How to have AMAZING English Conversations

Vanessa: Hi, I'm Vanessa from  

Vanessa: Merhaba, ben

SpeakEnglishWithVanessa.com. Are you ready to have  amazing English conversations? Yes, let's do it.  

SpeakEnglishWithVanessa.com'dan Vanessa. Muhteşem İngilizce sohbetler yapmaya hazır mısınız? Evet hadi yapalım.

Imagine this. You're at a party where you don't  know anyone. Everyone's having conversations  

Bunu hayal edin. Kimseyi tanımadığınız bir partidesiniz . Herkes   İngilizce sohbet ediyor

in English, but you don't feel super comfortable  speaking with just anyone in English yet. Someone  

, ancak henüz kimseyle İngilizce konuşmak konusunda kendinizi çok rahat hissetmiyorsunuz. Birisi

walks up to you, smiles, introduces themselves,  and start speaking with you in English.  

yanınıza gelir, gülümser, kendini tanıtır ve sizinle İngilizce konuşmaya başlar.

They're friendly and seem genuinely interested in  what you have to say. Before you know it, you're  

Arkadaş canlısılar ve söyleyeceklerinizle gerçekten ilgileniyorlar . Siz farkına bile varmadan

having a comfortable conversation in English. You  may not be saying everything perfectly, but your  

rahat bir İngilizce sohbet ediyorsunuz. Her şeyi mükemmel bir şekilde söylemiyor olabilirsiniz, ancak

new friend is encouraging you and you're saying  things that you didn't even know that you knew  

yeni arkadaşınız sizi cesaretlendiriyor ve nasıl söyleyeceğinizi bilmediğiniz şeyleri bile söylüyorsunuz

how to say. You leave the party feeling happy and  confident and proud of yourself for having such  

. Böyle harika bir sohbet yaptığınız için partiden mutlu, güvenli ve kendinizle gurur duyarak ayrılırsınız

an amazing conversation. If you had not gone to  that party, or if you had hidden in the bathroom,  

. O partiye gitmemiş olsaydınız veya banyoya saklanmış olsaydınız

you would have missed out on such an amazing time. There's a famous quote by Maya Angelou, and she  

bu kadar muhteşem bir zamanı kaçırmış olacaktınız. Maya Angelou'nun ünlü bir sözü vardır ve şöyle

says, "I've learned that people will forget  what you said, people will forget what you did,  

der: "İnsanların söylediklerinizi, yaptıklarınızı unutacaklarını,

but people will never forget how you made them  feel." This is great news because you don't have  

ancak onlara nasıl hissettirdiğinizi asla unutmayacaklarını öğrendim ." Bu harika bir haber çünkü konuşurken

to have perfect grammar, perfect vocabulary,  perfect pronunciation when you speak. When you  

mükemmel dil bilgisine, mükemmel kelime dağarcığına, mükemmel telaffuza sahip olmanız gerekmiyor.

make other people feel good, you are automatically  great at having amazing conversations. Today, I'm  

Başkalarını   iyi hissettirdiğinizde, harika sohbetler yapma konusunda otomatik olarak harika olursunuz. Bugün

going to teach you four tips and several phrases  so that you can make other people feel awesome  

size  dört ipucu ve birkaç deyim öğreteceğim böylece diğer insanlarla konuşurken kendilerini harika hissetmelerini  sağlayabilirsiniz ve

while you're speaking with them, which also  grows your confidence in speaking in English. 

bu aynı zamanda İngilizce konuşma konusunda kendinize olan güveninizi artırır.

Tip number one for amazing conversations, is to  compliment other people. This doesn't mean that  

Harika sohbetler için bir numaralı ipucu, diğer insanlara iltifat etmektir. Bu,

you tell everyone, "You're so beautiful. You're  handsome. Your hair is amazing. Your eyes are  

herkese "Çok güzelsin. Yakışıklısın. Saçların harika. Gözlerin

great." No, this doesn't mean that you are  complementing their physical appearance.  

harika" dediğin anlamına gelmez. Hayır, bu onların fiziksel görünümlerini tamamladığınız anlamına gelmez.

This means that you are showing genuine interest  in what other people have to say. A way that you  

Bu, diğer insanların söyleyeceklerine gerçekten ilgi gösterdiğiniz anlamına gelir .

can show other people that you're interested in  what they have to say, and you're saying, "Yes,  

Başkalarına   onların söyleyecekleriyle ilgilendiğinizi gösterebilmenizin ve " Evet,

what you're saying is interesting. I want  to hear more about that," is by using some  

ilginç.

positive interjections in conversations.  Advanced English speakers use these all the  

konuşmalarda olumlu ünlemler. İleri düzey İngilizce konuşanlar bunları her

time and you should too. I want to teach you some  of these positive interjections that you can use  

zaman kullanır ve siz de kullanmalısınız. Size,

that tell the other person, "Hey, you're awesome.  I want to hear more about what you have to say." 

diğer kişiye "Hey, harikasın. Söyleyeceklerin hakkında daha fazla şey duymak istiyorum" demek için kullanabileceğiniz bu olumlu ünlemlerden bazılarını öğretmek istiyorum.

I'm going to say each positive interjection  two times. The first time I want you to listen,  

Her olumlu ünlemi iki kez söyleyeceğim. İlk seferde dinlemenizi,

and the second time I want you to say it  out loud. Imagine that you're at that party,  

ve ikinci seferde yüksek sesle söylemenizi istiyorum . O partide olduğunuzu,   arkadaş olmak

talking with someone else who you want to  become friends with, who you're interested in,  

istediğiniz, ilgilendiğiniz başka biriyle konuştuğunuzu

and you want to show them, I'm interested in  you. How can you compliment them with your  

ve onlara sizinle ilgilendiğimi göstermek istediğinizi hayal edin . Onlara kulaklarınızla nasıl iltifat edebilirsiniz

ears? Listening to them with these interjections.  Let's give it a try. Wow, that's so cool.  

? Onları bu ünlemlerle dinlemek. Bir deneyelim. Vay canına, bu çok havalı.

Say it with me. Wow, that's so cool. That's  great. That's great. I love that. I love that.  

Benimle söyle. Vay canına, bu çok havalı. Bu harika. Bu harika. Bunu sevdim. Bunu sevdim.

No way, that's awesome. No way, that's awesome.  Oh my gosh, how fun is that? Oh my gosh,  

Olamaz, bu harika. Olamaz, bu harika. Aman Tanrım, bu ne kadar eğlenceli? Aman Tanrım,

how fun is that? Oh, really? Oh, really? For real,  that's too funny. For real, that's too funny. 

bu ne kadar eğlenceli? Gerçekten mi? Gerçekten mi? Gerçekten bu çok komik. Gerçekten, bu çok komik.

Can you get the sense from all of these positive  interjections that you're making that other person  

Tüm bu olumlu ünlemlerden,

feel like I'm saying something that that person  really cares about. When they say, "For real,  

o kişinin gerçekten umursadığı bir şeyi söylüyormuşum gibi hissetmesine neden olduğunuz anlamını çıkarabiliyor musunuz? "Gerçekten

that's too funny." It shows you're listening. It  shows that you think they're funny and they're  

bu çok komik" dediklerinde. Dinlediğinizi gösterir. Komik olduklarını düşündüğünüzü ve

going to feel so good about themselves.  You are complementing what they're saying. 

kendilerini çok iyi hissedeceklerini gösterir. Söylediklerini tamamlıyorsun.

My second tip for having amazing conversations is  to have a mindset shift. I want you to shift your  

Harika sohbetler yapmak için ikinci ipucum, zihniyet değişikliğine sahip olmaktır.

mindset into thinking that every person you speak  with has something interesting to say, and you  

Zihniyetinizi, konuştuğunuz herkesin söyleyecek ilginç bir şeyi olduğunu düşünmeye dönüştürmenizi istiyorum ve

can't wait to find out what that is. Be interested  in other people. If you only speak about yourself,  

bunun ne olduğunu öğrenmek için sabırsızlanıyorsunuz. Diğer insanlarla ilgilenin. Yalnızca kendiniz hakkında konuşursanız,

you're not a great conversationalist. If someone  says that their car broke down and you immediately  

iyi bir konuşmacı değilsiniz. Birisi arabasının bozulduğunu söylerse ve siz hemen

say, "Oh yeah, my car broke down last week too."  How do you think that makes that other person  

"Ah evet, geçen hafta benim arabam da bozuldu" dersiniz. Bunun diğer kişiyi nasıl

feel? Makes them feel like, did you even hear what  I said? Do you care about me, that my car broke  

hissettirdiğini düşünüyorsunuz? Ne dediğimi duydun mu? Arabamın bozulması beni umursar mı

down? Take a step back and to be interested  in their story, be interested in their life. 

? Bir adım geri atın ve hikayeleriyle ilgilenmek için hayatlarıyla ilgilenin.

Have you ever been telling someone something that  you are really excited about? Maybe you said, "Oh,  

Hiç birine gerçekten heyecanlandığınız bir şey söylediniz mi ? Belki "Ah,   Google'da

I just interviewed for a new job last week  at Google." And then the other person says,  

geçen hafta yeni bir iş için görüşme yaptım " dediniz. Sonra diğer kişi,

"Oh yeah, I thought about interviewing for  there too." Well, how does that make you feel?  

"Ah evet, orada da görüşme yapmayı düşündüm ." Peki, bu sana nasıl hissettiriyor? Sadece kendilerinden bahsetmek istedikleri için

Feels like they're not willing to share your  excitement because they only want to talk  

sizin heyecanınızı paylaşmak istemiyorlarmış gibi geliyor

about themselves. "Oh yeah. I interviewed  there too." Well, you don't want to be that  

. "Ah evet. Ben de orada röportaj yaptım." Pekala, o

kind of person. You want to take interest  in what other people have to say and think,  

tür bir insan olmak istemezsin. Diğer insanların ne söyleyip ne düşündüğüyle ilgilenmek istiyorsanız,

well, other people have something that I am  curious about and I can't wait to learn more. 

diğer insanların merak ettiğim bir şeyleri var ve daha fazlasını öğrenmek için sabırsızlanıyorum.

I'd like to give you some phrases  that you can use to show that you're  

Size,

genuinely interested in what other people have to  say. Like before, I'm going to say them two times,  

diğer insanların söyleyecekleriyle gerçekten ilgilendiğinizi göstermek için kullanabileceğiniz bazı ifadeler vermek istiyorum . Daha önce olduğu gibi, onları iki kez söyleyeceğim,

first time you can listen, and the second time say  it with me. Speak out loud. How did that happen?  

ilk kez dinleyebileceksin ve ikinci kez benimle birlikte söyle. Sesli konuş. Bu nasıl oldu?

How did that happen? What was that like? What  was that like? What do you think will happen?  

Bu nasıl oldu? Bu nasıldı? Bu nasıldı? Ne olacağını düşünüyorsun?

What do you think will happen? What made you want  to do that? What made you want to do that? Have  

Ne olacağını düşünüyorsun? Bunu yapmak istemenize neden olan şey neydi ? Bunu yapmak istemene ne sebep oldu?

you always been interested in that? Have you  always been interested in that? Great, these  

Bununla her zaman ilgilendiniz mi? Bununla her zaman ilgilendiniz mi? Harika, bu

phrases show that you are genuinely interested in  what the other person has to say. Great. You're  

ifadeler, diğer kişinin söyleyecekleriyle gerçekten ilgilendiğinizi gösteriyor. Harika.

on your way to having amazing conversations. Tip number three for having amazing conversations  

Harika sohbetler yapma yolundasınız. Harika sohbetler yapmak için üçüncü ipucu

is to listen actively. Listen actively, but  listening is usually a passive thing, you're just  

aktif olarak dinlemektir. Aktif bir şekilde dinleyin, ancak dinlemek genellikle pasif bir şeydir, siz yalnızca

taking in input. But really active listening means  that you are either guessing the emotion of the  

girdi alırsınız. Ancak gerçekten aktif dinleme, ya diğer kişinin duygularını tahmin ettiğiniz

other person or you're mirroring their words. This  is actually excellent for learning English because  

ya da sözlerini yansıttığınız anlamına gelir. Bu, İngilizce öğrenmek için gerçekten harika çünkü   onların

you're taking their words and you're restating  it so you might be growing some new vocabulary,  

kelimelerini alıyor ve yeniden ifade ediyorsunuz, böylece diğer kişinin söylediklerine dayalı olarak yeni bir kelime dağarcığı geliştiriyor,

growing some new grammar based on what the other  person said. Let me give you a couple examples.  

yeni bir gramer geliştiriyor olabilirsiniz . Size bir iki örnek vereyim.

If you work in customer service and someone calls  your customer service line and says, "This product  

Müşteri hizmetlerinde çalışıyorsanız ve birisi müşteri hizmetleri hattınızı arayıp "Bu ürün

broke, I can't believe it." You might say,  "Oh, I'm sorry. You must be really frustrated."  

bozuldu, buna inanamıyorum" derse. "Ah, üzgünüm. Gerçekten hüsrana uğramış olmalısın" diyebilirsiniz.

But they say, "No, I'm just disappointed  because I thought that it would work." 

Ama "Hayır, sadece işe yarayacağını düşündüğüm için hayal kırıklığına uğradım" diyorlar.

Well. What word did they use that you didn't  use? You said, "You must be frustrated," and  

Kuyu. Sizin kullanmadığınız hangi kelimeyi kullandılar ? "Üzgün ​​olmalısın" dedin ve

they said, "No, I'm just disappointed."  Great chance for active listening.  

"Hayır, sadece hayal kırıklığına uğradım" dediler. Aktif dinleme için büyük şans.

You can say, "I'm sorry that you're so  disappointed. Let me do what I can to  

"Bu kadar hayal kırıklığına uğradığın için üzgünüm. Bunu düzeltmek için elimden geleni yapmama izin ver

make it right." You're mirroring their word and it  makes them feel heard. You're actively listening  

" diyebilirsiniz. Sözlerini yansıtıyorsunuz ve bu onların duyulduklarını hissetmelerini sağlıyor.

to the words that they're using and you're able  to use it yourself to reflect their feelings.  

Kullandıkları kelimeleri aktif olarak dinliyorsunuz ve duygularını yansıtmak için kendiniz kullanabiliyorsunuz.

This is a great type of listening and phrasing  to use. When someone's telling you something that  

Bu, kullanılabilecek harika bir dinleme ve ifade etme türüdür . Birisi size

there's a lot of emotion behind, it could be  positive emotion, it could be something they're  

arkasında çok fazla duygu olan bir şey söylediğinde, bu olumlu bir duygu olabilir, endişelendikleri veya korktukları bir şey olabilir

worried or fearful about, this type of negative  emotion. Here are some sample phrases that you  

, bu tür olumsuz bir duygu olabilir. Başka birini aktif olarak dinlediğinizi göstermek için kullanabileceğiniz bazı örnek ifadeler aşağıda verilmiştir

can use so that you show that you're listening  actively to someone else. That other person feels  

. Diğer kişi

good that you really heard what they had to say. You can say, "You must be feeling," and then add  

onun söyleyeceklerini gerçekten duyduğunuz için kendini iyi hissediyor. "Hissediyor olmalısın" diyebilir ve ardından

some kind of emotion. You must be feeling  really excited about that job interview.  

bir tür duygu ekleyebilirsiniz. O iş görüşmesi için gerçekten heyecanlı hissediyor olmalısınız. Patronunuza

You must be feeling really nervous to approach  your boss. You must be feeling really upset that  

yaklaştığınız için gerçekten gergin hissediyor olmalısınız . Bunun olduğu için gerçekten üzülmüş olmalısın

that happened. Oh, well maybe they didn't  say specifically excited, worried, upset,  

. Oh, belki özellikle heyecanlı, endişeli, üzgün demediler,

but you are guessing their emotion. Maybe they'll  correct you and say, "Ah, actually I just feel  

ama duygularını tahmin ediyorsunuz. Belki sizi düzeltirler ve "Aslında kendimi

hesitant. I feel really disappointed." Okay.  That's all right. You can mirror that back. "Yeah.  

tereddütlü hissediyorum. Gerçekten hayal kırıklığına uğradım" derler. Tamam aşkım. Tamam. Bunu geri yansıtabilirsiniz. "Evet.

That's so disappointing." But when you are trying  to actively listen and pull out their emotion,  

Bu çok hayal kırıklığı yaratıyor." Ancak aktif bir şekilde dinlemeye ve duygularını ortaya çıkarmaya çalıştığınızda,

excellent, you are a wonderful conversationalist. Let me give you some phrases. That must be really  

mükemmel, harika bir sohbet uzmanısınız. Size birkaç cümle vereyim. Bu gerçekten

nerve wracking. That must be really exciting.  That must be really awful. That must be... Can  

sinir bozucu olmalı. Bu gerçekten heyecan verici olmalı. Bu gerçekten korkunç olmalı. Bu olmalı...

you practice that with me? That must be really  wracking. That must be really exciting. That  

Bunu benimle pratik yapabilir misin? Bu gerçekten yıkıcı olmalı. Bu gerçekten heyecan verici olmalı. Bu

must be really awful. Our final phrase for active  listening is, that sounds really nerve wracking.  

gerçekten berbat olmalı. Aktif dinleme için son cümlemiz , kulağa gerçekten sinir bozucu geliyor. Kulağa

That sounds really exciting. That sounds really  awful. Here you're trying to pull that emotion  

gerçekten heyecan verici geliyor. Kulağa gerçekten korkunç geliyor. Burada, o duyguyu

out of it and connect with the other person.  Can you say that with me? That sounds really  

ondan çıkarmaya ve diğer kişiyle bağlantı kurmaya çalışıyorsunuz. Bunu benimle söyler misin? Bu kulağa gerçekten

nerve wracking. That sounds really exciting.  Oh, that sounds really awful. Excellent work. 

sinir bozucu geliyor. Kulağa gerçekten heyecan verici geliyor. Kulağa gerçekten korkunç geliyor. Harika iş.

A little bonus tip, this works very well with  children. If you have young kids, I guess any  

Küçük bir bonus ipucu. Bu, çocuklarda çok işe yarar . Küçük çocuklarınız varsa, sanırım herhangi

kids, if you work with kids, you see kids, you  know that kids exist. I recommend this book, How  

çocuklar, çocuklarla çalışıyorsanız, çocukları görürsünüz, çocukların var olduğunu bilirsiniz. Bu kitabı tavsiye ediyorum,

To Talk So Kids Will Listen, How To Listen So Kids  Will Talk. They also have a teenage version as  

Çocuklar Dinlesin diye Nasıl Konuşulur, Çocuklar Konuşsun diye Nasıl Dinlenir. Sanırım bir de genç versiyonları var

well, I think. It's a great way to be able to use  active listening at an age appropriate level so  

. Çocuklarınızın duyulduğunu hissetmeleri için uygun bir yaşta aktif dinlemeyi kullanabilmenin harika bir yolu

that your kids feel heard. Also so that your kids  hear you and hear you in the way that you want  

. Ayrıca çocuklarınızın sizi duymasını istediğiniz şekilde duyması için

them to hear. Great book, great recommendation. Okay. Let's go to our fourth and final tip  

. Harika bir kitap, harika bir tavsiye. Tamam aşkım. Harika İngilizce sohbetler için dördüncü ve son ipucumuza geçelim

for amazing English conversations. Tip number four  for amazing conversations is body language. You  

. Muhteşem sohbetler için dördüncü ipucu, vücut dilidir. Söyleyecek

can have all the right words, all the right  things to say, but if your body is like,  

tüm doğru kelimelere, tüm doğru şeylere sahip olabilirsiniz , ancak vücudunuz şöyleyse,

well, you know what that tells the other person. I  don't really care what you have to say. Yeah. I'm  

bunun diğer kişiye ne söylediğini bilirsiniz. Ne söyleyeceğin gerçekten umurumda değil. Evet. Ben

just kind of bored. So instead as you are  having a conversation with someone else,  

biraz sıkıldım. Bunun yerine başka biriyle sohbet ederken,

I want you to remember NOSE. Your nose? No.  Instead, this is an acronym, N-O-S-E. We'll  

NOSE'u hatırlamanızı istiyorum. Senin burnun? Hayır.  Bunun yerine, bu bir kısaltmadır, N-O-S-E.

talk about it in just a second. Remember  NOSE as you are speaking with someone else. 

Bunun hakkında birazdan konuşacağız. Başka biriyle konuşurken NOSE'u hatırlayın.

N is nodding. Nodding. If you're speaking and  someone just stands there and doesn't move,  

N başını sallıyor. Başını sallamak. Siz konuşuyorsanız ve birisi orada öylece duruyor ve hareket etmiyorsa,

it seems a little robotic, a little bit like  they're not listening or they don't care.  

biraz robotik, biraz dinlemiyor veya umursamıyor gibi görünüyor.

Makes you feel a little uncomfortable. So if  you just nod while someone else is speaking,  

Biraz rahatsız hissettiriyor. Yani başka biri konuşurken sadece başınızı sallarsanız,

oh, it shows that you're listening. It doesn't  mean you always agree with them, but it shows  

ah, dinlediğinizi gösterir. Bu, onlarla her zaman aynı fikirde olduğunuz anlamına gelmez, ancak onları

that you're listening. You're nodding. What  about O? O is for open posture. Which one feels  

dinlediğinizi gösterir. Başını sallıyorsun. Peki ya O? O açık duruş içindir. Hangisi   size

better to you? Me with my arms crossed maybe  turned away from you or me with my arms down  

daha iyi geliyor? Kollarımı kavuşturmuş ben belki senden yüz çevirdim veya kollarımı aşağıda

and just listening to you? When your body is  open, you don't need to be very open or like this.  

sadece seni dinliyordum? Vücudun açıkken, çok açık olmana veya bu şekilde olmana gerek yok.

Instead, just having an open posture, your  shoulders back, and you're facing someone.  

Bunun yerine, sadece açık bir duruşla, omuzlarınız geride ve birisiyle yüz yüzesiniz.

This shows that care and that you're listening. The S of NOSE is smile. Did you know that our  

Bu, ilgilendiğinizi ve dinlediğinizi gösterir. BURUN'un S'si gülümsemedir.

brains can tell if a smile is real  or not? When you smile like this?  

Beynimizin bir gülümsemenin gerçek olup olmadığını anlayabildiğini biliyor muydunuz? Ne zaman böyle gülümsersin?

Yes, my mouth is making a smiling face, but it's  not real. Could you tell? Could you tell that I  

Evet, ağzım gülümsüyor ama bu gerçek değil. Söyleyebilir misin? Gerçekten gülümsemediğimi söyleyebilir misiniz

wasn't really smiling? I was just fake smiling.  Well, the reason why we can tell is because my  

? Sadece sahte gülümsüyordum. Bunu söyleyebilmemizin nedeni,

eyes are not doing anything. A real smile goes  all the way up to your eyes. If I smile like this,  

gözlerimin hiçbir şey yapmamasıdır. Gerçek bir gülümseme gözlerinize kadar uzanır. Böyle gülümsersem,

do you see how my eyes are crinkling a little  bit, maybe even completely crinkling. That  

gözlerimin nasıl biraz , hatta belki tamamen kırıştığını görüyor musunuz? Bu

means that it is a real smile, that we are really  interested. So as someone is speaking, you can be  

gerçek bir gülümseme olduğu, gerçekten ilgilendiğimiz anlamına gelir . Yani birisi konuşurken, onun

completely, really interested in what they have  to say. Not just, it feels like a robot, right?  

söyleyecekleriyle tamamen, gerçekten ilgilenebilirsiniz . Sadece değil, bir robot gibi hissettiriyor, değil mi?

But when you're really interested in what someone  has to say, oh, yeah, your eyes crinkle a little  

Ama birinin ne söyleyeceğiyle gerçekten ilgilendiğinizde , oh, evet, gözleriniz biraz kırışır

bit and you smile all the way up to your eyes. The final E of NOSE is eye contact. In English,  

ve gözlerinize kadar gülümsersiniz. NOSE'un son E'si göz temasıdır. İngilizce'de

in the US it is common and important to maintain  eye contact with someone when you're speaking.  

ABD'de konuşurken biriyle göz teması kurmanız yaygın ve önemlidir.

You don't need to stare at them the whole time  and never look away. But if you avoid eye contact,  

Onlara sürekli bakmanıza ve asla başka yere bakmanıza gerek yok. Ancak, biri konuşurken göz temasından kaçınırsanız

as someone's speaking, it makes them feel like  you don't want to be there, you don't want to  

, bu onlara orada olmak,

talk with them. So instead, if you look them in  the eyes and you smile and you nod and you have  

onlarla konuşmak istemiyormuşsunuz gibi hissettirir. Bunun yerine, onların gözlerine bakıp gülümserseniz, başınızı sallarsanız ve

open posture, you are a welcoming and inviting  person who anyone would want to speak with. 

açık bir duruşunuz varsa, herkesin konuşmak isteyeceği sıcak ve davetkar bir kişisiniz.

So maintain some eye contact. Maybe if that's  tough for you, you can focus here or focus on  

Bu yüzden biraz göz teması kurun. Belki bu sizin için zorsa, buraya odaklanabilir veya

one eye over the other. You don't need to stress  yourself out too much, but having that kind of  

bir göze diğerinin üzerinde odaklanabilirsiniz. Kendinizi çok fazla strese sokmanıza gerek yok, ancak bu tür bir

nodding, genuine smile, open posture and  maintaining eye contact, that is a great way  

baş sallama, samimi gülümseme, açık duruş ve göz temasını sürdürmek,

to have excellent conversations. Well, now,  when you compliment others, having mindset  

mükemmel sohbetler yapmak için harika bir yoldur. Pekala, şimdi başkalarına iltifat ettiğinizde,

shift that other people have interesting things  to say, and you listen actively and have great  

diğer insanların söyleyecek ilginç şeyleri olduğu için zihniyetinizi değiştirdiğinizde ve aktif bir şekilde dinlediğinizde ve harika bir

body language, well, congratulations, you  have the power to have amazing conversations,  

beden diliniz olduğunda, peki, tebrikler, harika konuşmalar yapma,

great relationships and confidence in  yourself. Pretty good for a free YouTube video.  

harika ilişkiler kurma ve kendinize güvenme gücüne sahipsiniz. . Ücretsiz bir YouTube videosu için oldukça iyi.

Don't forget to download the free PDF worksheet  so that you can review all of these wonderful tips  

Tüm bu harika ipuçlarını gözden geçirebilmek

and so that you can be a great conversationalist. Practice all of the phrases and integrate them  

ve harika bir sohbet uzmanı olabilmek için ücretsiz PDF çalışma sayfasını indirmeyi unutmayın. Tüm ifadeleri uygulayın ve bunları konuşmalarınıza entegre edin,

into your conversations so that other people leave  those conversations feeling great and thinking,  

böylece diğer insanlar bu sohbetlerden harika hissederek ve "

man, he's a great conversationalist. No,  she is great at having conversations,  

adamım, o harika bir sohbet uzmanı" diye düşünerek ayrılır. Hayır, sohbet etmekte harika,

I can't wait to talk to her again.  You can do it. Make sure you download  

Onunla tekrar konuşmak için sabırsızlanıyorum. Bunu yapabilirsin. O PDF'yi indirdiğinizden emin olun

that PDF. There's a link in the description. Now I have a question for you. I'd like to give  

. Açıklamada link var. Şimdi size bir sorum var.

you a little scenario. Imagine that I told you,  "I can't wait, I get to see my grandma next week  

Size küçük bir senaryo vermek istiyorum. Size "Bekleyemem,

for the first time in a year." What would you say  to me? Can you use any of these phrases, maybe an  

bir yıl sonra ilk kez büyükannemi haftaya göreceğim   dediğimi hayal edin. bana ne söylersin ? Bu ifadelerden herhangi birini kullanabilir misiniz, belki

active listening phrase, you must be feeling  or one of the other phrases so that you can  

aktif bir dinleme ifadesi, hissediyor olmalısınız veya harika bir sohbet uzmanı olabilmeniz için diğer ifadelerden birini kullanabilir misiniz

be a great conversationalist? Let me know in the  comments how you would respond to me. If I said,  

? Bana nasıl yanıt vereceğinizi yorumlarda belirtin.

"I get to see my grandma next week after a  full year of not seeing her." Let me know in  

"Büyükannemi tam bir yıl görmedikten sonra önümüzdeki hafta görebileceğim " deseydim.

the comments what you would say, use what you've  learned and I'll see you again next Friday for a  

Yorumlarda ne söyleyeceğinizi bildirin, öğrendiklerinizi kullanın ve önümüzdeki Cuma

new lesson here on my YouTube channel. Bye. The next step is to download the free PDF  

YouTube kanalımda yeni bir ders için tekrar görüşürüz. Hoşçakal. Sonraki adım,

worksheet for this lesson. With this free  PDF, you will master today's lesson and  

bu ders için ücretsiz PDF   çalışma sayfasını indirmektir. Bu ücretsiz PDF ile bugünün dersinde ustalaşacak ve

never forget what you have learned. You can  be a confident English speaker. Don't forget  

öğrendiklerinizi asla unutmayacaksınız. Kendine güvenen bir İngilizce konuşmacısı olabilirsiniz.

to subscribe to my YouTube channel for  a free English lesson every Friday. Bye.

Her Cuma ücretsiz İngilizce dersi için YouTube kanalıma abone olmayı unutmayın. Hoşçakal.