Clothing Idioms - 1 - Learn English Idioms - EnglishAnyone.com

here are some great clothing

İşte bazı harika giysiler

here are some great clothing idioms from English anyone . com

İşte İngilizce'den bazı harika giyim deyimleri. com

idioms from English anyone . com

idioms from English anyone . com caught with your pants down to

İngilizceden deyimler kimse. com

İngilizceden deyimler kimse . com pantolonun aşağıdayken

caught with your pants down to

yakalanmak içinpantolonun aşağıdayken

caught with your pants down to be caught with your pants down

yakalanmak için pantolonun aşağıdayken yakalanmak için

be caught with your pants down

be caught with your pants down means to be unprepared

pantolonun aşağıdayken yakalanmak için

pantolonun aşağıdayken yakalanmak hazırlıksız olmak demektir

means to be unprepared

means to be unprepared I was caught with my pants down

hazırlıksız olmak demektir a

I was caught with my pants down

I was caught with my pants down when I had to give a report on a

hakkında rapor vermek zorunda kaldığımda pantolonum açıkken yakalandım a

when I had to give a report on a

when I had to give a report on a book i had read burn a hole in

hakkında rapor vermek zorunda kaldığımda

elimdeki bir kitap hakkında rapor vermek zorunda kaldığımda oku okuduğum kitapta delik aç

book i had read burn a hole in

okuduğum

book i had read burn a hole in your pocket money is burning a

kitapta delik aç cebinde delik aç harçlığın yanıyor cep

your pocket money is burning a

your pocket money is burning a hole in your pocket when you

harçlığın yanıyor

cep harçlığın cebinde delik açtığında

hole in your pocket when you

hole in your pocket when you want to spend it as soon as you

cebinde delik aç Harcamak

istediğinde cebini delersin, istediğin zaman

want to spend it as soon as you

want to spend it as soon as you get it

harcarsın, istediğin

zaman harcarsın alır almaz

get it

get it the twenty dollars i got for my

alırsın, aldığım

yirmi doları al, benim için aldığım

the twenty dollars i got for my

the twenty dollars i got for my birthday is burning a hole in my

yirmi dolarıalırım.

doğum günüm için aldığım yirmi dolarım doğum günümde bir delik açıyor

birthday is burning a hole in my

birthday is burning a hole in my pocket i want to buy a new CD

doğum günümde bir delik açıyor cebimde bir delik yanıyor yeni bir CD cebi almak istiyorum

pocket i want to buy a new CD

pocket i want to buy a new CD today

yeni bir CD cebi almak

istiyorumsatın almak istiyorum bugün yeni bir CD

today

today put a socket put a socket is a

bugün bir soket koy bir soket koy bir soket

put a socket put a socket is a

put a socket put a socket is a rude way to tell someone to stop

koy bir soket koy bir soket bir

soket koy bir soket koy bir soket birine durmasını söylemenin kaba bir yolu birine durmasını söylemenin kaba bir

rude way to tell someone to stop

rude way to tell someone to stop talking and be quiet will you

yolu birine durmasını söylemenin kaba bir yolu sus sus konusacak misin

talking and be quiet will you

sus konusacak misin sus

talking and be quiet will you put a sock in it and let me

içine çorap sokarmısın

put a sock in it and let me

put a sock in it and let me explain my side of what happened

içine çorabı sokayım

çorabını sokayım ben de olanlardan benim tarafımı anlatayım

explain my side of what happened

explain my side of what happened birthday suit to wear your

benim

tarafım olan biteni ben anlat

birthday suit to wear your

birthday suit to wear your birthday suit means to be naked

birthday suit means to be naked

birthday suit means to be naked you are wearing nothing when you

you are wearing nothing when you

you are wearing nothing when you were first born so anytime

hiçbir şey giymiyorsun

ilk doğduğunda hiçbir şey giymiyorsun yani her zaman

were first born so anytime

were first born so anytime you're naked you're wearing your

ilk doğdun yani her zaman

ilk doğdun yani ne zaman çıplaksan giyiyorsun senin

you're naked you're wearing your

you're naked you're wearing your birthday suit

çıplaksıngiyiyorsun senin

çıplaksın sen Doğum günü takımını giyiyorsun, doğum günü takımını

birthday suit

birthday suit put your thinking cap on to put

giy, düşünme şapkanı tak, düşünme

put your thinking cap on to put

put your thinking cap on to put your thinking cap on means to

şapkanı tak, düşünme şapkanı tak, düşünme şapkanı tak, düşünme şapkanı tak, düşünme

your thinking cap on means to

şapkanı tak,

your thinking cap on means to concentrate and think hard to

düşünme şapkanı tak, konsantre olma anlamına gelir ve

concentrate and think hard to

konsantre olmak için çok düşünmek ve konsantre olmak için çok düşünmek

concentrate and think hard to solve a problem

ve bir sorunu çözmek için çok düşünmek

solve a problem

solve a problem I really had to put my thinking

bir sorunu çözmek bir sorunu

çözmek için

I really had to put my thinking

gerçekten düşünmemgerekiyordu gerçekten düşünmem için koymam gerekiyordu

I really had to put my thinking cap on when two of my

gerçekten düşünme sınırımı koymam gerekiyordu

cap on when two of my

cap on when two of my ex-girlfriend showed up at the

benim

şapkamdan ikisi taktığımda eski kız arkadaşımdan ikisi eski

ex-girlfriend showed up at the

ex-girlfriend showed up at the same party wear your heart on

kız arkadaşıma geldiğinde

eski kız arkadaşım aynı partiye geldi aynı partide kalbini giy aynı

same party wear your heart on

same party wear your heart on your sleeve to wear your heart

partide kalbini giy aynı

partide kalbini tak koluna kalbini takmak yenine kalbini

your sleeve to wear your heart

your sleeve to wear your heart on your sleeve means to show

takmak yenisine kalbini takmak yenisine kalbini takmak yenisine kalbini

takmak demek yenine göstermek demek yenine

on your sleeve means to show

on your sleeve means to show your emotions openly my brother

göstermek demek

duygularını açıkça göstermek demek kardeşim duygularını açıkça göstermek

your emotions openly my brother

your emotions openly my brother wears his heart on his sleeve

kardeşim

duygularını açıkça erkek kardeşim kalbini koluna takıyor kalbini

wears his heart on his sleeve

wears his heart on his sleeve and isn't afraid to cry in front

koluna takıyor ve önünde ağlamaktan korkmuyor ve

and isn't afraid to cry in front

önünde ağlamaktan korkmuyor

and isn't afraid to cry in front of other people wear the pants

ve diğer insanların önünde ağlamaktan korkmuyor başkasının pantolonunu giymek

of other people wear the pants

of other people wear the pants to wear the pants means to be

başkasının pantolonunu giymek pantolonu giymek pantolonu giymek demek

to wear the pants means to be

to wear the pants means to be the one in charge of a group or

pantolonu giymek demektir pantolonu giymek demek bir grubun veya bir grubun sorumlusu olmak demektir

the one in charge of a group or

grup ya da

the one in charge of a group or situation

bir grubun başındaki kişi ya da durum durum durum durum durum bizim karım

situation

situation my wife wears the pants in our

pantolon giyiyor bizim karım

my wife wears the pants in our

my wife wears the pants in our family she makes all the money

pantolon giyiyor bizim

ailede pantolonu karım giyiyor tüm parayı o kazanıyor

family she makes all the money

family she makes all the money and decides how we spend it

aile tüm parayı o kazanıyor

aile tüm kazandığını parayı nasıl harcayacağımıza karar verir

and decides how we spend it

and decides how we spend it walk in someone else's shoes to

ve nasıl harcayacağımıza karar verir

ve nasıl harcayacağımıza karar verir başkasının yerine

walk in someone else's shoes to

walk in someone else's shoes to walk in someone else's shoes

geçmek başkasının yerine geçmek başkasının yerine geçmek başkasının yerine geçmek başkasının yerine geçmek başkasının yerine

walk in someone else's shoes

walk in someone else's shoes means to understand their

geçmek başkasının ayakkabısı demek, onun

means to understand their

means to understand their situation

anlamını anlamak anlamına gelir, onun anlamınıanlamak, onun

situation

situation don't judge someone until you've

durumunu anlamak anlamına gelir, birini

don't judge someone until you've

yargılamadan, birini yargılamadan,

don't judge someone until you've walked in their shoes

birini yargılamadan, onun yerine yürümeden, onun yerine yürüdükten sonra.

walked in their shoes

walked in their shoes for more free tips lessons and

daha fazla ücretsiz bahşiş dersi ve

for more free tips lessons and

for more free tips lessons and videos and to discover the seven

daha fazla ücretsiz bahşişdersive daha

fazla ücretsiz bahşiş dersi ve videosu için ve yedi videoyu keşfetmek ve

videos and to discover the seven

yedi

videos and to discover the seven secrets to becoming a confident

videoyu keşfetmek ve kendinden emin bir sır haline gelmenin yedi sırrını keşfetmek için onların yerine yürüdüler. kendine güvenen

secrets to becoming a confident

secrets to becoming a confident fluent English speaker easily

akıcı bir İngilizce konuşmacısı olmanın kendine güvenen sırları haline gelmek Kolayca

fluent English speaker easily

fluent English speaker easily and automatically visit us at

akıcıİngilizce konuşmacısı Kolayca

akıcı İngilizce konuşmacısı olmak bizi kolayca ve otomatik olarak adresinden ve otomatik olarak bizi ziyaret edin

and automatically visit us at

and automatically visit us at English anyone . com

ve bizi otomatik olarak İngilizce olarak ziyaret edin. iletişim