My Top 10 Favourite English Words EVER!

Hello you beautiful people, welcome to another video with me Tom. Today I'm going to tell

Selam güzel insanlar,Tom'la yeni bir videoya hoşgeldiniz.Bugün size

you my ten favourite english words of all time. Schmooze, Nincompoop, Schmooze, Nincompoop,

benim ingilizcedeki 10 favori kelimemi söyleyeceğim

Epiphany! Alright, we're going to find out what they mean after this.

Epiphany! Pekala,Birazdan bunun ne anlama geldiğini öğreneceğiz.

Now, I love making top ten lists. For example my top ten favourite countries that I've visited.

Eveet, En iyi 10 listeleri yapmaktan çok hoşlanıyorum.Mesela gördüğüm en iyi 10 ülke.

My top ten favourite films I've watched. You get the idea. Now today I've done my top ten

İzlediğim en iyi 10 film.Anladınız işte.Bugün gelmiş geçmiş en iyi

favourite words of all time. These are the words that I just love. Now maybe it's because

10 kelime listemi hazırladım.Bunlar bir şekilde sevdiğim kelimeler.Belki çok havalı

they sound really cool and I enjoy saying them. Maybe it's because I love the meaning

durduğu ve söylemekten zevk aldığım için, yada anlamını çok beğendiğim için olabilir.

of them. It could be any reason. I hope you enjoy them, let's get to number one.

Herhangi bir sebep olabilir.Umarım hoşunuza gider.Şimdi 1 numarayla başlayalım.

Alright, this first one is my favourite word of all time. I love saying this word. Now

Evet, 1.si en sevdiğim kelime.Bu kelimeyi söylemeye bayılıyorum.

technically it's two words but you'll forgive me. In cahoots. Oh I like that word. Right,

Aslında teknik olarak 2 kelime ama neyse.Ah işte bu kelimeyi seviyorum.

now this word means that people work together secretly usually for dishonest or illegal

Şimdi bu kelime insanların gizli bir konuda işbirliği etmesi anlamına geliyor,

reasons. So for example 'I'm sure the government and the bankers are working in cahoots.' How

genelde sahtekar ve yasal olmayan bir amaç için.

good is that word? In cahoots. So you are just working together with somebody else secretly

Çok hoş bir kelime değil mi? In cahoots.Yani biriyle beraber bir yaramazlık peşindesiniz.

to do something a little bit naughty. It doesn't have to be, it could be a fun thing as well

İlla kötü bir şey olması gerekmez.Eğlenceli bir şeyler de olabilir.

like it could be a cheeky naughty fun thing but yeah in cahoots. To be in cahoots with

Arsız ve komik bir yaramazlık gibi mesela.İşte 'in cahoots'.Biriyle işbirliği yapmak.

someone. So you are in cahoots with someone.

Yani biriyle ortak bir iş çeviriyorsun.

Number two serendipity. It's a noun and it means, it's like a happy accident. It's when

2 numara serendipity.Bu bir isim ve mutlu bir tesadüf gibi bir şey.

event occur by chance and they have a happy ending. They have a positive outcome. So it

Bir olayın şans eseri olup mutlu bir sona ermesi, olumlu bir sonuç doğurmasıdır.

might be that by accident you found your life partner or that you met a person that could

Tesadüfen hayat arkadaşınızı bulmanız yada iş bulmanızda size yardım edecek biriyle tanışmanız

help you get a new job. Whatever it is, it's the kind of magic in the air that kind of

Ne olursa olsun, bize iyi şans getiren büyülü bir hava gibi bir şey.

brings us good fortune. Serendipity. Alright, an example sentence. 'It was serendipity that

Serendipity.Şimdi bir örnek cümle verelim.'Üniversitede eşiyle tanışması güzel bir tesadüftü'.

he met his wife at university.' Number three wanderlust. Oh I just love saying it, it's

3 numara wanderlust.Ah bunu söylemeye gerçekten bayılıyorum.Söyleyişi harika bir kelime.

an amazing word to say. The meaning is a strong desire to travel and when I say the word wanderlust

Güçlü bir seyahat etme isteği anlamına geliyor.Wanderlust kelimesini söylediğim zaman...

I'm picturing images of tropical islands and mountains and all kinds of amazing places.

aklımda tropik adalar, dağlar ve birçok muhteşem manzara canlanıyor.

Wanderlust, that's a fun one to say. Now it's a noun and it means a strong desire to travel.

Wanderlust, söyleyişi eğlenceli olanlardan biri.Evet,bu bir isim ve güçlü bir seyahat arzusu anlamında kullanılıyor.

Let's put that into an example sentence 'Whenever I go on Instagram and I scroll through my

Şimdi bunu bir cümle içinde kullanalım.'Ne zaman instagrama girsem...

friends' travel photos, I get wanderlust.' Yep, I don't know about you, let me know in

ve arkadaşlarımın seyahat fotoğraflarını görsem, seyahat isteğim artıyor.

the comments below. Do you ever get wanderlust when you go on Instagram? Let me know in the

Hmm, sizin hakkınızda bir şey bilmiyorum, lütfen yorumlarda belirtin.

comments below. Yeah, I get it pretty bad.

Sizin de instagrama gidriğinizde seyahat etme isteğiniz artıyor mu? Yorumlara yazın.

Number 4, this is amazing guys. The word is schmooze. Oh wow! That's an amazing word.

4 numara,cidden harika arkadaşlar.Kelimemiz schmooze.Vay be! Bu muhteşem.

Ok, it's a verb and it comes originally from Yiddish. Ok, so it's a word that's been given

Bu bir fiil ve eskenazi dilinden geliyor.Yani ingilizceye sonradan geçmiş.

to English by the Yiddish language and it means to talk to someone in a friendly manner

Biriyle dostça konuşma anlamına geliyor

but you have a reason or a motive you want to get something from them. So there's a reason

Ancak o kişiden bir şey alma amacı veya bunun gibi bir sebebiniz var.

why you are being so friendly. You want to get something from them. People often do it

Yani dostça davranmanızın arkasında bir sebep var.Onlardan bir şey almak istiyorsunuz.

in a business context so maybe you are meeting clients and you have to get their business

İnsanlar genelde bunu ticari amaçlı yapıyor.Kimi zaman müşterilerle görüşmelerde yada işi almak için...

then you might schmooze, you might sort of be overly friendly or more friendly maybe

samimi sohbet edebilirsiniz.Bazen aşırıya kaçabilir yada işi almak için normalde olduğunuzdan...

than you would normally be to get their business or to get their attention or to make them

daha fazla samimi olabilirsiniz yada dikkat çekmek ve sizi sevmelerini sağlamak için.

like you. So there is a reason why you are being so friendly to someone. To schmooze.

Yani dostça davranmanızın bir sebebi var.Gevezelik etmek

What a word! To schmooze. Alright let's put that into an example sentence. 'I spent all

Ne kelime ama! to schmooze.Şimdi bunu bir cümlede kullanalım.

night schmoozing with clients.' Schmooze, just say it a couple of times, schmooze. It's

Gece boyu müşterilerle laklak ettim.Schmooze, bir kaç kez söyleyin, schmooze.

so much fun to say, schmooze.

Bunu söylemek çok zevkli, schmooze

Guys this is the word that you need to learn today. Discombobulated. What! What was that

Arkadaşlar, bu kelime bugün öğrenmeniz gereken şey.Discombobulated.Ne?Bu kelime de ne?

word? Discombobulated. Have you ever heard that word before? It's amazing. What a word!

Discombobulated.Bunu daha önce duydunuz mu?Harika.Ne kelime ama!

Ok, so it's an adjective. It means confused or unsure. So an example sentence 'The jet

Evet, bu bir sıfat.Şaşırmış yada kafası karışmış anlamına geliyor.

lag on this trip has made me feel really discombobulated.' So you are kind of confused, maybe because

bu gezideki saat farkı olayı beni serseme çevirdi.

you don't know what time zone you are in. You know maybe you were in Japan and then

Hangi saat diliminde olduğunu bilmiyorsun.Bir bakmışsın japonyadasın...

you flew to London and you wake up and to you it's four o'clock in the morning but actually

ve sonra londraya geçiyorsun.Uyandığında sana göre saat sabahın 4ü...

it's eight at night. You feel totally confused, you don't really know where you are. You are

ancak aslında akşam 8.Tam anlamıyla afallamışsın.Nerede olduğunu bilemiyorsun.

discombobulated. What a word! Yes! Try and use that in a sentence today, that's your

Şaşkın bir haldesin.Ne kelime ama! Evet! Bugün bu kelimeyi cümle içinde kullanmayı dene.

homework. Try and use the word discombobulated in a sentence.

Bu senin ödevin.Bugün bu kelimeyi cümle içinde kullanmayı dene.

Alright, we are straight in with another one, nincompoop. I laugh just saying it. That's

Evet, başka bir kelimeyle devam ediyoruz.Nincompoop.Söylerken bile gülüyorum.

why I like it. This one makes me smile. It's a noun and it just means an idiot, a stupid

bu yüzden seviyorum işte.Beni gülümsetiyor.Bu bir isim ve salak, aptal insan anlamına geliyor.

person. You can call someone a nincompoop and they are stupid, they are an idiot. It's

Birine nincompoop diyorsanız bu salak yada aptal demektir.

slightly old-fashioned maybe. I wouldn't say it in a serious way, I think it's quite a

Biraz eski bir kullanım olabilir.Ciddi bir şekilde kullanacağımı sanmıyorum.

humorous word so we say it in a funny way. 'What a nincompoop' 'That guy is such a nincompoop.'

Bence oldukça mizahi bir kelime ve şakacı bir üslupla kullanıyoruz

To be honest I don't know how often I would say it but I love it and when I do say it

Dürüst olacağım, ne sıklıkla kullandığımı bilmesem de bu kelimeyi seviyorum.

I enjoy saying it. Nincompoop.

Ve eğer kullanırsam, söylemekten zevk alırım.Dangalak.

I chose this word because I love the sound of it, lagoon. It's sounds tropical, it's

Bu kelimeyi seçtim çünkü melodisini seviyorum, lagoon.Tropik bir tınısı var.

sounds beautiful. Lagoon. Please! Come on! Right, lagoon is a an area of water or area

Kulağa hoş geliyor.Lagün.Hadi ama! Lagün bir su bölgesine...

of salt water that is separated from the sea by sand or by a coral reef or something like

yada kum, mercan kayalığı ve benzeri bir şeyle tuzlu sudan ayrılan bölgeye denir.

that. So an example sentence 'Let's go and swim in the lagoon.' Can you imagine it like

Örnek cümle ise şu: Hadi gidip lagünde yüzelim.Bir düşünün.

beautiful clear water, sun shine, beautiful fish swimming in the lagoon, palms trees.

güzel, tertemiz bir su,güneş, lagünde yüzen şirin balıklar ve palmiye ağaçları.

Yes! Lagoon. That's what I think about when I say the word lagoon, that's what I think

Evet!Lagün.Lagün deyince aklıma gelen şeyler bunlar.

about.

Düşündüğüm bu.

Alright back again with another funny word, flummoxed. Come on! these words are amazing.

Evet yeni bir kelimeyle tekrar karşınızdayım, flummoxed.Hadi ama! Bu kelimeler harika.

Flummoxed. How much fun is saying the word flummoxed. Now this is an adjective again.

Flummoxed.Bunu söylemek çok zevkli.Ve bu kelime de bir sıfat.

It means kind of bewildered or perplexed and kind of confused as well. You kind of don't

Şaşkın, kafası karışmış yada afallamış anlamlarına geliyor.Ne yapacağını bilemiyorsun.

know what to do, that's the thing like, when you are flummoxed you are sort of like 'oh

Afallamış halde tanrım ne diyeceğimi ne yapacağımı bilmiyorum hissini yaşadığın anlar gibi bir şey.Örnek verelim.

god I don't really know what to say or what to do in this situation.' An example sentence

'All my colleagues were asking me loads of questions in

Toplantıda tüm iş arkadaşlarım çok fazla soru sordu.

the meeting and I got a little bit flummoxed.' So I didn't know what to say when they were

Ve benim kafam karıştı.Yani ne diyeceğimi bilemedim.

asking me these questions, I kind of was a bit confused. Ahh I don't know the answers,

Onlar bu soruları sorduklarında afallamış gibiydim.Ahh cevapları bilmiyorum.

too many questions. I was flummoxed. That's a good one.

Çok fazla soru var.Kafam karışmıştı.Bu iyi bir kelime.

Number nine sounds exactly like the meaning. So epiphany. What a word! Now, it's a noun

9 numaranın melodisi tam da anlamına uygun.Aydınlanma.Ne kelime ama.

and it means a sudden moment of realisation. Epiphany. So that Epi, sounds like the appearance

Bu bir isim ve aniden idrak etme anlamına geliyor.Aydınlanma.İlk hecedeki 'e-pi' sesi...

of this realisation or this idea. Epiphany. Suddenly you realise this thing so 'I did

bu ani farketme ve idrak etkisini veriyor.Aydınlanma.Birdenbire farkedersiniz.

work experience in a hospital and it was a real epiphany for me.' And my final one, number

Örneğin:Bir hastanede iş deneyimi kazandım ve bu gerçek bir aydınlanmaydı benim için.

ten this is the cutest one of all, snuggle. Oh this is a nice one. This sounds like the

Son olarak 10 numara.Bu içlerinden en şirini, snuggle, çok hoş.Bu bir hareket etkisi veriyor.

action. So to snuggle is a verb and it means to get yourself into a warm comfortable position.

Snuggle bir fiil ve kendini sıcak, rahat bir yere koymak anlamına geliyor.

So an example sentence would be I love that photo of you and your dog snuggling on the

Mesela şu cümle örnek olabilir: Köpeğinle kanepenin üzerinde kıvrılıp yattığın fotoğrafı çok beğeniyorum.

sofa.' Can you imagine it like a puppy, snuggling with a puppy, that's pretty cool. Ok, so the

Bir düşünsene, iki yavru köpek birbirine sokulmuş.Ne kadar şirin.

word is snuggle, to snuggle. Alright, those are my ten words, did you know all those words.

Yani kelimemiz snuggle, sokulmak.Pekala, bunlar benim favori 10 kelimem.Tüm kelimeleri biliyor muydunuz?

Were any of them new to you. I'm sure discombobulated must have been new for some of you at least.

Aralarında hiç size yeni olan var mıydı?Eminim afallamış kelimesi en azından bazılarınız için yeni bir kelime.

Now what I want you to do is to tell me your favourite words in English, ok? So which words

Şimdi sizden şunu istiyorum.Sizin İngilizcedeki favori kelimelerinizi yazın.Tamam mı?

do you love saying or do you love the meaning of? Let me know in the comments below. I'd

Yani hangi kelimelerin söylenişini yada anlamını seviyorsunuz? Yorumlarda benimle paylaşın.

love to hear. Guys it's been a pleasure as always to share this video with you. I've

Bunu görmek hoşuma gider.Arkadaşlar her zamanki gibi sizinle bu videoyu paylaşmak bir zevkti.

really enjoyed this one. This was fun. So if you enjoyed it, please let me know in the

Bundan gerçekten zevk aldım.Eğlenceliydi.Sizde sevdiyseniz, yorumlara yazın.

comments below, give me a big thumbs up, I always appreciate that and share it with anyone

Bana onay verin.Bu benim için değerli.

you know that's learning English. Of course I'll be back every Tuesday and every Friday

İngilizce öğrenen tanıdıklarınızla paylaşın.Tabi ki her salı ve cuma...

to teach you fresh modern British English. But until next time guys, thank you so much

modern İngilizceyi öğretmek için burada olacağım.Bir dahaki sefere kadar...

for watching. My name is Tom, the chief dreamer, saying goodbye.

beni izlediğiniz için çok teşekkürler.Benim adım Tom.Şef hayalperest. Hoşçakalın.