Learn the English Phrases "to get around to" and "to run around"

In this English lesson

Bu İngilizce dersinde,

I wanted to help you learn the English phrase,

İngilizce ifadeyi öğrenmenize yardımcı olmak istedim,

to get around to.

to get to dolaşmak.

When you get around to something

Bir şeye yaklaştığınızda,

it means that you do it

usually after doing a bunch of other things.

genellikle bir sürü başka şey yaptıktan sonra onu yaptığınız anlamına gelir.

Sometimes I have a lot of things to do during the day

Bazen gün içinde yapacak çok işim olur

and it takes a while before I get around to doing

ve

the last thing on my list.

listemdeki son şeyi yapmam biraz zaman alır.

Sometimes we use this in the negative and we'll say,

Bazen bunu olumsuz olarak kullanırız ve "

I didn't get around to it.

Anlamadım" deriz.

If you noticed last Friday, there was no lesson for you,

Geçen cuma fark ettiyseniz, size göre bir ders yoktu,

I didn't get around to it.

ben pek ilgilenmedim. Geçen hafta tabağımda

There were too many things on my plate last week,

çok fazla şey vardı , nedense

it was an extremely busy week for some reason

aşırı yoğun bir haftaydı

and I didn't get around to it.

ve ben buna alışamadım.

So once again, when you get around to something,

Yani bir kez daha, bir şeye alıştığınızda,

it means that eventually you do it

sonunda onu yaptığınız anlamına gelir

and when you don't get around to something

ve bir şeye yaklaşamadığınızda,

it means you didn't do it

onu yapmadığınız

or you didn't get a chance to do it.

veya yapma şansınız olmadığı anlamına gelir.

So sorry about that, but I think that was okay.

Bunun için çok üzgünüm ama bence sorun yoktu. İzlemen

There's lots of videos for you to watch, isn't there?

gereken bir sürü video var , değil mi?

And I did do my videos on my other channel.

Ve videolarımı diğer kanalımda yaptım.

Anyways,

Her neyse,

the other phrase I wanted to teach you today

bugün size öğretmek istediğim bir diğer deyim de "

is the phrase, to run around.

koşmak" deyimi.

Now, sometimes little kids will run around,

Şimdi, bazen küçük çocuklar etrafta koşarlar,

it means they're excited and instead of walking,

bu onların heyecanlandığı anlamına gelir ve yürümek yerine

they run everywhere.

her yere koşarlar.

When I was a little kid, I would run around a lot.

Küçük bir çocukken etrafta çok koşardım.

But we also use this to describe a busy day.

Ama bunu yoğun bir günü anlatmak için de kullanırız.

You could say,

oh, I got a lot of running around to do today.

Bugün yapacak çok işim var diyebilirsiniz.

I need to run around and do some errands this afternoon.

Bu öğleden sonra etrafta koşuşturmam ve bazı işler yapmam gerekiyor. Eve

I'll be home late because I need to run around

geç geleceğim çünkü eve gelmeden önce etrafta koşuşturmam

and get a few things done in town before I come home.

ve kasabada birkaç işim halletmem gerekiyor .

So you can use it as an adult as well

Yani onu bir yetişkin olarak da kullanabilirsiniz

or you can just use it to describe children who run around,

ya da sadece etrafta koşuşturan,

who run all over the place.

her yerde koşan çocukları tanımlamak için kullanabilirsiniz.

So to review,

Yani gözden geçirmek,

when you,

ne zaman, etrafta

to get around to means to eventually do something.

dolaşmak, sonunda bir şeyler yapmak demektir.

And if you use it in the negative,

Ve eğer olumsuz anlamda kullanırsan,

it means that you were going to do it

bunu yapacaktın

but you didn't, you didn't get around to it.

ama yapmadın, ona yaklaşamadın demektir.

And when you run around,

Ve etrafta koşturduğunuzda,

it means you do a whole bunch of things.

bir sürü şey yaptığınız anlamına gelir.

So, usually on a Saturday I run around a lot.

Bu yüzden, genellikle bir Cumartesi günü etrafta çok koşarım.

I go to the feed mill, I go to the grocery store,

Yem fabrikasına gidiyorum, bakkala gidiyorum,

I run around a lot and I do a lot of errands.

çok koşuşturuyorum ve çok fazla ayak işi yapıyorum.

Anyways, let's look at a comment from a previous video.

Her neyse, bir önceki videodan bir yoruma bakalım.

This comment is from Vítor.

Bu yorum Vitor'dan.

Hi Bob.

Merhaba Bob.

I'm not that busy now

Şu anda o kadar meşgul değilim,

so I thought I'd watch and check out some of your videos.

bu yüzden bazı videolarınızı izleyip kontrol edeyim dedim.

I think I missed one or two short lessons.

Sanırım bir veya iki kısa dersi kaçırdım.

A bit of free time is always good,

Biraz boş zaman her zaman iyidir

and spending that time watching your content

ve bu zamanı içeriğinizi izleyerek geçirmek

is really enjoyable.

gerçekten keyiflidir.

Thank you.

Teşekkür ederim.

And my response is,

Ve benim cevabım,

good to hear you're taking the time to catch up.

yetişmek için zaman ayırdığınızı duymak güzel. Bu kanalda ders yapmaya

It's probably good that I took a day off

bir gün ara vermiş olmam iyi oldu galiba

from making lessons on this channel.

.

So hopefully for Vítor that worked out

Umarım

that I didn't do an extra video last week

geçen hafta fazladan bir video

or a video last Friday, it's easier for him to catch up.

veya geçen Cuma günü bir video çekmediğimi anlayan Vítor için ona yetişmesi daha kolay olur.

So thanks for that comment, Vítor,

Yorumun için teşekkürler Vítor,

and I'm glad to hear that you have some free time

boş vaktin olduğunu

and that you're able to catch up.

ve arayı kapatabildiğini duyduğuma sevindim.

So I wanted to show you

Bu yüzden size

how much of a difference a week makes.

bir haftanın ne kadar fark yarattığını göstermek istedim. Bu

So I think it's been about a week

yüzden sanırım

since I made a video right here

tam buraya bir video çekeli yaklaşık bir hafta oldu

and you'll see that the tree behind me

ve arkamdaki ağacın

has no leaves left on it.

üzerinde hiç yaprak kalmadığını göreceksiniz.

And on the ground, that beautiful carpet of leaves

Ve yerde, hepsi kurumuş yapraklardan oluşan o güzel halı

they've all kind of dried out and you can hardly see them.

ve onları neredeyse hiç göremiyorsunuz.

In fact, it's gonna be a little bright,

Aslında biraz parlak olacak

but I'll show you across the river,

ama size nehrin karşı tarafını göstereceğim,

you'll see that almost all of the leaves in this area

bu alandaki yaprakların neredeyse tamamının

have disappeared.

kaybolduğunu göreceksiniz. Bu ses ne

What's that sound?

?

Oh, it looks like my neighbor.

Oh, komşuma benziyor.

I'm not sure if you'll be able to see this

Bunu görebileceğinizden emin değilim

but it looks like my neighbor is out with his tractor

ama görünüşe göre komşum traktörü

and chainsaw,

ve elektrikli testeresiyle dışarıda

and it looks like he has a four-wheeler

ve arkasında küçük bir el arabası olan dört tekerlekli bir arabası varmış gibi görünüyor

with a little cart behind it.

.

Hopefully I can zoom in and show that to you.

Umarım yakınlaştırıp bunu size gösterebilirim. Görünüşe

It looks like a tree either fell over or died,

göre bir ağaç devrildi veya öldü

and it looks like they're taking some time

ve onu yakacak odun olarak kesmek biraz zaman alıyor gibi görünüyor

to chop it up for firewood,

,

so a common occurrence in Ontario, Canada

bu nedenle yılın bu zamanlarında Kanada, Ontario'da yaygın bir olay

around this time of year.

.

But yes, the leaves are gone.

Ama evet, yapraklar gitti.

We had our first evening last night

Dün gece

where it went below zero,

sıfırın altına düştüğü ilk akşamımızı yaşadık,

it was quite cold, it was minus one.

oldukça soğuktu, eksi birdi.

So winter will be upon us soon.

Yani yakında kış kapımızda olacak.

So, they'll get really good use

Yani, o odundan gerçekten iyi bir şekilde yararlanacaklarını

out of that firewood, I would assume.

varsayardım.

Although usually you let firewood sit for a year,

Genellikle yakacak odunu bir yıl bekletseniz de,

you cut it the year before you need it.

ihtiyacınız olandan bir yıl önce kesersiniz.

It warms you up three times, right?

Seni üç kez ısıtır, değil mi?

The time you cut it,

Kestiğiniz zaman,

the time you stack it

istiflediğiniz zaman

and the time you burn it.

ve yaktığınız zaman.

Anyways, have a good week.

Her neyse, iyi haftalar.

I'll see you in a couple days with another short lesson, bye.

Birkaç gün sonra başka bir kısa dersle görüşürüz, hoşçakalın.