The 3 (everyday) words you should try to AVOID

(upbeat music)

- Hello everyone, and welcome back to English With Lucy.

Herkese merhaba, Lucy ile İngilizce kanalıma tekrardan hoşgeldiniz.

Today, I've got an important lesson for you

Bugün sizlere İngilizcede asla ama asla

about the three words you should never, ever say

söylememeniz veya kullanmamanız gereken

or use in English.

üç sözcükten bahsedeceğim önemli bir videoyla karşınızdayım.

This lesson is going to help you improve all apects

Bu dersimiz özellikle kelime bilginiz

of your English, but in particular,

ve yazı yazma beceriniz olmak üzere

your vocabulary and your writing.

İngilizcenize her alanda yardımcı olacak.

But it will also help

Ayrıca böylelikle konuşma, dinleme

with speaking, listening, and storytelling as well.

ve hikaye anlatma becerinizi de geliştireceksiniz.

It's also going to be especially useful

Ama en önemlisi, bu video

if you want to sound more professional.

daha profesyonel durmanızı sağlayacak.

But more about that later.

Ama bu konuya sonra değineceğiz.

Before we get started, I'd like

Başlamadan önce,

to mention one other thing that

İngilzcenizi inanılmaz bir şekilde

can drastically improve your English language skills.

geliştirecek bir uygulamadan bahsetmek istiyorum.

It's the Lingoda Language Marathon.

Lingoda Language Marathon.

I'm going to talk about this fully

Bunun hakkında videonun sonunda

at the end of the video,

detaylı bir şekilde bilgi vereceğim

but you can go to the time shown on the screen now

ancak tam şu an öğrenmek için

if you want to know about it right this second.

ekranda gördüğünüz dakikaya geçebilirsiniz.

Basically, you an do 90 days of English lessons

Kısaca, nitelikli yerel öğretmenlerle birlikte

with qualified native teachers

90 gün boyunca İngilizce dersi alabilir ve

and get your full course fee refunded.

bütün kurs ücretinizi geri alabilirsiniz.

That's up to 807 euros.

Bu 807 euroyu bulabiliyor.

But first, let's get on with the lesson.

Ama öncesinde dersimize başlayalım.

The first word that you should never,

İngilizcede asla ve asla söylememeniz

ever say or write in English is,

veya yazmamanız gereken ilk sözcük...

dare I even say it?

Söylemeye cürret edebilir miyim ki..

It's very.

"Çok."

Now, I've spoken about this horrible little word before.

Daha önce bu küçük şeytan kelimeden bahsetmiştim.

But I think it's essential that you

Ama bence onu neden asla kullanmamanız

understand why you should never use it.

gerektiğini anlamanız çok önemli.

Especially when writing, and God forbid,

Özellikle yazı yazarken ve Allah muhafaza,

in essays and exams.

ödevlerde ve sınavlarda.

Very is a very weak word.

Çok, çok zayıf bir kelime.

See what I did there.

Kelime oyunumu anladınız mı?

It doesn't communicate enough information,

Yeterince bilgi akışı sağlamıyor

and in my opinion it's one

ve bence İngilizce dilindeki

of the most useless words in the English language.

en kullanışsız kelimelerden biri.

All it does is magnify another word.

Tek yaptığı şey başka bir sözcüğü büyüteç içine almak.

So how can you avoid using it,

Peki nasıl o kelimeyi kullanmaktan sakınırsınız

and what should you say instead, if anything.

ve onun yerine ne demelisiniz?

I'm going to give you some options,

Size kullanabileceğiniz birkaç şık

and I'm going to give you loads

ve bir yığın kelime vereceğim

of vocabulary that you can use

that will make you sound like a total pro,

ki konuşurken tam bir "pro"

short for professional.

(profesyonelin kısaltması) gibi durasınız.

First I'm going to ask you a question.

İlk olarak size bir soru soracağım.

Which of these sounds better?

Bunlardan hangisi kulağa daha hoş geliyor?

The audience were very scared by the very loud noise.

"Seyirciler çok gürültülü sesten çok korkmuştu." mu,

Or the audience were very scared by the deafening noise.

yoksa "Seyirciler kulakları sağır eden sesten çok korkmuştu." mu?

I mean,

Bana sorarsanız,

I think the second one sounds better.

ikincisi kulağa daha hoş geliyor.

What have I done?

Peki burada ne yaptım?

I have replaced very and the adjective, very loud,

"Çok" kelimesini ve "çok gürültülü " sıfatını

with one powerful adjective that serves very's purpose.

"çok" kelimesinin işini gören etkili bir sıfatla değiştirdim.

What about the audience, where they very scared?

Peki ya "çok korkan" seyirciler?

Can we think of something better?

Daha iyi bir şey bulamaz mıyız?

How about, petrified?

"Taş kesilmiş"e ne dersiniz?

The audience were petrified by the deafening noise.

"Seyirciler kulakları sağır edici sesten taş kesilmişti."

So much better, and we've used less words,

Çok daha iyi. Daha az sözcük kullandık,

which is much better for essay writing

ki bu ödev yazarken kelime kısıtlamanız olduğundan

because you have word limits.

çok daha işinize yarayacaktır.

Here are some examples of words that you can use

İşte çok + sıfat yerine kullanabileceğiniz

instead of very plus adjective.

bazı kelimeler.

Very bad, atrocious.

çok kötü: berbat.

Very poor, destitute.

çok fakir: sefil.

Very risky, perilous.

çok riskli: tehlikeli.

Very tired, exhausted.

çok yorgun: bitap.

Very hungry, ravenous.

çok aç: kurt gibi aç.

That is one of my favourite words I think.

Bu en sevdiğim sözcüklerden biri sanırım.

What a fantastic word, ravenous.

Ne kadar muhteşem bir kelime...

And very clean, spotless.

ve son olarak, çok temiz: tertemiz.

I actually think finding these more powerful adjectives

Bence bu etkili sıfatları bulmak oldukça eğlenceli

is loads of fun, and it makes your writing

ve ayrıca yazınızı, konuşmalarınızı

and your speech so much more descriptive.

çok daha betimleyici yapıyor.

Plus, you automatically sound

Üstelik birdenbire çok daha

like you know so much more English

fazla İngilizce biliyormuş gibi duruyorsunuz

because you've got all these words

çünkü bazen yerlilerin bile

that sometimes even natives don't know.

bilmediği sözcükleri kullanıyorsunuz.

I think this calls for some homework.

Bence bu iş biraz ödev istiyor.

Yes, even in free YouTube videos you do get homework.

Evet, ücretsiz YouTube videolarında bile ödeviniz var.

I want you to comment below

Yorumlara en az üç adet çok + sıfat yerine

with at least three alternatives for very plus an adjective.

kullanabileceğimiz sıfatlar bırakmanızı istiyorum.

Let's see how many we can get under the video

Bakalım yorumlarda kaç tane sıfatımız olacak.

and make sure to check out everyone else's responses,

Ve diğer herkesin cevaplarına bakmayı unutmayın ki

so we have this huge resource for everyone to use.

herkesin yararlanabileceği kocaman bir kaynağımız olsun.

Go, go, go.

Comment three.

Hadi, hadi, hadi!

Üç yorum bırakın.

Right.

Tamamdır.

The next one.

Sıradaki.

Oh, what a terrible word.

Ahh, ne berbat bir kelime.

Said.

Dedi.

Said.

It's such a boring word, it doesn't tell me anything.

Dedi.

Çok sıkıcı bir kelime, bana hiçbir şey ifade etmiyor.

Now, the word replacements I'm

Şimdi. Size vereceğim alternatifler

going to tell you are more geared towards writing,

daha çok yazılarınız için olsa da

but it will help you with your speaking,

konuşmanıza ve içinde birçok diyalog geçen

and definitely your storytelling

hikayelerinizi yazmanıza da

when you're recounting a lot of dialogue.

çok yardımcı olacak.

So why shouldn't you say said?

Peki neden "dedi" dememelisiniz?

Because it's bloody boring, that's why.

Çünkü çok sıkıcı, işte bu yüzden!

Read this.

Bunu okuyun.

I'm leaving you forever, she said.

"Seni sonsuza dek terk ediyorum.", dedi kadın.

No, he said.

"Hayırr!" dedi adam.

How dull is that?

Ne kadar sıkıcı?!

Let's try again, but changing up the dialogue words.

Hadi bir daha deneyelim, ama bu sefer biraz değiştirerek.

I'm leaving you forever, she announced.

"Seni sonsuza dek terk ediyorum" diye beyan etti kadın.

No, he cried.

"HAYIIIIRRRRRRRR" diye bağırdı adam.

See, so much better, right?

İşte gördünüz; çok daha iyi, değil mi?

We could take it one step further with adverbs as well,

Zarfları kullanarak işi bir adım daha ileri götürebiliriz,

but be careful with these,

ancak bunları kullanırken dikkatli olun,

'cause sometimes it can make the writing a little bit busy.

çünkü bazen yazınızı biraz daha karışık gösterebilir.

Scatter them in every now and again.

Arada bir onları parçalayın.

I'm leaving you forever, she announced powerfully.

"seni sonsuza dek terk ediyorum." diye güçlü bir şekilde açıkladı kadın.

No, he cried pathetically.

"Hayııır!" diye zavallıca bağırdı adam.

See, so jazzy now, isn't it?

İşte, şimdi çok daha gösterişli, değil mi?

Now I am a very generous teacher,

Şimdi. Çok iyi niyetli ve cömert bir öğretmen olduğumdan,

and I have curated a list of amazing dialogue words

yazılarınızda ve konuşmalarınızda kullanabileceğiniz diyalog sözcüklerinden oluşan

that you can use in your writing

harika bir liste oluşturdum ancak

and in your speech, but a quick Google search

küçük bir Google araması size

will leave you with hundreds of alternatives,

yüzlerce alternatif sunacaktır, bu yüzden

so make sure you do your revision.

tekrarınızı yapmayı unutmayın! :)

I've organised mine into sections.

Ben kendiminkileri grupladım.

Anger, bellowed, snapped, cautioned.

Kızgınlık: kükredi, tersledi, ikaz etti.

Affection, consoled, comforted, soothed.

Yakınlık: avuttu, rahatlattı, yumuşattı.

Excitement, babbled, gushed, exclaimed.

Heyecan: cırladı, coştu, (diye) bağırdı.

Fear, stammered, gasped, screamed.

Korku: kekeledi, soluğu kesilerek konuştu, çığlık attı.

Determination, declared, insisted, commanded.

Kararlılık: ilan etti, ısrar etti, emir verdi.

Can you tell I'm really enjoying this lesson?

Bu dersten ne kadar keyif aldığım oradan belli oluyor mu?

Happiness, sighed, gushed, laughed.

Mutluluk: iç çekti, coştu, kahkaha attı.

Sadness, sobbed, moaned, lamented.

Üzüntü: hıçkıra hıçkıra ağladı, inledi, feryat etti.

Show conflict, sneered, scolded, glowered.

Karşı çıkmak: dudak büktü, haşladı, dik dik baktı.

To show amusement, teased, chortled, guffawed.

Zevk, keyif: (diye) takıldı, kıkırdadı, kahkaha attı.

And for storytelling, recounted, recalled, resumed.

Ve hikaye anlatımı için: (diye) devam etti, anımsadı, durdu.

I hope those are really useful for you.

Umarım yardımcı olabilmişimdir.

As I said before, a quick Google search,

Az önce söylediğim gibi, birkaç saniyelik bir Google araması ile

and you'll have pages and pages of alternatives to said.

"dedi" için sayfalarca sonuç karşınıza gelecektir.

Are you ready for the last word

Asla ama asla kullanmamanız gereken

that you should never, ever use?

3.sözcük için hazır mısınız?

It is,

...

thing.

ŞEY.

Yeah, I know.

Evet, farkındayım.

Awful isn't it?

Berbat, değil mi?

Isn't it just the most awful word?

Gelmiş geçmiş en berbat kelime değil mi?

The most frustrating and annoying word in the world.

Dünyadaki en sinir bozucu ve rahatsız edici kelime.

My boyfriend always shouts to me,

Erkek arkadaşım hep, "Luce,

Luce, where did you put the thing?

şeyi nereye koydun?" diye bağırıyor.

And I reply, what thing?

Ve ben de "Neyi?" diyorum.

And then he says, you know, the thing.

O da "Ya şeyi işte." diyor.

It's infuriating.

Çileden çıkartıcı bir kelime.

Words like thing, and stuff, are convenient placeholders.

Şey ve zımbırtı gibi kelimeler kullanıilı yer tutucular.

When we can't remember the name of something

Bir şeyin adını hatırlayamadığımızda,

or we get distracted, we use them instead.

veya dikkatimiz dağıldığında onlara başvuruyoruz.

It's actually really hard

Günlük konuşmalarda bu alışkanlığı

to kick this habit in conversation,

yenmek gerçekten de zor,

so I'm not so strict with that.

o yüzden buna pek takılmayacağım.

But it is so important that we don't use them in writing.

Ama onları yazı yazarken kullanmamamız çok önemli.

That's just lazy.

Bu yalnızca tembelce.

There is always a better word.

Her zaman daha iyi bir sözcük bulabiliriz.

For example, I looked at all of the things.

Örneğin, "Şeylere baktım.

I felt sad.

Üzgün hissettim."

You don't know anything about what's making me feel sad.

Beni neyin üzdüğü hakkında hiçbir fikriniz yok.

How 'bout if I say it like this?

Peki ya onu böyle söylersem:

I looked at all of my mother's

"Annemin çocukluk eşyalarına

childhood teddies and possessions.

ve oyuncak ayılarına baktım.

I felt sad.

Üzgün hissettim."

There, I tell you loads of information about the situation,

Burada, size durum hakkında birçok bilgi veriyorum

and you understand why I feel so sad.

ve neden bu kadar üzgün olduğumu anlıyorsunuz.

Seems obvious, but it's amazing how many people

Çok açıkmış gibi görünse de birçok insan

use thing in their writing.

yazı yazarken "şey"i kullanıyor.

In conclusion, stop saying these three things.

Sonuç olarak, bu üç "şeyi" kullanmayı bırakın.

I've said it before, but it's very important.

Bunu daha önce "dedim" ancak bunları kullanmamanız "çok" önemli.

(laughs) Ah, I did a funny.

Ah, çok komiğim.

I made a joke.

Şaka yaptım.

Okay, it is now time to talk about the ins and outs,

Tamamdır, şimdi Lingoda Language Marathon'ı "içiyle dışıyla",

an idiom meaning all the details,

"tüm detaylarıyla" anlamına gelen bir deyim, konuşma zamanı.

of the Lingoda Language Marathon

which you can do for French, Spanish, German, English,

Fransızca, İspanyolca, Almanca, İngilizce

and business English.

ve mesleki İngilizce öğrenebileceğiniz bir platform.

(fanfare blasts)

It's new, oo!

Yeni bir özellik!

And actually, business English has got me really excited,

Ve açıkçası bu mesleki İngilizce olayı beni çok heyecanlandırdı

because I know so many of you are learning English

çünkü biliyorum ki birçoğunuz kariyerinizde ilerlemek

to improve your career prospects and to find a job.

ve bir işe girmek için İngilizce öğreniyor.

The best way to learn a language

Bir dil öğrenmenin ve

and retain what you have learned

öğrendiğini unutmamanın en iyi yolu

is to study a little bit every day

her gün biraz çalışmak

and to practise with native speakers.

ve yerel konuşmacılarla pratik yapmaktır.

I know that a lot of you don't have the time

Ve biliyorum ki birçoğunuzun şahsen sınıflara gitmek için

or the funds, the money, to attend in-person classes,

zamanı, geliri, parası bulunmuyor.

so Lingoda is offering a really affordable

Bu yüzden Lingoda oldukça düşük maliyetli

and convenient solution.

ve uygun bir çözüm sunuyor.

If you haven't heard of Lingoda before,

Eğer Lingoda'nın ne olduğunu bilmiyorsanız,

it's an online language school,

bir laptop ve sabit bir internet bağlantınız olduğu sürece

where you can study with native qualified teachers

istediğiniz an istediğiniz yerde

anywhere, anytime, as long as you have a laptop

yerli, nitelikli öğretmenlerle çalışabileceğiniz

and a stable internet connection.

online bir dil okulu.

You study in a virtual classroom

Çok küçük gruplarla birlikte

with very small group sizes.

sanal bir sınıfta bulunuyorsunuz.

There's no need to travel.

Seyahat etmenize gerek yok :)

Study at home, weekends, evenings,

Evde, haftasonu, akşamüstü,

five o' clock in the morning,

sabahın beşinde...

whenever you want.

ne zaman isterseniz.

I've tried the classes out myself,

Dersleri şahsen denedim

and I think it's a fantastic service

ve bence benim gibi meşgul insanlar için

for busy people like me.

mükemmel bir hizmet.

So, what is the Lingoda Language Marathon?

Peki nedir bu Lingoda Language Marathon?

Lingoda want to offer you an extra source of motivation,

Lingoda size ekstra bir motivasyon kaynağı sunuyor,

because let's face it, marathons are not a walk in the park.

çünkü kabullenmemiz gerekir ki maratonlar parkta bir yürüyüş değildir.

Successfully take one group class

Üç ay boyunca her gün

every day for three months,

sınıfı başarıyla tamamlayın

and Lingoda will refund your course fee in full.

ve Lingoda size paranızı geri ödeyecek.

I think that's achievable.

Bence bu ulaşılabilir bir hedef.

And many students manage it every year.

Her yıl birçok öğrenci ulaşıyor da.

But if that's too much for you,

Ancak bu sizin için çok fazla ise,

but you still want to challenge yourself,

ancak yine de sınırlarınızı zorlamak istiyorsanız sizler de

you can do the half marathon

her ay 15 ders alacağınız

which is 15 classes every month,

yarı-maratonu yapabilirsiniz

and when you complete them successfully,

ve derslerinizi başarıyla tamamladığınızda

Lingoda will refund half of your course fee.

Lingoda ücretinizin yarısını size iade edecek.

If you're interested in taking the marathon in English,

Eğer maratonu İngilizce olarak alacaksanız,

you have two options.

iki seçeneğiniz var.

The standard English marathon is for all levels,

Standart İngilizce maratonu yeni başlayandan

beginner to advanced,

gelişmiş seviyeye kadar

and it will help you improve your general fluency.

ve genel olarak daha akıcı olmanızı sağlayacaktır.

The new business English marathon

Yeni mesleki İngilizce maratonu ise

is perfect for getting that new job

o istediğiniz yeni mesleği almanız için

or advancing in the workplace.

veya işyerinizde yukarıya çıkmanız için harika.

Learn everything from interview skills,

Röportaj becerilerinden email yazmaya,

to writing emails, to giving presentations,

sunumlar yapmadan iş görüşmeleri yapmaya

to hosting business meetings.

her şeyi öğrenmeniz mümkün.

Please note, this is for English levels B2 or above only.

Aklınızda bulunsun, bu özellik yalnızca B2 seviyesi ve üstü için.

The marathon runs from the 1st of October 2018,

Maraton 1 Ekim 2018de başlayıp

to the 1st of January 2019.

1 Ocak 2019'da sona eriyor.

And don't worry, Lingoda have made special arrangements

Merak etmeyin, istemediğiniz sürece

so you don't have to take a class

on the 24th, 25th, or 26th of December if you don't want to.

24, 25 ve 26'sında ders almanız gerekmiyor.

You have to sign up before the 21st of September 2018,

Normalde 21 Eylül 2018'den önce kayıt yapmanız

and pay the five euro entry fee,

ve 5 euro giriş ücreti ödemeniz gerekiyor

but if you use my voucher code, learn1,

ancak benim "learn1" kodumu girdiğinizde

you only have to pay 50 cents.

yalnızca 50 cent ödemeniz yeterli.

So use the code learn1 on the link below.

Aşağıya bıraktığım linke tıklayıp o kodu girmeyi unutmayın.

After paying the entry fee

Giriş ücretini ödediğiniz an

that secures your spot on the marathon,

bu sizin maratondaki yerinizi koruyor

you automatically sign up

ve 3 aylık abonelik elde etmiş oluyorsunuz.

for a three month long subscription.

Every month you'll be charged a fixed amount.

Her ay sabit bir fiyatla ücretlendirileceksiniz.

That's three times in total,

Bu hangi maratonu seçtiğinize bağlı olarak

depending on which marathon you choose to take.

toplamda üç kez demek.

If you subscribe straight away,

Eğer hemen şimdi abone olursanız,

you won't be charged until the 24th of September,

24 Eylül'e kadar ücretlendrilmeyeceksiniz

but you can still cancel your participation.

ancak hala üyeliğinizi iptal ettirebilirsiniz.

You've got 14 days from signing up

Abone olduktan sonra ilk ödemenizi durdurmak

to stop your first payment or

veya ilk ödemenizin iadesini almak için

to get a refund for your first payment.

14 gününüz var.

So how do you get the refund?

Peki iadenizi nasıl alırsınız?

Lingoda will refund your marathon tuition fee

Lingoda maraton-okul ücretinizi

in full, if you attend an agreed number of classes

belirli bir derse katıldığınız sürece

within each marathon month.

her maraton ayı içerisinde tamamen iade edecek.

By following the contest rules in the terms and conditions.

Hüküm ve koşullardaki yarışma kurallarına uyduğunuz sürece.

There's no trick or catch here.

Bundan sonra herhangi bir aldatmaca falan yok.

The only thing that's required from you,

Sizden istenen tek şey,

is that you really show up on time to your lessons

kayıt yaptırdığınız derslerde zamanında bulunmanız

that you booked, and you actively participate.

ve aktif olarak katılmanız.

If you book a class and miss it,

Bir derse kayıt yaptırıp kaçırırsanız,

or you fail to book a class at all,

veya bir derse hiç kayıt yaptıramazsanız

you'll still be able to continue taking the classes

yine de derslerinizi almaya devam edebilirsiniz

in the marathon, but you won't be eligible for the refund.

ancak iadenizi alamayacaksınız.

Places are limited, so make sure you sign up sooner

Sınırlı sayıda kontenjan var, bu yüzden

rather than later to avoid any disappointment.

hayal kırıklığına uğramamak için erkenden kayıt yaptırın derim.

The most important piece of advice that I can give you

Size verebileceğim en iyi tavsiye,

is check the terms and conditions carefully

hüküm ve koşulları iyice inceleyin

and familiarise yourself really, really well

ve kurallara iyice ve iyice

with all of the rules.

aşina olun.

Past marathon graduates have said

Maraton mezunlarının söylediğine göre

that this is the key to getting the full refund.

paranızın tümünün iadesi için en önemli nokta bu.

So, are you ready to start the most important

Peki, dil öğrenme serüveninizin en önemli

three months of your language learning journey?

üç ayına başlamaya hazır mısınız?

Click on the link in the description box

Aşağıdaki kutudaki linle tıklayın,

and use my code, learn1, to start your marathon.

"learn1" kodumu kullanın ve maratonunuzu başlatın.

If you have any questions about the marathon,

Maraton hakkında bir sorunuz varsa,

contact Lingoda directly,

direkt olarak Lingoda ile iletişime geçin

and their amazing, helpful team will assist you.

ve onların mükemmel yardımsever ekibi size yardımcı olsun.

(sighs) That's it for today's video.

Bugünlük benden bu kadar.

I hope you enjoyed it, I hope you learned something,

Umarım eğlenmiş ve bir şeyler öğrenmişsinizdir.

and to those of you who've decided to take the marathon,

Ve maratona katılmaya karar verenlerin hepsine

best of luck, oh, you're doing such an amazing thing.

iyi şanslar, harika bir şey yapıyorsunuz.

Don't forget to connect with me on all of my social media.

Bütün sosyal medya hesaplarımdan bana ulaşmayı unutmayın.

I've got my Facebook, I've got my Instagram,

Facebook, Instagram ve Twitter hesaplarım var.

and I've got my Twitter.

And I will see you soon for another lesson.

Başka bir derste yakında görüşmek üzere!

Mwah!

(beeping) All aspects of your English,

but in particular your vocabulary.

There's my finger. (laughing)

Okay. (beeping)

So how can you avoid using it,

and what should you say instead?

Bluh.

(beeping)

(playful music)

(beeping) Scrap that,

scrap that, Connor. (laughs)

(beeping)

No!

(laughing)

(beeping) I have curated a list

of some fantastic dialogue,

bluh.

(beeping) Bluh.

(beeping) Show amusement, bloop.

(beeping) Babbled, gushed, what.

(beeping) Stop saying

these three things. (blows raspberry)

(beeping) Places are limited,

so make sure you sign up soother

rather, (laughs) soother.

(beeping) If you have

any questions about the mara, the therp.

(beeping) (laughing)

(upbeat music)