Learn the Top 10 Favorite English Words (Chosen by Fans)

Hi everybody, my name is Alisha. Today we are going to be talking about the top ten

Herkese merhaba, benim adım Alisha. Bugün en

favorite English words. We asked our fans on Facebook what their favorite English words

sevilen on İngilizce kelime hakkında konuşacağız. Hayranlarımıza Facebook'ta en sevdikleri İngilizce kelimeleri sorduk

were and these are the top 10 that came out. So let’s talk about them.

ve bunlar ilk 10'a girdi. Öyleyse onlar hakkında konuşalım.

Come on, the first word or the first phrase is come on. Come on is a phrase that’s used

Hadi, ilk kelime veya ilk cümle hadi. Hadi,

to encourage other people like let’s go to the party, come on or you could also use

diğer insanları hadi partiye gidelim, hadi gibi teşvik etmek için kullanılan bir sözdür ya da

it with downward intonation as in come on when you feel upset about something. Someone

bir şeye üzüldüğünüzde hadi gibi aşağı doğru tonlamayla da kullanabilirsiniz. Caddenin

has stopped in front of you on the middle of the street and you are trying to walk but

ortasında biri önünüzde durdu ve siz yürümeye çalışıyorsunuz ama

they just don’t move, you can say come on though don’t say that a lot maybe because

hareket etmiyorlar, hadi diyebilirsiniz ama çok fazla söylemeyin belki

they might get upset with you. Come on over, come on over baby! That’s a good one. Yeah

size kızabilirler. Hadi, hadi bebeğim! Bu iyi bir tanesi. Evet,

come on over to my house or come on over to the barbecue this weekend, it’s going to

evime gel ya da bu hafta sonu barbeküye gel,

be a good time. So you can use it as part of a separate phrase as well and not just

iyi bir zaman olacak. Böylece onu sadece kendi başına değil, ayrı bir cümlenin parçası olarak da kullanabilirsiniz

by itself.

.

Believe, the next word is believe. Believe is used, a verb, it’s a verb when you trust

İnan, sonraki kelime inan. İnanmak bir fiil olarak kullanılır, bir

in something or that you feel that you know that something exists or something is possible

şeye güvendiğinizde veya bir şeyin var olduğunu veya bir şeyin mümkün olduğunu

or something is capable. Many people use it as in like I believe in you to show that they

veya bir şeyin mümkün olduğunu bildiğinizi hissettiğinizde bu bir fiildir. Pek çok insan bunu,

think that the other person or the other group of people is capable of doing something or

diğer kişinin veya diğer insan grubunun bir şeyler yapabilecek kapasitede olduğunu düşündüklerini göstermek için sana inanıyorum gibi kullanıyor veya

people use it for their faith as well like I believe in god or I don’t believe in God

insanlar bunu inançları için kullanıyor, aynı zamanda ben tanrıya inanıyorum veya inanmıyorum gibi kullanıyor.

for something that you have your faith in – in another person or in religion or whatever

İnancınız olan bir şey için Tanrı'ya inanın - başka bir kişiye, dine ya da her ne olursa

that might be.

olsun.

Consistency, consistency is a noun. The consistency of a liquid can be really thick or kind of

Tutarlılık, tutarlılık bir isimdir. Bir sıvının kıvamı gerçekten kalın veya biraz

thin or you can also use consistency to talk about something that’s important that you

ince olabilir ya da

need when you are studying a language for example. Consistency, so consistency refers

örneğin bir dil çalışırken ihtiyacınız olan önemli bir şeyden bahsetmek için tutarlılığı kullanabilirsiniz . Tutarlılık, yani tutarlılık,

to doing the same thing the same way over and over and over again. Studying every day

aynı şeyi aynı şekilde tekrar tekrar yapmak anlamına gelir . Her gün ders çalışmak

or making a habit out of studying, creating consistency in your study patterns will really

ya da ders çalışmayı alışkanlık haline getirmek, çalışma kalıplarında tutarlılık oluşturmak gerçekten

help you in learning another language. We watch our videos every week, we are consistent.

başka bir dil öğrenmende sana yardımcı olacaktır. Videolarımızı her hafta izliyoruz, tutarlıyız.

Friend, friend, that’s good. I am glad that that was the word that was chosen from the

Arkadaş, arkadaş, bu iyi. Facebook olayından seçilen kelimenin bu olmasına sevindim

Facebook thing. Friend, yeah so someone that you feel close to or someone that you get

. Arkadaş, evet yani yakın hissettiğin ya da çok iyi anlaştığın biri

along really well with is your friend. In a sentence, I went out drinking with my friends

senin arkadaşın. Kısacası, dün arkadaşlarımla içmeye çıktım

yesterday and that was a bad idea. Friend also can be used for the people who follow

ve bu kötü bir fikirdi. Friend ayrıca

you or the people who you are connected to on social media. So your Facebook friends,

sizi takip eden veya sosyal medyada bağlantıda olduğunuz kişiler için de kullanılabilir. Yani Facebook arkadaşlarınız,

maybe Twitter, you can have Twitter friends, maybe Instagram friends, people that you haven’t

belki Twitter, Twitter arkadaşlarınız, belki Instagram arkadaşlarınız olabilir,

actually met but that you somehow have a connection with online. People are now calling them your

aslında tanışmadığınız ama bir şekilde çevrimiçi bağlantı kurduğunuz insanlar . İnsanlar artık onları arkadaşlarınız olarak adlandırıyor,

friends but whether or not they are true friends remains to be seen. What is the true friend?

ancak gerçek arkadaş olup olmadıklarını göreceğiz. Gerçek arkadaş nedir?

A true friend is someone who you can tell all your things to and they won’t judge

Gerçek bir arkadaş, her şeyinizi anlatabileceğiniz ve

you for it.

bunun için sizi yargılamayacakları kişidir.

Gatecrash, this, this. Gatecrash means to go to an event without having been invited

Gatecrash, bu, bu. Gatecrash, etkinliğe davet edilmeden bir etkinliğe gitmek anlamına gelir

to the event. I’ve also heard I am just crashed. I haven’t heard it with gate, but

. Ayrıca kaza yaptığımı da duydum. Geçit ile duymadım, ama

I just heard crash as in to crash a party. So in a sentence, I once crashed a house party.

bir partiyi mahvetmek gibi bir çarpışma duydum. Yani bir cümleyle, bir keresinde bir ev partisine çarptım.

Umm I wasn’t invited but someone – somehow we had a connection and we just showed up

Umm ben davetli değildim ama birisi - bir şekilde bir bağlantımız vardı ve az önce ortaya çıktık

and had a good time but usually gatecrashes are perceived as – they are very unwelcome

ve iyi vakit geçirdik, ancak genellikle güvenlik açıkları şu şekilde algılanıyor -

like you shouldn’t be there.

orada olmamanız gerektiği gibi çok hoş karşılanmıyorlar.

Great, great is just a positive word. How are you? I am great. Oh, how was that movie?

Harika, harika sadece olumlu bir kelimedir. Nasılsın? ben harikayım O film nasıldı?

It was great. Any time that you want to express some sort of positivity, you can use the word

Harikaydı. Herhangi bir pozitifliği ifade etmek istediğinizde harika kelimesini kullanabilirsiniz

great. Great! You are great Ilene. Pizza is pretty great. I haven’t eaten pizza in a while, pizza.

. Harika! Sen harikasın Ilene. Pizza oldukça harika. Bir süredir pizza yemedim, pizza.

I don’t know, I love the phrase, I don’t know. I talked about this phrase in one of

Bilmiyorum, bu tabiri seviyorum, bilmiyorum. Michael

the English topics videos that we did with Michael. Check that out if you haven’t already.

ile yaptığımız İngilizce konu videolarından birinde bu ifadeden bahsetmiştim . Henüz yapmadıysanız kontrol edin.

I don’t know of course is used when you do not know information. You don’t know

Bilmiyorum tabi ki bilgi bilmediğiniz zaman kullanılır .

the answer. Your teacher asks you a question in math class or something and you can say,

Cevabı bilmiyorsun. Öğretmeniniz size matematik dersinde falan bir soru sorar ve siz de “

I don’t know for – I have no idea. So you can use it in this way but I like to use

bilmiyorum – hiçbir fikrim yok” diyebilirsiniz. Yani bu şekilde kullanabilirsiniz ama ben

I don’t know a lot to transition in my speech. When I don’t have a good idea or when I

konuşmamda geçiş yapmayı pek bilmiyorum kullanmayı seviyorum. İyi bir fikrim olmadığında veya

am out of things to say and I want to kind of pass the conversation to the next

söyleyecek şeyim kalmadığında ve konuşmayı bir sonraki

person, I go, I don’t know, I don’t know. You can use this when you are trying to make

kişiye aktarmak istediğimde, giderim, bilmiyorum, bilmiyorum. Bunu,

a decision for example and you kind of want to encourage the other person to like help

örneğin bir karar vermeye çalışırken kullanabilirsiniz ve diğer kişiyi

make the decision. So one person might say, what do you want to do and you can say, I

karar vermesine yardım etmesi için cesaretlendirmek istersiniz. Yani bir kişi ne yapmak istiyorsun diyebilir ve sen de bilmiyorum diyebilirsin

don’t know. What do you want to do? I don’t know what do you want to do and eventually

. Ne yapmak istiyorsun? Ne yapmak istediğini bilmiyorum ve sonunda

somebody has to make the decision but you can kind of pass back and forth with I don’t

birinin kararı vermesi gerekiyor ama bir

know, I don’t know in the sort of soft way.

tür yumuşak bir şekilde Bilmiyorum, bilmiyorum ile ileri geri gidebilirsiniz.

Never mind, yeah never mind means don’t worry about it or maybe like stop thinking

Boşver, evet boşver, bunun için endişelenme ya da belki bunu düşünmeyi bırak anlamına gelir

about that. I don’t need to think about that anymore. Never mind like you want to

. Artık bunu düşünmeme gerek yok . Boşver,

move on in the conversation and you can say never mind or you make an embarrassing comment,

sohbete devam etmek istiyorsun ve boşver diyebilirsin ya da utanç verici bir yorum yapıyorsun,

never mind. What is happening? There is like a cocky thing happening, never mind. Oh I

boşver. Ne oluyor? Sanki ukala bir şey oluyor, boşver. Ah,

just used it, never mind. No that wasn’t on purpose. So I just used never mind. That was pretty good.

sadece kullandım, boşver. Hayır, bu kasıtlı değildi. Bu yüzden boşver kullandım. Bu oldukça iyiydi.

Passion, passion refers to something that you feel very strongly about positively usually.

Tutku, tutku, genellikle olumlu yönde çok güçlü hissettiğiniz bir şeyi ifade eder.

So you can feel passion for your studies, you can feel passion for your hobby; you can

Böylece çalışmalarınıza tutku duyabilir, hobilerinize tutku duyabilirsiniz;

feel passion for your family or your friend. I think we use passion more so to talk about

aileniz veya arkadaşınız için tutku hissedebilirsiniz. Sanırım tutkuyu daha çok

like a love relationship, a romantic relationship. So you can say I have passion for my wife,

bir aşk ilişkisinden, romantik bir ilişkiden bahsetmek için kullanıyoruz. Yani karıma tutkum var,

I have passion for my husband or like I have passion for this hobby that I do. It’s a

kocama tutkum var ya da yaptığım bu hobiye tutkum var gibi diyebilirsiniz. Bu

really positive word. So in a sentence, let’s see. I think a relationship should be full

gerçekten olumlu bir kelime. Yani bir cümlede görelim. Bence bir ilişki tutku dolu olmalı

of passion. I have a passion for music. I do, I have passion for music. I am constantly

. Müzik tutkum var. Var, müzik tutkum var. Sürekli

listening to music. From the moment I wake up in the morning, I literally have headphones

müzik dinliyorum. Sabah uyandığım andan itibaren , yatağımda tam anlamıyla kulaklıklarım var

in my bed and I am listening to my latest, the latest new things on my SoundCloud stream, that’s true.

ve SoundCloud akışımda en son, en yeni şeyleri dinliyorum, bu doğru.

Sparkler, why did you guys pick sparkler? Sparkler, a sparkler is a small firework like

Maytap, neden maytap seçtiniz? Maytap, maytap, 4 Temmuz'da olduğu gibi kullanabileceğiniz elde taşınan bir havai fişek gibi küçük bir havai fişek

a handheld firework that you can use like on 4th of July, you light one end of it and

, bir ucunu yakıyorsunuz ve bir

it kind of goes pss….It makes that sound too, it goes pss…and it kind of burns and

nevi pss… O sesi de çıkarıyor, pss… ve bir nevi. yanıklar ve bir

you can write stuff and if you take a picture with like a long timer on the camera, that

şeyler yazabilirsin ve kamerada uzun bir zamanlayıcı gibi bir resim çekersen, bu

way you can spell out boobs. One of my favorite things to do on the 4th of July in America

şekilde göğüsleri heceleyebilirsin. 4 Temmuz'da Amerika'da yapmayı en sevdiğim şeylerden biri

is to light sparklers with my family and friends.

ailem ve arkadaşlarımla maytap yakmak.

And that’s the end. So those are – let’s see how many? 10, those were ten really cool

Ve bu son. Yani bunlar – bakalım kaç tane var? 10, bunlar

words that you guys chose from Facebook. Thanks a lot for participating and sending in those

Facebook'tan seçtiğiniz on harika kelimeydi. Katıldığınız ve bu sözleri ilettiğiniz için çok teşekkürler

words. It’s interesting to see what you guys chose. Thanks again for watching today

. Ne seçtiğinizi görmek ilginç . Bugün izlediğiniz için tekrar teşekkürler

and we will see you again next time. Bye. We are stirring the pot here at englishclass101.com

ve bir dahaki sefere görüşürüz. Hoşçakal. Burada englishclass101.com'da ortalığı karıştırıyoruz