Lesson 110 👩‍🏫 Basic English with Jennifer - Build Vocabulary and Fluency

Hi everyone. I'm Jennifer from English with Jennifer. Listen as I talk

Herkese selam. Ben Jennifer ile İngilizce'den Jennifer.

with my students, Flavia and Andreia. Let's learn some vocabulary

Öğrencilerim Flavia ve Andreia ile konuşurken beni dinleyin. Sohbet yoluyla biraz kelime öğrenelim

through conversation.

.

So, you have allergies, and you sniffle. Sniffle. Sniffle. Oh. So...

Yani, alerjin var ve burnunu çekiyorsun. burnunu çek burnunu çek Ah. Öyleyse...

Wipe. Wipe. So, you often have to wipe your nose.

Sil. Silip süpürmek. Bu nedenle, sık sık burnunuzu silmeniz gerekir .

Wipe your nose. Right? And sniffling. You sniffle.

burnunu sil Sağ? Ve burnunu çekiyor. burnunu çekiyorsun burnumu

I'm sniffling. You're sniffling. I'm sniffling. I'm always sniffling.

çekiyorum Burnunu çekiyorsun. burnumu çekiyorum Ben her zaman burnumu çekiyorum.

Wipe is similar...? Wipe your nose.

Wipe benzer ...? burnunu sil

Yeah. You can wipe your hands. You can wipe the table.

Evet. Ellerini silebilirsin. Masayı silebilirsin.

Wipe is like clean? Cleaning. No. Oh, that's scratching.

Wipe temiz gibi mi? Temizlik. Hayır. Oh, bu kaşıma.

Scratch, like the dog the claws. They scratch. Right?

Tırmık, pençeleri köpek gibi. Çiziyorlar. Sağ?

Scratch. The cats can scratch, and we can scratch. Oh. Scratch.

Çizik. Kediler tırmalayabilir, biz de tırmalayabiliriz. Ah. Çizik.

But wiping...is different. We can wipe the table. Wipe our nose.

Ama silmek... farklıdır. Masayı silebiliriz. Burnumuzu silin.

Right? Wipe. So, you could always say, "Excuse me. I need to wipe my nose." Because

Sağ? Silip süpürmek. Yani, her zaman "Affedersiniz, burnumu silmem gerekiyor" diyebilirsiniz. Çünkü

you have allergies. Okay. How are you doing, Andreia? Good. And you?

alerjin var. Tamam aşkım. Nasılsın Andreia? İyi. Ve sen?

Not bad. A little tired as usual. But I'm okay.

Fena değil. Her zamanki gibi biraz yorgun. Ama ben iyiyim.

How about you? Good. And you? I'm doing okay. Yeah. I think, um, do you have a cold?

Peki ya sen? İyi. Ve sen? İyiyim. Evet. Sanırım, um, soğuk algınlığın var mı?

No. It's allergies. Allergies. Say, "I have allergies." Seasonal allergies.

Hayır. Alerji. Alerjiler. "Alerjim var" deyin. Mevsimsel alerjiler.

Yes, yes. Seasonable allergies. Here in the, um,

Evet evet. Mevsimsel alerjiler. Burada, ee,

in the Northeast, in Massachusetts, many people

Kuzeydoğu'da, Massachusetts'te, birçok insanın

have seasonal allergies, so you have allergies in the spring

mevsimsel alerjileri var, yani ilkbaharda alerjiniz

and allergies in the fall. Yeah. Do you have any allergies?

ve sonbaharda alerjiniz var. Evet. Herhangi bir alerjiniz var mı?

Sometimes. No specific. Yeah. Sometimes it just happens. I think I'm

Bazen. Özel değil. Evet. Bazen sadece olur. Sanırım

allergic to the cold. Seriously. If i'm sitting there and all

soğuğa alerjim var. Cidden. Orada oturuyorsam ve

of a sudden it's cold, I start sneezing, so maybe I'm allergic

birdenbire hava soğuyorsa, hapşırmaya başlarım, bu yüzden soğuğa alerjim olabilir

to the cold. I don't know if that's possible. Okay.

. Bunun mümkün olup olmadığını bilmiyorum. Tamam aşkım.

Did you learn any useful words? Let's review the vocabulary.

Yararlı kelimeler öğrendin mi? Sözlüğü gözden geçirelim. Silip

Wipe. You can wipe your nose. You can wipe your hands. You can wipe the

süpürmek. burnunu silebilirsin Ellerini silebilirsin. Masayı silebilirsin

table. Allergy. Allergies.

. Alerji. Alerjiler.

Flavia has seasonal allergies. She probably has

Flavia'nın mevsimsel alerjileri var. Muhtemelen ilkbahar ve sonbaharda

problems with her eyes, nose, and maybe her throat

gözlerinde, burnunda ve belki de boğazında problemler vardır

in the spring and the fall. If you have allergies, you're allergic to something.

. Alerjiniz varsa, bir şeye alerjiniz var demektir.

You can be allergic to food. You can be allergic to cats.

Yiyeceklere alerjiniz olabilir. Kedilere alerjiniz olabilir.

I think I'm allergic to the cold. I sneeze when I feel

Sanırım soğuğa alerjim var.

cold air. Sneeze. [Achoo!]

Soğuk hava hissettiğimde hapşırırım. hapşırma [Ahoo!]

When you have allergies, maybe you sneeze. Maybe you sniffle. At our lesson,

Alerjiniz olduğunda belki hapşırırsınız. Belki burnunu çekersin. Dersimizde

Flavia was sniffling. Scratch. You can scratch your arm.

Flavia burnunu çekiyordu. Çizik. Kolunu kaşıyabilirsin.

A cat can scratch you.

Bir kedi seni tırmalayabilir.

Okay. It's time for more conversation. Flavia, Andreia, and I will share some

Tamam aşkım. Daha fazla konuşma zamanı. Flavia, Andreia ve ben bazı

stories. We'll talk about what we did. Listen.

hikayeler paylaşacağız. Neler yaptığımızı konuşacağız. Dinlemek.

Let's try talking...we'll try talking about something interesting

Hadi konuşmayı deneyelim... olan ilginç bir şey hakkında konuşmayı deneyeceğiz

that happened, but just tell a little, and the others can ask questions. Okay?

, ama sadece biraz anlatın, diğerleri de soru sorabilir. Tamam aşkım?

So, I'm going to think of something interesting, something funny, something

Bu yüzden ilginç, komik,

scary. Remember we're saying our floors...

korkutucu bir şey düşüneceğim. Bizim zeminlerimizi söylediğimizi unutma... en

who has the dirtiest floor? I think I do. I think my house is kind of clean. I

kirli zemin kimde? Sanırım yapıyorum. Sanırım evim biraz temiz.

think it's clean, but... I have a clean house, but

Bence temiz ama... Benim temiz bir evim var ama

we had a mouse. We had a mouse in the house,

faremiz vardı. Evde faremiz vardı ,

so I don't know. I think we have a clean house.

o yüzden bilmiyorum. Bence temiz bir evimiz var.

But we had a mouse in the house. Not good. Yeah. Not good, not good. No. So, you can ask

Ama evde faremiz vardı. İyi değil. Evet. İyi değil, iyi değil. Hayır. Yani

me questions. What do you want to know?

bana soru sorabilirsin. Ne bilmek istiyorsun?

When...when was it? Um, last week. I think like,

Ne zaman...ne zamandı? Geçen hafta. Sanırım,

I don't know, Wednesday, Thursday. Last week.

bilmiyorum, çarşamba, perşembe gibi. Geçen hafta.

Yeah. And when...when was the mouse?

Evet. Fare ne zamandı?

Where? Where...where was a mouse? The mouse. The mouse.

Nerede? nerede...fare neredeydi? Fare. Fare.

Where was the mouse? Um, on the floor. Uh, in my office.

Fare neredeydi? Yerde. Ofisimde.

Is it a big mouse? Was it a big mouse? Oh, it was. No, it was little. It was kind

Büyük bir fare mi? Büyük bir fare miydi? Ah, öyleydi. Hayır, azdı.

of little. Maybe cute.

Biraz küçüktü. Belki sevimli.

What you...what you do? Close. What...what did...

Ne sen...ne yapıyorsun? Kapalı. Ne...ne yaptın...

What did you do? What did I do? I screamed.

Ne yaptın? Ne yaptım? Çığlık attım.

I screamed. I got my phone, and my husband was home,

Çığlık attım. Telefonumu aldım ve kocam evdeydi, ben de

so I called and said, "Come here now! Get up here now! So, I called my husband,

aradım ve "Hemen buraya gel! Hemen buraya gel! Kocamı aradım

and he came.

ve geldi.

Can you guess, um, who caught the mouse? Do you think I caught it? Who caught...?

Tahmin edebilir misin, um, fareyi kim yakaladı? Yap!" ben mi yakaladım sanıyorsun? kim yakaladı...?

So "catch" > "caught."

Yani "yakala" > "yakaladı." Fareyi

Who caught the mouse? Do you think I caught the mouse? No. No.

kim yakaladı? Sence ben fareyi yakaladım mı? Hayır. Hayır.

My husband caught the mouse. Yes. He caught the mouse, and he...

Kocam fareyi yakaladı. Evet. Fareyi yakaladı. , ve o...

died? He killed it. He killed it.

öldü mü? Öldürdü. Öldürdü.

He killed it. He killed the mouse. Yeah. He caught the mouse. He killed the mouse, and

Fareyi öldürdü. Evet. Fareyi yakaladı. Fareyi öldürdü ve ben

I screamed the whole time. I was like, "Ah!" I didn't want

sürekli çığlık attım. "Ah" gibiydim "

to see. I didn't want to hear. Yeah. So, that's my story.

Görmek istemedim. Duymak istemedim. Evet. Yani bu benim hikayem. Öyleyse

So, think of something...now I can laugh. Ha ha. It's funny, but at the time, I was

bir şeyler düşünün... şimdi gülebilirim. Ha ha. Komik ama o zamanlar,

screaming. It was...it was awful. Did you listen well? Do you think you can

Çığlık atıyordum. Korkunçtu. İyi dinledin mi?

retell my story? Here are some key words to help you.

Hikayemi tekrar anlatabilir misin? İşte sana yardımcı olacak bazı anahtar kelimeler.

Here's what you can say. Jennifer told a story about a mouse.

İşte söyleyebileceğin şeyler. Jennifer bir fare hakkında bir hikaye anlattı.

There was a mouse in the house. It was in her

Evde fare varmış,

office. She was scared, so she called her husband.

ofisindeymiş, korkmuş, kocasını aramış , adam gelip

He came and caught the mouse. Jennifer screamed when he killed it. She didn't

fareyi yakalamış. Jennifer onu öldürdüğünde çığlık attı.

want to see it or hear it.

Görmek ya da duymak istemiyordu.

Practice telling the story. Okay? Right now, we'll go on

Hikayeyi anlatma alıştırması yapın. Tamam aşkım? Şimdi devam edeceğiz

and you can hear what Flavia and Andreia did.

ve Flavia ile Andreia'nın ne yaptığını duyabilirsiniz.

Anything interesting or funny happen? Did you...?

İlginç veya komik bir şey oldu mu? sen...?

Uh, I carved my first jack-o-lantern. Jack-o-lantern. Yes, we talked

İlk balkabağı fenerimi oydum. Jack-o-fener. Evet,

about Halloween, carving, pumpkins, and you

Cadılar Bayramı, oymacılık, balkabağı hakkında konuştuk ve siz

carved a pumpkin.

balkabağı oydunuz.

When did you carve it? Did you carve it on Halloween or the day before?

Ne zaman oydun? Onu Cadılar Bayramı'nda mı yoksa bir gün önce mi oydun?

On Halloween. At school. Okay.

Cadılar bayramında. Okulda. Tamam aşkım.

You can ask...hard or easy? Where?

Sorabilirsin... zor mu kolay mı? Nerede?

You can do "where." Where did you carve...carve...where where did you carve

"Nerede" yapabilirsiniz. Nereye oydun... oyma... nereye oydun

where did you carve the pumpkin?

balkabağını nereye oydun?

At school.

Okulda.

Mm-hmm. They gave you the knives and everything? Yeah. And you?

Mm-hmm. Sana bıçakları filan verdiler mi? Evet. Ve sen?

Okay. Was it messy? Messy, like um, you can be nice and clean and organized.

Tamam aşkım. Dağınık mıydı? Dağınık, um gibi, hoş, temiz ve düzenli olabilirsin.

And messy. Yes, yes.

Ve dağınık. Evet evet.

Messy. It was messy, but fun. Messy, but fun. It's very cool. Any other

Dağınık. Dağınıktı ama eğlenceliydi. Dağınık ama eğlenceli. Çok havalı. Başka

questions? Um, well, when people

soru? Şey, insanlar

make, um, a jack-o'-lantern, they carve a face

bir jack-o'-lantern yaptıklarında, genellikle bir surat yaparlar

usually. Right? They carve a face. What face?

. Sağ? Bir yüz oyuyorlar. Ne yüzü?

I'd say, "What kind?" Right? Because it could be

"Ne tür?" derdim. Sağ? Çünkü

scary, funny, silly... What kind? What kind

korkutucu, komik, aptalca olabilir... Ne tür? Ne tür

of face...what kind of face did you did you carve?

bir yüz... nasıl bir yüz oydun?

I think it is a funny face. A funny face. I think.

Bence komik bir yüz. Komik bir yüz. Bence.

And did you put a candle inside? Yes. yes. Did you take a picture? Yes. You should.

Ve içine bir mum koydun mu? Evet. Evet. resim çektin mi Evet. Malısın.

You should take a picture and then send it home. Okay.

Bir fotoğraf çekmeli ve sonra eve göndermelisin. Tamam aşkım.

Okay. Did anything interesting happen to you?

Tamam aşkım. Başınıza ilginç bir şey geldi mi ?

Last week yeah I went Halloween in

Geçen hafta evet, Salem'de Cadılar Bayramı'na gittim

Salem. So, I went...I went to Salem. When? When?

. Ben de gittim... Salem'e gittim. Ne zaman? Ne zaman?

When? On Sunday, on Monday...

Ne zaman? Pazar günü, Pazartesi günü...

On Halloween. On Halloween. Again. So, I went...I went to Salem

Cadılar Bayramı'nda. Cadılar bayramında. Tekrar. Ben de gittim...Cadılar Bayramı'nda Salem'e gittim

on Halloween. Okay.

. Tamam aşkım.

Did you go at night? Yes, yes.

gece mi gittin Evet evet.

Who was with you? My husband. Um, did you wear a costume?

Kim seninleydi? Kocam. Kostüm giydin mi?

No, I used a little... headband! A hat.

Hayır, biraz... kafa bandı kullandım! Bir şapka.

A hat? So, I wore a hat. A witch hat. Oh! You wore a witch's hat. Okay. Yes.

Bir şapka? Bu yüzden şapka taktım. Bir cadı şapkası. Ah! Bir cadı şapkası takmıştın. Tamam aşkım. Evet.

That's good. Get in the holiday spirit! Yeah.

Bu iyi. Tatil ruhuna girin! Evet.

What else can we ask?

Başka ne sorabiliriz?

How was the weather? Yeah, yeah. How was the weather?

Hava nasıl? Evet evet. Hava nasıl?

Before, uh, it's no...before it was raining. Yeah, yeah. And the

Daha önce, uh, hayır... yağmur yağmadan önce. Evet evet. Ve

floor is...the ground is, um,

zemin... zemin, um,

wet. Wet. And had... wind.

ıslak. Islak. Ve vardı... rüzgar.

Wind. It was windy. It was windy. It was windy. Yeah. Yes.

Rüzgâr. Rüzgarlıydı. Rüzgarlıydı. Rüzgarlıydı. Evet. Evet.

Did you lose your hat? Yes. Oh, you did! Difficult. No, no lose, but I...

Şapkanı mı kaybettin? Evet. Ah, yaptın! Zor. Hayır, kaybetmek yok ama ben...

you had to hold your hat. Yeah. "Hold"... "held." Held. I held my hat.

şapkanı tutman gerekiyordu. Evet. "Bekle"... "tutuldu." Tutulmuş. şapkamı tuttum

Yes, so you walked and you held your hat

Evet, yürüdün ve

because the wind was blowing. Yes, but I'm sure it was fun.

rüzgar estiği için şapkanı tuttun. Evet ama eminim eğlenceli olmuştur.

Right? Because Salem is very popular. Yeah. It's very full...crowded. Crowded.

Sağ? Çünkü Salem çok popüler. Evet. Çok dolu... kalabalık. Kalabalık.

Crowded. Yeah, I was going to ask. Was it crowded? Was it crowded with

Kalabalık. Evet, soracaktım. Kalabalık mıydı?

children or people of all ages? People. All ages. Oh, I haven't been to

Çocuklarla mı yoksa her yaştan insanla mı kalabalıktı? İnsanlar. Her yaştan. Oh, Salem'e gitmedim

Salem, but I know it's very popular on Halloween. Good.

ama Cadılar Bayramı'nda çok popüler olduğunu biliyorum . İyi.

What did you learn? Can you retell what happened?

Ne öğrendin? Ne olduğunu tekrar anlatabilir misin?

Flavia carved a pumpkin at her school. She carved a

Flavia okulunda bir balkabağı oydu .

jack-o-lantern on Halloween. It was her first jack-o'-lantern. It was

Cadılar Bayramı'nda bir balkabağı feneri oydu. Bu onun ilk balkabağı feneriydi.

messy, but fun. She carved a funny face.

Dağınıktı ama eğlenceliydi. Komik bir yüz çizdi.

Andrea went to Salem to celebrate Halloween.

Andrea, Cadılar Bayramı'nı kutlamak için Salem'e gitti .

It was crowded. She wore a witch's hat. She held the hat on her head the whole

Kalabalıktı. Bir cadı şapkası takmıştı. Hava

time because it was windy. She said it was fun.

rüzgarlı olduğu için şapkayı her zaman başında tutuyordu. Eğlenceli olduğunu söyledi.

When you listen to someone's story, be ready to ask

Birinin hikayesini dinlediğinizde soru sormaya hazır olun

questions. So you remember some of the questions we asked?

. Sorduğumuz bazı soruları hatırlıyor musun ?

Unscramble the words. Recall some of the questions we asked about Flavia's

Kelimeleri çöz. Flavia'nın balkabağı feneri hakkında sorduğumuz bazı soruları hatırlayın

jack-o'-lantern.

.

When did you carve it?

Ne zaman oydun?

Where did you carve it?

Nerede oydun?

Was it messy?

Dağınık mıydı?

What kind of face did you carve?

Nasıl bir yüz çizdin?

Remember Andreia celebrated Halloween. Unscramble these words.

Andreia'nın Cadılar Bayramı'nı kutladığını hatırlayın. Bu kelimeleri çöz.

When did you go to Salem?

Salem'e ne zaman gittin?

Did you go at night?

gece mi gittin

Who was with you?

Kim seninleydi?

Did you wear a costume?

Kostüm giydin mi?

Was it crowded?

Kalabalık mıydı?

Here's a final challenge. Listen to another story,

İşte son bir meydan okuma. Başka bir hikaye dinle,

a true story. When I'm done, try to retell it.

gerçek bir hikaye. Bitirdiğimde, tekrar anlatmayı dene.

When I was a girl, we had a cat. The cat liked to hunt.

Ben küçük bir kızken bir kedimiz vardı. Kedi avlanmayı severdi.

It usually caught small animals. One day the cat chased a squirrel

Genellikle küçük hayvanları yakalar. Bir gün kedi eve sincap kovalamış

into the house. I jumped on a chair and screamed.

. Bir sandalyeye atladım ve çığlık attım.

One of my brothers and his friend used hockey sticks to get the squirrel

Kardeşlerimden biri ve arkadaşı sincabı evden çıkarmak için hokey sopaları kullandılar

out of the house. I think I screamed the whole time.

. Sanırım sürekli çığlık attım .

How well did you understand? Read the story once

Ne kadar iyi anladın? Hikayeyi bir kez okuyun

and then go back and listen again.

ve ardından geri dönün ve tekrar dinleyin.

Stories are fun to tell and retell. Practice often

Hikayeleri anlatmak ve yeniden anlatmak eğlencelidir. Sık sık pratik yapın

and you'll get better. That's all for now. Please like and share the video. As

ve daha iyi olacaksınız. Şimdilik bu kadar. Lütfen videoyu beğenip paylaşın.

always, thanks for watching and happy studies!

Her zaman olduğu gibi, izlediğiniz için teşekkürler ve mutlu çalışmalar!

Follow me on Facebook, Twitter, and Instagram.

Beni Facebook, Twitter ve Instagram'da takip edin .

Don't forget to subscribe. Turn on those notifications.

Abone olmayı unutmayın. Bu bildirimleri açın.