How to Fight (and Win) an Information War | Peter Pomerantsev | TED

170,373 views ・ 2024-10-15

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: MelisaFilm melisafilm Gözden geçirme: Ozay Ozaydin
00:04
How can one engage audiences
0
4167
2669
Alternatif bir gerçeklikte yaşıyor gibi
00:06
that seem to be living in an alternative reality?
1
6836
3379
görünen izleyicilerin ilgisi nasıl çekilebilir?
00:10
How do we reach people who seem smitten,
2
10257
3253
Sadist güçlü adamların propagandasına aşık
00:13
besotted with the propaganda of sadistic strongmen?
3
13552
4170
görünen insanlara nasıl ulaşabiliriz?
00:18
That's the sort of happy stuff that I work on, that I write books about,
4
18139
4171
Üzerinde çalıştığım, kitaplar yazdığım,
00:22
that I research at university,
5
22310
3003
üniversitede araştırdığım mutlu edici şeyler bunlar.
00:25
and that has become very, very personal for me
6
25355
3003
Son birkaç yılda benim için
00:28
in the last couple of years.
7
28400
2085
çok, çok kişisel hale geldi.
00:30
I was born in Ukraine,
8
30527
1418
Ukrayna'da doğdum
00:31
and since the full-scale invasion began,
9
31945
3086
ve tam ölçekli işgal başladığından beri,
00:35
I've been going to Ukraine a lot
10
35073
1835
Ukrayna’ya çok sık gidiyorum.
00:36
to work with an NGO called the Reckoning Project
11
36950
3378
Reckoning Project (Hesaplaşma Projesi) isimli bir STK ile çalışmak için.
00:40
to document war crimes
12
40370
2377
Amacım savaş suçlarını belgelemek ve
00:42
and to tell the truth about them
13
42747
2419
onlara dair genellikle şüphe içinde olan dünyaya gerçeği anlatmak.
00:45
to an often skeptical world.
14
45166
2503
00:48
I'm afraid there's a lot of atrocities that we document.
15
48628
2962
Korkarım belgelediğimiz bir sürü vahşet var.
00:51
I was in the town of Bucha
16
51590
2585
Rus kuvvetlerinden kurtarıldığında Bucha kasabasındaydım.
00:54
when it was liberated from Russian forces,
17
54217
3087
00:57
entered the village to see hundreds of bodies strewn around
18
57345
5589
Köye girdim ve etrafına serpilmiş yüzlerce cesedin toplu mezara
01:02
being placed in a mass grave.
19
62934
2252
yerleştirildiğini görmek için girdim.
01:06
And these people were killed,
20
66187
1419
Bu insanlar öldürüldü.
01:07
not because, like, you know, a missile landed on them by accident,
21
67647
3295
Bir füze kazayla üzerlerine düştüğü için değil.
01:10
they were just shot for fun
22
70984
2252
sırf eğlencesine vuruldular
01:13
by Russian soldiers just to prove they had the power over them.
23
73278
4254
Rus askerleri tarafından, sadece güçlerini kanıtlamak amacıyla.
01:17
There was no military sense to this atrocity.
24
77574
2878
Bu vahşetin askeri bir anlamı yoktu.
01:21
And I remember talking to a Ukrainian general
25
81119
3378
Bu cesetlerin bir mezara yığılmasını izlerken
01:24
as we watched these dead bodies being piled in to a grave,
26
84539
4671
Ukraynalı bir generalle konuştuğumu hatırlıyorum.
01:29
and he was in shock.
27
89252
1168
Kendisi şoktaydı. Köyü kurtarmıştı,
01:30
He'd liberated the village,
28
90462
2127
01:32
but he was also in shock
29
92631
1459
ama aynı zamanda şoktaydı.
01:34
because he'd actually spent a lot of time in Russia itself.
30
94132
4671
Çünkü aslında Rusya’da çok zaman geçirmişti.
01:38
He'd actually studied to be a soldier there.
31
98845
2252
Aslında orada asker olmak için çalışmıştı.
01:41
He had lots of former students
32
101139
2169
Orada birlikte çalıştığı çok sayıda eski öğrencisi, eski meslektaşları vardı.
01:43
that he'd studied with there, former colleagues,
33
103350
3461
01:46
and ever since the war had begun, he'd been calling them, saying,
34
106811
3254
Savaş başladığından beri onları arayarak,
01:50
"Please do something to stop this horrific war."
35
110106
3170
“Lütfen bu korkunç savaşı durdurmak için bir şeyler yapın” diyordu.
01:53
And they just throw the phones down.
36
113318
1793
Sadece telefonları yere atıyorlar.
01:55
And so many Ukrainians were calling their Russian relatives there,
37
115487
4004
Pek çok Ukraynalı oradaki Rus akrabalarını, şimdi eski
01:59
well, now-former friends and saying,
38
119532
2545
arkadaşlarını arıyor ve şöyle diyordu:
02:02
"Please do something to stop this war.
39
122118
2169
“Lütfen bu savaşı durdurmak için bir şeyler yapın.
02:04
At least stop your sons from going to fight in this war."
40
124329
3086
En azından oğullarınızın bu savaşta savaşmasını engelleyin.”
02:08
And at the other end,
41
128625
1168
Öte yandan,
02:09
they'd hear people who they'd known all their lives
42
129834
2628
hayatları boyunca tanıdıkları insanlar
02:12
answering in the cliches of Russian propaganda,
43
132504
3003
Rus propagandasının klişeleriyle
02:15
saying, "You're making it up,"
44
135548
1460
“Uyduruyorsun”
02:17
"You've made some sort of mistake,"
45
137008
1752
“Yanlışın var”
02:18
or saying, "You know,
46
138760
1460
veya “Sen de biliyorsun,
02:20
probably your side just bombed itself by accident,"
47
140261
2420
muhtemelen sizinkiler kazara kendini bombalamıştır.”
02:22
or saying "It's all fake,
48
142722
2044
veya “Hepsi uydurma,
02:24
you're making it all up."
49
144808
1501
sahte haber.” diyorlardı.
02:26
And on Russian TV at the time,
50
146810
1793
O zamanlar Rus televizyonunda,
02:28
you'd hear these increasingly absurd, you know,
51
148645
3837
Bucha gibi vahşetlerle ilgili gitgide daha da saçmalaşan
02:32
propaganda pieces about atrocities like Bucha.
52
152482
3128
propaganda hikayeleri anlatılıyordu.
02:35
I'll give you one example.
53
155652
1460
Size bir örnek vereceğim.
02:38
After the atrocities of Bucha were discovered to the world,
54
158113
4170
Bucha’nın vahşeti dünyaya keşfedildikten sonra,
02:42
mainstream Russian TV, 7pm --
55
162325
2628
akşam 7′de, ana akım Rus televizyonu,
02:44
this is not some sort of kooky YouTube channel --
56
164953
2502
uyduruk bir YouTube kanalı değil, ana akım Rus TV iddiasına göre,
02:47
mainstream Russian TV was claiming
57
167497
3629
02:51
that the British secret services had engineered a fake atrocity in Bucha.
58
171167
5256
İngiliz gizli servisleri Bucha’da sahte bir vahşet tasarlamış ve sahnelenmişti.
02:56
The whole thing was staged.
59
176423
1751
02:58
And you know why and how they knew it was staged by the British?
60
178174
3754
İngilizler tarafından sahnelendiğini neden ve nasıl bildiklerini biliyor musunuz?
03:01
Because the place was called Bucha,
61
181928
2085
Çünkü buranın adı Bucha, İngilizce’de “kasap (butcher)” gibi geliyor.
03:04
which in English sounds like butcher,
62
184055
2836
03:06
and only the English, this very literary people,
63
186891
3546
ve sadece İngilizler, bu edebi halk,
03:10
would concoct an atrocity in a place which sounded like the word butcher,
64
190437
6923
kasap kelimesini andıran bir yerde vahşet uydurabilirdi.
03:17
and that was their proof.
65
197360
1502
Kanıtları buydu.
03:18
And people would, you know, repeat this absurd propaganda.
66
198903
5089
Ve insanlar, bilirsiniz, bu saçma propagandayı tekrarlarlar.
03:24
And look, Russia is an extreme,
67
204325
2086
Rusya gerçeklikte yaşamak istemeyen insanların aşırı, korkunç bir örneğidir.
03:26
a horrific example of people not wanting to live in reality.
68
206453
4337
03:30
But I've been living in the US a couple of years,
69
210832
2502
Ama birkaç yıldır ABD ’de yaşıyorum
03:33
and I see quite a lot of it here, tens of millions,
70
213376
3170
ve burada oldukça fazla görüyorum, on milyonlarca,
03:36
maybe more, people who seem to genuinely believe
71
216546
4171
belki daha fazla insan, son seçimlerin hileli
03:40
that the last election was rigged,
72
220759
1626
olduğuna gerçekten inanan insanlar,
03:42
despite sort of court cases proving that it wasn't.
73
222427
2711
öyle olmadığını kanıtlayan mahkeme davalasrına rağmen.
03:47
So what can we do about it?
74
227223
1335
Peki bu konuda ne yapabiliriz?
03:48
You know, I'm in a community of researchers,
75
228600
2085
Biliyorsunuz, son on yıldır pek çok şey deneyen
03:50
of academics, of journalists
76
230685
1460
araştırmacılardan, akademisyenlerden, gazetecilerden oluşan bir topluluktayım.
03:52
who've been trying many things for the last sort of decade, really.
77
232187
4337
03:56
We've tried fact-checking,
78
236524
1961
Teyit etmeyi denedik,
03:58
but we've also found that, you know,
79
238526
1794
ama aynı zamanda, bilirsiniz,
04:00
when facts challenge people's identity, they kind of just bounce off.
80
240320
3837
gerçekler insanların kimliğiyle çelişirse insanlar sıklıkla gerçekleri reddederler.
04:04
We've tried worthy journalism.
81
244199
3336
Saygın gazeteciliği denedik.
04:07
You know, these great liberal newspapers lecturing people
82
247577
4296
Bilirsiniz, bu büyük liberal gazeteler insanlara demokrasiyi
04:11
about how important it is to save democracy.
83
251915
2794
kurtarmanın ne denli önemli olduğunu anlatır.
04:14
I've written many columns like that myself.
84
254751
2335
Kendim de bunun gibi birçok yazı yazdım.
04:17
But I know that I'm preaching to the converted.
85
257128
2211
Ama dönüşenlere vaaz verdiğimi biliyorum.
04:19
I know that I'm within my own, you know, liberal echo chamber, basically.
86
259339
4796
Esasında kendi liberal yankı odamın içinde olduğumu biliyorum.
04:24
How do we get beyond that?
87
264469
1418
Bunun ötesine nasıl geçeceğiz?
04:25
How can we reach the people
88
265887
1752
Bir şekilde bu propagandanın etkisi altına girmiş insanlara nasıl ulaşabiliriz?
04:27
who are somehow under the sway of this propaganda?
89
267639
3461
04:31
And in a kind of despair, I started to turn to history.
90
271810
4671
Ve bir tür umutsuzluk içinde tarihe dönmeye başladım.
04:36
Might there be something in history
91
276815
1710
Bugün neler yapabileceğimize dair tarihte bize ipucu veren bir şey olabilir mi?
04:38
that gives us a clue about what we can do today?
92
278566
3128
04:42
And that's how I discovered a very strange
93
282320
2961
İşte bu şekilde, çok garip ve
04:45
and somewhat forgotten story
94
285323
2544
biraz unutulmuş bir hikaye keşfettim:
04:47
about a covert British operation to subvert Nazi propaganda.
95
287909
5047
Nazi propagandasını bozmak için gizli bir İngiliz operasyonuna dair.
04:52
Perhaps the most, or one of the most reality-denying, sadistic,
96
292997
6131
Belki de şimdiye kadarki en çok ya da en gerçekliği inkar eden, sadist,
04:59
dehumanizing propagandas ever, Nazi propaganda.
97
299170
3379
insanlık dışı propagandalardan biri olan Nazi propagandası.
05:03
And it was led by this man.
98
303049
2085
Ve bu adam tarafından yönetildi.
05:05
His name was Sefton Delmer.
99
305593
2044
Adı Sefton Delmer.
05:08
Largely forgotten person, but very, very famous in his day.
100
308263
3378
Neredeyse unutulmuş bir insan, ama zamanında çok, çok ünlüydü.
05:12
Sefton Delmer kind of shared a lot of the frustrations that I have.
101
312475
3837
Sefton Delmer yaşadığım pek çok hayal kırıklığını paylaşıyordu.
05:16
He felt that, you know, at the start of the World War II,
102
316312
3754
II. Dünya Savaşı’nın başlangıcında,
05:20
liberal media, in his case, the German service of the BBC
103
320108
4212
liberal medyanın, bu durumda, BBC’nin Alman bürosu
05:24
or various kind of like, exiled pro-democracy groups
104
324362
4046
ya da çeşitli benzerlerinin, hâlâ Alman halkıyla iletişim kurmaya,
05:28
who were still trying to communicate with the German people,
105
328449
2920
soykırım savaşlarında Hitler’in izinden gitmemeleri için
05:31
trying to persuade them not to follow Hitler into his genocidal wars,
106
331411
6506
ikna etmeye çalışan demokrasi yanlısı grupların sürgün edildiğini hissetti.
05:37
he felt that they were doing it all wrong.
107
337917
2169
Her şeyi yanlış yaptıklarını hissetti.
05:40
They were lecturing people,
108
340086
1752
Bugün yaptığımız gibi, insanlara ders anlatır gibi,
05:41
a bit like we do today, about how democracy dies in darkness,
109
341880
3378
artık demokrasinin maziye karıştığını,
05:45
how we must stop fascism.
110
345258
1793
faşizme geçit vermemek gerektiğini anlatıyorlardı.
05:47
He felt all of that,
111
347093
2127
Tüm bunların, tıpkı bugünkü birçok medya gibi,
05:49
just like a lot of media today, is trapped in its own echo chamber,
112
349220
4380
kendi yankı odasında hapsolduğunu ve vaaza dönüştüğünü hissediyordu.
05:53
preaching to the converted.
113
353641
1460
05:55
He wanted to do something different, and he knew what he was talking about.
114
355143
3628
Farklı bir şey yapmak istedi, ve ne hakkında konuştuğunu biliyordu.
05:58
He'd grown up in Germany,
115
358813
1627
Almanya'da büyümüştü,
06:00
he was British, but he grew up in Germany.
116
360481
2086
İngilizdi ama Almanya'da büyüdü.
06:02
He'd then been a journalist in the 1920s inside Germany,
117
362609
6506
Ardından, 1920′lerde Almanya’da gazetecilik yaptı.
06:09
and he got very close to the Nazi elites when they were still rising.
118
369157
3253
Yükselmekte olan Nazi seçkinlerine çok yakındı.
06:12
And he got to see their propaganda system from inside.
119
372410
2961
Propaganda sistemlerini içeriden gördü.
06:15
And essentially,
120
375413
1418
Esasen,
06:16
he could see that it was based on two or three principles,
121
376831
4213
iki veya üç ilkeye dayandığını görebiliyordu.
06:21
which are really very common to strongman propaganda today.
122
381044
5005
Günümüzde güçlü adam propagandası için çok yaygın kullanılıyor.
06:26
The first of these was identification with the leader.
123
386424
3295
Bunlardan ilki liderle özdeşleşmekti.
06:29
What do we mean by that?
124
389719
1710
Bununla ne demek istiyoruz?
06:31
Look, we often wonder,
125
391804
1794
Sıklıkla merak ediyoruz: Neden insanlar
06:33
why do people follow leaders
126
393598
3086
aşırı narsist, sadist, zalim, saldırgan liderleri takip ediyor?
06:36
who are wildly narcissistic, sadistic, cruel, violent?
127
396684
5631
06:43
You know, when people first saw Hitler appear,
128
403358
2502
Bilirsin, Hitler ilk ortaya çıktığında
06:45
they thought he was, you know, some kind of freak.
129
405860
2586
onun bir tür ucube olduğunu düşündüler.
06:48
And yet this freak had a huge following.
130
408488
2461
Lakin bu ucubenin büyük bir kitlesi vardı.
06:50
And Delmar worked out that these leaders were popular
131
410990
3420
Delmar’a göre bu liderler popüler çünkü
06:54
because they allow you,
132
414452
2294
sizlerin, takipçilerinin narsist, sadist, zalim olmalarına izin veriyorlar.
06:56
they allow their followers to be the narcissistic, sadistic,
133
416788
4087
07:00
cruel people.
134
420875
1335
07:02
That at some level, many of them,
135
422710
2711
Bir seviyeye kadar, birçoğu,
07:05
and maybe many of us, would sometimes like to be.
136
425463
2794
ve belki çoğumuz, bazen böyle olmak isterdik.
07:08
They were normalizing our most vile feelings.
137
428257
3921
En aşağılık duygularımızı normalleştiriyorlardı.
07:12
Their very attractiveness was their nastiness.
138
432679
3169
Onların çekiciliği iğrençlikleriydi.
07:16
Secondly, he could see how people could sort of sublimate their agency
139
436683
5338
İkincisi, insanların bu liderler
sayesinde ajanslarını nasıl yüceltebildiklerini görebiliyordu.
07:22
through these leaders, you know.
140
442021
1543
07:23
These leaders could be their retribution.
141
443606
2169
Bu liderler onların intikamı olabilir.
07:25
Yes, you are giving up a little bit of free will,
142
445775
2461
Evet, özgür iradeden biraz vazgeçiyorsun,
07:28
but you could feel powerful through the leader.
143
448277
3129
ama lider aracılığıyla güçlü hissedebilirsin.
07:31
And thirdly, this propaganda and these leaders
144
451739
3796
Üçüncüsü, bu propaganda ve bu liderler
07:35
created a sense of community.
145
455576
1836
bir topluluk duygusu yarattı.
07:37
Germany in the 1920s,
146
457829
1585
1920'lerde Almanya,
07:39
a little bit, a little bit like America today,
147
459414
4087
biraz bugünkü Amerika’ya benzer şekilde
07:43
was a place where the old economic order was being destroyed,
148
463543
5964
eski ekonomik hiyerarşinin yıkıldığı,
07:49
where the old social norms were in chaos,
149
469507
2377
eski sosyal normların kaos içinde olduğu,
07:51
where identities were in flux,
150
471926
2753
kimliklerin değiştiği,
07:54
even gender norms were being questioned.
151
474721
2294
hatta cinsiyet normlarının bile sorgulandığı bir yerdi.
07:57
And in this time of exciting for some people,
152
477473
2711
Ve bazı insanlar için heyecan verici,
08:00
for others, very disturbing change,
153
480184
2878
diğerleri için çok rahatsız edici bir değişim döneminde
08:03
the Nazis said,
154
483104
1710
Naziler dedi ki,
08:04
"We know who you are.
155
484856
1334
“Kim olduğunuzu biliyoruz.
08:06
You're true Germans,
156
486190
1544
Siz gerçek Almanlarsınız.
08:07
You're better Germans than all these immigrants over here.
157
487734
2711
Buradaki tüm göçmenlerden daha iyi Almanlarsınız.
08:10
You're the true people and we're part of one community,
158
490486
3254
Sizler gerçek insanlarsınız ve biz tek bir topluluğun parçasıyız,
08:13
the Nazi "Volk," the Nazi people.
159
493781
2336
Nazi “Volk"u, Nazi halkının.
08:17
We know who we are, and we’re together.”
160
497160
2544
Kim olduğumuzu biliyoruz ve birlikteyiz.”
08:20
So Delmer realized
161
500663
1502
Böylece Delmer
08:22
that in order to subvert the connection
162
502165
3712
Nazi propagandası ve takipçileri
08:25
between Nazi propaganda and its followers,
163
505918
4130
arasındaki bağlantıyı bozmak için,
08:30
you had to really climb into the dark operating of human desire.
164
510089
5422
insan arzusunun karanlık işleyişine tırmanmanız gerektiğini fark etti.
08:35
The place where fact-checking can't really go.
165
515553
2377
Teyitçiliğin nüfuz edemediği yer.
08:38
And so, based at Woburn Abbey,
166
518765
3003
Böylece, Londra yakınlarında
08:41
a rather fabulous British country house near London,
167
521768
4879
muhteşem bir İngiliz kır evi olan Woburn Abbey’de,
08:46
he gathered around himself psychiatrists, spies, soldiers, academics,
168
526647
6632
etrafına psikiyatristler, casuslar askerler, akademisyenler,
08:53
a lot of exiled cabaret artists from the German theater scene.
169
533321
4254
Alman tiyatro sahnesinden sürgündeki birçok kabare sanatçısı topladı.
08:58
He gathered them together
170
538326
1460
Onları bir araya getirdi
08:59
and created this kind of covert media empire.
171
539827
4046
ve bu tür bir gizli medya imparatorluğu yarattı.
09:04
Dozens of radio stations broadcasting into Nazi Germany
172
544332
3962
Nazi Almanya’sına ve işgal altındaki Avrupa’nın geri kalanına
yayın yapan düzinelerce radyo istasyonu,
09:08
and the rest of occupied Europe,
173
548294
1585
09:09
newspapers, leaflets,
174
549879
1793
gazeteler, broşürler,
09:11
this whole kind of factory of psychological subversion.
175
551714
4380
bu tür psikolojik yıkım fabrikası.
09:17
Now we don't have, sadly, the recordings of all these radio shows.
176
557053
5047
Şimdi, ne yazık ki, tüm bu radyo programlarının kayıtları elimizde değil.
09:22
However, we do have the transcripts.
177
562100
2252
Ancak, transkriptlerimiz var.
09:24
And when I realized these transcripts were available,
178
564393
2503
Bu transkriptlerin mevcut olduğunu anladığımda,
09:26
I went, “Delicious.”
179
566896
1376
“Leziz” dedim.
09:28
And I started going through them.
180
568314
2002
Onları gözden geçirmeye başladım.
09:30
I actually spent a lot of COVID going through them.
181
570358
2961
COVID süresince onları gözden geçirmek için çok zaman harcadım.
09:33
And they've been declassified
182
573319
1627
İngiliz ve Amerikan arşivlerinden gizlilikleri kaldırılmıştı.
09:34
from the British and the American archives.
183
574987
2586
09:37
And as I went through these hundreds and hundreds and hundreds of pages,
184
577615
3712
Bu yüzlerce, yüzlerce ve yüzlerce sayfayı incelerken,
09:41
I realized there was kind of a pattern to them.
185
581327
2503
bir tür kalıp olduğunu fark ettim.
09:43
They were experimenting like crazy.
186
583830
2043
Deli gibi deneyler yapıyorlardı.
09:45
But there is, because this is a TED Talk,
187
585915
2085
Ama bunlarda, bu bir TED Konuşması olduğu için,
09:48
three, because it’s always three with TED Talks.
188
588042
2878
üç, çünkü TED Konuşmalarında her zaman üçtür,
09:50
There's three basic principles
189
590920
2878
Üç temel ilke var.
09:53
that I think Delmar kind of landed on
190
593840
3295
Delmar’ın deney yoluyla ulaştığını düşündüğüm üç temel ilke var.
09:57
through experimentation.
191
597176
1752
09:58
Number one,
192
598928
1210
Birincisi, otoriter propagandanın güçlü duyguları üzerindeki tekelini kırın.
10:00
break the monopoly authoritarian propaganda has
193
600179
3420
10:03
on strong emotions.
194
603641
1502
10:05
That's the root of their power.
195
605184
1669
Bu onların gücünün köküdür.
10:07
So Delmar’s media, his radio stations, which were many and different,
196
607353
3670
Yani Delmar’ın medyası, radyo istasyonları, çok ve çeşitliydi,
10:11
but they were all a lot unlike the BBC or the New York Times
197
611023
6882
ama hepsi BBC, New York Times veya Washington Post’tan çok farklıydı.
10:17
or the Washington Post.
198
617947
1293
10:19
They were full of vitriol, anger, a lot of pornography.
199
619282
4254
Kin, öfke, bir sürü pornografi ile doluydu.
10:24
They were tapping into all the resentments
200
624203
4046
Tüm tuşlara basıyorlardı.
10:28
that Germans were starting to feel about their leadership.
201
628249
4296
Alman halkının liderleri hakkında hissetmeye başladığı kızgınlıklar.
10:33
They were full of these sort of like howls and laments
202
633337
3546
Ağıtlar ve yakarmalarla doluydu,
10:36
about families that people were losing in the bombardment
203
636924
4129
bombardıman sırasında ailelerini kaybedenler,
10:41
and then blaming the Nazis for not having provided the right air defense.
204
641053
4797
ve doğru hava savunması yapamadığı için Nazileri suçlayanlar.
10:46
They talk about how, you know, the SS Germans,
205
646601
3169
SS Almanlarının, bir nevi
10:49
sort of the Nazi elite secret police-type units,
206
649812
4421
Nazi seçkin gizli polis birliklerinin,
10:54
how they were living, you know, this corrupt life
207
654233
3253
yozlaşmış bir yaşam sürerken,
normal Alman askerlerinin çektiği acılardan bahsediyorlardı.
10:57
while normal German soldiers were suffering.
208
657486
2378
10:59
Here's just a little sort of clip from one of the shows.
209
659906
3211
Gösterilerden birinden minik bir kuple:
11:03
"The SS wear the German uniform,
210
663159
2044
“SS’ler Alman üniformasını giyiyor
11:05
but they drag the German name in the mud.
211
665244
2378
ama Alman ismini çamura sürüklüyorlar.
11:07
They should send them to the Eastern front.
212
667663
2002
Onları Doğu Cephesine sürmeliler.
11:09
There, everything else but their penis would get stiff.
213
669707
3795
Orada, penisleri dışında her şey sertleşecek.
11:13
There, they would get an idea how hard the German soldier has to fight
214
673544
3379
Orada, Alman askerinin şanlı ismi için
ne çetin şartlarda savaştığına dair bir fikir edinecekler
11:16
for his good name
215
676923
1209
11:18
while the SS clique does not give a shit about it."
216
678132
2503
ancak SS kliğinin umurunda bile değil.”
11:20
It was full of expletives as well.
217
680676
2628
Aynı zamanda küstahlarla da doluydu.
11:23
There were all these scenes --
218
683804
1460
Bütün bu sahneler vardı.
11:25
This is actually the most sort of like,
219
685264
1877
Bu aslında daha çok, bir nevi,
11:27
un-X-rated bit of pornography I could find,
220
687183
2044
X derecesi olmayan bir pornografi,
11:29
which relates kind of like an orgy at an SS man's house.
221
689227
3545
bir SS üyesinin evinde seks partisi gibi anlatılıyor.
11:32
Like "SS man Thienemann has a Polish lover at home
222
692813
3087
Mesela “SS üyesi Thienemann’ın evindeki Polonyalı sevgilisinin
11:35
who is personally in charge of the bamboo canes,
223
695942
2752
hususi görevi bambu kamçılar,
11:38
twigs, thin and thick leather straps
224
698736
2336
ince ve kalın deri kırbaçlarla
11:41
with which Thienemann and his guests are strafing,
225
701072
2419
Thienemann ve misafirlerine yağlı dolgun kalçasını kamçılatmak.”
11:43
her fat and large buttocks."
226
703491
1418
11:44
And I had to cut it there because it gets quite -- it goes on.
227
704951
3003
Oradan kesmek zorunda kaldım çünkü azıttıkça azıtıyor.
11:48
So, you know, there's a reason to this.
228
708663
4004
Yani, biliyorsun, bunun bir nedeni var.
11:53
He wants to disrupt the emotional bond that people have to the Nazis.
229
713459
4213
İnsanların Nazilerle olan duygusal bağını bozmak istiyor.
11:57
He wants to cover the Nazis
230
717713
2503
Nazileri, kendi deyişiyle,
12:00
in what he calls "a lair of filth and slime,
231
720258
3628
“çamur atıp balçıkla sıvamak” istiyordu,
12:03
as thick as the Nazis had covered the Jews."
232
723928
2461
“tıpkı Nazilerin Yahudilere yaptığı gibi.
12:07
But his aim, once he's disrupted that,
233
727932
2294
Ama amacı, bunu bozduktan sonra,
12:10
once he's sort of taken strong emotions back,
234
730268
4713
güçlü duyguları geri aldıktan sonra,
insanlara gerçekleri gösterebileceğiniz bir alan yaratmaktır.
12:15
is to create a space where you can introduce facts to people.
235
735022
4255
12:19
He gave people advice about how to fake illness
236
739652
2753
İnsanlara, tavsiyelerde bulundu hastalığın taklit edilişi ve
12:22
so that they could be sent home from the front.
237
742446
2461
görür görmez tanıyıp defetmeleri için.
12:24
So it wasn't just any facts.
238
744949
1376
Bu sadece gerçeklerle ilgili değildi.
12:26
It's facts that gave people back their agency,
239
746367
3962
İnsanlara ajanslarını geri vermek,
12:30
made them less dependent on their leaders.
240
750371
2753
liderlerine bağımlılıklarını azaltmaktı.
12:33
And thirdly,
241
753916
1752
Üçüncü olarak, alternatif toplulukları teşvik etti.
12:35
he fostered alternative communities.
242
755710
3086
12:39
If the Nazis gave you a sense of identity,
243
759171
2253
Naziler size bir kimlik duygusu,
12:41
a common sense of being part of the people, the "Volk,"
244
761424
4629
halkın bir parçası olma “Volk” duygusu verdiyse,
12:46
Delmar's shows stressed the church, the army, family,
245
766053
3837
Delmar’ın şovları kiliseyi, orduyu, aileyi
12:49
as these alternative bonds that people had.
246
769932
2836
insanların sahip olduğu bu alternatif bağları vurguluyordu.
12:53
There's a very important thing in his shows.
247
773644
2670
Şovlarında çok önemli bir şey var.
12:57
Basically, most of the shows he created would claim to be German shows.
248
777273
6381
Temelde, yarattığı şovların çoğunun Alman şovları olduğunu iddia edecekti.
13:04
They would say, “We Germans.”
249
784071
1627
“Biz Almanlar” diyorlardı.
13:05
They would be hosted by soldiers who'd just become POWs with the British.
250
785698
4338
İngilizlerle birlikte savaş esiri olan askerler tarafından ağırlanacaklardı.
13:11
But the audience was meant to understand perfectly well
251
791746
3253
Ancak seyircinin, bunların Alman gibi giyinmiş
13:15
that these were the British
252
795041
2544
İngilizler olduğunu gayet iyi anlamaları gerekiyordu.
13:17
dressed up as Germans.
253
797626
1669
13:19
Now why did Delmer do that?
254
799628
1752
Delmer bunu neden yaptı?
13:21
Firstly, he made it safe for people to listen to the shows.
255
801422
2794
İlk olarak, insanların şovları dinlemesini güvenli hale getirdi.
13:24
If the Gestapo came along, you could say,
256
804258
1960
Gestapo gelirse, “Bunun yıkıcı olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu.
13:26
"Well, I had no idea this was subversive.
257
806218
2002
Bunun Alman olduğunu sanıyordum.”
13:28
I thought this was German."
258
808262
1293
13:29
It was psychologically safer.
259
809597
1835
Psikolojik olarak daha güvenliydi.
13:31
It was more comfortable for people to hear the word
260
811766
2752
Çok daha rahattı insanlar için
13:34
“Our soldiers, our boys”
261
814518
1710
“Askerlerimiz, çocuklarımız” kelimesini duymak
13:36
than “You Germans, you enemy.”
262
816270
2002
“Siz Almanlar, düşmanlar” yerine.
13:39
But even more so, he was saying something else.
263
819148
2211
Ama daha da önemlisi, başka bir şey söylüyordu.
13:41
He was saying, "Look we're the English dressed up as Germans.
264
821400
3003
Diyordu ki, “Bak biz Alman gibi giyinmiş İngilizleriz.
13:44
And we understand you,
265
824445
2252
Ve sizi anlıyoruz,
13:46
your gripes, your anger,
266
826739
1752
şikayetlerinizi, öfkenizi,
13:48
what matters to you,
267
828491
1626
sizin için önemli olan şeyleri Nazilerden daha iyi anlıyoruz.
13:50
better than the Nazis.
268
830159
1418
13:51
And if we, your enemies, not in a culture war,
269
831619
2210
Eğer biz, düşmanlarınız, bir kültür savaşında değil, gerçek bir savaşta,
13:53
but in a real war,
270
833871
1543
13:55
can understand you better than your bosses,
271
835414
2378
sizi başınızdakilerden daha iyi anlayabiliyorsak, onlara lüzum var mı?
13:57
do you really need them?
272
837792
1418
13:59
Are they really looking out for you
273
839210
1793
Gerçekten bakıyorlar mı sana
14:01
when they say they're going to be your retribution,
274
841003
3504
intikamını alacaklarını söylediklerinde,
14:04
or are they just thinking about themselves?"
275
844507
2294
yoksa sadece kendilerini mi düşünüyorlar?
14:08
40 percent of German soldiers that were surveyed by the British
276
848094
4129
İngilizlerin araştırmasına katılan Alman askerlerinin yüzde 40′ı
14:12
in these little sort of snap polls they did,
277
852264
2086
bu mini anketlerde içeriği dinlediklerini söyledi.
14:14
said they listened to this content.
278
854350
2294
14:16
So how can we bring that all back to today?
279
856644
3795
Peki tüm bunları bugüne nasıl geri uyarlayabiliriz?
14:21
Whether we're thinking about reaching Russians,
280
861440
2670
Ruslara ulaşmayı mı düşünüyoruz,
14:24
whether we're thinking about reaching audiences
281
864110
2961
yoksa bazı akademisyenlerin aşırı sağ yankı odası
14:27
caught up in what some academics call the far-right echo chamber?
282
867113
3461
dediği şeye kapılmış izleyicilere ulaşmayı mı düşünüyoruz?
14:31
If we take Delmer's principles,
283
871992
3045
Delmer'in ilkelerini alırsak, bugün
14:35
they are much easier to activate today.
284
875037
3504
onları etkinleştirmek çok daha kolay.
14:39
We know far more from things like, I don't know, online sentiment analysis.
285
879250
4838
Çevrimiçi duygu analizi gibi şeylerle artık çok daha fazlasını biliyoruz.
14:44
We know far more about what makes people emotional,
286
884130
4629
İnsanları duygusal kılanlara,
14:48
what things they react to in a visceral way.
287
888759
2961
hangi şeylere içgüdüsel şekilde tepki verdiklerine dair daha fazla bilgiliyiz.
14:51
Delmar was just kind of shooting stuff --
288
891762
1960
Delmar ise adeta iğneyle kuyu kazıyordu.
14:53
well, literally shooting stuff into the ether.
289
893764
2169
14:55
We know that so much more from today's data.
290
895933
2669
Bugünün verilerinden bundan çok daha fazlasını biliyoruz.
14:59
When it comes to finding the facts that people care about,
291
899645
2961
İnsanların umursadığı gerçekleri bulmak söz konusu olduğunda,
15:02
Delmar had to do it through partisans
292
902606
1836
Delmar bunu partizanlar aracılığıyla
15:04
by opening up the letters of Nazi officials.
293
904442
2585
Nazi subaylarının mektuplarını açarak yapmak zorunda kaldı.
15:08
Today, even in a country like Russia,
294
908070
2586
Bugün Rusya gibi bir ülkede bile
15:10
we have non-stop leaks about the corruption
295
910698
3170
orta düzey yetkililerin yolsuzluğuyla ilgili sürekli belgeler sızıyor.
15:13
of mid-level officials.
296
913868
2168
15:16
We can use satellite imagery to understand, essentially,
297
916078
3337
Uydu görüntülerini kullanarak
15:19
has a road been fixed in a town and, you know, do a story about that.
298
919415
4212
bir kasabada yolun tamir edilip edilmediğine dair hikaye yazabiliriz.
15:23
We have so much more data than Delmer had,
299
923627
3212
Delmer’in sahip olduğundan çok daha fazla veriye sahibiz,
15:26
but do we know how to use it
300
926881
1585
ama nasıl kullanacağımızı biliyor muyuz
15:28
to give people the facts that actually matter to them?
301
928507
2753
insanlar için mühim öneme sahip gerçekleri sunmak üzere?
15:31
And when it comes to fostering communities, look,
302
931302
2294
Toplulukları teşvik etmeye gelince,
15:33
there are so many digital tools that we have today
303
933637
3671
günümüzde çok sayıda dijital araç var, medyanın izleyici tepkisini ölçebileceği.
15:37
that can show how a media is responsive to its audience.
304
937349
4880
15:42
I mean, there's a great project called Hearken, for example,
305
942271
3003
Mesela Hearken diye harika bir proje var,
15:45
which algorithmically collects what people care about
306
945316
4796
algoritmayla insanların bir şehir veya konuya dair önemsedikleri şeyleri toplayan
15:50
in a town or in a topic
307
950112
2002
15:52
and then gets journalists to really focus on the things
308
952156
3628
ve gazetecilerin endişelerin odağındaki bu konuya odaklanmalarını sağlayan.
15:55
that they're worried about.
309
955826
1293
15:57
And there are so many digital tools that we had.
310
957161
2502
Elimizde çok sayıda dijital araç var.
16:00
So if we put these things together, the visceral emotion,
311
960122
4505
Yani bu şeyleri bir araya getirirsek, içgüdüsel duyguları,
16:04
the data that tells us the facts that people really care about
312
964668
4797
çevrimiçi topluluklarda insanların hakikaten önemsediği gerçekleri
16:09
the online use of communities,
313
969507
1960
bize anlatan verilerle,
16:11
we can do something much more powerful than what Delmar did.
314
971509
3545
Delmar’dan çok daha güçlü bir şeyler yapabiliriz.
16:15
So ...
315
975971
1126
Yani...
16:18
Look, I know it's easy to despair.
316
978224
1918
Umutsuzluğa kapılmanın kolay olduğunu biliyorum.
16:20
It's easy to despair when you hear people denying atrocities.
317
980184
4421
İnsanların vahşeti inkar ettiğini duyunca umutsuzluğa kapılmak kolay.
16:24
It's easy to despair
318
984647
2752
Umutsuzluğa kapılmak kolay
16:27
when we hear vast swathes of the American population
319
987441
3462
Amerikan nüfusunun büyük bir bölümünün
16:30
living in an alternative reality.
320
990945
2252
alternatif bir gerçeklikte yaşadığını duyduğumuzda.
16:33
But before we give up,
321
993197
2252
Ama pes etmeden önce,
16:35
before we surrender,
322
995449
3003
teslim olmadan önce,
16:38
I think we can at least take some of Delmar's lessons,
323
998452
3003
en azından Delmar’ın derslerinden öğreneceklerimiz var.
16:41
fuse them with modern technology,
324
1001497
2335
Bunları modern teknolojiyle birleştirebilir ve
16:43
and really, really try to reach them.
325
1003832
2628
onlara ulaşmaya çalışabiliriz.
16:46
Thank you.
326
1006460
1168
Teşekkür ederim.
16:47
(Applause)
327
1007670
1835
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7