How To Speak English Fast? Best Tips & Tricks To Speak English Fluently!

Hey everyone, I'm Andrea your RealLife English fluency coach

Herkese merhaba, ben Andrea, RealLife İngilizce akıcılık koçunuz

and today's lesson is really going to help you with those pains you have

ve bugünkü ders,

about learning English.

İngilizce öğrenmeyle ilgili çektiğiniz sıkıntıları gidermenize gerçekten yardımcı olacak. Size

I'm going to give you the best

tips and tricks that you can start learning and

using so that you can speak English faster but also

İngilizceyi daha hızlı konuşabilmeniz ve aynı zamanda biz hızlı

understand natives better even when we speak fast.

konuştuğumuzda bile yerlileri daha iyi anlayabilmeniz için öğrenmeye ve kullanmaya başlayabileceğiniz en iyi ipuçlarını ve püf noktalarını vereceğim .

So we have six main tips and tricks for you today

Bu yüzden bugün sizin için altı ana ipucumuz ve püf noktamız var

and it's important to note that although you think that we do speak English fast

ve İngilizceyi hızlı konuştuğumuzu düşünseniz de bunun hızdan çok

it's more about the way that we speak rather than the speed.

konuşma şeklimizle ilgili olduğunu not etmek önemlidir .

Before we get into the lesson I want to let you know

Derse başlamadan önce, İngilizcenizi gerçek dünyada yaşamanız, öğrenmeniz ve konuşmanız için size

that we are here to guide you beyond the classroom

sınıfın ötesinde rehberlik etmek için burada olduğumuzu bilmenizi isterim, bu

to live and learn and speak your english in the real world so be sure to hit that

yüzden

subscribe button and the bell down below so that you don't miss any of our new lessons.

abone ol düğmesine ve aşağıdaki zile bastığınızdan emin olun, böylece Yeni derslerimizi kaçırmayın.

Now let's get into today's lesson.

Şimdi bugünkü dersimize geçelim. Bu

So my first tip today is to learn and use contractions.

yüzden bugünkü ilk ipucum kasılmaları öğrenmek ve kullanmak.

Now you probably know what contractions are so

Artık muhtemelen hangi kasılmaların olduğunu biliyorsunuzdur, yani

instead of saying "I am" for example we would shorten that to "I'm"

"ben" demek yerine örneğin bunu "ben" olarak kısaltırız

and instead of saying "I have" we could say "I've"

ve "benim var" demek yerine " benim" diyebilir

and instead of saying "do not" we would say "don't"

ve "yapma" diyemeyiz. " Yapma" derdik,

okay so those are just a few examples but what I tend to find is that

tamam yani bunlar sadece birkaç örnek ama benim bulma eğiliminde olduğum şey,

learners think that contractions are an informal way of speaking

öğrencilerin kısaltmaların resmi olmayan bir konuşma biçimi olduğunu düşündükleri ve

which actually is not true and for this reason they're afraid to use them

aslında doğru olmayan ve bu nedenle kullanmaktan korktukları.

but I'm here to tell you that you should use them

ama ben sana onları kullanman gerektiğini söylemek için buradayım

contractions are part of everyday native speaking

kısaltmalar günlük anadil konuşmasının bir parçasıdır

and they really help to make your speaking more efficient

ve konuşmanı daha etkili

and more importantly more natural so it's

ve daha da önemlisi daha doğal hale getirmeye gerçekten yardımcı olurlar bu yüzden

really important to learn them because natives use them all the time

onları öğrenmek gerçekten önemlidir çünkü yerliler bunları her zaman kullanır

so if you're aware of them you can understand us better

yani bunları bilirsen bizi daha iyi anlayabilirsin

but also when you're speaking you can use them and this way

ama konuşurken de kullanabilirsin ve bu şekilde

your english speaking will be more natural and also

ingilizce konuşman daha doğal ve

a little bit faster.

biraz daha hızlı olur.

Contractions are useful and you can use them in the

Kasılmalar yararlıdır ve bunları işyerinde kullanabilirsiniz

workplace, when you're speaking with your colleagues,

, iş arkadaşlarınızla konuşurken,

you can also use them when you're giving a presentation

ayrıca bir sunum yaparken de kullanabilirsiniz,

the only time where I might say be wary of how

tek söyleyebileceğim zaman,

often you're using contractions is if you are writing a

kasılmaları ne sıklıkta kullandığınıza dikkat edin.

formal piece of writing for university or for your work, for example.

Örneğin, üniversite veya işiniz için resmi bir yazı yazıyorsanız.

So just be cautious in that scenario.

Yani bu senaryoda dikkatli olun.

In my teaching experience I've also noticed

Öğretmenlik deneyimimde,

that when reading students tend to ignore the contraction

öğrencilerin okurken kısaltmayı görmezden gelme eğiliminde olduklarını

and actually say the full version of the words so for

ve kelimelerin tam halini söylediklerini de fark ettim; örneğin,

example if they're reading instead of saying "don't" they will read

"yapma" demek yerine okuyorlarsa,

it as do not and i think this is just

yapma olarak okuyacaklar. ve bence bu, insanlar kasılmaları kullanmamanız gerektiğini düşündükleri

something that tends to happen because people think that you shouldn't use

için olan bir şey

contractions and it is more informal.

ve bu daha gayri resmi.

So now we're

Şimdi öğrencilerin telaffuz etmekte zorlandıkları

going to take a look at a couple of contractions that students tend to find

birkaç kısaltmaya göz atacağız

difficult to pronounce.

.

Okay so the first one is "we're."

Tamam, ilki "biz".

Now I find that students find this one a little bit difficult because it's very

Şimdi öğrencilerin bunu biraz zor bulduğunu görüyorum çünkü

similar to "were" and "we're" here means

"were" kelimesine çok benziyor ve "we're" burada

"we are" so for example instead of saying "we are going to the supermarket" you

"we are" anlamına geliyor, yani örneğin "markete gidiyoruz" yerine "

would say "we're going to the supermarket" but

" diyebilirsiniz. süpermarkete gidiyoruz" ama

because it's so similar to "were," the only difference is that apostrophe

"were"ye çok benzediği için tek fark kesme işaretinin

I tend to find that students find this one a little bit more difficult to pronounce.

öğrencilerin bunu telaffuz etmeyi biraz daha zor bulma eğiliminde olmaları.

Another tricky one is "I'd" now

Başka bir zor olan "yapardım", şimdi

this one isn't as difficult to pronounce but

bunu telaffuz etmek o kadar zor değil ama

it could mean either "I would" or "I had" so sometimes that tends to give

"yapardım" ya da "yapacaktım" anlamına gelebilir, bu yüzden bazen bu

a bit of confusion for example I could say

biraz kafa karışıklığına neden olabilir, örneğin şunu söyleyebilirim

and instead

ve bunun yerine Beni daha önce

instead of saying

aradığı

"I had better call my mom back" because she called me earlier for example I

için "annemi geri arasam iyi olur" demek yerine, örneğin

could say "I'd better call my mum back" so sometimes

"Annemi arasam iyi olur" diyebilirim, bu yüzden bazen

there's confusion there as to which contraction that really is because

bunun gerçekte hangi kasılma olduğu konusunda kafa karışıklığı olur çünkü

it could be two options.

iki seçenek olabilir. .

Do you find contractions difficult?

Kasılmaları zor buluyor musunuz? Aşağıdan

If you do give us a like down below so that we know and that way

bize bir beğeni verirseniz, bilelim ve bu şekilde

we'll make a lesson for you explaining how you can master them so

sizin için nasıl ustalaşabileceğinizi açıklayan bir ders oluşturalım, böylece

my next tip for you today is to use connected speech.

bugün size bir sonraki ipucum bağlantılı konuşmayı kullanmak olacaktır.

Now this is the way that natives speak in a very natural way

Şimdi bu, yerlilerin çok doğal bir şekilde konuşma şeklidir

and in fact it's a way that natives of any accent speak

ve aslında bu, herhangi bir aksanın yerlilerinin konuşma şeklidir,

we don't pronounce all the sounds in words and we actually

biz kelimelerdeki tüm sesleri telaffuz etmeyiz ve aslında

tend to connect words together so whilst you might think that we are

kelimeleri birbirine bağlama eğilimindeyiz, bu yüzden siz öyle zannederken biz

actually speaking fast it's more that we are shortening the words or we're

aslında hızlı konuşuyoruz, daha çok kelimeleri kısaltıyoruz veya

connecting words together which makes it sound like we are

kelimeleri birbirine bağlıyoruz, bu da kulağa

speaking fast English.

hızlı İngilizce konuşuyormuşuz gibi geliyor.

The more you study this listen to it and

Bunu ne kadar çok çalışırsan, dinle ve

even speak in this way the better you will

hatta bu şekilde konuş, yerlileri o kadar iyi

understand natives and you will start to speak English faster too.

anlayacaksın ve İngilizceyi de daha hızlı konuşmaya başlayacaksın. İstemiyorsan

You don't have to speak in this way if

bu şekilde konuşmak zorunda değilsin

you don't want to but you will have to learn it if you

ama

want to understand natives better and also if you want to

yerlileri daha iyi anlamak istiyorsan ve ayrıca en

understand your favorite tv shows and movies

sevdiğin dizileri ve filmleri anlamak istiyorsan bunu öğrenmen gerekecek

because this is the way that natives speak and is much more natural

çünkü bu böyledir. yerliler konuşur ve bizim için çok daha doğaldır

to us and so for you to understand natives better and also your favorite

ve bu nedenle yerlileri ve ayrıca en sevdiğiniz medyayı daha iyi anlamanız için

media I highly recommend that you learn connected speech.

bağlantılı konuşmayı öğrenmenizi şiddetle tavsiye ederim.

A great way to do this is with our other YouTube channel

Bunu yapmanın harika bir yolu,

Learn English with TV Series where we have so many lessons where you

can learn connected speech, vocabulary pronunciation,

bağlantılı konuşmayı, kelime telaffuzunu

and much much more all with your favorite TV series movies

ve çok daha fazlasını öğrenebileceğiniz çok sayıda dersimizin olduğu TV Dizileri ile İngilizce Öğrenin diğer YouTube kanalımızdır.

and even songs so you can click the link up here or in the description box below

to check it out straight after this lesson.

Bu dersten hemen sonra kontrol etmek için buradaki veya aşağıdaki açıklama kutusundaki bağlantıya tıklayın.

So i'm not going to go fully into the mechanics of connected speech because

Bu yüzden, bağlantılı konuşmanın mekaniğine tam olarak girmeyeceğim çünkü

this would be a lesson in itself if you do want this and you would like

bunu istiyorsanız ve

to see a lesson on this in particular let me know below in the comments and we

özellikle bu konuda bir ders görmek istiyorsanız, bu kendi başına bir ders olacaktır, yorumlarda aşağıda bana bildirin ve biz

will try and do that for you.

yapacağız bunu senin için yapmaya çalış.

So i am going to give you some examples

Bu yüzden size bazı bağlantılı konuşma örnekleri vereceğim

of connected speech and one thing that Americans tend to do

ve Amerikalıların daha çok yapmaya meyilli olduğu

a lot more but Brits also do in English is to

ama İngilizlerin de İngilizcede yaptığı bir şey

reduce verbs so instead of saying going to

fiilleri azaltmaktır, bu yüzden gitmek demek yerine, istemek

we'll say gonna instead of saying want to we'll say wanna so

yerine yapacağız diyeceğiz.

it's really important to learn these so that

Bunları öğrenmek gerçekten önemlidir, böylece

when you're speaking or listening to native English speakers

anadili İngilizce olan kişilerle konuşurken veya

you can understand what they are saying.

onları dinlerken ne dediklerini anlayabilirsiniz.

Another type of connected speech

Başka bir bağlantılı konuşma türü,

is the American T or the glottal T so an American T is also called a

Amerikan T'si veya gırtlaksı T'dir, bu nedenle bir Amerikan T'sine aynı zamanda bir

tap T and that's like for example instead of

tap T denir ve bu, örneğin

saying "got to" they reduce the verb so they say

"got to" demek yerine fiili kısaltırlar, bu yüzden

gotta but that's with a true T they would actually say

should derler ama bu gerçek bir T ile onlar aslında

[go-da] so what that is is my tongue is just tapping the roof of my mouth that's

[go-da] derdim, yani bu nedir, dilim damağıma hafifçe vuruyor, bu

why it's called a tap T and it's a different sound so instead of

yüzden buna tap T deniyor ve bu farklı bir ses, bu yüzden

saying gotta they say [go-da] and a glottal T for

lazım demek yerine [go-da] diyorlar ve gırtlaksı

example in British English is where you don't hear the T so instead

Örneğin İngiliz İngilizcesinde T, T'yi duymadığınız yerdir, bu nedenle

of saying water I might say [wa-er]

su demek yerine [wa-er] diyebilirim

and what's happening there is the flow of air is being stopped and then

ve orada olan şey, hava akışı durdurulur ve sonra

released so you don't hear the T sound but there

serbest bırakılır, böylece siz duymazsınız. T sesi ama orada

is a sound there the stopping of the releasing of the air

bir ses var, havanın salınmasının durması,

so we hear it in words such as water, I would say [wa-er]

bu yüzden onu su gibi kelimelerle duyuyoruz, [wa-er] derdim

and you can hear it in other words such as butter

ve tereyağı gibi başka kelimelerle duyabilirsiniz

you might say [bu-er] and that's a glottal T.

[bu -er] ve bu gırtlaksı bir T'dir.

Another example of connected speech is the reduction of the

Bağlantılı konuşmaya başka bir örnek,

h sound at the beginning of words and this is very common in British

kelimelerin başındaki h sesinin azaltılmasıdır ve bu,

English, specifically in the north of England as

özellikle İngiltere'nin kuzeyinde ve Londra'da

well as in more cockney English in London which

daha çok Cockney İngilizcesinde olmak üzere İngiliz İngilizcesinde çok yaygındır. hangisi

is more of the East side of London.

daha çok Londra'nın Doğu yakasıdır.

So instead of saying "I have to go to the supermarket"

Bu nedenle, "Süpermarkete gitmem gerek" demek yerine,

Some people might say "I [av] to go to the supermarket."

bazı insanlar "Süpermarkete gitmem [av]" diyebilir.

Or instead of saying "I had a great time at the party"

Veya "Partide harika zaman geçirdim" demek yerine

Someone might say "I [ad] a great time at the party"

birisi "Partide harika zaman geçirdim" diyebilir.

So there's also the reduction of the H

Yani

which is a form of connected speech and it's really important to learn these

bağlantılı konuşmanın bir biçimi olan H'nin azalması da var ve öğrenmek gerçekten önemli bunları

and to understand them to understand natives better.

ve yerlileri daha iyi anlamak için onları anlamak.

Wouldn't it be great to learn English without getting lost and without getting bored?

İngilizceyi kaybolmadan ve sıkılmadan öğrenmek harika olmaz mıydı ?

Well now there is, with our RealLife Native Immersion course

Pekala şimdi var, RealLife Native Immersion kursumuzla

we will take you on a 41 week RealLife adventure of the English language

sizi

each week exploring a different topic related to our goals: to help you understand AND use

her hafta hedeflerimizle ilgili farklı bir konuyu keşfederek 41 haftalık bir RealLife macerasına çıkaracağız: gerçek anadili İngilizceyi anlamanıza VE kullanmanıza

real native English and making it a permanent part of your life in a fun, natural and convenient way.

ve onu kalıcı hale getirmenize yardımcı olmak eğlenceli, doğal ve kullanışlı bir şekilde hayatınızın bir parçası.

And the best part is: your can try it right now for FREE with our 3 part Power Learning series.

Ve en iyi yanı da şu: 3 bölümlük Power Learning serimizle hemen şimdi ÜCRETSİZ olarak deneyebilirsiniz. Tek

All you have to do is click up here or in the description box below to learn more and sign up now!

yapmanız gereken buraya veya aşağıdaki açıklama kutusuna tıklayarak daha fazlasını öğrenmek ve hemen kaydolmak!

Now, let's get back to today's lesson!

Şimdi, bugünün dersine geri dönelim!

My next tip for you today is to decide which accent you want to adopt.

Bugün size bir sonraki ipucum, hangi aksanı benimsemek istediğinize karar vermek.

Now some learners choose not to even

Şimdi bazı öğrenciler

think about this or they don't even realize

bunu düşünmemeyi bile seçiyor ya da farkında bile değiller

and they just want to learn English whereas some

ve sadece İngilizce öğrenmek istiyorlar, oysa bazı

students actually really think about it and think about the type of accent that

öğrenciler gerçekten bunun hakkında düşünüyor ve

they want to have now you don't have to do this so you

şu anda sahip olmak istedikleri aksan türünü düşünüyorlar. bunu yapmak için

have a choice you absolutely don't have to change your accent.

bir seçeneğiniz olsun, kesinlikle aksanınızı değiştirmek zorunda değilsiniz.

Many students like to have their own

Pek çok öğrenci İngilizce konuşurken kendi doğal aksanlarına sahip olmayı sever

natural accent when speaking English and it does tend

ve kulağa daha egzotik gelme eğilimindedir ki bu

to sound more exotic too which isn't a bad thing it's

kötü bir şey değildir,

actually really really nice for example Sofia Vergara speaks amazing English but

aslında gerçekten çok hoştur, örneğin Sofia Vergara harika bir İngilizce konuşuyor ama

she does have a strong accent and also Arnold Schwarzenegger is a

güçlü bir aksanı var ve ayrıca Arnold Schwarzenegger

great example because he speaks English really really well but he does

harika bir örnek çünkü İngilizceyi gerçekten çok iyi konuşuyor ama

have a strong accent also.

aynı zamanda güçlü bir aksanı var.

However if you do have aspirations to

Bununla birlikte,

adopt an American or a British or even another English

bir Amerikan veya İngiliz aksanını veya hatta başka bir İngiliz

accent I do recommend that you make that

aksanını benimseme arzunuz varsa, bu

decision quite early on and that you're consistent with it

kararı oldukça erken vermenizi ve bu konuda tutarlı olmanızı tavsiye ederim

because that's really going to help you you'll be able to know where to find

çünkü bu size gerçekten yardımcı olacaktır. Kaynaklarınızı nerede bulacağınızı da bilin

your resources as well, and once you start with it and you're

ve onunla başladığınızda ve

consistent with it it's really going to help you

onunla tutarlı olduğunuzda,

to speak English the way that you want to.

İngilizceyi istediğiniz gibi konuşmanıza gerçekten yardımcı olacaktır . Ünlü bollywood oyuncusu Deepika Padukone'nin aksanına baktığımız Learn English with TV Series

We made a great lesson on this over on our channel Learn English with TV Series

kanalımızda bu konuda harika bir ders çıkardık

where we looked at the accent of the famous bollywood actress Deepika Padukone.

.

and she speaks amazing English but she

ve harika bir İngilizce konuşuyor ama

does have a strong Indian accent so this is a great lesson to check out

güçlü bir Hint aksanı var, bu yüzden bu, kontrol etmek için harika bir ders, bu dersten hemen sonra

you can click up here or in the description box below to watch

izlemek için buraya veya aşağıdaki açıklama kutusuna tıklayabilirsiniz

it straight after this lesson.

. Bu

So my next tip for you is to pay attention to stress.

yüzden size bir sonraki tavsiyem strese dikkat etmeniz.

now this is really important and a way

şimdi bu gerçekten önemlidir ve ona bakmanın bir yolu

of looking at it is looking at content words versus

içerik kelimelerine karşı

function words so content words tend to be

işlev kelimelerine bakmaktır, bu nedenle içerik kelimeleri

nouns, adjectives and verbs those are words that really have a

isimler, sıfatlar ve fiiller olma eğilimindedir, bunlar gerçekten bir anlamı olan kelimelerdir,

meaning that are really important in a sentence

bir cümlede gerçekten önemli olan

and function words are auxiliary verbs or prepositions and some

ve işlev kelimeleridir yardımcı fiiller veya edatlar ve cümleyi tamamlamak için

others that link those other words together to complete the sentence.

bu diğer kelimeleri birbirine bağlayan diğerleri .

So what natives tend to do when we speak is you really hear those content words

Yerlilerin konuştuğumuzda yapma eğiliminde oldukları şey, bu içerikli kelimeleri gerçekten duymanızdır,

so you will hear those words we stress them they are more prominent in the

böylece vurguladığımız kelimeleri duyacaksınız, bunlar cümlede daha belirgindir

sentence and those function words tend to be lost

ve bu işlev kelimeleri genellikle kaybolur

or sometimes we say them very quickly or

veya bazen biz onları çok hızlı söyleriz veya

they're connected to other parts of the sentence

onlar' Cümlenin diğer bölümlerine bağlanarak

so they are not stressed as much as the content words.

içerik sözcükleri kadar vurgulanmasınlar.

For example in the sentence "I'm going to the shops"

Örneğin "Mağazalara gidiyorum" cümlesinde

what do you think the content words are there

içerik kelimelerinin ne olduğunu düşünüyorsunuz

So there the content words are "going" and "shops" I articulated them, I stress

Yani "gidiyorum" ve "dükkanlar" içerik kelimeleri var onları eklemledim,

them a little bit more than the other words the function words

diğerinden biraz daha fazla vurguladım kelimeler işlev sözcükleri,

which if you sometimes you can forget what they were but "I'm going to the shops"

bazen ne olduklarını unutabiliyorsanız ama "Ben dükkana gidiyorum"

So "I'm," "to," "the" those are the function

Yani "ben", "için", "bunlar"

words they help to put the sentence together

cümleyi bir araya getirmeye yardımcı olan işlev sözcükleridir.

but they are not stressed what we can also do

ancak

aside from content and function words is if we really want

içerik ve işlev sözcükleri dışında yapabileceğimiz şey vurgulanmaz, eğer

to emphasize a word we might just say it louder.

bir sözcüğü gerçekten vurgulamak istiyorsak, onu daha yüksek sesle söyleyebiliriz.

So there's an example for you when we speak

Sizin için bir örnek var, konuştuğumuzda gerçekten vurgulamak istediğimiz

we tend to stress certain words that we really want to emphasize

bazı kelimeleri vurgulama eğilimindeyiz

and that's important to note as well.

ve bunu da not etmek önemlidir. Bir

So my next tip

sonraki ipucum,

is to learn and ignore discourse markers or fillers is another way of calling them.

söylem belirteçlerini veya doldurucuları öğrenmek ve görmezden gelmek, onları çağırmanın başka bir yoludur.

So these are the words that natives use

Yani bunlar, yerlilerin

when they are thinking about what they're going to say next and they don't

bundan sonra ne söyleyeceklerini düşünürken kullandıkları kelimelerdir ve

really add any meaning to the sentence or what they are saying

cümleye veya söylediklerine gerçekten herhangi bir anlam katmazlar,

some examples could be "anyway," "basically," "so," "in fact," and there are many

bazı örnekler "her neyse", "temelde" olabilir. "so", "aslında" ve daha pek

many others too so by learning these what you can do is just ignore them

çok şey var, bu yüzden bunları öğrenerek yapabileceğiniz şey onları görmezden gelmek

but also you can use them when you're speaking because they're a great way

ama aynı zamanda bunları konuşurken de kullanabilirsiniz çünkü bunlar size biraz bilgi vermenin harika bir yoludur.

of giving you some time to think about what you want to say

next they're a great tool in speaking more naturally

daha sonra ne söyleyeceğinizi düşünme zamanı, daha doğal konuşmanız için harika bir araçtır

because rather than saying "um..." or just spending a lot of time thinking or

çünkü "hım..." demekten veya sadece düşünerek çok fazla zaman harcamak veya

not really knowing what to say it's a great way to speak more naturally,

ne söyleyeceğinizi gerçekten bilmemek için harika bir yoldur. daha doğal konuşmak,

to speak a bit faster, and also a great way to understand natives.

biraz daha hızlı konuşmak ve aynı zamanda yerlileri anlamak için harika bir yol.

So my final tip for you today is to learn English slang expressions,

Bu yüzden bugün size son tavsiyem, İngilizce argo ifadeleri,

idioms and phrasal verbs this is a great way to get to know the culture better

deyimleri ve deyimsel fiilleri öğrenin, bu kültürü daha iyi tanımanın harika bir yoludur,

but it's also important to know that sometimes

ancak bazen

these things can be different whether it's in the UK

bu şeylerin Birleşik Krallık'ta

or in America or even other English-speaking countries also

veya Birleşik Krallık'ta farklı olabileceğini bilmek de önemlidir. Amerika ve hatta diğer İngilizce konuşulan ülkelerde de

we do use them a lot so it's important to learn them

onları çok kullanıyoruz, bu yüzden onları öğrenmek önemlidir

and once you get more comfortable with them you will start to understand

ve onlarla daha rahat olduğunuzda

natives better and then you can also start to use them

yerlileri daha iyi anlamaya başlayacaksınız ve o zaman bunları konuşurken de kullanmaya başlayabilirsiniz.

when you're speaking too.

fazla.

A tip within a tip for this one

Bunun için bir ipucu içinde bir ipucu,

is not to overuse them however it's great if you learn them and you start to

onları aşırı kullanmamaktır, ancak bunları öğrenirseniz ve bunları

use them within your speaking but a danger is that learners tend to

konuşmanız içinde kullanmaya başlarsanız harikadır, ancak öğrencilerin bunları aşırı kullanma eğiliminde olmaları bir tehlikedir,

overuse them so if you're using them a lot your

bu nedenle onları çok kullanıyorsanız İngilizceniz kulağa

English will not sound as natural as you want it to be this can

istediğiniz kadar doğal gelmeyebilir, bu

be quite a daunting one because there's so much vocabulary there are so many

oldukça göz korkutucu olabilir çünkü çok fazla kelime var, öğrenilecek çok fazla ifade var, bu

expressions to learn so what I would advise you to do is to

yüzden size

start off small and start off slowly you can set

küçükten başlayıp yavaş yavaş başlamanızı tavsiye ederim.

yourself small targets such as learning one or

Kendinize günde bir veya

two a day or a few a week and then grow from there.

iki veya haftada birkaç tane öğrenmek gibi küçük hedefler koyun ve sonra oradan büyüyün.

Once you do start to learn more of these expressions and this slang vocabulary

Bu ifadeleri ve bu argo kelime dağarcığını daha fazla öğrenmeye başladığınızda,

then you're going to understand natives better

o zaman yerlileri daha iyi anlayacaksınız

and you will start to speak English faster too.

ve İngilizceyi de daha hızlı konuşmaya başlayacaksınız.

If you want to learn these things in a fun natural and convenient way

Bunları eğlenceli, doğal ve rahat bir şekilde öğrenmek istiyorsanız podcast'imize

then i highly recommend that you check out our podcast

göz atmanızı şiddetle tavsiye ederim

because we have a lot of episodes where we actually talk about this

çünkü bunun hakkında gerçekten konuştuğumuz birçok bölümümüz var

and Ethan and I look at the difference between British and American English

ve Ethan'la İngiliz ve Amerikan İngilizcesi arasındaki farkı inceliyoruz.

slang expressions and many other things so it's a great place to start

argo ifadeler ve daha pek çok şey, bu yüzden başlamak için harika bir yer, aşağıdaki

you can find the link in the description box below so you can check that out later.

açıklama kutusundaki bağlantıyı bulabilir ve daha sonra kontrol edebilirsiniz.

So there you have it those are our six

İşte burada,

tips and tricks to speak English more fluently

İngilizceyi daha akıcı konuşmak

and understand natives better I hope you enjoyed today's lesson

ve yerlileri daha iyi anlamak için altı ipucumuz ve püf noktamız var.

and if you want a more in-depth lesson on one of these

tips today let us know in the comments below and we'll make that lesson for you

ve İngilizce konuşma hedeflerinize ulaşmanıza yardımcı olmak için bu dersi sizin için yapacağız

to help you achieve your English speaking goals.

.

What's up guys? I'm Ethan your RealLife English fluency coach

N'aber millet? Ben Ethan, RealLife İngilizce akıcılık koçunuz

and maybe like yourself I am an introvert

ve belki de sizin gibi ben de içe dönük biriyim

but learning languages over the last 12 years has helped me

ama son 12 yılda dil öğrenmek bana çok yardımcı oldu

a ton and being able to overcome the paralyzing shyness

ve gençken hissettiğim felç edici utangaçlığın üstesinden gelebildim,

that I felt when I was younger so let me tell you

bu yüzden sana söyleyeyim

that if you are shy or you believe that maybe you're an introvert

eğer utangaçsanız veya içine kapanık biri olduğunuza inanıyorsanız,

that this does not need to be a barrier to being able to speak English fluently

bunun akıcı ve özgüvenli bir şekilde İngilizce konuşabilmeniz için bir engel olmasına gerek yoktur

and confidently.

.