Lesson 85 👩‍🏫 Basic English with Jennifer: Equatives, Comparatives & Superlatives 🎓

Hi everyone. I'm Jennifer from English with Jennifer. Let's study basic English together.

Herkese selam. Ben Jennifer ile İngilizce'den Jennifer. Birlikte temel İngilizce çalışalım.

Subscribe to my channel and get all my basic English lessons. You can

Kanalıma abone olun ve tüm temel İngilizce derslerimi alın.

study with my students Flavia and Andriea.

Öğrencilerim Flavia ve Andriea ile çalışabilirsiniz.

When you study English, find time to review. It's very important to practice

İngilizce çalışırken, gözden geçirmek için zaman ayırın . Pratik yapmak

and review. Do you remember how we use adjectives to compare two things?

ve gözden geçirmek çok önemlidir. İki şeyi karşılaştırmak için sıfatları nasıl kullandığımızı hatırlıyor musun?

For example, which city is bigger, Moscow or Boston? Moscow is bigger than Boston.

Örneğin hangi şehir daha büyük, Moskova mı Boston mu? Moskova, Boston'dan daha büyük.

Boston is smaller than Moscow. Which country is hotter, Canada or Cuba?

Boston, Moskova'dan daha küçüktür. Hangi ülke daha sıcak, Kanada mı Küba mı?

Cuba is hotter than Canada. Canada is colder than Cuba. Let's practice using these

Küba, Kanada'dan daha sıcaktır. Kanada, Küba'dan daha soğuktur. Bu

comparative adjectives, adjectives with the ending -er.

karşılaştırmalı sıfatları, -er ile biten sıfatları kullanarak pratik yapalım.

Ladies, let's remember how we compare things.

Bayanlar, şeyleri nasıl karşılaştırdığımızı hatırlayalım.

One thing can be bigger. One thing can be smaller.

Bir şey daha büyük olabilir. Bir şey daha küçük olabilir.

And we add on -er. Right? But these are different when we write. When we say it, it's all "er."

Ve -er ekliyoruz. Sağ? Ama biz yazarken bunlar farklı. Söylediğimizde, hepsi "er".

Here smaller. With "nice" we just add -r. With "heavy" what do we change?

Burada daha küçük. "Güzel" ile sadece -r ekleriz. "Ağır" ile neyi değiştiririz?

Change y. Y becomes...

y'yi değiştir Y olur...

-er? I. Y becomes i and then -er. Heavier. When we write, y changes to i.

-e? I. Y, i ve sonra -er olur. Daha ağır. Yazdığımızda, y i olarak değişir.

"Heavier." "Bigger." What happens? Double g. Mm-hm. Two g's. All right because we vowel and consonant.

"Daha ağır." "Daha büyük." Ne oluyor? çift ​​g. Mm-hm. İki g. Pekala, çünkü biz sesli ve sessiz harfleriz.

Bigger. Okay. So let's find more. What is "hotter"

Daha büyük. Tamam aşkım. Öyleyse daha fazlasını bulalım. "Daha sıcak" neye

similar to? Where does it go? Bigger? Mm-hm. Two t's: hotter.

benzer? Nereye gidiyor? Daha büyük mü? Mm-hm. İki t: daha sıcak.

How about "light"? Where does it go? Light? I don't remember. Lighter? Lighter. Yeah. Yes. Just add -er. That's all. "Cold"?

Peki ya "ışık"? Nereye gidiyor? Işık? hatırlamıyorum Çakmak mı? Daha hafif. Evet. Evet. Sadece -er ekleyin. Bu kadar. "Soğuk"?

-Er. Yes, -er. Yeah. Most adjectives, you just add -er. Most of them. Right? "Young?" Younger. Younger.

-Şey. Evet. Evet. Çoğu sıfat, sadece -er eklersiniz. Onların çoğu. Sağ? "Genç?" Daha genç. Daha genç.

"Friendly." I don't know. Do you think we say "more friendly" or "friendlier"? More friendly.

"Arkadaşça." Bilmiyorum. Sizce "daha arkadaş canlısı" mı yoksa "daha arkadaş canlısı" mı diyoruz? Daha arkadaşça.

You hear both. You can check dictionary, but I think most dictionaries will say "friendlier." Mm-hmm.

İkisini de duyuyorsun. Sözlüğe bakabilirsin ama bence çoğu sözlük "daha dostça" diyecektir. Mm-hmm.

When you don't know, you check. Friendlier. So actually y changes, so where does it go?

Bilmediğin zaman kontrol edersin. Daha dostça. Yani aslında y değişiyor, peki nereye gidiyor?

Yeah. You might hear some people say "more friendly." Mm-hm. You might, but usually

Evet. Bazı insanların "daha arkadaş canlısı" dediğini duyabilirsiniz. Mm-hm. Olabilirsin, ama genellikle

we say friendlier. "Pretty." Prettier.

daha dostça deriz. "Tatlı." Daha güzel.

"Fast."

"Hızlı."

Double t?

Çift t?

Mm-mm. No? Because vowel - consonant. And this is two consonants. S-T. Faster. Dirty. Dirtier. Okay. Then we have

Mmmm. HAYIR? Çünkü ünlü - ünsüz. Ve bu iki ünsüz. S-T Daha hızlı. Kirli. Daha kirli. Tamam aşkım. Sonra

these longer ones and we don't say "interestinger." What do we say? More. More.

bu daha uzun olanlara sahibiz ve "daha ilginç" demeyiz. Ne diyoruz? Daha fazla. Daha fazla.

Right? More -- more interesting. And please don't say "more interestinger." Sometimes

Sağ? Daha fazla -- daha ilginç. Ve lütfen "daha ilginç" demeyin. Bazen

I hear my son say "more bigger." I'm like, "No, no, no, no!" More interesting. More interesting.

oğlumun "daha büyük" dediğini duyuyorum. "Hayır, hayır, hayır, hayır!" Daha ilginç. Daha ilginç.

No -er. So we can say more beautiful, more delicious, more intelligent

Hayır - şey. Yani daha güzel, daha lezzetli, daha zeki diyebiliriz

because these are long adjectives. Right?

çünkü bunlar uzun sıfatlar. Sağ?

I have some new ones, though. Where does "cute' go? Cute? Cute.

Yine de bazı yenilerim var. Şirin nereye gidiyor?

It ends with an e. Just -r? Cute, cuter. Do you know the word "cute"? Uh-huh. Right?

Like the cat is cute. This? Yes, because it ends with E. So you just add -r. Right? Nicer.

çünkü E ile bitiyor. Yani sadece -r eklersiniz. Doğru mu? Daha Güzel.

Ah. Okay. Just the -r. Yes. Nicer. Cuter. "Strong."

Ah. Tamam. Sadece -r. Evet. Daha Güzel. Daha Tatlı. "Güçlü."

Strong. Stronger.

Güçlü. Daha güçlü.

"Loud."

"Yüksek."

Loud. -er. Mh-hm.

Yüksek. -er. Mh -hm.

"Soft." Softer. Uh-huh.

"Yumuşak." Daha yumuşak. Uh-huh.

We're running out of room.

Odamız tükeniyor.

Many, many adjectives.

Pek çok sıfat.

"Exciting." More. Yes. More exciting. "Funny." Funnier. Mm-hmm, with y, so we change the y to an i.

"Heyecan verici." Daha. Evet. Daha heyecan verici. "Komik." Daha Komik. Mm-hmm, y ile, bu yüzden y'yi i olarak değiştiriyoruz.

"Easy." Easier. Exactly.

"Kolay." Daha kolay. Aynen. "

"Expensive." More expensive. "Cheap." Cheaper. Mm-hmm. Right? These are opposites. Cheaper, more expensive.

Pahalı." Daha pahalı. "Ucuz." Daha ucuz. Mm-hmm. Değil mi? Bunlar zıt şeyler. Daha ucuz, daha pahalı.

"Weak." Weaker. Down here.

"Zayıf." Daha zayıf . Aşağıda.

Okay. We have lots of adjectives. Most adjectives, you add -er. Most adjectives

Tamam. Pek çok sıfatımız var. Çoğu sıfata -er eklersiniz. Çok uzun sıfatların çoğu

that are very long, work with "more." Okay? So now we get to practice. I was thinking

"daha" ile çalışır. Tamam mı? Şimdi alıştırmaya geçelim. Kız

of sisters. I don't have a sister. Do you have sisters? Yes. Or brothers?

kardeşleri düşünüyordum. Bir kız kardeşin yok. Kız kardeşin var mı? Evet ya da erkek kardeşin var mı?

Some sisters are friends. That's great. Some sisters fight. They do, especially if

Bazı kız kardeşler arkadaştır. Bu harika. Bazı kız kardeşler kavga eder. Özellikle

they're close in age, like one is 16 and one is 17 or 15. Maybe they're friends,

yaşları birbirine yakınsa, biri 16, diğeri 17 ya da 15 ise kavga ederler. .Belki arkadaştırlar

but sometimes they fight. I was thinking of sisters. Let's say Anna and Ava. Imagine

ama bazen kavga ederler. Kız kardeşleri düşünüyordum. Diyelim ki Anna ve Ava. Düşünün

the sisters fight, for example, Anna says, "I have a cat. You have a cat. My cat is

kız kardeşler kavga ediyor mesela, Anna diyor ki "Benim bir kedim var. Senin bir kedin var. Benim kedim

prettier." Mm-hmm. So, think of the sisters who like to compare and always think I have more.

daha güzel." Mm-hmm. Öyleyse, karşılaştırmayı seven ve her zaman bende daha fazlasına sahip olduğunu düşünen kız kardeşleri düşünün.

My cat is prettier. Can you think of another situation? Think of Anna and Ava.

Benim kedim daha güzel Başka bir durum düşünebilir misin? Anna ve Ava'yı düşünün.

These two sisters. Tell me about them.

Bu iki kız kardeş. Bana onlardan söz et.

One is more beautiful than another.

Biri diğerinden daha güzel.

"Than the other." Or it maybe Ava says, "I'm more beautiful than my sister." What do

"Diğerinden." Ya da Ava, "Ben kız kardeşimden daha güzelim" diyor olabilir.

you think the sisters say? "I am older than you." I'm older than you. Yeah.

Sizce kız kardeşler ne diyor? " Senden daha yaşlıyım." Senden daha yaşlıyım. Evet.

I'm thinking maybe these are adults, and Anna has a car. Ava has a car, and Ava says

Belki bunlar yetişkindir ve Anna'nın arabası vardır diye düşünüyorum. Ava'nın arabası var ve Ava

"My car is newer. My car is more beautiful."

"Arabam daha yeni. Arabam daha güzel" diyor.

What else? What else do the sisters fight about? Maybe they both have boyfriends?

Başka ne? Kız kardeşler başka ne hakkında kavga ediyor? Belki ikisinin de erkek arkadaşı vardır?

My boyfriend...is more intelligent. My boyfriend is more intelligent than your boyfriend.

Erkek arkadaşım... daha zeki. Erkek arkadaşım senin erkek arkadaşından daha zeki.

What else?

Başka ne?

What would they have?

Neleri olurdu?

Ooh. They have purses. A very nice purse. A bag they carry.

Ah. Cüzdanları var. Çok güzel bir çanta. Taşıdıkları bir çanta.

Hmm. A purse, a bag. My purse is prettier. Mm-hmm. Prettier

Hmm. Bir cüzdan, bir çanta. Çantam daha güzel. Mm-hmm.

than yours. Or my purse is more expensive than your purse.

seninkinden daha güzel Ya da benim çantam senin çantandan daha pahalı.

What else could they fight about? I can sing louder, or

Başka ne hakkında kavga edebilirler? Daha yüksek sesle şarkı söyleyebilirim ya da

something like that. Yeah. Louder. I don't know this word. Oh. Loud. Soft. Right?

onun gibi bir şey. Evet. Daha yüksek. Bu kelimeyi bilmiyorum. Ah. Yüksek sesle. Yumuşak. Sağ?

I can speak soft. Say, "Jennifer, I can't hear you. Speak louder." Soft and loud.

Yumuşak konuşabilirim. "Jennifer, seni duyamıyorum. Daha yüksek sesle konuş" de. Yumuşak ve gürültülü.

So let's actually practice...let's find opposites. For example, young and old or old and new. Right?

O halde pratik yapalım... Zıtlıkları bulalım. Örneğin, genç ve yaşlı veya yaşlı ve yeni. Sağ?

We know "soft" is the opposite of "loud." "Weak" is the opposite of...weak -- strong.

"Yumuşak"ın "gürültülü"nün zıttı olduğunu biliyoruz. "Zayıf", zayıf...güçlü'nün zıttıdır.

Fast -- slow. Dirty -- clean. Clean. Cheap -- expensive. And heavy...

Hızlı yavaş. Kirli - temiz. Temiz. Ucuz pahalı. Ve ağır...

Light? Light. Actually, I don't have it here, but what's the opposite of "cold"?

Hafif mi? Işık. Aslında burada yok ama "soğuk" un zıttı nedir?

Hot. Mm-hmm. Small? Big. Oh there's "hot." Hot and cold. Small -- big.

Sıcak. Mm-hmm. Küçük? Büyük. Oh, "sıcak" var. Sıcak ve soğuk. Küçük büyük.

And do we have anymore? Ah. I didn't give you this, but do you know the

Ve artık var mı? Ah. Bunu sana ben vermedim ama

opposite of "beautiful"? Ugly. Good. Uglier, uglier. With a y.

"güzel"in zıttını biliyor musun? Çirkin. İyi. Daha çirkin, daha çirkin. y ile daha

Uglier. So Anna can say to Ava, what? "Your shoes is...are uglier than mine." Very good. Than mine.

çirkin. Böylece Anna, Ava'ya ne diyebilir? "Ayakkabıların... benimkinden daha çirkin." Çok güzel. benimkinden

My shoes are prettier. Right? I don't know. Oh what's the opposite of "interesting"?

Ayakkabılarım daha güzel. Sağ? Bilmiyorum. Oh, "ilginç" in zıttı nedir?

It's not here. Do you know? No. Starts with b.

Burada değil. Biliyor musunuz? Hayır. b ile başlar.

Interesting. Remember? How do I feel? I'm bored.

İlginç. Hatırlamak? Nasıl hissediyorum? Sıkıldım.

But the adjective, the opposite of "interesting" is "boring." Yeah.

Ama sıfat, "ilginç"in zıttı "sıkıcı"dır. Evet.

An interesting movie. Like, "Oh wow! That's really interesting!" Or, "Boring!" Interesting -- boring.

İlginç bir film. "Vay canına! Bu gerçekten ilginç!" Veya "Sıkıcı!" İlginç -- sıkıcı.

How do you feel? Bored. I'm bored. But when we describe things like a movie, a book,

Nasıl hissediyorsun? Sıkılmış. Sıkıldım. Ama film, kitap gibi şeyleri tarif ettiğimizde

it's interesting. It's boring. Interesting --boring.

ilginç geliyor. Bu sıkıcı. İlginç -- sıkıcı. Senin

Your turn. Have some fun. Imagine two brothers. Each one thinks

sıran. Biraz eğlen. İki erkek kardeş düşünün. Her biri

that he's better than the other. Look at the photos and make sentences.

diğerinden daha iyi olduğunu düşünüyor. Fotoğraflara bakın ve cümleler kurun.

Use comparative adjectives.

Karşılaştırmalı sıfatlar kullanın.

Aw.

Ah.

They're also measuring cups. See?

Ayrıca bardak ölçüyorlar. Görmek?

Matryoshka? Yes!

Matruşka mı? Evet!

Many people in the U.S. don't say "matryoshka." They say "nesting dolls."

ABD'deki pek çok insan "matryoshka" demiyor. "İç içe geçmiş oyuncak bebekler" derler.

Nesting dolls? Doll. Like little girls play with dolls.

İç içe geçmiş oyuncak bebekler mi? Oyuncak bebek. Küçük kızların bebeklerle oynaması gibi.

Yeah. Dolls.

Evet. oyuncak bebekler

Nesting dolls. How do you know "matryoshka"?

Yuvalama bebekleri. "Matryoshka" yı nasıl bilirsiniz?

What do they say in Portuguese?

Portekizce ne diyorlar?

Matryoshka. Really?

Matruşka. Gerçekten mi?

Probably because there are Russians in Brazil.

Muhtemelen Brezilya'da Ruslar olduğu için.

Yeah. Because Americans would not say "matryoshka." They would say "nesting dolls."

Evet. Çünkü Amerikalılar "matryoshka" demezdi. "İç içe geçmiş oyuncak bebekler" derlerdi.

Interesting. Okay. So we have measuring cups. Which ones are more interesting?

İlginç. Tamam aşkım. Yani ölçü kaplarımız var. Hangileri daha ilginç?

You can say "the matryoshka." The nesting dolls are more interesting. Which ones

"Matryoshka" diyebilirsin. Yuvalama bebekleri daha ilginç. Hangileri

are more beautiful? These ones are more beautiful. And because "beautiful" is a big a big word, a long word,

daha güzel? Bunlar daha güzel. Ve "güzel" büyük bir kelime, uzun bir kelime olduğu için,

we say more beautiful, more interesting. Okay. But we could also use

daha güzel, daha ilginç deriz. Tamam aşkım. Ama

the opposite...if I can find it.

tam tersini de kullanabiliriz... eğer bulabilirsem.

Less. Less. More beautiful. Less beautiful.

Az. Az. Daha güzel. Daha az güzel

So if these ones are more interesting,

Yani bunlar daha ilginçse,

these ones are less less interesting. These ones are more beautiful. These ones

bunlar daha az ilginç. Bunlar daha güzel. Bunlar daha

are less beautiful. Mm-hmm. Less beautiful is similar [to] "ugly"?

az güzel. Mm-hmm. Daha az güzel "çirkin"e benzer mi?

Well, no. I mean, because you can have two things that are beautiful, but one is

Hayır. Demek istediğim, çünkü iki güzel şeye sahip olabilirsiniz ama biri

more beautiful...less beautiful. Not ugly, but less. Okay. Less beautiful. Right?

daha güzel... daha az güzel. Çirkin değil ama daha az. Tamam aşkım. Daha az güzel Sağ?

So, again remember with long adjectives, we can use "more" or "less." More or less.

Yani, yine hatırlayın, uzun sıfatlarda "more" veya "less" kullanabiliriz. Az çok.

With the shorter adjectives, we add the -er: easier, cuter. But these are more

Daha kısa sıfatlarla -er ekliyoruz : daha kolay, daha şirin. Ama bunlar daha

interesting and more beautiful. Which ones do you think were more expensive?

ilginç ve daha güzel. Sizce hangileri daha pahalıydı?

The nesting dolls. Yeah, probably. Yeah. The nesting dolls were more expensive.

Yuvalama bebekleri. Evet muhtemelen. Evet. Yuvalama bebekleri daha pahalıydı.

Do you know what these are? For what? Books. For books. Because I like to...to read and

Bunların ne olduğunu biliyor musun? Ne için? Kitabın. Kitaplar için. Çünkü okumayı... severim ve

if you have a book with many pages, you need to put this in the book. Right?

çok sayfalı bir kitabınız varsa, bunu kitaba koymanız gerekir. Sağ?

It's a bookmark. Mm-hmm. Bookmark. You use a bookmark. You can see the

Bu bir yer imi. Mm-hmm. Yer imi. Bir yer imi kullanıyorsunuz.

different kinds, like a piano keyboard, but the colors are like a rainbow. Maybe.

Piyano klavyesi gibi farklı türleri görebilirsiniz ama renkleri gökkuşağı gibidir. Belki.

This one is Japanese. Feel. It feels nice. Yeah. It feels nice. It's good paper. Yeah.

Bu Japon. Hissetmek. İyi hissettiriyor. Evet. İyi hissettiriyor. Bu iyi bir kağıt. Evet.

Okay. When we make comparisons, we have two things, like this is more beautiful.

Tamam aşkım. Karşılaştırma yaptığımızda iki şey var, bu daha güzel gibi.

These are smaller. Two. But here I have more than two, so I can ask, "Which one is

Bunlar daha küçüktür. İki. Ama burada ikiden fazla var, o yüzden "

the most interesting?" All right? What do you think? Which is the most beautiful?

En ilginç olanı hangisi?" diye sorabilirim. Elbette? Ne düşünüyorsun? En güzeli hangisi?

Which? This. This is what? [It] is more beautiful..is more beautiful than...those.

Hangi? Bu. Bu nedir? [Bu] daha güzel..onlardan daha güzel.

Those. Okay. You could say this is more beautiful than those and compare.

Onlar. Tamam aşkım. Bu onlardan daha güzel diyebilir ve karşılaştırabilirsiniz.

Or 1, 2, 3, 4 . This is...oops...the most...the most...most...of all of them.

Veya 1, 2, 3, 4 . Bu...ayy...en...en...en...en...hepsinden.

This is the most beautiful...the most beautiful bookmark. This is the most

Bu en güzel...en güzel kitap ayracı. Bu en

beautiful bookmark. Right? Which one is the most colorful? This is the most

güzel yer imi. Sağ? En renklisi hangisi? En

colorful one, or this is the most colorful bookmark. Which one is the

renklisi bu ya da en renkli yer ayracı bu. Hangisi en

funniest? Very good. This is the funniest of all. So you could use: This is the funniest.

komik? Çok güzel. Bu en komik olanı . Yani şunları kullanabilirsiniz: Bu en komik olanı.

This is the funniest bookmark. This is the funniest bookmark of all.

Bu en komik yer imi. Bu, en komik yer imi.

"Of all" because we have 1, 2, 3, 4. Of the whole group. Um, I can say I guess...

"Hepsinden" çünkü elimizde 1, 2, 3, 4 var. Tüm gruptan. Um, diyebilirim ki...

I like the piano, so for me this one's the best. This is the best bookmark. This

Piyanoyu seviyorum, bu yüzden benim için en iyisi bu. Bu en iyi yer imi. Bu en

is the best one of all. The best one of all. Of all.

iyisi. En iyisi . Hepsinden.

I have questions.

Sorularım var.

You have to listen. Which wild animal is the most beautiful of all? Mm-hmm. it's

Dinlemelisin. Hangi vahşi hayvan en güzelidir? Mm-hmm.

I think it's [a] lion.

bence bu [a] aslan.

So I think that the lion or a lion is the most beautiful of all.

Bu yüzden bence aslan ya da aslan en güzelidir.

Um, what's the most difficult language of all?

En zor dil hangisi? Size

I'll give you some choices: Chinese, Korean, Japanese, Arabic, Hindi, Portuguese...

bazı seçenekler sunacağım: Çince, Korece, Japonca, Arapça, Hintçe, Portekizce...

Portuguese is difficult.

Portekizce zordur.

Arabic. Arabic. Arabic is...is the most difficult language of all. Mm-hmm.

Arapça. Arapça. Arapça en zor dildir. Mm-hmm.

Which language...? Of all. Arabic is the most difficult language of all. (repeats)

Hangi dil...? Hepsinden. Arapça en zor dildir. (tekrarlar)

Which language do you think is more difficult, Arabic or Chinese?

Sizce hangi dil daha zor, Arapça mı Çince mi?

Chinese is more difficult than Arabic. Yeah. I think they're both are difficult.

Çince, Arapça'dan daha zordur. Evet. Bence ikisi de zor.

Okay. Which car is more expensive, a BMW or a Toyota? BMW. A BMW is the most...

Tamam aşkım. Hangi araba daha pahalı, BMW mi Toyota mı? BMW. Bir BMW en çok...

Now I have two, so you need to pay attention. Am I saying two or more? Which car is more expensive?

Şimdi iki tane var, bu yüzden dikkat etmeniz gerekiyor. İki veya daha fazla mı diyorum? Hangi araba daha pahalı?

A BMW or a Toyota? Two. So a BMW is

BMW mi Toyota mı? İki. Yani bir BMW

more expensive than Toyota..Toyota..a Toyota.

Toyota'dan daha pahalıdır..Toyota..bir Toyota.

What is the most expensive car in the world?

Dünyanın en pahalı arabası nedir?

I don't know, but maybe. Maybe Ferrari. Maybe a Ferrari is the most expensive of all. Yeah. Maybe.

Bilmiyorum ama belki. Belki Ferrari'dir. Belki de bir Ferrari en pahalısıdır. Evet. Belki.

We use the ending -est with short adjectives when we talk about three or more things.

Üç veya daha fazla şeyden bahsederken kısa sıfatlarla -est ekini kullanırız. Üç veya daha fazla şeyden bahsederken uzun sıfatlardan önce

We use "the most" and "the least" before long adjectives when we talk

"en çok" ve "en az" kullanırız

about three or more things. Sometimes we add "of all" to make our statement strong

. Bazen ifademizi güçlü ve net kılmak için "hepsinden" ekleriz

and clear: the biggest of all, the most interesting of all, the least interesting of all.

: en büyüğü, en ilginçi, en az ilginç olanı.

Look at the photos and answer the questions.

Fotoğraflara bakın ve soruları cevaplayın .

Okay. You remember my nesting dolls, the matryoshka. These are measuring cups.

Tamam aşkım. Benim yuvalama bebeğimi, matryoshka'yı hatırlarsın . Bunlar ölçü kapları.

Measuring cups. We use them to measure. Measure. We can measure sugar,

Ölçüm kapları. ölçmek için kullanırız . Ölçüm. Şekeri ölçebiliriz, unu

measure flour, measure rice. How much is this? One cup. And how much is that? Can you see?

ölçebiliriz, pirinci ölçebiliriz. Bu ne kadar ? Bir fincan. Ve bu ne kadar? Görebiliyor musun?

One cup. Right?

Bir fincan. Sağ?

So is one bigger than the other? They're different, but this is one cup and this

Yani biri diğerinden daha mı büyük? Farklılar, ama bu bir fincan ve bu

is one cup, so this cup is as big as this cup. They're the same. They're the same.

bir fincan, yani bu fincan bu fincan kadar büyük . Onlar aynı. Onlar aynı.

Two-thirds. Do I have two-thirds?

üçte ikisi. Üçte ikisi bende mi?

No, I don't.

Hayır, bilmiyorum.

One-third. You see? One-third. Uh-huh.

Üçte bir. Anlıyorsun? Üçte bir. HI-hı.

Are they different or the same? Different. Well, they look different, but this is one-third

Farklı mı yoksa aynı mı? Farklı. Farklı görünüyorlar, ama bu üçte bir

and this is one-third, so they're the same. Right? This is as big as this. As big as.

ve bu üçte bir, yani aynılar. Sağ? Bu kadar büyük. Gibi büyük.

So when two things are equal, we use "as...as," for example,

Yani iki şey eşit olduğunda "as...as" kullanırız, örneğin

this cup is as big as this cup. They're the same. As big as. As small as. That's the same. As big as.

bu bardak bu bardak kadar büyük. Onlar aynı. Gibi büyük. Kadar küçük. Bu aynısı. Gibi büyük.

The nesting doll cup is as big as this cup. I can talk about other things and use other adjectives.

İç içe geçen oyuncak bebek kabı bu bardak kadar büyüktür. Başka şeyler hakkında konuşabilir ve başka sıfatlar kullanabilirim.

So for example, Rio de Janeiro and

Örneğin, Rio de Janeiro ve

Fortaleza. Fortaleza. Okay. So they're both hot. So I could say, "Fortaleza is as hot as

Fortaleza. Fortaleza. Tamam aşkım. Yani ikisi de ateşli. Bu yüzden "Fortaleza, Rio kadar sıcak

Rio." Right? Because they're both hot. Yes. Fortaleza as...You need a verb: is.

" diyebilirim. Sağ? Çünkü ikisi de ateşli. Evet. Fortaleza as...Bir fiile ihtiyacınız var: is.

Fortaleza is as hot as Rio de Janeiro. And Rio de Janeiro is as hot as Fortaleza.

Fortaleza, Rio de Janeiro kadar sıcak. Ve Rio de Janeiro, Fortaleza kadar sıcak. Eşit

They're equally hot. This is like math! Okay. Half. This is easy. Half. One cup. Okay. Which one is bigger?

derecede sıcaklar. Bu matematik gibi! Tamam aşkım. Yarım. Bu kolay. Yarım. Bir fincan. Tamam aşkım. Hangisi daha büyük?

This is bigger than this. Very good.

Bu bundan daha büyük. Çok güzel.

Yeah. So this is bigger. This is smaller. The opposite is saying

Evet. Yani bu daha büyük. Bu daha küçük. Tersi,

oops..."not as." And then you make the comparison. That's the opposite.

oops "olarak değil" demek. Ve sonra karşılaştırmayı yaparsın . Bu tam tersi.

Are they equal? Are they the same? No, this one is bigger. This one is smaller.

Eşit mi? Bunlar aynı mı? Hayır, bu daha büyük. Bu daha küçük.

This one is not as big as the other. It's just the same idea. Right?

Bu diğeri kadar büyük değil . Bu sadece aynı fikir. Sağ?

If I say, "This is smaller. This is bigger. This is not as big as the other." As that one.

"Bu daha küçük. Bu daha büyük. Bu diğeri kadar büyük değil" dersem. Bunun gibi.

That one. Not as big. So you can use this with adjectives when they're equal.

Şu. O kadar büyük değil. Yani sıfatlar eşit olduğunda bunu kullanabilirsin.

And you can flip it and say "not as" when they're different. "Not as."

Ve farklı olduklarında ters çevirip "olmadığı gibi" diyebilirsiniz . "olarak değil."

You said that your city is hotter. Yes. So that means that your city is

Şehrinizin daha sıcak olduğunu söylediniz. Evet. Bu, şehrinizin Soğuk olduğu anlamına gelir

Cold.

.

What's the name of your city? Porto Alegre is not as hot as São Paulo.

Şehrinizin adı nedir? Porto Alegre, São Paulo kadar sıcak değil.

Which also means that São Paulo is a little colder. Right?

Bu da São Paulo'nun biraz daha soğuk olduğu anlamına geliyor . Sağ?

And you could also do that if the difference is small, you can say "a little" or "a lot."

Ayrıca, fark küçükse "biraz" veya "çok" diyebilirsiniz.

Is São Paulo a lot colder or a little colder? A little colder. A little colder. All right.

São Paulo çok mu daha soğuk yoksa biraz daha mı soğuk? Biraz daha soğuk. Biraz daha soğuk. Elbette.

So, for example, just differences. A little? You can say "a little smaller."

Yani, örneğin, sadece farklılıklar. Biraz? "Biraz daha küçük" diyebilirsiniz.

A little smaller. They're both small. This is a little smaller than that one.

Biraz daha küçük. İkisi de küçük. Bu ondan biraz daha küçük.

This is not as bigger? Not as big. This is not as big as that. That one. You got it.

Bu daha büyük değil mi? O kadar büyük değil. Bu o kadar büyük değil. Şu. Anladın mı?

We can also say "handsome."

"Yakışıklı" da diyebiliriz.

"Beautiful" is for women. "Handsome" is for men. Handsome, handsome, handsome. We use "more."

"Güzel" kadınlar içindir. "Yakışıklı" erkekler içindir. Yakışıklı, yakışıklı, yakışıklı. "daha" kullanırız.

More. More handsome. Less handsome. For men. For men. Who is more handsome so you

Daha fazla. Daha yakışıklı. Daha az yakışıklı Erkekler için. Erkekler için. Kim daha yakışıklı yani sen

Johnny Depp is more handsome than Brad Pitt.

Johnny Depp, Brad Pitt'ten daha yakışıklı.

So you think that Brad Pitt is not as handsome as Johnny Depp.

Yani Brad Pitt'in Johnny Depp kadar yakışıklı olmadığını düşünüyorsunuz.

I disagree. I think Brad Bitt is very handsome.

Katılmıyorum. Bence Brad Bitt çok yakışıklı.

I think Johnny Depp is cute. He's funny. Johnny Depp is funnier, but

Johnny Depp'in şirin olduğunu düşünüyorum. O komik. Johnny Depp daha komik ama

I think that Johnny Depp is not as handsome as Brad Pitt. What do you think?

bence Johnny Depp, Brad Pitt kadar yakışıklı değil. Ne düşünüyorsun?

Johnny Depp is not as handsome as Johnny Depp...ah! Brad Pitt. Oh.

Johnny Depp, Johnny Depp kadar yakışıklı değil...ah! Brad Pitt. Ah.

I can't use "beautiful" for men?

Erkekler için "güzel" kelimesini kullanamaz mıyım?

You can, but it's it's more common to use "beautiful" for women. I mean

Yapabilirsin ama "güzel" kelimesini kadınlar için kullanmak daha yaygın. Demek istediğim,

there can be a man that's just beautiful. Right? You know one word we could use for men and women

sadece güzel olan bir adam olabilir. Sağ? Bilirsin, erkekler ve kadınlar için kullanabileceğimiz bir kelime

is gorgeous. Gorgeous. Gorgeous. He is gorgeous. She's gorgeous. It's very beautiful.

muhteşemdir. Muhteşem. Muhteşem. O muhteşem. O muhteşem. Çok güzel.

And then with "gorgeous" it sounds strange to talk about more gorgeous or

Ve sonra "muhteşem" ile daha muhteşem veya

less gorgeous. Just gorgeous. Mm-hmm. Either you are gorgeous or not gorgeous.

daha az muhteşem hakkında konuşmak kulağa garip geliyor. Sadece muhteşem. Mm-hmm. Ya muhteşemsin ya da muhteşem değilsin.

We can either use "as" or "not as." So, for example, the two sisters they always fight.

"As" veya "as değil" kullanabiliriz. Yani, örneğin, iki kız kardeş, her zaman kavga ederler.

Maybe both have cats. "My cat is pretty. No, my cat is prettier." Anna says that

Belki ikisinin de kedisi vardır. "Benim kedim güzel. Hayır, benim kedim daha güzel." Anna

your cat is not as pretty as my cat. So let's use the "not." All right? Can you give me another example?

senin kedinin benim kedim kadar güzel olmadığını söylüyor. Öyleyse "değil"i kullanalım. Elbette? Bana başka bir örnek verebilir misin?

Your car is not as fast as my car. Mm-hmm. It's not as fast as my car. My car is faster.

Senin araban benim arabam kadar hızlı değil. Mm-hmm. Benim arabam kadar hızlı değil. Arabam daha hızlı.

What else do they fight about? Your hair! Your hair is not as beautiful as mine.

Başka ne için kavga ediyorlar? Saçın! Saçların benimki kadar güzel değil.

Horrible sisters. I know!

Korkunç kız kardeşler. Biliyorum! İki şeyi karşılaştırmak için

We can use "as...as" with adjectives and adverbs to compare two things. We say

sıfatlar ve zarflarla "as...as" kullanabiliriz .

"as...as" to say the two things are the same. They're equal. We use "not as...as" to say they're not equal.

İki şeyin aynı olduğunu söylemek için "as...as" deriz. Eşitler. Eşit olmadıklarını söylemek için "as ... as" kullanırız.

For example, Moscow is big. Boston is big. But Boston is not as big as Moscow.

Mesela Moskova büyük. Boston büyüktür. Ancak Boston, Moskova kadar büyük değil.

Read my sentences. Then make a new sentence and use "as...as" or "not as...as."

Cümlelerimi oku. Sonra yeni bir cümle kurun ve "as...as" veya "as...as" değil gibi kullanın.

At least, I think so!

En azından ben öyle düşünüyorum!

What do you think?

Ne düşünüyorsun?

Here's a hint. Don't make a negative sentence.

İşte bir ipucu. Olumsuz cümle kurma. Şöyle

You can say:

diyebilirsiniz:

Note how I use "just" here. I use "just" before "as." They're both fun. They're equally fun.

Burada "sadece" kelimesini nasıl kullandığıma dikkat edin. "As"tan önce "sadece" kullanırım. İkisi de eğlenceli. Eşit derecede eğlenceliler.

One is just as fun as the other.

Biri diğeri kadar eğlenceli.

Remember what you learned.

Ne öğrendiğini hatırla.

You can say:

Şöyle diyebilirsiniz:

Can you make good soup?

İyi çorba yapabilir misin?

We'll end here. Was the lesson helpful?

Burada bitireceğiz. Ders yardımcı oldu mu?

Please remember to like and share this video with others learning English.

Lütfen bu videoyu beğenmeyi ve İngilizce öğrenen başkalarıyla paylaşmayı unutmayın.

As always, thanks for watching and happy studies!

Her zaman olduğu gibi, izlediğiniz için teşekkürler ve mutlu çalışmalar!

Follow me on Facebook, Twitter, and Instagram.

Beni Facebook, Twitter ve Instagram'da takip edin .

Don't forget to subscribe and turn on notifications.

Abone olmayı ve bildirimleri açmayı unutmayın.