10 Questions You Must Know for Good English Conversations

One very important skill to have

when having an English conversation

İngilizce sohbet ederken sahip olunması gereken çok önemli bir beceri,

is the ability to ask questions

so the conversation keeps going smoothly.

sohbetin sorunsuz devam etmesi için soru sorabilme yeteneğidir.

In this English lesson,

Bu İngilizce dersinde, tam da bunu yapmak için bir İngilizce sohbeti sırasında sorabileceğiniz

I'll teach you 10 very common questions that you can ask

çok yaygın 10 soru öğreteceğim,

during an English conversation to do just that,

questions you can ask

that just make the conversation go smoothly

sadece sohbetin sorunsuz ilerlemesini

and to make the conversation enjoyable for both people.

ve sohbeti her iki kişi için de eğlenceli hale getirmek için sorabileceğiniz soruları.

(upbeat music)

(iyimser müzik)

(slide clicking)

(slayt tıklaması)

(keyboard clicking)

(klavye tıklaması)

The first question you can ask

to help a conversation keep going smoothly is the question,

Bir sohbetin sorunsuz devam etmesine yardımcı olmak için sorabileceğiniz ilk soru,

"Would you do it again?"

"Bunu tekrar yapar mıydınız?" sorusudur.

This is a great question to ask

Bu,

after someone's done something exciting.

birisi heyecan verici bir şey yaptıktan sonra sorulacak harika bir soru.

Maybe a friend of yours says,

Belki bir arkadaşınız

"Last weekend I went whitewater rafting."

"Geçen hafta raftinge gittim" diyebilir.

During that conversation, a great question to ask would be,

Bu konuşma sırasında sorulacak harika bir soru,

"Would you do it again?"

"Bunu tekrar yapar mıydın?" olacaktır.

If the person really enjoyed it, they would respond

Kişi bundan gerçekten keyif aldıysa,

and say, "Oh, definitely! I would definitely do it again."

"Ah, kesinlikle! Kesinlikle tekrar yapardım" diye yanıt verirdi.

Or they might say something like this.

Ya da şöyle bir şey söyleyebilirler.

"I wouldn't do it again. It was too expensive,"

"Bir daha yapmam. Çok pahalıydı"

or, "I enjoyed it, but I wouldn't do it again

veya "Eğlendim ama bir daha yapmam

because I didn't like it that much."

çünkü o kadar sevmedim."

So a great question to ask

after someone does something exciting,

Birisi heyecan verici bir şey yaptıktan sonra sorulması gereken harika bir soru,

"Would you do it again?"

"Bunu tekrar yapar mıydın?" Bir İngilizce sohbette

The second great question to ask in an English conversation,

sorulacak ikinci harika soru

or two questions actually, "What happened next?"

ya da aslında iki soru, "Sonra ne oldu?"

or "What did you do next?"

veya "Sonra ne yaptın?"

Maybe someone is telling you a story

Belki birisi size bir hikaye anlatıyordur

and they haven't told you everything that happened.

ve size olan her şeyi anlatmamıştır.

Maybe they said, "I was walking along yesterday

Belki de " Dün yolda yürürken

and I dropped my phone in the pool,"

telefonumu havuza düşürdüm" dediler

and then they don't tell you anything else.

ve sonra size başka bir şey söylemiyorlar.

You could ask one of those two questions,

Bu iki sorudan birini sorabilirsiniz,

"What happened next?" or "What did you do next?"

"Sonra ne oldu?" veya "Sonra ne yaptın?"

Because you'll want to know if the phone still works.

Çünkü telefonun hala çalışıp çalışmadığını bilmek isteyeceksiniz.

"Did you dive in the pool to get your phone?"

" Havuza telefonunu almak için mi daldın?"

"Did someone else who was swimming in the pool

"Havuzda yüzen başka biri mi verdi

hand it to you?"

sana?"

So two great questions to ask,

Öyleyse,

"What happened next?" or "What did you do next?"

"Sonra ne oldu?" diye sorulacak iki harika soru var. veya "Sonra ne yaptın?" Birine

The third question you could ask someone is

sorabileceğiniz üçüncü soru,

"How are you feeling today?"

"Bugün nasıl hissediyorsunuz?"

Now, this question is one you would ask

Şimdi, bu soru

in a specific circumstance.

belirli bir durumda soracağınız bir soru.

Maybe someone you know went skiing

Belki tanıdığınız biri kayak yapmaya gitti

or did some kind of physical activity

ya da biraz ağrılı olabileceği bir tür fiziksel aktivite yaptı

where they might be feeling a bit sore.

.

Maybe the person was sick recently,

Belki kişi yakın zamanda hastaydı

and during the conversation, you find out about it.

ve konuşma sırasında bunu öğreniyorsunuz.

This is a great question to then ask.

Bu, o zaman sormak için harika bir soru.

"How are you feeling today?"

"Bugün nasıl hissediyorsun?"

If someone went skiing,

Biri kayağa gitse, ben

if I went skiing, my legs would be sore.

kayağa gitsem bacaklarım ağrırdı.

My arms would probably be sore.

Muhtemelen kollarım ağrıyordu.

I would probably be feeling

a little bit old actually. (crowd gasping)

Aslında muhtemelen biraz yaşlı hissediyor olurdum. (kalabalığın nefesi kesilir)

So if I told someone I went skiing,

Yani birine kayak yapmaya gittiğimi söylersem,

they might ask me, "How are you feeling today?"

bana " Bugün nasıl hissediyorsun?" diye sorabilirler.

And I might say, "Oh, not too bad.

Ben de "Ah, fena değil.

I fell down a few times, but everything's okay."

Birkaç kez düştüm ama her şey yolunda" diyebilirim. Bu tür bir durumda

So the third great question to ask

sorulacak üçüncü harika soru

in that kind of situation, "How are you feeling today?"

, "Bugün nasıl hissediyorsun?"

The fourth question you can ask is, "How was the weather?"

Sorabileceğiniz dördüncü soru , "Hava nasıldı?"

This is a question you can ask

Bu,

when someone's talking about something

birisi

that they recently did outside.

yakın zamanda dışarıda yaptığı bir şey hakkında konuşurken sorabileceğiniz bir sorudur.

Maybe they went on a trip and they went to the beach.

Belki bir geziye çıktılar ve sahile gittiler.

Maybe they went for a hike with their family on the weekend.

Belki hafta sonu ailesiyle yürüyüşe çıkmışlardır.

As they're talking about it, you could say,

Konu hakkında konuşurken

"How was the weather?"

"Hava nasıldı?" diyebilirsiniz.

And they'll respond by saying, "Oh, the weather was great."

Ve "Ah, hava harikaydı" diyerek yanıt verecekler.

Or, "It rained a little bit." (rain splashing)

Veya "Biraz yağmur yağdı." (yağmur sıçrıyor)

Or, "Overall,

Veya "Genel olarak

it was a nice sunny day." (sun popping)

güzel, güneşli bir gündü." (güneş patlaması)

So whenever someone is talking

Yani ne zaman birileri

about something they've recently done outside,

yakın zamanda dışarıda yaptıkları bir şeyden söz etse, "Hava nasıldı?" diye

a great question to ask, "How was the weather?"

sormak için harika bir soru.

A fifth question you can ask is, "When did you get back?"

Sorabileceğiniz beşinci soru , "Ne zaman döndünüz?"

This is a great question to ask

Bu,

when someone's talking about a trip that they just went on,

birisi yeni çıktıkları bir geziden bahsederken

or maybe they just went away for a day or for the weekend.

ya da belki bir günlüğüne ya da hafta sonu için uzaklara gitmişken sorulacak harika bir sorudur.

You could say, "When did you get back?"

"Ne zaman döndün?" diyebilirsin. Size ne anlattıklarını

It shows that you're curious

merak ettiğinizi gösterir

about what they're telling you about.

.

It shows that you're interested

in what they're talking about in the conversation.

Sohbette ne hakkında konuştuklarıyla ilgilendiğinizi gösterir.

So if someone is talking about a trip

Yani birisi yeni çıktığı bir seyahatten bahsediyorsa

that they just went on, a great question to ask,

,

"When did you get back?"

"Ne zaman döndün?" diye sormak harika bir soru. Bir İngilizce sohbette

The sixth question you can ask someone

birine sorabileceğiniz altıncı soru

in an English conversation, "Was it worth it?"

, "Buna değdi mi?"

This is a question you would ask after someone tells you

Bu, birisi size paraya mal olan

that they went to something

bir şeye gittiğini söylediğinde soracağınız bir sorudur

that costs money. (cash register dinging)

. (kasa sesi)

Maybe they went to a concert and they had to buy a ticket.

Belki bir konsere gittiler ve bilet almak zorunda kaldılar.

Maybe they went to a baseball game

Belki bir beyzbol maçına gittiler

and they had to buy a ticket.

ve bilet almak zorunda kaldılar.

If someone is telling you

Birisi size

about something where they paid for the experience,

deneyim için para ödediği bir şeyden bahsediyorsa,

you can definitely ask the question, "Was it worth it?"

kesinlikle "Buna değdi mi?" Sorusunu sorabilirsiniz.

And they might then say,

Ve sonra

"Yeah, it was totally worth it. I would do it again."

"Evet, buna kesinlikle değdi . Tekrar yapardım" diyebilirler.

Or, "It wasn't worth it.

Veya, "Buna değmezdi.

The ticket was $200 and we ended up sitting so far back,

Bilet 200 dolardı ve o kadar geride oturduk ki,

we could hardly see the players on the field,"

sahadaki oyuncuları neredeyse hiç göremedik"

or maybe, "We could hardly see the singers on the stage."

veya belki, " Sahnede şarkıcıları neredeyse hiç göremedik."

So great question to ask, "Was it worth it?"

"Buna değdi mi?" diye sormak için harika bir soru.

The seventh question you could ask starts like this.

Sorabileceğiniz yedinci soru şöyle başlıyor.

"What made you decide to,"

"Neye karar verdin"

and then you have to finish the question.

ve ardından soruyu bitirmeniz gerekiyor.

"What made you decide to make bread at home?"

" Evde ekmek yapmaya nasıl karar verdiniz?"

"What made you decide to do yoga?"

"Yoga yapmaya nasıl karar verdin?"

"What made you decide to learn how to play the violin?"

" Keman çalmayı öğrenmeye nasıl karar verdin?"

When someone is telling you about something

Birisi size

that they are doing or something that they did,

yapmakta olduğu veya yaptığı bir şeyden bahsettiğinde, ilgilendiğinizi

it's a cool way to show that you're interested.

göstermenin harika bir yolu .

"What made you decide to start making YouTube videos, Bob?"

"YouTube videoları çekmeye nasıl karar verdin Bob?"

Well, you know, I just wanted to figure out

Şey, bilirsin, sadece

how to do it and everything since then has been history.

nasıl yapacağımı öğrenmek istedim ve o zamandan beri her şey tarih oldu.

So a great question to ask,

Bu yüzden,

"What made you decide to,"

"Buna karar vermenize neden olan şey nedir?" diye sormak için harika bir soru

and then you need to finish the question.

ve ardından soruyu bitirmeniz gerekiyor.

The eighth question you can ask is, "Who did you go with?"

Sorabileceğiniz sekizinci soru , "Kiminle gittiniz?"

This is a great question to ask after someone goes on a trip

Bu, birisi seyahate çıktıktan

or after someone does something fun.

veya birisi eğlenceli bir şey yaptıktan sonra sorulacak harika bir soru.

You could just say, "Who did you go with?"

"Kiminle gittin?" diyebilirsin.

You want to show that you're curious.

Merak ettiğini göstermek istiyorsun.

You would like to know who were the people

who went on the trip with you,

Seninle geziye çıkanların kimler olduğunu,

who are the people who did that fun thing with you.

seninle o eğlenceli şeyi yapanların kimler olduğunu bilmek istersin.

So, "Who did you go with?"

Yani, "Kiminle gittin?"

And they might answer by saying, "I went with my brother."

Ve "Kardeşimle gittim" diye cevap verebilirler.

Or they might even say, "Oh, I just went all by myself."

Ya da "Ah, tek başıma gittim" bile diyebilirler.

So a great question to ask, "Who did you go with?"

"Kiminle gittin?" diye sormak için harika bir soru.

The ninth question you could ask is,

Sorabileceğiniz dokuzuncu soru,

"Have things settled down now?"

"İşler şimdi yoluna girdi mi?"

This is a question you would ask if someone is telling you

Bu, birisi size

that things have been really busy at work,

işte işlerin gerçekten meşgul olduğunu söylese

or they might be telling you

veya size

that things have been really busy in their life.

hayatlarında gerçekten meşgul olduğunu söylese soracağınız bir sorudur.

You would then ask the question,

O zaman şu soruyu sorarsınız:

"Have things settled down now?"

"İşler şimdi yoluna girdi mi?"

In English, when something settles down,

İngilizce'de bir şey sakinleştiğinde,

it means it goes back to normal.

normale döndüğü anlamına gelir.

When you're busy at work,

İşinizle meşgulken,

hopefully things settle down after a while.

umarım bir süre sonra işler düzelir.

If you're busy in life,

Hayatta meşgulseniz,

hopefully things settle down after a while.

umarım bir süre sonra işler düzelir.

So if a friend or someone in conversation

Yani bir arkadaş veya sohbet eden biri

says they've been busy, a great question to ask,

meşgul olduğunu söylerse,

"Have things settled down now?"

"İşler şimdi düzeldi mi?" diye sormak harika bir sorudur.

The 10th question you can ask, "Do you have any regrets?"

Sorabileceğiniz 10. soru, "Pişmanlığınız var mı?"

This is a question you would ask

Bu,

after maybe someone buys a house

birisi bir ev satın aldığında

or spends a lot of money on something.

veya bir şeye çok para harcadıktan sonra soracağınız bir sorudur.

This is a question you would usually ask

Bu, genellikle birinin hayatında yapmaya karar verdiği

after something big has happened in someone's life

büyük bir şey olduktan sonra soracağınız bir sorudur

that they decided to do.

.

You would say, "Do you have any regrets?"

"Pişmanlığınız var mı?" diyeceksiniz.

This means that are you happy with what you did

Bu, yaptığınız şeyden memnun musunuz

or are there things

veya

that didn't go the way you wanted them to

istediğiniz gibi gitmeyen şeyler var mı

and now you're kind of feeling bad about doing that thing.

ve şimdi o şeyi yaptığınız için kendinizi kötü hissediyorsunuz demektir.

So the 10th question and the last question for this lesson,

O halde bu dersin 10. sorusu ve son sorusu olan

"Do you have any regrets?"

"Pişmanlığınız var mı?"

Well, hey, thank you so much

Pekala, hey,

for watching this English lesson.

bu İngilizce dersini izlediğiniz için çok teşekkür ederim.

I hope the 10 questions that I taught you

Umarım sana öğrettiğim 10 soru bir sonraki İngilizce

will help you in your next English conversation.

konuşmanda sana yardımcı olur .

I have to apologize.

Özür dilemek zorundayım.

I'm sorry that the background

Arka planın

wasn't a little more varied this time.

bu sefer biraz daha çeşitli olmadığı için üzgünüm.

I kind of stayed by my shed

Kulübemde kaldım

because it's extremely windy (wind gusting)

çünkü burası aşırı rüzgarlı (rüzgar esiyor)

out here, so I kind of had to stay out of the wind

, bu yüzden dersi yaparken rüzgardan uzak durmak zorunda kaldım

while making the lesson.

But anyways, thanks for watching.

.

Ama yine de, izlediğiniz için teşekkürler.

If this is your first time here,

Buraya ilk gelişinizse, kırmızı Abone Ol düğmesine

don't forget to click (bubble popping)

tıklamayı (balon patlatma) unutmayın

that red Subscribe button.

.

Give me a thumbs up, leave a comment,

Bana bir başparmak verin, bir yorum bırakın

and of course, if you have time,

ve tabii ki, vaktiniz varsa

why don't you stick around and watch another English lesson.

neden burada kalıp başka bir İngilizce dersi izlemiyorsunuz?

(upbeat music)

(iyimser müzik)