AVOID Repeating These 6 Everyday Words in Daily English Conversation (+ Free PDF & Quiz)

Hello, everyone. And welcome back to English with  Lucy. Today, I have a vocabulary video for you.  

Herkese merhaba. Lucy ile İngilizce'ye tekrar hoş geldiniz . Bugün sizler için bir sözlük videom var.

Please. Sorry, I'm tired, I'm bored, I'm  sad, and I'm fine. These are words and  

Lütfen. Üzgünüm, yorgunum, sıkıldım, üzgünüm ve iyiyim. Bunlar,

phrases that we find ourselves saying over  and over again. They're incredibly common,  

kendimizi tekrar tekrar söylerken bulduğumuz kelimeler ve deyimlerdir . İnanılmaz derecede yaygınlar,

but we don't want to repeat ourselves all  the time, over and over. So in this lesson,  

ancak kendimizi her zaman tekrar tekrar etmek istemiyoruz . Bu derste,

I'm going to provide you with 30  alternatives for these words and phrases.  

size bu kelimeler ve kelime öbekleri için 30 alternatif sunacağım. Kelime

I'm going to really help you enrich your  vocabulary. Before we get started, I would like  

dağarcığınızı zenginleştirmenize gerçekten yardımcı olacağım . Başlamadan önce, aksanım,   modern alınan telaffuza

to remind you that I have just launched my British  English pronunciation course based on my accent,  

dayalı İngiliz İngilizcesi telaffuz kursumu yeni başlattığımı size hatırlatmak isterim

modern received pronunciation. I will teach  you to sound natural when speaking English.  

. İngilizce konuşurken kulağa doğal gelmeyi öğreteceğim.

You will learn to speak clearly and you  will feel more fluent and more confident.  

Net konuşmayı öğrenecek ve kendinizi daha akıcı ve daha güvenli hissedeceksiniz.

We'll go through every sound in modern received  pronunciation in detail, looking at mouth shape  

Ağız şekli   ve dil pozisyonuna bakarak modern alınan telaffuzdaki her sesi ayrıntılı olarak inceleyeceğiz

and tongue position. Lift your tongue so that the  tip makes gentle contact with the underneath of  

. Dilinizin ucu, üst ön dişlerinizin alt kısmıyla hafifçe temas edecek şekilde dilinizi kaldırın

your upper front teeth. I will be I'm right there  with you leaving you time to copy and analyse my  

. Hareketlerimi ve seslerimi kopyalayıp analiz etmeniz için size zaman bırakarak yanınızda olacağım

movements and my sounds. All of the vowel sounds,  

. Tüm sesli harfler,

all of the consonant sounds, you will master them  all. You will leave the course with the ability to  

tüm ünsüz sesler, hepsinde ustalaşacaksınız . Bir İngilizce sözlükte

understand any phonetic transcription that you  will find in an English dictionary. You'll be  

bulacağınız herhangi bir fonetik transkripsiyonu anlama becerisiyle kurstan ayrılacaksınız .

able to look up any word and immediately know  exactly how it's pronounced. We will also analyse  

Herhangi bir kelimeyi arayabilir ve tam olarak nasıl telaffuz edildiğini hemen anlayabilirsiniz. Ayrıca

connected speech, rhythm, word stress, syllable  stress, intonation, and we will of course,  

bağlantılı konuşmayı, ritmi, kelime vurgusunu, hece vurgusunu , tonlamayı analiz edeceğiz ve elbette

take a good look at the notoriously difficult  sounds like the glottal stop, the dark L,  

gırtlaksı durma, koyu L,

and the linking R. When I was writing this course,  I knew that I wanted to provide my students with  

ve bağlantı R gibi zor olduğu bilinen seslere iyi bir göz atacağız. Yazarken bu kursta öğrencilerime

an outstanding pronunciation tool. So I hired  two lecturers in linguistics from prestigious UK  

olağanüstü bir telaffuz aracı  sağlamak istediğimi biliyordum. Bu yüzden, her senaryoyu ve videoyu incelemeleri ve kursu doğrulamaları için İngiltere'deki prestijli üniversitelerden dilbilim alanında iki öğretim görevlisi tuttum

universities to go through every script and every  video and fact check the course. I am so excited  

.

to finally share this with you and to welcome you  through the doors of Epiphany Language Studios.  

Sonunda bunu sizinle paylaşmaktan ve sizi Epiphany Language Studios'un kapılarından karşılıyor olmaktan dolayı çok heyecanlıyım.

If you are interested in taking the pronunciation  course, go to epiphanylanguagestudios.com or  

Telaffuz kursuna katılmakla ilgileniyorsanız epiphanylanguagestudios.com adresine gidin veya

click on the link in the description box. I'll see you in the pronunciation course.  

açıklama kutusundaki bağlantıyı tıklayın. Telaffuz kursunda görüşürüz.

Don't forget that as always, there is a free PDF  for this lesson. It's got all of the vocabulary,  

Her zaman olduğu gibi bu ders için ücretsiz bir PDF olduğunu unutmayın . Tüm kelimeleri,

definitions, and examples. You can download it  by clicking on the link in the description box,  

tanımları ve örnekleri içerir. Açıklama kutusundaki bağlantıya tıklayarak,

entering your email address, and it will be sent  straight to your inbox. First we have, please,  

e-posta adresinizi girerek indirebilirsiniz; doğrudan gelen kutunuza gönderilecektir. İlk olarak, lütfen,

please. I find myself saying please all the  time. It's part of my culture. It even annoys me.  

lütfen. Kendimi her zaman lütfen lütfen derken buluyorum . Bu benim kültürümün bir parçası. Hatta beni rahatsız ediyor.

Now here, I'm going to be focusing on saying  please when asking somebody to do something.  

Şimdi burada, birinden bir şey yapmasını isterken lütfen demeye odaklanacağım.

One really nice alternative is, would you mind?  Would you mind? Would you mind passing me the  

Gerçekten güzel bir alternatif, sakıncası var mı? Sakıncası yoksa? Bana tuzu uzatır mısın

salt? We also have a slightly more complex  version. I'd appreciate it if you could. I'd  

? Ayrıca biraz daha karmaşık bir sürümümüz var. Yapabilirsen minnettar olurum.

appreciate it if you could. I'd appreciate  it if you could let me stay the night.  

Yapabilirseniz minnettar olurum. Gece kalmama izin verirseniz çok sevinirim.

Another one may be slightly more casual is, would  you be able to, would you be able to, would you  

Diğeri biraz daha rahat olabilir, alabilecek misin, alabilecek misin,

be able to pick me up from the station? We also have number four. This is quite posh.  

beni istasyondan alabilecek misin? Bir de dört numaramız var. Bu oldukça şık.

I don't suppose you could. I don't suppose  you could. I don't suppose you could lend  

Yapabileceğini sanmıyorum. Yapabileceğini sanmıyorum. Bana bisikletini ödünç verebileceğini sanmıyorum.

me your bicycle? Or we have a really nice one,  number five. I wonder if. I wonder if you might.  

Ya da gerçekten güzel bir beş numaramız var. Merak ediyorum eğer. Acaba yapabilir misin?

I wonder if you might. I wonder if you  might be able to postpone the meeting?  

Acaba yapabilir misin? Acaba toplantıyı erteleyebilir misiniz?

These are all really nice ways of avoiding  saying, please, over and over again.  

Bunların hepsi, tekrar tekrar lütfen, lütfen demekten kaçınmanın gerçekten güzel yolları .

Next, we have five alternatives for sorry. I have  made a video on sorry before, but I think it's so  

Ardından, özür dilemek için beş alternatifimiz var. Daha önce üzgünüm hakkında bir video çekmiştim ama bence bu çok

important, I have to say it again. In England, we  say sorry again and again and again. I am so sorry  

önemli, tekrar söylemeliyim. İngiltere'de tekrar tekrar özür dileriz. Üzgünüm'ü

for how much we repeat sorry. Sometimes I  bump into inanimate objects like the sofa,  

ne kadar tekrarladığımız için çok üzgünüm. Bazen kanepe gibi cansız nesnelere çarpıyorum

and I say, "Sorry," to the sofa.  Let me know if you do that too.  

ve kanepeye "Üzgünüm" diyorum. Siz de yaparsanız bana haber verin.

One really nice way of avoiding sorry is to  say, "It was thoughtless of me," or, "It was  

Özür dilemekten kaçınmanın gerçekten güzel bir yolu , "Benim düşüncesizliğimdi" veya "

careless of me." It was thoughtless  of me to call you so late.  

Benim düşüncesizliğimdi" demektir. Seni bu kadar geç aramam düşüncesizlikti.

Another one, quite strong. I owe you an apology.  I owe you an apology for my awful behaviour.  

Bir diğeri, oldukça güçlü. Sana bir özür borçluyum. Korkunç davranışım için sana bir özür borçluyum. İş yerinde yaramazlık yaptıktan

A very serious one, one you might say after  misbehaving at work is I take full responsibility  

sonra diyebileceğiniz çok ciddi bir durum, eylemlerimin tüm sorumluluğunu alıyorum

for my actions. I take full responsibility for  my actions in that board meeting. Another quite  

. Yönetim kurulu toplantısında yaptıklarımın tüm sorumluluğunu alıyorum. Bir diğer oldukça

simple one is, I apologise, or even better, I  sincerely apologise. That really means something,  

basit olan ise, özür dilerim, hatta daha iyisi, içtenlikle özür dilerim. Bu gerçekten bir şey ifade ediyor,

sincerely, honestly. I sincerely  apologise for forgetting your birthday.  

içtenlikle, dürüstçe. Doğum gününüzü unuttuğum için içtenlikle özür dilerim.

And then the last one, number 10, this one's quite  dramatic. I hope you can find it in your heart  

Ve sonuncusu, 10 numara, bu oldukça dramatik. Umarım kalbinde

to forgive me. I hope you can find it in your  heart to forgive me for breaking up with you. I  

beni affetmeyi bulabilirsin. Umarım senden ayrıldığım için beni affetmeyi kalbinde bulabilirsin. Öyle

didn't mean it. Now, we have some alternatives for  I'm fine or I'm good, that very common response to  

demek istemedim. Şimdi,  İyiyim veya iyiyim için bazı alternatiflerimiz var,

how are you? A really positive one is I  couldn't be better. I couldn't be better.  

nasılsın? Gerçekten olumlu olan, daha iyi olamazdım. Daha iyi olamazdım.

This means that you feel as good as possible.  You physically could not feel any better.  

Bu, olabildiğince iyi hissettiğiniz anlamına gelir. Fiziksel olarak daha iyi hissedemezsin.

Sometimes we leave off I, so we  just say, "Couldn't be better."  

Bazen I'yi bırakırız, bu yüzden "Daha iyi olamazdı" deriz.

Alternatively, if you're not feeling great, you  could say, "Could be better." I could be better.  

Alternatif olarak, kendinizi iyi hissetmiyorsanız "Daha iyi olabilir" diyebilirsiniz. daha iyi olabilirim

One that's slightly less positive. It's kind of  in the middle. I've been worse or been worse. This  

Biraz daha az olumlu olan. Ortada bir tür. Daha kötüydüm ya da daha kötüydüm. Bu,

means you're not the best you can be, but you're  also, you have felt worse in the past. This next  

olabileceğinizin en iyisi olmadığınız anlamına gelir, ancak aynı zamanda geçmişte kendinizi daha kötü hissettiniz. Sıradaki   çok

one is lovely. It's one that my grandparents use  a lot. It is I'm as fit as a fiddle, as fit as a  

güzel. Bu, büyükbabamın çok kullandığı bir şey . Bir keman kadar zindeyim, bir keman kadar zindeyim

fiddle. And this means I'm really good, especially  focusing on health. I feel very healthy.  

. Bu da gerçekten iyi olduğum anlamına geliyor, özellikle sağlığa odaklanıyorum. Kendimi çok sağlıklı hissediyorum.

Another sort of average one, not too bad, thanks.  Or just not bad. I really like not too bad because  

Başka bir tür ortalama, fena değil, teşekkürler. Ya da fena değil. Gerçekten çok kötü olmamayı seviyorum çünkü

this implies, I'm not great, but I'm also not too  bad. So I'm okay. And then we have the last one,  

bu, harika olmadığımı ama aynı zamanda çok da kötü olmadığımı ima eder. Yani ben iyiyim. Ve sonra sonuncusu var,

I'm doing well. I'm really doing well.  Thanks. You will also hear people say,  

İyiyim. Gerçekten iyiyim. Teşekkürler. İnsanların

"I'm doing good. Thank you." This is informal  in this context. Some people say, "No,  

"İyiyim. Teşekkür ederim" dediğini duyacaksınız. Bu, bu bağlamda gayri resmidir. Bazı insanlar "Hayır,

that's not grammatically correct." It depends  on the context. Also, it's so commonly used  

bu dilbilgisi açısından doğru değil" der. Bu koşullara bağlıdır. Ayrıca, artık o kadar yaygın kullanılıyor

now that I feel the language has evolved. All right, next section. I have some very good,  

ki, dilin geliştiğini hissediyorum. Pekala, bir sonraki bölüm.

although a bit sad, alternatives for saying, "I'm  sad." We have, I'm gutted, I'm gutted. And this  

"Üzgünüm" demek için   biraz üzücü olsa da bazı çok iyi alternatiflerim var . Sahip olduk, mahvoldum, mahvoldum. Ve bu

is a very British expression. It's slang and it  means I'm very sad or I'm very disappointed. I'm  

oldukça İngiliz bir ifadedir. Bu argo ve çok üzgünüm veya çok hayal kırıklığına uğradım anlamına geliyor.

gutted that you can't make it tonight. I'm so sad  and disappointed that you can't make it tonight.  

Bu akşam gelemeyeceğiniz için içim buruk. Bu gece gelemeyeceğiniz için çok üzgünüm ve hayal kırıklığına uğradım.

You can't make it is that you can't come to  an event. You say, "Oh, I can't make it. I'm  

Yapamazsınız, yani bir etkinliğe gelemezsiniz. "Ah, gelemem.

sorry. I can't come." We also have, I'm absolutely  devastated. This means so sad. So disappointed.  

Üzgünüm. Gelemeyeceğim" dersiniz. Bizde de var, kesinlikle harap oldum. Bu çok üzücü demek. Çok hayal kırıklığına uğramış.

I was devastated when I didn't get  into my first choice university,  

İlk tercihim olan üniversiteye giremediğimde yıkılmıştım,

but it turned out okay in the end. To turn out  okay means that everything was fine in the end.  

ama sonunda her şey yolunda gitti. Sorunsuz olmak, sonunda her şeyin yolunda olduğu anlamına gelir.

One that you can use if you're feeling  depressed is, I'm feeling really down, low.  

Kendinizi depresif hissediyorsanız kullanabileceğiniz bir ifade , Gerçekten moralim bozuk, moralim bozuk.

You can also say low. I'm feeling really down.  I'm feeling really down about the breakup. I'm  

Düşük de diyebilirsiniz. Gerçekten moralim bozuk. Ayrılık konusunda kendimi gerçekten kötü hissediyorum.

feeling very depressed about the breakup. If you  really want to explain to somebody that actually  

Ayrılık konusunda çok moralim bozuk. Birine gerçekten biraz yardım edebileceğinizi gerçekten açıklamak istiyorsanız

you could use a bit of a hand,  you're really not feeling good.  

, kendinizi gerçekten iyi hissetmiyorsunuzdur.

I'm not doing so good. I'm not doing so good. Or  I'm not doing so great. Really listen to somebody  

Pek iyi değilim. Pek iyi değilim. Veya çok iyi gitmiyorum. Size

if they tell you that they're not doing  so good or they're not doing so great.  

çok iyi yapmadığını veya çok iyi durumda olmadığını söyleyen birini gerçekten dinleyin.

We also have, I'm a bit down in the dumps. If  you're down in the dumps, it means you are feeling  

Bizde de var, biraz daraldım. Çöplükteyseniz, kendinizi

sad and depressed. For those last three, if anyone  uses them with you, really listen to them and look  

üzgün ve depresif hissediyorsunuz demektir. Son üçü için, eğer sizinle birlikte kullanan olursa, onları gerçekten dinleyin ve

after them because they are definitely trying to  explain that they're having a hard time. The first  

onlara iyi bakın çünkü kesinlikle zor zamanlar geçirdiklerini açıklamaya çalışıyorlar. İlk

two were more about disappointment. The last  three, a real expression of emotional feeling.  

ikisi daha çok hayal kırıklığıyla ilgiliydi. Son üç, duygusal duyguların gerçek bir ifadesidir.

Next, we have alternatives for, I'm tired. I'm  tired. We have a lot of slang ones here and a  

Sonra, alternatiflerimiz var, yoruldum. Yorgunum. Burada bir sürü argo ve

couple of phrasal verbs. We have, I'm absolutely  exhausted. Exhausted. This means very, very tired.  

birkaç deyimsel fiil var. Yaptık, kesinlikle yorgunum. Yorgun. Bu çok, çok yorgun demektir.

We also have a phrasal verb,  I'm worn out. I'm worn out.  

Bir de deyimsel fiilimiz var, I'm yıprandım. yıprandım

If something is worn out, it means it has been  used too much and can't be used anymore. Like  

Bir şey yıpranmışsa bu, çok fazla kullanılmış ve artık kullanılamayacak durumda olduğu anlamına gelir.

shoes when the soul gets thin, they are worn out.  Well, we can use this to describe people as well.  

Ayakkabılar gibi ruh incelince eskir. Bunu insanları tanımlamak için de kullanabiliriz.

If you're worn out, you've been used too much.  You can't be used anymore. You're too tired.  

Yıprandıysanız, çok fazla kullanılmışsınız demektir. Artık kullanılamazsın. çok yorgunsun Bir

We also have a very British slang word. It  is I'm knackered. I'm completely knackered.  

de çok İngiliz argo kelimemiz var. Yoruldum. Tamamen bitkinim.

The K is silent here, knackered. And in Cockney  rhyming slang, you can say, "I'm cream-crackered."  

K burada sessiz, yorgun. Ve kafiyeli Cockney argosunda, "Ben kremalıyım" diyebilirsiniz.

I'm cream-crackered. If you've never heard of  Cockney rhyming slang, search it. It is so much  

Ben kremalıyım. Cockney kafiyeli argosunu hiç duymadıysanız, araştırın. Çok

fun. Number 24, we have another that comes from  a phrasal verb, I'm done in. I'm totally done in.  

eğlenceli. 24 numara, deyimsel bir fiilden gelen bir tane daha var , I'm done in. I'm done in.

This one is very slang, very informal. And lastly,  we have, I'm completely drained, drained of my  

Bu çok argo, çok gayri resmi. Ve son olarak, enerjim tamamen tükendi

energy. That's one my mum says a lot at the end  of the day, "Oh, I'm completely drained."  

. Bu, günün sonunda annemin çokça söylediği bir sözdür: "Oh, tamamen bitkinim."

Or she also says, "I'm completely sapped," as  well. Sapped or drained. She's very dramatic.  

Ya da "Tamamen bitkinim" de diyor . Saplanmış veya süzülmüş. O çok dramatik.

I love her. And then the last five, we have  five not boring ways to say that you are bored.  

Onu seviyorum. Ve son beşte, sıkıldığınızı söylemenin sıkıcı olmayan beş yolu var.

We have, I'm bored to death or I'm bored to  tears. I could cry, I'm so bored or I could die,  

Biz, sıkıldım ya da sıkıldım sıkıldım. Ağlayabilirim, çok sıkıldım veya ölebilirim,

I'm so bored. I love these. They're so dramatic.  We also have, oh, it's like watching paint dry.  

Çok sıkıldım. Bunları seviyorum. Çok dramatikler. Ayrıca, oh, boyanın kurumasını izlemek gibi.

There is nothing more boring than watching paint  dry. So if you're in a really boring lecture  

Boyanın kurumasını izlemek kadar sıkıcı bir şey yoktur . Yani gerçekten sıkıcı bir dersteyseniz

and your friend says it, you're watching this,  it's like watching paint dry. It is so boring.  

ve arkadaşınız bunu söylerse, bunu izliyorsanız, bu boyanın kurumasını izlemek gibidir. Çok sıkıcı.

We also have, I'm bored stiff. I'm bored stiff.  I'm so bored that my body has gone rigid. A phrase  

Bizde de var, sıkılıyorum. sıkı sıkı sıkılıyorum O kadar sıkıldım ki vücudum kaskatı kesildi.

that we can use to describe somebody who is boring  is, a total bore. He is a total bore. I went on a  

Sıkıcı birini tarif etmek için kullanabileceğimiz bir deyim, tam anlamıyla sıkıcıdır. O tam bir sıkıcı.

date last night, but he was a total bore. And the last one, a bit of a snore,  

Dün gece bir randevuya gittim ama o tam bir sıkıcıydı. Ve sonuncusu, biraz horluyor,

he's a bit of a snore. This new class is a bit  of a snore. A snore, something that's boring,  

o biraz horluyor. Bu yeni sınıf biraz horlayıcı. Bir horlama, sıkıcı bir şey,

slang again. All right, that's it for today's  lesson. Don't forget that you can download your  

yine argo. Pekala, bugünün dersi bu kadar.

PDF for free for this lesson. Click on the link in  the description box and to your email address and  

Bu ders için PDF'inizi ücretsiz olarak indirebileceğinizi unutmayın. Açıklama kutusundaki ve e-posta adresinize giden bağlantıya tıkladığınızda

it will be sent straight to your inbox. And don't  forget to check out my new pronunciation course  

doğrudan gelen kutunuza gönderilecektir. Yeni dil platformu epiphanylanguagestudios.com'daki yeni telaffuz kursuma   göz atmayı unutmayın

on epiphanylanguagestudios.com, new language  platform. I am so excited to share that with you.  

. Bunu sizinle paylaşmak için çok heyecanlıyım.

Don't forget to connect with me on all  of my social media. I've got my Facebook,  

Benimle tüm sosyal medyalarımda bağlantı kurmayı unutmayın . Facebook'um,

my Instagram, and my mailing list. We've  also got the Epiphany Instagram and Facebook  

Instagram'ım ve posta listem var. Kontrol etmek isterseniz Epiphany Instagram ve Facebook'a da sahibiz

as well if you want to check that out. I  will see you soon for another lesson.

. Yakında başka bir ders için görüşürüz.