Learn the Top 10 Most Romantic Ideas for a Date in English

Wanna speak real English from your first lesson?

İlk dersinizden itibaren gerçek İngilizce konuşmak ister misiniz? EnglishClass101.com'da

Sign up for your free lifetime account at EnglishClass101.com.

ömür boyu ücretsiz hesabınız için kaydolun .

Welcome back to Top Words!

Top Words'e tekrar hoş geldiniz!

My name is Alisha, and today we're gonna talk about the 10 most romantic things to do on a date.

Benim adım Alisha ve bugün bir randevuda yapılacak en romantik 10 şey hakkında konuşacağız.

So let's go!

O zaman hadi gidelim!

candlelit dinner

mum ışığında akşam yemeği

The first phrase is candlelit dinner, a candlelit dinner.

İlk cümle mum ışığında akşam yemeği, mum ışığında akşam yemeğidir.

So there's a candle and that's the light, so candle lit refers to that your dinner is

Yani bir mum var ve bu ışık, mumun yanması akşam yemeğinizin yandığını ifade eder

lit, or you see your dinner by a candle, like, so it's very very dim, the light is very low,

veya akşam yemeğinizi bir mumun yanında görürsünüz, yani çok çok loş, ışık çok az,

that's the image of a candlelit dinner.

bu mum ışığında bir akşam yemeğinin görüntüsü . Tek

In a sentence, candlelit dinners make me nervous.

kelimeyle, mum ışığında akşam yemekleri beni geriyor.

That's true.

Bu doğru.

When I came home there was a candlelit dinner on the table.

Eve geldiğimde masada mum ışığında bir yemek vardı .

go for a long walk

uzun bir yürüyüşe çık

The next expression is go for a long walk.

Sonraki ifade, uzun bir yürüyüşe çıkmaktır.

Go for a long walk, this could be a good thing.

Uzun bir yürüyüşe çıkın, bu iyi bir şey olabilir.

So it's just as it sounds, on your date, you go for a walk somewhere, presumably in a nice

Yani göründüğü gibi, randevunuzda bir yere, muhtemelen güzel bir

location or in a quiet location.

yere veya sakin bir yere yürüyüşe çıkıyorsunuz. Kalabalık bir caddede

It's a little strange to go for a long walk down, like, a busy street.

uzun bir yürüyüşe çıkmak biraz garip .

The idea of go for a long walk is that you have a chance to speak to the person that

Uzun bir yürüyüşe çıkmanın fikri, randevunuzdaki kişiyle konuşma şansınız olmasıdır

you're on a date with.

.

In a sentence, I think going for a long walk can be nice sometimes.

Tek kelimeyle, uzun bir yürüyüşe çıkmanın bazen güzel olabileceğini düşünüyorum.

In this sentence, we went for a long walk around the city at dusk.

Bu cümlede, alacakaranlıkta şehirde uzun bir yürüyüşe çıktık .

go bowling

bovlinge git

The next expression is go bowling.

Sonraki ifade bovlinge git.

So if you like, maybe, very very casual or kind of even sport ish dates, you can go bowling

Yani, belki, çok çok rahat veya hatta spor randevulardan hoşlanıyorsanız,

for your date.

randevunuz için bowlinge gidebilirsiniz.

So in a sentence, I don't think I've ever been bowling on a date.

Kısacası, bir randevuda bowling oynadığımı hiç sanmıyorum.

Maybe I have, I have been bowling, I don't know if I have been on a bowling date.

Belki oldum, bowling oynadım, bowling randevusunda bulundum mu bilmiyorum.

I don't know, I feel like I'd be too preoccupied with wanting to win the game and I wouldn't

Bilmiyorum, maçı kazanmayı istemekle çok meşgul olacağımı ve

be focused on my date.

randevuma odaklanamayacağımı hissediyorum.

We go bowling every Sunday.

Her pazar bowlinge gideriz.

go to the aquarium

akvaryuma git

Yeah, okay, the next expression is go to the aquarium.

Evet, tamam, sonraki ifade akvaryuma git.

Ah! That's kind of a nice idea!

Ah! Bu güzel bir fikir!

I would say go to the aquarium or like maybe go to a museum, both of those are maybe nice ideas.

Akvaryuma git ya da müzeye git derim, ikisi de güzel fikirler olabilir.

So it's just a place you go, maybe you can learn something with the person you're on

Yani orası sadece gittiğin bir yer, belki çıktığın kişiyle bir şeyler öğrenebilirsin

the date with or you can see something you're both interested in.

ya da ikinizin de ilgi duyduğu bir şey görebilirsin .

So I think going to the aquarium sounds like a fun idea for a date.

O yüzden bence akvaryuma gitmek randevu için eğlenceli bir fikir gibi geliyor. .

In this sentence, oh!

Bu cümlede, ah!

I pet a stingray at the aquarium.

Akvaryumda bir vatoz evcilleştiriyorum.

Have you ever done that?

Bunu daha önce hiç yaptın mı?

Like, in those little petting pools, like the stingrays, they had like stingrays...

O küçük sevişme havuzlarında vatozlar gibi vatozlar vardı... bu

this is my stingray impression, by the way.

arada bu benim vatoz izlenimim.

I think they have stingrays kind of like hanging out in there, and as you, as they kind of

Sanırım orada bir tür vatozlar var ve siz, onlar bir vatoz gibi geçerken, onlar

stingray by, as they swim by, you can touch them and they kind of feels like slimy, but

yüzerken, onlara dokunabiliyorsunuz ve sanki sümüksü bir his veriyorlar, ama

like, they're like...

onlar sanki... .Tehlikeli

Aren't they dangerous?

değiller mi?

Mmm... they have, well, there's the manta rays, and they're stingrays, but I think with

Mmm... onlar var, şey, manta vatozları var ve onlar vatozlar, ama bence

the stingrays, the ones that are poisonous... this is their tail.

vatozlarda, zehirli olanlar... bu onların kuyruğu.

Stingrays are awesome, let me tell you!

Vatozlar harika, size söyleyeyim!

But I think that they removed the stingers from them so that like they can't actually

Ama sanki kimseyi incitemeyeceklermiş gibi iğnelerini çıkardıklarını düşünüyorum

hurt anybody, or, I don't know, there's something they've done.

, ya da bilmiyorum, yaptıkları bir şey var .

They've also got like other like weird touchy things for kids to feel, in those little like

Ayrıca, o küçük, dokunaklı havuzlarda, çocukların hissetmesi için başka tuhaf dokunaklı şeyler de var

touchy ponds.

.

But anyway, that's a cool idea for a date.

Ama her neyse, bu bir randevu için harika bir fikir. Hadi

Let's go!

gidelim!

go to the opera

operaya git

The next expression is go to the opera.

Bir sonraki ifade operaya git.

Go to the opera sounds like a very formal date idea, I think, I would be very nervous

Operaya gitmek kulağa çok resmi bir randevu fikri gibi geliyor, sanırım

if I went on an opera date.

bir opera randevusuna gitseydim çok gergin olurdum.

So to go to the opera you have to, like, you know, be nicely dressed and you go listen

Yani operaya gitmek için, bilirsiniz, güzel giyinmelisiniz ve gidip

to people sing in a language that you probably don't understand and then you are like, wow,

muhtemelen anlamadığınız bir dilde şarkı söyleyen insanları dinlemelisiniz ve sonra, vay canına, ben de aşağı

that's pretty much how I would experience an opera, I think.

yukarı böyle yaşardım diyorsunuz. Sanırım bir opera.

So let's see, in a sentence, I think going to the opera could be really interesting but

Bakalım, bir cümleyle, bence operaya gitmek gerçekten ilginç olabilir ama

I don't know if I would enjoy it for a date.

bir randevu için bundan zevk alır mıyım bilmiyorum.

In this sentence, we got dressed up and we went to the opera.

Bu cümlede giyinip operaya gittik.

go to the zoo

hayvanat bahçesine git

The next one is go to the zoo.

Sıradaki hayvanat bahçesine gitmek.

Go to the zoo is probably a popular date idea, I imagine.

Hayvanat bahçesine gitmek muhtemelen popüler bir randevu fikri, sanırım.

All right, in this sentence, I don't like going to the zoo because of the smell.

Pekala, bu cümlede, kokusundan dolayı hayvanat bahçesine gitmeyi sevmiyorum.

have a picnic

piknik yap

The next expression is have a picnic.

Sonraki ifade piknik yap.

Aave a picnic is kind of like a classic date thing, I think.

Aave piknik, klasik bir buluşma olayı gibi, bence. Bunu

I don't know that I would do this now, necessarily, like, I have picnics with my friends, I've

şimdi yapar mıyım bilmiyorum, illa ki, arkadaşlarımla piknik yaparım,

had picnics one-on-one with my friends, I think it was because they were my friend that

arkadaşlarımla bire bir piknik yaptım, sanırım arkadaşım oldukları için içim

I was comfortable.

rahattı. .

I think a date, a picnic date with wine cheese and meat and dessert would be fantastic.

Bence bir randevu, şarap, peynir, et ve tatlıdan oluşan bir piknik randevusu harika olurdu.

We hiked up the mountain and had a picnic at sunset.

Dağa tırmandık ve gün batımında piknik yaptık.

have dinner and see a movie Ah!

akşam yemeği ye ve film izle Ah!

The next one is probably the most classic date idea, which is have dinner and see a

Bir sonraki muhtemelen en klasik buluşma fikri, akşam yemeği yemek ve bir

movie.

film izlemek.

So you go to dinner and then you see a movie, or vice-versa, you see a movie and then have

Yani akşam yemeğine gidiyorsunuz ve sonra bir film izliyorsunuz ya da tam tersi, bir film izliyorsunuz ve sonra

dinner together.

birlikte akşam yemeği yiyorsunuz.

Especially, in my mind, if you see the movie first and then go to dinner, then you have

Özellikle bence önce filmi izledikten sonra yemeğe giderseniz, o zaman

something you can both talk about, right?

ikinizin de konuşabileceği bir şey var, değil mi?

Or if you go to dinner first, you know, you can speak to each other a little bit and then

Ya da önce yemeğe giderseniz, bilirsiniz, birbirinizle biraz konuşabilirsiniz ve sonra

go see the movie and not talk to each other, which is fine.

filme gidersiniz ve birbirinizle konuşmazsınız, ki bu iyi.

But I feel like seeing the movie first and then going to dinner seems to make more sense

Ama önce filmi izleyip sonra yemeğe gitmek bana daha mantıklı geliyor

to me because then you can actually talk to the other person.

çünkü o zaman diğer insanla gerçekten konuşabilirsin.

I don't know, that's my idea.

Bilmiyorum, bu benim fikrim.

What are you doing next week?

Gelecek hafta ne yapıyorsun? Benimle

Do you want to have dinner and see a movie with me?

akşam yemeği yemek ve film izlemek ister misin ?

In this sentence, how about dinner and a movie?

Bu cümlede akşam yemeği ve sinemaya ne dersiniz?

take a ferry ride

Bir feribot yolculuğuna çıkın

The next one is take a ferry ride, or take

Sıradaki, bir feribot yolculuğuna çıkmak ya da

a boat ride, I guess.

bir tekne yolculuğuna çıkmak sanırım.

So you just, you get on a boat together and you go somewhere, sounds a little bit old-fashioned

Yani, birlikte bir tekneye biniyorsunuz ve bir yere gidiyorsunuz, bana biraz eski moda geliyor

to me but whatever.

ama her neyse.

In a sentence, let's take a ferry ride this weekend.

Tek kelimeyle, bu hafta sonu bir feribot yolculuğuna çıkalım .

In this sentence, we took a ferry ride around the Statue of Liberty.

Bu cümlede Özgürlük Anıtı çevresinde bir vapur yolculuğu yaptık .

walk on the beach

sahilde yürüyüş Bir

The next expression is walk on the beach,

sonraki ifade sahilde yürüyüş,

another very classic date idea.

başka bir çok klasik randevu fikri.

So you just walk together on the beach, maybe it's a long walk on the beach, I don't know.

Yani sahilde birlikte yürüyorsunuz, belki sahilde uzun bir yürüyüştür, bilmiyorum.

So a long walk on the beach or just a short walk on the beach, even, can be very nice.

Yani sahilde uzun bir yürüyüş ya da sahilde kısa bir yürüyüş bile çok güzel olabilir.

In a sentence, let's take a walk on the beach.

Bir cümleyle, sahilde yürüyüşe çıkalım.

In this sentence, I like long walks on the beach.

Bu cümlede, sahilde uzun yürüyüşleri severim .

So that's the end!

Yani bu son!

Those are 10 romantic ideas for a date, if you have different date ideas please be sure

Bunlar bir randevu için 10 romantik fikir, farklı tarih fikirleriniz varsa lütfen

to tell us about them in the comments, that was weird.

yorumlarda bize bunlardan bahsettiğinizden emin olun, bu garipti.

If you have different ideas for a date, leave us...

Bir randevu için farklı fikirleriniz varsa, bize bırakın...

If you have different ideas for a date, please leave us a comment and let us know about it.

Bir randevu için farklı fikirleriniz varsa, lütfen bize bir yorum bırakın ve bunu bize bildirin.

Thanks very much for watching, please be sure to like this video and subscribe, if you haven't already.

İzlediğiniz için çok teşekkürler, lütfen bu videoyu beğenmeyi ve hala abone değilseniz abone olmayı unutmayın.

And we will see you again soon. Bye!

Ve yakında tekrar görüşeceğiz. Hoşçakal!