31 Days of Learning English - SATURDAY 12th October - improve your English - CHIT CHAT - day 12

I don't know about you but that music always gets me in a happy mood hello

Sizi bilmem ama bu müzik beni her zaman mutlu bir ruh haline sokar merhaba

good afternoon it is now afternoon officially here in

iyi günler şimdi İngiltere'de resmi olarak öğleden sonra

England and welcome to day 12 of 31 days of learning English during October 2019

ve Ekim 2019'da 31 günlük İngilizce öğrenmenin 12. gününe hoş geldiniz

Oh hmm oh I needed that hi everybody this is mr. Duncan in England how are

Oh hmm oh buna ihtiyacım vardı merhaba millet bu Bay. Duncan İngiltere'de bugün nasılsın

you today are you okay I hope so are you happy

iyi misin umarım çok mutlusundur iyi misin

well are you happy I hope so hmm this is a gorgeous cup of coffee I actually put

mutlusundur umarım yani hmm bu harika bir fincan kahve aslında

two teaspoons of coffee in this drink so I have plenty of caffeine going around

bu içeceğe iki çay kaşığı kahve koydum bu yüzden etrafımda dolaşan bol miktarda kafein var

my blood supply at the moment to keep me going for the next 45 minutes yes it is

Şu anda önümüzdeki 45 dakika devam etmemi sağlayacak kan kaynağı evet bugün

Saturday and you know what that means Saturday is here yes it's the weekend

Cumartesi ve bunun ne anlama geldiğini biliyorsunuz Cumartesi geldi evet bugün hafta sonu bu

so we are all here together again yes it is Saturday the weekend is here are you

yüzden yine buradayız evet bugün Cumartesi hafta sonu burada

feeling good do you have any special plans for this weekend I have a very

iyi hissediyor musunuz? bu hafta sonu için özel planların var mı çok

busy day not only am i doing this but after this I'm going into town to have a

yoğun bir günüm var sadece bunu yapmakla kalmıyorum bundan sonra kasabaya,

lovely meal in Much Wenlock and then we are off to see my family

Much Wenlock'ta güzel bir yemek yemeye gideceğim ve sonra bu öğleden sonra ailemi görmeye gideceğiz. bugün

this afternoon so a lot of things going on today all sorts of stuff happening in

bir çok şey oluyor hayatımda her türlü şey oluyor peki ya

my life what about your life how is your life today is it okay I hope so

senin hayatın nasıl bugün hayatın nasıl iyi mi umarım öyledir Japonya'daki

can I begin by saying hello to all of my viewers in Japan I am thinking about you

tüm izleyicilerime merhaba diyerek başlayabilir miyim?

at the moment because typhoon had jeebus or Hagee bees is now making its way

an çünkü tayfun jeebus yaptı veya Hagee arıları şimdi

across Japan so can I say a big hello just in case you are watching at the

Japonya'yı boydan boya geçiyor, bu yüzden şu anda izliyorsanız diye büyük bir merhaba diyebilir miyim

moment maybe you are hiding in your cellar

belki mahzende saklanıyorsunuzdur

do they have cellars in Japan I'm sure somewhere there are sellers for keeping

Japonya'da mahzenleri var mı Eminim oralarda bir yerlerdedir

things dry and cool so typhoon typhoon had Jebus or Hagee bees because i keep

her şeyi kuru ve serin tutmak için satıcılar, bu yüzden tayfun tayfunun Jebus veya Hagee arıları vardı çünkü

hearing people pronounce it in different ways so this some people say had Jebus

insanların farklı şekillerde telaffuz ettiğini duyuyorum, bu yüzden bazı insanlar Jebus olduğunu söylüyor,

some people say Hagi beasts anyway it is a super typhoon although from my point

bazı insanlar Hagi canavarları diyor, yine de benim açımdan süper bir tayfun. Bunun Adanıza doğru gelmesinin

of view there is nothing super about this coming towards your Island

süper bir yanı yok, bu

so typhoon had Jebus it is on its way across Japan right now as I speak so to

yüzden tayfun Jebus'u yakaladı, şu anda

all my lovely viewers in Japan I hope you stay safe and the show must go on as

Japonya'daki tüm sevimli izleyicilerimle konuşurken, umarım güvende kalırsınız ve Andrew'un evet dediği gibi gösteri devam etmelidir.

Andrew said yes the show will go on whatever happens we always find a way to

gösteri devam edecek ne olursa olsun her zaman devam etmenin bir yolunu buluyoruz yine de

carry on that's what I always say anyway hello - ciao hello Cho guess what you

her zaman söylediğim şey bu merhaba - ciao merhaba Cho tahmin edin

are first on today's live chat

bugünün canlı sohbetinde ilk siz

bravo Bravo well done also to Diane Guadalupe Julie Alexandra

bravo Bravo Diane Guadalupe'ye de aferin Julie Alexandra

and Jang hello all so Patrick is here as well hello Patrick

ve Jang merhaba hepinize çok Patrick burada da merhaba Patrick

nice to see you back here on Saturday yes I am with you every single day

Cumartesi günü sizi tekrar burada görmek güzel evet Ekim Pazartesi'den Cuma'ya 14:00 boyunca İngilizce öğrendiğim 31 Ekim günü boyunca her gün sizinleyim.

during October 31 days of learning English during October Monday to Friday

2 p.m. also Saturday which is today I am with you right now and I will be with

ayrıca bugün olan cumartesi şu an sizlerleyim ve

you tomorrow as well every day during October how am i finding the energy a

yarın da sizinle olacağım ekim ayı boyunca her gün bir

lot of people are asking mr. Duncan are you feeling tired because you are here

çok insanın sorduğu enerjiyi nasıl buluyorum bayım? Duncan yorgun mu hissediyorsun çünkü

every day well I don't know really I don't feel too bad to be honest in fact

her gün buradasın peki bilmiyorum gerçekten çok kötü hissetmiyorum dürüst olmak gerekirse

can I can I tell you a little secret right now I actually get a little bit

sana şu anda küçük bir sır verebilir miyim aslında biraz

excited in the morning when I wake up I can't wait to do my livestream so the

heyecanlanıyorum sabah uyandığımda canlı yayınımı yapmak için sabırsızlanıyorum, bu yüzden

answer to that question is I have lots and lots of energy some people say I

bu sorunun cevabı çok ama

have too much energy this morning when mr. Steve phoned the local cafe well

çok fazla enerjim var . Steve yerel kafeyi aradı,

that it's actually a restaurant it's actually a very posh tea room but they

aslında bir restoran, aslında çok lüks bir çay salonu ama

do lovely meals on Saturday so normally we will phone and we will ask what is on

Cumartesi günleri harika yemekler yapıyorlar, bu yüzden normalde telefon edeceğiz ve menüde ne olduğunu soracağız

the menu and I always feel very excited when I find out what the meal is going

ve öğrendiğimde her zaman çok heyecanlanıyorum. yemek

to be so this morning when Steve phoned I was so excited I actually started

öyle olacak ki bu sabah Steve aradığında çok heyecanlandım aslında

clapping I was actually doing this I was

alkışlamaya başladım aslında bunu yapıyordum ve

and the lady at the tea room could hear me

çay salonundaki bayan beni duyabiliyordu

and Steve said don't do that she will think that you are weird and I said

ve Steve yapma dedi o seni düşünecek tuhaflar ve merak

don't worry she already thinks I'm weird she already thinks that so don't worry

etme dedim o zaten benim tuhaf olduğumu düşünüyor zaten bunu düşünüyor o yüzden endişelenme

okay here we go then so what's happening today well it's open chit chat

tamam işte başlıyoruz o zaman bugün ne oluyor pekala açık sohbet sohbet bugün

it's Saturday the weekend is here and I thought we would look at some words some

cumartesi hafta sonu burada ve ben de yapacağımızı düşündüm bazı kelimelere bakın bazı

interesting words something that I want to show you first of all is this oh now

ilginç kelimeler size göstermek istediğim bir şey her şeyden önce bu oh şimdi

this is a very interesting phrase it is used in English however a lot of people

bu çok ilginç bir deyim İngilizce'de kullanılıyor ancak birçok insan

pronounce this particular phrase incorrectly they normally say it wrong

bu belirli deyimi yanlış telaffuz ediyor normalde yanlış söylüyorlar

so here is the phrase to be at someone's beck and call beck and call it's a great

yani işte burada birinin emrinde olmak beck and call beck and call deyimi

expression by the way but what does it mean mr. Duncan I will tell you right

bu arada harika bir ifade ama ne anlama geliyor bayım? Duncan, sana

now to be at someone's beck and call means to be always available for

şimdi söyleyeceğim birinin emrinde olmak ve aramak, birinin ihtiyaçları için her zaman hazır olmak demektir onlara

someone's needs you are always there ready to help them you have to help them

yardım etmeye her zaman hazırsın onlara yardım etmek zorundasın müsait olmalısın

you have to be available you have to be ready for that person whatever that

o kişi için hazır olmalısın ne olursa olsun

person needs whatever that person wants you must be there at their beck and call

kişi, o kişinin istediği her şeye ihtiyaç duyar, onların emrinde olmalı ve aramalısınız, bu yüzden

so there it is however a lot of people actually mispronounce this phrase they

orada, ancak birçok insan aslında bu ifadeyi yanlış telaffuz ediyor,

often say beckon call beckon as in come here come here but in fact it is beck

sık sık çağır, çağır, çağır, buraya gel, buraya gel gibi derler ama aslında bu beck

and call beck and call and the word beck is actually the old form of the word

and call beck and aramak ve beck kelimesi aslında çağırmak kelimesinin eski şeklidir,

beckon so when we say beck we mean asking someone

bu yüzden beck dediğimizde, birinin

to come and give us assistance so to be at someone's beck and call means you are

gelip bize yardım etmesini istemekten bahsediyoruz, yani birinin emrinde olmak ve aramak, her zaman müsait olduğunuz anlamına gelir,

always available you were always there to help that person you have to always

o kişiye yardım etmek için her zaman oradaydınız

be on standby to make sure that you are there to help a person maybe someone who

bir kişiye yardım etmek için orada olduğunuzdan emin olmak için her zaman beklemede olmalısınız, belki

is ill maybe they are in bed and they can't move you have to be there for

hasta biri, belki yataktalar ve hareket edemiyorlar, onların emrinde olmak zorundasınız,

their beck and call so that was really quick we really started off quickly

bu yüzden gerçekten hızlıydık. bugün gerçekten hızlı başladık

today didn't we with those words well of course I love the English language and I

değil mi o sözlerle tabii ki ingilizceyi seviyorum ve

hope you do too hello wieder or wider hello to you all

umarım siz de seversiniz merhaba wieder veya daha geniş merhaba hepinize bu

so dis auntie Luis Mendez hello Luis I missed you yesterday I haven't seen you

yüzden dis teyze Luis Mendez merhaba Luis dün sizi özledim görmedim

for a couple of days so I was asking about you yesterday I was asking where

bir kaç gündür seni bu yüzden dün seni soruyordum

is Luis Mendez where is he so nice to see you back today Vitesse

Luis Mendez nerede diye soruyordum bugün seni tekrar görmek çok güzel Vitesse

also Marella is here Marella gives me a lovely big heart oh thank you very much

ayrıca Marella burada Marella bana kocaman, güzel bir kalp veriyor oh çok teşekkür ederim

it might be love who knows Francis I am sending something in live hello

Francis'i tanıyan sevgiler Canlı olarak bir şeyler gönderiyorum

everybody I hope so hello Francis nice to see you here is it

herkese merhaba umarım çok merhaba Francis sizi burada görmek güzel

your first time on the Live Chat hello Guadalupe Oh quite a loop is very

Canlı Sohbet'e ilk gelişiniz mi merhaba Guadalupe Oh oldukça döngü

happy today because it's my day off and I'm happy enjoying the 12th day of the

bugün çok mutluyum çünkü bugün benim izin günüm ve ben canlı yayınların 12. gününün keyfini çıkarmanın mutluluğu

livestreams yes day 12 it is today we are doing yet another live stream and I

evet 12. gün bugün yine bir canlı yayın yapıyoruz ve

will be with you tomorrow as well from 2 p.m. UK time tomorrow Patrick says I

yarın saat 14:00'ten itibaren sizlerle birlikte olacağım. İngiltere saatiyle yarın Patrick, Bay'ın

have become addicted to the live streams of mr. Duncan really so I think a lot of

canlı yayınlarına bağımlı hale geldiğimi söylüyor . Duncan gerçekten, bence pek çok

people out there are actually beginning to enjoy my daily live streams it will

insan günlük canlı yayınlarımdan gerçekten keyif almaya başlıyor,

be very strange when I'm not doing this anymore when I

bunu artık yapmadığım zaman çok garip olacak,

stopped my my daily live streams it will be very strange when I finished this

günlük canlı yayınlarımı durdurduğumda, bunu bitirdiğimde çok garip olacak

sharara says hi teacher and hello to everyone yesterday I lost the lesson

Sharara merhaba öğretmenim ve herkese merhaba diyor dün dersi kaybettim

because I had some guests learning English is fun and amazing I'm glad you

çünkü İngilizce öğrenen bazı misafirlerim eğlenceli ve harika

think that very glad to hear that Rosa hello mr. Duncan and everybody the CERN

. Duncan ve CERN'deki herkes

is here oh are you having a nice time where you are let's have a look outside

burada oh iyi vakit geçiriyor musunuz?

where I am let's have a look shall we oh so there is the view out of my window

looking across to one of the well-known landmarks here in Shropshire so that is

Shropshire'daki önemli noktalar, yani şu

actually now live from the window you can see that the Sun is out we have had

anda pencereden canlı yayınlanıyor, güneşin çıktığını görebilirsiniz,

quite a lot of sunshine this morning and another view looking into the distance

bu sabah oldukça fazla güneş ışığı aldık ve başka bir manzara, mesafeye baktığınızda yakın zamanda biçilmiş

you can see a lovely field that has been recently harvested I have a feeling vit

güzel bir tarlayı görebilirsiniz.

over the next few days I think that particular feel is going to be harvested

Önümüzdeki birkaç gün içinde bir his var Bence bu özel his toplanacak

and turned over so it's already been harvested so the crop has already been

ve teslim edilecek, bu yüzden zaten hasat edildi, bu nedenle mahsul çoktan

gathered but I think over the next few days

toplandı, ancak sanırım önümüzdeki birkaç gün içinde

I think the ground will be turned over it will be plowed so I think that's

zemin tersine dönecek sürülecek bu yüzden

going to happen very soon something else exciting yes if you were watching

çok yakında olacağını düşünüyorum heyecan verici başka bir şey evet eğer

yesterday you will already know that the sheep are back they are the sheep are

dün izliyorsanız koyunların geri döndüğünü zaten bileceksiniz koyunlar

back behind the house and there they are so that was filmed yesterday afternoon

evin arkasına döndüler ve işte oradalar yani dün öğleden sonra çekildi

after my livestream ended and you can see there are lots of sheep now at the

canlı yayınım bittikten sonra ve şimdi evin arkasında bir sürü koyun olduğunu görebilirsiniz onları

back of the house I was trying to count them but every time I counted them I

saymaya çalışıyordum ama her saydığımda

fell asleep I don't know why but I think there are around 50 around 50 sheep

uyuyakaldım neden bilmiyorum ama sanırım 50 civarında 50 civarında var koyunlar

back of the house at the moment and there they are so that was yesterday

şu anda evin arkasında ve işte oradalar, dün

afternoon with them wandering around at the back of the garden and there are

öğleden sonra bahçenin arkasında dolaşıyorlardı ve

quite a few of them the one thing I have noticed is that most of them don't have

epeyce varlar, fark ettiğim tek şey çoğunun koyunlarının olmaması.

their fleece so most of them are missing their lovely woolly fleece of course the

yapağıları bu yüzden çoğu sevimli yünlü yapağılarını kaçırıyor tabii ki yapağı yün,

fleece is the wool it is their coat that keeps them warm during the winter months

onları kış aylarında sıcak tutan ceketleri bu

so I was surprised yesterday to see that many of them still don't have their

yüzden dün birçoğunun o güzelim sıcacıklarına sahip olmadıklarını görünce şaşırdım.

lovely warm winter coat their fleece so I was quite excited about that as you

kışlık mont onların yapağı yani bu konuda oldukça heyecanlandım

can imagine yes I did I clapped as soon as I saw the Sheep in the field

tahmin edebileceğiniz gibi evet yaptım dün sabah koyunu tarlada görür görmez alkışladım

yesterday morning I was actually clapping I got so excited I must try to

aslında alkışlıyordum çok heyecanlandım

calm down because sometimes I get too excited about things I don't know why

sakinleşmeye çalışmalıyım çünkü bazen şeyler hakkında çok heyecanlıyım

we're up to date with the live chat if you want to say something say it now

Canlı sohbette neden güncel olduğumuzu bilmiyorum eğer bir şey söylemek istiyorsanız şimdi söyleyin

Guadalupe is here as well as I just mentioned Palmyra mr. Duncan are you

Guadalupe burada ve az önce Palmyra'dan bahsetmiştim bay. Duncan

tired or exhausted with the live stream marathon you will deserve a big trip in

canlı yayın maratonundan yoruldun mu bitkin misin Kasım ayında büyük bir geziyi hak edeceksin

November I can tell you now that I'm going nowhere in November I have no

Sana şimdi söyleyebilirim ki Kasım ayında hiçbir yere gitmiyorum

trips I have no holiday in fact I think I will be working until spring next year

Seyahatim yok Tatilim yok aslında sanırım bahara kadar çalışacağım seneye tatilim

so I don't have any break I don't have any holidays planned I will be doing

yok tatil planım yok

this probably until springtime however I will be with you every day during

muhtemelen bahara kadar yapacağım ama ekim boyunca her gün sizlerle olacağım

October but this is something a few people have already asked they've asked

ama bu birkaç kişinin sorduğu bir şey zaten sordular

if I can carry on doing live streams every day after October has finished I

Ekim bittikten sonra her gün canlı yayın yapmaya devam edebilir miyim bilmiyorum

don't know I'm not sure about that Lewis says hello to Guadalupe isn't it

Lewis'in Guadalupe'ye merhaba demesi ne kadar

nice I love it here on the live stream when you say hello to each other I have

hoş değil mi bilmiyorum. Burada canlı yayında herkese merhaba demenize bayılıyorum. diğer

noticed over the past few days that this particular live stream has become very

Geçtiğimiz birkaç gün içinde bu özel canlı yayının çok

social very friendly and dare I say it polite did anyone see the new Netflix

sosyal ve arkadaş canlısı bir hale geldiğini fark ettim ve kibarca söyleyebilirim ki yeni Netflix

film Elka Mero the sequel to Breaking Bad I watched it

filmi Elka Mero Breaking Bad'in devamıydı

last night with mr. Steve I couldn't resist actually I couldn't resist

Dün gece bay ile izledim. Steve Breaking Bad'in gerçek devamı niteliğindeki

showing my happiness at seeing El Camino the actual sequel to Breaking Bad a lot

El Camino'yu görmenin mutluluğunu göstermeden duramadım, birçok

of people have been looking forward to this now don't worry I won't tell you

insan bunu dört gözle bekliyordu şimdi merak etme sana

what happens I won't spoil your enjoyment of the program so here is an

ne olduğunu söylemeyeceğim kazandım programdan aldığınız keyfi bozmayın, bu yüzden burada

interesting word spoilers so we will often use this word when we talk about

ilginç bir kelime spoiler var, bu kelimeyi

giving away the plot or the story of maybe a film or a TV program so when we

belki bir filmin veya bir TV programının olay örgüsünü veya hikayesini vermekten bahsederken sık sık kullanırız, bu yüzden

talk about spoilers we are actually saying the things that give away the

spoiler hakkında konuşurken aslında olay örgüsünü ele veren şeyleri

plot or the things that happen in a TV program or in a movie so don't worry I

veya bir TV programında veya bir filmde olup bitenleri söylüyorum, merak etmeyin dün gece

did watch the sequel to Breaking Bad last night

Breaking Bad'in devamını izledim

Elka Miro brilliant very good not what I expected it to be like to be honest I

Elka Miro harika çok iyi beklediğim gibi değil dürüst olmak gerekirse

thought it was going to be lots of violence lots of gang-related stuff but

çok fazla şiddet ve çeteyle ilgili şeyler olacağını düşünmüştüm ama

in fact I was surprised to find that it went in other directions as well some

aslında bunun başka yönlere de gittiğini görünce şaşırdım ve bazı

very interesting directions dare I say so Elka Miro is now available on Netflix

çok ilginç yönlere cüret ediyorum yani Elka Miro artık Netflix'te mevcut

don't worry I'm not being paid to advertise

don Endişelenme, bunun reklamını yapmam için bana para ödenmiyor

this but I am a very big fan of Breaking Bad so I was very excited to see this

ama ben Breaking Bad'in çok büyük bir hayranıyım, bu yüzden dün gece bunu gördüğüm için çok heyecanlandım

last night and I watched it mr. Steve thought it was good as well which is

ve izledim bayım. Steve bunun iyi olduğunu da düşündü, bu

amazing because Steve doesn't really enjoy watching TV shows very much so if

harika çünkü Steve TV şovlarını izlemekten pek zevk almıyor, bu yüzden eğer

mr. Steve likes it it must be good so don't worry I won't tell you what

mr. Steve beğendi iyi olmalı o yüzden merak etme sana ne

happens there will be no spoilers so when we say spoilers

olduğunu söylemeyeceğim spoiler olmayacak bu yüzden spoiler dediğimizde hikayeyi ele

it means the things that give away the story the things that give away what

veren şeyler

happens in the movie or the TV show there will be no spoilers here Francis

filmde olanları ele veren şeyler veya TV şovu burada spoiler olmayacak Francis, Cadılar Bayramı

says would it be possible to talk about Halloween well I will be talking about

hakkında iyi konuşmanın mümkün olup olmadığını söylüyor

Halloween as we get nearer to the date so Halloween always occurs on the last

Tarih yaklaştıkça Cadılar Bayramı hakkında konuşacağım, bu nedenle Cadılar Bayramı her zaman

day of October in fact the final day of October is always very busy because that

Ekim'in son gününde, aslında Ekim'in son gününde gerçekleşir. her zaman çok meşgul çünkü bu

is also the anniversary of my YouTube channel and that's the reason why I'm

aynı zamanda YouTube kanalımın yıl dönümü ve bu yüzden burada olmamın nedeni bu yüzden

here so the reason why I am here doing this is simple I will be celebrating my

burada olmamın nedeni çok basit

13th anniversary at the end of this month did you enjoy that hello to Katra

bu ayın sonunda 13. yılımı kutlayacağım hoşunuza gitti mi? o merhaba Katra'ya

can you say it again please can I say what again Elka Miro is that

tekrar söyleyebilir misin lütfen tekrar ne diyebilir miyim Elka Miro ne

what you want me to say Elka Miro it is the sequel to a very

dememi istiyorsun Elka Miro çok

popular TV show called Breaking Bad and now it is available on Netflix and I

popüler bir TV dizisi olan Breaking Bad'in devamı niteliğinde ve şimdi Netflix'te mevcut ve ben

watched it last night and it's really good I enjoyed it hello also to Luis

izledim dün gece ve gerçekten çok hoşuma gitti Luis'e de

again mr. Duncan yesterday I was there but in the last half-hour

tekrar merhaba bayım. Duncan dün oradaydım ama son yarım saatte bu

it was YouTube's fault yes we did have a few problems yesterday on the live chat

YouTube'un hatasıydı evet dün canlı sohbette

and also the live stream because YouTube had made some changes to the way

ve ayrıca canlı yayında birkaç sorun yaşadık çünkü YouTube size akışı verme şeklinde bazı değişiklikler yaptı,

it gives you the stream so they made a lot of changes to their to their actual

bu yüzden onlar yaptı gerçek sistemlerinde pek çok değişiklik oldu

system but they didn't tell me which is rather annoying so because of that there

ama bana hangisinin oldukça can sıkıcı olduğunu söylemediler, bu yüzden sanırım

were some problems I think mr. Steve doesn't enjoy watching

bazı problemler vardı bay. Steve benim gibi

TV shows because he likes to do a lot of things like me and we think it is a

pek çok şeyi yapmayı sevdiği için TV şovlarını izlemekten hoşlanmıyor ve bunun

waste of time Wow quite a loop you are so right mr. Steve sometimes gets very

zaman kaybı olduğunu düşünüyoruz Vay canına, çok haklısınız bayım. Steve bazen çok

restless Restless if a person is restless it means they can't stop moving

huzursuz oluyor Huzursuz Bir insan huzursuzsa, bu hareket etmeyi bırakamayacakları anlamına gelir

they always have to have something to do they always have to be moving around or

her zaman yapacak bir şeyleri olması gerekir her zaman hareket etmeleri veya bir

doing something they always have to have something to occupy their mind so yes I

şeyler yapmaları gerekir her zaman zihinlerini meşgul edecek bir şeyleri olması gerekir bu yüzden evet ben

think you are right there however there are some TV programs that we both enjoy

sanırım haklısın ama ikimizin de

watching there are many TV shows that we enjoy

izlemekten zevk aldığı bazı diziler var izlemekten keyif aldığımız birçok dizi var

watching however there are some TV shows that I like but mr. Steve doesn't like

ama benim sevdiğim diziler var ama bayım. Steve,

for example Rick and Morty I love Rick and Morty mr. Steve hates it he doesn't

örneğin Rick and Morty'yi sevmiyor, ben Rick and Morty'yi seviyorum mr. Steve bundan nefret ediyor

like Rick and Morty I love it and guess what season four is coming soon so I'm

Rick and Morty'den hoşlanmıyor Ben onu seviyorum ve tahmin edin yakında dördüncü sezon ne olacak bu yüzden

really excited by that to be honest I can't wait to see the new season of Rick

gerçekten heyecanlıyım dürüst olmak gerekirse Rick and Morty'nin yeni sezonunu görmek için sabırsızlanıyorum.

and Morty even though there are only five episodes is that true

sadece beş bölüm mü bu doğru gelecek sezonda

there are only five episodes or ten episodes of Rick and Morty in the next

sadece beş bölüm veya on bölüm Rick and Morty var

season still I'm really looking forward to it

hala gerçekten sabırsızlıkla bekliyorum

I can't wait I love myself a little bit of Rick and Morty I do dude

sabırsızlanıyorum kendimi biraz rick and morty seviyorum ahbap

doo-doo-doo-doo hello mr. Duncan good evening nice to see you

doo-doo-doo-doo merhaba bayım. Duncan iyi akşamlar

after a long time where are you lost mr. Duncan Rakesh can I just tell you

uzun bir aradan sonra sizi görmek ne güzel nerede kayboldunuz bayım? Duncan Rakesh size

something I have been here every day in October so every day I am here on

bir şey söyleyebilir miyim Ekim ayında her gün buradayım yani her gün

YouTube to be honest and this is something I've noticed over the past

dürüst olmak gerekirse YouTube'da buradayım ve bu son birkaç yıldır fark ettiğim bir şey,

couple of years a lot of people seem unaware that I'm still doing this people

pek çok insan benim ' hala bunu yapıyorum insanlar

think I've gone some people think I've died I haven't

gittiğimi düşünüyor bazı insanlar öldüğümü düşünüyor

died well not yet anyway hello 10 Chang nice to see you here Palmeiras says many

iyi ölmedim henüz değil merhaba 10 Chang seni burada görmek güzel Palmeiras birçok

people are obsessed with the HBO film Chernobyl oh yes I haven't seen that I

kişinin HBO filmi Chernobyl'e takıntılı olduğunu söylüyor oh evet ölmedim' Görmedim hiç görmedim

haven't seen that at all but I did not see it because I remember these events

ama görmedim çünkü bu olayları

for real and I do not want to participate in all of that fuss again

gerçekten hatırlıyorum ve tüm bu yaygaraya tekrar katılmak istemiyorum

well I have mixed feelings about

ama

dramatizing a disaster so if something bad happens or something occurs in the

bir felaketi dramatize etmek konusunda karışık hislerim var yani kötü bir şey olursa geçmişte ya da belki yakın zamanda bir şey oluyor ya da bilmiyorum

past or maybe recently the recent past that I don't know has killed many people

yakın geçmişte birçok insan öldü

or has been seen as a disaster something horrible a terrible event but

ya da bir felaket olarak görüldü korkunç bir şey korkunç bir olay ama

then they turn it into a TV show sometimes I think that it seems a little

sonra bunu bir TV şovuna dönüştürüyorlar bazen öyle görünüyor diye düşünüyorum biraz

disrespectful sometimes hello Andrew

saygısız bazen merhaba Andrew

hopefully we will never have any problems with live viewers I don't think

umarım canlı izleyicilerle hiçbir zaman sorun yaşamayız bence bu yüzden

so I think everyone here likes to have a good time and of course you can it's

buradaki herkesin iyi vakit geçirmeyi sevdiğini düşünüyorum ve tabii ki siz de

possible Francis says great thank you to you mr. Duncan for your reply I will

yapabilirsiniz Francis size çok teşekkür ederim diyor bay. Duncan cevabınız için

follow you I am enjoying washing watching not washing watching your show

sizi takip edeceğim dizinizi izlemekten değil yıkamaktan zevk alıyorum

it is better than Netflix off thank you very much who knows one day I might have

Netflix kapalı olmaktan iyidir çok teşekkür ederim kim bilir bir gün

my own show on Netflix imagine that mr. Duncan's own English

Netflix'te kendi şovum olabilir hayal edin bayım. Duncan'ın Netflix'te kendi İngilizce

teaching program on Netflix that would be nice

öğretim programı güzel olurdu

Diane my brother went out to spend the weekend with my dad

Diane ağabeyim hafta sonunu babamla

in Jakarta but I didn't go because the way is so long and boring so how long

Jakarta'da geçirmek için dışarı çıktı ama ben gitmedim çünkü yol çok uzun ve sıkıcı, bu yüzden

does it take to get from where you live to Jakarta is it a long way I imagine it

senin geldiğin yerden ne kadar sürer? Cakarta'da yaşamak uzun bir yol mu Sanırım

is because Indonesia is actually a huge country it's hard to appreciate just how

Endonezya aslında çok büyük bir ülke olduğu için Endonezya'nın ne kadar büyük olduğunu takdir etmek zor

large Indonesia is it spreads for such a long distance and yes Diane I also have

bu kadar uzun bir mesafeye yayılıyor ve evet Diane bende de

that problem I don't like long journeys one of the worst journeys I ever took

bu sorun var Uzun yolculukları sevmiyorum Yaptığım en kötü yolculuklardan biri

was during my time in China and the president of my school wanted to take me

Çin'deykendi ve okulumun başkanı beni memleketine götürmek istedi,

to his hometown what I didn't realize is that his hometown was a very long way

onun memleketinin okulun bulunduğu yerden çok uzakta olduğunu fark etmemiştim.

from where we were where the school was and it would have taken three days to

ve

get there in the car so on the first part of the journey from where I was

oraya arabayla gitmek üç gün sürerdi, bu yüzden çalıştığım yerden Pekin'e yolculuğun ilk bölümünde arabada

working to Beijing it took over 14 hours in the car

14 saatten fazla sürdü, bu

so by the time I reached Beijing I said to my boss I said look I'm very sorry I

yüzden Pekin'e vardığımda patronuma dedim ki bak çok üzgünüm

can't continue with this journey this journey is going to drive me insane so I

bu yolculuğa devam edemem bu yolculuk beni deli edecek bu yüzden

didn't go any further I actually ended up staying in Beijing I didn't go to my

daha fazla gitmedim aslında sonunda Pekin'de kaldım

president's hometown because it would have been another two days before we got

Başkanımın memleketine gitmedim çünkü Arabayla oraya varmadan önce iki gün daha geçti

there in the car and the worst thing was there were five people in the car

ve en kötüsü arabada beş kişi

plus one dog there is no way that I was going to continue that journey so I am

ve bir köpek vardı, o yolculuğa devam etmemin hiçbir yolu yoktu, bu yüzden

very similar to you Byun I don't like long journeys especially in the car I

sana çok benziyorum Byun, yapmıyorum uzun yolculuklar gibi özellikle arabada

don't mind going on a long journey if I can relax but there's nothing relaxing

rahatlayabilirsem uzun bir yolculuğa çıkmayı umursamıyorum ama

about being in a car with five people and a crazy dog there isn't hello from

beş kişi ve çılgın bir köpekle arabada olmanın rahatlatıcı hiçbir yanı yok majörden merhaba yok

majora hello to you hello also - Giovanni do you have any pets in your

sana da merhaba - Giovanni evinizde evcil hayvanınız var mı benim

house I don't I don't have pets although I do have mr. Steve

yok ama benim evcil hayvanım var ama bayım. Steve,

so I suppose mr. Steve is a little bit like a pet although he's not very well

sanırım Bay. Steve çok iyi eğitimli olmasa da biraz evcil hayvan gibidir

trained Rakesh is here mr. Duncan can you teach me about our stress when you

Rakesh burada Bay. Duncan bana stresimizi öğretebilir misin

say stress do you mean pressure do you mean the pressure that we all have to

stres derken baskıyı mı kastediyorsun hepimizin

endure and tolerate in our lives I suppose most people these days suffer

katlanmak ve katlanmak zorunda olduğu baskıyı mı kastediyorsun bu günlerde çoğu insan

from some sort of stress I think it's very common these days what is the

bir tür stresten muzdarip bence bu çok yaygın günler yolculuk ile seyahat

difference between journey trip or travel well travel is the generic word

arasındaki fark nedir iyi seyahat,

for any journey that you take so any trip or any journey you go on holiday

yaptığınız herhangi bir seyahatin genel adıdır, bu nedenle herhangi bir seyahat veya tatile çıktığınız herhangi bir seyahat, bir yolculuğa

you go on a journey you travel somewhere so you

çıkarsınız, bir yere seyahat edersiniz, böylece

travel to another town you travel to another city or maybe you travel all the

başka bir şehre seyahat edersiniz, başka bir şehre seyahat edersiniz şehir ya da belki

way to the other side of the world and we can use journey as well to mean a

dünyanın diğer ucuna kadar seyahat ediyorsunuz ve oldukça benzer bir şeyi ifade etmek için seyahati de kullanabiliriz, bu

pretty similar thing so the journey is actually the action of doing what you

yüzden yolculuk aslında yaptığınız şeyi yapma eylemidir,

are doing you are trying to get from one place to another trip is also similar to

bir yerden bir yere ulaşmaya çalışıyorsunuz. başka bir gezi de

travel so you will travel you will go on a trip or we can say that you go on your

seyahate benzer yani seyahat edeceksin seyahate çıkacaksın ya da seyahatlerine gidiyorsun diyebiliriz bu yüzden

travels so it's very strange that we use that almost as if it's plural so you can

bunu neredeyse çoğulmuş gibi kullanmamız çok garip yani

go on your travels which means you go to explore somewhere you travel around

seyahatlerinize devam edebilirsiniz yani siz bir yeri keşfetmeye git oralarda dolaşıyorsun

somewhere so journey and trip are pretty much the

yani yolculuk ve yolculuk hemen hemen

same thing you can go on a trip you can take a journey you can travel somewhere

aynı şeyler bir geziye çıkabilirsin bir yolculuğa çıkabilirsin bir yere seyahat edebilirsin

I hope that helps hello also - Anna hello how did you come back from Beijing

umarım bu yardımcı olur merhaba ayrıca - Anna merhaba Pekin'den buraya nasıl döndün

to the school I stayed in Beijing for around three

Pekin'de yaklaşık üç

days because it was during the national holiday in October so it was during the

gün kaldığım okul, çünkü Ekim ayındaki ulusal tatil sırasındaydı, yani

first week of October because at the start of October there are big

Ekim ayının ilk haftasındaydı çünkü

celebrations every year in China to celebrate the formation of the People's

her yıl Ekim ayının başında Çin'de Halk Cumhuriyeti'nin oluşumunu kutlamak için büyük kutlamalar yapılır.

Republic of China and I was there at the time and I spent about three days there

Çin'den ve ben o sırada oradaydım ve orada yaklaşık üç gün geçirdim

but it was so crowded there were so many people can I just say if you are not

ama o kadar kalabalıktı ki o kadar çok insan vardı ki,

prepared for being pushed around and

itilip kakılmaya ve

mugged a lot of people were robbed during my time in Beijing

soyulmaya hazır değilseniz, benim zamanımda birçok insan soyuldu diyebilirim. Pekin'de

so apparently people are often robbed or maybe a person will pick another

görünüşe göre insanlar genellikle soyuluyor veya belki bir kişi başka bir

person's pocket or maybe the back of their bag so a lot of people would wear

kişinin cebini veya belki de çantasının arkasını çalıyor, bu yüzden birçok insan omuzlarının

banks on the back of their shoulders behind their shoulders and what people

arkasına banka takıyor ve insanlar ne yapacaksa

would do they would walk behind and they would slowly open the person's backpack

arkasından yürüyorlardı ve yavaşça kişinin sırt çantasını açarlar

and they would go inside and quite often they would find some jewelry or maybe a

ve içeri girerler ve oldukça sık olarak bazı mücevherler veya belki bir

mobile phone or perhaps a wallet and they would steal it so we call that

cep telefonu veya belki bir cüzdan bulurlar ve onu çalarlardı, bu yüzden biz buna

pickpocketing if you pickpocket it means you steal from a person's belongings

yankesici diyoruz, eğer yankesirseniz bu, bir kişinin eşyaları

maybe their bag or perhaps from their jacket something like that

belki çantalarından ya da belki ceketlerinden öyle bir şey yani

so yes so that was very common in fact I saw someone doing it I actually caught

evet bu çok yaygındı aslında birinin bunu yaptığını gördüm aslında

two children trying to steal from a tourists backpack hello quite a loop

iki çocuğu bir turistin sırt çantasından çalmaya çalışırken yakaladım merhaba epey bir döngü

hello also - Demetri hello mr. Duncan you are very helpful good look thank you

merhaba da - Demetri merhaba bay. Duncan çok yardımcı oldunuz güzel görünün çok teşekkür ederim

very much I always need good look I do hello mr.

güzel görünmeye her zaman ihtiyacım var merhaba bayım.

Duncan Huang says can you help me to pronounce can and can't can't can't

Duncan Huang, can't can't can't ca

can't can't can't he can he can't he can't come out to play he can come out

n't can't can't o can't dışarı çıkamıyor

to play I hope that helps you hello - 10 Chang again where were you watching at

oynamak için dışarı çıkabiliyor I'i telaffuz etmeme yardım edebilir misin diyor. umarım bu size yardımcı olur merhaba - 10 Chang tekrar nerede izliyordunuz bu arada bu arada

the moment by the way where are you watching apparently Huang is a big fan

nerede izliyorsunuz görünüşe göre Huang büyük bir

of Justin Bieber what ever happened to Justin Bieber you never hear anything

Justin Bieber hayranı Justin Bieber'a ne oldu

about Justin Bieber anymore and I can see that on your your little icon

artık Justin Bieber hakkında hiçbir şey duymuyorsunuz ve ben görebiliyorum küçük simgenizde,

your little icon next to your name there is a little picture of Justin Bieber

küçük simgeniz adınızın yanında Justin Bieber'ın küçük bir resmi var

how old is Justin Bieber now he must be about 60 tan Chang yes it is very normal

Justin Bieber kaç yaşında şimdi 60 yaşında olmalı Chang evet

for Chinese students to take several hours to go to school and also back home

Çinli öğrencilerin okula gitmek için birkaç saat ayırması çok normal ve ayrıca eve döndüğümde

well I remember this because during the spring break so during the spring break

bunu iyi hatırlıyorum çünkü bahar tatilinde, yani bahar tatilinde

and also the summer break so many of the students would go for many miles back to

ve ayrıca yaz tatilinde pek çok öğrenci okul tatillerinde geldikleri yere kilometrelerce geri giderdi

where they came from during the school holidays and some of them would travel

ve bazıları uzun süre seyahat ederdi.

for two or three days by train without any break so they would get on the train

trenle iki üç gün hiç ara vermeden trene binerler

and then they would spend three days on the train I can't even imagine what that

ve sonra trende üç gün geçirirlerdi bunun nasıl bir şey olduğunu hayal bile edemiyorum

must be like although when I first arrived in China I did have to travel by

gerçi Çin'e ilk geldiğimde trenle seyahat etmem gerekiyordu.

train from Beijing to the place where I was going to work and that took 13 hours

Pekin'den işe gideceğim yere trenle 13 saat sürdü

by train 13 hours on a train fortunately the train journey was at

trenle 13 saat trenle 13 saat neyse ki tren yolculuğu gece olduğu için

night so I was actually able to sleep in a little bed on the train but it was

aslında trende küçük bir yatakta uyuyabildim ama

pretty good pretty good hello to Andrew who says picking pockets

oldukça iyiydi Cepleri karıştırmanın kulağa

it sounds like something from Oliver Twist yes Charles Dickens wrote all

Oliver Twist'ten bir şey gibi geldiğini söyleyen Andrew'a oldukça güzel bir merhaba evet Charles Dickens,

about Oliver Twist and he and also the gang that he belonged to used to go

Oliver Twist hakkında her şeyi yazdı ve o ve ayrıca onun mensubu olduğu çete eskiden

around picking people's pockets you've got to pick a pocket or two yes you've

insanların ceplerini karıştırıyordu. iki evet

got to pick a pocket or two

bir veya iki cep seçmelisin,

although please don't pick pockets please don't especially mine although

ancak lütfen cep seçmeyin lütfen özellikle benimkini seçmeyin, ancak

you won't find anything in there Huang says Justin Bieber is now 24 years

orada hiçbir şey bulamayacaksınız Huang, Justin Bieber'ın şu anda 24 yaşında olduğunu

old and he had a wedding 13 days ago oh I see so Justin Justin Bieber is now

ve 13 günlük bir düğünü olduğunu söylüyor önce oh, görüyorum ki Justin Justin Bieber artık

married I didn't know that can you please put the subtitles yes you can

evli Bunu bilmiyordum lütfen altyazı koyabilir misiniz evet

have subtitles all you have to do is press that on your computer so you can

altyazı alabilirsiniz tek yapmanız gereken bilgisayarınızda buna basmak

have live captions all you have to do is press that button on your keyboard so

canlı altyazı alabilmeniz için yapmanız gereken tek şey klavyenizdeki o düğmeye basmak yani

yes did you know that there are actually live captions on this live stream yes

evet bu canlı yayında aslında canlı alt yazılar olduğunu biliyor muydunuz evet bu

it's true I will be going in around about 10 minutes from now so if you have

doğru yaklaşık 10 dakika sonra başlayacağım bu yüzden

a question please feel free to ask the question right now yes there are

bir sorunuz varsa lütfen doğru soruyu sormaktan çekinmeyin şimdi evet,

captions you can have subtitles on this live stream and there you can see how

bu canlı yayında altyazılara sahip olabileceğiniz altyazılar var ve orada

you get them you have to press that button there it's gone hello to Mohamed

onları nasıl elde ettiğinizi görebilirsiniz o düğmeye basmanız gerekiyor orada gitti Mohamed

Al beat Al deep hello to Mohamed Al deep thanks a lot your language is so clear

Al beat Al derine merhaba Mohamed Al derine merhaba çok teşekkürler diliniz çok iyi açık

and we can understand very well thank you very much Luis says there are

ve çok iyi anlayabiliyoruz çok teşekkür ederim Luis

pickpockets everywhere in all of the cities oh yes of course

tüm şehirlerde her yerde yankesici olduğunu söylüyor oh evet tabii ki

because I remember earlier this year when I was in Paris and apparently

çünkü bu yılın başlarında Paris'teyken hatırlıyorum ve görünüşe göre

pickpocketing is very common in Paris however I think it's the same in all of

yankesicilik Paris'te çok yaygın ama bence bu

the big cities around the world I think there is always a problem with crime

Dünyadaki tüm büyük şehirlerde aynı Londra da dahil olmak üzere suçla ilgili her zaman bir sorun olduğunu düşünüyorum

including London I'm not saying that London is completely safe in fact

Londra'nın tamamen güvenli olduğunu söylemiyorum aslında

sometimes it's the opposite zoo Zika is here oh sorry

bazen tam tersi hayvanat bahçesi Zika burada oh üzgünüm

today I am cycling I will see you later thank you very much it sounds as if sue

bugün bisiklete bineceğim Göreceğim daha sonra teşekkür ederim çok teşekkür ederim sanki sue

Zika enjoy cycling are you a professional cyclist

Zika bisiklet sürmekten hoşlanıyormuş gibi geliyor profesyonel bir bisikletçi misin

you take part in cycling races maybe maybe you like racing on your bike when

bisiklet yarışlarına katılıyorsun belki belki ben gençken bisikletinle yarışmayı seviyorsun ben

I was young when I was a boy I used to ride around on a bicycle all the time

gençken ben çocukken bisikletle dolaşıyordum her zaman

hello to Patrick oh if you want to get the subtitles if you want to get the

Patrick'e merhaba oh eğer altyazıları almak istiyorsanız akıllı telefonunuzdaki altyazıları almak istiyorsanız

captions on your smartphone you have to go up here so on your phone you will

buraya gitmelisiniz, bu nedenle telefonunuzda

have some settings up here so if you go on your phone and you click up there

bazı ayarlar olacak, bu yüzden telefonunuza giderseniz ve siz oraya tıklayın

like that you will find some settings and there you can activate the captions

bazı ayarlar bulacaksınız ve orada altyazıları etkinleştirebilirsiniz

you can find the captions up there thank you gentle professor I love you

oradaki altyazıları bulabilirsiniz teşekkür ederim nazik profesör sizi

from the bottom of my heart thank you very much isn't that lovely

kalbimin derinliklerinden seviyorum çok teşekkür ederim o kadar güzel değil mi

thank you very much during the week I introduced a couple of words onto the

çok teşekkür ederim hafta boyunca canlı yayında birkaç kelime tanıttım

live stream and I thought before I leave you I would like to explain them to you

ve sizden ayrılmadan önce onları size açıklamak istediğimi düşündüm, işte

so here they are so this word is skive skive it's an interesting word perhaps

buradalar yani bu kelime skive skive ilginç bir kelime belki

you've heard it before maybe you've never heard it before ever so here it is

daha önce duymuşsunuzdur belki daha önce hiç duymadınız o yüzden burada

the word skive skive means to avoid doing any work you stay away from your

skive skive kelimesi herhangi bir işi yapmaktan kaçınmak anlamına gelir işinizden uzak durursunuz

job you shirk your work so you avoid doing any work or you try to stay away

bu yüzden herhangi bir iş yapmaktan kaçınırsınız veya işten uzak durmaya çalışırsınız ranzadan ranzadan

from work you skive you are skiving or skiving off you bunk off bunk so if you

kaymak ya da kaymak yani ranzadan çıkmak

bunk off it means you avoid doing work or maybe going to school some people

işe gitmekten ya da belki okula gitmekten kaçındığınız anlamına gelir bazı insanlar okuldan

skive from school they don't go to class because they have something more fun to

kayarak derse gitmezler çünkü yapacak daha eğlenceli bir şeyleri vardır

do you shouldn't do that by the way skiving

bunu yapmamalısınız bu arada sıyırmak

is not good so skive if you skive it means you avoid doing work to avoid

iyi değil o yüzden sıyırırsan sıyırırsan iş yapmaktan kaçınırsın herhangi bir işi yapmamak anlamına gelir

doing any work you stay away from your job you shirk your work another word we

işinden uzak durursun işinden kaytarırsın başka bir kelime

can use and I love this word very much it doesn't sound like a real word but it

kullanabiliriz ve bu kelimeyi çok seviyorum kulağa gelmiyor gerçek bir kelime gibi ama

is malinga Malinga so the word malinga means pretend to be ill so as to escape

malingadır Malinga bu nedenle malinga kelimesi

duty or avoid work the person doing this can be called a malingerer so if a

görevden kaçmak veya işten kaçınmak için hasta numarası yapmak anlamına gelir, bunu yapan kişiye

person pretends to be sick or pretends to be unwell so they can avoid going to

hasta taklidi yapan veya hasta numarası yapan kişi hasta taklidi yaparsa, hasta numarası yapan kişi olarak adlandırılabilir.

work or maybe going to school we can call them a malingerer a person who

işe gitmekten ya da belki okula gitmekten kaçınabilir onlara temaruzcu diyebiliriz

pretends to be ill so as to escape duty or avoid work the person doing this can

görevden kaçmak ya da işten kaçmak için hasta taklidi yapan kişi bunu yapan kişiye

be called a malingerer have you ever skived from work

hasta numarası yapan denilebilir

have you ever milling good Aslam desi says mr. Duncan I'm an Arabic follower

hiç işten kaytardınız mı iyi Aslam desi bay diyor. Duncan, ben bir Arap takipçisiyim

and I'm watching you in Algeria how to study and speak the English language

ve sizi Cezayir'de izliyorum, İngilizce nasıl öğrenilir ve konuşulur, bu

that is a very big question however the answer is very simple you must make

çok büyük bir soru ancak cevabı çok basit,

English a part of your life it must become a part of your daily routine so

İngilizceyi hayatınızın bir parçası yapmalısınız, onun bir parçası olmalı günlük rutininiz, yani

maybe you can listen to English every day you can read English every day and

belki her gün İngilizce dinleyebilirsiniz, her gün İngilizce okuyabilirsiniz ve

the hardest part is speaking English but there are many ways of learning English

en zor kısım İngilizce konuşmaktır, ancak İngilizce'nin her türünü öğrenmenin birçok yolu vardır, bu

all types of English so maybe spoken English which is the

yüzden belki de

hardest reading and of course listening so all of these things

en zor okuma olan İngilizce konuşmak ve tabii ki dinlemek bu yüzden tüm bunların

have to be improved and I would always say that you should do it every day try

iyileştirilmesi gerekiyor ve her zaman şunu söyleyebilirim ki bunu her gün yapmalısın

to make English part of your life try to create an English environment around you

İngilizceyi hayatının bir parçası haline getirmeye çalış çevrende bir İngiliz ortamı yaratmaya çalış

Andrew says skive that's what I was looking for for so long we have a

Andrew kayak diyor çok uzun zamandır aradığım şey buydu

slightly dirty word for it so but there was no translation well now you know so

bunun için biraz müstehcen bir kelime var yani ama çevirisi yoktu artık biliyorsun yani

you can say skive a person who skive 'he's a Sciver

skive yapan birine skive diyebilirsin 'o bir Sciver

a person who avoids going to work they want to do something else instead hello

işe gitmekten kaçınan biri onun yerine başka bir şey yapmak ister merhaba

- hi who is watching in Vietnam hello to you thank you honey

- merhaba kim izliyor Vietnam'da merhaba sana teşekkür ederim tatlım merhaba

hello honey honey da who says I am new here and I like your method of teaching

tatlım da burada yeniyim ve öğretme yönteminizi beğeniyorum diyen

you are welcome and guess what I am back tomorrow

hoş geldiniz ve yarın ne olduğumu tahmin edin bu

so not only today but also tomorrow in fact every day during October I will be

yüzden sadece bugün değil yarın da aslında Ekim boyunca her gün yapacağım

with you Monday to Friday from 2 p.m. Saturday

Pazartesiden Cumaya saat 14:00'ten itibaren sizlerleyim. Cumartesi

today of course and tomorrow I will be back again from 2 p.m. UK time so I will

bugün tabii ki ve yarın saat 14:00'ten sonra tekrar döneceğim. İngiltere saatiyle

see you tomorrow I will be back here live on YouTube from 2 p.m. UK time we

yarın görüşürüz, öğleden sonra 2'den itibaren YouTube'da canlı yayında burada olacağım. İngiltere saati

are now approaching 12:45 and I am going to leave you because we are going into

şimdi 12:45'e yaklaşıyor ve sizi burada bırakacağım çünkü

town to have something lovely to eat today we have stew and dumplings oh I am

güzel bir şeyler yemek için kasabaya gidiyoruz bugün güveç ve hamur tatlımız var oh

so excited by that mr. Duncan what does run to rule out mean I found it when I

bu bay beni çok heyecanlandırdı. Duncan, ekarte etmek için koşmak ne anlama geliyor bunu,

was reading one of my self-help books run to rule out I'm not sure it sounds

kendi kendine yardım kitaplarımdan birini okurken buldum.

like some sort of phrase that might be used for

I don't know making your mind clearer run to rule out I'm not sure I'm not

zihin daha net ekarte etmek için koşun emin değilim emin değilim

sure is it a phrase is it something you've read in a book is it something

bu bir cümle mi kitapta okuduğunuz bir şey mi bu duyduğunuz bir şey

you've heard so it's in your book but I've never heard of that particular

yani sizin kitabınızda var ama ben bunu hiç duymadım

phrase run to run to rule out maybe you mean run to so if you run to something

koşmak için belirli bir ifade belki de koşmak demek istiyorsun yani bir şeye

it means you head towards it you go towards it you run towards something

koşarsan

rule out means cancel or you remove something you rule out quite often that

bu ona doğru gittiğin anlamına gelir

refers to a possibility so something that is possible and you you think it is

olasılık yani mümkün olan bir şey ve sen bunun

impossible you will rule it out I am going now I am going into town to have

imkansız olduğunu düşünüyorsun, onu eleyeceksin şimdi gidiyorum şehre

some stew stew is like casserole so it is meat and vegetables and gravy and it

biraz güveç yemeye gidiyorum güveç gibi yani et, sebze ve sos ve

is all cooked together hmm and can I just say it is very delicious Thank You

hepsi birlikte pişirilir hmm ve çok lezzetli olduğunu söyleyebilir miyim Teşekkürler

pal Mira Thank You Julie thank you very much for your company today I am now

dostum Mira Teşekkürler Julie bugün arkadaşlığın için çok teşekkür ederim şimdi

going I will be back with you tomorrow as I said tomorrow you can catch me

gidiyorum yarın sana döneceğim dediğim gibi yarın beni yakalayabilirsin saat

there is the time unday 2 p.m. UK time I will see you tomorrow have a great

pazar 14:00 İngiltere saati yarın görüşürüz harika bir

weekend enjoy the day enjoy your off time if you are off

hafta sonu geçirin günün tadını çıkarın boş zamanınızın tadını çıkarın eğer harika bir hafta sonuysanız

great weekend this is mr. Duncan in the birthplace of English saying thanks for

bu bay. Duncan İngilizcenin doğum yerinde

watching me see you tomorrow 2:00 p.m. UK time and of course you know

beni izlediğiniz için teşekkür ediyor yarın 14:00'te görüşürüz. İngiltere zamanı ve tabii ki

what's coming next get ready to have a little dance

sırada ne olduğunu biliyorsunuz, şimdilik biraz dans etmeye hazırlanın

ta ta for now 8-)

ta ta 8-)