Lesson 87 👩‍🏫 Basic English with Jennifer 🔮Future: WILL & WON'T

Hi everyone. I'm Jennifer from English with Jennifer. Are you ready to study basic English?

Herkese selam. Ben Jennifer ile İngilizce'den Jennifer. Temel İngilizce öğrenmeye hazır mısınız?

You can join my students Flavia and Andreia.

Öğrencilerim Flavia ve Andreia'ya katılabilirsiniz.

Let's get started.

Başlayalım.

Do you remember I have a dog? Yeah? Do you remember anything about her?

Bir köpeğim olduğunu hatırlıyor musun? Evet? Onunla ilgili bir şey hatırlıyor musun?

You can ask me questions. That's my dog. If you want to know her name, what do you ask?

Bana soru sorabilirsin. Bu benim köpeğim. Adını öğrenmek istersen, ne soruyorsun?

I don't remember. Then what's the question? What's her name? What's her name. Percy. Percy? Percy. Mm-hmm.

hatırlamıyorum O zaman soru nedir? Onun adı ne? Onun adı ne. Percy. Percy? Percy. Mm-hmm.

Um, you want to know her age. What's the question?

Um, onun yaşını bilmek istiyorsun. Soru nedir?

Um, how...

Um, kaç...

old? Yeah. For age. How old is she? How old is she? How old is she? She's three.

yaşında? Evet. Yaş için. O kaç yaşında? O kaç yaşında? O kaç yaşında? O üç yaşında.

She's three. Yeah. You want to know her birthday. What's the question? What is her birthday? What's her birthday?

O üç yaşında. Evet. Onun doğum gününü bilmek istiyorsun. Soru nedir? Doğum günü ne? Doğum günü ne? ya

I'd say...or when. When is her birthday? When is her birthday? Um, November.

da ne zaman diyeceğim. Doğum günü ne zaman? Doğum günü ne zaman? Kasım.

November. So right now she's three. In November, what will happen? She will be four.

Kasım. Yani şu anda üç yaşında. Kasım ayında ne olacak? O dört olacak.

She will be four. Yeah. How old is your cat? Four. When is his birthday?

O dört olacak. Evet. kedin kaç yaşında Dört. Onun doğumgünü ne zaman?

In February.

Şubatta.

February. So next year, he will be...? She will be... Oh, she!

Şubat. Yani gelecek yıl, o...? O olacak... Ah, o!

Five. She will be five. She will be five. Uh-huh. She will be five.

Beş. Beş yaşında olacak. Beş yaşında olacak. HI-hı. Beş yaşında olacak.

So when we look to the future, we start saying "will." Because Percy is three.

Yani geleceğe baktığımızda "olacak" demeye başlıyoruz. Çünkü Percy üç yaşında.

Percy is a cute dog, I think. She's a black dog. She's three. She will be four. She will be four in November.

Percy sevimli bir köpek bence. O siyah bir köpek. O üç yaşında. O dört olacak. Kasım'da dört yaşında olacak.

How old is your dog? Ten. Ten? No, nine! Nine. And when's your dog's birthday? Ah, in November.

Köpeğin kaç yaşında? On. On? Hayır, dokuz! Dokuz. Ve köpeğinizin doğum günü ne zaman? Ah, kasım ayında. İlave

As well. Yeah. So in November, how old will her dog be?

olarak. Evet. Peki Kasım ayında köpeği kaç yaşında olacak? On

She will [be] ten.

[olacak].

She will be ten.

On yaşında olacak.

She will be ten. She will be ten.

On yaşında olacak. On yaşında olacak.

She will. She'll.

Yapacak. Kabuk.

She'll. She'll be ten.

Kabuk. On yaşında olacak.

So when you use "will" for the future, it's "will" plus a verb, like "will be."

Gelecek için "will" kullandığınızda, "will" artı "will be" gibi bir fiildir .

And when we speak, we often use the short forms,

Ve konuştuğumuzda, genellikle kısaltmaları,

the contractions. So she will - she'll. I will - I'll. You will - you'll. You'll.

kısaltmaları kullanırız. Yani yapacak - yapacak. Yapacağım - yapacağım. Yapacaksın - yapacaksın. yapacaksın

Right now I'm old, and next year I will be older. I'll be older.

Şu anda yaşlıyım ve gelecek yıl daha yaşlı olacağım. daha yaşlı olacağım

You can say, "Yes, Jennifer, you'll be older." You'll be older. You'll. You will be older. You'll be older.

"Evet Jennifer, yaşlanacaksın" diyebilirsin. Daha yaşlı olacaksın. yapacaksın daha yaşlı olacaksın Daha yaşlı olacaksın. Daha

You'll be older. You'll be older. Try again. I will - I'll. You will - you'll.

yaşlı olacaksın. Daha yaşlı olacaksın. Tekrar deneyin. Yapacağım - yapacağım. Yapacaksın - yapacaksın.

You'll. She will - she'll. He will - he'll. We will - we'll.

yapacaksın Yapacak - yapacak. Yapacak - yapacak. Yapacağız - yapacağız.

We'll all be order next year. We'll all be here in Boston. We'll. It almost sounds like, um,

Gelecek yıl hepimiz düzene gireceğiz. Hepimiz burada, Boston'da olacağız. Kuyu. Neredeyse

the wheels on a car. Wheels. Wheel. We'll. We'll be older. We'll all be older.

bir arabanın tekerlekleri gibi geliyor. Tekerlekler. Teker. Kuyu. Daha yaşlı olacağız. Hepimiz yaşlanacağız.

They will - they'll. They'll.

Yapacaklar - yapacaklar. Acaklar.

Our cats and dogs, right? They'll all be older.

Kedilerimiz ve köpeklerimiz, değil mi? Hepsi yaşlanacak.

They'll all have birthdays. They will. They'll. They'll. When you end with the L,

Hepsinin doğum günü olacak. yapacaklar. Acaklar. Acaklar. L ile bitirdiğinizde

you feel the tongue going up and touching the teeth. They'll. They'll.

dilin yukarı çıkıp dişlere değdiğini hissedersiniz. Acaklar. Acaklar.

I'll, you'll, she'll, he'll, we'll, they'll.

Ben, sen, o, o, biz, onlar yapacak.

Mm-hm. Yeah. Let's go back to our friends here. Remember our friends?

Mm-hm. Evet. Buradaki arkadaşlarımıza geri dönelim. Arkadaşlarımızı hatırladın mı?

Okay. I'll give you a sentence about a person. I'll tell you what the person does every day.

Tamam aşkım. Size bir kişi hakkında bir cümle vereceğim . Size kişinin her gün ne yaptığını söyleyeceğim. O

So then you can tell me what will happen tomorrow. Right?

zaman bana yarın ne olacağını söyleyebilirsin. Sağ?

This is Kim. This is my friend Kim. She is a doctor, and she works in a hospital.

Bu Kim. Bu benim arkadaşım Kim. O bir doktor ve bir hastanede çalışıyor.

Tomorrow she'll be at the hospital. She's always at the hospital.

Yarın hastanede olacak. Sürekli hastanede.

So tell me. Where will they be? So Kim is a doctor. She works at a hospital. She's at the hospital every day.

Söyle bana. Nerede olacaklar? Yani Kim bir doktor. Bir hastanede çalışıyor. Her gün hastanede.

Tomorrow she'll be at the hospital.

Yarın hastanede olacak.

She'll be. She'll be. She'll be at the hospital. She will be. She'll be. Okay?

olacak. olacak. Hastanede olacak. olacak. olacak. Tamam aşkım?

Who is this? She's the teacher. She's a teacher. Where does she work?

Bu kim? O öğretmen. O bir öğretmen. O nerede çalışıyor?

She works at school. At school. She works at a school every day. Every day.

Okulda çalışıyor. Okulda. Her gün bir okulda çalışıyor. Her gün.

So tomorrow...so tomorrow she'll be at school. She'll be at school tomorrow, of course. It's a work day. She'll be at school.

Yani yarın... yani yarın okulda olacak. Yarın okulda olacak tabii ki. Bu bir iş günü. Okulda olacak.

Okay. Who are these people?

Tamam aşkım. Bu insanlar kim?

These are chefs. They're chefs. They work in a restaurant. They make beautiful dinners.

Bunlar şefler. Onlar şefler. Bir restoranda çalışıyorlar. Güzel yemekler yaparlar.

They make dinner every day, every evening. Um, where will they be next week? Or where will they be this weekend?

Her gün, her akşam yemek yaparlar. Gelecek hafta nerede olacaklar? Ya da bu hafta sonu nerede olacaklar?

They''ll...they'll...are...

Onlar... onlar... onlar...

They'll be...they'll be [at] a restaurant. They'll be at the restaurant. At the restaurant. They'll be at the restaurant.

onlar... bir restoranda [olacaklar]. Restoranda olacaklar. Restoranda. Restoranda olacaklar.

And what will they do? Cook? They'll be cook. No. They'll cook.They'll cook.

Ve ne yapacaklar? Aşçı? Aşçı olacaklar. Hayır. Yemek yapacaklar.

They'll make dinner. They'll cook.

Akşam yemeği yapacaklar. Yemek yapacaklar.

They'll cook. They'll make dinner. Okay?

Yemek yapacaklar. Akşam yemeği yapacaklar. Tamam aşkım?

Who's that?

Kim o?

A businessman.

Bir işadamı.

Yeah. He makes calls every morning. He makes a lot of calls. So what will he do tomorrow morning?

Evet. Her sabah telefon ediyor. Çok arama yapıyor. Peki yarın sabah ne yapacak?

Um, he'll call.

Arayacak.

He'll call or make calls. You can make...as a business person, you make a lot of calls.

Arayacak veya arama yapacak. Yapabilirsin... bir iş adamı olarak, çok fazla arama yapabilirsin.

He makes calls every morning. Tomorrow he'll make calls. He'll make calls...he'll make more calls.

Her sabah telefon ediyor. Yarın telefon edecek. Arama yapacak... daha çok arama yapacak.

He's always on the phone. Okay?

Sürekli telefonda. Tamam aşkım?

Who's that?

Kim o?

This is uh...

Bu uh...

computer programmer. Yeah and she programs computers.

bilgisayar programcısı. Evet ve bilgisayar programlıyor.

She writes programs. Write? She writes programs. What will she do next month?

Programlar yazıyor. Yazmak? Programlar yazıyor. Gelecek ay ne yapacak?

She'll be...

O...

a programmer?

bir programcı mı olacak?

Well, yes. She will continue to be a programmer, but let's focus on what she does.

İyi evet. Programcı olmaya devam edecek ama ne yaptığına odaklanalım.

She writes programs. Every month she writes programs.

Programlar yazıyor. Her ay programlar yazıyor.

What will she do next month? She'll program. She'll program something.

Gelecek ay ne yapacak? Program yapacak. Bir şeyler programlayacak.

Yes. Or she'll write. She'll write. She'll write programs. She'll program a computer.

Evet. Ya da yazacak. Yazacak. Programlar yazacak. Bir bilgisayar programlayacak.

So WILL + (verb). Will write, will program, will fly, will be, will cook.

Yani OLACAK + (fiil). Yazacak, programlayacak, uçacak, olacak, yemek yapacak.

Okay. Who's that? A hairstylist. Yes. What does he do every day?

Tamam aşkım. Kim o? Bir kuaför. Evet. O her gün ne yapar?

Cuts hair. He cuts hair.

Saç keser. Saç keser. Saç keser

He cuts hair. He styles hair. He talks to people. So what will he do this weekend?

. Saç şekillendiriyor. İnsanlarla konuşur . Peki bu hafta sonu ne yapacak?

He'll cut hair.

Saç kesecek.

He'll cut hair. He'll cut hair. He'll style hair for people. Okay?

Saç kesecek. Saç kesecek. İnsanlar için saç şekillendirecek. Tamam aşkım? Gelecek için

We use WILL plus the base verb for the future. Practice this grammar.

WILL artı temel fiili kullanıyoruz . Bu dil bilgisini uygulayın.

Look at the photos. Tell me. Who is the person and what will they do tomorrow?

Fotoğraflara bak. Söyle bana. Kişi kim ve yarın ne yapacaklar?

That's Steve. He's a mechanic. He'll be at the garage tomorrow.

Bu Steve. O bir tamirci. Yarın garajda olacak.

That's Tina. She's an artist. She'll be in her studio tomorrow.

Bu Tina. O bir sanatçı. Yarın stüdyosunda olacak.

That's Paula. She's a personal trainer. She'll be at the gym tomorrow.

Bu Paula. O bir kişisel antrenör. Yarın spor salonunda olacak.

Nice work. Now look at the photos and tell me what each person will do tomorrow.

İyi iş. Şimdi fotoğraflara bakın ve bana yarın herkesin ne yapacağını söyleyin.

Peter will finish his painting tomorrow.

Peter resmini yarın bitirecek.

Nancy will serve cake to her guests tomorrow.

Nancy yarın misafirlerine pasta ikram edecek.

Ben will watch his favorite TV show tomorrow.

Ben yarın en sevdiği TV programını izleyecek .

My children will go to college in a few years.

Çocuklarım birkaç yıl sonra üniversiteye gidecek.

in a few years. But 2029? They'll be done with college. 2029. What else will be different?

Birkaç yıl içinde. Ama 2029? Üniversite ile bitecekler. 2029. Başka ne farklı olacak?

We'll have a different president in the U.S. and in Brazil. Uh-huh. Yeah.

ABD'de ve Brezilya'da farklı bir başkanımız olacak. HI-hı. Evet.

Do you think you'll be in Boston in 2029?

2029'da Boston'da olacağınızı düşünüyor musunuz?

I probably will be in Brazil.

Muhtemelen Brezilya'da olacağım.

I'll probably be in Brazil.

Muhtemelen Brezilya'da olacağım.

I'll probably be...probably like maybe. I'll probably be in Brazil.

Muhtemelen olacağım...muhtemelen belki gibi. Muhtemelen Brezilya'da olacağım.

Not "will"? I will probably?

Olmayacak"? Muhtemelen yapacağım?

I'll probably be. When you have two verbs like that, WILL and BE, you can put

Muhtemelen olacağım. Bunun gibi iki fiiliniz olduğunda , OLACAK ve OLACAK,

"probably" in the middle. I will probably be. I will probably be. I'll probably be. I'll probably be in Brazil.

ortasına "muhtemelen" koyabilirsiniz. Muhtemelen olacağım. Muhtemelen olacağım. Muhtemelen olacağım. Muhtemelen Brezilya'da olacağım.

I don't know if I'll be in Boston. Maybe I will. Maybe I won't. Right?

Boston'da olur muyum bilmiyorum. Belki yaparım. Belki yapmayacağım. Sağ?

So we talked about WILL. Of course, there's a negative.

WILL hakkında konuştuk. Tabii bir de olumsuzluk var.

Just like DO and DON'T. Right? IS and ISN'T. We can have WILL and WILL NOT.

Tıpkı DO ve YAPMAYIN gibi. Sağ? OLUR ve OLMAZ. İSTEYEBİLİRİZ ve OLMAYACAĞIZ.

And what happens in the short form? Won't. Maybe I won't be in Boston. Right?

Ve kısa formda ne olur? Alışkanlık. Belki Boston'da olmayacağım. Sağ?

Maybe I won't be in the U.S.

Belki Amerika'da olmayacağım,

I don't know. Maybe I'll be somewhere else. WILL and WON'T.

bilmiyorum. Belki başka bir yerde olurum. OLACAK ve OLMAZ.

Right? I won't, you won't, she won't, they won't...It's all the same. The negative. Won't. Okay?

Sağ? Yapmayacağım, yapmayacaksın, yapmayacak, yapmayacaklar... Hepsi aynı. Olumsuz. Alışkanlık. Tamam aşkım?

We use WILL plus NOT for the negative. The short form or contraction is WON'T for all subjects.

Negatif için WILL artı NOT kullanırız. Kısa form veya kısaltma, tüm konular için YAPMAYACAKTIR.

Practice this grammar. Read the sentence and then change it to the negative.

Bu dil bilgisini uygulayın. Cümleyi okuyun ve sonra olumsuz olarak değiştirin.

She won't help.

Yardım etmeyecek.

I won't quit.

bırakmayacağım

We won't be late.

Geç kalmayacağız.

You won't be sorry.

pişman olmayacaksın

He won't come.

Gelmeyecek.

They won't say no.

Hayır demeyecekler.

Um, Boston will be different maybe.

Um, Boston belki farklı olur.

What will be in Boston? What will be new?

Boston'da ne olacak? Yeni ne olacak?

So maybe we'll have new buildings. We'll probably have...We'll probably have more buildings...new buildings.

Yani belki yeni binalarımız olacak. Muhtemelen sahip olacağız...Muhtemelen daha fazla binamız olacak...yeni binalar.

I think life will be different. Okay? All right.

Bence hayat farklı olacak. Tamam aşkım? Elbette.

So WILL. Think. I'm talking about Boston and the U.S. What do you think will be different in Brazil in the future?

Yani OLACAK. Düşünmek. Boston ve ABD'den bahsediyorum. Gelecekte Brezilya'da neyin farklı olacağını düşünüyorsunuz?

2029. 2039.

2029. 2039. Sence

Do you think things will be different? If you're not sure, you can say "maybe"..."probably."

her şey farklı olacak mı? Emin değilseniz, "belki" diyebilirsiniz... "muhtemelen."

I hope...I hope the Brazil will be better.

Umarım...Umarım Brezilya daha iyi olur.

I hope Brazil will be better. I hope life in Brazil will be better. Mm-hm.

Umarım Brezilya daha iyi olur. Umarım Brezilya'da hayat daha iyi olur. Mm-hm.

What do you think? What will be different ten years from now?

Ne düşünüyorsun? Bundan on yıl sonra ne farklı olacak? Cümle

Make sentences. Change the verbs from the present to the future.

kurmak. Fiilleri şimdiki zamandan geleceğe değiştirin.

Computers will be smaller and faster.

Bilgisayarlar daha küçük ve daha hızlı olacak.

Smartphones will be better.

Akıllı telefonlar daha iyi olacak.

More people will ride high-speed trains.

Daha çok insan hızlı trenlere binecek.

People won't use plastic.

İnsanlar plastik kullanmayacak.

Companies won't need many humans. They'll need more robots.

Şirketlerin çok fazla insana ihtiyacı olmayacak. Daha fazla robota ihtiyaçları olacak.

For practice, you can answer these questions in the comments.

Alıştırma için bu soruları yorumlarda cevaplayabilirsiniz.

Where will you be in 2029? What job will you have?

2029'da nerede olacaksın? Ne iş yapacaksın?

That's all for now. Please remember to subscribe and turn on notifications.

Şimdilik bu kadar. Lütfen abone olmayı ve bildirimleri açmayı unutmayın.

Did you find the lesson useful? Then like and share this video

Dersi faydalı buldunuz mu? Ardından bu videoyu beğenin ve

with others learning English. As always, thanks for watching and happy studies!

İngilizce öğrenen diğer kişilerle paylaşın. Her zaman olduğu gibi, izlediğiniz için teşekkürler ve mutlu çalışmalar!

Follow me on Facebook and Twitter. Check out my videos on Instagram. And don't forget to subscribe.

Beni Facebook ve Twitter'da takip edin. Instagram'daki videolarıma göz atın. Ve abone olmayı unutmayın.