PERFECT ENGLISH – 10 must-know English words! | Rachel’s English Pronunciation 9/11

Today, you're getting the next video in the 100 most common words in English series.

Bugün, İngilizcede en sık kullanılan 100 kelime serisinin bir sonraki videosuyla karşınızdayız.

This is video 9.

Bu video 9.

In this series, we're studying the real pronunciation.

Bu seride gerçek telaffuzu çalışıyoruz.

This is likely different from what you learned in English class.

Bu muhtemelen İngilizce dersinde öğrendiklerinizden farklıdır.

You see, in American English, we have all sorts of words that are unstressed or even reduced.

Görüyorsunuz, Amerikan İngilizcesinde vurgusuz ve hatta azaltılmış her türden kelimemiz var.

That means we change the Pronunciation.

Bu, Telaffuzu değiştirdiğimiz anlamına gelir.

The set of the 100 most common words in American English contains many, many words that reduce.

Amerikan İngilizcesinde en sık kullanılan 100 kelime kümesi, azaltan pek çok kelime içerir.

If you haven't already seen video one and the other videos in this series, I do suggest you start there.

Bu serideki birinci videoyu ve diğer videoları izlemediyseniz, oradan başlamanızı öneririm.

These videos build one on top of the next.

Bu videolar birbiri ardına inşa edilir.

So click here to watch video 1.

O halde 1. videoyu izlemek için buraya tıklayın.

We start with number 81.

81 numara ile başlıyoruz.

The word ‘back’.

Kelime 'geri'.

A noun, a verb, this is a content word and will usually be stressed in a sentence.

Bir isim, bir fiil, bu bir içerik sözcüğüdür ve genellikle bir cümlede vurgulanır.

Please step back.

Lütfen geri çekilin.

Or, it was moving back and forth.

Ya da ileri geri hareket ediyordu.

Please step back.

Lütfen geri çekilin. İleri

Back and forth.

geri.

Stressed.

Stresli.

Back.

Geri.

We have the b consonant, the AH vowel, and finally, the k sound.

B ünsüzüne, AH sesli harfine ve son olarak k sesine sahibiz.

The back of the tongue lifts to touch the soft palate and is released.

Dilin arkası yumuşak damağa dokunmak için kaldırılır ve serbest bırakılır.

Kk— back.

Kk- geri.

Back.

Geri.

Careful with the vowel AH.

AH sesli harfine dikkat edin.

The back of the tongue stretches up.

Dilin arkası yukarı doğru uzanır.

Ah.

Ah.

And the jaw drops.

Ve çene düşer.

You might also lift your top lip a little bit, back, ah, back.

Ayrıca üst dudağınızı biraz geri, ah, geri kaldırabilirsiniz.

Back.

Geri.

Number 82, the word ‘after’.

82 numara, 'sonra' kelimesi.

This word can be a content word or a function word depending on how it's being used.

Bu kelime, nasıl kullanıldığına bağlı olarak bir içerik kelimesi veya bir işlev kelimesi olabilir.

So it could be stressed or unstressed.

Yani stresli veya stressiz olabilir.

We don't reduce this word though, we don't change or drop the sound.

Ancak bu kelimeyi azaltmıyoruz, sesi değiştirmiyor veya düşürmüyoruz.

Let's look at an example.

Bir örneğe bakalım.

It's raining so we can't go to the beach.

Yağmur yağıyor, bu yüzden sahile gidemiyoruz.

Well, let's go to the movies.

Pekala, hadi sinemaya gidelim.

After all, I already took the day off.

Sonuçta, zaten izin aldım.

After all.

Nihayet.

After.

Sonrasında.

After.

It has that same AH vowel in the stressed syllable, doesn't it?

Sonrasında.

Vurgulu hecede aynı AH ünlüsü var , değil mi?

Ah. After.

Ah. Sonrasında.

Next, we have an F, then a really soft t sound: aft— after.

Sonra, bir F'miz var, ardından gerçekten yumuşak bir t sesi: aft- after.

It's a True T but not as sharp or strong as it would be at the beginning of a stressed syllable like time.

Bu bir True T ama zaman gibi vurgulu bir hecenin başındaki kadar keskin veya güçlü değil.

Ttt- time.

Ttt- zaman.

So a soft t, then a quick schwa r ending.

Yani yumuşak bir t, ardından hızlı bir schwa r bitişi.

Flat, low in pitch, said quickly.

Düz, alçak perdeli, hızlı bir şekilde söylendi.

After.

Sonrasında.

After.

Sonrasında.

Often this word will be unstressed.

Genellikle bu kelime vurgusuz olacaktır.

For example, in the phrase ‘after all’ I could stress ‘all’ instead of ‘after’.

Örneğin, "sonuçta" ifadesinde "sonra" yerine "hepsini" vurgulayabilirim.

Now it sounds like this: after all, after, after, after, after, after, after, after, after,

Şimdi kulağa şöyle geliyor: sonuçta, sonra, sonra, sonra, sonra, sonra, sonra, sonra,

the stressed syllable in the stressed version

vurgulu hece vurgulu versiyonda

is longer and has more of an up-down shape of a stressed syllable.

daha uzundur ve vurgulu bir hecenin yukarı-aşağı şekline sahiptir.

After.

Sonrasında.

Unstressed.

Gerilmemiş.

After, after, after.

Sonra, sonra, sonra. Daha

It's flatter, less clear, a little bit more mumbled.

düz, daha az net, biraz daha mırıldandı.

Let's look at another sentence.

Başka bir cümleye bakalım.

He left after everyone went to bed.

Herkes yattıktan sonra gitti.

Left after.

Sonra ayrıldı.

Left after.

Sonra ayrıldı.

After.

Sonrasında.

After.

After.

Sonrasında.

Sonrasında.

Unstressed let's leave after dinner.

Strese girmeden yemekten sonra gidelim.

Leave after.

Sonra ayrıl.

After. After. After.

Sonrasında. Sonrasında. Sonrasında.

Unstressed.

Gerilmemiş.

‘Leave’ and ‘dinner’ are stressed.

"Ayrıl" ve "akşam yemeği" vurgulanır.

Let's leave after dinner.

Yemekten sonra gidelim.

Let's leave after dinner.

Yemekten sonra gidelim.

After.

Sonrasında.

So the unstressed words are less clear, said more quickly, and are flatter and lower in pitch.

Dolayısıyla vurgusuz sözcükler daha az nettir, daha hızlı söylenir ve daha düz ve perdesi daha alçaktır.

The contrast is the stressed words which are longer,

Zıtlık, vurgulu kelimelerin daha uzun olması,

stressed syllables, and an up-down shape in that pitch, in that intonation.

vurgulu heceler ve o perdede, o tonlamada yukarı-aşağı bir şekildir.

That contrast is what makes good English.

Bu zıtlık, iyi İngilizce yapan şeydir.

Number 83, use.

83 numara, kullan.

This is one of those words it's pronounced differently depending on the part of speech.

Bu, konuşmanın bölümüne bağlı olarak farklı telaffuz edilen kelimelerden biridir.

As a noun, ‘use’, the final sound is an S.

Bir isim olarak 'kullan', son ses S'dir.

As a verb ‘use’, the final sound is a Z.

Bir fiil 'kullan' olarak, son ses Z'dir. Konuşmanın bölümüne bağlı olarak

Lots of words change like this depending on part of speech.

pek çok kelime bu şekilde değişir .

For example, ‘house’ the noun ends in the S sound, and ‘house’ the verb ends in Z.

Örneğin, isim S sesiyle biten "ev" ve fiil Z ile biten "ev".

Address, can have first syllable stress.

Adres, ilk hece vurgusuna sahip olabilir.

Address.

Adres.

Address.

Adres.

That's the noun.

İsim bu.

But the verb has second syllable stress.

Ancak fiilde ikinci hece vurgusu vardır.

Address.

Adres.

Address.

Adres.

Use.

Kullanmak.

Use.

Kullanmak.

Both nouns and verbs are content words which means they’re stressed in a sentence.

Hem isimler hem de fiiller, bir cümlede vurgulandıkları anlamına gelen içerik sözcükleridir.

They both begin with the JU diphthong.

İkisi de JU diphthong ile başlar.

Ju, ju.

Ju, ju.

Tongue tip presses the back of the bottom front teeth

Dil ucu alt ön dişlerin arkasını

and the middle part of the tongue presses forward along the roof of the mouth.

ve dilin orta kısmı damağın üst kısmı boyunca öne doğru bastırır.

Yy-you-yy-you.

Yy-sen-yy-sen.

Then, the lips round.

Sonra dudaklar yuvarlak.

Juuuu— juu—

Juuuu- juu- s

‘use’ with an s or ‘use’ with a z.

ile "kullan" veya z ile "kullan".

What's the use?

ne işe yarar

A noun, or: I’ll use it later.

Bir isim veya: Daha sonra kullanacağım.

A verb.

Bir fiil.

Word number 83 and this is the 19th word that is reliably stressed in a sentence.

83 numaralı kelime ve bu, bir cümlede güvenilir bir şekilde vurgulanan 19. kelimedir.

That means we've covered a lot of words that can be unstressed or even reduced.

Bu, vurgusu kaldırılabilen ve hatta azaltılabilen birçok kelimeyi ele aldığımız anlamına gelir .

What about number 84?

Peki ya 84 numara?

Nope this is another content word.

Hayır, bu başka bir içerik kelimesidir.

The word ‘two’.

"iki" kelimesi.

This word is interesting because it's a homophone.

Bu kelime ilginçtir çünkü bir homofondur.

That means it shares a pronunciation with a different word.

Bu, farklı bir kelime ile aynı telaffuzu paylaştığı anlamına gelir .

It sounds just like t-o-o.

Tıpkı t-o-o gibi geliyor.

The number two.

İki numara. Ben de severim

I like it too.

.

Two.

Too.

İki.

Fazla.

Exact same pronunciation.

Tam olarak aynı telaffuz.

You might say this is just like t-o that's also pronounced ‘two’.

Bunun aynı zamanda 'iki' olarak telaffuz edilen t-o gibi olduğunu söyleyebilirsiniz.

Not really.

Tam olarak değil.

Fully pronounced, sure.

Tamamen telaffuz edildi, elbette.

But we don't fully pronounce the word ‘to’.

Ancak 'to' kelimesini tam olarak telaffuz etmiyoruz.

That one reduces so it's usually ‘te’, and not truly a homophone with t-w-o.

Bu azalır, bu nedenle genellikle 'te' olur ve t-w-o ile gerçek bir sesteş ses değildir. Bu serinin ilk

We learned the ‘to’ reduction back in the first video in this series.

videosunda "to" azaltmayı öğrendik . Amerikan İngilizcesi listesinin

It's number three in the most common words of American English list.

en yaygın sözcükleri arasında üçüncü sıradadır .

So the number two, t-w-o will be fully pronounced in a sentence.

Yani iki numara, t-w-o bir cümlede tam olarak telaffuz edilecek.

Its pronunciation is simple.

Telaffuzu basittir.

A True T and the OO vowel which has quite a bit of lip rounding: two.

Bir True T ve biraz dudak yuvarlaması olan OO sesli harfi : iki.

The OO vowel is tricky because you don't want to start with your lips in a tight circle.

OO sesli harfi yanıltıcıdır çünkü dudaklarınızla dar bir daire içinde başlamak istemezsiniz.

Two.

İki.

Two.

İki.

Let them be more relaxed to start, then come in.

Başlamak için daha rahat olmalarına izin verin, sonra içeri girin.

Two, two, two.

İki, iki, iki.

The game is at two thirty.

Maç iki buçukta.

Two.

İki.

Number 85, a question Word, the word ‘how’.

85 numara, soru kelimesi, 'nasıl' kelimesi.

We already studied ‘What’ at 40, ‘Who’ back at 46, ‘which’ at 48, and ‘when’ at 51.

40 yaşında "Ne"yi, 46 yaşında "Kim"i, 48 yaşında "hangisini" ve 51 yaşında "ne zaman"ı çoktan inceledik.

Question words are generally Stressed.

Soru sözcükleri genellikle Vurguludur.

Let's look at a few example Sentences.

Birkaç örnek Cümleye bakalım.

How did it go?

Nasıl gitti?

How tall are you?

Boyunuz kaç?

How hungry are you?

Ne kadar açsın?

In all three of these Sentences, ‘how’ was one of the words that was stressed.

Bu Cümlelerin üçünde de 'nasıl' vurgulanan kelimelerden biriydi.

How.

Nasıl.

How tall?

Ne kadar uzun?

How tall are you?

Boyunuz kaç?

How.

Nasıl.

How hungry?

Ne kadar aç?

How hungry are you?

Ne kadar açsın?

These words are longer, clearer, and have the up-down shape of stress.

Bu kelimeler daha uzun, daha net ve vurgunun yukarı-aşağı şeklindedir.

How.

Nasıl.

How did it go?

Nasıl gitti?

How.

Nasıl.

How did it go?

Nasıl gitti?

How tall are you?

Boyunuz kaç?

How hungry are you?

Ne kadar açsın?

For this word, we have the H sound and the OW as in now Diphthong.

Bu kelime için, şimdi Diphthong'da olduğu gibi H sesine ve OW'ye sahibiz.

Make sure your H isn't too heavy.

H'nizin çok ağır olmadığından emin olun.

How.

How.

Nasıl.

Nasıl.

Or dropped: ow, ow.

Veya düştü: ow, ow.

A light easy H, how, then jaw drop, and back of the tongue lifts.

Hafif, kolay bir H, nasıl, sonra çene düşüyor ve dilin arkası kalkıyor.

How.

Nasıl.

Then lips round.

Sonra dudaklar yuvarlak.

How.

Nasıl.

How did it go?

Nasıl gitti?

Number 86 the word ‘our’.

86 numara "bizim" kelimesi.

Now, this is a function word and it will reduce.

Şimdi, bu bir fonksiyon kelimesi ve azalacak.

So when I’m saying the word on its own

Bu yüzden, kelimeyi kendi başına söylediğimde

and giving it its full clear pronunciation,

ve ona tam net telaffuzunu verdiğimde,

our, our, it's not really how we would be pronouncing that in a sentence.

bizim, bizim, bunu bir cümlede nasıl telaffuz edeceğimiz pek de doğru değil.

But you might think full, clear, that's good!

Ama tam, net düşünebilirsiniz, bu iyi! Bazı

That's how I want to pronounce things.

şeyleri böyle telaffuz etmek istiyorum.

But remember, good English is made up of contrast.

Ama unutmayın, iyi İngilizce zıtlıklardan oluşur.

More clear and less clear words.

Daha net ve daha az net sözler.

So we have to have the less clear words for good contrast,

Bu nedenle, İngilizcenin kulağa doğal ve anlaşılır gelmesi için, iyi bir İngilizce için, iyi bir kontrast için daha az net sözcüklere sahip olmalıyız

for good English, for the English to sound natural and understandable.

.

It's ironic sometimes we have to pronounce things less clear

for English overall to be more clear and more natural.

İngilizcenin genel olarak daha net ve daha doğal olması için bazen bazı şeyleri daha az açık telaffuz etmek zorunda olmamız ironiktir.

This is a pronoun and pronouns are function words.

Bu bir zamirdir ve zamirler işlev kelimeleridir.

That is the less clear words.

Bu daha az açık sözler.

Let's look at some example sentences.

Bazı örnek cümlelere bakalım.

What time is our meeting?

Toplantımız ne zaman?

Our, our, is our, is our.

Bizim, bizim, bizim, bizim.

What time is our meeting?

Toplantımız ne zaman?

Our, our, our.

bizim, bizim, bizim.

Now, I can say it with the other pronunciation with the AW, R pronunciation.

Şimdi AW, R telaffuzu ile diğer telaffuz ile söyleyebilirim.

What time is our meeting?

Toplantımız ne zaman?

Awr, awr, awr.

avr, avr, avr.

What time is our meeting?

Toplantımız ne zaman?

Awr, awr, awr.

avr, avr, avr.

Our or awr.

bizim veya awr.

Really they sound almost the same, the two reductions, because I’m saying them so quickly

Gerçekten kulağa neredeyse aynı geliyor, iki indirgeme, çünkü onları çok çabuk söylüyorum

and that's really what matters.

ve gerçekten önemli olan da bu.

Saying it quickly, flat, low in pitch, so that the word is less clear,

Hızlı, düz, alçak sesle söyleyerek, kelime daha az net olsun,

so that it doesn't sound at all like the stressed version.

böylece kulağa vurgulu versiyon gibi gelmesin. Demek

So that's what we want, a definite unstressed feeling.

istediğimiz bu, kesin bir stressiz duygu.

Not ‘our’ but: our, our.

'Bizim' değil ama: bizim, bizim.

It's our son's birthday tomorrow.

Yarın oğlumuzun doğum günü.

It's our son’s— our, our, our, our.

Oğlumuzun - bizim, bizim, bizim, bizim.

Listen to how different that is from ‘son’s’ which is stressed.

Bunun vurgulanan 'oğul'dan ne kadar farklı olduğunu dinleyin.

Our son’s, our son’s.

Oğlumuzun, oğlumuzun.

Unstressed.

Gerilmemiş.

Stressed.

Stresli.

Number 87, the word ‘work’.

87 numara, "iş" kelimesi.

Work is a verb that's a Content word and that's a word that will be stressed in a sentence.

İş, İçerik kelimesi olan bir fiildir ve cümlede vurgulanacak bir kelimedir.

So this one is longer, clearer, has the up- down shape of Stress.

Yani bu daha uzun, daha net, Stres'in yukarı-aşağı şekline sahip.

Now I know this is one of the hardest words out there.

Şimdi bunun en zor kelimelerden biri olduğunu biliyorum.

All of the words with the R vowel is going to be a tough word for most non-native speakers

R sesli harfli tüm kelimeler, ana dili İngilizce olmayan çoğu kişi için zor bir kelime olacak

because they feel like they should make a vowel and then an R.

çünkü onlar bir sesli harf ve sonra bir R yapmaları gerektiğini düşünüyorlar.

Well let's learn this right now.

Pekala, bunu hemen öğrenelim.

In American English, this symbol is always followed by R and the two symbols together make just one sound.

Amerikan İngilizcesinde bu sembolün ardından her zaman R gelir ve iki sembol birlikte tek bir ses çıkarır.

Rrr— Wo— rrrk.

Wo... rrrk.

Don't drop the R sound and make it something like: wok, wok, wok.

R sesini düşürmeyin ve şuna benzer bir şey yapın: wok, wok, wok.

That's not clear enough.

Bu yeterince açık değil.

We want the R and we want the up-down shape.

R'yi istiyoruz ve yukarı-aşağı şeklini istiyoruz.

Ww— orrrkk.

Ww— orrrkk.

Work.

İş.

Work.

İş.

The biggest problem for people is how to make this R.

İnsanlar için en büyük sorun, bu R'yi nasıl yapacaklarıdır.

The lips round but they're not as rounded as they were for the W.

Dudaklar yuvarlak ama W için oldukları kadar

So they will relax out some: were, Wor. Wor.

yuvarlak değiller. Wor.

The tongue movement is simple.

Dil hareketi basittir.

The tip is forward for the W and then the tip pulls back and up a bit.

Ucu W için ileri ve sonra ucu biraz geri ve yukarı çeker.

It's not a huge movement and your jaw drops just a bit.

Bu büyük bir hareket değil ve çeneniz biraz düşüyor.

Wor.

Wor.

Wor.

Wor.

Wor.

Wor.

Work.

İş.

If you know you're not getting the right sound, one thing to do is to make sure you don't drop your jaw.

Doğru sesi alamadığınızı biliyorsanız, yapmanız gereken bir şey çenenizi düşürmediğinizden emin olmaktır.

Focus only on the tongue.

Sadece dile odaklanın.

Work.

İş.

Work.

İş.

Work.

İş.

I have a video with some illustrations of this vowel, I’ll put a link to that video at the end of this one.

Bu sesli harfin bazı resimlerini içeren bir videom var, bunun sonuna o videonun bağlantısını koyacağım.

If you struggle with this word or vowel, you'll definitely want to check it out.

Bu kelime veya sesli harfle mücadele ediyorsanız, kesinlikle kontrol etmek isteyeceksiniz.

Let's look at this word in some sentences.

Bu kelimeyi bazı cümlelerde inceleyelim.

We'll work it out.

Çözeceğiz.

Work.

Work.

İş.

İş.

She doesn't work Mondays.

Pazartesi günleri çalışmıyor.

Work.

İş.

Work.

İş.

Number 88, first.

İlk olarak 88 numara.

Interesting another word with this R vowel you see the letter I and you try to do a vowel but don't.

İlginç olan başka bir kelimede bu R ünlüsü ile I harfini görüyorsunuz ve sesli harf yapmaya çalışıyorsunuz ama yapmıyorsunuz.

Don't do it.

yapma

Just the r sound.

Sadece r sesi.

Ff— rrr— st.

Ff— rr— st.

Ff— rrr— st.

Ff— rr— st.

Make your f, pull back the front of the tongue, don't drop your jaw: fir, fir, and the ST cluster.

F yapın, dilin önünü geri çekin, çenenizi düşürmeyin: köknar, köknar ve ST kümesi.

First.

Birinci.

First.

Birinci.

Make your s with your teeth together, then lift the tongue tip to touch the roof of the mouth, which stops the air,

Dişlerinizle birlikte s yapın, ardından havayı durduran ağzın çatısına dokunmak için dil ucunu kaldırın,

then release everything to make the t.

ardından t yapmak için her şeyi bırakın.

Sst.

St.

Ssst.

Şşşt.

As you release the tongue, the teeth part and the air comes through.

Dilinizi serbest bıraktığınızda, diş kısmı ve hava içeri girer.

Sst -

Sst -

First.

İlk.

First of all.

Öncelikle.

First.

Birinci.

First.

Birinci.

We have a True T in that ending cluster.

Bu bitiş kümesinde bir True T'ye sahibiz.

First.

Birinci.

If you've seen in many of my videos, then you know that the pronunciation of the t can change

Videolarımın çoğunu gördüyseniz, t'nin telaffuzunun bir

depending on the next word.

sonraki kelimeye göre değişebileceğini biliyorsunuzdur.

Here, it's an ending cluster ST.

Burada, bir bitiş kümesi ST'dir.

A True T, unless it's followed by a consonant.

Bir ünsüz tarafından takip edilmediği sürece True T.

Let's look at two examples.

İki örneğe bakalım.

First, I want to try this.

Öncelikle bunu denemek istiyorum.

First, john wants to try this.

İlk olarak, John bunu denemek istiyor.

First, I want to.

İlk olarak, istiyorum.

First, I want to.

İlk olarak, istiyorum.

There, it's followed by the diphthong AI and I’m making a True T.

Orada, onu iki sesli yapay zeka takip ediyor ve ben bir Gerçek T yapıyorum.

First, ttt.

Önce, ttt.

First, I want to.

İlk olarak, istiyorum.

And the next sentence: First, John wants to try this.

Ve sonraki cümle: Birincisi, John bunu denemek istiyor.

First, john.

İlk olarak, John.

First, john.

İlk olarak, John.

Here, I’m linking into a word that begins with a consonant and I’m not making a t sound.

Burada sessiz harfle başlayan bir kelimeye bağlanıyorum ve t sesi çıkarmıyorum.

First, John.

İlk olarak, John.

So when we have an ending ST cluster

Bu nedenle,

followed by a word that begins with a consonant,

bir ünsüzle başlayan bir kelimenin ardından gelen bir ST kümesine sahip olduğumuzda,

it is very common to drop the t sound.

t sesini çıkarmak çok yaygındır.

So this is a content word that means we normally stress it in a sentence but because of this t

Yani bu bir içerik sözcüğüdür, yani normalde onu bir cümlede vurgularız ama bu t yüzünden

we do sometimes make a reduction by dropping the t for a smoother connection into the next word.

bazen bir sonraki sözcükte daha yumuşak bir bağlantı için t'yi bırakarak bir indirgeme yaparız.

Number 89, the word ‘well’.

89 numara, 'peki' kelimesi.

We use this word in lots of different ways, as an adverb, an adjective, or a noun.

Bu kelimeyi zarf, sıfat veya isim olarak birçok farklı şekilde kullanırız.

They're all content words where we'll stress it.

Hepsi vurgulayacağımız içerikli kelimeler.

Things are going well.

İşler iyi gidiyor.

I wish him well.

Ona iyi dileklerimle.

All is well.

Herşey iyi.

Well, w consonant, EH as in bed vowel, and the dark L.

Eh, ünsüz w, yatak ünlüsünde olduğu gibi EH ve koyu L.

Well, uhl, well.

Peki, uhl, peki.

The dark l is made with the back of the tongue pressing down and back a little bit.

Karanlık l, dilin arkası aşağı ve biraz geriye doğru bastırılarak yapılır.

Uhl, uhl.

Ah, ah! Bir

You don't lift your tongue tip unless maybe you're going to link into a word that begins with a vowel or diphthong.

sesli harfle veya iki ünlüyle başlayan bir sözcükle bağlantı kurmayacağınız sürece dilinizin ucunu kaldırmazsınız.

Well.

Kuyu.

Well.

Kuyu.

Well.

Kuyu.

Up-down shape of stress.

Yukarı-aşağı stres şekli.

But this can also be an interjection and then it's often unstressed.

Ancak bu aynı zamanda bir ünlem olabilir ve genellikle vurgusuzdur.

We use this a lot at the beginning of sentences.

Bunu cümle başlarında çok kullanırız.

Well, I want to leave by 7:00.

Pekala, 7:00'de ayrılmak istiyorum.

Well, I want to leave.

Ben ayrılmak istiyorum.

Well, I want to leave.

Ben ayrılmak istiyorum.

Well, well, well.

İyi iyi iyi.

Well, I want to.

Well, I want to.

Ben de istiyorum.

Ben de istiyorum.

It's really just the w and a quick dark sound.

Gerçekten sadece w ve hızlı, karanlık bir ses.

Wuhl, wuhl, wuhl, wuhl.

Vuhl, wuhl, wuhl, wuhl.

I've dropped the EH vowel, turned it into a schwa,

EH sesli harfini düşürdüm, onu karanlıkta kaybolan bir schwa'ya çevirdim

which sort of gets lost in the dark l.

l.

Wuhl, wuhl, wuhl.

Vuhl, wuhl, wuhl.

Try that with me.

Bunu benimle dene.

Wuhl, wuhl, wuhl.

Vuhl, wuhl, wuhl.

Well, I want to.

Ben de istiyorum.

Well, I want to.

Ben de istiyorum.

Well, I want to.

Ben de istiyorum.

Well, I want to leave by 7:00.

Pekala, 7:00'de ayrılmak istiyorum.

Well, that's not what she said.

Söylediği bu değildi.

Well, well.

Well, that's.

Güzel güzel.

İşte bu.

Well, that's.

İşte bu.

Well, that's not what she said.

Söylediği bu değildi.

So this word can definitely reduce depending on how it's being used.

Yani bu kelime, nasıl kullanıldığına bağlı olarak kesinlikle azalabilir.

Number 90, the last word for this Video, the word ‘way’.

90 numara, bu Videonun son kelimesi, 'yol' kelimesi.

This is fun.

Bu eğlenceli.

This reminds me of a video I just made for my online school,

Bu bana çevrimiçi okulum Rachel's English Academy için az önce yaptığım bir videoyu hatırlattı;

Rachel's English Academy,

where my dad and I are talking about my way, your way, the best way, the wrong way.

burada babamla benim yolum, senin yöntemin, en iyi yol, yanlış yol hakkında konuşuyoruz.

This is a noun and it’s stressed in a sentence.

Bu bir isimdir ve bir cümlede vurgulanmıştır.

It's fully pronounced and has the up-down shape of stress.

Tamamen telaffuz edilir ve stresin yukarı-aşağı şekline sahiptir.

Way.

Yol.

W consonant, AY as in say diphthong.

W ünsüz, AY diftonda olduğu gibi.

Way.

Yol.

We've had lots of words beginning with W in this video.

Bu videoda W ile başlayan bir çok kelime gördük.

Haven't we?

Work.

değil mi?

İş.

Well.

Kuyu.

Way.

Yol.

Lips come together into a tight circle for that W.

Dudaklar bu W. Www— yolu için sıkı bir daire şeklinde birleşir

Www— way.

.

Then the ay as in say diphthong.

Sonra diftong'daki gibi ay.

First, jaw drop.

İlk olarak, çene düşmesi.

Wa— way.

Wa- yol.

Then, the jaw relaxes up as the front of the tongue arches towards the roof of the mouth.

Ardından, dilin önü damağa doğru kavis yaparken çene gevşer.

The tip stays down.

Uç aşağıda kalır.

Way, way.

Yol, yol.

Get out of the Way.

Yoldan çekil.

We need to find a way to solve this Problem.

Bu Sorunu çözmenin bir yolunu bulmalıyız.

You've come a long way.

Uzun bir yol kat ettin.

When we were going over the word ‘work’,

İş kelimesinin üzerinden geçerken

I told you that I'd share a link to a video that goes over this R vowel sound.

bu R sesinin üzerinden geçen bir video linki paylaşacağımı söylemiştim.

This is for the word ‘first’ as well.

Bu aynı zamanda "ilk" kelimesi için de geçerlidir.

Rrr. Rrr.

Hayır. Hayır. Dilin ağzın içinde ne yaptığını görebilmeniz için

Click here or in the description below to see that video that goes over that vowel

sesli harfin üzerinden geçen ve bazı resimler içeren videoyu görmek için burayı veya aşağıdaki açıklamayı tıklayın

and has some illustrations so you can see what the tongue is doing inside the mouth.

.

Let's keep going down this list of the 100 most common words in American English.

Amerikan İngilizcesinde en sık kullanılan 100 kelimeden oluşan bu listeyi devam ettirelim. Bu serinin bir

Look for the next installment in this series, coming soon.

sonraki taksitini bekleyin , çok yakında. Hepsi

That's it and thanks so much for using Rachel's English.

bu kadar ve Rachel'ın İngilizcesini kullandığınız için çok teşekkürler.