Let's Learn English! Topic: Reactions! 😮😠🙎 (Lesson Only)

Well hello everyone and welcome to this English lesson about

Herkese merhaba ve reaksiyonlarla ilgili bu İngilizce dersine hoş geldiniz

reactions. In life you sometimes go and see a show.

. Hayatta bazen gidip bir gösteri izlersin.

You sometimes have a conversation and you react. You

Bazen bir konuşma yaparsın ve tepki verirsin.

express how you feel after you see that show or after you have

O şovu izledikten sonra,

that conversation or after someone tells you something.

o konuşmayı yaptıktan sonra veya biri size bir şey söyledikten sonra nasıl hissettiğinizi ifade edersiniz.

Human beings often react in different ways. We react in

İnsanlar genellikle farklı şekillerde tepki verirler .

good ways. We react in bad ways. We react in ways that

İyi şekillerde tepki veririz. Kötü şekillerde tepki veririz . Duygularımızı gösterecek şekilde tepki veririz

show our emotions. So in this English lesson I will talk

. Bu İngilizce dersinde, sahip olabileceğiniz

about a lot of the different kinds of reactions you can

birçok farklı tepki türünden bahsedeceğim

have. Sometimes you react by saying something. Sometimes you

. Bazen bir şey söyleyerek tepki verirsin. Bazen

react by doing something. Sometimes you react by simply

bir şeyler yaparak tepki verirsin. Bazen

feeling a certain way after someone says something or after

birisi bir şey söyledikten veya

you see something happen. Um so anyways once again welcome to

bir şey olduğunu gördükten sonra belli bir şekilde hissederek tepki verirsiniz. Her neyse, tepkiler hakkındaki bu İngilizce dersine bir kez daha hoş geldiniz

this English lesson about reactions. So the first one I'm

. Yani ilk

giving is an action. Sometimes when you see something you like

verdiğim bir eylem. Bazen hayatta hoşunuza giden bir şey gördüğünüzde

in life you'll give a thumbs up. Now a lot of people ask me

bir başparmağınızı kaldıracaksınız . Şimdi birçok insan bana

why do you say thumbs up and not thumb up? This is only one

neden başparmak yukarıya değil de başparmak yukarıya diyorsun diye soruyor. Bu sadece bir

thumb. This this is two thumbs. So you can give two thumbs up.

başparmak. Bu iki başparmak. Böylece iki başparmak verebilirsiniz.

But for some reason we also say to give a thumbs up. You know I

Ama nedense biz de beğenelim diyoruz. Biliyorsunuz

went and watched John perform at his performance and he did a

gidip John'un performansını izledim ve

great job. I gave him a thumbs up at the end. So you can

harika bir iş çıkardı. Sonunda ona bir başparmak verdim . Böylece

physically give someone a thumbs up. But as all of you

birisine fiziksel olarak beğeni verebilirsiniz. Ancak hepinizin

know you can also give someone a thumbs up on a video. If you

bildiği gibi, bir videoya beğeni de verebilirsiniz.

at the bottom of this video there's a little thumb and if

Bu videonun altında küçük bir başparmak işareti varsa ve

you click it you're giving me a thumbs up a thumbs up always

onu tıklarsanız bana bir başparmak yukarısı veriyorsunuz, bir başparmak yukarısı her zaman

means you like what you've seen you like what you've heard you

gördüklerinizi beğendiğiniz anlamına gelir duyduklarınızı

you're giving positive feedback to that person so if you wanted

beğendiğinizi pozitif veriyorsunuz demektir. o kişiye geri bildirimde bulunun, bu yüzden

to give me a thumbs up you could right at the bottom of

bana bir beğeni vermek istiyorsanız,

this video you can give me a thumbs up. Sometimes when you

bu videonun hemen altında bana bir beğeni verebilirsiniz. Bazen

see something you are amazed. The reaction you have is that

bir şey gördüğünüzde şaşırırsınız. Aldığınız tepki,

you feel amazement. This happens me when I see a

şaşkınlık hissetmenizdir. Bu, bir sihirbaz gördüğümde başıma geliyor

magician. So here you have a magician and he has pulled a

. Yani burada bir sihirbazınız var ve o bir

rabbit. He has made a rabbit appear out of a hat. He has

tavşan çekti. Şapkadan tavşan çıkarmış .

pulled a rabbit out of a hat. If I saw this I would be

Şapkadan tavşan çıkardı. Bunu görseydim

amazed. The reaction I would have is I would have a feeling

hayran kalırdım. Vereceğim tepki, şaşkınlık hissine sahip olacağım

of amazement. So when someone does something that is just

. Yani birisi nasıl olduğunu anlamak çok zor bir şey yaptığında

hard to understand how it happened. Sometimes you feel

. Bazen

amazed. Sometimes you feel shocked. Generally when you

şaşırırsın. Bazen şok hissedersin. Genellikle

feel shocked it's a negative emotion. It's when you find out

şok hissettiğinizde bu olumsuz bir duygudur.

that something happened. Maybe a bad thing. And you don't know

Bir şey olduğunu öğrendiğin zaman. Belki kötü bir şey. Ve ne

what to think and you don't know what to do. Let's say that

düşüneceğinizi ve ne yapacağınızı bilmiyorsunuz. Diyelim ki

your brother was on a trip and he got in a car accident. If he

kardeşiniz bir seyahatteydi ve trafik kazası geçirdi.

called you and said bro I got in a car accident. No he

Seni arayıp abi ben trafik kazası geçirdim dese. Hayır,

wouldn't say that. He would say hey I got in a car accident.

bunu söylemezdi. Hey, araba kazası geçirdim derdi. Ben

I'm fine. You might be shocked. You might be shocked to hear

iyiyim. Şok olabilirsin.

that your brother was in a car accident. So generally shocked

Kardeşinizin bir araba kazası geçirdiğini duyunca şok olabilirsiniz. Yani genellikle şok,

is a negative emotion. It's a feeling of surprise. And it's a

olumsuz bir duygudur. Bu bir şaşkınlık duygusudur. Ve bu

feeling sometimes of disbelief. Not sure if you can hear that

bazen bir inançsızlık duygusudur. Bunu duyup duymadığınızdan emin değilim

but the I'm a little shocked right now because the storm has

ama şu anda biraz şoktayım çünkü fırtına

started earlier than expected. Taking a back. When you are

beklenenden daha erken başladı. Geri almak. Şaşırdığınızda,

taken aback it means that something has happened that you

beklemediğiniz bir şey olmuş demektir

weren't expecting. Um maybe you went to a movie and you thought

. Belki bir filme gittiniz ve

it was a family movie and it was going to be a funny movie

bunun bir aile filmi olduğunu ve komik bir film olacağını düşündünüz

and you and your kids were going to enjoy it. But then you

ve siz ve çocuklarınız bundan keyif alacaksınız. Ama sonra

find out it's actually an action movie with lots of

bunun aslında bolca şiddet içeren bir aksiyon filmi olduğunu öğreniyorsunuz

violence. You might be taken back. You were expecting a fun

. Geri alınabilirsin. Eğlenceli bir

family movie but instead it was a a very scary movie with lots

aile filmi bekliyordunuz ama bunun yerine

of car chases and and lots of fighting and lots of violence.

bolca araba kovalamacasının, bol kavganın ve bol şiddetin olduğu çok korkutucu bir filmdi.

You might be taken aback. So you weren't expecting the movie

Şaşırmış olabilirsin. Yani filmin

to be about that but for some reason it is. And pleased. So

bununla ilgili olmasını beklemiyordunuz ama nedense öyle. Ve memnun. Çok

pleased is just another way of saying happy. When you are

memnun, mutlu demenin başka bir yolu .

pleased it means that something has happened that you wanted to

Memnun olduğunuzda, olmasını istediğiniz bir şey olmuş demektir

have happened. Many people in northern countries are pleased

. Kuzey ülkelerindeki birçok insan

if it snows on Christmas day. So on Christmas day if there is

Noel günü kar yağarsa memnun olur. Yani Noel günü

a nice little snowfall. Like this lady is very pleased

güzel bir kar yağışı varsa. Noel günü kar yağdığı için bu hanımefendi çok memnunmuş gibi

because it's snowing on Christmas day. Well I'm

. Bu

assuming it's Christmas day in this picture. Um but yes you

resimde Noel günü olduğunu farz ediyorum . Ama evet,

are pleased. It means you are content. It means you are

memnunsun. memnunsun demektir . mutlusun demektir

happy. It's always nice to be pleased I think. Sometimes you

. Memnun olmak her zaman güzel bence. Bazen siz de

can be pleasantly surprised as well. But a reaction to my

hoş bir şekilde şaşırabilirsiniz . Ama

reaction to snow on a on a Christmas day if I wake up on

bir Noel günü karda verdiğim tepkiye bir tepki

Christmas day my reaction if I saw snow would be to feel

Noel günü uyanırsam kar görürsem tepkim

pleased or to be pleased. You can say it either way. Now this

sevinmek ya da sevinmek olacaktır. Her iki şekilde de söyleyebilirsin. Şimdi bu

is kind of an opposite reaction. When someone is

bir çeşit ters tepki. Birisi

outraged it means they are very very angry. Generally when

çileden çıktığında, bu onun çok çok kızgın olduğu anlamına gelir . Genellikle

people react with outraged when people are outraged something

insanlar öfkeli bir şekilde tepki verdiğinde, insanlar öfkelendiğinde

has happened to make them angry. A lot of times people

onları kızdıracak bir şey olmuştur . Çoğu zaman insanlar diğer insanlarla

are outraged at the same time as other people and you end up

aynı anda öfkelenir ve sonunda

with something like this which is a protest and I thought it

bunun gibi bir protestoyla karşılaşırsınız ve bunun

was kind of funny because they just have a side that says no.

biraz komik olduğunu düşündüm çünkü onların sadece hayır diyen bir tarafları var.

So they're outraged. They're annoyed about something. So

Yani öfkeliler. Bir şeye kızıyorlar. Dolayısıyla, olan

their reaction to something happening is to feel anger is

bir şeye tepkileri, öfke hissetmek,

to be outraged. So not a nice feeling but that is how people

çileden çıkmaktır. Yani hoş bir duygu değil ama insanlar

sometimes react. Sometimes people react by getting

bazen böyle tepki veriyor. Bazen insanlar saldırganlaşarak tepki verirler

offensive. Sometimes you are offended by something someone

. Bazen birinin yaptığı bir şey için gücenirsin

has done. I've blurred out the word here. But if you are

. Buradaki kelimeyi bulanıklaştırdım. Ama

playing this word game and someone used a swear word or a

bu kelime oyununu oynuyorsanız ve birisi küfür veya

bad word. You might be offended. You might react by

kötü bir kelime kullanmışsa. Kırılmış olabilirsin. Küserek tepki verebilirsiniz

being offended. They've done something that has offended

. Seni gücendirecek bir şey yaptılar

you. And so your reaction is to be offended. When you're

. Ve böylece tepkiniz gücenmek olur.

offended it means you're annoyed. Or even a little bit

Dargın olduğunuzda, rahatsız olduğunuz anlamına gelir . Ya da

angry at someone for something they did. So may someone used a

birine yaptığı bir şey için biraz kızgın . Yani birisi kötü bir kelime kullanmış olabilir

bad word. Maybe someone did something that you don't think

. Belki birisi uygun bulmadığınız bir şey yapmıştır

is proper. Something that you don't think is okay. You might

. Tamam olduğunu düşünmediğin bir şey.

be offended. Another way people are offended is sometimes

Kırılmış olabilirsin. İnsanların gücenmesinin bir başka yolu da bazen insanların binaların

people will spray graffiti on the walls of buildings and

duvarlarına grafiti yazıp

they'll spray bad words and they'll be offended. Because

kötü sözler püskürtmesi ve gücenmeleridir. Çünkü

somebody did that. Grateful. So when you are grateful it means

biri bunu yaptı. Minnettar. Yani minnettar olduğunuzda,

you are thankful. It means that some has done something and it

minnettar olduğunuz anlamına gelir. Demek ki birileri bir şeyler yapmış ve bu

made you happy. Someone did something kind for you. So a a

seni mutlu etmiş. Birisi senin için nazik bir şey yaptı.

good example of this would be this. When I watch a YouTube

Buna iyi bir örnek şu olabilir. Bir şeyi

video that helps me learn to do something I'm thankful. I am

yapmayı öğrenmeme yardımcı olan bir YouTube videosu izlediğimde minnettar oluyorum.

grateful. My reaction to watching the video is to feel

Minnettarım. Videoyu izlediğimde tepkim minnettar hissetmek oldu

grateful. Then usually I give a thumbs up when I when I am

. Daha sonra,

grateful for a video that I have seen. Stunned. So when you

gördüğüm bir video için minnettar olduğumda genellikle bir başparmak kaldırıyorum . Şaşırdım. Bu yüzden

are stunned It means something has happened that you weren't

şaşkına döndüğünüzde Bu, beklemediğiniz bir şey olduğu

expecting and you didn't know what to say or what to do. You

ve ne söyleyeceğinizi ya da ne yapacağınızı bilmediğiniz anlamına gelir.

were almost frozen. You were unable to act. You know if

Neredeyse donmuştun. Harekete geçemedin. Biliyorsun

someone let's see. If someone did something you weren't

birileri görelim. Birisi beklemediğiniz bir şey yaptıysa

expecting. Let's say you know if my mom used a swear word I

. Diyelim ki annem bir küfür kullansa

would be stunned. I I wouldn't know what to say or what to do.

bayılırdım biliyorsun. Ne söyleyeceğimi ya da ne yapacağımı bilemezdim.

So you know there's a swear word in English that starts

Yani İngilizce'de

with F. We call it the F word or the F bomb. If my mom use

F ile başlayan bir küfür var biliyorsunuz. Biz ona F kelimesi ya da F bombası diyoruz. Annem

the F word. Um I'm not going to spell it but I think you know

F kelimesini kullanırsa. Hecelemeyeceğim ama ne demek istediğimi anladığınızı düşünüyorum

what I mean. I would I would be stunned. I I I'd be like what

. Ben olsam şaşardım. Az önce olan gibi mi olacağım

just happened? I I wouldn't know what to say and I wouldn't

? Ne diyeceğimi bilemezdim ve

know what to do because my mom never swears. In my whole life

ne yapacağımı da bilemezdim çünkü annem asla küfür etmez. Hayatım boyunca

I have never heard my mom use a swear word. So I would be

annemin bir küfür kullandığını hiç duymadım . Bu yüzden

stunned. That's how I would react. If you are livid it

hayrete düşerdim. Ben de böyle tepki verirdim. Öfkeliysen, bu

simply means you are really really angry. So sometimes like

gerçekten çok kızgın olduğun anlamına gelir . Yani bazen,

if my boss had said you have to drive to work today even though

patronum bugün

there's a snowstorm my colleagues would have been

kar fırtınası olmasına rağmen işe arabayla gitmen gerektiğini söyleseydi, meslektaşlarım

livid because it's dangerous right now to drive. So when you

öfkelenirdi çünkü şu anda araba kullanmak tehlikeli. Yani

are livid it simply means you're very very angry. Um so

öfkeli olduğunuzda, bu sadece çok çok kızgın olduğunuz anlamına gelir. Um,

if you're very angry you you say mean things sometimes. So

eğer çok kızgınsan, bazen kötü şeyler söylüyorsun.

if my boss said everyone come to work now I don't care that

Yani patronum herkes işine gelsin derse

it's snowing. Uh we would livid. I don't know if I would

kar yağıyor umurumda olmaz. Çok öfkelenirdik. Olur muydum bilmiyorum

be. If I had a four-wheel drive vehicle I would drive today I

. Dört çeker bir aracım olsaydı bugün araba kullanırdım diye

think but I don't. Moved. Now I think I've talked about this in

düşünüyorum ama kullanmıyorum. Etkilenmiş. Şimdi sanırım bundan

a previous lesson. Um sometimes you react to a piece of art or

önceki bir derste bahsetmiştim. Bazen bir sanat eserine ya da

to something like an orchestra by feeling moved. Your reaction

orkestra gibi bir şeye etkilenmiş hissederek tepki verirsin.

as you sit in the audience and listen to the music is you feel

Seyircilerin arasında oturup müziği dinlediğinizde tepkiniz

moved. It's deeply emotional. It makes you happy or it makes

duygulandığınızdır. Derinden duygusaldır. Sizi mutlu eder ya da

you sad or it makes you experience all different

üzer ya da tüm farklı

emotions. You are moved. So when you say that you feel

duyguları yaşamanıza neden olur. duygulandın Yani,

moved or you felt moved. It means you experienced a lot of

etkilendiğinizi veya etkilendiğinizi hissettiğinizi söylediğinizde. Bu, müzik veya sanat gibi

emotions when experiencing something very cultural like

çok kültürel bir şeyi deneyimlerken birçok duyguyu deneyimlediğiniz anlamına gelir

music or art. Um and then you can also use it as moving

. Um ve sonra onu hareket halinde de kullanabilirsiniz,

right? It was a moving experience. Grossed out. So

değil mi? Hareketli bir deneyimdi. Brüt. Yani

when I see something like this I'm grossed out. Grossed out is

böyle bir şey gördüğümde midem bulanıyor. Grossed,

an interesting English phrase that means to feel disgusted or

tiksinmiş veya

sickened a little bit or annoyed it's all of those

biraz midesi bulanmış veya sinirlenmiş hissetmek anlamına gelen ilginç bir İngilizce deyimdir, bunların hepsi bir

things together. Um when I open the milk up and smell it. If

aradadır. Sütü açıp kokladığımda.

the milk has gone bad I'm grossed out. Cos it it just

Süt bozulursa iğrenirim. Çünkü

smells horrible. When I see a pile of garbage and it stinks

korkunç kokuyor. Bir çöp yığını gördüğümde, kokuyor

and it's just not nice I'm grossed out. So one of the way

ve bu hiç hoş değil, iğreniyorum. Yani,

you react when you see something like this is you you

böyle bir şey gördüğünüzde verdiğiniz tepkilerden biri,

just feel grossed out. You're like oh I was grossed out the

iğrendiğinizi hissetmenizdir.

other day. I was carrying the garbage to the road and the bag

Geçen gün iğrenmiştim. Çöpü yola taşıyordum ve çanta

ripped open and stuff fell out on my good clothes and it

yırtılarak açıldı ve iyi kıyafetlerimin üzerine bir şeyler döküldü ve

stink. I was grossed out. Fired up. When you are fired up when

kokuyordu. Ben iğrendim. Ateşlendim.

you are playing a game or a sport you want to be fired up

Bir oyun veya spor yaparken gaza geldiğinizde,

when you start. Sometimes players get into a huddle and

başladığınızda da gaza gelmek istersiniz. Bazen oyuncular bir araya gelirler ve bu

in the huddle they try to get each other excited for the

arada oyun için birbirlerini heyecanlandırmaya çalışırlar

game. They try to get fired up. One of the ways you react when

. Ateş etmeye çalışırlar. Birisi size karşı gol attığında verdiğiniz tepkilerden biri de

someone scores against you is you might be fired up. You

kovulmak olabilir.

might have new energy and a desire to play really really

Yeni bir enerjiniz ve gerçekten çok iyi oynama arzunuz olabilir

well. You get fired up. So what that is definitely something

. Ateşlendin. Öyleyse bu kesinlikle

that means to excited to have lots of energy and to try and

çok fazla enerjiye sahip olmak ve

do well. Delighted. So when you are delighted you are simply

iyi yapmaya çalışmak için heyecanlanmak anlamına gelen bir şeydir. Memnun. Bu nedenle, mutlu olduğunuzda gerçekten gerçekten

really really happy. So we have a picture here of a man and a

mutlu olursunuz. Burada bir erkek ve bir

woman and the woman is expecting a baby. So they are

kadının resmi var ve kadın bir bebek bekliyor. Yani

probably delighted. So when you're happy you're right here.

muhtemelen memnunlar. Yani mutlu olduğunda tam buradasın.

Sad is down here. Delighted is even higher. So if you're

Sad burada aşağıda. Memnuniyet daha da yüksektir. Yani eğer

delighted you just feel super happy. Super excited. We would

memnunsan, süper mutlu hissedersin. Süper heyecanlı.

often use the word delighted to talk about when people are

İnsanların bir bebek bekledikleri zaman hakkında konuşmak için genellikle memnun kelimesini kullanırız

expecting a baby. Um you know they're expecting a baby and

. Bir bebek beklediklerini biliyorsun ve

they're just delighted. They're super They can't wait. Baffled.

çok mutlular. Süperler Bekleyemezler. Şaşkın.

So baffled is simply another word for confused. Um if I was

Yani şaşkın, kafası karışmış için başka bir kelimedir.

at this stoplight I would be baffled. Because I wouldn't

Bu trafik ışığında olsaydım şaşırırdım. Çünkü

know if I can go or if I need to stop. So my reaction would

gidebilir miyim yoksa durmam mı gerekir bilmiyorum . Bu yüzden tepkim,

be that I would feel baffled. I'd be like what's happening

şaşkın hissetmek olurdu. Burada neler oluyor gibi olurdum

here? The one light says green. Straight ahead green to the

? Tek ışık yeşil diyor. Düz ileri yeşil

right and the other light says red. So I would be baffled I

sağa ve diğer ışık kırmızı diyor. Yani şaşırırdım, kafam

would be confused. It's an exact replacement for the word

karışırdı. Şaşkın kelimesinin tam yerine geçmiştir

confused. I was writing a test the other day and I was baffled

. Geçen gün bir test yazıyordum ve

at question two. I was writing a test the other day and I was

ikinci soruda şaşırdım. Geçen gün bir test yazıyordum ve

confused about question two. I see the chat. Amen saying I'm

ikinci soru hakkında kafam karıştı. sohbeti görüyorum Amin

delighted to be here. Thanks Aman. Fuming. So fuming is the

burada olmaktan çok memnunum diyerek. Teşekkürler Aman. Duman Yani öfkeli olmak

same as livid and the same as angry or very angry. When you

öfkeli ve kızgın ya da çok kızgın olmakla aynı şeydir. Ateşiniz tüttüğünde

are fuming you are really really mad. When I picture

gerçekten çok kızgınsınız.

someone fuming. When their reaction is to be extremely

Birinin dumanı tüttüğünü hayal ettiğimde. Tepkileri aşırı derecede

angry I always picture smoke coming out of their ears. When

kızmak olduğunda, her zaman kulaklarından duman çıktığını hayal ederim .

someone is fuming probably because of the French word fume

Birisi muhtemelen Fransızca duman kelimesinden dolayı duman çıkarıyorsa,

possibly but fuming to me would be someone who is extremely

muhtemelen ama bana göre duman, aşırı derecede öfkeli biri olacaktır

angry. Um something has happened and their first

. Bir şey oldu ve ilk

reaction is to become very very angry. Uh they are fuming.

tepkileri çok çok kızmak oluyor. Ah, tütüyorlar.

After I eat a really good meal my reaction is usually to feel

Gerçekten iyi bir yemek yedikten sonra tepkim genellikle

very satisfied. When I eat a meal I am satisfied. Um I have

çok tatmin olmuş hissetmektir. Yemek yediğimde doyuyorum.

a feeling of fullness and I'm very happy. Uh and I am very

Bir tokluk hissim var ve çok mutluyum. Uh ve ben çok

satisfied. So this will be happening to me a couple of

memnunum. Yani bu birkaç kez başıma gelecek

times. It will be happening to me in a couple days. It will

. Birkaç gün içinde başıma gelecek.

also be happening next week when I go to my sister's house.

Önümüzdeki hafta kız kardeşimin evine gittiğimde de olacak.

I will feel satisfied. It should be should be a nice day

tatmin olacağım. Bence güzel bir gün olmalı

I think. Drained. So one of the ways people react to a really

. Süzülmüş. İnsanların gerçekten uzun bir güne tepki verme yollarından biri,

long day is they feel drained at the end of the day. So this

günün sonunda kendilerini tükenmiş hissetmeleridir. Yani bu

person has their head down. I feel like their reaction to

kişinin başı eğik.

studying all day. It looks like someone who's in school. Their

Bütün gün ders çalışmaya verdikleri tepkiyi hissediyorum. Okulda olan birine benziyor.

reaction is that they feel drained. They are exhausted.

Tepkileri, kendilerini tükenmiş hissetmeleridir. Tükendiler.

They are fatigued. They are really really tired. I'm

Yorgunlar. Gerçekten çok yoruldular.

laughing at Harry three 00 saying I am calling Bob. Cos

Harry'nin Bob'u aradığımı söylemesine gülüyorum. Çünkü

people could hear phone ringing. I guess everything's

insanlar telefonun çaldığını duyabiliyordu. Sanırım bugün

happening during this lesson today that can distract me. My

bu derste dikkatimi dağıtabilecek her şey oluyor.

reaction to the phone ringing was to ignore it by the way. So

Telefonun çalmasına tepkim bu arada görmezden gelmek oldu. Bu yüzden

I ignored the phone. Um I'm not feeling drained but I am

telefonu görmezden geldim. Um, bitkin hissetmiyorum ama

feeling a little bit what would I say distracted during this

bu ders sırasında biraz dikkatim dağılmış gibi hissediyorum

lesson. So hopefully you can't tell. Elated. So this would be

. Yani umarım söyleyemezsin. Neşeli. Yani bu,

similar to feeling delighted. When you are elated. Um it just

mutlu hissetmeye benzer. Sevinçli olduğunuzda. Bu sadece

means you are feeling super super happy. We often use this

süper süper mutlu hissettiğin anlamına geliyor . Bunu genellikle yeni bir işe girmek gibi iyi bir habere

to describe how someone reacts to good news like getting a new

birinin nasıl tepki verdiğini anlatmak için kullanırız

job. So if you have a friend who's looking for a job. They

. Yani iş arayan bir arkadaşınız varsa .

might call you and say I got the job. I got my dream job.

Seni arayıp işi kaptığımı söyleyebilirler . Hayalimdeki işi aldım. çok

I'm elated. So it simply means They are super happy. Um that

mutluyum Yani bu sadece Süper mutlu oldukları anlamına gelir. Um bu

and they often when people get a job when they're looking for

ve genellikle insanlar bir iş bulduklarında iş ararken

a job they look like this guy. Just super super happy. Super

bu adama benziyorlar. Sadece süper süper mutlu. Süper

super excited. Now we have upsets when someone says

süper heyecanlı. Şimdi, birisi

something mean to you or when someone does something mean you

size kötü bir şey söylediğinde ya da birisi, genellikle üzülerek tepki verdiğiniz anlamına gelen bir şey yaptığında üzülüyoruz

often react by getting upset. That's how we describe it. You

. Biz böyle tarif ediyoruz.

can say I am upset or you could say Joe said something mean and

Üzgünüm diyebilirsin ya da Joe'nun kötü bir şey söylediğini söyleyebilirsin ve

now I am upset or I got upset. Um but yes often in life people

şimdi ben üzgünüm ya da üzüldüm diyebilirsin. Ama evet, hayatta çoğu zaman insanlar pek de hoş

say things that are just not very nice. Um or they do things

olmayan şeyler söylerler . Ya da

that aren't nice. And we would describe that reaction as being

hoş olmayan şeyler yapıyorlar. Ve bu tepkiyi üzülmek olarak tanımlardık

upset. It's not nice when people are upset. Um I like it

. İnsanların üzgün olması hoş değil.

when everyone's happy. So pressured. So this is another

Herkesin mutlu olması hoşuma gidiyor. Çok baskı altında. Yani bu başka bir

feeling. This is something that you can feel and you react when

duygu. Bu, hissedebileceğiniz bir şeydir ve

when someone tries to get you to do something. Teenagers

birisi size bir şey yaptırmaya çalıştığında tepki verirsiniz. Gençler

often react to friends by feeling pressured. When you

genellikle baskı hissederek arkadaşlarına tepki verirler . Kendinizi

feel pressured maybe someone wants you to smoke cigarettes

baskı altında hissettiğinizde belki birisi sigara içmenizi istiyor

and you don't want to smoke. Maybe someone wants you to do

ve siz sigara içmek istemiyorsunuz. Belki birisi

something Maybe your friends are like let's go steal some

bir şey yapmanı istiyor Belki arkadaşların haydi gidip

things from the local store. You might feel pressured. A lot

yerel dükkândan bir şeyler çalalım diyor. Kendinizi baskı altında hissedebilirsiniz. Pek çok

of other people want to do something and you don't want to

başka insan bir şeyi yapmak istiyor ve sen

do it and they keep trying to get you to do it. So your

onu yapmak istemiyorsun ve onlar da sana onu yaptırmaya çalışıyorlar. Dolayısıyla

reaction to that might be that you feel pressured. Um

buna tepkiniz, kendinizi baskı altında hissetmek olabilir.

sometimes when I am on the internet I feel pressured to

Bazen internetteyken

buy things from certain YouTubers. They try to Convince

belirli YouTuber'lardan bir şeyler satın alma konusunda baskı hissediyorum .

you to buy things and then I feel pressured. Um I try not to

Seni bir şeyler almaya ikna etmeye çalışıyorlar ve sonra kendimi baskı altında hissediyorum.

make any of you feel pressured. I try to make you feel

Hiçbirinizi baskı altında hissetmemeye çalışıyorum. Seni memnuniyetle hissettirmeye çalışıyorum

welcomed. It's a different feeling. Embarrassed. So when

. Bu farklı bir duygu. Utanmış. Yani utandığınızda, sanki

you are embarrassed it means you just feel like everyone's

herkes

looking at you or maybe something happened. So one

size bakıyormuş gibi hissediyorsunuz ya da bir şeyler olmuş olabilir. Yani

thing that can make you feel embarrassed is this. I walked

sizi utandırabilecek bir şey şudur.

around one day at school and my zipper on my pants was down a

Bir gün okulda dolaştım ve pantolonumun fermuarı biraz açıktı

little bit. In English we would say your fly is down. And then

. İngilizcede sinekinizin düştüğünü söylerdik. Ve sonra günün

I realize it about an hour into the day. I hadn't taught any

yaklaşık bir saatinde bunun farkına varıyorum .

classes yet but I was embarrassed because my zipper

Henüz ders vermemiştim ama fermuarım kapanmadığı için mahcuptum

wasn't done up. Um you might when you're a kid be forced to

. Çocukken komik göründüğünü

wear clothing that you think looks funny and you might be

düşündüğünüz kıyafetleri giymek zorunda kalabilirsiniz ve

embarrassed to go to school. So when I was a kid my mom bought

okula gitmekten utanabilirsiniz. Ben çocukken annem

me some T-shirts that I didn't like. And my reaction was that

bana sevmediğim bazı tişörtler aldı . Ve tepkim,

I didn't want to wear them. Um I felt embarrassed to wear

onları giymek istemediğimdi. Onları giymekten utandım

them. They actually nice T-shirts now. Don't think it

. Şimdi gerçekten güzel tişörtler. Bunun

was too big of a deal. Sometimes you react to

çok büyük bir anlaşma olduğunu düşünme. Bazen

something by feeling cheated. Okay when you feel cheated it

bir şeye aldatılmış hissederek tepki verirsin. Tamam, kendini aldatılmış hissettiğinde, daha fazlasını

means that you were expecting more. Or it doesn't necessarily

beklediğin anlamına gelir . Ya da mutlaka

mean someone stole from you. Here's a good example though.

birinin sizden çaldığı anlamına gelmez. İşte yine de iyi bir örnek.

Um I feel like cereal boxes and cracker boxes and cookie boxes

Um, mısır gevreği kutuları, kraker kutuları ve kurabiye kutuları

are getting smaller but I'm paying the same amount of money

küçülüyor gibi hissediyorum ama aynı miktarda parayı ödüyorum

and when I open the box there's less in it. So I'm feeling

ve kutuyu açtığımda içinde daha az şey var. Bu yüzden kendimi

cheated. My reaction when I look in a box of crackers and

aldatılmış hissediyorum. Bir kutu krakerin içine bakıp

realize that the box is this big and I paid for this much

kutunun bu kadar büyük olduğunu fark ettiğimde ve bu kadar hava için para ödediğimde

air and I paid for this many crackers or cookies. I feel

ve bu kadar kraker veya kurabiye için para ödediğimde verdiğim tepki.

cheated. My reaction is I feel like they stole from me. They

Aldatılmış hissediyorum. Tepkim, benden çaldıklarını hissediyorum.

didn't actually steal from me. But my feeling is that I have

Aslında benden çalmadılar. Ama benim hissim,

been cheated. Not a nice feeling. Affirmed. When you are

aldatıldığım. Güzel bir duygu değil. Onaylandı.

feeling affirmed when your reaction is that you feel

Onaylanmış hissettiğinizde, tepkiniz

affirmed. It means that someone has told you you did a good job

onaylandığınızı hissettiğiniz zaman. Bu, birisinin size iyi bir iş çıkardığınızı söylediği

or someone has made you feel good about yourself at work if

veya

the boss says good job Bob I feel affirmed. I feel like I

patronun iyi iş çıkardığını söylemesi durumunda birisinin işte kendinizi iyi hissetmenizi sağladığı anlamına gelir Bob Onaylanmış hissediyorum.

did something good and I feel like someone has recognized me

İyi bir şey yaptığımı hissediyorum ve birinin beni

for doing something good. I like it when I feel affirmed.

iyi bir şey yaptığım için takdir ettiğini hissediyorum. Onaylandığımı hissettiğimde hoşuma gidiyor.

It's a very very nice feeling. Pessimistic. When you are

Bu çok çok güzel bir duygu. karamsar. Karamsar olduğunuzda,

pessimistic it means you are reacting in a negative way. Um

olumsuz bir şekilde tepki veriyorsunuz demektir.

if someone says here's a cup of water and you might see it as

Birisi burada bir bardak su olduğunu söylerse ve

half full if you are optimistic. But you might see

iyimserseniz yarısını dolu olarak görebilirsiniz . Ancak

it as half empty if you are pessimistic. When you react in

kötümserseniz, bunu yarı yarıya boş olarak görebilirsiniz .

a pessimistic way it means you see the negative side of

Kötümser bir şekilde tepki verdiğinizde, bu, olayların olumsuz tarafını gördüğünüz anlamına gelir

things. You are being very very negative about something. When

. Bir şey hakkında çok çok olumsuz konuşuyorsun.

you react in an optimistic way it means you are being very

İyimser bir şekilde tepki verdiğinizde, bu,

positive about something. So another good example would be

bir şey hakkında çok olumlu davrandığınız anlamına gelir. Yani başka bir iyi örnek

this. Someone might say oh it's too bad there's a snow storm

bu olurdu. Birisi ah, kar fırtınası olması çok kötü,

now we can't have our Christmas party that's I'm just annoyed

şimdi Noel partimizi yapamayız diyebilir ki

by that or someone could say oh what a beautiful snow storm I

bu beni sinirlendiriyor ya da biri diyebilir ki ah ne güzel kar fırtınası

love snow I can't wait to go outside and play in it so you

Karı seviyorum Dışarı çıkmak için sabırsızlanıyorum ve

have a negative or pessimistic reaction or a positive or

Olumsuz ya da kötümser bir tepkiye sahip olmak ya da olumlu ya da

optimistic reaction you might feel dismayed dismay is a

iyimser bir tepkiye sahip olmak için oynayın, dehşete kapılmış hissedebilirsiniz

reaction that I would use to describe sadness at receiving

bad news. Sometimes you just feel dismayed. You might be

. Bazen sadece dehşete kapılırsın.

trying to get your driver's license and you keep failing

Ehliyetinizi almaya çalışıyor olabilirsiniz ve sınavda başarısız olmaya devam ediyorsunuz

the test. You would feel dismayed. Your reaction would

. Dehşete kapılırsın. Tepkiniz dehşete

be to feel dismayed. You would just be sad because you haven't

kapılmak olacaktır. Sadece testi geçemediğin için üzülürsün

passed the test. Maybe your plan is to study English every

. Belki de planın her gün İngilizce çalışmaktır

day. And you just keep yeah you just keep forgetting to do it.

. Ve sen sadece evet devam et, sadece yapmayı unutmaya devam et.

And all of the sudden a month has gone by and you haven't

Ve birdenbire bir ay geçti ve sen

studied English at all. You might feel dismayed. You might

hiç İngilizce çalışmadın. Kendinizi dehşete düşmüş hissedebilirsiniz. Kendinizi

feel very very sad. Abandoned. So this happens to me sometimes

çok çok üzgün hissedebilirsiniz. Terk edilmiş. Bu bazen işteyken başıma geliyor

at work. I'm working with a team of teachers on something

. Öğretmenlerden oluşan bir ekiple bir şey üzerinde çalışıyorum

and then one by one they all go to do something else and

ve sonra teker teker hepsi başka bir şey yapmaya gidiyor ve

eventually I react by feeling abandoned. It's not nice to

sonunda kendimi terk edilmiş hissederek tepki veriyorum .

feel abandoned. This means that you are all on your own. You

Terk edilmiş hissetmek hoş değil. Bu, tamamen kendi başınıza olduğunuz anlamına gelir.

are alone and you can't do what you want to do. So sometimes

Yalnızsın ve yapmak istediğini yapamıyorsun. Yani bazen

you just feel abandoned when everyone finds something else

herkes yapacak başka bir şey bulduğunda kendini terk edilmiş hissedersin

to do. Sometimes when I talk to my mom she'll say that I

. Bazen annemle konuştuğumda onu

haven't visited her enough and I react to that by feeling

yeterince ziyaret etmediğimi söylüyor ve ben buna kendimi suçlu hissederek tepki veriyorum

guilty. When you feel guilty you feel a little bit sad about

. Kendini suçlu hissettiğinde, bir şey için biraz üzülürsün

something or you feel like you didn't do what someone wanted

ya da birinin yapmanı istediği şeyi yapmamış gibi hissedersin

you to do. Um I don't often feel guilty. But sometimes when

. Um, sık sık kendimi suçlu hissetmiyorum. Ama bazen yapmam gereken

I don't do things I should be doing I feel guilty. I feel bad

şeyleri yapmadığımda kendimi suçlu hissediyorum.

about the fact that I haven't done something. This dog looks

Bir şey yapmadığım için kendimi kötü hissediyorum. Bu köpek

guilty. I'm going to guess that this dog ate something it

suçlu görünüyor. Bu köpeğin yememesi gereken bir şey yediğini tahmin edeceğim

wasn't supposed to eat. Or maybe chewed up the couch or

. Ya da kanepeyi ya da

some other piece of furniture and now the dog looks very very

başka bir mobilya parçasını çiğnemiş olabilir ve şimdi köpek çok çok

guilty. So it is reacting by feeling guilty and looking

suçlu görünüyor. Yani suçlu hissederek ve

guilty. Self conscious. So sometimes you get a haircut and

suçlu görünerek tepki veriyor. İçine kapanık. Yani bazen saçını kestirirsin ve

you feel like everyone's looking at you. So your

herkesin sana baktığını hissedersin. Yani saçınızı

reaction to getting a haircut isn't to be happy. Your

kestirmeye tepkiniz mutlu olmak değil. Tepkiniz,

reaction is to feel self-conscious. You are worried

kendinizi bilinçli hissetmektir.

that maybe the haircut doesn't look good. You're worried that

Saç kesiminin iyi görünmediğinden endişeleniyorsun.

everyone thinks your haircut looks funny. So in that

Herkesin saç kesiminizin komik göründüğünü düşünmesinden endişe ediyorsunuz. Yani bu

situation we would say you are feeling self conscious. Um it's

durumda kendinizi bilinçli hissettiğinizi söyleyebiliriz. Um, bu

not a very nice feeling. Um I think because I'm a teacher I

pek hoş bir duygu değil. Sanırım öğretmen olduğum için

don't feel this very often. I'm often in front of people. So I

bunu çok sık hissetmiyorum. Sık sık insanların önündeyim. Bu yüzden

don't think about it as much but sometimes when people have

bunu çok fazla düşünmüyorum ama bazen insanlar

to speak in public. They feel self-conscious. They are

toplum içinde konuşmak zorunda kaldığında. Kendilerini bilinçli hissederler. Herkesin onlara baktığını düşündükleri

stressed and worried because they think everyone is looking

için stresli ve endişelidirler

at them. Relieved. So last week Jen was sick. So she took a

. Rahatlamak. Geçen hafta Jen hastaydı. Bu yüzden bir

COVID test. Um and she was relieved. Her reaction was to

COVID testi yaptı. Um ve o rahatladı.

be relieved when she found out the test was negative. I think

Testin negatif çıktığını öğrenince tepkisi rahatladı. Sanırım

many of you have taken these tests when the results are

birçoğunuz bu testleri sonuçlar

negative. You react by feeling relieved. You are very very

negatif çıkınca yaptırdınız. Rahatlamış hissederek tepki verirsiniz . çok çok

happy. You you feel less stressed. When you're relieved

mutlusun Daha az stresli hissedersiniz. Rahatladığınızda,

it means you feel less stressed. Um but certainly

daha az stresli hissediyorsunuz demektir . Um ama kesinlikle

feeling relieved is a nice feeling to have after something

rahatlamış hissetmek, bir şeyler yolunda gittikten sonra sahip olmak güzel bir duygu

goes your way. And then of course sometimes people react

. Ve tabii ki bazen insanlar

to something by feeling thankful. Um or being thankful.

bir şeye müteşekkir hissederek tepki verirler. Ya da müteşekkir olmak.

You could say oh I was thankful yesterday because I was able to

Dün

get all my Christmas shopping done. I was thankful because my

Noel alışverişimi bitirebildiğim için şükrettim diyebilirsiniz. Minnettardım çünkü

mom sent me a Christmas card and it was really nice. Um and

annem bana bir Noel kartı gönderdi ve bu gerçekten güzeldi. Um ve şu

you might be thankful that you're able to watch this

lesson right now. So I will thank you for watching. I'm

anda bu dersi izleyebildiğin için minnettar olabilirsin. Bu yüzden izlediğiniz için teşekkür edeceğim. Bunu

going to react to you watching this by being thankful and you

izlediğiniz için minnettar olarak tepki vereceğim ve siz

can react by thanking me as well. So

de bana teşekkür ederek tepki verebilirsiniz . Bu yüzden