LEARN 105 ENGLISH VOCABULARY WORDS | DAY 8

Welcome to day 8 in our 30 Day Vocabulary  Challenge. We're starting 2021 by learning 105  

30 Günlük Kelime Bilgisi Yarışmamızda 8. güne hoş geldiniz . 2021 yılına

new words from the academic word list. Words  you'll want to know if you're preparing for  

akademik kelime listesinden 105   yeni kelime öğrenerek başlıyoruz.

the IELTS or TOEFL exam, but also if  you read or watch the news in English,  

IELTS veya TOEFL sınavına hazırlanıyorsanız, aynı zamanda İngilizce haberleri okuyorsanız veya izliyorsanız

or have conversation with native speakers.  In other words, these words are useful,  

veya anadili İngilizce olan kişilerle sohbet ediyorsanız bilmek isteyeceğiniz kelimeler. Başka bir deyişle, bu kelimeler yararlıdır

and they'll come through for you once  you really understand how to use them.

ve onları nasıl kullanacağınızı gerçekten anladığınızda sizin için ortaya çıkacaktır.

You're learning four new words today  with tons of real life examples,  

Bugün gerçek hayattan tonlarca örnekle birlikte dört yeni kelime öğreniyorsunuz,

so grab your friends have them join you  in the challenge, and let's do this!  

bu yüzden arkadaşlarınızı kapın ve meydan okumada size katılmalarını sağlayın ve hadi bunu yapalım!

When you learn a new word, make up your  own sentence, record yourself in a video  

Yeni bir kelime öğrendiğinde kendi cümleni oluştur, cümleyi söyleyerek kendini bir videoya kaydet

saying the sentence, and post to social media  using the hashtag #rachelsenglish30daychallenge

ve #rachelsenglish30daychallenge hashtag'ini kullanarak sosyal medyada paylaş

As always, if you like this video or you learned  something new, please like and subscribe with  

notifications. It really helps.

bildirimlerle  . Gerçekten yardımcı oluyor.

Don't forget,  there's a download to go with this video.  

Unutmayın, bu videoyla birlikte indirilebilecek bir dosya var.

A list of all the words with definitions and  sample sentences, as well as quizzes to make  

Tanımları ve örnek cümlelerle birlikte tüm kelimelerin bir listesi ve

sure you're really getting and remembering these  words. You can get that download by following  

bu kelimeleri gerçekten anladığınızdan ve hatırladığınızdan emin olmak için sınavlar .

this link or the link in the video description. Our first word is the word ESTABLISH.

Bu bağlantıyı veya video açıklamasındaki bağlantıyı izleyerek indirme işlemini gerçekleştirebilirsiniz. İlk kelimemiz KURULUŞ kelimesidir.

It's a verb, it means to call someone or  something to be widely known and accepted.  

Bu bir fiildir, geniş çapta bilinen ve kabul edilen birini veya bir şeyi çağırmak anlamına gelir.

To put into a position that will last a long time,  or to begin something that will last a long time.  

Uzun süre dayanacak bir duruma girmek veya uzun süre dayanacak bir şeye başlamak.

The company has established itself  as a leader in the industry.  

Şirket, sektörde lider olarak kendini kanıtlamıştır.

Let's look again up close and in slow motion. 

Tekrar yakından ve ağır çekimde bakalım.

And now, we'll go to Youglish for five  examples of this word in real situations. 

Şimdi, bu kelimenin gerçek durumlardaki beş örneğini görmek için Youglish'e gideceğiz.

Should we establish official  friends in other states? 

Diğer eyaletlerde resmi arkadaşlar kurmalı mıyız?

Establish official friends. He was giving  a lecture here on ancient Greece. Let it  

Resmi arkadaşlar edinin. Burada antik Yunanistan üzerine bir konferans veriyordu.

be known that there were certain individuals  in other states that were official friends,  

Bilinsin ki, başka eyaletlerde o devletin resmi dostları,

allies of that state. Should we establish  

müttefikleri olan bazı kişiler vardı.

official friends in other states? Let's go on to our next example. 

Diğer eyaletlerde resmi arkadaşlar edinmeli miyiz? Bir sonraki örneğimize geçelim.

And the main thing here is that we help  people to establish their mission and vision. 

Buradaki en önemli şey, insanların misyon ve vizyonlarını oluşturmalarına yardımcı olmamızdır.

Establish the mission. Know what the mission  and vision are, maybe write them up and  

Misyonu oluşturun. Misyon ve vizyonun ne olduğunu bilin, belki bunları yazıp

post them somewhere, let it be widely known. And the main thing here is that we help people  

bir yere yayınlayın, geniş kitlelere duyurulsun. Buradaki en önemli şey, insanlara

to establish their mission and vision. Another example. 

misyon ve vizyonlarını oluşturmalarında yardımcı olmamızdır. Başka bir örnek.

And these family members can create,  it creates an opportunity for them to  

Ve bu aile üyeleri

establish some new and lasting memories. Establish new memories. That is begin  

yeni ve kalıcı anılar oluşturmaları için onlara bir fırsat yaratır. Yeni anılar oluşturun. Bu,

something that will last a long time. And these family members can create,  

uzun süre devam edecek bir şeyin başlamasıdır. Ve bu aile üyeleri,

it creates an opportunity for them to  establish some new and lasting memories. 

yeni ve kalıcı anılar oluşturmaları için onlara bir fırsat yaratır.

Here's another example. It's up to that community,  

İşte başka bir örnek.

led by the leadership team, to establish  what are the values of that organization. 

Bu kuruluşun değerlerinin neler olduğunu belirlemek, liderlik ekibi tarafından yönetilen o topluluğa kalmıştır.

Establish the values. This is a lot like  establishing the mission and vision. Write  

Değerleri oluşturun. Bu, misyon ve vizyonu oluşturmaya çok benzer.

up the values and post them, maybe on  the website, make sure people know them. 

Değerleri yazın ve belki web sitesinde yayınlayarak insanların bunları bildiğinden emin olun. Bu kuruluşun değerlerinin neler olduğunu belirlemek

It's up to that community, led by  the leadership team, to establish  

, liderlik ekibi tarafından yönetilen o topluluğa bağlıdır

what are the values of that organization. Here's our last example. 

. İşte son örneğimiz.

It is the oldest animal park in the  country and was established in 1843. 

Ülkedeki en eski hayvan parkıdır ve 1843'te kurulmuştur.

Establishing a park, an  organization, or a business.  

Park, organizasyon veya işletme kurmak.

This can be like using the word founded. Beginning  something that will hopefully last a long time. 

Bu, kurulmuş kelimesini kullanmak gibi olabilir. Uzun süreceğini umduğumuz bir şeye başlamak.

It is the oldest animal park in the  country and was established in 1843. 

Ülkedeki en eski hayvan parkıdır ve 1843'te kurulmuştur.

Our next word is POLICY. Policy. It's a noun,  an officially accepted set of rules or ideas  

Sonraki kelimemiz POLİTİKA'dır. Politika. Bu bir isim, ne yapılması gerektiğine dair resmi olarak kabul edilmiş bir kurallar veya fikirler dizisidir

about what should be done. The  store has a 30-day return policy.  

. Mağazanın 30 günlük iade politikası vardır.

Let's look again up close and in slow motion. 

Tekrar yakından ve ağır çekimde bakalım.

And now we'll go to Youglish for five  examples of this word in real situations. 

Ve şimdi bu kelimenin gerçek durumlardaki beş örneğini görmek için Youglish'e gideceğiz.

You know, because a lot of our national food  policy was written by the beef and dairy council. 

Biliyorsunuz, çünkü ulusal gıda politikamızın çoğu, sığır eti ve süt ürünleri konseyi tarafından yazılmıştır.

National food policy. The official guidelines  established by the government for the country. 

Ulusal gıda politikası. Ülke için hükümet tarafından belirlenen resmi yönergeler.

You know, because a lot of our national food  policy was written by the beef and dairy council. 

Biliyorsunuz, çünkü ulusal gıda politikamızın çoğu, sığır eti ve süt ürünleri konseyi tarafından yazılmıştır.

Here's another example. A lot of times, he's thinking through  

İşte başka bir örnek. Çoğu zaman

his policy and getting feedback. Thinking through his policy.  

politikasını düşünür ve geri bildirim alır. Politikasını düşünerek.

What does he think the rules should be? A lot of times, he's thinking through  

Kuralların ne olması gerektiğini düşünüyor? Çoğu zaman

his policy and getting feedback. Let's go on to our next example. 

politikasını düşünür ve geri bildirim alır. Bir sonraki örneğimize geçelim. Federal ve eyalet

We do work to shape policy at  the federal and state levels. 

düzeylerinde politikayı şekillendirmek için çalışıyoruz .

To shape the policy. This  word is used with government  

Politikayı şekillendirmek için. Bu kelime her zaman hükümetle birlikte kullanılır

all the time. What are the laws the  rules that we should have as a society? 

. Bir toplum olarak sahip olmamız gereken yasalar ve kurallar nelerdir? Federal ve eyalet

We do work to shape policy at  the federal and state levels. 

düzeylerinde politikayı şekillendirmek için çalışıyoruz .

Another example. Foreign aid has  

Başka bir örnek. Dış yardım

long been a vital part of US foreign policy. Foreign policy. Another common term, meaning  

uzun süredir ABD dış politikasının hayati bir parçası olmuştur. Dış politika. Başka bir yaygın terim, yani

what are our ideas about how we as a country  should interact with other countries? 

bir ülke olarak diğer ülkelerle nasıl etkileşimde bulunmamız gerektiğine ilişkin fikirlerimiz nelerdir?

Foreign aid has long been a  vital part of US foreign policy. 

Dış yardım, uzun süredir ABD dış politikasının hayati bir parçası olmuştur.

Here's another example. And Gary would tell you that  

İşte başka bir örnek. Ve Gary size

I’ve taught him a lot about systemic  racism in America and public policy. 

ona Amerika'daki sistemik ırkçılık ve kamu politikası hakkında çok şey öğrettiğimi söylerdi.

Public policy. Rules that relate to all people,  

Kamu politikası. Tüm insanları,

to the public good. And Gary would tell you that  

kamu yararını ilgilendiren kurallar. Ve Gary size

I’ve taught him a lot about systemic  racism in America and public policy. 

ona Amerika'daki sistemik ırkçılık ve kamu politikası hakkında çok şey öğrettiğimi söylerdi.

Policy. Laws. Our next word is related,  it's LEGAL. Legal. The last L is a dark L,  

Politika. Kanunlar. Bir sonraki kelimemiz ilgili, YASAL. Yasal. Son L karanlık bir L'dir,

you don't need to lift your tongue tip, just  legal, uhl, uhl, uhl. Use the back part of the  

dilinizin ucunu kaldırmanıza gerek yoktur, sadece legal, uhl, uhl, uhl.

tongue to make that dark sound. It's an  adjective, it means relating to the law.  

O karanlık sesi çıkarmak için dilin arka kısmını kullanın. Bu bir sıfattır, kanunla ilgili anlamına gelir.

She has a lot of legal problems. Let's  look again up close and in slow motion. 

Bir sürü yasal sorunu var. Tekrar yakından ve ağır çekimde bakalım.

And now we'll go to Youglish for five  examples of this word in real situations. 

Ve şimdi bu kelimenin gerçek durumlardaki beş örneğini görmek için Youglish'e gideceğiz.

That's a whole different legal discussion. Legal discussion. A discussion about  

Bu tamamen farklı bir yasal tartışma. Yasal tartışma.

the laws involved in that certain topic. That's a whole different legal discussion. 

Belirli bir konuyla ilgili yasalar hakkında bir tartışma. Bu tamamen farklı bir yasal tartışma.

Another example. We didn't know if it was legal or not. 

Başka bir örnek. Yasal olup olmadığını bilmiyorduk.

If it was legal or not. If it was  something you were allowed by law to do.  

Yasal olsaydı ya da olmasaydı. Yasaların yapmanıza izin verdiği bir şey olsaydı.

The opposite of legal is illegal, against the  law, something you might go to prison for. 

Yasal olanın zıttı yasa dışıdır, yasaya aykırıdır , bu yüzden hapse girebilirsiniz.

We didn't know if it was legal or not. Let's go on to our next example. 

Yasal olup olmadığını bilmiyorduk. Bir sonraki örneğimize geçelim.

He was an attorney, he did free  legal work for the farmers. 

O bir avukattı, çiftçiler için ücretsiz yasal işler yaptı.

Free legal work. Helping them navigate the  court system, understanding laws and so on. 

Ücretsiz yasal çalışma. Mahkeme sisteminde gezinmelerine, yasaları anlamalarına vb. yardımcı olmak.

He was an attorney, he did free  legal work for the farmers. 

O bir avukattı, çiftçiler için ücretsiz yasal işler yaptı.

Here's another example. I need this legal citation,  

İşte başka bir örnek. Bu yasal alıntıya ihtiyacım var,

does anyone know where to find it? Legal citation. The citation is quoting your  

onu nerede bulacağımı bilen var mı? Yasal alıntı. Alıntı, kaynağınızdan alıntı yapıyor

source. For example, if you're writing a research  paper, you'd want to cite your sources where you  

. Örneğin, bir araştırma makalesi yazıyorsanız, bilgilerinizi aldığınız kaynaklardan alıntı yapmak isteyebilirsiniz

got your information. A legal citation is knowing  what law proves what you're saying is true. 

. Yasal bir alıntı, söylediğiniz şeyin doğru olduğunu hangi yasanın kanıtladığını bilmektir.

I need this legal citation, does  anyone know where to find it? 

Bu yasal alıntıya ihtiyacım var, onu nerede bulacağımızı bilen var mı?

Here's our last example. I wasn't legal yet,  

İşte son örneğimiz. Henüz yasal değildim

so I had to be invisible in plain sight. Wasn't legal yet. This can refer to things  

bu yüzden göz önünde görünmez olmalıydım. Henüz yasal değildi. Bu,

like not being of the legal drinking age, or more  commonly, not legally permitted in a country. 

yasal olarak içki içme yaşında olmamak veya daha yaygın olarak bir ülkede yasal olarak izin verilmemesi gibi şeylere atıfta bulunabilir.

I wasn't legal yet, so I had  to be invisible in plain sight. 

Henüz yasal değildim, bu yüzden göz önünde görünmez olmam gerekiyordu.

Our last word today is REQUIRE.

Bugünkü son sözümüz GEREKİR.

It's a verb, it means to need something, to make  it necessary for someone to do something. He's  

Bir fiildir, bir şeye ihtiyaç duymak, birinin bir şeyi yapmasını gerekli kılmak anlamına gelir. O

very sick and requires constant care. Let's  look again up close and in slow motion. 

çok hasta ve sürekli bakıma ihtiyacı var. Tekrar yakından ve ağır çekimde bakalım.

And now, we'll go to Youglish for five  examples of this word in real situations. 

Şimdi, bu kelimenin gerçek durumlardaki beş örneğini görmek için Youglish'e gideceğiz.

The government will require me to take  an additional 3,200 hours of classes. 

Hükümet benden ek 3.200 saat ders almamı isteyecek.

The government would require, it would be  mandatory, something you have to do, you must do. 

Hükümet, yapmanız gereken, yapmanız gereken bir şeyi zorunlu kılar, zorunlu hale getirir.

The government will require me to take  an additional 3,200 hours of classes. 

Hükümet benden ek 3.200 saat ders almamı isteyecek.

Here's another example. It actually also requires a cultural change. 

İşte başka bir örnek. Aslında kültürel bir değişimi de gerektiriyor.

Requires a cultural change. For something to  happen, the culture of the people has to change. 

Kültürel değişim gerektirir. Bir şeyin olması için , insanların kültürünün değişmesi gerekir.

For example in the US, we have gun laws that are  very different from most countries. There have  

Örneğin ABD'de çoğu ülkeden çok farklı silah yasalarımız vardır.

been attempts to change those laws, but for that  to really happen, it seems like there needs to be  

Bu yasaları değiştirmeye yönelik girişimler oldu, ancak bunun gerçekten gerçekleşmesi için

a change to gun culture in the US. Shifting  the laws likely requires a cultural change  

ABD'de silah kültüründe bir değişiklik olması gerekiyor gibi görünüyor. Yasaları değiştirmek muhtemelen

first to make them more widely accepted. It actually also requires a cultural change. 

önce onları daha geniş çapta kabul ettirmek için   kültürel bir değişiklik gerektirir. Aslında kültürel bir değişimi de gerektiriyor.

Here's another example. I mean, that is a workout in itself,  

İşte başka bir örnek. Demek istediğim, bu başlı başına bir antrenman

and that doesn't require being in the gym. Doesn't require being in the gym. It's  

ve bu spor salonunda olmayı gerektirmez. Spor salonunda olmayı gerektirmez.

not necessary to be in the gym. I mean, that is a workout in itself  

Spor salonunda olmak gerekli değildir. Demek istediğim, bu başlı başına bir antrenman

and that doesn't require being in the gym. Here's another example. 

ve bu spor salonunda olmayı gerektirmez. İşte başka bir örnek.

We, of course, require a gun  permit in the state of Tennessee. 

Elbette Tennessee eyaletinde bir silah ruhsatına ihtiyacımız var .

Oh, here gun law and gun culture  comes up again. Require a permit.  

Oh, burada silah yasası ve silah kültürü yeniden gündeme geliyor. Bir izin gerektir.

You must have a permit to own a gun. We, of course, require a gun permit  

Silah sahibi olmak için ruhsatınızın olması gerekir. Elbette, Tennessee eyaletinde bir silah iznine ihtiyacımız var

in the state of Tennessee. Here's our last example. 

. İşte son örneğimiz.

And it may require the students  to pay some out of pocket. 

Ve öğrencilerin ceplerinden bir miktar ödeme yapmaları gerekebilir.

Some students may have to pay out of pocket.  If you pay something out of pocket, it means  

Bazı öğrenciler cebinden ödemek zorunda kalabilir. Cebinden bir şey ödüyorsanız bu,

it's a cost that's not covered by something else,  like part of a hospital bill that's not covered  

bunun başka bir şey tarafından karşılanmayan bir maliyet olduğu anlamına gelir; örneğin, sağlık sigortanız tarafından karşılanmayan bir hastane faturasının bir kısmı

by your health insurance, or some university  costs that are not covered by your tuition. 

veya öğrenim ücretiniz tarafından karşılanmayan bazı üniversite masrafları.

And it may require the students  to pay some out of pocket. 

Ve öğrencilerin ceplerinden bir miktar ödeme yapmaları gerekebilir.

Seeing their real-life examples can really  help you understand how to use these words,  

Gerçek hayattan örneklerini görmek, bu kelimeleri nasıl kullanacağınızı anlamanıza gerçekten yardımcı olabilir,

can't it? I have a challenge for you now.  Make up a sentence with one of these words,  

değil mi? Şimdi senin için bir meydan okumam var. Bu kelimelerden biriyle bir cümle oluştur

and post it to social media, tag me, and use  the hashtag #rachelsenglish30daychallenge 

ve bunu sosyal medyada yayınla, beni etiketle ve #rachelsenglish30daychallenge hashtag'ini kullan

Don't be shy, you can do this. Our next  video comes out tomorrow at 10AM Philadelphia  

Utanma, bunu yapabilirsin. Bir sonraki videomuz yarın Philadelphia saatiyle 10:00'da yayında

time, come back to learn four more  vocabulary words. In the meantime,  

, dört kelime daha öğrenmek için geri gelin . Bu arada,

keep your studies going with this video, and check  out my online courses at rachelsenglishacademy.com  

bu video ile çalışmalarınıza devam edin ve rachelsenglishacademy.com adresindeki çevrimiçi kurslarıma göz atın

You'll become a more confident English  speaker. And please do remember to subscribe.  

Daha özgüvenli bir İngilizce konuşmacısı olacaksınız. Ve lütfen abone olmayı unutmayın.

I love being your English teacher. That's it and  thanks so much for using Rachel's English.

İngilizce öğretmenin olmayı seviyorum. Hepsi bu kadar ve Rachel'ın İngilizcesini kullandığınız için çok teşekkürler.