22 Phrases to Talk About Everyday Problems in English - Visual Vocabulary Lesson

Hi, I’m Olivier.

Selam,ben Olivier.

Welcome to Oxford Online English!

Oxford Online English'e Hoşgeldiniz!

In this lesson, you can learn to talk about everyday problems.

Bu derste,günlük problemler hakkında konuşmayı öğrenebilirsiniz.

You’ll hear a story of a bad day, and see different phrases you can use to describe

Kötü bir günün hikayesini duyacaksınız ve günlük sorunları tanımlamak için kullanabileceğiniz

everyday problems.

farklı ifadeler göreceksiniz.

I had the *worst* day yesterday.

Dün *çok kötü* bir gün geçirdim.

I slept horribly.

Korkunç bir şekilde uyudum.

I was tossing and turning all night.

Bütün gece dönüp durdum.

I had insomnia.

Uykusuzluk çekiyordum.

I finally got to sleep about five in the morning.

Sonunda sabahın 5'inde uyudum.

But then…

Ama sonra...

I overslept.

Uyuyakalmışım.

I missed my alarm.

Alarmımı kaçırdım.

I slept through my alarm.

Alarmım boyunca uyumuşum.

On the way to work, the traffic was awful.

İş giderken,trafik korkunçtu.

I was sitting in traffic for an hour.

1 saat trafikte oturdum.

My car broke down.

Arabam bozuldu.

I had to wait for an hour for the tow truck, and I was late for work.

Çekici için 1 saat beklemek zorunda kaldım ve işe geç kaldım.

A tow truck is a vehicle which can transport a car.

Bir çekici, arabayı taşıyan bir araçtır.

If your car has broken down, and it can’t drive anywhere, you’ll need to call a tow

Aracınız bozulduysa ve herhangi bir yere gidemezse, garaja götürmek için

truck to bring it to a garage.

bir çekici çağırmanız gerekir.

At work, I got in a huge argument with one of my colleagues.

İşteyken, bir iş arkadaşımla büyük bir tartışma yaşadım.

We have a big deadline coming, so we’re all under a lot of pressure.

Son teslim tarihimiz var,bu yüzden hepimiz çok baskı altındayız.

I was working late, and I spilled coffee all over some important papers.

Geç saatlere kadar çalışıyordum ve bazı önemli kağıtlara kahve döktüm.

I had to stay really late to finish everything.

Her şeyi bitirmek için gerçekten geç kalmıştım.

I couldn’t concentrate and I got frustrated.

Konsantre olamadım ve boşa uğraştım.

On the way home, I missed the last train.

Eve giderken,son treni kaçırdım.

I couldn’t find my keys.

Anahtarlarımı bulamadım.

I was locked out.

Dışarıda kalmıştım.

I finally got home, and saw that my flatmate had eaten my leftovers.

Sonunda eve girdim ve ev arkadaşımın artan yemeklerimi yemiş olduğunu gördüm.

There was nothing to eat for dinner, and it was too late to buy anything.

Yiyecek hiçbir şey yok ve bir şeyler almak için çok geçti.

Finally, to cap it all, I dropped my phone down the toilet.

Son olarak,bütün bunlar yetmiyormuş gibi bir de,telefonumu tuvalete düşürdüm.

‘To cap it all’ is a phrase to introduce the last bad thing in a list of bad things.

'To cap it all' kötü şeyler listesindeki son kötü şeyi tanımlamak için kullanılır.

It means something like ‘even worse’.

'Daha da kötüsü' gibi bir şey ifade ediyor.

That’s our bad day!

Bu bizim kötü günümüz!

What about you?

Peki ya sizinki?

Here’s a task for you: have these things happened to you recently?

İşte sizin için bir görev: bu şeyler son zamanlarda size oldu mu?

Try to use the phrases you saw in this lesson to describe a bad day you've had.

Kötü bir gününüzü tanımlamak için bu derste gördüğünüz ifadeleri kullanın.

Can you think of other everyday problems we haven’t mentioned?

Bahsetmediğimiz diğer günlük sorunları düşünebilir misiniz?

Share your ideas in the comments.

Yorumlarda düşüncelerinizi paylaşın.

Thanks for watching!

İzlediğiniz için teşekkürler!