Improve English Speaking Skills (Common mistakes in English) English Conversation Practice

good morning Tangerine family welcome to  a new program we're here with Mr Savala  

günaydın Mandalina ailesi yeni programa hoş geldiniz Bay Savala ile buradayız

hello Sam I'm so happy to be here  and to help improve your English of

merhaba Sam Burada olduğum için ve İngilizcenizi geliştirmenize yardımcı olduğum için çok mutluyum elbette

course you have given us a lot of tips to learn  English but this time you have something important  

bize İngilizce öğrenmek için birçok ipucu verdiniz ama bu sefer bize doğruyu söylememiz gereken

to tell us right that's correct the students  usually ask me how to learn English and what  

önemli bir şey var öğrenciler genellikle bana İngilizceyi nasıl öğreneceğimi ve

is the correct way to do it but sometimes  it is more important to know what are the  

bunu yapmanın doğru yolunun ne olduğunu soruyorlar ama bazen

incorrect way to learn English and to know the  most common mistakes students make while learning

İngilizce öğrenmenin yanlış yolunun ne olduğunu bilmek ve öğrencilerin en sık yaptığı hataları bilmek daha önemli oluyor İngilizce öğrenirken

English that sounds very interesting if you  also want to know please pay attention to this

kulağa çok ilginç gelen bir şey siz de bilmek istiyorsanız lütfen bu videoya dikkat edin

video fantastic you made an English  mistake and you're feeling so

harika bir İngilizce hatası yaptınız ve o kadar utanıyorsunuz

embarrassed that's okay embarrassment is universal  and everyone makes mistakes when learning a  

ki sorun değil utanç evrenseldir ve

new language you need to make mistakes to learn  better that's why I will help you correcting those

yeni bir dil öğrenirken herkes hata yapar daha iyi öğrenmek için hata yapın bu yüzden bu

mistakes one of the most common mistakes  students make is watch look see very  

hataları düzeltmenize yardımcı olacağım öğrencilerin en sık yaptığı hatalardan biri izlemek bakmak çok

common example mistake stop watching my  private journal or I look at the snow  

yaygın örnek görmek hata özel günlüğümü izlemeyi bırak yoksa yağan kara bakarım

falling I don't play tennis but I look at them  playing every day we will see the difference

tenis oynamıyorum ama ben her gün oynarken onlara bakın, şimdi farkı göreceğiz

now see look and watch are often  confusing because their meanings are

bakın bak ve izle genellikle kafa karıştırıcıdır çünkü anlamları benzerdir

similar here is the difference between  the three verbs look is used to look  

burada üç fiil arasındaki fark budur bak

at something directly C is used to see  something that comes into our sight that  

bir şeye doğrudan bakmak için kullanılır C hayatımıza giren bir şeyi görmek için kullanılır

we weren't looking for watch is used to look at  something carefully often at something that's

saat aramadığımız görme bir şeye dikkatlice bakmak için kullanılır sık ​​sık hareket eden bir şeye

moving so we can see something even if  we don't want to but we can only look at  

yani istemesek bile bir şeyi görebiliriz ama bir şeye sadece bilerek bakabiliriz

something on purpose so the correct way is  stop looking at my private Journal I want  

o yüzden doğru yol bakmayı bırakmaktır özel günlüğümde

watch the snow falling I don't play tennis but  I see them playing every day now you know the  

kar yağışını izlemek istiyorum tenis oynamıyorum ama onları her gün oynarken görüyorum artık onları kullanmanın

correct way to use them another common  mistake is the pronoun misplacement for

doğru yolunu biliyorsun bir başka yaygın hata da zamirin yanlış yerleştirilmesidir, örneğin

example take a deep breath through your nose  and hold it this is incorrect the pronoun it  

burnunuzdan derin bir nefes alın ve tutun bu yanlıştır zamir

in the sentence should replace nouns but here  it's unclear which noun it's standing in for  

cümlede isimlerin yerini almalı ama burada

the singular noun closest to the word it is  nose so it seems that hold it means to hold  

tekil isim için hangi ismin kullanıldığı belli değil it is burun yani tutmak burnunu tutmak anlamına geliyor

your nose but we want someone to hold their  breath not their nose when we use pronouns  

ama biz birisinin tutmasını istiyoruz Zamirleri doğru kullandığımızda, onların burunları değil nefesleri,

properly it should be easy to understand which  single noun the pronoun stands for make sure to  

zamirin hangi ismi temsil ettiğini anlamak kolay olmalı,

be very clear if it's unclear don't use  the pronoun or change the sentence for  

net değilse çok açık olduğundan emin olun, zamiri kullanmayın veya cümleyi değiştirmeyin, örneğin

example take a breath through your nose  and hold your breath that's the correct  

burnunuzdan nefes alın ve nefesinizi tutun bunu söylemenin doğru

way to say it another common mistake is the  subject verb agreement I will explain it to

yolu bir diğer yaygın hata ise konu fiili anlaşmadır size açıklayacağım

you the list of items are on the desk this  is incorrect yeah it's not correct in the  

eşyaların listesi masanın üstünde bu yanlış evet yukarıdaki cümlede doğru değil

above sentence the list of items is One  Singular list so it's incorrect to use R  

eşya listesi Bir Tekil liste yani R'yi kullanmak yanlıştır kullanmalıyız

we should use is so the correct way to say this  sentence should be the list of items is on the

yani bu cümleyi söylemenin doğru yolu eşyaların listesi masanın üzerinde olmalı gitmiş

desk gone or went she had already went to the  bathroom before they got in the car that's  

veya gitmiş arabaya binmeden önce tuvalete gitmişti bu

incorrect if you aren't sure whether to use  gone or went remember this gone always needs  

yanlıştır Gone'u mu yoksa Go'yu mu kullanacağımdan emin değilim, unutma bu Gone

an auxiliary verb before it auxiliary verbs  include has have had is and are was were be  

ondan önce her zaman bir yardımcı fiil gerektirir

went can't have an auxiliary verb before it in  the last sentence we used went even though the  

yardımcı fiil de mevcut olmasına rağmen

auxiliary verb had is also present since the word  had is there we should use gone instead of went  

vardı kelimesi orada gitti yerine gitmiş kullanmalıyız

so the correct way should be she had already  gone to the B bathroom before they got in the

yani doğru yol şu olmalı o arabaya binmeden önce zaten B tuvaletine gitmişti

car oh another common mistake is the use of  May versus might this is a little difficult  

ah başka bir yaygın hata da May'in kullanılmasıdır karşı bu biraz zor olabilir mi

one example of the incorrect use of  these verbs are he may have eaten the  

bu fiillerin yanlış kullanımına bir örnek mi o kekin son parçasını yemiş olabilir

last piece of cake deciding when to use May  rather than might can be tricky because the  

mi Mayıs yerine ne zaman kullanılacağına karar vermek yanıltıcı olabilir çünkü

difference between these two verbs is quite  small they both indicate that something is  

bu iki fiil arasındaki fark oldukça küçüktür her ikisi de belirtir bir şeyin

possible but might suggest slightly more  uncertainty than may I might take a trip  

mümkün olduğu ancak gelecek yıl Hindistan'a bir geziye gidebileceğimden biraz daha fazla belirsizliğe işaret edebileceği

to India next year means that maybe you will go  to India but maybe you won't I may have a slice  

anlamına gelebilir, belki Hindistan'a gidersin ama belki gitmeyeceksin anlamına gelir

of cake after dinner expresses slightly  more certainty that you're going to eat  

Akşam yemeğinden sonra bir dilim pasta yiyebilirim senin istediğinden biraz daha fazla kesinlik ifade eder 'o pastayı yiyeceğim

that cake and guess what the rule that may  becomes might in the past tense is even more

ve tahmin edin, geçmiş zamanda Might'a dönüşen kural ne olabilir, daha da

confusing so in the present tense you could say  he may itat the last piece of cake but in the  

kafa karıştırıcı, bu yüzden şimdiki zamanda pastanın son diliminde o olabilir diyebilirsiniz ama geçmiş zamanda

past tense this sentence becomes he might have  eaten the last piece of cake do you get it so  

bu cümle o olabilir olur pastanın son dilimini yedim anladın mı yani

the correct way of the first sentence I told you  should be he might have eaten the last piece of

sana söylediğim ilk cümlenin doğru şekli o olmalı son dilimini yemiş olabilir

cake oh another important mistake is  the use of could should or good very  

pasta ah bir diğer önemli hata da can must veya good kullanımı çok

important for example that shirt looks  great on you I think you could buy it  

önemli örneğin gömleğin sana çok yakıştığını düşünüyorum satın alabilirsin bu

that's incorrect but don't worry I will  explain it to you should is used to give

yanlış ama merak etme sana açıklayacağım Should

advice that shirt looks great on you  I think you should buy it on the other

o gömleğe tavsiye vermek için kullanılır sana yakışıyor bence onu almalısın diğer yandan

hand good is used to describe  unlikely or unreal situations for

iyi olası olmayan veya gerçek olmayan durumları tanımlamak için kullanılır, örneğin

example I would love to go to Italy but I  don't have enough money good can be used  

İtalya'ya gitmeyi çok isterim ama yeterli param yok iyi ilk önce tanımlamak için üç şekilde

in three ways first to describe a past  ability when I was younger I could run  

kullanılabilir gençken geçmişteki bir yeteneğim vardı,

twice as fast to describe possibilities in  the future if we work really hard I think we  

eğer gerçekten çok çalışırsak gelecekteki olasılıkları anlatmak için iki kat daha hızlı koşabilirdim, bu yıl yeterince para biriktirebileceğimizi düşünüyorum

could save up enough money this year and the  last one to make polite request could I have  

ve kibar bir istekte bulunan son kişi bir fincan çay alabilir miyim?

a cup of tea so the correct form to say the  first sentence is that shirt looks great on  

ilk cümleyi söylemenin doğru şekli şu: gömleğin sana çok yakıştığını

you I think you should buy it bring versus take  please take me a snack this is incorrect I will  

düşünüyorum onu ​​satın almalısın getir yerine al lütfen bana bir atıştırmalık al bu yanlış bunu sana açıklayacağım

explain it to you bring suggests movement  toward this speaker making it similar to

getir bu konuşmacıya doğru bir hareket öneriyor

come you ask people to bring things to the  place where you already are take suggest  

sana gelmeni sağlayacak şekilde insanlardan bir şeyleri bulunduğunuz yere getirmelerini isteyin,

movement away from the speaker making it similar  to go you take things to the place where you are

konuşmacıdan uzaklaşmayı önerin, gitmeye benzer bir şeyler yapın, gideceğiniz yere bir şeyler götürün,

going you could say don't forget to take  your book to school or please please take me

kitabınızı okula götürmeyi unutmayın veya lütfen lütfen diyebilirsiniz. beni

home so the first sentence  should be please bring me a

eve götür yani ilk cümle lütfen bana bir

snack and I could tell you more examples of  common mistakes but I don't have time right

atıştırmalık getir olmalı ve sana sık yapılan hatalardan daha fazla örnek verebilirim ama şu anda zamanım yok

now that's fine teacher you have helped us a lot  if you want more then like and comment guys take  

bu iyi öğretmenim bize çok yardımcı oldun daha fazlasını istiyorsan beğen ve yorum yap arkadaşlar

care I hope you liked this conversation if you  could improve your English a little more please  

kendinize iyi bakın umarım bu sohbeti beğenmişsinizdir eğer İngilizcenizi biraz daha geliştirebilirseniz lütfen

subscribe to the channel and share this video with  a friend and if you want to support this channel  

kanala abone olun ve bu videoyu bir arkadaşınızla paylaşın ve bu kanala destek olmak istiyorsanız

you can join us or click on the super thanks  button thank you very much for your support take

bize katılabilir veya süper teşekkür butonuna tıklayabilirsiniz teşekkürler desteğiniz için çok teşekkür ederim kendinize iyi

care

bakın