5 English Speaking Shortcuts That Make You Sound Native

In this video I'm going to share five

In this video I'm going to share five pronunciation shortcuts that will make

Bu videoda beş tane paylaşacağım Bu

videoda beş tane telaffuz kısayolu paylaşacağım

pronunciation shortcuts that will make

pronunciation shortcuts that will make you sound much more like a native

telaffuz kısayolları yapacak

telaffuz kısayolları sizi daha çok yerli gibi hissettirecek telaffuz kısayolları

you sound much more like a native

you sound much more like a native English speaker shortcuts are things

siz daha çok yerli gibi konuşacaksınız

anadili İngilizce olanlara çok daha çok benziyor kısayollar İngilizce konuşanlar için kısayollar kısaltmalar

English speaker shortcuts are things

English speaker shortcuts are things like abbreviations the clipping of words

gibi şeyler gündelik

like abbreviations the clipping of words

like abbreviations the clipping of words and blending between words that are

and blending between words that are

and blending between words that are extremely common in casual

konuşmada son derece yaygın gündelik konuşmada son derece

extremely common in casual

extremely common in casual conversational speech it's probably the

yaygın gündelik konuşma konuşmasında son derece yaygın bu muhtemelen

conversational speech it's probably the

conversational speech it's probably the same thing in your language - but native

konuşma konuşmasıdır muhtemelen

konuşma konuşmasıdır muhtemelen sizin dilinizde de aynı şeydir - ama yerel

same thing in your language - but native

same thing in your language - but native English speakers communicate this way

dilinizde aynı şey - ama yerel

sizin dilinizde de aynı şey - ama anadili İngilizce olan kişiler bu şekilde iletişim kurar

English speakers communicate this way

English speakers communicate this way because it's faster and the other person

İngilizce konuşanlar bu şekilde iletişim kurar

İngilizce konuşanlar bu şekilde iletişim kurar çünkü

because it's faster and the other person

because it's faster and the other person understands what you're saying without

bu daha hızlıdır ve diğer kişi daha hızlı olduğu için ve diğer kişi

daha hızlı olduğu ve diğer kişi ne söylediğinizi anladığı için

understands what you're saying without

understands what you're saying without you having to say the whole thing some

ne söylediğini anlamadan ne söylediğini anlamadan senin

her şeyi söylemene gerek kalmadan bazılarının

you having to say the whole thing some

you having to say the whole thing some of these shortened forms of speech are

tamamını söylemen gerekiyor

bazılarının tamamını söylemen gerekiyor bu kısaltılmış konuşma biçimlerinden bazıları

of these shortened forms of speech are

of these shortened forms of speech are abbreviations and examples are like HR

bu kısaltılmış biçimlerdendir konuşma biçimleri

bu kısaltılmış konuşma biçimlerinden kısaltmalardır ve örnekler HR

abbreviations and examples are like HR

abbreviations and examples are like HR for Human Resources VIP for very

kısaltmaları gibidir ve örnekler HR

kısaltmaları gibidir ve örnekler İnsan Kaynakları için HR gibidir İnsan Kaynakları için VIP için çok

for Human Resources VIP for very

for Human Resources VIP for very important person or AKA for also known

İnsan Kaynakları için VIP VIP için çok için

İnsan Kaynakları için VIP Çok önemli kişi için VIP veya AKA aynı zamanda bilinen

important person or AKA for also known

important person or aka for also known as you also probably know shorten things

önemli kişi için veya AKA aynı zamanda bilinen

önemli kişi için veya aka olarak da bilinir, muhtemelen bir şeyleri kısaltmayı da bilirsiniz

as you also probably know shorten things

as you also probably know shorten things like lab for laboratory limo for

like lab for laboratory limo for

like lab for laboratory limo for limousine and blog for weblog and you

limuzin için laboratuvar limuzini ve web günlüğü için blog ve web

limousine and blog for weblog and you

limousine and blog for weblog and you also likely know the blended speech

günlüğü için limuzin ve blog ve web

günlüğü için limuzin ve blog gibi ve muhtemelen karma konuşmayı da biliyorsunuz, ayrıca muhtemelen

also likely know the blended speech

also likely know the blended speech between words like want to be coming

karma konuşmayı da biliyorsunuz,

ayrıca istemek gibi kelimeler arasındaki karma konuşmayı da muhtemelen biliyorsunuz. gelmek

between words like want to be coming

between words like want to be coming wanna going to be coming gonna and have

istiyorum gibi kelimelerin arasına geliyor olmak gelmek istiyorum gibi

kelimelerin arasına geliyor gelmek istiyorum gelmek istiyorum olacak ve sahip olmak istiyorum gelmek geliyor olacak ve sahip olmak istiyorum gelmek geliyor olacak

wanna going to be coming gonna and have

wanna going to be coming gonna and have to be coming hafta but take care because

ve gelmek zorunda olmak zorunda hafta ama dikkat et çünkü

to be coming hafta but take care because

to be coming hafta but take care because things like gonna wanna and hafta are

olmak geliyor hafta ama dikkat et çünkü

geliyor hafta ama kendine iyi bak çünkü will want ve hafta gibi şeyler

things like gonna wanna and hafta are

things like gonna wanna and hafta are more for conversational speech and not

will want ve hafta gibi

şeyler will want ve hafta gibi şeyler daha çok sohbet konuşması içindir, daha

more for conversational speech and not

more for conversational speech and not for professional or academic writing so

fazla sohbet konuşması için değil ve daha

fazla konuşma için değil konuşma ve profesyonel veya akademik yazı için değil bu yüzden

for professional or academic writing so

for professional or academic writing so since you likely know some of these

profesyonel veya akademik yazı için bu yüzden

profesyonel veya akademik yazı için bu yüzden muhtemelen bunlardan bazılarını biliyorsunuz

since you likely know some of these

since you likely know some of these already what I'd like to do in this

çünkü bunlardan bazılarını muhtemelen

biliyorsunuz çünkü bunlardan bazılarını zaten biliyorsunuz yapmak istediğim şey bu videoda

already what I'd like to do in this

already what I'd like to do in this video is introduce a few words that you

zaten yapmak istediğim şey,

bu videoda yapmak istediğim şey, videoya çektiğiniz birkaç kelimeyi tanıtmak, videoya

video is introduce a few words that you

video is introduce a few words that you probably don't know our first word is

çektiğiniz birkaç kelimeyi tanıtmak, muhtemelen

kullanmadığınız birkaç kelimeyi tanıtmak ilk kelimemizi biliyorum

probably don't know our first word is

probably don't know our first word is remember remember now remember just

muhtemelen bilmiyorum ilk kelimemiz

muhtemelen bilmiyorum ilk kelimemiz hatırla şimdi hatırla sadece hatırla hatırla

remember remember now remember just

remember remember now remember just means to recall something from the past

şimdi hatırla sadece hatırla hatırla

şimdi hatırla sadece geçmişten

means to recall something from the past

means to recall something from the past to think about something to be reminded

bir şeyi hatırlamak anlamına gelir geçmiş,

geçmişten bir şeyi hatırlamak anlamına gelir, bir şey hakkında düşünmek, bir şey

to think about something to be reminded

to think about something to be reminded of something and though it's perfectly

hakkında düşünmek, bir şey hakkında

düşünmek, bir şey hakkında düşünmek, bir şey hakkında düşünmek, bir şeyin mükemmel olmasına rağmen

of something and though it's perfectly

of something and though it's perfectly fine to use the full word you'll often

ve bir şeyin mükemmel olmasına rağmen

ve mükemmel bir şekilde iyi olmasına rağmen tam kelimeyi kullanın genellikle

fine to use the full word you'll often

fine to use the full word you'll often hear it shortened to member in

tam kelimeyi kullanmakta sorun yaşarsınız

tam kelimeyi kullanmakta genellikle iyi olur konuşmalarda üye olarak kısaltıldığını

hear it shortened to member in

hear it shortened to member in conversations remember the party we went

duyarsanız üye olarak kısaltıldığını

duyarsanız üye olarak kısaltıldığını duyarsınız partiyi hatırlarsınız

conversations remember the party we went

conversations remember the party we went to last year here it is a little bit

sohbetlere gittik gittiğimiz partiyi hatırla

sohbetler geçen sene gittiğimiz partiyi hatırla burada

to last year here it is a little bit

to last year here it is a little bit faster remember the party we went to

geçen seneye biraz kaldı burası

geçen seneye biraz burada biraz daha hızlı gittiğimiz partiyi hatırla daha

faster remember the party we went to

faster remember the party we went to last year remember the party we went to

hızlı hatırla gittiğimiz partiyi

daha hızlı hatırla geçen yıl gittiğimiz partiyi hatırla geçen yıl gittiğimiz partiyi hatırla

last year remember the party we went to

last year remember the party we went to last year remember the party we went to

geçen yıl gittiğimiz partiyi hatırla geçen yıl gittiğimiz partiyi hatırla

last year remember the party we went to

last year remember the party we went to last year you'll often not hear natives

geçen yıl gittiğimiz partiyi hatırla çıktığımız partiyi hatırla

geçen yıl gittik geçen yıl gittiğimiz partiyi hatırla geçen yıl yerlileri sık sık duymayacaksın geçen yıl

last year you'll often not hear natives

last year you'll often not hear natives even say do you remember something

yerlileri sık sık duymayacaksın

hatta sık sık yerlilerin söylediklerini bile duymayacaksın bir şey hatırlıyor musun hatta

even say do you remember something

even say do you remember something they'll just say member member member I

bir şey hatırlıyor musun

bir şey hatırlıyor musun onlar sadece üye üye üye diyecekler ben

they'll just say member member member I

they'll just say member member member I remember playing basketball at college

sadece üye üye üye diyeceğim

sadece üye üye üye diyeceğim üniversitede basketbol oynadığımı hatırlıyorum

remember playing basketball at college

remember playing basketball at college over 30 years ago

üniversitede basketbol oynadığımı

hatırlıyorum 30 yıldır üniversitede basketbol oynadığımı hatırlıyorum

over 30 years ago

over 30 years ago here it is faster I remember playing

30 yılı aşkın bir süre önce

30 yılı aşkın bir süre önce burada daha hızlı Burada oynadığımı hatırlıyorum daha

here it is faster I remember playing

here it is faster I remember playing basketball at college over 30 years ago

hızlı burada oynadığımı hatırlıyorum daha

hızlı Üniversitede basketbol oynadığımı hatırlıyorum 30 yıldan fazla bir süre önce

basketball at college over 30 years ago

basketball at college over 30 years ago I remember playing basketball

üniversitede basketbol 30 yıldan fazla önce önce basketbol oynadığımı hatırlıyorum

I remember playing basketball

I remember playing basketball College over 30 years ago now to decide

basketbol oynadığımı hatırlıyorum basketbol oynadığımı

hatırlıyorum 30 yıldan fazla bir süre önce koleje karar vermeliyim şimdi

College over 30 years ago now to decide

College over 30 years ago now to decide which of these you should use remember

30 yıldan fazla bir süre önce

koleje karar vermeliyim şimdi bunlardan hangisini kullanmanız gerektiğine karar vermek için bunlardan

which of these you should use remember

which of these you should use remember or remember usually we're using remember

hangilerini kullanmanız gerektiğini hatırlamalı hatırlama

bunlardan hangisini kullanmanız gerektiğini hatırla veya hatırla genellikle kullanıyoruz hatırla

or remember usually we're using remember

or remember usually we're using remember when we want to emphasize something like

veya hatırla genellikle kullanıyoruz hatırla veya hatırla genellikle

when we want to emphasize something like

when we want to emphasize something like I really remember a dear friend of mine

bir şeyi vurgulamak istediğimizde hatırla kullanıyoruz çok

sevdiğim bir arkadaşımı gerçekten hatırlıyorum çok sevdiğim

I really remember a dear friend of mine

I really remember a dear friend of mine or you're giving a speech and you want

bir arkadaşımı gerçekten hatırlıyorum

çok sevdiğim bir arkadaşımı gerçekten hatırlıyorum ya da sen bir konuşma yapıyorsun ve istiyorsun ya da

or you're giving a speech and you want

or you're giving a speech and you want to be more clear but in casual

bir konuşma yapıyorsun ve istiyorsun

ya da sen' Bir konuşma yapıyorsanız ve daha net olmak istiyorsunuz, ancak gündelik olarak

to be more clear but in casual

to be more clear but in casual conversational speech when you're just

daha net olmak istiyorsunuz, ancak gündelik olarak

daha net olmak istiyorsunuz, ancak gündelik konuşma konuşmasında, sadece

conversational speech when you're just

conversational speech when you're just talking with a friend member is

sohbet konuşması yaptığınızda, sadece

sohbet konuşması yaptığınızda, sadece konuşma konuşması bir arkadaş üyeyle

talking with a friend member is

talking with a friend member is perfectly fine and it will help you

bir arkadaş üyeyle konuşuyor

bir arkadaş üyeyle konuşuyor gayet iyi ve bu sizin

perfectly fine and it will help you

perfectly fine and it will help you sound much more native remember what I'm

tamamen iyi olmanıza yardımcı olacak ve sizin

tamamen iyi olmanıza yardımcı olacak ve sesinizi çok daha doğal çıkarmanıza yardımcı olacak ne olduğumu hatırla

sound much more native remember what I'm

sound much more native remember what I'm telling you right now our next word is

çok daha fazla yerli ne olduğumu hatırla

kulağa çok daha yerli ne söylediğimi hatırla şu anda sana ne

telling you right now our next word is

telling you right now our next word is because because now this is again

söylediğimi hatırla bir sonraki sözümüz sana şu an demek

because because now this is again

because because now this is again perfectly fine to use in a conversation

yine çünkü

şimdi bu yine bir sohbette kullanmak için gayet iyi bir konuşmada kullanmak için gayet iyi bir

perfectly fine to use in a conversation

perfectly fine to use in a conversation but very often you'll also hear natives

sohbette kullanmak için gayet iyi

ama çok sık olarak yerlileri de duyacaksınız

but very often you'll also hear natives

but very often you'll also hear natives just saying cuz cuz cuz it's almost like

ama çok sık olarak yerlileri de duyacaksınız

ama çok sık Ayrıca yerlilerin sadece cuz cuz cuz dediğini duyacağız bu

just saying cuz cuz cuz it's almost like

just saying cuz cuz cuz it's almost like a Cu z pronunciation cuz cuz like I want

neredeyse cuz cuz cuz demek gibi

neredeyse cuz cuz

a Cu z pronunciation cuz cuz like I want

a Cu z pronunciation cuz cuz like I want to do something cuz I like it because I

cuz demek gibi

telaffuz cuz çünkü bir şeyi yapmak istiyorum çünkü onu seviyorum çünkü bir

to do something cuz I like it because I

to do something cuz I like it because I like it cuz I like it

şeyi yapacağım çünkü onu

seviyorum çünkü bir şeyi yapacağım çünkü hoşuma gidiyor çünkü hoşuma gidiyor çünkü hoşuma gidiyor çünkü hoşuma gidiyor çünkü hoşuma

like it cuz I like it

like it cuz I like it I went home because I was tired I went

gidiyor çünkü hoşuma gidiyor

o eve gittim çünkü

I went home because I was tired I went

I went home because I was tired I went home because I was tired but if we say

home because I was tired but if we say

home because I was tired but if we say it faster and more conversationally I

yorgundum

yorgun ama daha hızlı ve daha sohbetli söylersek ben

it faster and more conversationally I

it faster and more conversationally I went home cuz I was tired

daha hızlı ve daha sohbetli ben

daha hızlı ve daha sohbetli söylersem eve gittim çünkü yorgundum

went home cuz I was tired

went home cuz I was tired I went home cuz I was tired I went home

eve gittim yorgundum eve

gittim yorgundum çünkü eve gittim yorgundum eve gittim çünkü yorgundum gittim eve

I went home cuz I was tired I went home

I went home cuz I was tired I went home because I was tired why do I exercise

gittim yorgun olduğum için eve gittim eve

gittim yorgun olduğum için eve gittim yorgun olduğum için eve gittim neden egzersiz yapıyorum çünkü yorgunum neden

because I was tired why do I exercise

because I was tired why do I exercise because I want to stay healthy why do I

egzersiz yapıyorum çünkü yorgunum

neden egzersiz yapıyorum çünkü kalmak istiyorum sağlıklı neden yapıyorum

because I want to stay healthy why do I

because I want to stay healthy why do I exercise because I want to stay healthy

çünkü sağlıklı kalmak istiyorum neden yapıyorum

çünkü sağlıklı kalmak istiyorum neden egzersiz yapıyorum çünkü sağlıklı kalmak istiyorum egzersiz çünkü

exercise because I want to stay healthy

exercise because I want to stay healthy why do I exercise because I want to stay

sağlıklı kalmak istiyorum egzersiz çünkü sağlıklı kalmak istiyorum neden egzersiz yapıyorum çünkü istiyorum kalmak için

why do I exercise because I want to stay

why do I exercise because I want to stay healthy now be careful because this is

neden egzersiz yapıyorum çünkü kalmak istiyorum

neden egzersiz yapıyorum çünkü sağlıklı kalmak istiyorum şimdi dikkatli ol çünkü bu

healthy now be careful because this is

healthy now be careful because this is also a word by itself cause cause the

sağlıklı şimdi dikkatli ol çünkü bu

sağlıklı şimdi dikkatli ol çünkü bu aynı zamanda kendi başına bir kelime çünkü neden aynı zamanda

also a word by itself cause cause the

also a word by itself cause cause the cause of something is the reason why

tek başına bir kelime neden neden

Ayrıca kendi başına bir kelime neden neden bir şeyin nedeni bir

cause of something is the reason why

cause of something is the reason why something happens the cause of your back

şeyin nedenidir bir şeyin

nedeni bir şeyin olmasının nedeni bir şeyin olmasının nedenidir sırtınızın nedeni bir

something happens the cause of your back

something happens the cause of your back trouble is how you sit but more

şey olur sırtınızın sebebidir

bir şey olur sırtınızın nedeni sorun nasıl oturduğunuzdur ama daha çok

trouble is how you sit but more

trouble is how you sit but more conversationally your back hurts cuz of

sorun nasıl oturduğunuzdur ama daha çok

sorun nasıl oturduğunuzdur ama daha çok konuşmada sırtınız ağrır çünkü konuşmada sırtınız

conversationally your back hurts cuz of

conversationally your back hurts cuz of how you sit your back hurts cuz of how

ağrır çünkü

konuşmada çünkü sırtınız nasıl oturduğunuzda ağrır

how you sit your back hurts cuz of how

how you sit your back hurts cuz of how you sit to know which just try replacing

nasıl oturduğunuza bağlı olarak sırtınız ağrıyor nasıl oturduğunuza bağlı olarak sırtınız

ağrıyor nasıl oturduğunuza bağlı olarak sırtınız ağrıyor hangisini bilmek için oturun yerine oturmayı

you sit to know which just try replacing

you sit to know which just try replacing cause with because you wouldn't say the

deneyin hangisinin yerine

oturmayı deneyin hangisini değiştirmek için deneyin sebebini çünkü ile değiştirin

cause with because you wouldn't say the

cause with because you wouldn't say the because of your back trouble is how you

sebebini ile söylemezsin çünkü

ile sebebini söylemezsin çünkü sırtın için derdin nasılsın

because of your back trouble is how you

because of your back trouble is how you sit so we just use cause so be careful

sırtın yüzünden derdin nasılsın

sırtın yüzünden derdin nasıl oturduğundur biz sadece çünkü kullanırız bu yüzden dikkatli ol

sit so we just use cause so be careful

sit so we just use cause so be careful when you're pronouncing this if you're

otur bu yüzden sadece kullanıyoruz çünkü çok dikkatli ol

otur bu yüzden sadece kullanıyoruz çünkü bunu telaffuz ederken dikkatli ol eğer

when you're pronouncing this if you're

when you're pronouncing this if you're saying it conversationally cuz i went

bunu telaffuz ediyorsan eğer bunu

telaffuz ediyorsan bunu sohbet olarak söylüyorsan çünkü sohbet ederek söylemeye gittim çünkü

saying it conversationally cuz i went

saying it conversationally cuz i went home because i was tired i went home

sohbet ederek söylemeye gittim çünkü eve gittim çünkü yorgundum eve eve gittim çünkü

home because i was tired i went home

home because i was tired i went home because i was tired

yorgundum eve eve gittim

çünkü yorgundum eve gittim çünkü yorgundum yoruldum

because i was tired

because i was tired next excuse excuse now excuse is

çünkü yorgundum

çünkü yorgundum bir sonraki bahane şimdi bahane şimdi bir

next excuse excuse now excuse is

next excuse excuse now excuse is something you say when you are trying to

sonraki bahane bahane şimdi bahane bir

sonraki bahane bahane şimdi şimdi bahane bir şeyi yapmaya çalışırken söylediğin bir şey çabalarken söylediğin bir şey

something you say when you are trying to

something you say when you are trying to ask for permission or forgiveness or

izin veya af istemek veya

ask for permission or forgiveness or

ask for permission or forgiveness or even for a favor

izin veya af dilemek veya

izin veya af dilemek veya

even for a favor

even for a favor and this is commonly shortened to skews

hatta

bir iyilik için bile bir iyilik istemek ve bu genellikle çarpık olarak kısaltılır ve

and this is commonly shortened to skews

and this is commonly shortened to skews skews excuse me excuse me excuse me but

bu genellikle çarpık olarak kısaltılır

ve bu genellikle kısaltılır çarpık çarpık afedersiniz afedersiniz ama

skews excuse me excuse me excuse me but

skews excuse me excuse me excuse me but be careful because this is also the same

çarpık afedersiniz afedersiniz ama çarpık afedersiniz kusura bakmayın ama

dikkatli olun çünkü bu da aynı dikkatli olun çünkü

be careful because this is also the same

be careful because this is also the same spelling as excuse excuse like I have an

bu da aynı

dikkatli olun çünkü bu da aynı mazeret gibi mazeret gibi mazeret gibi mazeret gibi mazeret gibi mazeret gibi mazeret olarak hecelememe sahip mazeret gibi mazeret

spelling as excuse excuse like I have an

spelling as excuse excuse like I have an excuse for not coming to work today so

bugün işe gelmemek için bir mazeretim var yani

excuse for not coming to work today so

excuse for not coming to work today so an excuse is the noun which we don't

bugün işe gelmemek için mazeret yani

bugün işe gelmemek için mazeret yani mazeret

an excuse is the noun which we don't

an excuse is the noun which we don't shorten to excuse but the verb is excuse

mazeret yapmadığımız isim mazeret yapmadığımız isim mazeret yapmak

için kısaltmadığımız isim ama fiil mazeret

shorten to excuse but the verb is excuse

shorten to excuse but the verb is excuse which we do shortened to scuse scuse

kısaltmak için mazeret ama fiil mazeret

kısaltmak için mazeret ama fiil scuse olarak kısalttığımız mazeret scuse olarak

which we do shortened to scuse scuse

which we do shortened to scuse scuse scuse excuse me can you tell me where

kısalttığımız scuse olarak

kısalttığımız scuse scuse olarak kısalttığımız

scuse excuse me can you tell me where

scuse excuse me can you tell me where the bathroom is excuse me can you tell

scuse afedersiniz bana nerede olduğunu söyleyebilir misiniz Affedersiniz,

the bathroom is excuse me can you tell

the bathroom is excuse me can you tell me where the bathroom is

banyonun nerede olduğunu söyleyebilir misiniz?

me where the bathroom is

me where the bathroom is excuse me can you tell me where the

excuse me can you tell me where the

excuse me can you tell me where the bathroom is you'll hear Jimi Hendrix use

kusura bakma bana banyonun nerede olduğunu söyleyebilir misin Jimi Hendrix'in banyoyu kullandığını duyacaksın

bathroom is you'll hear Jimi Hendrix use

bathroom is you'll hear Jimi Hendrix use this in the song Purple Haze excuse me

Jimi Hendrix'in banyoyu kullandığını duyacaksın

Jimi Hendrix'in Purple Haze şarkısında bunu kullandığını duyacaksın Purple Haze pardon

this in the song Purple Haze excuse me

this in the song Purple Haze excuse me while I kiss the sky now remember take

bunu Purple şarkısında Haze afedersiniz

bu şarkıda Purple Haze afedersiniz ben gökyüzünü öperken şimdi hatırla ben gökyüzünü

while I kiss the sky now remember take

while I kiss the sky now remember take care with this excuse me is usually

öperken al şimdi hatırla ben

gökyüzünü öperken al şimdi hatırla

care with this excuse me is usually

care with this excuse me is usually something when we're saying very

kendine iyi

bak bu mazurla ben genellikle bir şeydir, çok bir

something when we're saying very

something when we're saying very conversationally asking for a favor or

şey söylediğimizde, çok

bir şey söylediğimizde, çok konuşarak bir iyilik istediğimizde veya

conversationally asking for a favor or

conversationally asking for a favor or asking someone to pardon me move out of

konuşarak bir iyilik istediğimizde veya

konuşarak bir iyilik istediğimizde veya birinden beni affetmesini istediğimizde. birinden

asking someone to pardon me move out of

asking someone to pardon me move out of my way or can I do something but when we

beni affetmesini istemekten vazgeçin birinden beni affetmesini istemekten vazgeçin

yolumdan çekilin veya bir şey yapabilir miyim ama

my way or can I do something but when we

my way or can I do something but when we want to be more polite we do express the

istediğimiz zaman veya bir şey yapabilir miyim ama istediğimiz zaman veya

bir şey yapabilir miyim ama istediğimiz zaman daha kibar olmak için ifade ediyoruz

want to be more polite we do express the

want to be more polite we do express the full thing excuse me for being late

daha kibar olmak istediğimizi ifade ediyoruz daha kibar

olmak istediğimizi ifade ediyoruz her şeyi ifade ediyoruz geç kaldığım için özür dilerim

full thing excuse me for being late

full thing excuse me for being late please excuse my tardiness

tam şey geç kaldığım için özür dilerim

tam şey geç kaldığım için özür dilerim lütfen özür dilerim geç kaldığım için özür dilerim geç kaldığım için özür dilerim geç kaldığım için özür dilerim geç kaldığım için özür dilerim geç kaldığım için özür dilerim geç kaldığım için özür dilerim geç kaldığım için özür dilerim bu yüzden

please excuse my tardiness

please excuse my tardiness I'm sorry for being late so when you're

I'm sorry for being late so when you're

I'm sorry for being late so when you're really asking for permission or you're

gerçekten izin istediğinde veya

really asking for permission or you're

really asking for permission or you're asking for forgiveness we do express the

gerçekten izin istiyorsun ya da

gerçekten izin istiyorsun ya da af diliyorsun affını dile getiriyoruz af dilediğini ifade ediyoruz affını dile getiriyoruz her şeyi

asking for forgiveness we do express the

asking for forgiveness we do express the full thing excuse me excuse me next

ifade ediyoruz afedersiniz bir

sonraki

full thing excuse me excuse me next

full thing excuse me excuse me next accept accept this is something we use

tam şeyi affedersiniz afedersiniz bir sonraki

tam şey afedersiniz afedersiniz bir sonraki kabul et kabul et bu kullandığımız bir şey kabul kabul et

accept accept this is something we use

accept accept this is something we use when we're excluding something from a

bu kullandığımız bir şey kabul kabul et

bu kullandığımız bir şey a'dan bir şeyi

when we're excluding something from a

when we're excluding something from a group and this is shortened to set set

hariç tutarken a'dan bir şey hariç tutarken

Bir gruptan bir şey hariç tutuluyor ve bu, küme grubu olarak kısaltılır

group and this is shortened to set set

group and this is shortened to set set often with the T at the end disappearing

ve bu, küme grubu olarak kısaltılır

ve bu, küme grubu olarak kısaltılır ve bu, genellikle sonunda T'nin kaybolduğu,

often with the T at the end disappearing

often with the T at the end disappearing as well so really you're just left with

sonunda T'nin

sık sık T ile kaybolduğu küme kümesine kısaltılır. sonunda da kayboluyor yani gerçekten sen de kaldın yani

as well so really you're just left with

as well so really you're just left with set set set we were so busy we did

gerçekten sen de kaldın gerçekten

sen de set kaldı set set çok meşguldük set set

set set set we were so busy we did

set set set we were so busy we did everything except relax on our vacation

set çok meşguldük set kurduk

çok meşguldük tatilde rahatlamak dışında her şeyi yaptık tatilde

everything except relax on our vacation

everything except relax on our vacation we were so busy we did everything

rahatlamak dışında her şeyi tatilde

rahatlamak dışında her şey

we were so busy we did everything

we were so busy we did everything separate on our vacation we were so busy

çok meşguldük her şeyi yaptık çok

meşguldük her şeyi yaptık çok meşguldük her şeyi yaptık tatilimizde ayrı çok meşguldük

separate on our vacation we were so busy

separate on our vacation we were so busy we did everything set relaxed on our

tatilimizde ayrı çok meşguldük

tatilimizde ayrı çok meşguldük her şeyi rahat bir şekilde yaptık bizim

we did everything set relaxed on our

we did everything set relaxed on our vacation except for a few people

her şeyi rahat bir şekilde

bizim tatilimizde her şeyi rahat bir şekilde yaptık birkaçı dışında kişi

vacation except for a few people

vacation except for a few people everyone left a while ago set for a few

tatil birkaç kişi hariç

tatil birkaç kişi hariç herkes bir süre önce ayrıldı birkaç kişi için yola çıktı

everyone left a while ago set for a few

everyone left a while ago set for a few people everyone left a while ago SEP for

herkes bir süre önce ayrıldı

herkes bir süre önce ayrıldı herkes birkaç kişi için yola çıktı herkes bir süre önce ayrıldı kişi için SEP

people everyone left a while ago SEP for

people everyone left a while ago SEP for you people everyone left a while ago now

bir süre önce ayrıldı insanlar için SEP

herkes bir süre önce ayrıldı SEP sizin için herkes bir süre önce ayrıldı şimdi

you people everyone left a while ago now

you people everyone left a while ago now one note about this is that you also

siz insanlar herkes bir süre önce ayrıldı şimdi

siz insanlar herkes bir süre önce ayrıldı şimdi bununla ilgili bir not, siz de bununla ilgili

one note about this is that you also

one note about this is that you also have the word accept accept like are you

bir not

bununla ilgili bir not da şu ki, sizde de kabul etmek kelimesi var kabul etmek gibi sizde

have the word accept accept like are you

have the word accept accept like are you accepting job applications

kabul kelimesi var mı kabul etmek gibi

kelimeniz var mı kabul etmek kabul etmek gibi iş başvurularını kabul ediyor musunuz iş başvurularını kabul ediyor

accepting job applications

accepting job applications I accept a present from you when you

iş başvurularını kabul ediyorum hediye kabul ediyorum sen sen

I accept a present from you when you

I accept a present from you when you receive something the pronunciation is

bir hediye kabul ettiğimde sen bir hediye kabul ettiğimde sen

bir şey aldığında telaffuz bir şey

receive something the pronunciation is

receive something the pronunciation is slightly different from these the accept

alırım telaffuz bir

şey alırım telaffuz bunlardan biraz farklı kabul et

slightly different from these the accept

slightly different from these the accept that we're talking about is more of an X

bunlardan biraz farklı kabul et

bunlardan biraz farklı bahsettiğimiz şeyin daha çok bir X olduğu,

that we're talking about is more of an X

that we're talking about is more of an X sound except except for so except for

bahsettiğimiz şeyin daha çok X olduğu kabulü bunun dışında çok dışında

sound except except for so except for

sound except except for so except for the hot weather I really like it here

sıcak hava dışında burayı gerçekten seviyorum

the hot weather I really like it here

the hot weather I really like it here except and then when you receive

sıcak havayı gerçekten seviyorum burayı

sıcak havayı gerçekten seviyorum burayı gerçekten seviyorum ve sonra aldığınız zaman

except and then when you receive

except and then when you receive something it's more of an accept accept

hariç ve sonra aldığınızda

hariç ve sonra bir şey aldığınızda daha çok kabul et bir

something it's more of an accept accept

something it's more of an accept accept so accept and accept it's really not so

şeyi kabul et daha çok kabul et bir

şeyi kabul et daha çok kabul et kabul et kabul et kabul et

so accept and accept it's really not so

so accept and accept it's really not so different and actually native speakers

ve kabul et gerçekten öyle değil

different and actually native speakers

different and actually native speakers would really pronounced them the same

aslında ana dili İngilizce olan kişiler

farklıdır ve aslında anadili İngilizce olan kişiler onları gerçekten aynı şekilde telaffuz ederdi onları gerçekten aynı şekilde

would really pronounced them the same

would really pronounced them the same way in conversations so unless you

telaffuz ederdi aynısı

onları konuşmalarda gerçekten aynı şekilde telaffuz ederdi yani

way in conversations so unless you

way in conversations so unless you listen really closely or natives are

konuşmalara girmezseniz yani

konuşmalara girmezseniz yani gerçekten yakından dinlemezseniz veya yerliler

listen really closely or natives are

listen really closely or natives are actually trying to pronounce them

gerçekten yakından dinleyin veya yerliler gerçekten

yakından dinliyorlar veya yerliler onları gerçekten telaffuz etmeye çalışıyorlar

actually trying to pronounce them

actually trying to pronounce them differently you won't hear much of a

aslında onları telaffuz etmeye çalışıyorlar

aslında onları farklı telaffuz etmeye çalışıyorlar a'yı pek

differently you won't hear much of a

differently you won't hear much of a difference

difference

difference and our last pronunciation shortcut is

farklı duymayacaksınız a'yı pek

farklı duymayacaksınız çok fazla fark duyun fark

farkı ve son telaffuz kısayolumuz

and our last pronunciation shortcut is

and our last pronunciation shortcut is suppose suppose now this is when we're

ve son telaffuz kısayolumuz

ve son telaffuz kısayolumuz farz edin şimdi bu zamanı farz edelim şimdi bu zamanı farz edelim şimdi farz edelim ki şimdi bu

suppose suppose now this is when we're

suppose suppose now this is when we're offering a reason or a possibility and

zamanı Bir neden veya olasılık sunuyoruz ve

offering a reason or a possibility and

bir neden veya olasılık sunuyoruz ve

offering a reason or a possibility and we don't quite know what could be

bir neden veya olasılık sunuyoruz ve ne olabileceğini tam olarak

we don't quite know what could be

we don't quite know what could be correct and it might not have a fact but

bilmiyoruz Ne olabileceğini tam olarak

bilmiyoruz Ne olabileceğini tam olarak bilmiyoruz doğru ve bir gerçeği olmayabilir ama

correct and it might not have a fact but

correct and it might not have a fact but maybe we believe something or it's a

doğru ve bir gerçeği olmayabilir ama

doğru ve bir gerçeği olmayabilir ama belki bir şeye inanıyoruz ya da bir belki bir şeye

maybe we believe something or it's a

maybe we believe something or it's a suggestion that we're offering and this

inanıyoruz ya da bir

belki bir şeye inanıyoruz ya da bu bir öneri teklif ediyoruz ve bu teklif

suggestion that we're offering and this

suggestion that we're offering and this is shortened as suppose suppose suppose

ettiğimiz öneri ve teklif

ettiğimiz bu öneri ve bu varsayalım diye kısaltıldı varsayalım varsayalım

is shortened as suppose suppose suppose

is shortened as suppose suppose suppose I suppose we could take a taxi if you

kısaltıldı varsayalım varsayalım

olarak kısaltıldı varsayalım varsayalım ki bir taksiye binebiliriz eğer

I suppose we could take a taxi if you

I suppose we could take a taxi if you don't want to walk I suppose we could

istersen varsayalım taksiye binebiliriz sanırım

yürümek istemiyorsan taksiye binebiliriz sanırım

don't want to walk I suppose we could

don't want to walk I suppose we could take a taxi if you don't want to walk I

yürümek istemeyebiliriz sanırım

yürümek istemeyebiliriz sanırım taksiye binebiliriz sen yürümek istemiyorsan ben

take a taxi if you don't want to walk I

take a taxi if you don't want to walk I suppose we could take a taxi if you

taksiye binerim sen yürümek istemezsen ben taksiye binerim sen yürümek istemezsen taksiye

suppose we could take a taxi if you

suppose we could take a taxi if you don't want to walk

bineriz sanırsan biz taksiye bineriz

taksiye binebiliriz eğer yürümek istemiyorsan

don't want to walk

don't want to walk suppose you were a superhero what would

yürümek istemiyorsan

süper kahraman olduğunu farz et süper kahraman olduğunu sanan ne olurdu

suppose you were a superhero what would

suppose you were a superhero what would your power be suppose you were a

süper kahraman olduğunu

sanan şey süper kahraman olduğunu sanan gücün ne farz olurdu sen bir

your power be suppose you were a

your power be suppose you were a superhero what would your power be

güçtün, varsayalım ki, bir

güç olduğunu varsayalım, bir süper kahraman olduğunu varsayalım, gücün, süper kahraman olurdu,

superhero what would your power be

superhero what would your power be suppose you were a superhero what would

gücün, süper kahraman olurdu,

gücün ne olurdu, bir süper kahraman olduğunu varsayalım,

suppose you were a superhero what would

suppose you were a superhero what would your power be are you supposed to take

bir süper kahraman olduğunu varsaydın, ne olurdu

süper kahraman olsaydın gücün ne olurdu gücünü alman mı gerekiyordu

your power be are you supposed to take

your power be are you supposed to take your shoes off in the house are you

gücünü alman mı gerekiyordu evde ayakkabılarını mı çıkarman gerekiyordu evde

your shoes off in the house are you

your shoes off in the house are you supposed to take your shoes off in the

ayakkabılarını mı çıkardın evde

ayakkabılarını mı çıkardın ev ayakkabılarını çıkarman gerekiyor mu

supposed to take your shoes off in the

supposed to take your shoes off in the house are you supposed to take your

ayakkabılarını çıkarman gerekiyor evde

ayakkabılarını çıkarman gerekiyor evini mi alman gerekiyor

house are you supposed to take your

house are you supposed to take your shoes off in the house

evini alman gerekiyor ayakkabılarını çıkarman gerekiyor evde

shoes off in the house

shoes off in the house in this last example notice it's

ayakkabılarını çıkar evde ayakkabılarını çıkar

bu son örnekte dikkat et bu son

in this last example notice it's

in this last example notice it's supposed to be comes sposta sposta

örnekte var dikkat bu

son örnekte dikkat olması gereken geliyor sposta sposta

supposed to be comes sposta sposta

supposed to be comes sposta sposta sposta are you supposed to take your

olması gereken sposta sposta geliyor sposta sposta

olması gerekiyor sposta sposta sposta spostanızı çıkarmanız mı gerekiyor spostanızı almanız mı gerekiyor

sposta are you supposed to take your

sposta are you supposed to take your shoes off in the house are you supposed

evde ayakkabılarınızı mı çıkarmanız gerekiyor evde

shoes off in the house are you supposed

shoes off in the house are you supposed to take your shoes off in the house

ayakkabılarınızı mı çıkarmanız gerekiyor evde ayakkabılarınızı mı çıkarmanız gerekiyor

ayakkabılarınızı mı çıkarmanız gerekiyor evde

to take your shoes off in the house

to take your shoes off in the house finally let's review today's five words

ayakkabılarını çıkarmak için evde ayakkabılarını

çıkarmak için evde ayakkabılarını çıkarmak için nihayet bugünün beş kelimesini gözden geçirelim nihayet bugünün

finally let's review today's five words

finally let's review today's five words practice speaking along with me remember

beş kelimesini gözden geçirelim

nihayet bugünün beş kelimesini gözden geçirelim benimle birlikte konuşma pratiği hatırla pratik

practice speaking along with me remember

practice speaking along with me remember the party we went to last year

benimle konuşmayı hatırla

pratiği benimle konuşurken geçen sene gittiğimiz partiyi hatırla

excuse me can you tell me where the

excuse me can you tell me where the bathroom is

afedersiniz banyonun nerede olduğunu söyler misiniz

excuse me can you tell me where the

excuse me can you tell me where the bathroom is

pardon banyonun nerede olduğunu söyler misiniz pardon banyonun

nerede olduğunu söyler misiniz

excuse me can you tell me where the

excuse me can you tell me where the bathroom is

bana nerede olduğunu söyler misin özür dilerim

tuvaletin nerede olduğunu söyler misin eğer istersen

I suppose we could take a taxi if you

I suppose we could take a taxi if you don't want to walk

taksiye binebiliriz

sanırım yürümek istemiyorsan taksiye binebiliriz

I suppose we could take a taxi if you

I suppose we could take a taxi if you don't want to walk

sanırım istersen taksiye binebiliriz

ben sen yürümek istemiyorsan taksiye bineriz

I suppose we could take a taxi if you

I suppose we could take a taxi if you don't want to walk

sanırım yürümek

istemiyorsan taksiye bineriz ben

I'm Drew Badger the founder of English

I'm Drew Badger the founder of EnglishAnyone.com and thanks so much for

ingilizcenin kurucusu Drew Badger

EnglishAnyone.com'un kurucusu Drew Badger ve EnglishAnyone.com için çok teşekkürler ve EnglishAnyone.com

EnglishAnyone.com and thanks so much for

EnglishAnyone.com and thanks so much for learning with me today to discover

için çok teşekkürler

ve bugün benimle öğrendiğin için çok teşekkürler

learning with me today to discover

learning with me today to discover hundreds more great ways to sound more

ses çıkarmanın

hundreds more great ways to sound more

hundreds more great ways to sound more native improve your speaking confidence

yüzlerce harika yolu daha doğal ses çıkarmanın

yüzlerce harika yolu konuşma özgüveninizi geliştirin yerli

native improve your speaking confidence

native improve your speaking confidence and get more fluent do these three

konuşma özgüveninizi geliştirin yerli

konuşma özgüveninizi geliştirin ve daha akıcı olun bu üçünü yapın ve

and get more fluent do these three

and get more fluent do these three simple things right now 1 click on this

daha akıcı olun bu üçünü

yapın ve daha fazlasını elde edin akıcı bu üç basit şeyi hemen şimdi yapın 1 şu

simple things right now 1 click on this

simple things right now 1 click on this link to subscribe to my youtube channel

anda bu basit şeye tıklayın 1

şu anda bu basit şeye tıklayın 1 youtube kanalıma abone olmak için bu bağlantıya tıklayın

link to subscribe to my youtube channel

link to subscribe to my youtube channel for over 500 free videos to click on

youtube kanalıma abone olmak için

bağlantıya youtube kanalıma abone olmak için bağlantıya tıklayın 500'den fazla ücretsiz video için tıklayın

for over 500 free videos to click on

for over 500 free videos to click on this link to download my number one

500'den fazla ücretsiz video için

500'den fazla ücretsiz video için tıklayın bir numaralı kitabımı indirmek için bu bağlantıya tıklayın bu bağlantıya bir

this link to download my number one

this link to download my number one ebook guide to fast fluency free and 3

numaramı indirin

bu bağlantıya hızlı akıcılık için bir numaralı e-kitap rehberimi indirmek için ücretsiz ve 3

ebook guide to fast fluency free and 3

ebook guide to fast fluency free and 3 click here to watch the most popular

hızlı akıcılık için ücretsiz

e-kitap kılavuzu ve hızlı akıcılık için ücretsiz 3 e-kitap kılavuzu ve 3 en popüleri izlemek için burayı tıklayın

click here to watch the most popular

click here to watch the most popular video on English fluency here on YouTube