bir şey büyük olasılıkla bu çok iyi bir cevap bu aslında çok iyi bir cevap bunu

might accept that even though it's not the word i'm

aradığım kelime olmasa da

looking for so even though it's not the word i'm looking for likely

aradığım kelime olmasa da kabul edebilirim muhtemelen

is a good one i like that and also it has

iyi bir kelime, bunu beğendim ve ayrıca

it has six letters

altı harfli

but we are looking for another word as well

ama başka bir kelime arıyoruz,

if something might happen if there is a very strong

eğer bir şey olabilirse,

possibility of something happening there is another word we can use as well

bir şeyin olma ihtimali çok yüksekse, kullanabileceğimiz başka bir kelime var.

beginning with the letter l

l harfi

hello richard thank you richard likely is a good answer and yes it does fit

merhaba richard teşekkür ederim richard muhtemelen iyi bir cevap ve evet uyuyor uyuyor

it does fit this old building is likely to collapse at any moment however there

bu eski bina muhtemelen her an çökecek ancak

is another word a more interesting word that you can put

başka bir kelime var daha ilginç bir kelime daha var

there instead instead of likely there is

muhtemelen yerine oraya koyabilirsiniz

another word you can use but what is the word

kullanabileceğiniz başka bir kelime ama kelime nedir

it has six letters it begins with the letter

altı harfli lum harfiyle başlıyor

l

um

what is it i'm giving you a little bit of extra time

size biraz fazladan zaman veriyorum bu yüzden

so a lot of people are saying likely but likely isn't the answer

birçok insan muhtemelen diyor ama muhtemelen değil

that we're looking for today even though it fits

bugün aradığımız cevap bu cümleye uysa ve

and even though it does actually work in that sentence

gerçekten işe yarasa da

but there is an another more interesting word a more interesting word

ama daha ilginç bir kelime daha var daha ilginç bir kelime

a few more moments

birkaç dakikamız daha

we have oh we have some correct answers coming through now everyone

var ah şimdi bazı doğru cevaplarımız geliyor millet

we have some correct answers coming through

bazı doğru cevaplar geliyor

thank you very much for your guesses some of them are not correct

tahminleriniz için çok teşekkür ederim bazıları doğru değil

some of them are spot on spot on well done

bazıları yerinde aferin

very nice a few more seconds and then i will give

çok güzel birkaç saniye daha sonra sana cevabı vereceğim cevabı

you the answer

the answer my friend is blowing in the wind

arkadaşım patlıyor rüzgarda

the answer is blowing in the wind it is liable liable

cevap rüzgarda esiyor sorumlu sorumlu sorumlu

something that is liable to happen something that might happen

bir şey olması muhtemel bir şey

at any moment is liable to happen ah so this is an interesting word it can

her an olabilecek bir şey olma olasılığı var ah yani bu ilginç bir kelime birden

be used in more than one way a person who is responsible

fazla şekilde kullanılabilir bir kişi sorumlu

or maybe a person who in law is responsible for something happening

veya belki hukuken bir kişi olan bir şeyden sorumlu olan kişi

they are the person who is responsible for that thing

o şeyden

they are liable however you can also say something is likely to happen as well

sorumlu olan kişidir onlar sorumludur ancak aynı zamanda bir şeyin olma ihtimalinin yüksek olduğunu da söyleyebilirsiniz

likely liable liable this old building is liable to collapse

muhtemel sorumlu sorumlu bu eski bina şu anda çökmeye eğilimlidir

at any moment liable so some people say liable some people

her an sorumlu yani bazı insanlar sorumlu diyor bazı insanlar iftira

say libel it is liable to collapse

diyor

at any moment that means likely it might happen at any moment it could

her an çökebilir bu da her an gerçekleşebileceği anlamına geliyor olabilir olabilir

happen there is a good chance that that thing

o şeyin yakında çok yakında gerçekleşmesi için iyi bir şans var

will happen soon very soon in fact so there was today's

aslında bu yüzden vardı bugünün

second

ikincisi

would you like another one i think we have 15 minutes left yes

bir tane daha ister misin sanırım 15 dakikamız kaldı evet

15 minutes before we have to go so i think we have time for maybe three more

gitmemize 15 dakika kaldı bu yüzden belki üç tane daha vaktimiz var

here's another sentence game yes we are playing the sentence game

işte başka bir cümle oyunu evet cümle oyunu oynuyoruz

the sentence game the sentence game feel free

cümle oyunu cümle oyunu hissediyorum

to play at home with the sentence game here is the next one are you ready

evde oynaması ücretsiz cümle oyunu ile işte sıradaki hazırmısınız

oh this is a very interesting one once again we only have one missing word

oh bu çok ilginç bir kez daha tek bir eksik kelimemiz var

oh i think this is easy personally i think this is quite easy

oh bence bu kişisel olarak kolay bence bu oldukça kolay

actually

aslında

the sentence game looking for the letter l it is only

cümle oyununa bak l harfi için sadece

four letters i think this one's easy i think we can get this one

dört harf bence bu kolay bence bunu

out of the way very fast to be honest there is also a tv show that uses this

çok hızlı bir şekilde ortadan kaldırabiliriz dürüst olmak gerekirse bu kelimeyi kullanan bir tv programı da var

word as well there is a game show a quiz show

bir yarışma programı bir yarışma programı var

that uses the same word yes

aynı kelimeyi kullanan evet

hello content deleted i like your name by the way

merhaba içerik silindi adınızı beğendim bu arada

content deleted i think that might be the best name the

içerik silindi bence bu youtube'daki gelmiş geçmiş en iyi kullanıcı adı olabilir bence bu yüzden şimdiye kadarkilerin

best username ever on youtube i think so

it might be the best one ever you are the the weakest something

en iyisi olabilir siz bu konudaki en zayıf şeysiniz

in this group

grup

it's not male by the way before anyone says male because it

erkek değil bu arada kimse erkek demiyor çünkü l

doesn't start with l you are the

ile başlamıyor

the weakest male in this group are the times in my life when that has

bu gruptaki en zayıf erkek sensin hayatımda bunun

been said to me so many times people have turned to me

bana birçok kez söylendiği zamanlar insanlar bana döndü

and said you are the weakest male goodbye

ve sen en zayıf erkeksin dedi elveda bu

it's a sad story i know

üzücü bir hikaye biliyorum

hello to oh hello to ahn huang hello on huang

ahna merhaba ahn huang'a merhaba huang'a

hello to you watching in vietnam nice to see you here as well

merhaba sana vietnam'da izliyorum seni burada görmek de güzel

we have a lot of correct answers i thought this was easy

birçok doğru cevabımız var bunun kolay olduğunu düşündüm

i did when i when i made this this morning when i wrote this this morning i

yaptım Bu sabah bunu yaptığımda, bu sabah bunu yazdığımda,

knew this was easy and i had a weird feeling i had a very

bunun kolay olduğunu biliyordum ve içimde garip bir his vardı, bunun çok kolay olduğuna dair çok

strange feeling that this was too easy

garip bir his vardı,

so here comes the answer

işte cevap geliyor

yes thank you mr cockerell very kind of you

evet, teşekkür ederim Bay Cockerell çok naziksiniz

the answer is yes most of you got this right well done

Cevap evet, çoğunuz bu hakkı aldınız aferin halka

link you are the weakest link in this group now as we often say

artık bu gruptaki en zayıf halka sizsiniz çünkü

a chain is only as strong as its weakest link so you never want

bir zincirin ancak en zayıf halkası kadar güçlü olduğunu söyleriz, bu nedenle asla

a weak link in a chain or else it will snap so the chain

bir zincirde zayıf bir halka istemezsiniz, yoksa olur. çıt çıt, zincir

is only as strong as its weakest link so if you have lots of links

yalnızca en zayıf halkası kadar güçlüdür, bu nedenle, bir zincir parçasında çok sayıda halka varsa,

in a piece of chain but one of the pieces

ancak parçalardan biri

is weak that will cause the problem so even though the rest of the chain if

zayıfsa, bu soruna neden olur, bu nedenle zincirin geri kalanı zincirin geri kalanı olmasa bile

the rest of the chain is very strong that one link that weak link

o kadar güçlü ki, o zayıf halka

will cause the chain to snap link link

zincirin halkanın kopmasına neden olacak,

you are the weakest link in this group and of course there is a tv show as well

bu gruptaki en zayıf halka sizsiniz ve elbette en

called the weakest link where lots of people

zayıf halka olarak adlandırılan ve birçok insanın

compete together in a group and then each person

bir grupta birlikte rekabet ettiği bir tv programı var ve sonra her kişi oyundaki

can vote who they think is the weakest link in the game

en zayıf halka olduğunu düşündüğü kişiye oy verebilir,

i like it

beğendim

sandra gonzalez hello sandra nice to see you here as well yes lovely to see you

sandra gonzalez merhaba sandra sizi de burada görmek güzel evet sizi

back once again thank you for joining me as i

tekrar görmek güzel bana katıldığınız için teşekkür ederim

always say it is better to be late than never

her zaman söylediğim gibi olmak daha iyidir hiçten daha geç işte böyle

that's what i say here's another one another sentence game is coming your way

söylüyorum işte başka bir cümle oyunu şimdi yolunuza çıkıyor

right now oh okay then yes we have another

oh tamam o zaman evet başka bir

word all of the words we are looking for begin with the letter l

kelimemiz var aradığımız tüm kelimeler l harfiyle başlıyor

hello hello mr allah mr

merhaba merhaba bay allah bay

l

l

this comes at the beginning of some lovely words

bu geliyor

like lovely love

güzel aşk

late sandra is late but it doesn't matter

geç sandra geç kaldı gibi bazı güzel sözlerin başlangıcı ama önemli değil hiç önemli değil

it doesn't matter at all

today we can see your shaved eyebrow yes it's it's this one it's actually this

bugün senin tıraşlı kaşını görebiliriz evet bu bu aslında

one this is the eyebrow that i shaved the

bu benim tıraş ettiğim kaş

other day by accident so now i think it's more clear today

diğer kazara her gün yani şimdi sanırım bugün daha net

but already you can see that the hair is starting to grow back

ama şimdiden saçların yeniden uzamaya başladığını görebiliyorsunuz yani

so yeah that that was something i did the other day i did something very

evet bu geçen gün yaptığım bir şeydi çok aptalca bir şey yaptım

stupid i accidentally cut half of my eyebrow

yanlışlıkla kaşımın yarısını kestim

off because i was in a hurry you see i was

çünkü ben acelesi vardı anlıyor musun ben acele ediyordum

rushing sometimes when you rush you make

bazen acele ettiğinde hata yapıyorsun o

mistakes

he came from a something family but what what type of family did he come

bir şey ailesinden geliyordu ama nasıl bir aileden

from he came from a something

geliyordu l

family beginning with l we are looking for the letter

ile başlayan bir şey ailesinden geliyordu bunda l harfini arıyoruz

l in this sentence game he came from a something family

Cümle oyunu o bir aileden geliyordu

when we use this particular word we are talking about

bu kelimeyi kullandığımızda

something that might be i don't know um maybe something that is not desired

bilmediğim bir şeyden bahsediyoruz belki de istenmeyen bir şeyden bahsediyoruz

or maybe if you have a certain type of family background

ya da belki belli bir aile geçmişiniz varsa

i'm not saying anything else because i will give the word away you see

söylemiyorum başka bir şey çünkü kelimeyi vereceğim, görüyorsun ve

and and then it's pointless there's no point giving you the word

sonra anlamsız, sana kelimeyi vermenin bir anlamı yok,

or else there's no point playing the sentence game when you think about it

yoksa düşündüğün zaman cümle oyununu oynamanın bir anlamı yok, evet

yes large okay

büyük tamam

large he came from a large family that is a good answer that is a very

büyük o büyük bir aileden geldi, yani bir iyi cevap bu çok

good answer in fact almost too good it's almost

iyi bir cevap aslında neredeyse fazla iyi neredeyse

too good yes you could say large but i am looking for another word a more

fazla iyi evet büyük diyebilirsin ama ben daha ilginç bir kelime arıyorum

interesting word you come from a large family

geniş bir aileden geliyorsun

yes but what if your family didn't have much money

evet ama ya ailen çok şey olmasaydı para ya

what if your family didn't have much money

ailenizin fazla parası olmasaydı

maybe your family was impoverished

belki aileniz fakirdi

hello venkat i am new to this live stream

merhaba venkat ben bu canlı yayında yeniyim

and this is absolutely amazing thank you venkat

ve bu kesinlikle harika teşekkür ederim venkat

nice to see you back as well nice to see you back

sizi tekrar görmek güzel ben de sizi tekrar görmek güzel tekrar gördüğüme

i'm glad to see that you are enjoying this live stream

sevindim bakın bu canlı yayından keyif alıyorsunuz

and it is live for another eight minutes and then i'm going i'm going to have a

ve sekiz dakika daha canlı yayındayım ve sonra gidiyorum bir fincan çay içeceğim

cup of tea

ah yes we're getting quite a few quite a few guesses here

ah evet epeyce tahmin alıyoruz burada

some very interesting guesses yeah so

bazı çok ilginç tahminler evet

10 more seconds and then i'm giving you the answer

10 saniye daha ve sonra sana cevabı veriyorum

are you ready

hazır mısın

c ah

c ah

the answer is he came from a something family we are looking

cevap o bir şey ailesinden geldi

for five letters the answer is

beş harf arıyoruz cevap

lowly lowly a lowly family lowly

lowly lowly lowly lowly

you are describing a family maybe with little money

sen bir aileyi tarif ediyorsun belki birlikte parası az

poor maybe they live with limited means limited

fakir belki kısıtlı imkanlarla yaşıyorlar sınırlı demek

means lowly something modest a person can also have a lowly position

düşük seviyeli bir şey mütevazi bir insan işinde de düşük bir pozisyona sahip olabilir düşük pozisyon

in their job lowly position maybe you describe a person who has

belki

a very simple job as lowly or maybe the job they do is not very well paid

çok basit bir işi olan bir insanı düşük olarak tanımlıyorsunuz veya belki yaptığı iş çok iyi değil düşük maaşlı

lowly lowly he came from a lowly family

o benim gibi aşağılık bir aileden geldi

just like me just like me

tıpkı benim gibi

here's another one i think we have time for one more

işte bir tane daha sanırım bir tane daha vaktimiz var

and i think this time we have two missing words

ve sanırım bu sefer iki eksik kelimemiz var

oh we're getting we're getting a little bit more difficult now with our

ah başlıyoruz biraz daha zorlaşıyoruz şimdi

sentence game in fact we have three missing words not one not

cümle oyunumuzda aslında üç eksik kelimemiz var bir değil

two but three and they all begin with the letter

iki değil üç ve hepsi l harfiyle başlıyor hepsi

l all his something all his something ached

onun bir şeyleri ağrıyordu

and his bad something caused him to something we are looking for three words

ve onun kötü bir şeyleri onu bir şeye neden oldu aradığımız üç kelime

five letters three letters four letters all his something ached and his bad

beş harf üç harfler dört harf tüm onun bir şey ağrıdı ve kötü bir

something caused him to something but what

şey onu bir şeye neden oldu ama

we have three missing letters they all begin with the letter

elimizde üç eksik harf var hepsi l harfiyle başlıyor tüm

l all his something ached and his bad something

onun bir şey ağrıyor ve kötü bir şey

caused him to something but what what are the missing words

onu bir şeye neden oldu ama eksik kelimeler nelerdir

hello giuseppe giuseppe great chat mr duncan oh thank you very

merhaba giuseppe giuseppe harika sohbet bay duncan oh çok teşekkür ederim çok teşekkür ederim

much thank you very much giuseppe nice to see

giuseppe sizi burada görmek güzel

you here as well

english learn

ingilizce öğren

i have no money to go for coaching please help me sir

koçluk için gidecek param yok lütfen bana yardım edin efendim

well you are in the right place because everything i do

doğru yerdesiniz çünkü yaptığım her

costs nothing everything i do is free so you can watch my lessons you

şeyin hiçbir maliyeti yok yapıyorum ücretsiz yani derslerimi izleyebiliyorsun

can see my live streams everything i do costs you

canlı yayınlarımı görebilirsin yaptığım her şeyin sana maliyeti

nothing zero zilch ling

sıfır sıfır ling

nothing hmm valeria says this one

hiçbir şey hmm valeria bunun

is difficult for me difficult i think so

benim için zor olduğunu söylüyor bence bu yüzden

mo sen

mo sen

hello mohsen hello also anna oh okay then yes

merhaba mohsen merhaba da anna oh tamam o zaman evet

okay one or two people are now guessing the first word the first word

tamam bir ya da iki kişi şimdi ilk kelimeyi tahmin ediyor ilk kelime

the first missing word all his something ached and his bad

ilk eksik kelime tüm onun bir şeyleri ağrıdı ve onun kötü

something caused him to something all of the missing words begin with the

bir şeyleri ona bir şeye neden oldu tüm eksik kelimeler

letter l for lucky

şans için l harfiyle başlıyor

lose

kaybetmek

zazuka says liver liver interesting liver

zazuka karaciğer karaciğer ilginç diyor karaciğer

well that does begin with the letter l

iyi bu l harfiyle başlıyor

and it does have five letters liver a very important organ

ve beş harfli karaciğer karaciğeriniz olmadan vücudunuzun içinde çok önemli bir organ hayatta

inside your body without your liver it is very hard to survive very

kalmak çok zor hayatta kalmak çok

difficult to survive

zor

hmm some very interesting answers here coming through all his something

hmm burada bazı çok ilginç cevaplar geliyor tüm onun bir şeyleri

ached and his bad something caused him to something so think of your

ağrıyor ve onun kötü bir şeyleri ona bir şey yapmasına neden oldu bu yüzden vücudunu düşün

body think of your body ache when something

bir şey ağrıdığında vücudunun ağrıdığını düşün bu canın yanıyor

is aching it means it is hurting hurting maybe you've been playing

demektir canın yanıyor belki

some sport and maybe all of your something

biraz spor yaptın ve belki de bir şeyler

ate but we are talking about everything so we are talking about plural a plural

yemiş olabilirsin ama biz her şeyden bahsediyoruz yani hakkında konuşuyoruz çoğul çoğul bir

word because you are describing more than one

kelime çünkü birden fazla şeyi tanımlıyorsunuz, onun bir

thing all his something ached and his bad

şeyi ağrıyor ve onun kötü bir

something so that is one part of the body

şeyi yani bu vücudun bir parçası,

we are talking about many things and then

birçok şeyden ve sonra

one thing and then an action so the last word is actually a type of

bir şeyden ve sonra bir eylemden bahsediyoruz, yani son kelime aslında bir tür

action plural single

eylem çoğul tek

action

eylem

ah okay then yes oh oh ah i see very good

ah tamam o zaman evet oh oh ah çok iyi görüyorum

quite a few people now are getting it right well done

epeyce insan şimdi doğru anlıyor

hiroko i see

hiroko thank you very much very interesting

aferin hiroko hiroko görüyorum çok çok çok ilginç

ricer johnny maria

ricer johnny maria

marie the answer is coming up right now

marie cevap hemen geliyor

thank you mr car cruel i will not need you today

teşekkür ederim Bay araba zalim bugün sana ihtiyacım olmayacak

you can go into the garden and chase the hens around

bahçeye gidip etraftaki tavukları kovalayabilir

and have fun what

ve eğlenebilirsin

all his something eight and his bad something caused him

onun sekiz bir şeyi ve kötü bir şeyi onu bir şeye neden oldu

to something we are looking for three words

biz üç kelimeyi arıyoruz

the words are and congratulations to those who got it right

kelimeler bunlar ve yapanları tebrik ederim doğru anladı

and for those who don't know here are the answers

ve bilmeyenler için işte cevaplar

all his limbs ached and his bad leg

tüm uzuvları ağrıyor ve kötü olan bacağı

caused him to limp limp if you limp

topallamasına neden oluyor topallarsanız bu,

it means you can't put your weight on one of your legs

ağırlığınızı bir bacağınıza veremeyeceğiniz anlamına gelir

because it's very painful or difficult you

çünkü çok ağrılıdır veya zor sen

all his limbs arms and legs all of them

tüm uzuvları kolları ve bacakları hepsi

ached your arms your legs your back your neck everything all of your limbs

ağrıyordu kolların bacakların sırtın boynun her şey tüm uzuvların tüm

all his limbs ached and his bad leg caused him to

uzuvları ağrıyordu ve kötü bacağı onun

limp and that is it that is the last one the final

topallamasına neden oldu ve işte bu sonuncusu son

sentence game for this wednesday afternoon it's just after four o'clock

cümle oyunu bu çarşamba öğleden sonra saat dörtten hemen sonra

very good timing actually i must say i hope you've enjoyed today's live stream

çok iyi zamanlama aslında söylemeliyim ki umarım bugünün canlı yayınını beğenmişsinizdir

i will be back with you tomorrow by the way we are doing one of our extra

yarın tekrar sizinle olacağım bu arada ekstra

english lessons one of our extra english live streams

ingilizce derslerimizden birini yapıyoruz yarın ingilizce canlı yayınlar

tomorrow something to celebrate the month of july

temmuz ayını kutlayacak bir şey kabul edelim

let's face it we all need something to make us a little bit more cheerful

hepimizin bizi biraz daha neşelendirecek bir şeye ihtiyacı var öyle

don't you think so i hope my appearance during july has cheered you up i really

değil mi umarım temmuz ayı boyunca görünüşüm sizi neşelendirmiştir gerçekten umarım

do hope so thanks for giving us your precious time

verdiğiniz için teşekkürler bize değerli zamanını ayırdığın

thank you osman you are welcome lil says i got two right

teşekkürler osman rica ederim lil bende iki tane doğru var diyor sorun

that's fine it's okay if you get get two right or three right or none of

değil iki doğru ya da üç doğru yaparsan sorun

them right it doesn't matter because you will still

yok farketmez çünkü yine de

find out the answer so this game can help you in two ways

cevabı bulacaksın yani bu oyun size iki şekilde yardımcı olabilir,

it can help you test your knowledge but also you can learn some new words at the

bilginizi test etmenize yardımcı olabilir, ancak aynı zamanda bazı yeni sözcükler de öğrenebilirsiniz, bu

same time so even if you don't know the words you

nedenle sözcükleri bilmeseniz bile

will still learn what they are so this game has many uses

ne olduklarını öğreneceksiniz, bu nedenle bu oyunun birçok faydası var,

thank you very much for your company today

teşekkürler bugün şirketin için çok fazla

i will see you tomorrow but the big question is where will i be tomorrow

yarın görüşürüz ama asıl soru şu ki yarın nerede

will i be in the garden or will i be here in the studio i don't

olacağım bahçede mi yoksa burada stüdyoda mı olacağım bilmiyorum

know but the weather forecast for tomorrow is

ama yarın için hava tahmini

not too good i will be honest with you

pek iyi değil sana karşı dürüst olacağım,

it looks as if we might be getting some rain tomorrow so i'm just making

yarın biraz yağmur yağacak gibi görünüyor, bu yüzden sadece hava tahminini

sure i'm just checking the weather forecast it does look

kontrol ettiğimden emin olmaya çalışıyorum,

as if we might be getting rain tomorrow that's not very good is it we don't want

yarın yağmur yağacakmış gibi görünüyor, bu pek iyi değil, değil mi?

to rain don't forget if you want to follow me you can

yağmur yağmak istemiyorum unutma beni takip etmek istersen

you can subscribe to my youtube channel that would be ever so nice and also

youtube kanalıma abone olabilirsin bu çok güzel olur ve ayrıca

if you want to give me a thumbs up a lovely

bana bir başparmak yukarıya güzel bir

thumbs up please feel free to do that as well

başparmak yukarıya vermek istiyorsanız lütfen çekinmeyin bunu da yap

and i will see you tomorrow thanks for your company

ve yarın görüşürüz, eşlik ettiğin için teşekkürler,

thank you for watching thank you for following thank you for all of your

izlediğiniz için teşekkürler, takip ettiğiniz için teşekkürler, tüm güzel yorumlarınız için teşekkürler

lovely comments and of course thank you for giving me

ve tabii ki bana zaman ayırdığınız için teşekkürler,

your time we also had a super chat today

bugün ayrıca süper bir sohbet yaptık ve ben de bunu

which i do appreciate that's very kind thank you very much

yapıyorum. teşekkür ederim çok naziksiniz çok teşekkür ederim

you could also send a donation as well if you want if you want to help my work

isterseniz bağış da gönderebilirsiniz işimin sonsuza kadar devam etmesine yardımcı olmak istiyorsanız

continue forever and ever you can send a donation

to this address the address now that is on the screen my paypal

bu adrese bağış gönderebilirsiniz şu anda ekranda görünen adres benim paypal

address is there if you want to send a donation

adresim orada bir bağış göndermek istersen,

you are more than welcome to do so everything i do

memnuniyetle kabul ederim, bu yüzden yaptığım her şeyi

i do for you and it is all done for free see you tomorrow from 2pm

senin için yapıyorum ve hepsi ücretsiz yapılıyor yarın saat 14:00'ten sonra

i will be with you take care everyone enjoy the rest of your day this is mr

seninle olacağım, kendine iyi bak herkese günün geri kalanının tadını çıkar

duncan in the birthplace of english saying thanks for watching thanks for

ingilizcenin doğum yeri olan mr duncan izlediğiniz için teşekkürler

joining me today i hope you've enjoyed this we've been

bugün bana katıldığınız için teşekkürler

shopping in the supermarket and we've also been

playing the sentence game as well see you tomorrow and of course you know

what's coming next stay safe stay happy keep that smile on your face

sırada ne olduğunu biliyorsun güvende kal mutlu kal yüzündeki o gülümsemeyi koru

and of course...

ve tabii ki...

ta ta for now 8-)

şimdilik ta ta 8-)