How to Understand Native English Speakers - Advanced English Listening Practice - 66

hi there I'm drew badger the world's number one english

merhabalar, ben draw porsuk dünyanın bir numaralı ingilizce

world's number one english

world's number one english fluency guide and it is a

dünyanın bir numaralı ingilizce akıcılık rehberi ve bu bir

fluency guide and it is a

fluency guide and it is a pleasure to welcome you to

akıcılık rehberi ve bir

akıcılık rehberi ve sizi zevke davet etmek bir zevk

pleasure to welcome you to

pleasure to welcome you to another advanced listening

başka bir ileri düzey dinleme

another advanced listening

another advanced listening practice lesson well in this

başka bir ileri düzey dinleme

başka bir ileri düzey dinleme alıştırma dersine hoşgeldiniz bu

practice lesson well in this

pratik dersinde iyi bu

practice lesson well in this video this is another requested

pratik dersinde bu videoda bu başka bir istenen

video this is another requested

video this is another requested thing actually maybe not

video bu başka bir istenen

video bu başka bir istenen şey aslında belki değil

thing actually maybe not

thing actually maybe not necessarily a requested video

aslında belki değil

şey aslında belki zorunlu olarak istenen bir video olmayabilir zorunlu olarak istenen bir

necessarily a requested video

necessarily a requested video but it's a question that I do

video

zorunlu olarak istenen bir video ama bu benim yaptığım bir

but it's a question that I do

but it's a question that I do receive from learners all the

soru ama yaptığım

bir soru ama öğrencilerden aldığım bir soru öğrencilerden

receive from learners all the

receive from learners all the time

time

gelenlerin tamamı

öğrencilerden gelenlerin tamamı her zaman zaman

time almost every other video i tend

neredeyse diğer her videoya bakıyorum

almost every other video i tend

almost every other video i tend to see it as a comment and this

hemen hemen her videoya bakıyorum hemen hemen

her videoya bakıyorum bunu bir yorum olarak görüyorum ve bunu bir yorum olarak görüyorum

to see it as a comment and this

ve bunu

to see it as a comment and this is why can't i understand you

bir yorum olarak görüyorum ve bu yüzden 'seni anlıyorum

is why can't i understand you

neden seni anlayamıyorum

is why can't i understand you but i can't understand regular

neden seni anlayamıyorum ama normali

but i can't understand regular

anlayamıyorum ama

but i can't understand regular people speaking

people speaking

normal insanları anlayamıyorum ama normal insanları konuşuyor insanları

konuşuyor

people speaking ok well let's talk about this I

insanları konuşuyor tamam iyi konuşuyor hadi bunun hakkında konuşalım

ok well let's talk about this I

ok well let's talk about this I think it's been covered

tamam peki bunun hakkında konuşalım

tamam peki hadi bunun hakkında konuşalım sanırım ele alındı ​​sanırım ele alındı

think it's been covered

think it's been covered elsewhere on youtube as well and

sanırım youtube'da başka yerlerde ve

elsewhere on youtube as well and

elsewhere on youtube as well and I've even spoken about it before

youtube'da başka yerlerde ve

youtube'da başka yerlerde de ele alındı ​​ve ben ' hatta daha önce konuşmuştum hatta daha önce konuşmuştum daha

I've even spoken about it before

I've even spoken about it before but since more people continue

önce konuşmuştum ama madem daha çok kişi devam ediyor

but since more people continue

but since more people continue to have the same question let's

ama madem daha çok kişi

devam ediyor ama daha çok kişi

to have the same question let's

aynı soruyu sormaya devam ettiğine göre hadi aynı soruyu soralım

to have the same question let's talk about it

talk about it

aynı soruya sahip olmak için hadi bunun hakkında konuşalım bunun

hakkında konuşalım bunun

talk about it well right now i'm using what i

hakkında iyi konuşun şu anda ne iyiyse onu kullanıyorum şu anda ne

well right now i'm using what i

well right now i'm using what i call my english teaching or

iyiyim onu ​​kullanıyorum ingilizce öğretimi dediğim şeyi kullanıyorum ya da

call my english teaching or

call my english teaching or English education voice so I'm

ingilizcem dediğim şeyi kullanıyorum

İngilizce öğretimi veya İngilizce eğitim sesimi öğretiyorum veya arayın, bu yüzden ben

English education voice so I'm

English education voice so I'm speaking in a way that's quick

İngilizce eğitim sesiyim yani ben

İngilizce eğitim sesiyim bu yüzden hızlı bir şekilde konuşuyorum,

speaking in a way that's quick

hızlı bir şekilde konuşuyorum,

speaking in a way that's quick or I'm trying to speak a little

or I'm trying to speak a little

hızlı bir şekilde konuşuyorum veya ben biraz konuşmaya çalışıyorum

veya biraz konuşmaya çalışıyorum veya normalde yaptığımdan

or I'm trying to speak a little bit faster than I typically do

biraz daha hızlı konuşmaya çalışıyorum normalde

bit faster than I typically do

bit faster than I typically do in english lessons but at the

yaptığımdan biraz daha hızlı İngilizce derslerinde ama

in english lessons but at the

in english lessons but at the same time I'm still speaking

ingilizce derslerinde normalde yaptığımdan biraz daha hızlı ama

ingilizce derslerinde ama aynı zamanda hala aynı anda konuşuyorum hala

same time I'm still speaking

same time I'm still speaking quite clearly and well in

aynı anda konuşuyorum hala oldukça net ve iyi konuşuyorum

quite clearly and well in

quite clearly and well in general I speak pretty clearly

oldukça net ve iyi içinde

oldukça net ve iyi genel olarak oldukça net konuşuyorum

general I speak pretty clearly

general I speak pretty clearly anyway most people don't have a

genel gayet açık konuşuyorum

genel oldukça net konuşuyorum zaten çoğu insanın bir

anyway most people don't have a

anyway most people don't have a problem understanding me some

zaten yok çoğu insanın zaten yok

çoğu insanın beni anlamakta bir sorunu yok beni anlamakta bir

problem understanding me some

problem understanding me some people say i do mumble a little

sorun var beni

anlamakta bir sorun var bazı insanlar anladığımı söylüyor biraz mırıldanıyorum

people say i do mumble a little

people say i do mumble a little bit like i'm talking like this

insanlar biraz mırıldandığımı söylüyorlar

bit like i'm talking like this

bit like i'm talking like this but not really

but not really

but not really typically i am speaking quite

typically i am speaking quite

tipik olarak oldukça tipik konuşuyorum oldukça

typically i am speaking quite quickly and I'm taking care to

tipik konuşuyorum oldukça hızlı konuşuyorum ve hızlı bir şekilde ilgileniyorum ve

quickly and I'm taking care to

quickly and I'm taking care to pronounce my words clearly so

hızlı bir şekilde ilgileniyorum ve kelimelerimi net bir şekilde telaffuz etmeye özen gösteriyorum bu yüzden

pronounce my words clearly so

pronounce my words clearly so you can understand what I'm

kelimelerimi net bir şekilde

telaffuz edin ne olduğumu anlayabilmen için sözlerimi net bir şekilde açıkla ne olduğumu

you can understand what I'm

you can understand what I'm saying now Finn in a everyday

anlayabilirsin şimdi ne dediğimi

anlayabilirsin

saying now Finn in a everyday

saying now Finn in a everyday conversational sense the way I'm

conversational sense the way I'm

conversational sense the way I'm speaking normally and you can

konuşma hissi benim

konuşma şeklim konuşma hissi normal konuşma şeklim ve

speaking normally and you can

speaking normally and you can see this in master English

normal konuşabilirsin ve

normal konuşma yapabilirsin ve bunu ana ingilizcede görebilirsin bunu

see this in master English

see this in master English conversation videos when I'm not

ana ingilizcede gör

bunu ana ingilizce konuşma videolarında ben olduğumda gör

conversation videos when I'm not

conversation videos when I'm not really making much of an effort

konuşma videoları değilken konuşma videoları

pek çaba sarf etmediğimde

really making much of an effort

really making much of an effort to actually speak clearly i'm

gerçekten çok çaba sarf etmem açık konuşmak için gerçekten çok

çaba sarf etmem aslında

to actually speak clearly i'm

net konuşmalıyım

to actually speak clearly i'm just talking with you know

gerçekten konuşmalıyım açıkça sadece seninle konuşuyorum biliyorsun

just talking with you know

just talking with you know fellow native speakers and this

sadece seninle konuşuyorum biliyorsun

sadece seninle konuşuyorum anadili İngilizce olan arkadaşlar ve bu anadili İngilizce olan

fellow native speakers and this

fellow native speakers and this is how I train people to

arkadaşlar ve bu anadili

İngilizce olan arkadaşlar ve ben insanları böyle eğitiyorum

is how I train people to

insanları böyle eğitiyorum

is how I train people to understand that kind of

ben böyle eğitiyorum insanlar bu tür bilgileri anlayacaklar

understand that kind of

understand that kind of information but i know not

bu tür bilgileri anlayacaklar ama ben

information but i know not

information but i know not everyone can join us in master

bilgi bilmiyorum ama

bilgi bilmiyorum ama biliyorum herkes bize master'da

everyone can join us in master

katılamaz herkes master'da bize katılabilir

everyone can join us in master English conversation so I

herkes master İngilizce konuşmasında bize katılabilir yani

English conversation so I

English conversation so I thought I would talk about this

thought I would talk about this

İngilizce konuşacağım, bu yüzden

İngilizce konuşacağım, bu yüzden bu düşünce hakkında konuşacağımı düşündüm,

bu düşünce hakkında konuşacağım, bu

thought I would talk about this specific problem in this video

videodaki bu özel problem hakkında konuşacağım,

specific problem in this video

specific problem in this video and how you can train yourself

bu videodaki belirli problem ve kendinizi nasıl eğitebileceğiniz

and how you can train yourself

and how you can train yourself to understand more native

ve nasıl kendinizi eğitebilirsiniz

ve kendinizi nasıl eğitebilirsiniz daha yerli anlamak için daha yerli anlamak için daha fazla

to understand more native

to understand more native speakers so if you're listening

anadili anlamak için yani eğer konuşmacıları dinliyorsanız yani

speakers so if you're listening

speakers so if you're listening to English lesson videos and

konuşmacıları dinliyorsanız yani İngilizce ders videoları ve

to English lesson videos and

to English lesson videos and this is mostly what you listen

İngilizce dinliyorsanız ders videolarına ve

İngilizce ders videolarına ve bu çoğunlukla dinlediğiniz şeydir bu

this is mostly what you listen

this is mostly what you listen to online and you have trouble

çoğunlukla dinlediğiniz şeydir

bu çoğunlukla çevrimiçi dinlediğiniz şeydir ve çevrimiçi dinlemekte zorluk çekersiniz

to online and you have trouble

to online and you have trouble understanding with native

ve çevrimiçi anlamakta güçlük çekersiniz ve

understanding with native

understanding with native speakers are saying the reason

anadil ile anlamakta güçlük çekersiniz

anadili İngilizce olan kişilerle anlaşmak demek ki konuşmacıların söylemesinin nedeni

speakers are saying the reason

speakers are saying the reason is because they're speaking more

konuşmacıların söylemesinin nedeni daha fazla konuşmalarıdır

is because they're speaking more

çünkü daha fazla konuşmalarıdır

is because they're speaking more quickly

quickly

quickly they're using a slightly

çünkü daha hızlı daha hızlı konuşmalarıdır daha hızlı daha hızlı konuşmalarıdır

biraz

they're using a slightly

onlar' biraz kullanıyorlar

they're using a slightly different vocabulary and they're

biraz farklı bir kelime dağarcığı kullanıyorlar ve

different vocabulary and they're

farklı kelime dağarcığı ve farklı kelime dağarcığı ve

different vocabulary and they're typically having accents or

tipik olarak aksanları var veya

typically having accents or

typically having accents or pronunciation it's a little bit

tipik aksanları var veya

tipik aksanları veya telaffuzları var bu biraz

pronunciation it's a little bit

pronunciation it's a little bit different from what you're used

different from what you're used

telaffuz biraz biraz

telaffuz alıştığınızdan biraz farklı alıştığınızdan

farklı alışık olduğunuzdan farklı yani

different from what you're used to

to

to so even in America I might hear

Amerika'da bile duyabilirim yani Amerika'da bile

so even in America I might hear

so even in America I might hear another native speaker from

duyabilirim yani

Amerika'da bile duyabilirim

another native speaker from

another native speaker from Texas or from Oklahoma or some

Teksas'tan veya Oklahoma'dan veya bazı

Texas or from Oklahoma or some

Texas or from Oklahoma or some other state where I'm from

Teksas'tan veya Oklahoma'dan veya bazı

Teksas'tan veya Oklahoma'dan veya başka bir eyaletten olduğum başka bir eyaletten başka bir

other state where I'm from

other state where I'm from Chicago

Chicago

Chicago I'm from Illinois but the person

eyaletten başka bir anadili İngilizce olan başka bir kişi Chicago'dan Chicago Chicago

Ben Illinois'liyim ama

I'm from Illinois but the person

I'm from Illinois but the person from a different state might

ben Illinois'liyim ama

ben Illinois'liyim ama farklı bir eyaletten olan kişi

from a different state might

from a different state might have not only different

farklı bir eyaletten olabilir,

farklı bir eyaletten olabilir sadece farklı değil,

have not only different

have not only different but they might pronounce

sadece farklı değil farklı

have sadece farklı değil aynı zamanda telaffuz edebilirler ama

but they might pronounce

telaffuz edebilirler ama bir

but they might pronounce something a little bit

şeyi biraz biraz bir

something a little bit

something a little bit differently i have one like

şeyi biraz farklı bir şekilde telaffuz edebilirler bir tane farklı bir tanem var farklı

differently i have one like

differently i have one like clear example of a Southern

bir tanem var

farklı bir tanem var güney açıklığının bir tane açık örneği var

clear example of a Southern

clear example of a Southern woman typically like southern

Güneyli bir kadının Güneyli

açık bir örneği tipik olarak güneyli

woman typically like southern

kadın gibi tipik olarak güneyli

woman typically like southern people have a different way of

kadın gibi tipik olarak güneyli insanlar gibi farklı bir insan tarzı var

people have a different way of

people have a different way of pronouncing things and often

pronouncing things and often

pronouncing things and often people say I have that even

çoğu zaman insanlar bende buna sahip olduğunu söylüyorlar bu

people say I have that even

people say I have that even though it doesn't really come

though it doesn't really come

though it doesn't really come through in the way I speak in

through in the way I speak in

şekilde konuşuyorum

through in the way I speak in these lessons on youtube but you

youtube'daki bu derslerde konuştuğum gibi ama sen

these lessons on youtube but you

these lessons on youtube but you do hear that morning master

youtube'da bu dersler ama sen

youtube'da bu dersler ama sen o sabahı duyuyorsun usta duy o

do hear that morning master

do hear that morning master English conversation so this

sabah usta o

sabah usta İngilizce konuşmasını duy yani bu

English conversation so this

ingilizce konuşma yani bu

English conversation so this woman I used to go like 10 my

İngilizce konuşma yani bu kadın eskiden 10 gibi giderdim

woman I used to go like 10 my

woman I used to go like 10 my met her like a friend of my

kadınım 10 gibi giderdim kadınım

10 gibi giderdim onunla bir arkadaşım gibi

met her like a friend of my

met her like a friend of my mother's or something and I we

tanıştım onunla bir arkadaşım gibi

tanıştım onunla bir arkadaşım gibi tanıştım annemin falan ve ben

mother's or something and I we

mother's or something and I we went to her house for dinner and

annemin falan ve ben biz

annemin falan ve ben onun evine akşam yemeğine gittik ve onun

went to her house for dinner and

evine akşam yemeğine gittik ve

went to her house for dinner and after dinner was over she said

onun evine akşam yemeğine gittik ve yemek bittikten sonra

after dinner was over she said

after dinner was over she said you want some path you want some

yemek bittikten sonra dedi

yemek bittikten sonra dedi ki, bir yol istiyorsun, biraz

you want some path you want some

you want some path you want some path and i said 'what like to do

istiyorsun, biraz yol istiyorsun,

biraz yol istiyorsun, biraz yol istiyorsun ve ben de 'yol yapmayı sever misin' dedim ve '

path and i said 'what like to do

path and i said 'what like to do I want some and I didn't I

yol yapmayı seversin ve ben' dedim. dedi 'ne yapayım biraz istedim ve istemedim

I want some and I didn't I

I want some and I didn't I didn't quite understand what she

Biraz

istedim ve istemedim Neyi tam olarak anlamadım o neyi tam olarak

didn't quite understand what she

anlamadı neyi

didn't quite understand what she was saying some path some pie

tam olarak anlamadı ne diyordu biraz yol biraz turta

was saying some path some pie

was saying some path some pie and I said what do you mean pass

diyordu biraz yol biraz turta

diyordu biraz yol biraz turta

and I said what do you mean pass

and I said what do you mean pass and she said oh pike up i like i

ve ben ne demek istiyorsun geç dedim

ve ben ne demek istiyorsun geç dedim ve o dedi ah pike up i'yi beğendim ve o dedi ki

and she said oh pike up i like i

and she said oh pike up i like i like i'm pronouncing it clearly

ah pike up i'yi beğendim

ve oh pike up dedi hoşuma gitti açıkça

like i'm pronouncing it clearly

telaffuz ediyorum açıkça telaffuz ediyorum

like i'm pronouncing it clearly and I say pie so yes she was

açıkça telaffuz ediyorum ve turta diyorum yani evet o

and I say pie so yes she was

and I say pie so yes she was offering me some pine she didn't

ve ben turta diyorum yani evet öyleydi ve

turta diyorum yani evet bana çam ikram ediyordu bana çam

offering me some pine she didn't

offering me some pine she didn't have a pie in front of me so it

ikram etmedi bana çam

ikram etmedi önümde turta yoktu yani

have a pie in front of me so it

have a pie in front of me so it was difficult for me to

var önümde bir turta yani

önümde bir turta var bu yüzden benim için zordu benim için

was difficult for me to

was difficult for me to understand what she was saying

zordu ne

dediğini anlamak benim için zordu ne

understand what she was saying

dediğini anla ne

understand what she was saying so even native speakers have

dediğini anla yerli bile

so even native speakers have

so even native speakers have trouble understanding what other

ana dili İngilizce olan kişiler bile öyle ki anadili İngilizce olan kişiler bile

trouble understanding what other

trouble understanding what other native speakers are saying and

diğer anadili İngilizce olan kişilerin ne söylediğini ve

native speakers are saying and

native speakers are saying and even maybe from America to a

anadili İngilizce olanların ne söylediğini ve hatta belki Amerika'dan Amerika'ya

even maybe from America to a

even maybe from America to a different country like Australia

hatta belki de Amerika'ya

hatta belki Amerika'dan Avustralya gibi farklı bir ülkeye,

different country like Australia

different country like Australia or the UK or Canada even our

Avustralya gibi

farklı bir ülkeye, Avustralya veya Birleşik Krallık veya Kanada gibi farklı bir ülkeye hatta bizim

or the UK or Canada even our

or the UK or Canada even our vocabulary might be might be

veya Birleşik Krallık veya Kanada'ya hatta

bizim veya Birleşik Krallık veya Kanada'ya bile kelime dağarcığımız olabilir

vocabulary might be might be

vocabulary might be might be different so the pronunciation

kelime dağarcığı olabilir.

kelime dağarcığı farklı olabilir bu yüzden telaffuz

different so the pronunciation

farklı yani telaffuz

different so the pronunciation vocabulary we use again the

farklı yani telaffuz kelime dağarcığı tekrar kullandığımız kelime dağarcığı

vocabulary we use again the

vocabulary we use again the speed at which were speaking

tekrar kullandığımız kelime dağarcığı tekrar

kullandığımız hız konuşma

speed at which were speaking

speed at which were speaking other things like that make it a

hızı hangi konuşma

hızı hangi konuşma hızı gibi diğer şeyler bu, onu bunun

other things like that make it a

other things like that make it a little bit difficult to

gibi başka şeyler yapar, bunun gibi başka

şeyler yapar, iletişim kurmayı biraz zorlaştırır,

little bit difficult to

little bit difficult to communicate so it's even more

biraz zorlaştırır,

biraz zorlaştırır, bu yüzden daha da fazla

communicate so it's even more

iletişim kurar, bu yüzden daha da fazla

communicate so it's even more difficult for non-native

iletişim kurar, bu yüzden yerli olmayanlar için daha da zor

difficult for non-native

difficult for non-native speakers now what I do to help

anadili olmayanlar için

zor anadili olmayanlar için zor şimdi konuşmacılara yardım etmek için ne yapıyorum

speakers now what I do to help

speakers now what I do to help come back to this problem so to

şimdi konuşmacılara yardım etmek için ne yapıyorum

şimdi bu soruna geri

come back to this problem so to

come back to this problem so to combat something to fight

dönmek için ne yapıyorum yani bu soruna geri

dönmek için bu soruna geri dönmek için bu yüzden bir şeyle savaşmak için savaşmak için

combat something to fight

bir şeyle savaşmak için bir

combat something to fight against it what I do in master

şeyle savaşmak için bir şeye karşı savaşmak için ona karşı ustalıkla yaptığım şey ona karşı

against it what I do in master

against it what I do in master English conversation the typical

ustalıkla yaptığım şey

ana İngilizce konuşmasında yaptığım şey tipik

English conversation the typical

English conversation the typical thing you should be doing is

İngilizce konuşması tipik

İngilizce konuşması yapman gereken tipik şey yapman gereken

thing you should be doing is

thing you should be doing is listening to not only the same

şey yapman gereken şey

yapman gereken şey sadece aynı şeyi dinlemek

listening to not only the same

listening to not only the same piece of information repeatedly

değil sadece aynı şeyi

dinlemek değil sadece aynı bilgiyi tekrar tekrar dinlemek değil

piece of information repeatedly

piece of information repeatedly but you should be listening to

tekrar tekrar

bilgi parçasını tekrar tekrar dinlemek ama dinlemelisin

but you should be listening to

but you should be listening to that said or spoken by in a

ama dinlemelisiniz

ama şunu dinlemelisiniz veya söyleneni veya konuşulanı bir

that said or spoken by in a

that said or spoken by in a natural way many different

söyleneni veya konuşulanı bir

söyleneni veya konuşulanı doğal bir şekilde birçok farklı

natural way many different

natural way many different people so this is one technique

doğal şekilde birçok farklı

doğal şekilde birçok farklı insandan dinlemelisiniz yani bu bir teknik

people so this is one technique

people so this is one technique for helping you train yourself

insanlar yani bu bir teknik

insanlar yani bu bir tekniktir kendinizi eğitmenize yardımcı olmak için

for helping you train yourself

kendinizi eğitmenize yardımcı olmak için

for helping you train yourself for being able to develop better

for being able to develop better

for being able to develop better listening so you're listening to

dinliyorsun dinliyorsun

listening so you're listening to

listening so you're listening to the same information you always

o yüzden

dinliyorsun yani aynı bilgiyi dinliyorsun sen hep

the same information you always

aynı bilgi hep aynısın sen her zaman o çapaya

the same information you always have that anchor when you're

sahipsin o çapaya

have that anchor when you're

have that anchor when you're learning something so when

sahipken o çapaya sahipsen o

çapaya sahipsin bir şey öğrenirken yani

learning something so when

learning something so when people are trying to learn new

bir şey öğrenirken yani

bir şey öğrenirken yani insanlar yeni öğrenmeye çalışırken insanlar

people are trying to learn new

people are trying to learn new information especially of

yeni öğrenmeye çalışıyorlar

yeni bilgiler öğrenmeye çalışıyorlar özellikle

information especially of

information especially of learning new languages typically

bilgilerle ilgili özellikle

bilgilerle ilgili olarak özellikle yeni diller öğrenirken tipik olarak

learning new languages typically

learning new languages typically they hate learning new languages

yeni diller öğrenmekle ilgili tipik olarak

yeni diller öğrenirler tipik olarak yeni diller öğrenmekten nefret ederler yeni

they hate learning new languages

they hate learning new languages because they're learning too

diller öğrenmekten nefret ederler

yeni dilleri öğrenmekten nefret ederler çünkü onlar da

because they're learning too

öğrendikleri için

because they're learning too many new things at the same time

aynı zamanda çok fazla yeni şey öğrendikleri için aynı anda

many new things at the same time

many new things at the same time like my name is Drew and they

birçok yeni şey öğrenirler aynı anda

birçok yeni şey aynı anda benim adım Drew gibi ve

like my name is Drew and they

like my name is Drew and they don't know any English at all

benim adımın Drew olmasını seviyorlar ve

benim adımın Drew olmasını seviyorlar ve hiç İngilizce bilmiyorlar

don't know any English at all

don't know any English at all and that sounds easy to me as a

hiç İngilizce bilmiyorlar hiç

bilmiyorlar herhangi bir İngilizce ve bu bana a olarak kolay geliyor

and that sounds easy to me as a

and that sounds easy to me as a native speaker but if you don't

ve bu bana a olarak kolay geliyor

ve ana dili İngilizce olan biri olarak bana kolay geliyor ama anadiliniz yoksa ama

native speaker but if you don't

native speaker but if you don't know what my or name or drew or

anadiliniz yoksa

ama ana diliniz İngilizce değilse ' benim veya adımın veya çizdiğimin ne olduğunu biliyorum veya

know what my or name or drew or

know what my or name or drew or any of that means and you don't

benim veya adımın veya çizdiğimin ne olduğunu

biliyorum veya benim veya adımın veya çizdiğimin veya bunların herhangi birinin ne anlama geldiğini biliyorsunuz ve bunların

any of that means and you don't

any of that means and you don't know why it's in the order it's

hiçbir anlamı yok ve

bunların hiçbir anlamı yok ve sen neden sırada olduğunu bilmiyorum

know why it's in the order it's

know why it's in the order it's in it's making you frustrated

neden sırayla olduğunu biliyor

neden içinde olduğu sırada olduğunu biliyor seni hüsrana uğratıyor bu

in it's making you frustrated

in it's making you frustrated from the very beginning so in

seni hüsrana uğratıyor en

from the very beginning so in

from the very beginning so in the same way what you want to do

başından beri aynı şekilde yapmak istediğin şeyi

the same way what you want to do

the same way what you want to do is take this

aynı şekilde yapmak istediğin şeyi

aynı şekilde yapmak istediğin şeyi almak bunu

is take this

is take this same piece of information and

almak bunu

almak aynı bilgiyi ve

same piece of information and

same piece of information and have multiple people saying that

aynı bilgiyi al ve

aynı bilgi parçası ve birden çok kişinin bunu söylemesi birden

have multiple people saying that

have multiple people saying that now you could even do something

çok kişinin bunu söylemesi

now you could even do something

now you could even do something like this like let's say you

like this like let's say you

like this like let's say you work at a place with native

bunun gibi diyelim ki ana dili İngilizce olan bir yerde ana dili

work at a place with native

work at a place with native English speakers you might write

İngilizce olan bir yerde çalışıyorsunuz İngilizce konuşanlar yazabilirsiniz

English speakers you might write

English speakers you might write something down or give them

İngilizce konuşanlar yazabilirsiniz bir şeyler yazabilir veya onlara

something down or give them

something down or give them something to read and say hey

bir şeyler verebilirsiniz veya onlara

bir şeyler verebilirsiniz aşağı ya da onlara okumaları ve söylemeleri için bir şeyler verin hey

something to read and say hey

something to read and say hey could you just help me with my

okuyup söylemeleri için bir

şeyler hey okuyup söylemeleri için bir şeyler verin hey bana şu konuda yardımcı olabilir misiniz benim

could you just help me with my

could you just help me with my pronunciation I want to develop

pronunciation I want to develop

pronunciation I want to develop my listening ability and your

telaffuzum konusunda bana yardımcı olabilir misiniz? telaffuz geliştirmek istiyorum Dinleme

yeteneğimi geliştirmek istiyorum ve senin

my listening ability and your

my listening ability and your pronunciation is connected with

dinleme yeteneğin ve senin benim dinleme

yeteneğim ve telaffuzun telaffuzla bağlantılı

pronunciation is connected with

pronunciation is connected with this as well so you can give

telaffuzla bağlantılı telaffuz bununla da bağlantılı yani bunu da verebilirsin

this as well so you can give

this as well so you can give that to them and have multiple

bunu verebilirsin ayrıca böylece onlara bunu verebilir ve onlara birden fazla sahip olabilirsiniz

that to them and have multiple

that to them and have multiple people read the same thing so

ve onlara birden fazla sahip olabilirsiniz ve

birden fazla kişinin aynı şeyi okumasını sağlayabilirsiniz, böylece insanlar aynı şeyi

people read the same thing so

people read the same thing so when we do our time-travelling

okurlar, böylece

insanlar aynı şeyi okur, böylece zaman yolculuğumuzu yaptığımızda ana

when we do our time-travelling

when we do our time-travelling lesson stories in master English

İngilizce ders hikayelerinde usta İngilizce

lesson stories in master English

lesson stories in master English conversation I have multiple

ders hikayelerinde usta İngilizce

ders hikayelerinde usta İngilizce ders hikayelerinde zaman yolculuğu yaptığımızda zaman yolculuğumuzu yapıyoruz.

conversation I have multiple

conversation I have multiple people reading the same thing

people reading the same thing

people reading the same thing and we have been reading it at

insanlar aynı şeyi okuyor ve biz onu okuyorduk

and we have been reading it at

and we have been reading it at different speeds as well so can

ve okuyorduk ve

farklı hızlarda da okuyoruz, bu yüzden

different speeds as well so can

different speeds as well so can you take that anchor of the same

farklı hızlar da olabilir, bu yüzden

farklı hızlar da olabilir, bu yüzden çapayı alabilir misiniz? aynı aynının

you take that anchor of the same

you take that anchor of the same story but then you connect with

çapasını alırsın

aynı hikayenin çapasını alırsın ama sonra hikayeyle bağlantı kurarsın

story but then you connect with

ama sonra

story but then you connect with that in different ways and

that in different ways and

that in different ways and that's training you to listen to

hikayeyle bağlantı kurarsın ama sonra bununla farklı şekillerde ve

bununla farklı şekillerde ve

bu farklı şekillerde bağlantı kurarsın ve bu eğitimdir. sizi dinlemeniz bu sizi

that's training you to listen to

dinlemeniz için eğitiyor bu sizi insanların birden

that's training you to listen to multiple ways that people might

çok şekilde dinlemeniz için eğitiyor

multiple ways that people might

multiple ways that people might say something you can even do

say something you can even do

say something you can even do this on youtube one of the ways

youtube'da bunun yollarından biri youtube'da

this on youtube one of the ways

this on youtube one of the ways i recommend people doing that is

bunun yollarından biri youtube'da insanlara tavsiye ettiğim yollardan biri bunu yapmalarını

i recommend people doing that is

i recommend people doing that is with music so if you take music

tavsiye ederim

insanlara bunu müzikle yapmalarını tavsiye ederim yani eğer müziği

with music so if you take music

müzikle alıyorsanız müziği

with music so if you take music you listen to something and you

müzikle birlikte al yani eğer müzik alırsan bir şey dinlersin ve

you listen to something and you

bir şey dinlersin ve bir

you listen to something and you listen to a cover of that music

şey dinlersin ve o müziğin bir cover'ını dinlersen

listen to a cover of that music

listen to a cover of that music and this means somebody else

o müziğin bir cover'ını dinlersin

o müziğin bir cover'ını dinlersin ve bu başka biri anlamına gelir

and this means somebody else

and this means somebody else like a different artist or a

ve bu başka biri anlamına gelir

ve bu başka biri anlamına gelir, farklı bir sanatçıyı beğenebilir veya

like a different artist or a

like a different artist or a different band that has decided

farklı bir sanatçıyı beğenebilir veya

farklı bir sanatçıyı beğenebilir veya farklı bir gruba karar vermiş farklı bir gruba karar

different band that has decided

different band that has decided to play the same song but they

vermiş

farklı bir gruba karar vermiş ve aynısını çalmaya karar vermiş farklı bir gruba şarkı ama

to play the same song but they

to play the same song but they played in slightly different

aynı şarkıyı çalacaklar ama

aynı şarkıyı çalacaklar ama biraz farklı çaldılar biraz farklı

played in slightly different

played in slightly different ways or maybe they sound a

çalındı ​​biraz farklı

şekillerde çalındı ​​veya belki farklı

ways or maybe they sound a

ways or maybe they sound a little bit differently when they

şekillerde çalındı ​​veya belki farklı

şekillerde çalındı ​​veya belki biraz farklı duyuldu biraz farklı olduklarında biraz

little bit differently when they

little bit differently when they play it so an example like a

farklı oynadıklarında biraz farklı oynadıklarında yani bir örnek bir

play it so an example like a

play it so an example like a common example is 99 red

oyun gibi yani bir örnek bir

oyun gibi yani ortak bir örnek gibi bir örnek 99 kırmızı

common example is 99 red

common example is 99 red balloons or maybe a song by the

ortak örnek 99 kırmızı

ortak örnek 99 kırmızı balonlar veya belki balonların yanında bir şarkı

balloons or maybe a song by the

balloons or maybe a song by the beatles and if you look up right

veya belki balonların yanında bir şarkı

veya belki de beatles'ın bir şarkısı ve eğer right

beatles and if you look up right

beatles and if you look up right here on youtube i'm sure if you

beatles'e bakarsanız ve right

beatles'e bakarsanız ve youtube'da buraya bakarsanız eminim

here on youtube i'm sure if you

here on youtube i'm sure if you type in beetles like the Beatles

buradasınızdır youtube'da eminim

burada youtube'daysanız, eminim ki Beatles gibi böcekler yazarsanız Beatles gibi

type in beetles like the Beatles

type in beetles like the Beatles you know like be forgetting

böcekler yazarsanız

Beatles gibi böcekler bilirsiniz unutmayı seversiniz unutmayı

you know like be forgetting

you know like be forgetting spell dat le s so the beatles

seversiniz bilirsin unutmayı seversin Beatles'ın büyüsü, Beatles'ın böyle büyüdüğü Beatles'ın büyüsüdür ve

spell dat le s so the beatles

spell dat le s so the beatles and then you've got covers COV

sonra COV kapaklarınız vardır

and then you've got covers COV

and then you've got covers COV ers so if you're typing in that

ve sonra COV kapaklarınız vardır

ve sonra COV s kapaklarınız vardır, yani eğer' o

ers so if you're typing in that

ers so if you're typing in that right here on searching for

ers'i giriyorsun yani şu ers'i yazıyorsan o

ers'i yazıyorsan yani bunu tam buraya yazıyorsan tam burada ararken

right here on searching for

right here on searching for something on Google are on

Google'da bir şey ararken Google'da bir şey var

something on Google are on

something on Google are on youtube i should say you will

Google'da bir şey var youtube'dasın demeliyim youtube yapacaksın demeliyim

youtube i should say you will

youtube i should say you will find multiple versions of people

youtube demeliyim insanların birden fazla versiyonunu bulacaksın insanların

find multiple versions of people

birden fazla versiyonunu bul

find multiple versions of people playing the same song i think

aynı şarkıyı çalan insanların birden fazla versiyonunu bul sanırım

playing the same song i think

playing the same song i think the soundtrack to i am sam the

aynı şarkıyı çalıyorsun

aynısını çaldığını düşünüyorum şarkı bence film müziği ben sam sam için film

the soundtrack to i am sam the

the soundtrack to i am sam the movie i am sam these are all

müziği ben sam için film

müziği ben sam filmi ben sam bunların hepsi

movie i am sam these are all

movie i am sam these are all beatles covers and you can

film ben sam bunların hepsi

film ben sam bunların hepsi beatles cover'ları ve sen yapabilirsin

beatles covers and you can

beatles covers and you can listen to the way the beatles

beatles cover'ları yapabilirsin ve

beatles cover'larını yapabilirsin ve beatles'ın beatles'ın dinleyiş biçimini dinleyebilirsin beatles'ın

listen to the way the beatles

listen to the way the beatles are saying it so maybe someone

söyleme biçimini dinleyebilirsin yani belki birileri

are saying it so maybe someone

söylüyordur belki birileri

are saying it so maybe someone like you know the Beatles are

söylüyordur belki de senin gibi biri bilir

like you know the Beatles are

like you know the Beatles are from Britain's with a British

Beatles bildiğin gibi

from Britain's with a British

from Britain's with a British accent but then you have like a

accent but then you have like a

accent but then you have like a singer like Rufus Wainwright who

Rufus Wainwright gibi şarkıcı Rufus Wainwright gibi

singer like Rufus Wainwright who

şarkıcı

singer like Rufus Wainwright who is singing a different version

Rufus Wainwright gibi şarkıcı kim farklı bir versiyon söylüyor

is singing a different version

is singing a different version of the same song but he has like

farklı bir versiyon söylüyor aynı şarkının

farklı bir versiyonunu söylüyor ama

of the same song but he has like

aynı şarkıdan hoşlanıyor ama

of the same song but he has like kind of a more nasal sound like

aynı şarkıdan hoşlanıyor ama onun bir tür daha genizden gelen bir sesi var, sanki

kind of a more nasal sound like

kind of a more nasal sound like this the way he speaks or the

daha genizden gelen bir ses gibi,

daha genizden gelen bir ses gibi, konuşma şekli bu ya da bu onun

this the way he speaks or the

this the way he speaks or the way sings so when you're doing

konuşma biçimi ya da

bu onun konuşma biçimi ya da şarkı söyleme biçimi yani ne zaman

way sings so when you're doing

way sings so when you're doing this you're training yourself to

yol şarkılarını yapıyorsun yani

yol şarkılarını yaparken yani bunu yaparken kendini buna eğitiyorsun kendini

this you're training yourself to

this you're training yourself to have the same native learning

buna eğitiyorsun aynı ana dili öğrenmek için kendini eğitiyorsun

have the same native learning

aynı ana dili öğren Öğrenme, anadili İngilizce olan bir kişinin anadili İngilizce olan birinin deneyimiyle

have the same native learning experience that a native speaker

aynı ana dili öğrenme deneyimine sahiptir; çünkü

experience that a native speaker

experience that a native speaker would because you're listening

siz dinliyorsunuz çünkü dinliyorsunuz çünkü

would because you're listening

would because you're listening to the same kinds of things that

aynı türden şeyleri dinliyorsunuzdur, anadili İngilizce olan bir kişi

to the same kinds of things that

to the same kinds of things that a native speaker would listen to

aynı türden şeyleri dinler anadili İngilizce olan birinin dinleyeceği

aynı türden şeyler, anadili

a native speaker would listen to

a native speaker would listen to but you're doing it in a

İngilizce olan birinin dinleyeceği ama siz bunu a'da yapıyorsunuz ama

but you're doing it in a

but you're doing it in a systematic way that makes it

a'da yapıyorsunuz

ama siz yapıyorsunuz sistematik bir şekilde sistematik hale getiren sistematik bir şekilde sistematik hale

systematic way that makes it

systematic way that makes it easier for your brain to

getiren

sistematik bir şekilde beyniniz için kolaylaştıran daha

easier for your brain to

easier for your brain to understand so this is why in

kolay beyniniz için daha kolay

anlayan beyniniz için daha kolay yani bu yüzden

understand so this is why in

understand so this is why in mastering this conversation in

anlayın yani bu yüzden bu yüzden

anlayın öyleyse bu yüzden bu sohbette ustalaşmak

mastering this conversation in

mastering this conversation in all the lessons I create I want

bu sohbette ustalaşmak

oluşturduğum tüm derslerde bu sohbette uzmanlaşmak

all the lessons I create I want

all the lessons I create I want to have you learn things in

oluşturduğum tüm dersleri istiyorum

oluşturduğum tüm dersleri istiyorum bir şeyler öğrenmenizi sağlamak için bir şeyler öğrenmenizi sağlamak için

to have you learn things in

to have you learn things in steps because what about

bir şeyler öğrenmenizi istiyorum adımlarda çünkü peki ya

steps because what about

steps because what about people typically try to do

adımlar çünkü peki ya

adımlar çünkü peki ya insanlar tipik olarak yapmaya çalışır insanlar

people typically try to do

tipik olarak yapmaya çalışırlar

people typically try to do learners will try to move from

insanlar tipik olarak yapmaya çalışır öğrenenler öğrenenlerden geçmeye çalışacak öğrenicilerden

learners will try to move from

geçmeye

learners will try to move from an intermediate level to

çalışacak öğrenicilerden orta seviyeden geçmeye çalışacak

an intermediate level to

an intermediate level to affluent level and that's where

orta seviyeden

orta seviyeye ve varlıklı seviyeye kadar ve burası

affluent level and that's where

affluent level and that's where they find a lot of frustration

varlıklı seviye ve burası

varlıklı seviye ve burası çok fazla hayal kırıklığı buldukları yer çok fazla

they find a lot of frustration

they find a lot of frustration so maybe they can speak in their

hayal kırıklığı buluyorlar

çok fazla hayal kırıklığı yaşıyorlar bu yüzden belki kendi dillerinde konuşabilirler yani

so maybe they can speak in their

so maybe they can speak in their english lesson but they have a

belki kendi dillerinde konuşabilirler

yani belki ingilizce derslerinde konuşabilirler ama

english lesson but they have a

english lesson but they have a lot of trouble speaking in

ingilizce dersleri var ama

ingilizce dersleri var ama konuşmakta çok zorlanıyorlar çok dertte konuşmak

lot of trouble speaking in

lot of trouble speaking in conversations for different

çok dertte konuşmak farklı konuşmalar için konuşmalarda konuşmak

conversations for different

conversations for different reasons could be confidence

farklı sebeplerden dolayı farklı konuşmalar olabilir güven

reasons could be confidence

sebebi olabilir güven

reasons could be confidence could be not even understanding

sebebi olabilir güven olabilir anlamayabilir bile anlamayabilir bile

could be not even understanding

could be not even understanding what they want to say you're not

anlamayabilir bile ne

söylemek istediklerini anlamayabilir sen onların

what they want to say you're not

what they want to say you're not understanding the other people

söylemek istedikleri değilsin sen

ne değilsin diğer insanları anlamadığını söylemek istiyorlar diğer insanları

understanding the other people

understanding the other people speaking you could be many

anlıyor diğer

insanları anlıyor diğer insanları anlıyorsun çok

speaking you could be many

speaking you could be many things like that but again if

konuşuyor olabilirsin çok

konuşuyor olabilirsin bunun gibi pek çok şey olabilirsin ama yine böyle

things like that but again if

things like that but again if you take steps individually

şeyler olursa ama yine böyle

şeyler olursa ama yine bireysel adımlar atarsanız,

you take steps individually

you take steps individually moving from one place to the

bireysel adımlar atarsınız

bireysel adımlar atarsınız bir yerden bir yere gitmek

moving from one place to the

moving from one place to the next that's what's going to help

bir yerden bir yere geçmek

bir yerden diğerine geçmek

next that's what's going to help

next that's what's going to help you improve much much faster

bundan sonraki yardımcı olacak olan bundan sonraki yardımcı olacak olan budur

çok daha hızlı gelişmenize yardımcı olur çok daha hızlı gelişirsiniz çok çok

you improve much much faster

you improve much much faster anyway I'm losing my voice here

daha hızlı gelişirsiniz nasılsa burada sesimi kaybediyorum

anyway I'm losing my voice here

anyway I'm losing my voice here we are recording a bunch of

nasılsa burada sesimi kaybediyorum burada sesimi kaybediyorum bir sürü

we are recording a bunch of

we are recording a bunch of videos at the same time but I

kayıt yapıyoruz bir grup

aynı anda bir sürü video kaydediyoruz ama ben

videos at the same time but I

videos at the same time but I hope you have enjoyed that is

hope you have enjoyed that is

aynı anda video çekiyorum ama

aynı anda video çekiyorum ama umarım

eğlenmişsinizdir umarım eğlenmişsinizdir

hope you have enjoyed that is the end of this lesson just

umarım eğlenmişsinizdir bu kadar bu ders bu dersin sadece

the end of this lesson just

the end of this lesson just wanted to give you some quick

sonu

bu dersin sadece sonu size biraz hızlı vermek istedim

wanted to give you some quick

wanted to give you some quick tips about number one why you

size bir numara hakkında bazı hızlı ipuçları vermek

istedim neden bir numara

tips about number one why you

tips about number one why you have this problem and then

hakkında neden ipucu verdiğinize dair bir numara neden bu problemin var ve sonra

have this problem and then

have this problem and then number two what you can do to

bu problemin var ve sonra

bu problemin var ve sonra iki numara iki numara için ne yapabilirsin

number two what you can do to

number two what you can do to solve that anyway I hope you do

iki numara için ne yapabilirsin bunu çözmek için ne yapabilirsin yine de umarım

solve that anyway I hope you do

solve that anyway I hope you do enjoy this video again if you

bunu çözersin yine de umarım çözersin

bunu yine de çöz, umarım bu videodan tekrar keyif alırsın, eğer

enjoy this video again if you

enjoy this video again if you have click that like button

bu videoyu tekrar beğendiysen, bu

videoyu tekrar beğendiysen, o beğen butonuna tıkla,

have click that like button

have click that like button share this video with a bunch of

o beğen butonuna tıkla,

beğen butonuna tıkla, bu videoyu bir demetle paylaş,

share this video with a bunch of

share this video with a bunch of people become a subscriber to

bunu paylaş videoyu bir grupla

paylaşın bu videoyu bir grup insanla paylaşın insanlara abone olun insanlara

people become a subscriber to

people become a subscriber to the English anyone . com youtube

abone olun

insanlara abone olun ingilizceye herkes abone olun . com youtube

the English anyone . com youtube

İngilizce herkes . com youtube

the English anyone . com youtube channel and I will see you in

İngilizce herkes . com youtube kanalı ve ben kanalda görüşürüz

channel and I will see you in

channel and I will see you in the next video bye-bye to

ve ben

kanalda görüşürüz ve bir sonraki videoda görüşürüz bir

the next video bye-bye to

sonraki videoya güle güle bir

the next video bye-bye to continue learning click on the

sonraki videoya güle güle öğrenmeye devam etmek için güle güle tıklayın

continue learning click on the

continue learning click on the link in this video to download

devam et öğrenmek öğrenmeye devam et'i tıklayın indirmek için

bu videodaki bağlantıya tıklayın bu videodaki bağlantıyı

link in this video to download

link in this video to download speak English naturally our free

indirmek için bu

videodaki bağlantıyı indirmek için İngilizce konuş doğal olarak İngilizce

speak English naturally our free

speak English naturally our free guide to speaking and sounding

konuşun doğal olarak İngilizce konuş bizim ücretsiz

İngilizce konuş doğal olarak ücretsiz konuşma kılavuzumuz ve sesli

guide to speaking and sounding

guide to speaking and sounding like a native English speaker

konuşma kılavuzu ve

anadili İngilizce olan biri gibi konuşmak ve ses çıkarmak için sağlam bir rehber

like a native English speaker

like a native English speaker the guide reveals the three most

anadili İngilizce olan biri

gibi anadili İngilizce olan biri gibi seslendirmek için

the guide reveals the three most

rehber en çok üçünü açıklıyor

the guide reveals the three most important kinds of

important kinds of

rehber en çok üçünü açıklıyor rehber en önemli üç

important kinds of conversational English must

önemli konuşma türünü açıklıyor İngilizce

conversational English must

conversational English must learn if you want to sound

konuşma dili olmalı İngilizce

konuşma dili olmalı İngilizce öğrenmeli ses çıkarmak istiyorsan öğren

learn if you want to sound

ses duymak

learn if you want to sound native and will help you

istiyorsan öğren yerli gibi görünmene yardımcı olacak ve

native and will help you

native and will help you experience instant improvement

yerli olmana yardımcı olacak ve anında gelişme deneyimi yaşamana yardımcı olacak

experience instant improvement

anında gelişme deneyimi

experience instant improvement in your fluency and speaking

anında gelişme akıcılığınızda ve

in your fluency and speaking

in your fluency and speaking confidence to download your FREE

akıcılığınızda konuşma ve

akıcılığınızda konuşma ve özgüvenle konuşma ÜCRETSİZ güveninizi indirmek için güveninizi ÜCRETSİZ

confidence to download your FREE

indirmek için ÜCRETSİZ

confidence to download your FREE guide on a mobile device click

güveninizi bir mobil cihaza indirmek için

guide on a mobile device click

guide on a mobile device click on the link in the upper right

kılavuzu bir mobil cihaza tıklayın

kılavuzu bir mobil cihaza tıklayın bu videonun sağ üst köşesindeki

on the link in the upper right

linkin sağ üst kısmındaki

on the link in the upper right of this video to download your

linkin üzerinde bu videonun sağ üst kısmındaki linkin üzerinde bu videonun sizinkini indirmek için

of this video to download your

of this video to download your FREE guide from a computer click

bu videonun sizinkini indirmek için ÜCRETSİZ rehberinizi bilgisayardan indirmek için tıklayın

FREE guide from a computer click

FREE guide from a computer click on the link in the lower right

bilgisayardan ÜCRETSİZ rehbere tıklayın

ÜCRETSİZ tıklayın bilgisayardan rehber

on the link in the lower right

on the link in the lower right of this video i look forward to

bu videonun sağ alt kısmındaki linkin sağ alt kısmındaki linke tıklayın bu videoyu sabırsızlıkla bekliyorum

of this video i look forward to

of this video i look forward to seeing you in the guide

bu videoyu sabırsızlıkla bekliyorum sizi de görmek için sabırsızlanıyorum rehber