How To Go From A Basic To An Advanced Response In English

Tell me about yourself.

Bana kendinden bahset.

Well the basic response to this is

Buna verilecek temel yanıt,

I am American and I am very friendly.

ben Amerikalıyım ve çok arkadaş canlısıyımdır.

However, the advanced English response is a lot longer.

Ancak, ileri düzey İngilizce yanıtı çok daha uzundur.

So, how did I do this?

Peki, bunu nasıl yaptım?

I used this formula: F+P+E

Bu formülü kullandım: F+P+E

And today, I will teach you how to just like I did.

Ve bugün size tıpkı benim yaptığım gibi nasıl yapılacağını öğreteceğim.

Welcome to Speak English With Tiffani.

Tiffani ile İngilizce Konuşmaya hoş geldiniz.

I am teacher Tiffani, let's jump right in.

Ben Tiffani öğretmenim, hemen başlayalım.

Alright, the basic English response.

Pekala, temel İngilizce yanıtı.

This response focuses on giving the most general

Bu yanıt,

piece of information in response to a question

bir soruya yanıt olarak

or when speaking about a topic.

veya bir konu hakkında konuşurken en genel bilgiyi vermeye odaklanır.

Now, the formula we use for the basic

Şimdi, temel İngilizce yanıtı için kullandığımız formül

English response is just F.

sadece F'dir.

That's right, just F.

Bu doğru, sadece F.

And it stands for fact.

Ve gerçeği temsil ediyor.

What you do is, you give the fact that answers the question

Yaptığınız şey, soruyu yanıtlayan

or expresses what you think about the topic.

veya konu hakkında ne düşündüğünüzü ifade eden gerçeği vermektir .

Now, there are two purposes for this.

Şimdi bunun için iki amaç var.

The first purpose is that by stating the fact,

Birinci amaç, gerçeği belirterek

you show that you understood the question.

soruyu anladığınızı göstermenizdir.

And the second purpose is by stating the fact,

İkinci amaç ise, gerçeği belirterek,

you show that you have knowledge

or an opinion about the topic or question.

konu veya soru hakkında bilginiz veya fikriniz olduğunu gösterirsiniz.

So let's look at this in real life.

Öyleyse buna gerçek hayatta bakalım.

Let's say for example someone says to you,

Diyelim ki birisi size

"Tell me about yourself."

"Bana kendinden bahset" dedi.

Well, you can say, "I am American and I am very friendly."

"Ben Amerikalıyım ve çok arkadaş canlısıyım" diyebilirsiniz.

Remember, this is the fact.

Unutmayın, gerçek bu.

I am American and I am very friendly.

Ben Amerikalıyım ve çok arkadaş canlısıyım.

Alright maybe they ask you, "How was your weekend?"

Tamam, belki sana "Haftasonun nasıl geçti?" diye sorarlar.

Well I could say, "It was good."

"Güzeldi" diyebilirdim.

Why, because this is a fact.

Neden, çünkü bu bir gerçek.

Or let's say they ask you, "How was the movie yesterday?"

Ya da diyelim ki "Dünkü film nasıldı?" diye sordular.

Well you could say, " It was funny."

"Komikti" diyebilirsin.

That is a fact.

Bu bir gerçek.

It was funny.

Komikti.

And let's say for example, they say,

Ve diyelim ki, örneğin,

"Do you prefer juice or soda?"

"Meyve suyu mu gazoz mu tercih edersin?"

You may say, "I prefer juice."

"Meyve suyunu tercih ederim" diyebilirsiniz.

Giving the fact, the general information.

Gerçeği vermek, genel bilgi.

Or let's say they say to you, "What's your future plan?"

Ya da diyelim ki size "Gelecek planınız nedir?"

You may say, "My future plan is to travel abroad."

“Gelecekteki planım yurtdışına seyahat etmek” diyebilirsiniz.

Again you've given the fact,

Yine gerçeği,

the general piece of information.

genel bilgiyi verdiniz.

Which is what makes these answers

Bu cevapları

or responses basic English responses.

veya cevapları temel İngilizce cevapları yapan şey budur.

However, the advanced English response is different.

Ancak, ileri düzey İngilizce yanıtı farklıdır.

You see, this response focuses on giving the general

Görüyorsunuz, bu yanıt, genel

piece of information plus the extra information

bilgi parçasına ek olarak

needed to support your response.

yanıtınızı desteklemek için gereken ek bilgileri vermeye odaklanmaktadır.

Now, here's what the formula looks like: F+P+E

Şimdi, formül şuna benziyor: F+P+E

Now, remember, before for the basic English response,

Şimdi, unutmayın, daha önce temel İngilizce yanıtı için

we did have the F right here, okay?

burada F vardı, tamam mı?

So we already know the F which stands for fact.

Bu yüzden gerçeği temsil eden F'yi zaten biliyoruz.

However if we move on to the P which stands for proof,

Ancak kanıt anlamına gelen P'ye geçersek,

this is what we see.

gördüğümüz şey budur.

You see, you give the proof that the fact

Görüyorsunuz,

you gave is true or a good response.

verdiğiniz gerçeğin doğru veya iyi bir yanıt olduğunun kanıtını veriyorsunuz.

Now, lets look at the two purposes.

Şimdi iki amaca bakalım.

The first one says by stating the proof,

Birincisi, ispatı belirterek,

you show that you can support your statement.

ifadenizi destekleyebileceğinizi gösteriyorsunuz diyor.

And number two, by stating the proof

Ve ikincisi, kanıtı belirterek

you show that you understand the five W's.

beş W'yi anladığınızı gösteriyorsunuz.

Now, very quickly, remember if you need to refresh

Şimdi, çok hızlı bir şekilde,

your memory on the five W's, you can click the link

beş W ile ilgili hafızanızı tazelemeniz gerekirse,

in the top right of the screen.

ekranın sağ üst köşesindeki bağlantıya tıklayabileceğinizi unutmayın.

But remember, the five W's are just

Ama unutmayın, beş W tam olarak

who, what, when, where, and why.

kim, ne, ne zaman, nerede ve nedendir.

And by giving the proof, you show that you

Kanıtı vererek,

understand the five W's alright?

beş W'yi anladığınızı gösteriyorsunuz, tamam mı?

And finally the E.

Ve son olarak E.

The E stands for example.

E, örneğin duruyor.

You see, you give the example that

Bakın,

is connected to the proof that you gave.

verdiğiniz ispata bağlı olan örneği veriyorsunuz.

So the two purposes are:

Yani iki amaç şunlardır:

By stating the example you show that you can

Örneği belirterek,

connect your thoughts to real situations.

düşüncelerinizi gerçek durumlarla ilişkilendirebileceğinizi göstermiş olursunuz.

And purpose number two, by stating the example

Ve ikinci amaç, örneği belirterek

you show that you can think logically in English.

İngilizce'de mantıklı düşünebildiğinizi gösteriyorsunuz.

Which is important to advanced English responses.

Bu, ileri düzey İngilizce yanıtları için önemlidir.

Okay, now let's go and look back at the examples

Tamam, şimdi gidip

again that we looked at for the basic English response.

temel İngilizce yanıtı için baktığımız örneklere tekrar bakalım.

Now, it says "Tell me about yourself."

Şimdi, "Bana kendinden bahset" diyor.

Well remember we know that the first part is the F the fact.

Pekala, ilk bölümün F gerçeği olduğunu bildiğimizi unutmayın.

So, what's the fact?

Peki gerçek nedir?

"I am American and I am very friendly," okay.

"Ben Amerikalıyım ve çok arkadaş canlısıyım" tamam.

Alright that's a fact that we had in our

Tamam, bu bizim temel İngilizce cevabımızda olan bir gerçek

basic English response but, now the next thing

ama şimdi

we need to do is look at the proofs.

yapmamız gereken bir sonraki şey ispatlara bakmak.

Now, for this one, we have two.

Şimdi, bunun için iki tane var.

We have one that says, "I am American," which is the fact

"Ben Amerikalıyım" diyen bir gerçek var

and we also had, "I am very friendly."

ve "Ben çok arkadaş canlısıyım" da vardı.

So, we're going to look at those separately, alright.

Yani, bunlara ayrı ayrı bakacağız, tamam mı?

So again for the proof so we have two

Tekrar ispat için,

that we're gonna try to prove.

ispatlamaya çalışacağımız iki tane var.

Alright, so let's go on.

Pekala, o halde devam edelim.

"I was born in Arizona," right here,

"

"which is on the West coast.

Batı kıyısındaki Arizona'da doğdum." "

"But I moved to Maryland, which is on the East coast,

Ama doğu kıyısındaki Maryland'e taşındım

"and I still live there now."

ve şu anda hâlâ orada yaşıyorum."

Alright, these things are all connected

Pekala, bunların hepsi

to this fact right here, I'm giving proof.

burada bu gerçekle bağlantılı, kanıt sunuyorum.

Now, let's keep going because

Şimdi, devam edelim çünkü

we still have to look at the very friendly, right here.

hala burada çok dostça bakmamız gerekiyor.

Alright.

"Growing up, I had lots of friends,

Peki.

"Büyürken bir sürü arkadaşım oldu,

"I had lots of friends,

"Bir sürü arkadaşım oldu,

"because I enjoyed spending time with people.

çünkü insanlarla vakit geçirmekten hoşlanırdım.

"I still enjoy hanging out with my friends

"Arkadaşlarımla takılmaktan

"and meeting new people.

"ve yeni insanlarla tanışmaktan hâlâ

Alright, I'm getting proofs that support

keyif alıyorum.

the fact that I'm very friendly.

çok arkadaş canlısı olduğum gerçeği.

Now, we have to move on now, to the what?

Şimdi, şimdi devam etmeliyiz, ne?

You got it.

To the example.

Alright so here we go.

Actually, my friends and I went on a road trip last year

and we stayed with a family that we didn't know

hiç tanımadığımız bir ailenin yanında kaldık

and I'm still in contact with them to this day.

ve bugün hala onlarla iletişim halindeyim.

Alright so what happened?

peki ne oldu?

Yes, we have the example taken care of

evet, örneği hallettik

but I wanna explain something to you really quickly.

ama size çok hızlı bir şekilde bir şeyi açıklamak istiyorum.

Right here you see this term "road trip."

"road trip" terimini görüyorsunuz.

Now, I want to tell you what that means.

Şimdi, bunun ne anlama geldiğini size anlatmak istiyorum.

In English, a road trip is literally used to mean

İngilizce'de road trip, kelimenin tam anlamıyla

a journey taken by car or bus.

araba veya otobüsle yapılan yolculuk anlamına gelir.

Okay, so make a journey by car or bus.

Tamam, öyleyse araba veya otobüsle yolculuk yapın.

In English, we say road trip.

İngilizce'de road trip diyoruz.Yine

Again, road trip.

road trip.Öyleyse

So what happened, we've taken care of the entire formula.

ne oldu, tüm formülü hallettik.F

The F for fact, the P for proof, and we had two proofs,

olguyu, P ispatı ve iki ispatımız vardı

and again the E for example.

ve yine örneğin E.

So, we have an advanced response.

Yani, gelişmiş bir yanıtımız var.

Now let's look at it again

Şimdi

in comparison to the basic response.

temel yanıtla karşılaştırmalı olarak tekrar bakalım.

Alright, so again when we had the basic

Pekala, yine temele sahip olduğumuzda

it was just the fact and what happened?

bu sadece gerçekti ve ne oldu?

We said, "I am American and I am very friendly."

"Amerikalıyım ve çok arkadaş canlısıyım" dedik.

Well this is still a part of our advanced response.

Bu hala gelişmiş yanıtımızın bir parçası.

It's right here and it answers the fact.

Tam burada ve gerçeği yanıtlıyor.

But now we have extra, again the proof.

Ama şimdi ekstramız var, yine kanıt.

We have it all right here.

Burada her şeye sahibiz. İşte bu bölümde

This is the proof we have right in this section right here.

elimizdeki kanıt bu .

And we have the example in this section right here.

Ve tam burada bu bölümde örneğimiz var.

So now you can see the differences

Şimdi

and also the similarities, okay,

from the basic to the advanced.

temelden ileri düzeye kadar farklılıkları ve benzerlikleri görebilirsiniz.

Alright now, next, it was "How was your weekend?"

Pekala, sıradaki soru "Haftasonun nasıl geçti?"

So, let's get started again.

Öyleyse tekrar başlayalım.

We're gonna start with the fact.

Gerçekle başlayacağız.

So, we're gonna use blue for F this time just change it up.

Bu sefer F için mavi kullanacağız, sadece değiştirelim.

Alright, the fact, "It was good."

Pekala, "İyiydi."

Well, that was the fact "It was good."

"İyiydi" gerçeği buydu.

Now, let's keep going to give proofs

Şimdi, iyi olduğunu gösteren kanıtlar vermeye devam edelim

that show it was good.

.

It says, "I spent Saturday resting at home,"

" Cumartesiyi evde dinlenerek geçirdim" diyor,

Resting is good.

Dinlenmek güzeldir.

"because I didn't want to work.

"Çünkü çalışmak istemiyordum.

"then on Sunday my family and I

" Sonra Pazar günü ailem ve ben

"spent the day at an amusement park together."

"birlikte bir lunaparkta gün geçirdik ."

Okay, now I do want to explain what the amusement park is.

Tamam, şimdi lunaparkın ne olduğunu açıklamak istiyorum.

In English we say amusement park.

İngilizcede lunapark diyoruz.

Now, an amusement park, let's write it right up here, okay.

Şimdi bir lunapark, hemen buraya yazalım, tamam mı?

An amusement park is just a large outdoor area

Bir lunapark,

that has lots of rides and amusements, okay.

pek çok oyuncak ve eğlencenin olduğu geniş bir açık hava alanıdır, tamam mı?

So a large outdoor park

Yani büyük bir açık hava parkı

but the key is

ama önemli olan

there are rides

that people can go on, there's also shows,

insanların gidebileceği gezintiler, ayrıca gösteriler

and sometimes there's food.

ve bazen yemek de var.

So, different things like that

Yani, bunun gibi farklı şeyler

and we say it's an amusement park, okay.

ve bunun bir eğlence parkı olduğunu söylüyoruz, tamam mı?

So again, amusement park.

Yine lunapark.

Now, this is the proof that we needed

Şimdi,

that said it was a good weekend.

iyi bir hafta sonu olduğunu söyleyen ihtiyacımız olan kanıt bu.

Now let's keep going.

Şimdi devam edelim.

The next thing is we need to give an example, okay.

Bundan sonra bir örnek vermemiz gerekiyor, tamam mı?

We said, "But, the best part of my weekend

"Ama hafta sonumun en güzel yanı

"was when my favorite uncle surprised us

"en sevdiğim amcamın bize sürpriz yapıp

"and came to visit us on Sunday night."

Pazar akşamı bizi ziyarete gelmesiydi" dedik.

Alright so, "the best part of my weekend"

Pekala, "hafta sonumun en güzel yanı"

and then I say, "when my favorite uncle surprised

ve ardından "en sevdiğim amcamın

us and came to visit us on Sunday."

pazar günü bizi şaşırtıp ziyarete gelmesi" diyorum.

But, I keep going and I say,

Ama devam ediyorum ve

"We spent hours talking, laughing,

"Konuşarak, gülerek

and eating delicious food."

ve lezzetli yemekler yiyerek saatler geçirdik" diyorum.

So what happened?

Peki ne oldu?

Yes, I told you "It was good," I gave you a fact.

Evet, " Güzeldi" dedim, sana bir gerçek verdim.

Then I gave you proofs, what I did on Sunday

Sonra pazar

and even on Saturday.

ve hatta cumartesi yaptıklarımı size ispatladım.

But then I gave you an exact example of why it was good.

Ama sonra size neden iyi olduğuna dair kesin bir örnek verdim.

Alright so again if we compare this advanced response

Pekala, yine bu gelişmiş yanıtı

to the basic response, again the basic response was,

temel yanıtla karşılaştırırsak, yine temel yanıt

"It was good."

"İyiydi" idi.

That was a fact.

Bu bir gerçekti.

But then what happened is, for our advanced response,

Ama sonra olan şey, gelişmiş yanıtımız için,

we brought that down into our advanced response

bunu gelişmiş yanıtımıza indirdik

and made it the foundation of our response

ve yanıtımızın temeli haline getirdik

and then we continued by giving proofs

ve ardından

for why our weekend was good, right here.

hafta sonumuzun neden iyi olduğuna dair kanıtlar vererek devam ettik, tam burada. Daha

And then we ended by giving the example right here.

sonra da buradaki örneği vererek sonlandırdık.

An exact example from our weekend, okay.

Hafta sonumuzdan tam bir örnek, tamam mı?

This is our advanced response.

Bu bizim gelişmiş yanıtımız.

Now, the next one was, "How was the movie yesterday?"

Şimdi, bir sonraki soru, " Dünkü film nasıldı?"

And for this one, this is how we answered it, okay.

Ve bunun için, işte böyle cevapladık, tamam.

"It was funny."

"Komikti."

Now again this is the fact, "It was funny."

Şimdi yine gerçek bu, "Komikti."

But now, we need to prove, we need to give proofs

Ama şimdi kanıtlamamız gerekiyor,

that show why it was funny.

neden komik olduğunu gösteren kanıtlar vermemiz gerekiyor.

Alright, here we go.

Pekala, başlıyoruz.

"The movie theater was packed when we went,

"Gittiğimizde salon tıklım tıklımdı

"so my friends and I had to sit in the back."

" bu yüzden arkadaşlarımla ben arkada oturmak zorunda kaldık.

Now, this is what we're doing,

we're giving the background information.

But I want to explain this term "packed" right here.

Paketlenmiş" tam burada.

Packed.

So, in English, this term "packed" just means

to be very full of people, okay.

To be very full of people.

It means there were a lot of people

there watching the movie, we say "packed."

"paket."

Alright now, let's keep going.

Tamam, devam edelim.

"Then we said I could see people smiling

"Sonra daha film başlamadan insanların gülümsediğini görebildim" dedik

"even before the movie started.

. "

"Everyone in the theater laughed hysterically

Sinemadaki herkes "

"throughout the entire movie."

film boyunca" histerik bir şekilde güldü.

Now we're giving proofs.

Şimdi kanıtları veriyoruz.

Now before I continue,

Şimdi devam etmeden önce

I want to explain the term "hysterically."

"histerik" terimini açıklamak istiyorum.

Now in English we use this often

Şimdi İngilizce'de bunu sık sık kullanırız

but the term "hysterically" just means,

ama "histerik" terimi sadece,

with wildly uncontrolled emotion, okay.

çılgınca kontrolsüz duygularla, tamam anlamına gelir.

With wildly

Çılgınca

uncontrolled

kontrolsüz

emotion.

duygularla.

Laughing hysterically.

Histerik bir şekilde gülmek.

Uncontrolled emotion, alright.

Kontrolsüz duygu, tamam.

So, again we've given the proof

Yani, yine ispatı verdik

but now we need to go to giving our example.

ama şimdi örneğimizi vermeye geçmeliyiz.

Alright, so let's continue.

Pekala, öyleyse devam edelim.

We say, "My favorite scene was

"En sevdiğim sahne

"when the two main characters tried to escape their teacher

" iki ana karakterin " öğretmenlerinden kaçıp

"but they got caught by their mothers.

annelerine yakalanmaları" idi.

"It was hilarious."

"Çok komikti" diyoruz.

So, I've given the example.

Now again, let's look at the comparison

between our basic response and now the advanced response.

temel yanıtımız ile şimdi gelişmiş yanıt arasındaki karşılaştırma.

So again, the basic response was "It was funny," the fact.

Yani yine, temel yanıt "Komikti", gerçekti.

But now, this becomes the foundation for our

Ama şimdi, bu,

advanced English response, the fact.

ileri düzey İngilizce yanıtımızın temeli oluyor, yani gerçek.

And again, we gave our proofs, the movie,

Ve yine ispatlarımızı verdik , film,

starting right there and then we continued all the way

oradan başlıyoruz ve sonra salondaki diğer insanlardan bahsettiğimizde ispatlarımız için buraya kadar devam ettik

down here for our proofs when we talked about the

other people at the theater.

And we got more detailed with the example

ve filmden

when we said what the favorite scene was from the movie.

en sevdiğimiz sahnenin ne olduğunu söylediğimizde örnekle daha da detaylandık.

Alright that gave us the advanced response.

Pekala, bu bize gelişmiş yanıtı verdi.

Okay now, let's look at the next one.

Tamam, şimdi bir sonrakine bakalım.

"Do you prefer juice or soda?"

"Meyve suyunu mu sodayı mı tercih edersin?"

Now, again we're going to start with the fact.

Şimdi, yine gerçekle başlayacağız.

The fact is, "I prefer juice."

Gerçek şu ki, "Ben meyve suyunu tercih ederim."

Okay, that's the fact.

Tamam gerçek bu,

Now, we're going to look at the proofs of that fact.

şimdi bunun kanıtlarına bakacağız,

So, I say, "Growing up my mom didn't let us drink soda,

ben de "Büyürken annem gazoz içmemize izin vermedi, bu

"so I don't really crave it."

yüzden canım pek istemiyor" diyorum.

Now, let's pause really quickly

Şimdi çok hızlı bir şekilde duralım

I want to explain this term "crave."

.

Now the term "crave" just means to have a strong desire for.

Şimdi "can atmak" terimi, sadece güçlü bir arzuya sahip olmak anlamına gelir.

To feel a powerful

to feel a powerful

desire

for something.

Bir şey için güçlü bir arzu hissetmek için güçlü hissetmek.

For example, children usually desire

Örneğin, çocuklar genellikle

or crave candy or ice cream.

şeker veya dondurmayı arzular veya arzularlar.

They crave these things, alright.

Bu şeylere can atıyorlar, tamam.

So, let's continue.

Öyleyse devam edelim.

"Plus, I really love fruit.

"Ayrıca, meyveyi gerçekten çok seviyorum.

"I usually eat at least two to

"Genellikle günde en az iki ila

"three apples on a daily basis.

üç elma yerim.

"So, when I have to choose between juice or soda,

"Yani, meyve suyu veya soda arasında seçim yapmam gerektiğinde,

"I automatically choose fruit juice."

"Otomatik olarak meyve suyunu seçerim."

Alright so we've answered the proof.

Pekala, kanıtı cevapladık.

Now we're gonna give an example.

Şimdi bir örnek vereceğiz.

Okay, here we go.

Tamam, başlıyoruz.

"Yesterday, my mom and I went to the store to pick up

"Dün annem ve ben televizyonda adını duyduğumuz

"a new organic orange juice that we heard about on tv.

yeni bir organik portakal suyu almak için markete gittik .

"it was pretty delicious."

"oldukça lezzetliydi."

So I've given the example.

O yüzden örneği verdim.

So again, if I'm comparing my basic response

Yani yine, eğer temel cevabımı

to the advanced response I just gave,

az önce verdiğim gelişmiş cevapla karşılaştırırsam,

we can notice again, "I prefer juice," was the fact.

tekrar fark edebiliriz, "Ben meyve suyunu tercih ederim" gerçekti.

And it becomes the foundation for my advanced response.

Ve bu, gelişmiş yanıtımın temeli oluyor.

Then when I'm giving my proofs,

Sonra ispatlarımı verirken,

Let's put the check mark here first,

önce buraya tik işareti koyalım,

when I'm giving my proofs, it's this portion right here.

ispatlarımı verirken burası tam burası.

And the next thing again we do,

Ve yine yapacağımız bir sonraki şey,

we need to give the example, which starts right here

tam burada başlayan

and becomes this section right here.

ve tam burada bu bölüm haline gelen örneği vermemiz gerekiyor.

Remember you can choose how many sentences

you do for each part of the equation,

Denklemin her bir parçası için kaç cümle kuracağınızı seçebileceğinizi unutmayın,

it's up to you, alright.

bu size kalmış, tamam mı?

Alright now the next one was,

Pekala şimdi bir sonraki soru

"What's your future plan?"

"Gelecek planın nedir?"

Alright so we're gonna start again with the fact.

Pekala, gerçekle tekrar başlayacağız.

The fact is, "My future plan is to travel abroad."

Gerçek şu ki, "Gelecekteki planım yurtdışına seyahat etmek."

Now, all we need to do is give the proofs.

Şimdi tek yapmamız gereken kanıtları sunmak.

So, let's continue.

Öyleyse devam edelim.

"I have always wanted to do a trip around the world.

"Her zaman dünyayı dolaşmayı istemişimdir. "

"I think that experiencing other cultures

Başka kültürleri deneyimlemenin

"is one of the most important things

"herkesin yaşamı boyunca yapabileceği en önemli şeylerden biri" olduğunu düşünüyorum

"anyone can do in their lifetime.

.

"So, I really want to travel more."

"Yani, gerçekten daha fazla seyahat etmek istiyorum."

Alright, so I've given the proof that

Pekala, evet

yes, I want to travel abroad but,

, yurtdışına seyahat etmek istiyorum ama

now I need to move into the example.

şimdi örneğe geçmem gerektiğinin kanıtını verdim.

So now I'm saying, "Next year I am planning to do a trip

Şimdi, "Gelecek yıl en

"around Europe with my best friend.

iyi arkadaşımla Avrupa'yı dolaşmayı planlıyorum" diyorum.

"We are planning to visit all of the European

"

"countries over a 2 month period.

2 aylık bir süre içinde tüm Avrupa "ülkelerini ziyaret etmeyi planlıyoruz.

It will be the first of many trips."

Pek çok gezinin ilki olacak."

So I'm giving a specific example

Bu yüzden belirli bir örnek veriyorum

because I want to go to Europe.

çünkü Avrupa'ya gitmek istiyorum.

So again let's look at this in

Buna tekrar

comparison to the basic English response.

temel İngilizce yanıtıyla karşılaştırmalı olarak bakalım.

So, my basic response was,

Yani, temel yanıtım şuydu:

"My future plan is to travel abroad."

"Geleceğim planım yurtdışına seyahat etmek."

That's a fact and it becomes the foundation

Bu bir gerçek ve

of my advanced English response.

ileri düzey İngilizce cevabımın temeli oluyor.

And now after we check that we move on to the proofs

Ve şimdi kontrol ettikten sonra

which is this section right here.

bu kısım olan ispatlara geçiyoruz.

Okay, remember again I stated before it's up to you

Tamam, daha önce belirttiğimi tekrar hatırlayın.

how many sentences you want to use for each.

her biri için kaç cümle kullanmak istiyorsun.

And for my example I talked about next year my plan

Ve benim örneğim için, gelecek yıl

with my best friend to go to European countries.

en iyi arkadaşımla Avrupa ülkelerine gitme planımdan bahsettim.

Alright, so, that's the comparison between the basic

Pekala, bu temel

and the advanced English response.

ve ileri düzey İngilizce yanıtı arasındaki karşılaştırma.

Now, if you want to get my free printable lessons

Şimdi, ücretsiz yazdırılabilir derslerimi

in your email inbox every week,

her hafta e-posta gelen kutunuza almak istiyorsanız, www.speakenglishwithtiffani.com/weekly adresine

go to www.speakenglishwithtiffani.com/weekly

gidin.

On that page, you can enter your email

Bu sayfada, e-postanızı

and your name and starting Sunday

ve adınızı girin ve Pazar gününden itibaren size

I will send you free weekly English lessons.

haftalık ücretsiz İngilizce dersleri göndereceğim. sadece senin için olan bir sonraki İngilizce video dersimi izlemek için

And remember on the left side of your

ekranın sol tarafında unutma

screen to watch my next English video lesson

that is just for you.

.

As always remember to speak english.

Her zaman olduğu gibi ingilizce konuşmayı unutmayın.