I LOVE YOU - English Addict - 137 / Live from England / Valentine's Day with Mr Duncan

love is in the air everywhere i look around love is in the air in every sight and every

Baktığım her yerde aşk havada, aşk havada, her görüşte ve her

sound here we go again yes we are back once more with another live english stream yes

seste yine başlıyoruz evet yine bir canlı ingilizce yayınımızla birlikteyiz evet

it is english addict coming to you live right now from the birthplace of the english language

bu ingilizce bağımlısı tam şu anda doğduğu yerden canlı olarak karşınıza çıkıyor.

which just happens to be oh my goodness i can't believe it it's england

aman tanrım inanamıyorum buranın ingiltere

are you in the mood for love hi everybody this is mr duncan in england how are you today

aşk havasında mısınız herkese merhaba ben ingiltere'den bay duncan bugün nasılsın

are you okay i hope so are you feeling happy i hope you are feeling happy today on this

iyi misin umarım mutlusundur umarım bugün bu

very interesting day even though the weather today is awful it is raining however it is

çok ilginç günde mutlu hissediyorsunuz bugün hava berbat olsa da yağmur yağıyor ancak

not as cold as it's been over the past few days we've had some very cold weather i can't

son birkaç gündür olduğu kadar soğuk değil hava çok soğuktu havanın

believe how cold it's been here in england but it has been very cold yes my name is mr

ne kadar soğuk olduğuna inanamıyorum burada ingiltere'de bulundum ama hava çok soğuk evet benim adım mr

duncan i talk about the english language i am the best kept secret on youtube very few

duncan ingilizce hakkında konuşuyorum youtube'da en iyi saklanan sır

people know about me and can i say a big thank you once again to the youtube algorithms for

benim hakkımda çok az insan biliyor ve youtube algoritmalarına bir kez daha büyük bir teşekkür edebilir miyim

helping that happen it's very kind of you thank you very much so i talk about english

Bunun olmasına yardım ettiğin için çok naziksin çok teşekkür ederim bu yüzden ingilizce hakkında konuşuyorum

and i've been doing this forever such a long time how long have i been doing this for some

ve bunu çok uzun zamandır yapıyorum bunu ne zamandır yapıyorum bazı

people say too long some people say mr duncan why don't you do something else maybe you

insanlar çok uzun diyor bazı insanlar Bay Duncan diyor neden 'Başka bir şey yap belki de

should take up one of those hobbies that people of your age tend to do like fishing

senin yaşındaki insanların balık tutmak gibi yaptığı hobilerden birini yapmalısın,

i've never done fishing i almost did it a few years ago but then i realized that it's

hiç balık tutmadım, neredeyse birkaç yıl önce yapıyordum ama sonra bunun

terribly boring so i didn't do it and also it's a little bit cruel as well i don't like

çok sıkıcı olduğunu fark ettim ve ben de yapmadım. Bunu yapmıyorum ve aynı zamanda biraz acımasız da

to see see those sharp hooks going into the mouths of the fish to be honest it always

o keskin kancaların balıkların ağzına girmesini görmekten hoşlanmıyorum, dürüst olmak gerekirse balık yemeyi

seems to me a little cruel even though i do like eating fish which makes me a hypocrite

sevmeme rağmen bana her zaman biraz acımasız geliyor. beni ikiyüzlü yapıyor çok teşekkür ederim

thank you very much it's very kind of you to say here we go then we are back with english

çok naziksiniz işte başlıyoruz o zaman

addict during a very special month of course i am with you every day during the month of

çok özel bir ayda ingiliz bağımlısıyla geri döndük tabii ki şubat ayı boyunca her gün sizinleyim bu

february so i will be back with you tomorrow however today we have our english addict for

yüzden tekrar sizinle olacağım yarın ama bugün,

those who are wondering what is that well it is something for all you english addicts

ne olduğunu merak edenler için ingilizce bağımlımız var, dışarıdaki tüm ingilizce bağımlıları için bir şey var

out there maybe you are someone who is learning english as a second language maybe you are

belki ikinci dil olarak ingilizce öğrenen birisiniz belki

hoping to improve your listening skills or your speaking skills or maybe you just like

dinleme becerilerinizi geliştirmeyi umuyorsunuz veya konuşma becerileri ya da belki sadece

watching strange people on the internet well guess what you have definitely come to the

internette garip insanları izlemeyi seviyorsun, tahmin et ne olduğunu kesinlikle

right place definitely because there aren't many people stranger than me apparently according

doğru yere geldin çünkü görünüşe göre

to my mother and my neighbours and everyone i've ever met in my life here we go then yes

anneme, komşularıma ve şimdiye kadar tanıştığım herkese göre benden daha yabancı pek fazla insan yok hayatımda işte başlıyoruz sonra evet bir

we have made it all the way to the end of another week and a new week is just around

haftanın daha sonuna kadar geldik ve yeni bir hafta

the corner yes it's sunday

kapıda evet bugün pazar

here we go again yes it is live english it is english addict for all those who can't

yine başlıyoruz evet canlı ingilizce bu herkes için ingilizce bağımlısı

get enough of the english language and i suppose today i suppose i should mention that it is

ingilizceye doyamıyorum ve sanırım bugün bahsetmeliyim ki bugün aşık olanlar için, aşkı arayanlar için,

a special day for those who are in love those who are looking for love perhaps those who

belki

have a secret admirer or maybe you have your eye on someone if you have have your eye on

gizli bir hayranı olanlar için, belki de gözünü diktiklerin için özel bir gün. birisine gözün varsa

someone if you have your eye on someone it means that you are watching them you would

birinin üzerinde gözün varsa bu onu izlediğin anlamına gelir ona çıkma teklif etmek istersin o kişiye

like to ask them out on a date you would like to ask them if they would like to go out with

you somewhere maybe to the cinema except you can't because they're closed maybe you could

seninle bir yere çıkmak isteyip istemediklerini sormak istersin belki sinemaya ancak gidemezsin çünkü kapalılar belki

take them to a fancy restaurant a lovely place to eat but you can't because they're all closed

onları şık bir restorana götürebilirsin yemek yemek için güzel bir yer ama götüremezsin çünkü hepsi kapalı

yes it's valentine's day today

evet bugün sevgililer günü

oh yes it is valentine's day for all those who are in love they have love they're looking

oh evet bugün sevgililer günü aşık olanların hepsi aşkları var

for love or maybe they're trying to get rid of their love maybe there is someone you hate

aşkı arıyorlar belki aşkından kurtulmaya çalışıyorlar belki nefret ettiğin birileri var

but unfortunately you are in a relationship with them and you are trying to get rid of

ama ne yazık ki onunla bir ilişkin var ve kurtulmaya çalışıyorsun

them has anyone ever broken a relationship on valentine's day i want to find out if that

hiç sevgililer gününde ilişkisini bozan oldu mu öğrenmek istiyorum böyle bir şey oldu mu öğrenmek istiyorum

has ever happened has anyone ever broken up or had a big argument on valentine's day and

sevgililer gününde ayrılıp büyük bir tartışmaya giren ve

then split up

sonra ayrılan oldu mu

perhaps they never speak to each other ever again has it ever happened i wonder it would

belki bir daha asla birbirleriyle konuşmazlar böyle bir şey oldu mu acaba sevgililer gününde sevgiline onu artık sevmediğini söylemek

be a very interesting thing to do wouldn't it to tell your lover that you don't love

çok ilginç bir şey olurdu değil mi

them anymore on valentine's day maybe you could send them a special card maybe there

belki ona özel bir kart gönderebilirsin belki

is a special card you can buy this says i'm very sorry but i have to say goodbye to you

özel bir kart vardır bunu alabilirsin diyor ben çok üzgünüm ama sana veda etmeliyim artık

i don't love you anymore and by the way happy valentine's day maybe maybe not i was hoping

seni sevmiyorum ve bu arada sevgililer günün kutlu olsun belki de değil belki

to play spot the white van today by the way but if we look outside the window at the moment

bugün beyaz minibüste oynamayı umuyordum bu arada ama pencereden dışarı bakarsak şu an

that is the view at the moment outside i i can't see the road so maybe there are some

dışarıdaki manzara bu yolu göremiyorum bu yüzden belki

white vans over there but i i can't really see very clearly because it's it's rather

orada beyaz minibüsler var ama gerçekten çok net göremiyorum çünkü hava oldukça

murky it's raining at the moment a very damp day however the birds are feeling very happy

bulanık hava şu anda yağmur yağıyor çok nemli bir gün ancak kuşlar çok mutlu hissediyor

because it is not as cold as it was during last week so fortunately it is not as cold

çünkü hava geçen haftaki kadar soğuk değil, neyse ki eskisi kadar soğuk değil

as it was and it doesn't look as if we are going to see any white vans today i i would

ve bugün hiç beyaz minibüs görecekmişiz gibi görünmüyor,

imagine they are all at home all of the white van drivers are snuggled up

onların öyle olduğunu hayal ediyorum beyaz minibüs şoförlerinin hepsi evde hepsine sarılıyor

with well not with their white van you can't snuggle a white van i think that's very hard

beyaz minibüslerine değil beyaz minibüse sarılamazsın bence bunu yapmak çok zor

to do to be honest maybe they are snuggled up with their partner or maybe they are driving

dürüst olmak gerekirse belki eşlerine sarılmışlar ya da belki araba kullanıyorlar

around in their white van looking for someone on valentine's day

beyaz minibüslerinde sevgililer gününde birini arıyorlar bu

that sounds very creepy by the way so here we go again yes we have the live chat by the

arada kulağa çok ürkütücü geliyor bu yüzden tekrar başlıyoruz evet bu

way live chat is on oh hello to the live chat i suppose the big question is who was first

arada canlı sohbetimiz var oh canlı sohbete merhaba sanırım asıl soru kimdi

on today's live chat oh hello racer hello racer nice to see you here and guess what

bugünün canlı sohbetinde ilk oh merhaba yarışçı merhaba yarışçı seni burada görmek güzel ve

you are first on today's live chat

bugünün canlı sohbetinde ilk olarak ne olduğunu tahmin et

very nice very lovely indeed i i i almost think that that deserves a fancy pants would

çok güzel çok sevimli gerçekten ben neredeyse bunun süslü bir pantolonu hak ettiğini düşünüyorum

you like a fancy pants oh well done racer and oh fancy pants okay that's enough we can't

süslü bir pantolon ister misin oh aferin yarışçı ve tamam bu kadar yeter

have too much excitement on a sunday we have to make sure that we reserve some energy so

pazar günü çok fazla heyecan yapamayız fazla heyecanlanmamak için biraz enerji ayırdığımızdan emin olmalıyız

we don't get too excited i was looking out the window this morning and i noticed that

bu sabah pencereden dışarı bakıyordum ve

mr steve was in the garden and he was chopping up some wood in the garden so over the past

Bay Steve'in orada olduğunu fark ettim. bahçede ve o bahçede biraz odun kesiyordu, bu yüzden geçtiğimiz

few days we have found that we are running out of wood firewood for the log fire so steve

birkaç gün içinde kütük ateşi için yakacak odunlarımızın tükendiğini fark ettik, bu yüzden Steve

has been in the garden outside chopping some of the trees would you like to have a look

bahçede dışarıda ağaçların bir kısmını kesiyordu.

at what mr steve did this morning okay so here is our lovely fire in the living room

bu sabah bay steve'in ne yaptığına bir bakmak için tamam, işte oturma odasındaki sevimli ateşimiz

keeping the house warm right now and there it is so that was a few minutes ago but look

şu anda evi sıcak tutuyor ve işte orada, o birkaç dakika önceydi ama bak

mr steve has been chopping up some wood in the garden so you can see that there are some

bay steve içeride biraz odun kesiyor bahçede bazı

big pieces of wood and they are actually parts of one of the trees in the garden i don't

büyük tahta parçaları olduğunu görebilirsiniz ve bunlar aslında bahçedeki ağaçlardan birinin parçalarıdır

know which tree it is but mr steve has been cutting one of the trees i have a horrible

hangi ağaç olduğunu bilmiyorum ama bay steve ağaçlardan birini kesiyor bende korkunç bir durum var

feeling that tomorrow morning i'm going to look out the window and there will be no trees

yarın sabah pencereden dışarı bakacağımı ve bahçede hiç ağaç

left in the garden because mr steve has chopped them all down i know one thing i don't think

kalmayacağını hissediyorum çünkü bay steve hepsini kesti

greta thumbberg will be very pleased how dare you i think so yes how dare you mr steve you

öyle düşünün evet ne cüretle bay steve sizi

naughty naughty man so that's what steve was doing this morning he was out in the garden

yaramaz yaramaz adam yani steve'in bu sabah yaptığı buydu o bahçede

chopping some trees so we can stay warm during these cold winter days here in england talking

bazı ağaçları kesiyordu böylece İngiltere'de bu soğuk kış günlerinde ısınmak için

of mr steve yes we do have steve coming a little bit later on we are talking about names

bay steve'den bahsediyor evet bizde var steve biraz sonra gelecek bugün isimlerden bahsediyoruz

today names there are many names that are given to people male female however there

isimler erkek kadınlara verilen birçok isim var ama

are some names that used to be given to people but are no longer used so i thought today

eskiden insanlara verilen ama artık kullanılmayan bazı isimler var bu yüzden bugün

we would look at some unusual names given to people for example my given name is duncan

bakacağımızı düşündüm insanlara verilen bazı alışılmadık isimler mesela benim adım duncan

so my parents called me duncan i don't know why they decided on that name but there is

bu yüzden ailem bana duncan dedi neden bu isme karar verdiklerini bilmiyorum ama

one thing i know there are not many duncans around you don't hear many duncans there are

bildiğim bir şey var ki çevrende çok fazla duncan yok pek fazla duncan duymuyorsun

not many famous duncans on the planet so duncan is a good example of a name that you don't

gezegende çok fazla ünlü duncan yok bu yüzden duncan çok sık duymadığınız bir isme iyi bir örnektir

hear very often it's not a popular name i wouldn't say that duncan is a popular name

popüler bir isim değildir duncan'ın popüler bir isim olduğunu söyleyemem bu

so that's what we're doing today we we will we will be looking at some unusual names today

yüzden bugün bunu yapıyoruz biz yapacağız bugün bazı sıra dışı isimlere bakacağız

also this morning i did get a valentine's card i did i got a lovely one

ayrıca bu sabah bir sevgililer günü kartı aldım çok güzel bir tane aldım

and inside there was a drawing of me presenting my fabuary lessons would you like to see it

ve içinde benim fabuary derslerimi sunarken bir çizimim vardı onu görmek ister misiniz

okay here it is what i want you to do is guess the artist so who actually drew this picture

tamam mı burada yapmanı istediğim sanatçıyı tahmin etmen yani bu resmi kimin çizdiğini

i'm going to show you now and this was on the inside of my valentine's card that i received

şimdi sana göstereceğim ve bu bu sabah aldığım sevgililer günü kartımın içindeydi

this morning so there it is there is me presenting my fabuary live streams and i must say this

o yüzden işte orada ben fabuary canlı yayınımı sunuyorum akışlar ve bunun

is a very talented artist whoever drew this is very talented indeed but who who drew it

çok yetenekli bir sanatçı olduğunu söylemeliyim, bunu kim çizdiyse gerçekten çok yetenekli ama kim çizdi

i don't know maybe you can tell me

bilmiyorum belki bana söyleyebilirsin sanırım

i think you will be surprised to find out who drew this picture the answer coming later

bu resmi kimin çizdiğini öğrenince şaşıracaksınız cevap daha sonra gelecek

on oh talking of pictures we have some lovely pictures that have been sent in now if you

resimlerden bahsetmişken, şimdi gönderilmiş bazı güzel resimlerimiz var,

remember last week i was showing you my favourite corner in the house and i was rather surprised

hatırlarsanız geçen hafta size evin en sevdiğim köşesini gösteriyordum ve

to find that many of you have sent your photographs in to me of your favourite corner so let's

çoğunuzun bana fotoğraflarınızı gönderdiğini görünce oldukça şaşırdım. en sevdiğin köşe o zaman

have a look shall we here is the first one this is from sandra sandra gonzalez thank

bir bakalım mı bu ilk bu sandra sandra gonzalez'den

you very much for sending your photograph here it is

Fotoğrafınızı buraya gönderdiğiniz için çok teşekkür ederim

i will move it over to the other side of the screen because you can't see my lovely face

onu ​​ekranın diğer tarafına taşıyacağım çünkü göremiyorsunuz güzel yüzüm

there it is so there is an interesting photograph thank you sandra the only problem is i'm not

orada, ilginç bir fotoğraf var, teşekkürler sandra, tek sorun ne olduğundan

sure what it is i'm not sure what i'm looking at now i think it might be a seat but i can't

emin değilim, şu anda neye baktığımdan emin değilim, sanırım bir koltuk olabilir ama yapabilirim'

really tell so am i looking down at something or am i looking across it's something so sandra

Gerçekten söylemiyorum, bir şeye aşağıdan mı bakıyorum yoksa bir şeye mi bakıyorum bu

thank you very much for sending your favourite corner however i'm not quite sure what i'm

çok sandra en sevdiğiniz köşeyi gönderdiğiniz için çok teşekkür ederim ancak

looking at if i was perfectly honest here's another one sandra has sent another photograph

tamamen dürüst olsaydım neye baktığımdan tam olarak emin değilim işte bir tane daha sandra başka bir fotoğraf daha gönderdi

as well oh very nice i will also move that across over there i haven't done a very good

oh çok güzel onu da oraya taşıyacağım

job of setting these photographs up today unfortunately because they they keep getting

bugün bu fotoğrafları yerleştirmekle pek iyi bir iş yapmadım ne yazık ki çünkü sürekli

in the way of my lovely face so here is another one so apparently this is sao paulo a beautiful

benim güzel yüzümün önüne geçiyorlar bu yüzden işte bir tane daha görünüşe göre bu sao paulo,

view across the town and also you can see lots of buildings in the distance as well

şehrin dört bir yanından güzel bir manzara ve ayrıca uzakta birçok bina görebiliyorsunuz ve

a lot of people might be surprised to find out that i do like staying in busy places

birçok insan kalabalık yerlerde,

towns and cities however i can only do it for a very short time because i don't like

kasabalarda ve şehirlerde kalmayı sevdiğimi öğrendiğinde şaşırabilir, ancak sadece yapabilirim çok kısa bir süre için yapın çünkü

the noise and all of the pollution so thank you very much sandra for your lovely photographs

gürültüyü ve tüm kirliliği sevmiyorum bu yüzden en sevdiğiniz köşedeki güzel fotoğraflarınız için çok teşekkür ederim sandra

of your favourite corner also we have victoria oh now victoria has sent a very interesting

ayrıca victoria'mız var oh şimdi victoria çok ilginç bir

photograph and this looks like a place where victoria spends a lot of her time let's have

fotoğraf gönderdi ve bu görünüyor victoria'nın zamanının çoğunu geçirdiği bir yer gibi hadi bir

a look shall we oh yes your lovely comfortable corner everyone has a place in their house

bakalım mı o güzel rahat köşeniz herkesin evinde

where they like to sit and stay comfortable and can i just say that looks like a place

oturmayı ve rahat etmeyi sevdiği bir yeri var

where you can really get comfortable very nice is there another photograph oh i think

gerçekten rahat olabilir çok güzel başka bir fotoğraf var mı oh sanırım

there is so here is another one i will show it on the screen at the same time so thank

var yani işte bir tane daha aynı anda ekranda göstereceğim o yüzden

you very much victoria for both of your photographs here is the other one oh very nice so this

çok teşekkür ederim victoria her iki fotoğrafınız için işte diğeri bu oh çok güzel yani bu

is looking out the window something i like to do as well you may be aware that i am quite

pencereden dışarı bakmak benim de yapmayı sevdiğim bir şey benim oldukça meraklı biri olduğumun farkında olabilirsiniz,

a nosy person something i love doing is looking out of the window so that is your favourite

yapmayı sevdiğim bir şey pencereden dışarı bakmak yani orası hem

place to sit and also your favourite place to stand because you can look out of the window

oturmayı hem de ayakta durmayı en sevdiğiniz yer. çünkü pencereden dışarı bakabilirsin

very nice here's another one hello to rb arby chalev hello to you and thank you very much

çok güzel işte bir tane daha rb arby chalev'e merhaba sana merhaba ve

for your your lovely picture oh look at that now it looks like we have that looks like

güzel resmin için çok teşekkür ederim oh şuna bak şimdi bizde var gibi görünüyor

a some sort of park i think maybe a park but if you look very closely you can actually

bir çeşit parka benziyor ben belki bir park ama çok yakından bakarsanız

see there are some some deer wandering around and apparently during lockdown there are more

etrafta dolaşan bazı geyikler olduğunu görebilirsiniz ve görünüşe göre kilitlenme sırasında etrafta

and more wild animals wandering around so i think that's quite interesting that there

dolaşan daha fazla vahşi hayvan var, bu yüzden bence bu oldukça ilginç, etrafta

are more wild animals wandering around and there you can see there are some deer wandering

dolaşan daha fazla vahşi hayvan var ve orada arby'nin yaşadığı bölgede dolaşan bazı geyikler olduğunu görebilirsiniz

around the area in which arby lives very nice i must admit it is a nice moment of time when

çok güzel geyikleri gördüğünüzde güzel bir an olduğunu kabul etmeliyim

you see deer because they are very timid creatures they are shy creatures so thank you very much

çünkü onlar çok ürkek yaratıklar onlar utangaç yaratıklar bu yüzden

arby for your photographs as well we have another one for from sora sora hamasha who

arby'ye fotoğraflarınız için çok teşekkür ederim ayrıca sora sora hamasha'dan bir tane daha var,

sends a photograph of oh this is lovely oh it's it looks like a goldfish is it a goldfish

oh bu çok güzel oh bu bir japon balığına benziyor, japon balığı mı bence

i think it is yes there it is it's a lovely goldfish and that is your favourite corner

evet işte bu sevimli bir japon balığı ve bu senin en sevdiğin köşe

sora you can sit and watch your goldfish swimming around and around here's another one now this

sora Oturup japon balığınızın etrafta yüzdüğünü izleyebilirsiniz, şimdi bir tane daha var bu

is actually sora and some of the artwork that you've produced so let's have a look at this

aslında sora ve ürettiğiniz sanat eserlerinden bazıları bu yüzden buna da bir göz atalım

as well i'm always keen to find out what your talents are if you have a hidden talent so

yeteneklerinizin neler olduğunu öğrenmek için her zaman hevesliyim gizli bir yeteneğiniz varsa

it would appear that sora hamasha has a talent for drawing very good i like this picture

sora hamasha'nın çok iyi çizim yeteneği olduğu ortaya çıkar bu resmi beğendim

so this looks like a piece of architecture you you might be interested in designing buildings

yani bu bir mimari parçasına benziyor siz bina mimarisi tasarlamakla ilgilenebilirsiniz

architecture maybe one day you could be an architect is that what you would like to do

belki bir gün mimar olabilirsiniz yapmak isteyeceğiniz şey şu ki,

is that something you would love to do here's another photo of a painting i know this looks

burada bir tablonun başka bir fotoğrafı var, bunun

like a painting that sora has actually done thank you very much i like this one this is

sora'nın gerçekten yaptığı bir tabloya benzediğini biliyorum, çok teşekkür ederim, bunu beğendim,

this is a very atmospheric painting because you can see the the waves are coming towards

bu çok atmosferik bir tablo çünkü kıyıya doğru gelen dalgaları görebiliyorsunuz

the shore and you know that any moment they will come crashing across the coast

ve biliyorsunuz ki her an kıyıya

and across the coastline very nice but i think this next photo this next painting is my favourite

ve kıyı şeridine çarpacaklarını biliyorsunuz ama sanırım bu sonraki fotoğraf bu sonraki tablo benim favori

sora can i just say that this is my favourite painting of yours i love this now i think

sora diyebilir miyim en sevdiğim tablonuz buna bayılıyorum şimdi

this is a very interesting painting because you have more than one thing going on in the

bunun çok ilginç bir tablo olduğunu düşünüyorum çünkü resimde birden fazla şey oluyor

painting so you have the tree that is growing but also you have what appears to be the moon

yani büyüyen bir ağaç var ama aynı zamanda ağacın arkasında ay gibi görünen bir şey var.

behind the tree and if you look very carefully you can also see some rabbits as well and

ve çok dikkatli bakarsanız, bazı tavşanları da görebilirsiniz ve

it looks like a little hillside where the rabbits are sitting so i do like that one

tavşanların oturduğu küçük bir yamaca benziyor, bu yüzden bunu seviyorum, bu çok

that is lovely that is something that you might say is slightly abstract in the fact

hoş, bu sizin aslında biraz soyut diyebileceğiniz bir şey.

that you you are using different shapes in an interesting way so you have the tree that

farklı şekilleri ilginç bir şekilde kullanıyorsunuz, bu yüzden

almost looks as if it's holding the moon and i love that so can i say thank you very much

neredeyse ayı tutuyormuş gibi görünen bir ağaca sahipsiniz ve buna bayılıyorum, bu yüzden tüm fotoğraflarınız için çok teşekkür ederim,

for all of your photographs thank you sora sora hamasha for your lovely drawings paintings

güzel çizimleriniz için teşekkürler sora sora hamasha

and also thank you very much for all of your photographs of your favourite corner as well

ve ayrıca en sevdiğiniz köşedeki tüm fotoğraflarınız için çok teşekkür ederim

i do appreciate it

ben de minnettarım

oh we have louis mendez hello louis hmm i notice that you have sent me a photograph

oh bizde louis mendez var merhaba louis hmm bana bay steve'in çok beğeneceğini düşündüğüm bir şeyin fotoğrafını gönderdiğinizi fark ettim

of something that i think mr steve will appreciate very much thank you louis for sending me a

teşekkür ederim Louis,

photograph of this pizza that your wife made that looks quite delicious i'm going to be

karının yaptığı oldukça lezzetli görünen bu pizzanın fotoğrafını bana gönderdiğin için

honest with you the only thing i would change i would actually take the olives off the top

sana karşı dürüst olacağım, değiştireceğim tek şey zeytinleri tepeden alırdım aslında

i don't really like olives to be honest but the rest of it looks lovely looks gorgeous

zeytinleri sevmem dürüst ol ama geri kalanı çok güzel görünüyor muhteşem görünüyor

and louis says my wife is the most amazing cook she can cook almost anything i don't

ve louis karımın neredeyse her şeyi pişirebileceği en harika aşçı olduğunu söylüyor ölseydi

know what i would do if she passed away i wouldn't be able to cook for myself now that

ne yapardım bilmiyorum şimdi kendime yemek yapamam bu

looks absolutely delicious i know that mr steve will like this because it has lots of

kesinlikle lezzetli görünüyor Bay Steve'in bundan hoşlanacağını biliyorum çünkü içinde çok

olives lots of cheese and also lots of tomatoes as well so i think mr steve will really like

zeytin çok peynir ve ayrıca çok domates var bu yüzden bence Bay Steve bundan gerçekten hoşlanacak

that i will show it to him later on talking of mr steve yes steve will be here in a little

bunu ona daha sonra Bay Steve'den bahsederken göstereceğim evet steve birazdan burada olacak

while as well

mr steve is coming up today we are talking about strange names or names that you don't

bay steve bugün geliyor garip isimlerden veya artık duymadığınız isimlerden bahsediyoruz

hear anymore so when i say names i mean the names of people for example duncan some people

bu yüzden isimler derken insanların isimlerini kastediyorum örneğin duncan bazı insanlar

think that duncan is an unusual name it originated in scotland and apparently it means brave

duncan olduğunu düşünüyor alışılmadık bir isim, iskoçya'da ortaya çıktı ve görünüşe göre cesur

warrior very nice so mr steve will be here in a little while oh and i suppose i shouldn't

savaşçı anlamına geliyor, bu yüzden bay steve birazdan burada olacak oh ve sanırım

forget that today it is valentine's day so for all those who are in love looking for

bugünün sevgililer günü olduğunu unutmamalıyım, bu yüzden aşık olan herkes için

love maybe you are feeling romantic this is especially for you some lovely love doves

aşk için belki romantik hissediyorsunuz bu özellikle sizin için bazı sevimli aşk güvercinleri

and love pigeons

ve aşk güvercinleri

oh isn't that lovely so for all those who are celebrating valentine's day today that

oh o kadar sevimli değil mi yani bugün sevgililer gününü kutlayan herkes için bu

was just for you oh isn't that lovely some pigeons and also some doves getting very romantic

tam size göreydi oh o kadar sevimli değil mi bazı güvercinler ve ayrıca bazı güvercinler çok romantik

and amorous oh i like that word if you are in the mood for love if you are feeling romantic

ve sevdalı oluyor oh bu kelimeyi seviyorum, eğer aşk havasındaysanız, kendinizi romantik hissediyorsanız,

maybe you want to snuggle up with your partner we can say that you are feeling very amorous

belki eşinize sarılmak istersiniz, çok aşık olduğunuzu söyleyebiliriz,

amorous you want to express your affection towards someone else we have mr steve coming

sevginizi ifade etmek istersiniz başka birine doğru,

up in a few moments and today we are talking about names unusual names also something we

birkaç dakika içinde bay steve geliyor ve bugün isimlerden bahsediyoruz olağandışı isimler de dün bahsettiğimiz bir şey dün

mentioned yesterday i was talking about the internet yesterday and it reminded of my times

internetten bahsediyordum ve

way back many years ago when i first started using the internet and the olden days when

yıllar önce ilk kullanmaya başladığım zamanları hatırlattı internet ve internetin olduğu eski günler

the internet was was still a simple thing there wasn't much you could do on the internet

hala basit bir şeydi internette yapabileceğiniz pek bir şey yoktu

you could look at pictures you could send email but there wasn't much else that you

resimlere bakabilirdiniz e- posta gönderebilirdiniz ama yapabileceğiniz başka pek bir şey yoktu yani

could do so that is coming up later on we are talking about that also we have the sentence

bu geliyor daha sonra bundan bahsediyoruz ayrıca bir cümle

game as well we will be having the sentence game and today all of the words are connected

oyunumuz var bir de cümle oyunumuz olacak ve bugün tüm kelimeler

to romance and love talking of which here is an excerpt from one of my lessons where

romantizm ve aşkla bağlantılı, burada bahsettiğim derslerimden birinden bir alıntı var.

i talk all about that same subject and then after this yes he is here many people are

hepsi aynı konu hakkında ve sonra bundan sonra evet o burada birçok insan

missing him they have said where is mr steve well guess what you don't have to wait much

onu özlüyor Bay Steve nerede dediler peki tahmin et daha fazla beklemene gerek yok

longer shall i compare thee to a summer's day thou art more lovely and more temperate

seni bir yaz gününe benzeteyim mi sen daha güzelsin ve daha ılıman

rough winds do shake the darling buds of may and summer's leaves have old too short a date

sert rüzgarlar sallıyor sevgili mayıs tomurcuklarını ve yazın yaprakları çok kısa bir tarih çok kısa

so long as men can breathe or eyes can see so long lives this and this gives life to

insanlar nefes alabildiğince ya da gözler görebildiği sürece çok yaşa bu ve bu sana hayat veriyor

thee

since the moment i first saw you i knew that i must have you you are the one i need only

seni ilk gördüğüm andan beri biliyordum ki sana sahip olmalıyım ihtiyacım olan sensin sadece sen

you can satisfy my desire it was meant to be as soon as you came in the room i must

arzumu tatmin edebilirsin odaya girer girmez

be with you i must hold you i have to have my lips near you please be mine yeah baby

seninle olmalıyım sana sarılmalıyım dudaklarım sana yakın olmalı lütfen benim ol evet bebeğim

let's do it in this lesson we will talk about something we all feel we all need we wish

hadi yapalım bu derste hepimizin vermek istediğimizi hissettiğimiz bir şeyden

to give but also something that can be hard to find or receive a word that can bring both

ama aynı zamanda bulmanın veya almanın zor olabileceği bir kelimeden bahsedeceğiz

happiness and sorrow into our lives in today's lesson we will take a look at that magical

bugünün dersinde hayatımıza hem mutluluk hem de keder getirebilecek bir kelime yapacağız şu sihirli

four letter word l o v e love

dört harfli kelimeye bir bakın aşk aşk

the

word love means a strong feeling of affection the emotional bond between two people who

kelimesi aşk anlamına gelir güçlü bir şefkat duygusu birbirine çok yakın olan iki insan arasındaki duygusal bağ

are very close to each other the physical or sexual attraction felt by one person towards

bir kişinin bir şeye ilgi duymak için bir kişinin diğerine karşı hissettiği fiziksel veya cinsel çekim

another to have an interest in something which gives you great pleasure such as a hobby or

hobi veya ilgi gibi size büyük zevk veren aşk

an interest what is love we know that it is not tangible it cannot be held in our hands

nedir aşk nedir somut olmadığını biliyoruz

yet to most people love is a real thing it reaches both from us and into us it exists

henüz çoğu insan için elimizde tutulamaz aşk gerçek bir şeydir hem bizden hem de içimize ulaşır

in our mind but lives in our heart

akılda ama kalbimizde yaşar

there are various types of love which have different paths and emotions connected to

türlü türlü aşklar vardır, yolları ve duyguları birbirine bağlıdır,

them familial love the love of a person through a family tie such as the love of a mother

ailevi aşk, bir insanın aile bağıyla olan aşkı, örneğin bir annenin

towards her son platonic love a close love shared by two people but without the sexual

oğluna duyduğu aşk, platonik aşk, iki kişi tarafından paylaşılan yakın bir aşktır. insanlar ama cinsel ilişki olmadan,

relationship although the earlier definition of this phrase meant something quite different

bu ifadenin önceki tanımı oldukça farklı bir anlama gelse de,

unrequited love a love that has been given but not returned he loves her but she does

karşılıksız aşk, verilen ama karşılık vermeyen bir aşk, onu seviyor ama o onu

not love him puppy love the innocent or naive love experienced by a young person of all

sevmiyor, köpek yavrusu aşkı, genç bir kişinin yaşadığı masum veya naif aşk.

the subjects ever written about in literature love must surely be the most common one used

Edebiyatta şimdiye kadar yazılan tüm konular aşk kesinlikle en yaygın kullanılan konu olmalıdır.

many poets and authors have strived over the years to capture the essence of what love

Birçok şair ve yazar, aşkın ne olduğunun özünü yakalamak için yıllarca uğraştı,

is many have tried and many have failed famous authors such as emily bronte katherine cookson

birçokları denedi ve çoğu başarısız oldu, emily bronte, katherine cookson charles gibi ünlü yazarlar

charles dickens and the playwright william shakespeare have all used the theme of love

Dickens ve oyun yazarı William Shakespeare, her yıl eserlerinde aşk temasını işlediler,

in their works

every year all around the world those in love get the chance to show their affection to

dünyanın her yerinde aşıklar, sevgilerini

a husband wife boyfriend girlfriend or maybe to someone who does not even know that they

bir karı koca, erkek arkadaş, kız arkadaş ya da belki de olduklarını bile bilmeyen birine sevgilerini gösterme şansı buluyorlar.

are left for example here in the uk we have valentine's day this happens each year on

örneğin burada İngiltere'de sevgililer günü vardır, bu her yıl

february 14th cards and chocolates are given as tokens of love and some couples will become

14 Şubat'ta olur ve çikolatalar sevginin simgesi olarak verilir ve bazı çiftler

engaged on this date

bu tarihte nişanlanırlar,

the words used between lovers tend to be special and are spoken as a way of showing that the

aşıklar arasında kullanılan kelimeler özel olma eğilimindedir ve bir kutlama olarak konuşulur.

other person is dear to them words such as angel you are my angel darling i miss you

diğer kişinin onlar için değerli olduğunu göstermenin bir yolu melek sen benim meleğimsin sevgilim seni özledim sevgilim tatlım seni seviyorum tatlım hazine

darling sweetheart i love you sweetheart treasure you are my treasure honey kiss me honey baby

sen benim hazinemsin tatlım öp beni tatlım bebeğim beni

call me later baby precious you are my precious honey bunny hold me honey bunny we call these

sonra ara bebeğim değerli sen benim değerli bal tavşanımsın sarıl bana tatlı tavşan biz bu sevgi

terms of endearment

terimlerine

love comes and love goes losing love or ending in close relationship is a hard thing to do

aşk gelir ve aşk gider diyoruz aşkı kaybetmek ya da yakın ilişkide bitirmek

most people go through this experience at some point and the younger you are when it

çoğu insan bir noktada bu deneyimi yaşar ve bu deneyim ne kadar genç

happens then the more distressing it seems to feel you feel empty your life seems pointless

olursan o kadar üzücü olur boş hissediyorsun hayatın anlamsız geliyor

your heart is broken but such is life the knocks you suffer from lost love will never

kalbin kırılmış ama hayat böyle böyle darbeler seni kayıp aşk asla

leave you just like all of life's experiences you have to take

bırakmayacak tıpkı hayatın tüm deneyimleri gibi zoru yumuşaklıkla göğüslemek zorundasın

the rough with the smooth

ah i don't know about you but i feel very romantic now my heart is beating quickly i'm

ah bilmiyorum senin hakkında ama kendimi çok romantik hissediyorum şimdi kalbim hızlı atıyor

getting very sweaty and i also have a strange tingling sensation down my arm hang on a minute

çok terliyorum ve ayrıca kolumda garip bir karıncalanma hissi var bekle bir dakika

this might not be love this this might be something slightly more serious here we go

bu aşk olmayabilir bu biraz daha ciddi bir şey olabilir işte başlıyoruz

then yes we are back live it is english addict for a sunday afternoon live from england

o zaman evet canlı yayına geri döndük ingilizce bağımlısı bir pazar öğleden sonra için ingiltere'den canlı yayın

hello hello everyone hello to a wonderful love-filled day yes well for some of us anyway

merhaba herkese merhaba harika aşk dolu bir güne merhaba evet bazılarımız için zaten

i'm not sure there's much love going on around here but yourself i hope where you are i hope

pek çok sevgi olduğundan emin değilim ama siz umarım neredesin umarım

you are feeling very romantic today if if you are looking for love still well at least

bugün kendini çok romantik hissediyorsundur eğer aşkı arıyorsan hala iyisin en azından

you can share your time with us because we we love you very much yes and look mr steve

zamanını bizimle paylaşabilirsin çünkü seni çok seviyoruz evet ve bak bay steve

is wearing his romantic french beret sorry i feel as though i should be painting something

romantik fransız beresini takıyor üzgünüm ben sanki bildiğiniz bir şeyi boyamam gerekiyormuş gibi hissediyorum bu kulağa

you know that doesn't sound that's not french as you know it if i speak a lot of this i've

fransızca gibi gelmiyor bildiğiniz gibi eğer bundan çok konuşursam

gone into italian mr duncan that sounds like a tal that's italian i think well the thing

italyancaya geçtim mr duncan bu kulağa italyanca bir tal gibi geliyor bence iyi olan şey

is mr duncan decided to put this hat on me at the last minute a few seconds before we

Bay Duncan son dakikada bu şapkayı üzerime takmaya karar verdi biz gelmeden birkaç saniye önce

came on it looks great uh for some reason but because it's a beret and it's from france

harika görünüyor nedense ama bere ve fransa'dan geldiği için

i should be painting but something like that yes but it's the most romantic city in the

resim yapıyor olmalıyım ama onun gibi bir şey evet ama en romantik olanı görünüşe göre her ne kadar

world apparently although although i think some people might say venice you see venice

bazı insanların venedik diyebileceğini düşünsem de sen venedik'i görüyorsun venice

they might say venice what about birmingham definitely not birmingham in the west midlands

diyebilirler peki ya birmingham kesinlikle batı iç kesimlerinde birmingham değil

i don't think anywhere i can't think of anywhere in the uk that is romantic to be honest a

hiçbir yer düşünmüyorum birleşik krallık'ta romantik olan hiçbir yer düşünemiyorum dürüst olmak gerekirse

place to go to no i can't i can't either you don't associate any holiday destinations in

gidilecek bir yer hayır yapamam ben de yapamam İngiltere'deki hiçbir tatil destinasyonunu

the uk with romance no not at all uh paris road yes those sort of you know continental

romantizmle ilişkilendirmiyorsunuz hayır hiç de değil uh paris road evet bu türler kıta

countries that are sort of renowned for their sort of amore and uh their passion well a

ülkelerini bilirler bir nevi aşkları ve tutkularıyla ünlü pek

lot of people's french and the italians yes well well a lot of people look at italy italy

çok insan fransız ve italyanlar evet pek çok insan italya italya

and france because of course that that's sort of the birthplace of the expression of of

ve fransa'ya bakıyor çünkü orası elbette

emotions and feeling you see with all of the artists and the poets so it's interesting

duyguların ve sizi hissetmenin ifadesinin bir nevi doğum yeri. tüm sanatçılar ve şairlerle birlikte görün, bu yüzden

actually because we in england always associate romance and love with the french and the italians

aslında ilginç çünkü biz İngiltere'de romantizmi ve aşkı her zaman Fransızlar ve İtalyanlarla ilişkilendiririz

but i wonder if if you are french or italian watching us where do you associate what countries

ama merak ediyorum, bizi izleyen Fransız mı yoksa İtalyan mı, romantizmi nerede ilişkilendiriyorsunuz, hangi ülkeleri

do you associate romance with yes is it the same as us do you think you're you are the

ilişkilendiriyorsunuz? evet ile bizimkiyle aynı mı sizce siz

passionate ones in europe and around the world i'm sure uh brazil something like that south

avrupada ve dünyada tutkulu olanlarsınız eminim ah brezilya o güney amerika gibi tutkulu olması gereken bir şey de

america that's got to be passionate as well uh there's some very passionate the latin

latin çok tutkulu olanlar var

american countries are always very passionate as well okay spanish i bet they like to be

amerika ülkeleri de her zaman çok tutkuludur tamam ispanyolca bahse girerim

thought of as romantic they uh yeah the spanish but i don't think do people think of british

romantik olarak görülmekten hoşlanırlar ah evet ispanyol ama

people as being romantic we're not for us romance is a can of beer and some fish and

insanların ingilizleri romantik olarak düşündüklerini düşünmüyorum biz bize göre romantizm bir kutu bira ve biraz balık ve patates

chips yes we just don't associate it with us do you we never think of romance when we

kızartması evet bunu bizimle ilişkilendirmiyoruz, İngiltere'yi veya Britanya'yı düşündüğümüzde asla romantizmi düşünmüyoruz değil mi

think of england or britain you tend to think of british people as holding in their emotions

İngilizlerin duygularını tuttuklarını düşünme eğilimindesiniz

yes that's not sort of showing very much romance it's but it's not true but certainly in public

evet bu pek gösterişli bir şey değil çok romantik ama bu doğru değil ama kesinlikle toplum içinde

we tend to be a bit reserved don't we well you and i are anyway but we have to be or

biraz çekingen davranıyoruz değil mi sen ve ben zaten öyleyiz ama öyle olmalıyız yoksa

else we get beaten up well moises in brazil they celebrated valentine's day on the 12th

iyi dövülürüz brezilya'da moises sevgililer gününü 12'sinde kutladılar

so two days ago yes it's interesting that around the world lovers day because some people

yani iki gün önce evet, dünyanın dört bir yanında aşıklar günü olması ilginç çünkü bazı insanlar buna

call it lovers day i think in china they have lovers day across asia they have lovers day

aşıklar günü diyorlar bence çin'de sevgililer günü var asya genelinde sevgililer günü var

and some people have valentine's day so it does depend where in the world you are actually

ve bazı insanların sevgililer günü var yani dünyanın neresinde olduğunuza bağlı aslında

living interest victoria says i look like one of those painters in montmartre yes of

yaşayan ilgi victoria montmartre'deki ressamlardan birine benzediğimi söylüyor evet tabii ki

course we've been there it's a lovely area of paris yes uh where you've got all the artists

oradaydık orası paris'in güzel bir bölgesi evet uh sokaktaki tüm sanatçıların olduğu yerde

in the street they'll go together they'll paint paint a caricature of you lovely cafes

birlikte gidecekler resim yapacaklar karikatürünüzü çizin güzel kafeler

oh that is one of my favourite spots i think that i've ever been to in the world yes very

oh bu dünyada şimdiye kadar gittiğim en sevdiğim yerlerden biri

lovely very lovely so you you've got the lovely big the lovely big church at the top of the

hill and and lots of people i think it is lots of people looking very louisville intense

hill ve pek çok insan bence çok louisville yoğun görünen

looking very intense and artistic sitting by the roadside painting their their masterpieces

çok yoğun ve sanatsal görünen yol kenarında başyapıtlarını resmeden pek çok insan

well it's somebody's birthday today not part-time well i haven't seen part obviously is partake's

bugün birinin doğum günü yarı zamanlı değil iyi görmedim kısmen belli ki parttake'in

birthday as well uh irene irene apraxian irene is it your birthday today is it your birthday

doğum günü ayrıca uh irene irene apraxian irene bugün senin doğum günün mü bugün senin doğum günün mü

today iris well happy birthday irene i hope you're having a good day today a very good

iris pekala doğum günün kutlu olsun irene umarım bugün iyi bir gün geçiriyorsundur çok güzel bir gün

day to have it because it's a romantic day i hope you had lots of lovely hugs and lots

çünkü bugün romantik bir gün umarım çokça geçirmişsindir güzel kucaklamalar ve bir

of lovely presents and lots of lovely food you see you see i'm never very far away from

sürü güzel hediye ve bir sürü güzel yemek gördüğünüzü görüyorsunuz yemekten asla çok uzakta değilim

food even today we were exchanging gifts today now mr steve gave me nothing

bugün bile bugün hediye alışverişinde bulunuyorduk şimdi bay steve bana hiçbir şey vermedi

can i just stop you there okay

sizi orada durdurabilir miyim tamam

al fit alfie sorry i can't read the story i can't read today can you say it says can

al fit alfie özür dilerim hikayeyi okuyamıyorum bugün okuyamıyorum diyebilir misin diyor

you say irene's birthday sing it with echo oh i see okay i'm taking requests yes taking

irene'nin doğum günü diyebilir misin echo ile söyle oh anlıyorum tamam istek alıyorum evet istek alıyorum

requests okay then here we go so happy birthday to you happy birthday oh wait we can't sing

tamam o zaman işte başlıyoruz doğum günün kutlu olsun doğum günün kutlu olsun ah bekle bunu söyleyemeyiz

that

and that's all we can do you see a birthday and valentine's day assuming it is valentine's

ve elimizden gelen bu kadar bugün ülkenizde sevgililer günü olduğunu varsayarak bir doğum günü ve sevgililer günü görüyorsunuz

day in your country today so do you get double the presence of your loved one do you get

yani sevdiğiniz kişinin varlığını iki katına çıkarıyor musunuz

a birthday card and a valentine's card and then two presents or is it like somebody who

doğum günü kartı ve sevgililer günü alıyor musunuz kart ve sonra iki hediye ya da ne yazık ki

unfortunately has a birthday on christmas day or other religious holidays they don't

noel günü veya diğer dini bayramlarda doğum günü olan biri gibi,

necessarily get double the amount of presents do they no especially if especially if the

hediye miktarının iki katını alması gerekmez, özellikle de onu

person buying it is very tight-fisted steve didn't buy me anything today by the way i

satın alan kişi çok cimri ise, hayır, değil mi steve bu arada bugün bana hiçbir şey almadım

got nothing but look what i got for steve i got steve lots and lots of chocolate yeah

ama bak steve için ne aldım steve'e bir sürü çikolata aldım evet şuna bak

look at that what a horrible sight it's like it's like the remake of jaws so look at that

ne kadar korkunç bir manzara o yüzden çenelerin yeniden çevrimi gibi o yüzden şuna bak çok

some lovely delicious chocolate belgian chocolate so this actually has but it's chocolate of

güzel lezzetli çikolata belçika çikolatası yani bu aslında var ama bu çikolata

course milk chocolate but also it has some salted caramel as well so that's what i got

tabii ki sütlü çikolata ama aynı zamanda biraz tuzlu karamel de var yani bugün elimde olan bu bu

today we will be sitting tonight in front of the tv watching i don't know what we're

akşam televizyon karşısında oturup izleyeceğiz ne yaptığımızı bilmiyorum bu

watching tonight because we haven't got the expense anymore that's finished so so i don't

gece izliyorum çünkü artık masrafımız kalmadı o yüzden ne

know what we're watching but we will be eating some chocolate tonight to celebrate valentine's

izliyoruz bilmiyorum ama bu gece sevgililer gününü kutlamak için biraz çikolata yiyeceğiz

day also i had a lovely picture inside a valentine's card did you receive a valentine's card mr

ayrıca bir sevgililer günü kartının içinde çok güzel bir resmim vardı aldınız mı bir sevgililer günü kartı bay

duncan who from i wonder you don't have to shout in my ear by the way you didn't ask

duncan kimden merak ediyorum kulağıma bağırmanıza gerek yok bu arada bana

me about my valentine's cards i nearly didn't have time to come on today mr duncan because

sevgililer günü kartlarımı sormadınız bugün neredeyse girmeye vaktim olmuyordu bay duncan çünkü

i had so many to open but uh you know i spent all morning opening valentine's cards and

çok fazla kartım vardı açmak için ama biliyorsun bütün sabahı sevgililer günü kartlarını açarak geçirdim ve

i've still got a lot more uh to take care of later i don't think they were valentine's

daha sonra ilgilenmem gereken çok şey var onların sevgililer

cards i think they were birthday cards hate mail by the way it's mr steve's birthday on

günü kartları olduğunu düşünmüyorum doğum günü kartları olduklarını düşünüyorum bu arada nefret e-postası salı steve'in doğum günü

tuesday and we will be here live on steve's birthday it's a big one that's all i'm saying

ve steve'in doğum gününde burada canlı yayında olacağız bu büyük bir doğum günü tüm söylediğim

it's a very big one what about the birthday so here's the beast here's the picture it's

bu çok büyük peki ya doğum günü işte canavar işte resim

a drawing on the inside of my valentine's card and i can't believe how detailed this

sevgililer günü kartımın iç tarafında bir çizim ve Bunun ne kadar detaylı olduğuna inanamıyorum, bu

is it's an amazing drawing and it was who sent you that mr duncan he was drawn by mr

harika bir çizim ve size Bay Duncan'ı gönderenin Bay Steve tarafından çizildiğini

steve you see i haven't got this uh this hat on for nothing so you are an artist oh yes

görüyorsunuz, bu şapkayı boşuna takmadım, yani siz bir ressamsınız oh evet

can you see i've even put your teeth in there and your tongue can you see that okay that's

yapabilir Görüyorsun, dişlerini bile oraya koydum ve dilini görebiliyor musun, tamam,

that's very anatomically correct well probably people don't realize that that's any different

bu anatomik olarak çok doğru, muhtemelen insanlar bunun farklı olduğunun farkında değiller,

they're probably looking at that now thinking that it's not uh sunday it's it's a it's a

muhtemelen buna bakıyorlar ve bugünün pazar olmadığını düşünüyorlar. bu

day of fabulous because it looks so real are those words people are probably thinking i

harika bir gün çünkü o kadar gerçek görünüyor ki insanlar muhtemelen bu sözleri düşünüyorlar ben

thought it was mr duncan and mr steve but it looks like february is it monday sorry

onun Bay Duncan ve Bay Steve olduğunu düşündüm ama görünüşe göre şubat pazartesi mi pardon

some of what you're saying just sounds like you're making sounds because that's such a

söylediklerinizin bir kısmı sanki sizmişsiniz gibi ses çıkarıyor çünkü bu

realistic uh depiction of what you look like so we have a look shall we sorry so we just

senin neye benzediğinin çok gerçekçi bir tasviri bu yüzden bir bakalım mı özür dileriz o yüzden sadece

fade it

solduralım

oh it's very good

oh çok iyi

hello i am i'm mr steve's drawing look and i'm actually talking to you now that's quite

merhaba ben bay steve'in çizimiyim bakış ve aslında şimdi seninle konuşuyorum bu oldukça

good look it looks as if i'm talking on the card happy valentine's day mr steve and also

iyi bir görünüm sanki kartta konuşuyormuşum gibi görünüyor sevgililer gününüz kutlu olsun steve ve ayrıca orada

happy valentine's day to everyone watching out there as well

izleyen herkesin sevgililer günü kutlu olsun ama

but it isn't but it is a good drawing it's a very good drawing it's not it's not very

öyle değil ama iyi bir çizim çok iyi bir çizim değil pek

good really it's good i'm not very good at it but i just copied it off the internet okay

iyi değil gerçekten iyi bu işte pek iyi değilim ama internetten kopyaladım tamam o

then did you put some paper over your laptop and just just draw over it florence has pointed

zaman dizüstü bilgisayarınızın üzerine biraz kağıt koyup üzerine çizdiniz mi florence

out that lint chocolate is from switzerland oh that's correct or did i say belgium sorry

tüy bırakmayan çikolatanın isviçre'den olduğunu işaret etti oh bu doğru mu yoksa belçika mı dedim pardon

it is true it is swiss because when we grew up i grew up in the 19 blood our 70s something

doğru bu isviçre çünkü biz büyüdüğümüzde 19 kanında büyüdüm 70'lerimizde

like that and uh as a treat my mother used to buy chocolate we always had got cadburys

böyle bir şey ve annem çikolata alırdı ikram olarak normalde hep cadburys alırdık

normally because that's what's made in the uk it's sort of average quality chocolate

çünkü bu İngiltere'de yapılan şey ortalama kalitede bir çikolata

in fact actually i don't think they recognize cabarrus as being chocolate on in switzerland

aslında aslında İsviçre veya Belçika'da cabarrus'u çikolata olarak kabul ettiklerini sanmıyorum, öyle gördükleri

or belgium do they because they see so see to such poor quality they don't actually call

için kalitesiz görüyorlar, aslında

it chocolate so the point i was trying to make was when i was young please get to the

ona çikolata demiyorlar. gençken söylemeye çalıştığım nokta şuydu, lütfen

point but they don't in other countries cadbury's chocolate is seen as it's rubbish it's not

konuya gelin ama diğer ülkelerde yoklar cadbury'nin çikolatası çöp olarak görülüyor

even called chocolate i don't think in some countries um but anyway for a treat uh mum

hatta çikolata denmiyor bazı ülkelerde sanmıyorum ama neyse Annem

always used to buy as a lint lint chocolate not that one but little you know probably

her zaman tiftik tiftiği çikolata alırdı o değil ama muhtemelen hakkında çok az şey biliyorsun

about this is not the one from the 1970s no because it cost twice as much as campers chocolate

bu 1970'lerden değil hayır çünkü kampçı çikolatasının iki katına mal oldu

oh and i always remember lint chocolate how delicious it was i do like belgian chocolate

oh ve tiftik çikolatanın ne kadar lezzetli olduğunu hep hatırlıyorum Belçika çikolatasını severim ama

i'm sorry about that though because i did miss represent the brand but yes belgian chocolate

bunun için üzgünüm çünkü markayı temsil etmeyi kaçırdım ama evet belçika

swiss chocolate all of it can go straight into my mouth uh yes jamila says g oh no it

çikolatası İsviçre çikolatası hepsi doğruca ağzıma gidiyor uh evet jamila g oh hayır o

wasn't jamilah somebody said i've lost it now do you prefer oh there we go jimmy from

jamilah değildi birisi ben dedi şimdi kaybettim onu ​​mu tercih ediyorsun oh işte gidiyoruz

hong kong says do you prefer belgian or swiss either any of it or either any but i'll tell

hong kong'dan jimmy diyor ki belçika mı isviçre mi tercih edersin bunlardan birini mi yoksa herhangi birini mi ama

you what the belgian chocolates i really like actually lint chocolate is probably my favourite

sana gerçekten sevdiğim belçika çikolatalarının ne olduğunu söyleyeceğim aslında tiftik çikolata muhtemelen en sevdiğim

lint milk chocolate it's probably my favourite only because probably because i associate

tiftiktir sütlü çikolata muhtemelen benim favorim çünkü muhtemelen

that with high quality chocolate when i was a child yes but godiva god god iva is a very

bunu çocukken yüksek kaliteli çikolatayla ilişkilendirdiğim için evet ama godiva tanrı tanrı iva ​​çok

expensive brand of belgian chocolates and my father used to travel in his job quite

pahalı bir Belçika çikolatası markasıdır ve babam işinde oldukça sık seyahat ederdi

a lot and when he went to belgium he wishes to bring home uh godiva chocolates and oh

ve ne zaman belçika'ya gitti eve godiva çikolataları getirmek istiyor ve aman tanrım

my goodness there's something like if you get if you get a box of chocolates like that

şöyle bir şey var, eğer böyle bir kutu çikolata alırsanız

there's something like 25 pounds they're so expensive and they they're in a fridge they're

25 pound gibi bir şey var, çok pahalılar ve buzdolabındalar onlar

in the airports they're in refrigerators in these gold packets gold boxes uh oh it's just

havaalanlarında onlar buzdolaplarında bu altın paketlerde altın kutularda ah ah bu

that is the ultimate for me that even am i am i going on a bit mr duncan am i going into

benim için son nokta bu ben bile biraz devam ediyorum bay duncan

a monologue it's like a lecture it's like it's like i'm listening to an essay it's not

bir monoloğa mı giriyorum bu bir ders gibi sanki bir makale dinliyor gibiyim

just irene's birthday today by the way it's also uh jasmine's birthday jasmine do i have

bugün sadece irene'nin doğum günü değil bu arada bu aynı zamanda uh jasmine'in doğum günü jasmine yankı

to do the echo yes happy birthday jasmine happy birthday jasmine

yapmak zorunda mıyım evet doğum günün kutlu olsun jasmine doğum günün kutlu olsun yasemin doğum

happy birthday very nice uh assuming it's true and it's not uh somebody else pretending

günün kutlu olsun çok güzel uh bunun doğru olduğunu varsayıyorum ve bu uh değil bir başkası

to be it's not part part wearing a dress it's part up on today i haven't seen it i haven't

parça değilmiş gibi davranarak bir parça giyiyor bir elbise bugün parçası olduğunu görmedim

seen other guys i prefer dark chocolate says victoria especially from modern yes dark chocolate

başka erkekleri görmedim victoria diyor özellikle modern evet bitter çikolata

now that's supposed to be good for you isn't it dark chocolate because chocolate is from

şimdi bunun senin için iyi olması gerekiyor Bitter çikolata değil mi çünkü çikolata

a bean and beans are good for you and they're full of antioxidants assuming that is good

bir fasulyeden elde edilir ve fasulyeler sizin için iyidir ve antioksidanlarla doludurlar, bunun

for you so dark chocolate's got a higher concentration of all those minerals and vitamins and antioxidants

sizin için iyi olduğunu varsayarsak, bu nedenle bitter çikolata tüm bu mineraller, vitaminler ve antioksidanlar açısından daha yüksek bir konsantrasyona sahiptir,

so no a couple of pieces of that a day probably you'll live to about 120. don't do that please

yani hayır bir çift günde bir parça bundan muhtemelen 120 yaşına kadar yaşarsın. bunu yapma lütfen

don't make just saying probably don't make chocolate healthy i'm going to stop eating

çikolatayı sağlıklı yapma muhtemelen yemeyi bırakacağım diyerek yapma,

it no the only reason why i like eating chocolate is because it's unhealthy i like to shove

hayır yemeyi sevmemin tek nedeni çikolata sağlıksız olduğu için

things into my mouth that that might cause problems later my mother always prefers dark

daha sonra sorun çıkarabilecek şeyleri ağzıma sokmayı seviyorum annem her zaman bitter

chocolates and when we were children okay my father and us my sister and i if we wanted

çikolataları tercih eder ve biz çocukken tamam babam ve biz ablam ve ben

to buy anything for my mother as a treat we'd always buy black magic chocolates okay there's

anne olarak anneme bir şey almak istiyorsak her zaman kara büyü çikolataları alırdık tamam

a brand of chocolates here called black magic

burada kara büyü denen bir çikolata markası var onlar

they're chocolates mr duncan you're his dirty dirty mind i'm not what i don't even know

çikolatalar bay duncan siz onun kirli kirli zihnisiniz ben ne

what that means i don't know anyway black magic do you have that uh do you have that

değilim bunun ne anlama geldiğini bile bilmiyorum bilirsin kara büyü sende var mı uh sende var mı

as a brand of chocolates steve in your country it's in a black box with a gold stripe across

steve senin ülkende bir çikolata markası olarak siyah bir kutuda üstünde altın şerit var

it steve i don't like them they're not very good quality but my mother likes them okay

steve sevmiyorum çok kaliteli değiller ama annem onları seviyor tamam o

then that's great i'm enjoying these stories of your childhood that are all related to

zaman bu harika, çocukluğunuzun çikolatayla ilgili bu hikayelerinden keyif alıyorum, bu arada

chocolate it's great today by the way we're talking about names it's strange how there

bugün harika, bu arada isimlerden bahsediyoruz, garip,

are names now when i say names i mean people's names for example mine my name is duncan is

şimdi isimleri söylediğimde insanların isimlerini kastediyorum. benim adım duncan

it and his name is steve sorry mr steve or mr steve or stephen if his mother is talking

ve onun adı steve özür dilerim bay steve veya bay steve veya stephen annesi

to him stephen hello stephen just date like that stephen stephen she says would you like

onunla konuşuyorsa stephen merhaba stephen sadece böyle çık stephen stephen

some black magic she never says that because she keeps them would you like to put some

biraz kara büyü ister misin der bunu asla söylemez çünkü o onları tutar

black magic in your mouth there's no answer to that uh yes does your mother parents always

ağzına biraz kara büyü koymak ister misin buna bir cevap yok uh evet annen anne baban her zaman

particularly a mother if you've got a name that can be shortened like stephen can be

özellikle anne mi eğer stephen gibi kısaltılabilen bir ismin varsa

shortened to steve duncan to dunk you know christina to chris anything like that so your

steve duncan seni smaçlamak için kısaltılabilir christina to chris'i tanıyın böyle bir şey yani

friends will probably always shorten it but if you're but your mother probably will always

arkadaşlarınız muhtemelen onu her zaman kısaltacaktır ama eğer siz ama anneniz muhtemelen her zaman bunun

pronounce the full length of that i had a friend called shitaka i can't tell you what

tam uzunluğunu telaffuz edecek ise shitaka adında bir arkadaşım vardı size

they shortened their name to but particularly when you've been a naughty boy or a naughty

isimlerini neye kısalttıklarını söyleyemem ama özellikle yaramaz bir erkek ya da yaramaz bir

girl your mother will use your full name this is a very uh no well i've got i've got customers

kız olduğunda annen tam adını kullanacak

you see everything's related to your mother today is it i'm just referring back to my

sadece çocuğuma atıfta bulunarak,

child are you having an Oedipus moment well if you call people sometimes i've found particularly

bir Oedipus anı mı yaşıyorsunuz peki insanları ararsanız bazen özellikle

ladies ladies women if uh if it's a customer you see i don't like to shorten the name in

hanımefendiler hanımefendiler buluyorum eğer bu bir müşteriyse, saldırgan olur diye ismi kısaltmayı sevmiyorum

case it's offensive but i always do if it's a woman because i usually get accused oh don't

ama her zaman eğer bu bir kadınsa yap çünkü genellikle suçlanırım oh

call me that my mother always says that like their name's christina don't call me chris

bana annemin her zaman isimleri gibi christina dediğini söyleme bana chris deme

don't call me christina i i'm only called christina when i've been naughty okay my mother

bana christina deme bana sadece christina derler yaramaz tamam annem

used to scold me you know they call me my full name you know this has nothing to do

azarlardı beni azarlardı biliyorsun bana tam ismimle hitap ederler biliyorsun bunun

with what we're talking about it doesn't but it's interesting what we're talking about

konustugumuzla alakası yok değil ama ilginç

today's strange names so names that are given to people but you don't really hear about

bugün bahsettiğimiz garip isimler yani isimler insanlara verilir ama artık onlar hakkında gerçekten bir şey duymuyorsunuz

them or hear of them anymore so we're going to look at some names so these are names that

ya da duymuyorsunuz bu yüzden bazı isimlere bakacağız yani bunlar

english names but of course they can be used anywhere in the world but they are rare names

ingilizce isimler ama tabii ki dünyanın her yerinde kullanılabilirler ama nadir isimler

so maybe names that you used to hear a lot as a child you everyone had an auntie or an

yani belki çocukken çok duyduğunuz isimler, herkesin

uncle with with one of these names but you never hear of anyone anymore having these

bu isimlerden birine sahip bir teyzesi veya amcası vardı ama artık bu isimlere sahip olan

names or having them given to them so here's a good one so we're starting off with some

veya onlara verilen birini hiç duymuyorsunuz, bu yüzden işte iyi bir isim bu yüzden biz bazı

female names some lady names unusual ones

kadın isimleriyle başlıyoruz bazı bayan isimleri sıra dışı isimler bu

that's a very old-fashioned name well that's that's the point yes so it's a it's a name

çok eski moda bir isim peki mesele bu evet yani bu bir isim ki

that yeah it's a name that you you used to hear a lot there used to be a lot of mores

evet bu eskiden çok duyduğunuz bir isim

coming to the garden board

bahçe panosuna gelen birçok adet bu

that's the line from a song okay an old very old-fashioned sort of 19th century song come

bir şarkının satırı tamam eski çok eski moda bir tür 19. yüzyıl şarkısı

into the garden mode actually i just remember the rest of it i just realized your mother

bahçe moduna giriyor aslında geri kalanını hatırlıyorum sadece annenin

has one of those names as well your mother isn't called maude no but it's very similar

şu isimlerden birine sahip olduğunu fark ettim peki annenin adı maude değil ama bu artık duymadığın bir isme çok benziyor

to to a name that you don't hear anymore anyway more now moored we're getting through the

name steve we've got to keep on track because it's coming up to flanks of the world you

see we've got to keep got to keep this format moving forward pedro on it's like a steam

gördüğünüz gibi dünyayı korumak zorundayız bu formatı ileriye taşımak zorundayız pedro buharlı bir

train it doesn't matter pedro's here or pedro's not here we are still going to have those

tren gibi pedro'nun burada olup olmaması farketmez

flags of the world in a few moments moored yes it's a it's a woman's name but you don't

birkaç dakika içinde dünyanın o bayraklarına hala sahip olacağız demir atmış anlar evet bu bir kadın adı ama

hear the the name moored anymore it sounds a little depressing it's it's a name that

demirli ismini artık duymuyorsunuz kulağa biraz iç karartıcı geliyor bu

sounds like maude maudling maudling if you're maudling that means you're sort of oh very

maude maudling maudling gibi gelen bir isim maudling yapıyorsanız bu bir nevi çok naziksiniz demektir

sort of depressed and sad but the thing with names is that they come back into fashion

depresif ve üzgün ama isimlerle ilgili olan şey şu ki, tekrar moda oluyorlar

yes uh i mean the name stephen which uh uh jimmy has said can be feminized to stephanie

evet uh, uh uh jimmy'nin söylediği stephen isminin stephanie'ye dişileştirilebileceğini söylüyorum

yes that's true and sometimes sometimes people call steve stephanie as a joke uh but names

evet bu doğru ve bazen insanlar Steve Stephanie'yi şaka olarak çağırıyorlar uh ama isimler

go in and out of fashion so when i grew up in the 60s okay um with your mother the name

moda girip çıkıyor bu yüzden 60'larda büyüdüğümde tamam um annenle birlikte

stephen was very common i've got lots of friends of the same age as me called stephen it was

stephen adı çok yaygındı benimle aynı yaşta birçok arkadaşım var stephen derdi bu

the name it was a very popular name at the time don't know why it just was but you'd

isim çok popüler bir isimdi o zamanlar neden böyle olduğunu bilmiyorum ama

very rarely hear that name used now within a young person really yeah stephen it's not

bu ismin şimdi genç bir insanda kullanıldığını çok nadiren duyarsınız gerçekten evet stephen

a popular name now to give to your child uh it was in the 60s and it gone out of fashion

çocuğunuza vermek için artık popüler bir isim değil uh 60'lardaydı ve eskidi moda

but i'm sure it will come back into fashion just like for example uh at the moment there's

ama eminim modaya geri dönecek, tıpkı örneğin uh şu anda

a a a girl's name a woman's name called ivy ivy it's about the same way as the plant that

bir kız adı var bir kadın adı var ivy ivy diye bir şey var aşağı yukarı aynı şekilde

creeps up trees not the thing that you put in someone's arm when they're in a hospital

ağaçlarda sürünen bitki ile aynı sizin koyduğunuz şey değil hastanedeyken birinin kolu

because that's also called an iv that's a different thing ivy see that was a popular

çünkü buna serum da deniyor bu farklı bir şey sarmaşık bakın bu 1930'larda popüler bir

name back in the sort of 1930s okay and it has remained unpopular ever since but it's

isimdi tamam ve o zamandan beri popülerliğini koruyor ama

coming back into fashion now mr duncan lots of celebrities are naming their children ivy

şimdi yeniden moda oluyor Bay Duncan Lot Ünlülerin oranı çocuklarına sarmaşık adını veriyor

really yeah it's coming back into fashion i can't think of any anyway steve we're gonna

gerçekten evet moda geri dönüyor hiçbirini düşünemiyorum zaten steve

take a break because it's just after three o'clock thanks to mr steve and his very long

ara vereceğiz çünkü saat üçü biraz geçiyor sayın steve sayesinde ve onun çok uzun

sentences stomach says what's your rpm what's that my rpm i've heard of that on a car yeah

cümleleri midesi ne diyor senin rpm nedir bu benim rpm bunu bir arabada duymuştum evet iyiyim eskiden

i've well when i used to play records on my record player you would have rpm revs per

plak çalarımda plak çalarken dakika başına rpm devri olurdu evet evet her

minute yes yes anyway it's flags of the world everybody it's two minutes past three o'clock

neyse dünya bayrakları millet iki dakika geçti saat üç

it's mr steve's fault well you do have me on so things are going to get delayed they

Bay steve'in suçu pekala beni açık tutuyorsun bu yüzden işler gecikecek onlar öyle

are we should make this live stream hot with this hat on we should make this live stream

bu canlı yayını bu şapka takılıyken hararetli yapmalıyız bu canlı yayını

three hours i think anyway flags of the world coming up and then we will be back

üç saat yapmalıyız bence nasılsa dünyanın bayrakları geliyor yukarı ve sonra geri döneceğiz

i

hope you enjoyed that did you see your flag was it there waving and fluttering in the

umarım beğenmişsinizdir bayrağınızın orada esintide dalgalanıp dalgalandığını gördünüz mü

breeze i hope so marcelo marcel marcello it must be pronounced that way uh says that the

umarım öyledir marcelo marcel marcello bu şekilde telaffuz edilmelidir uh diyor ki

best chocolate in brazil is is brigadeiro oh or jadeiro from brazil uh of course isn't

brezilya'daki en iyi çikolata brigadeiro'dur oh veya brezilya'dan jadeiro tabii ki

that where the uh the bean was first discovered somewhere in the south american forests probably

fasulyenin güney amerika ormanlarında bir yerlerde ilk keşfedildiği yer değil mi muhtemelen

uh i think that's where it's mainly cultured uh mainly grown probably also in africa i

uh bence esas olarak burada yetiştiriliyor uh esas olarak muhtemelen afrika'da da yetiştiriliyor öyle

would think wasn't it wasn't in that wasn't it the aztecs satarina yes i think it was

olmadığını düşünürdüm Aztekler satarina değil miydi evet bence

the ancient yes i'm just trying i'm giving some lovely facts here we think they're facts

eskiydi evet sadece deniyorum burada bazı güzel gerçekler veriyorum onların gerçek olduğunu düşünüyoruz

no it was the aztecs i learned this at school they used to grind cocoa up and then they

hayır Azteklerdi bunu okulda öğrendim eskiden onlar kakaoyu öğütürler ve sonra

would they would snort it up their nose no not really i'm joking chocolate is from south

burunlarına çekerlerdi hayır gerçekten şaka yapmıyorum çikolata güney

america says satarina but today it's also cultivated on in the ivory coast in africa

amerika'dan satarina diyor ama bugün afrika'da fildişi sahilinde de yetiştiriliyor,

i've also that sounds a very a place i'd like to go the ivory coast it sounds sort of wild

ben de kulağa çok hoş geliyor fildişi sahiline gitmek istiyorum kulağa biraz vahşi

and and and sort of expansive i don't know it's definitely wild i want to go there one

ve ve ve biraz geniş geliyor bilmiyorum kesinlikle vahşi bir gün oraya gitmek istiyorum

day yes there's somebody's i don't know whether you've written a song or whether it's a line

evet birileri var şarkı yazıp yazmadığını bilmiyorum ya da

from a song a song vytas stephen stephen hear my name steven is someone calling me i hear

bir şarkıdan bir mısra mı vytas stephen stephen adımı duyun steven birisi bana sesleniyor steven adımı duyuyorum

my name steven that icy breath that whispers screams of pain that sounds about right is

that from a song vytas there are usually there are usually screams of pain

acı çığlıkları

my name actually is about with a ph because you can spell stephen with a ph instead of

benim adım aslında bir ph ile ilgili çünkü stephen'i ortada bir v yerine ph ile heceleyebilirsin,

a v in the middle we do seem to be talking a lot about you your name and your mother

görünüşe göre senin hakkında çok konuşuyoruz, çocukluğunda senin adın ve annen,

in your childhood yes it's all about me we should save that for tuesday of course because

evet, her şey benimle ilgili, biz yapmalıyız onu salıya sakla tabii ki çünkü salı

it's your birthday mr steve's birthday on tuesday and we will be here live to to wish

senin doğum günün bay steve'in doğum günü ve

mr steve a lovely happy birthday on tuesday and uh thank you very much uh for somebody

salı günü bay steve'e güzel bir doğum günü kutlamak için canlı yayında olacağız

who's already pointed my age out oh i say uh who will not be welcome on the uh the uh

uh kim hoş karşılanmayacak

the what's that game we play mr token towards the end the sentence game for outing me live

bu ne oyunu sonlara doğru mr token oynadığımız cümle oyunu

in front of millions of people we're usually good friends but after what you've mentioned

milyonlarca insanın önünde canlı canlı canlı yayında biz genellikle iyi arkadaşız ama bugün bahsettiklerinden sonra

today i'm afraid that uh you know you're gonna have to make it up to me somehow okay they

ben Korkarım uh, bir şekilde bunu telafi etmek zorunda kalacağını biliyorsun tamam

know who they are okay two people have mentioned your subscriber rate mr duncan my subscriber

kim olduklarını biliyorlar tamam iki kişi sizin abone oranınızdan bahsetti bay Duncan abone

rate is slow luana says that she's had a look today and realized you're getting very close

oranım yavaş luana bugün bir baktığını ve fark ettiğini söylüyor çok yakın

to a million subscribers when you say very close i think that's well it's 90 about 93

derken bir milyona çok yaklaşıyorsun abone sayısı bence iyi 90 93

000 saturn satnaraj says that you're up to 907 yes and reminding you and everybody else

000 civarı

that your dream is to get to a million subscribers well what my actual dream is i have it i do

aboneler peki benim asıl hayalim nedir bende

have another i have another dream that's one of your dreams but i can't tell you what it

var başka bir rüyam daha var sizin rüyalarınızdan biri olan başka bir rüyam var ama ne olduğunu size söyleyemem

is but it is a dream and i have it quite often and we yes because we would like your wonderful

ama bu bir rüya ve ben onu oldukça sık görüyorum ve biz evet çünkü biz yapardık

viewers out there yes and there's 148 watching us today despite the fact that it's valentine's

dışarıdaki harika izleyicileriniz gibi evet ve sevgililer günü olmasına rağmen bugün bizi izleyen 148 kişi var

day don't give the the viewing point sure people can see them themselves but you never

izleme noktasını insanların kendilerinin görebileceğinden emin olma ama asla

do yeah but people will be watching later i don't want people to know how

görmezsin evet ama insanlar daha sonra izliyor olacak istemiyorum insanlar

how few people watch my live stream it's got 250 three more people have come on since we

canlı yayınımı ne kadar az kişinin izlediğini biliyor 250 kişi var bunu tekrar izlemeye başladığımızdan beri üç kişi daha geldi

started watching this again and despite valentine's day yes and all the romance that must surely

ve sevgililer gününe rağmen evet ve

be going on in the lives of all our wonderful viewers oh yes they're here sparing two hours

tüm harika izleyicilerimizin hayatlarında kesinlikle devam etmesi gereken tüm romantizm oh evet gelip bizi izlemek için iki saatlerini ayırarak buradalar

of their time to come and watch us i'm really feeling the passion today and i've forgotten

bugün gerçekten tutkuyu hissediyorum ve

what point i was going to make everyone has so but we'll move on this is what i love steve

herkesin neyi kastettiğini unuttum ama devam edeceğiz sevdiğim şey bu steve

starts telling us something but it takes him so long by the by the time he gets to the

bize bir şeyler anlatmaya başlar ama o kadar uzun sürer ki

the point he's actually forgotten what the point was so some very unusual names here's

konuya geldiğinde asıl amacın ne olduğunu unutur, bu yüzden bazı çok sıra dışı isimler işte bir

another one steve steve you just gotta calm down slightly or else i will have to throw

tane daha steve steve biraz sakinleşmelisin yoksa ben yaparım

some water over you gertrude there was a famous person called gertrude many years ago i think

üzerinize biraz su serpmek için gertrude yıllar önce gertrude adında ünlü bir kişi vardı sanırım

she was a she was an actress but i can't remember her second name but gertrude gertrude see

o bir aktristi ama ikinci adını hatırlayamıyorum ama gertrude gertrude bakın

you would shorten that to gertie would you gertie yes did you know that the little girl

bunu gertie olarak kısaltır mıydınız gertie evet yaptı e.t'deki küçük kızın

in e.t her name was gertrude the character so not elliot not any yet ouch not elliot

adı gertrude'du, karakter yani elliot değil, henüz elliot değil

but but the girl played by drew barrymore her name was gertrude and they called her

ama, Draw Barrymore'un canlandırdığı kızın adı gertrude'du ve

gertie in the film i didn't know that fancy pants very nice gertrude cunick i know i haven't

filmde ona gertie diyorlardı, bu fanteziyi bilmiyordum pantolon çok güzel gertrude cunick biliyorum

pronounced that correctly so i do apologize i'm pretty sure uh says happy 18th birthday

bunu doğru telaffuz etmedim bu yüzden özür dilerim oldukça eminim uh 18. yaş günün kutlu olsun diyor

you see that's better than what tomex said well tomic gave your real age well that's

tomex'in söylediğinden daha iyi tomic senin gerçek yaşını verdi peki

what he thinks a lady never reveals you at her true age i i can promise you that i won't

o bir bayanın düşündüğü şey asla senin gerçek yaşını ortaya çıkarıyor sana söz verebilirim ki salı

be mentioning steve's age on tuesday his birthday i won't be mentioning it at all

günü steve'in yaşından bahsetmeyeceğim onun doğum gününde bundan hiç bahsetmeyeceğim

nothing um i will only come on on tuesday if i get lots of good wishes and uh presents

um sadece salı günü bir sürü iyi dilek alırsam geleceğim ve uh hediyeler

and love and sympathy what about chocolate we've got plenty of that i would have eaten

ve sevgi ve sempati peki ya çikolata bizde bol miktarda var onu

that by tuesday there won't be anything of that left by tuesday i'm sure there might

salıya kadar yerdim ondan salıya kadar hiçbir şey kalmayacak eminim

be some more although with my my stomach problem i've got to be careful about eating chocolate

biraz daha olabilir ama mide sorunum var ben' özellikle gece geç saatlerde çikolata yeme konusunda dikkatli olmalıyız

particularly late at night okay then we don't you don't want to know about your digestive

tamam o zaman sindirim

system here we go here's another one lucinda now i quite like this i'm sure i'm not sure

sisteminizi bilmek istemez misiniz işte başlıyoruz işte bir tane daha lucinda şimdi bunu oldukça beğendim eminim emin değilim

a hundred percent but i'm sure we used to have someone watching us on the live stream

yüzde yüz ama eminim canlı yayında lucinda adında bizi izleyen biri vardı evet

called lucinda we did yes i wouldn't say that was a rare name mr duncan well i think i don't

yaptık evet bunun nadir bir isim olduğunu söyleyemem bay duncan sanırım

know many lucinda's i've never met anyone called lucinda well i know somebody called

pek fazla lucinda bilmiyorum hiç tanımadım Lucinda diye biriyle tanıştım

lucinda at work and she's probably only about 27. so maybe she's a very good singer as well

iş yerinde Lucinda adında biriyle tanıştım ve o muhtemelen sadece 27 yaşında. yani belki o da çok iyi bir şarkıcı bu yüzden

so maybe it's becoming popular okay um again here's another one well can i stop you there

belki popüler oluyor tamam um yine bir tane daha var seni hemen orada durdurabilir

quickly can you stop me i would like to start unicornia says i've never known anyone called

miyim beni durdurabilir misin unicornia'ya başlamak istiyorum, duncan adında birini hiç tanımadığımı söylüyor

duncan oh and i think that when we get onto men's names that that is a fairly rare name

ve erkek isimlerine geldiğimizde, bunun oldukça nadir bir isim olduğunu düşünüyorum,

duncan i don't think i've ever known anyone else called duncan no there aren't many people

duncan, duncan adında başka birini tanıdığımı hiç sanmıyorum, hayır orada duncan diye ünlü olan çok kişi yok mu

who are famous called duncan there there is a singer called duncan who used to be in a

duncan adında bir şarkıcı var eskiden

group called blue his name is duncan he also shares my second name as well which is very

blue adlı bir gruptaydı onun adı duncan o da benim ikinci adımı paylaşıyor ki bu

awkward on social media so his name is duncan james and so is my name so it's very difficult

sosyal medyada çok garip bu yüzden adı duncan james ve benim adım da bu yüzden

when you have the same name as a famous person

ünlü bir kişiyle aynı ada sahip olduğunuzda çok zor zaten

anyway lucinda and finally i think everyone in their childhood knew someone called peggy

lucinda ve sonunda bence herkes çocukluklarında peggy peggy adında birini tanıyordu

peggy i think that is a great name that really does when i hear the name peggy i always think

bence bu harika bir isim. peggy her zaman

of of a very jolly elderly lady she's got a very good sense of humor a warm welcoming

çok neşeli, yaşlı bir bayanı düşünürüm, çok iyi bir mizah anlayışı vardır, sıcak bir karşılama

person she will always make you a cup of tea and give you a nice slice of warm cake that

insanıdır, size her zaman bir fincan çay yapar ve peggy'den sadece birkaç dakika önce pişirdiği sıcak bir pastadan güzel bir dilim verir.

she's baked just a few moments before peggy peggy very nice uh zoran says lucinda williams

peggy çok güzel uh zoran diyor ki lucinda williams

is a world wide known pop singer and duncan jones is david bowie's son apparently yes

dünya çapında tanınan bir pop şarkıcısı ve duncan jones david bowie'nin oğlu görünüşe göre evet duncan

duncan jones almost the same as mine mine is james his is james yes duncan jones is

jones neredeyse benimkiyle aynı benimki james onun james evet duncan jones

the name of david bowie's son berlin for you says peggy bundy no i don't know who peggy

david bowie'nin oğlunun adı berlin senin için peggy bundy diyor hayır peggy bundy'nin kim olduğunu bilmiyorum hayır ben de

bundy is no i don't know either but these are rare female names aren't they yes they

bilmiyorum ama bunlar nadir kadın isimleri değil mi evet bunlar geçmişte

are names that might be might be well known in the past or used a lot but not so much

iyi bilinen veya çok kullanılmış olabilecek isimler ama değil o kadar çok ki

now so we have some men's names

artık bazı erkek isimlerimiz var

i think we've exhausted my name exhausted it is a good one arthur arthur it's a great

sanırım tükendik ismim tükendi bu iyi bir isim arthur arthur bu harika bir

name a name that a lot of people used to have also kings pest kings were called arthur there

isim bir çok insanın eskiden sahip olduğu bir isim ayrıca krallara veba krallara arthur denirdi arthur

was arthur do you know what arthur was famous for the round table his round table yes he

vardı arthur do arthur'un yuvarlak masasıyla ünlü olduğunu biliyorsunuz, onun yuvarlak masası evet

had a big round table it's amazing that he is the only king that is remembered for his

büyük bir yuvarlak masası vardı, mobilya zevkiyle hatırlanan tek kral olması şaşırtıcı,

taste in furniture it's true ah now somebody mentioned that they like were you going to

doğru ah şimdi biri sevdiğinden bahsetti, siz

mention the name harry uh no my favourite name is harry's yes harry is is a name that

bahsedecek miydiniz? ahh hayır en sevdiğim isim harry'nin evet harry

you don't really hear although i know what you're going to say before you say it oh there's

tam olarak duymadığın bir isim ama ben daha söylemeden ne söyleyeceğini biliyorum oh işte

there's prince harry well this is how names become popular again because harry was a fairly

prens harry var işte isimler böyle yeniden popüler oluyor çünkü harry

old-fashioned name here in the uk i had an uncle harry and no one i went to school with

burada İngiltere'de oldukça eski moda bir isimdi, harry amcam vardı ve okula birlikte gittiğim hiç kimsenin

was called harry it wasn't a popular name but of course now you've got prince harry

adı harry değildi, bu popüler bir isim değildi ama elbette artık prens harry var,

you know half the population of this country will be naming their children harry yes if

yarısını biliyorsun Bu ülkenin nüfusu çocuklarına harry adını verecek, evet, eğer

they're a man just because they want to associate that royal that royal connection that's what

bir erkekseler, sırf o kraliyetle o kraliyet bağlantısını ilişkilendirmek istedikleri için,

people do isn't it yeah it's like diana suddenly became a popular name when princess dinah

insanların yaptığı da bu değil mi, evet, sanki Diana, prenses dinah ortalıktayken birdenbire popüler bir isim haline geldi.

was around yes things come back into fashion but the strange thing is if i if i was here

evet her şey yeniden moda oldu ama garip olan şey şu ki eğer ben burada olsaydım bu

it is steve if i was a member of the royal family and i i was able and willing to have

Steve'di, eğer kraliyet ailesinin bir üyesi olsaydım ve bir çocuk sahibi olabilseydim ve buna istekli

a child

i would give it a really stupid name i would give it the worst name possible but you've

olsaydım, ona gerçekten aptalca bir isim verirdim. olabilecek en kötü isim ama

been sterilized so you can't have a child can you it's sterilized

kısırlaştırıldın yani çocuk sahibi olamıyorsun kısırlaştırılabilir misin hadi

come on carry on with that this this story that you're telling us oh interesting going

devam et bize anlattığın bu hikaye oh ilginç

back to the name lucinda santorino says that uh it comes from the latin luxe meaning light

isme geri dönüyoruz lucinda santorino diyor ki uh latince lüks anlamına gelen ışıktan geliyor

oh i see so lucinda is the lady of the light i like it here's another one cinderella dresses

oh, görüyorum ki lucinda ışığın hanımı, hoşuma gidiyor işte başka bir külkedisi sadece siyah elbiseler ona daha

exclusively in black i need to tell her she needs to wear lighter clothes that's another

hafif giysiler giymesi gerektiğini söylemeliyim bu da

incredible fact about mr steve's friends here in brazil arthur is fashionable name see he's

bay steve'in arkadaşları hakkında bir başka inanılmaz gerçek brezilya'da arthur moda bir isim bakın o

come back into different countries at different times names will come in and out of popularity

farklı ülkelerde farklı zamanlarda geri döndü isimler popülerlik kazanacak ve popülerliğini kaybedecek

yes well i'm using these as guides so so i've got yeah go on just i do something to so many

interesting comments sometimes i do have to speak on here it is not on a sunday here's

yorumlar bazen burada konuşmam gerekiyor pazar günü değil

here we go steve bernard bernard so i always think of bernard i always think of maybe a

işte başlıyoruz steve bernard bernard yani hep bernard'ı düşünüyorum hep belki

big bloke maybe large maybe an uncle someone's uncle harry uncle bernard sort of yeah stout

iri bir herif belki iri belki bir amca birinin amcası harry amca bernard bir nevi evet yiğit bir

sort of you think you think of the dog a scent burned a dog don't you sort of a slow moving

nevi köpeği düşünüyorsun bir koku bir köpeği yaktı o kelimeyi duyduğunda biraz yavaş hareket eden şişman tüylü bir köpek değil mi tamam

fat hairy dog when you hear that word okay apologies to anyone called bernard yeah if

bernard denen herkesten özür dilerim evet eğer

there's anyone called bernard out there mr steve thinks that the image of your name is

orada bernard diye biri varsa bay steve adının resmi

a big fat hairy dog is a dora duncan was an american dancer who yeah who performed throughout

büyük şişman kıllı bir köpek bir dora duncan amerikalı bir dansçıydı kim evet

europe to greater claim i remember her yes she was she was um well it was her family

daha büyük iddia için avrupa çapında performans sergiledi onu hatırlıyorum evet o öyleydi um pekala onun soyadı duncan'dı bu

name was duncan so sometimes the name duncan can be actually the family name a lot of people

yüzden bazen adı duncan can aslında soyadım bir çok insan

think that my family name is duncan but it isn't it's my first name it's my given name

soyadımın duncan olduğunu düşünüyor ama bu benim ilk adım değil bu benim gerçek adım

yes uh satorino of course who's on all the time somebody's pointed out that their name

evet uh satorino tabii ki kim her zaman açık

is comes from the planet yes

evet

neptune saturn obviously have you got rings around you that's what we want to know and

neptün satürn belli ki çevrenizde halkalar var mı bizim bilmek istediğimiz bu ve bir

lots of moons

sürü ay var

but you do find that moons and rings are often nearby how about joshua yes joshua that's

ama ayların ve halkaların genellikle yakında olduğunu buluyorsunuz peki ya joshua evet joshua bu

not very popular you should never call anyone joshua they're all power taps on happy birthday

çok popüler değil kimseye asla joshua dememelisiniz hepsi onlar doğum günün kutlu olsun elektrik muslukları

i haven't do you realize today i haven't got a single sentence out well i mean you know

yapmadım bugün farkında mısın tek bir cümlem bile yok yani biliyorsun demek istiyorum ki

as i only come up once a week yeah it feels like it

haftada sadece bir kez geliyorum evet

very soon it might not even be that yes francesca paul makes a very good point here about names

çok yakında olacakmış gibi geliyor o bile olmayabilir evet francesca Paul burada, isimlerin hayatınız üzerinde etkisi olduğu konusunda çok iyi bir noktaya değiniyor,

having an effect on your life huh yes because i i do think this if you are if whatever name

evet, çünkü eğer öyleyseniz, sahip olduğunuz isim ne olursa olsun,

you've got that can have an impact on people's perception of you yes and your own perception

insanların sizi algılayışını ve sizin

of yourself i think i think your own psychology can be affected so if your name is i don't

kendinizi algılamanızı etkileyebileceğini düşünüyorum. kendi psikolojinizin etkilenebileceğini düşünüyorum bu yüzden adınız I don't

know richard it sounds like a very strong powerful name but if you're if your name is

know richard ise kulağa çok güçlü ve güçlü bir ad gibi geliyor ama eğer adınız

i don't know cedric then it seems weak and feeble cedric i knew a person from uh from

i don't know cedric ise o zaman zayıf ve zayıf görünüyor cedric

uh paris called cedric many years ago you know a lot of people i've been around a bit

uzun yıllar önce paris'ten cedric adında birini tanıyordum bir çok insan tanıyorsun ben biraz dolaştım

mr duncan well well i certainly know that uh hiroko's going goodbye hiroko probably

bay duncan pekala hiroko'nun vedalaşacağını kesinlikle biliyorum hiroko muhtemelen

already gone yes we know par tap it's your birthday happy birthday it's mine on tuesday

çoktan gitti evet biliyoruz par tap bu senin doğum günün kutlu olsun salı benim

by the way it's mr steve's birthday on tuesday and we will be sharing it together but we

bu arada bugün bay steve'in doğum günü salı ve birlikte paylaşacağız ama

won't be talking about his age

onun yaşı hakkında konuşmayacağız

no we won't here's another one steve and i don't want any rude comments albert there

hayır bir tane daha almayacağız steve ve kabalık istemiyorum yorumlar albert

was a prince with that name there was a there was a prince albert yes the word the phrase

o isimde bir prens vardı bir de vardı bir prens albert vardı evet kelime

prince albert or name prince albert he was actually the husband of uh queen victoria

prens albert veya adı prens albert aslında kraliçe victoria'nın kocasıydı

yes this is good you're getting good at steve is getting very good with naomi and there's

evet bu iyi sen iyi oluyorsun steve oluyor naomi ile çok iyi ve

a there's another well victoria is relatively common but i would say there are certain names

başka bir şey daha var, victoria nispeten yaygın ama bazı isimler olduğunu söyleyebilirim, sınıfla

as well aren't there that are associated with class you see if somebody calls their daughter

ilişkili olanlar da yok, eğer biri kızına

victoria they will be from a posh family i will guarantee it okay victoria because they

victoria diyorsa, o sosyetik bir aileden olacak, yapacağım garanti et tamam victoria çünkü

will want their child to sound like they're from the upper classes victoria well of course

çocuklarının üst sınıf victoria'danmış gibi ses çıkarmasını isteyecekler victoria tabii ki

you had queen victoria so i would imagine at that time there must have been a lot of

kraliçe victoria'n vardı bu yüzden o zamanlar victoria olarak

people being born and named victoria you see charles is a posh name if you call if if you

doğan ve victoria olarak adlandırılan birçok insan olduğunu hayal ederdim charles gösterişli bir isim ararsan

called your son char then he said son or daughter wait if he called your son charles charlene

oğluna char dersen o zaman oğlum ya da kızım dedi bekle oğluna charles charlene derse

you would be from a posh family charlene i think that is related to charles you see not

soslu bir aileden olursun charlene bence bu charles ile ilgili görüyorsun

sure about that uh but yes charles albert and if you're a girl's name victoria what's

bundan emin değilsin ama evet charles albert ve eğer bir kızın adı victoria ise

another samantha that's a posh elizabeth's name elizabeth elizabeth like like the queen

başka bir samantha nedir bu havalı bir elizabeth'in adı elizabeth elizabeth İngiltere kraliçesi gibi

of england her name is elizabeth lizzy okay but when you shorten elizabeth to lizzie suddenly

onun adı elizabeth lizzy tamam ama elizabeth'i lizzie'ye kısalttığınızda birdenbire

that person goes from upper class to lower class in just seconds you really do have well

o kişi üst sınıftan gidiyor sadece saniyeler içinde sınıfı düşürmek bu ülkede gerçekten iyisin

in this country everything's about classes it would appear to be okay so so here's a

name that you should never call your son ever you should never call your son

justin what's wrong with that justin it just sort of sounds like you know it doesn't sound

bir tür sesler biliyormuşsun gibi, kulağa

very strong justin it's like it's like darren or i don't know crispin that's another one

çok güçlü gelmiyor justin, sanki darren gibi ya da bilmiyorum Crispin bu başka bir

crispin yeah crispin or quentin's too syllabic quentin there's too many syllable sounds quentin

Crispin evet Cristin ya da Quentin çok heceli Quentin çok fazla hece sesi var Quentin

quentin but christmas say it three times for you to notice crispin yeah hello my name is

Quentin ama Noel üç kez söyle fark etmen için Crispin evet merhaba benim adım

crispin justin yes they're very effeminate yes male names i would say uh you would get

Crispin justin evet çok efemine evet erkek isimleri derdim uh

you would get uh taken the mickey out of at school yes if you have that name and one more

alırdın okuldan mickey alırdın evet bu isme sahipsen ve bir tane daha

steve this is a i love this name this is a great name

steve bu Bu ismi seviyorum bu harika bir isim

archibald archibald i think this is a great name because you never really meet anyone

archibald archibald Bence bu harika bir isim çünkü artık archibald diyen biriyle gerçekten tanışmıyorsunuz

anymore called archibald however you might shorten that to archie you see and then it

ancak onu gördüğünüz gibi kısaltabilirsiniz ve sonra modaya

becomes a hip trendy name yes because we have archie is one of the the little babies of

uygun bir isim haline geliyor evet çünkü bizde archie var

one of the members of the royal family oh well that means that name's going to be very

kraliyet ailesinin üyelerinden birinin küçük bebeklerinden biri oh peki bu ismin çok popüler olacağı anlamına geliyor

popular archie become very popular so archibald it has the word it has the word bald as well

archie çok popüler olacak yani archibald kelimesi var kel kelimesi de var

justin bieber yes uh there's the name justin are you just proving my point of course you

justin bieber evet uh işte justin adı sadece benim fikrimi kanıtlıyor musun tabii ki

can carry off yeah that's right you are proving my point justin timberlake justin bieber emily

devam edebilirsin evet bu doğru benim amacımı kanıtlıyorsun justin timberlake justin bieber emily evet

yes you're right jamila emily is a beautiful but also a posh name emily emily emily albert

haklısın jamila emily güzel ama aynı zamanda gösterişli bir isim emily emily emily albert

einstein well there you go you see he he's old so it's an old name he's he's very old

einstein peki sen git bak o yaşlı yani eski bir isim o çok yaşlı biliyor

did you know that they they actually keep albert einstein's brain in a jar do they they

muydunuz aslında albert einstein'ın beynini bir kavanozda tutuyorlar mı yapıyorlar yapıyorlar mı

do they they took it out no they did that when albert einstein died they they took his

çıkardılar hayır yaptılar bunu albert einstein öldüğünde onunkini aldılar

brain out and yes they took his brain out i mean really we've got a picture of it i

beynini dışarı çıkardılar ve evet beynini çıkardılar yani gerçekten bir resmimiz var

haven't got a picture of albert einstein's brain it doesn't seem like the sort of thing

albert einstein'ın beyninin bir resmi yok

to show on a sunday afternoon to be honest i don't think i don't think anyone wants to

dürüst olmak gerekirse pazar öğleden sonra gösterilecek türden bir şeye benzemiyor

see a real human brain to be honest francesca says that which francesca by the way is a

Dürüst olmak gerekirse, kimsenin gerçek bir insan beyni görmek isteyeceğini düşünmüyorum.

posh name uh it certainly would be in this country anyway if you called your daughter

francesca okay you would be from a rich posh family okay but francesca's daughter is delia

zengin ve gösterişli bir aileden olabilir tamam ama francesca'nın kızı delia ki bu çok

which is a lovely name isn't it yeah yeah a lovely name i think that might be related

hoş bir isim değil mi evet evet güzel bir isim bence bu

to a flower i have a feeling you think you have dahlia no well yes it might be you see

bir çiçekle ilgili olabilir sende yıldız çiçeği olduğunu düşündüğüne dair bir his var hayır iyi evet olabilir görüyorsun

but it might be well a lot of a lot of women's names are derived from i think flowers rose

ama pek çok kadın isminin çiçeklerden türetildiğini düşünüyorum

yes daisy

evet papatya ısırgan

nettle nettle i used to have an art nettle nettie nettie you see there's a there's a

ısırgan eskiden bir sanat ısırganım vardı nettie nettie görüyorsun bir

uh not very popular name i was joking there by the way metal what about do you remember

uh çok popüler olmayan bir isim var şaka yapıyordum bu arada metal peki ya hatırlıyor musun

because we love watching uh the the cartoon comedy program family guy that's very good

çünkü uh çizgi film komedi programını izlemeyi seviyoruz aile adamı bu çok iyi

and you're trying to think of the name then

ve o zaman isim düşünmeye çalışıyorsun

and they did a little funny sketch about names didn't they and they said you know what is

ve isimler hakkında biraz komik bir skeç yapmışlardı değil mi ve en çok ne olduğunu bildiğini söylediler,

the most um what is the the worst name to call a man yeah it was a joke the worst name

bir erkeğe söylenecek en kötü isim nedir evet bu bir şakaydı, aile babasına göre bir erkek için verilebilecek en kötü isim

that you can give or the worst name that exists for a man according to family guy and the

veya var olan en kötü isim ve

answer was keith keith k-e-i-t-h i had an uncle keith i've never known anyone else since

cevap Keith Keith idi. k-e-i-t-h bir amcam vardı keith o zamandan beri başka kimseyi tanımadım

then to be called that keith keith keith it's difficult to say do you know many years ago

o keith keith keith demek zor biliyor musun yıllar önce

do you remember in the late 1980s it was very unfashionable to be called wayne wayne because

hatırlıyor musun 1980'lerin sonunda wayne wayne olarak adlandırılmak çok demodeydi çünkü

that was another one the name wayne it it was used quite often as an insult i don't

o başka bir isim wayne miydi o da sık sık hakaret olarak kullanılıyordu

know why i used to have a friend at school called wayne sadly he he died in a motorcycle

neden okulda wayne adında bir arkadaşım vardı bilmiyorum ne yazık ki o bir motosiklet kazasında öldü

accident yet wayne is is uh wayne's sleep he used to be a dancer yeah he still is i

ama wayne uh wayne'in uykusuydu o eskiden bir dansçı evet o hala öyle

i'm sure he is he's very light on his toes i bet not as light as he used to be uh i have

eminim öyledir ayak parmakları çok hafiftir bahse girerim eskisi kadar hafif değildir uh benim

a story about wayne sleep but i can't tell it justin according to santorino it was from

wayne sleep hakkında bir hikayem var ama anlatamam justin santorino'ya göre öyleydi

the latin uh justino about the justice yes april oh our pit is a famous name according

latinceden uh justino adaletle ilgili evet nisan oh çukurumuz par tapa göre ünlü bir isim

to par tap but then is that is part up at our pit the same one in the same well it's

ama o zaman bu bizim çukurumuzdaki parça aynı kuyudaki

the same person is it our pit's birthday as well today is it our pit is it your birthday

aynı kişi aynı kişi mi bizim çukurumuzun da bugün doğum günü bizim çukurumuz mu senin doğum günün

and our pizza i don't think so uh well you are famous because you're on here are you

ve bizim pizzamız mı pek iyi düşünmüyorum ünlüsün çünkü buradasın

reading the new live chats i think steve is reading live chats from about an hour ago

yeni canlı sohbetleri mi okuyorsun sanırım steve yaklaşık bir saat önceki canlı sohbetleri okuyor bir

there's loads of new stuff coming up that you're not looking at someone said that you

sürü var yeni şeyler geliyor bakmıyorsun birisi

are more handsome than me true but rather not a nice thing to say better i'm used to

benden daha yakışıklısın dedi doğru ama daha iyi söylemek hoş bir şey değil

it steve always gets all of the totty he does well i mean i you know as i said i had so

buna alışkınım steve her zaman tüm totty'yi alır o iyi yapar yani ben seni söylediğim gibi biliyorum o kadar

many uh valentine cards that um i'm not sure that i'll have time to open them all today

çok sevgililer günü kartım vardı ki bugün hepsini açmaya vaktim olacağından emin değilim

yeah maybe i'll save some of them for next year yeah right um so yes there are so there

evet belki bazılarını gelecek yıl için saklarım evet doğru um yani evet çok var

are a lot of names naughty gifts i'll tell you anyway carry on there are a lot of names

bir sürü isim var yaramaz hediyeler yine de devam et devam et bir sürü isim var

a lot of names that you never hear anymore and some that have become fashionable again

artık hiç duymadığın bir sürü isim var ve bazıları yeniden moda oldu

apparently one of the most used names or given names is muhammad did you know that i'm not

görünüşe göre en çok kullanılan isimlerden veya verilen isimlerden biri muhammad did hani

surprised in the world in the world in the world yes you mean it's not duncan and it's

şaşırmadım dunyada dunyada dunyada evet duncan

not steve it's not steve it's not duncan but yes mohammed is a very popular name mr steve

değil steve değil steve değil duncan değil ama evet mohammed çok popüler bir isim bay steve

was in the garden this morning what were you doing in the garden yeah i saw you with your

bu sabah bahçedeydi ne demek istedin bahçede mi yapıyordun evet seni helikopterinle gördüm

chopper sorry can i say something muhammad's a very popular name but you would think but

özür dilerim bir şey söyleyebilir miyim muhammed çok popüler bir isim ama düşünürsün ama

jesus isn't a popular name is it ah it depends where you are in the world spanish spanish

isa popüler bir isim değil ah bu dünyanın neresinde olduğuna bağlı ispanyol ispanyol

people are often called jesus

insanlar sık sık İsa'yı aradı,

you see yeah do you like i knew that i knew that everyone huh you see so mr steve this

görüyorsun ya, biliyor musun, herkesin bunu bildiğini biliyordum ha, bu yüzden Bay Steve bu

morning was in the garden holding his chopper he was he was swinging it around and he was

sabah bahçede elinde helikopterini tutuyordu, etrafta sallıyordu ve

the neighbours reported me to the police okay that's not quite where i was going decent

komşular beni polise ihbar etti tamam mı?

exposure okay steve please please mr steve this morning was chopping some logs in the

tamam steve lütfen lütfen bay steve bu sabah bahçedeki ağaçlardan bazı kütükler kesiyordu hafta

garden from the trees i have a feeling that there won't be any trees left by the end of

sonuna kadar hiç ağaç kalmayacağına dair bir his var

the week so we have our lovely fire going because it's been a very cold week i mentioned

bu yüzden bizim güzelimiz var yangın çıkıyor çünkü çok soğuk bir haftaydı

this during the week on my fabuary lessons and look at that isn't that lovely so there

hafta boyunca fabuary derslerimde bundan bahsetmiştim ve bakın bu o kadar da hoş değil bu yüzden

is the fire in our living room this morning and mr steve has been busy chopping up the

bu sabah oturma odamızda yangın var ve bay steve odunları iyice kesmekle meşgul

wood well that's because we ran out of we normally buy obviously wood that's been already

bunun nedeni tükendi çünkü normalde zaten doğranmış odun alıyoruz tamam evet

chopped up okay yes we don't go around chopping trees down all the time but it's been very

her zaman etrafta dolaşıp ağaç kesmeyiz ama hava çok

cold and i ordered some more wood but they've been so busy because of the weather they can't

soğuktu ve biraz daha odun sipariş ettim ama çok meşguller çünkü hava durumu

deliver it so i've had to resort because we've run out i've had to resort to going into the

teslim edemiyorlar, bu yüzden başvurmak zorunda kaldım çünkü tükendik bahçeye gidip yazın daha önce

garden and chopping up bits of tree that i felled earlier on in the summer and uh surprisingly

devirdiğim ağaç parçalarını kesmek zorunda kaldım ve ah şaşırtıcı bir şekilde

enough i thought it would be too wet to burn but i've been shoving it on the on there and

yeterince Yanmak için çok ıslak olacağını düşünmüştüm ama onu oraya itiyordum ve

it's been burning really well it's been it's been i think steve this week has developed

gerçekten çok iyi yanıyordu sanırım Steve bu hafta

a sort of obsession with with the log fire he's just he's just watching it all the time

odun ateşine karşı bir tür saplantı geliştirdi o sadece o sadece sürekli izliyoruz, bu

so so we might have to start chopping up the furniture in the house so if we run out of

yüzden evdeki tüm mobilyaları doğramaya başlamak zorunda kalabiliriz, eğer

wood if we have no wood left in the garden we might have to start chopping up all of

odun biterse, bahçede hiç odun kalmamışsa, tüm mobilyaları doğramaya başlamak zorunda kalabiliriz.

the furniture all of the the bookcase and the tables and the chairs

kitaplık ve masalar ve sandalyeler

maybe maybe one of my arms mr steve might chop it up and shove it into the fireplace

belki belki kollarımdan biri bay steve onu doğrayıp şömineye itebilir vay canına

wow says i love you mr duncan i wonder why i don't know why i don't know what you've

seni seviyorum diyor bay duncan neden bilmiyorum neden bilmiyorum neden senin ne yaptığını bilmiyorum

done who says that uh i don't know wow said that somebody called wow wow i love you duncan

kim söyledi bunu bilmiyorum vay dedi biri dedi ki vay vay seni seviyorum duncan

we've had we've got some a lot of new names on here today edit goulet edit goulet is a

bizde bugün burada bir sürü yeni isim var düzenle goulet düzenle gulet normal bir ah

regular oh i haven't seen edit comes on hello edit nice to see you here again i haven't

ben yapmadım gördüm düzenle hadi merhaba düzenle seni tekrar burada görmek güzel

seen wow do you want to see a beautiful pizza what about iron man is it is it is it uh is

görmedim vay güzel bir pizza görmek ister misin peki ya demir adam

it the one that um that um oh louis's wife has made okay have you been watching yes how

tamam izledin mi evet nasıl

did you know that well i read that there was his wife who's cooking and making a pizza

bildin bunu iyi okudum karısının yemek pişirdiğini ve pizza yaptığını okudum bu mu hayır bu mu evet bu çok

is this it no it is is that it yeah doesn't that look lovely that is delicious i want

güzel görünmüyor mu lezzetli değil mi

to take a slice from that pizza the only thing i would change of course i'm not very keen

bir dilim almak istiyorum o pizzadan değiştireceğim tek şey tabi ki zeytine pek meraklı değilim ah

on olives oh olive that's another name look at that that's another name you can call a

zeytin başka bir isim bak bu da bir

woman a woman can be called olive yes look at that isn't that nice so that is something

kadına zeytin denilebilir bir kadına zeytin denilebilir evet bak bu o kadar da güzel değil yani bu

that lewis's wife made and i really do want to have a slice if we'd got a private jet

lewis'in karısının yaptığı bir şey ve eğer özel bir jetimiz veya helikopterimiz olsaydı gerçekten bir dilim yemek isterdim evet

or a helicopter yeah i would fly over to paris right now for a piece of that pizza and i

şu anda o pizzadan bir parça yemek için paris'e uçardım ve

that's perfect for me look at those lovely tomatoes the cheese and the olives i think

bu benim için mükemmel bak o güzel domateslerde peynir ve zeytin bence

you'd probably want twice as much cheese on there mr duncan yes the only thing i would

orada iki kat daha fazla peynir istersiniz bay duncan evet değiştireceğim tek şey hayır bence

change no i think that's okay because you've got the nice flavour of the tomatoes you see

sorun değil çünkü gördüğünüz domateslerin güzel tadına sahipsiniz

but the thing i would change i wouldn't have olives i don't like olives i don't know why

ama değiştireceğim şey zeytin olmazdı zeytin sevmem neden bilmiyorum

and of course olive is also a name that you can give to a woman a man in the uk another

ve tabii ki zeytin de İngiltere'de bir kadına bir erkeğe verebileceğiniz bir isimdir başka bir

old-fashioned yes old-fashioned maybe here's another old-fashioned word toby yes or tobias

eski moda evet eski- moda belki işte başka bir eski moda kelime toby evet ya da tobias

toby is an unpopular uh name now we had a dog that we called toby okay in your childhood

toby popüler olmayan bir isim şimdi toby dediğimiz bir köpeğimiz vardı

well that's the thing you see in the uk everybody knows that in the uk people we we're we're

tamam çocukluğunuzda bu İngiltere'de gördüğünüz şey

big dog owners in in the uk big dog owners what about what about small dog owners okay

İngiltere'de biz büyük köpek sahipleriyiz büyük köpek sahipleri peki ya küçük köpek sahipleri tamam bu

that's an expression mr duncan if you say you're a big dog owner it means that you know

bir ifade Bay Duncan eğer büyük bir köpek sahibi olduğunuzu söylerseniz bu İngiltere'nin

the population the uk like to buy dogs i think we've probably owned more dogs in this country

köpek satın almaktan hoşlandığı nüfusu bildiğiniz anlamına gelir bence bu ülkede muhtemelen dünyanın herhangi bir yerindeki kişi başına düşen köpek sayısından daha fazla sahibimiz var

than probably any other per capita in any other parts of the world uh this does not

uh bu kulağa gerçek

sound like a fact i think it's a fact look it up if you look up per capita uh the highest

gibi gelmiyor bence bu bir gerçek

dog rate in the world i think you would see the uk would be the highest i think china

dünyadaki köpek oranı İngiltere'nin en yüksek olduğunu göreceğinizi düşünüyorum Çin'in daha

is higher we love our dogs yes but they have that one i won't say that everybody i mean

yüksek olduğunu düşünüyorum köpeklerimizi seviyoruz evet ama onlarda o var demeyeceğim herkes yani

look at where we live we're the only people without dogs and since the lockdown everyone's

yaşadığımız yere bakın biz tekiz köpekleri olmayan insanlar ve sokağa çıkma yasağından bu yana herkes

buying dogs apparently i mean every like every zoo meeting i go on at work everyone's got

köpek satın alıyor görünüşe göre her hayvanat bahçesi toplantısından bahsediyorum işe gidiyorum herkesin

a dog a zoo meeting zoom oh i say i thought we said a zoo meeting where is this meeting

bir köpeği var hayvanat bahçesi toplantısı zoom oh diyorum ki bir hayvanat bahçesi toplantısı dedik bu toplantı nerede

taking place everyone's got dogs at the moment okay then still i'm talking well what was

yapılıyor herkesin köpekleri var şu an tamam o zaman hala iyi konuşuyorum ne

the point i forgot what i was going to say i know you always do steve is great what are

anlamı vardı ne söyleyeceğimi unuttum her zaman yaptığını biliyorum

you talking about never have a conversation with steve ever never never have a conversation

steve harika neden bahsediyorsun steve ile asla konuşma asla asla asla konuşma

are we talking about before then backtrack backtrack no please don't we're just going

önce hakkında konuşuyoruz sonra geri takip geri izleme hayır lütfen yapma

to make a really good point

gerçekten iyi bir noktaya değineceğiz

trust me steve it will never happen [ __ ] on tuesday it's steve's birthday don't forget

güven bana steve bu asla olmayacak [ __ ] salı bugün steve'in doğum günü

to join us on tuesday we have a great amazing live stream with mr steve he will be another

salı günü bize katılmayı unutma harika bir gün geçirdik Bay Steve ile harika canlı yayın o bir

year older but how old will he be find out on tuesday somebody said i was 18. so that

yaş daha yaşlanacak ama kaç yaşında olacak salı günü biri benim 18 olduğumu söyledi. yani

is the correct answer no i think they said you you were born in the 1800s oh i know the

doğru cevap bu hayır sanırım sana 1800'lerde doğduğunu söylediler oh biliyorum

point i was going to make oh okay then marietta says people used to called their dogs toby

yapacağım nokta oh tamam o zaman marietta diyor ki insanlar

about 30 years ago well that's about right well the problem is you mentioned something

yaklaşık 30 yıl önce köpeklerine toby derdi

and then you go into a very long story about your childhood what i was going to say is

that um when you are choosing the name for your dog it tends to be a name that you would

köpeğiniz için bir isim seçerken, normalde bir insana vermeyeceğiniz bir isim olma eğilimindedir bu

not normally give to a human that's true because i mean fido you would never call your child

doğru çünkü çocuğunuza asla fido demezsiniz

fidel i went to school with someone called fido did they that was their bark worse than

fidel, okula fido adında biriyle gittim havlamaları ısırmalarından daha kötüydü

their bite

were they a bit of a dog you know not very good looking no they were airy they came from

biraz köpektiler bilirsiniz pek iyi görünmüyorlardı hayır havadarlardı

a rough family

kaba bir aileden geliyorlardı

i've just i'm just getting used to the fact still the the the live chat is only seconds

ben sadece alıştım bu gerçeğe hala canlı sohbet, artık

after you know there's no delay anymore we don't have delay anymore so as we speak you

gecikme olmadığını bildiğiniz andan itibaren saniyeler sürüyor, artık gecikmemiz yok, bu yüzden biz konuşurken nefesimizden gelen

can almost feel feel the the gentle breeze from our breath as we speak it's whistling

hafif esintiyi neredeyse hissedebiliyorsunuz, biz konuşurken

by your ear because there's no delay anymore but you don't you don't tend to call uh oh

kulağınızın yanında ıslık çalıyor çünkü artık gecikme yok ama siz yapmıyorsunuz ' uh oh ' deme eğiliminde değilsiniz

and if you caught your dog by say you called your dog harry or stephen or duncan that would

ve köpeğinize harry, stephen veya duncan dediğinizi söyleyerek yakalarsanız, bu

be odd don't you when you give you all of those names when you give your pet's name

tuhaf olmaz mı, evcil hayvanınızın adını verirken size tüm bu adları verdiğinizde?

that's a long name for a dog when you give your pets names they don't tend to be names

bu bir köpek için uzun bir isim, evcil hayvanlarınıza isim verdiğinizde, insanlara da vereceğiniz isimler olma eğiliminde değiller,

that you would also give to people come here harry steve or duncan well you might you might

buraya gelin, harry steve veya duncan, pekala, size köpek harry

get somebody's child coming to you instead of the dog harry come here harry oh no not

yerine birinin çocuğunun gelmesini sağlayabilirsiniz. buraya gel harry oh hayır

you i met my dog trevor i would if i had a dog i would call my dog trevor because you

sen benim köpeğim trevor ile tanışırdım bir köpeğim olsa köpeğime trevor derdim çünkü sen

you never call you never call a dog trevor ever ever you never ever ever call a dog trevor

asla aramazsın asla köpeğe trevor demezsin asla asla asla bir köpeğe trevor demezsin

ever pamira's cat is called tiger yes that's good well that's that's i think that's okay

pamira'nın kedisi kaplan denir evet bu iyi peki bu bence sorun değil

it isn't a tiger but it's good yeah it's like dogs you see lots of people call their dogs

bu bir kaplan değil ama iyi evet köpekler gibi gördüğünüz gibi birçok insan fido

as you said fido and also rover rover that's the one i don't know why but rover is a name

dediğin gibi köpeklerine fido ve ayrıca rover rover diyor nedenini bilmiyorum ama gezici,

that people often give to their dog rover any any others uh well what do our neighbours

insanların köpeklerine sık sık verdikleri bir addır gezici diğerleri herhangi biri ah peki komşularımız

call their dogs um i know what i call them i call them a pain in the arms uh i think

köpeklerine ne derler um onlara ne dediğimi biliyorum onlara baş belası derim uh sanırım

bertie i've heard of a dog called bertie no one calls their dog bertie don't they i think

bertie adını duymuştum köpek bertie diyemez kimse köpeğine bertie demez değil mi sanırım bu yüzden

so i've heard that before what that's a man's name there used to be a prince bird he wasn't

duydum ki bu bir adamın adı olan şeyden önce bir prens kuşu vardı o

there or something like that uh you're okay my hamster's called honey oh see that's a

orada değildi ya da onun gibi bir şey uh sen iyisin benim hamsterım bal denir oh bak bu çok

lovely name that is a lovely name for a hamster if i had a hamster that i could hold in my

güzel bir isim bu bir hamster için çok güzel bir isim elimde tutabileceğim bir hamsterim olsaydı

hand i would call it honey i would say hello honey do you want do you want something to

ona tatlım derdim merhaba tatlım ister misin okuyacak bir şey ister misin

read do you want super chewy hoodie you're a very hungry hamster you are you are right

süper sakızlı kapşonlu sen çok aç bir hamstersın haklısın

yes that's a good name for a hamster somebody said earlier you see it's not uh it's not

evet bu bir hamster için iyi bir isim dedi birisi daha önce dedi ki öyle değil uh bu

happy valentine's day for everyone no somebody said that they've given up their i can't remember

herkesin sevgililer günü kutlu değil hayır kimse yapabileceğinden vazgeçtiğini söyledi

who it was now that they they've they've they've ditched dumped their boyfriend after 20 years

20 yıl sonra erkek arkadaşlarını terk ettiler

okay and they're very very happy because now they feel free now i can't remember who it

tamam ve çok çok mutlular çünkü artık özgür hissediyorlar artık kim olduğunu hatırlayamıyorum

was uh but somebody said that earlier i love the way steve goes right back about an hour

uh ama biri daha önce Steve'in yaklaşık bir saat

ago to the to the beginning of the live stream the live stream very very very lively today

önce canlı yayının başına geri gitmesini sevdiğimi söyledi canlı yayın çok çok çok canlı bugün

it's very busy it's live you see it is live and lively who was it that said that they

çok meşgul canlı canlı görüyorsun canlı ve hareketli bunu söyleyen kimdi

had a boyfriend of 20 years and they've dumped them and now they feel very happy it's a good

20 yıllık bir sevgilileri vardı ve onları terk ettiler ve şimdi çok mutlu hissediyorlar bu

idea by the way i might try that i'm going to write that down on my list of things to

arada denemek iyi bir fikir bunu

do this year have we got time for the uh it's whispering sentence game the sentence as you

bu yıl yapılacaklar listeme yazacağım var mı uh için zaman fısıltılı cümle oyunu cümle bildiğiniz gibi

know who we will wake up from their slumber really yes i don't want to think about that

kimi uykusundan uyandıracağız gerçekten evet

we have the sentence game coming up in a few moments mr steve and myself will be with you

birkaç dakika içinde çıkacak olan cümle oyunumuz olduğunu düşünmek istemiyorum bay steve ve ben birlikte olacağız sen

for another 20 minutes so we have that coming up yesterday steve very quickly yesterday

20 dakika daha o yüzden bizde o konu açıldı dün steve çok hızlı dün

we were talking about pizza's making me feel hungry we were talking about

pizzanın beni acıktırmasından bahsediyorduk

we were talking yesterday about the internet and i mentioned the early days of the internet

dün internetten bahsediyorduk ve internetin ilk zamanlarından bahsetmiştim

do you remember the early days of the internet steve now i'm going back to the late 90s when

erken hatırlıyormusun internetin günleri steve şimdi

the internet was fairly new now i know that the internet has been around for many years

internetin oldukça yeni olduğu 90'ların sonlarına dönüyorum şimdi internetin 1970'lerden bu yana uzun yıllardır var olduğunu biliyorum

since the 1970s the internet was used but not not widely you see but i was thinking

internet kullanılıyordu ama yaygın olarak kullanılmıyor görüyorsunuz ama düşünüyordum

the other day about the internet what's this got to do with anything mr duncan it's got

geçen gün internet hakkında bunun herhangi bir şeyle ne ilgisi var bay duncan bunun

to do with lots of things but i was thinking of the olden days because there are a lot

birçok şeyle ilgisi var ama ben eski günleri düşünüyordum çünkü

of people who are very young who might not remember the days of the internet listen to

çok genç olan ve eski günleri hatırlamayabilecek birçok insan var internet

this sound listen steve

bu sesi dinle dinle steve

yes we used to hear that a lot didn't we yeah but not anymore it won't stop now can't you

evet bunu eskiden çok duyardık değil mi evet ama artık durmayacak artık

stop it mr duncan is this your actual internet stop it mr duncan i think we've heard enough

durduramaz mısınız bay duncan bu sizin gerçek internetiniz mi durdurun bay duncan bence biz' Yeterince duydum

and i don't know what that's got to do with valentine's day won't stop but i was thinking

ve bunun sevgililer günü ile ne ilgisi olduğunu bilmiyorum durmayacak ama

the other the other day i don't know why that wouldn't stop then oh my goodness i'm sorry

geçen gün düşünüyordum neden bitmiyor bilmiyorum o zaman aman tanrım özür dilerim

if you are listening with headphones

eğer kulaklıkla dinliyorsunuz

i do apologize but that was the sound that you used to hear when you used dial-up and

özür dilerim ama bu çevirmeli ağ kullandığınızda duyduğunuz sesti ve

it was very slow and i have a lovely photograph here that i want to show you look at this

çok yavaştı ve burada size göstermek istediğim çok güzel bir fotoğrafım var buna bakın bu

so this is someone in 1999 trying to upload something but look look very carefully estimated

yüzden bu 1999 bir şey yüklemeye çalışıyor ama bakın çok dikkatli bakın

time left 39 years so you can see how slow the internet was many many years ago so so

kalan süreyi tahmin edin 39 yıl yani yıllar önce internetin ne kadar yavaş olduğunu görebilirsiniz yani

39 years i would imagine that person is still trying to upload or download that file i wonder

39 yıl o kişinin hala o dosyayı yüklemeye veya indirmeye çalıştığını düşünürdüm merak ediyorum

what it is maybe it's it's a very large jpeg i think so

ne olduğunu belki de çok büyük bir jpeg bence o kadar iyi ki bu

well that was uh that was an interesting distraction mr duncan i finished i love that i thought

ilginç bir dikkat dağıtıcıydı Bay Duncan bitirdim harika olduğunu düşünmeme bayıldım eskiden

that was brilliant i remember the internet you used to wait ages when you opened a photograph

interneti hatırlıyorum bir fotoğrafı açtığınızda çok uzun süre beklerdiniz

the photograph would just open like this very slowly i'm sure most people on here know that

fotoğraf sadece bu şekilde çok yavaş açılıyor eminim buradaki çoğu kişi

mr duncan i don't think so there are people who who don't even know about the early days

Bay Duncan'ın bunu bildiğini sanmıyorum bu yüzden internetin ilk günlerinden haberi bile olmayan insanlar var

of the internet maybe we could say that for another time yeah it's interesting but i don't

belki bunu başka bir zaman için söyleyebiliriz evet bu ilginç ama

think it's relevant to today's lesson it is i don't well lots of people like to send their

bugünkü dersle alakalı olduğunu düşünmüyorum, pek çok insan

valentine's greetings through the internet via email you see tomex says because obviously

sevgililer günü selamlarını internetten e-posta yoluyla göndermekten hoşlanmıyor, tomex'in söylediğini görüyorsunuz çünkü açıkçası

we mentioned sentence game yes and i've been here all the time well i know that

cümle oyunundan bahsetmiştik evet ve burada bulundum her zaman iyi biliyorum bunu

okay but also says very cruelly i must say i can't imagine that if you're 60 you cannot

tamam ama aynı zamanda çok acımasızca söylüyor söylemeliyim ki 60 yaşındaysan

follow the chat so closely i don't know who you're referring to but uh i would imagine

sohbeti bu kadar yakından takip edemeyeceğini hayal edemiyorum kimden bahsettiğini bilmiyorum ama uh tahmin ederdim

if somebody was 60 yes their eyes would be going and they would probably find it difficult

eğer biri 60 yaşında olsaydı evet gözleri kayacaktı ve muhtemelen bunu zor bulacaklardı.

let's just say that next week steve will be able to have his covered injection because

you know he will be passing a certain threshold i'm not due for mine until may no i think

hayır

you can have yours next on tuesday that's what i'm getting for mr steve by the way for

seninkini bir sonraki salı günü yaptırabileceğini düşünüyorum bu arada Bay Steve'e

his birthday i'm buying him a coronavirus vaccine and i will put it in myself they're

doğum günü için alacağım ona bir koronavirüs aşısı alıyorum ve kendim koyacağım onlar

free i'm going to put it into his arm by myself i might put it into his ear or his eye just

boş yapacağım koluna kendim koydum sadece eğlence olsun diye kulağına veya gözüne koyabilirim

for fun yeah i was going to make a very rude joke then but i won't yes please don't right

evet çok kaba bir şaka yapacaktım ama yapmayacağım evet lütfen doğru yapma

uh come on mr duncan sentence okay we only got 15 minutes are we going to play the sentence

uh hadi bay duncan cümle tamam biz sadece 15 dakikamız var cümleyi oynayacağız

yes the sentence game everyone could have played it five minutes ago but but i wanted

evet cümle oyunu herkes beş dakika önce oynayabilirdi ama ben

to talk about the internet florence there's an old fashioned name you see okay steve did

internetten bahsetmek istedim florence eski moda bir isim var görüyorsun tamam steve

you in this country steve do you want to play the sentence yes get on with it do you want

bu ülkede yaptın mı steve yaptın mı cümleyi oynamak istiyorum evet devam et

to play it get on with it oh dear oh mr steve made a beautiful chili con corn last night

oynamak ister misin devam et oh canım oh bay steve dün gece güzel bir acılı mısır konservesi yaptı

absolutely gorgeous the only problem is and this is a problem when you have chili or something

kesinlikle muhteşem tek sorun ve bu bir sorun acı biber falan yerken

with lots of meat it it can create problems down there not for me and also in the air

bol miktarda etle orada sorun yaratabilir benim için değil ve aynı zamanda

around you yes please hold it in mr duncan um jimmy mora and tomic have got their fingers

etrafınızdaki havada da evet lütfen onu içinde tutun bay duncan um jimmy mora ve tomic parmaklarını hazırladı

poised are you ready we have the sentence game and today we are having words connected

hazır mısınız cümle oyunumuz var ve bugün biz Steve ile bağlantılı kelimeler

to can you guess steve well i'm hoping it's love dear i am very proud very predictable

tahmin edebilir misin, umarım bu aşktır canım çok gururluyum çok tahmin edilebilir evet

yeah i don't know yes very predictable

bilmiyorum evet çok tahmin edilebilir hadi devam et

well come on get on with it mr duncan where's the first one here we go here is today's first

bay duncan ilk nereye gidiyoruz işte bugünün ilk

sentence game if you don't know how to play it keep watching and you will learn

cümle oyunu nasıl oynanacağını bilmiyorsanız izlemeye devam edin ve

something on my something they've all got it they've got it already mr duncan no nobody's

benim bir şeyim hakkında bir şeyler öğreneceksiniz hepsinde zaten var bay duncan hayır kimsede yok

got it yet already joking look i i have i have something in the in the chamber i have

zaten şaka yapıyorum bak bende bir şey var haznede haznede

something in the chamber ready loaded

bir şeyim var hazır yüklü

you must behave yourself steve because i will i will fire i will fire it tomic i'm only

kendine dikkat etmelisin steve çünkü ateş edeceğim tomic ateş edeceğim sadece

joking as well and i know you love to tease and i'm i'm not insecure about my my age i

şaka yapıyorum ve alay etmeyi sevdiğini biliyorum ve ben yaşım hakkında güvensiz değilim

mean 30 is no age you know these days yeah multiplied by two here we go so here it is

demek istediğim 30 yaş değil bu günlerde biliyorsunuz evet ikiyle çarpılır işte başlıyoruz işte

today's sentence game love words i love words something on my something i am something the

bugünün cümle oyunu aşk sözleri kelimeleri seviyorum bir şeyim üzerine bir şey ben bir şeyim bir şey

something oh we have four letters five letters seven letters and five letters again but what

oh bizde dört harf beş var harfler yedi harf ve beş harf yine ama

is the sentence all you have to do is give me the answer tell me what they are what are

cümle nedir tüm yapman gereken bana cevabı vermek bana bunların ne olduğunu söyle ah peki

the oh what about that is valeria has come up with a couple of words there you are right

buna ne demeli valeria birkaç kelime buldu işte bir

with one of the words

tane haklısın sözlerden

ah what about valeria with that word no now well you've got one of them at least yes so

ah peki ya o kelimeyle valeria hayır şimdi sende onlardan bir tane var en azından evet o yüzden

think about no oh ah no i don't want to go for a wii uh there's something else in there

düşün hayır oh ah hayır wii uh için gitmek istemiyorum orada başka bir şey var

i think let's just say it is quite close a lot of air jim is quite close i think

bence hadi çok yakın olduğunu söyle çok hava jim oldukça yakın bence

what do you think very close we are talking about a part of your body

çok yakın ne düşünüyorsun vücudunun bir kısmından bahsediyoruz

a part of your body in fact we might be talking about two parts of your body so there is a

aslında vücudunun iki kısmından bahsediyor olabiliriz yani var bir

clue i'm not giving you any more clues because then it will be too easy i think we probably

ipucu sana daha fazla ipucu vermiyorum çünkü o zaman çok kolay olacak bence muhtemelen

no one i don't think yet has got the first words so think of love think of love

hiç kimse henüz ilk kelimeleri söylemedi bu yüzden aşkı düşün aşkı düşün

and if you think of love you might know the answer something on my something i am something

ve eğer aşkı düşünürsen cevabı biliyorum bir şeyimle ilgili bir şey ben

the something ah

bir şeyim ah

oh i think victoria might be oh tatiana really got it before yes but only part of it yes

oh bence victoria olabilir oh tatiana gerçekten daha önce anladı evet ama sadece bir kısmı evet bu

that's it so jimmy from hong kong also as usual everybody is working as a team yes together

kadar hong kong'dan jimmy de her zamanki gibi herkes bir ekip olarak çalışıyor evet birlikte

uh one person suggests one thing and that triggers triggers triggers it sets off something

ah bir kişi bir şey önerir ve bu tetikler tetikler tetikler bir şeyi başlatır bir şeyi

sets off something a reaction a reaction helping somebody else to get another part of the phrase

başlatır bir tepkiyi bir başkasının cümlenin başka bir bölümünü almasına yardım edersin beni tetikledin ben böyle tetiklendim

you triggered me i'm triggered like that well not as aggressively as that uh shall i give

o kadar agresif değil uh yapmalıyım

the answer yeah i think so because i think uh shall we have mr victoria shall we have

cevabı ver evet bence öyle çünkü sanırım Bay Victoria'yı alsak mı Bay

mr steve having a poop or well or the big cockerel yeah do the poop because that might

Steve'in kakası mı kuyusu mu yoksa büyük horoz mu olsun evet kakayı yap çünkü

help me later yes it might help me too much i've got i've got a couple of uh

bu bana daha sonra yardımcı olabilir evet bana çok yardımcı olabilir bende birkaç tane var ah

let's just say i if i if i relax if i relax too much this studio will become very stinky

diyelim ki rahatlarsam çok rahatlarsam bu stüdyo çok pis kokacak hadi gel

dare i say come on mr cockerel where are you mr cockerel he likes to say hello my neighbour's

diyorum horoz bay neredesiniz bay horoz merhaba demekten hoşlanıyor komşumun

cockerel woke me up this morning

horozu uyandı bu sabah kalktım

there's no answer to that come on men faster we've got to get at least another two in

buna cevap yok hadi beyler daha hızlı en az iki tane daha almamız lazım

why don't you go off and do what you need to do show me how to operate these controllers

neden gidip yapman gerekeni yapmıyorsun bana bu kontrol cihazlarını nasıl çalıştıracağımı göster

i am there is no way you are touching these controls no way there we go stay in now i

ben yokum nasıl bu kontrollere dokunuyorsun hiçbir şekilde oraya gidiyoruz içeride kal şimdi yapmanı

don't want you to to steve will destroy the internet if i let him touch my buttons so

istemiyorum steve düğmelerime dokunmasına izin verirsem interneti mahvedecek yani

the answer is let's have the answer eventually here it is hand on my heart i am telling the

cevap hadi cevabı alalım eninde sonunda burada eli kalbimde sık

truth so quite often if a person wants to prove how much they are being honest they

sık doğruyu söylüyorum, eğer bir insan ne kadar dürüst olduğunu kanıtlamak isterse,

will often say hand on my heart hand on my heart i am telling the truth yeah so you are

sık sık el kalbimin üstüne el kalbimin üzerine doğruyu söylüyorum evet, bu yüzden

showing how sincere and honest you are being because you put your hand on the most vital

ne kadar samimi ve dürüst olduğunuzu gösteriyorsunuz çünkü Elini vücudundaki en hayati organın üzerine koyuyorsun

organ in your body i suppose if you ask someone ask anyone what is your most important organ

sanırım birine sorarsan en önemli organın hangisi

so what what is yours steve a part of your body what is the most important part of your

peki seninki ne diye sor

body my brain i know what the least important one is my brain okay then but you can't live

en az önemli olan beynim tamam o zaman ama

with there's not many organs you can live without no there aren't many are there so

birlikte yaşayamazsın onsuz yaşayabileceğin çok fazla organ yok hayır çok fazla yok o yüzden

they're all important so you can live without a kidney you need your heart you need your

hepsi önemli böbreksiz yaşayabilmek için kalbine ihtiyacın var

lungs you need your stomach although a lot of people now a lot of people these days have

ciğerlerine ihtiyacın var midene ihtiyacın var gerçi bu günlerde pek çok insanın

their stomach removed so tatiana was the first to get one four of the words but vittorio

midesi alındı, bu yüzden kelimelerin dördünü ilk alan tatiana oldu ama

was the first to get all of them yes hand on my heart it was also a song by kylie minogue

hepsini ilk alan vittorio oldu evet el ele kalp aynı zamanda kylie minogue'un bir şarkısıydı

can i put your hand on her hand on my heart

elini kalbimin üzerine koyabilir miyim hayır

no not not with my singing

benim şarkı söylememle değil

youtube never recognizes anything that i sing because it doesn't sound like the song jimmy

youtube asla söylediğim hiçbir şeyi tanımıyor çünkü jimmy'nin söylediği şarkı gibi gelmiyor

says it sounds lyrical that sentence under my heart i'm telling the truth it does it

o cümlenin altında lirik geliyor kalbim doğru söylüyorum

sounds it flows doesn't it almost poetic almost perfect here's another one let's have another

akıyor gibi geliyor değil mi neredeyse şiirsel neredeyse mükemmel işte bir tane daha hadi bir cümle oyunu daha oynayalım ben bir

sentence game

i something it when you something my something in something see it's uh going back to that

şey o zaman bir şey benim bir şeyde bir şeyim bak bu uh o diğerine geri dönüyor

other one another phrase you could use uh would would be similar to that would be um

Kullanabileceğiniz ifade şuna benzer olurdu: um

i've forget it i've i've lost it mr duncan i've lost six well that was i'm gonna say

unuttum onu ​​kaybettim bay duncan altı tane kaybettim yani hayır diyeceğim evet

no yes um i swear on the bible i'm telling the truth oh okay it would be a similar similar

um incil üzerine yemin ederim doğruyu söylüyorum oh tamam orada kullanmak benzer benzer bir

sentence to use there which would mean the same thing but anyway we've moved on you could

cümle olurdu ki bu da aynı anlama gelir ama neyse ilerledik

say i i crossed my heart and hope to die you can cross your heart and tell the truth yes

kalbimi geçtim ve ölmeyi umdum diyebilirsin kalbini geçip anlatabilirsin gerçek evet

there's another one right that was a that was a that was an amazing moment of time there

başka bir tane daha var doğru o bir oydu o harika bir zaman anıydı

steve that might that might be the most amazing moment of time ever on youtube says that he's

steve bu youtube'daki en harika an olabilir diyor onun

just he's got an air fryer and he's just started it oh okay is that the truth tomic have you

sadece bir hava fritözü var ve onu daha yeni başlattı oh tamam bu gerçek mi tomic

really did you have an air fryer before i purchased one for mr duncan for christmas

gerçekten yılbaşında bay duncan için bir fritöz satın aldın mı

i know i can't believe you bought one since i'm still hours i'm still waiting for the

biliyorum bir tane aldığına inanamıyorum çünkü hala saatlerdeyim hala

check by the way from the company that make air fryers because we have i think we have

kontrol için bekliyorum Hava fritözü yapan şirketten çok uzak çünkü bizde var çünkü sadece canlı yayınlarımızda cips

sold about a thousand air fryers just by doing making chips on our live streams you shouldn't

yaparak yaklaşık bin fritöz sattık

be cooking tommy that's how clever tomek is he can be cooking and also answering uh the

tommy yemek yapmamalısın tomek bu kadar zekice hem yemek yapıyor hem de cevap veriyor uh

sentence game at the same time that's how clever where's mr duncan going that's how

cümle oyunu aynı zamanda bu kadar zekice Bay Duncan nereye gidiyor bu kadar

clever tomek is he can multitask normally of course multitasking is associated with

zekice tomek normalde çoklu görev yapabiliyor tabii çoklu görev

women that sounds sexist but i can't multitask i can't do two things at once men traditionally

kadınlarla ilişkilendiriliyor ki kulağa cinsiyetçi geliyor ama ben çoklu görev yapamam aynı anda iki şeyi yapamam erkekler geleneksel olarak

like to focus on one thing at a time but women can do lots of things all at the same time

her seferinde tek bir şeye odaklanmayı severim ama kadınlar aynı anda birçok şeyi yapabilirler

so maybe tomic is you know obviously very clever i think we know where mr duncan just

bu yüzden belki tomic sen bilirsin çok zekisin sanırım bay duncan'ın az önce nereye

went i might have to go again

gittiğini biliyoruz cümle oyununa tekrar gitmem gerekebilir

sentence game so we've got one two we've got four

bir ikimiz var dört

words and i'm just having a look here to see if anyone has got it i don't know what it

kelimemiz var ve ben sadece kimsenin alıp almadığını görmek için buraya bakıyorum ne olduğunu bilmiyorum

is because mr duncan of course constructs these i just come on and haven't the foggiest

çünkü bunları bay duncan yapıyor elbette en sisli

idea i never know what's coming up next don't touch anything i'm so tempted to press all

fikir sırada ne olacağını asla bilmiyorum hiçbir şeye dokunma tüm bu düğmelere basmak için çok can atıyorum bayım

these buttons mister please don't touch anything

lütfen

that's a lot of pressure it's just it's just gone it's your chili that's that's the problem

çok fazla baskı yapan hiçbir şeye dokunmayın sadece gitti biberiniz bu sorun

it's mr steve's chili we had chili con car last night and oh belarusia yes uh belarusia

bu bayım steve's chili dün gece chili con arabamız vardı ve oh belarusia evet uh belarusia

has got it all right oh okay well well i think so oh yes yes i think belarus here tommy got

her şeyi anladı oh tamam pekala pekala sanırım yani oh evet evet bence belarus burada tommy var uh evet

uh

yes tommy got three of the words so we have the word so so one of the words of course

tommy üç kelime aldı yani bizde kelime var bu yüzden kelimelerden biri elbette

is is quite easy because it's the subject of some of today's live stream if tomek hadn't

oldukça kolay çünkü bugünün bazı canlı yayınlarının konusu Tomek yemek

been cooking he'd have got the fourth word i would try to squeeze another one in but

yapmasaydı dördüncü kelimeyi söylerdi bir tane daha sıkıştırmaya çalışırdım ama

i just i just i just tried to squeeze something out

ben sadece ben sadece ben sadece bir şeyi sıkıştırmaya çalıştım

chilli con carne wow got it as well beatrice got it as well but the first to get them and

chili con carne vay be de anladı beatrice de anladı ama onları ilk alan tomic

tomic was was the first actually to say give any suggestions to anything valeria got it

aslında valeria'nın aldığı herhangi bir şeye herhangi bir öneride bulunun diyen ilk kişiydi,

as well then belarus you've got the last word quite often when somebody gets one or two

sonra belarus sizde var son söz genellikle biri

of the words that helps everybody else okay we've got to speed this up well done good

diğer herkese yardımcı olan bir veya iki kelimeyi aldığında tamam bunu hızlandırmalıyız aferin aferin evet

yes uh well we've got another suggestion from jimmy i love it when you hold hold my hand

uh pekala jimmy'den başka bir önerimiz var elimi tutmanı seviyorum

in pocket hmm but we don't really we don't normally say hold my hand in pocket no and

cepte hmm ama biz gerçekten yapmıyoruz normalde elimi cebimde tut demiyoruz hayır ve

you'd have to put my in there yes in my pocket or in in the pocket if you've got your hand

oraya evet cebimde veya elin

in somebody else's pocket i would suggest you're doing something else entirely maybe

başkasının cebindeyse cebime koyman gerekir cebinde tamamen başka bir şey yapmanı öneririm belki

you are trying or they are trying to steal your wallet perhaps so anyway here's the answer

deniyorsundur ya da cüzdanını çalmaya çalışıyorlar belki yani her neyse işte cevap

steve yep bing bong love hold hand public i love it when you hold my hand in public

steve yep bing bong aşk elini herkesin içinde tut herkesin içinde elimi tutmanı seviyorum bu yüzden

so you hold someone's hand whilst walking along romantically a romantic stroll with

tut birinin elini romantik bir şekilde yürürken sevgilinle el ele tutuşarak romantik bir yürüyüş

your lover holding hands isn't that lovely here's another one steve i'm going to try

o kadar da hoş değil mi steve

and squeeze maybe i can squeeze two more he's too hard i want to squeeze two more in

bir tane daha sıkmaya çalışacağım belki iki tane daha sıkabilirim o çok zor iki tane daha sıkmak istiyorum

stop stirring your porridge and uh don't make and get ready okay then i was something to

seni karıştırmayı bırak lapa ve uh yapma ve hazırlan tamam o zaman bir şey

hear that you had something something with your something all right here we go

duydum senin bir şeyle ilgili bir şeyin var tamam işte gidiyoruz

tomek tomek you are you are very close to getting a time out it was very close you are

tomek tomek sen mola almaya çok yakınsın çok yakındı

sailing very close to the wind you were too late in retracting that statement because

yelken açıyorsun rüzgara çok yakın o ifadeyi geri almakta çok geç kaldın çünkü

i saw it please don't please don't mention wind i don't think uh oh it's gone now but

onu gördüm lütfen rüzgardan bahsetme lütfen sanmıyorum uh oh şimdi gitti ama

it for a few seconds it did remain on the screen tomic

birkaç saniye ekranda tomik kaldı

but i can't even remember oh no it's come back up again um hand job i don't know what

ama hatırlayamıyorum bile oh hayır tekrar gündeme geldi um el işi

that is i have no idea what that is at all right i was something to hear that you had

bunun ne olduğunu bilmiyorum bunun ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok tamam

something something with your don't say it

senin ile bir şeyin olduğunu duymuştum. söyle

oh there's not enough letters in that to fit with the h he didn't say it did he did you

ah bunda h harfine uyması için yeterli harf yok söylemedi mi yaptın mı dedin

say it it's there it's there yesterday you don't have to read it out it is so difficult

orada var dün orada okumak zorunda değilsin çok zor

says sarah i was something to hear that you had something something with your something

diyor sarah yapacak bir şeyim vardı senin bir şeyinle bir şey olduğunu duydum ne yaptığını

i know what i i know what you're doing tomek i can see now you you think it's there you

biliyorum ne yaptığını biliyorum şimdi görebiliyorum sen onun orada olduğunu sanıyorsun

think that is there you see you had something something with you i think no i think it was

orada olduğunu düşünüyorsun seninle bir şey olduğunu düşünüyorum hayır sanırım ondandı

from a previous i don't think it was to do with this i think okay but i might be anyway

bir önceki bunun bununla bir ilgisi olduğunu düşünmüyorum bence tamam ama yine de olabilirim

we have 11 letters five letters two letters and eight nanaki says jimmy triggered me that

11 harfimiz var beş harf iki harf ve sekiz nanaki jimmy'nin beni tetiklediğini söylüyor bu uh

could uh that could mean all sorts of things yes well to be triggered is is to create a

bu her türlü anlama gelebilir evet iyi olabilir tetiklenen, bir

reaction you trigger someone it is a it is a phrase that is used a lot nowadays when

tepki yaratmaktır, birini tetiklersiniz, bu, günümüzde

people become angry about another person's point of view or opinion opinion well we've

insanların başka bir kişinin bakış açısına veya fikrine kızdıklarında çok kullanılan bir ifadedir, şimdiye

got nothing so far okay i was something to hear that you had ah

kadar hiçbir şeyimiz yok tamam, duyacak bir şeyim vardı ah

that doesn't fit not enough letters in that word valentin uh ah

bu kelimeye yeterince harf sığmıyor valentin uh ah

right ah jimmy jimmy you are on the right track well done jimmy jimmy is very good at

doğru ah jimmy jimmy doğru yoldasın aferin jimmy jimmy

this by the way you are very good at this jimmy as i said if tomec wasn't also wasn't

bu konuda çok iyi bu arada dediğim gibi bu jimmy'de çok iyisin Tomec olmasaydı aynı zamanda

multitasking i wish i could give you some chocolate to say well then but i can't but

çoklu görev de olmasaydı keşke sana iyi demen için biraz çikolata verebilseydim ama yapamam ama

don't worry we will eat this chocolate later mr steve and myself we will eat this and we

merak etme bu çikolatayı daha sonra yeriz Bay Steve ve ben bunu yiyeceğiz ve düşüneceğiz

will think of you

i'm trying to think what it was oh okay then a few more seconds let's just say jimmy's

ne olduğunu düşünmeye çalışıyorum oh tamam o zaman birkaç saniye daha diyelim ki

got the first word it doesn't seem easy yes it is a little hard this one thank you jimmy

ilk kelimeyi jimmy söyledi kolay görünmüyor evet bu biraz zor teşekkürler jimmy

if we assume that jimmy has got the first word right then the rest of it ah yes so think

jimmy'nin anladığını varsayarsak ilk kelime doğru, sonra geri kalanı ah evet, yani

of people who are in love and together and then think of the opposite well tomec's got

aşık ve birlikte olan insanları düşünün ve sonra tam tersini düşünün, tomec'in

something tomex added into that already a bit like i was doing with the wood and the

buna zaten biraz daha önce tahta ve kıyıcı ile yaptığım gibi tomex eklediği bir şey var

chopper earlier i don't know what to say to that mr steve was in the garden earlier waving

ben Bay Steve'in daha önce bahçede

his chopper and getting some logs oh i might be i might be getting a log as well later

helikopterini sallayıp birkaç kütük aldığına ne diyeceğimi bilmiyorum oh olabilirim, daha sonra ben de bir kütük alıyor olabilirim,

i can feel one coming on split right okay yes tatiana yes you're right there so jimmy

bir tanesinin ikiye ayrıldığını hissedebiliyorum, tamam evet tatiana evet sen' tam oradayız jimmy

yes you've got the first word and then tomec got uh the middle two words okay

evet ilk kelimeyi sen aldın ve sonra tomec ortadaki iki kelimeyi aldı tamam uh

uh we just need the last word now yes yes i don't think i don't think anyone is going

şimdi sadece son kelimeye ihtiyacımız var evet evet kimsenin

to get the last one ah right i think the last one is quite hard but it means a person that

son kelimeyi söyleyeceğini sanmıyorum bir ah doğru bence sonuncusu çok zor ama demek ki

you will be together with a person that you plan or a person you plan to be with or marry

birlikte olacağın ya da birlikte olmayı ya da evlenmeyi planladığın biriyle

so yes it begins with i and it means someone you plan to marry or plan to spend the rest

yani evet i ile başlıyor ve birlikte olmayı planladığın biri anlamına geliyor evlen ya da hayatının geri kalanını birlikte geçirmeyi planla daha kötü

of your life with i can't imagine anything worse see a popular phrase to use now instead

bir şey düşünemiyorum birine um oh kız arkadaşın erkek arkadaşın mı demek yerine şimdi kullanmak için popüler bir cümle gör

of saying to somebody um oh is that your girlfriend is that your boyfriend yes uh people will

say significant other okay so at work now because they don't want to be you know they

şimdi çalış, çünkü onlar olmak istemiyorlar, biliyorsun,

might assume for example okay that if you were a man if they were to say to you oh uh

örneğin tamam, eğer bir erkek olsaydın sana, ah,

is your wife coming along with you or your girlfriend okay you see that that could these

eşin seninle ya da kız arkadaşınla birlikte mi geliyor, tamam, görüyorsun, bunlar olabilir

days that would be seen as being a bit insensitive because fancy assuming that i was heterosexual

biraz duyarsız olarak görülebilecek günler çünkü benim heteroseksüel olduğumu varsaymak hayal,

oh i see so maybe maybe you're on about a gay man so maybe maybe the person is a gay

oh anlıyorum yani belki eşcinsel bir adamdan bahsediyorsun, bu yüzden belki o kişi eşcinsel bir

man or and you say are you are you bringing your wife tonight yes and he goes how dare

erkek ya da ve diyorsun ki, getiriyor musun? karım bu gece evet ve o nasıl cüret edersin

you and so that's difficult so the phrase to use now is uh you're invited as lot as

ve bu yüzden bu zor, bu yüzden şimdi kullanılacak ifade uh, siz de

well with your significant other significant other or you could say partner but significant

diğer önemli diğer önemli kişinizle birlikte davetlisiniz veya partner diyebilirsiniz, ancak önemli olan

other it's a phrase that is used a lot okay steve i think you've i think you've really

bu kullanılan bir ifadedir. çok tamam steve bence yaptın

explained that very well i think i have almost you've almost worn it out no one has got the

bunu gerçekten çok iyi açıkladın sanırım neredeyse yıprattın kimse

the last word yet yes so we have we have we have we have someone someone has right and

son sözü söylemedi henüz evet bu yüzden bizde var bizde var bizde var bizde biri var birinin hakkı var ve

you just have to look at the screen here we go when i was talking you you oh it disappeared

sadece ekrana bakmalısın işte başlıyoruz ben seninle konuşurken sen oh kayboldu

oh wait there it was there i just saw it why did it disappear i don't think it disappeared

oh bekle oradaydı az önce gördüm neden kayboldu sanmıyorum yok oldu

i don't think it was ever there

sanmıyorum her zaman oradaydı

yes it was oh i think they took it away i don't know why you took it away but you were

evet öyleydi oh sanırım onu ​​aldılar neden aldın bilmiyorum ama

right it was your correct answer okay steve what about that yes that's it ah right now

haklıydın bu senin doğru cevabındı tamam steve buna ne

we can't pronounce your name i'm afraid bataan 1604 that's the time i know that's what i'm

demeli evet bu kadar isim korkarım bataan 1604 o zaman biliyorum bunu

saying 1604 a letter b in a green circle yes it's cyrillic

söylüyorum 1604 yeşil daire içinde b harfi evet kiril alfabesi

it's you have got it correct cyrillic st steve steve nanaki the person before you whose name

doğru anladınız kiril st steve steve nanaki sizden önceki adını

we can't pronounce has got the last word correct steve had the highest quality education and

öğrenemeyeceğimiz kişi telaffuz son kelimeyi doğru söyledi steve en kaliteli eğitimi aldı ve ben

i didn't i i left school completely thick and i knew that that was cyrillic anyway i

okulu tamamen terk ettim ve bunun kiril alfabesi olduğunu zaten biliyordum

bet you didn't i bet you've only learned that word in the last few years i did i knew that

yıllardır biliyordum bunu

yes but how do you pronounce it

evet ama nasıl telaffuz ediyorsun

i don't know how to pronounce your name please tell us so you've got the last word okay 1604

ismini nasıl telaffuz edeceğimi bilmiyorum lütfen bize söyle ki son kelime sende olsun tamam 1604

in green with a letter b how do we pronounce your name can you give it as phonetically

yeşil ve b harfi ile ismini nasıl telaffuz ederiz? fonetik olarak ingilizce olarak ver

in english phonetically spell it out for us in in words that we can mouth it's a bit like

onu bizim için ağzımızdan çıkarabileceğimiz kelimelerle fonetik olarak hecele bu biraz pinyin gibi pinyin

pinyin you see pinyin isn't it yes right what's the answer mr duncan i think we've got it

değil mi evet doğru cevap nedir bay duncan sanırım anladık

i don't think steve knows what opinion is but ah here we go vitaly salon slonov says

sanmıyorum steve fikrin ne olduğunu biliyor ama işte başlıyoruz vitaly salon slonov

uh so vitaly you have the final word correct wait they're still not just hold on for a

uh o kadar vitaly son sözü söylüyorsun doğru bekle onlar hala sadece bir

second yes

saniye dayanmıyorlar evet o

i just had to clear my throat then and also vitaly slonov has also told us how to pronounce

zaman sadece boğazımı temizlemek zorunda kaldım ve ayrıca vitaly slonov da bize isimlerini nasıl telaffuz edeceğimizi söyledi

their name okay time's up thank you for that well i'd like to know it's almost time up

tamam zaman doldu bunun için teşekkür ederim pekala bilmek isterim neredeyse dolmak üzere

time time has almost beaten us i'm hungry so here is the answer to today's sentence

zaman neredeyse bizi yendi acıktım bu yüzden işte bugünkü cümle

game the final one oh i was heartbroken heartbroken so a person who is heartbroken is devastated

oyununun cevabı sonuncusu oh ben öyleydim kalbi kırık kalbi kırık yani kalbi kırık bir insan mahvolur

their feelings have been hurt so much i was heartbroken to hear that you had split up

duyguları çok incinmiştir ayrıldığınızı duyunca kalbim kırıldı ayrıldınız ayrıldınız

you split up you go your separate ways so two people who are together oh hello oh hello

yollarınıza gittiniz yani birlikte olan iki kişi oh merhaba oh merhaba

i like you and then you have a relationship but then eventually you you realize that you

senden hoşlanıyorum ve sonra bir ilişkiniz var ama sonra

just hate each other so much so you decide to go your separate ways you split up it might

birbirinizden o kadar çok nefret ettiğinizi farkediyorsunuz ve kendi yollarınıza gitmeye karar veriyorsunuz ayrılabilirsiniz

be amicable or it might not be yes i wonder who it was who had split up with their boyfriend

dostane olabilir ya da olmayabilir evet kim ayrıldı acaba

for 20 years whether that was an amicable splitter yes sora is also hungry intended

20 yıldır erkek arkadaş bunun dostane bir bölücü olup olmadığı evet sora da aç amaçlanan

yes so do you want to explain what the the word intended means your intended is the thing

evet yani amaçlanan kelimesinin ne anlama geldiğini açıklamak ister misiniz amaçladığınız şey

that you plan to to do or something you plan to to do in the future an arrangement so your

yapmayı planladığınız şey veya gelecekte yapmayı planladığınız bir şeydir öyle bir düzenleme ki

intended in this sentence means the person you are going to marry your intended is the

bu cümlede kastınız evleneceğin kişinin

person you are going to marry later on yes i intend to go and make a cup of tea and a

daha sonra evleneceğin kişi olduğu anlamına geliyor evet

tea cake after this live stream and of course we have columbo today but if you say intended

bu canlı yayından sonra gidip çay ve çaylı kek yapmayı düşünüyorum ve tabii ki bugün columbo'muz var ama niyetlendiysen

you can say oh i intended to clean the windows but i ran out of time but also the word intended

diyebilirsin oh camları temizlemeye niyetlendim ama zamanım tükendi ama aynı zamanda niyet edilen kelime

means refers to a person yes uh who you were going to get married to that's it something

bir kişiyi ifade ediyor evet uh kiminle evleneceksin bu

you plan to do in the future an arrangement that you will you plan to do in the future

planladığın bir şey gelecekte yapmayı planladığınız bir aranjmanı

or a person or a person a person you plan to do in the future

veya gelecekte yapmayı planladığınız bir kişi veya kişiyi gelecekte yapmak

right well mr duncan it's been fun as ever has it uh yes it's been great having you on

pekala bay duncan her zamanki gibi eğlenceliydi uh evet sizinle birlikte olmak harika

my show today today and today's live stream has been adequate

Bugünkü programımda ve bugünün canlı yayını yeterli oldu

still 100 right lovely to see you all and instead of having to say see you next sunday

hala 100 doğru hepinizi görmek çok güzel ve gelecek pazar görüşürüz demek yerine iyi diyeceğim

i'm going to say well i've got to be careful how i use the phrase

ifadeyi nasıl kullandığıma dikkat etmeliyim bakın

see you next tuesday yes because okay let's not explain that one because i do like being

gelecek salı evet çünkü tamam onu açıklamayalım çünkü youtube'da olmayı seviyorum bu

on youtube i love my channel by the way this week i have changed the name of my channel

arada kanalımı seviyorum bu hafta kanalımın adını değiştirdim

it is now officially english addict so the name of my youtube channel has changed from

artık resmi olarak ingilizce bağımlısı yani youtube kanalımın adı değişti

speak english with mr duncan it is now english addict it's official there is no going back

bay duncan ile ingilizce konuşmaktan artık ingilizce bağımlısı oldu artık resmi geri dönüş yok

never say to anybody in writing okay or on an email i'm trying to see you next tuesday

yazılı olarak kimseye asla tamam deme ya da bir e-postada seni gelecek salı görmeye çalışıyorum

and i'll see you next thursday never say it i'll let you think about that okay uh but

ve gelecek perşembe görüşürüz asla söyleme bunu düşünmene izin vereceğim tamam ama

uh see you on your birthday says florence you will and uh jimmy says uh uh uh if you'd

uh doğum gününde görüşürüz florence yapacaksın diyor ve uh jimmy uh uh uh

like to read that out um there we go mr duncan a belated kang hai or kang fa choi which means

bunu okumak istersen diyor um işte gidiyoruz bay duncan gecikmiş bir kang hai veya kang fa choi bu da

happy new year in chinese you see so i did have a lovely little video clip that i made

çince yeni yılınız kutlu olsun anlamına gelir, bu yüzden çin yeni yılını öne çıkaran çok güzel bir video klibim vardı

featuring the chinese new year but i didn't show it today because i thought it was too

ama bugün göstermedim çünkü çok

late you see i thought i thought everyone knows now so i i didn't unfortunately i i

geç olduğunu düşündüm anlıyor musun sanıyordum ki artık herkes biliyor o yüzden yapmadım ne yazık ki

can't show it now i wish i could but i can't thank you to everybody i'm if off into the

şimdi gösteremem keşke yapabilseydim ama herkese teşekkür edemem

kitchen we are late and i'll see you uh on tuesday we we have mr steve's birthday and

mutfağa gidersem geç kalacağız ve görüşürüz uh salı günü bizde bay var steve'in doğum günü ve

also we are going into the kitchen to make some pancakes because it's also pancake day

ayrıca biraz pankek yapmak için mutfağa gidiyoruz çünkü aynı zamanda pankek günü

oh we're going into the into the kitchen mr d look at how exciting so we will be here

oh mutfağa gidiyoruz bayım bakın ne kadar heyecanlı bu yüzden

for a while on tuesday and then we will be live also in the kitchen are you going to

salı günü bir süre burada olacağız ve sonra geleceğiz ayrıca mutfakta da yaşa

fade me out in a professional manner we will fade mr steve out with a lovely romantic piece

beni profesyonel bir şekilde solduracak mısın Bay Steve'i güzel bir romantik

of music and also some lovely romantic valentine's images

müzik parçası ve ayrıca bazı sevimli romantik sevgililer günü görüntüleri ile gözden kaçıracağız

it is valentine's day today i hope you've had a good day and i hope you've enjoyed today's

bugün sevgililer günü, umarım iyi bir gün geçirmişsinizdir. ve umarım bugünkü

live stream as well i hope you've enjoyed everything that's been here in front of you

canlı yayından da keyif almışsınızdır umarım burada internet cihazınızda önünüzde olan her şeyden keyif almışsınızdır

on your internet device it's a very clumsy way of describing your computer or your mobile

bu bilgisayarınızı veya mobil cihazınızı tarif etmenin çok beceriksiz bir yolu

device but there you go it's time to say goodbye we have done some overtime today very nice

ama işte şimdi zamanı elveda bugün biraz fazla mesai yaptık çok güzel

and i will see you tomorrow so tomorrow is monday and of course we have 28 days of fabuary

ve yarın görüşürüz yani yarın pazartesi ve tabii ki 28 fabuary günümüz var bu yüzden

so this is a good time to mention that tomorrow i will be with you again from 2pm uk time

yarın saat 14:00'ten itibaren sizinle tekrar birlikte olacağımı belirtmek için iyi bir zaman uk time

it is monday tomorrow and then as i said tuesday i will be live with mr steve and he is celebrating

it yarın pazartesi ve sonra salı dediğim gibi, bay steve ile canlı yayında olacağım ve o

his birthday on tuesday and we will be all sharing that moment together thanks for your

salı günü doğum gününü kutluyor ve o anı hep birlikte paylaşacağız.

company today thank you very much for your company thanks for joining in we have had

a very busy one today it's been very busy i hope you've enjoyed everything you've seen

bugün çok yoğun bir gün geçirdim umarım gördüğün ve duyduğun her şeyden keyif almışsındır

and heard and also i hope it has been helpful as well if you love english i hope you will

ve umarım bu da yardımcı olmuştur ingilizceyi seviyorsan umarım

join me again very soon for another live stream this is mr duncan in the birthplace of english

çok yakında başka bir canlıda tekrar bana katılırsın akış bu ingilizcenin doğum yerindeki mr duncan

saying thanks for watching see you later don't forget you can also give me a lovely super

izlediğiniz için teşekkürler sonra görüşürüz unutmayın ayrıca bana çok güzel bir süper

thumbs up give me a like to show that you care and if you want you can also share my

beğeni verebilirsiniz umursadığınızı göstermek için bana bir beğeni verin ve isterseniz youtube'umu da paylaşabilirsiniz

youtube channel and also my videos as well and of course until tomorrow when we join

kanalım ve ayrıca videolarım da ve tabii ki yarına kadar tekrar

each other again you know what's coming next yes you do until tomorrow this is mr duncan

birbirimize katılacağımıza kadar sırada ne olduğunu biliyorsunuz evet yarına kadar bu Bay Duncan

for the final time saying thanks for watching it was lovely to be here with you today on

son kez izlediğiniz için teşekkürler diyor bugün burada sizlerle birlikte olmak çok güzeldi

valentine's day and of course stay happy tell that special person in your life that you

sevgililer gününde ve tabii ki mutlu kalın hayatınızdaki o özel kişiye

love them and you always will

onu sevdiğinizi ve her zaman seveceğinizi söyleyin ve

and ta ta for now

şimdilik ta ta