Want to Get Ahead at Work? Risk the Awkward Moments | Henna Pryor | TED

53,121 views ・ 2024-09-05

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Sudenaz Çirasun Gözden geçirme: Asmin Ece Şimşek
00:04
I was in my first job out of college.
0
4487
2669
Mezun olduktan sonra ilk kez işe girmiştim.
00:07
A shiny, prestigious Big Four public accounting firm.
1
7189
3571
Görkemli ve prestijli bir Big Four muhasebe şirketinde çalışıyordum.
00:11
"Give that work paper to Helen to work on."
2
11761
2919
“Bu raporu Helen’a verin, o yapsın.”
00:14
"Helen will finish it up and give it back to the client."
3
14714
2702
“Helen işi bitirip müşteriye teslim edecek.”
00:18
It's my third week in, and the partner kept calling me Helen.
4
18267
3620
Üçüncü haftamdı ama iş ortağım bana Helen diye sesleniyordu.
00:22
My name is Henna, by the way.
5
22605
1701
Bu arada ismim Henna.
00:25
But because I didn't correct him the first time he said it,
6
25391
2769
Ama ilk seferde düzeltmediğim için artık iş işten geçti diye düşünmüştüm.
00:28
I felt like that ship had sailed.
7
28177
1602
00:29
To say something now would feel a little risky
8
29795
2720
Şimdi söylemek biraz riskli ve çok tuhaf olurdu.
00:32
and a lot awkward.
9
32531
2152
00:35
I wish I could say that was an isolated incident in my career,
10
35835
2919
Keşke bunun kariyerimde bir kez yaşandığını söyleyebilseydim
00:38
but I've had plenty of those.
11
38788
1418
ama böyle çok olay yaşadım.
00:40
I once texted a snarky complaint about a client to my work friend,
12
40222
4188
Bir gün iş arkadaşıma bir müşteri hakkında söylendiğim bir mesaj attım.
00:44
which instead went to the client.
13
44427
3403
Mesaj arkadaşıma değil de müşteriye gitti.
00:48
Recently went to hug someone at work
14
48731
1735
Geçenlerde yumruk çakmaya çalışan biri bana sarılıyor sandım.
00:50
who instead was going in for the fist bump,
15
50483
2018
00:52
and he ended up punching me in the chest instead.
16
52518
2619
Bu yüzden göğsüme yumruk yedim.
Eğlenceliydi.
00:55
That was fun.
17
55171
1484
00:56
But my niece Aria is seven, and interestingly,
18
56689
4337
Ama yeğenim Aria yedi yaşında ve ilginçtir ki bana hiç şunu demedi.
01:01
she has never once said to me,
19
61043
2820
01:03
"Henna khala, this is awkward,
20
63879
2870
“Henna hala, bu tuhaf bir durum ama Capri Sun’ımı açamıyorum.”
01:06
but I can't open my Capri Sun."
21
66766
2068
01:10
Kids don't feel awkward
22
70803
2185
Çocuklar tuhaf hissetmezler.
01:13
because they haven't yet learned they should feel that way.
23
73022
3270
Çünkü henüz böyle hissetmeleri gerektiğini öğrenmemişlerdir.
01:17
I think a lot of us would love to take more risks and feel less awkward.
24
77593
4021
Sanırım çoğumuz daha fazla risk almayı ve daha az tuhaf hissetmeyi çok isteriz.
01:22
So what gives?
25
82231
2236
Peki, neden bunu yapamıyoruz?
01:24
Can we be more like Aria?
26
84917
2903
Biraz daha Aria gibi olabilir miyiz?
01:28
Research from the Association of Psychological Science discovered
27
88921
3086
Psikoloji Bilimi Derneği, araştırmalar sonucu şunu keşfetti.
01:32
that it's early adolescence that our brains change,
28
92041
2402
Beynimiz erken ergenlik döneminde değişiyor.
01:34
and we start to internalize social norms
29
94477
2419
Sosyal normları içselleştirip daha endişeli bireyler oluyoruz.
01:36
and become much more self-conscious.
30
96912
2403
01:39
And as we grow up,
31
99665
1168
Büyüdükçe kasıtlı veya kasıtsız, bu normları ihlal ettiğimiz anlar oluyor.
01:40
there are inevitably times when we violate those norms,
32
100850
3253
01:44
intentionally or not.
33
104120
1735
01:45
And we start to notice and remember how that felt,
34
105871
3938
Bunun nasıl hissettirdiğini fark etmeye ve hatırlamaya başlıyoruz.
01:49
which is usually a little icky.
35
109825
3037
Bu da genellikle biraz kötü hissettiriyor.
01:53
And because we don't love to feel a little icky,
36
113229
4104
Kötü hissetmeyi sevmediğimiz için
01:57
we start to act in ways that avoid that feeling.
37
117349
3320
bu duygudan kaçınacak şekilde davranmaya başlıyoruz.
02:01
We become conditioned to look for who we are
38
121053
2986
Beklenen normların merceğinden kim olduğumuzu aramaya şartlanıyoruz.
02:04
through the lens of those expected norms.
39
124073
2803
02:07
In other words, who do other people see?
40
127426
3220
Başka bir deyişle, diğer insanlar bizi nasıl görüyor?
02:11
And more importantly, do they approve of who they see?
41
131063
4254
Daha da önemlisi, gördükleri kişiyi onaylıyorlar mı?
02:16
And as we continue into our professional lives,
42
136485
2236
Profesyonel hayatımıza devam ederken ilginç bir şey daha oluyor.
02:18
another interesting thing happens.
43
138737
1685
02:20
Even though our experience and confidence go up,
44
140456
4054
Deneyimlerimiz ve öz güvenimiz artsa bile
02:24
so does our deep desire to fit in with those social norms.
45
144527
5238
sosyal normlara uyma konusundaki derin arzumuz da artıyor.
02:29
And as a result,
46
149798
1268
Sonuç olarak, profesyonel açıdan veya herhangi bir açıdan
02:31
our tolerance for professional risk-taking
47
151083
2586
02:33
or any risk-taking, absolutely goes down.
48
153686
4771
risk alma tahammülümüz kesinlikle azalıyor.
02:39
It goes down for big risks:
49
159525
1785
Yeni bir işin maaşı hakkında görüşmek
02:41
things like negotiating a new job salary or taking a new job in general.
50
161327
4938
veya genel olarak yeni bir işe başlamak gibi büyük risklerde bu tahammül azalıyor.
02:46
But it also goes down for small, everyday risks:
51
166282
2903
Ama bu, yanlış gönderilen kaba bir mesaj için özür dilemek
02:49
things like apologizing for a misdirected, snarky text
52
169201
4388
veya isminizi yanlış söyleyen birini düzeltmek gibi
02:53
or correcting someone when they've said your name wrong.
53
173606
3153
ufak ve gündelik riskler için de geçerli.
02:57
Why is that?
54
177409
1635
Peki neden?
Çünkü perde arkasındaki sosyal normlar yüzünden,
02:59
Because thanks to those social norms behind the scenes,
55
179078
3570
03:02
we start creating an ever-widening gap
56
182681
3704
şu iki durum arasında kocaman bir boşluk oluşuyor.
03:06
between how other people see us:
57
186418
3053
Diğer insanlar bizi nasıl görüyor?
03:09
confident,
58
189505
1585
Mesela kendinden emin,
akıllı, konuşkan.
03:11
smart, articulate;
59
191106
2903
Bizi nasıl gördüklerini düşünüyoruz?
03:14
and how we feel about what we think they see:
60
194026
4471
03:18
nervous, hot mess
61
198530
2787
Mesela gergin ve karman çorman.
03:22
Without realizing it, we start hanging out on this side of the gap.
62
202735
4204
Farkında olmadan, boşluğun bu tarafında kalıyoruz.
03:26
On this side of the gap, we care a lot about what other people think of us
63
206956
3520
Boşluğun bu tarafında, elimizdekileri korumak için
03:30
on preserving our existing gains.
64
210492
2686
diğer insanların hakkımızda ne düşündüğünü çok önemsiyoruz.
03:33
"People think you're smart now, Henna.
65
213779
2269
“İnsanlar şu an zeki olduğunu düşünüyor, Henna.
03:36
They may not think you're so smart after this."
66
216065
2419
Ama bundan sonra zeki olmadığını düşünebilirler.”
03:39
That instead of improving,
67
219068
2652
Gelişmek, seviye atlamak veya kazanmak için oynamak yerine
03:41
instead of leveling up,
68
221754
2335
03:44
instead of playing to win,
69
224123
3703
03:47
we play not to lose.
70
227860
1601
kaybetmemek için oynuyoruz.
03:50
On this side of the gap,
71
230846
1652
Boşluğun bu tarafında
03:52
we're stuck in an approval mindset.
72
232531
3120
onay alma zihniyetinde sıkışıp kaldık.
03:56
An approval mindset tap dances on our caveman brain
73
236819
3136
Onay alma zihniyeti, mağara adamı beynimizde
03:59
and reminds us that belonging feels better than almost anything else.
74
239972
3987
bize ait olmanın neredeyse her şeyden daha iyi hissettirdiğini hatırlatıyor.
04:03
It explains why many of us,
75
243976
2135
Birçoğumuzun neden hala içten içe
04:06
at a deep level, are still people pleasers.
76
246128
2986
insanları memnun etmeye çalıştığını açıklıyor.
Başkalarından onay almaya çalışıyoruz.
04:09
We chase external validation.
77
249148
1701
04:10
We care a lot about how we look to our leaders, our colleagues,
78
250866
3370
Patronlarımızın, meslektaşlarımızın bize bağlı çalışanların
04:14
our direct reports, our TEDx audience.
79
254253
3320
ve TEDx izleyicilerinin bize nasıl baktığına çok önem veriyoruz.
Neye bakıyorsun?
04:18
What are you looking at?
80
258007
1685
04:20
And this brings us back to feeling awkward.
81
260876
3904
Bu da bizi tuhaf hissetme mevzusuna geri getiriyor.
04:25
Feeling awkward is a nudge from our modern brain that says,
82
265831
3554
Tuhaf hissetmek, çağdaş beynimizin
04:29
“Careful, there’s risk ahead,
83
269418
2736
“Dikkatli ol, ileride risk var. Diğer insanlar seni izliyor.″
04:32
and other people are watching you."
84
272187
2219
diyen bir dürtüsüdür.
04:34
That feeling tries to protect us.
85
274907
2702
Bu duygu bizi korumaya çalışıyor.
04:37
It tells us to zip our lips instead of speaking up.
86
277626
3053
Bize konuşmak yerine çenemizi kapatmamızı söylüyor.
04:40
It tells us to just take the offered salary
87
280980
2102
Bize teklif edilen maaşı tartışmadan direkt kabul etmemizi söylüyor.
04:43
instead of negotiating.
88
283098
1685
04:45
Tells us, Helen isn't such a terrible name for a Pakistani girl, is it?
89
285100
4004
Bize “Pakistanlı bir kız için Helen kötü bir isim sayılmaz, değil mi?” diyor.
04:49
(Laughter)
90
289121
1084
(Kahkaha sesleri)
04:50
Sorry, mom and dad.
91
290239
1601
Anne ve baba, özür dilerim.
04:52
Sometimes, that nudge is a gentle poke.
92
292775
2536
Bazen bu dürtme nazik bir müdahaledir.
04:55
"Stop fidgeting, Henna."
93
295911
1685
“Kıpırdamayı kes, Henna.”
04:58
Sometimes, that nudge feels like a giant shove.
94
298063
2853
Bazen, bu dürtme kuvvetli bir sarsıntı gibi hissettirir.
05:01
"Who says you're ready for a TEDx?"
95
301817
2436
“TEDx’e çıkmaya hazır olduğunu kim söyledi?″
05:05
And to be clear, many of us live in a system
96
305120
2086
Açık konuşursam, çoğumuz başkalarının onayını aldığımızda
05:07
that rewards us with raises and promotions and likes
97
307222
3187
bizi zam, terfi ve beğenilerle ödüllendiren bir sistemde yaşıyoruz.
05:10
when someone else approves.
98
310442
2286
05:13
An approval mindset isn't all bad.
99
313762
2586
Onay alma zihniyeti tamamen kötü değildir.
05:16
In fact, we've picked up some pretty useful skills in an approval mindset.
100
316749
5255
Hatta onay alma zihniyeti sayesinde oldukça faydalı beceriler edindik.
İsteklerimizin çıtasını yüksek tutmayı onay alma zihniyetinde öğreniriz.
05:22
In an approval mindset, we learn to set the bar high for what we want.
101
322021
4187
05:27
If we want to set our bar high for earning our bosses praise
102
327009
3637
Patronumuzun övgüsünü kazanmak, müşteriyi mutlu etmek
05:30
or making a client happy or innovating on a new project,
103
330662
4171
veya yeni bir projede yenilik yapmak için çıtayı yükseltmek istediğimizde
05:34
we develop a desire to take action towards that bar.
104
334850
4304
bu hedefe doğru harekete geçme arzusu doğar.
05:39
I'm a recovering overachiever,
105
339505
1468
İyileşmekte olan üstün başarılı biriyim.
05:40
and the minute someone else sets a target for me,
106
340989
2653
Başkası bana bir hedef belirlediği anda harekete geçiyorum.
05:43
I'm in motion.
107
343659
1351
Sadece hedefe ulaşmakla kalmayıp üstüne de çıkacağım.
05:45
Not only will I hit it, I'll exceed it.
108
345044
2502
05:47
Challenge accepted.
109
347579
1519
Mücadeleyi kabul ediyorum.
05:49
And we adapt and change our behavior on our way to that bar.
110
349448
4504
Hedefe ulaşırken davranışlarımızı adapte ediyor ve değiştiriyoruz.
05:54
As an executive coach,
111
354586
1185
Bir yönetici koçu olarak, müşterilerimin yeni bir patronun saygısını kazanmak
05:55
I see my clients contort themselves into new ways of behaving
112
355804
3354
05:59
in order to earn the respect of a new boss
113
359174
2253
veya bir toplantıda sorun çıkarmamak için
06:01
or to avoid making waves in a meeting.
114
361443
2803
yeni davranış biçimlerine yöneldiklerini görüyorum.
06:04
And for 14 years in staffing,
115
364279
1819
Personel alımında geçirdiğim 14 yılda
06:06
I would watch candidates shape-shift in interviews
116
366115
3586
adayların işe alınmak için görüşmelerde şekil değiştirdiğini gördüm.
06:09
in order to get the job.
117
369735
1668
06:12
Maybe you've done that too.
118
372955
1618
Belki bunu siz de yapmışsınızdır.
06:15
And if you have,
119
375874
1902
Eğer yaptıysanız sizin tarafınızdayım
06:17
I'm with you
120
377810
1217
06:19
because each and every time,
121
379044
2052
çünkü bunu yaparak her görüşme sonunda bir fincan sıcak onay alıyorsunuz.
06:21
you get a piping hot cup of approval at the end.
122
381113
3003
06:25
But even so, you're no puppet.
123
385417
2786
Ama durum öyle olsa bile, siz kukla değilsiniz.
06:28
Even in an approval mindset, you're in control.
124
388871
3336
Onay alma zihniyetinde olsanız bile, kontrol sizde.
06:32
You're setting the bar.
125
392891
1936
Çıtayı siz belirliyorsunuz.
06:34
You're taking action.
126
394843
2052
Harekete geçiyorsunuz.
06:36
You're adapting.
127
396912
1568
Uyum sağlıyorsunuz.
06:39
But you're doing it for someone else.
128
399782
2719
Ama bunu başkası için yapıyorsunuz.
06:43
You're doing it for external reasons.
129
403969
2986
Bunu dış nedenler yüzünden yapıyorsunuz.
06:48
An approval mindset is when you decide to change
130
408090
3337
Onay alma zihniyeti, başkasının beklentilerini karşılamak için
06:51
to meet someone else's expectations.
131
411443
2786
kendinizi değiştirmeye karar verdiğiniz zaman gerçekleşir.
06:54
In this mindset, your biggest, beefiest goals come from outside of you.
132
414930
4438
Bu zihniyette, en büyük, en güçlü hedefleriniz dışarıdan gelir.
07:00
Now, case in point, a 2019 KPMG study found
133
420469
3537
Örneğin, 2019 yılında KPMG bir anket yaptı.
07:04
in a survey of over 2,000 college-educated women
134
424022
2970
Ankete katılan 2.000′den fazla üniversite mezunu kadın
bireysel olarak kendilerine fayda sağlayacak risklere kıyasla
07:07
that they were significantly more comfortable taking risks
135
427009
2786
07:09
that would benefit their group or company
136
429828
3153
gruplarına veya şirketlerine fayda sağlayacak riskleri almakta
07:13
over one that would benefit themselves as individuals.
137
433015
3737
önemli ölçüde daha rahat olduklarını söyledi.
07:18
I believe it.
138
438003
1635
Buna inanıyorum.
07:19
Telling the partner my name was actually Henna
139
439671
3220
Ortağıma adımın aslında Henna olduğunu söylemek
07:22
was way harder for me than telling the client
140
442925
2118
müşteriye raporun iki haftadan uzun bir süre gecikeceğini söylemekten
07:25
that the audit report was going to be delayed by over two weeks.
141
445077
3320
çok daha zordu.
07:28
Correcting him meant his approval of me --
142
448430
3454
Onu düzeltmek, ondan Helen olarak değil Henna olarak aldığım onayın
07:31
Henna, not Helen --
143
451900
1802
07:33
and all that that approval signified
144
453719
1752
ve bunun işim ile sorumluluk düzeyim açısından taşıdığı tüm anlamın
07:35
as far as my job, my level of responsibility
145
455487
2569
07:38
was suddenly at risk.
146
458090
2436
bir anda riske girmesi anlamına geliyordu.
07:41
What will he think if I say something now?
147
461460
3036
Şimdi bir şey dersem ne düşünecek?
07:45
What if he judges me for not saying something before?
148
465347
3187
Ya önceden söylemediğim için beni yargılarsa?
07:49
Either choice felt awkward,
149
469751
3571
İki seçenek de tuhaf geldi.
07:53
and both carried huge risks.
150
473338
2036
İkisi de büyük risk taşıyordu ya da en azından ben öyle sanmıştım.
07:56
Or at least I thought they did.
151
476258
1802
07:59
But what I learned is when it comes to taking a risk in the moment,
152
479077
4789
Ama şunu öğrendim, konu o anda risk almaya geldiğinde
08:03
is that we allow our deep desire for other people to approve
153
483899
5339
diğer insanların bizi onaylamasına olan derin arzumuzun
08:09
outweigh whether we personally improve.
154
489254
4455
kişisel olarak gelişip gelişmediğimizden daha ağır basmasına izin veriyoruz.
08:15
You see, the more we stay on this side of the gap,
155
495093
3437
Gördüğünüz gibi, boşluğun bu tarafında ne kadar çok kalırsak
08:18
the more that gap widens to a chasm.
156
498564
3470
boşluk o kadar genişler ve bir uçuruma dönüşür.
08:23
The cringe chasm.
157
503235
1601
Utanç uçurumu.
08:25
A hurdle to overcome on our road to self-improvement.
158
505787
3838
Kendimizi geliştirme yolunda aşılması gereken bir engel.
08:30
The bigger the risk,
159
510225
1218
Risk ne kadar büyükse
08:31
the more visible it is to others whose approval we so desperately want,
160
511476
3938
çaresizce onayını beklediğimiz kişilere o kadar görünür hale gelir
08:35
the more awkward it feels.
161
515430
2052
ve bir o kadar da tuhaf hissettirir.
08:38
And at work, the stakes feel high.
162
518233
2019
İş yerinde riskler yüksek gelir.
08:40
We are taking risks in front of people,
163
520269
2252
İnsanların önünde, temel performans göstergeleri
08:42
often with KPIs and success metrics on the line.
164
522538
3486
ve başarı ölçütleri söz konusuyken risk alıyoruz.
Herkes, her yerde bu utanç verici uçurumdan geçerken
08:46
It feels like everyone, everywhere is watching us cross the cringe chasm.
165
526041
4037
bizi izliyormuş gibi hissediyoruz.
08:50
So we tell ourselves,
166
530596
1267
Bu yüzden kendimize diyoruz ki “Laf etmezsem veya şansımı kullanmazsam
08:51
"If I don't say the thing or take the chance,
167
531897
2636
08:54
then I don't have to worry about whether anybody else approves.
168
534550
3053
başka birinin onayını almak için endişelenmeme gerek kalmaz.
08:57
And bonus,
169
537619
1535
Bir de ilaveten
08:59
I also don't have to acknowledge the possibility
170
539171
2352
hata yapma veya batma ihtimalim olduğunu kabul etmek zorunda kalmam.”
09:01
that I might stumble or fall."
171
541557
1985
09:04
And neither their approval
172
544626
1936
Böylece ne başkalarının onayı
09:06
nor anything else is at risk.
173
546578
2653
ne de geriye kalanlar risk altında girmez.
09:10
And that may be true.
174
550532
1685
Bu doğru olabilir.
09:12
But when we stay on this side of the gap,
175
552568
3653
Ama boşluğun bu tarafında kaldığımızda
09:16
when we avoid all awkwardness,
176
556255
2702
tüm tuhaf durumlardan kaçtığımızda
09:18
we never truly have a chance to personally improve,
177
558991
4688
kişisel olarak gelişmek,
09:23
to speak up,
178
563695
1168
konuşmak, kendini savunmak,
09:24
to self-advocate,
179
564880
1635
09:26
to innovate or negotiate or try something new,
180
566531
2586
yenilik yapmak, müzakere etmek veya yeni bir şey denemek
09:29
to do the very things that are proven to reduce risk over time.
181
569134
4872
zamanla riski azalttığı kanıtlanmış şeyleri yapmak için asla şansımız olmaz.
09:34
And leaving your potential on the table,
182
574890
3837
Ve potansiyelinizi kullanmamak
09:38
that's the greatest risk of all.
183
578744
2135
işte en büyük risk budur.
09:43
It makes me cringe to have to correct someone about my name.
184
583015
3903
İsmimi yanlış söyleyen birini düzeltmek zorunda kalmak beni utandırıyor.
Başkalarının ona yanlış isimle seslenmesine izin veren biri olarak
09:48
It makes me cringe even more to imagine walking through life
185
588153
2953
09:51
as someone who allows other people to call her the wrong name.
186
591123
3386
hayatıma devam etme düşüncesi beni daha da utandırıyor.
09:56
Both of them are a risk.
187
596428
1718
İkisi de risk.
09:58
One, a risk of losing approval.
188
598797
2336
Biri, aldığım onayı kaybetme riski.
10:01
The other, risk of losing my identity.
189
601750
3353
Diğeri, kimliğimi kaybetme riski.
10:05
Who I am or who I want to become.
190
605854
2636
Kim olduğumu veya kim olmak istediğimi kaybetme riski.
10:10
Which one am I going to take?
191
610125
1869
Hangisini seçeceğim?
10:13
Which one would you take?
192
613211
1685
Siz hangisini seçerdiniz?
10:16
Awkwardness is what we feel when we reach this moment of choice.
193
616248
4688
Tuhaflık, bu seçim anına geldiğimizde hissettiğimiz duygudur.
10:21
That feeling tells us we're standing at the edge of the chasm.
194
621486
3654
Bu duygu bize uçurumun kenarında olduğumuzu söyler.
10:26
That feeling tells us it's time to jump.
195
626191
2269
Bu duygu bize atlama vaktinin geldiğini söyler.
10:29
And at the edge,
196
629561
1168
Ve kenardayken iğrenç diye adlandırdığım anlar da yaşayacaksınız.
10:30
you're also going to find what I like to call ick moments.
197
630762
2753
10:33
When you're wincing and cringing and going "ick!"
198
633548
2453
Surat ekşitip utandığınız ve “ıy!” dediğiniz anlarda
10:36
Remind yourself that improvement comes after cringe.
199
636034
5239
kendinize utanarak gelişebileceğinizi hatırlatın.
10:43
Now there are some benefits to an approval mindset, remember,
200
643825
3053
Ama dediğim gibi onay alma zihniyeti hep kötü sonuçlar doğurmaz.
10:46
and it's not all bad,
201
646895
1201
Faydaları da vardır.
10:48
it will get you somewhere in your life, in your career and in your business.
202
648130
3603
Sizi hayatta, kariyerinizde ve işinizde ilerletecektir.
10:51
But you know what's even more powerful?
203
651767
2035
Ama daha da etkili olan nedir biliyor musunuz?
10:54
When you decide to change to meet your own expectations.
204
654136
4387
Kendi beklentilerinizi karşılamak için değişmeye karar vermek.
10:59
When your biggest, beefiest goals come from inside of you.
205
659207
4104
En büyük ve en güçlü hedeflerinizin içinizden gelmesi.
11:03
Now from a business perspective,
206
663845
1652
İş açısından bakıldığında, yapılan beş ayrı çalışma şunu doğruluyor.
11:05
five separate studies confirm
207
665530
1402
11:06
that internal motivation for internally set goals
208
666965
2936
İçinizden gelen hedefleri içsel motivasyon ile yapmak
11:09
leads to greater persistence, higher learning,
209
669918
2586
istikrarı, öğrenmeyi, çalışanların katılımını
11:12
better employee engagement,
210
672521
1535
11:14
better performance and better retention.
211
674072
2736
performansı ve hafızayı güçlendiriyor.
11:17
It's the alignment that makes the achievement possible.
212
677476
3687
Başarıyı mümkün kılan uyumdur.
11:22
It's the alignment that helps you embrace the most awkward situations
213
682214
4204
Uyum, garip durumları kucaklayıp
11:26
and help you cross the cringe chasm.
214
686451
2519
utanç uçurumundan geçmenize yardım eder.
11:29
And I have good news.
215
689955
1685
Ama iyi haberlerim var.
11:31
You already have the skills that you built over in the approval side
216
691957
4121
Ulaşmak istediğiniz noktaya gelmek için
onay alma zihniyetinde edindiğiniz becerilere zaten sahipsiniz.
11:36
to get you to where you want to go.
217
696094
2236
11:39
When you're in an improvement mindset,
218
699047
2469
Kendinizi geliştirmeye odaklandığınızda
11:41
you're still setting the bar for what you want.
219
701550
2786
hala istediklerinizin çıtasını siz belirliyorsunuz.
11:44
You're still taking action towards that bar.
220
704352
3037
Hala o hedefe doğru harekete geçiyorsunuz.
11:47
You're still adapting.
221
707406
1801
Hala adapte oluyorsunuz.
11:49
When you align your own internal motivation
222
709891
2586
İçsel motivasyonunuzu
11:52
with your own internal goals,
223
712511
2202
içten gelen hedeflerinizle uyumladığınızda
11:54
that's how you cross to the improvement mindset
224
714730
2836
gelişmeye odaklanırsınız ve bu süreç devam eder.
11:57
and stay there.
225
717582
1202
11:59
And here's what's critical about assessing risk.
226
719885
3803
Risk değerlendirmede kritik olan şu.
12:04
If in this moment your self-improvement,
227
724222
3704
Eğer şu an kendinizi geliştirmek, hatta öz kimliğiniz,
12:07
hell, your self-identity,
228
727943
1668
12:09
is more important to you than their approval,
229
729628
3837
sizin için başkalarının onayından daha önemliyse
12:13
then my friends,
230
733482
2185
o zaman uçurumdan atlama vakti gelmiştir dostlarım.
12:15
it is time to jump.
231
735700
3054
12:20
So what needs to change?
232
740639
2185
Peki neyin değişmesi gerekiyor?
12:23
The only thing that needs to change is whose goals you're pointing to,
233
743792
4438
Değişmesi gereken tek şey, kimin hedeflerine yöneldiğiniz
12:28
the direction of why you do what you do.
234
748246
3053
ve yaptıklarınızın altında yatan sebeptir.
12:31
Fitness trainers have known this for years.
235
751950
2019
Spor eğitmenleri bunu yıllardır bilir.
12:33
If you do the same exercises in the same order,
236
753985
2203
Aynı egzersizleri, aynı sırayla yaparsanız
12:36
your bodies get used to it, and you plateau.
237
756204
2503
vücudunuz buna alışır ve sabit bir seviyede kalırsınız.
12:38
That's because routines also reduce our capability to improve.
238
758740
3854
Bunun nedeni rutinlerin gelişme kapasitemizi de azaltmasıdır.
12:42
So to improve,
239
762944
1402
Yani gelişmek için akışın yönünü değiştirmeliyiz.
12:44
we change direction of the circuit.
240
764379
2669
12:47
So now we're going to take all those skills,
241
767365
2052
Şimdi tüm bu becerileri ve onay akışında geliştirdiğimiz kasları
12:49
those muscles we've built over on the approval circuit
242
769451
2769
12:52
and work them in a new, slightly uncomfortable way
243
772237
3737
bizi biraz rahatsız edecek yeni bir şekilde çalıştıracağız.
12:56
so that we can improve our ability to take small risks when we need to.
244
776007
4839
Böylece gerektiğinde küçük riskler alma yeteneğimizi geliştirebiliriz.
13:01
To condition for awkward.
245
781463
2536
Tuhaf durumlara kendimizi şartlandıracağız.
13:04
And we condition by seeking out strategic micro stressors
246
784916
4405
Değişim için en fazla alanın olduğu yerlerde bilinçli bir şekilde
küçük stratejik gerilimler ve rahatsız edici durumlar arayarak
13:09
and deliberate discomfort
247
789354
1718
13:11
in the exact places where there's the most room for change.
248
791089
3837
kendimizi şartlandırabiliriz.
13:15
At work, instead of backing away from an uncomfortable conversation,
249
795660
3571
İş yerinde rahatsız edici bir sohbetten kaçmak yerine
13:19
changing direction might look like naming how awkward it is
250
799247
3604
belki biraz mizahla bunu konuşmak zorunda kalmanın
13:22
to have to talk about this, maybe with a little bit of humor.
251
802884
3354
ne kadar garip olduğunu söylemek gittiğiniz yönü değiştirmektir.
13:26
Or let’s say you get called on in a meeting
252
806271
2052
Ya da diyelim ki bir toplantıya katıldınız
13:28
and whoops, you totally zoned out.
253
808323
2186
ama hiç dikkatinizi toplayamadınız.
13:30
Instead of running from the awkwardness,
254
810525
2102
Yapılan araştırma, tuhaf durumdan kaçmanın geri tepeceğini
13:32
which research actually says backfires
255
812661
2002
13:34
and makes things even more awkward long term --
256
814679
2670
ve uzun vadede işleri daha tuhaf hale getireceğini söylüyor.
13:37
been there, done that --
257
817382
1585
Zamanında ben de yapmıştım.
13:38
maybe you'll try owning it
258
818984
1268
Belki hatanızı kabullenip
13:40
and just admitting that you will recover faster than you think.
259
820285
3353
sandığınızdan daha hızlı telafi edebileceğinizi kabullenirsiniz.
13:44
The truth is, your internal motivation is always burning inside of you.
260
824773
5088
Gerçek şu ki içsel motivasyonunuz her daim içinizde tutuşuyor.
13:50
The question is,
261
830595
1602
Mesele şu ki
13:52
are you going to use that spark to ignite your own improvement
262
832214
4504
bu kıvılcımı kendi gelişiminizi ateşlemek için mi
13:56
or to feed a fire of someone else's making?
263
836735
3353
yoksa başkasının yarattığı ateşi körüklemek için mi kullanacaksınız?
14:02
And are you going to purposely look for those ick moments,
264
842007
4638
Kasıtlı olarak o iğrenç anları,
14:06
those opportunities where improvement can come after the cringe?
265
846661
4238
gelişimin utançtan sonra gelebildiği fırsatları arayacak mısınız?
14:11
Are you going to make your internal motivation muscles stronger?
266
851816
3788
İçsel motivasyon kaslarınızı güçlendirecek misiniz?
14:17
Now one final word of warning.
267
857756
2335
Şimdi size son bir uyarı.
14:20
Changing direction isn't easy.
268
860125
2652
Gittiğiniz yönü değiştirmek kolay değildir.
14:23
It takes deliberate practice.
269
863228
2202
Bilinçli alıştırma gerektirir.
14:26
Much like stepping into the TEDx lights for the first time,
270
866164
2803
Tıpkı TEDx sahnesine ilk kez çıkmak gibi
14:28
trying something new is awkward as hell.
271
868984
3036
yeni bir şey denemek çok tuhaftır.
14:32
The approval mindset is blaring.
272
872037
2636
Onay alma zihniyeti aklımda bağırıyor.
14:34
I hear it right now.
273
874689
1418
Şu an sesini duyuyorum.
14:36
It's easy to peter out
274
876141
1435
Zihin kaslarınız
14:37
when your mindset muscles start saying "This is hard."
275
877592
3220
“Bu zor” demeye başladığında pes etmek kolaydır.
14:41
But if you want to play to win
276
881446
3137
Ama sadece kaybetmemek için değil,
14:44
and not just not to lose,
277
884599
3921
kazanmak için oynamak istiyorsanız
14:48
you can start right now.
278
888536
2553
şu an başlayabilirsiniz.
14:51
Find one goal you want to feel awkward for
279
891990
4087
Tuhaflığını hissetmek istediğiniz bir hedef bulursanız
14:56
so that you can cross the chasm towards improvement.
280
896094
3237
uçurumu geçip gelişmeye başlayabilirsiniz.
15:00
And practice embracing the awkward every day
281
900148
2703
Tuhaflık hissini kucaklamak için her gün alıştırma yapın
15:02
so that you're as strong as you can be for the moments when it counts.
282
902884
4221
böylece önemli anlarda olabildiğince güçlü olursunuz.
15:08
What you risk reveals what you value.
283
908924
4187
Aldığınız risk neye değer verdiğinizi gösterir.
15:14
Not every twinge of cringe needs to be overcome.
284
914179
3370
Utandığınız her şeyin üstesinden gelmeniz gerekmez.
15:18
Just the one stopping you from getting to where you want to go.
285
918266
3037
Sadece hedeflerinize giden yoldaki engelleri aşın.
15:21
It's up to you if you want to jump.
286
921836
1952
Uçurumdan atlayıp atlamamak size kalmış.
15:24
And if you don't know where to start,
287
924506
2502
Nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız
15:27
let's talk about it over a Capri Sun.
288
927025
1818
bunu Capri Sun içerken konuşalım.
15:28
Can't promise I won't make it awkward,
289
928860
1819
Durumu tuhaflaştırmam diyemem
15:30
but I promise you they taste damn good.
290
930712
2736
ama size söz veriyorum tadı çok güzel.
15:33
Thank you.
291
933465
1218
Teşekkür ederim.
15:34
(Applause)
292
934699
2353
(Alkış sesleri)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7