Free English Class! Topic: Storage 🗃️📦🧰 (Lesson Only)

Well hello and welcome to this English lesson about storage.

Merhaba, depolamayla ilgili bu İngilizce dersine hoş geldiniz.

You might think this is a strange topic but as I thought

Bunun garip bir konu olduğunu düşünebilirsiniz, ancak

about a lesson idea one of the ideas on my list was to talk

bir ders fikri düşünürken listemdeki fikirlerden biri

about storage. We all own a lot of things. As you go through

depolama hakkında konuşmaktı. Hepimiz birçok şeye sahibiz.

life you accumulate things. You buy things. By the way

Hayattan geçerken bir şeyler biriktirirsin. Bir şeyler satın alıyorsun. Bu arada

accumulate means you get more and more. Um and you need to

biriktirmek, gittikçe daha fazlasını elde etmek anlamına gelir . Um ve

put all of those things somewhere. Whether it's knives

tüm bu şeyleri bir yere koymalısın. Bıçak

and forks and kitchen. Whether it's a camera that you just

, çatal ve mutfak olsun. İster yeni satın aldığınız bir kamera olsun

bought. Uh whether it's something like the laptop that

. Uh, işe gidip geldiğiniz dizüstü bilgisayar gibi bir şey olsun

you take back and forth to work. It's nice to have a place

. Eşyaları saklayacak bir yerin olması güzel

to store things. So then in English storage is the word we

. Öyleyse İngilizce'de depolama, organize olmak istediğimizde bir şeyleri

use to talk about the places we put things when we want to be

koyduğumuz yerler hakkında konuşmak için kullandığımız kelimedir

organized. In fact I like the phrase in your house.

. Aslında evinizdeki ifadeyi seviyorum.

Everything should have a home. Your cups should have a home.

Her şeyin bir evi olmalı. Bardaklarınızın bir evi olmalı.

Uh your computer should have a home. If everything has a home

Uh, bilgisayarınızın bir evi olmalı. Evinizde her şeyin bir evi varsa, her şeyin

in your home if there's store Storage for everything your

deposu varsa,

house is very very organized. So once again welcome to this

eviniz çok çok düzenlidir. Depolamayla ilgili bu İngilizce dersine bir kez daha hoş geldiniz

english lesson about storage. So the idea for this lesson

. Bu dersin fikri,

started when I was looking for my suit jacket in my closet. A

dolabımda takım elbise ceketimi ararken başladı. Bir

closet is a small little it's not really a room. It's a space

dolap küçük, gerçekten bir oda değil.

in a room or in a hallway with a door usually where you can

Bir odadaki veya bir koridordaki, genellikle bir

store things usually clothing. Although we do have a closet

şeyleri, genellikle kıyafetleri saklayabileceğiniz bir kapıya sahip bir alandır. Her ne kadar

where we just store boxes of old clothes and boxes of things

sadece eski kıyafetleri ve

we don't use anymore. But generally a bed closet is used

artık kullanmadığımız şeyleri sakladığımız bir dolabımız olsa da. Ancak genellikle kıyafetleri saklamak için bir yatak dolabı kullanılır

to store clothing. So I have my suit jackets in there. My blue

. Takım elbise ceketlerim orada. Mavi

shirts hang in my closet as well. After we do laundry we

gömleklerim de dolabımda asılı duruyor . Çamaşırlarımızı yıkadıktan sonra elbiseleri askılara asıp

put clothes on hangers and put them in the closet. So on coat

dolaba kaldırıyoruz. Yani elbise

hangers. Uh closets are really really nice because you can put

askılarında. Ah, dolaplar gerçekten çok güzel çünkü

all your stuff in there and close the doors and then

tüm eşyalarını oraya koyabilir ve kapıları kapatabilirsin ve sonra

everything is neat and tidy. Now you heard me say bedroom

her şey derli toplu ve derli toplu olur. Şimdi yatak odası dolabı dediğimi duydunuz

closet. That's how we describe closets. We put the word in

. Dolapları böyle tarif ediyoruz .

front if we want to say where it is. So bedroom closet,

Nerede olduğunu söylemek istiyorsak kelimeyi önüne koyarız . Yani yatak odası dolabı,

upstairs hallway closet, downstairs closet, back room

üst kat koridor dolabı, alt kat dolabı, arka oda

closet, living room closet, whenever you talk about a

dolabı, oturma odası dolabı, ne zaman bir dolaptan söz etsen

closet, you just put the room name in front and that's where

, sadece oda adını önüne koy ve

that closet is. Shelf, probably the next most common way place

o dolabın olduğu yer orası. Raf, muhtemelen bir şeyleri saklamanın bir sonraki en yaygın yolu

to store things would be a shelf. Um there are things like

raf olacaktır. Kitap rafı gibi şeyler var

bookshelves. There are just normal shelves where you put a

. Çeşitli şeyler koyduğunuz normal raflar var

variety of things. But you probably in your house have a

. Ama muhtemelen evinizde

few shelves. Notice the plural. We lose the F and add a V. Uh a

birkaç raf var. Çoğula dikkat edin. F'yi kaybediyoruz ve bir V ekliyoruz. Ah,

shelf is a nice place to put things. If you want to be able

raf bir şeyler koymak için güzel bir yer .

to see them still. Uh I have a shelf in my old Studio where I

Onları hala görebilmek istiyorsanız. Uh, eski Stüdyomda

have all my camera gear. When I need a camera I go to that

tüm kamera teçhizatımın bulunduğu bir rafım var. Bir kameraya ihtiyacım olduğunda o

shelf and grab one. So it's nice to have a shelf for that

rafa gidip bir tane alıyorum. Bu yüzden bunun için bir rafa sahip olmak güzel

and we used to have shelves in our kitchen. But we we replace

ve mutfağımızda raflar vardı . Ama biz

them with cupboards. Drawer. So the next most common place to

onları dolaplarla değiştiriyoruz. Çekmece. Bu nedenle, bir şeyleri saklamak için bir sonraki en yaygın yer

store things would be in a drawer. Notice how I'm

bir çekmece olacaktır.

pronouncing this word drawer. It's kind of a weird sound

Bu kelime çekmecesini nasıl telaffuz ettiğime dikkat edin. Bu biraz garip bir ses

isn't it? Drawer. It looks like drawer. But a drawer is someone

değil mi? Çekmece. Çekmece gibi görünüyor . Ama çekmece

who draws. Oh my friend's a good drawer. But this is a

çizen kişidir. Oh, arkadaşım iyi bir çekmecedir. Ama bu bir

Drawer. This is a drawer. I've said it enough times now I

Çekmece. Bu bir çekmece. Bunu yeterince kez söyledim şimdi

think. A drawer pulls out. You can open a drawer and close a

sanırım. Bir çekmece çıkar. Bir çekmeceyi açıp bir

drawer. Um and again when you're referring to a drawer

çekmeceyi kapatabilirsiniz. Um ve yine bir çekmeceden bahsederken

you can mention the room as well. It's in one of the

odadan da bahsedebilirsin .

kitchen drawers. Uh it's in one of the drawers in your dresser

Mutfak çekmecelerinden birinde. Yatak odandaki şifonyerindeki çekmecelerden birinde

in the bedroom. So you can kind of mention where it is.

. Böylece nerede olduğunu söyleyebilirsin.

But a drawer's handy. You can put small things in. This looks

Ama bir çekmece kullanışlıdır. İçine küçük şeyler koyabilirsiniz. Bu,

like a drawer in a teacher's desk. Desks also have drawers.

öğretmen masasındaki bir çekmeceye benziyor . Çalışma masalarında ayrıca çekmeceler bulunur.

Because it has a lot of pens and sharpies and elastics. It

Çünkü çok fazla kalemi , keskinliği ve lastiği var.

definitely looks like the drawer in my desk at school.

Kesinlikle okuldaki masamdaki çekmeceye benziyor.

And then we have of course the cupboard. Another strange

Ve tabii ki dolabımız var. Başka bir garip

pronunciation. Um it's cupboard. In our kitchen we

telaffuz. Ah bu dolap. Mutfağımızda

have kitchen cupboards. So we keep our plates. We keep food

mutfak dolaplarımız mevcuttur. Bu yüzden tabaklarımızı saklıyoruz. Yiyecekleri

in our cupboards. Um when the cupboards are bare it means

dolaplarımızda saklıyoruz. Dolaplar boşsa,

there's no food in the cupboard. But definitely a

dolapta yiyecek yok demektir . Ama kesinlikle bir

cupboard is a nice place. You have a door. You open the

dolap güzel bir yer. Bir kapın var.

cupboard. You put things in the cupboard. When you come home

Dolabı açıyorsun. Eşyaları dolaba koyuyorsun .

from getting groceries. You put the groceries away in the

Market alışverişinden eve geldiğinizde. Yiyecekleri

cupboard. So we go to the grocery store. We buy

dolaba kaldırıyorsun. Bu yüzden bakkala gidiyoruz. Yiyecek satın alıyoruz

groceries. We come home. We unpack the bags. And we put

. eve geldik Çantaları boşaltıyoruz. Ve

groceries away. We put the groceries in the cupboard. Um

yiyecekleri kaldırdık. Yiyecekleri dolaba koyduk.

nice handy. Usually drawers and cupboards go together. You can

Çok kullanışlı. Genellikle çekmeceler ve dolaplar birlikte gider.

see there are cupboards on the bottom and there's a row of

Görüyorsunuz, altta dolaplar var ve burada bir sıra

drawers here. So kitchen cupboards and kitchen drawers.

çekmece var. Yani mutfak dolapları ve mutfak çekmeceleri.

And then there's another word cabinet. And we use this word

Ve sonra başka bir kelime dolabı var. Ve bu kelimeyi bir

kind of interchangeably with cupboard. So I can say I keep

nevi dolap ile birbirinin yerine kullanıyoruz . Yani

my food in my kitchen cabinets. Or I keep my food in my kitchen

yemeklerimi mutfak dolaplarımda saklıyorum diyebilirim. Ya da yemeklerimi mutfak dolaplarımda saklıyorum

cupboards. Cabinets are it's I guess a little more formal way

. Dolaplar sanırım bunu söylemenin biraz daha resmi yolu

to say it. Sometimes people will put some cabinets in their

. Bazen insanlar

garage to store things. Uh but cupboards are usually the I

bir şeyleri saklamak için garajlarına bazı dolaplar koyarlar. Ama dolaplar genellikle

think that's the more common way to refer to them. You know

sanırım onlara atıfta bulunmanın daha yaygın yolu bu. Biliyorsunuz mutfağımızda

we have law of cupboard space in our kitchen. That means we

dolap alanı kanunu var . Bu, içine bir şeyler

have lots of cupboards to put things in. We have lots of

koymak için bir sürü dolabımız olduğu anlamına gelir . Bir sürü

kitchen cabinets. Cubbyhole. So this might be one of the first

mutfak dolabımız var. Bölme deliği. Yani bu, bilmediğiniz ilklerden biri olabilir

ones that you might not know. A cubby hole is a small square

. Küçük bir delik, küçük bir kare

storage area. Probably the most common place where you'll see a

depolama alanıdır. Muhtemelen küçük çocuklar için

cubby hole is at a school especially for younger

bir dolap deliği göreceğiniz en yaygın yer okuldur

children. When kids are six or seven or eight in their

. Çocuklar sınıflarında altı, yedi veya sekiz yaşına geldiklerinde eşyalarını

classroom they might have a cubby hole where they can keep

saklayabilecekleri küçük bir bölmeleri olabilir

their stuff. So a cubby hole to it's usually square. It could

. Bu yüzden küçük bir delik genellikle kare şeklindedir.

be round but most furniture is square. And it's a little place

Yuvarlak olabilir ama çoğu mobilya karedir. Ve

where you put things like backpacks or bags. Um there was

sırt çantası ya da çanta gibi şeyleri koyduğunuz küçük bir yer. Um, eskiden gittiğim

a gym I used to go to where when I went to the gym I had a

bir spor salonu vardı, spor salonuna gittiğimde eşyalarımı

little cubby hole I could put my stuff in. Uh the gym I go to

koyabileceğim küçük bir saklama deliğim vardı . Ah, şimdi gittiğim spor salonu,

now though I have a locker and I'll talk about lockers in a

ancak bir dolabım var ve dolaplardan bahsedeceğim.

bit. But a cubby hole just a small little area where you can

biraz. Ancak küçük bir delik, eşyalarınızı saklayabileceğiniz küçük bir alan

store your belongings. That's how we refer to the things you

. Sahip olduğunuz şeylere böyle atıfta bulunuyoruz

own. Uh when you go somewhere You might go to a variety of

. Bir yere gittiğinizde, çeşitli

different places. Where you might find a cubby hole. So

farklı yerlere gidebilirsiniz. Küçük bir delik bulabileceğin yer. Bu nedenle,

when you store paper or when you store folders or when you

kağıt sakladığınızda veya klasörleri sakladığınızda veya

store important documents you will probably put them in a

önemli belgeleri sakladığınızda, muhtemelen bunları bir

file cabinet. I actually have one right there. I can't show

dosya dolabına koyacaksınız. Aslında orada bir tane var.

you because it's a mess. As I talk about storage and

Dağınık olduğu için gösteremiyorum. Depolama ve organizasyon hakkında konuşurken

organization. The room behind me is always neat and tidy. So

. Arkamdaki oda her zaman temiz ve düzenlidir. Yani

this is usually neat and tidy behind me. But the rest of the

bu genellikle arkamda temiz ve düzenli . Ancak

room behind the camera is a bit of a mess. I need to store

kameranın arkasındaki odanın geri kalanı biraz dağınık.

things better but I do have a file cabinet. It's a place

Eşyaları daha iyi saklamam gerekiyor ama bir dosya dolabım var. Postayla

where when you get important things in the mail if you need

önemli şeyler aldığında

to keep them you put them in the file cabinet. Yesterday I

saklaman gerekiyorsa onları dosya dolabına koyduğun bir yer. Dün

renewed the license plates for my vehicles. And so I printed

araçlarımın plakalarını yeniledim . Ben de

out the renewal and stored one copy in the glove compartment

yenileme belgesinin çıktısını aldım ve bir kopyasını

of our vehicle and one in my file cabinet. By the way I

aracımızın torpido gözünde, bir kopyasını da dosya dolabımda sakladım. Bu arada

didn't put glove compartment. On the list of storage. I

torpido gözü koymadım. Depolama listesinde.

should have done that. File cabinet. Great place to store

Bunu yapmalıydım. Dosya dolabı. Kağıt saklamak için harika bir yer

paper. You'll probably see a lot of these in an office

. Muhtemelen bir ofis binasında bunlardan birçoğunu göreceksiniz

building. And then locker I mentioned this briefly earlier.

. Ve sonra dolap bundan daha önce kısaca bahsetmiştim.

Sometimes when you go to a gym you will get changed in a

Bazen bir spor salonuna gittiğinizde

change room and you will put your stuff in a locker. A

soyunma odasında üstünüzü değiştirirsiniz ve eşyalarınızı bir dolaba koyarsınız. Bir

locker is usually a steel cabinet. It's usually made out

dolap genellikle çelik bir dolaptır. Genellikle metalden yapılır

of metal. It usually locks hence the name locker. It

. Genellikle kilitlenir, bu nedenle ad dolabı.

usually locks and your belongings are then secure when

Genellikle kilitlenir ve siz antrenmana gittiğinizde eşyalarınız güvende olur

you go to work out. They're also very popular in schools in

. Ayrıca

North America particularly at a high school. A high school will

Kuzey Amerika'daki okullarda özellikle liselerde çok popülerdirler. Bir lisede

often have lockers in the hallway. And a student will be

genellikle koridorda kilitli dolaplar bulunur . Ve sene başında bir öğrenciye

given a locker at the beginning of the year. Your locker number

dolap verilecek . Dolabınızın numarası

ninety-three they'll say. And then you will have a place to

doksan üç diyecekler. Ardından

put your backpack and your textbooks and your computer

sırt çantanızı, ders kitaplarınızı ve dizüstü bilgisayarınızı koyabileceğiniz bir yeriniz olacak

laptop. Uh and then you can put a combination lock on it. So a

. Uh ve sonra üzerine bir şifreli kilit koyabilirsiniz. Yani bir

locker another really nice place to store things. And then

dolap, bir şeyleri saklamak için gerçekten güzel bir yer. Ve sonra

we have something in North America. I'm not sure if

Kuzey Amerika'da bir şeyimiz var .

everyone has this in the world. But it's called a storage

Dünyada herkesin buna sahip olup olmadığından emin değilim. Ama buna depo

locker. Or self storage. Um North Americans some of them

dolabı deniyor. Veya kendi kendine depolama. Um Kuzey Amerikalıların bazılarının

have so much stuff. It doesn't all fit In their house. This is

çok fazla eşyası var. Her şey onların evine sığmaz. Bu, Kuzey Amerika

kind of a weird thing about North America. So some people

hakkında biraz garip bir şey . Yani bazı insanlar

not everyone but some people will rent a storage locker or

herkes değil ama bazı insanlar bir depo dolabı kiralayacaklar veya kişisel depolama

they'll rent a locker at a self-storage facility and

tesisinde bir dolap kiralayacaklar ve

they'll keep some of their things in a locker. Uh if

bazı eşyalarını bir dolapta saklayacaklar. Uh, daha önce

you've ever watched the show Storage Wars that's when

Storage Wars şovunu izlediyseniz, o zaman

someone doesn't pay for their locker and so then the company

birisi dolabının parasını ödemez ve bu nedenle şirket

auctions off their stuff. Look it up if you haven't seen it.

eşyalarını açık artırmaya çıkarır. Görmediyseniz bakın. Kuzey Amerika

It's a interesting peek into North American life. And of

yaşamına ilginç bir bakış . Ve

course a lot of people have a garage as part of their house.

elbette pek çok insanın evinin bir parçası olarak bir garajı vardır.

You can see in the bottom photo this is a garage door. And

Alttaki fotoğrafta bunun bir garaj kapısı olduğunu görebilirsiniz. Ve

often people will put shelves in their garage. Or other

çoğu zaman insanlar garajlarına raflar koyarlar . Ya da başka

things. So that they can store stuff. So here you see they

şeyler. Böylece eşyalarını saklayabilirler. Yani burada

have a lot of containers. They've put their things in

bir sürü konteynıra sahip olduklarını görüyorsunuz. Eşyalarını kaplara koyup

containers and put them on shelves. So our garage as well

raflara koymuşlar . Yani garajımızın

has a large shelf in it. And we store many many things in our

içinde de geniş bir raf var. Ve birçok şeyi garajımızda saklıyoruz

garage. It's just a great place to store things. Basement So a

. Eşyaları saklamak için harika bir yer. Bodrum Pek

lot of North American houses have what's called a basement.

çok Kuzey Amerika evinde bodrum denilen bir şey vardır.

This is the area of the house which is below ground. So we go

Bu, evin yerin altındaki alanıdır. Yani

down our basement stairs and we have a basement. North

bodrum merdivenlerimizden aşağı iniyoruz ve bir bodrum katımız var. Kuzey

Americans don't often live in their basements. They might

Amerikalılar genellikle bodrumlarında yaşamazlar .

have a living room. They might have one or two bedrooms down

Bir oturma odası olabilir. Aşağıda bir veya iki yatak odası olabilir

there. But they might also have a large area like this. Let me

. Ama bunun gibi geniş bir alana da sahip olabilirler.

make this a bit bigger for you. So we as well have an area in

Bunu senin için biraz daha büyütmeme izin ver. Yani bodrumumuzda yaşamak için olmayan bir alanımız da var

our basement where It's not for living. It's for storage. You

. Saklamak için.

can see these people have built a lot of shelves in their

Bu insanların bodrumlarına bir sürü raf inşa ettiklerini görebilirsiniz

basement. Often you will keep camping gear in your basement

. Çoğu zaman bodrumunuzda çadır gibi kamp malzemeleri bulundurursunuz

like tents. You might keep your Christmas tree in your basement

.

if you have a fake Christmas tree and all of your Christmas

Sahte bir Noel ağacınız ve tüm Noel

decorations. Uh you usually buy a lot of boxes and containers

süsleriniz varsa, Noel ağacınızı bodrumunuzda tutabilirsiniz. Genelde bir sürü kutu ve kap alırsınız

and I'll talk about those in a bit. Uh but many people will

ve birazdan bunlardan bahsedeceğim . Ama birçok insanın bodrum

have a storage area in their basement. Uh and they will

katında bir depolama alanı olacak . Uh ve

store a lot of things down there. We do that. Definitely.

orada bir sürü şey saklayacaklar . Onu yaparız. Kesinlikle.

Our Christmas tree is in our basement right now on a shelf.

Noel ağacımız şu anda bodrum katımızda rafta.

Um and people sometimes will have a small shed in their

Um ve insanların bazen bahçelerinde küçük bir kulübeleri olur

yard. So they'll either buy a shed. A shed is a small

. Yani ya bir kulübe alacaklar. Bir kulübe küçük bir

building. Specifically for storage. Or people might build

yapıdır. Özellikle depolama için. Veya insanlar

a shed. The interesting thing in Canada is you can build a

bir kulübe inşa edebilir. Kanada'da ilginç olan şey,

shed that's 10 feet by 10 feet and you don't need a building

10 fit'e 10 fit boyutunda bir baraka inşa edebilmeniz ve inşaat iznine ihtiyacınız olmaması

permit. You don't need permission from the government.

. Devletten izin almanıza gerek yok.

But a shed again is a small building and people will keep

Ancak bir baraka yine küçük bir binadır ve insanlar

their lawn mower, their garden tools and those types of things

çim biçme makinelerini, bahçe aletlerini ve bu tür şeyleri

in it. It's a great place to store things that you need to

içinde bulundururlar.

use when you do yard work. When you are gardening it's nice to

Bahçe işi yaparken kullanmanız gereken şeyleri saklamak için harika bir yer. Bahçıvanlıkla uğraşırken, içinde

have a shed with all your gardening tools in it. In fact

tüm bahçe aletlerinizin olduğu bir kulübeye sahip olmak güzeldir . Aslında

some people call it a garden shed. Let's talk about the

bazı insanlar buna bahçe kulübesi diyor.

things you can store stuff in. This might go a little quicker.

Eşyaları depolayabileceğiniz şeyler hakkında konuşalım. Bu biraz daha hızlı olabilir.

Sorry if I talk too fast. I'll try to talk my normal speed.

Çok hızlı konuşursam özür dilerim. Normal hızımda konuşmaya çalışacağım. Bir şeyi

The simplest place to store something is in a box. We order

saklamak için en basit yer bir kutunun içidir.

things from Amazon. Those things come in boxes. And we

Amazon'dan bir şeyler sipariş ediyoruz. O şeyler kutularda gelir. Ve

keep the boxes because the cardboard box this is a

kutuları saklıyoruz çünkü karton kutu bu bir

cardboard it's really handy for storing things. I like to have

karton, bir şeyleri saklamak için gerçekten kullanışlı.

boxes to put things in. In fact beside my file cabinet is a

Bir şeyleri koymak için kutulara sahip olmayı seviyorum. Aslında dosya dolabımın yanında,

stack of boxes with stuff in them. So the most basic thing

içinde bir şeyler olan bir yığın kutu var . Yani

to store things in would be a box. And here we have a storage

bir şeyleri saklamak için en temel şey bir kutu olacaktır. Ve burada bir saklama

box. I just wanted to highlight that sometimes we add the word

kutumuz var. Sadece bazen ne işe yaradığını

storage to things to indicate what it's for. This box is

belirtmek için şeylere depolama kelimesini eklediğimizi vurgulamak istedim . Bu kutu

handy because it has a lid. In English when we say something's

kullanışlıdır çünkü bir kapağı vardır. İngilizce'de bir şeyin

handy it means it's very very useful. So definitely Box and

kullanışlı olduğunu söylediğimizde, bu onun çok çok kullanışlı olduğu anlamına gelir. Bu yüzden kesinlikle Kutu ve

Storage Box are two common things that people use to store

Saklama Kutusu, insanların bir şeyleri saklamak için kullandıkları iki yaygın şeydir

things. And then if you have valuable things like if you

. Ve sonra, eğer

have jewelry by the way this is the North American spelling of

mücevheriniz varsa, bu arada bu mücevherin Kuzey Amerika yazılışı gibi değerli şeylere sahipseniz

jewelry. So there might be an extra L and E if you are

. Bu nedenle, İngiliz İngilizcesi öğreniyorsanız fazladan bir L ve E olabilir

learning British English. But often people will have a

. Ancak çoğu zaman insanların bir

jewelry box. And they'll keep their rings, their bracelets,

mücevher kutusu olur. Ve yüzükleri, bilezikleri, kolyeleri ellerinde kalacak

they'll keep their necklaces. By the way if you're wondering

. Bu arada, ne olduğunu merak ediyorsanız,

what happened you can see I'm a little bit scratched up here. I

burada biraz kaşındığımı görebilirsiniz.

was working in the field and there were a lot of thistles.

Tarlada çalışıyordum ve bir sürü devedikeni vardı.

Thistles are a of plant with prickly things on it and my

Devedikeni, üzerinde dikenli şeyler olan bir bitkidir ve

arms got scratched up a little bit. So now I have a burn

kollarım biraz çizildi . Yani şimdi iyileşmekte olan bir yanığım var

that's healing and my arms are scratching up. Sorry this has

ve kollarım kaşınıyor. Üzgünüm bunun

nothing to do with the lesson. Let me continue. A jewelry box

dersle ilgisi yok. Devam edeyim. Mücevher kutusu

is handy for storing earrings, rings, bracelets, necklaces I

küpe, yüzük, bilezik, kolye saklamak için kullanışlıdır Sanırım

think I've mentioned most of the things that you would store

in a jewelry box. And usually people will keep this in their

bir mücevher kutusunda saklayacağınız şeylerin çoğundan bahsetmiştim. Ve genellikle insanlar bunu yatak odalarında bulundururlar

bedroom. Because one of the first things you might do in

. Çünkü sabahları yapacağınız ilk şeylerden biri

the morning is put on your jewelry and you might take it

takılarınızı takıp,

off at the end of the day. In our kitchen we have a lot of

günün sonunda çıkartabilirsiniz. Mutfağımızda çok fazla

containers. Now there's a few different words for these

kap var. Şimdi bu kaplar için birkaç farklı kelime var

containers. You can just say food container. Uh at the end

. Sadece yemek kabı diyebilirsiniz.

of a meal we put our leftovers in a food container. You can

Bir yemeğin sonunda artıklarımızı bir mama kabına koyarız.

call it a plastic container. Some people refer to all of

Buna plastik bir kap diyebilirsiniz. Bazı insanlar tüm

this as Tupperware. Tupperware is a brand name of containers

bunlara Tupperware diyor. Tupperware,

you can buy to use in the kitchen. Um and some people

mutfakta kullanmak için satın alabileceğiniz bir kap markasıdır . Um ve bazı insanlar

have started to call them Ziploc containers. Remember a

onlara Ziploc kapları demeye başladı. Bir

Ziploc bag if you squeeze it it closes. But Ziploc also makes

Ziploc torbasını hatırlayın, sıkarsanız kapanır. Ancak Ziploc aynı zamanda

containers and people have started to call them that. So

kaplar da üretiyor ve insanlar onlara böyle demeye başladı. Yani

container, food container, storage container, Tupperware,

konteyner, yemek kabı, saklama kabı, Tupperware,

Ziploc, whatever you want to call it. The things you use to

Ziploc, ne demek istersen . Yiyecek saklamak için kullandığınız şeyler

store food. And we also have what's called a crate. Excuse

. Ayrıca sandık denen şeye sahibiz.

me. A crate. Oh let me make that a bit smaller. A crate is

Affedersin. Bir sandık. Oh, bunu biraz daha küçültmeme izin ver. Resimdekinin bir kapağı olmasına rağmen, bir sandık

usually usually open on the top although the one pictured it

genellikle üstte açıktır

does have a lid. Um this is a variety of crates. They can be

. Um, bu çeşitli kasalar.

made out of wood. They can be made out of plastic. Uh and

Ahşaptan yapılabilirler. Plastikten yapılabilirler. Uh ve

they're used to not just store things but to ship things. So

onlar sadece bir şeyleri depolamak için değil, bir şeyleri nakletmek için de kullanılıyorlar. Yani

when a company builds something they'll put it in a crate. And

bir şirket bir şey yaptığında onu bir sandığa koyar. Ve sandıkta

they'll send it on a truck or a boat in the crate. Now when a

bir kamyona veya tekneye gönderecekler. Artık bir

crate gets to its destination people often use the crate to

sandık hedefine ulaştığında, insanlar genellikle

store things. It's a handy little I guess it's kind of a

bir şeyleri saklamak için sandığı kullanır. Kullanışlı, küçük bir

box. We have you see this black one here. In Canada this is

kutu sanırım. Buradaki siyah olanı görmenizi sağladık . Kanada'da buna

called a milk crate because milk comes in bags in Canada so

süt kasası denir çünkü Kanada'da süt torbalarda gelir, bu yüzden

they put the bags in the crate but there are really handy

torbaları kasaya koyarlar ama gerçekten kullanışlı

thing to have. We use a lot of them on the flower farm.

şeyler vardır. Birçoğunu çiçek çiftliğinde kullanıyoruz.

Anyways these are crates. Uh just handy little things. I

Neyse bunlar sandık. Sadece kullanışlı küçük şeyler. Sanırım

guess you could say boxes that are used to move things. And

bir şeyleri taşımak için kullanılan kutular diyebilirsin. Ve

then we have basket. So a basket is a little different

sonra sepetimiz var. Yani bir sepet,

than a box or crate. A basket often if you pour water in a

bir kutu veya sandıktan biraz farklıdır. Bir sepete sık sık su dökerseniz

basket it would run out. So a basket has some airflow. We use

sepet biterdi. Yani bir sepet biraz hava akışına sahiptir.

baskets at the grocery store. So these are baskets you would

Markette sepet kullanıyoruz. Yani bunlar, market

grab if you're buying groceries. Uh we also use them

alışverişi yapıyorsanız yanınıza alacağınız sepetler . Uh, onları

to store laundry. That's a laundry basket way on the other

çamaşır saklamak için de kullanırız. Diğer tarafta bir çamaşır sepeti yolu var

side. Uh baskets can be made out of plastic or they might be

. Sepetler plastikten yapılabilir veya

woven out of different kinds of material. And then we have of

farklı türde malzemelerden dokunmuş olabilir . Ve sonra

course the bag. Now their a bag can be a nap sack. A bag can be

tabii ki çantamız var. Artık onların çantası bir şekerleme çuvalı olabilir. Bir çanta,

like this one that you would carry It's kind of something

taşıyacağınız böyle olabilir.

with handles that you can put things in. It's not exactly for

Kulplu, içine bir şeyler koyabileceğiniz bir şey. Olsa da tam olarak saklama amaçlı değil

storage although it can be. I mean I have bags that I put

. Yani

cameras in. I have a camera bag. So you can have a bag

içine fotoğraf makinesi koyduğum çantam var. Fotoğraf makinesi çantam var. Böylece depolama için kullanılan bir çantaya sahip olabilirsiniz

that's used for storage. I usually keep my camera in a

. Fotoğraf makinemi genellikle bir

camera bag. In our garage we have a few hooks. In the barn

fotoğraf makinesi çantasında tutarım. Garajımızda birkaç kancamız var. Ahırda

we have hooks by our front door we have hooks. Hooks are

ön kapımızın yanında kancalarımız var . Kancalar,

anything that you can hang something on. When I come home

üzerine bir şey asabileceğiniz her şeydir. Eve geldiğimde

I have hooks over there and I can hang my coat on a hook. In

orada kancalarım var ve paltomu bir kancaya asabiliyorum.

the garage we have hooks and we can hang garden tools on the

Garajda kancalarımız var ve bu kancalara bahçe aletleri asabiliyoruz

hooks. Hooks are nice. Um and you always hang something on a

. Kancalar güzel. Um ve sen her zaman bir şeyi kancaya asarsın

hook. That's the verb you use in English. So the other day

. İngilizcede kullandığın fiil bu . Geçen gün

when I came home I was wearing my jacket. I took off my jacket

eve geldiğimde ceketimi giymiştim. Ceketimi çıkardım

and I hung my jacket up on a hook. Um in the winter when I

ve ceketimi bir kancaya astım . Ah kışın

get home next winter when I come home I will hang my coat

eve geldiğimde gelecek kış eve geldiğimde

up everyday on a hook. And this is the picture I wanted to show

her gün paltomu bir kancaya asacağım. Ve bu da size göstermek istediğim resim

you. This isn't my actual bottle. Sometimes people use a

. Bu benim gerçek şişem değil. Bazen insanlar bir

bottle to store things. When I was a kid I didn't have a piggy

şeyleri saklamak için bir şişe kullanırlar. Ben çocukken

bank. I had a bottle just like this one. I got it to from some

kumbaram yoktu. Aynı bunun gibi bir şişem vardı .

Italian friends who used them to make they would make wine

Onları şarap yapmak için kullanan bazı İtalyan arkadaşlardan aldım

and this would be their wine bottle and they gave me an

ve bu onların şarap şişesi olacaktı ve bana

empty bottle once and then I used that bottle to keep all of

bir kez boş bir şişe verdiler ve sonra tüm paramı saklamak için o şişeyi kullandım

my money in. So if I got a quarter from my grandma or if I

. büyükannemden çeyreklik ya da

found a dime in the street whenever I found coins I would

sokakta bozuk para bulduğumda şişeme

put them in my bottle. So this was kind of my piggy bank when

koyardım. Yani bu, ben çocukken bir tür kumbaramdı

I was a kid. This is how I stored money. But yes people

. Bu şekilde para biriktirdim. Ama evet, insanlar

use bottles to store all kinds of things. And then there's

her türlü şeyi saklamak için şişeleri kullanır . Ve sonra

barrels. So barrels typically used probably the most popular

variller var. Bu nedenle, tipik olarak kullanılan fıçılar muhtemelen en popüler

thing is for wine. Wine is often aged in barrels. Uh

şey şarap içindir. Şarap genellikle fıçılarda yıllandırılır. Uh

barrels are used to make whiskey and all different kinds

fıçılar viski ve her türlü

of alcoholic beverages. Um even up to a while ago I think you

alkollü içki yapımında kullanılır. Hatta bir süre öncesine kadar

could buy pickles in a barrel. Pickles are cucumbers that are

fıçıda turşu alabileceğinizi düşünüyorum. Turşu,

in a like a salt brine solution but a barrel is definitely

salamura benzeri bir çözelti içinde olan ancak bir fıçı kesinlikle

looks like this. There are plastic barrels as well. We buy

böyle görünen salatalıklardır. Plastik variller de var.

certain things for the farm in barrels. Uh usually a barrel is

Çiftlik için bazı şeyleri fıçılarda alıyoruz. Uh genellikle bir namlu,

if you put it on its side you can roll it. Sorry I'm knocking

yan tarafına koyarsanız yuvarlayabilirsiniz. Üzgünüm,

my mic here. But a barrel is another cool place to store.

burada mikrofonumu çalıyorum. Ancak bir varil, saklamak için başka bir harika yerdir.

Usually liquids I think. Although pickles I guess

Genellikle sıvılar sanırım. Turşu olmasına rağmen sanırım tuzlu suda

pickles are in saltwater so or brine. A toolbox if you are

yani salamurada oluyor. Bir

someone who likes to fix things you will probably have tools.

şeyleri tamir etmeyi seven biriyseniz, muhtemelen aletleriniz olacaktır.

The best place to keep your tools is in a toolbox. The

Aletlerinizi saklamak için en iyi yer bir alet kutusudur.

worst place to keep your tools is the last place you use them.

Aletlerinizi saklamak için en kötü yer, onları en son kullandığınız yerdir.

I'm guilty of leaving my tools in the last place where I use

Aletlerimi en son kullandığım yerde bırakmaktan suçluyum

them. Sometimes I forget to bring them back to the toolbox

. Bazen onları

where I forget to put them in the toolbox or hang them on the

alet kutusuna koymayı veya

hooks that we have. We have hooks as well for different

sahip olduğumuz kancalara asmayı unuttuğum alet kutusuna geri getirmeyi unutuyorum. Farklı aletler için kancalarımız da var

tools. But a toolbox is a small box made out of metal or

. Ancak alet kutusu, metal veya plastikten yapılmış küçük bir kutudur

plastic and it's a great place to store your hammer, your

ve çekicinizi,

screwdrivers, your wrenches, and all the other tools that

tornavidalarınızı, anahtarlarınızı ve kullandığınız diğer tüm aletleri saklamak için harika bir yerdir

you use. So a mailbox isn't really a storage area. But at

. Yani bir posta kutusu gerçekten bir depolama alanı değildir. Ama

my place of work I have a mailbox. And I actually use it

iş yerimde bir posta kutum var. Ve aslında onu bir

to store things a little bit. Sometimes I put things in my

şeyleri biraz saklamak için kullanıyorum. Bazen, nerede olduklarını bileyim diye bir şeyleri posta kutuma koyarım

mailbox just so that I know where they are. Um we don't use

. Artık

our mailboxes as much anymore because we use email a lot

posta kutularımızı eskisi kadar kullanmıyoruz çünkü e-postayı daha çok kullanıyoruz

more. So we have these little storage. You can almost call

. Yani bu küçük depomuz var.

them cubby holes but we have these little mailbox slots at

Onlara neredeyse küçük delikler diyebilirsiniz ama okulumuzda bu küçük posta kutusu yuvaları var

our school and I sometimes I keep some paperwork in there so

ve bazen nerede olduğunu bilmek için orada bazı evraklar bulundururum

that I know where it is. So we're going to talk a little

. Bu yüzden

bit about a trunk and I think the next phrase is trunk, the

biraz sandık hakkında konuşacağız ve sanırım bir sonraki cümle gövde,

trunk, let me make these bigger. trunk, trunk. So this

gövde, bunları büyütmeme izin verin . gövde, sandık. Yani bu

is a trunk. We might also call this a chest. I'll talk about a

bir sandık. Buna sandık da diyebiliriz .

chest in a minute. Some people will have a trunk and they'll

Birazdan bir sandıktan bahsedeceğim. Bazı insanların bir sandıkları olacak ve

store old clothing in there. Some people will keep their

orada eski kıyafetleri saklayacaklar. Bazı insanlar yaz aylarında

winter clothes in a trunk during the summer. So they'll

kışlık kıyafetlerini bir sandıkta tutacaklar . Bu yüzden

put their winter coat and their hat and mittens in a trunk

kışlık montlarını, şapkalarını ve eldivenlerini bir sandığa koyacaklar

because they don't need it for a few months. Um so they might

çünkü birkaç ay boyunca ihtiyaçları olmayacak . Um, yani

have a large trunk somewhere and they put things in there.

bir yerlerde büyük bir sandıkları olabilir ve oraya bir şeyler koyarlar.

Um often people will have a trunk in their attic or in

Çoğu zaman insanların çatı katlarında veya

their basement. I'll talk about attics in a bit. Um but a trunk

bodrum katlarında sandıkları olur. Birazdan çatı katlarından bahsedeceğim. Um ama bir sandık, eşyaların

is a place where can keep things. I think it's very

saklanabileceği bir yerdir . Bence

common in Canada to put all your winter clothes in a trunk.

Kanada'da tüm kışlık kıyafetlerinizi bir sandığa koymak çok yaygın.

Uh and then take them out in the late fall when it gets cold

Uh ve sonra sonbaharın sonlarında hava soğuduğunda onları çıkar

again. And then trunk of a car. We don't call this a boot in

. Ve sonra bir araba bagajı. Kanada'da buna çizme demiyoruz

Canada. We call this the trunk. Um you don't really store

. Buna sandık diyoruz.

things in the trunk. But I thought because I'm talking

Şeyleri gerçekten bagajda saklamıyorsun. Ama sandıklardan bahsettiğim için düşündüm

about trunks. I should talk about trunks. A trunk is a

. Sandıklardan bahsetmeliyim. Bagaj,

little storage area in a car. And I should have mentioned

bir arabadaki küçük bir saklama alanıdır.

glove box or glove compartment as well. That's a small storage

Torpido gözünden veya torpido gözünden de bahsetmeliydim. Bu, arabanın içindeki küçük bir saklama

area inside the car. Where you can keep things Like gloves if

alanı. Eşyaları nerede tutabilirsiniz İsterseniz eldiven gibi

you wanted to but I don't actually know that many people

ama aslında torpido gözünde eldiven tutan pek çok insan olduğunu bilmiyorum

that keep gloves in their glove box. It's kind of a funny

. Bu biraz komik bir

thing. But yes that is a trunk. So chest. There's not a whole

şey. Ama evet, bu bir sandık. Yani göğüs. Sandıkla sandık arasında pek bir fark yok

lot of difference between a trunk and a chest. Although I

. Yine de

would not call this a trunk because it has legs on it. I

üzerinde ayakları olduğu için buna sandık demezdim.

know that's kind of weird. Maybe that's just me. I would

Bunun biraz garip olduğunu biliyorum. Belki de bu sadece benim.

call this a trunk. And because this has legs I would call it a

Buna sandık derdim. Ve bunun bacakları olduğu için ona sandık derdim

chest. So maybe that's the Difference but a chest again is

. Belki de Fark budur, ancak bir sandık yine bir şeyler saklayabileceğiniz

a large wooden or plastic or metal box where you can store

büyük bir ahşap veya plastik veya metal kutudur

things. Now there's a unique kind of chest or trunk called a

. Şimdi ayak dolabı adı verilen benzersiz bir sandık veya sandık var

foot locker. This is a common thing for people to have at the

. Bu, insanların yataklarının sonunda olması yaygın bir şeydir

end of their bed. Not everyone but a foot locker is kind of a

. Ayak dolabı dışında herkes değil,

nice lockable case I guess or chest. I'm just going to call

sanırım kilitlenebilir güzel bir kasa veya sandık. Ben sadece

it a foot locker. This is a foot locker. I'll just call it

ayak dolabı diyeceğim. Bu bir ayak dolabı. Sadece

that. Um when I went to university a lot of students

öyle diyeceğim. Üniversiteye gittiğimde birçok öğrencinin

had foot lockers in the room. Because you shared the room

odasında ayak dolabı vardı. Çünkü odayı

with another person. You had a roommate. And you might have a

başka biriyle paylaştınız. Bir oda arkadaşın vardı. Ve

few things that you wanted to keep secure or safe. And so you

güvende veya emniyette tutmak istediğiniz birkaç şeye sahip olabilirsiniz. Ve böylece kilitleyebileceğiniz

might have a foot locker that you could lock and then your

bir ayak dolabınız olabilir ve o zaman

roommate couldn't pry and look at all of your stuff when you

oda arkadaşınız siz yokken tüm eşyalarınızı gözetleyemez ve bakamaz

were gone. I never had a foot locker at university but then I

. Üniversitede hiç ayak dolabım olmadı ama sonra

didn't really have much of anything at university. I just

üniversitede pek bir şeyim yoktu. Sadece

had my books in my brain. A pallet. This is also called a

kitaplarım beynimdeydi. Bir palet. Buna kayma da denir

skid. A pallet is something that they use in factories.

. Palet, fabrikalarda kullandıkları bir şeydir.

When they build things they put them on pallets and then they

Bir şeyler inşa ettiklerinde bunları paletlere koyuyorlar ve sonra

put the pallets on trucks using forklifts. A pallet is designed

paletleri forklift kullanarak kamyonlara koyuyorlar .

so the forklift can lift it. Um but often pallets can be used

Forkliftin kaldırabilmesi için bir palet tasarlanmıştır. Ama çoğu zaman paletler

as well to store things. We store things on pallets in our

bir şeyleri depolamak için de kullanılabilir. Eşyaları barakamızda paletler üzerinde saklıyoruz

shed. On our farm we have pallets. We store hay on

. Çiftliğimizde paletlerimiz var. Samanları paletlerde depolarız

pallets. So there's airflow. At some places they store things

. Yani hava akışı var. Bazı yerlerde

on pallets because they need to be able to move them easily. So

paletler üzerinde depolarlar çünkü onları kolayca hareket ettirebilmeleri gerekir. Yani

a pallet or what can also be called a skid. Uh looks like

bir palet veya kızak olarak da adlandırılabilecek bir şey .

this. Uh I think pallet is the more common word and it's a

Şuna benziyor. Bence palet daha yaygın bir kelime ve

great place to store things.

bir şeyleri saklamak için harika bir yer.

And then we have of course the shipping container. I think

Ve sonra elbette nakliye konteynerimiz var. Bence

everyone has seen one of these. A shipping container is a large

herkes bunlardan birini gördü. Bir nakliye konteyneri büyük bir

metal box but it's definitely bigger than a box. A shipping

metal kutudur ama kesinlikle bir kutudan daha büyüktür. Eşyaları

container is used to ship things. But people have started

taşımak için bir nakliye konteyneri kullanılır . Ancak insanlar

to use shipping containers to store things. In our area

bir şeyleri depolamak için nakliye konteynırlarını kullanmaya başladılar. Bizim bölgemizde

sometimes instead of building a shed people will buy an old

bazen insanlar baraka yapmak yerine eski bir

shipping container and a truck will bring it to their place

nakliye konteynırı alıp bir kamyonla evlerine getirirler

and then they will put it backyard and they will store

ve sonra arka bahçeye koyarlar ve

things in it. In fact it became a bit of a problem so in my

içine bir şeyler depolarlar. Aslında bu biraz sorun haline geldi, bu yüzden benim

area I'm pretty sure there's a law now that you can't buy

bölgemde nakliye konteynırları satın alıp bir

shipping containers and use them to store things. I'll have

şeyleri depolamak için kullanamayacağınız konusunda artık bir yasa olduğundan oldukça eminim.

to double check that but people were getting very upset because

Bunu iki kez kontrol etmem gerekecek ama insanlar çok üzülüyordu çünkü

there were so many shipping containers. But definitely used

çok fazla nakliye konteynırı vardı. Ama kesinlikle

to ship things and also where you can store things. So I

bir şeyler göndermek için ve ayrıca bir şeyleri saklayabileceğiniz yerler için kullanılır. Bu yüzden

mentioned earlier that I store my camera in a camera case. You

daha önce kameramı bir kamera çantasında sakladığımdan bahsetmiştim.

can also call it a camera bag. In fact that's what I think I

Buna kamera çantası da diyebilirsiniz. Aslında

called it earlier. When I go somewhere I take my camera bag

daha önce de öyle dediğimi sanıyorum. Bir yere gittiğimde kamera çantamı alıyorum

and it has my camera in it. But I also store my camera in my

ve içinde kameram var. Ama kameramı da

camera bag. So the camera I'm using now when I'm done this

kamera çantamda saklıyorum. Bu yüzden şu anda kullandığım kamerayı bu

live stream I will put it back in my camera case. I keep it in

canlı yayını bitirdiğimde kamera çantama geri koyacağım. Hafta boyunca

my camera bag or camera case during the week. So that in I

kamera çantamda veya kamera çantamda bulundururum . Böylece,

don't want it to you know I don't want someone to knock it

şunu bilmenizi isterim ki, birinin onu

over or accidentally touch the lens. So I want to keep it safe

devirmesini veya yanlışlıkla merceğe dokunmasını istemiyorum. Bu yüzden onu güvende tutmak istiyorum, bu

so I store it in my camera case. Notice camera bag and

yüzden kamera çantamda saklıyorum . Dikkat kamera çantası ve

camera case are interchangeable all. Then we have what's called

kamera kasası birbiriyle değiştirilebilir. Sonra çöp kutusu denen şeye sahibiz

a bin, a standard bin looks like this. You can't quite see

, standart bir çöp kutusu buna benzer. Tam olarak göremiyorsunuz

it but above the recycle symbol. There's actually it

ama geri dönüşüm sembolünün üzerinde.

says rubber made on it. Rubber made makes a lot of bins. Um

Üzerinde kauçuktan yapıldığı yazıyor aslında. Kauçuktan yapılmış bir çok çöp kutusu yapar. Um,

this wasn't the type of rubber made bin I meant though but a

bu benim kastettiğim türden kauçuktan yapılmış bir çöp kutusu değildi ama bir

bin is a place where usually it's open on the top and you

çöp kutusu, genellikle üstü açık olan ve

can throw things in. You might have a trash bin. You might

içine bir şeyler atabileceğiniz bir yerdir. Bir çöp kutunuz olabilir.

have a recycle bin. You might just have a bin. You know grab

Bir geri dönüşüm kutunuz olabilir. Sadece bir kutunuz olabilir. Bilirsiniz,

that bin and fill it up with some newspapers It's just a

o çöp kutusunu alın ve içini birkaç gazete ile doldurun. Bu sadece bir

handy container that you can use to store things. Uh let's

şeyleri saklamak için kullanabileceğiniz kullanışlı bir kap. Haydi

see here. Dresser. So in the bedroom of most houses you'll

bakalım. Şifonyer. Yani çoğu evin yatak odasında

have a dresser. The dresser will have drawers in it. So in

bir şifonyeriniz olacak. Şifonyer içerisinde çekmeceler olacaktır. Yani

our bedroom we have two dressers. Um Jen uses one and I

yatak odamızda iki şifonyerimiz var. Um Jen birini kullanıyor ve ben

use the other. And this is where we keep our clothes.

diğerini kullanıyorum. Burası da kıyafetlerimizi koyduğumuz yer.

After we wash our clothes. And after we hang our clothes up to

Çamaşırlarımızı yıkadıktan sonra. Ve kıyafetlerimizi kuruması için astıktan sonra

dry. We don't use a dryer. We hang our clothes up to dry.

. Kurutma makinesi kullanmıyoruz. Kuruması için çamaşırlarımızı asıyoruz.

Then we fold our clothes and we put them in our dresser

Sonra kıyafetlerimizi katlıyoruz ve şifonyer çekmecelerimize yerleştiriyoruz

drawers. Um dresser drawer That's hard to say isn't it?

. Um şifonyer çekmecesi Bunu söylemek zor değil mi?

This dresser has drawers. I put my clothes in my dresser

Bu şifonyer çekmecelidir. Kıyafetlerimi şifonyerin

drawers. There you go. Try saying that five times. Some

çekmecelerine koydum. İşte gidiyorsun. Bunu beş kez söylemeyi dene. Bazı

people have a walk-in closet. If you have lots of money or if

insanlar gömme dolaba sahiptir. Çok paranız varsa veya gömme dolaplı

you were lucky enough to buy a house with walk-in closet, I

bir ev alacak kadar şanslıysanız ,

think they're really really nice. A walk-in closet is

bence gerçekten çok güzeller. Gömme dolap,

similar to a closet but it's so big that you can walk into it,

dolaba benzer ama o kadar büyüktür ki içine girebilirsiniz,

okay? So, when you have a walk-in closet, it means that

tamam mı? Yani gömme dolabınız olduğunda,

you can walk in and you can look at all your clothing. I

içeri girebileceğiniz ve tüm kıyafetlerinize bakabileceğiniz anlamına gelir. Bazen gömme

wish I had a walk-in closet sometimes but I don't. I'm sure

dolabım olsun isterdim ama yok. Eminim

some of you have walk-in closets but I do not. And

bazılarınızın gömme dolapları vardır ama benim yok. Ve

walk-in closet. Uh I have a nightstand. I keep my Fitbit

gömme dolap. Bir komodinim var . Fitbit'imi

and my wedding ring in the drawer of my nightstand. So

ve alyansımı komodinin çekmecesinde saklıyorum. Bu yüzden

when I go to sleep at night I take off my wedding ring and my

gece yatarken alyansımı ve Fitbit'imi çıkarıyorum

Fitbit. By the way this is a fitness tracker called a Fitbit

. Bu arada, bu Fitbit adında bir spor takip cihazı

and I put them in a drawer in my nightstand. It's a nice

ve onları komodinin çekmecesine koydum . Gece

place to store them during the night. Um because then I know

boyunca onları saklamak için güzel bir yer . Çünkü o zaman

exactly where they are the next morning. A window sill. So some

ertesi sabah tam olarak nerede olduklarını biliyorum . Bir pencere pervazına. Bu yüzden bazı

people store things on a window sill. So here you can see they

insanlar bir şeyleri pencere pervazında saklar . Yani burada

have some plants there and a few tiny tiny gourds or mini

bazı bitkilere sahip olduklarını ve birkaç küçük kabak veya mini

pumpkins. Um We sometimes store our mail on our window sill.

balkabağı olduğunu görebilirsiniz. Um Bazen postalarımızı pencere pervazında saklarız.

When we get the mail we bring it home and we put it on our

Postayı aldığımızda eve getiriyoruz ve

window sill and we might open it later. When we get magazines

pencere pervazımıza koyuyoruz ve daha sonra açabiliyoruz. Dergi aldığımızda,

we store magazines on our window sill in our kitchen. So

dergileri mutfağımızdaki pencere pervazında saklarız.

that if I'm eating a snack I can grab a magazine to read.

Böylece, eğer bir şeyler atıştırıyorsam, okumak için bir dergi alabilirim.

But a window sill is a little ledge in front of a window. And

Ancak pencere eşiği, pencerenin önündeki küçük bir çıkıntıdır. Ve

sometimes the ledge is big enough that you can store

bazen çıkıntı,

things on it. So that is a window sill. And of course a

üzerinde bir şeyler saklayabileceğiniz kadar büyüktür. Yani bu bir pencere pervazıdır. Ve tabii ki bir

desk usually you have desk drawers. You might store things

masada genellikle masa çekmeceleriniz olur. Masanızda bir şeyler saklayabilirsiniz

on your desk. Uh but you might also store things in the

. Ama çekmecelerde de bir şeyler saklayabilirsin

drawers. My desk drawers have paper for my printer. So when I

. Masa çekmecelerimde yazıcım için kağıt var. Bu yüzden

need paper I open one of the drawers. Um when I order new

kağıda ihtiyacım olduğunda çekmecelerden birini açıyorum . Yeni kağıt sipariş ettiğimde

paper I put it in one of my desk drawers and that is where

onu masamın çekmecelerinden birine koyuyorum ve

I store my paper. So if the printer ran out of paper and

kağıdımı orada saklıyorum. Yani, yazıcının kağıdı biterse ve

Jen needed paper she would say where do you store your paper?

Jen'in kağıda ihtiyacı olursa, kağıdınızı nerede saklıyorsunuz?

And I would say it's in the desk drawer. And then she would

Ve masa çekmecesinde olduğunu söyleyebilirim . Ve sonra

grab some paper. Put it in the printer. A wallet is a great

biraz kağıt alırdı. Yazıcıya koyun . Bir cüzdan,

place to store things. I don't think my wallet is right you

bir şeyleri saklamak için harika bir yerdir. Cüzdanımın doğru olduğunu sanmıyorum,

know it's way over there. Um but a wallet is a place where

oralarda olduğunu biliyorsun. Um ama bir cüzdan

you store money. Where you store credit cards where you

para sakladığınız bir yerdir. Kredi kartlarını sakladığınız yer,

store debit cards. Which is a card connected to your bank

banka kartlarını sakladığınız yer. Hangi banka hesabınıza bağlı bir karttır

account. Um and a wallet is not just for men. Women can have

. Um ve bir cüzdan sadece erkekler için değildir. Kadınların

wallets as well. This is definitely a man's wallet. It's

da cüzdanları olabilir. Bu kesinlikle bir erkek cüzdanı.

a you know a might call it a bill fold as well. But I call

Bildiğiniz gibi buna fatura katlama da diyebilir. Ama ben

it a wallet. Um like Jen has a wallet and I have a wallet.

buna cüzdan diyorum. Jen'in bir cüzdanı var ve benim de bir cüzdanım var. Para depolamak için kullandığınız bir şey

It's a gender neutral term for something you use to store

için cinsiyetten bağımsız bir terim

money. ID cards credit cards and those types of things. You

. Kimlik kartları, kredi kartları ve bu tür şeyler.

might have a purse. Now, I had to ask Jen and my daughter what

Çantanız olabilir. Şimdi, Jen'e ve kızıma

the difference was between a purse and a handbag. They said

çanta ile el çantası arasındaki farkın ne olduğunu sormam gerekiyordu.

that a purse is usually smaller and has a strap so you can hang

Bir çantanın genellikle daha küçük olduğunu ve omzunuzdan asabilmeniz için bir kayışı olduğunu söylediler

it from your shoulder. Whereas a handbag can be a little

. Oysa bir el çantası biraz daha

bigger and usually just has handles on top. So once again,

büyük olabilir ve genellikle üstte kulpları vardır. Yani bir kez daha,

I'm not an expert. I don't own a purse or a handbag but a

ben bir uzman değilim. Bir çantam veya el çantam yok ama bir

purse think is usually a bit smaller and has a strap and a

çanta bence genellikle biraz daha küçüktür ve bir kayışı vardır ve bir

handbag is usually a bit bigger and has handles. Earlier I

el çantası genellikle biraz daha büyüktür ve kulpları vardır.

mentioned the word attic. So an attic is usually sorry not

Çatı katı kelimesinden daha önce bahsetmiştim. Yani bir çatı katı genellikle üzgündür,

usually. An attic is something some people in North America

genellikle değil. Çatı katı, Kuzey Amerika'daki bazı insanların

have. Usually in an older house. And it's a room way at

sahip olduğu bir şeydir. Genellikle eski bir evde. Ve üstte bir oda var

the top. And usually the ceiling is the actual inside of

. Ve genellikle tavan, çatının gerçek iç kısmıdır

the roof. So you can see in this one too. Uh the attic

. Yani bunda da görebilirsiniz. Çatı

space is not a space where people live. Um often times

katı, insanların yaşadığı bir alan değil . Çoğu zaman

it's not heated in the winter. But an attic is a large storage

kışın ısıtılmaz. Ancak çatı katı,

area for some people. So they might store things in the

bazı insanlar için geniş bir depolama alanıdır. Böylece tavan arasında bir şeyler saklayabilirler

attic. And fact the same way we store things in our basement.

. Ve bodrumumuzda bir şeyler sakladığımız gibi.

Some people store the same things in their attic. We don't

Bazı insanlar tavan arasında aynı şeyleri saklar.

have an attic. This house was built in 1981 and that is

Çatı katımız yok. Bu ev 1981'de inşa edildi ve

considered a more modern home design even though that's like

over 40 years ago. Um and they didn't build attics anymore.

40 yılı aşkın bir süre önce olmasına rağmen daha modern bir ev tasarımı olarak kabul ediliyor. Um ve artık tavan araları inşa etmiyorlardı. Evlere

They started to put more insulation in houses. So the

daha fazla yalıtım koymaya başladılar . Bu nedenle, Kuzey Amerika'da, özellikle Kuzey Amerika'nın kuzey kesimlerinde,

attic space or an attic as a room kind of disappeared in

çatı katı alanı veya bir oda olarak çatı katı ortadan kalktı

North America, especially in the northern parts of North

America. Some people still have attics though. They are a nice

. Yine de bazı insanların çatı katları var. Bir

place to store things. And then I put this as the last slide

şeyleri saklamak için güzel bir yer. Sonra bunu son slayt olarak koydum

because I thought this was funny. These aren't my children

çünkü bunun komik olduğunu düşündüm . Bunlar benim çocuklarım değil, küçükken

but my kids as they grew up when they were little. They

büyümüş çocuklarım .

would store a lot of things on the floor. If you walked in

Yerde çok şey saklarlardı . Odalarına girseniz

their room you wouldn't be able to walk because all their toys

yürüyemezdiniz çünkü bütün oyuncakları

would be on the floor. It's not a good place to store things.

yerde olurdu. Eşyaları saklamak için iyi bir yer değil.

Especially if You're a dad and if you have to go and talk to a

Özellikle de bir babaysanız ve ağladıkları için geceleri bir çocukla konuşmak zorunda kalırsanız

child at night because they're crying and you're trying to

ve siz

walk across the room in the dark you often step on things.

karanlıkta odada yürümeye çalışıyorsanız, genellikle bir şeylere basarsınız.

So don't store things on the floor. Uh but I'm sure if you

Bu yüzden yerde bir şeyler saklamayın . Ama eminim ki

have children or if you have friends with children you'll

çocuklarınız varsa veya çocuklu arkadaşlarınız varsa,

recognize that kids often will store things on the floor. Not

çocukların genellikle yerde bir şeyler sakladıklarını anlayacaksınız.

the best place to store things.

Bir şeyleri saklamak için en iyi yer değil.