Learn the English Phrases OUT OF HAND and I CAN COUNT ON ONE HAND

In this English lesson I wanted to help you

Bu İngilizce dersinde,

learn the English phrase out of hand.

İngilizce ifadeyi anında öğrenmenize yardımcı olmak istedim.

When we say that things have gotten out of hand

İşlerin kontrolden çıktığını

or that things might get out of hand,

veya kontrolden çıkabileceğini söylediğimizde,

we're talking about things getting out of control.

kontrolden çıkan şeylerden bahsediyoruz.

We're talking about things not going well.

İşlerin iyi gitmediğinden bahsediyoruz. Bunun

A great example of this would be

harika bir örneği,

sometimes university students will have a party

bazen üniversite öğrencilerinin bir parti vermesi

and they'll invite about 10 people over

ve yaklaşık 10 kişiyi davet etmeleri

and sometimes 200 people will show up.

ve bazen 200 kişinin gelmesi olabilir.

We would say that the party is getting out of hand.

Partinin kontrolden çıktığını söyleyebiliriz.

We would say that when that many people show up,

Bu kadar çok insan ortaya çıktığında

things can get out of hand.

işlerin kontrolden çıkabileceğini söyleyebiliriz.

And what we mean by that is things are definitely

Ve bununla kastettiğimiz, işlerin kesinlikle kontrol

not in control.

altında olmadığıdır .

I mean, a party with five or 10 people is one thing,

Yani beş ya da 10 kişilik bir parti bir şeydir,

a party with 200 people can quickly get out of hand.

200 kişilik bir parti bir anda kontrolden çıkabilir.

It can quickly become something that's no longer fun

Hızla, orada bulunan hiç kimse için artık eğlenceli olmayan bir şeye dönüşebilir

for anybody who's there.

. Bugün size öğretmek

The other phrase I wanted to teach you today is the phrase

istediğim diğer deyim ise

I can count on one hand.

bir yandan sayabileceğim deyim.

Sometimes in English, when we're talking about

Bazen İngilizce'de,

things we've done in life, and if we've not done it

hayatta yaptığımız şeylerden bahsederken ve eğer bunu

very much, we might say, you know, I can count on one hand

çok fazla yapmamışsak, bilirsin,

the number of times I've been skiing,

kaç kez bulunduğumu bir elimle sayabilirim diyebiliriz. kayak yapmak

or I can count on one hand the number of times

ya da bir yandan kaç kez

that I've gone to a movie and didn't like it

bir filme gittiğimi ve beğenmediğimi sayabilirim

'cause I normally like movies.

çünkü normalde filmleri severim.

So, in English, when we say that we can count something

Yani, İngilizce'de bir şeyi

on one hand, it means that it's something

bir yandan sayabileceğimizi söylediğimizde, bu

that we probably only did twice, maybe three times.

muhtemelen sadece iki, belki de üç kez yaptığımız bir şey anlamına gelir.

You could also say something like this,

Şöyle bir şey de söyleyebilirsiniz,

I can count on one hand the number of times I've made soup.

bir yandan kaç kez çorba yaptığımı sayabilirim.

So you can always use this to talk about anything

Yani bunu her zaman iki ile beş arasında bir yerde olan herhangi bir şey hakkında konuşmak için kullanabilirsin

that goes somewhere between the number two and five, okay.

, tamam mı?

So if it's more than five, you obviously can't count it

Yani beşten fazlaysa, belli ki

on one hand and we don't ever say I can count on two hands,

bir yandan sayamazsınız ve asla iki ele güvenebilirim demeyiz,

it's always on one hand.

her zaman bir yandandır.

I can count on one hand the number of times

I've seen elephants in real life,

Gerçek hayatta kaç kez fil gördüğümü bir yandan sayabilirim,

so, there you go, there's another example.

o yüzden işte, başka bir örnek daha var.

Again just to review when something is out of hand

Yine sadece bir şey kontrolden çıktığında

or when something gets out of hand,

veya bir şey kontrolden çıktığında gözden geçirmek,

it means it is no longer under control.

artık kontrol altında olmadığı anlamına gelir.

Sometimes things get out of hand

Bazen işler kontrolden çıkar

and people need to call the police,

ve insanların polisi araması gerekir,

that's how you restore order sometimes.

bazen düzeni böyle sağlarsınız.

And if you say that you can count on one hand

Ve bir

the number of times you've done something,

şeyi kaç kez yaptığınızı bir elinizle sayabileceğinizi söylüyorsanız, bu

it means you've done it once, maybe twice,

onu bir, belki iki,

maybe three times, maybe five times, definitely not six

belki üç, belki beş , kesinlikle altı değil

but hey, let's look at a comment from a previous video.

ama hey, bir bakalım Bir önceki videodan bir yorum.

This comment is from Prankit, and this is a comment

Bu yorum Prankit'ten ve bu da

from the video where I taught you the English phrase

size Jones'lara ayak uyduran İngilizce deyimi öğrettiğim videodan bir yorum

keeping up with the Joneses and Prankit says this,

ve Prankit şöyle diyor, "

"My grandma said,

Büyükannem dedi ki,

"forget about keeping up with the Joneses.

"Jones'lara ayak uydurmayı unut.

"The people who matter in your life will respect

"Hayatında önemli olan insanlar sana sahip

"and love you because of who you are,

"not because of what you've got

olduğun

"or what sort of car you drive."

"ya da ne tür bir araba kullandığın için değil" kim olduğun için sana saygı "ve sevecek".

And my response to that was this,

"Your grandma said a very wise thing in my opinion.

bence çok akıllıca bir şey söyledi

"At the end of the day, it isn't the fancy car you drive

"Günün sonunda, insanların hatırlayacağı şey kullandığınız lüks araba değil

"that people will remember.

.

"It's how you treated them and how you made them feel."

"Onlara nasıl davrandığın ve onlara nasıl hissettirdiğin önemli."

I think that this is very, very true in life,

Bence bu hayatta çok ama çok doğru,

I think it is nice to have nice things, I won't say it's not

güzel şeylere sahip olmak güzel bence , öyle değil demeyeceğim

but when I think about all of the good memories

ama

I have in life, most of my good memories have nothing to do

hayatta sahip olduğum tüm güzel anıları düşündüğümde, güzel anılarımın çoğu bana ait. bazı şeylerle hiçbir ilgisi yok

with things and have everything to do with time that I spent

ve her şeyin belirli insanlarla geçirdiğim zamanla ilgisi var

with certain people, so Prankit,

, bu yüzden Prankit,

thank you so much for that comment

bu yorum için çok teşekkür ederim

and that was a very wise thing

ve bu

that your grandma said for sure.

kesinlikle büyükannenin söylediği çok akıllıca bir şeydi.

And just to go on a little bit, I do, like I said,

Ve biraz devam etmek gerekirse, son videomda dediğim gibi

in my last video think that the best things in life

hayattaki en iyi şeylerin

I think are free.

bedava olduğunu düşünüyorum.

Today we went for a hike with our kids.

Bugün çocuklarımızla yürüyüşe çıktık.

A lot of times when I'm enjoying myself in life,

Hayattan zevk aldığım çoğu zaman, bunun

it's because I'm in nature or I'm going for a walk

nedeni doğada olmam ya da yürüyüşe çıkmam

or I'm doing something which costs me nothing

ya da bana hiçbir maliyeti olmayan bir şey yapmamdır

but it's totally free and it's just totally

ama tamamen ücretsiz ve kesinlikle başıma gelen

the best thing that day, so I'm not saying things are bad,

en iyi şey. Gün, bu yüzden bazı şeylerin kötü olduğunu söylemiyorum, bir

it is nice to own things and to have nice things,

şeylere sahip olmak ve güzel şeylere sahip olmak güzel

but I do think the best things in life are free.

ama hayattaki en iyi şeylerin bedava olduğunu düşünüyorum.