How to Ask Questions in English: Top 4 Question Types

Hi.

MERHABA. Ben

I'm Vanessa from SpeakEnglishWithVanessa.com.

SpeakEnglishWithVanessa.com'dan Vanessa.

How can you ask questions in English?

Nasıl İngilizce soru sorabilirsiniz?

Let's talk about it.

Bunun hakkında konuşalım.

Today you're gonna dip your toe in the water of questions, so that you can have amazing

Bugün, harika İngilizce konuşmalar yapabilmek için soru yağmuruna tutacaksınız

conversations in English.

.

We can imagine that you're walking beside a swimming pool, and you dip or put your toe

Bir yüzme havuzunun yanında yürüdüğünüzü ve

in the water, just to test the temperature.

sadece sıcaklığı ölçmek için suya daldığınızı veya parmağınızı suya soktuğunuzu hayal edebiliriz.

Oh, it's cold.

Ah, hava soğuk.

That's exactly what we're gonna do today with questions.

Bugün sorularla tam olarak bunu yapacağız .

You're gonna briefly learn the four most common ways to create beautiful questions in English.

İngilizce güzel sorular oluşturmanın en yaygın dört yolunu kısaca öğreneceksiniz.

At the end of this lesson, I want to challenge you to write a comment using all four question

Bu dersin sonunda, sizi dört soru formunu da kullanarak bir yorum yazmaya davet etmek istiyorum

forms.

.

Listen carefully.

Dikkatli dinle.

Why should you learn how to ask questions?

Neden soru sormayı öğrenmelisiniz?

Well, I've said, many times in the past, including this video about How to Stop Being Shy in

Pekala, geçmişte birçok kez, İngilizce Utangaç Olmayı Nasıl Durduracağınızla ilgili bu video da dahil olmak üzere

English, that when you ask questions, it takes off the pressure from you, because you're

, soru sorduğunuzda üzerinizdeki baskıyı kaldırdığını söyledim çünkü

asking a question, and the other person is speaking.

bir soru soruyorsunuz ve diğeri kişi konuşuyor.

You can take a moment to take a breath, and you can also learn more about the other person.

Nefes almak için bir dakikanızı ayırabilir ve ayrıca diğer kişi hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

Let's start with a simple sentence.

Basit bir cümle ile başlayalım.

It's the fall season right now, and because I live in the mountains this is a great time

Şu anda sonbahar mevsimi ve dağlarda yaşadığım için burada olmak için harika bir zaman

to be here.

.

The trees are red and golden and orange.

Ağaçlar kırmızı, altın ve turuncu. Nefes

It's breathtaking.

kesici.

There is nothing better than a gorgeous fall colors and the sun shining.

Muhteşem bir sonbahar renkleri ve parlayan güneşten daha iyi bir şey yoktur.

Let's take the sentence, "I like sunny days."

"Güneşli günleri severim" cümlesini ele alalım.

We can make four questions.

Dört soru yapabiliriz.

Number one, "Do you like sunny days?"

Bir numara, "Güneşli günleri sever misin?"

Number two, "What is your favorite weather?"

İki numara, "En sevdiğin hava nedir?"

Number three, "You like sunny days, right?"

Üç numara, "Güneşli günleri seviyorsun, değil mi?"

Number four, "You like sunny days?"

Dört numara, "Güneşli günleri sever misin?"

Let's break down these four different types of questions.

Bu dört farklı soru türünü inceleyelim .

The first question, "Do you like sunny days," is using an auxiliary verb.

İlk soru olan "Güneşli günleri sever misin?" yardımcı fiil kullanıyor.

"Do you like sunny days?"

"Güneşli günleri sever misin?"

The auxiliary verb is do.

Yardımcı fiil do'dur.

"Have you been outside yet?"

"Dışarı çıktın mı?"

Have is that auxiliary verb.

Have bu yardımcı fiildir.

"Would you like me to join you?"

"Sana katılmamı ister misin?"

Would is that auxiliary verb.

Bu yardımcı fiil olur.

These are closed questions.

Bunlar kapalı sorular.

That means that the answers can only be yes or no.

Bu, cevapların yalnızca evet veya hayır olabileceği anlamına gelir .

"Do you like sunny days?"

"Güneşli günleri sever misin?"

"Yes."

"Evet."

"Have you been outside today?"

"Bugün dışarıda mıydın?"

"No."

"HAYIR."

"Would you like me to join you?"

"Sana katılmamı ister misin?"

"Yes."

"Evet."

Great.

Harika.

There are only two answers to these questions, or are there?

Bu soruların sadece iki cevabı var mı yoksa var mı? Kelime

If you would like to expand your vocabulary beyond just yes or no you can check out the

dağarcığınızı evet ve hayırdan öteye taşımak isterseniz,

video that I made 22 to 25 Different Ways to Say Yes and No.

hazırladığım Evet ve Hayır Demenin 22-25 Farklı Yolu videoma göz atabilirsiniz.

You can click on the link up here, and expand your vocabulary for your answers to this auxiliary

bu yardımcı

question.

soru

The second way to form a question is with a question word.

Soru oluşturmanın ikinci yolu, soru sözcüğü kullanmaktır.

"What is your favorite season?"

"En sevdiğin mevsim nedir?"

Here the question word is what.

Burada soru kelimesi nedir.

You probably learned these in your early elementary school English classes ... what, who, where,

Muhtemelen bunları ilkokulun ilk yıllarındaki İngilizce derslerinde öğrendiniz... ne, kim, nerede,

when, why, how often, how much.

ne zaman, neden, ne sıklıkta, ne kadar.

This one is an open question.

Bu açık bir soru.

Really, the answer could be anything.

Gerçekten, cevap herhangi bir şey olabilir.

It's not just yes.

Sadece evet değil.

It's not just no.

Sadece hayır değil.

Let's take a look at a [inaudible 00:03:12] example.

Bir [duyulmuyor 00:03:12] örneğine bir göz atalım .

You might ask, "What did you do in Florida on your vacation?"

"Tatilinizde Florida'da ne yaptınız ?" diye sorabilirsiniz.

The question is what.

Soru ne?

"What did you do in Florida?"

"Florida'da ne yaptın?"

You could say, "Well, I went to the beach and it was really beautiful, 'cause I love

"Plaja gittim ve gerçekten güzeldi çünkü

sunny days.

güneşli günleri seviyorum. Hava

And, it was quite hot, but I enjoyed it."

oldukça sıcaktı ama hoşuma gitti" diyebilirsiniz.

Great.

Harika.

You might ask, "When did you go to Florida?"

"Florida'ya ne zaman gittin?" diye sorabilirsin.

Here the question word is when.

Burada soru kelimesi ne zaman'dır.

"When did you go to Florida?"

"Florida'ya ne zaman gittin?"

Well, the answer is not just yes or no.

Cevap sadece evet ya da hayır değil.

It's not a closed question.

Bu kapalı bir soru değil.

It's anything.

Herhangi bir şey.

"Oh, I went last week.

"Ah, geçen hafta gittim.

I went three years ago.

Üç yıl önce gittim.

I'm gonna go there tomorrow."

Yarın oraya gideceğim."

Great.

Harika.

The third way to create questions is by using tag questions.

Soru oluşturmanın üçüncü yolu, etiket soruları kullanmaktır.

You might ask, "You like sunny days, right?"

"Güneşli günleri seviyorsun, değil mi?" diye sorabilirsin.

You can see that the main part of the sentence, you like sunny days ... This is a statement.

Cümlenin ana kısmında gördüğünüz gibi, güneşli günleri seversiniz... Bu bir ifadedir.

This is not a question, but we're just adding a tag question on the end, right?

Bu bir soru değil, ama sonuna bir etiket sorusu ekliyoruz, değil mi?

When we use these words, we're just trying to verify information.

Bu kelimeleri kullandığımızda, sadece bilgileri doğrulamaya çalışıyoruz.

The only time that you use a tag question, is if you think something, but you're not

Bir etiket sorusu kullandığınız tek zaman, bir şey düşündüğünüz, ancak

quite sure, so you want to verify that your idea is correct.

tam olarak emin olmadığınız ve bu nedenle fikrinizin doğru olduğunu doğrulamak istediğiniz zamandır.

Maybe you want to invite me to eat some barbecue at your house.

Belki beni evinizde barbekü yemeye davet etmek istersiniz .

You ask me, "You eat meat, right?"

Bana "Et yiyorsun değil mi?" diye soruyorsun.

You think that I eat meat, but you want to verify that information, to make sure that

Et yediğimi düşünüyorsun ama doğruluğundan emin olmak için bu bilgiyi doğrulamak istiyorsun

it's correct.

. Et yemiyorsam

You don't want to invite me to eat barbecue if I don't eat meat.

beni mangal yemeye davet etmek istemezsin .

You ask me, "You eat meat, right?"

Bana "Et yiyorsun değil mi?" diye soruyorsun.

The statement is you eat meat.

Açıklama et yersin.

That's just a statement.

Bu sadece bir açıklama.

It's not a question, but then you're adding the tag word, right?

Bu bir soru değil, ama sonra etiket kelimesini ekliyorsun, değil mi?

The tag question right, is pretty common, but there are other tag questions that are

Etiket sorusu oldukça yaygındır, ancak biraz daha karmaşık olan başka etiket soruları da vardır

a little more complicated.

. Bunları

I'd like to give you a quick tip about how to use them.

nasıl kullanacağınız konusunda size kısa bir ipucu vermek istiyorum .

Let's go back to that original sentence, "You like sunny days right?"

O orijinal cümleye geri dönelim, " Güneşli günleri seviyorsun değil mi?"

Let's change right, and instead, let's say, "You like sunny days don't you?"

Hadi değiştirelim ve bunun yerine "Güneşli günleri seviyorsun, değil mi?"

Or we could say, "You don't like sunny days do you?"

Ya da "Güneşli günleri sevmiyorsun değil mi ?"

Let's try to look for a pattern here.

Burada bir model aramaya çalışalım.

We can see in that first sentence, "You like sunny days," this is a positive sentence,

İlk cümlede, " Güneşli günleri seviyorsun", bunun olumlu bir cümle olduğunu görebiliriz

and then, we're adding a negative tag question ... don't you.

ve sonra, bir olumsuz etiket sorusu ekliyoruz ... değil mi?

What about the second sentence, "You don't like sunny days do you?"

Peki ya ikinci cümle, " Güneşli günleri sevmiyorsun, değil mi?"

We have a negative sentence and a positive tag question.

Olumsuz bir cümlemiz ve olumlu bir etiket sorumuz var.

This is the key to great tag questions.

Bu, harika etiket sorularının anahtarıdır.

When you have a positive sentence, you're gonna add a negative tag question.

Olumlu bir cümleniz olduğunda, olumsuz bir etiket sorusu ekleyeceksiniz.

When you have a negative sentence, you're gonna add a positive tag question.

Olumsuz bir cümleniz olduğunda, olumlu bir etiket sorusu ekleyeceksiniz.

This is just a quick tip about tag questions.

Bu, etiket soruları hakkında sadece hızlı bir ipucu. Etiket soruları hakkında

If you'd like me to make a full lesson here on YouTube about tag questions, let me know

YouTube'da tam bir ders yapmamı isterseniz , yorumlarda bana bildirin

in the comments.

.

The fourth way to form questions in English, is simply by changing your intonation.

İngilizce soru oluşturmanın dördüncü yolu, tonlamanızı değiştirmektir.

You could say, "You like sunny days?"

"Güneşli günleri sever misin?" diyebilirsin.

Here, the grammar is the same as a simple sentence.

Burada gramer basit bir cümle ile aynıdır .

"You like sunny days."

"Güneşli günleri seviyorsun."

But, my voice changed in pitch.

Ama sesimin perdesi değişti.

"You like sunny days?"

"Güneşli günleri sever misin?" Bir soru

It went up at the end, to show that I'm asking a question.

sorduğumu göstermek için sonunda yukarı çıktı .

When do we use intonation in a question?

Bir soruda tonlamayı ne zaman kullanırız?

This is mainly when you're showing that you're surprised, or shocked.

Bu, esas olarak şaşırdığınızı veya şok olduğunuzu gösterdiğiniz zamandır.

You might say, with a shocked voice, "That's salt?"

Şok olmuş bir sesle "Bu tuz mu?" diyebilirsiniz.

Here we have a statement, "That is salt."

Burada bir ifademiz var, "Bu tuzdur." Tonlamandan dolayı

I know that it's a shocked, surprised question, because of your intonation.

şoke olmuş, şaşırmış bir soru olduğunu biliyorum .

"That's salt?"

"Bu tuz mu?"

It's going up at the end.

Sonunda yükseliyor.

Maybe you're surprised, because usually salt is small and fine, but here, I have big pieces

Belki şaşırmışsınızdır, çünkü genellikle tuz küçük ve güzeldir, ama burada büyük tuz parçalarım var

of salt.

.

They actually go in a salt lamp that I have.

Aslında sahip olduğum bir tuz lambasına giriyorlar.

It makes a nice pink color.

Güzel bir pembe renk veriyor.

You might be surprised.

Şaşırmış olabilirsin.

"That's salt?"

"Bu tuz mu?"

This is a great way to use intonation questions.

Bu, tonlama sorularını kullanmanın harika bir yoludur.

Or you might ask, "Vanessa's from the US?"

Ya da "Vanessa ABD'den mi?" diye sorabilirsiniz.

Here, we know that you're shocked.

Burada, şok olduğunuzu biliyoruz.

You're surprised, because you're using an intonation question.

Şaşırdın çünkü bir tonlama sorusu kullanıyorsun.

Maybe you thought that my name, Vanessa, is Brazilian, or Italian, or from another country.

Belki adım Vanessa'nın Brezilyalı, İtalyan ya da başka bir ülkeden olduğunu düşündün.

Nope, I'm from the US.

Hayır, ABD'denim.

My name is just an international name.

Benim adım sadece uluslararası bir isim.

You can use this intonation question.

Bu tonlama sorusunu kullanabilirsiniz.

"Vanessa's from the US?"

"Vanessa ABD'den mi?"

Make sure that you lift your voice at the end.

Sonunda sesini yükselttiğinden emin ol .

Now, it's your turn.

Şimdi senin sıran.

I have a big challenge for you.

Senin için büyük bir meydan okumam var.

In the comments below, can you make four questions using each of these methods, auxiliary verb

Aşağıdaki yorumlarda, bu yöntemlerin her birini kullanarak dört soru, yardımcı fiil

questions, question word questions, tag questions, and an intonation question?

soruları, soru kelime soruları, etiket soruları ve bir tonlama sorusu yapabilir misiniz?

Maybe you can tell me about food in your country.

Belki bana ülkendeki yiyeceklerden bahsedersin.

You might say, "Do you like Turkish food?

"Türk yemeği sever misin?

What is Turkish food?

Türk yemeği nedir?

You like Turkish food, right?

Türk yemeği seversin değil mi? Türk

You like Turkish food?"

yemeği seversin" diyebilirsiniz.

Great.

Harika.

You're using all four kinds of questions.

Dört soru türünü de kullanıyorsunuz.

I hope that you'll be able to integrate these into your speaking, and also hear them as

Bunları konuşmanıza entegre edebileceğinizi ve

you're listening to other native speakers talk.

diğer ana dili İngilizce olan kişilerin konuşmalarını dinlerken duyabileceğinizi umuyorum.

Thanks so much for learning English with me.

Benimle İngilizce öğrendiğin için çok teşekkürler.

I'll see you again next Friday, for a new lesson here on my YouTube channel.

Gelecek Cuma YouTube kanalımda yeni bir ders için tekrar görüşmek üzere .

Bye.

Hoşçakal. Bir

The next step is to download my free ebook, Five Steps to Becoming a Confident English

sonraki adım, ücretsiz e-kitabım olan Kendine Güvenen Bir İngilizce Konuşmacısı Olmak İçin Beş Adım'ı indirmek

Speaker.

. Kendinizden emin ve akıcı bir şekilde

You'll learn what you need to do, to speak confidently and fluently.

konuşmayı, ne yapmanız gerektiğini öğreneceksiniz .

Don't forget to subscribe to my YouTube channel for more free lessons.

Daha fazla ücretsiz ders için YouTube kanalıma abone olmayı unutmayın.

Thanks so much.

Çok teşekkürler.

Bye.

Hoşçakal.