Can YOU get a perfect score? English Grammar Test - Prepositions

Hi! Anna here

MERHABA! englishlikeanative.co.uk'den Anna

from englishlikeanative.co.uk

Are you ready to test your preposition knowledge?

Edat bilginizi test etmeye hazır mısınız?

Let's jump right in.

Hemen devreye girelim. Her şeyden önce

First of all, I've got a quick fire round for you.

, sizin için hızlı bir atış turum var.

Pause the video

Videoyu durdurun

and hit the link below to download your quiz sheet.

ve test sayfanızı indirmek için aşağıdaki bağlantıya tıklayın.

Alternatively, grab a pen and a piece of paper.

Alternatif olarak, bir kalem ve bir parça kağıt alın.

Ready?

Hazır?

Okay!

Tamam aşkım!

What preposition or prepositions

Hangi edat veya edatların

follow

ardından gelen

depend ...

...

good ...

iyi ... ilgili ...

interested ...

korkmuş ...

afraid ...

wait ...

bekle ...

responsible ...

sorumlu ...

belong ...

ait ...

speak ...

konuş ...

proud ...

gururlu ...

Alright, how do you think you did?

Pekala, nasıl yaptığını düşünüyorsun?

Now I'm going to reveal the answers to this section.

Şimdi bu bölümün cevaplarını açıklayacağım. Korkma konusunda

We have

depend on

good at

iyiye

interested in

afraid of

plus something that scares you.

ve sizi korkutan bir şeye bağlıyız.

For example, I'm afraid of the dark.

Mesela ben karanlıktan korkarım.

Or you could’ve had afraid for

Ya da

plus something you want to keep safe.

güvende tutmak istediğiniz bir şey için korkabilirdiniz.

For example, and most commonly,

Örneğin ve en yaygın olarak,

I'm afraid for my life.

hayatım için korkuyorum.

Usually when we say this, we're being a bit dramatic.

Genellikle bunu söylediğimizde biraz dramatik oluyoruz. Bir

Wait for something or someone.

şeyi veya birini bekleyin.

For example,

Örneğin,

I'm waiting for the document to open on my computer.

belgenin bilgisayarımda açılmasını bekliyorum.

Or wait on.

Veya bekleyin.

This has the same meaning and uses except it's a bit more colloquial.

Bu, biraz daha gündelik olması dışında aynı anlama ve kullanımlara sahiptir.

It’s less formal.

Daha az resmi.

‘Wait on’ also means to serve someone, for example,

'Bekle' aynı zamanda birine hizmet etmek anlamına gelir, örneğin

I waited on the children.

çocukları bekledim.

This could mean that you spent time waiting for the children to come or finish doing something.

Bu, çocukların gelmesini veya bir şeyi bitirmesini beklemek için zaman harcadığınız anlamına gelebilir.

Or it can also mean you brought them snacks and did whatever they asked.

Ya da onlara atıştırmalıklar getirdiğiniz ve her istediklerini yaptığınız anlamına da gelebilir.

responsible for

sorumlu

belong to

ait olmak için

speak to or speak with

konuşmak veya konuşmak ile

The meaning can change a little depending on if the conversation is more of a monologue: speak to,

Anlam, konuşmanın daha çok bir monolog olmasına bağlı olarak biraz değişebilir: konuşun

or a dialogue: speak with

veya bir diyalog: konuşun

But they are usually used with the same meaning in mind.

Ancak bunlar genellikle akılda aynı anlamla kullanılır.

And finally,

Ve son olarak,

proud of.

gurur duyuyorum.

For that round, there are a maximum of 12 points.

O tur için maksimum 12 puan vardır.

So how did you do?

Peki nasıl yaptın? Bir

For the next round listen to me talking and try to fill in the gaps with a preposition.

sonraki turda beni konuşurken dinleyin ve boşlukları bir edatla doldurmaya çalışın.

Here we go.

İşte başlıyoruz. A

Oh, hi! How are you?

merhaba! Nasılsın?

No, it's okay.

Yok, önemli değil.

It's fine.

Bu iyi.

You know, I love listening ... you.

Bilirsin, dinlemeyi seviyorum ... seni.

But listen, can I ask you ... do something for me, please?

Ama dinle, senden benim için bir şey yapmanı isteyebilir miyim, lütfen?

You know, Rachel is getting married ... Fran next month.

Biliyorsun, Rachel evleniyor ... Fran gelecek ay.

Well, I thought it would be really nice to get them a trip.

Onlara bir gezi ayarlamanın gerçekten güzel olacağını düşündüm.

Maybe ... the mountains or ... the North somewhere?

Belki ... dağlar veya ... Kuzey bir yerlerde?

Well, could you go to the travel agent’s, you know, the one directly ... ... the pharmacy and pick up some brochures for me, please?

Pekala, seyahat acentesine, bilirsin, doğrudan doğruya eczaneye gidip benim için birkaç broşür alabilir misin, lütfen?

I could book online but I prefer speaking ... an actual person.

Çevrimiçi rezervasyon yapabilirim ama gerçek bir insanla konuşmayı tercih ederim.

Yeah, it's the one right next ... the bakery.

Evet, hemen yandaki... fırın.

It’s their wedding, so let's say we'll spend 500 pounds ... the present.

Bu onların düğünü, yani diyelim ki 500 sterlin harcayacağız ... hediye.

Would you agree to split it with me?

Benimle paylaşmayı kabul eder misin?

Great. Okay. I really have to go.

Harika. Tamam aşkım. Gerçekten gitmeliyim.

I'm ... the car.

Ben ... araba.

Thank you. Speak soon. Bye-bye!

Teşekkür ederim. Yakında konuş. Güle güle!

All right, here are the answers.

Pekala, işte cevaplar.

There were 10 points in that round.

O turda 10 puan vardı.

How many did you get out of 10?

10 üzerinden kaç yaptın?

Okay, in the last round, you have to fill in the blank.

Tamam, son turda boşluğu doldurmalısın.

I'll say a sentence with a beep and you write down what preposition you think goes in the space.

Bip sesiyle bir cümle söyleyeceğim ve siz de boşluğa hangi edatın geldiğini düşündüğünüzü yazacaksınız.

Ready? Let's go.

Hazır? Hadi gidelim.

Number 1: I'll be working ... the office this week.

1 Numara: Çalışacağım ... bu hafta ofiste.

Number 2: I love living ... the sea.

2 Numara: Yaşamayı seviyorum ... denizi.

Number 3: I'm really bad ... playing basketball.

3 Numara: Gerçekten kötüyüm... basketbol oynuyorum.

Number 4: I asked my children ... tidy their toys up.

4 numara: Çocuklarıma ... oyuncaklarını toplamalarını istedim.

Number 5: She agrees ... me about the video.

5 Numara: Video konusunda benimle aynı fikirde.

Number 6: I married ... my husband in 2016.

6 numara: 2016 yılında evlendim... kocam.

Number 7: We go to school ... car.

7 numara: Okula gidiyoruz... araba.

Number 8: How long do you spend ... your homework?

8 Numara: Ne kadar zaman harcıyorsun ... ödevini?

Now the correct answers are:

Şimdi doğru cevaplar:

Number 1: I'll be working in or at the office this week.

1 Numara: Bu hafta ofiste ya da ofiste çalışacağım.

You can say both.

İkisini de söyleyebilirsin.

So, if you got both, you get an extra bonus point.

Yani, ikisini de alırsanız, ekstra bir bonus puan alırsınız.

Number 2: I love living by the sea.

2 Numara: Deniz kenarında yaşamayı seviyorum.

Here ‘by’ means ‘next to’.

Burada 'by', 'yanında' anlamına gelir.

Number 3: I'm really bad at playing basketball.

3 Numara: Basketbol oynamakta gerçekten kötüyüm. Bir şeyi

When we talk about how well or badly, we do something, we use the preposition ‘at’.

ne kadar iyi ya da kötü yaptığımızdan bahsederken 'at' edatını kullanırız.

Number 4: I asked my children to tidy their toys up.

4 Numara: Çocuklarımdan oyuncaklarını toplamalarını istedim.

We use ‘to’ here because I made a request to them.

Burada 'to' kullanıyoruz çünkü onlardan bir talepte bulundum.

Number 5: She agrees with me about the video.

5 Numara: Video konusunda benimle aynı fikirde.

‘with’ is the preposition that comes after ‘agree’ when

'ile', başka biriyle aynı şeyi düşündüğümüzü söylemek istediğimizde 'katılıyorum'dan sonra gelen edattır

we want to say that we think the same as another person.

.

Number 6: I married my husband in 2016.

6 numara: Kocamla 2016'da evlendim.

This was a tricky one.

Bu zor bir işti. Evlenme eylemi

When we use ‘marry’ as a verb to talk about the act of getting married, there is no preposition.

hakkında konuşmak için bir fiil olarak 'evlenmek' kullandığımızda , edat yoktur.

Number 7: We go to school by car.

7 Numara: Okula arabayla gidiyoruz.

To talk about modes of transport we use ‘by’.

Ulaşım modları hakkında konuşmak için 'by' kullanırız.

By car, by train, by bike but ‘on foot’.

Arabayla, trenle, bisikletle ama "yaya".

That's the exception to the rule.

Bu kuralın istisnası.

You can also say ‘in a’ or ‘in the’ car, but then we need an article before ‘car’.

Ayrıca 'in a' veya 'in the' car da diyebilirsiniz, ancak o zaman 'car'dan önce bir makaleye ihtiyacımız var.

How was that round?

O tur nasıldı?

Easier?

Daha kolay?

More difficult?

Daha zor?

How did you do overall?

Genel olarak nasıl yaptınız?

Let me know in the comments

Yorumlarda bana haber verin

and then head over to watch my other prepositions lesson

ve ardından diğer edatlar dersimi izlemeye gidin

because practice aids improvement.

çünkü pratik gelişmeye yardımcı olur.

I'll see you over there.

Orada görüşürüz.