Learn the Top 10 English Compliments You Always Want to Hear

Want to speak real English from your first lesson?

İlk dersinizden itibaren gerçek İngilizce konuşmak ister misiniz?

Sign up for your free lifetime account at EnglishClass101.com.

EnglishClass101.com'da ömür boyu ücretsiz hesabınız için kaydolun.

Hi, everybody, and welcome back to Top Words.

Herkese merhaba, Top Words'e tekrar hoş geldiniz.

My name is Alisha, and today we're going to be talking about ten compliments that you

Benim adım Alisha ve bugün

always want to hear.

her zaman duymak isteyeceğiniz on iltifattan bahsedeceğiz. Hadi

let's go!

gidelim! Yemek

I love your cooking.

pişirmeni seviyorum.

This is my personal favorite compliment.

Bu benim en sevdiğim iltifat.

Oh my God!

Aman Tanrım!

I love cooking, like, I'm always posting pictures of things that I cooked on Twitter, I'm just

Yemek yapmayı seviyorum, Twitter'da her zaman pişirdiğim şeylerin fotoğraflarını paylaşıyorum, sadece

crazy about food.

yemek için deli oluyorum.

So this would be a compliment that I would love to get.

Yani bu, almayı çok istediğim bir iltifat olurdu .

The ultimate compliment for me, that would be "will you make my birthday cake?"

Benim için en büyük iltifat, "doğum günü pastamı yapar mısın?" olur.

That would be such a compliment, like, it's a question but it's there's so much behind that.

Bu öyle bir iltifat olurdu ki, bu bir soru ama bunun arkasında çok şey var.

Will you make my birthday cake?

Doğum günü pastamı yapar mısın?

Ah, you would give that to me?

Ah, onu bana verir miydin?

So maybe you can use this after a meal, for example, I love your cooking and the other

Yani belki bunu bir yemekten sonra kullanabilirsin, örneğin, Yemek yapmanı seviyorum ve diğer

person will be like... ^o^

kişi şöyle olacak... ^o^

Next is...

Sıradaki...

Great job!

Aferin!

This is a compliment that you can use anytime.

Bu, her zaman kullanabileceğiniz bir iltifattır.

You can use it with your friends, with your... not with your boss, your boss might use it

Arkadaşlarınızla kullanabilirsiniz, sizin... patronunuzla değil, patronunuz onu

with you, an employee, a co-worker, or colleague, a pet, even, whatever.

sizinle, bir çalışanla, bir iş arkadaşınızla veya meslektaşınızla, hatta bir evcil hayvanla, hatta her ne olursa olsun kullanabilir.

It's just a very small scale, very easy to use compliment that means you think whatever

Bu sadece çok küçük ölçekli, kullanımı çok kolay bir iltifat,

has just happened is good.

az önce olanların iyi olduğunu düşündüğünüz anlamına geliyor.

I use "great job" all the time.

Her zaman "harika iş" kullanırım.

I use "great job" and I use "good job".

"Harika iş" kullanıyorum ve "iyi iş" kullanıyorum.

Sometimes when I make a mistake or something funny happens, and I'm alone at my house and

Bazen bir hata yaptığımda veya komik bir şey olduğunda ve evimde yalnızken

I want to make fun of myself, I'll be like, yeah great job, Alisha.

kendimle dalga geçmek istediğimde, evet, harika iş, Alisha.

If I'm trying to be positive about a failure or laugh at myself a bit.

Bir başarısızlık konusunda olumlu olmaya veya kendime biraz gülmeye çalışıyorsam.

But in general, it's just a good easy compliment to give someone.

Ama genel olarak, birine vermek sadece iyi ve kolay bir iltifattır .

Great job!

İyi iş!

You have a way with words.

Kelimelerle aranda bir yol var.

You have a way with words.

Kelimelerle aranda bir yol var.

This can be speaking, this can be writing.

Bu konuşmak olabilir, bu yazmak olabilir.

it means you think that the other person is a good communicator or maybe even more so

bu, diğer kişinin iyi bir iletişimci olduğunu düşündüğünüz veya belki de

than just a good communicator, you think that the way they speak or the way that they write

sadece iyi bir iletişimciden daha fazlası olduğunu düşündüğünüz anlamına gelir, konuşma veya yazma biçimlerinin

is particularly good, so that could mean funny, it could mean romantic, it could mean dramatic,

özellikle iyi olduğunu düşünürsünüz, yani bu komik anlamına gelebilir, romantik anlamına gelebilir. , dramatik anlamına gelebilir,

something about the way they speak or the way that they write you really enjoy, that

konuşma biçimleri veya gerçekten hoşunuza giden yazma biçimleri hakkında bir şey,

you can say "you have a way with words."

"kelimelerle bir yolunuz var" diyebilmeniz.

It's quite a nice compliment, I think, it's kind of like, you know, it's smart, it's a

Bu oldukça hoş bir iltifat, bence, bir nevi, bilirsin, zekice,

bit of it smart thing, you have a way with words.

biraz da akıllıca bir şey, kelimelerle aran iyi.

Or you can say, you're good with words, you're really good with words.

Ya da kelimelerle aranız iyi, kelimelerle aranız gerçekten iyi diyebilirsiniz.

Yep.

Evet.

All right, next one...

Pekala, sıradaki...

You look gorgeous.

Muhteşem görünüyorsun.

You look gorgeous, a very nice complement to give; just be very careful with the way

Muhteşem görünüyorsun, çok hoş bir tamamlayıcı; sadece bunu söylerken çok dikkatli ol

that you say this.

.

For an everyday compliment, I tend not to say "you look nice" or "you look gorgeous

Günlük bir iltifat için, "güzel görünüyorsun" veya "bugün muhteşem görünüyorsun

today" or something like that, because the underlying comment there is, on the other

" ya da buna benzer bir şey söylememe eğilimindeyim, çünkü oradaki temel yorum, geçen

day that person doesn't look nice.

gün o kişinin hoş görünmediğidir. Bu

So if I want to compliment someone's appearance I try to pick a specific thing, I'm like,

yüzden, birinin görünüşüne iltifat etmek istersem, belirli bir şeyi seçmeye çalışırım, şöyleyim,

oh!

oh!

I've never seen you wear that sweater before, it looks nice on you, something like that.

O süveteri daha önce giydiğini hiç görmemiştim, sana çok yakışmış, onun gibi bir şey.

Like yesterday my friend had a new dress on, and I'm like, "is that a new dress?" and because

Dün gibi arkadaşımın üzerinde yeni bir elbise vardı ve ben "bu yeni bir elbise mi?" ve

I thought she looked nice, but I didn't want to make it sound like I don't think she looks

güzel göründüğünü düşündüğüm için, ama

nice every day.

her gün güzel göründüğünü düşünmüyorummuş gibi görünmek istemedim.

So I said "is that a new dress," and she goes, yeah; and I said, I think that color is really

Ben de "bu yeni bir elbise mi" dedim ve o gitti, evet; ve dedim ki, bence bu renk

really nice on you, it looks really good, and she was so happy about that.

sana gerçekten çok yakışmış, gerçekten çok iyi duruyor ve o buna çok sevindi.

So yes, there are these compliments like "you look nice," "you look great," "you look gorgeous,"

Yani evet, " güzel görünüyorsun", "harika görünüyorsun", "muhteşem görünüyorsun" gibi iltifatlar var

and so on, but I personally kind of prefer to level them up a little bit and just say,

, ama ben kişisel olarak onları biraz yükseltmeyi ve sadece şunu söylemeyi tercih ediyorum:

take a specific thing, like, did you get a new haircut?

şey, mesela, saçını yeni mi kestirdin?

Did you dye your hair?

Saçını boyadın mı?

Or did you get something, did something happen, like, look whatever it is.

Ya da bir şey mi aldın, bir şey mi oldu, bak her neyse.

try to pick up on a specific thing.

belirli bir şeyi yakalamaya çalışın.

Because then that shows you're paying attention to the other person, and you think that whatever

Çünkü o zaman bu, diğer kişiye dikkat ettiğinizi gösterir ve ne

they have chosen to do, whatever, like, clothing or whatever haircut, whatever it is, you think

yapmayı seçerlerse seçsinler, giyimleri veya saç kesimleri ne olursa olsun, her ne olursa olsun,

that they have good sense there too, or good style; so it's kind of like a double, that's

onların da sağduyulu veya iyi olduğunu düşünürsünüz. stil; yani bu bir tür çift iltifat gibi, bu

a very subtle double compliment.

çok ince bir çifte iltifat.

Yeah.

Evet.

The next word is ... You have good taste.

Sonraki kelime ... Zevkiniz iyi.

You have good taste.

İyi bir damak tadın var.

This can be for food, fashion style, for decorating sense, music, in movies, whatever.

Bu yemek, moda tarzı, dekorasyon anlayışı, müzik, filmlerde, her ne olursa olsun olabilir.

If you think that that person's artistic selection is, in whatever capacity, if you think that

O kişinin sanatsal seçiminin hangi kapasitede olursa olsun,

that person makes good choices with their appearance, or their hobbies, or whatever,

o kişinin görünüşüyle, hobileriyle ya da her neyse iyi seçimler yaptığını düşünüyorsanız,

you can say "you have good taste."

"zevkiniz iyi" diyebilirsiniz.

This is a fairly sophisticated compliment, I think.

Bu oldukça sofistike bir iltifat bence.

You have good taste for something, like, it sounds a bit more sophisticated, maybe if

Bir şey için iyi bir zevkin var, kulağa biraz daha sofistike geliyor, belki

you both choose the same bottle of wine, perhaps.

ikiniz de aynı şişe şarabı seçerseniz, belki.

like, it has kind of a more formal adult-ish sophisticated feeling about it, this compliment.

Mesela, bu iltifat hakkında daha resmi, yetişkinlere özgü sofistike bir his var.

So yeah, maybe wine is a good example of that, yeah.

Yani evet, belki şarap buna iyi bir örnektir, evet.

Oh! Nice bottle choice, like, I really like, that you have good taste.

Ah! Güzel şişe seçimi, zevkinizin iyi olması gerçekten hoşuma gidiyor.

You can follow this, by the way, you have good taste in blah blah blah.

Bunu takip edebilirsiniz, bu arada, falan filan zevkiniz iyi.

You have good taste in movies; you have good taste in music.

Filmlerde iyi bir zevkin var; güzel bir müzik zevkin var. o kişinin seçmede gerçekten iyi olduğunu düşündüğünüz

if you want to be specific about something that you think that person is really good

bir şey hakkında net olmak istiyorsanız

at choosing.

.

You have good taste in...

İyi bir zevkin var...

Now okay, okay, next one is...

Şimdi tamam, tamam, sıradaki...

You have a great sense of humor.

Harika bir mizah anlayışın var.

This is the underlying compliment in the phrase, you are so funny, this is the underlying compliment.

Cümlenin altında yatan iltifat bu, çok komiksin, altında yatan iltifat bu.

You have a great sense of humor means the other person thinks you are funny, you are

Harika bir mizah anlayışınız var demektir, karşınızdaki kişi sizin komik olduğunuzu düşünür,

good at telling jokes, or you make them laugh.

espri yapmakta iyisinizdir veya onları güldürürsünüz.

This is actually one of my favorite compliments to get.

Bu aslında almayı en sevdiğim iltifatlardan biri .

You have a great sense of humor.

Harika bir mizah anlayışın var.

Yeah, because I think that's like, you know, people like to laugh, so if someone makes

Evet, çünkü bence bu, insanlar gülmeyi sever, yani biri seni

you laugh, you can say this, you have a great sense of humor, or you're very funny.

güldürürse, bunu söyleyebilirsin, harika bir mizah anlayışın var ya da çok komiksin.

Yeah, it's a good one.

Evet, iyi bir tane.

It's a really good one, so you can say, after a joke, for example, or after maybe you finished

Bu gerçekten çok iyi, yani örneğin bir şakadan sonra diyebilirsiniz ya da belki

laughing at something the other person has said, you can say "ah, you have a great sense

diğer kişinin söylediği bir şeye gülmeyi bitirdikten sonra "ah, harika bir mizah anlayışınız var

of humor".

" diyebilirsiniz.

good!

iyi!

Next one is...

Sıradaki...

Your resume is impressive.

Özgeçmişin etkileyici.

This is a weird compliment to say to your friends unless you're reviewing your friend's

Bu, arkadaşınızın özgeçmişini incelemediğiniz sürece arkadaşlarınıza söyleyeceğiniz garip bir iltifat

resume.

.

It's a bit weird, this is something that perhaps as someone interviewing another person for

Biraz garip, bu belki de başka biriyle iş için görüşme yapan birinin

a job would say.

söyleyeceği bir şey.

The candidate comes in for the interview, the interviewer says, wow, your resume is

Aday mülakata giriyor, mülakatı yapan kişi vay canına, özgeçmişin

very impressive, I'd like to ask you a few questions about it.

çok etkileyici, sana bununla ilgili birkaç soru sormak istiyorum diyor.

Yay!

Yay!

So this is good to hear in a work situation.

Yani bir iş durumunda bunu duymak güzel.

Yeah, you really probably won't need to use this with your friends, if you do it's kind of weird.

Evet, muhtemelen bunu arkadaşlarınla ​​kullanmana gerek kalmayacak , kullanırsan biraz tuhaf olur.

Oh wow, this next one is quite a compliment!

Vay be, sıradaki tam bir iltifat!

Nobody's ever said this to me.

Bunu bana kimse söylemedi.

To be fair, if somebody said this next one to me I would feel a little bit of like pressure.

Adil olmak gerekirse, bunu yanımda biri söylese, biraz baskı hissederdim.

The compliment here is...

Buradaki iltifat...

You make me want to be a better person.

Daha iyi bir insan olmayı istememi sağlıyorsun.

This is something that I think you see in movies from time to time.

Bu, zaman zaman filmlerde gördüğünüzü düşündüğüm bir şey .

Yeah, I've had one person say like, oh that something you did inspired me, and that was

Evet, bir kişinin şöyle dediğini duydum, yaptığın bir şey bana ilham verdi ve

like, really like, that was really exciting.

bu gerçekten çok heyecan vericiydi.

Like somebody was inspired by something, like wow, that's great, I want to be like you;

Sanki biri bir şeyden ilham almış gibi, vay canına, bu harika, senin gibi olmak istiyorum;

that's a really cool compliment.

bu gerçekten harika bir iltifat.

But if someone says you want to make me be a better person, it's like, oh wow, like that

Ama biri beni daha iyi bir insan yapmak istediğini söylerse, bu

means I'm really important to that person, which is really flattering.

o kişi için gerçekten önemli olduğum anlamına gelir ve bu gerçekten gurur vericidir.

But at the same time, if someone said that, I would also be like, if it's like my friend,

Ama aynı zamanda, biri bunu söyleseydi, ben de şöyle derdim, eğer arkadaşım gibiyse,

I'd be, like, but I want you to be you, like, I think you're a cool person already.

olurdum ama senin olmanı istiyorum, bence sen zaten havalı bir insansın.

Yeah, it's like "oh, you make me want to be a better person;" like in that person's viewpoint,

Evet, "ah, daha iyi bir insan olmamı istiyorsun" gibi; o kişinin bakış açısına göre,

you're like somehow above them and that's uncomfortable.

sen bir şekilde onların üstündesin ve bu rahatsız edici.

Yeah, I would rather say "you inspire me," I think that or like "this thing that you

Evet, "bana ilham veriyorsun" demeyi tercih ederim, sanırım bunu veya "yaptığın bu şey

did really inspired me."

bana gerçekten ilham verdi" gibi.

Like if somebody said like, I saw that picture that you posted on Twitter of that pizza today

Sanki biri şöyle derse, bugün o pizzanın Twitter'da paylaştığın

Alicia, and it really inspired me and I made my own pizza.

Alicia resmini gördüm ve bu bana gerçekten ilham verdi ve kendi pizzamı yaptım.

I'd be like Yeah!

Evet gibi olurdum!

Oh!

Ah!

next one is nice! actually, I say this to my friends quite a bit.

bir sonraki güzel! Aslında bunu arkadaşlarıma biraz söylüyorum.

You are an awesome friend.

Sen harika bir arkadaşsın.

This is really really good to use after your friend has helped you with something; maybe

Bu, arkadaşınız size bir konuda yardım ettikten sonra kullanmak için gerçekten çok iyi ; belki

you're moving to a new apartment or new house, or maybe you've had some trouble and your

yeni bir daireye ya da yeni bir eve taşınıyorsunuz ya da belki bir sorun yaşadınız ve

friend gave you some good advice, or your friend just listened to you when you really

arkadaşınız size iyi bir tavsiye verdi ya da arkadaşınız birisiyle gerçekten konuşmaya ihtiyacınız olduğunda sizi dinledi

needed to talk to someone.

.

After that experience you could say, thanks so much, you were an awesome friend!

Bu deneyimden sonra, çok teşekkürler, harika bir arkadaştınız diyebilirsiniz!

Or maybe your friend did something really really cool and you just want to tell them,

Ya da belki arkadaşın gerçekten harika bir şey yaptı ve sen onlara,

like, I think you're really awesome, say you are an awesome friend, they'll be happy to

Bence gerçekten harikasın, harika bir arkadaş olduğunu söyle,

hear that.

bunu duymaktan mutlu olacaklarını söylemek istiyorsun.

Or just you can abbreviate it to "you are awesome," not just "you're an awesome friend."

Ya da sadece "sen harika bir arkadaşsın" değil, "sen harikasın" şeklinde kısaltabilirsin.

Just "you are awesome," "you're a cool person," "you're awesome," "you're fantastic."

Sadece "sen harikasın", "sen harika bir insansın", " harikasın", "sen harikasın."

You are awesome!

Harikasın!

You're an awesome friend!

Sen harika bir arkadaşsın!

Compliments that I want to hear.

Duymak istediğim iltifatlar.

Quite honestly, I feel that any physical appearance compliment is sort of boring to me, honestly,

Dürüst olmak gerekirse, herhangi bir fiziksel görünüş iltifatının benim için biraz sıkıcı olduğunu hissediyorum, dürüst olmak gerekirse,

when people...

insanlar...

(I feel ya, I feel ya!)

(seni hissediyorum, seni hissediyorum!)

Really, I'm just like, okay, great, I didn't do anything to have this body or my face or

Gerçekten, ben sadece, tamam, harika, yapmadım bu vücuda ya da benim yüzüme ya da her neyse ona sahip olmak için her şeyi yap

whatever; it's just, it's like, okay, that doesn't mean anything, like, what are we gonna

; bu sadece, sanki, tamam, bunun bir anlamı yok, mesela,

do with that?

bununla ne yapacağız?

It's like if you want to compliment somebody I feel like you should compliment them on

Sanki birisine iltifat etmek istiyorsanız, bence

their skills, something that they have done or something they have created, or something

onların becerilerine, yaptıklarına veya yarattıkları bir şeye veya

about their personality that is valuable to you.

kişilikleri hakkında sizin için değerli olan bir şeye iltifat etmelisiniz .

I think that's a much better compliment.

Bence bu çok daha iyi bir iltifat. Bu

So for me I like...

yüzden benim için...

This is delicious.

Bu çok lezzetli.

Because I love cooking, so when somebody tells me "this is so good" like, when they say it

Çünkü yemek yapmayı seviyorum, bu yüzden biri bana "bu çok iyi" dediğinde, bunu

in just that right way, and you can tell that it's real.

tam da bu şekilde söylediğinde ve bunun gerçek olduğunu anlayabilirsiniz.

If you can tell that it's true I'm just like, YES!

Bunun doğru olduğunu söyleyebilirsen, ben de aynen EVET!

When people go "Oh my God, this is so good" like, I've cooked something really really

İnsanlar "Aman Tanrım, bu çok güzel" dediğinde , gerçekten çok iyi bir şey pişirdim

well, they say "Oh my God, amazing" or I want to eat your food, that sort of thing.

, "Aman Tanrım, harika" diyorlar veya yemeğini yemek istiyorum, bu tür şeyler.

When people say that I'm just like "Yes!"

İnsanlar benim "Evet!"

like that makes me so so happy because that's one of my favorite things to do.

bu beni çok mutlu ediyor çünkü yapmayı en sevdiğim şeylerden biri bu.

It's a skill, and it's something like I've worked hard to try to do well.

Bu bir beceri ve iyi yapmak için çok çalıştım gibi bir şey.

So when someone compliments me on that, I get really excited.

Bu yüzden biri bana bu konuda iltifat ettiğinde gerçekten heyecanlanıyorum.

Alright!

Peki!

So those are compliments you always want to hear.

Demek bunlar her zaman duymak istediğin iltifatlar .

What compliments do you want to hear?

Hangi iltifatları duymak istiyorsun?

I don't know, we've talked about personality compliments, and we talked about skill compliments,

Bilmiyorum, kişilik iltifatlarından bahsetmiştik ve beceri iltifatlarından bahsetmiştik

but if you have a favorite compliment, leave it in the comment box.

ama favori iltifatınız varsa yorum kutusuna bırakın.

We can set a compliment mayhem among the commenters.

Yorum yapanlar arasında bir iltifat kargaşası çıkarabiliriz.

Anyway, positive feelings after this video, everybody's cheered, I think.

Her neyse, bu videodan sonra olumlu duygular, sanırım herkes neşelendi. Top Words'ün

Thanks very much for watching this episode of Top Words, and we'll see you again soon.

bu bölümünü izlediğiniz için çok teşekkürler , yakında tekrar görüşürüz.

Bye!

Hoşçakal!