Present Perfect Continuous vs Present Perfect - Learn English Tenses (Lesson 3)

Present Perfect Continuous ve Present Perfect Karşılaştırması - İngilizce Zamanları Öğrenin (Ders 3)

Hello, everyone. You're back with me new at Anglo-link. This is the third video in our learning the tenses series

Herkese merhaba. Tekrar, Anglo-Link ben ile birliktesiniz. Bu, zaman kalıplarını öğrenme serimizdeki üçüncü video

If you haven't watched the first two videos you may want to go and watch them first

Eğer ilk iki videoyu izlemediyseniz, önce gidip onları izlemek isteyebilirsiniz.

In this third video. I'm going to help you understand the differences between

Bu üçüncü videoda, present perfect continuous, (I have been doing / Ben yapmaktayım) ve

Present perfect continuous, "I have been doing" and present perfect simple "I have done"

present perfect simple (I have done / Ben yaptım) arasındaki farkları anlamanız için size yardım edeceğim.

When you're ready we can get started.

Hazır olduğunuzda başlayabiliriz.

Right then

Pekala,

Present perfect continuous and present perfect

Present perfect continuous ve present perfect

Let's look at the formulation of the two tenses

İki zaman kalıbının da formülleştirilmesine bir bakalım.

In the previous video we looked at how to formulate present perfect continuous

Önceki videoda, present perfect continuous'un nasıl formülleştirileceğine baktık

Let's remind you

Sizlere hatırlatayım

I have been playing tennis

Ben tenis oynamaktayım

So the verb "to be" conjugated

"To be" (olmak) fiili, present perfect ile

in the present perfect and then the main verb with "ing"

ana fiil ise, "ing" ile çekimlendi

You have been playing tennis

Sen tenis oynamaktasın

He/she has been playing

O (erkek)/O (kadın) oynamakta

We, you and they have been playing

Biz, sen ve onlar oynamakta

Let's look at present perfect

Şimdi de present perfect'e bakalım

no continuous

devamlılık yok

So it's just the verb "have" and the participle:

Yani sadece "have" fiili ve bir ortaç (took, made, ..).

I have played tennis

Ben tenis oynadım.

Easy

Kolay

You have played tennis

Sen tenis oynadın.

He/she has played

O / o oynadı.

We, you and they have played

Biz, siz ve onlar oynadı

Right let's look at usage

Şimdi kullanımına bakalım

First a reminder: When we use the present perfect continuous,

Önce bir hatırlatma: Present perfect continuous'u kullandığımızda,

action that started in the past and is still in progress

Hareket geçmişte başlamıştır ve hala devam etmektedir.

For example:

Örneğin:

I've been studying all morning

Sabahtandır ders çalışmaktayım (Not: Sabah boyunca ders çalışmaktayım da diyebiliriz ama since ve for konusu için kafanızı karıştırmak istemedim)

I've been doing the exercises since 11 o'clock

Saat 11:00'den beri egzersizleri yapmaktayım.

He has been driving for five hours

O beş saattir sürmekte.

Let's look at some examples of the present perfect and how they are different from the ones

Şimdi de bazı present perfect örneklerine bakalım ve bu baktıklarınızdan

You've just looked at

nasıl farkları olduğunu görelim.

So

Yani

The present perfect refers to a completed action

Present perfect, tamamlanmış bir harekete/aksiyona işaret eder.

An action that's complete at the time of speaking. It's not going on anymore

Konuşma esnasında tamamlanmış, daha fazla devam etmeyen bir harekete.

Look at the first example:

İlk örneğe bakın:

I've studied three sections until now

Şu ana kadar üç bölüme çalıştım.

Let's look at the two sentences together:

İki cümleye birlikte bakalım.

So

I've been studying all morning

Yani

Sabahtandır ders çalışmaktayım

that means

Bunun anlamı,

You started this morning, and you're still studying

bu sabah başladığınız ve hala ders çalıştığınızdır.

Within this time you have completed, you have finished three sections

Bu zamanda ise, tamamladınız, üç bölümü de bitirdiniz.

Now this is present perfect:

Şimdi, bu present perfect'tir:

I've studied three sections until now

Şu ana dek üç bölüme çalıştım.

Next example

Sonraki örnek

I've already done half of the exercises

Ben egzersizlerin yarısını zaten yaptım.

Let's look at the present perfect continuous:

Present perfect continuous'a bakalım.

I've been doing the exercises since 11:00

Ben egzersizleri saat 11:00'den beri yapmaktayım.

So you started at 11:00, and you are still doing the exercises

Yani sen 11.00'de başladın ve hala egzersizleri yapıyorsun.

But within this time you have already finished half of them

Ama bu zaman kalıbında, bunların yarısını zaten bitirdin.

Present perfect:

Present perfect:

I've already done half of the exercises

Ben egzersizlerin yarısını zaten yaptım.

And the last example:

Ve son örnek:

He has driven 500 kilometers so far

O, şu ana dek 500 kilometre sürdü.

Look at the continuous form:

Continuous (devamlı) haline bakalım:

He has been driving for five hours

O beş saattir sürmekte

He is still driving

O hala sürüyor.

Within this time he has completed 500 kilometers of driving

Bu zaman kalıbında ise, o 500 kilometre sürmeyi tamamlamış.

By the way, so far is a synonym for until now

Bu arada, "so far" ifadesi "until now" ifadesinin eş anlamlısıdır.

Let's look at the timelines now to make it perfectly clear for you

Şimdi sizler için iki zaman dilimi arasındaki farkları

What the difference is between the two tenses are

en iyi şekilde açıklığa kavuşturmak üzere zaman çizelgesine bakalım.

Right

Pekala

Here is the timeline for present perfect continuos

İşte present perfect continuous için zaman çizelgesi.

An action that started in the past

Geçmişte başlamış bir eylem

Has been going on until now

şimdiye dek devam etmekte

It's still going on

Hala devam ediyor

and will go on for a while

ve bir süre daha devam edecek

Remember that you can refer to this tense with these two words since and for

Şunu anımsayın ki bu zaman kalıbına "since" ve "for" kelimeleriyle işaret edebilirsiniz.

Since indicates the exact time that the action started in the past

Since, hareketin geçmişte başladığı tam zamanı işaret eder

And for tells us how long the action has been going on

for ise, hareketin ne kadar zamandır devam ettiğini söyler

Let's have a look at the timeline for the present perfect, and you will see that it will look very very different

Bir de present perfect için zaman çizelgesine bir bakalım. Göreceksiniz ki çok çok farklı görünüyor.

Here's an action that happened in the past

Burada geçmişte gerçekleşmiş bir eylem var

It's a completed action at some point in the past

Geçmişte bir noktada tamamlanmış bir eylem bu.

we don't know exactly when or we don't want to say exactly when

tam olarak ne zaman olduğunu bilmiyoruz ya da söylemek istemiyoruz.

What's important is that the action is complete

Burada önemli olan, hareketin

now at the time of speaking

konuşma esnasında tamamlanmış olmasıdır

Right then

Let's look at some common mistakes

Öyleyse devam edelim

Biraz da bazı yaygın hatalara bakacağız.

You may say or hear I have waited for half an hour

Şöyle demiş veya duymuş olabilirsiniz: "I have waited for half an hour" (Yarım saat boyunca bekledim)

Because you're still waiting

Hala beklediğin için (yani öyle ise)

The action is still going on. You should use the present perfect continuous

ve hareket devam ettiği için, "present perfect continuous" kullanmalısınız.

I have been waiting for half an hour

I have been waiting for half an hour (Ben yarım saatten beridir beklemekteyim)

The action is not complete yet

Hareket henüz tamamlanmamış.

Let's look at another example:

Başka bir örneğe bakalım:

You may hear or say he has slept since 9 o'clock

Şunu duymuş veya söylemiş olabilirsin: "He has slept since 9 o'clock" (O saat 9'dan beri uyudu)

Once again because the action is going on, is still in progress. He is still sleeping

Bir hata daha.. Çünkü hareket hala devam ediyor ve etkin. O hala uyuyor.

We should be using the present perfect continuous

Present perfect continuous kullanıyor olmalıyız.

He has been sleeping since nine o'clock

He has been sleeping since nine o'clock (O, saat 9'dan beridir uyumakta)

Sometimes you may make the reverse mistake

Bazen, tam tersi bir hata yapabilirsin

For example you may hear or say:

Mesela, şunu duymuş veya söylemiş olabilirsin:

Has been snowing twice this week

"It has been snowing twice this week" (Bu hafta iki kez kar yağmakta)

Now the word twice

Şimdi.. "twice" kelimesi

means two times

"iki kez" anlamına gelmektedir.

Indicates two finished completed actions

İki tamamlanmış harekete işaret eder.

It snowed once, stopped. Is snowed again and stopped

Kar yağdı, durdu, tekrar yağdı ve durdu.

It's not snowing at the moment

Şu anda yağmıyor.

Therefore we need to use the present perfect

Bu yüzden, present perfect kullanmaya ihtiyacımız var.

It has snowed twice this week

It has snowed twice this week (Bu hafta iki kez kar yağdı)

One last example to make sure you really got the difference between these two

Bu ikisi arasındaki farkı gerçekten anladığından emin olmak için son bir örnek

You may say:

Şöyle diyebilirsin:

She has been writing many books

She has been writing many books (O birçok kitap yazmakta)

It's okay to say she has been writing for many years. She is a writer

Onun yıllardır yazdığını söylemek (She has been writing for many years) uygundur. O bir yazar.

But to say the number of books she has already written

Ancak, onun zaten yazdığı kitapların sayısını söylemek

referring to completed books

tamamlanan kitaplara atıfta bulunmaktır

You need to use the present perfect

Present perfect kullanmalısınız.

She has written many books

She has written many books (O birçok kitap yazdı)

Right

Pekala

That's it for our third video

Üçüncü videomuz için söyleyeceklerimiz bu kadar.

I hope you have found it useful as you know you can now go to our website anglo-link.com

Umarım faydalı bulmuşsunuzdur. Bildiğiniz gibi, şimdi internet sitemiz anglo-link.com'a gidip

To read the explanations and do the exercises that will help you review this point

bu konuyu gözden geçirmenizde yardımcı olacak açıklamaları okuyabilir ve egzersizleri yapabilirsiniz.

Thank you very much for watching and I'll see you in the next video. Bye now

İzlediğiniz için çok teşekkür ederim ve sonraki videoda görüşürüz. Şimdilik hoşçakalın.