ENGLISH STUDY PLAN | 15-Minute Morning Routine For English Learners

Hey today, I'm going to give you a 15 minute morning routine that will help

Hey bugün, sana

you start every single day with English.

her güne İngilizce ile başlamana yardımcı olacak 15 dakikalık bir sabah rutini vereceğim.

Are you ready?

Hazır mısın? O

Well, then I'm teacher Tiffani.

halde ben öğretmen Tiffani'yim.

Let's jump right in.

Hemen atlayalım.

All right.

So the main purpose of this study plan, the goal is for

Pekala. Bu

nedenle, bu çalışma planının temel amacı,

you to start every day with.

her güne sizinle başlama hedefidir.

And this will help you gain more confidence in your

Ve bu, İngilizce konuşma becerinize daha fazla güvenmenize yardımcı olacaktır

English speaking ability.

.

So step number one.

Yani bir numaralı adım.

Now this step only takes five minutes.

Şimdi bu adım sadece beş dakika sürüyor.

The first step, this five minute period is focused on helping you think in English.

İlk adım olan bu beş dakikalık süre, İngilizce düşünmenize yardımcı olmaya odaklanmıştır.

Now the focus is reflection.

Şimdi odak yansımadır.

You want to start your morning routine with something that is relaxed.

Sabah rutininize rahat bir şeyle başlamak istiyorsunuz.

Not stressful, just reflecting.

Stresli değil, sadece yansıtıyor.

So how do you do this?

Peki bunu nasıl yapıyorsun? Bugün başınıza gelen

Think about the best thing that happened to you today.

en iyi şeyi düşünün .

That's right.

Bu doğru.

During these five minutes, you are going to think about the

Bu beş dakika boyunca,

best thing that happened to.

başınıza gelen en iyi şeyi düşüneceksiniz.

So for this step, you will basically think about everything you did the previous day.

Yani bu adım için, temel olarak bir önceki gün yaptığınız her şeyi düşüneceksiniz.

Your goal is to select something that made you smile or feel good.

Amacınız sizi gülümseten veya iyi hissettiren bir şey seçmektir.

For example, let me show you what I did that made me feel good.

Örneğin, size kendimi iyi hissettiren ne yaptığımı göstereyim.

I had to reflect, and this is what made me feel good.

Düşünmem gerekiyordu ve bu beni iyi hissettiren şeydi.

you see, I am ordering a pizza right now from one of my favorite pizza spots.

Görüyorsunuz, şu anda en sevdiğim pizza noktalarından birinden pizza sipariş ediyorum.

The name of the spot is, and pizza.

Mekanın adı ve pizza. İstediğim

You see the woman putting all the toppings that I want on the.

tüm sosları koyan kadını görüyorsun .

This is something I love to do.

Bu yapmayı sevdiğim bir şey.

I'm a vegetarian.

Ben vejeteryanım.

So she's putting vegetarian meat on top of the pizza.

Yani pizzanın üstüne vejeteryan eti koyuyor.

And again, it's the perfect size.

Ve yine, mükemmel boyutta.

She's giving me the perfect amount.

Bana mükemmel miktarı veriyor.

I'm getting garbanzo beans.

Nohut alıyorum.

I love them put on my pizza and you can hear me in the background

Pizzama koymalarına bayılıyorum ve arka planda

asking her for some sauteed onions.

ondan biraz sotelenmiş soğan istediğimi duyabilirsiniz.

This was the best thing that happened to me.

Bu başıma gelen en iyi şeydi .

And it made me feel so good.

Ve bu beni çok iyi hissettirdi.

I was so happy to get that pizza.

O pizzayı aldığım için çok mutluydum.

So when I did step number one for five minutes, I reflected on my day and

Beş dakika boyunca bir numaralı adımı yaptığımda , günüm hakkında düşündüm ve

said, listen, when I got that pizza.

o pizzayı aldığımda dinle dedim.

Oh yeah, that was the best thing that happened to me on the previous day.

Ah evet, önceki gün başıma gelen en iyi şey buydu.

And that leads us to step number two.

Bu da bizi ikinci adıma götürüyor.

So step number one is done.

Yani bir numaralı adım tamamlandı.

We've reflected.

Yansıttık.

Now step number two will only take you five minutes as well.

Şimdi ikinci adım da yalnızca beş dakikanızı alacak.

This five minute period will help you organize your thoughts

Bu beş dakikalık süre,

in English now, organization.

şimdi düşüncelerinizi İngilizce olarak düzenlemenize yardımcı olacak, organizasyon.

That's the focus of this step.

Bu adımın odak noktası budur.

You want to concentrate on organizing the information about the

situation you selected in step one.

Birinci adımda seçtiğiniz durumla ilgili bilgileri düzenlemeye odaklanmak istiyorsunuz. Satın aldığım

Remember I selected the pizza I purchased, right?

pizzayı seçtiğimi hatırlıyor musun ?

So I'm going to organize my thoughts about that situation.

Bu yüzden bu durumla ilgili düşüncelerimi düzenleyeceğim.

And what you're going to do is write down the five W's who, what, when, where

Ve yapacağınız şey, beş W'yi kim, ne, ne zaman, nerede

and why, again, during this five minute period, you're just organizing your

ve neden yazmak, yine bu beş dakikalık süre boyunca, sadece

thoughts about the situation you chose in.

seçtiğiniz durumla ilgili düşüncelerinizi organize ediyorsunuz.

Step number one.

Birinci adım.

Now, for this step, you will take out your journal and write down the

Şimdi, bu adım için günlüğünüzü çıkaracak ve

information for each of the five W's.

beş W'nin her biri için bilgileri yazacaksınız.

Your goal is to write down who was involved.

Amacınız kimin dahil olduğunu yazmaktır.

What happened?

Ne oldu?

When did it happen?

Ne zaman oldu?

Where did it happen and why did it happen?

Nerede oldu ve neden oldu?

So, for me again, I told you that I went to get pizza.

Bu yüzden benim için tekrar pizza almaya gittiğimi söyledim.

So let's see if I can tell you the five W's here.

Bakalım size buradaki beş W'yi söyleyebilecek miyim?

So right now I am actually heading to and pizza and pizza is a popular

Yani şu anda aslında pizza ve pizza,

pizza chain here in America and in Maryland, where I'm from many people

Amerika'da ve Maryland'de popüler bir pizza zincirine gidiyorum , burada birçok insan

like to go to an pizza and get whatever toppings they want on their pizza.

bir pizzaya gitmeyi ve pizzalarında istedikleri malzemeleri almayı sever.

The pizza is absolutely delicious.

Pizza kesinlikle lezzetlidir.

So it's around 1240 right now.

Yani şu anda 1240 civarında.

And I'm driving to get the pizza and.

Ve pizzayı almak için araba kullanıyorum ve.

Actually not too far from my office, from my apartment.

Aslında ofisimden, dairemden çok uzakta değil .

So I'm always happy when I get the opportunity to go and eat and pizza.

Bu yüzden gidip yemek ve pizza yapma fırsatı bulduğumda her zaman mutlu olurum.

It's delicious.

Lezzetli.

And yeah, I'm about to punish this pizza.

Ve evet, bu pizzayı cezalandırmak üzereyim.

So you heard me give all the information, right?

Yani tüm bilgileri verdiğimi duydun , değil mi?

The five W's again, according to step two for the five minute period, you're going

Yine beş W, beş dakikalık süre için ikinci adıma göre,

to say who, what, when, where and why?

kim, ne, ne zaman, nerede ve neden diyeceksiniz?

Just like I explained where I was going, what I was going to do, why, what time

Tıpkı nereye gittiğimi, ne yapacağımı, neden, ne zaman bir

I gave you all the information about the situation that I chose in step number one.

numaralı adımda seçtiğim durumla ilgili tüm bilgileri size anlattığım gibi.

The whole routine is going to take you 15 minutes.

Tüm rutin 15 dakikanızı alacak.

The first step you are reflecting and choosing your favorite situation.

İlk adımda en sevdiğiniz durumu yansıtıyor ve seçiyorsunuz.

The second step again, you're going to organize your thoughts.

Yine ikinci adımda, düşüncelerinizi organize edeceksiniz.

Five W's who, what, when, where and why.

Beş W kim, ne, ne zaman, nerede ve neden.

And then we're going to move to step number three for step number three.

Ve sonra üçüncü adım için üçüncü adıma geçeceğiz.

Now this isn't.

Şimdi bu değil.

The third step will also only take you five minutes.

Üçüncü adım da yalnızca beş dakikanızı alacaktır.

Now this five minute period will help you support your response in English.

Şimdi bu beş dakikalık süre, yanıtınızı İngilizce olarak desteklemenize yardımcı olacaktır.

Again, this 15 minute morning routine, even though it's short, it's going to

Yine bu 15 dakikalık sabah rutini, kısa da olsa

help you start speaking English fluently.

akıcı bir şekilde İngilizce konuşmaya başlamanıza yardımcı olacak.

So this is the thing you need to remember.

Yani hatırlamanız gereken şey bu.

You're focusing on supporting what you choose.

Seçtiğiniz şeyi desteklemeye odaklanıyorsunuz.

You want to concentrate on providing support for why you selected

this situation in step one, this is how you're going to do that.

Birinci adımda neden bu durumu seçtiğinize destek sağlamaya odaklanmak istiyorsunuz, bunu böyle yapacaksınız.

You're going to write down three reasons in your journal.

Günlüğünüze üç neden yazacaksınız.

So for this step, you'll basically spend time writing three reasons

Yani bu adım için, temel olarak bu durumu seçmenizin üç nedenini yazmak için zaman harcayacaksınız

why you chose this situation.

.

Your goal is to write down three very different reasons.

Amacınız birbirinden çok farklı üç sebep yazmak.

So again, you're going to choose your three reasons.

Yani yine, üç nedeninizi seçeceksiniz.

Now let me show you a reason why I chose and pizza.

Şimdi size pizzayı seçmemin bir nedenini göstereyim.

You'll be able to see very clearly, one of my reasons now it's time

Çok net görebileceksiniz, sebeplerimden biri de şimdi

to taste this delicious snitch.

bu nefis snitch'i tatma zamanı.

You'll notice I didn't get any cheese on it.

Üzerine hiç peynir sürmediğimi fark edeceksiniz.

I'm actually allergic to cheese, but Ooh, baby.

Aslında peynire alerjim var ama Ooh, bebeğim.

It looks good.

Güzel görünüyor.

So now, you know, I have to take a bite.

Yani şimdi, bilirsin, bir ısırık almalıyım.

I'm going to set you right here.

Seni buraya yerleştireceğim.

Take a bite.

Bir ısırık al.

Let's get a piece, get everything on it.

Bir parça alalım, üzerine her şeyi alalım.

Here we go.

İşte başlıyoruz.

I mean, pre.

Yani, öncesi.

The sun.

Güneş.

That's why here we'll make your day.

Bu yüzden burada gününüzü güzelleştireceğiz.

Absolutely.

Kesinlikle.

Napkin delicious.

Peçete lezzetli.

Now you can tell, and I was really enjoying that pizza.

Şimdi anlayabilirsiniz ve o pizzadan gerçekten zevk alıyordum.

So again in step one, I reflected and I chose the situation.

Yine birinci adımda düşündüm ve durumu seçtim.

Step two, I gave you the five W's who, what, when, where and

İkinci adım, size beş W verdim kim, ne, ne zaman, nerede ve

why now for step number three?

neden şimdi üçüncü adım için?

My three reasons first, all of the ingredients.

Önce üç nedenim, tüm malzemeler.

I love them.

Ben onları seviyorum.

Second.

Saniye.

It is absolutely delicious.

Kesinlikle lezzetli.

And third, it makes me dance every time I.

Ve üçüncüsü, her dans ettiğimde beni dans ettiriyor.

So you see, I supported my choice from step number one.

Gördüğünüz gibi, seçimimi birinci adımdan itibaren destekledim.

This is your 15 minute morning routine.

Bu sizin 15 dakikalık sabah rutininiz.

When you do this every day, your English fluency will improve

Bunu her gün yaptığınızda, İngilizce akıcılığınız

your thinking in English.

İngilizce düşünmenizi geliştirecektir.

You're supporting your answers.

Cevaplarını destekliyorsun.

You're organizing your thoughts.

Düşüncelerini düzenliyorsun.

These are all things you need to speak.

Bunların hepsi konuşmanız gereken şeyler. Anadili İngilizce olan

English fluently, like a native English speaker.

biri gibi akıcı bir şekilde İngilizce .

I really hope you enjoyed the lesson, but don't forget if you want to keep

Umarım dersten keyif almışsındır ama unutma, benimle çalışmaya devam etmek istiyorsan

studying with me, you actually can enroll in my academy by going to

www dot let's, jump right in.com.

www dot let's, jump in.com adresine giderek akademime kayıt olabilirsin.

My students enjoy.

Öğrencilerim eğleniyor.

Learning with me learning new words, new expressions, learning more about

Benimle yeni kelimeler, yeni ifadeler öğrenerek, Amerikan kültürü hakkında daha fazla şey öğrenerek

American culture and so much more.

ve çok daha fazlasını öğrenerek.

And these lessons will help you be more confident, be more comfortable

Ve bu dersler, kendinize daha fazla güvenmenize, daha rahat olmanıza

and speak English with more fluency.

ve daha akıcı bir şekilde İngilizce konuşmanıza yardımcı olacaktır.

As you can see, there are so many different lessons.

Gördüğünüz gibi çok farklı dersler var.

For example, I love the lesson where I explain about subway, the

Örneğin, metro,

sandwich shop and how it actually is a representation of American culture.

sandviç dükkanı ve aslında Amerikan kültürünün bir temsili olduğunu anlattığım dersi seviyorum.

And English fluency.

Ve İngilizce akıcılığı.

So join us by going to www dot let's jump right in.com.

O halde www dot adresine giderek bize katılın, hemen in.com'a geçelim.

Join our family.

Ailemize katılın.

There are so many other bonuses waiting for you like a private telegram community

where students talk all day long and upload photos and really improve their.

Öğrencilerin gün boyu sohbet edip fotoğraf yükledikleri ve kendilerini gerçekten geliştirdikleri özel bir telgraf topluluğu gibi sizi bekleyen pek çok başka bonus var.

So again, go to www dot let's jump right in.com enroll today.

Tekrar, www dot'a gidin, hemen in.com'a atlayalım, bugün kaydolun.

And I can't wait to see you.

Ve seni görmek için sabırsızlanıyorum.

I will talk to you next time, but remember as always to speak English.

Seninle bir dahaki sefere konuşacağım ama her zamanki gibi İngilizce konuşmayı unutma.

You still there, you know what time it is?

Hala oradasın, saatin kaç olduğunu biliyor musun?

It's story time.

Hikaye zamanı.

Hey, I said it's story time.

Hey, hikaye zamanı dedim.

All right.

Elbette.

So my story is about food today.

Benim hikayem bugün yemekle ilgili. En

I was talking about my favorite pizza and I want to tell you about something

sevdiğim pizzadan bahsediyordum ve size güneydeyken yediğim başka bir şeyden bahsetmek istiyorum

else I ate when I was in south.

.

So one of my closest friends, we decided to go out one Saturday

En yakın arkadaşlarımdan biri, bir cumartesi gecesi dışarı çıkmaya karar verdik

night, we were kind of bored.

, biraz sıkılmıştık.

So we said, Hey, let's go downtown.

Biz de 'Hey, şehir merkezine gidelim' dedik.

They were having this big food festival downtown in South Korea.

Güney Kore'de şehir merkezinde büyük bir yemek festivali düzenliyorlardı.

And so we decided to go downtown and we were just kind of walking around,

Ve böylece şehir merkezine gitmeye karar verdik ve etrafta dolaşıyorduk,

looking at the different food trucks and all of a sudden we saw this long

farklı yiyecek kamyonlarına bakıyorduk ve birdenbire bu uzun

line and she and I, we both looked at each other and said, wait a minute.

kuyruğu gördük ve o ve ben, ikimiz de birbirimize baktık ve bir dakika bekle dedik.

The whole long line at that food truck.

O yemek kamyonundaki uzun kuyruk.

We're not in a rush.

Acelemiz yok.

Let's wait in the line and see what they're selling.

Sırada bekleyelim ve ne sattıklarını görelim.

Now, let me tell you something about Korea and Koreans.

Şimdi size Kore ve Koreliler hakkında bir şeyler anlatayım.

Koreans.

Koreliler.

No good food.

İyi yemek yok.

So when I lived in Korea, whenever I saw a long line, it was nine times

Bu yüzden Kore'de yaşarken, ne zaman uzun bir sıra görsem,

out of 10, a very good indication that the restaurant sold amazing.

10 üzerinden 9'du, bu restoranın inanılmaz sattığının çok iyi bir göstergesiydi.

So when we were at this outdoor food market food festival,

Bu açık hava gıda pazarı yemek festivalindeyken

we thought the same thing.

aynı şeyi düşündük.

So we waited in line we're about 30 to 40 minutes.

Bu yüzden sırada bekledik, yaklaşık 30 ila 40 dakikayız.

It was a long line.

Uzun bir sıraydı.

And when we got to the front, we realized it was for Italian food.

Ve cepheye vardığımızda bunun İtalyan yemeği olduğunu anladık.

I like Italian food and she also likes Italian food.

İtalyan yemeklerini severim ve o da İtalyan yemeklerini sever.

So at that time we decided to, Hey, let's just.

O zaman karar verdik , Hey, hadi sadece.

So they had a special spaghetti.

Bu yüzden özel bir spagettileri vardı.

I think it was only, only pasta.

Sanırım sadece, sadece makarnaydı.

I can't remember the exact name of the pasta, but we said, okay, we'll get that.

Makarnanın adını tam hatırlayamıyorum ama tamam onu ​​alırız dedik.

So she got horrible and I got my boat and we stepped out of the line after

O korkunçlaştı ve teknemi aldım ve paramızı ödedikten sonra hattan çıktık ve

paying our money and we were walking and we found a spot to sit down and

yürüyorduk ve oturacak bir yer bulduk ve

we both sat down, you know, set a prayer and we took our first bike.

ikimiz de oturduk, hani namaz kıldık ve ilk bisikletimizi aldık .

So I took a bike and I paused.

Ben de bisiklete bindim ve durakladım.

I chewed.

çiğnedim.

I looked at my bowl and then I looked up at her and she looked

Kaseme baktım ve sonra ona baktım ve

at me and she said, TIFF, I think we got to go back to that line.

bana baktı ve dedi ki, TIFF, sanırım o çizgiye geri dönmeliyiz. Sana

I said, I want a hundred percent agree with you.

yüzde yüz katılıyorum dedim. Yediğim

That was the best spaghetti I had ever had.

en iyi spagetti buydu.

We started eating.

Yemeye başladık.

It was so delicious.

Çok lezzetliydi.

So we finished our book.

Böylece kitabımızı bitirdik.

And then we went and got back in line.

Sonra gittik ve sıraya girdik.

Now this time the line was even longer.

Şimdi bu sefer sıra daha da uzundu.

It was about an hour long line and we stood there happily just

Yaklaşık bir saatlik uzun bir kuyruktu ve

ready to get our spaghetti.

spagettimizi almaya hazır mutlu bir şekilde orada durduk.

And we got to the front of the line again, after an hour and happily paid our

Ve bir saat sonra tekrar sıranın önüne geldik ve mutlu bir şekilde

money to get the exact same spaghetti.

aynı spagettiyi almak için paramızı ödedik. İkinci kasemizi alıp

We walked back to our seat with our second bowl, took out our fork again,

tekrar yerimize geçtik , çatalımızı tekrar çıkardık,

looked at each other and said, Enjoy and we crushed the second bowl.

birbirimize bakıp "Afiyet olsun" dedik ve ikinci kaseyi de ezdik.

I will never forget that time because my friend can cook very well.

O zamanı asla unutmayacağım çünkü arkadaşım çok iyi yemek yapar.

I like cooking and she likes cooking so we know good food.

Yemek yapmayı seviyorum ve o yemek yapmayı seviyor, bu yüzden iyi yemek biliyoruz. Spagetti'nin

It was just so shocking how delicious the spaghetti was.

ne kadar lezzetli olduğu çok şok ediciydi .

So maybe you've tried something like that spaghetti that literally

Belki de kelimenin tam anlamıyla

caused you to be speechless.

suskun kalmanıza neden olan spagetti gibi bir şey denediniz.

Like it stopped you and you really thought to yourself, wait a minute.

Sanki seni durdurmuş ve gerçekten kendi kendine düşündün, bir dakika.

I need to go back and get the exact same.

Geri dönüp aynısını almam gerekiyor.

It was absolutely delicious.

Kesinlikle lezzetliydi.

Now I hope you enjoy this story and I hope you also enjoy good food.

Şimdi umarım bu hikayeyi beğenirsiniz ve umarım iyi yemeklerden de keyif alırsınız.

I'll talk to you next time.

Bir dahaki sefere seninle konuşacağım.

Don't bring it to join us by going to www dot let's.

www dot let's adresine giderek aramıza katılmasını sağlamayın.

Jump right in.com.

In.com'dan sağa atlayın.

We'll see you there and I'll talk to you next time.

Orada görüşürüz ve bir dahaki sefere seninle konuşurum.