SPELL WELL / English Addict - 60 / Learn & Laugh / Friday 3rd April 2020 / with Mr Duncan in England

ooh look outside there is the view right now outside my window you might

ooh dışarıya bakın şu anda penceremin dışında bir manzara var

also be able to hear the sounds of nature

ayrıca doğanın seslerini de duyabilirsiniz o

isn't that nice so they're a lovely scenic way to start off today's show yes

kadar güzel değil bu yüzden bugünkü şova başlamak için güzel bir manzara yolu evet

we are back together once again everyone is here again once more and we have made

tekrar bir araya geldik herkes yine buradayız ve

it to the end of the week thank goodness for that

hafta sonuna geldik çok şükür bunun için

here we go again it is English addict number 60 I can't believe it

yine başlıyoruz İngiliz bağımlısı 60.

we have made it all the way to episode 60 and of course I am coming to you live

bölüme kadar geldiğimize inanamıyorum ve tabii ki öyleyim Size

from the birthplace of the English language which is England

İngilizcenin doğum yeri olan İngiltere'den canlı olarak geliyorum.

hi everybody this is mr. Duncan in England how are you today are you ok

Herkese merhaba, ben Mr. Duncan İngiltere'de bugün nasılsın iyi misin

I hope so are you feeling happy are you happy I really really hope so here we

umarım kendini mutlu hissediyorsun mutlu musun gerçekten gerçekten umarım işte

are again we have made it all the way to the end

yine buradayız bir

of another week I'm going to think I'm going to look out of my window I am

haftanın daha sonuna kadar geldik düşüneceğim ben' penceremden dışarı bakacağım etrafımdaki

going to appreciate everything I have around me even though at the moment

her şeyin kıymetini bileceğim gerçi şu anda

things are a little strange a little weird things are slightly unusual

işler biraz garip biraz tuhaf şeyler biraz sıra dışı

however here we are all together again yes

ama işte yine beraberiz evet bugün cuma tabii ki

it's Friday

of course of course yes what we have made it to Friday thank goodness it is

evet ne hale getirdik cumayı çok şükür bugün

Friday it is Friday the 3rd of April we are now three days into a new month does

cuma 3 nisan cuma şimdi yeni bir aya üç gün girdik

it feel like a new month or does it still feel like March personally from my

yeni bir ay gibi mi geliyor yoksa kişisel olarak hala mart gibi mi geliyor benim

point of view it still feels as if I'm living through March to be honest it

açımdan hala Mart ayını yaşıyormuşum gibi hissediyorum açıkçası

doesn't feel much different so I hope you are here I hope you are okay stay

pek farklı hissetmiyorum yani umarım buradasındır umarım iyisindir

comfortable stay happy stay safe keep your distance from other people or as I

rahat ol mutlu kal güvende kal diğer insanlarla arana mesafeni koru ya da

like to say just another ordinary day for me because quite often I like to

dediğim gibi başka bir şey benim için sıradan bir gün çünkü çoğu zaman

keep my distance from other people we went out last night yes we decide we

diğer insanlarla arama mesafe koymayı severim dün gece dışarı çıktık evet karar verdik

decided to go outside and go shopping however however I'm not going to tell

dışarı çıkıp alışverişe gitmeye karar verdik ancak yine de size

you what I bought I will not tell you instead

ne aldığımı söylemeyeceğim size söylemeyeceğim onun yerine

I want you to guess what I bought last night I have my little bag just below me

dün gece ne aldığımı tahmin etmeni istiyorum hemen altımda küçük çantam var

down there there is a little bag full of things that I bought last night I wonder

aşağıda dün gece aldığım şeylerle dolu küçük bir çanta var acaba

if you can guess what is in the bag I wonder I wonder if you can do that so

çantanın içinde ne olduğunu tahmin edebilir misin merak ediyorum yapabilirsin

here we go again everyone is here together we are all in

işte yine başlıyoruz herkes burada bir arada hepimiz

the same situation but as I always say remember you are not alone don't worry

aynı durumdayız ama her zaman dediğim gibi unutma yalnız değilsin merak etme korkma

don't feel afraid or lonely there is no need to feel that way because lots of

ya da yalnız hissetme böyle hissetmene gerek yok çünkü

people are around you in the same situation including me we are all facing

çevrenizde ben dahil bir çok insan aynı durumda hepimiz izolasyonla karşı karşıyayız az önce bahsettiğim gibi

isolation we are all having to keep our distance from other people as I just

hepimiz diğer insanlarla aramıza mesafe koymak zorunda kalıyoruz

mentioned I went shopping last night mr. Steve came with me because he had to

dün gece alışverişe gittim bay. Steve benimle geldi çünkü

drive the car you see because I don't drive

gördüğün arabayı kullanmak zorundaydı çünkü ben

well I can actually get behind the wheel of a car unfortunately I have absolutely

iyi kullanmıyorum aslında bir arabanın direksiyonuna geçebilirim ne yazık ki kesinlikle

no control of the vehicle whatsoever so that is one of the difficulties from my

araç üzerinde hiçbir kontrole sahip değilim bu yüzden benim açımdan zorluklardan biri de bu.

point of view of driving a car it is the fact that I can't I am useless

araba kullanmak açısından, yapamayacağım gerçeği, ben işe yaramazım, bu

so mr. Steve drove me last night we went to the local shop it was very quiet

yüzden bay. Steve dün gece beni arabayla yerel bir dükkana gittik, çok sessizdi,

empty and surprisingly there was a lot of stock in the shop a lot of toilet

boştu ve şaşırtıcı bir şekilde dükkanda çok fazla stok vardı, bir sürü tuvalet

paper a lot of vegetables there were there were there was lots of milk so

kağıdı, bir sürü sebze vardı, orada çok fazla süt vardı, bu yüzden

really there was a lot of everything to be honest in the shops last night so I

gerçekten bir dürüst olmak gerekirse her şey çok dün gece dükkanlarda bu yüzden

bought myself some lovely things last night I will be asking you to guess what

dün gece kendime güzel şeyler aldım çantamda ne olduğunu tahmin etmenizi isteyeceğim

is in my bag mr. Steve last Saturday mr. Steve went into the local bakery but

bay. Steve geçen cumartesi Mr. Steve yerel fırına gitti ama

first he pushed past everyone in the queue he didn't realize it he thought

önce

the people were just standing outside in the street so he actually pushed into

sıradaki

the queue and went straight in in front of everyone else anyway last night mr.

herkesi itti gece bey

Steve also did something a little silly he got too close to the sales assistant

Steve de biraz aptalca bir şey yaptı dün gece gittiğimiz dükkanda satış asistanına çok yaklaştı

in the shop that we went to last night I don't know how mr. Steve didn't notice

bilmiyorum nasıl oldu bayım. Steve farketmedi

because there were signs everywhere and also there were there were guides on the

çünkü her yerde işaretler vardı ve ayrıca yerde

floor as well telling people where they can and cannot stand so can you believe

insanlara nerede durup duramayacaklarını söyleyen kılavuzlar vardı, inanabiliyor musunuz

it Steve got a little bit too close and the lady behind the counter the lady

Steve biraz fazla yaklaştı ve tezgahın arkasındaki hanımefendi Bu

behind the checkout who by the way was wearing a mask so that was another clue

arada kasanın arkasında kim maske takıyordu, bu da

another clue for mr. Steve and yet he got very close with his shopping and she

Bay için başka bir ipucuydu. Steve ve yine de alışverişiyle çok yaklaştı ve o hayır özür dilerim hayır hayır lütfen geri çekilir misin

said no excuse me no no could you please stand back could

dedi

you please stand back and I couldn't believe it as if as if

ve ben inanamadım, sanki

Steve wasn't aware of what was happening so we all make mistakes I should not

Steve neler olduğunun farkında değilmiş gibi biz de hepsi hata yapar, seçmemem gerekir

pick on mr. Steve because well when you think about it he has a lot to put up

bay. Steve çünkü bunu düşündüğünde katlanacak çok şeyi var, her şeyden

with first of all he has to stay in the house with me can you imagine what it

önce evde benimle kalması gerekiyor, benimle yaşamanın nasıl bir şey olduğunu hayal edebiliyor musun,

must be like living with me do what would you say living with me would be

benimle yaşamanın

easy or hard maybe one week maybe when all of this has finished all of this

kolay olacağını ne dersin? ya da zor belki bir hafta belki tüm bunlar bittiğinde tüm bu

crazy nonsense has ended maybe you can come in spend a week with me just to

çılgınca saçmalıklar sona erdiğinde belki sadece benimle yaşama deneyiminin nasıl bir şey olduğunu öğrenmek için gelip benimle bir hafta geçirebilirsin

find out what the experience of living with me is like or of course you could

ya da elbette

you could always ask mr. Steve what it's like I think I know what he will say I

yapabilirsin her zaman yapabilirsin bay sor Steve bu nasıl bir şey Sanırım ne söyleyeceğini biliyorum

think he will say I don't recommend it if you are thinking of living with mr.

Sanırım diyecek Bay ile yaşamayı düşünüyorsanız bunu önermem.

Duncan I don't recommend it anyway I've had a busy morning besides preparing

Duncan zaten tavsiye etmiyorum bu canlı yayına hazırlanmanın yanı sıra yoğun bir sabah geçirdim

this live stream I also decided to do some washing because the weather outside

ayrıca biraz yıkanmaya karar verdim çünkü dışarıdaki hava

is quite nice would you like to have a look outside

çok güzel dışarıdan bir bakmak ister misiniz

so there is the view outside the window right now cloudy there is a little bit

pencereden manzara var şu an bulutlu biraz

of sunshine not much but we have some sunshine but the best thing of all is

güneş ışığı var pek değil ama biraz güneş ışığımız var ama hepsinden iyisi

the weather is lovely and warm yes and guess what

hava güzel ve sıcak evet ve tahmin edin

this weekend the weather is going to get even warmer so tomorrow it might be 21

bu hafta sonu hava daha da ısınacak, bu yüzden yarın 21 olabilir

Celsius and on Sunday it might even be warmer on Sunday so I'm looking forward

Santigrat ve Pazar günü Pazar günü daha da sıcak olabilir, bu yüzden

to the weekend because it looks as if the weather is going to be quite nice so

hafta sonunu dört gözle bekliyorum çünkü hava oldukça güzel olacak gibi görünüyor, bu yüzden

this morning I decided to do a little bit of washing which of course should be

bu sabah biraz çamaşır yıkamaya karar verdim ki bu elbette olması gereken

a very easy thing

çok kolay bir şey

it should be easy it should be a simple thing it sounds like a simple thing mr.

kolay olmalı basit bir şey olmalı kulağa basit bir şey gibi geliyor bayım.

Duncan doing your washing it's easy it's easy however I had a slight problem this

Duncan çamaşırlarınızı yapıyor kolay kolay ama bu sabah ufak bir sorun yaşadım

morning I put all of the washing into the washing machine unfortunately for

çamaşırların hepsini makineye koydum ne yazık ki

some reason the washing machine would not work something strange was happening

çamaşır makinesi çalışmıyordu nedense çamaşır makinesine garip bir şey oldu

to the washing machine and I couldn't work out what was going on anyway I

ve ben çalışamadım nasıl olduysa

remembered that yesterday here we go again mr. Steve used the washing machine

dün aklıma geldi yine başlıyoruz bay. Steve çamaşır makinesini kullandı,

so I started to think maybe mr. Steve had broken the washing machine because

ben de belki bayım diye düşünmeye başladım. Steve çamaşır makinesini kırmıştı çünkü

it wouldn't work I was pressing all of the buttons and it kept going

çalışmıyordu Tüm düğmelere basıyordum ve çamaşır makinemde bir

so I could tell that something was wrong with my washing machine eventually I

sorun olduğunu anlayabilmek için

managed to sort the situation out fortunately I managed to work out what

çalışmaya devam ediyordu.

the problem was and I think this is my this is my thought

sorun şuydu ve sanırım bu benim bu benim düşüncem

I think mr. Steve may have locked the washing machine because there is a

sanırım bay. Steve çamaşır makinesini kilitlemiş olabilir, çünkü

special feature on the washing machine to stop children from playing with it so

çamaşır makinesinde çocukların onunla oynamasını engelleyen özel bir özellik vardır, bu yüzden

I think Steve had actually locked the washing machine so eventually I did

Steve'in çamaşır makinesini gerçekten kilitlediğini düşünüyorum, bu yüzden sonunda

manage to sort it out however once again it really does sound as if I'm picking

çözmeyi başardım, ancak bir kez daha gerçekten ses çıkarıyor sanki

on mr. Steve I'm not honestly but I think yesterday mr. Steve accidentally

mr. Steve dürüst değilim ama sanırım dün Bay. Steve yanlışlıkla

locked the washing machine because it wouldn't work anyway I managed to sort

çamaşır makinesini kilitledi çünkü zaten çalışmıyordu. Çözmeyi başardım bu

it out so now my washing is spinning away it is going round and

yüzden şimdi çamaşırlarım dönüyor ve

my washing is going round and round can you see it can you see my washing going

çamaşırlarım dönüyor ve dönüyor

round and round you can hear the noise of my washing machine yes you can hear

yuvarlak çamaşır makinemin sesini duyabiliyorsun evet sesi duyabiliyorsun

the sound it looks like I'm in the washing machine

çamaşır makinesinin içindeyim

but I'm not don't worry so that's what I did this morning how is

ama merak etme ben bu sabah öyle yaptım

your morning did you have a good morning how was your morning did you wake up

senin sabahın nasıl bir gün geçirdin mi günaydın sabahınız nasıldı

this morning with a smile on your face I hope you did every morning when I wake

bu sabah yüzünüzde bir gülümsemeyle uyandınız umarım her sabah

up in my lovely cozy bed I always have a smile on the front of my head so I

güzel sıcacık yatağımda uyandığımda uyanmışsınızdır kafamın önünde her zaman bir gülümseme vardır bu yüzden

always like to smile in the morning I open the curtains I always have a smile

her zaman gülümsemeyi severim sabahları perdeleri açarım her zaman gülümserim

and I think about all those people who are suffering at the moment so I try to

ve şu anda acı çeken tüm insanları düşünürüm bu yüzden

make the best of this current situation I try to look on the positive side of

bu mevcut durumu en iyi şekilde değerlendirmeye çalışırım olaylara en azından olumlu tarafından bakmaya çalışırım

things at least I can still stand up even though I can't go very far from the

hala ayaktayım evden çok uzağa gidemesem de

house at least I can still stand up and enjoy myself to a certain degree and I

en azından hala ayakta durabiliyorum ve belli bir dereceye kadar eğlenebiliyorum ve

hope you are doing the same thing so it's Friday and we have the live chat oh

umarım siz de aynı şeyi yapıyorsunuzdur, bu yüzden bugün cuma ve canlı sohbetimiz var oh

hello to the live chat don't worry I haven't forgotten you I have not

merhaba canlı sohbet merak etme seni unutmadım unutmadım merak etme sen merak

forgotten you don't worry hello to Vitesse oh my goodness can I

etme Vitesse'ye merhaba aman allahım

say Vitas well done I think Vitas must have a very fast

aferin Vitas diyebilir miyim Bence Vitas çok

finger I think Vitas has a very fast finger you

hızlı bir parmağa sahip olmalı Bence Vitesse çok hızlı parmağınla bu aralar

are clicking on your mouse very quickly these days

fareni çok hızlı tıklıyorsun

I think maybe you have too much energy to be honest so well done Vitesse you

galiba dürüst olamayacak kadar çok enerjin var o yüzden aferin Vitesse

are first on today's live chat

bugünün canlı sohbetinde ilk sensin Vitesse'ye

Thank You Vitesse for joining me today and everyone else who has decided or

bugün bana katıldığın için teşekkür ederim ve karar veren diğer herkes veya

maybe people who have accidentally clicked on this video and maybe you are

belki de katılanlar Yanlışlıkla bu videoya tıkladınız ve belki de

wondering what you are watching mr. Duncan what the hell are you you're

ne izlediğinizi merak ediyorsunuz bayım. Duncan ne

doing what are you doing what is this for those who are wondering my name is

yapıyorsun sen ne yapıyorsun bu ne diye merak edenler için benim adım

Duncan I teach English on YouTube I've been doing this for ever such a long

Duncan YouTube'da İngilizce öğretiyorum bunu çok uzun

time do you know how long I've been doing this for on YouTube ever such a

zamandır yapıyorum ne zamandır biliyor musun' Bunu YouTube'da çok

long time for ages and ages donkey's years have you ever heard that

uzun zamandır yapıyorum asırlardır eşek yıllardır bu

expression if you've been doing something for a long time you can say

ifadeyi hiç duydunuz mu eğer bir şeyi uzun süredir yapıyorsanız,

that you've been doing it for donkey's years donkey's years

bunu eşek yıllarında yaptığınızı söyleyebilirsiniz

so if you've been doing something maybe a job or maybe you've been doing the

yani bir şey yapıyorsanız belki bir iş veya belki de

same thing every day for for many years you can say that I've been teaching

uzun yıllardır her gün aynı şeyi yapıyorsanız diyebilirsiniz ki ben

English on YouTube for donkey's years I love that expression and we use it quite

YouTube'da eşek yıllarından beri İngilizce öğretiyorum bu tabiri çok seviyorum ve kullanıyoruz.

often in British English we do honestly hello to Christina

İngiliz İngilizcesinde sıklıkla Christina'ya merhaba diyoruz

hello Diane hello Cecilia Cecilia it's nice to see you

merhaba Diane merhaba Cecilia Cecilia sizi görmek güzel

hello Kishore Kishore Kumar as well grace is here I'd say hello to grace

merhaba Kishore Kishore Kumar ve zarafet burada Grace'e merhaba derdim

hello hello also Luis Mendez a big Bonjour to Luis Mendez Tribune for

merhaba ayrıca Luis Mendez, Luis Mendez'e büyük bir Bonjour Tribune

joining me today and a big merci beaucoup as well mr. Duncan you are very

bugün bana katılıyor ve büyük bir merci beaucoup da bay. Duncan siz çoksunuz

we didn't know you were bi-lingual also Beatriz is here hello mr. Duncan happy

iki dilli olduğunuzu bilmiyorduk ayrıca Beatriz burada merhaba bayım. Duncan mutlu

Friday it is a happy Friday I feel okay not too bad I had a lovely sleep

Cuma bugün mutlu bir Cuma Kendimi iyi hissediyorum çok kötü değil Güzel bir uyku çektim

and also last night we went shopping late last night we decided to go to the

ve ayrıca dün gece geç saatlerde alışverişe gittik

shops just before they started to close so we went there there were no people

dükkanlar kapanmaya başlamadan hemen önce gitmeye karar verdik bu yüzden oraya gittik kimse yoktu

there and hmm I took my lovely bag with me as well and

orada ve hmm güzelim çantamı da yanıma aldım ve

I filled it full of things I wonder if you can guess what I bought what is in

içini bir çok şeyle doldurdum acaba ne aldığımı tahmin edebilir misiniz

mr. Duncan's bag so here is the bag I will show you now so there is my lovely

bay bey'in içinde ne var? Duncan'ın çantası, işte çanta burada, şimdi size göstereceğim, işte benim güzel

bag I've had this bag for many many years and inside the bag there are lots

çantam, bu çantayı uzun yıllardır kullanıyorum ve çantanın içinde

of lovely things inside this bag can you hear so that is what I did last night I

bu çantanın içinde pek çok güzel şey var, duyabiliyor musunuz, ben de öyle yaptım dün gece

went shopping I ran around the shop filling up my basket however I didn't

alışverişe gittim dükkânı dolaştım sepetimi doldurdum ancak paniklemedim bu yüzden

panic so I didn't go crazy buying too many things I know a lot of people at

çok fazla şey almaktan delirmedim.

the moment are panic buying they are going completely crazy buying too much

çok

stuff but I didn't do that so we will have a look in my bag a little bit later

şey var ama ben yapmadım bu yüzden biraz sonra çantama bir göz atacağız

on to find out what I bought last night I picked you can't wait to find out

dün gece ne aldığımı öğrenmek için seçtim merhaba öğrenmek için sabırsızlanıyorum

hello also to be trees also long gamer hello long gamer I'm just wondering how

ağaç olmak için de uzun oyuncu merhaba uzun oyuncu Sadece şu anda

long you can game for a lot of people at the moment at home playing their

birçok insan için ne kadar süre oynayabileceğinizi merak ediyorum, şu anda evde

computer games playing their fortnight and pac-man do people still play pac-man

bilgisayar oyunları oynuyorlar ve on beş günlerini oynuyorlar ve insanlar hala pac-man oynuyorlar mı

if not I am very embarrassed really I'm very embarrassed if no one on the planet

yoksa gerçekten çok utanıyorum gezegende

plays pac-man anymore I am going to be so embarrassed and ashamed

artık kimse pac-man oynamazsa çok utanırım, çok utanırım ve utanırım merhaba

hello fed in' hello to you as well also hello

besledim' size de merhaba merhaba bayım

mr. Duncan from Teheran hello to Tara I hope I'm pronouncing it right because

. Tahran'dan Duncan Tara'ya merhaba Umarım doğru telaffuz ediyorum çünkü

I believe you have to pronounce the H very harshly so maybe it's tech ran is

H'yi çok sert telaffuz etmeniz gerektiğine inanıyorum, bu yüzden belki de teknoloji

that good did I pronounce that okay do I get a

o kadar iyi mi telaffuz ettim tamam mı bunun için bir alkış alır mıyım hayır

round of applause for that no obviously not

belli ki hayır

hello also young quack hello also to Jonah's family hello Jonas

merhaba ayrıca genç şarlatan Jonah'ın ailesine de merhaba merhaba Jonas

family vlog I believe you used to watch me a long time ago why does your name

ailesi vlog'u beni uzun zaman önce izlediğinize inanıyorum neden isminiz neden

seem familiar for some reason I seem to know your name I don't know why hello

tanıdık geliyor sanki isminizi biliyor gibiyim neden bilmiyorum merhaba

Jonas family vlog nice to see you here as well hello b-trees mad Zilla or Matt

jonas family vlog güzel seni de burada görmek için merhaba b-trees mad Zilla veya Matt

Xia where are you watching at the moment I am always interested to find out where

Xia şu anda nerede izliyorsun dünyanın neresinde olduğunu öğrenmekle her zaman ilgileniyorum

you are in the world we are all together at the moment sharing a very similar

şu anda hepimiz çok benzer bir

experience so I think at the moment we are all having a unique experience so in

deneyimi paylaşıyoruz bu yüzden düşünüyorum şu anda hepimiz benzersiz bir deneyim yaşıyoruz, bu yüzden

my whole life I don't remember this ever happening where we were all at home and

hayatım boyunca hepimizin evdeyken bunun olduğunu hiç hatırlamıyorum ve

many people are not even allowed to step outside their houses so a very strange

birçok insanın evlerinden dışarı çıkmasına bile izin verilmiyor, bu yüzden yılın çok garip bir

time of year unique erine air is here nice to see you back as well and thank

zamanı benzersiz erine hava da burada sizi tekrar görmek güzel ve dünkü

you also for your lovely comments yesterday very nice hello - doctor

güzel yorumlarınız için de teşekkür ederim çok güzel merhaba - doktor

doctor triple a doctor triple hey nice to see you here

doktor üçlü a doktor üçlü hey sizi burada görmek güzel merhaba

hi this is my first time on your live chat ah welcome welcome doctor ay-ay-ay

bu benim canlı sohbetinize ilk kez katılıyorum ah hoşgeldiniz hoşgeldiniz doktor ay -ay-ay

and i hope you have a nice time here

ve umarım burada iyi vakit geçirirsin

okay that's enough thank you also to fed in flower b-trees again Hiroko hello to

tamam bu kadar yeter yine çiçek b-ağaçlarında beslenmen için teşekkür ederim Hiroko

Ray roko also a men hello to you as well Sergio hello to Sergio I know you get

Ray roko'ya merhaba ayrıca bir adam sana da merhaba Sergio Sergio'ya merhaba biliyorum

very excited when I say hello so I'm going to say a big hello hello to Sergio

çok heyecanlanıyorsun merhaba dediğimde, Sergio'ya kocaman bir merhaba diyeceğim,

I hope you enjoyed that mr. Duncan are the books behind you real they look real

umarım beğenmişsinizdir bay. Duncan, arkanızdaki kitaplar gerçek, gerçek görünüyorlar,

they look very realistic but no this is just my my pretentious bookcase so you

çok gerçekçi görünüyorlar ama hayır, bu sadece benim iddialı kitaplığım, bu yüzden

may have noticed as I said yesterday a lot of people now appearing on TV from

dün söylediğim gibi, artık birçok insanın evlerinden televizyona çıktığını

their homes and quite often they are using web cameras but you will notice

ve sıklıkla web kullandıklarını fark etmiş olabilirsiniz. ancak web kameralarının

that most of the people that appear in front of their web camera will actually

önünde görünen insanların çoğunun aslında

be sitting in front of a big bookcase so quite often people will have lots of

büyük bir kitaplığın önünde oturduğunu fark edeceksiniz, bu nedenle çoğu zaman insanların arkasında pek çok

books behind them so I thought today I would do the same thing I did it

kitap olur, bu yüzden bugün aynı şeyi yapacağımı düşündüm.

yesterday as well and a lot of people said we like your background it looks

dün de yaptım ve birçok insan arka planını beğendiğimizi söyledi

very nice and pleasant so it looks as if I'm locked in a small cupboard full of

çok güzel ve hoş görünüyor bu yüzden kitaplarla dolu küçük bir dolaba kilitlenmişim gibi görünüyor bu

books so that's the reason why I did that

yüzden o

hello also to Rohith hello Rocky Rohith is actually making a guess about

merhabayı Rohith'e de merhaba yaptım Rocky Rohith aslında çantam hakkında bir tahminde bulunuyor, bu

my bag so I went shopping last night I bought a few things to keep me going to

yüzden dün gece alışverişe gittim,

give me some nice supplies hello top secret

bana güzel malzemeler verecek birkaç şey aldım merhaba çok gizli

my guess is batteries ah now that is a very good guess I like that

tahminim piller ah şimdi bu çok iyi bir tahmin hoşuma gitti

I did buy some batteries last weekend so last weekend I did actually buy some

geçen hafta sonu biraz pil aldım, bu yüzden geçen hafta sonu gerçekten biraz

batteries the local shop fortunately the local shop had some

pil aldım yerel dükkandan neyse ki yerel dükkanda biraz

batteries so I had to buy some batteries because a lot of my equipment especially

pil vardı, bu yüzden biraz pil almak zorunda kaldım çünkü ekipmanımın çoğu, özellikle

when I go outside with my mobile phone a lot of the

cep telefonumla dışarı çıktığımda çok fazla sesi ve kaliteyi

equipment that I use to produce the sound and the quality uses batteries yes

üretmek için kullandığım ekipman pil kullanıyor evet

Sergio says I would buy a pump shotgun if I were you Thank You Sergio that

Sergio senin yerinde olsam bir pompalı av tüfeği alırdım diyor Teşekkürler Sergio kulağa

sounds like a very good idea I think you are another Sergio in fact I feel it may

çok iyi bir fikir gibi geliyor Bence sen başka bir Sergio'sun aslında öyle olabileceğini hissediyorum

be you you are the Sergio that used to come on my live streams many many months

sen, aylar önce canlı yayınlarıma gelen Sergio'sun,

ago I think so Luis also makes a guess we will have a

sanırım bu yüzden Luis de bir tahminde bulunuyor,

look a little bit later on at what is in my bag

biraz sonra çantamda ne olduğuna bir göz atacağız,

hello ed Mia hey mr. Duncan I'm a great fan of yours

merhaba Ed Mia, hey bay. Duncan, senin büyük bir hayranınım,

thank you for your dynamic videos that's very kind of you

dinamik videoların için teşekkür ederim, çok naziksin

ed Mia thank you very much for your lovely comments and messages I've been

Ed Mia, güzel yorumların ve mesajların için çok teşekkür ederim.

asked very quickly if I can I've been asked if it would be possible to

pronounce these words so I've had a message saying mr. Duncan can you please

bu kelimeleri telaffuz edebilmek için mr diyen bir mesaj aldım. Duncan lütfen

pronounce these words so we have here we have loose there sorry I'm pointing in

bu kelimeleri telaffuz edebilir misiniz, bu yüzden buradayız, buradayız, oradayız, özür dilerim,

the wrong direction because I'm on the camera loose so we have loose and also

yanlış yönü gösteriyorum çünkü kamerada gevşekim, bu yüzden hem kaybettik hem de

lose so you can see they are spelt differently by the way we are talking

kaybettik, bu arada farklı yazıldığını görebilirsiniz.

about spelling later on as well we are looking at words that people often spell

daha sonra imla hakkında da konuşacağız, insanların

wrong or wrongly in English so we have lose and loose so you can see these two

İngilizce'de genellikle yanlış veya yanlış hecelediği kelimelere bakıyoruz, bu yüzden bu iki

words have very different pronunciations lose lose lose loose so in this

kelimenin çok farklı telaffuzlara sahip olduğunu görebilmeniz için, bu

particular word lose means to mislay something something disappears that you

belirli kelimede lost ve Loose'u görebilirsiniz. bir şeyi kaybetmek anlamına gelir, sahip olduğunuz bir şey kaybolur

had and now you can't find it so we often say Lou

ve şimdi onu bulamazsınız, bu yüzden sık sık Lou'ya bir

you lose something the past tense of lose is lost lost so I've lost something

şey kaybettiğinizi söyleriz, lost'un geçmiş zaman kipi, lost'un geçmiş zamanı, yani ben bir şeyi kaybettim,

you lose something and then we have loose the word loose means something

siz bir şeyi kaybedersiniz ve sonra biz de gevşek kelimesini kaybederiz. kolayca çıkan bir şey anlamına gelir

that comes off easily so maybe something that is moving or maybe something that

yani belki hareket eden bir şey veya

is in danger of maybe breaking or coming off loose maybe you let go of something

belki kırılma veya gevşeme tehlikesi olan bir şey

you loose something maybe you make something less tight you loosen so as an

activity you loosen something you might loosen a screw you might have a loose

bir vidayı gevşetebilirsiniz, bir

tooth so maybe one of your teeth is moving around in your mouth it is loose

dişiniz sallanabilir, bu nedenle dişlerinizden biri ağzınızda hareket ediyor olabilir

and very soon if you don't go to the dentist you will lose your teeth or

ve çok yakında dişçiye gitmezseniz dişlerinizi veya

maybe the tooth that is loose so the loose tooth you might lose it soon so

belki de sallanan dişi kaybedersiniz. yani gevşek diş yakında kaybedebilirsin yani

there is the difference between those two words lose lose lose loose I hope

bu iki kelime arasında fark var kaybetmek kaybetmek kaybetmek kaybetmek umarım

that was helpful to you and I always welcome your questions and comments

size yardımcı olmuştur ve sorularınızı ve yorumlarınızı her zaman beklerim

don't forget you can always get in touch I have an email address I also have a

unutmayın her zaman iletişime geçebilirsiniz e-posta adresim de bir

Facebook page as well and if you want to make a small donation to allow my work

Facebook sayfam var ve işimin sonsuza kadar devam etmesi için küçük bir bağış yapmak istiyorsanız

to continue forever and ever you can do that as well

bunu da yapabilirsiniz

mmm oh that's nice I've just had a lovely drink of water I

mmm oh bu güzel az önce çok güzel bir su içtim ben

just drink some water

sadece biraz su iç

unfortunately it went the wrong way in my throat so excuse me

maalesef boğazıma kaçtı o yüzden kusura bakma tamam ben iyiyim

it's okay I'm fine I'm okay I know at the moment every time someone makes a

iyiyim biliyorum şu anda birisi

slight noise in their throat like this we think something is wrong or maybe a

boğazından böyle hafif bir ses çıkardığında bir şeylerin ters gittiğini düşünürüz ya da belki bir

person might sneeze or maybe cuff so if you were walking down the road or maybe

kişi hapşırabilir ya da kelepçe takabilir, yani yolda yürürken ya da belki

you are in a shop and you can hear someone sneezing or coughing these days

bir dükkandaysanız ve birinin hapşırdığını ya da öksürdüğünü duyabiliyorsanız, bu günlerde

we often feel a little worried or a little afraid or nervous

genellikle biraz endişeli ya da biraz korkmuş ya da gergin hissediyoruz, bu

so yes it's one of the things that is happening at the moment in these very

yüzden evet bu şeylerden biri şu anda bu çok

strange times mr. Steve said last night I think many people will look at each

garip zamanlarda oluyor bay. Steve dün gece dedi ki,

other very differently after all of this is over so I think the way we look at

tüm bunlar bittikten sonra birçok insanın birbirine çok farklı bakacağını düşünüyorum, bu yüzden bence

other people the way we look at each other the way we take care of our

diğer insanlara bakış açımız, birbirimize bakış açımız, temizliğimize özen gösterme şeklimiz,

cleanliness I think it will all change a lot in the future I would imagine there

bence öyle olacak. gelecekte her şey çok değişecek, bir tür hastalığa yakalanma ihtimaline karşı

will be a lot of people who will become very afraid of being near other people

diğer insanların yanında olmaktan çok korkan pek çok insan olacağını hayal ediyorum, bu

just in case they catch some sort of disease so yes you might have a lot of

yüzden evet, çok fazla

germaphobes have you ever heard of that germaphobe a germaphobe is a person who

mikrop fobiniz olabilir, hiç duydunuz mu? o germaphobe germaphobe

is afraid of germs they are always afraid of catching

mikroplardan korkan kişidir her zaman

something from other people something that they consider to be unhygenic or

diğer insanlardan bir şey kapmaktan korkarlar hijyenik olmayan veya

unhealthy hello too smart oh hello smart smart gives me a very

sağlıksız olduğunu düşündükleri bir şey merhaba çok akıllı oh merhaba akıllı akıllı bana çok

nice compliment hi honey Duncan ooh honey Duncan I like that I could get

güzel bir iltifat ediyor merhaba tatlım Duncan ooh tatlım Duncan Buna alışabilmem hoşuma gitti

used to that I really could hi Duncan you look so beautiful thank you

gerçekten merhaba Duncan çok güzel görünüyorsun teşekkür ederim aman

oh my goodness

tanrım

so early in the livestream I think I've pulled hello Sylvia

canlı yayında çok erken sanırım merhaba Sylvia

hello mr. Duncan how are you I always watch your stream in the evening because

merhaba bay çektim. Duncan nasılsın yayınını hep akşamları izliyorum çünkü öğleden sonra

I have two little children to care for after the afternoon Wow all I can say

bakmam gereken iki küçük çocuğum var Vay canına şu anda

all of the families who are together at the moment maybe mum dad and the kids

birlikte olan tüm aileler belki anne baba ve çocuklar

are all together in the same house good luck with that

hep birliktedir diyebilirim. aynı ev iyi şanslar

that's all I can say hello Noemi hello also - Ana hello - ana ana says

hepsi bu

cows are cool I suppose so I've never really thought

of it like that before but I suppose cows are quite cool yes I would say so

merhaba diyebileceğim tek şey bu çok

Thank You Ana Thank You marina thank you also to Silvia mr. Duncan I love your

teşekkür ederim Ana teşekkür ederim marina teşekkür ederim ayrıca Silvia mr. Duncan

fake library yes I do have books unfortunately I can't bring all of my

sahte kitaplığınızı seviyorum evet kitaplarım var ne yazık ki tüm

books into the studio because it would take too long so instead I have designed

kitaplarımı stüdyoya getiremiyorum çünkü çok uzun sürer bu yüzden bunun yerine

this backdrop so it looks as if I'm standing in a library or maybe a small

bu arka planı bir kütüphanede duruyormuşum gibi görünecek şekilde tasarladım veya belki içinde bir sürü kitap bulunan küçük bir

cupboard with lots of books contained within

dolap

hello also hello top secret again I think we might have some people playing

merhaba ayrıca yine merhaba çok gizli bugünün canlı yayınında oynayan bazı insanlar olabilir içimde

around on today's livestream I have a feeling because there are many people

bir his var çünkü yapacak bir şeyi olmayan birçok insan var

who have nothing to do and it's Friday and there's nothing to do well thank you

ve bugün cuma ve yapacak bir şey yok pekala, zamanınızı geçirmenin

very much for choosing me as a way of passing your time isn't that nice

bir yolu olarak beni seçtiğiniz için çok teşekkür ederim, bugün gelmek o kadar da hoş değil,

coming up today we are looking at words that people often spell incorrectly

insanların sıklıkla yanlış heceledikleri kelimelere bakıyoruz,

words that people often spell wrongly they spell them incorrectly so there are

insanların sıklıkla yanlış heceledikleri kelimeler, onları yanlış heceliyorlar, bu yüzden var

I suppose we I'd say that there are many instances of

sanırım biz ben '

commonly misspelled English words and before anyone says mr. Duncan what do

yaygın olarak yanlış yazılan İngilizce kelimelerin birçok örneği olduğunu söyleyebilirim ve kimse mr demeden önce. Duncan ne

you mean that what does that mean you've spelled it wrong no I didn't spell that

demek istiyorsun bu onu yanlış heceledin ne anlama geliyor hayır hayır o kadar

wrong that is actually the British English spelling so we say miss spelt

yanlış hecelemedim ki bu aslında İngiliz İngilizcesi imlasıdır bu yüzden

miss spelt so quite often in British English we will say miss spelt so

İngiliz İngilizcesinde çok sık miss hecelenmiş miss hecelenmiş deriz miss hecelenmiş diyeceğiz yani

commonly misspelled English words and there are quite a few I will look at

yaygın olarak yanlış yazılan İngilizce kelimeler ve oldukça fazla sayıda var,

some briefly so we will have a quick look and then afterwards I'm going to

bazılarına kısaca bakacağım, bu yüzden hızlı bir göz atacağız ve ardından

show you a video a lesson all about commonly misspelled words so for example

size yaygın olarak yanlış yazılan kelimelerle ilgili bir video dersi göstereceğim, örneğin

here are some examples of commonly misspelled words so at the top here is a

burada bazı örnekler var yaygın olarak yanlış yazılan kelimeler, bu yüzden burada en üstte

word that lots of people tend to get wrong they will spell this word

birçok insanın yanlış anlama eğiliminde olduğu bir kelime var, bu kelimeyi

incorrectly quite often and you can see they're necessary necessary so there is

oldukça sık yanlış heceliyorlar ve gerekli olduklarını görebilirsiniz, bu arada

a word that people often spell wrong by the way I'm not talking about people who

insanların sıklıkla yanlış hecelediği bir kelime var ben

learn English as a second language I'm talking about everyone every person

İngilizceyi ikinci dil olarak öğrenen insanlardan bahsetmiyorum, herkesten bahsediyorum,

including native English speakers so even we often spell words incorrectly

anadili İngilizce olanlar da dahil olmak üzere, bu yüzden çoğu zaman kelimeleri yanlış hecelesek bile bir

necessary another one receive now this is another one that has a very strange

tane daha almak gerekiyor şimdi bu başka bir tanesinin çok garip bir

rule there is a rule that you must follow and we often say that I before E

kuralı var. uymanız gereken bir kural ve sık sık I'nin E'den önce (

except after C so quite often I and E will come the other way round so you

C'den sonra hariç) olduğunu söyleriz, bu yüzden oldukça sık olarak I ve E tam tersi şekilde gelir, bu nedenle e'den

will have i before e unfortunately there is a rule in English that says I before

önce i'ye sahip olursunuz ne yazık ki İngilizce'de E'den önce

E except after C so receive the and the I are the other way round and

I, C'den sonra hariç diyen bir kural vardır. bu yüzden alma ve ben tam tersidir ve

then there is another word that people often spell incorrectly separate

sonra insanların genellikle yanlış hecelediği başka bir kelime vardır.

separate or separate so some people can say separate or separate separate a lot

of people do spell this incorrectly they put an extra e in the middle and then we

ortada ve sonra

have deceive here is another word that people often misspelled in the English

burada kandırdık, insanların İngilizcede sıklıkla yanlış yazdığı başka bir kelime var

language and again we have the same rule I before E except after C and then we

ve yine E'den önce aynı kurala sahibiz, C'den sonra hariç ve sonra, kuralı

have another one which sort of breaks the rule of that so you can see there

çiğneyen başka bir kurala sahibiz, böylece orada görebilirsiniz. "

the word weird often is misspelled because people assume that those two

garip" kelimesi genellikle yanlış yazılır, çünkü insanlar C kuralı nedeniyle bu iki

letters are the other way round because of the rule of the C so you can see

harfin tam tersi olduğunu varsayarlar, böylece "

weird is spelt with I and E in the same place in the same place and in the same

garip"in I ve E ile aynı yerde, aynı yerde ve aynı

order so weird is another word that is often misspelled so these are very

sırayla yazıldığını görebilirsiniz. garip, genellikle yanlış yazılan başka bir kelimedir, bu nedenle bunlar

common words in the English language and quite often people will misspell the

İngilizcede çok yaygın kelimelerdir ve çoğu zaman insanlar kelimeleri yanlış hecelerler, onları

words they will misspell them here are some more words and then we will have a

yanlış hecelerler, burada birkaç kelime daha var ve sonra

look at one of my video lessons amount this is another word that many people

video derslerimden birine bir göz atacağız. birçok kişinin

often misspelled they often put two M's so they will often put a m M instead of

yanlış yazdığı başka bir kelimedir, genellikle iki M koyarlar, bu nedenle genellikle sadece bir M yerine bir m M koyarlar, bu

just a M so there is only one M in amount acceptable here is another word

nedenle kabul edilebilir miktarda yalnızca bir M vardır, burada başka bir kelime

and you can see you have a C C acceptable also we have accelerate

ve kabul edilebilir bir C C'ye sahip olduğunuzu görebilirsiniz. hızlandırmak hızlandırmak

accelerate if you speed up if you start to go faster

eğer hızlandırırsanız eğer daha hızlı

and faster and faster you accelerate accelerate you go faster you speed up

ve daha hızlı ve daha hızlı gitmeye başlarsanız daha hızlı ve daha hızlı ve daha hızlı ivme kazanırsınız

fascinate here is another word that people often misspelled in English so

büyülenmek burada insanların İngilizce'de sıklıkla yanlış yazılan başka bir kelimedir, bu yüzden

you can see you have F a s c i n8 e e fascinate also acquire acquire if you

F a s c i n8 e e büyüleyiciye sahip olduğunuzu görebilirsiniz

acquire something it means you get something something is given to you you

bir şey edinirsen, bir şey alırsın, sana bir şey verilir, bir

acquire something so maybe a person gives you a gift you acquire something

şey alırsın, yani belki bir kişi sana bir hediye verir,

an item that is given to you you acquire something acquire so there you can see

sana verilen bir şeyi alırsın, bir şey alırsın, böylece orada

some more words that are often misspelled in the English language we

sık sık kullanılan birkaç kelime daha görebilirsin İngilizce dilinde yanlış yazılmış

have some more now and then definitely we will be looking at the video lesson

şimdi biraz daha var ve sonra kesinlikle video dersine bakacağız

oh look at this we have ah can you read that one so these all have strange

oh şuna bak ah bunu okuyabilir misin, bu yüzden bunların hepsinde garip

silent letters and because they have silent letters people will often spell

sessiz harfler var ve sessiz harfler olduğu için insanlar genellikle heceleyecek

these words incorrectly so we have psychiatrist psychiatrist psychologist

bu kelimeler yanlış yani elimizde psikiyatrist psikiyatrist psikolog psikiyatrik

psychiatric physiotherapist now that one is a hard one a lot of people spell this

fizyoterapist var artık biri zor biri olduğuna göre birçok insan bunu

one incorrectly physiotherapist a person who is a physiotherapist is a person who

yanlış heceliyor

uses exercise and movement as a way of making a person well so maybe if you've

belki

been involved in an accident you've had an injury and you are starting to learn

bir kazaya karıştıysanız, bir yaralanmanız oldu ve

to walk or move about you will often see a physiotherapist they will use

yürümeyi veya hareket etmeyi öğrenmeye başlıyorsunuz, genellikle bir fizyoterapiste görüneceksiniz, onlar

movement as a form of medical treatment and the final one the final one I am

hareketi bir tıbbi tedavi şekli olarak kullanacaklar ve sonuncusu sonuncusu.

getting a message from above someone is sending me a signal it is coming from

Yukarıdan bir mesaj alıyorum birisi bana bir sinyal gönderiyor, bu

far away does anyone here have a friend called Dave anyone and getting a message

çok uzaklardan geliyor, burada Dave adında bir arkadaşı olan var mı ve bilinmeyenin ötesinden bir mesaj alan var mı

from beyond beyond the unknown yes this word psychic psychic a person who is

evet bu kelime psişik psişik bir kişi

psychic is a person who believes that they can get in touch with dead people

psişik olan bir kişidir. ölü insanlarla temasa geçebileceğine inananlar

they see dead people and they can talk to them so people who are psychic maybe

ölü insanları görürler ve onlarla konuşabilirler, böylece medyum olan insanlar belki

you are able to read other people's minds maybe you are a clairvoyant so

diğer insanların zihinlerini okuyabiliyorsunuz belki de bir kahinsiniz, bu yüzden

this particular word the last one on my list here is psychic psychic

bu kelime listemin sonuncusu işte psişik psişik

psychiatrist psychologist psychiatric physiotherapist psychic and I hope you

psikiyatrist psikolog psikiyatrik fizyoterapist psişik ve umarım

enjoyed that some interesting words they're not only dispel but also to say

bazı ilginç kelimelerin sadece ortadan kaldırmakla kalmayıp aynı zamanda söylemelerini de beğenmişsinizdir, bu

as well so here we go we are now going to take a look at one of my English

yüzden işte başlıyoruz şimdi İngilizce derslerimden birine bir göz atacağız

lessons and this is a lesson that I made all about the subject that I was just

ve bu

talking about this particular video is all about common spelling mistakes that

bu özel videoda bahsettiğim konuyla ilgili yaptığım bir derstir, tamamen insanların İngilizcede yaptığı yaygın yazım hataları hakkındadır Tıpkı

people make in English

English just like any other language has its quirks and idiosyncrasies that is to

diğer dillerde olduğu gibi İngilizcenin de tuhaflıkları ve kendine has özellikleri vardır,

say the language is not perfect similar sounding words and odd grammatical

yani dil mükemmel değildir benzer sesli kelimeler ve tuhaf gramer

clauses not to mention the odd spelling of certain words can lead to confusion

cümlecikleri ve belirli kelimelerin garip yazımları

even for native English speakers today I'm going to look at some commonly used

bugün anadili İngilizce olan kişiler için bile kafa karışıklığına yol açabilir.

English words that even though speaking English as a first language often get

İngilizce'yi birinci dil olarak konuşsa da genellikle yanlış anlaşılan yaygın olarak kullanılan bazı İngilizce kelimelere bakacağım.

wrong

our first commonly misspelled word is necessary

ilk yaygın olarak yanlış yazılan kelimemiz

the word necessary is one of the most commonly misspelled words in English

gerekli gerekli kelimesi İngilizce'de en sık yanlış yazılan kelimelerden biridir

this is due to the use of single and double letters within the word namely

bu kelime içindeki tek ve çift harflerin, yani

the single c and the double s our second misspelled English word is definitely

tek c ve çift s'nin kullanılmasından kaynaklanır, ikinci yanlış yazılmış İngilizce kelimemiz kesinlikle

this is a word that catches many people out mainly due to the sound of the third

bu A harfine benzeyen üçüncü hecenin sesi nedeniyle birçok insanı yakalayan bir kelimedir,

syllable which sounds like the letter A this leads many people to mistakenly

bu birçok insanın yanlışlıkla

replace the I with an A remember there is no a in definitely there is

I'yi A ile değiştirmesine yol açar, unutmayın a yok kesinlikle yok kesinlikle

definitely no a indefinitely

yok sonsuza kadar

our third misspelled English word is fascination this word catches many

bizim üçüncü hecemiz yanlış yazılmış İngilizce kelime büyüleyicidir, bu kelime

people out due to the occurrence of the letter s and C being placed together

s ve C harflerinin bir araya gelmesi nedeniyle birçok insanı yakalar,

many people leave out the letter s altogether whilst we are talking about

birçok kişi biz olaydan bahsederken s harflerini tamamen dışarıda bırakır,

occurrence the word occurrence itself is another English word that is often spelt

oluşum kelimesinin kendisi de sıklıkla hecelenen başka bir İngilizce kelimedir

incorrectly occur has one R and 2 C's occurred occurring and occurrence have

yanlış meydana gelir bir R ve 2 C meydana gelir ve meydana gelme

to cease and two R's another commonly misspelled English word is separate it

sona ermek zorundadır ve iki R başka bir yaygın olarak yanlış yazılmış İngilizce kelime ayrıdır, ortadaki a'yı tekrar değiştirerek

is a common mistake to add an extra e to the word by replacing the middle a again

kelimeye fazladan bir e eklemek yaygın bir hatadır

the pronunciation is separate can be misleading especially so in this case as

telaffuz ayrı olabilir yanıltıcı özellikle bu durumda,

the word can be pronounced in more than one way two things can be a part or

kelime birden fazla şekilde telaffuz edilebildiğinden, iki şey bir parça olabilir veya

separate you can separate two things which means to split or divide separate

ayrılabilir iki şeyi ayırabilirsiniz yani bölmek veya bölmek ayırmak anlamına gelir,

separate our final misspelled word today is psychology this is a real stinker of

son yanlış yazılmış kelimemiz bugün psikolojidir, bu gerçek bir pisliktir bir

a word to spell because it contains not one but two silent letters the P and H

değil iki sessiz harf içerdiği için hecelenecek bir kelime, P ve H

are silent another good example of this occurrence is psychiatric at the end of

sessizdir.

this lesson you will see a list of other commonly misspelled English words how

many of them do you get wrong

yanlış anlıyorsun,

you might be surprised to learn that many people make spelling mistakes even

birçok insanın yazım hatası yaptığını öğrendiğinde şaşırabilirsin, hatta

I have been known from time to time to make the occasional faux pas or blunder

zaman zaman yazarken ara sıra gaf yaptığım veya gaf yaptığım biliniyordu,

whilst writing for most of the time it is due to a slip of the finger on the

çoğu zaman bunun nedeni parmağın kaymasıydı.

computer keyboard or at least that's my excuse

bilgisayar klavyesi veya en azından bu benim mazeretim

spelling mistakes are nothing to be ashamed of as we all make them from time

yazım hataları utanılacak bir şey değil çünkü hepimiz zaman zaman yapıyoruz

to time

I hope this lesson has been helpful to you and I hope it has as well

welcome to English addict and their lots and lots of words that even native

anadili

English users often get wrong

İngilizce olanların bile sık sık yanıldığı kelimelerin ne dediğini

you know what they say we all make mistakes

bilirsiniz, hepimiz hata yapmak için hata yaparız,

to err is human to forgive divine it's that nice so we all make mistakes

insandır, affetmek ilahidir, o kadar güzel ki hepimiz bazen hata yaparız,

sometimes I do I know in some of my English lessons sometimes when I write

bazı İngilizce derslerimde bazen

captions in my video lessons I have not very often not all the time but

altyazı yazarken biliyorum video derslerimde çok sık değil her zaman ama

sometimes I do make mistakes with certain words sometimes I make mistakes

bazen bazı kelimelerde hata yapıyorum bazen

because I'm not concentrating and I think that is one of the common reasons

konsantre olamadığım için hata yapıyorum ve bence insanların hata yapmasının yaygın nedenlerinden biri de bu.

why people make mistakes especially when they're writing or maybe they are in a

yazıyorlar ya da belki

hurry and they are writing something down or maybe they are typing on their

aceleleri var ve bir şeyler yazıyorlar ya da belki

keyboard in a hurry and they can't wait so sometimes you find that people make

klavyelerine aceleyle yazıyorlar ve bekleyemiyorlar, bu yüzden bazen insanların

mistakes because they are being careless they make a mistake they make an error

dikkatsiz oldukları için hata yaptıklarını görüyorsunuz, hata yapıyorlar bir hata yap

they make a faux pas oh I like that one so par it is actually a French word faux

onlar bir gaf yapıyorlar oh bunu beğendim o kadar eşit ki bu aslında Fransızca bir sözcük

pas you make a false step I'm sure Louis Mendez knows all about that one thank

gaf yanlış bir adım atıyorsun eminim Louis Mendez bunun hakkında her şeyi biliyordur

you very much for joining me today so there we were talking all about spelling

bugün bana katıldığın için çok teşekkür ederim o yüzden işte tamamen yazım hatalarından bahsediyorduk

mistakes we are going to talk about something else in a little while

birazdan başka bir şeyden bahsedeceğiz

yesterday I had a lovely gift come through in my email and I'm going to

dün e-postama çok güzel bir hediye geldi ve

show you again the beautiful thing that was sent to me yesterday by Mika thank

size dün Mika tarafından gönderilen güzel şeyi tekrar göstereceğim teşekkür ederim

you once again for your beautiful craft work look at that isn't that nice so

bir kez daha güzel zanaat çalışman için bak bu o kadar da hoş değil yani

that has been made out of rice and also I think a lot of time and effort has

pirinçten yapılmış ve bence bunu yapmak için çok zaman ve emek

been has been spent doing that so thank you Mika for sending your lovely image

harcanmış bu yüzden güzel resmini gönderdiğin için teşekkürler Mika

to me your lovely piece of craft coming all the way to my little studio in Much

Bana göre senin o güzel zanaatın, ta Much Wenlock'taki küçük stüdyoma kadar geliyor

Wenlock and remember we are classmates mr. Duncan we are all one big

ve sınıf arkadaşı olduğumuzu unutma, Bay. Duncan, biz hepimiz büyük bir

English family isn't that nice and remember you are not alone so thank you

İngiliz ailesiyiz, o kadar iyi değiliz ve unutmayın, yalnız değilsiniz, bu yüzden

very much once again Mika for your lovely message and also the way you

bir kez daha çok teşekkür ederim Mika, güzel mesajınız için ve ayrıca onu

presented it very beautiful very nice and also something worth thinking of I

sunma şekliniz çok güzel, çok hoş ve ayrıca düşünmeye değer bir şey

think so thank you very much to valentin hi everyone

bence bu yüzden

when I see a cheerful face of mr. Duncan I always feel myself a little bit of a

bayın neşeli yüzünü gördüğümde herkese merhaba valentin'e çok teşekkür ederim. Duncan, kendimi her zaman biraz

psychic oh I see so normally a psychic person is a person

medyum gibi hissediyorum oh, görüyorum ki, normalde medyum bir insan, bizim anlayışımızın

who can sense things that are beyond our understanding

ötesindeki şeyleri hissedebilen bir insandır.

quite often people who are psychic will say that they can read other people's

minds or maybe a psychic person can get in touch with the other side I'm not

kişi diğer tarafla iletişime geçebilir Bunu

sure if I want to do that it doesn't sound like much fun to me hello pal Miro

yapmak isteyip istemediğimden emin değilim ki bu bana pek eğlenceli gelmiyor merhaba dostum Miro

Palmyra and also Guadalupe has joined us hello took word de Loup I looked like

Palmyra ve ayrıca Guadalupe bize katıldı merhaba word de Loup'u aldı Ben

the guy in Las Vegas

o adama benziyordum Las Vegas'ta

that was a strange reference I looked like the cowboy in Las Vegas who

bu garip bir referanstı

remembers on the Las Vegas Strip there was a casino and there was always

Las Vegas Strip'te bir kumarhane olduğunu hatırlayan Las Vegas'taki kovboya benziyordum ve her zaman

a cowboy who would be doing this who remembers that I'm sure no one remembers

bunu yapacak bir kovboy vardı ve eminim ki kimse

that I don't know why that popped in my head but it did another wonderful

benim hatırlamıyor Bunun neden aklıma geldiğini bilmiyorum ama YouTube'da başka bir harika

spontaneous moment of YouTube that we will never we will never remember any of

spontane an yarattı, asla hiçbirini hatırlamayacağız,

that it is I've forgotten about it already to

be honest hello also sue cat sue cat welcome to

dürüst olmak gerekirse onu çoktan unuttum merhaba ayrıca dava kedi sue kedi hoşgeldiniz

sue cat I haven't seen you for a very long time I haven't seen you for ages

sue kedi seni çok uzun zamandır görmedim seni asırlardır görmedim

nice to see you back here I hope you are well and happy and I'm happy to see you

seni burada görmek güzel umarım iyisindir ve mutlusundur ve ben de seni burada gördüğüme sevindim bu

here as well so yes a psychic is a person who is like a clairvoyant

yüzden evet bir medyum Durugörü

or medium medium so often you will describe a person who can talk to the

veya orta medyum gibi bir kişi o kadar sık ​​​​ruhlar dünyasıyla konuşabilen bir kişiyi tarif edeceksiniz

spirit world I'm getting a message and getting a message is there someone here

Bir mesaj alıyorum ve bir mesaj alıyorum burada

who owns shoes I personally don't believe that there are psychic people

ayakkabısı olan biri var mı Şahsen olduğuna inanmıyorum medyum insanlar

from my own point of view oh yes sue cat thank you sue cat sue cat

kendi bakış açımdan oh evet dava kedi teşekkür ederim dava kedi dava kedi

remembers the cowboy in Las Vegas before they demolished it did you know that

Las Vegas'ta yıkılmadan önceki kovboyu hatırlıyor,

that the Las Vegas that exists now so les Vegas as it looks now is not the

şimdi var olan Las Vegas'ın şimdi göründüğü gibi les Vegas olduğunu biliyor muydunuz?

same Las Vegas as many many years ago because many of the hotels many of the

Las Vegas kadar yıllar önce çünkü otellerin çoğu

casinos many of the places were actually demolished many many years ago and there

kumarhanelerin çoğu yerlerin çoğu aslında yıllar önce yıkılmıştı ve bunu

used to be a cowboy who was always doing this a huge cowboy on the side of a

hep yapan bir kovboy vardı bir kumarhanenin yanında kocaman bir kovboydu

casino he was doing this I don't know why I remember that very odd I haven't

o. bunu yaparken neden hatırladığımı bilmiyorum çok tuhaf izlemedim görmedim

been watching I haven't seen oh you haven't seen me come on Duncan sort

görmedim oh beni görmedin hadi duncan

yourself out sue cat says you haven't been you have it shall I just go away

kendine çeki düzen ver dava kedi gitmediğini söylüyor sen varsın olur mu sadece git

and come back you haven't seen me but I've been watching you mr. Duncan oh

ve geri gel sen beni görmedin ama ben seni izliyorum bayım. Duncan oh

okay I get a lot of that I get a lot of people they come to the back of my house

tamam, çok şey alıyorum, bir sürü insan evimin arkasına geliyorlar

and they watch me in the morning when I'm getting up well I'm doing my

ve sabahları iyi kalktığımda beni izliyorlar,

exercises in the garden wearing just my underpants sometimes people are looking

bahçede egzersizlerimi sadece iç çamaşırımla yapıyorum bazen insanlar

over the fence and they are watching me I think they are enjoying the sight

çitin üzerinden bakıyorlar ve beni izliyorlar sanırım manzaranın tadını çıkarıyorlar

hello Robair hi from Kurdistan where is your smile t-shirt you're right

merhaba Kürdistan'dan Robair merhaba smile tişörtün nerede haklısın

yes I haven't worn my smile t-shirt for a long time yes you are right I used

evet smile tişörtümü uzun zamandır giymedim evet haklısın

to wear that all the time I did mr. Duncan can you tell us what you have in

eskiden hep bunu giyerdim bayım. Duncan bize dünden çantanda ne olduğunu anlatır mısın

your bag from yesterday and a peek at is getting very very anxious and a pika

ve bir göz at çok çok endişeleniyor ve bir pika çantamın içine

wants to have a peek a little look inside my bag

biraz bakmak istiyor

okay I'm going to bring my bag and I'm going to show you what I bought last

tamam çantamı getireceğim ve gidiyorum size dün gece ne aldığımı göstermek için

night I have lots of lovely things in my bag so first of all here is something

çantamda çok güzel şeyler var bu yüzden öncelikle burada tatlıya düşkün olanlar için hatırlayabileceğiniz bir şey var,

you might recognize for those who have a very sweet tooth maybe you will

belki

recognize these Oh mr. Duncan look Oreos Oreo biscuits but these are no ordinary

bunları hatırlarsınız Oh bay. Duncan bak oreolu oreo bisküvileri ama bunlar sıradan oreolar değil bunlar

Oreos these are mint Oreos so these are actually mint flavored Oreos hmm I

naneli oreolar yani bunlar aslında nane aromalı oreolar hmm daha

haven't opened them yet they are still sealed

açmadım hala mühürlü

I haven't eaten them yet so don't worry I haven't I haven't been filling my

onları henüz yemedim o yüzden merak etme açmadım

stomach with rubbish for those who are worried so some Oreo biscuits mint Oreos

Endişelenenler için midemi çöple doldurmadım, bu yüzden biraz Oreo bisküvi nane Oreo

mint very nice can you see I love REO biscuits especially with milk

nane çok güzel görüyor musunuz REO bisküvilerini özellikle sütlü seviyorum

so if you want to enjoy your Oreo biscuits you can actually have a little

yani Oreo bisküvilerinizin tadını çıkarmak istiyorsanız aslında biraz yiyebilirsiniz.

bit of milk with them whilst you eat them oh okay a lot of people have said

onları yerken yanlarında süt oh tamam birçok insan

mr. Duncan I think I know what you've bought a lot of people have said mr.

mr dedi. Duncan, sanırım birçok insan ne satın aldığınızı biliyorum, dedi Bay.

Duncan I think I know what you have bought I wonder if you really know I

Duncan sanırım ne aldığını biliyorum Gerçekten biliyor musun merak ediyorum Merak ediyorum

wonder here we go then here is the other thing that I bought

işte başlıyoruz o zaman işte aldığım diğer şey

oh yes I bought a box of jaffa cakes as you know I am a big fan of jaffa cakes I

oh evet bir kutu jaffa keki aldım bildiğiniz gibi ben yafa keklerinin büyük bir hayranıyım I

do like them I especially like the smashing orange a bit in the middle I

onları beğen özellikle ortasındaki parçalanan portakalı seviyorum jaffa kekinin

love that little piece of orange in the middle of a jaffa cake and look look at

ortasındaki o küçük portakal parçasını seviyorum ve fiyata bak

the price can you see the price only 1 pound 1 pound for this box of jaffa

fiyatı görüyor musun sadece 1 pound 1 pound bu jaffa kek kutusu için

cakes so i must admit i think i think that these jaffa cakes are going to keep

bu yüzden itiraf etmeliyim ki bu jaffa keklerinin

me very happy over the next few hours i think so

önümüzdeki birkaç saat içinde beni çok mutlu edeceğini düşündüğümü düşünüyorum, bu yüzden

i might even give one to mr. steve i might offer one of my jaffa cakes to mr.

bir tanesini Mr. steve jaffa keklerimden birini bay'a ikram edebilirim.

steve who knows maybe maybe not Oh something else I saw yesterday and I

steve kim bilir belki olmayabilir Ah dün başka bir şey gördüm ve

decided to buy them I'm going to try one right now these are also jaffa cakes but

onları almaya karar verdim şimdi bir tane deneyeceğim bunlar da jaffa kekleri ama

look they are different they are not the same so these particular jaffa cakes are

bakın farklılar aynı değiller bu yüzden bu belirli jaffa kekleri

actually not Orange they are pineapple now normally I don't

aslında değil Portakal onlar ananas şimdi normalde

like pineapple I'm not a big fan of the flavor or a taste of pineapples however

ananası sevmiyorum Ananasın aromasının veya tadının büyük bir hayranı değilim ancak

today I have my jaffa cakes so I have my normal jaffa cakes here they are

bugün jaffa keklerim var bu yüzden normal jaffa keklerim var burada onlar

so those are my normal jaffa cakes and these are a new version of jaffa cakes

yani bunlar benim normal jaffalarım kekler ve bunlar jaffa keklerinin yeni bir versiyonu

so look I have 2 boxes so I have my traditional orange ones and these these

yani bakın 2 kutum var yani geleneksel portakallılarım var ve bunlar bunlar

are these are pineapple jaffa cakes so I have two boxes of jaffa cakes so now I'm

ananaslı jaffa kekleri bu yüzden iki kutu jaffa kekim var bu yüzden şimdi bir

going to try one of the pineapple flavours so this is the pineapple jaffa

tanesini deneyeceğim ananas tatları yani bu ananaslı jaffa

cake I don't know what it tastes like it might be delicious it might actually be

pastası Tadının ne olduğunu bilmiyorum lezzetli olabilir aslında korkunç olabilir bu arada

horrible we will find out right now by the way

it's just gone three o'clock here in the UK just after three o'clock don't forget

burada İngiltere'de saat üçü geçti hemen sonra saat üç bana

to give me a lovely like and also subscribe as well if you want to give me

güzel bir like atmayı ve ayrıca abone olmayı unutmayın beni beğenmek istiyorsanız

a like give me a big thumbs up and say how much you enjoy my live lessons so

bana büyük bir başparmak verin ve canlı derslerimden ne kadar keyif aldığınızı söyleyin yani

jaffa cakes this particular one is flavored with pineapple so I'm going to

yafa kekleri bu özellikle aromalı ananaslı yani

try one to see how they taste whether they taste alright if I can get

bir tane deneyeceğim bakalım tadı nasıl tadı güzel mi

into the packet oh they smell quite nice so there they are for those wondering so

paketin içine girebilirsem oh çok güzel kokuyorlar merak edenler için

there is my packet of jaffa cakes you can see there are ten in the package so

orda benim jaffa kek paketim orada görebilirsiniz pakette on tane var yani hadi

let's try one shall we let's try one of these new jaffa cakes

bir tane deneyelim hadi bu yeni yafa keklerinden birini deneyelim mi

mm-hmm let's see shall we I wonder what they taste like so these

mm-hmm bakalım tadı nasılmış merak ediyorum yani bunlar

are not orange these are actually pineapple I wonder what they taste like

portakal değil bunlar aslında ananas Tadı nasılmış merak ediyorum

I'm going to try one now oh they smell different so hmm they have a very

ben şimdi bir tane deneyeceğim oh farklı kokuyorlar yani hmm çok

different smell okay here we go so I'm going to try I'm going to have a little

farklı bir kokuları var tamam işte başlıyoruz o yüzden deneyeceğim biraz

nibble just a little nibble of this jaffa cake

kemireceğim bu jaffa pastasından birazcık ısırırım

I must be honest with you I have to be honest they are not as nice is the

dürüst olmalıyım dürüst olmam gerekirse turuncu olanlar kadar güzel değiller

orange ones I think I prefer the orange ones they have a slightly strange taste

sanırım ben turuncu olanları tercih ederim dürüst olmak gerekirse biraz garip bir tatları var

to be honest hmm I'm not going to say that I like them I think I prefer I'm

hmm onları sevdiğimi söylemeyeceğim sanırım tercih ederim

covered in chocolate now I think I prefer the orange ones I think the

çikolata kaplı şimdi sanırım turuncu olanları tercih ederim bence

orange ones are much nicer quite nice however look there is still something

turuncu olanlar çok daha hoş oldukça güzel ama bak çantamda hala bir şey

left in my bag now these or something I saw last night in the supermarket when I

kalmış şimdi bunlar ya da dün gece süpermarkette

was walking around jaffa cakes again but these are special types of jaffa cake so

yafa keklerinin arasında dolaşırken gördüğüm bir şey yine ama bunlar özel jaffa kek türleri, yani

these particular jaffa cakes are small they are small and round so I'm going to

bu özel jaffa kekleri küçük, küçük ve yuvarlaklar, bu yüzden nasıl olduklarını

have a look at one of these now to see what they are like because I've never

görmek için şimdi bunlardan birine bakacağım çünkü

tried them before so these are called Jaffa Cake nibbles can you see the word

onları daha önce hiç denemedim, bu yüzden bunlar Jaffa Cake nibbles denir orada kelimeyi görebiliyor musunuz

there so there is the word nibble nibbles so if you nibble it means you

yani nibble nibbles kelimesi var yani kemirirseniz

eat something very slowly and very carefully you take little tiny pieces as

bir şeyi çok yavaş ve çok dikkatli bir şekilde yersiniz anlamına gelir küçük küçük parçalar yerken

you eat a little bit like a mouse have you ever seen a mouse eating food they

biraz fare gibi biraz gördünüz mü yemek yiyen bir fare

will nibble nibble so you take tiny little bites out of food we call it

kemirir kemirir böylece siz yemekten minik minik ısırıklar alırsınız biz buna

nibbling you have a little nibble so you are biting some

kemirme deriz biraz kemirirsiniz yani ısırırsınız bazıları

think that is small and that's the reason why these jaffa cakes are called

bunun küçük olduğunu düşünür ve bu jaffa keklerine

jaffa cakes nibbles nibbles I'm going to try one of these I've never tried these

jaffa kekleri nibbles nibbles denmesinin nedeni budur. Bunlardan birini deneyeceğim Bunları daha önce hiç denemedim

before I saw them last night in the shop and I couldn't resist trying them so

Dün gece onları dükkanda gördüm ve denemeye karşı koyamadım,

here we go I'm sure a lot of people will be horrified to see me doing this they

işte başlıyoruz Eminim birçok insan benim yaptığımı görünce dehşete düşecek bu

will say mr. Denton mr. Duncan last year you were on a diet and now here you are

diyecekler bay denton bey Duncan geçen yıl diyet yapıyordun ve şimdi burada abur

eating junk food you'll be pleased to hear that I do get a lot of exercise I

cubur yiyorsun, çok egzersiz yaptığımı duymaktan memnun olacaksın,

do a lot of exercise in the garden in the morning I get up very early I go

sabahları bahçede çok egzersiz yapıyorum, çok erken kalkıyorum, gidiyorum.

into my garden and I do some some press ups I do some presses I I do some

bahçeme giriyorum ve biraz şınav çekiyorum şınav çekiyorum biraz koşu yapıyorum

jogging I lie on my back and I lift my legs in the air to stretch my muscles so

sırtüstü uzanıyorum ve kaslarımı esnetmek için bacaklarımı havaya kaldırıyorum işte öyle

that's what I do here we go then very interesting it's very small so this

yapıyorum işte başlıyoruz o zaman çok ilginç çok küçük yani bu

is a little bit like a Jaffa Cake however it is not exactly the same as a

biraz Jaffa Cake'e benziyor ama Jaffa Cake ile tam olarak aynı değil

Jaffa Cake I'm going to try it see if it's all right it might not be it might

deneyeceğim bakalım sorun olmayacak mı

be disgusting I have to be honest oh these are quite nice I like these I

iğrenç olabilir Dürüst olmak zorundayım oh bunlar oldukça güzel Bunları beğendim,

don't really like these I will give these to mr. Steve because I think Steve

bunları pek beğenmedim, bunları Bay'a vereceğim. Steve çünkü Steve'in

likes pineapple however I'm keeping these for myself mr. Steve is having

ananası sevdiğini düşünüyorum ama bunları kendime saklıyorum bay. Steve

none of these I think so thank you for your company today I will be going in

bunların hiçbirini görmüyor sanırım bu yüzden bugün arkadaşlığınız için teşekkür ederim

around about 20 minutes I hope you've enjoyed today's livestream we are

yaklaşık 20 dakika sonra gideceğim umarım bugünün canlı yayınını beğenmişsinizdir

talking about something else Kristina Thank You Kristina and mr.

başka bir şeyden bahsediyoruz Kristina Teşekkürler Kristina ve Mr.

Duncan you are so greedy I'm not greedy I don't think I'm greedy all I've done

Duncan çok açgözlüsün Açgözlü değilim Açgözlü olduğumu düşünmüyorum Tek yaptığım

is I've bought some bit Kitt's I won't eat them all today so

biraz Kitt's aldım Bugün hepsini yemeyeceğim bu yüzden

those will last me now until the middle of next week

onlar beni yılın ortasına kadar idare edecek önümüzdeki hafta

so I have about five maybe five days of biscuits so I'm not going to eat all

yaklaşık beş belki beş günlük bisküvim var bu yüzden hepsini hemen yemeyeceğim

these straightaway however I do like Oreo biscuits and as you know I do like

ancak Oreo bisküvilerini seviyorum ve bildiğiniz gibi

jaffa cakes so there you go all I all I need now is for jaffa cakes

yafalı kekleri seviyorum bu yüzden işte şimdi tek ihtiyacım olan şey jaffa kekleri

the people who make jaffa cakes to actually sponsor me that would be nice

jaffa kekleri yapan insanların bana sponsor olması güzel olurdu,

wouldn't it how long have you been here Lois I I mean a big fan of mr. Duncan Oh

ne kadar süredir buradasın Lois I Bay Bay'ın büyük bir hayranıyım demek istiyorum. Duncan Oh

Luis Mendez has been watching me for a long time I know he has he's been around

Luis Mendez uzun zamandır beni izliyor Biliyorum

watching me for quite a while all mad hello Ahmed I want to know when

bir süredir ortalıkta beni izliyor, çılgınca merhaba Ahmed

isolation is ending because I've got so bored from staying at home over two

İzolasyonun ne zaman sona ereceğini bilmek istiyorum çünkü ikiden fazla evde kalmaktan çok sıkıldım

months Thank You Ahmed well I suppose the the best answer to that question is

ay Teşekkür ederim Ahmed pekala sanırım bu sorunun en iyi cevabı

no one really knows no one knows a lot of people are making

kimsenin gerçekten bilmediğidir, kimse bilmiyor pek çok insan

guesses they are guessing but they don't really know to be honest they have no

tahminlerde bulunuyor tahmin ediyorlar ama dürüst olmak gerekirse gerçekten bilmiyorlar

idea when this is all going to end it might be two months it might be three

hepsi bu kadar olduğunda hiçbir fikirleri yok bitecek iki ay olabilir üç ay

more months it might be six more months who knows even though I am trying to to

daha olabilir altı ay daha olabilir kim bilir ne kadar olumlu tarafından bakmaya çalışsam da

look on the positive side of what is happening at the moment I'm trying to

şu anda olan bitene

look on the positive side I'm trying to make the best of a bad deal I'm trying

olumlu tarafından bakmaya çalışıyorum. kötü bir anlaşmanın en iyisini yapmaya çalışıyorum

to look at some positive things some positive things that I can do during

bazı olumlu şeylere bakmaya çalışıyorum bu garip zamanda yapabileceğim bazı olumlu şeyler

this strange time so sometimes it is good to make the best of a bad deal

bu yüzden bazen her bulutun sahip olduğu kötü bir anlaşmanın en iyisini yapmak iyidir

every cloud has a silver lining sometimes things seem bad however in the

bir umut ışığı bazen işler kötü görünür ancak

future there might be something that could be positive or maybe a good thing

gelecekte olumlu olabilecek bir şey olabilir ya da belki iyi bir şey

perhaps during your isolation time you can spend some time learning a new

belki izolasyon zamanınızda yeni bir

hobby or a new skill or perhaps you can get in touch with someone you've never

hobi ya da yeni bir beceri öğrenmek için biraz zaman harcayabilirsiniz ya da belki iletişime geçebilirsiniz.

met before or maybe someone you haven't spoken to for a long time always look on

daha önce hiç tanışmadığın veya belki de uzun süredir konuşmadığın birine hep

the bright side that's what I say always look on the bright side of life always

iyi yanından bak işte ben de bunu söylüyorum hayatın hep iyi yanından bak her zaman

try to do that whenever you can and my favorite of course I love this one there

elinden geldiğince bunu yapmaya çalış ve benim favorim tabii ki bunu seviyorum

is light at the end of the tunnel look on the bright side because because in a

tünelin ucunda ışık var iyi tarafından bak çünkü

distance there is light at the end of the tunnel

uzaktan tünelin ucunda ışık var tünelin

there is light at the end of the tunnel however bad things seem you can reassure

ucunda ışık var ne kadar kötü şeyler görünse de kendini rahatlatabilirsin

yourself by saying that there is always light at the end of the tunnel sooo cat

tünelin ucunda hep ışık vardır diyerek sooo kedi

says mr. Duncan you are like a little kid when you go to the supermarket I

bay der. Duncan, süpermarkete gittiğinde küçük bir çocuk gibisin,

used to buy many sweet things but since January I've been dieting and doing

çok tatlı şeyler alırdım ama Ocak ayından beri diyet ve

exercise so no sugar for me I have already lost 10 kilos 10 kilograms

egzersiz yapıyorum bu yüzden benim için şeker yok şimdiden 10 kilo verdim 10 kilo

that is amazing congratulations sue cat I have to say that is incredible

bu harika tebrikler sue cat Diyetiniz için bunun inanılmaz

congratulations on your diet and also your weight loss is well amazing

tebrikler olduğunu söylemeliyim ve ayrıca kilo kaybınız da harika

I would like to show my admiration for you for doing that because it takes a

Bunu yaptığınız için size olan hayranlığımı göstermek istiyorum çünkü kilo vermek çok

lot of determination a lot of willpower to lose weight

fazla kararlılık ve çok fazla irade gerektiriyor, bu

so last year I did have a diet last year and I did actually lose some weight so

yüzden geçen yıl yaptım Geçen yıl bir diyet yaptım ve aslında biraz kilo verdim, bu yüzden

now I am doing more than one thing to keep myself healthy so I'm eating things

şimdi kendimi sağlıklı tutmak için birden fazla şey yapıyorum, bu yüzden

sometimes that might appear to be unhealthy however I'm doing other things

bazen sağlıksız gibi görünen şeyler yiyorum, ancak

that will help me to stay healthy so sometimes you can have something nice to

bana yardımcı olacak başka şeyler yapıyorum. sağlıklı kal bu yüzden bazen yemek için güzel bir şeyler yiyebilirsin

eat sometimes a little bit of what you fancy can do you good but always make

bazen sevdiğin şeylerden birazcık sana iyi gelebilir ama her zaman

sure you don't eat too much and I think that is it everything in moderation

çok fazla yemediğinden emin ol ve bence her şey ölçülü olmalı

moderation hello to Anna pica has Steve seen the jaffa cakes he did see them and

Anna pica has Steve'e merhaba jaffa keklerini gördü onları gördü ve

he was very disappointed very disappointed again hello gamer hello

çok hayal kırıklığına uğradı yine çok hayal kırıklığına uğradı merhaba oyuncu merhaba

gamer Rob blocks Rob blocks I've never tried to play with Rob blocks but I know

oyuncu Rob blokları Rob blokları Rob blokları ile hiç denemedim ama

they are very popular at the moment I hope you will get two million

şu anda çok popüler olduklarını biliyorum umarım iki tane alırsın

subscribers soon I don't know I don't even have I don't have a a million

yakında bir milyon abonem olacak bilmiyorum benim bile yok henüz bir milyon

subscribers yet so I think it will be many years before I get two million I

abonem yok bu yüzden sanırım iki milyona ulaşmam uzun yıllar alacak

mean I may no longer be alive when that happens hello I will thank you dear

demek istediğim bu olduğunda artık hayatta olmayabilirim merhaba yapacağım teşekkür ederim sevgili

teacher how can I speak English fluently I think one of the most common questions

öğretmenim ingilizceyi nasıl akıcı konuşabilirim sanırım ingilizce öğrenen insanlar tarafından bana sorulan en yaygın sorulardan biri

that I'm asked by people who are learning English how can I do it well

bunu nasıl iyi yapabilirim

learning English is like anything it takes time patience you have to have a

ingilizce öğrenmek her şey gibidir zaman alır sabır çok şeye sahip olmanız gerekir bunu

lot of motivation to do it so learning is not an easy thing to do whatever it

yapmak için motivasyon, bu yüzden öğrenmek kolay bir şey değil, her ne ise onu öğreniyorsun, ne

is you are learning whatever you are learning mm-hmm it takes a lot

öğreniyorsan öğreniyorsun mm-hmm çok

of time and effort mm-hmm I'm losing my voice I've been talking so much over the

zaman ve çaba gerektiriyor mm-hmm Sesimi kaybediyorum çok konuşuyorum

past few days hello to Guadalupe you look very healthy

son birkaç gündür Guadalupe'ye merhaba, çok sağlıklı görünüyorsunuz

mr. Duncan thanks a lot well I always tried to take care of

bayım. Duncan çok teşekkürler, her zaman kendime bakmaya çalıştım,

myself I always try to stay fit and healthy I suppose I suppose mr. Steve is

her zaman formda ve sağlıklı kalmaya çalıştım, sanırım sanırım bay. Steve

healthier than I am but at least I'm not unhealthy so that's

benden daha sağlıklı ama en azından sağlıksız değilim yani bu

the good thing hello Cory hello Cory hello Anna

iyi bir şey merhaba Cory merhaba Cory merhaba Anna tekrar

hello also to uni karena again yes I think it's great if you can

uni karena'ya merhaba evet bence

lose weight I think one of the hardest things to do is lose weight so you need

kilo verebiliyorsan bu harika bence yapılması en zor şeylerden biri kilo vermek yani

a lot of motivation you need a lot of willpower I like it very much

çok fazla motivasyona ihtiyacın var çok fazla iradeye ihtiyacın var

talking of food oh dear we are now going to take a look at an excerpt from one of

Yemekten bahsetmeyi çok seviyorum ah canım şimdi tam İngilizce derslerimden birinden bir alıntıya göz atacağız

my full English lessons and can you believe it

ve buna inanabiliyor musun

in this full English lesson I will be talking all about another type of food

Bu tam İngilizce dersinde, çok sevdiğim başka bir yemek türünden bahsedeceğim,

that I like very much

if you are a regular viewer then you will know that I love food

eğer düzenli bir izleyiciyseniz, o zaman yemeği sevdiğimi

can you guess what my most favorite snack is the thing I like to nibble on

bileceksiniz, en sevdiğim atıştırmalığın ne olduğunu tahmin edebilir misiniz? canım

the most the one food I often get a craving for okay I will tell you my most

sık sık canımın çektiği tek yiyecek tamam size en

favorite snack is cheese yes it is true I love to nibble on cheese there are

sevdiğim atıştırmalığın peynir olduğunu söyleyeceğim evet doğru peynir yemeyi seviyorum peyniri

many reasons why I love cheese firstly there are so many varieties so many

sevmemin birçok nedeni var öncelikle peynirin pek çok çeşidi var pek çok çeşidi var

flavors of cheese from mild to extra mature cheese's can vary in shape and

yumuşak peynirden ekstra olgun peynire kadar şekil ve

color too some are round and white while others can be square in red some

renk değişebilir, bazıları yuvarlak ve beyaz, diğerleri kırmızı kare olabilir, bazı

cheese's have a strong odor cheese is made from the milk of a cow or goat each

peynirler keskin bir kokuya sahiptir peynir inek veya keçi sütünden yapılır, her

type of cheese has its own name this name normally relates to where it was

peynir türünün kendi adı vardır bu isim normalde

originally produced for example cheddar cheese was first made in cheddar

orijinal olarak üretildiği yerle ilgilidir, örneğin çedar peyniri ilk olarak

Somerset which is in the UK red Leicester cheese was first made in

Birleşik Krallık'ta bulunan çedar Somerset'te yapılmıştır. kırmızı Leicester peyniri ilk olarak Leicestershire'da yapılmıştır

Leicestershire and is red in color one of the smelliest cheese's must be

ve kırmızı renklidir.

the variety known as stinking Bishop this cheese is also produced here in the

Bishop bu peynir burada

UK in the county of Gloucestershire each country has its own famous cheese France

Birleşik Krallık'ta Gloucestershire ilçesinde de üretiliyor, her ülkenin kendi ünlü peyniri var

has its camembert cheese Greece has its feta cheese which is made from goat's

Fransa'nın camembert peyniri var Yunanistan'ın keçi sütünden yapılan beyaz peyniri var

milk Italy has its parmesan cheese which is normally grated and sprinkled onto

İtalya'nın normalde rendelenen ve üzerine serpilen parmesan peyniri var.

pasta or you could try some mozzarella cheese which is used to make pizza

makarna ya da pizza kaplaması yapmak için kullanılan mozzarella peynirini deneyebilirsiniz

topping there are many hundreds of varieties of

cheese around the world all of which I would love to try but sadly I cannot as

dünya çapında yüzlerce çeşit peynir var hepsini denemek isterim ama ne yazık ki yapamam çünkü

I would put on weight and get very very fat when people take photographs of

kilo alır ve çok şişmanlarım. insanlar

their friends and family they normally ask the subjects to say cheese as it

arkadaşlarının ve ailelerinin fotoğraflarını çekiyorlar normalde deneklerden peynir demelerini istiyorlar çünkü bu

encourages everyone being photographed to smile cheese I must say all this talk

fotoğraflanan herkesi gülümsemeye teşvik ediyor peynir Peynirle ilgili tüm bu konuşmaların

of cheese is making me feel quite hungry

beni oldukça acıktırdığını söylemeliyim, tek

all I can say is today's livestream is becoming quite unhealthy all we are

söyleyebileceğim şey bugünün canlı yayınının oldukça sağlıksız hale geldiği.

talking about today is food chocolate and cheese two of my most favourite

bugün tek konuştuğumuz yemek çikolata ve peynir en sevdiğim yiyeceklerden ikisi

foods

it's a beautiful day and I hope you have a smile on your face outside everything

güzel bir gün ve umarım yüzünüzde bir gülümseme olur dışarıda her şey

is looking really nice so there is the view outside would you like to hear the

gerçekten güzel görünüyor yani dışarıda manzara var sesleri duymak ister misiniz

sounds of nature so here I have a microphone outside my window right now

işte burada penceremin dışında bir mikrofon var şu anda

can you hear the sounds of nature the birds are all happy the weather is quite

doğanın seslerini duyabiliyor musunuz kuşlar mutlu hava oldukça

nice everything in the world is not too bad I hope you are feeling okay where

güzel dünyadaki her şey çok kötü değil umarım iyi hissediyorsundur

you are I hope you are healthy and happy today and I'm bringing a little bit of

olduğun yerde umarım bugün sağlıklı ve mutlusunuz ve öğleden

English air into your afternoon or maybe morning or maybe it's already early

sonranıza biraz İngiliz havası getiriyorum ya da belki sabah ya da belki yarın sabahın erken saatlerinde

tomorrow morning who knows it might be tomorrow already where you are hmm

kim bilir yarın olabilir şimdiden neredesiniz hmm

very nice so that's the weather today I hope where you are everything is nice

çok güzel yani bugün hava böyle umarım nerededir sen her şey güzel

and sunny as well in business where we are talking business business English is

ve güneşli iş İngilizcesi

a very big subject and I thought today we would talk about something very

çok büyük bir konu ve bugün çok kısaca bir şey hakkında konuşacağımızı düşündüm.

briefly I have some words to show you all about finalising so whenever you are

doing anything especially in business if you are running a business or maybe you

özellikle iş hayatında, bir işletme yürütüyorsanız veya belki de farklı bir şeyler

are making plans for the future to do something different

yapmak için gelecek için planlar yapıyorsanız,

quite often you will have to finalize your plans finalized so we're going to

sık sık planlarınızı sonlandırmak zorunda kalacaksınız, bu nedenle bağlantılı olabilecek

have a look at some of the words that might be connected with this particular

bazı kelimelere bir göz atacağız. bu özel

subject so let's have a look at the first word well that's the word I just

konuyla ilgili o yüzden ilk kelimeye bir bakalım peki bu az önce

mentioned finalised if you finalise something it means you do it as a means

bahsettiğim kelime kesinleşmiş bir şeyi sonuçlandırıyorsanız, bunu bir sonuca varmanın bir yolu olarak yapıyorsunuz demektir,

of concluding you are finishing the thing that you aren't doing you finalise

yapmadığınız şeyi bitiriyorsunuz, sonuçlandırmış olabilirsiniz

it may be a contract that you have to sign maybe you have to come up with some

imzalamanız gereken bir sözleşme olabilir, belki bir

sort of agreement as well an agreement between two people you finalise

tür anlaşma ve iki kişi arasında bir anlaşma bulmanız gerekir, bir

something you bring something to a conclusion quite often when you finalise

şeyi sonuçlandırırsınız, bir şeyi sonuca götürürsünüz,

something quite often you will have to agree as well so you will find that

bir şeyi sonuçlandırdığınızda oldukça sık olarak, aynı zamanda kabul etmeniz gerekir. bu nedenle,

agreeing is part of finalising you finalise something by making an

anlaşmanın sonuçlandırmanın bir parçası olduğunu göreceksiniz, sık sık bir anlaşma yaparak bir şeyi sonuçlandırırsınız,

agreement quite often you will have to sign some sort of contract so maybe in

bir tür sözleşme imzalamanız gerekir, bu nedenle belki de

business two people have to agree on something before they can finalise what

iş dünyasında iki kişi, planladıkları şeyin ne olduğuna karar vermeden önce bir konuda anlaşmak zorundadır.

it is they are planning to do tie-up oh I like this word tie up you can tie up

bağla ah bu bağla kelimesini seviyorum

something by making agreements or maybe you come to the end of

anlaşmalar yaparak bir şeyleri bağlayabilirsin ya da belki planın sonuna gelirsin

plan and you have everything ready you tie up everything you make everything

ve her şey hazırdır her şeyi bağlarsın her şeyi

come to a conclusion or you end something to bring something to an end

bir sonuca varırsın ya da getirecek bir şeyi bitirirsin bitecek bir şey

is also tie up the police might tie up an investigation so they tie it up if

de bağlamaktır polis bir soruşturmayı bağlayabilir bu yüzden bağlarlar eğer bir

you tie something up you bring it to an end you have got your solution you have

şeyi bağlarsan onu sona erdirirsin çözümünü bulursun

a solution you conclude so maybe you conclude your plans or maybe you

çözümünü bulursun böylece belki planlarını tamamlarsın ya da belki

conclude your discussion you conclude you bring things to an end you finalise

tartışmanızı sonlandırırsınız sonuca varırsınız bir şeyleri sona erdirirsiniz iş hayatında

the thing you are doing so quite often in business you will conclude your

çok sık yaptığınız şeyi sonlandırırsınız

meeting you will conclude your conversation so maybe you are meeting

toplantınızı sonlandırırsınız konuşmanızı sonlandırırsınız, böylece belki

someone to discuss plans you will conclude and maybe later you will meet

planları tartışmak için birisiyle buluşuyorsunuz bitirirsiniz ve belki daha sonra konuştuğunuz

again to finalise all of the things you've been talking about consent is

her şeyi sonuçlandırmak için tekrar buluşacağız rıza,

often a word we use in business English you can send consent if you consent to

genellikle iş İngilizcesinde kullandığımız bir kelimedir, rıza gönderebilirsiniz, eğer bir

something you come to an agreement you allow something to happen you consent to

şeye rıza gösterirseniz, bir anlaşmaya varırsınız, bir şeyin olmasına izin verirsiniz, bir şeye de rıza gösterirsiniz,

something also settle as well here is a word that is often used in law so quite

ayrıca halledersiniz. ayrıca işte hukukta sıklıkla kullanılan bir kelime bu yüzden

often in law you will use this word settle you might have to come to some

bu kelimeyi hukukta oldukça sık kullanacaksınız anlaşmak

sort of agreement with another person so maybe you have a disagreement so you

başka biriyle bir tür anlaşmaya varmak zorunda kalabilirsiniz bu yüzden belki bir anlaşmazlığınız var bu yüzden anlaşmak

have to agree you have to finalise what it is you are disagreeing about settle

zorundasınız kabul etmek zorundasınız ne olduğunu kesinleştirin kararlaştırın anlaşın öyleyse anlaşın

settle so settle you might use the word settle

when you are finalising something confirm again you confirm something

bir şeyi sonuçlandırırken yerleş kelimesini kullanabilirsiniz tekrar onaylayın bir şeyi onaylayın

maybe you make an agreement and the other person says ok

belki bir anlaşma yaparsınız ve diğer kişi tamam der

that's a good idea you confirm your agreement you make sure the other person

anlaşmanızı onaylarsınız emin olursunuz diğer kişi

knows that you agree or of course you might confirm your disagreement so maybe

aynı fikirde olduğunuzu bilir veya tabii ki aynı fikirde olmadığınızı onaylayabilirsiniz, bu nedenle belki bir şeyden

you confirm that you are unhappy with something confirm you make sure the

memnun olmadığınızı onaylarsınız,

other person is aware you make sure they know what is going on

diğer kişinin farkında olduğundan emin olursunuz, onun neler olup bittiğini bildiğinden emin olursunuz,

straighten out to straighten out something is to solve a problem so maybe

bir şeyi düzeltmek için düzeltmeye çalışırsınız. bir sorunu çözmek için belki iki kişi

you straighten out an argument between two people or maybe there is a

arasındaki bir tartışmayı düzeltirsiniz veya belki

misunderstanding between two people you try to sort it out you try to finalise

iki kişi arasında bir yanlış anlaşılma vardır bunu çözmeye çalışırsınız tartışmayı sonlandırmaya çalışırsınız

the argument so everyone is happy you try to straighten it out straighten out

böylece herkes mutlu olur düzeltmeye çalışırsınız

you have a misunderstanding a disagreement so you try to straighten it

bir anlaşmazlığı yanlış anlamak bu yüzden onu düzeltmeye çalışırsınız

out you try to make some sort of agreement finish off finish off is to

bir çeşit anlaşma yapmaya çalışırsınız bitirmek bitirmek bitirmektir bitirmektir bitirmektir

end conclude you finish off maybe you finish off your contract you come to a

belki sözleşmenizi bitirirsiniz bir

conclusion you finish off what it is you are planning you end it you conclude

sonuca varırsınız ne olduğunu bitirirsiniz planladığınız şeyi bitirirsiniz bitirin,

here's a good one I like this word now this is an interesting word because

işte iyi bir sonuç var, bu kelimeyi beğendim şimdi bu ilginç bir kelime çünkü

sometimes this particular word here can be pronounced in different ways so in

bazen buradaki belirli kelime farklı şekillerde telaffuz edilebilir, bu nedenle

this particular way we are pronouncing this wind wind wind up to bring

bu özel şekilde bu rüzgarı bir şeyi sona erdirmek için rüzgar rüzgarı yukarı olarak telaffuz ediyoruz

something to a close or an end you finalise something you wind up something

veya bir son bir şeyi sonuçlandırırsın bir şeyi bitirirsin

so maybe you bring your meeting to an end so maybe you are meeting with lots

yani belki toplantını sonlandırırsın yani belki bir sürü

of people and then you will end the meeting you will have a final discussion

insanla görüşüyorsun ve sonra toplantıyı bitireceksin son bir tartışma yapacaksın

and then you will wind up so you may wind up your meeting end so when we say

ve sonra bitireceksin yani bitireceksin toplantınızı sonlandırın, bu nedenle,

wind up we mean in this particular situation we mean end you bring

rüzgara son derken, bu belirli durumda kastediyoruz,

something to a close of course you can also pronounce this word wind as well so

bir şeyi sonlandırırsınız elbette bu rüzgar kelimesini de telaffuz edebilirsiniz, bu nedenle

this word can be pronounced as wind or wind two different pronunciations there

bu kelime rüzgar veya rüzgar olarak telaffuz edilebilir orada iki farklı telaffuz

two different ways of saying that word and of course it has different meanings

o kelimeyi söylemenin iki farklı yolu ve tabii ki farklı anlamları da var

as well approve oh I love it when someone approves it means that they

onayla oh birinin onaylamasına bayılıyorum bu kabul ettikleri anlamına gelir

agree or they give their blessing or maybe they say you are okay you can do

ya da onay verirler ya da belki sen iyisin derler yapabilirsin bunu yapabilirsin

that you can go ahead and do it perhaps you want to borrow some money from your

devam edebilirsin ve yap belki bankandan biraz borç almak istersin belki

bank maybe your bank is is not giving you any money so you have to borrow some

bankan sana hiç para vermiyordur o yüzden

come on bank I need to borrow some money from you so then you ask the bank if you

can borrow some money and they say yes they approve your loan approve so they

biraz borç alman gerek para ve evet diyorlar kredinizi onaylıyorlar onaylıyorlar bu yüzden evet

say yes okay they agree they decide that they can finalise your loan because they

diyorlar tamam kabul ediyorlar kredinizi sonlandırmaya karar veriyorlar çünkü

are going to allow you to have it approve I like that word oh this is a

onaylatmanıza izin verecekler bu kelimeyi beğendim oh bu bir

phrase have a look at this phrase you may have heard this phrase before

deyim buna bir bakın deyimi daha önce duymuş olabilirsiniz bu sözü bir şeye

rubber-stamp if you rubber stamp something it means you give approval for

lastik damgası basarsanız o şeye onay verdiğiniz anlamına gelir

that thing to begin rubber stamp so quite often in politics if they are

lastik damgaya başlamak siyasette çok sık belli

going to spend a lot of money on a certain thing we will often rubber stamp

bir şeye çok para harcayacaklarsa biz sık sık yaparız lastik damga,

so you will say that that thing can go ahead you finalised all of the plans and

böylece o şeyin devam edebileceğini söyleyeceksin, tüm planları tamamladın ve

then some we'll say yes you can do it you can go

sonra bazılarına evet, yapabilirsin, devam edebilirsin diyeceğiz, buna

ahead we call it rubber stamp so you will rubber stamp

lastik damga diyoruz, böylece bir

something you will say that that has been approved it has been cleared you

şeyi lastik damgalayacaksın, şunu söyleyeceksin onaylandı onaylandı

can go ahead and do it authorise is another word we often use

devam edebilirsiniz ve bunu yapın yetkilendirmek sık kullandığımız başka bir kelimedir

authorised you will allow a person to do something maybe a person who has a lot

yetkilendirmek bir kişinin bir şey yapmasına izin verirsiniz belki çok fazla yetkisi olan bir kişi

of authority so if you are a manager maybe you can authorise something a

yani eğer bir yönetici iseniz belki bir şeye yetki verebilirsiniz bir

person comes to you with a good idea so you decide yes I think that's a very

kişi size iyi bir fikirle geliyor bu yüzden siz karar verin evet bence bu çok

good idea I will authorise that thing I will say

iyi bir fikir o şeye izin vereceğim

that that can happen it is a type of finalising you are finalising the

bunun olabileceğini söyleyeceğim bu bir tür sonuçlandırmadır

request you can give the okay give the okay give the okay I like that one you

talebi sonlandırıyorsunuz tamam verebilirsiniz tamam tamam ver bunu beğendim

can give the okay to someone it means you allow them to do it something is

birine tamam diyebilirsin bu onun yapmasına izin verdiğin anlamına gelir bir şey

done and dusted something is done and dusted what does that mean if something

yapılır ve toz alınır bir şey

is done and dusted it means you can go ahead with it you can say that is done

yapılır ve toz alınır bu ne anlama gelir bitti diyebilirsin bitti bitti

we have finished it is over we have finished talking about that thing it has

o şey hakkında konuşmayı bitirdik

been finalised it has been done and dusted done and dusted a couple of more

sonuçlandırıldı yapıldı ve tozunu aldı bitti ve birkaç tane daha

you can give the go-ahead to someone you give the go-ahead you are allowed to do

tozunu aldın birine onay verebilirsin -ileri

something you give the go-ahead

bir şey yapmana izin verilir onay verirsin-önümde

something very strange is happening in front of me by the way on my phone I

çok garip bir şeyler oluyor bu arada telefonumda

don't know what is happening but something very strange is going on on my

ne olduğunu bilmiyorum ama cep telefonumda çok garip bir şeyler oluyor

mobile phone very distracting you give the go-ahead you say yes you can go

çok dikkat dağıtıcı evet diyorsun devam edebilirsin

ahead you can do it no problem it is very similar

yapabilirsin sorun değil lastik damga lastik damgaya çok benzer

to rubber-stamp rubber stamp you can permit something so in this case you can

bir şeye izin verebilirsin yani bu durumda

see the word permit permit is allow you allow something to happen you permit

izin kelimesini görebilirsin izin izin vermektir bir şeye izin verirsin

something to go ahead quite often in business if we allow

iş hayatında sık sık bir şeyin olmasına izin verirsek bir şeye

something to happen we will green light something if you green light something it

yeşil ışık yakarız eğer bir şeye yeşil ışık yakarsan bu

means you give permission you allow something to happen you give the green

izin verdiğin anlamına gelir bir şeyin olmasına izin verdiğin anlamına gelir yeşil

light you are saying you can go with that plan you can start it so you will

ışık verirsin bununla gidebileceğini söylüyorsun planla, başlatabilirsin, böylece bir

finalise the preparations for something to begin you give someone the green

şeyin başlaması için hazırlıkları tamamlayacaksın, birine yeşil

light for example they have been given the green light to go ahead with the

ışık yaktın, örneğin projeye devam etmesi için yeşil ışık yakıldı,

project so you can see there there is a great sentence they have been given the

böylece orada onlara verilen harika bir cümle olduğunu görebilirsin.

green light to go ahead with the project which means that they are allowed to do

projeye devam etmeleri için yeşil ışık yanması, bunu yapmalarına izin verildiği anlamına gelir onlara bunu

it they have been told that they can do it they have been given the green light

yapabileceklerinin söylenmesi

to reach the conclusion of something often means that an agreement has been

bir şeyin sonucuna varmaları için yeşil ışık yakılması genellikle bir anlaşmanın yapıldığı anlamına gelir,

made so if you finalise something it means you have reached a conclusion the

yani eğer bir şeyi sonlandırırsınız, bir sonuca ulaştığınız anlamına gelir, bir şeyin

end of something to reach the conclusion of something often means that an

sonuna varmak, genellikle bir

agreement has been made the final part of a completed plan or business deal has

anlaşmanın yapıldığı, tamamlanmış bir planın son kısmı veya iş anlaşmasının

been agreed on which means it has been finalised or approved you can do it you

üzerinde anlaşmaya varıldığı anlamına gelir; bu, nihai hale getirildiği veya onaylandığı anlamına gelir. yapabilirsin devam edebilirsin

can go ahead there is nothing stopping you so quite often in business the final

iş hayatında seni sık sık durduran hiçbir şey yok

part of a completed plan or business deal that has been agreed on we can say

tamamlanan bir planın veya üzerinde anlaşmaya varılan bir iş anlaşmasının son kısmı

that it has been finalised or approved and finally here is my last phrase

bunun kesinleştiğini veya onaylandığını söyleyebiliriz ve nihayet işte son cümlem

before I finish you can dot the i's and cross the t's so when you finalize

Ben bitirmeden önce i'leri noktalayabilir ve t'leri çaprazlayabilirsiniz, bu yüzden bir

something maybe a contract maybe you are having negotiations you are talking

şeyi sonuçlandırdığınızda, belki bir sözleşme, belki müzakereler yapıyorsunuz,

about a certain thing and all you have to do now is write the contract you do

belirli bir şeyden bahsediyorsunuz ve şimdi tek yapmanız gereken sözleşmeyi yazmak,

the final things before something is complete so we can say that you dot the

bir şeyden önceki son şeyleri yapmak tamamlandı, yani i'leri noktalayın

i's and you cross the t's you finalise everything so you will often hear this

ve t'leri çaprazlayın diyebiliriz, her şeyi sonlandırırsınız, bu nedenle

expression used in business a lot of people will say we need to dot the i's

iş hayatında kullanılan bu ifadeyi sık sık duyacaksınız, pek çok insan i'leri noktalamamız

and cross the t's you are doing your final final preparation for something

ve t'leri çaprazlamamız gerektiğini söyleyecektir, sonunuzu yapıyorsunuz başlamak üzere olan bir şey için son hazırlık,

that is about to begin you are allowed to do it so I hope that's helpful again

bunu yapmanıza izin veriliyor, bu yüzden umarım bu yine yardımcı olur

I like sometimes to talk about business English it is a big subject and

Bazen iş İngilizcesi hakkında konuşmayı seviyorum bu büyük bir konudur ve

sometimes these things can be interesting in fact I find sometimes you

bazen bu şeyler ilginç olabilir aslında bazen

can actually use business English in everyday English so quite often you can

gerçekten kullanabileceğinizi düşünüyorum İş İngilizcesini günlük İngilizcede o kadar sık

use these phrases or words in everyday English for example I am nearly done and

kullanabilirsiniz ki bu cümleleri veya kelimeleri günlük İngilizcede kullanabilirsiniz, örneğin

dusted with today's live stream I am nearly done and dusted which means I am

bugünün canlı yayınını neredeyse

coming towards the end so there are many ways of describing something that has

bitirdim evet rusyn olan bir şeyi tarif etmek

been yes rusyn the last thing is like a sentence it is it is a sentence that is

son şey bir cümle gibidir bu

often used you might even call it a collocation a type of collocation

sık kullanılan bir cümledir buna bir eşdizimlilik türü bile diyebilirsiniz

something that is used with a certain form thank you Christina thank you also

belirli bir biçimde kullanılan bir şey teşekkürler Christina ayrıca teşekkür ederim

to top secret hello top secret nice to see you

çok gizli merhaba çok gizli seni

as well something very strange has happened to my phone I don't know why

de görmek güzel telefonuma çok garip bir şey oldu neden bilmiyorum

but everything is just stopped working on my phone which is really difficult

ama telefonumda her şey çalışmayı durdurdu ki bu gerçekten zor hadi

come on what's going on I don't understand why that isn't working very

ne oluyor neden onu anlamıyorum çalışmıyor çok

weird very strange let me just see if I can get my live chat back on my phone

garip çok garip bir bakayım canlı sohbetimi telefonuma geri alabilir miyim

this has never happened before so without this I can't actually oh come on

bu daha önce hiç olmadı yani bu olmadan aslında yapamam oh hadi dün

computer

bilgisayar başına bugün teknolojiyi

yesterday I was saying how much I love technology today the technology is

ne kadar sevdiğimi söylüyordum teknoloji

starting to go wrong this morning my washing machine wouldn't work

bu sabah ters gitmeye başladı çamaşır makinem çalışmıyordu

I couldn't get my washing machine to work and now my mobile phone is doing

çamaşır makinemi çalıştıramadım ve şimdi cep telefonum da

some strange things as well okay we are back that's good it's working now phew

bazı garip şeyler yapıyor tamam geri döndük bu iyi şimdi çalışıyor vay be

that was very close they got very worried there hello Dorota thanks a lot

çok yaklaştılar orada çok endişelendiler merhaba Dorota

for the useful things mr. Duncan you are welcome don't forget you can

faydalı şeyler için çok teşekkürler bayım. Rica ederim Duncan unutma

watch this again later on there will be lots of lovely captions and subtitles so

bunu daha sonra tekrar izleyebilirsin bir sürü güzel altyazı olacak bu yüzden

you can watch this as many times as you want you can watch this once or a

bunu istediğin kadar izleyebilirsin bunu bir veya

million times it's entirely up to you I will be going in a few moments before I

milyon kez izleyebilirsin tamamen sana kalmış ben ben gitmeden birkaç dakika önce gideceksiniz,

go if you've been following the news from the UK you will know that this week

eğer İngiltere'den gelen haberleri takip ediyorsanız, bu hafta tenis

it was announced that there will be no tennis this summer the Wimbledon

olmayacağının duyurulduğunu bileceksiniz, Wimbledon

championship has been cancelled so I thought instead maybe we could

şampiyonası iptal edildi, bu yüzden onun yerine belki biz diye düşündüm.

enjoy a little bit of tennis in my garden

bahçemde biraz tenis oynayabilirdim

hmm there it was we filmed that last year in the garden and that was mr.

hmm orada geçen sene bahçede çekim yapmıştık ve o Mr.

Steve and myself playing a little bit of tennis ooh very nice I hope you enjoyed

Steve ve ben biraz tenis oynuyoruz ooh çok güzel Umarım beğenmişsinizdir

that because sadly there is no Wimbledon yet another sporting event has been

çünkü ne yazık ki Wimbledon yok ama başka bir spor etkinliği sizin yüzünüzden

cancelled because of you know what I mean you know what I mean

iptal edildi ne demek istediğimi anlıyorsunuz ne demek istediğimi anlıyorsunuz bugün bize eşlik ettiğiniz

thank you very much for your company today oh my goodness how I have missed

için çok teşekkür ederim aman allahım

your live videos you are such a cute teacher oh thank you very much it's been

canlı videolarınızı nasıl kaçırmışım çok tatlı bir hocasınız çok teşekkür ederim çok

a long time since anyone has called me cute to be honest with you it's been a

uzun zaman oldu biri bana şirin demeyeli uzun zaman oldu dürüst olmak gerekirse

very long time thanks for your company it's been a nice day today I hope you

çok uzun zaman oldu ilginiz için çok teşekkürler bugün güzel bir gün umarım

enjoyed it I know it's Friday we have the weekend to spend together which

beğenmişsinizdir biliyorum bugün cuma birlikte geçireceğimiz bir hafta sonu var bu da

means I will be back with you tomorrow can you believe it I'm back with you

yarın sizinle birlikte olacağım anlamına geliyor buna inanabiliyor musunuz yarın tekrar sizinleyim

tomorrow apparently this weekend the weather is

görünüşe göre bu hafta sonu hava

going to be amazing so I might actually be in the garden tomorrow we will see

harika olacak yani Aslında yarın bahçede olabilirim bakalım

what happens so I might take my phone outside and we will do the livestream in

ne olacak yani telefonumu alıp bahçede canlı yayın yapalım

the garden we will see what happens I will be with you tomorrow 2 p.m. UK time

bakalım ne olacak yarın 14:00'da sizlerleyim. İngiltere saati ile

once more I will be with you tomorrow from two o'clock UK time pal Meera says

bir kez daha yarın İngiltere saati ile ikiden itibaren sizinle olacağım dostum Meera

the tennis contest will be in much Wenlock between mr. Duncan and mr. Steve

tenis yarışmasının Wenlock'ta Bay ile Wenlock arasında olacağını söylüyor. Duncan ve Mr. Steve

can I just say I don't play tennis I'm not I'm not a very sporty person to be

tenis oynamadığımı söyleyebilir miyim, değilim Dürüst olmak gerekirse çok sportif bir insan değilim Dürüst olmak gerekirse sportif diyebileceğim

honest I'm not I'm not a person who I would say is sporty to be honest hello

bir insan değilim merhaba

Rick Sam hello Rick Sam are you sure you're not Rick Sanchez from Rick and

Rick Sam merhaba Rick Sam, Rick and Morty'den Rick Sanchez olmadığına emin misin

Morty I wonder maybe Rick Sanchez is trying to invade

Belki de Rick Sanchez evrenimi istila etmeye çalışıyordur

my universe mmm by the way can I just tell you what I've started watching I've

mmm bu arada sana ne izlemeye başladığımı söyleyebilir miyim

watched a few episodes of a great show called Bojack horseman has anyone seen

Harika bir dizinin birkaç bölümünü izledim Bojack Horseman adlı şov

Bojack horseman I love it I think it's very funny it's been a while since I've

Bojack Horseman'ı izleyen oldu mu bayıldım çok komik bir şey izlemeyeli uzun zaman oldu çok

watched something that I've enjoyed so much

keyif aldığım bir diziyi

it's always very strange when you start watching a TV show that you're not sure

izlemeye başlayınca her zaman çok garip oluyor ama bir TV şovu izlemeye başlıyorsunuz. tabi

off sometimes you don't know if you will like it

bazen beğenip beğenmeyeceğinizi bilemezsiniz

however Bojack horseman if you haven't seen it I recommend that you watch it

ancak Bojack Horseman izlemediyseniz izlemenizi tavsiye ederim

because it's very funny it made me laugh hahahahahaha like that it really did I'm

çünkü çok komik beni güldürdü hahahahahaha öyle gerçekten yaptı

going in a few moments thank you very much for all of your lovely company

bir kaça gidiyorum anlar, bugün tüm güzel arkadaşlığınız için çok teşekkür ederim, vay canına,

today wow so many people are still joining me to say hello isn't that nice

pek çok insan hala merhaba demek için bana katılıyor, o kadar güzel değil mi,

I am back with you tomorrow I will be in the garden tomorrow but in a moment I

yarın tekrar sizinleyim, yarın bahçede olacağım ama birazdan

must go and get my washing because my washing is still in the washing machine

gidip almalıyım çamaşırlarım çünkü çamaşırlarım hala çamaşır makinesinde

it is still in the washing machine so I have to empty the washing machine so I

hala çamaşır makinesinde bu yüzden çamaşır makinemi boşaltmam gerekiyor ki

can hang my washing on the line look at that isn't that interesting

çamaşırlarımı ipe asabileyim bak bu o kadar da ilginç değil

so there is my washing machine going round and round some people might say

yani çamaşır makinem çalışıyor bazı insanlar

that that's more interesting in my live stream I don't know so I'm going now to

canlı yayınımda bunun daha ilginç olduğunu söyleyebilirler, bilmiyorum bu yüzden şimdi

put my washing out on the clothes line so it will dry out in this lovely

çamaşırlarımı çamaşır ipine koyacağım, böylece bu güzel

sunshine thank you very much for your company I am going in a few moments yes

güneş ışığında kurusunlar, ilginiz için çok teşekkür ederim şirket birkaç dakika sonra gidiyorum evet Netflix'im

I have Netflix I use Netflix although I don't watch much on it so I have Netflix

var Netflix kullanıyorum ama pek izlemem bu yüzden Netflix var

however there aren't many things that I actually watch I I normally spend most

ama aslında izlediğim pek fazla şey yok Normalde

of my time just going around watching or flicking around Netflix to

zamanımın çoğunu sadece izleyerek geçiriyorum ya da

see what is on there so I seem to spend more time looking at Netflix to see what

orada ne olduğunu görmek için Netflix'te geziniyorum, bu yüzden orada ne olduğunu görmek için Netflix'e bakarak daha fazla zaman harcıyor gibiyim,

is there then I do actually watching things anyway mirela stay happy and

o zaman aslında bir şeyler izliyorum mirela mutlu ve

healthy bye everyone thank you very much for your company today I am going in a

sağlıklı kalın hoşçakalın millet bugün arkadaşlığınız için çok teşekkür ederim ben gidiyorum

few moments I will see you tomorrow hopefully I will be in the garden I am

birkaç dakika sonra yarın görüşürüz umarım bahçede olurum Eğer

hoping to be in the garden if I'm not I will be here once again in my little

olmazsam bahçede olmayı umuyorum bir kez daha burada küçük kitaplığımda olacağım

library Thank You Luis thank you era troub thank you also going to loop nice

Teşekkürler Luis teşekkürler era troub teşekkürler sen de gidiyorsun döngü

to see you here Hassam Hossam nice to see you as well

seni burada görmek güzel Hassam Hossam seni görmek de güzel

hey Dulli hello udderly de Souza Santos nice to see you here as well Sergio I it

hey Dulli merhaba udderly de Souza Santos da seni burada görmek güzel Sergio Ben bu

just cannot be true I can't believe it really what can't you believe I wonder

doğru olamaz buna gerçekten inanamıyorum gerçekten neye inanamıyorsun ben Acaba

what Sergio can't believe it would appear that something has made Sergio

Sergio neye inanamıyor Bir şey Sergio'yu

completely amazed there is something that has made him really amazed I don't

tamamen hayrete düşürmüş gibi görünüyor onu gerçekten hayrete düşüren bir şey var

know what young fan says bye lovely teacher

Genç hayran ne diyor bilmiyorum güle güle güzel öğretmenim

good bye also to Jun Pham wherever you are watching in the world yours your

Jun Pham'a da güle güle izlediğiniz her yerde dünya senin

strings your strings are as interesting as your stream I see ok then whatever

dizelerin dizelerin akışın kadar ilginç anlıyorum tamam o zaman

that means and a peeker by mr. Duncan bye grace bye Winnie

bunun ne anlama geldiğini ve bay tarafından bir gözcü. Duncan güle güle Winnie

good bye Winnie Whitney Whitney Whitney

güle güle Winnie Whitney Whitney Whitney

I will see you tomorrow thank you very much for your company

Yarın görüşürüz, şirketiniz için çok teşekkür ederim

Thank You Hiroko thank you to e vu watching in vietnam I think that's where

Hiroko teşekkürler e vu vietnam'da izlediğiniz için teşekkürler sanırım

you are by to pal mera I think I'm going to spend another hour

pal mera için oradasınız sanırım ben gidiyorum bugün burada

just saying goodbye because there are so many people here today thank you very

çok fazla insan olduğu için sadece veda etmek için bir saat daha harcamak, çok teşekkür ederim,

much don't forget stay safe stay happy and remember you are not alone during

unutma, güvende kal, mutlu kal ve bu süre zarfında yalnız olmadığını hatırla, seninle

this time I am doing the same thing as you I am stuck here I am in the house so

aynı şeyi yapıyorum, burada sıkışıp kaldım evde bu yüzden

I am trying to find things to do and one of the things I've decided to do is

yapacak bir şeyler bulmaya çalışıyorum ve yapmaya karar verdiğim şeylerden biri de

daily live streams so I will be back with you tomorrow hopefully I will be in

günlük canlı yayınlar, bu yüzden yarın tekrar sizlerle olacağım inşallah

the garden tomorrow I really do I hope I can be outside by Vitesse by

yarın bahçede olacağım gerçekten yapıyorum umarım yapabilirim Omar tarafından Vitesse tarafından dışarıda olun

Omar good bye so cats good bye as well to Anna

vedalaşın, bu yüzden kediler Anna'ya da güle güle

see you tomorrow 2 p.m. UK time this is mr. Duncan who is about to have a jaffa

yarın 14:00 görüşürüz. İngiltere saati, bu bay. Duncan jaffa pastası yemek üzere,

cake would you like a jaffa cake you can have one if you want I will send it to

jaffa pastası ister misin, istersen bir tane alabilirsin, sana

you I will post a letter and inside there will be a very squashed and broken

bir mektup göndereceğim ve içinde çok ezilmiş ve kırılmış bir

jaffa cake catch you tomorrow you know what's coming next Veronica

jaffa pastası olacak, yarın seni yakalarım, biliyorsun. sırada ne var Veronica

Noemi Susie ker catch you later stay safe keep

Noemi Susie ker sizi sonra yakalar güvende kalın ne pahasına olursa olsun

your distance from other human beings at all costs and of course until tomorrow

diğer insanlarla aranıza mesafe koyun ve tabii ki yarın saat

2:00 p.m. UK time which will be a Saturday by the way and with you

14:00'e kadar. İngiltere saati ile Cumartesi olacak bu arada ve

tomorrow Saturday Oh mr. Duncan you know what's coming next yes you do...

yarın Cumartesi sizlerle Oh Mr. Duncan sırada ne olduğunu biliyorsun evet biliyorsun...

ta ta for now 8-)

şimdilik ta ta 8-)