Up and Down / English Addict - 107 / LIVE Lesson - Friday 7th August 2020 / Letter i and Weird words

oh here we are then yes we are all together again

oh işte o zaman evet yine beraberiz

and look outside it is an absolutely glorious day i would say

ve dışarıya bakın kesinlikle muhteşem bir gün

today is classic classic english summer however

bugün klasik ingilizce yaz diyeceğim ama

unfortunately due to the fact that there are flies

ne yazık ki şu

everywhere at the moment i am in the studio

anda her yerde sinekler olduğu için stüdyodayım

but we will be enjoying some of the beautiful sights

ama biz biraz sonra bahçedeki bazı güzel manzaraların tadını çıkaracağız

from in the garden a little bit later on here we go again oh my goodness i can't

işte tekrar başlıyoruz aman tanrım

believe it is it really the end of the week yes

gerçekten haftanın sonu olduğuna inanamıyorum evet işte

here we are again this is english addict live

yine buradayız bu ingilizce bağımlısı canlı

from the birthplace of english which just happens to be

yayından ingilizcenin anavatanı

england

ingiltere

oh hi everybody here we go again this is mr duncan

oh merhaba millet yine başlıyoruz bu ingiltere'den bay duncan

in England how are you today are you okay

bugün nasılsınız iyi misiniz

i hope so are you happy are you feeling happy today i hope you

umarım mutlusunuzdur bugün mutlu hissediyorsunuzdur umarım mutlusunuzdur

are happy i'm feeling rather happy for many

daha çok hissediyorum pek çok nedenden dolayı mutluyum aslında

reasons in fact i am feeling quite good today

bugün kendimi oldukça iyi hissediyorum

one very special reason of course is because

çok özel bir neden elbette

it is the end of the week yes we have made it all the way to

haftanın sonu olması evet haftanın

the final day of the week the weekend is just around the corner because

son gününe kadar geldik hafta sonu kapıda çünkü bugün

it's friday

cuma

and another reason

ve bugün kendimi

another reason why i'm feeling happy today is because

mutlu hissetmemin bir başka nedeni de

my little tongue is getting better if you've been following the saga of my

küçük dilimin iyileşmesidir, eğer ülserimin destanını takip ediyorsanız, geçmişte dilimin ucunda

ulcer i've had a huge ulcer on the end of my tongue for the past for

kocaman bir ülser vardı.

the past seven days in fact but

aslında son yedi gün ama

guess what it's almost gone the pain has almost vanished i'm feeling

tahmin edin neredeyse geçti ağrı neredeyse yok oldu kendimi

much better much more comfortable i actually bought

çok daha iyi hissediyorum çok daha rahat aslında

some stuff yesterday i went into town

dün bir şeyler aldım dün gece şehre gittim

yesterday night and i decided to buy some very useful

ve çok faydalı bir ilaç almaya karar verdim

medicine that i put on my tongue

dilimin üzerinde

so after sleeping overnight having a lovely sleep and then this morning i

yani gece uyuduktan sonra güzel bir uyku çektikten sonra bu sabah

woke up and the first thing i noticed is there was no pain my tongue is

uyandım ve fark ettiğim ilk şey hiç ağrı olmamasıydı dilim

feeling a lot better so thank you very much for all of your lovely messages

çok daha iyi hissediyor bu yüzden bay duncan diyen tüm güzel mesajlarınız için çok teşekkür ederim suda

saying mr duncan use salt in water mr duncan use cotton wool

tuz kullanın bay duncan pamuk kullanın

mr duncan use certain types of herbs

bay duncan belirli bitki türlerini kullanın

so there are many ways of getting rid of pain in your mouth

yani ağzınızdaki ağrıdan kurtulmanın birçok yolu var

in fact i didn't realize that there were so many

aslında bu kadar çok yol olduğunu fark etmemiştim

to be honest here we go again we are live on a friday yes my name is

dürüst olmak gerekirse işte başlıyoruz yine başlıyoruz bir cuma günü yaşıyorum evet benim adım

duncan and i teach english i talk about the english language

duncan ve ingilizce öğretiyorum ingilizce hakkında konuşuyorum

but i do it a little bit differently you might notice already

ama biraz farklı yapıyorum bunun

that this is not your average english class

sizin ortalama ingilizce dersiniz olmadığını şimdiden fark etmişsinizdir her şeyden

first of all it is a very big class all around the world and

önce bu her yerde çok büyük bir sınıf dünya ve

i am also a little bit different as well so this is not your average

ben de biraz farklıyım bu yüzden bu senin ortalaman değil

this is not your usual english lesson

bu senin her zamanki ingilizce dersin değil

the only thing that is usual is my throat which of course is already

olağan olan tek şey boğazım ki zaten şimdiden

starting to croak i've only been on here for a few moments

gıcırdamaya başlıyor ben sadece buradayım bir kaç dakika

and of course did you notice today i was actually early today

ve tabi ki fark ettiniz mi bugün aslında erkenciydim bugün

i actually started today's live stream two minutes early so don't forget

aslında bugünün canlı yayınına iki dakika erken başladım yani unutmayın

you can't criticize me today for being late

bugün beni geç kaldığım için eleştiremezsiniz

i was actually two minutes early can you believe it very nice

aslında iki dakika erken geldim inanabiliyor musunuz? güzel, bu

so today we have a lot of things coming up of course it's friday

yüzden bugün pek çok şey geliyor tabii ki bugün cuma, cuma cuma

it's friday friday friday friday and that means that we have some

cuma ve bu,

unusual words to look at also we have the sentence game yes another

bakmamız gereken bazı alışılmadık kelimelerimiz olduğu anlamına geliyor ayrıca cümle oyunumuz var evet bir tur daha

round or maybe six rounds

veya belki altı tur

maybe seven rounds if we have time seven maybe eight maybe ten maybe a

belki yedi tur eğer zamanınız var yedi belki sekiz belki on belki

hundred rounds of the sentence game

yüz turluk cümle oyunu

and today we are looking for the letter i i

ve bugün i harfini arıyoruz

for identify i for incredible

inanılmaz i için aptal için

i for idiot you might actually call me an

idiot today because i've done something really

stupid have you ever done anything really

gerçekten aptalca bir şey yaptıysak

stupid we all do it to er is human to forgive

hepimiz bunu er için yapıyoruz

divine as they say but i have done something

dedikleri gibi ilahi affetmek insandır ama gerçekten aptalca bir şey yaptım

really stupid and it concerns something that i've

ve geçmişte

actually bought for the studio now as you may have heard or noticed

duymuş veya fark etmiş olabileceğiniz gibi stüdyo için gerçekten satın aldığım bir şeyle ilgili.

over the past few days i have been making some changes in the studio

Birkaç gündür stüdyoda bazı değişiklikler yapıyorum,

i had a lovely big clean in the studio i decided to clean everything out

stüdyoda çok güzel ve büyük bir temizlik yaptım, her şeyi temizlemeye karar verdim

and i also decided to add some new equipment

ve ayrıca

in the studio as well to help with the lighting not only inside but also

stüdyoya sadece içerideki değil, aynı zamanda aydınlatmaya da yardımcı olmak için bazı yeni ekipmanlar eklemeye karar verdim.

outside as well so i decided dear i'm so embarrassed i can't begin to

dışarıda da öyle karar verdim canım çok utandım

tell you how embarrassed i feel by this i wanted to order something called

bundan ne kadar utandığımı size anlatamam ışık reflektörü denen bir şey sipariş etmek istedim

a light reflector it is a piece of plastic and it can be used in many

o bir plastik parçası ve birçok

different ways and i use them quite often in the studio

farklı şekilde kullanılabiliyor ve bunları stüdyoda kendime ışık tutmak istediğimde oldukça sık kullanıyorum,

when i want to shine light on myself i will often use

these pieces of equipment so they are basically large pieces of cloth

bu ekipmanları sıklıkla kullanacağım, bu nedenle temelde büyük kumaş parçalarıdır ve

that can be used in different ways sometimes you can reflect

farklı şekillerde kullanılabilirler bazen

the light sometimes you can also diffuse the light which is what i use

ışığı yansıtabilirsiniz bazen siz de yansıtabilirsiniz çoğu zaman kullandığım şey ışığı dağıtmak

them for most of the time here is the stupid

işte aptalca olan

thing this is the stupid thing that i did

şey bu yaptığım aptalca şey

sometimes i get very confused by things and here is a very good example

bazen kafam çok karışıyor ve işte çok iyi bir örnek büyük

i ordered a large reflector a large

bir reflektör sipariş ettim büyük bir

diffuser i will show you in a moment how it's actually used

difüzör ben size birazdan nasıl kullanıldığını göstereceğim

and i wanted the diffuser to be 40 inches

ve difüzörün 40 inç

wide 40 inches so that's quite large actually 40 inches it is big 40 inches

genişliğinde olmasını istedim 40 inç yani bu oldukça büyük aslında 40 inç büyük 40 inç

i'm so embarrassed unfortunately i clicked the wrong thing

çok utandım maalesef

instead of 40 inches i actually clicked 40 centimeters

40 inç yerine yanlış şeye tıkladım aslında 40 santimetreye tıkladım ki

which is very different so instead of something

bu çok farklı yani stüdyoda kullanabileceğim

large instead of something very useful that i can use in the studio

çok kullanışlı bir şey yerine büyük bir şey yerine

this is what i ended up with

elimde bu oldu

so this actually should be much larger unfortunately

yani bu aslında çok daha büyük olmalı maalesef

i accidentally clicked on the wrong size so this is much smaller than what i

yanlışlıkla yanlış boyuta tıkladım yani bu istediğimden çok daha küçük,

wanted it should be much larger than this and

bundan çok daha büyük olmalı ve

as you can see it is a very useful piece of equipment you often see these

gördüğünüz gibi çok kullanışlı bir ekipman parçası, bunları genellikle

on film sets or tv sets and quite often they are used

film setlerinde veya televizyon setlerinde görürsünüz ve sıklıkla

to reflect light so if you have a lot of light

ışığı yansıtmak için kullanılırlar, bu nedenle eğer bir bir yönden gelen çok fazla ışık,

coming from one direction you can use this

bunu

to direct light onto the person it doesn't work very well in here

kişiye ışık yönlendirmek için kullanabilirsiniz, burada pek iyi çalışmaz

because there isn't any strong light only from over there but you can see you

çünkü sadece oradan güçlü bir ışık yoktur, ancak bunun ışığı

can see how well that reflects the light so this is often

ne kadar iyi yansıttığını görebilirsiniz. ışık yani bu genellikle

used outside and they come in all sorts of sizes

dışarıda kullanılır ve her boyutta gelirler

however the one i wanted was much larger but i clicked on the wrong size so

ancak benim istediğim çok daha büyüktü ama yanlış boyuta tıkladım bu yüzden

instead of 40 inches i clicked

40 inç yerine

40 centimeters which is this however the story

40 santimetreye tıkladım ki bu ancak hikaye

is not a bad story because i've decided to keep this

kötü bir hikaye değil çünkü bunu

anyway because i've realized that this will be very useful

yine de saklamaya karar verdim çünkü

when i'm doing my live streams in town so when i'm in town doing my live

şehirdeki canlı yayınlarımı yaparken bunun çok faydalı olacağını fark ettim, bu yüzden şehirde canlı

streams this will be very useful so there it is you see you can see

yayınlarımı yaparken bu çok faydalı olacak ve işte burada

you can see that that is actually reflecting light

bunun aslında ışığı

onto me so that is very useful a very useful thing

bana yansıttığını görebiliyorsunuz yani bu çok faydalı çok faydalı bir şey

and it's often used in photography or videography when people are outside so

ve genellikle insanlar dışarıdayken fotoğrafçılıkta veya videografide kullanılır bu yüzden oradaki ışığı

you can control the light there it is you can see it is

kontrol edebilirsiniz görebilirsiniz

reflecting on me however this particular thing

beni yansıtıyor ancak bu özel şey

is very clever because it has more than one use

çok zekice çünkü birden fazla kullanımı var

you can actually do this you see so if i take this off

aslında bunu yapabilirsin yani bunu aniden çıkarırsam

suddenly you have something called a diffuser so you can

difüzör denen bir şeye sahip olursun böylece

shine light right through this and it will

ışığı bunun içinden geçirebilirsin ve dağılır

diffuse the light and that is what i use here in

ışık ve ben burada stüdyoda bunu kullanıyorum

the studio but i only have one of them so i wanted

ama sadece bir tanesi bende var bu yüzden stüdyonun

to buy another one to have on the other side of the studio

diğer tarafında olması için bir tane daha almak istedim

unfortunately i got the wrong size but actually this will be very useful

ne yazık ki yanlış beden almışım ama aslında bu çok faydalı olacak bu

so i will have some use for this also amazingly you can also

yüzden ben bunun için biraz faydası olacak ayrıca inanılmaz bir şekilde

turn this inside out and it can be used in another way as

bunu tersine çevirebilirsin ve başka bir şekilde de kullanılabilir

well incredible i love this so much

inanılmaz bunu o kadar çok seviyorum

so if you turn it round you can actually use it the other way

ki çevirirsen aslında diğer şekilde kullanabilirsin

and you have gold facing towards you which gives you a much nicer light you

ve altın kaplamaya sahip olursun size doğru çok daha güzel bir ışık veren ondan

see you get a much warmer light from it

çok daha sıcak bir ışık aldığınızı görüyorsunuz

and if you want to reflect white light you can also use this as well

ve beyaz ışığı yansıtmak istiyorsanız bunu da kullanabilirsiniz

this in cinematography and photography is called the bounce

sinematografide ve fotoğrafçılıkta bu sıçrama

board bounce board and that will bounce back the white

tahtası sıçrama tahtası olarak adlandırılır ve bu sıçrama yapar geri beyaz

light very different from this

ışık bundan çok farklı bu

very different from this particular thing because this is very reflective

belirli şeyden çok farklı çünkü bu çok yansıtıcı

so this will direct a lot more light back

yani bu çok daha fazla ışığı geri yönlendirecek

so that is my stupid mistake the stupid thing i did today i

yani bu benim aptalca hatam bugün yaptığım aptalca şey

ordered the wrong size however there is a happy ending to this story

yanlış beden sipariş ettim ancak mutlu Bu hikayeyi bitirmeye karar verdim

because i've decided to keep this i've realized that this will come in

çünkü bunu tutmaya karar verdim, bunun

very useful when i am outside when i'm outside

dışarıda

doing my live streams and maybe i need a little bit of extra sunlight on my face

canlı yayınlarımı yaparken çok faydalı olacağını fark ettim ve belki de yüzümde biraz fazladan güneş ışığına ihtiyacım var.

so i can use this to give me a little bit more light like that

Bunu bana biraz daha ışık vermek için kullanabilirim böyle

very nice so even though i made a mistake

çok güzel bu yüzden bir hata yapmış olsam bile

the story does have a happy ending so now you know yes

hikayenin mutlu bir sonu var yani artık biliyorsunuz evet

these things are used in the movie industry

bu şeyler film endüstrisinde kullanılıyor kesinlikle

definitely yes quite often you will see them used

evet oldukça sık göreceksiniz

on movie sets and also on television sets as well studio sets

film setlerinde ve ayrıca televizyon setlerinde ve

like this one for example so lighting is something that is very

bunun gibi stüdyo setlerinde kullanılırlar, örneğin aydınlatma,

important in cinematography and photography

sinematografi ve fotoğrafçılıkta çok önemli bir şeydir, her

you always need a lot of light and most importantly quite often you will

zaman çok fazla ışığa ihtiyaç duyarsınız ve en önemlisi, çoğu zaman ışığa

need even light so you don't want too many shadows

bile ihtiyaç duyarsınız, bu nedenle çok fazla gölge istemeyin,

as we all know shadows can make you look much older and sometimes you can have

çünkü hepimiz biliyoruz ki gölgeler sizi çok daha yaşlı gösterebilir ve bazen

shadows that are not really there so you have to

gerçekten orada olmayan gölgeleriniz olabilir, bu nedenle

be very careful with lighting lighting is one of the most important

aydınlatma konusunda çok dikkatli olmalısınız aydınlatma, fotoğraf çekmenin en önemli kısımlarından biridir

parts of taking photographs and also filming

ve ayrıca çekim de yapılıyor

as well oh we have the live chat up and running can

oh canlı sohbetimiz çalışıyor ve çalışıyor

i first of all say congratulations to vitas hello vitas i notice you are

öncelikle vitas'a tebrikler diyebilir miyim merhaba vitas

here today congratulations you are the latest

bugün burada olduğunuzu fark ettim tebrikler moderatör grubumuzun en son üyesisiniz

addition to our group of moderators

yes welcome welcome to my little team of moderators

evet hoşgeldiniz benim küçük moderatör ekibime hoşgeldiniz

so vitas i hope you enjoy your time with your little blue spanner

öyleyse vitas umarım küçük mavi anahtarınla

along with mika palmyra also pedro and belarusia so enjoy your time

birlikte mika palmyra ayrıca pedro ve belarusia ile iyi vakit geçirirsin

i hope you have a great time also congratulations to mary

umarım iyi vakit geçirirsin ayrıca mary'yi tebrik ederim

hello mary i believe you are watching in philippines hello to you and

merhaba mary filipinler'de izlediğine inanıyorum sana merhaba ve

congratulations because you are first on today's

tebrikler çünkü bugünün

live chat so even though i made a stupid mistake

canlı sohbetinde ilk sensin bu yüzden aptalca bir hata yapmış olmama rağmen yanlışlıkla

even though i did something that i shouldn't have

yapmamam gereken bir şey yapmış olmama rağmen

by mistake it was a mistake there is always a positive side i always

bu bir hataydı her zaman olumlu bir taraf vardır her zaman kötü bir durumdan

try to make the best of a bad situation so if i make a

en iyi şekilde yararlanmaya çalışırım bu yüzden bir

mistake or do something incorrectly quite often i will try to

hata yaparsam veya bir şeyi yanlış yaparsam, sık sık bu durumdan

find a good thing that will come out

çıkacak iyi bir şey bulmaya çalışacağım

from that situation and also i have ordered

ve ayrıca

the correct size reflector so i think tomorrow this will be coming but

doğru boyutta reflektör sipariş ettim, bu yüzden yarın bunun geleceğini düşünüyorum ama

it will be larger it will be a larger size not this

daha büyük olacak daha büyük bir boyut olacak bu boyutta değil

size it'll be much larger and then i can

çok daha büyük olacak ve sonra

place that over that side of the studio at the

bunu stüdyonun o tarafına yerleştirebilirim şu

moment i'm using lots of pieces of paper which is not very good to be honest

anda çok fazla kağıt kullanıyorum ki bu dürüst olmak gerekirse pek iyi değil

hello to everyone on the live chat nice to see you here and it's lovely to be

herkese merhaba canlı sohbet sizi burada görmek güzel ve ağzım ağrımadan konuşabilmek çok güzel o

able to speak without having pain in my mouth

it feels so good that's all i can say so we have strange words we have the

kadar iyi hissettiriyor ki söyleyebileceğim tek şey bu yüzden garip kelimelerimiz var

sentence game also we're going to look at some words

cümle oyunumuz var ayrıca bazılarına bakacağız

connected with up and down there are many idioms many

up ve down ile bağlantılı kelimeler pek çok deyim var

phrases that we can use in english connected with the words

ingilizcede up ve down kelimeleri ile bağlantılı olarak kullanabileceğimiz pek çok deyim var

up and down we will look at some idioms connected to those words also we are

bu kelimelerle bağlantılı bazı deyimlere bakacağız ayrıca

going to have a look at one of

my english lessons so lots to look forward to

ingilizce derslerimden birine de göz atacağız bu yüzden

today on the live stream

bugünü canlı yayında sabırsızlıkla bekleyecek çok şey var, bildiğiniz

as you know during my sentence game i always have a little

gibi cümle oyunum sırasında her zaman küçük bir

chicken or cockerel that comes up in the corner

tavuk ya da yavru horozum olur

well the other day i had a thought and i thought to myself i'm sure there

geçen gün aklıma bir fikir geldi ve kendi kendime düşündüm eminim vardır

must be one famous chicken somewhere in the world there has to be a

dünyanın herhangi bir yerinde ünlü bir tavuk olmak için

famous rooster so a male chicken rooster

ünlü bir horoz olmalı, bu yüzden bir erkek tavuk horozu

and i realized yes there is a famous rooster do you know

ve fark ettim ki evet ünlü bir horoz var,

which rooster i am talking about there is a famous cartoon character

hangi horozdan bahsettiğimi biliyor musunuz, ünlü bir çizgi film karakteri var ve

who happens to be a rooster and he will be joining us today

o da horoz ve bugün cümle oyunumuzda bize katılacak o, zamanın dolduğunu

on our sentence game he will be the cockerel that comes up to say

söylemek için gelen horoz olacak,

time's up so that coming later on as well

böylece daha sonra da

so many things happening today and it's a hot day

bugün pek çok şey oluyor ve hava sıcak bir gün,

it is absolutely gorgeous outside let's have another look shall we there

dışarısı kesinlikle muhteşem, hadi bir kez daha bakalım biz oradayız, şu

it is that is now that is right now outside

anda

the window and as you can see it's glorious

pencerenin dışında ve gördüğünüz gibi muhteşem

the only downside is there are lots and lots of flies buzzing around

tek dezavantajı etrafta vızıldayan çok sayıda sinek var

unfortunately

ne yazık ki

i would love to be outside i really would

dışarıda olmayı çok isterdim gerçekten

i wish i could be in the garden right now but i can't

isterdim içeride olabilmeyi isterdim bahçe şu anda ama yapamam bunun

so instead we have our backdrop today's backdrop

yerine arka planımız var bugünün arka planı

behind me it is a live view in the garden so at least we can

arkamda bahçede canlı bir görüntü var, bu yüzden en azından

see the garden and this morning when i woke up oh my

bahçeyi görebiliyoruz ve bu sabah uyandığımda aman tanrım

goodness i don't know what it is but summer

bilmiyorum bu ne ama yaz

mornings i love the morning light and here

sabahları sabah ışığını seviyorum ve işte

is a good example of that particular type of light

bu belirli ışık türüne iyi bir örnek, bugün

we seem to be talking about light a lot today so there it is the view this

ışıktan çokça bahsediyoruz, bu yüzden işte bu sabah dışarıda manzara var,

morning outside you can see the beautiful sunlight in

dışarıda güzel güneş ışığını görebilirsiniz.

the morning shining through the trees you can also see the cherry blossom with

sabah ağaçların arasından parıldayan kiraz çiçeklerini

all of its beautiful red leaves

tüm güzel kırmızı yapraklarıyla görebilirsiniz

yes that was the view this morning looking at the apple tree

evet bu sabah bahçedeki elma ağacına bakarken manzara buydu

into the garden very early there is nothing nicer

çok erken

than a summer morning a beautiful summer morning what could be better i

bir yaz sabahından daha güzel bir şey yoktur güzel bir yaz sabahı ne olabilir daha iyi ol

don't think anything anything at all

hiçbir şey düşünmüyorum

nothing could be better than the morning sun

hiçbir şey sabah güneşinden daha iyi olamaz sabah

it really does lift your spirit when you wake up in the morning and you open the

uyandığında perdeleri açtığında

curtains and there is the sun shining in the sky i don't know why it

ve gökyüzünde güneş parladığında gerçekten moralin yerine geliyor ben yapmıyorum neden

always makes your day so much better it really does

her zaman gününüzü çok daha iyi hale getirdiğini bilin gerçekten çok

very nice so that was this morning and this

güzel bu yüzden bu sabahtı ve bu

is now by the way you can catch me on youtube sunday

arada beni youtube'da yakalayabilirsiniz çarşamba

wednesday and friday yes i will be with you on sunday

ve cuma pazar evet pazar günü sizinle olacağım

and of course next wednesday next wednesday is a special day

ve tabii ki önümüzdeki çarşamba önümüzdeki çarşamba özel bir gün

do you know why why is next wednesday special

neden bir sonraki çarşamba özel olduğunu biliyor musunuz bilen var mı bir

does anyone know does anyone have any idea

fikri olan var mı

hello live chat we have oh louis mendes is here today

merhaba canlı sohbet bizde oh louis mendes bugün burada

also we have beatrice yoy k hello yoy k

ayrıca beatrice var yoy k merhaba yoy k

duncan's pronunciation is easy to listen to

duncan'ın telaffuzu dinlemek kolay

thank you very much well i am an english teacher

çok teşekkür ederim ben bir ingilizce öğretmeniyim

and as i always say there is no point being an english teacher if people can't

ve her zaman dediğim gibi insanlar ne dediğinizi anlamıyorsa ingilizce öğretmeni olmanın bir anlamı yok

understand what you're saying it doesn't make sense you see

mantıklı değil anlıyorsunuz

it doesn't make sense but i'm glad you like it

mantıklı değil ama ben Beğenmenize sevindim

and of course if you want to follow the captions you can as well

ve tabii ki altyazıları takip etmek istiyorsanız

have captions all you have to do is press c on your keyboard

altyazılara da sahip olabilirsiniz tek yapmanız gereken klavyenizdeki c tuşuna basmak

don't enter it on the live chat you don't have to do that

canlı sohbete girme bunu yapmak zorunda değilsin

just press the button press c on your keyboard and as if by magic

sadece tuşa basın klavyenizdeki c'ye basın ve sanki sihirle

you will have lovely fresh

güzel bir tazeliğe sahip olacaksınız,

the words coming from my mouth will be fresh and so

ağzımdan çıkan kelimeler taze olacak ve

will the captions you will have them underneath

altyazılar da

the screen hello also oh we have sunshine here today hello

ekranın altında olacak merhaba ayrıca oh bugün burada güneş var merhaba

sunshine i'm very glad to see you we have sunshine here in the studio and

güneş ışığı seni gördüğüme çok sevindim burada stüdyoda ve ayrıca dışarıda güneş ışığı var

also outside as well hello irene

merhaba irene

also we have belarusia i see belarus here you are using your

ayrıca belarusya'mız da var belarus'u görüyorum burada

your normal use of the live stream today i can see

normal canlı akışı kullanıyorsunuz bugün anahtarınızı görebiliyorum

your spanner so you are also in charge

yani siz ayrıca

with our other moderators today on the live chat

bugün diğer moderatörlerimizle canlı sohbette sorumlu o

isn't that nice we also have damien damien balbina hello damian

kadar güzel değil mi bizde de damien var damien balbina merhaba damian

nice to see you here as well i have a relative called

seni de burada görmek güzel benim damien adında bir

damien one of my nephews is called damien in fact we also have

akrabam var damien adında yeğenlerimden biri damien aslında bizde de var

oh hiroko hello hiroko tani also we have

oh hiroko merhaba hiroko tani ayrıca

zuzika flower espoi so nice to see all of you

zuzika çiçeğimiz var espoi bugün hepinizi burada görmek çok güzel giuseppe

here today giuseppe says i like your smiling tie

gülen kravatınızı beğendiğimi söylüyor evet

yes i thought i thought we would have a little bit of fun

a little bit of joy in today's live stream

bugünün canlı yayınında biraz eğlenelim biraz neşelenelim diye düşündüm

so that's the reason why i'm wearing my happy tie

bu yüzden

today with my little smiley face so as promised we are going to look at

bugün küçük gülen suratımla mutlu kravatımı takıyorum söz verdiğim gibi yukarı ve aşağı yukarı ve aşağı ile

some words connected to up and down

bağlantılı bazı kelimelere bakacağız hadi

up and down up and down let's have a look right now so here we

şimdi bir bakalım o yüzden işte

go there are quite a few up idioms

oraya gidiyoruz İngilizcede kullanabileceğimiz epeyce deyim var

that we can use in english and as you can see there are quite a few here

ve senin de görebileceğin gibi burada epeyce var

in a moment we're going to have a look at one of my english lessons

birazdan İngilizce derslerimden birine göz atacağız konuştuğum

an excerpt from one of my lessons where i talk all about

derslerimden birinden bir alıntı

up and down here are some up idioms

yukarı ve aşağı hakkında her şey burada, dünyada yükselecek bazı yukarı deyimler,

to go up in the world if you increase your status maybe you find that

eğer statünüzü yükseltirseniz, belki

you have a much better job maybe your career takes a very positive

çok daha iyi bir işiniz olduğunu keşfedersiniz, belki kariyeriniz çok olumlu bir dönüş alır,

turn perhaps you are promoted in your job

belki işinizde terfi edersiniz

and then you earn more salary from your work

ve sonra kazanırsınız işten daha fazla maaş

you go up in the world so if you go up in the world

alıyorsun dünyada yükseliyorsun yani dünyada yükselirsen bu

it means you increase your status you go up in the world maybe

statünün yükseldiği anlamına gelir dünyada yükselirsin belki ünlü

you become famous rich and famous perhaps no not me

olursun zengin ve ünlü belki hayır ben değilim ne

unfortunately to be on your uppers is the second idiom there it is

yazık ki zirvede olmak ikinci deyim,

to be on your uppers to be in a bad situation

yüksekte olmak kötü bir durumda olmak ipinin ucunda olmak artık

to be at the end of your tether you can't take any more

dayanamazsın

maybe you are poor maybe you are down trodden maybe

belki fakirsin belki ezilmişsin belki

you are in the gutter but at least you can still look at the

bataklığın içindesin ama en azından sen hala yıldızlara bakabilir

stars then put up to put up with something

sonra bir şeye katlanmaya katlanabilirsen bir şeye katlanabiliyorsan bir şeye katlanıyorsun

if you put up with something it means you bear something

demektir bir şeye

you tolerate something you put up with something maybe you have to put up

tahammül ediyorsun bir şeye katlanıyorsun belki

with someone's bad behavior maybe a person is being rude and

birinin kötü davranışına katlanmak zorundasın belki bir kişi kaba davranıyor ve

intolerant or nasty but you have to

hoşgörüsüz ya da iğrenç ama

put up with their bad behavior you put up

kötü davranışlarına katlanmak zorundasın onların

with their rudeness you tolerate it you put up with it you stand

kabalığına katlanıyorsun buna katlanıyorsun buna katlanıyorsun buna katlanıyorsun bir şeye katlanmaya

something you try to tolerate something you put up with something

çalışıyorsun bir şeye katlanıyorsun

maybe the children next door are making a lot of noise

belki komşu çocukları çok şey yapıyor gürültü

and you have to put up with it you have to

ve buna katlanmak zorundasın

bear the noise then get the upper hand if you get the upper

gürültüye katlanmak zorundasın sonra üstünlük sağla

hand it means you win above another person maybe you have

an advantage over someone else if you have an

advantage over another person we can say that you have the upper

üstünlüğünüz olduğunu söyleyebilirsiniz

hand you have the upper hand you have the advantage over another

üstünlüğünüz var başka bir kişi üzerinde avantajınız var

person you have or you get the upper hand

veya üstünlük elde ediyorsunuz

you have the advantage over another person

başka bir kişi üzerinde avantajınız var

you can rise to the occasion if you rise to the occasion or rise up

duruma yükselirseniz veya yükselirseniz duruma yükselebilirsiniz

to the occasion if you rise up to the occasion it means you perform

duruma göre yükselirseniz, elinizden gelenin en iyisini yaptığınız anlamına gelir, bu nedenle

as well as you can so maybe there is some pressure

belki de

on you to perform or to do something very well

performans göstermeniz veya bir şeyi çok iyi yapmanız için üzerinizde bir baskı vardır,

then you rise to the occasion you do it you do it well you

o zaman duruma yükselirsiniz yaparsınız onu iyi yaparsınız iyi

perform 100 you give 100 you rise up to the occasion

yaparsınız 100 verirsin 100 verirsin

you are willing to do it and also you are willing to do it very well

bunu yapmaya istekli olduğun ve ayrıca yapmaya çok istekli olduğun duruma ayak uydur

excuse me i need to drink some water

well that was very professional wasn't it i've just spilt my water down my

gömleğimin aşağısına

shirt look at that can you see it i will hide it with my

bak, görebiliyor musun, kravatımla saklayacağım,

tie so you can't see the next one is give up give up

böylece bir sonrakini göremezsin, pes etmek,

give up is something that i often want to do

pes etmek, genellikle yapmak istediğim bir şeydir,

especially when things go badly when things don't go my way

özellikle işler kötü gittiğinde, işler ters gittiğinde

when things go badly sometimes i really do

işler kötü gittiğinde yoluma gitmiyorum bazen gerçekten pes etmek

feel like giving up give up if you give up you quit you stop doing

istiyorum artık

something you give up you throw in

the towel you throw in the towel you give up you quit

you decide that you don't want to do it anymore

yapmak istemiyorsun artık

you don't want to do it anymore you you give up

yapmak istemiyorsun

finally from the up idioms to be uppity

sonunda pes ediyorsun up deyimlerinden kibirli olmak

to be uppity and stuck up so again we are using words

kibirli olmak ve kendini beğenmiş olmak yine kibirli olmak anlamına gelen kadar

and idioms connected with up to be uppity means to be snobbish

ile bağlantılı kelime ve deyimler kullanıyoruz züppe olmak için

you think you are so better than other people

diğer insanlardan çok daha iyi olduğunu düşünüyorsun

you are very uppity um yes yes look at me i'm better than

çok kibirlisin um evet evet bana bak ben herkesten daha iyiyim ben

everyone i am uppity stuck up an uppity person

kibirliyim kibirli bir insan kendisi hakkında

is a person who has a very high opinion of themselves

çok yüksek görüşlere sahip bir insandır

they think they are better than other people

onlar öyle sanıyorlar diğer insanlardan daha iyi hiç

have you ever met an uppity person i'm sure you have

kibirli biriyle tanıştın mı eminim ki

i'm sure you have so those are up idioms would you like to see some

görmüşsündür o yüzden bunlar up deyimler bazı

down idioms okay to have some down time

aşağı deyimler görmek ister misin tamam biraz boş zaman geçirmek için

sometimes i feel as if i need to take some down time if you have down time

bazen ihtiyacım varmış gibi hissediyorum biraz boş zaman geçirmek, eğer boş vaktiniz varsa, bu,

it means you have a rest from your job or the thing you normally do if

işinizden veya normalde yaptığınız şeyden dinlendiğiniz anlamına gelir, eğer

you have some down time it means you are doing

biraz boş zamanınız varsa, hiçbir şey yapmıyorsunuz demektir,

nothing you are relaxing you are taking a break

rahatlıyorsunuz, işinize ara veriyorsunuz demektir

from your job the thing you normally do you are having some down

normalde biraz boş

time maybe during your holidays you will rest you will do nothing

vaktin oluyor belki tatilin sırasında dinleneceksin hiçbir şey yapmayacaksın

nothing at all you will have some down time

biraz boş zamanın olacak

then we have down on your luck to be down on your look means you are

o zaman şansımızı kaybediyoruz görünüşünüz

having bad fortune things are not going your

kötü bir talihiniz olduğu anlamına gelir istediğin gibi gitmiyor

way things are not going the way that you

işler

want them to they are not going as planned oh

istediğin gibi gitmiyor planladığın gibi gitmiyor her şey

everything is going wrong i've lost my job i have no money

ters gidiyor işimi kaybettim hiç param yok mutsuzum

i am down on my so when you have bad fortune when things

yani şansın kötü olduğunda işler yolunda gittiğinde

keep going wrong you might say that you are down on your

yanlış gidiyorsan

look maybe a person who is gambling maybe they find themselves down

görünüşünü küçük görüyorsun diyebilirsin belki kumar oynayan biri kendini

on their look here's another one to put someone down

görünüşünde bulur

if you put someone down it means you criticize them

you try to make them feel small by saying cruel

and hurtful things to them you put them down you make them feel small

onlara zalimce ve incitici şeyler söyleyerek onları aşağılarsın onları küçük hissettirirsin onları

you insult them you berate them you say things to them that make them feel

aşağılarsın onları azarlarsın kendilerini

so foolish and unhappy you

çok aptalca ve mutsuz hissetmelerine neden olacak şeyler söylersin

put someone down to get down and dirty oh

birini aşağılar ve pislersin oh

now this sounds rude but it isn't if you get down and dirty it actually

şimdi bu kulağa kaba geliyor ama bu, aşağı inip kirlenmeniz değil, aslında bir işi

means you are willing to do a job maybe it may be an unpleasant job

yapmaya istekli olduğunuz anlamına gelir, belki bu tatsız bir iş olabilir,

perhaps a job that other people don't want to do

belki diğer insanların yapmak istemediği bir iş,

so you are willing to get down and dirty you are willing to do a job that maybe

bu yüzden siz aşağı inip sizi kirletmeye hazırsınız. belki

for some people is unpleasant you get

bazı insanlar için hoş olmayan bir işi yapmaya isteklisin

down and dirty you are willing to get your hands dirty you are

aşağı iniyorsun ve kirleniyorsun ellerini kirletmeye isteklisin

willing to get down and dirty i don't mind doing that job even though

aşağı ve kirlenmeye isteklisin çok dağınık ve kirli olmasına rağmen bu işi yapmayı umursamıyorum

it's very messy and unclean but i don't mind i don't

ama umursamıyorum umrumda değil

mind i like to get down and dirty

aşağı inmeyi ve kirlenmeyi severim ezilmenin bir

there's no answer to that to be downtrodden ah downtrodden

cevabı yok ah ezilen

a person who feels walked over a person who often feels that other people

bir insan, sık sık diğer insanların

look down on them so the person who is uppity will make another person feel

onları küçümsediğini hisseden bir insanın üzerine basıldığını hisseden bir kişi bu yüzden ezilen kişi kendini beğenmişlik başka bir insanı

down trodden maybe they feel low because everyone else around them is

ezilmiş hissettirir belki onlar da kendilerini kötü hissederler çünkü etraflarındaki herkes

having a good life downtrodden maybe you are pushed

iyi bir hayat yaşıyor ezilmiş belki

down to a lower level in society you feel

toplumda daha aşağı bir seviyeye itilmişsindir ezilmiş hissediyorsun

down trodden here's another one down to the wire oh i

işte bir tane daha dibe batmış oh

like this one this can often be used at the end of a

bunu beğendim bu genellikle bir yarışın sonunda kullanılabilir,

race so maybe if there is a race taking place

bu yüzden belki bir yarış yapılıyorsa

and you are not sure how that race is going to end then we

ve o yarışın nasıl sona ereceğinden emin değilseniz, o zaman her şeyin

can say that it is down to the wire

sonuna kadar olduğunu söyleyebiliriz,

it means that the result will only come at the very last moment of the race

bu da sonucun sadece biteceği anlamına gelir. yarışın en son anında gel

so there will be no result until the the last

yani son birkaç saniyeye kadar sonuç olmayacak her şey

few seconds it is all down to the wire it means we won't know

tele bağlı yani

the result until the very last moment

son ana kadar sonucu bilemeyeceğiz

and finally something that i never do something that i never find myself doing

ve sonunda asla yapmayacağım bir şey Kendimi asla moralim bozukken bulamıyorum

being down or being on a downer or maybe you are

ya da moralim bozuk ya da belki sen moral bozucu birisin moral bozucu

a downer a person can be described as a downer a person who is depressed

olarak tanımlanabilir bunalımlı bir kişi ve

and they often talk about gloomy or glum things maybe they are

sık sık kasvetli ya da asık suratlı şeylerden bahsediyorlar belki

moody maybe they go to a party and they sit in

karamsarlar belki de bir şeye gidiyorlar parti yaparlar ve bütün gece

the corner of the room looking unhappy all night

mutsuz görünerek odanın bir köşesinde otururlar,

someone might go up to them and say oh don't be such a downer

birisi yanlarına gidip ah, bu kadar moralini bozma,

downer a person who is miserable sullen unhappy they are

sefil somurtkan, mutsuz bir insan moralini bozuyor, mutsuz

being a downer to become unhappy of course it's normal

olmak için tabii ki normal, diyebilir. mutsuz

to be unhappy you can't be happy every day

olmak her gün mutlu olamazsın

it's almost impossible even i find it hard to be happy every day

bu neredeyse imkansız hatta ben her gün mutlu olmayı zor

and some people say i'm happy all the time so i hope you enjoyed

buluyorum

those idioms we had some up idioms and also some down idioms

talking of which we are now going to take a look at an excerpt

bahsettiğimiz aşağı deyimler, şimdi bu kelimeler hakkında yaptığım derslerimden birinden bir alıntıya bakacağız,

from one of my lessons that i did all about

these words fortunately the link to the video is under

neyse ki videonun bağlantısı

this video right now so the link to this lesson

şu anda bu videonun altında, yani bu dersin bağlantısı

the full lesson the link is under this video right now in fact i might

tam ders link şu anda bu videonun altında aslında

also put it in the live chat as well shall i

canlı sohbete de koyabilirim onu ​​da yapayım mı

do that yes okay then i will try

evet tamam o zaman deneyeceğim ve işte

and there it is

orada

i hope so anyway there it is yes so that is the link in the live

umarım yani her neyse orada evet yani canlıdaki bağlantı bu size göstermek üzere olduğum

chat to the full version of the lesson i'm about to show you this is a lesson

dersin tam versiyonuyla sohbet edin bu tamamen kelimelerle ilgili bir derstir deyimler

all about words phrases uses of

up and down

yukarı ve aşağı kelimelerinin kullanımları yukarı

the words up and down are seen as opposites in its most common form

ve aşağı kelimeleri zıt olarak görülür en yaygın biçimiyle

the word up means to move from a low place

yukarı kelimesi bir yerden hareket etmek anlamına gelir alçaktan yükseğe

to a high one when something moves up it goes from a low point to a higher

bir şey yukarı hareket ettiğinde alçak bir noktadan daha yükseğe gider bu

one it can be an adjective an adverb or a

bir sıfat olabilir bir zarf veya bir

preposition as an adverb the music could be heard

edat olabilir zarf olarak müzik

up in my bedroom the dog looked up at its owner

yatak odamda duyulabilir köpek sahibine baktı

the word down is the opposite of up movement from a high place to a low

aşağı kelimesi yukarının zıttıdır yüksek bir yerden alçak bir yere hareket aşağıdır aşağı hareket edersin aşağı hareket eder aşağı doğru hareket eder

place is down you move down

it goes down to move towards a lower position

is to go down just like up we can use the word down as an adjective

aşağı inmek tıpkı yukarı gibi aşağı kelimesini sıfat,

an adverb or a preposition as a preposition he is walking down the

zarf veya a olarak kullanabiliriz edat olarak edat sokakta yürüyor

street the water is flowing down the side of a

su bir dağın yamacından aşağı akıyor

mountain as an adverb without a noun he lay down

isimsiz bir zarf olarak uzanıp

and fell asleep in medicine there are certain legal drugs that can affect your

uykuya daldı tıpta ruh halinizi etkileyebilecek bazı yasal ilaçlar vardır ruh

mood a drug that lifts your mood can be

halinizi yükselten bir ilaç saya

described as an upper it makes you feel happy

olarak tanımlanabilir sizi mutlu hissettirir

caffeine is a substance that is found in tea

kafein çay

coffee and some fizzy drinks and is classed as a

kahve ve bazı gazlı içeceklerde bulunan ve uyarıcı olarak sınıflandırılan bir maddedir

stimulant nicotine is also an upper and is found in cigarettes

nikotin de sayadır ve sigarada bulunur

many illegal drugs are often referred to as

birçok yasadışı uyuşturucuya genellikle

uppers to feel up is the state of being happy a positive mood

saya denir kendini iyi hissetmek mutlu olma durumudur olumlu bir ruh hali

or outlook can be described as upbeat he seems quite upbeat about his job

veya bakış açısı iyimser olarak tanımlanabilir iş beklentileri hakkında oldukça iyimser görünüyor iyimser

prospects to be upbeat means that you feel

olmak bir

positive and optimistic about something

şey hakkında olumlu ve iyimser hissettiğiniz anlamına gelir birini yönlendirmek

there is a great phrase in english to lead someone

için ingilizce harika bir söz

up the garden path or to lead someone down the garden path

bahçe yoluna çıkmak veya birini bahçe yolundan aşağı götürmek

this idiomatic sentence means that someone is misleading another

Bu deyimsel cümle, birinin başka birini

into doing something based on deception or a lie if you are going out somewhere

aldatmaya veya yalana dayalı olarak bir şey yapması için yanıltması anlamına gelir, eğer özel bir yere çıkacaksanız,

special then you might dress up this means that

o zaman giyinebilirsiniz, bu da

you will put smart clothes on you will dress yourself

akıllı kıyafetler giyeceğiniz anlamına gelir. kendi kendine giyineceksin

up of course dress up can also mean to pretend to be someone

tabii ki giyinmek biri gibi davranmak anlamına da gelebilir

you can dress up as a doctor or a fireman

doktor veya itfaiyeci kılığına girebilir onların

you wear their outfit or uniform children often play dress-up they

kıyafetlerini veya üniformalarını giyebilirsin

pretend to be someone else such as a nurse or cowboy or their

kovboy ya da

favorite comic book hero

en sevdikleri çizgi roman kahramanı,

so the word up can show movement position and feeling you can

böylece yukarı kelimesi hareket pozisyonunu ve hissini gösterebilir, yukarı

move up you can be up somewhere and you can feel up or be up

hareket edebilirsin, bir yerde yukarı çıkabilirsin ve daha önce de

emotionally as i have already said the word down is the opposite of up

söylediğim gibi, aşağı kelimesini yukarının tersi

if you move from a high place to a lower one

ise, yukarı hissedebilirsin ya da duygusal olarak yükselebilirsin. yüksek bir yerden daha alçak bir yere geçin,

then you move down if you find yourself feeling unhappy and depressed

sonra aşağı inersiniz kendinizi mutsuz ve depresif hissediyorsanız, kendinizi kötü hissediyorsunuz

we can say that you are feeling down you are down in the dumps you are

diyebiliriz.

down in the mouth you are unhappy

the word down can be used in many ways you can downsize this means that you are

birçok yönden küçültebilirsiniz bu,

making cutbacks and reducing the quantity of something

kesintiler yaptığınız ve

it is often used in business when a company reduces its number of workers

iş hayatında sıklıkla kullanılan bir şeyin miktarını azalttığınız anlamına gelir, bir şirket çalışan sayısını azalttığında

the company downsizes

şirket küçülür, ruh halinizi değiştirebilecek

there are certain drugs both legal and illegal

hem yasal hem de yasa dışı bazı uyuşturucular vardır

that can alter your mood and make you feel unhappy

ve sizi mutsuz

or lethargic these drugs can be referred to as

veya uyuşuk hissettirir bu ilaçlar moral bozucu olarak adlandırılabilir

downers they relax you to the point where you

sizi tembel ve halsiz hissettiğiniz noktaya kadar rahatlatırlar

feel lazy and listless these types of drugs are

used to numb the brain you can be on a downer

which means that your mood has sunk you have become unhappy and you are

mutsuz oldun ve canın

feeling blue to place something on a surface

sıkılıyor bir şeyi bir yüzeye

is putting something down you put down the cup

koymak bir şeyi yere koyuyorsun bardağı bırakıyorsun tabağı

you put down the plate you

put down the knife the phrase put down can also mean a remark that makes

bırakıyorsun bıçağı bırakıyorsun bırak ifadesi aynı zamanda

another person feel small and inadequate you put a person down

başka birini küçük ve yetersiz hissettiren bir söz anlamına da gelebilir bir insanı yere indirirsin onu

you say something to belittle and demean them

aşağılayacak ve küçük düşürecek bir şey söylersin

the opposite of put down is pick up you pick up the cup

aşağılamanın tersi alırsın bardağı alırsın

you pick up the plate you pick up the knife

tabağı alırsın bıçağı

pick up can also mean collect you go to fetch something

alırsın toplamak anlamına da gelebilir bir şey almaya gidersin

or collect something you pick up a parcel from the post office

veya bir şey alırsın postaneden bir koli alıyorsun

you pick up your children from school

okuldan çocuklarını alıyorsun

oh dear what has happened i'm upside down

ah canım ne oldu ben alt üst oldum

upside down is the wrong way up the top is where the bottom should be

ters yol üst yukarı alt olması gereken yerde

and the bottom is where the top should be

alt da üst olması gereken yerde

not only do i look upside down to you you also look upside down to me

sadece ben sana ters bakmıyorum sen de bana ters bakıyorsun

and there it was an excerpt from one of my lessons yes all about

ve orada derslerimden birinden bir alıntı vardı evet her şey

words connected to up and down i hope you are feeling up today because

yukarı ve aşağı bağlantılı kelimelerle ilgili umarım bugün iyi hissediyorsundur çünkü bugün

it's friday and this is english addict live from the

cuma ve bu ingilizce bağımlı ingilizcenin doğum yeri olan ingiltere'den canlı yaşıyor bu nedir

birthplace of english which just happens to be

england

what is this

i got this in my recommendations what is this

tavsiyelerimde bunu aldım bu nedir bu

what is it this is the internet

nedir bu internet

where anything can happen my name is duncan i talk about english

her şeyin olabileceği bir yer benim adım duncan ingilizce hakkında konuşurum

i teach english and i do this three times a week

ingilizce öğretirim ve yaparım haftada üç kez

live on youtube i'm very glad to see that we have some

youtube'da canlı yayında bazı

new viewers isn't that lovely hello to the live chat we have the sentence

yeni izleyicilerimiz olduğunu gördüğüme çok sevindim, canlı sohbete merhaba o kadar da güzel değil mi,

game coming up a little bit later on as well

biraz sonra cümle oyunumuz da geliyor,

are you excited about that yes i am so excited

bunun için heyecanlı mısınız? evet o kadar heyecanlıyım

that i just can't hide it i can't hide the fact that i'm feeling

ki saklayamam heyecanlı olduğum gerçeğini saklayamam bu

excited you can find that lesson by the way the lesson you've

arada o dersi bulabilirsin az önce gördüğün ders

just seen that was just an excerpt that was just a

sadece bir alıntıydı o sadece bir alıntıydı yaklaşık 18 dakika

small part of a very long lesson which goes on for

süren çok uzun bir dersin küçük bir kısmı

around 18 minutes all about words phrases everything to do

kelimeler hakkında her şey ifadeler

with up and down i hope you're feeling good on this

yukarı ve aşağı ile ilgili her şey umarım bu

friday the weekend is just around the corner

cuma iyi hissediyorsunuzdur hafta sonu hemen köşede

mr steve is going to see his mother tomorrow so that's what he's doing

bay steve annesini görecek yarın yani o öyle yapıyor ben

i might be having a rest i think tomorrow

dinleniyor olabilirim sanırım yarın

tomorrow i'm going to have my down time and then i will be back with you on

yarın boş zamanım olacak ve sonra pazar günü tekrar geleceğim bu arada

sunday by the way hopefully on sunday we will be in the garden hopefully i'm

inşallah pazar günü bahçede oluruz inşallah ben'

hoping the flies will disappear they will all

Sineklerin kaybolmasını umuyorum,

fly off somewhere else instead of buzzing around

etrafımda vızıldayıp beni rahatsız etmek yerine başka bir yere uçacaklar, bu yüzden

me annoying me so hopefully on sunday we

umarım pazar günü

will be in the studio we will have to wait and see what

stüdyoda olacağız, bekleyip ne olacağını görmemiz gerekecek,

happens we will have to wait and see however today look at that

bekleyip görmemiz gerekecek ancak bugün bakın

it's so beautiful outside there is the view right now

dışarısı o kadar güzel ki manzara şu anda

live out the window you can see everything is looking lovely

pencereden canlı olarak görebiliyorsunuz her şey güzel

and green you might even say lush

ve yeşil görünüyor hatta bereketli gür görünüyor diyebilirsiniz ki

lush everything is looking lush which to be honest with you sounds like

dürüst olmak gerekirse kulağa

a very strange word talking of which

çok garip bir kelime gibi geliyor hangisinden bahsedersek

would you like to have a look at some strange words well

bazı garip kelimelere bakmayı seviyorsunuz, peki

what a coincidence mr duncan how strange that you should mention strange and then

ne tesadüf bay duncan, ne kadar garip, garipten bahsetmeniz ve sonra

talk about strange words here we go then some weird words

garip kelimeler hakkında konuşmanız, işte başlıyoruz, sonra bazı garip kelimeler, burada, ingiltere'de,

some strange words for friday afternoon here in england no i've never been

cuma öğleden sonra için bazı garip kelimeler, hayır, hiç kullanmadım

to india i've never been there i i believe at the moment it's very hot

Hindistan'a gittim hiç gitmedim inanıyorum şu anda hindistan çok sıcak

in india i think so

bence

don't you go to see her mother as well unfortunately we have to be careful at

annesini de görmeye gitmeyin maalesef şu anda

the moment you see with how we mix so that is the reason why

nasıl karıştığımızı gördüğünüzde dikkatli olmalıyız nedeni bu

but i will be here tomorrow having some down time

ama yarın biraz boş zaman geçirerek burada olacağım, içimden bir

i have a feeling that steve also might be having some down

his var ki Steve de yarın

time tomorrow that's all i'm saying here we go then we have some strange

biraz boş zaman geçirecek

english words these are english words that are a little bit strange

biraz garip biraz

a little bit weird perhaps you've never seen these words before

tuhaf belki bu kelimeleri daha önce hiç görmedin

my advice can i give you some advice do you mind is it okay my advice is to

tavsiyem

write the words down so if you have a piece of

paper and a pen or maybe your mobile phone nearby

ya da belki cep telefonunuz yakınınızda

perhaps you can type them into your mobile phone something like

belki de cep telefonunuza böyle bir şey yazabilirsiniz, bu

that so i would my advice to you

yüzden size tavsiyem

is write the words down and then maybe some of them you can use

kelimeleri bir yere yazın ve sonra belki bazılarını kullanabilirsiniz

maybe some of them you can remember here is the first word

belki bazılarını hatırlarsınız burada ilk

i can't believe how hot it is it's so hot in the studio everyone i'm

Ne kadar sıcak olduğuna inanamıyorum stüdyoda çok sıcak millet Kaynıyorum

boiling hot i'm so hot maybe i can use my little

çok ateşliyim belki küçük

reflector as a fan oh yes that's nice

reflektörümü fan olarak kullanabilirim oh evet bu güzel

oh that's nice oh so lovely yes ah

oh bu güzel oh çok güzel evet ah ah çok

ah a lovely cool breeze very nice it is hot in here

güzel serin bir esinti çok güzel burası sıcak işte

here we go then here is our first strange word

başlıyoruz sonra işte bugün için ilk garip kelimemiz

for today

very nice twizzle twizzle this is a real word i'm often

çok güzel twizzle twizzle bu gerçek bir kelime sık sık

accused people say mr duncan these words are not

suçlanıyorum insanlar diyor bay duncan bu kelimeler

real can i say yes they are they are real these are and there is

gerçek değil evet diyebilir miyim onlar gerçek bunlar ve

a real word a real english word twizzle if you twizzle something you

gerçek bir kelime var gerçek bir ingilizce kelime twizzle eğer bir şeyi twizzle edersen bir şeyi

turn something you turn something or you cause something to turn

döndürürsün bir şeyi döndürürsün veya bir şeyin dönmesine neden olursan twizzle

you twizzle you twizzle it's a great word

you twizzle bu harika bir kelime

so you are describing action an action a verb

yani eylemi ve eylemi tarif ediyorsun bir şeyi

that shows that you are turning something

çevirdiğinizi gösteren fiil kıvırtmak

twizzle you might twizzle your pen in your hand you might make it turn

elinizdeki kalemin dönmesini sağlayabilirsiniz

round twizzle it's a great word that so that's what we're doing for now some

twizzle harika bir kelime yani şimdilik böyle yapıyoruz bazı

unusual words i sit in the classroom twizzling

alışılmadık kelimeler sınıfta oturuyorum

my pen i twizzle my hair well i don't

kalemimi kıvırıyorum ben saçımı twizzle iyi bilmiyorum

and we all know why don't we twizzle so there is today's first unusual word

ve hepimiz biliyoruz neden twizzle yapmıyoruz bu yüzden bugünün ilk olağandışı kelimesi

a very strange word but we do use it in english we do it is used you

çok garip bir kelime ama biz onu ingilizce kullanıyoruz biz onu kullanıyoruz sen

twizzle twizzle

twizzle twizzle

oh here's one now maybe this is something that you might call me

oh işte şimdi bir tane belki bu ara sıra bana diyebileceğiniz bir şey

from time to time maybe you say mr duncan

belki bay duncan bay

mr duncan you are a glutton glutton have you ever heard of

duncan siz obur obursunuz bu kelimeyi hiç duydunuz mu

this word glutton a glutton is a person

obur obur

who eats too much they are always eating food they are

çok yiyen insandır sürekli yemek yiyorlar

always hungry quite often they will eat more food than

hep açlar oldukça çoğu zaman ihtiyacından fazla yemek yerler

they need we will describe that person as a

o kişiyi obur olarak tanımlarız obur sen yemeğine

glutton a glutton you you can't get enough of

doyamazsın

your food a person who is greedy

açgözlü açgözlü

a greedy person a person who eats more than they need

ihtiyacından fazlasını yiyen bir insan

they can't stop eating food because they are a

duramazlar obur oldukları için yemek yemek

glutton and the action that describes that of course is gluttony

ve bunu tanımlayan eylem elbette oburluktur

gluttony is the action of being a glutton you can't stop eating

you eat all the time a person who is greedy

a greedy person is a glutton glutton it's a great word

harika söz

they are a glutton they are a gluten by the way i've done

onlar obur onlar glüten bu arada ben

something unusual here would you like to see something unusual

burada sıra dışı bir şey yaptım sıra dışı bir şey görmek ister misin

i will show you this yes what do you think of this ah

sana bunu göstereceğim evet bunun hakkında ne düşünüyorsun ah

oh mr duncan we can see what you've done there

oh bay duncan ne yaptığını görebiliriz orada bitti

oh so there are some translations more strange

oh, yani bazı çeviriler var daha tuhaf

english words yes i was very busy this morning

ingilizce kelimeler evet bu sabah

trying out some new software trying to put up some translations of certain

bazı yeni yazılımları denemekle çok meşguldüm, bazı kelimelerin ve cümlelerin bazı çevirilerini koymaya çalışıyordum,

words and sentences so there you can see it now on the

böylece şimdi ekranda görebilirsiniz

screen some translations there of more strange english words

bazı çeviriler orada daha fazlası garip ingilizce kelimeler

what do you think about that now i'm sure

bunun hakkında ne düşünüyorsun şimdi eminim

someone is going to say mr duncan that is terrible translation

birileri diyecek ki bu korkunç bir çeviri bay duncan

so so how good is the translation is it good

yani çeviri ne kadar iyi iyi

translation so there you can see we have including vietnamese we have some

çeviri yani orada görebilirsin vietnamca da dahil olmak üzere biraz

spanish we also have i think there is arabic

ispanyolcamız var ayrıca var mı arapça var bizde de var

also we have i think there is russian as well so what do you think of that

sanırım rusça da var peki buna ne dersiniz

oh i've been very busy trying to do some translating i hope

oh biraz çeviri yapmakla çok meşguldüm umarım

it was successful i really do i hope i hope you could understand my

başarılı olmuştur gerçekten yaparım umarım yaparsınız çevirilerimi anlayın yapamıyorsanız

translations if you can't i apologize but at least i

özür dilerim ama en azından denedim

tried gluten is a person who is greedy

glüten açgözlü bir insandır

they always eat more than they should here's another word oh preen

her zaman gereğinden fazla yerler işte başka bir kelime oh preen

no i'm sure ladies you will know all about this word but

hayır eminim hanımlar bu kelime hakkında her şeyi bileceksiniz ama

maybe men as well so often men will also

belki erkekler Ayrıca erkekler

preen themselves in the wild you will often see the birds preening

vahşi doğada da sıklıkla tüylerini kabartırlar Kuşların kendilerini tüylerini temizlediklerini sık sık görürsünüz

themselves they clean their feathers especially during the mating season

özellikle çiftleşme mevsiminde tüylerini temizler

because the male bird wants to look lovely you

çünkü erkek kuş güzel görünmek ister

see he wants to attract the female you see so that's what he

anlıyor musunuz dişiyi çekmek istiyor yani gördüğünüz şey bu o

wants to do preen you preen yourself

kendini pohpohlamak istiyor sen kendini pohpohlamak istiyor

you make yourself look smart and beautiful attractive you preen

kendini zeki ve güzel gösteriyorsun çekici

yourself so a woman might preen herself she might make her hair look

lovely she might put some makeup on a man

might also preen himself this has become very fashionable nowadays

so men also use cosmetics many years ago you didn't do it if men

yani erkekler de kozmetik kullanıyor yıllar önce siz yapmıyordunuz, erkeklerin daha yakışıklı görünmeleri için ciltlerine

had cosmetics or anything that they put on their skin

sürdükleri kozmetik veya herhangi bir şey olsa

to make them look more handsome it wasn't accepted but nowadays many

kabul edilmiyordu ama günümüzde pek çok

people do many men use cosmetics on their face moisturizer

erkek kullanıyor birçok erkek yüz nemlendiricisinde kozmetik kullanıyor

different types of cosmetic so men and women will

farklı kozmetik türleri, yani erkekler ve kadınlar

use makeup and cosmetics they will preen themselves

makyaj ve kozmetik kullanacaklar, kendilerini pohpohlayacaklar,

preen so this is describing an action you preen

yani bu bir eylemi anlatıyor,

yourself you stand in the mirror preening yourself because you want to

kendinizi böbürlüyorsunuz, aynanın karşısına geçip kendinizi temizliyorsunuz çünkü

look smart you want to look attractive you want to

akıllı görünmek istiyorsunuz, çekici görünmek istiyorsunuz,

look decent preen green i like that word

düzgün görünmek istiyorsunuz. bu kelimeyi beğendim

it comes out of your mouth so nicely preen

ağzından o kadar güzel çıkıyor ki

it sounds like dream

rüya gibi geliyor

here's another one oh this is for people who

işte bir tane daha oh bu

are maybe in the near future they might be buying

belki yakın gelecekte bir ev satın alacak insanlar için

a house here is a word that can cause

burada çok şeye neden olabilecek bir kelime

a lot of heartache the word is gazump have you ever heard

kalp ağrısı kelime gazump bu kelimeyi hiç duydunuz mu

of this word this is a simple word but

bu basit bir kelime ama

it has a very big meaning outbid so here's the example that i want to

çok büyük bir anlamı var.

tell you this is the example i want to explain to

you right now perhaps you are buying a house maybe you

bir ev alırken belki çok

see a beautiful house that you want to buy

güzel bir ev görürsün ve almak istersin

and then you put an offer in for the house and the people selling the

ve sonra o ev için teklif verirsin ve evi satan insanlar

house accept your offer they say okay

teklifini kabul ederler tamam tamam dediler

that's all right we accept your offer but then a few days

teklifini kabul ediyoruz ama sonra bir kaç gün

later someone comes along and they offer more money so maybe your house

sonra birileri gelir ve daha fazla para teklif ederler, yani eviniz belki

is twenty thousand or two hundred thousand pounds

yirmi bin veya iki yüz bin pounddur,

but someone comes along and they offer 250 000 pounds

ancak biri gelir ve

even though you've already made the deal even though you've already said

siz zaten anlaşmayı yapmış olmanıza rağmen,

to the person selling the house that you want it

bunu satan kişiye zaten söylemiş olmanıza rağmen, 250 000 pound teklif ederler. senin istediğin bir ev

and maybe they accept your offer someone else comes along

ve belki teklifini kabul ederler başkası gelir

and they make a better offer they gazump you they outbid

ve daha iyi bir teklif yaparlar seni gaza getirirler

your offer they make a higher offer and this is something that used to be

senin teklifini geçerler daha yüksek bir teklif yaparlar ve bu

around quite a lot during the 1980s and also

1980'lerde epeyce olan bir şeydi ve ayrıca

certain parts of the 1990s and it might come back again

1990'ların bazı bölümleri ve

after all of this craziness has come to an end

tüm bu çılgınlık sona erdikten sonra tekrar geri gelebilir

maybe there will be a lot of people gazumping

belki hayallerindeki evi almaya çalışırken bir sürü insan gaza basacak,

as they try to get the house of their dreams

so we will see what happens i believe the word comes from yiddish

böylece ne olacağını göreceğiz söze inanıyorum yiddish'ten geliyor, bu

which is

so the word is actually yiddish and it means

yüzden kelime aslında yiddish'tir ve

out bid so you give a better offer you give a higher

daha iyi bir teklif vermek için daha yüksek bir

offer gazump quite often used in british english

teklif verirsiniz anlamına gelir gazump İngiliz İngilizcesinde oldukça sık kullanılır, bu

so when you are trying to buy a house and maybe you put an offer in for the

nedenle bir ev satın almaya çalıştığınızda ve belki de bir teklifte bulunursunuz. ev için

house someone else comes along and they take

başka biri geliyor ve

your house away because they they bid a higher price

evinizi alıyorlar çünkü sizin gazladığınızdan daha yüksek bir fiyat teklif ediyorlar bu

than you gazump it's a horrible a horrible word

korkunç bir korkunç kelime biz

we were about to sign the contract when someone came along and gazumped us

sözleşmeyi imzalamak üzereyken biri gelip bizi gazladılar

they gazumped us so gazump you gazump someone you put a better

bizi gazladılar yani gazump siz gazump mülk için daha iyi bir teklifte bulunursun,

offer in on the property so the person who was

böylece alacak olan kişi

going to get it can't have it they lose the house of

ona sahip olamaz, hayallerindeki evi kaybederler,

their dreams they can't buy it because someone has

satın alamazlar çünkü biri

come along and made a much better offer

gelip çok daha iyi bir teklifte bulunmuştur

oh look look it's three o'clock everyone isn't that nice

oh bak bak saat 3 herkes o kadar iyi değil

it's three o'clock here in the uk i don't know what time it is where you are

burada ingiltere'de saat 3 olduğun yerde saat kaç bilmiyorum

because i'm not there you see by the way if you want to get in touch

çünkü ben orada değilim bu arada görürsün eğer girmek istersen dokunmaktan

you are more than welcome to do so you can all you have to do is

memnuniyet duyarız, böylece tek yapmanız gereken

send an email also you can join me on facebook

bir e-posta göndermek, ayrıca facebook'ta bana katılabilirsiniz

and don't forget if you want to make a donation you can do that

ve unutmayın, bağış yapmak istiyorsanız onu da yapabilirsiniz,

as well

so there we go what do you think of that do you know what i've got in my hand at

işte başlıyoruz bunu düşünüyor musun şu an elimde ne var biliyor musun çikolatalı

the moment it is something chocolatey something orangey something

bir şey portakallı bir şey tatlı bir şey

sweet yes you've guessed it

evet tahmin ettin

i decided last night to buy some jaffa cakes

dün gece biraz jaffa keki almaya karar verdim ne zamandır

i haven't had jaffa cakes for such a long time

yafa keki yemedim çok uzun zamandır

as you know i am a simple man with simple pleasures

biliyorsun ben basit zevkleri olan basit bir adamım

i don't ask for much if i have a box of jaffa cakes in my

elimde bir kutu yafa keki olsa çok şey istemem

hand i'm happy i'm the happiest man in the

mutluyum dünyanın en mutlu adamıyım bu

world so last night we went shopping oh we had

yüzden dün gece biz alışverişe gittik oh biz de

to wear our masks as well so we went shopping mr steve and myself

maskelerimizi takmak zorundaydık bu yüzden alışverişe gittik Bay Steve ve ben şehirdeki

we went shopping into the local supermarket in town

yerel süpermarkete alışverişe gittik

and yes everyone was wearing masks including us so i decided to buy some

ve evet biz dahil herkes maske takıyordu bu yüzden yarın yiyeceğim biraz yafa keki almaya karar verdim

jaffa cakes which i will be eating tomorrow whilst

mr steve is out at his mother's

bay steve annesinin yanındayken

i really love jaffa cakes i can't begin to tell you how much i love them

jaffa keklerini gerçekten çok seviyorum size onları ne kadar sevdiğimi anlatamam

in fact i wish i could marry a jaffa cake

aslında keşke bir jaffa kekiyle evlenebilseydim

i really do or a whole box maybe i could marry a whole box of jaffa

gerçekten evlenirim ya da bütün bir kutu belki bütün bir kutuyla evlenebilirim jaffa

cakes wouldn't that be lovely here's another

kekleri çok güzel olmaz mıydı işte başka bir

unusual word we are looking at strange words

olağandışı kelimeye bakıyoruz garip kelimeler

very unusual words some might say here's another word this is a weird word

çok sıradışı kelimeler bazılarının diyebileceği başka bir kelime bu garip bir kelime

mr duncan oh sassy

bay duncan oh sassy

sassy now this can be used as an adjective

sassy şimdi bu bir sıfat olarak kullanılabilir

an adjective that describes a certain type of person

tanımlayan bir sıfat belli bir insan tipi

a certain characteristic or the character

belli bir özellik veya

of a person maybe there is someone in your workplace

bir insanın karakteri belki iş yerinizde birileri vardır

and they are always lively they always say what they think they

ve her zaman canlıdırlar her zaman düşündüklerini söylerler her

always speak their mind they never hold back do you have someone

zaman düşündüklerini söylerler asla geri çevirmezler işte

at work like that where you can describe them as

böyle biri var mı nerede onları küstah olarak tanımlayabilirsiniz

sassy a sassy person is a person who is cheeky

şımarık bir insan arsız bir insandır aklından geçeni

a person who speaks their mind they don't hold back

söyleyen bir insandır geri çekilmezler

their character is very realistic they are maybe

karakterleri çok gerçekçidirler belki

outspoken about things they will say what they think

şeyler hakkında açıksözlüdürler öyle

if they meet a person who they don't like

biriyle karşılaşsalar ne düşünürlerse onu söylerler hoşlanmıyorlar

they will say it some people can be very sassy cheeky

bunu söyleyecekler bazı insanlar çok arsız olabiliyorlar

forward they say what they think they don't hold back

düşündüklerini söylüyorlar

a person can be sassy quite often we will use it to describe a woman

bir insan oldukça şımarık olabilir bunu bir kadını tarif etmek için kullanacağız açık

a woman who is outspoken a woman who says what she thinks

sözlü bir kadın şımarık

can be described as sassy sassy a sassy woman

sassy olarak tanımlanabileceğini söyleyen şımarık bir kadın

all i can think of now is jaffa cakes i can see the jaffa cakes are here

şimdi tek düşünebildiğim jaffa kekleri jaffa keklerini görebiliyorum

right next to me so i've given myself an impossible situation

hemen yanımda bu yüzden kendime imkansız bir durum verdim

because now i can see the jaffa cakes there they are again

çünkü şimdi görebiliyorum jaffa kekleri işte yine

right next to me they are a type of sponge

hemen yanımdalar,

with chocolate on top and inside there is a little piece of orange jelly

üstünde çikolata olan bir sünger türü ve içinde küçük bir parça portakal jölesi var,

these are gorgeous and at the moment they're on special

bunlar muhteşem ve şu anda özel

offer so last night this was just one pound

indirimdeler, bu yüzden dün gece bu sadece bir taneydi.

one pound for all these jaffa cakes wow so as you can imagine i am feeling

tüm bu jaffa kekleri için bir pound vay canına tahmin edebileceğiniz gibi

very happy at the moment andy says i hate the sassy person

şu anda kendimi çok mutlu hissediyorum andy arsız insanlardan nefret ettiğimi söylüyor

a sassy person some people can actually do it without offending anyone so there

are people i'm sure you know someone somewhere who says what they think and

bir yerlerde ne düşündüğünü ve

what they feel i think i might be like that i think i'm

ne hissettiğini söyleyen birini tanıyorum sanırım öyle olabilirim sanırım

a little bit sassy sometimes at least that's what some people say

bazen biraz küstahım en azından bazı insanlar öyle diyor zaten

anyway i don't know i don't know am i sassy

bilmiyorum küstah mıyım bilmiyorum bazen

would you say that i'm sassy sometimes i will speak my mind

şımarık olduğumu söyler misin fikrimi söylerim

maybe but not always a sassy person is a person who is cheeky

belki ama her zaman değil küstah insan arsız insandır

they will often say what they think and they will think

genelde düşündüklerini söylerler ve

what they say a very open person oh i've disappeared hello

söylediklerini zannederler çok açık insan ah ben kayboldum merhaba

oh i'm back someone turned the lights out then can you please put the lights

oh ben döndüm birisi ışıkları söndürdü sonra lütfen ışıkları tekrar açarmısınız

back on thank you very much that's very kind of you here's another

çok teşekkür ederim çok naziksiniz işte başka

one another word oh mal apropos

bir kelime oh mal apropos

oh mr duncan this is a very unusual word mal apropos mal apropo

oh bay duncan bu çok alışılmadık bir kelime mal apropos mal apropo

it's a very interesting word it sounds french

çok ilginç bir kelime kulağa fransızca geliyor

that's because it is derived from french malaprepo

çünkü fransızca malaprepo'dan türetilmiştir, çünkü belirli

something that is unsuitable for a certain moment

bir an için uygun olmayan

or maybe inappropriate can be described as

veya belki de uygunsuz olan bir şey

mal apropro or a pro pro is something that is suitable

mal apropro veya pro pro olarak tanımlanabilir, uygun olan bir şeydir

so mal apropos is unsuitable apropos

yani mal apropos

suitable mal apropos unsuitable you see

uygun mal için uygun değildir apropos uygunsuz görüyorsun

so the word mal means opposite or not something that is a disorder

yani mal kelimesinin zıt anlamı var ya da değil bir bozukluk olan bir

something that is not right

şey doğru olmayan bir

something that is inappropriate

şey uygunsuz olan bir şey

did anyone see donald trump the other day he was trying to say

geçen gün donald trump'ı gören oldu mu

you're setting me you're said to me it's a place in i think it's i want to

beni ayartıyorsun demeye çalışıyordu bana dedin orası bir yer sanırım

say california and i believe it's near the rockets the

kaliforniya demek istiyorum ve roketlerin,

the big rockies and the grand canyon you semite he said

büyük kayalıkların ve büyük kanyonun yakınında olduğuna inanıyorum

in fact it's it's just it's it's actually pronounced yosemite

aslında öyle dedi aslında sadece yosemite yosemite olarak telaffuz ediliyor bu

yosemite so we say yosemite but donald trump said yo semite

yüzden yosemite diyoruz ama donald trump dedi Birine merhaba demenin

which might be a very polite way of saying hello to someone

çok kibar bir yolu olabilecek yo semite,

mal apropos something that is inappropriate something that is

uygun olmayan bir şeyle ilgili olarak

wrong for that particular situation mal apropos so if something is

o belirli durum için yanlış olan bir şeyle ilgili mal apropos yani bir şey uygunsa,

apropos it means it is suitable it is something that is relevant

uygun olduğu anlamına gelir,

for that moment if something is mal apropos

o an için alakalı bir şeydir. bir şeyler ters gidiyor

it means it is not suitable it is unsuitable for that moment

demek ki uygun değil o an için uygun değil

so there you go hello partridge hello there is a partridge in a pear

o yüzden buyurun merhaba keklik merhaba armut ağacında keklik var

tree i can see you we also have

sizi görebiliyorum bizde de

pachu is here as well also lolly lolly yes it is french thank you lolly lolly

pachu var burada da lolly lolly evet fransız teşekkür ederim lolly lolly

for reinforcing what i said yes it is

söylediklerimi pekiştirdiğin için evet

derived from french something that is unsuitable or inappropriate

fransızcadan türetilmiş bir şey o an için uygun olmayan veya uygunsuz

or irrelevant for that moment here's another one we have a few more

veya alakasız bir şey işte bir tane daha

strange words and then we are going to play the

garip kelimemiz var ve sonra

sentence game are you excited i hope so

cümle oyunu oynayacağız heyecanlı mısın ben umarım

i really do here we go oh nice i like this word some people believe

gerçekten yaparım işte başlıyoruz oh güzel bu kelimeyi seviyorum bazı insanlar kaderimizde belli

that we are destined to move in a certain direction

bir yönde ilerlemenin olduğuna inanıyor

there are people who believe that our life

hayatımızın

is mapped in front of us some people believe

önümüzde haritalandığına inanan insanlar var bazı insanlar

in destiny or should i say

kadere inanıyor yoksa ben mi demeliyim

destiny destiny serendipity

kader kader tesadüf

so the serendipity of life is the destiny

yani hayatın tesadüfü hayatının kaderidir

of your life your fate maybe the path that you are taking

kaderin belki de hayat denen bu çılgın şeyde

the the road ahead as you wander through this crazy thing

dolaşırken önünden geçtiğin yol tesadüf

called life your serendipity is your destiny maybe we can say it is

senin kaderin belki biz buna

your arrival in life the place where you are going

senin gelişin diyebiliriz hayat gideceğin yer

ash khan hello ash khan ash khan is here

ash khan merhaba ash khan ash khan burada

i see you've changed your name hello also sergio

görüyorum adını değiştirmişsin merhaba sergio da

is here oh sergio apparently sergio is very embarrassed

burada oh sergio görünüşe göre sergio çok utanmış sergio'yu

something has embarrassed sergio i wonder what it could be

bir şey utandırmış sergio ne olabilir acaba yapmak zorunda kalacağım

i will have to watch the replay later i will have to watch the live stream again

tekrarını sonra izle bir film olduğunu öğrenmek için canlı yayını daha sonra tekrar izlemem gerekecek

later to find out there is a movie apparently belarusia

görünüşe göre belarusya bir film

says there is a movie serendipity and i've seen that movie

şansı olduğunu söylüyor ve o filmi iki kez izledim

twice i've never seen it i've heard of it but

hiç izlemedim duydum ama

i've never seen the movie called serendipity

Şans eseri adlı filmi hiç izlemedim,

your fate your destiny the place where you are

kaderin, kaderin, kaderinde olduğun yer,

destined to go your fate in life

hayattaki kaderin, şans eseri olumlu bir şey

we often think of serendipity as a positive thing

olarak düşünürüz, kaderin,

your your fate your outcome the place where you will

sonucun,

end up in your life

hayatında son bulacağın yer

as you follow the path

yolu takip et

oh this is an interesting one now earlier we had

ah bu ilginç bir yol daha önce yapmıştık

preen preen is to make yourself look lovely and tidy and respectable

kendini güzel, düzenli ve saygın göstermek için işte tam

here's the opposite here's the opposite word

tersi burada tam tersi hırpani hırpani

slovenly a person who is slovenly a slovenly person is untidy

olan hırpani insan

messy they do not look after their appearance

darmadağındır ilgilenmezler dış görünüşüne dikkat

a person who does not look after their appearance is

etmeyen kişi

slovenly a person who is untidy they don't take care of their appearance

pasaklıdır dağınık kişidir görünümüne dikkat etmez

they look dirty they they don't wash their clothes

kirli görünür giysisini yıkamaz

they don't wash their body

vücudunu yıkamaz

have you ever met a person who doesn't

hiç biriyle tanıştın mı yıkanmayan kişi

wash

i have been in many situations with people

who don't wash very well maybe they only wash once a week

Çok iyi yıkanmayan insanlarla birçok durumda bulundum belki haftada bir kez yıkanırlar

maybe they only take a shower or a bath once a week or maybe once a month

belki haftada bir veya belki ayda bir kez duş veya banyo yaparlar

and they really smell badly slovenly a slovenly person untidy messy

ve gerçekten kötü kokarlar hırpani hırpani hırpani dağınık

a person who is unkempt unkempt oh i like that word so that's

ah bu kelimeyi seviyorum yani bu da

also an unusual word i suppose we'll we will put that one in there as well

alışılmadık bir kelime sanırım onu ​​da koyacağız o kelimeyi de koyacağız

unkempt

dağınık

pat you asks who only bathes once a month you might be surprised to

pat kim ayda sadece bir kez yıkanır diye soruyorsun bazı insanların

find out who does some people do they don't have many

kimin yaptığını öğrenince şaşırdım çok fazla banyo yapmıyorlar

baths

andy says i hate slovenly women i think it's more common to see men who

andy pasaklı kadınlardan nefret ettiğimi söylüyor

are sliverly so you might find a man who is a bit of

a untidy person maybe they don't care

take care of their appearance so you might you might see more men

Görünüşlerine dikkat edin, böylece daha fazla çapkın erkek görebilirsiniz

that are slovenly but yes i i believe you can also

ama evet bence aynı zamanda

have women who are slovenly they don't take care of themselves

özensiz kadınlara da sahip olabilirsiniz, kendilerine bakmazlar,

they have no self-respect it can happen

kendilerine saygıları yoktur, bu olabilir

hello the slack one that's a little bit too much information

merhaba gevşek olan bu biraz fazla bilgi biraz fazlaca merhaba dememin sakıncası yoksa gevşek olan

if you don't mind me saying hello the slack one

beni

how did you find me i wonder hello fatty fatty zito says something neglected

nasıl buldunuz merak ediyorum merhaba şişko şişko zito ihmal edilmiş bir şey diyor

yes a person that neglects to take care of themselves

evet kendine bakmayı ihmal eden bir insan kendine

a person who doesn't take care of their personal hygiene

bakmayan bir insan' kişisel hijyenlerine dikkat etmiyorlar

or maybe they never clean their clothes or change their clothes

ya da belki de kıyafetlerini hiç temizlemiyorlar ya da kıyafetlerini değiştirmiyorlar

alessandra yes mr duncan there are people who stink

alessandra evet bay duncan yanından geçerken pis kokan insanlar var

as they pass you by can i tell you something the other night

sana bir şey söyleyebilir miyim geçen gece

we were in the shop in town one of the local shops

kasabada dükkândaydık yerel dükkanlar

and the person serving us absolutely stunk of body odor

ve bize hizmet eden kişi kesinlikle vücut kokusu kokuyor

body odor

vücut kokusu

yes it does happen sometimes you meet a person who stinks and yes it

evet bazen [ __ ] gibi kokan biriyle tanışırsınız ve evet bu

did happen the other night when we were we were paying for some of our shopping

geçen gece oldu, alışverişimizin bir kısmını

and the person who was serving us really did smell badly

ve hizmet veren kişi için para ödüyorduk gerçekten kötü kokuyorduk onların

they had terrible body odor yeah not very nice at all

vücut kokuları berbattı evet pek hoş değil kendine

slovenly a person who does not take care of themselves

dikkat etmeyen biri

they are slovenly here's another one we have three more including this one

pis kokuyor işte bir tane daha var bu da dahil

oh mr duncan what could this mean perforate perforate

you perforate something you perforate so that's the word

bir şeyi delersin yani bu kelime

quite often used as an action you punch a hole or you poke

genellikle bir eylem olarak kullanılır bir delik açarsın ya da bir şeye delik açarsın bir şeye delik açarsın bir delik açarsın bir şeyi delersin bir

a hole in something you make a hole in something you create a hole

you puncture something you burst something maybe you perforate

şeyi patlatırsın belki

a piece of paper tea bags i'm sure you have a tea bag

bir parça kağıt çay poşeti delersin i Eminim evinizde bir yerlerde bir çay poşeti vardır,

somewhere in your house i know i do

biliyorum ki

tea bags are perforated they have lots of small holes in them

çay poşetleri deliklidir çayın tadının kaçmasına izin vermek için içlerinde pek çok küçük delik vardır delikli

to allow the flavor of the tea to escape

perforate have you ever had appendicitis appendicitis is something that's very

hiç apandisit geçirdiniz mi apandisit çok

painful and also dangerous as well appendicitis is the inflammation

acı veren bir şeydir ve apandisit de tehlikelidir, vücudunuzun

of the appendix which is a very small part of your body

çok küçük bir parçası olan apandisin iltihaplanmasıdır,

it is actually the end of your large colon

aslında büyük kolonunuzun sonudur, bu

so your large colon has a small tail at the end called the appendix

nedenle büyük kolonunuzun sonunda apendiks adı verilen ve

which actually means the end or the close of something

aslında son veya son anlamına gelen küçük bir kuyruğu vardır. bir şeyin kapanışında

you often see an appendix at the back of a book as well

genellikle bir kitabın arkasında bir ek görürsünüz, ayrıca

the end of a book or the final part of a book is often called the appendix

bir kitabın sonunda veya bir kitabın son kısmında genellikle ek olarak adlandırılır

the closing part yes if you have appendicitis it can be very serious and

kapanış kısmı evet apandisitiniz varsa bu çok ciddi ve

also painful and if

aynı zamanda ağrılı olabilir ve

if your appendix perforates ah you are in a lot of trouble you are

eğer apandistin delinirse ah, başın çok belada demektir, başın

in a lot of trouble perforate

büyük belada demektir perforasyondan perforeye

to perforate something is to make a hole in something abdul

bir şey abdul'un

says last month my bicycle got perforated i don't think the bicycle do

geçen ay söylediği bir şeye delik açmaktır bisikletim delindi sanırım bisikleti

you mean the tire do you mean the actual tire i think so

kastetmiyorsun lastik derken asıl lastiği mi kastediyorsunuz

so you might say last month my tyre got a puncture

yani geçen ay lastiğim patladı diyebilirsiniz bu yüzden

so we don't normally say perforated when we are talking about a tire

normalde bir lastik

or wheel so maybe you puncture the the bicycle wheel or the bicycle

veya tekerlekten bahsederken delikli demeyiz bu yüzden belki bisiklet tekerleğini veya bisiklet lastiğini delmişsinizdir

tire the air

hava

escapes it escapes perforate here's another one oh

kaçar delinerek kaçar işte bir tane daha oh

very nice very nice indeed oh i like this one especially if you are

çok güzel çok güzel gerçekten oh bunu beğendim özellikle

a fan of star trek you go to warp speed

star trek hayranıysanız warp hızı warp

warp speed warp speed warp warp

speed warp hızı warp warp

means distort you distort something so maybe something

demek bir şeyi çarpıtmak demektir yani belki görünen bir şey

that looks like that becomes like that you

bunun gibi bir şey olur,

warp something maybe wood so if you have a piece of furniture made

belki tahta bir şeyi çözersiniz, yani eğer tahtadan yapılmış bir mobilyanız varsa

of wood and it gets wet you might find that

ve ıslanırsa,

the wood will warp it will become distorted it will change shape

ahşabın eğileceğini, bozulacağını,

because of the damp

nemli

warp distort and of course there is a theory that you can travel

çözgü nedeniyle şekil değiştireceğini ve elbette bozulacağını görebilirsiniz. star trek'te olduğu gibi çok hızlı seyahat edebileceğinize dair bir teori var,

very fast as they do in star trek you see

görüyorsunuz,

they go to warp speed they actually fold space they distort it

warp hızına gidiyorlar, aslında uzayı katlıyorlar, onu bozuyorlar ve çarpıttıkları için

and because they distort it they can move

much faster you see warp thank you nessar for your compliment

çok daha hızlı hareket edebiliyorlar, warp'ı görüyorsunuz, iltifatınız için teşekkürler nessar

about my echo

yankım

unicarina is here

unicarina

also luis mendes

da burada luis mendes

thank you for staying with me today yes we have a new moderator

bugün benimle kaldığınız için teşekkür ederim evet canlı sohbette yeni bir moderatörümüz var bu

on the live chat by the way vitesse is the latest moderator to join us

arada vitesse aramıza katılan son moderatör

very nice and congratulations to you um warp a very unusual word very strange

çok hoş ve sizi tebrik ederim um warp çok sıradışı bir kelime çok garip

indeed here's another one this is our final

hatta işte bir tane daha bu bugünkü son

strange word for today and don't forget to write them

garip kelimemiz ve onları da yazmayı unutma

down as well you can write them down you can repeat

yazabilirsin kendi kendine tekrarlayabilirsin

them to yourself you can look at the definitions if you

tanımlara bakabilirsin yakınlarda

have a dictionary nearby you can refer to your

sözlük varsa bakabilirsin sözlüğünüz

dictionary

hello barcati balcati says mr duncan has an enthusiastic personality this is

merhaba barcati balçati bay duncan'ın coşkulu bir kişiliğe sahip olduğunu söylüyor bu doğru

true i i'm sometimes very enthusiastic

ben bazen

about everything when i wake up in the morning do you know what i do in the

sabah uyandığımda her şey için çok hevesliyim sabah uyandığımda ne yapıyorum biliyor musun

morning when i wake up i have a smile on my face the first

yüzümde bir gülümseme oluyor

thing i do when i wake up i wake up with a smile because then i

uyandığımda ilk yaptığım şeyle yüzleşiyorum gülümseyerek uyanıyorum çünkü sonra

realize that i get to do this all over again i

fark ediyorum ki bunu tekrar yapacağım hayattan bir

get another day of existence i get another day of life to enjoy isn't

gün daha zevk alıyorum hayattan zevk alacağım bir gün daha oluyor bu doğru değil mi

that correct very nice how do you become a moderator

çok güzel nasıl moderatör olunur

says mikael well most of the moderators that are now moderators are

diyor mikael şimdi moderatör olan moderatörlerin çoğu

regular viewers but also they've been watching for a long time

normal izleyici ama aynı zamanda uzun zamandır da izliyorlar bu

as well so maybe one day who knows who knows it is something

yüzden belki bir gün kim bilir kim bilir

to aim for in this world maybe one day you will be

bu dünyada hedeflenecek bir şeydir belki bir gün

a youtube moderator on mr duncan's live chat

bay duncan'ın canlı sohbetinde youtube moderatörü olacaksın

maybe one day it will happen here's our final strange word for today

belki bir gün olacak bugün için son garip kelimemiz bir

gist gist gist the word is gist

to get the general idea of something to understand something in a clear way

so you can see something or understand something

şeyi net bir şekilde görebilir veya anlayabilirsin

in a clear way you get the general idea you get

genel fikri anlarsın özü anlarsın

the gist you understand the thing that is being talked about

konuşulan şeyi anlarsın

or you understand the thing that is being explained

veya sana anlatılan şeyi anlarsın

to you you get the gist oh i know what you're talking about now

sana özü anlarsın oh ben senin ne olduğunu biliyorum şimdi hakkında konuşurken

yes i do i understand now yes i get the gist

evet, şimdi anlıyorum, evet, özü anladım özü anladım

i get the gist or i got the gist i got the gist of what you're

ya da özü anladım söylediklerinin özünü anladım

saying i get the general idea i can understand

genel fikri anlıyorum ne

what you are saying i can understand what you are

dediğini anlayabiliyorum ne dediğini anlayabiliyorum

meaning in your sentence you get the gist of something i like that word

cümlende anlam var bir şeyin özünü anlıyorsun o kelimeyi seviyorum

of course you can say the opposite as well you can say that you don't get the

tabii ki tersini de söyleyebilirsin özü anlamadığını söyleyebilirsin

gist i'm sorry i don't get the gist i don't

üzgünüm ben ana fikri anlamıyorum anlamıyorum

get the gist of what you're saying can you repeat it please i don't get the

söylediklerinin özünü anla lütfen tekrar eder misin ben özü anlamıyorum

gist so that means you don't get the idea or

yani bu demek oluyor ki sen ana fikri anlamadın ya da

you don't understand clearly what is being said

ne söylendiğini net bir şekilde anlamadın bu

so there are more than one way of using the word

yüzden birden fazla yol var

gist to understand you get the gist to not understand

anlamak için öz kelimesini kullanmak özü anlarsın

you don't get the gist maybe a person who is learning to do something

anlamazsın belki bir şeyi yapmayı öğrenen bir kişi

maybe they are trying to learn how to do something

belki bir şeyi nasıl yapacağını öğrenmeye çalışıyordur bir

you see to do something and they might say oh this is too hard

şey yapmak için görürsün ve ah bu diyebilirler çok zor

this is too difficult mr duncan i can't learn english it's

bu çok zor bay duncan ingilizce öğrenemiyorum

too hard and i will reply i will say don't worry slowly you will

çok zor ve cevap vereceğim merak etmeyin yavaş yavaş anlayacaksınız

get the gist you will understand you will learn

anlayacaksınız

over time i didn't get the gist of the lesson

zamanla öğreneceksiniz ben ana fikri anlamadım dersin bu kadarı

that's it that's a good one yes a very good example of a sentence

güzel evet çok güzel bir cümle örneği

the gist of the poem says nasar yes very good that's a good one if you

şiirin özü nasar diyor evet çok iyi bu iyi bir

get the gist of the poem it means you understand the

şiirin özünü anlıyorsan anlamını anlıyorsun demektir

meaning you understand the idea

fikrini anlıyorsun

the meaning of the words you get the general idea you understand

kelimelerin anlamı genel fikri anladınız

it very well gist thank you very much

çok iyi anlıyorsunuz özü çok teşekkür ederim

a good word says bitteries thanks a lot and that is it that is our final strange

güzel bir kelime acı sözler söylüyor çok teşekkürler ve

word for this friday afternoon yes it's

bu cuma öğleden sonrası için son garip kelimemiz bu evet

english addict live from england on a very beautiful day have a look

ingilizce bağımlısı canlı İngiltere'den canlı çok güzel bir gün dışarıya bir bakın vay aman tanrım çok

outside

wow my goodness it is such a beautiful day

güzel bir gün

yes that is the view right now

evet şu anda dışarıdaki manzara bu, stüdyomun

right now outside that is the view from the window of my studio

penceresinden manzara bu,

it is a hot sunny day it is around 28

sıcak güneşli bir gün, 28 civarında,

maybe even 29 celsius today it's very hot and i'm inside the studio

hatta 29 santigrat derece bugün hava çok sıcak ve stüdyonun içindeyim

i'm actually in the studio

aslında stüdyodayım

i'm inside the studio in front of all of my hot lights

tüm sıcak ışıklarımın önünde stüdyonun içindeyim bunun

can you believe it it's true

doğru olduğuna inanabiliyor musunuz deli

i must be crazy i must hello way where's lara

olmalıyım merhaba yol lara nerede

hello waze lara i haven't seen you for a long time

merhaba waze lara sizi uzun zamandır görmüyorum tekrar

welcome back nice to see you here again welcome and thank you for your lovely

hoş geldiniz sizi tekrar burada görmek güzel hoşgeldiniz ve güzel mesajınız için teşekkür ederim sevgiler

message love you mr duncan greetings from bristol

bay duncan bristol'den selamlar

how is the weather in bristol at the moment i would imagine it's very hot

şu anda bristol'de hava nasıl çok sıcak olduğunu tahmin ediyorum

because it's boiling hot here i think maybe in around about half an

çünkü burası çok sıcak bence belki yarım

hour it might be 30 degrees it might be 30

saat sonra 30 derece olabilir 30

celsius i think so yes we are coming up to that magic moment we

santigrat olabilir bence yani evet o sihirli ana geliyoruz

are approaching half past three and we will have the

üç buçuka yaklaşıyoruz ve bir

sentence game in a moment are you excited i really

cümle oyunu oynayacağız an heyecanlısınız gerçekten

hope so mr duncan the smile on your tie is

umarım öyledir bay duncan kravatınızdaki gülümseme

beautiful you are always fizzing fizzing with ideas

güzeldir her zaman fikirlerle

thank you very much don't forget you can have captions as well

fışkırırsınız çok teşekkürler

press c for captions if you have difficulty following my

voice and also my words you can click

ayrıca benim kelimelerim

c on your keyboard and you will have live captions it's magic

klavyenizde c'ye tıklayabilirsiniz ve canlı alt yazılara sahip olacaksınız bu sihir

it really is okay here we go are you ready we are going to play the sentence

gerçekten tamam başlıyoruz hazır mısınız cümle oyunu oynayacağız size vereceğim

game i will give you

i will give you a sentence you see a sentence the sentence game

bir cümle vereceğim size bir cümle vereceğim bir cümle görüyorsunuz cümle oyunu

there is a sentence

bir cümle var

but there will be some words missing from the sentence there will be some

ama cümlede bazı kelimeler eksik olacak bazı

words missing what you have to do is give me the

kelimeler eksik olacak bugün bana

missing words today all of the missing words begin

eksik kelimeleri ver i ile başlayan tüm eksik kelimeler i ile başlayan birçok kelime

with i lots of words beginning with i

incredible some people say mr duncan your english

inanılmaz bazı insanlar ingilizce

lessons are incredible which is nice isn't it anymore

derslerinizin inanılmaz olduğunu söylüyor, bu güzel değil mi artık etki

impact i like that word so maybe if you hit something maybe if

bu kelimeyi seviyorum bu yüzden belki bir şeye çarparsanız belki bir

something has an effect on your life it might

şeyin hayatınız üzerinde bir etkisi varsa

leave an impact it might make an impact it might

bir etki bırakabilir etki yapabilir etki yapabilir

impact on your life impact to have an effect on someone so the

hayatını etkilemek birisini etkilemek için

effect that you get is the impact

aldığın etki işte

here we go then are you ready to play the sentence game

başlıyoruz o zaman kuralları bilmeyenler için cümle oyununu oynamaya hazır mısın

for those who don't know the rules don't worry you will get the hang of it

merak etme asılacaksın oynadıkça

you will get the gist of it as we play let's play the sentence

bunun özünü anlayacaksın hadi

game on a friday afternoon

bir cuma günü öğleden sonra cümle oyunu oynayalım

the sentence game is here

cümle oyunu burada

are you ready to play so today we have the letter i you see

oynamaya hazır mısın o yüzden bugün i harfimiz var i görüyorsun

i

i

and it doesn't matter which way up you have it even if you have it upside down

ve hangi yolun yukarısı olduğu önemli değil sende var ters çevirmiş olsan bile

it's still the same letter you see hi hi hi hi hi

hala aynı harf görüyorsun hi hi hi hi hi hi

i also means love in chinese here we go then today's

ben de çincede aşk anlamına geliyor işte başlıyoruz o zaman bugünün

sentence game is now up and running you will see some sentences all you have

cümle oyunu şimdi başladı ve çalışıyor bazı cümleler göreceksin tek yapman gereken işi

to do is tell me what the missing words are to

make it easier because i like to be generous i'm a

kolaylaştırmak için eksik kelimelerin ne olduğunu bana söyle çünkü cömert olmayı severim ben

generous guy i like to think so i will give you

cömert bir adamım düşünmeyi severim bu yüzden sana gördüğün

the number of letters in each missing word

her eksik kelimedeki harflerin sayısını vereceğim

you see i i can't give you any more clues

i sana hiç veremem dürüst olmak gerekirse daha fazla ipucu yapamam

to be honest i can't

if i gave you any more clues then i might as well give you the word

eğer sana daha fazla ipucu verirsem o zaman sana kelime verebilirim

really i can't wait to participate in the game hold on

gerçekten oyuna katılmak için sabırsızlanıyorum

to your trousers hold on to your skirts and your handbags here is the first

pantolonunu tut eteğini ve çantanı burada tut

sentence game for today

bugünün ilk cümle oyunudur

we have two missing words two missing words

iki eksik kelimemiz var iki eksik kelime

upon closer something they found he had also received a

üzerine daha yakın buldukları bir şey o da bir kafa almış bir şey arıyoruz

head something

we are looking for two words we are looking for

iki kelime arıyoruz

ten letters and six letters ten and six upon

on harf ve altı harf on ve altı harf

closer something they found he had also received

daha yakın buldukları bir şey o da

a head something but what what are we talking about here what are

bir kafa almıştı bir şey ama burada neden bahsediyoruz ne hakkında konuşuyoruz

we talking about

upon closer something they found he had also received

daha yakından bir şey bulduklarında o da

a head something two words ten letters and

bir kafa almış bir şey iki kelime on harf ve

six letters ooh some very interesting answers coming

altı harf ooh bazı çok ilginç cevaplar geliyor

through already are they right or are they wrong only

zaten doğru mu yoksa yanılıyorlar mı sadece

time will tell only time will tell

zaman gösterecek sadece zaman gösterecek

thank you nessa valentin anna kobe abdul

teşekkür ederim nessa valentin anna kobe abdul

thank you very much

teşekkür ederim çok çok

interesting upon closer something don't forget we're looking for

ilginç bir şey daha yakınken unutmayın

words beginning with i

i harfi ile başlayan kelimeleri arıyoruz

the letter i today upon closer they found he had all also received a

bugün i harfi ile başlayan sözcükleri arıyoruz daha yakından buldukları o vardı hepsi de bir kafa aldı

head

and today we have a special guest we don't have the normal cock

ve bugün özel bir konuğumuz var normal horozumuz yok bizim

we have a guest cock today today's guest rooster is a cartoon character

bir misafir horozumuz var bugünün misafir horozu sis düdüğü leghorn adlı bir çizgi film karakteri

called foghorn leghorn so he will be i say he will be today's

yani o olacak ben diyorum o bugünün

cockerel as we say time's up and time is almost

horozu olacak bizim dediğimiz gibi zaman doldu ve zaman neredeyse

up right now

dolmak üzere, hadi ama

come on mr car cruel so this is our special guest today

bay araba zalim, bu bizim bugünkü özel konuğumuz

foghorn i say foghorn leghorn that was a bit loud

sis düdüğü diyorum sis düdüğü biraz yüksekti

that was a bit loud wow

biraz gürültülü vay

that was ringing in my ear if you are wearing headphones i

kulaklarımda çınlıyordu eğer kulaklık takıyorsanız

apologize that was a very loud rooster

özür dilerim o çok gürültülü bir horozdu

so there is foghorn leg leghorn

bu yüzden sis düdüğü var bacak leghorn sis düdüğü bacak

foghorn leg horn is his name a famous cartoon character

korna onun adı ünlü bir çizgi film karakteri

yeah here we go then here's the answer to today's first

evet işte başlıyoruz o zaman bugünün ilk

sentence game

cümle oyununun cevabı

oh inspection injury upon closer

oh teftiş yaralanması Daha yakından incelediklerinde

inspection

they found he had also received a head injury injury so an injury

onun da bir kafa travması geçirdiğini gördüler yaralanma yani yaralanma,

is something that has damaged your body maybe

vücudunuza zarar veren bir şeydir, belki

accidentally or on purpose a part of your body is damaged somehow

kazara veya kasıtlı olarak vücudunuzun bir kısmı bir şekilde

quite often on the surface of your skin you might receive an

cilt yüzeyinde oldukça sık hasar görür, bir

injury maybe a cut on your finger or maybe a cut on your head

yaralanma olabilir, belki parmağınızda bir kesik veya belki kafanızda bir kesik daha

upon closer inspection they looked closely upon closer inspection

yakından incelediler daha yakından incelediler daha yakından incelediler

they found he had also received a head injury

onun da bir kafa travması geçirdiğini gördüler

ah so there it was the first one did you get it right

ah yani ilki oradaydı doğru anladınız mı

i i did see some i did see some correct answers coming through

bazılarını gördüm bazı doğru cevapların

well done inspection you look closely at something you

iyi yapılmış incelemeden geldiğini gördüm yakından bakıyorsunuz bir şeyi

carry out an inspection you look carefully at something you look closely

incelersin bir şeye dikkatlice bakarsın bir şeye yakından bakarsın bir şeye yakından bakarsın

at something

here's the next one here is the next sentence game

using the letter i are you ready here it is right

sıradaki burada i harfini kullanan bir sonraki cümle oyunu şu an hazırsın burada

now we only have one missing word so this

sadece bir eksik kelimemiz var o yüzden bu sadece

might be easy only one missing word

kolay olabilir bir eksik kelime

one missing word the robbers were careful not to leave any

bir eksik kelime hırsızlar herhangi bir şey bırakmamaya dikkat ettiler

something evidence

kanıt kanıt

evidence we have 13 letters 13.

bizde

i hope i hope there are 13 letters there that sounds like a lot of letters

13 harf var

doesn't it

the robbers were careful not to leave any something

herhangi bir şey

evidence of course evidence is quite often referred to as a

kanıtı elbette kanıta genellikle ipucu olarak atıfta bulunulur,

clue clue you see the evidence it is a clue it is a sign that something

kanıtı gördüğünüzde bu bir ipucudur, bir şeyin olduğuna dair bir işarettir kanıt

happened evidence and then you can use that thing

ve sonra o şeyi

to prove that a person committed a crime you can prove that that person did it

bir kişinin suç işlediğini kanıtlamak için kullanabilirsiniz bunu kanıtlayabilirsiniz o kişi yaptı

um thank you predator predator also abdul

um teşekkürler yırtıcı yırtıcı da abdul

interesting

ilginç uzun zamandır

i haven't done the jazz in paris dance for a long time have i

paris dansında caz dansı yapmıyorum

seen ages since i did the jazz in paris dance

paris dansında caz dansı yaptığımdan beri çağlar gördüm

seems a very long time it is a long word

çok uzun zaman gibi görünüyor uzun bir kelime

yes

evet

hmm interesting we have no correct

hmm ilginç doğru cevabımız yok

answers

mr duncan how do we play this game all you have to do is give me the word

bay duncan bu oyunu nasıl oynarız tek yapman gereken kelimeyi bana vermek

the word is missing it is missing from the sentence

kelime eksik cümlede eksik

and this one has 13 letters all you have to do is give me the word

ve bunda 13 harf var tek yapman gereken kelimeyi bana vermek

it's as simple as that sometimes we say something that is very

bu kadar basit bazen çok kolay bir şey söylüyoruz

easy it is as simple as falling off a log oh

bir kütükten düşmek kadar basit oh bir kütükten

it's as simple as falling off a log well

düşmek kadar basit pekala

i suppose if you actually know the answer

sanırım cevabı gerçekten biliyorsan

it will be easy but if you don't know the answer

kolay olacak ama bilmiyorsan cevabı bil

then of course it's quite difficult it's not easy

o zaman tabii ki oldukça zor kolay değil

the flies are being very annoying today they are everywhere

sinekler bugün çok sinir bozucu oluyorlar her yerdeler ve

so now they've started coming into the studio you see

şimdi stüdyoya gelmeye başladılar görüyorsunuz

i now have flies buzzing around my ears

artık sinekler kulaklarımda vızıldar vızıldıyor başınızı

something that might get you into trouble a thing that might get you

belaya sokabilir başınızı

into trouble

belaya sokabilecek bir şey uzun zamandır

we haven't had the jazz in paris for a long time we haven't had the dance

paris'te caz yapmıyoruz uzun süredir dans etmiyoruz,

for a long time do you remember that during lockdown

hatırlıyor musunuz, karantina sırasında

i used to go into the garden and i would dance around in the garden

bahçeye giderdim ve etrafta dans ederdim bahçe

dance all over the garden thomas unpredictable hmm daisy cow

dansı tüm bahçede thomas tahmin edilemez hmm papatya inek

hello daisy daisy daisy i'm saying hello to you

merhaba papatya papatya papatya size merhaba diyorum

interesting okay our special guest foghorn leghorn is today's special cock

ilginç tamam özel konuğumuz sis düdüğü leghorn bugünün özel horozu o

he is today's rooster star yes he's a famous rooster have you have

bugünün horoz yıldızı evet o ünlü bir horoz duydunuz mu

you heard of him have you heard of foghorn

ona

leghorn a few more seconds and then i will give

birkaç saniye daha sis düdüğü duydun mu sonra sana cevabı vereceğim hadi hadi ama

you the answer

come on come on

my ears my ears are actually ringing at the moment

kulaklarım şu anda gerçekten çınlıyor

the robbers were careful not to leave any something

hırsızlar kanıt hiçbir şey bırakmamaya dikkat ettiler

evidence the answer is it's a big one it's a very big word

cevap bu büyük bir cevap bu çok büyük bir kelime ah suçlamak

oh incriminating incriminating something that is

suçlayıcı olan bir şeyi suçlamak

incriminating is something that will lead

to you something that will get you into trouble incriminating evidence

size yol açacak bir şeydir başınızı belaya sokacak bir şey suçlayıcı kanıt sizi geri götürecek bir

is something that will lead back to you so maybe you leave something

şeydir bu yüzden belki arkanızda bir şey bırakırsınız

behind maybe you leave your fingerprints

belki parmak izlerinizi

on one of the door handles because you're not wearing gloves

birinin üzerinde bırakırsınız kapı kolları çünkü eldiven takmıyorsun

if you are going to break into someone's house i would say that you have to wear

birinin evine gireceksen eldiven takmalısın derdim

gloves but a lot of people don't you see they

ama bir çok insan

don't like to wear gloves

eldiven takmayı sevmediğini görmüyormusun o

so don't leave any incriminating evidence evidence that can be traced

yüzden takma size kadar izlenebilecek herhangi bir suçlayıcı kanıt bırakın

back to you you are leaving

things behind that means that the police will know it's you who did it

geride bir şeyler bırakıyorsunuz bu, polisin bunu sizin yaptığınızı anlayacağı anlamına gelir

incriminating alessandra says easy word

suçlayıcı alessandra kolay kelime

easy word okay we didn't have many correct answers so i

kolay kelime tamam diyor pek çok doğru cevabımız yoktu bu yüzden ben de

don't think it was that easy to be honest i don't think it was so

yapmıyorum dürüst olmanın o kadar kolay olduğunu düşünüyorum çünkü

easy to be honest because we didn't get very many correct answers

dürüst olmanın o kadar kolay olduğunu düşünmüyorum çünkü suç mahallinde geride bırakılan bir tür kanıta yol açabilecek bir şeyi suçlayan çok fazla doğru cevap alamadık.

incriminating something that can lead to you a type of evidence

that is left behind at the scene of a crime

suç

can be described as incriminating evidence maybe you were caught on camera

suçlayıcı kanıt olarak tanımlanabilir belki kameraya yakalanmışsındır

you see a camera a camera maybe a small camera

bir kamera görüyorsun bir kamera belki küçük bir kamera

was recording you incriminating it is incriminating evidence

seni suçluyor bu suçlayıcı kanıt

hmm

hmm sıradaki bir

next here's another one

tane daha

here's the next sentence game well done if you got the last one right here is

işte bir sonraki cümle oyunu aferin sonuncuyu doğru yaptıysan işte bir

the next one oh here we go once again and once again

sonraki oh işte bir kez daha başlıyoruz ve bir kez daha

we have a big one it's a very big word can you see the

büyük bir kelimemiz var bu çok büyük bir kelime bu kelimenin boyutunu görebiliyor musunuz

size of that word artsby says it is used a lot in

artsby romantizm dillerinde çok kullanıldığını söylüyor

romance languages so it is easy well you might find that because certain

bu yüzden kolay iyi bulabilirsiniz çünkü bazı

words come from well certainly from roman and ancient greek

kelimeler kesinlikle roma ve antik yunan'dan geliyor,

we have latin french germanic so if the words that i'm using

latin fransızca almancamız var, bu yüzden kullandığım kelimeler

come from a language that is your root then of course you might find it very

sizin kökünüz olan bir dilden geliyorsa, o zaman elbette bunu çok

easy but not everyone has that you see not everyone has that

kolay bulabilirsiniz ama herkes size sahip değil herkesin sahip olmadığı

i don't believe one something of your something statement

bir şeye inanmıyorum senin bir şeyin ifaden

interesting don't forget we are looking for

ilginç unutma i harfini arıyoruz bu

the letter i the letter i so even if you don't know the answer

yüzden cevabı bilmesen bile

it's all right because you will learn some new words you see

sorun değil çünkü yeni şeyler öğreneceksin gördüğün kelimeler

so this has a lot of uses the sentence game

yani bunun pek çok kullanımı var cümle oyunu

can help you in many ways if you don't know the answer then you

sana birçok yönden yardımcı olabilir eğer cevabını bilmiyorsan o zaman

will learn a new word valentin

yeni bir kelime öğreneceksin

item and inauguration yes

i suppose you could fit item

and

inauguration only has i think it's 12 letters

12 harf olduğunu düşün

but we are looking for 16 letters that is a big word so even if you don't

ama biz 16 harfli büyük bir kelime arıyoruz yani cevabı bilmesen bile

know the answer you will find out what the

cevabın ne olduğunu öğreneceksin

answer is and at the same time you will also learn

ve aynı zamanda

a new word isn't that nice

yeni bir kelime de öğreneceksin değil mi? güzel

a few more seconds because we have we have quite a few of these

birkaç saniye daha çünkü elimizde bunlardan birkaç tane var

still to come and only 15 minutes before the end of today's lesson

ve bugünün dersinin bitmesine sadece 15 dakika kaldı

oh we might we might be having correct answers

oh doğru cevaplar alıyor olabiliriz

correct answers um coming through

doğru cevaplar um geliyorum

thank you michael michael victorine also vitas as well

teşekkürler michael michael victorine ayrıca vitas as peki

beatriz oh but the first word is not correct yes i'm looking for

beatriz oh ama ilk kelime doğru değil evet

another word there another word

başka bir kelime arıyorum orada başka bir kelime

if you don't

eğer bir şeyin

believe any part of something we can say that you don't

herhangi bir kısmına inanmıyorsan,

believe one something of your

speech or one something of your address

konuşmanın veya konuşmanın bir kısmına inanmadığını söyleyebiliriz.

the thing that you are giving maybe a speech

yaptığınız şeyi ele alın belki bir konuşma

maybe you are talking about a certain situation

belki ilginç bir durumdan bahsediyorsunuz

interesting i don't believe one something of your

sizin bir şey ifadenizin bir kısmına inanmıyorum

something statement i have a feeling that

some of you have got this right and some of you have got it wrong

bazılarınızın bunu doğru anladığına ve bazılarınızın yanlış anladığına dair bir his var

but who who has got it wrong and who has got it right

ama kim yanlış anlamış kim doğru

let's find out shall we come on mr foghorn leg horn

anlamış bakalım gelelim mi bay sis düdüğü bacak korna

show me your handsome beak

bana yakışıklı gaganı göster deli

crazy just crazy the answer is and yes we are looking for

sadece çılgın cevap ve evet

a very long word a short word and also a very long word

çok uzun bir kelime arıyoruz kısa bir kelime ve ayrıca çok uzun bir kelime

as well the answers are

de cevaplar

oh my gosh

aman tanrım

what do we have here the first word that is missing iota

burada ne var burada eksik olan ilk kelime zerre kadar

iota i don't believe one iota of your incomprehensible

inanmıyorum anlaşılmaz

incomprehensible something that can't be understood or something that makes no

anlaşılmaz anlaşılmaz bir şey ya da hiçbir anlam ifade etmeyen bir şey

sense is incomprehensible your

anlaşılmaz

speech that you gave yesterday was incomprehensible

dün yaptığın konuşma anlaşılmazdı anlaşılmaz

i don't believe one iota of your incomprehensible statement iota

sözlerinin zerresine

bit part i don't believe one part or any part of

bile inanmıyorum o şeyin bir kısmına veya herhangi bir kısmına inanmıyorum zerre kadar bir şeyin

that thing an iota is part of something an iota it's a great

parçası zerre kadar harika bir

word i wonder how many people have heard of

kelime merak ediyorum

that word before

bu kelimeyi daha önce kaç kişi duymuş

yes i don't believe one iota of your incomprehensible statement something

evet anlaşılmaz ifadenizin zerresine bile inanmıyorum

that's incomprehensible iota

anlaşılmaz bir zerre

yes a new word says betrays that is good so even if you don't know the answer you

evet yeni bir kelime ihanet diyor bu iyi yani cevabı bilmeseniz bile

still learn something new

yine de yeni bir şeyler öğreniyorsunuz

because when i reveal the answer you will find out what the word is

çünkü cevabı açıkladığımda kelimenin ne olduğunu öğreneceksin

we have time for maybe two more

belki iki

two more i think

tane daha zamanımız var bence

here we go just before we finish we have nine minutes left

bitirmeden hemen önce dokuz dakikamız kaldı

just coming up to nine minutes and the next one is oh

dokuz dakikaya geliyor ve sıradaki oh

we have three missing words

bizde var üç eksik kelime

the company will have to go something something

şirketin gitmesi gereken bir şey

with something effect the company will have to go something

bir şey etkisi olan bir şey şirketin gitmesi gereken bir

something with something effect

şey etkisi olan bir şey

interesting

ilginç

we are looking for four ten and also nine letters four

dört on ve ayrıca dokuz harf dört on dokuz dört

ten nine

four ten nine yes and they all begin with the letter

on dokuz evet arıyoruz ve hepsi harfle başlıyor

i they do they all begin with the letter i

i hepsi i harfiyle başlıyor dediklerinin

i don't understand any alpha letter of what you say

hiçbir alfa harfini anlamıyorum

says arts be alpha letter

sanat alfa harfidir diyorsun

i don't know why you don't understand but you can always look at the subtitles

neden anlamadığını bilmiyorum ama istersen her zaman altyazılara bakabilirsin ben

if you want

i don't understand any iota oh alpha letter of what you say

iota dediğin şeyin alfa harfini anlamıyorum

iota is a word and i think it comes from latin

it's a greek word well iota yes very much based in

i think it also does come from latin i think you are right

hello also to corey j oh very nice yes we had quite a few answers

corey j oh çok güzel evet epeyce cevabımız vardı

correct answers i think daisy i think daisy was the

doğru cevaplar sanırım papatya sanırım

first person to say iota

iota diyen ilk kişi papatyaydı bence çok evet

i think so yes very good

çok iyi yoksa yunanca

or should i say greek word iota is a greek

kelime mi demeliyim iota yunan

letter or should i say word a greek word

harfi mi yoksa a kelimesini mi demeliyim yunanca kelime

the company will have to go something something with

şirket bir şeye gitmek zorunda kalacak bir şey

something effect let us not forget that we are now playing a new sentence game

bir şey etkisi olan bir şey unutmayalım şimdi yeni bir cümle oyunu oynuyoruz işte

here it is on the screen right now the company will have to go

şu anda ekranda şirket bir şeye gitmek zorunda kalacak bir

something something with something effect and this also might be something

şey etkisi olan bir şey ve bu da olabilir

that you will be hearing now many people are saying this during this

şu anda duyacağınız bir şey birçok insan bunu bu korkunç zaman diliminde söylüyor

awful period of time

unicarina says i don't want you to be jealous but i'm eating a portuguese

unicarina kıskanmanızı istemiyorum ama kremalı portekiz pastası yiyorum

cake with cream

i see well i have i have my jaffa cakes yes

iyi görüyorum bende jaffa keklerim var evet diyor

so maybe now you are jealous you see so perhaps you are jealous of me because i

bu yüzden belki şimdi kıskanıyorsun, belki de beni kıskanıyorsun çünkü

have my lovely box of jaffa cakes and this box is still

benim güzel yafa kek kutum var ve bu kutu hala

unopened i haven't opened the box yet so there are 10 juicy

açılmamış, kutuyu henüz açmadım, bu yüzden gitmeyi bekleyen 10 sulu

delicious sweet jaffa cakes waiting to go into my tummy

lezzetli tatlı yafa keki var. Karnıma

thank you fatty for your guesses beatriz um

teşekkür ederim tahminlerin için şişko beatriz um

sudzika has made a guess at the first word and also the third word

sudzika ilk kelimeyi ve üçüncü kelimeyi de tahmin etti

thank you

teşekkürler

portuguese cake yes portugal has many different types of

portekiz pastası evet portekiz'de pek çok farklı kek türü var

cake most of them are delicious i remember

çoğu lezzetlidir hatırladığını hatırlıyorum

you see i remember

unicarina says i have jaffa cakes in my cupboard in the

unicarina diyor ki mutfaktaki dolabımda jaffa kekleri var

kitchen you actually made me buy it don't blame

aslında bana satın aldırdın onu suçlama

me i'm not taking responsibility for other

beni diğer

people's snack habits

insanların atıştırma alışkanlıklarının sorumluluğunu almıyorum

oh dear the company will have to go something something with

ah canım şirket bir şeye gitmek zorunda kalacak bir şeyle bir

something affect what the company will have to go something

şey şirketin ne yapacağını etkileyecek bir şeye gitmek

something with something effect when a business

bir şey etkisi olan bir şey bir iş

is suffering when a business is not doing very well

acı çektiğinde bir iş pek iyi gitmediğinde

it will have to do something he will have to do

bir şeyler yapması gerekecek o

a certain thing and quite often you have to do it

belirli bir şeyi yapması gerekecek ve çoğu zaman bunu hemen hemen yapmanız gerekir

straight away immediately yeah so you see i'm giving a little clue

evet yani anlıyor musunuz ben küçük bir ipucu veriyorum

there i almost gave the word away there i

orada neredeyse kelimeyi veriyordum

almost gave the whole word away here we go come on mr leghorn

neredeyse tüm kelimeyi veriyordum işte gidiyoruz hadi bay leghorn

i hope next week we have the usual cock i want my old cock back

umarım haftaya her zamanki sikimiz olur eski [ __ ] geri istiyorum

i've enjoyed having you on the show but to be honest with you

seni takmaktan zevk aldım şov ama sana karşı dürüst olmak gerekirse, gürültülü olan

i prefer the other cockerel that is noisy

diğer horozu tercih ederim,

the company will have to go something something

şirket bir şeyler yapmak zorunda kalacak bir şeyler

with something effect but what what will it be

etkili ama ne olacak

my poor husband is cleaning the oven and i am sitting here on the live chat

zavallı kocam fırını temizliyor ve ben burada canlı sohbette oturuyorum.

well i think that's a good idea yes yes make him work

bence bu iyi bir fikir evet evet onu çalıştır

give him something to do is there any reason why he is with you

ona yapacak bir şey ver evde seninle olmasının herhangi bir nedeni var mı

at home yes yes my poor husband is cleaning the

evet evet zavallı kocam fırını temizliyor

oven and i am sitting here on the chat

ve ben burada oturup çene çalıyorum

having a chit chat that's all right sometimes you have to make sure your

sohbet ediyorum hepsi bu doğru bazen

husband does some work in the house you don't want him to become lazy do you

kocanızın evde bazı işler yaptığından emin olmalısınız onun tembelleşmesini istemezsiniz değil mi hayır

no you don't

siz

the final sentence game the answer is bing oh yes

son cümle oyunu değil cevap bing oh evet

well done quite a few people got some of them right zuzika fatty

aferin epeyce insan biraz aldı onları doğru zuzika şişko

also beatrice and also

ayrıca beatrice ve ayrıca

oh i see anna kobe says iota is the ninth letter of the greek

oh anna kobe iota'nın yunan alfabesinin dokuzuncu harfi olduğunu söylüyor

alphabet now you would have thought that i would

şimdi

have known that

bunu bileceğimi sanırdın

but i didn't

ama

you are going to show you are a logical man but you are a pure idiot

mantıklı bir adam olduğunu gösterecektin ama sen saf bir aptalsın

says ashkant really is that is that me are you saying me are

diyor aşkan gerçekten bu ben miyim sen beni mi diyorsun

you saying that i am showing logic but i am a pure idiot

mantık gösterdiğimi mi söylüyorsun ama ben saf bir aptalım

oh thank you very much well i've enjoyed having you here

oh çok teşekkür ederim seni burada görmekten zevk aldım

thanks

if you don't like what i do guess what guess what i will show you the door very

eğer yapmazsan teşekkürler ne yapsam ne tahmin etsem ne tahmin etsem sana kapıyı çok hızlı bir şekilde göstereceğim

quickly thank you malia thank you also helena

teşekkür ederim malia teşekkür ederim ayrıca helena

hello helena nice to see you here by the way

merhaba helena seni burada görmek güzel bu arada

what a good husband you have he deserves a big wet kiss he really does

ne kadar iyi bir kocan var o büyük bir ıslak öpücüğü hak ediyor o gerçekten eşlik ediyor

the company will have to go into insolvency with immediate

derhal yürürlüğe girecek şekilde iflasa girmek zorunda kalacak

effect the company will have to go into insolvency with immediate

şirket derhal yürürlüğe girecek şekilde iflasa girmek zorunda kalacak

effect into insolvency so you are going to do something a

bu nedenle siz bir şey yapacaksınız

process that is about to start or is about to

başlamak üzere olan veya olmak üzere olan bir süreç

happen you are going to go into insolvency

iflasa gireceksiniz

which means you are going into bankruptcy

bunun anlamı iflasa gidiyorsun

the company is now failing it is failing it will have to go into bankruptcy

şirket şimdi iflas ediyor iflas ediyor iflas etmek zorunda kalacak hemen yürürlüğe girecek iflas

insolvency with immediate effect straight away

hemen hemen

straight away straight away without warning

uyarmadan hemen hemen

without any hesitation you do something with immediate effect

hiç tereddüt etmeden hemen etkisini gösteren bir şey yaparsın

you are not going to wait you are not going to hesitate

beklemeyeceksin yapmayacaksın tereddüt edeceksin

you are going to do it straight away the company will have to go

hemen yapacaksın şirket

into insolvency with immediate effect

derhal iflas etmek zorunda kalacak

thank you very much for that

bunun için çok teşekkür ederim

and that is it oh my goodness can you believe it we have come to the end

ve bu kadar aman tanrım inanabiliyor musun

of today's live stream i can't believe it

bugünün canlı yayınının sonuna geldik ben inanamıyorum

it is four o'clock it's time for me to say goodbye

saat dört oldu benim için veda zamanı elveda

goodbye goodbye goodbye wherever you are in the world

hoşçakal dünyanın neresinde olursanız olun şu an nerede

wherever you are sitting right now if you are in your chair or if you are

oturuyorsanız oturun sandalyenizdeyseniz veya

cleaning your oven

fırınınızı temizliyorsanız

thank you very much thomas says oh it is the first time that i've ever got this

çok teşekkür ederim thomas diyor ki ah ilk kez bu doğruyu anladım

right your sentence game well done i will give

senin cümle oyunun aferin bunun için

you a lovely thumbs up for that a lovely thumbs up

sana çok güzel bir başparmak vereceğim

i thought you were going to say if you don't like what i do

get lost i might say that you have become

Kaybolun, kabalaştığınızı söyleyebilirim

impolite yes maybe well sometimes i don't know why if you come

evet belki iyi bazen neden

here and all you want to do is throw insults then what's the point

buraya geliyorsanız ve tek yapmak istediğiniz hakaret etmekse o zaman

what's the point there is no point really

ne anlamı var anlamı yok gerçekten hiçbir

it makes no sense there are many people here who want to enjoy themselves and

anlamı yok burada eğlenmek ve

have a nice time and if you don't want to do

güzel vakit geçirmek isteyen birçok insan var ve eğer bunu yapmak istemiyorsanız, o

that then the door is over there you see the

zaman kapı orada,

door is over there it's right over there

kapı orada, tam orada,

thank you mr duncan interesting lesson thank you anna kobe

teşekkür ederim bay duncan ilginç ders teşekkür ederim. anna kobe

thank you valentin thank you very much for your company today

teşekkür ederim valentin arkadaşlığın için çok teşekkür ederim bugün

i will see you again yes i will be back with you

seni tekrar göreceğim evet

on sunday from 2pm uk time i hope we will be in the garden

pazar günü İngiltere saatiyle 14:00'ten sonra seninle olacağım umarım pazar günü bahçede oluruz

on sunday if not we will be here

yoksa burada

cooking under my studio lights

benim altında yemek yapıyor olacağız stüdyo ışıkları

see you on sunday 2 p.m uk time is when i will be with you this is mr duncan

pazar günü 14:00 İngiltere'de görüşürüz, sizinle birlikte olacağım zaman bu Bay Duncan,

saying thanks for watching thanks for joining in today we had a

izlediğiniz için teşekkürler, katıldığınız için teşekkürler, bugün

lovely two hours wow it went so fast

harika bir iki saat geçirdik vay canına, çok hızlı geçti, sence de

don't you think so do you think today's live stream went by quickly

öyle değil mi? bugünün canlı akışı hızlı geçti

um yes i think so thank you mr duncan see you next time

um evet sanırım çok teşekkür ederim bay duncan bir dahaki sefere görüşürüz teşekkür ederim

thank you vitas thank you mohammed khal thank you

vitas teşekkür ederim mohammed khal

also artsby helena thomas unicarina

ayrıca teşekkür ederim artsby helena thomas unicarina

lolly lolly luis mendes thank you very much

lolly lolly luis mendes çok teşekkür ederim

see you on sunday and of course you know what's coming next yes you do

pazar günü görüşürüz ve tabii ki biliyorsunuz bundan sonra ne geliyor evet yap

until the next time we meet here on youtube

youtube'da bir dahaki sefere buluşana kadar

this is mr duncan that's me by the way saying thanks for watching

bu arada ben Bay Duncan izlediğiniz için teşekkürler

see you on sunday have a good weekend enjoy your saturday

pazar günü görüşmek üzere iyi hafta sonları iyi cumartesiler

and i will see you later and of course...

ve sonra görüşürüz ve tabii ki.. .ta

ta ta for now 8-)

ta şimdilik 8-)