Learn 20 Advanced Colours & Build Your English Vocabulary

Hey there I'm Emma from mmmEnglish.

Hey, ben mmmEnglish'den Emma.

Today I'll be teaching you how to say twenty advanced colours

Bugün size İngilizce'de yirmi gelişmiş rengi nasıl söyleyeceğinizi öğreteceğim,

in English so you'll get to expand your vocabulary

böylece kelime dağarcığınızı genişletecek

and learn some more interesting words to use.

ve kullanılacak daha ilginç kelimeler öğreneceksiniz. Okulda

We're definitely going to skip over the ones you've already

öğrendiklerinizi kesinlikle atlayacağız

learned at school: red, green, yellow, blue.

: kırmızı, yeşil, sarı, mavi. Bu derste

We're going to use some advanced and more

bazı gelişmiş ve daha

accurate descriptions of colour in this lesson.

doğru renk tanımları kullanacağız.

You will get to practise your pronunciation, those

Telaffuzunuz, o

tricky consonant clusters and syllable stress and I've also

zorlu ünsüz kümeleri ve hece vurgusu üzerinde pratik yapacaksınız ve ayrıca

made all of this available on a handy colour vocabulary

bunların hepsini, bugün ele alacağım

cheat sheet so it's got all of the collocations and

tüm eşdizimleri ve sıfatları içermesi için kullanışlı bir renkli kelime dağarcığı sayfasında kullanıma sundum artı

adjectives that I'm going to cover today

plus some extra explanations and examples.

bazı ekstra açıklamalar ve örnekler.

And you can download it

Ayrıca

right down in the description box below.

aşağıdaki açıklama kutusundan da indirebilirsiniz.

This lesson is definitely going to help you to beautifully

Bu ders kesinlikle

and accurately describe things around you like

etrafınızdaki

clothes, makeup

kıyafetleri, makyaj,

graphic design, nature, all of these things so

grafik tasarım, doğa gibi şeyleri güzel ve doğru bir şekilde tanımlamanıza yardımcı olacak, yani

this vocabulary lesson is definitely going to level up your skills.

bu kelime bilgisi dersi kesinlikle becerilerinizi geliştirecek.

Make sure you hit that subscribe button

Abone ol düğmesine bastığınızdan emin olun

and let's get this rainbow started!

ve bu gökkuşağını başlatalım!

So I'm really excited about this vocabulary lesson because

Bu kelime bilgisi dersi için gerçekten heyecanlıyım çünkü

well I'm not sure maybe some of my regular viewers

bazı düzenli izleyicilerimin

have noticed that I've got a green screen going on in my studio

stüdyomda yeşil bir ekran olduğunu fark ettiğinden emin değilim,

which means I can play around with the colours on screen

bu da ekrandaki renklerle oynayabileceğim anlamına gelir

and show you what I'm talking about in this lesson.

ve size bu derste neden bahsettiğimi göstereyim.

So I can easily go like this

Böylece kolayca şöyle

and like this

ve böyle gidebilirim

and I can show you the colours that I'm talking about.

ve size bahsettiğim renkleri gösterebilirim.

Now if your brain went: Yep that was white,

Şimdi beyniniz şöyle deseydi: Evet bu beyazdı,

that was brown,

bu kahverengiydi,

that was purple,

bu mordu,

you're going to love this lesson because I've got some much

bu derse bayılacaksınız çünkü İngilizce'deki

better, much more accurate words to describe the different

farklı renk tonlarını açıklamak için çok daha iyi, çok daha doğru sözcüklerim var

shades of colours in English.

.

Now that is a great collocation to learn.

Bu, öğrenilmesi gereken harika bir eşdizimliliktir. Aynı rengin

We use the word shades to talk about different versions

farklı versiyonlarından bahsetmek için gölgeler kelimesini kullanırız

of the same colour.

.

There are many different shades of yellow

Sarının birçok farklı tonu

or different shades of green.

veya yeşilin farklı tonları vardır.

And that is exactly how we're going to move through this lesson.

Ve bu derste tam olarak bu şekilde ilerleyeceğiz.

We're going to focus on shades of the same colour.

Aynı rengin tonlarına odaklanacağız.

We'll get started with shades of yellow and brown.

Sarı ve kahverengi tonlarıyla başlayacağız.

So the first colour is lemon.

Yani ilk renk limon.

So lemon is this pale yellow colour. It's not quite as intense as

Yani limon bu soluk sarı renktedir. Sarı kadar yoğun değil

yellow. In fact, this colour is often referred to as canary yellow

. Aslında, bu renk genellikle kanarya sarısı olarak adlandırılır, bu

so see the difference already? We've got two shades of yellow

nedenle farkı şimdiden gördünüz mü? Sarının iki tonu var

but there's so much difference between them.

ama aralarında çok fazla fark var.

This is lemon yellow and you'll notice that many of these

Bu limon sarısıdır ve bu

words actually reference the world around us,

kelimelerin birçoğunun aslında etrafımızdaki dünyaya atıfta bulunduğunu fark edeceksiniz;

maybe food, flowers, nature

belki yemek, çiçekler, doğa,

so watch out for these extra words throughout the lesson.

bu nedenle ders boyunca bu fazladan kelimelere dikkat edin.

These colours

that remind us of something else in nature.

Bize doğada başka bir şeyi hatırlatan bu renkler.

So this is lemon yellow.

Yani bu limon sarısı.

Now this is

Şimdi bu

mustard.

hardal.

It's a muted, darker yellow colour, isn't it?

Sessiz, daha koyu bir sarı renk, değil mi?

Quite fashionable.

Oldukça moda.

So muted means that it's not bright or shiny.

Çok sessiz, parlak veya parlak olmadığı anlamına gelir.

You can see that this colour isn't as bright as the lemon colour

Bu rengin limon rengi veya kanarya sarısı kadar parlak olmadığını görebilirsiniz

or the canary yellow and actually as I'm talking, I'm thinking

ve aslında ben konuşurken,

that one of the really cool things about colours in English

İngilizcede renklerle ilgili gerçekten harika şeylerden birinin

is that most of the time you can add aY

çoğu zaman bunu yapabilmeniz olduğunu düşünüyorum. aY ekleyin,

so we could say mustardy.

böylece hardal diyebiliriz.

The new car they bought was mustardy brown.

Yeni aldıkları araba hardal rengiydi.

So it's really great if you're not quite sure of the colour

Bu nedenle, renk veya gölgelerden tam olarak emin değilseniz gerçekten harika

or the shades. You could say:

. Şöyle diyebilirsiniz:

The clouds in the sky were a bluey-grey or a bluish-grey.

Gökyüzündeki bulutlar mavimsi gri veya mavimsi griydi.

These are ways to say that it's sort of that colour,

Bunlar, bunun bir tür o renk,

a little bit of that colour, a hint of that colour

biraz o renk, o rengin bir ipucu olduğunu

but not completely.

ancak tamamen olmadığını söylemenin yollarıdır.

Now this is

Şimdi bu

tawny.

sarımsı.

It's this light brown to orange colour.

Bu açık kahverengi ila turuncu renk.

Now light is a really great way to describe colours that are not

Şimdi ışık, koyu veya güçlü olmayan renkleri tanımlamanın gerçekten harika bir yoludur

dark or strong and it's often used when little bits of white

ve genellikle

or lots of white is mixed in with the colour so it becomes lighter.

rengin daha açık hale gelmesi için az miktarda beyaz veya çok fazla beyaz karıştırıldığında kullanılır.

And there are a few different ways to describe this.

Bunu açıklamanın birkaç farklı yolu vardır.

Another one will come up later on.

Daha sonra bir tane daha gelecek.

But I want you to keep an eye out or an ear out for these

Ancak, İngilizce'de renklerin gölgesini değiştirmek için kullanabileceğiniz diğer zarflara ve sıfatlara dikkat etmenizi veya kulaklarınızı ayırmanızı istiyorum

other adverbs and adjectives that you can use to

change the shade of colours in English.

.

Next up we've got

Sırada

bronze.

bronz var.

Now that's a really tricky consonant cluster there,

Şimdi bu gerçekten aldatıcı bir ünsüz kümesi,

it's just one syllable, that E is silent, bronze.

sadece bir hece, E'nin sessiz, bronz olduğu.

So bronze is this metallic brown colour

Yani bronz, bu metalik kahverengi renktir

and the adjective metallic is used to describe something that is

ve metalik sıfatı, parlak olan bir şeyi tanımlamak için kullanılır,

shiny so often the paint on cars has that sparkle, that shine in it.

bu nedenle arabalardaki boyanın içinde o ışıltı, o ışıltı vardır.

It's metallic.

Bu metalik.

And funny enough we use this colour bronze

Ve yeterince komik olan, bu bronz rengi

to describe really tanned skin at the beach.

kumsalda gerçekten bronzlaşmış cildi tanımlamak için kullanıyoruz. Bu

So if you've ever been to an Italian beach in summer

nedenle, yazın bir İtalyan sahiline gittiyseniz,

you will see lots of very bronzed people.

çok sayıda bronzlaşmış insan göreceksiniz.

Now we have peach.

Şimdi şeftalimiz var. O son

Make sure you're really landing that last consonant sound there,

ünsüz sesi, o CH sesini gerçekten oraya yerleştirdiğinizden emin olun

that CH sound.

.

Exaggerate it if you have to while you're

practising out loud with me.

Benimle yüksek sesle pratik yaparken mecbur kalırsan abart.

Peach.

Şeftali.

Good.

İyi.

So peach is a colour and a fruit of course, and it's this

Şeftali elbette bir renk ve bir meyvedir ve

beautiful shade of orange, yellow, white

turuncu, sarı, beyaz

and a touch of pink.

ve pembenin bu güzel tonudur.

So technically white is not a colour but it is so useful to know

Yani teknik olarak beyaz bir renk değildir, ancak

different ways to describe white because there are so many

beyazı tanımlamanın farklı yollarını bilmek çok faydalıdır çünkü

like this is pearl white.

inci beyazı gibi pek çok söz vardır.

And it usually has a bit of a shine or a sparkle in it,

Ve genellikle içinde biraz parıltı veya ışıltı vardır,

much like an actual pearl so it's that little

tıpkı gerçek bir inci gibi, bu yüzden

rainbowy shine over the top of white.

beyazın tepesindeki o küçük gökkuşağı parıltısıdır.

And pearl is often used to describe the really beautiful white

Ve inci genellikle bir arabanın gerçekten güzel beyazını tanımlamak için kullanılır

of a car, not the flat white colour but the one with the little sheen

, düz beyaz rengi değil,

of colour through it.

içinde küçük bir renk parlaklığı olan rengi.

Pearl white teeth, very, very white teeth

İnci beyazı dişler, çok, çok beyaz dişler

and often makeup as well uses pearl white or pearl

ve genellikle makyaj da

to describe that beautiful coloured sheen.

bu güzel renkli parlaklığı tanımlamak için inci beyazı veya inci kullanır.

Now this one is a little tricky to pronounce.

Şimdi bunun telaffuzu biraz zor.

How do you think this word would be pronounced?

Sizce bu kelime nasıl telaffuz edilir?

Beige.

Bej.

So can you hear that sound?

Peki o sesi duyabiliyor musun?

It's not very common in English but you do hear it in words like

İngilizce'de pek yaygın değildir, ancak onu

measure and vision.

ölçü ve görüş gibi kelimelerde duyarsınız.

So this word is

Yani bu kelime

beige.

bej.

So I would describe beige as a pale, dull brown colour.

Bu yüzden beji soluk, donuk bir kahverengi renk olarak tanımlardım.

It doesn't pop, it doesn't stand out, it's not bright.

Patlamaz, göze çarpmaz, parlak değildir.

Interestingly, you can also use this word as an adjective

İlginç bir şekilde, bu kelimeyi bir kişinin kişiliğini tanımlamak için bir sıfat olarak da kullanabilirsiniz

to describe someone's personality.

.

It's definitely not a positive adjective to describe a person like this

Bir insanı böyle tanımlamak kesinlikle olumlu bir sıfat değildir

because it means that they are dull,

çünkü bu onun sıkıcı,

kind of boring, they're a bit beige.

biraz sıkıcı, biraz bej olduğu anlamına gelir.

Then we have

Sonra kremamız var

cream.

.

So cream is a mix of a little yellow and white

Yani krema, biraz sarı ve beyazın karışımıdır

and of course, it references the cream that we use in cooking

ve elbette, yemek pişirmede kullandığımız kremaya atıfta bulunur,

so you can imagine that, right?

böylece bunu hayal edebilirsiniz, değil mi?

A cream that you would add to your pasta or dessert, right?

Makarnanıza veya tatlınıza ekleyeceğiniz bir krema değil mi?

It's inspired by that colour.

Bu renkten ilham almıştır.

And this is

Ve bu

ivory.

fildişi.

So ivory has a little bit more brown, there's a stronger tint of brown

Yani fildişi biraz daha kahverengiye sahip, kahverenginin kremden daha güçlü bir tonu var

than cream because cream is white with a little tint of yellow,

çünkü krem ​​beyaz ve biraz sarı tonlu,

this is white with a little tint of brown, right?

bu beyaz ve biraz kahverengi tonlu, değil mi?

So you can see the slight variation here and how useful it is to be

Böylece, buradaki hafif varyasyonu ve

able to describe

colour, shades like this with slightly different variations

rengi, bunun gibi gölgeleri biraz farklı varyasyonlarla tanımlayabilmenin,

to have different words to describe it and be more specific.

onu tanımlayan farklı sözcüklere sahip olmanın ve daha spesifik olmanın ne kadar yararlı olduğunu görebilirsiniz.

So now let's talk about shades of red and orange.

Şimdi kırmızı ve turuncunun tonlarından bahsedelim.

We have

Kumralımız var

auburn.

.

It's the same vowel sound in door.

Kapıdaki aynı sesli harf.

So you can hear it has two syllables

Yani iki heceli kumral olduğunu duyabilirsiniz

auburn.

.

And the first one is the stressed one, the second one

Ve ilki stresli olandır, ikincisi

reduces to the schwa, auburn.

schwa, kumral'a indirgenir.

Auburn is this rich red-brown colour and it is most commonly used

Kumral, bu zengin kırmızı-kahverengi renktir ve en yaygın olarak

to describe hair.

saçı tanımlamak için kullanılır.

Do you know anyone or can you think of anyone who has auburn

Kumral saçlı birini tanıyor musunuz veya aklınıza gelen var mı

coloured hair?

?

So this is

Yani bu

burgundy.

bordo.

It's a deep red colour with really strong hints of purple and  

Bu, gerçekten güçlü mor ipuçları içeren koyu kırmızı bir renktir ve

deep is a really lovely word to describe a strong dark colour.

derin, güçlü bir koyu rengi tanımlamak için gerçekten hoş bir kelimedir.

It's often used with

Genellikle

dark shades of red, green, blue, even purple,

kırmızı, yeşil, mavi ve hatta morun koyu tonlarıyla kullanılır.

so we use deep to describe that, like the deep,

Bu nedenle, okyanusun derin, karanlık derinlikleri gibi bunu tanımlamak için derin kullanırız

dark depths of the ocean. It's that really, really, deep, deep blue.

. Bu gerçekten, gerçekten, derin, derin mavi. Bu

So we use it with some darker colours to add that extra

nedenle, sadece karanlıktan daha güçlü bir anlam katmak için bazı koyu renklerle birlikte kullanıyoruz

extra stronger meaning than just dark.

.

Let's talk about some beautiful shades of pink now starting with

Şimdi mercandan başlayarak pembenin bazı güzel tonlarından bahsedelim

coral.

.

So as you can see, this colour is a blend between bright pink

Gördüğünüz gibi bu renk, parlak pembe

and orange.

ve turuncunun karışımıdır.

You remember me speaking about bright colours earlier right?

Daha önce parlak renklerden bahsettiğimi hatırlıyorsunuz değil mi? Gerçekten göze çarpan bir

We often use bright together with a colour to talk about

renkten bahsetmek için genellikle parlak rengi bir renkle birlikte kullanırız,

one that really pops out so we say bright pink,

bu nedenle parlak pembe,

bright yellow, bright orange.

parlak sarı, parlak turuncu deriz.

Speaking of bright, this is fuchsia.

Parlaklıktan bahsetmişken, bu fuşya.

I love this word.

Bu kelimeyi seviyorum.

The spelling makes it really difficult to try and pronounce

Yazım, doğru telaffuz etmeyi gerçekten zorlaştırıyor,

right but if you close your eyes

ancak gözlerinizi kapatırsanız

and you just listen to the words that I'm saying, the sounds that I'm

ve söylediğim kelimeleri, çıkardığım sesleri dinlerseniz

making, it might be a little easier.

biraz daha kolay olabilir.

Fuchsia.

Fuşya

Fuchsia is this vibrant, pinkish, purple colour

Fuşya bu canlı, pembemsi, mor renktir

and you can use vibrant to describe a colour that is really strong

ve gerçekten güçlü ve canlı, keskin, yoğun bir rengi tanımlamak için canlı kullanabilirsiniz

and lively, it's sharp, it's intense.

.

So vibrant, I'm sure you can guess is the opposite

O kadar canlı ki, eminim ki sessiz ve matın tam tersi olduğunu tahmin edebilirsiniz

of muted and dull.

.

Okay so vibrant is very full of life.

Pekala canlı çok hayat dolu.

Now magenta is also another fabulous shade of pink.

Şimdi macenta da pembenin bir başka harika tonu. Mor,

It's quite similar to fuchsia because it's blended with purple,

macenta ile harmanlandığı için fuşyaya oldukça benzer

magenta.

.

So we've got three syllables there.

Yani burada üç hecemiz var.

Can you hear where the strongest stress is?

En güçlü stresin nerede olduğunu duyabiliyor musunuz?

Magenta.

eflatun.

It's on that second syllable.

O ikinci hecede.

Magenta really is like this hot pink that has this tone of purple in it.

Macenta gerçekten de içinde morun bu tonu bulunan bu sıcak pembe gibidir.

It's really bright and intense

Gerçekten parlak ve yoğun,

like it might almost be burning your eyeballs a little bit right now,

şu anda neredeyse gözlerinizi biraz yakıyor olabilir,

I hope not.

umarım değildir.

Let's go through some shades of blue and green now.

Şimdi mavi ve yeşilin bazı tonlarından geçelim.

Starting with teal.

Deniz mavisi ile başlayarak.

This is teal.

Bu deniz mavisi.

So it's just one syllable and it's this lovely blue-green colour,

Yani bu sadece bir hece ve bu güzel mavi-yeşil renk,

very calming, teal, which is different to

çok sakinleştirici, turkuaz,

aqua.

sudan farklı.

So in English, the name for this bluish green colour is aqua

İngilizce'de bu mavimsi yeşil rengin adı aqua'dır

and that colour is very similar to aquamarine

ve bu renk,

which is this bright greenish-blue colour,

bu parlak yeşilimsi mavi renk olan akuamarine çok benzer,

a little different.

biraz farklıdır.

Notice how I said bluish-green for aqua

Su için mavimsi yeşil

and greenish-blue for aquamarine.

ve akuamarin için yeşilimsi mavi dediğime dikkat edin.

This quite literally is the definition of the difference between

Bu tam anlamıyla ikisi arasındaki farkın tanımıdır

the two of them. They're very similar in colour, tone right,

. Renk olarak çok benzerler, doğru tonda,

one is a little more green, the other is a little more blue.

biri biraz daha yeşil, diğeri biraz daha mavi.

They're similar but not quite the same as

Benzerler ama turkuaz ile tamamen aynı değiller

turquoise.

. Bu

So it's another really tricky one to say

yüzden, sadece kelimeye bakıyorsanız söylemesi gerçekten zor olan başka bir kelimedir

if you're just looking at the word.

.

Turquoise.

Turkuaz.

Again, turquoise is a mix between a brilliant blue

Yine turkuaz, parlak mavi

and a brilliant green.

ile parlak yeşilin karışımıdır.

Now the adjective brilliant means that it glistens, it shines.

Şimdi sıfat parlak, parıldadığı, parladığı anlamına gelir.

It reminds you of shallow water on a

pristine, tropical beach doesn't it, right?

Size bozulmamış, tropik bir sahildeki sığ suyu hatırlatıyor, değil mi?

Just imagine that.

Sadece bunu hayal et.

So instead of saying: Look at the stunning blue water.

Yani şöyle demek yerine: Muhteşem mavi suya bakın. Şunu

You could say:

Look at the stunning turquoise water.

söyleyebilirsiniz:

Muhteşem turkuaz suya bakın.

Much more impressive.

Çok daha etkileyici.

And then we've got

Ve sonra

emerald.

zümrüdümüz var.

It's this really vivid green.

Bu gerçekten canlı bir yeşil.

Now vivid is a great way to describe a colour that is really strong

Now canlı, gerçekten güçlü ve parlak, canlı yeşil olan bir rengi tanımlamanın harika bir yoludur

and it's bright, it's vivid green.

.

That's a really great collocation to learn, vivid with a colour.

Bu öğrenmek için gerçekten harika bir eşdizim, canlı bir renk.

Must be a bright colour, vivid and vibrant are very, very similar.

Parlak bir renk olmalı, canlı ve canlı birbirine çok ama çok benzer.

Let's talk about some shades of purple.

Morun bazı tonlarından bahsedelim.

This is mauve.

Bu leylak rengi.

So mauve rhymes with stove if you want to practise.

Yani pratik yapmak istersen leylak soba ile kafiyelidir.

Mauve.

leylak rengi

And it's quite a beautiful colour, a light violet or a light purple colour

Ve oldukça güzel bir renk, açık menekşe veya açık mor bir renk

but it's not quite as light as

ama lavanta kadar hafif değil

lavender.

.

Can you say it?

Söyleyebilir misin?

It's got three syllables, our stress is on the first syllable

Üç hecelidir, vurgu ilk hecededir

and lavender is a light purple colour. It's a mix between

ve lavanta açık mor renktedir.

pale blue and pale red. Now I've mentioned pale a few times

Soluk mavi ve soluk kırmızı karışımıdır. Şimdi, bu ders boyunca birkaç kez solgundan bahsetmiştim

already through this lesson.

.

It's an adjective that you can use when you want to describe

Bu,

colours that are softer and lighter and they're less intense

daha yumuşak, daha açık ve daha az yoğun olan renkleri tanımlamak istediğinizde kullanabileceğiniz bir sıfattır; bu,

so often it means that they've mixed with white

genellikle beyazla karışıp daha

and become lighter

açık hale geldikleri anlamına gelir

but pale is another way to describe light.

ancak soluk, ışığı tanımlamanın başka bir yoludur. İşte bu

So that's it. I hope this lesson brightened up your day a little

kadar. Umarım bu ders gününüzü biraz aydınlatmıştır

or at least made it more colourful and now you've got

veya en azından daha renkli hale getirmiştir ve artık etrafınızdaki dünyayı tanımlarken kullanabileceğiniz

twenty advanced English colours,

yirmi ileri düzey İngilizce rengine,

adjectives and other collocations that you can be using

sıfata ve diğer eşdizimlere sahipsiniz

when you're describing the world around you.

.

In fact, I have a short homework task for you.

Aslında, sizin için kısa bir ev ödevim var. Ayağa

I want you to stand up

kalkıp

and walk around, if you're at home, at your office, wherever you are,

etrafta dolaşmanızı istiyorum, evde, ofiste, nerede olursanız olun, bu derste

see if you can find each one of the colours that we went through

incelediğimiz renklerin her birini bulabilecek misiniz bir bakın

in this lesson. They exist everywhere around us.

. Çevremizdeki her yerde varlar.

Don't forget, I created your colour vocabulary cheat sheet.

Unutma, renk sözlüğü kopya sayfanı ben oluşturdum.

It's got all of the collocations

and adjectives we went through today

Bugün incelediğimiz tüm eşdizimler ve sıfatların

plus some extra explanations for you.

yanı sıra sizin için bazı ekstra açıklamalar var.

You can download it from the description box below.

Aşağıdaki açıklama kutusundan indirebilirsiniz.

Make sure you subscribe to the channel and check out

Kanala abone olduğunuzdan emin olun ve

this next lesson right here. I'll see you straight in there.

sonraki derse buradan göz atın. Seninle orada görüşürüz.