REAL LIFE ENGLISH | Speak English Like A Native Speaker Episode 1

Hey, you want to speak English like a native English speaker, right?

Hey, İngilizceyi anadili İngilizce olan biri gibi konuşmak istiyorsun , değil mi?

You want to sound natural.

Doğal görünmek istiyorsun.

You really want to speak English fluently.

Gerçekten akıcı bir şekilde İngilizce konuşmak istiyorsunuz.

Well, in order to do that, you must use the words and expressions

Peki bunu yapabilmek için gerçek hayatta kullandığımız kelimeleri ve ifadeleri kullanmalısınız

that we actually use in real life.

.

And that's exactly what I created this series for.

Ve bu seriyi tam olarak bunun için yarattım.

Real life English.

Gerçek hayat İngilizcesi.

Now I'm going to teach you words and expressions that we really use.

Şimdi size gerçekten kullandığımız kelimeleri ve ifadeleri öğreteceğim.

Are you ready?

Hazır mısın?

Well, then I'm teacher Tiffani let's jump right in.

Pekala, o zaman ben Tiffani öğretmenim, hadi hemen konuya girelim.

So we're going to look at our first situation, a group of young

İlk durumumuza, bir grup genç

ladies, and we're going to see how I, as a native English speaker,

bayana bakacağız ve anadili İngilizce olan biri olarak

what describe this situation?

bunu nasıl tanımladığımı göreceğiz. durum?

Now, looking at this situation.

Şimdi bu duruma bakıldığında.

I first see these two young ladies in front and I would say, wow, dependable.

Önce bu iki genç bayanı ön tarafta görüyorum ve vay canına, güvenilir derdim.

Now I want you to watch me really quickly after me dependable.

Şimdi benden sonra gerçekten hızlı bir şekilde güvenilir bir şekilde beni izlemeni istiyorum.

Excellent.

Harika.

One more time.

Bir kez daha.

Dependable.

Güvenilir.

Good job.

Aferin.

Now again, when I see these two young women, I think of dependable, but what

Şimdi yine bu iki genç kadını görünce güvenilir geliyor aklıma ama

does the word dependable actually mean?

güvenilir kelimesi aslında ne anlama geliyor?

So dependable means trustworthy, reliable, and capable of

Yani güvenilir, güvenilir , güvenilir ve

being trusted or depended on.

güvenilir veya güvenilebilir anlamına gelir.

So when I look at those two young women, I see one is leaning on the other, I think.

Yani o iki genç kadına baktığımda birinin diğerine yaslandığını görüyorum, diye düşünüyorum.

She really trusts her.

Ona gerçekten güveniyor.

She really can rely on her.

Ona gerçekten güvenebilir.

And maybe in your life, there is someone that you truly rely on someone

Ve belki de hayatınızda, gerçekten güvendiğiniz,

that's always there for you, or you, you can say my friend, my mother,

her zaman yanınızda olan biri vardır ya da siz, arkadaşım, annem,

my father, my sister, my brother.

babam, kız kardeşim, erkek kardeşim diyebilirsiniz.

Wow.

Vay.

They're really dependable.

Gerçekten güvenilirler.

Makes sense.

Right now let's look at an example sentence right here.

Mantıklı.

Şimdi burada örnek bir cümleye bakalım.

Repeat after me, her boss said that she was a very dependent.

Benden sonra tekrar et, patronu onun çok bağımlı biri olduğunu söyledi.

Assistant your turn.

Asistan senin sıran.

Excellent.

Harika.

Now we're seeing in this sentence, how to use dependable to describe someone.

Şimdi bu cümlede, birini tanımlamak için güvenilirin nasıl kullanılacağını görüyoruz.

Now I do want to remind you really quickly that this word can be used all the time.

Şimdi size hızlıca bu kelimenin her zaman kullanılabileceğini hatırlatmak istiyorum.

Not just in a business environment, you can also use it when speaking to

Sadece iş ortamında değil, arkadaşlarınızla konuşurken

your friends and in other environments.

ve diğer ortamlarda da kullanabilirsiniz.

So one more time after me dependent.

Yani benden sonra bir kez daha bağımlı.

Excellent.

All right, now let's go to our next word.

Harika.

Pekala, şimdi bir sonraki kelimemize geçelim.

Looking at this picture.

Bu resme bakıyorum.

I would next notice this young lady right here.

Daha sonra bu genç hanımı tam burada fark edecektim.

Beautiful smile.

Güzel gülümseme.

And I would say exuberant exuberant.

Ve coşkulu coşkulu diyebilirim.

Now after me, this one's a little tricky after me exuberant.

Şimdi benden sonra bu biraz zor benden sonra coşkulu.

Good.

Last time after that.

İyi.

Ondan sonra son kez.

Exuberant.

coşkulu.

Good job.

Aferin.

Now, what does the word exuberant mean?

Şimdi, coşkulu kelimesi ne anlama geliyor?

This is a word again, that popped in my head.

Bu yine aklıma gelen bir kelime.

When I first saw the situation.

Durumu ilk gördüğümde.

Exuberant means joyously, unrestrained and enthusiastic many

Coşkulu, neşeli, dizginsiz ve coşkulu demek birçok

people tell me a lot, teacher.

kişi bana çok şey anlatır hocam.

Tiffani you're so enthusiastic.

Tiffani, çok heveslisin.

Well, now you can say teacher, you are such an exuberant individual

Peki hocam diyebilirsiniz ki, şu anda o kadar coşkulu bir bireysiniz

who makes sense right now, think about someone around you, someone

ki anlam ifade ediyor, çevrenizdeki birini düşünün, coşkulu

who is enthusiastic, always full of joy, someone that makes you.

, her zaman neşe dolu, sizi siz yapan biri.

That person is an exuberant individual.

O kişi coşkulu bir bireydir.

Now let me show you an example.

Şimdi size bir örnek göstereyim.

Sentence, how to actually use this word in real life.

Cümle, bu kelimenin gerçek hayatta nasıl kullanılacağı.

Here we go.

İşte başlıyoruz.

After me.

Benden sonra. Çok

He has such an exuberant personality.

coşkulu bir kişiliği var.

Good job.

Aferin.

You can use it like this and exuberant personality.

Bunu böyle ve coşkulu bir kişilik olarak kullanabilirsiniz.

Now keep paying attention because we do have a quiz coming up soon.

Şimdi dikkat etmeye devam edin çünkü yakında bir sınavımız var.

All right.

Elbette.

So again, we learned the first one, dependable, the second one,

Yani yine bu resme bakarak birincisinin güvenilir, ikincisinin coşkulu olduğunu öğrendik

exuberant looking at this picture.

.

Now, then my eyes naturally would go to the top, the top left and I

Şimdi, o zaman gözlerim doğal olarak yukarıya giderdi, sol üste ve

see this young lady and she looked.

bu genç hanımı görüyorum ve o baktı.

Reserved one more time after me reserved.

Ben ayrıldıktan sonra bir kez daha rezerve edildi.

Maybe you're thinking, wow, teacher, what does that word mean?

Vay canına öğretmenim, bu kelime ne anlama geliyor diye düşünüyorsunuz belki de?

Why did that word pop up in your head teacher?

Bu kelime neden baş öğretmeninizin ağzından çıktı?

Tiffani?

Tiffani mi?

Well, after one more time, re Zurvita.

Pekala, bir kez daha Zuvita'yı yeniden izledikten sonra.

Excellent.

Very good.

Harika.

Çok güzel.

Now again, if you need practice and help with your pronunciation, you can always

Şimdi yine, pratik yapmaya ve telaffuzunuzla ilgili yardıma ihtiyacınız varsa , her zaman

download my app English with Tiffani.

İngilizce uygulamamı Tiffani ile indirebilirsiniz.

The link is right in the description.

Bağlantı doğrudan açıklamanın içindedir. Uygulama içinde

There's a pronunciation course and a conversation course within the app.

bir telaffuz kursu ve bir konuşma kursu var.

So you can download it and get help with your pronunciation right now.

Böylece hemen indirebilir ve telaffuzunuzla ilgili yardım alabilirsiniz.

But again, this word reserved is very important.

Ama yine de, bu saklı kelime çok önemlidir.

Reserved means.

Ayrılmış demektir.

Restrained in words and actions.

Sözlerde ve eylemlerde kısıtlanmış.

Now I am not a reserved person.

Şimdi ben ayrılmış bir insan değilim.

I'm very outgoing.

Ben çok dışa dönüküm.

I like talking to people, but a reserved person kind of holds back a little bit.

İnsanlarla konuşmayı severim ama içine kapanık biri biraz kendini tutar.

They don't talk as much to other people.

Diğer insanlarla pek konuşmazlar.

They just kind of are a little quieter around bigger groups of people.

Daha büyük insan gruplarının etrafında biraz daha sessizler.

Just like in the picture, you can tell that the woman seems a little.

Tıpkı resimdeki gibi, kadının biraz göründüğünü söyleyebilirsin.

Shy a little bit reserved.

Utangaç biraz çekingen.

Maybe someone, you know, is reserved.

Belki birisi, bilirsin, içine kapanıktır. En

One of my closest friends, she is very reserved.

yakın arkadaşlarımdan biri, çok içine kapanık.

When we get in big groups, she kind of gets quiet and just

Büyük gruplara girdiğimizde, bir şekilde sessizleşiyor ve bir

kind of sits in the background.

nevi arka planda oturuyor. O

She is reserved.

çekingen.

So how would you use this in a sentence?

Peki bunu bir cümlede nasıl kullanırsınız?

Here we go.

İşte başlıyoruz.

You can use it like this.

Bu şekilde kullanabilirsiniz.

And repeat after me, my friend is more reserved than I.

Ve benden sonra tekrar et, arkadaşım benden daha çekingen.

But she loves being around people makes sense.

Ama mantıklı olan insanların yanında olmayı seviyor.

All right.

Repeat after me again, my friend is more reserved than I am, but

Elbette.

Benden sonra tekrar et, arkadaşım benden daha çekingen ama

she loves being around people.

insanlarla birlikte olmayı seviyor. Senin

Your turn.

sıran.

Good job.

Aferin.

Excellent job.

Mükemmel iş.

All right, so now you understand what the word reserved means.

Pekala, artık rezerve kelimesinin ne anlama geldiğini anladınız.

Now I do want to give you this tip really quickly.

Şimdi size bu ipucunu gerçekten hızlı bir şekilde vermek istiyorum.

This word can be used for people.

Bu kelime insanlar için kullanılabilir.

And for animals, maybe you have a pet, maybe you have a dog or a

Ve hayvanlar için, belki bir evcil hayvanınız var, belki bir köpeğiniz veya

cat and your dog or cat loves you.

kediniz var ve köpeğiniz veya kediniz sizi seviyor.

But when other people come around, the dog kind of goes in the background, very shy.

Ama diğer insanlar etrafa geldiğinde, köpek çok utangaç bir şekilde arka plana gider.

Doesn't like talking to other people.

Başkalarıyla konuşmayı sevmez.

Doesn't like playing with other people.

Başkalarıyla oynamayı sevmez.

You can say.

Söyleyebilirsin.

My dog is a little bit reserved.

Köpeğim biraz çekingendir.

Makes sense.

Right.

Mantıklı.

Sağ.

Okay, good.

Tamam iyi.

So now we have three words.

Yani şimdi üç kelimemiz var.

We had dependable exuberant and reserved.

Güvenilir coşkulu ve çekingen olduk.

Now, when I go back and look at this image, the next thing I notice are these

Şimdi, geri dönüp bu görüntüye baktığımda, bir sonraki fark ettiğim şey

other, these other two women right here.

bu diğer iki kadın, tam buradaki diğer iki kadın.

I noticed these women and I say, you know, Ride or die ride or die.

Bu kadınları fark ettim ve bilirsiniz, Sür ya da öl, sür ya da öl diyorum.

Why would you say that teacher?

Hocam neden öyle dedin

Don't you worry?

Endişelenmiyor musun?

I'm going to explain now this is actually a slang term.

Şimdi bunun aslında argo bir terim olduğunu açıklayacağım.

So after me ride or die, good job now, ride or die.

Benden sonra sür ya da öl, şimdi iyi iş, sür ya da öl.

This actually is something that you should know.

Bu aslında bilmeniz gereken bir şey.

It means.

Anlamı.

To be extreme, uh, extremely loyal.

Aşırı olmak, uh, son derece sadık olmak.

So it refers to extreme loyalty to someone or something.

Yani birine veya bir şeye aşırı bağlılığı ifade eder. Sevdiğiniz veya hayatınızda gerçekten değer verdiğiniz biri

When you are willing to do anything for someone you love or someone you really

için her şeyi yapmaya hazır olduğunuzda bunu

appreciate in your life, you can say.

söyleyebilirsiniz.

That's my ride or die.

Bu benim sürüşüm ya da öl. Argo olduğunu söylerken

You see how I kind of changed even the way I said it it's slang, right?

bile nasıl değiştiğimi görüyorsun, değil mi?

So we say my ride or die.

Yani binerim ya da ölürüm deriz.

This person is so loyal to me.

Bu kişi bana çok sadık.

They'll do anything for me.

Benim için her şeyi yaparlar.

We say ride or die in English.

İngilizce'de sür ya da öl deriz.

Now let me show you an example sentence that will help you

Şimdi size

use this word in real life.

bu kelimeyi gerçek hayatta kullanmanıza yardımcı olacak örnek bir cümle göstereyim.

Here we go.

İşte başlıyoruz.

My best friend will always be my ride or die.

En iyi arkadaşım her zaman benim bineceğim ya da ölecek.

Good job.

Now, maybe you have the same thing.

Aferin.

Şimdi, belki sende de aynı şey var.

You have a best friend that really is your ride or die.

Gerçekten senin sürüşün ya da ölmen olan bir en iyi arkadaşın var.

My best friend is my ride or die.

En iyi arkadaşım benim sür ya da öl.

Make sense?

Mantıklı olmak?

All right, good job.

Tamam, aferin.

Now, when I go back and I look at the image, I see something else.

Şimdi geri dönüp resme baktığımda başka bir şey görüyorum.

I go back and I look at these ladies and I noticed within the first two ladies, the

Geri dönüyorum ve bu bayanlara bakıyorum ve ilk iki bayanda,

other lady on the right, something about her expression, she looks self assured.

sağdaki diğer bayanda, ifadesinde bir şey fark ettim, kendinden emin görünüyor.

Again, after me self assured.

Yine, kendimden emin olduktan sonra.

Good.

Last time after me self assured.

İyi.

Benden sonra son kez kendinden emin.

Great job.

İyi iş.

Now self assured.

Artık kendinden emin.

This is when someone is super confident.

Bu, birisinin kendinden çok emin olduğu zamandır.

So this is an expression.

Yani bu bir ifadedir.

This combination of two words, it means confident in one's

Bu iki kelimenin birleşimi, kişinin

own abilities or character.

kendi yeteneklerine veya karakterine güvenmesi anlamına gelir.

And when I looked at that picture and I saw that woman, she just.

Ve o resme baktığımda ve o kadını gördüğümde, o sadece.

Confident.

Kendinden emin. Dünyayı

She looked like she could conquer the world.

fethedebilecekmiş gibi görünüyordu . Bu

So the first thing that popped in my head literally was self assured.

yüzden kafamda patlayan ilk şey tam anlamıyla kendinden emindi.

So again, now, you know the word or the expression you can use in this situation,

Yani yine, şimdi, bu durumda kullanabileceğiniz kelimeyi veya ifadeyi biliyorsunuz,

but let's check an example sentence.

ancak örnek bir cümleyi kontrol edelim.

Here we go.

İşte başlıyoruz.

After me, the new employees could tell that their boss was a very

Benden sonra yeni çalışanlar, patronlarının

self assured and confident leader.

kendinden emin ve kendinden emin bir lider olduğunu söyleyebilirdi.

Good job.

Aferin.

Excellent.

Harika.

Self-assured extremely confident.

Kendinden emin son derece emin.

So again, you can use this self-assured in place of confident

Yani yine,

if you'd like make sense right now.

şu anda bir anlam ifade etmek istiyorsanız, bu kendinden emin ifadeyi kendinden emin yerine kullanabilirsiniz.

Remember I told you that a quiz is coming, but I want to give you this quick tip.

Unutma, sana bir sınavın geleceğini söylemiştim ama sana bu kısa ipucunu vermek istiyorum.

This can be used.

Bu kullanılabilir.

Self-assured can be used to combat.

Kendinden emin, savaşmak için kullanılabilir.

Or insult someone.

Veya birine hakaret edin.

So you must be careful how you use use it.

Bu yüzden onu nasıl kullandığınıza dikkat etmelisiniz.

Okay.

Tamam aşkım. sen

You can say you're too.

de öylesin diyebilirsin

Self-assured.

Kendinden emin.

That's kind of an insult, but if you say I love my boss she's so

Bu bir nevi hakaret ama patronumu seviyorum dersen o kendine o kadar

self-assured, that's a compliment.

güveniyor ki bu bir iltifat.

So it all depends on the way that you actually say it makes sense.

Yani her şey aslında mantıklı olduğunu söyleme şeklinize bağlı.

All right.

Elbette.

So again, great.

Yani yine harika. Güvenilir, coşkulu, içine kapanık

You've learned dependable exuberant reserved or die, and self-assured

ya da öl öğrendin ve kendine güveniyorsun

so now, you know what time it is?

, şimdi saatin kaç olduğunu biliyor musun?

It's time.

Zamanı geldi.

For your English quiz.

İngilizce testiniz için.

Now I want to know if you are ready for this quiz.

Şimdi bu test için hazır olup olmadığınızı bilmek istiyorum. Dersimizden

I want to see how much you remember from our lesson.

ne kadarını hatırladığını görmek istiyorum .

So let's start off with question number one.

O halde bir numaralı soruyla başlayalım.

Here's the question I want you to fill in the blank with the word

İşte bu soruda boşluğu

or expression we learned today.

bugün öğrendiğimiz kelime veya ifade ile doldurmanızı istiyorum.

Now, remember you only have right here.

Şimdi, sadece burada hakkınız olduğunu unutmayın.

Five seconds.

Beş saniye.

All right.

Here's the second.

Elbette.

İşte ikincisi.

The interview revealed that he was a very blank and mature young man.

Röportaj onun çok boş ve olgun bir genç adam olduğunu ortaya çıkardı.

You have five seconds ready.

Beş saniyen var.

And now I want you to remember you only have five seconds.

Ve şimdi sadece beş saniyen olduğunu hatırlamanı istiyorum.

So here we go.

İşte başlıyoruz.

Ready?

Hazır?

Go

Gitme

time.

All right.

vakti.

Elbette.

Now what is the answer?

Şimdi cevap nedir?

The answer is.

Cevap.

Self assured I think you got it right.

Kendinden emin, doğru anladığını düşünüyorum.

Good.

İyi.

Good.

İyi.

All right.

So now let's go to the next question.

Elbette. O

halde şimdi bir sonraki soruya geçelim. Bir

Let's go to the next question and see if you can get the answer

sonraki soruya geçelim ve ikinci sorunun cevabını doğru alıp alamayacağınıza bakalım

right for question number two.

.

All right.

Question number two.

Elbette.

İki numaralı soru.

Since her mom was always there for her, the woman said she was her.

Annesi her zaman yanında olduğu için kadın onun kendisi olduğunu söyledi.

What's the answer?

Cevap nedir?

Here's the title.

İşte başlık.

time.

What's the answer.

zaman.

Cevap nedir.

Come on.

Hadi.

I know.

You know it exactly.

Biliyorum.

Tam olarak biliyorsun. O

She was her ride or die.

onun yolculuğuydu ya da öl.

Excellent.

Harika.

Very good job.

Çok iyi iş.

Very good job.

Çok iyi iş.

All right, now let's go to question number three.

Pekala, şimdi üçüncü soruya geçelim.

Here we go.

The question is, and let's reset.

İşte başlıyoruz.

Soru şu ve hadi sıfırlayalım.

The timer is my friend is quiet and here's the timer.

Zamanlayıcı arkadaşım sessiz ve işte zamanlayıcı.

Quiet and.

Sessiz ve.

time.

All right.

zaman.

Elbette.

The answer to the question is what my friend is quiet and reserved.

Sorunun cevabı, arkadaşımın sessiz ve çekingen olduğudur.

Very good.

Çok güzel.

I think you got it.

Sanırım anladın.

Excellent.

Excellent.

Harika.

Harika.

Now let's move on to question number four.

Şimdi dördüncü soruya geçelim.

You're doing a great job.

Harika bir iş çıkarıyorsun.

Here we go.

Question number four.

İşte başlıyoruz.

Dördüncü soru.

His passion revealed that he was a very.

Tutkusu onun çok olduğunu ortaya çıkardı.

Dancer, this one's a little harder.

Dansçı, bu biraz daha zor.

He was a very dancer.

Çok dansçıydı.

Five seconds.

Beş saniye.

Here we go.

İşte başlıyoruz.

Oh, we went a little faster.

Ah, biraz daha hızlı gittik.

I'll give you two more seconds time.

Sana iki saniye daha süre vereceğim.

All right.

What's the answer.

Elbette.

Cevap nedir.

Come on.

You know it exuberant.

Hadi.

Coşkulu olduğunu biliyorsun.

Excellent.

Harika.

And exuberant dancer.

Ve coşkulu dansçı.

Very good.

Very good.

Çok güzel.

Çok güzel.

All right.

Last quiz question.

Elbette.

Son sınav sorusu.

Here's the last quiz question now?

İşte şimdi son sınav sorusu?

Here's the quiz.

İşte sınav.

I need someone.

Birine ihtiyacım var.

There's the sentence.

İşte cümle. Ben işteyken çocuklara

I need someone blank to take care of the children while I'm at work.

bakacak boş birine ihtiyacım var . Ben işteyken çocuklara

I need someone blank to take care of the children while I'm at work.

bakacak boş birine ihtiyacım var .

Time.

What's the answer.

Zaman.

Cevap nedir.

Come on.

Hadi.

I know you got it.

Anladığını biliyorum.

Exactly.

Kesinlikle.

I need someone dependable, someone I can rely on to take care of

Güvenilir birine ihtiyacım var, ben işteyken çocuklara bakması için güvenebileceğim birine

the children while I'm at work.

.

Excellent job.

Mükemmel iş.

Very, very good.

Çok çok iyi.

So again, you learn the words and you got the quiz questions.

Yani yine kelimeleri öğreniyorsunuz ve quiz sorularını alıyorsunuz.

Now I do want to quickly give you some patterns to use.

Şimdi size hızlı bir şekilde kullanmanız için bazı kalıplar vermek istiyorum.

For example, dependable, you can use this pattern to make your own sentence.

Örneğin, güvenilir, kendi cümlenizi oluşturmak için bu kalıbı kullanabilirsiniz.

The pattern is the name.

Desen adıdır.

Is the most dependable person I know, because, and then you give the reason, so

Tanıdığım en güvenilir insandır, çünkü ve sonra nedenini söylersin, o yüzden

let me show you what that would look like.

sana bunun nasıl olacağını göstereyim.

Again, you can use this pattern.

Yine, bu kalıbı kullanabilirsiniz.

If you want to see this written down, just go to the website, speak

Bunu yazılı olarak görmek istiyorsanız , web sitesine gidin,

English with Tiffani.com and you'll see this post for this YouTube video.

Tiffani.com ile İngilizce konuşun ve bu YouTube videosu için bu gönderiyi göreceksiniz.

And you can copy down the notes.

Ve notları kopyalayabilirsiniz.

Here's what this would look like using the.

İşte bu, kullanılarak nasıl görüneceği.

Mark.

The name is the most dependable person I know because he is

İşaret.

İsim tanıdığım en güvenilir insan çünkü

always there when I meet him.

onunla ne zaman tanışsam hep orada oluyor.

Okay.

Tamam aşkım.

Makes sense.

Right.

Mantıklı.

Sağ.

Use the pattern to actually make the sentence.

Cümleyi gerçekten yapmak için kalıbı kullanın.

All right, let's keep going.

Pekala, devam edelim.

Here we go.

İşte başlıyoruz.

Next one is exuberant exuberant.

Sıradaki coşkulu coşkulu.

Now with exuberant.

Şimdi coşkulu.

Here's the sentence pattern.

İşte cümle kalıbı.

The exuberance.

Coşku

Person and then a description of the person and then an action

Kişi ve ardından kişinin tanımı ve ardından

connected to their exuberance.

coşkusuna bağlı bir eylem.

Now I'm going to show you how to do this.

Şimdi size bunu nasıl yapacağınızı göstereceğim.

All right.

Elbette.

It's the.

Bu.

But here's an example, the exuberant woman, that's the

Ama işte bir örnek, coşkulu kadın,

person with the long hair.

uzun saçlı kişidir.

That's a description and what's the action enjoys making other people laugh.

Bu bir açıklama ve eylemin diğer insanları güldürmekten hoşlandığı şey.

So using the pattern, you're able to make a sentence properly

Yani kalıbı kullanarak İngilizce'de düzgün bir cümle kurabilir

in English and use the word.

ve kelimeyi kullanabilirsiniz.

All right.

Elbette.

What about reserved?

Peki ya rezerve?

We learned reserved here's the pattern person.

Ayrılmış öğrendik, işte model kişi.

Was very reserved.

Çok çekingendi.

So person didn't and then the action connected to being reserved.

Yani kişi yapmadı ve ardından eylem rezerve edilmeye bağlandı.

So what does this look like?

Peki bu neye benziyor?

Here's the examples and using this pattern, her brother was very reserved.

İşte örnekler ve bu kalıbı kullanan erkek kardeşi çok çekingen davrandı.

So he person didn't speak to anyone at the event.

Yani etkinlikte kimseyle konuşmadı.

So we're using the pattern and making a sentence for the word reserved.

Yani kalıbı kullanıyoruz ve ayrılmış kelime için bir cümle kuruyoruz.

All right.

Now what about ride or die?

Elbette.

Şimdi sür ya da öl ne olacak?

You know, I liked that one talking about someone who's always be there for you.

Biliyor musun, her zaman yanında olan birinden bahsetmen hoşuma gitti.

Here's the pattern person has been my ride or die since, and then the time period.

İşte o zamandan beri benim bindiğim ya da öldüğüm model ve ardından zaman dilimi.

So what about my best friend?

Peki ya en iyi arkadaşım?

Let me show you how I would use this pattern.

Size bu kalıbı nasıl kullanacağımı göstereyim. Dördüncü sınıfta olduğumuzdan

She has been my ride or die since we were in the fourth grade.

beri o benim ya biner ya da ölürdü .

And that's true.

Ve bu doğru.

Actually, she's been my ride or die since we were in the fourth grade person.

Aslında, dördüncü sınıfa başladığımızdan beri o benim binip ölmemdi.

She, her name is . And then time period, since we were in the fourth grade.

O, onun adı. Ve sonra, dördüncü sınıfta olduğumuzdan beri.

Now last one.

Şimdi sonuncusu.

What about self assured now?

Şimdi kendinden emin olmaya ne dersin?

Self-assured here's the pattern a self-assured person usually

Kendinden emin olmak, kendinden emin bir kişinin genellikle

now change the parentheses action connected to being self-assured.

artık kendinden emin olmakla bağlantılı parantez eylemini değiştirdiği kalıptır.

So here's what you can say for this one.

İşte bunun için söyleyebilecekleriniz.

I said a self-assured person usually.

Genelde kendine güvenen biri dedim.

Speaks well in front of a crowd of people.

Kalabalığın önünde güzel konuşur. Bu

So I used the pattern and made a perfect English sentence and you can do the same.

yüzden kalıbı kullandım ve mükemmel bir İngilizce cümle kurdum ve siz de aynısını yapabilirsiniz.

So again, you learned quite a few words today.

Yine, bugün epeyce kelime öğrendin. Anadili İngilizce olan biri gibi konuşmanıza yardımcı olacak

Real words you learned real life English that will help you sound

gerçek hayattan İngilizce öğrendiğiniz gerçek kelimeler

like a native English speaker.

.

Now I hope you enjoyed today's lesson.

Umarım bugünkü dersten keyif almışsınızdır.

I hope that you use.

Umarım kullanırsın.

The words and expressions and start sounding like a native English speaker.

Kelimeler ve ifadeler anadili İngilizce olan biri gibi konuşmaya başlar.

Remember, don't forget to download the English with Tiffani app.

Unutmayın, English with Tiffani uygulamasını indirmeyi unutmayın.

The link is right in the description.

Bağlantı doğrudan açıklamanın içindedir.

I hope you have an awesome day and an awesome week and

Umarım harika bir gün ve harika bir hafta geçirirsiniz ve bir

I'll catch you next next time.

dahaki sefere görüşürüz.

You still there.

Hala oradasın.

Hi, you know what time it is?

Merhaba, saatin kaç olduğunu biliyor musun?

It's story time.

Hikaye zamanı.

I said it's store Rita.

Mağaza Rita dedim. O

So today, I want to tell you a story about my ride or die my best friend.

yüzden bugün size yolculuğumla ilgili bir hikaye anlatmak istiyorum ya da en iyi arkadaşım öl.

So I have to be very careful with the names that I use in this story, just

Bu yüzden

in case they watch this video later.

bu videoyu daha sonra izlerler diye bu hikayede kullandığım isimlere çok dikkat etmeliyim.

So this was when I was in college.

Demek üniversitedeyken böyleydi. Lisenin başında, lise

Now I had dated a guy all through high school at the beginning of high school,

boyunca bir adamla çıkmıştım

and we also kind of hooked up a little bit through throughout college, but we

ve üniversite boyunca da biraz ilişki kurduk , ama

weren't together at the time of this.

o zamanlar birlikte değildik.

So my best friend and I, we were going to another friend's event and this guy

En iyi arkadaşım ve ben, başka bir arkadaşın etkinliğine gidiyorduk ve tesadüfen bu adam

just happened to also be at the event.

da etkinlikteydi.

So myself, you know, I was going and my ride or die.

Yani kendim, bilirsiniz, gidiyordum ve ya binecektim ya da ölecektim.

My best friend was coming with me.

En iyi arkadaşım benimle geliyordu.

So we were at the event and we were actually sitting at

Etkinlikteydik ve öğle

a table about to eat lunch.

yemeği yemek üzere bir masada oturuyorduk.

And she and I were sitting there talking.

Ve o ve ben orada oturmuş konuşuyorduk.

And the guy, when I used to do.

Ve adam, eskiden yaptığım zaman. Hemen

Sat right in front of us.

önümüze oturdu.

So it was my friend and I sitting next to each other and then

Yani arkadaşım ve ben yan yana oturuyorduk ve sonra

the guy sat in front of us.

adam önümüze oturdu.

Now we didn't have a bad breakup, but it was still a little bit awkward between us.

Şimdi kötü bir ayrılığımız olmadı ama aramızda hala biraz garipti.

So he sat down and he started talking.

Böylece oturdu ve konuşmaya başladı.

Now, of course he was looking at me.

Şimdi, tabii ki bana bakıyordu.

He knew my best friend.

En iyi arkadaşımı tanıyordu.

Um, but he was talking to me and my best friend could tell that.

Ama benimle konuşuyordu ve bunu en iyi arkadaşım anlayabilirdi.

I wasn't necessarily comfortable.

Mutlaka rahat değildim.

I wasn't nervous.

Gergin değildim.

It was more of why, why are we talking?

Daha çok nedendi, neden bahsediyoruz?

Like we're not together and you know, you're with somebody else.

Sanki birlikte değiliz ve biliyorsun, sen başka biriyle birliktesin.

I'm not, I'm confused why he's sitting here.

Değilim, neden burada oturduğunu kafam karıştı.

That was going on in my mind.

Aklımda bu oluyordu.

And my best friend picked it up.

Ve en iyi arkadaşım aldı.

So he's sitting there talking to me and the conversation kind of dwindles

Yani orada oturmuş benimle konuşuyor ve sohbet biraz azalıyor

and kind of stops a little bit.

ve biraz duruyor.

And he's just sitting there looking.

Ve orada öylece oturmuş bakıyor.

So my best friend, let me tell you something about her.

En iyi arkadaşım, sana onun hakkında bir şey söyleyeyim.

Yes, she's my ride or die, but she's also a very reserved person.

Evet, o benim sür ya da öl, ama aynı zamanda çok içine kapanık biri.

Like we learned she's a little bit shy and she's not really the person

Sanki onun biraz utangaç olduğunu ve

you'll see make the first step or make the first introduction.

ilk adımı atarken ya da ilk tanışmayı yaparken göreceğiniz kişi olmadığını öğrenmiştik.

She's kind of shot.

O biraz vurulmuş.

So I was sitting there and the guy was looking at me and I was looking at him

Orada oturuyordum ve adam bana bakıyordu ve ben ona bakıyordum

and it was getting a little bit awkward and my best friend who was reserved.

ve durum biraz garipleşiyordu ve içine kapanık en iyi arkadaşım.

Why are you still sitting here?

Neden hala burada oturuyorsun?

And she was talking to him, it caught me off guard and he looked at her.

Ve onunla konuşuyordu, beni hazırlıksız yakaladı ve ona baktı. İşin

She said, if you're done, it's okay to walk away.

bittiyse gidebilirsin dedi.

Now, the thing is, she's a very reserved person.

Şimdi, mesele şu ki, o çok içine kapanık biri.

She doesn't normally do things like that.

Normalde böyle şeyler yapmaz.

So I looked at her because it caught me off guard.

Bu yüzden ona baktım çünkü beni hazırlıksız yakaladı.

And then I looked at him and he looked at her and then he looked back at me.

Sonra ona baktım ve o ona baktı ve sonra bana baktı.

Just shrug my shoulders because I didn't know what to say.

Sadece omuz silktim çünkü ne diyeceğimi bilmiyordum.

She said, it's okay for you to walk away.

Gitmende sorun yok dedi.

It's okay.

If the conversation is done and he did walk away, now don't get me wrong.

Sorun değil.

Konuşma bittiyse ve o çekip gittiyse, şimdi beni yanlış anlamayın.

We're all still friends.

Hepimiz hala arkadaşız.

Like this happened a long time ago, but in that moment I realized my best friend may

Bu uzun zaman önce olmuş gibi, ama o anda en iyi arkadaşımın

be reserved, but when she needs to talk.

çekingen olabileceğini ama konuşmaya ihtiyacı olduğunda fark ettim.

When she needs to speak up, she will.

Konuşması gerektiğinde, söyleyecektir.

Let's just say he never started an awkward conversation with

Diyelim ki, o etraftayken benimle bir daha asla garip bir konuşma başlatmadı

me again when she was around.

.

Now, since that time we've had many conversations, we've talked

Şimdi, o zamandan beri çok sohbet ettik,

a lot on the phone and everything.

telefonda falan çok konuştuk.

He and I, but I will never forget that situation because my friend, the

O ve ben, ama o durumu asla unutmayacağım çünkü arkadaşım,

reserved person that I thought would never speak up in certain situations.

belirli durumlarda asla konuşmayacağını düşündüğüm çekingen kişi.

Actually spoke up to stand up for me in that situation.

Aslında bu durumda benim için ayağa kalktı.

So maybe you have a friend like that too.

Yani belki senin de böyle bir arkadaşın vardır.

Your rider died that maybe he or she is reserved or seems like they want to be

Biniciniz öldü, belki çekingendir veya arka planda olmak istiyor gibi görünür

in the background, but when it's time, they speak up and stand up for you.

, ancak zamanı geldiğinde konuşur ve sizin için ayağa kalkarlar.

So it was a shorter story today, but something that I will never, ever forget.

Yani bugün daha kısa bir hikayeydi ama asla ama asla unutmayacağım bir şeydi.

All right, guys, I hope you enjoyed today's lesson.

Pekala çocuklar, umarım bugünkü dersten keyif almışsınızdır.

I hope you learned a lot and I hope you continue to study English.

Umarım çok şey öğrenmişsindir ve umarım İngilizce öğrenmeye devam edersin.

I will see you next week.

haftaya görüşürüz

Yeah.

Evet.