Learn English Tenses: PRESENT CONTINUOUS (PRESENT PROGRESSIVE)

Hi, I'm Rebecca, and welcome to this class on the present continuous tense, which is

Merhaba, ben Rebecca, ve bu sınıfa hoş geldin şimdiki zaman üzerinde

also called the present progressive tense. Now, this class is part of the engVid series

aynı zamanda şimdiki ilerici zaman olarak da adlandırılır. Şimdi, bu sınıf engVid serisinin bir parçası

on English verb tenses. So, the present continuous tense is a basic tense. It's usually one of

İngilizce fiil zamanlarında. Yani, şimdiki sürekli zaman temel bir zamandır. Genellikle

the first tenses that you start to learn when you start studying English. However, it doesn't

ne zaman öğrenmeye başladığınız ilk zamanlar İngilizce öğrenmeye başlıyorsunuz. Ancak,

exist in every language, and it might not exist in your language. So, it's possible

her dilde var ve olmayabilir kendi dilinizde var. Yani, mümkün

to make mistakes very easily and it's a basic tense, so we really don't want to make those

kolayca hata yapmak ve bu temel gergin, bu yüzden onları gerçekten yapmak istemiyoruz

kind of mistakes. So, just stay with me. We're going to go through it step by step. I'll

bir tür hatalar. Yani, sadece benimle kal. bizler adım adım ilerleyeceğiz. Ben olacak

show you exactly how to use it, we'll do lots of practice together, and you will understand

tam olarak nasıl kullanılacağını göstereceğim, çok yapacağız ve birlikte anlayacaksınız

and be able to use it. So, are you ready? Let's start.

ve kullanabilme. Hazır mısın? Hadi başlayalım.

So, there are two basic tenses, first, to start to talk about the present. They are

Yani, iki temel zaman vardır: şimdiki zaman hakkında konuşmaya başla. Onlar

the present simple and the present continuous, okay? We know it has two names, I'm just going

şimdiki basit ve şimdiki sürekli, Tamam? İki ismi olduğunu biliyoruz, sadece gidiyorum

to use one name. So, what's the difference? Let's look at some examples in each of these

bir isim kullanmak için. Peki, fark nedir? Bunların her birindeki bazı örneklere bakalım

tenses. So, in the present simple, I would say "I work". In the present continuous, I

zamanlar. Yani, şimdiki basit, "Çalışıyorum" deyin. Şimdiki zamanda, ben

would say "I am working". So, what is the difference between these two? "I am working"

"Çalışıyorum" derdi. Peki, nedir ikisi arasındaki fark? "Çalışıyorum"

talks about something that's happening right now. For example, I am teaching. You are watching.

doğru olan bir şeyden bahsediyor şimdi. Mesela ben öğretiyorum. İzliyorsun.

You are listening. Or, it can also talk about something temporary, like you're watching

Dinliyorsun. Veya, hakkında da konuşabilir izlediğiniz gibi geçici bir şey

this lesson this moment, but also for a short time. Short is a general idea, okay? So, it

bu ders bu an için ama kısa bir süre için saati. Kısa genel bir fikir, tamam mı? Yani,

could be something that's happening now, or something temporary.

şu anda olan bir şey olabilir veya geçici bir şey.

However, we use "I work" in present simple to talk about things that are true in general.

Ancak, biz şimdiki basit "çalışıyorum" kullanın genel olarak doğru olan şeyler hakkında konuşmak.

I work in this company, but I'm working now. Or, I work in this company, but I'm not working

Bu şirkette çalışıyorum ama şimdi çalışıyorum. Veya bu şirkette çalışıyorum ama çalışmıyorum

now. I'm having lunch. See the difference, okay? We also use present simple to talk about

şimdi. Öğle yemeği yiyorum. Farkı gör, Tamam? Biz de konuşmak için şimdiki basit kullanırız

things that are more permanent, like your job, right? You don't change your job usually

sizin gibi daha kalıcı şeyler iş, değil mi? Genellikle işini değiştirmezsin

every day. It's more or less permanent; where you work, where you live. This is more permanent

her gün. Aşağı yukarı kalıcı; nerede çalışıyorsun, yaşadığın yer. Bu daha kalıcı

and general, present simple, and this is more temporary and now. So, that's the basic overview

ve genel, şimdiki zaman basit ve bu daha fazla geçici ve şimdi. Yani, bu temel bakış

and the basic idea. And, how do we actually form this tense? We form it by using the subject

ve temel fikir. Ve aslında nasıl bu zamanı oluşturuyor mu? Konuyu kullanarak oluşturuyoruz

like I, you, we, they, he, she, it, plus the verb "to be", plus the verb, plus -ing. Let's

benim gibi, biz, biz, onlar, o, o, o, artı "olmak" fiili, artı fiil, artı -ing. Haydi

look at an example: "I am working". So, we have the subject and the verb "to be" and

bir örneğe bakın: "Çalışıyorum". Yani, biz özne ve "olmak" fiiline sahip olmak ve

each form of the verb "to be". I am working, You are working, We are working, They are

"olmak" fiilinin her biçimi. Çalışıyorum, Sen çalışıyorsun, Biz çalışıyoruz, Onlar

working, He is working, She is working, It's working, okay? Like the computer, the air

çalışıyor, çalışıyor, çalışıyor çalışıyor, tamam mı? Bilgisayar gibi hava

conditioner, whatever, okay? So, that's the basic overview of this tense.

saç kremi, her neyse, tamam mı? Yani, bu bu zamanın temel görünümü.

Now, let's look at when we use the present continuous tense. So, as we saw earlier, we

Şimdi, şimdiki zamanı ne zaman kullandığımıza bakalım Şimdiki zaman. Daha önce gördüğümüz gibi,

can definitely use it to talk about something that's happening right now. For example, "The

kesinlikle bir şey hakkında konuşmak için kullanabilir bu şu anda oluyor. Örneğin, "

baby is sleeping", don't make noise, okay? Or for example, "Oh, it's raining outside",

bebeğim uyuyor ", gürültü yapma tamam mı? Veya örneğin, "Oh, dışarıda yağmur yağıyor",

alright? So those are examples of something happening right now. We can also use this

Peki? Yani bunlar bir şeyin örnekleri şimdi oluyor. Bunu da kullanabiliriz

tense to talk about something that's happening around now. For example, "He is writing a

olan bir şey hakkında konuşmak için gergin şimdi. Örneğin, "

book". So, he might not be writing it this minute, but he's writing it around now. We

Bu yüzden bunu yazmıyor olabilir ama şimdi yazıyor. Biz

don't know how long it'll take, but it's happening around this time. So, we can use it in that

ne kadar süreceğini bilmiyorum, ama oluyor bu aralar. Yani, bunu

context. For example, we could also say "He's working on a project". Maybe the project is

bağlamı. Örneğin, "O bir proje üzerinde çalışıyoruz. "

going to take one week and maybe it'll take one year, or ten years, we don't know, but

bir hafta sürecek ve belki de alacak bir yıl, on yıl bilmiyoruz ama

it's happening around now, okay?

şimdi oluyor, tamam mı?

Next, we can also use it to talk about something temporary. Not something that happens all

Sonra, bir şey hakkında konuşmak için de kullanabiliriz geçici. Hepsi olan bir şey değil

the time, but something temporary. For example, that book, right? We don't know, maybe it's

zaman, ama geçici bir şey. Örneğin, bu kitap, değil mi? Bilmiyoruz, belki de

going to take him three years to write the book, but in his mind, it's not something

onu yazmak için üç yıl sürecek ama onun aklında bu bir şey değil

that's going to last forever. It's something temporary, okay? So, this is more about how

bu sonsuza kadar sürecek. Bu bir şey geçici, tamam mı? Yani, bu daha çok nasıl

you look at what is happening. Or, this example, something temporary, "We are staying at hotel".

neler olduğuna bakın. Veya bu örnek, geçici bir şey, "Biz otelde kalıyoruz".

We live in our home, that's permanent, but right now, while we're in this city, while

Evimizde yaşıyoruz, bu kalıcı, ama şu anda, biz bu şehirde,

we're travelling, we are staying at a hotel. That's something temporary. Okay?

seyahat ediyoruz, bir otelde kalıyoruz. Bu geçici bir şey. Tamam?

Next, we can also use it to talk about a trend. A trend is something that's changing, okay?

Sonra, bunu bir trend hakkında konuşmak için de kullanabiliriz. Trend değişen bir şey, tamam mı?

Something that's developing. For example, "The prices of homes are increasing". Let's

Gelişen bir şey. Örneğin, "Evlerin fiyatları artıyor". Haydi

say the prices were here, and now the prices are going up, so we can say the prices are

fiyatların burada olduğunu ve şimdi fiyatların fiyatların yüksek olduğunu söyleyebiliriz.

increasing. Some sort of changes that are happening. And we can also talk about a trend

artan. Bazı değişiklikler olay. Ayrıca bir trend hakkında da konuşabiliriz

in terms of something that's popular. Often, we talk about things - fashion trends, for

popüler bir şey açısından. Sıklıkla, şeyler hakkında konuşuyoruz - moda trendleri,

example, right? People are wearing a certain color. People are wearing bright colors this

örnek, değil mi? İnsanlar belli renk. İnsanlar bunu parlak renkler giyiyor

summer, or people are wearing certain kinds of shoes. So, we can talk about trends using

yaz, ya da insanlar belli çeşitler giyiyor ayakkabıları. Böylece, trendleri kullanarak konuşabiliriz

this present continuous tense, alright?

bu şimdiki zaman, tamam mı?

So, those are the basic ways in which we use this tense, but I just want to let you know

Yani, bunlar kullandığımız temel yollar bu zaman, ama sadece sana bildirmek istiyorum

that there are also two slightly more advanced ways in which we can use this tense. So, let's

ayrıca biraz daha gelişmiş iki tane var bu zamanı nasıl kullanabileceğimizi Yani, hadi

look at what they are. The first one is to talk about some kind of repeated action, but

ne olduklarına bak. Birincisi bir tür tekrarlanan eylemden bahsedin, ama

it's usually something negative. So, we're using it to kind of - when we want to complain

genellikle olumsuz bir şeydir. Yani, biz Şikayet etmek için kullandığımızda

about something. For example, if you say, "They're always making noise", that's a negative

bir şey hakkında. Örneğin, "Her zaman gürültü yapıyorlar", bu olumsuz

remark, right? So, we can use "always" in this context with the present continuous tense.

dikkat, değil mi? Böylece, "her zaman" bu bağlamı şimdiki zaman ile.

Usually, we use words like always, never, sometimes, frequently, and so on, to talk

Genellikle, her zamanki gibi kelimeleri kullanırız, asla, bazen, sık sık vb. konuşmak için

about present simple. Something that's true in general. For example, "They always help

şimdiki basit hakkında. Doğru olan bir şey Genel olarak. Örneğin, "Her zaman yardımcı olurlar

us", or just to talk about facts. But when you're talking about something negative, then

"ya da sadece gerçekler hakkında konuşmak için. negatif bir şeyden bahsediyorsun, o zaman

very often we can use this present continuous tense, but that's a slightly more advanced

çok sık olarak bu hediyeyi sürekli kullanabiliriz gergin, ama bu biraz daha gelişmiş

way to use it, so don't worry about it too much, but you might hear people using it that

kullanmanın bir yolu, bu yüzden de endişelenme ama bunu kullanan insanların

way.

yol.

And, another point, I know that I said this is called the present continuous, and it talks

Ve başka bir nokta, bunu söylediğimi biliyorum şimdiki zaman olarak adlandırılır ve

about the present, not the past, not the future, the present, however, sometimes we can actually

geçmiş hakkında değil, geçmiş hakkında değil, gelecek için değil, ancak günümüzde bazen

use it to talk about the future, but only in a special way. So, let's look at what that

gelecek hakkında konuşmak için kullanın, ama sadece özel bir şekilde. Öyleyse ne olduğuna bakalım

is. If I say, "She's flying to Mexico next week.", now, if I didn't say "next week",

dır-dir. Eğer "Meksika'ya uçuyor "," gelecek hafta "demediysem,

if I only said, "She's flying to Mexico", what does it mean? It's happening right now.

sadece "Meksika'ya uçuyor" dersem, bunun anlamı ne? Şu anda oluyor.

So, when I want to use this tense to talk about the future, I have to say something

Yani, bu gerginliği konuşmak için kullanmak istediğimde gelecek hakkında bir şeyler söylemeliyim

like this. I have to say next week, tomorrow, next summer, next year, I have to give it

bunun gibi. Gelecek hafta, yarın söylemeliyim, gelecek yaz, gelecek yıl, vermek zorundayım

some kind of time in the future and then you can use present continuous for the future

gelecekte bir tür zaman ve sonra şimdiki zamanı gelecek için kullanabilir

in a slightly more advanced way, okay? So, those are the basic ways in which we use this

biraz daha gelişmiş bir şekilde, tamam mı? Yani, bunlar bunu kullanmamızın temel yolları

tense.

gergin.

Now, let's look at when not to use the present continuous tense. So, first of all, everything

Şimdi, şimdiki zamanın ne zaman kullanılmayacağına bakalım Şimdiki zaman. Yani, her şeyden önce, her şey

here, all these examples, these are all wrong, okay? And we're going to understand why. So,

burada, tüm bu örnekler, bunların hepsi yanlış, Tamam? Ve nedenini anlayacağız. Yani,

we cannot use the present continuous tense to talk about any permanent actions or activities.

şimdiki zamanımızı kullanamayız kalıcı eylemler veya faaliyetler hakkında konuşmak.

For example, for most people, where they live, where they work, these are more or less permanent.

Örneğin, yaşadıkları çoğu insan için, çalıştıkları yerde, bunlar az çok kalıcıdır.

They don't change every day. They're not temporary, right? So, if I live in Canada all the time,

Her gün değişmezler. Geçici değiller, sağ? Yani, Kanada'da sürekli yaşıyorsam,

then it would be wrong to say, "I am living in Canada". That would only be okay if it

o zaman "Ben yaşıyorum Kanada'da ".

was something temporary. Similarly, if I work at ABC company, and that's my permanent job,

geçici bir şeydi. Benzer şekilde, eğer çalışırsam ABC şirketinde ve bu benim kalıcı işim,

it would be wrong to say, "I am working at ABC Company". I would need to say, "I work

"Ben çalışıyorum ABC Şirketi ". Söylemem gerekir ki," Çalışıyorum

at ABC Company". That would be a difference tense, the present simple tense. And similarly

at ABC Company ". şimdiki basit zaman. Ve benzer şekilde

here, if I live in Canada, I need to say "I live in Canada" and not "I am living", because

burada, Kanada'da yaşıyorsam, "Ben Kanada'da yaşıyorum "ve" yaşıyorum "değil, çünkü

that would be temporary. So, that's the most common kind of mistake that people make, so

bu geçici olur. Yani, bu en çok insanların yaptığı yaygın bir hata

be really careful of that.

buna gerçekten dikkat et.

Similarly, we have stative verbs. This is another area that you have to be really careful

Benzer şekilde, durağan fiillerimiz var. Bu gerçekten dikkatli olman gereken başka bir alan

about. Why? Because in English, there are two kinds of verbs: action verbs and what

hakkında. Neden? Çünkü İngilizcede, iki çeşit fiil: eylem fiilleri ve ne

are called stative verbs. So, action verbs are your normal verbs that you know most of

durağan fiiller denir. Yani eylem fiilleri en çok bildiğin normal fiillerin

the time like work, run, play, jump, okay? And stative verbs describe a state, or a condition.

çalışma, koşma, oyun, atlama gibi zaman, tamam mı? Ve durağan fiiller bir durumu veya bir durumu tanımlar.

It could be a mental state. It could be an emotional state, okay? And with this tense,

Zihinsel bir durum olabilir. Bir olabilir duygusal durum, tamam mı? Ve bu zamanla,

we cannot use stative verbs, and in fact, in any continuous tense in English, you cannot

durağan fiilleri kullanamayız ve aslında, İngilizce herhangi bir sürekli zamanda

use stative verbs. Let me give you some examples of stative verbs. For example, it would be

durağan fiiller kullanın. Sana bazı örnekler vereyim durağan fiiller. Örneğin,

wrong to say, "I am understanding English". No. You cannot say that, because "understand"

"İngilizce anlıyorum" demek yanlış. Hayır. Bunu söyleyemezsiniz, çünkü "anlayın"

is a stative verb, to do with your mind, so it's wrong to say that, okay? This is all

zihninizle bir şeyler yapmak, Bunu söylemek yanlış, tamam mı? Hepsi bu

wrong, okay. It would be wrong to say, "We are liking this show". Liking is wrong because

yanlış, tamam. "Biz bu şovu beğendin ".

"like" is a stative verb. So, we would need to say, "We like this show". "I understand

"like", durağan bir fiildir. Yani, ihtiyacımız var "Bu şovu beğendik" demek için. "Anlıyorum

English", okay? Similarly, here, when you talk about verbs that refer to what you own,

İngilizce ", tamam? Benzer şekilde, burada, ne zaman sahip olduklarınıza atıfta bulunan fiiller hakkında konuşun,

what you possess, what you have, we cannot use those verbs in the stative form with this

neye sahipsin, neye sahipsin, yapamayız bu fiilleri bununla durağan biçimde kullan

tense. So, it would be wrong to say, "They are having a car". You would need to say,

gergin. Bu nedenle, "Onlar bir arabaya sahip "demelisiniz,

"They have a car". Similarly, again, there's a long list of stative verbs, but the verb

"Arabaları var". Benzer şekilde, yine, var uzun bir durağan fiil listesi, ama fiil

"need" and the verb "want" are very common verbs which are usually stative verbs and

"ihtiyaç" ve "istemek" fiili çok yaygındır genellikle durağan fiiller olan fiiller ve

therefore you can't use them in this tense. So, it would be wrong to say, "Are you needing

bu yüzden onları bu zamanda kullanamazsınız. Bu nedenle, "İhtiyacınız var mı?

help?". You would need to say, "Do you need help?", okay? So, whether you have learned

yardım etmek ister misin? yardım? ", tamam mı?

the present simple or not, don't worry right now, just understand that with the present

şimdiki basit ya da değil, endişelenme doğru şimdi, sadece şimdiki zamanla

continuous, you cannot use stative verbs, so everything here is wrong.

sürekli, durağan fiiller kullanamazsınız, yani buradaki her şey yanlış.

Now, let's look at how we form the present continuous tense. Let's start by looking at

Şimdi, şimdiki zamanı nasıl oluşturduğumuza bakalım Şimdiki zaman. Bakarak başlayalım

a sample sentence. "I am working". So, we saw that there are three parts: I, which is

örnek bir cümle. "Çalışıyorum". Yani, biz üç bölüm olduğunu gördüm: ben

the subject, am, in this case, which is a form of the verb "to be", then we have the

özne, bu durumda, "olmak" fiilinin biçimi, o zaman

verb "work", right, and then we have "-ing", alright? So, in order to use this tense correctly,

"iş" fiili, doğru, ve sonra "-ing" var, Peki? Yani, bu zamanı doğru kullanmak için,

you need to know two things: you need to be sure that you know the verb "to be" perfectly,

iki şeyi bilmeniz gerekir: "mükemmel" fiilini bildiğinizden emin olun,

and then you need to know how to add the verb + ing and any changes you need to make in

ve sonra fiili nasıl ekleyeceğinizi bilmeniz gerekir + ing ve yapmanız gereken değişiklikler

spelling. So, what I've done is I've divided this lesson. First; into just looking into

yazım. Yani, yaptığım şey bölündüm bu ders. İlk; sadece içine bakmak

the verb "to be" to make sure that you're using it correctly, because if you have mistakes

emin olmak için "olmak" fiili doğru kullanmak, çünkü hatalarınız varsa

in the verb "to be", this central part, then you will make mistakes in this tense. But

"olmak" fiilinde, bu orta kısımda, bu zamanda hatalar yapacaksınız. Fakat

if you've got it right, then you'll be absolutely fine. So, let's just take a minute to review

eğer doğru anladıysan, o zaman kesinlikle ince. Şimdi incelemek için bir dakikanızı ayırın

the verb "to be", alright? And then we'll move on to the next part.

"olmak" fiili, tamam mı? Ve sonra yapacağız sonraki bölüme geçin.

So, in a positive sentence, it would be I am. You are. We are. They are. He is. She

Olumlu bir cümle ile, ben olurdu duyuyorum. Sen. Biz. Onlar. O. O

is. It is. Now, when we say the verb "to be", the verb "to be" is one of the most common

dır-dir. Bu. Şimdi, "olmak" fiilini söylediğimizde, "olmak" fiili en yaygın olanlardan biridir

verbs, but it is used in two ways. One is by itself. For example, I can say "I am a

fiiller, ancak iki şekilde kullanılır. Biri kendi kendine. Örneğin, "Ben bir

teacher.", or we can also use the verb "to be" as a helping verb, as it's being used

öğretmen. "veya fiili de kullanabiliriz" yardımcı bir fiil olarak

in this tense. Then, I could say "I am teaching". Now, the verb "to be" became a helping verb,

bu zamanda. Sonra "Ben öğretiyorum" diyebilirim. Şimdi, "olmak" fiili yardımcı bir fiil haline geldi,

but one way or the other, whether I'm using the verb "to be" by itself or I'm using it

ama şu ya da bu şekilde, kendi başına "olmak" fiili ya da ben kullanıyorum

in this context, then I still need to know exactly how to use the verb "to be". So now,

bu bağlamda, hala bilmem gerek tam olarak "olmak" fiilinin nasıl kullanılacağı. Peki şimdi,

let's look at the negative. I am not. You are not. We are not. They are not. What do

negatif olana bakalım. Ben değilim. Sen değiller. Biz değiliz. Onlar değil. Ne yapar

you notice? We're just adding "not", right? Let's do it a little bit more. He is not.

farkettin? Sadece "değil" ekliyoruz, değil mi? Biraz daha yapalım. O değil.

She is not. It is not. Okay? Right now, don't worry about this last part. We're going to

O değil. O değil. Tamam? Şimdi, yapma bu son kısım için endişelen. Biz gidiyoruz

add that soon, okay? Let's just get this part right, the verb "to be", alright?

yakında ekleyelim, tamam mı? Sadece bu kısmı alalım doğru, "olmak" fiili, tamam mı?

Next, let's look at when we have the verb "to be" in a question or in our tense. So,

Sonra, fiilimiz olduğunda bakalım bir soruda veya zamanımızda "olmak". Yani,

what do we do? Instead of saying "I am", we say "Am I?". If you had the verb after that,

Biz ne yaptık? "Ben" demek yerine, "Ben miyim?" Eğer bundan sonra fiiliniz olsaydı,

you'd say, "Am I working?" and so on, but we'll look at that in a minute. Right now,

"Çalışıyor muyum?" ve benzeri, ama bir dakika içinde buna bakacağız. Şimdi,

just master this part. It's a critical part of understanding and using this tense correctly.

sadece bu kısımda ustalaş. Bu kritik bir kısım bu zamanı doğru anlamak ve kullanmaktır.

Are you? Are we? Are they? Right? The same at the bottom here: Is he? Is she? Is it?

Sen? Biz? Öyle mi? Sağ? Aynısı burada: O değil mi? Öyle mi? Bu mu?

Alright? So, make sure that you can use the verb "to be" so that you can use the present

Peki? Bu nedenle, bugünü kullanabilmeniz için "olmak" fiili

continuous tense correctly.

sürekli gerginlik.

Now, let's look at how we form the full present continuous tense. You already know the verb

Şimdi, tam hediyeyi nasıl oluşturduğumuza bakalım Şimdiki zaman. Fiili zaten biliyorsun

"to be", now we'll say a positive sentence, a negative sentence, and a question. So you

"olmak", şimdi olumlu bir cümle söyleyeceğiz, olumsuz bir cümle ve bir soru. Yani sen

can repeat after me, it will be very good practice to also hear the correct form. I

benden sonra tekrar edebilir, çok iyi olacak doğru formu duymak için de pratik yapın. ben

am working. You are working. We are working. They are working. He is working. She is working.

çalışıyorum. Çalışıyorsun. Biz çalışıyoruz. Çalışıyorlar. O çalışıyor. O çalışıyor.

It is working. Okay, got that? Good. For the negative, it's very easy, you just add "not"

Çalışıyor. Tamam, anladın mı? İyi. İçin negatif, çok kolay, sadece "değil"

before the verb, plus the -ing, so "not working", right? You are not working. He is not working.

fiilden önce, artı -ing, yani "çalışmıyor", sağ? Çalışmıyorsun. O çalışmıyor.

They are not working. Like that, okay? It's very simple, just take this and add "not working".

Çalışmıyorlar. Bunun gibi, tamam mı? Onun çok basit, sadece bunu almak ve "çalışmıyor" ekleyin.

Now, for the question, we have to reverse the order. So, instead of saying "I am", we

Şimdi, soru için, tersine dönmeliyiz Emir. Yani, "Ben" demek yerine,

say "Am I?", right? Just like with the verb "to be", same thing, that's why I told you

"Ben miyim?" de, değil mi? Tıpkı fiilde olduğu gibi "olmak", aynı şey, bu yüzden sana söyledim

the verb "to be" is so important, it's part of this tense. So, repeat after me, the questions:

"olmak" fiili çok önemli, bir parçası bu zamanın. Yani, benden sonra tekrar et, sorular:

Am I working today? Are you working? Are we working? Are they working? Is he working?

Bugün çalışıyor muyum? Çalışıyor musunuz? Biz Çalışma? Çalışıyorlar mı? O çalışıyor mu?

Is she working? Is it working? So, that's your basic question form. Now remember, you

O çalışıyor mu? Çalışıyormu? Yani, bu temel soru formunuz. Şimdi hatırla, sen

can always add a question word before that. For example, you could say "When are you working?".

her zaman bundan önce bir soru kelimesi ekleyebilir. Örneğin, "Ne zaman çalışıyorsunuz?" Diyebilirsiniz.

Where are you working? How long are you working? But what's important - what's important if

Nerede çalışıyorsun? Ne zamandır çalışıyorsun? Ama önemli olan ne ise

you do that is to keep this same order. Keep your question order. Don't turn it back into

bunu aynı düzeni korumaktır. Tut soru sipariş. Geri çevirme

a sentence. Just add the question word, like when, or how long, or why, or something like

bir cümle. Sadece soru kelimesini ekleyin, ne zaman, ne kadar süre, neden veya böyle bir şey

that, and keep this structure. When are you working? Where are you working? Why are you

ve bu yapıyı koruyun. Sen ne zaman Çalışma? Nerede çalışıyorsun? Neden sen

working? And so on, okay? And that's how you form the present continuous tense.

Çalışma? Ve benzeri, tamam mı? Ve işte böyle şimdiki zamanları oluşturur.

Now, let's look at how we use contractions in the present continuous tense. So, in English,

Şimdi, kasılmaları nasıl kullandığımıza bakalım şimdiki zamanda. Yani, İngilizce,

sometimes, instead of saying, for example, "I am learning", we shorten it or contract

bazen, örneğin, "Öğreniyorum", kısaltırız veya sözleşme yaparız

it and say, "I'm learning". So, why do we do that? Usually, it's faster, it's easier,

ve "Öğreniyorum" deyin. Peki, neden biz yap bunu? Genellikle, daha hızlı, daha kolay,

and we use it a lot in informal conversation and also in informal writing. We do not usually

ve gayri resmi konuşmalarda çok kullanıyoruz ve ayrıca gayri resmi yazımda. Biz genellikle

use contractions like these in formal business writing or in academic writing, but we use

resmi işlerde bunun gibi kasılmaları kullanmak yazarken veya akademik yazarken,

them a lot on an everyday basis. So, let's see how to spell them and how to pronounce

günlük olarak onları çok. Yani, hadi onları nasıl heceleyeceğinizi ve nasıl telaffuz edileceğini görün

them.

onlar.

So, I am becomes I'm. What happened here? We took away the A and put an apostrophe where

Böylece, ben olurum. Burada ne oldu? A'yı götürdük ve kesme işareti koyduk.

we took away the letter and we joined those two words. I'm. You are becomes you're. We

mektubu aldık ve onlara katıldık iki kelime. Ben. Sen olursun. Biz

are becomes we're. They are becomes they're. He is becomes he's. She is -- she's. And it

biz oluruz. Onlar olurlar. O olur. Öyle - öyledir. Ve o

is -- it's. Okay? Alright, so let's say a sentence, a really short sentence, with these

- öyle. Tamam? Tamam, diyelim ki cümle, bunlarla çok kısa bir cümle

contractions, so you can learn how to say them easily and naturally. I'm learning. You're

kasılmalar, böylece nasıl söyleyeceğinizi öğrenebilirsiniz kolayca ve doğal olarak. Öğreniyorum. Sen

learning. We're learning. They're learning. He's learning. She's learning. It's learning.

öğrenme. Öğreniyoruz. Öğreniyorlar. O öğreniyor. Öğreniyor. Öğreniyor.

Okay? Good.

Tamam? İyi.

Now, we can do the same thing when it's negative. So, instead of saying "I am not", we can shorten

Şimdi, aynı şeyi negatif olduğunda da yapabiliriz. Yani, "Değilim" demek yerine kısaltabiliriz

it in one way only, we can say "I'm not". So basically, we just took the "I'm" and added

sadece bir şekilde "Ben değilim" diyebiliriz. Temel olarak, "Ben" i aldık ve

"not", alright? So, we just got rid of this and then we joined these two, okay? Sorry,

"değil", tamam mı? Yani, bundan kurtulduk ve sonra bu ikisine katıldık, tamam mı? Afedersiniz,

we didn't join them, but we used them, one after the other, okay? I'm not. So, let's

onlara katılmadık, ama kullandık, birbiri ardına, tamam mı? Değilim. Yani, hadi

say a sentence: I'm not watching. Are you watching TV? No, you can put it off, I'm not

bir cümle söyle: İzlemiyorum. Sen TV izleme? Hayır, çıkarabilirsin, ben değilim

watching, okay? Next: You are not becomes what? There are two possibilities here. First,

izliyor, tamam mı? Sonraki: Sen değilsin ne? Burada iki olasılık var. İlk,

let's just add "not". So, "you are not" can become you're not, we're not, they're not.

sadece "değil" ekleyelim. Yani, "sen değilsin" sen değilsin, biz değiliz, değiliz.

Or, "You are not" can be contracted in a different way. Here, we're just going to take away the

Veya, "Siz değilsiniz" farklı bir yol. Burada, sadece

O here and put an apostrophe and combine these two. What we did here is we took this one

Ey buraya bir kesme işareti koyun ve bunları birleştirin iki. Burada yaptığımız bunu aldık

and we got rid of this letter and combined this one. So, let's look at it for a second.

ve bu mektuptan kurtulduk Bu. Şimdi bir saniye bakalım.

"You are not here" became "You're not". We contracted these two words. "You are not here",

"Sen burada değilsin" oldu "Sen değilsin". Biz bu iki kelimeyi büzdü. "Burada değilsin",

we got rid of the o and we joined these two words: are not. So, the other possibility

odan kurtulduk ve bu ikisine katıldık kelimeler: değil. Yani, diğer olasılık

is "You aren't". Say it after me: You aren't watching. We aren't watching. They aren't

"Sen değilsin". Benden sonra söyle: Sen değilsin seyretme. İzlemiyoruz. Onlar değil

watching. Okay? Very good. The same here - "He is not" can become "He's not", right? We got

seyretme. Tamam? Çok iyi. Burada da aynı - "O "Olabilir" değil "değil mi?

rid of this one. She's not, It's not. Or, we can get rid of the o here and join this

bundan kurtulun. O değil, değil. Veya, burada odan kurtulabilir ve buna katılabiliriz

and we can say "He isn't", She isn't watching. It isn't watching. So that's how we spell

ve "O değil" diyebiliriz, izlemiyor. İzlemiyor. Bu şekilde heceliyoruz

and pronounce the contractions.

ve kasılmaları telaffuz edin.

Now, let's look at some spelling changes we need to make to the verb when we're using

Şimdi, bazı yazım değişikliklerine bakalım kullanırken fiil yapmam gerek

the present continuous tense. So, with all of the verbs, you need to add "-ing". And

şimdiki zaman. Yani, hepsi ile fiil, "-ing" eklemeniz gerekir. Ve

to most of the verbs, that's all you need to do. You just need to add "ing". For example,

fiillerin çoğuna, ihtiyacınız olan tek şey bu yapmak. Sadece "ing" eklemeniz gerekir. Örneğin,

eat becomes eating. Walk - walking, right? All we did was add that "ing", but with some

yemek yemek olur. Yürü - yürü, değil mi? Tüm yaptığımız "ing" i eklemekti, ama bazılarıyla

verbs you need to make a few small other changes. For verbs ending in E, we need to drop the

birkaç küçük değişiklik yapmanız gereken fiiller. E ile biten fiiller için,

E and then add "ing". For example, use becomes using, so we dropped or cancelled this E and

E sonra "ing" ekleyin. Örneğin, kullanım kullanarak, bu E'yi düşürdük veya iptal ettik ve

added ing. Take becomes taking. Again, we dropped or cancelled the e, alright? Good.

ing ekledi. Take almak olur. Yine, biz e'yi düşürdünüz veya iptal ettiniz, tamam mı? İyi.

For verbs ending in "ie", we need to drop the ie and add y and then add the ing. For

"İe" ile biten fiiller için, yani ve y'yi ekleyin ve ardından ing'i ekleyin. İçin

example, lie, right, l-i-e, cancel ie, add y, then ing. Lying. Tie becomes tying, okay?

örnek, yalan, sağ, yalan, iptal et, ekle y, sonra ing. Yalan. Kravat bağlanıyor, tamam mı?

That's it!

Bu kadar!

Now, for some verbs, ending in a C-V-C pattern, we have to double the last letter. What does

Şimdi, bazı fiiller için, bir CVC deseniyle biten, son mektubu ikiye katlamamız gerekiyor. Nedir

that C-V-C? C stands for consonant, V for vowel, and C again for consonant. A vowel

CVC? C ünsüz anlamına gelir, V sesli harf ve C ünsüz için tekrar. Sesli harf

in English is A,E,I,O or U and a consonant is any other letter. So, what you do is look

İngilizce'de A, E, I, O veya U ve bir ünsüz başka bir harf. Yani, yaptığınız şey bakmak

at the verb, alright, you look at the verb from the end, it will be easier, and if it

fiilde, tamam, fiile bakıyorsun Sondan, daha kolay olacak ve eğer

follows that pattern, right, C, a p is a consonant, an a is a vowel, and then the l is a consonant,

şu kalıbı izler, sağ, C, ap bir ünsüzdür, a a bir sesli harftir ve sonra l bir ünsüzdür,

so if it follows that pattern, C-V-C, then double that last letter. Now, there are some

yani eğer bu paterni takip ederse, CVC, son mektubun iki katı. Şimdi, bazı var

special circumstances, it doesn't always apply, but it often applies. There are patterns in

özel durumlar, her zaman geçerli değildir, ancak çoğu zaman geçerlidir. İçinde desenler var

English spelling and sometimes there are exceptions. So, in this case, clap becomes clapping. Sit

İngilizce yazım ve bazen istisnalar vardır. Böylece, bu durumda, alkış alkışlar. Sit

becomes sitting. Okay? And those are the major spelling changes you need to make.

oturmaya başlar. Tamam? Ve bunlar büyük yapmanız gereken yazım değişiklikleri.

Now, let's look at how to give short answers in the present continuous tense. So, in English,

Şimdi, kısa cevapların nasıl verileceğine bakalım şimdiki zamanda. Yani, İngilizce,

if someone asks you a question and your basic answer is "Yes" or "No", we don't usually

Birisi size bir soru sorarsa ve cevap "Evet" veya "Hayır" dır, genellikle

just say "Yes" or "No". We usually say a little bit more than that. But, at the same time,

sadece evet ya da hayır de". Genellikle biraz diyoruz biraz daha fazla. Ama aynı zamanda,

we don't have to repeat everything they asked us in the question in our answer. So, what

istedikleri her şeyi tekrarlamak zorunda değiliz bize cevapta soru. Ne olmuş yani

we do is something like this. If someone says, "Is he working late?" you could simply say

yaptığımız şey böyle. Birisi derse, "Geç mi çalışıyor?" sadece söyleyebilirdin

"Yes, he is", or "No, he isn't." And how do you know what to say here? You just take it

"Evet," veya "Hayır, değil." Ve nasıl burada ne diyeceğini biliyor musun? Sadece al

from here, right? So, is he? Yes, he is. Or, no, he isn't. Alright, so, what's important

buradan, değil mi? Öyleyse, öyle mi? Evet o öyle. Veya, Hayır, değil. Pekala, önemli olan ne?

to notice is that in the positive answer, you cannot use any contraction. You cannot

fark etmek, olumlu cevapta, herhangi bir kasılma kullanamazsınız. Yapamazsın

shorten it and say "Yes, he's". No, that's wrong. But in the negative, you can definitely

kısaltın ve "Evet, o" deyin. Hayır o yanlış. Ama olumsuz olarak, kesinlikle

use the contraction. You can say "No, he is not", it's not wrong, but usually we'll just

kasılmayı kullanın. "Hayır, o değil ", bu yanlış değil, ama genellikle

use the contraction. The same thing here: "Are they going to the meeting?" So, we could

kasılmayı kullanın. Aynı şey burada: "Toplantıya mı gidiyorlar?" Böylece yapabiliriz

say what? Yes, they are, or no, they aren't, okay? So, you're basically taking your answer

ne dedin? Evet, öyle ya da hayır, değiller, Tamam? Yani, temel olarak cevabını alıyorsun

clues from the question itself. And again, no contraction possible in the positive answer.

sorunun kendisinden ipuçları. Ve yeniden, Olumlu cevapta kasılma mümkün değildir.

Here's another one. "Are you studying?" So here, it's going to be a little bit different.

İşte burada bir başkası. "Çalışıyor musun?" Yani burada, biraz farklı olacak.

Why? Because they're asking, "Are you" and they're - you have to answer with "I", right?

Neden? Çünkü onlar "Sen misin" diye soruyorlar ve onlar - "Ben" ile cevap vermelisin, değil mi?

So here, you cannot use it, but you will simply say "Yes I am" or "No, I'm not". Got it? You

Yani burada kullanamazsınız, ama sadece "Evet, öyleyim" veya "Hayır, değilim" deyin. Anladım? Sen

can't take it from there, but you can still just give a short answer. You don't have to

oradan alamazsın, ama yine de kısa bir cevap ver. Zorunda değilsin

say "Yes, I am studying", "No, I am not studying", just say "Yes, I am", "No, I'm not". In fact,

"Evet, çalışıyorum", "Hayır, çalışmıyorum", sadece "Evet, benim", "Hayır, değilim" deyin. Aslında,

it's a good thing to just know this phrase, alright? Yes, I am. No, I'm not. So, for example,

sadece bu cümleyi bilmek iyi bir şey, Peki? Evet benim. Hayır, değilim. Yani mesela,

if I ask you "Are you learning the present continuous tense?" "Yes, I am." "Are you making

sana sorsam "Şimdiki zamanı öğreniyor musun? sürekli zaman? "" Evet, ben. ""

progress in your English?" "Yes, I am". "Are you feeling happy?" I hope you're saying "Yes,

İngilizcenizde ilerleme var mı? "" Evet, ben "." mutlu hissediyor musun? "Umarım" Evet,

I am."

Ben."

Now, let's practice what you've been learning. So, we have some positive sentences we're

Şimdi ne öğrendiğinizi uygulayalım. Yani, olumlu cümlelerimiz var

going to work with, some negative ones, and some questions. So, first, we'll take a sentence

bazı olumsuz olanlar ile çalışacak ve bazı sorular. Önce bir cümle alacağız

which is in present simple and we're going to change it to present continuous, okay?

şu anda basit olan ve gidiyoruz sürekli sunmak için değiştirmek, tamam mı?

Number 1 -- "I go" becomes what? "I am going." Or "I'm going." Alright? You can also contract

Sayı 1 - "Gidiyorum" ne olur? "Gidiyorum." Veya "Gidiyorum." Peki? Ayrıca sözleşme yapabilirsiniz

it or shorten it. "We wait". Let's use the contracted form and turn it into the present

veya kısaltın. "Bekleriz". Hadi kullanalım sözleşmeli form ve şimdiki haline dönüştürmek

continuous form. "We wait" becomes what? "We're waiting", right? We're waiting. We are waiting.

şimdiki zaman. "Bekleriz" ne olur? "Bizler bekliyor ", değil mi? Bekliyoruz. Bekliyoruz.

We're waiting. Good. "They play" - again, let's use the contraction just so you can

Bekliyorlardı. İyi. "Oynarlar" - yine, daralmayı kullanalım ki

practice the spelling, also where to put that apostrophe and so on and pay attention to

heceleme alıştırması yapın. kesme işareti vb. dikkat edin

it. "They play." becomes "They're playing.", okay? Very nice. Alright.

o. "Oynarlar." "Oynuyorlar." Tamam? Çok hoş. Peki.

Now, we have a sentence that's already in present continuous. What we want to do is

Şimdi, zaten içinde olan bir cümleniz var sürekli. Yapmak istediğimiz şey

to change it to the negative form in present continuous. "She's calling." How can we make

şimdiki negatif forma değiştirmek için sürekli. "O çağırıyor." Nasıl yapabiliriz

that negative? There are two ways. She's calling - make it negative - She's not calling, this

bu olumsuz mu? İki yol var. O arıyor - olumsuz yap - Aramıyor, bu

is one way, and the other way - She isn't calling, right? Those were the two ways that

bir yol, diğer yol - O değil arıyor, değil mi? Bunlar,

we learned. She's not calling. She isn't calling. Alright? Very good. "We're cooking". Make

Öğrendik. Aramıyor. Aramıyor. Peki? Çok iyi. "Yemek yapıyoruz". Yapmak

it negative. First, the easy way, you can always just use the easy way too, if you're

olumsuz. İlk olarak, kolay yol, her zaman sadece kolay yolu kullan, eğer

unsure - We're not cooking. I call this one the easy way, because you just need to add

emin değilim - Yemek pişirmiyoruz. Buna ben diyorum kolay yol, çünkü eklemeniz yeterlidir

"not" and it's 100% right. It's not like that one is better than this one, no, everything

"hayır" ve% 100 doğru. Öyle değil kişi bundan daha iyidir, hayır, her şey

is equally correct. We're not cooking, or what's the other way though? We aren't cooking.

eşit derecede doğrudur. Yemek pişirmiyoruz veya Peki başka ne var? Yemek pişirmiyoruz.

Okay? So again, pay attention to the spelling there. Next, number 6 - "I'm reading". Make

Tamam? Tekrar yazım dikkat edin Orada. Sonra, 6 numara - "Okuyorum". Yapmak

it negative. What will it become? I'm not reading, and in this case, that's the only

olumsuz. Ne olacak? Değilim okuma ve bu durumda, bu sadece

form that we can make it negative. Alright.

negatif yapabileceğimiz bir form. Peki.

Now, the questions. So, right now, it's just a sentence. Let's see how we can make it into

Şimdi sorular. Yani, şu anda, sadece bir cümle. Bakalım bunu nasıl yapabiliriz

a question. "They are buying a new car." Make it a question, it's really easy. Got it? Yes,

bir soru. "Yeni bir araba alıyorlar." Yapmak bu bir soru, gerçekten kolay. Anladım? Evet,

just move these around. Are they buying a new car? And of course, the first word will

sadece bunları hareket ettirin. Satın alıyorlar mı Yeni araba? Ve elbette, ilk kelime

be capitalized, and the second word will not. "She is doing her homework." Make it a question,

büyük harfle yazılır ve ikinci kelime olmaz. "O ödevini yapıyor." Bir soru yap,

what is it? The same thing. Is she doing her homework? Good. And if you're writing it,

bu ne? Aynı şey. Onu yapıyor mu ev ödevi? İyi. Ve eğer yazıyorsanız,

again, it would be capital for the first letter and then not capital after that. "We are leaving

yine, ilk harf için sermaye olurdu ve ondan sonra sermaye değil. "Ayrılıyoruz

at 8:00." Make it a question - same thing. Are we leaving at 8:00? And of course, at

"Bir soru yap - aynı şey. Saat 8'de mi gidiyoruz? Ve elbette,

the end of each of these, we would have a question mark if you're writing it down. So,

bunların her birinin sonunda, Eğer yazıyorsanız soru işareti. Yani,

how did you do? Hope everything is going well, and I'm sure it is. Let's look at a little

nasıl yaptın? Umarım her şey yolundadır, ve eminim öyledir. Biraz bakalım

bit more.

Biraz daha.

Now, let's look at some common mistakes that are made with the present continuous tense,

Şimdi, bazı yaygın hatalara bakalım. şimdiki zaman ile yapılır,

and you can help me correct them. The first kind of mistake - sometimes the verb "to be"

ve onları düzeltmeme yardım edebilirsin. İlk bir tür hata - bazen "olmak" fiili

is missing. For example, "My brother watching the news". So, what did that student need

kayıp. Örneğin, "Kardeşim izliyor Bu öğrencinin neye ihtiyacı vardı?

to say? What did that person want to say? What's missing? The verb "to be"? So, we have

söylemek? Bu kişi ne söylemek istedi? Ne kayıp? Olmak "fiili"? Böylece sahibiz

to say "My brother is watching the news", okay? Remember, we have the subject, the verb

"Kardeşim haberleri izliyor" demek, Tamam? Unutmayın, konu, fiil var

"to be", and then the verb + ing. Sometimes, the same thing can happen but in a negative

"olmak" ve sonra fiil + ing. Ara sıra, aynı şey olabilir ama olumsuz

sentence. For example, this person wrote "John not helping". How can we correct that? "John"

cümle. Örneğin, bu kişi "John yardım etmiyorum ". Bunu nasıl düzeltebiliriz?" John "

- the easy way to correct it is to say "John is not helping" or you can always contract

- düzeltmenin kolay yolu "John yardım etmiyor "veya her zaman sözleşme yapabilirsiniz

it and say "John's not helping". Okay? Or we can say "John isn't helping". Alright.

ve "John yardım etmiyor" deyin. Tamam? Veya "John yardım etmiyor" diyebiliriz. Peki.

Sometimes, the verb "to be" is missing in a question. Instead of saying "She going?",

Bazen, "olmak" fiili eksik bir soru. "Gidiyor mu?" Demek yerine,

what's wrong there? What should we be saying? We should be saying "Is she going?". Is she

orada yanlış olan ne? Ne söylemeliyiz? "Gidiyor mu?" Demeliyiz. O mu

going, right? Again, we needed that verb "to be". We can't have this tense without the

gidiyor, değil mi? Yine, bu fiile ihtiyacımız vardı. olmadan bu gergin olamaz.

verb "to be", right? That's why we looked at it so many times, so make sure that you

"olmak" fiili, değil mi? Bu yüzden baktık birçok kez, bu yüzden emin olun

don't forget it. Next, sometimes the verb "to be" is there, but it's incorrect. There's

unutma. Sonra, bazen fiil "olmak" orada, ama yanlış. Orada

an incorrect form of it being used. For example, this person wrote "Bob and Maria is driving

yanlış bir biçimi kullanılıyor. Örneğin, bu kişi şöyle yazdı: "Bob ve Maria araba kullanıyor

home". That's not right. They have the verb "to be" but it's not in the right form because

Bu doğru değil. Fiilleri var "olmak" ama doğru biçimde değil çünkü

"Bob and Maria" is like "they", right, so it should be "Bob and Maria are driving home",

"Bob ve Maria" "onlar" gibidirler, öyle değil mi? "Bob ve Maria eve gidiyor" olmalı,

okay? And here, this person wrote "He ain't studying." Now, "ain't" is actually slang.

Tamam? Ve burada, bu kişi "O değil "Şimdi" değil "aslında argo.

You might hear it a lot in songs or in music or in movies, okay, but in academic English,

Şarkılarda veya müzikte çok duyabilirsiniz ya da filmlerde, tamam, ama akademik İngilizce'de,

in correct grammar, it's not acceptable, so if you're doing an exam or if you're writing

doğru dilbilgisinde, kabul edilemez, yani bir sınav yapıyorsanız veya yazıyorsanız

a paper for university or if you're trying to impress a client, it's probably not such

üniversite için bir makale ya da deniyorsanız bir müşteriyi etkilemek için, muhtemelen böyle değil

a good idea to use it. Instead of that, you should use the correct version which is what?

kullanmak için iyi bir fikir. Bunun yerine, sen hangi doğru sürümü kullanmalı?

"He isn't studying", okay? That doesn't mean you can never use slang, you can certainly

"O çalışmıyor" tamam mı? Bu demek değil Argo'yu asla kullanamazsın, kesinlikle

use slang with your friends or casually whenever you want to, but just be aware - what is slang,

Argo'yu arkadaşlarınızla kullanın veya her zaman istiyorsun, ama sadece farkında ol - argo nedir,

and what is not slang.

ve argo olmayan şey.

Next, sometimes the verb, the main verb, not the verb "to be", but the verb in the sentence

Sonra, bazen fiil, ana fiil, değil "olmak" fiili ama cümledeki fiil

is used incorrectly. For example, this person wrote "She is do her homework". How can we

yanlış kullanılıyor. Örneğin, bu kişi "Ödevini yapıyor" yazdı. Nasıl yapabiliriz

fix that? "She is doing her homework". And this one wrote "The game is start now". It

düzelt? "O ödevini yapıyor". Ve Bu "Oyun şimdi başladı" yazdı. O

should be "The game is starting now", okay? There we go, good. See, I'm sure you can find

"Oyun şimdi başlıyor" olmalı, tamam mı? İşte başlıyoruz, güzel. Eminim bulabilirsin

these now yourself, right? And that's the way. Now you've learned, you know the rules,

bunlar şimdi kendiniz, değil mi? Ve işte bu yol. Şimdi öğrendiniz, kuralları biliyorsunuz,

you're able to apply the words, whether you're reading something or whether you're looking

kelimeleri uygulayabilirsiniz, bir şey okumak ya da bakmak

at something or whether you're writing it yourself or whether you're speaking, it will

bir şeyde ya da yazıyor olun kendiniz veya konuştuğunuzda,

come out right.

doğru çık.

Next, sometimes mistakes are made in spelling. For example, there are several mistakes here.

Sonra, bazen yazımda hatalar yapılır. Örneğin, burada birkaç hata var.

"She's lieing" but this should be what? Not lie, lying. This was one of those verbs also,

"Yalan söylüyor" ama bu ne olmalı? Değil yalan, yalan. Bu da bu fiillerden biriydi,

"She's siting", but it's consonant, vowel, consonant, so we need to double the last letter,

"Oturuyor", ama ünsüz, sesli harf, ünsüz, bu yüzden son mektubu ikiye katlamamız gerekiyor,

sitting, and here, "writeing", ends with an E, the verb "write", so we need to get rid

oturma, ve burada, "yazma" ile biter E, "yazma" fiili, bu yüzden kurtulmamız gerekiyor

of that E, okay? So be careful of those spelling changes that we talked about. Also, here's

bu E, tamam mı? Bu yüzden bu yazımlara dikkat edin bahsettiğimiz değişiklikler. Ayrıca, işte

a spelling mistake. This person wrote "Were going to the mall." That's what they wanted

bir yazım hatası. Bu kişi " alışveriş merkezine gidiyor. "

to say, but what's missing here? The apostrophe, good. So, that goes right here, okay? Instead

ama burada eksik olan ne? Kesme işareti, iyi. Yani, tam buraya geliyor, tamam mı? Yerine

of "We are" it became "We're". "We're going to the mall". Okay?

"Biz" in "Biz" olduk. "Gidiyoruz alışveriş merkezine ".

Next, sometimes people forget, and they use a stative verb anyway in this tense and they

Sonra, bazen insanlar unutur ve kullanırlar bu gerçekteki zaten bir fiil fiili ve onlar

might say something like "I am needing some water.", but can we say that? No. In correct

"Biraz ihtiyacım var su. ", ama bunu söyleyebilir miyiz? Hayır. Doğru

English, you cannot say that, because "need" is one of those stated verbs. So, you'd need

İngilizce, diyemezsiniz, çünkü "ihtiyaç" belirtilen fiillerden biridir. Yani, ihtiyacınız olacak

to change that and just say "I need some water". The same here, "I'm wanting to visit Hawaii".

bunu değiştirmek ve sadece "biraz suya ihtiyacım var" demek. Aynı şey, "Hawaii'yi ziyaret etmek istiyorum".

No, "want" is another stated verb, so we just say, "I want to visit Hawaii", okay? And last

Hayır, "istemek" ifadesi başka bir fiildir, bu yüzden "Hawaii'yi ziyaret etmek istiyorum" de, tamam mı? Ve son olarak

of all, remember what I told you, what we talked about earlier, that we don't and should

hepsinden, sana ne söylediğimi hatırla daha önce konuşmuştuk, yapmamalı ve yapmalıyız

not be using this tense to talk about permanent situations. So, for example, somebody asked

kalıcı hakkında konuşmak için bu zamanı kullanmamak durumlar. Örneğin, birisi sordu

this person "What does your company do?" and he said, "We are manufacturing cars." But

bu kişi "Şirketiniz ne yapıyor?" ve "Otomobil üretiyoruz" dedi. Fakat

that's not right, because it's not something they do just temporarily, it takes a lot of

bu doğru değil, çünkü bir şey değil sadece geçici olarak yapıyorlar,

work and organization to do this work, so it should be not "We are manufacturing cars.",

bu işi yapmak için çalışma ve organizasyon, yani "Otomobil üretiyoruz" olmamalı.

but just "We manufacture cars.", okay? So, in that case, using the present continuous

ama sadece "Otomobil üretiyoruz.", tamam mı? Yani, bu durumda, mevcut sürekli

tense would be incorrect. You just needed there - the other present simple tense. So,

zaman yanlış olur. Sadece ihtiyacın vardı orada - diğer şimdiki basit zaman. Yani,

these are some of the common mistakes, and I think you see that once you know the rules,

bunlar yaygın hatalardan bazılarıdır ve Bence kuralları gördükten sonra,

the rules actually make it easier for you. They free you to speak and communicate more

kurallar aslında sizin için kolaylaştırır. Sizi daha fazla konuşmanıza ve iletişim kurmanıza özgür bırakırlar

correctly.

doğru şekilde.

So, we've covered a lot in this class. Let's review now, just one last time. You know this

Yani, bu sınıfta çok şey ele aldık. Haydi Şimdi son bir kez daha gözden geçirin. Bunu biliyor

tense when you can make, what? A positive sentence, a negative sentence, and a question.

ne zaman yapabilirsin, ne? Bir pozitif cümle, olumsuz bir cümle ve bir soru.

For example: "David is making coffee." A positive. "David is not making coffee." A negative sentence.

Örneğin: "David kahve yapıyor." Bir pozitif. "David kahve yapmıyor." Olumsuz bir cümle.

"Is David making coffee?" A question, or to add question words to that, for example, "When

"David kahve yapıyor mu?" Bir soru veya buna soru kelimeleri ekleyin, örneğin, "Ne zaman

is David making coffee?" "Why is David making coffee?", and so on. Okay? So, what can you

David kahve yapıyor mu? "" David neden kahve yapıyor? kahve? "ve benzeri. Tamam? Peki, ne yapabilirsiniz?

do from here? To practice this tense, try to think of examples in your own life. Talk

buradan ne yapmalı? Bu gerginliği uygulamak için deneyin kendi hayatınızdaki örnekleri düşünmek. konuşma

to yourself as you're going through your day. What are you doing at that moment? I'm waking

gün boyunca ilerlerken kendinize. O anda ne yapıyorsun? Uyanıyorum

up, I'm brushing my teeth, I'm taking a shower, I'm having breakfast, there are so many things

yukarı, dişlerimi fırçalarım, duş alıyorum, Kahvaltı yapıyorum, çok şey var

that you can say as you're walking around. You don't have to say them aloud, you can

etrafta yürürken söyleyebilirsin. Onları yüksek sesle söylemek zorunda değilsin, yapabilirsin

also say them in your mind, okay, but try to use the tense that you've learned so well

Onları aklında da söyle tamam, ama dene çok iyi öğrendiğin zaman

right now, okay?

şimdi, tamam mı?

Now, when you feel that you know this tense, then you can go on to the next lesson in this

Şimdi, bu gerginliği bildiğinizi hissettiğinizde, o zaman bu konudaki bir sonraki derse devam edebilirsiniz

series, because this is a series of the verb tenses. Next, after that, you can also practice

dizi, çünkü bu bir dizi fiil zamanlar. Sonra, bundan sonra,

a little bit more, if you wish, by taking a quiz on www.engvid.com . Thanks very much

isterseniz biraz daha fazla www.engvid.com adresinde bir bilgi yarışması. Çok teşekkürler

for watching, and all the best with your English.

izlemek için ve İngilizcenizle en iyisi.