Lesson 76 👩‍🏫 Basic English with Jennifer 🎓 Past Forms of BE: Was/Were

Hi everyone. Let's study English together. What day is today?

Herkese selam. Birlikte İngilizce çalışalım. Bugün günlerden ne?

What day was yesterday?

Dün hangi gündü?

We use AM, IS, ARE for today. For now.

Bugün için [ __ ], IS, ARE kullanıyoruz. Şimdilik.

We use WAS and WERE for yesterday, the past.

Dün, geçmiş için WAS ve WERE kullanırız.

We can practice using WAS and WERE, the past forms of BE.

BE'nin geçmiş biçimleri olan WAS ve WERE'yi kullanarak pratik yapabiliriz.

Practice with my students Flavia and Andreia.

Öğrencilerim Flavia ve Andreia ile pratik yapın.

Remember we can say "there was"

Unutma, "vardı"

+ a singular noun.

+ tekil bir isim diyebiliriz.

There was one bottle.

Bir şişe vardı.

We can say "there were" + a plural noun.

"vardı" + çoğul bir isim diyebiliriz.

Two or more things.

İki veya daha fazla şey.

There were two bottles.

İki şişe vardı.

Do Flavia and Andreia remember the grammar? Let's see.

Flavia ve Andreia dilbilgisini hatırlıyor mu? Görelim.

All right. Today is Friday. Right? What was yesterday?

Elbette. Bugün Cuma. Sağ? Dün neydi?

Thursday. Thursday. Right. Right now it's April. What was last month?

Perşembe. Perşembe. Sağ. Şu an Nisan ayı. Geçen ay neydi?

March. Right now it's 2019. 2019. What was last year?

Mart. Şu an yıl 2019. 2019. Geçen yıl neydi?

18? Two thousand eighteen.

18? iki bin on sekiz.

Or twenty-eighteen.

Ya da yirmi on sekiz.

Yeah. That's easier.

Evet. Bu daha kolay.

Okay, so we're talking about what is today? What was yesterday?

Tamam, bugün olanlardan mı bahsediyoruz? Dün neydi?

Or the past. The difference between IS and WAS. We're going to practice. All right, but...

Ya da geçmiş. IS ve WAS arasındaki fark. Pratik yapacağız. Pekala, ama...

first, I want to see if you know

önce, buradaki tüm bunları bilip bilmediğini görmek istiyorum

all these things here. Okay?

. Tamam aşkım? Bu ne

What's this?

?

We eat with a fork.

Çatalla yiyoruz.

Fork.

Çatal.

I didn't know.

bilmiyordum

Now you know.

Artık biliyorsun.

Pencil. Okay. We have a pencil.

Kalem. Tamam aşkım. Bir kalemimiz var.

Let's see what else we have.

Bakalım elimizde başka neler var.

This again is a fork. So two forks.

Bu yine bir çatal. Yani iki çatal.

Spoon.

Kaşık.

Yes. I also have...

Evet. Bende de...

Knife.

Bıçak var.

Oh.This is different. Do you know what this is?

Bu farklı. bunun ne olduğunu biliyor musun?

I don't remember.

hatırlamıyorum

Chopsticks.

Yemek çubukları.

Chopsticks. Right?

Yemek çubukları. Sağ? Yemek

Can you eat with chopsticks?

çubuklarıyla yemek yenir mi?

Yes. Yes?

Evet. Evet?

No. No.

Hayır. Hayır.

I try, but I can't.

Deniyorum ama yapamıyorum.

You can learn. Okay. If you're messy, what do you need?

Öğrenebilirsin. Tamam aşkım. Eğer dağınıksan, neye ihtiyacın var?

Napkin. Napkin. We can wipe with a napkin. Wipe our mouth with a napkin.

Peçete. Peçete. Peçete ile silebiliriz. Peçete ile ağzımızı silin.

What do I have here?

Burada neyim var?

Pens. Pens. Green, blue, and black pens.

Kalemler. Kalemler. Yeşil, mavi ve siyah kalemler.

If I write, this is a small one. This is a big one.

Yazarsam, bu küçük bir tane. Bu büyük bir tane.

Eraser. Eraser. We can erase with an eraser.

Silgi. Silgi. Silgi ile silebiliriz.

I also have...

Ben de...

Do you know what these are?

Bunların ne olduğunu biliyor musun?

For paper?

Kağıt için mi?

Paper clip. Paper paper clips. All right? A big and small paper clip.

Ataç. Ataşlar. Elbette? Büyük ve küçük bir ataş.

These are paper clips.

Bunlar ataç.

They're similar, but different.

Benzerler ama farklılar.

A rubber band.

Bir yapışkan bant.

Rubber band.

Lastik bant.

Band. A rubber band.

Bant. Bir yapışkan bant.

A rubber band.

Bir yapışkan bant.

With an R. Rubber.

Bir R. Kauçuk ile.

Rubber.

Lastik.

Rubber. Rubber band. Uh-huh. This is similar. Right? So this is for

Lastik. Lastik bant. HI-hı. Bu benzer. Sağ? Yani bu,

pencils or sticks, like for the office or for school. This is for us ladies. Right? With long hair.

ofis veya okul gibi kalemler veya çubuklar içindir. Bu biz bayanlar için. Sağ? Uzun saçlarla.

Elastic.

Elastik.

Elastic. Elastic. So I can say, "Flavia, do you have an elastic?"

Elastik. Elastik. Böylece "Flavia, lastiğin var mı?" diyebilirim.

Can I have an elastic? Do you have an elastic? Yes. Right? We make a ponytail with an elastic.

Lastik alabilir miyim? Elastiğin var mı? Evet. Sağ? Elastik ile at kuyruğu yapıyoruz.

Yeah. You have a ponytail. Yeah. With an elastic.

Evet. Atkuyruğun var. Evet. Bir elastik ile.

Elastic. Elastic

Elastik. Elastik

and rubber band.

ve lastik bant.

Okay.

Tamam aşkım.

Okay. So you see everything. Now. Watch.

Tamam aşkım. Yani her şeyi görüyorsun. Şimdi. Kol saati.

Okay, ladies. Look. Do you see everything? Yes?

Tamam bayanlar. Bakmak. Her şeyi görüyor musun? Evet?

Flavia, what was on the table?

Flavia, masada ne vardı?

Eraser. Uh-huh.

Silgi. HI-hı.

So now let's do a whole sentence. There was... There was an eraser.

Şimdi tam bir cümle yapalım. Bir silgi vardı.

There was a napkin. Yes. There was...

Peçete vardı. Evet. Vardı...

There were two...

İki tane vardı...

Forks. Two forks. There were forks. I can't remember.

Çatal. İki çatal. çatallar vardı. hatırlayamıyorum.

There was a napkin, two forks, and an eraser.

Bir peçete, iki çatal ve bir silgi vardı.

The name? Napkin. Okay.

İsim? Peçete. Tamam aşkım.

Take a look. Okay?

Bir göz at. Tamam aşkım?

Andreia, what was on the table? There was...

Andreia, masada ne vardı?

Napkin.

Peçete vardı.

There was a napkin. There was a napkin. There was...

Peçete vardı. Peçete vardı. Orada...

There were pens.

Kalemler vardı.

How many?

Kaç tane?

Two? Three?

İki? Üç?

There were two pens.

İki kalem vardı.

There was a...

Bir...

Spoon?

Kaşık mı vardı?

spoon.

kaşık.

There was... I forget.

Unuttum.

Flavia, do you remember? I don't know.

Flavia, hatırlıyor musun? Bilmiyorum.

Okay. You're going to learn this word.

Tamam aşkım. Bu kelimeyi öğreneceksin.

Fork.

Çatal.

Fork. Say it five times. Fork, fork, fork, fork, fork.

Çatal. Beş kere söyle. Çatal, çatal, çatal, çatal, çatal.

We eat with a fork. We eat noodles or spaghetti with a fork.

Çatalla yiyoruz. Çatalla erişte veya spagetti yiyoruz.

We eat meat with a fork.

Eti çatalla yiyoruz.

Fork.

Çatal.

Remember.

Hatırlamak.

Okay. Flavia, what was on the table?

Tamam aşkım. Flavia, masada ne vardı?

There were two pens.

İki kalem vardı.

There was...

a fork.

Bir çatal vardı.

There was a knife.

Bir bıçak vardı.

There was... I don't remember the name.

Orada... Adını hatırlamıyorum.

What was that? Oh.

Neydi o? Ah.

We practiced with the R.

R. Lastik bant ile pratik yaptık

Rubber band.

.

Band. Rubber band. There was a rubber band.

Bant. Lastik bant. Bir lastik bant vardı.

Rubber band.

Lastik bant.

There were two pens.

İki kalem vardı.

There was a rubber band.

Bir lastik bant vardı.

And there was a fork, and there was a knife. Okay?

Ve bir çatal vardı ve bir bıçak vardı. Tamam aşkım?

Rubber band.

Lastik bant.

You can ask for help.

Yardım isteyebilirsiniz.

What was on the table? There was...there were two paper clips.

Masada ne vardı? Orada...iki ataç vardı.

There was... There were... There were? Mm-hmm.

Vardı... Vardı... Vardı? Mm-hmm.

What do we eat with? You can eat with a fork or...?

Ne ile yiyoruz? Çatalla yiyebilir misin yoksa...?

Okay. They're sticks, but chopsticks Chopsticks. Let's say that again. Chopsticks.

Tamam aşkım. Onlar çubuk, ama yemek çubukları Yemek çubukları. Tekrar söyleyelim. Yemek çubukları.

Chopstick. You might be at a restaurant, and they'll say, "Would you like a fork or chopsticks?"

Çubuk. Bir restoranda olabilirsiniz ve "Çatal mı yemek çubukları mı istersiniz?" derler.

Chopsticks.

Yemek çubukları.

You can say, "I'll take chopsticks."

"Yemek çubuklarını alacağım" diyebilirsiniz.

Chopsticks. Right?

Yemek çubukları. Sağ?

Chopsticks.

Yemek çubukları.

What was on the table?

Masada ne vardı?

Whose turn? Yeah. Yours. There was a fork.

Kimin sırası? Evet. senin. Bir çatal vardı.

There was an eraser.

Bir silgi vardı.

An eraser.

Bir silgi.

And there was...

Ve vardı...

Elastic.

Elastik.

Elastic. An elastic. Very good. Right?

Elastik. bir elastik. Çok güzel. Sağ?

Very good. Eraser. Elastic. You need "an."

Çok güzel. Silgi. Elastik. "an"a ihtiyacın var

An eraser. An elastic.

Bir silgi. bir elastik.

Very good.

Çok güzel.

One more. Okay.

Bir tane daha. Tamam aşkım.

What was on the table? There was

Masada ne vardı?

a spoon.

Kaşık vardı.

There were a pens...? No. There was...

Bir kalem vardı...? Hayýr. Vardý...

How many? There was...no. There were two pens.

Kaç tane? yoktu... hayır. İki kalem vardı.

Rubber band. There was a rubber band. There was a rubber band.

Lastik bant. Bir lastik bant vardı. Bir lastik bant vardı.

There was... I forget. You can ask for help.

Unuttum. Yardım isteyebilirsiniz.

Say, "Can you help me?"

"Bana yardım edebilir misin?"

Can you help me?

Bana yardım eder misiniz?

There was a napkin.

Peçete vardı.

There was a napkin.

Peçete vardı.

Napkin. Very good.

Peçete. Çok güzel.

Napkin and rubber band. Rubber band. Good.

Peçete ve lastik bant. Lastik bant. İyi.

There was a rubber band. Rubber bands.

Bir lastik bant vardı. Lastik bantlar.

Rubber bands. Rubber band. Okay. And remember those are two new words. I know. This is a rubber band.

Lastik bantlar. Lastik bant. Tamam aşkım. Ve bunların iki yeni kelime olduğunu unutmayın. Biliyorum. Bu bir lastik bant.

And for hair, we use

Ve saç için

an elastic. We use an elastic.

elastik kullanıyoruz. Elastik kullanıyoruz.

Elastic. With an E. Elastic.

Elastik. E. Elastic ile.

Good. Elastic. Not "elasticky." Elastic.

İyi. Elastik. "Esnek" değil. Elastik.

Good.

İyi.

Review the past forms of BE. Repeat after me.

BE'nin geçmiş formlarını gözden geçirin. Benden sonra tekrar et.

I was

Ben Sen'dim

You were

She was

O'ydu O

He was

It was

Biz'dik

We were

Onlar'dık

They were

Let's clean up. I'll put in the...

Temizleyelim. Şuraya koyacağım...

The bag?

Çanta mı?

I'll put everything in the bag. First, the napkin. Spoon.

Her şeyi çantaya koyacağım. Önce peçete. Kaşık.

Elastic.

Elastik.

Rubber band.

Lastik bant.

Paper clips.

Kağıt tutacağı.

Pens.

Kalemler.

Fork. Fork.

Çatal. Çatal.

Again? Fork.

Tekrar? Çatal. Dolma

Pen. Pen and?

kalem. Kalem ve?

Pencil. Good.

Kalem. İyi.

Knife.

Bıçak.

Eraser.

Silgi. Ve

And?

?

I forget.

Unuttum.

Chopsticks.

Yemek çubukları.

That's all for now. Please like and share this video. Remember to subscribe to see more of my lessons.

Şimdilik bu kadar. Lütfen bu videoyu beğenin ve paylaşın. Derslerimin devamını görmek için abone olmayı unutmayın.

As always, thanks for watching and happy studies!

Her zaman olduğu gibi, izlediğiniz için teşekkürler ve mutlu çalışmalar!

You can also follow me on Facebook, Twitter, and Instagram.

Beni Facebook, Twitter ve Instagram'dan da takip edebilirsiniz.