What does 'Go Commando' mean? - Learn some English Idioms using the word 'GO'

um i have some things in my bag  some very interesting things in fact

um, çantamda bazı şeyler var aslında bazı çok ilginç şeyler var, bu

so here are some phrases that you can use  in english using the word go for example

yüzden burada go kelimesini kullanarak İngilizce olarak kullanabileceğiniz bazı ifadeler var, örneğin

you might go rogue

you can go rogue

oh to go rogue means to go  off and do your own thing

oh to go rogue, gidip kendi işinizi yapmak anlamına gelir

or maybe if you are disobeying instructions  quite often we use this in the military

veya belki talimatlara uymuyorsanız bunu orduda oldukça sık kullanırız,

so if a person decides to go off  

bu nedenle bir kişi gidip

and do their own thing maybe they are disobeying  the instructions or the orders given to them

kendi işini yapmaya karar verirse, belki de talimatlara veya kendilerine verilen emirlere karşı geliyordur,

you might say that they go  rogue rogue they go rogue

onların haydut olduklarını söyleyebilirsiniz kendilerine verilen

it means they go off and they do their  own thing they go against instructions  

talimatlara karşı hareket ettikleri anlamına gelir   Bay

that have been given to them where is mr steve  has he gone rogue no he hasn't fortunately

Steve nerede haydut oldu mu hayır yapmadı neyse ki

fortunately for me mr steve has  not gone rogue however maybe he has

benim için Bay Steve haydut olmadı  ancak belki

sometimes mr steve does go bananas you  go bananas if you go bananas it means  

bazen Bay Steve muz gider mi muz gidersin muz gidersin muz gidersen bunun anlamı  delirirsin

you go crazy maybe you lose your mind maybe you  become agitated or annoyed or maybe over excited

belki aklını kaybedersin belki  tedirgin olursun veya sinirlenirsin veya belki aşırı heyecanlanırsın muz

you go bananas you go bananas some  people go bananas over certain pop  

olursun muz olur bazı insanlar belirli pop   gruplarında muz olur

groups maybe certain types of music you  might go bananas over learning english

belki belirli müzik türlerinde sen İngilizce öğrenmek beni çıldırtabilir bunu

you become very excited about doing it you love  it so much you love it so much you go bananas

yapmaktan çok heyecanlanıyorsun onu o kadar çok seviyorsun o kadar çok seviyorsun ki o kadar çok seviyorsun ah

ah now this next one is something that a lot of  people accuse me of doing mr duncan sometimes  

şimdi sıradaki bu çoğu insanın beni bazen yapmakla suçladığı bir şey Bay Duncan bazen

you go on and on sometimes you go on and on  this expression means that you talk too much

devam ediyorsun bazen devam edersin bu ifade, çok fazla konuştuğunuz

or maybe you talk about something that  is not interesting you just go on and on  

veya belki de  ilginç olmayan bir şey hakkında konuştuğunuz anlamına gelir.

to go on and on means to talk about  something for a very long time

quite often in a dull and an interesting way  so something that's not interesting means  

ve ilginç bir yol yani ilginç olmayan bir şey   devam etmek anlamına gelir

to go on and on

oh you always go on and on about your time  in china mr duncan you always go on and on  

oh siz her zaman Çin'de geçirdiğiniz zamandan bahsedersiniz Bay Duncan her zaman

about the sheep at the bank of your house

evinizin kıyısındaki koyunlardan bahsedersiniz

hello fun time fun time hello fun time  welcome to my little live stream from england

merhaba eğlence zamanı eğlence zamanı merhaba eğlence zamanı ingiltere'den küçük canlı yayınıma hoşgeldiniz ben

there is myself and also behind  me you might notice there are some  

varım ve ayrıca arkamda bazı koyunların da olduğunu fark edebilirsiniz

some sheep as well but don't worry  about that oh here's a good one

ama bunun için endişelenmeyin oh işte

to go commando oh well of course today  i am wearing my shorts as i mentioned  

gitmek için iyi bir komando oh pekala bugün giyiyorum şortum

earlier would you like to see my  shorts okay then so here are my shorts

daha önce de belirttiğim gibi şortumu görmek ister misin tamam o zaman işte şortum

if you are a very sensitive person  if you are a person who is sensitive  

eğer çok hassas birisiysen  eğer hassas biriysen  o zaman

then please look away now don't look at this  unless you like being scared by horrible things

lütfen başka tarafa bak şimdi hoşlanmıyorsan buna bakma korkunç şeylerden korkuyorum

yes i am in my shorts i am in my shorts however  

evet şortumdayım şortumda ancak

this expression to go commando means to wear your  clothes however you are not wearing any underpants

bu komandoya gitmek ifadesi kıyafetlerinizi giymek anlamına gelir ancak iç çamaşırınız yok yani

so if you go commando it means you are  wearing no underpants under your clothes

komandoya giderseniz bu kıyafetlerinizin altına külot giymiyorsunuz demektir

you go commando

komando

so that's what it means the next time maybe your  husband goes out into the garden in his shorts  

yani bu demek oluyor ki bir dahaki sefere kocanız bahçeye şortuyla çıktığında

please make sure you ask him if he  is going commando or commando style

lütfen ona komando mu yoksa komando tarzı mı, yani

that means he's wearing no underwear

iç çamaşırı giymiyor

what about me mr duncan are you going commando?

mu diye sorduğunuzdan emin olun, peki ya ben bay duncan komandoya mı gidiyorsunuz?

i am definitely not going commando today just  in case because there are lots of insects  

bugün kesinlikle komandoya gitmiyorum her ihtimale karşı etrafta gezinen bir sürü böcek var

crawling around i don't want any of them  to go up into my shorts no i really don't

hiçbirinin şortumun içine girmesini istemiyorum hayır gerçekten gitmem o yüzden

so if you go commando it means  you are wearing your clothes  

komandoya gidersen bu kendi kıyafetlerini giydiğin anlamına gelir

but you are wearing no  underpants you are going commando

ama iç çamaşırı giymiyorsun komandoya gidiyorsun bu

the answer to that question by the way is no

arada bu sorunun cevabı hayır,

i am i am definitely wearing my underwear

kesinlikle iç çamaşırımı giyiyorum

oh by the way on sunday next sunday we are  going to find out what happened to mr steve  

oh bu arada önümüzdeki pazar pazar Bay Steve'e tuhaf arkadaşıyla ne olduğunu öğreneceğiz

with his strange spots

noktalar

do you remember that mr steve  had some very strange spots

Bay steve'in bazı çok garip noktaları olduğunu hatırlıyor musunuz

here's another one you might go too far go too far

işte bir tane daha çok ileri gidebilirsin çok ileri

if you go too far well as an idiom  or as an expression it means you push  

gidersen çok ileri gidersen bir deyim olarak veya bir deyim olarak bu

your yourself too much or  maybe you do something too much

kendini çok fazla zorladığın anlamına gelir veya belki de bir şeyler yaparsın çok

you go too far you go too far so in  this particular sentence you can mean  

ileri gidersen çok ileri gidersin yani bu özel cümlede olması

to go much further than you should

gerekenden çok daha ileri gitmek anlamına gelebilir

however we can also use this as an idiom  

ancak bunu çok ileri gitmek için bir deyim olarak da kullanabiliriz bu bir

to go too far it means you did something  too much you went too far you go too far

şeyi çok fazla yaptığın anlamına gelir çok ileri gittin çok ileri gittin çok ileri

maybe some of your humour might  be offensive to other people  

belki mizahınızın bir kısmı diğer insanlara saldırgan gelebilir

you might have someone say  oh i didn't like your humour

birisi şöyle diyebilir oh mizahınızı beğenmedim bence

i think sometimes you go too far sometimes  your humour is rude or disgusting  

bazen çok ileri gidiyorsunuz bazen mizahınız kaba veya iğrenç

sometimes you go too far

bazen çok ileri gidiyorsunuz

you do something too much or in the wrong way

bir şeyi çok fazla yapıyorsunuz veya yanlış bir şekilde

here's another one

işte bir tane daha

here's another thing that  a lot of people say to me

işte birçok insanın bana söylediği başka bir şey

here's another thing that  people quite often say to me

işte insanların bana sıklıkla söylediği başka bir şey bu

that's not very nice is it

pek hoş değil,

go to hell

cehenneme gitmek

go to hell

cehenneme gitmek

go to hell

a person who you dislike or a  person who you want to tell go away

sevmediğin bir kişinin cehenneme gitmesi veya git demek istediğin bir kişi gitmesini istiyorsun

you want them to go away

oh please go away i never want to see you again

oh lütfen git buradan seni bir daha asla görmek istemiyorum bir

i never want to see your face ever  again you have upset me so much

daha asla yüzünü görmek istemiyorum beni çok üzdün

i do not want to see your face ever again please

yüzünü hiç görmek istemiyorum tekrar lütfen

go to hell

cehenneme git

go to hell

cehenneme git bu

so it's quite often used in fact it  is almost always used as an insult

yüzden oldukça sık kullanılır, aslında birine cehenneme git dersen neredeyse her zaman bir hakaret olarak kullanılır,

if you tell someone go to hell

quite often people will say this in anger

insanlar bunu sıklıkla öfkeyle söylerler,

so when they are feeling angry about  something they will say go to hell

bu nedenle  bir şeye kızdıklarında git derler 21. yüzyılda yaşamakla

one of the things i love about  living in the 21st century

ilgili sevdiğim şeylerden biri de

is all of the wonderful technology  that exists in the world

dünyada var olan harika

i love technology so much well  i i do like it when it works

teknolojinin tamamı.

however sometimes technology  does not work very well

sometimes it might go wrong

yanlış, yani

so maybe sometimes things go wrong it means

belki bazen işler ters gider, bu

they do not work well

onların iyi çalışmadığı anlamına gelir bir

something will go wrong something will happen  that means that thing is not working properly

şeyler ters gidecek bir şeyler olacak  bu, o şeyin düzgün çalışmadığı anlamına gelir, bu nedenle

so sometimes you might find your computer  or maybe your mobile phone will go wrong

bazen bilgisayarınızı bulabilirsiniz veya belki cep telefonunuz

it will go wrong it will suddenly stop working

ters gidecek aniden çalışmayı bırakın,

so when something goes wrong it  means that it is not working properly  

yani bir şeyler ters gittiğinde bu, düzgün çalışmadığı anlamına gelir

there is a problem with that thing it  is not working very well to go wrong

o şeyle ilgili bir sorun var ters gidecek kadar iyi çalışmıyor

here's another one

işte bir tane daha

now this is quite an interesting one

şimdi bu oldukça ilginç bir şey,

you might go to pieces

if a person goes to pieces it means  they lose control of their emotions

eğer bir kişi paramparça olabilirse paramparça olur bu, duygularının kontrolünü kaybettikleri anlamına gelir

they have a nervous breakdown they go to pieces

sinir krizi geçirirler paramparça olurlar

a person that goes to pieces is a person  who loses control of their emotions

paramparça olan bir kişi duygularının kontrolünü kaybeden bir kişidir onlar

they go to pieces

paramparça olur

so if you go to pieces it means you  are losing control of your emotions

yani siz paramparça olursanız bu,  kaybettiğiniz anlamına gelir duygularınızı kontrol edin

maybe you become anxious  or maybe you start to panic

belki endişelenirsiniz veya belki paniğe kapılırsınız paramparça olursunuz bu hoşuma gidiyor bu

you go to pieces i like that one that's a good one

iyi bir şey

quite often when i'm preparing my live stream

canlı yayınımı hazırlarken

i will often go to pieces when things go wrong

sık sık işler ters gittiğinde paramparça olurum

and quite often i will tell  my equipment to go to hell

ve çoğu zaman ben ekipmanıma cehenneme gitmesini söyleyeceğim

oh go to town to do something in a lavish way

oh şehre git cömert bir şekilde bir şeyler yap abartılı bir şekilde bir

to do something in an extravagant way

you go to town you do  something without holding back

you go to town you do something extravagantly

şeyler yap

maybe you go to town with your your fashion

senin modan

so if you go to town with your fashion  it means you wear very expensive clothing

bu yüzden şehre kendi modanla gidersen bu çok pahalı

or very colourful clothing you go to town

veya çok renkli kıyafetler giydiğin anlamına gelir kasabaya gidersin

another interesting idiom we have  just passed one hour one hour

başka bir ilginç deyim biz  yeni geçtik  bir saat bir saat

i've been standing here talking  to you very soon i will go off

burada dikilip seninle konuşuyorum  çok yakında ben sönecek

i will leave soon soon i will go off

yakında ayrılacağım ben söneceğim

if you go off it means you  stop doing something you go off

eğer gidersen bu bir şeyi yapmayı bıraktığın anlamına gelir gidersin

you leave you go off however there is also another  way of using this particular sentence as well

bırakırsın gidersin ama bu belirli cümleyi kullanmanın başka  bir yolu da vardır

if you if something might go off it means  it might go bad it might spoil maybe food

eğer bir şey ters gidebilirse yani bozulabilir belki yiyecekler bozulabilir

maybe if you've had some food in your  refrigerator for a very long time it might go off

belki buzdolabınızda çok uzun süre yiyecek varsa bozulabilir bozulabilir

it might become bad it might go rotten

bozulabilir git

go off so there is another sentence another idiom  that we can use that means to go rotten to go off

sönsün başka bir cümle var başka bir deyim bunun anlamı çürümüş gitmek anlamına gelebilir,

here's another one oh maybe  you move towards something

işte bir tane daha oh belki  bir şeye doğru ilerliyorsunuz

maybe you you approach a moment of time  so if you are moving towards something

belki bir zaman anına yaklaşıyorsunuz yani bir şeye doğru

you might say that you go forth go forth

ilerliyorsanız, ileri gittiğinizi söyleyebilirsiniz, bir

you are leaving to do something you  are heading in a certain direction

şey yapmak için gidiyorsunuz belirli bir yöne gidiyorlar,

so this can be used quite often as a figure  of speech to mean that you are doing something

bu nedenle bu, bir şey yaptığınızı

or you are leaving to do something

veya bir şey yapmak için ayrıldığınızı belirtmek için sıklıkla bir mecaz olarak kullanılabilir,

please leave here now and  do your homework go forth

lütfen şimdi buradan ayrılın ve ödevinizi yapın, devam edin

hello khan new win the sheep behind you  seem very relaxed it seems like they like  

merhaba khan yeni arkanızdaki koyunları kazanın çok rahat görünüyorlar

being near you yes although i think most of them

yanınızda olmaktan hoşlanıyorlar gibi görünüyor evet, bence

most of them are actually gone now they've left

çoğu aslında gittiler,

i think i think the sheep were  getting very bored with my live stream

sanırım koyunlar canlı yayınımdan çok sıkıldılar,

here's another one i think  this might be the last one

işte bir tane daha düşünüyorum bu olabilir sonuncusu ol bir

let me just see is it the last one

bakayım sonuncusu

there we have two more you  have two more before i finish

oradaki iki tane daha var iki tane daha var ben bitirmeden

you might go for someone go for someone

birine gidebilirsin birine git

if you go for someone it means  you approach them aggressively

eğer birine gidersen bu ona agresif yaklaştığın anlamına gelir

you go for someone

birine gidersin

so this can be used as an expression to mean one  person tries to attack another person physically

yani bu bir  kişinin başka bir kişiye fiziksel olarak saldırmaya çalıştığı anlamına gelen bir ifade olarak kullanılabilir, siz

you go for someone

birisi için gidersiniz

maybe one person goes for someone else

belki bir kişi başka biri için gider, bu onlara saldırdıkları

it means they attack them they  attack them quite often physically

anlamına gelir  onlara oldukça sık fiziksel olarak saldırır,

so if someone physically attacks another  person we can say that they go for someone

bu nedenle birisi başka bir kişiye  fiziksel olarak saldırırsa, birine

a person who attacks another person

saldıran bir kişi başka bir kişiye saldırır

that person goes for someone they attack them

o kişi birine saldırır onlara saldırır

finally we have this particular sentence

sonunda bu özel cümleye sahibiz

to go straight to go straight

düz gitmek düz gitmek bence

i think this is quite a good one considering

bu oldukça iyi bir cümle çünkü

if a person decides to go  straight it means they decide  

bir kişi dümdüz gitmeye karar verirse bunun karar verdiği anlamına gelir

to be a good person they  decide not to do bad things

iyi bir insan olun kötü şeyler yapmamaya karar verirler

so perhaps a person who's been to  prison for a certain amount of time

yani belki belirli bir süre hapishanede kalmış

maybe a person who has been in prison  

biri belki cezaevinde

and then they they come out of  prison after serving their sentence

ve sonra cezasını çektikten sonra cezaevinden çıkarlar

and then they decide that they are going to be  

ve sonra buna karar verirler

good they are not going to  do anything bad ever again

iyi olacaklar bir daha asla kötü bir şey yapmayacaklar

so they decide to go straight

bu yüzden düz gitmeye karar veriyorlar

if you go straight it means you  decide to stop being naughty

eğer düz gidersen bu yaramazlığı bırakmaya karar verdiğin anlamına gelir artık

you decide that you will not break the law anymore

kanunları çiğnemeyeceğine karar verirsin

you are going to go straight  

düz gideceksin

this is a well-known idiom a well-known  expression that is often used in english

bu iyi bilinen bir deyim İngilizce'de

when a person decides that they  are going to be good from now on

bir kişi bundan sonra iyi olacağına karar verdiğinde sıklıkla kullanılan iyi bilinen bir ifadedir

i promise in the future i will never do anything  bad ever again i promise that i will go straight

gelecekte söz veriyorum bir daha asla kötü bir şey yapmayacağım söz veriyorum yapacağım düz git

i will not do anything bad ever again

bir daha asla kötü bir şey yapmayacağım

so there are some idioms some  expressions using the word go

bu yüzden bazı deyimler var bazı deyimler git kelimesini kullanıyor

hello rosa rosa says hi there i always hope that i  can practice english with a native english speaker

merhaba rosa rosa merhaba diyor her zaman umarım anadili İngilizce olan biri ile ingilizce pratik yapabilirim umarım

well even if you can't you have me so  you can always join me on my live streams  

sen bana sahip olamasan bile iyi olur yani canlı yayınlarımda her zaman bana katılabilirsin

and then we can practice our english  or you can practice your english

ve sonra İngilizce pratik yapabiliriz veya sen İngilizce pratik yapabilirsin

and i will talk to you as  much as i can and hopefully  

ve ben seninle  elimden geldiğince konuşacağım ve umarım   hep

we can all enjoy the english language together

birlikte İngilizcenin tadını çıkarabiliriz.

there are insects crawling  up my legs at the moment

bacaklarım şu anda

i think they are trying to get into my shorts

sanırım şortuma girmeye çalışıyorlar