EXTRA ENGLISH / LIVE from England / Thurs 23rd July 2020 / Chat, Listen, Learn with Mr Duncan

oh hello there fancy seeing you here in the garden how

oh merhaba sizi burada bahçede görmek güzel ne zamandır

long have you been waiting not too long I hope

bekliyordunuz çok uzun zamandır umarım

hi everybody this is mr. Duncan in England how are you today are you okay

herkese merhaba ben bay. Duncan İngiltere'de bugün nasılsın iyi misin

I hope so are you happy I hope you are feeling happy today I'm feeling happy

umarım mutlusundur umarım bugün mutlu hissediyorsundur ben mutlu

and also wet as you may have noticed already it is raining as I mentioned

ve ayrıca ıslak hissediyorum dün bahsettiğim gibi yağmur yağdığını fark etmişsindir

yesterday of course I did say that the weather forecast was not very good for

tabii ki söyledim hava tahmini bugün için pek iyi değildi

today and guess what they were right the weather isn't very good we've had rain

ve tahmin edin ne doğruydu hava pek iyi değil

for the past hour however according to my satellite photographs that I got off

son bir saattir yağmur yağdı ancak

the internet earlier it looks as if the forecast is for dry weather after around

daha önce internetten aldığım uydu fotoğraflarıma göre tahmin gibi görünüyor

about 2:15 so we might have dry weather it might stop raining and around about

yaklaşık 2:15'ten sonra kuru hava içindir, bu nedenle kuru hava olabilir, yağmur durabilir ve yaklaşık

10 minutes from now so I won't have to use my umbrella

10 dakika sonra

for the whole of this livestream anyway here we are as a large passenger plane

bu canlı yayının tamamı için şemsiyemi kullanmak zorunda kalmayacağım, zaten burada büyük bir ekibiz. yolcu uçağı

goes over my house obviously some people have decided to go on holiday they are

evimin üzerinden geçiyor belli ki bazı insanlar tatile gitmeye karar vermişler

going away somewhere nice it sounds like maybe they are going to a place for this

güzel bir yere gidiyorlar kulağa belki bu güneşli bir yere gidiyorlar gibi geliyor

sunny and anyway here we are this is one of our special extra English live

ve neyse işte buradayız bu özel ekstra İngilizce canlı

streams so this is extra English I normally do my live streams on Sunday

yayınlarımızdan biri yani Bu ekstra İngilizce Canlı yayınlarımı normalde Pazar, Çarşamba

Wednesday and Friday however today I'm here with my extra

ve Cuma günleri yapıyorum ancak bugün ekstra

live stream something special for July I thought I would do something special as

canlı yayınımla buradayım Temmuz için özel bir şey Özel bir şey yapayım dedim çünkü

now we have been doing our live streams for over four years four years I've been

şu anda canlı yayınlarımızı dört yılı aşkın süredir yapıyoruz. dört yıldır

doing my live streams and of course my recorded lessons I've been doing well

canlı yayınlarımı yapıyorum ve tabii ki kayıtlı derslerimi iyi yapıyorum

I've been taking those for nearly 14 years a very

yaklaşık 14 yıldır bunları

long time to be on YouTube so here we are again I think the rain is starting

YouTube'da olmak için alıyorum çok uzun bir süredir bu yüzden yine buradayız sanırım yağmur yağıyor

to ease off I think so maybe I will put my umbrella down for a moment we will

hafiflemeye başlıyor sanırım o yüzden belki bir anlığına şemsiyemi bırakayım ne olacağını

see what happens so it looks as if the rain has now eased

göreceğiz bu yüzden yağmur dinmiş gibi görünüyor ki bu

off which is very nice actually now I feel much more relaxed talking to you

çok güzel aslında şimdi seninle iki elimle konuşurken çok daha rahatlamış hissediyorum

with both hands completely free you remember this look what I've just found

tamamen özgürsün bu bakışı hatırlıyorsun az önce bulduğum şeyi

this is the Apple that I showed you the other day do you remember the other day

bu geçen gün sana gösterdiğim elmaydı geçen gün hatırlıyor musun

a couple of days ago I was in the garden and I showed you this Apple I guess what

birkaç gün önce bahçedeydim ve sana bu elmayı göstermiştim sanırım ne yaptım

I've just found it again this is the same Apple how bizarre is that for those

yeni keşfettim bu aynı elma ne kadar tuhaf

who are wondering who is this strange man talking on my computer screen my

bilgisayar ekranımda konuşan bu garip adamın kim olduğunu merak edenler için benim

name is Duncan I talk about English I teach English I like to do live streams

adım Duncan ingilizce konuşuyorum ingilizce öğretiyorum canlı yayın yapmayı seviyorum

I like to talk to you live and that is what I'm doing right now I am live on

konuşmayı seviyorum sana canlı ve şu anda yaptığım şey bu

YouTube Thursday afternoon it is it is just coming up towards 10 minutes best

Perşembe öğleden sonra YouTube'da canlı yayındayım saat 10 dakika en iyi

two o'clock I don't know what time it is where you are because I'm not there you

ikiye doğru geliyor Saatin kaç olduğunu bilmiyorum çünkü ben' orada değilim

see let's have a look at the live chat I'm just wondering how many people are

görüyorsunuz canlı sohbete bir göz atalım sadece canlı sohbette kaç kişi var merak ediyorum hadi bir bakalım

here on the live chat let's have a look shall we come on live chat show me what

canlı sohbete gidelim mi elinizde ne var gösterin

you've got who is here today now normally it takes

bugün kim normal olarak burada

a few moments for this to start you see so I have to press that button

Bunun başlaması birkaç dakika sürüyor, bu yüzden o düğmeye basmam gerekiyor

and I think we're that yes I think we have it the live stream is now up and

ve

running and we have the live chat as well very nice to see you here today

bence biz buyuz bugün burada görüşürüz

hello to mosun guess what Mohsen you are first on today's live chat we also have

mosun'a merhaba tahmin et bugünün canlı sohbetinde Mohsen ne sen

Abdul Rahab also Wilson Richard lek leet and also Sasuke also who else is here

Mikkel or Michael Lewis Mendez is here as well nice to see you here as well as

well on the live stream and also the live chat so well done a lot of you have

ayrıca canlı yayında ve canlı sohbette de çok iyi iş çıkardınız birçoğunuzun

very fast fingers today very fast fingers indeed ah there I am I can see

parmakları bugün çok hızlı parmakları gerçekten çok hızlı gerçekten ah işte

my face now sometimes it feels very strange when I see myself a couple of

şimdi yüzümü görebiliyorum bazen kendimi birkaç kez gördüğümde çok garip geliyor

days ago I was looking at some photographs in my email box and I saw

günler önce e-posta kutumdaki bazı fotoğraflara bakıyordum ve

some pictures of one of my students watching me on their computer and I have

öğrencilerimden birinin bilgisayarlarında beni izlediğinin bazı resimlerini gördüm ve

to be honest it all it always feels a little bit strange when I see someone

dürüst olmam gerekirse birinin beni kendi penceresinden izlediğini gördüğümde her zaman biraz garip hissediyorum.

watching me in their own home on their computer so if you have a picture of

yani bilgisayarında beni izliyorsun resmin varsa

yourself watching me on your computer or wherever you watch me in your house

ya da evin neresinde beni izliyorsan

perhaps you use your mobile phone to watch me you see maybe you use a tablet

belki beni izlemek için cep telefonunu kullanıyorsun belki tablet kullanıyorsun

device perhaps you use your television oh yes you can watch me on the

belki televizyonunu kullanıyorsun oh evet bu arada beni televizyonda izleyebilirsiniz,

television by the way if you have one of those fancy TVs one of those fancy

eğer o havalı televizyonlardan birine sahipseniz,

televisions it has YouTube built into it then you can do that as well

içinde YouTube bulunan o şık televizyonlardan birine sahipseniz, o zaman bunu da yapabilirsiniz,

so there are many choices many ways of watching my live streams on YouTube so I

böylece canlı yayınlarımı YouTube'da izlemenin birçok yolu vardır. bu yüzden

hope you're having a good day I'm not too bad

umarım iyi bir gün geçiriyorsundur ben çok

thank you very much not too bad at all even though I was panicking this morning

kötü değilim çok teşekkür ederim çok çok çok çok da kötü

I had a slight panic because well I wasn't sure if to come outside or not so

değil bu yüzden dışarı çıkmakla

I I think I made the right decision to come outside sometimes it is not easy

doğru kararı verdiğimi düşünüyorum bazen

making decisions because you don't know what the outcome will be as we all know

karar vermek kolay değil çünkü sonucun ne olacağını bilemezsiniz çünkü hepimiz biliyoruz ki

every action has a reaction and sometimes your decision can decide what

her eylemin bir tepkisi vardır ve bazen bu tepkinin ne olacağına kararınız karar verebilir.

that reaction will be so I wasn't sure whether to come outside and do my

Dışarı çıkıp canlı yayınımı mı yapacağım

livestream or stay in in the house I wasn't sure what to do so instead I

yoksa evde mi kalacağımdan emin değildim Ne yapacağımdan emin değildim bu yüzden bunun yerine risk

decided to risk it I decided to take a risk and come outside so that is what

almaya karar verdim Risk almaya karar verdim ve dışarı çıkmaya karar verdim bu yüzden

I'm doing right now hello - oh hello also Wilson hello to the English world

ben de öyleyim şu anda yapıyorum merhaba - oh merhaba ayrıca Wilson İngiliz dünyasına merhaba

nice to see you here as well nice to see you all here

sizi burada görmek güzel hepinizi burada görmek güzel

in fact b-trees oh hello Beatriz has anyone seen Belarusian

aslında b-ağaçlar oh merhaba Beatriz Belarus'u

now Belarus ear told us about something very tragic that happened in her family

şimdi gören oldu mu Belarus kulağı bize olan çok trajik bir şeyi anlattı

a couple of days ago and I haven't seen Belarusian s-- so if anyone knows if

birkaç gün önce ailesinde ve Belarusça s-- bu yüzden

Belarusian is alright please let me know I haven't heard anything from Belarusian

Belarusçanın iyi olup olmadığını bilen varsa lütfen bana bildirin Belarusçadan bir şey duymadım

now I was going to send an email but I thought maybe it was a little bit

şimdi bir e-posta gönderecektim ama belki düşündüm

insensitive if I were to send an email so I didn't I didn't send an email but

mail atsam biraz duyarsız oldu o yüzden atmadım mail atmadım ama

who knows maybe today perhaps today we will see Belarus here on the livestream

kim bilir belki bugün belki bugün canlı yayında Belarus'u görürüz

who knows hello mica mica ODE is watching in Japan hello to you as well

kim bilir merhaba mica mica ODE Japonya'da izliyor sana da merhaba

nice to see you here on the livestream the rain yes I think the rain has

seni burada canlı yayında görmek güzel yağmur evet sanırım yağmur

stopped isn't that amazing so the my satellite picture was

durdu o kadar da şaşırtıcı değil bu yüzden uydu resmim

the rain was about to come to an end isn't that good so my decision today was

yağmurun bitmek üzere olduğunu gösteriyordu o kadar iyi değil o yüzden kararım bugün

to come outside even though I had more than one choice I could have stayed in

dışarı çıkacaktım birden fazla seçeneğim olmasına rağmen evde kalabilirdim

the house or come outside but I did I came outside I took the risk so even

ya da dışarı çıkabilirdim ama yaptım dışarı çıktım risk aldım bu yüzden

though it was raining a little bit even though it's raining slightly things are

biraz yağmur yağsa da biraz yağmur yağsa da bazı şeyler

not too bad right now how are things where you are how is your Thursday going

değil çok kötü şu anda işler nasıl neredesin perşemben nasıl gidiyor

now of course normally on Thursday I'm not here normally you can catch me with

şimdi tabii ki normal perşembe normalde burada değilim beni

my English addict lessons on Sunday Wednesday and Friday that is when I am

pazar çarşamba ve cuma günleri ingilizce bağımlısı derslerimle yakalayabilirsin o zamanlar ben

on YouTube so today it is open go when I say open go it means we are doing a

youtube'dayım o yüzden bugün açık git aç dediğimde spontane bir akış yapıyoruz demektir yağmur

spontaneous stream it might rain this tree might fall on my head who knows who

yağabilir bu ağaç başıma düşebilir kim bilir

knows what will happen today who knows Vitas is here hello Vitas nice to see

bugün neler olur kim bilir Vitas burada merhaba Vitas

you back as well it is always nice to see people return fresh aren't hello

da seni tekrar görmek güzel insanların taze taze döndüğünü görmek her zaman güzeldir merhaba değil mi

Prashant hello to you nice to see you here as well hello also - oh we have

Prashant merhaba size de sizi burada görmek güzel merhaba ayrıca - oh

Marcelo here as well today we are talking about all sorts of things

bugün burada da Marcelo var her türlü şeyden bahsediyoruz

anything you want to talk about tomorrow is a very big day here in England

yarın hakkında konuşmak istediğiniz herhangi bir şey İngiltere'de çok büyük bir gün

because from tomorrow you will have to wear your face mask so from tomorrow you

çünkü yarından itibaren yüz maskenizi takmak zorunda kalacaksınız, bu nedenle yarından itibaren

will have to cover your face if you are going into the shop or into the

mağazaya,

supermarket or in a place where there are many people perhaps public transport

süpermarkete veya çok sayıda insanın belki de halka açık bir yere gidiyorsanız yüzünüzü kapatmanız gerekecek. ulaşım

so anywhere where there are many people together you will have to wear your face

yani birçok insanın bir arada olduğu herhangi bir yerde,

covering here in England from tomorrow it will be very interesting to see who

yarından itibaren burada, İngiltere'de yüzünüzü örtmek zorunda kalacaksınız, kimin gerçekten bu kurala gerçekten uyduğunu görmek çok ilginç olacak, kimin

actually who actually observes that rule who actually goes along with it who

gerçekten onunla birlikte hareket ettiğini, kimin

actually obeys that rule because I'm not sure how you please sit how do you how

bu kurala gerçekten uyduğunu görmek çok ilginç olacak çünkü ben' nasıl oturduğunuzdan emin değilim lütfen nasıl

do you get people to wear masks now apparently some people are being told

insanlara maske takmalarını nasıl sağlarsınız şimdi görünüşe göre bazı insanlara

that they don't have to wear masks and some people are being told that they do

maske takmaları gerekmediği söyleniyor ve bazı insanlara da

for example if you go into a restaurant to eat food you don't have to wear a

örneğin bir yere girerseniz takacakları söyleniyor. Restoranda yemek yemek için

mask even if there are lots of people in in the restaurant with you however if

restoranda yanınızda bir sürü insan olsa bile maske takmak zorunda değilsiniz ancak insanların olduğu

you go into a shop where there are where there are still people there are people

bir dükkana girerseniz hala

in the shop and in the restaurant so if you go into the shop you do have to wear

dükkanda ve dükkanda insanlar vardır. restoran bu yüzden dükkana girerseniz maske takmanız gerekir,

a mask so as you can see it is all rather confusing but from tomorrow from

böylece görebildiğiniz gibi her şey oldukça kafa karıştırıcı ama yarından itibaren

tomorrow you will have to wear your masks

maskelerinizi takmak zorunda kalacaksınız başka

you have no choice it will be very interesting very interesting to see what

seçeneğiniz yok görmek çok ilginç olacak çok ilginç ne

happens very interesting indeed

oluyor gerçekten çok ilginç

hello when you win hello to you why do you learn English

merhaba kazandığında sana merhaba neden ingilizce öğreniyorsun neden

why do you learn English there are many reasons why you learn English English is

ingilizce öğreniyorsun ingilizce öğrenmen için pek çok neden var ingilizce

something that can help you with your life it can open lots of doors it can

hayatında sana yardımcı olabilecek bir şey pek çok kapı açabilir birçok kapı açabilir

bring many opportunities your way so there are many reasons why learning

Fırsatlar yolunuza çıkıyor, bu yüzden

English is a good thing it is a very good idea to an neuen son says hello

İngilizce öğrenmenin iyi bir şey olmasının birçok nedeni var, yeni bir oğula çok iyi bir fikir

right now I am chatting with you on my computer it is interesting actually

şu anda merhaba diyor, sizinle bilgisayarımda sohbet ediyorum, aslında ilginç, aslında

where you are actually watching me where are you watching me at the moment are

beni nerede izliyorsunuz, neredesiniz? şu an beni izliyorsun

you using your mobile phone something like this

cep telefonunu mu kullanıyorsun böyle bir şey

are you using a large tablet device maybe a laptop or perhaps a PC maybe

büyük bir tablet mi kullanıyorsun belki laptop belki pc

you're sitting in front of your desktop computer or maybe you are you're sitting

masaüstü bilgisayarın başında oturuyorsun belki de

in your living room relaxed watching me on your television

yaşıyorsun oda rahatlamış televizyonunda beni izlerken

set I hope I hope my big face isn't too scary on your television set I really

umarım koca yüzüm televizyonunda çok korkutucu değildir umarım gerçekten öyledir

hope so why do you have to learn English you

neden ingilizce öğrenmek

don't have to learn it but it is a very useful thing to have because as you

zorundasın onu öğrenmek zorunda değilsin ama çok faydalı bir şey sahip olmak çünkü

travel around the world you will find that more and more people use English as

dünyayı dolaşırken daha fazla insanın İngilizceyi

a second language it is a common means of communicating it is a very useful

ikinci dil olarak kullandığını göreceksiniz, bu yaygın bir iletişim aracıdır, bu çok yararlı bir

thing because it allows people to communicate with each other

şeydir çünkü insanların birbirleriyle iletişim kurmasına izin verir

and if there's one thing the human race needs especially at the moment it is

ve eğer bir şey varsa insan ırkının özellikle şu anda ihtiyacı var,

communication people should always talk to each other I believe that a good

insanlar her zaman birbirleriyle konuşmalı, iyi bir

relationship relies on communication so that is maybe a marriage maybe in a

ilişkinin iletişime dayandığına inanıyorum, bu belki bir evlilik, belki bir

family perhaps also around the world when people are talking generally about

aile içinde, belki de dünyanın her yerinde, insanlar genel olarak

different subjects or issues so you see there are many uses of

farklı konulardan konuşurken veya sorunlar yani İngilizcenin pek çok kullanımı var

English many things that English is actually good for in Vietnam we don't

İngilizcenin aslında Vietnam'da iyi olduğu pek çok şey var

have to wear masks because we are safe here yes

maske takmak zorunda değiliz çünkü burada güvendeyiz evet

some countries have relaxed their laws

bazı ülkeler yasalarını gevşetti

some people are now walking around as normal but here in England from tomorrow

bazı insanlar artık normal bir şekilde ortalıkta dolaşıyor ama burada İngiltere'de yarından itibaren

you will have to wear a face mask some sort of covering over your face if you

yüz maskesi takmak zorunda kalacaksın, eğer bir dükkana gidiyorsan yüzünü bir çeşit örtüyor

are going into a shop but if you are in a restaurant you don't very strange very

ama bir restorana gidiyorsan çok garip değil çok

unusual another thing I've thought about as well

sıra dışı düşündüğüm başka bir şey iyi

I know I have these strange thoughts in my head sometimes what about all the

biliyorum bazen kafamda bu garip düşünceler var ya şimdi tüm bu atıklar ne olacak

waste now all of these masks and all of the personal protection equipment all of

tüm bu maskeler ve tüm kişisel koruma ekipmanları

the things that people have to wear what about all of that waste where does it go

insanların takmak zorunda olduğu tüm şeyler peki ya tüm bu atıklar nereye gidiyor bir sürü

lots of plastic lots of different material that is disposable it means you

plastik tek kullanımlık çok sayıda farklı malzeme, onu

can throw it away so what happens to all of that you don't need me to tell you

atabileceğiniz anlamına gelir, böylece bunların hepsine ne olur,

that over the past few years we have been talking a lot about plastic and

son birkaç yıldır plastik ve atık hakkında çok konuştuğumuzu söylememe gerek yok. bu yüzden

waste and the way in which it is disposed of so it will be interesting to

see how all of those masks and all of that personal protection equipment the

tüm bu maskelerin ve tüm bu kişisel koruyucu ekipmanların,

gowns the coverings the masks how all of that is disposed of and where it is

önlüklerin, örtülerin, maskelerin nasıl atıldığını ve

actually disposed of hello be trees be trees says I'm using

gerçekte nereye atıldığını görmek ilginç olacaktır.

my mobile phone because with the computer your video has a little bit of

cep telefonumu kullanıyorum çünkü bilgisayarda videonuzda biraz

delay yes quite often you will find delay when you are broadcasting live

gecikme oluyor evet canlı yayın yaparken sık sık gecikme yaşarsınız

there is always a slight delay have you ever noticed when you are watching the

her zaman hafif bir gecikme olur haberleri izlerken hiç fark ettiniz mi

news and maybe a person is in another place

ve belki bir kişi başka bir yerde

reporting live and you will always find there is a slight delay between what the

canlı yayın yapıyor ve her zaman o

person says and also the other person at the other end so when I ask a question

kişinin söyledikleri ile diğer uçtaki diğer kişi arasında hafif bir gecikme olduğunu göreceksiniz, bu nedenle

to another person and they are in another place maybe in other part of the

başka bir kişiye soru sorduğumda ve o kişi başka bir yerde, belki de başka bir yerde.

world there is normally around four or maybe five second delay so there is five

dünyanın bir yerinde normalde yaklaşık dört veya belki beş saniyelik bir gecikme vardır, bu yüzden

seconds between me saying it and then hearing it so you can have something

onu söylemem ile duymam arasında beş saniye vardır,

called latency latency is something you get when you do something live so you

böylece gecikme denen bir şeye sahip olabilirsiniz.

always have a slight delay there is a slight delay

gecikme biraz gecikme var

we have Rossa here Ricardo hello Ricardo nice to see you here as well actually if

Rossa burada Ricardo merhaba Ricardo sizi de burada görmek güzel aslında

we disarm against the bug it is a coward and also treacherous I think what you

böceğe karşı etkisiz hale getirirsek bu bir korkak ve aynı zamanda haindir.

mean by that is if we if we give up or if we stop being aware of the book it

kitabın farkında olmayı bıraktık bu

might be a bad thing can you believe it can you see what's happening the Sun the

kötü bir şey olabilir buna inanabiliyor musun neler olduğunu görebiliyor musun Güneş

Sun is coming out now I can't believe it we are having some crazy weather this

Güneş şimdi çıkıyor Buna inanamıyorum bu yaz çılgın bir hava

summer so not only have we just had rain but now you have sunshine and you might

yaşıyoruz bu yüzden sadece yağmur yağdı ama şimdi güneş var ve uzaktaki

also be able to hear one of my neighbors far away has decided to start using

komşularımdan birinin

their power tool I think they are cutting their bushes with their noisy

elektrikli aletini kullanmaya karar verdiğini duyabilirsiniz sanırım gürültülü makineleriyle çalılarını kesiyorlar

machine and is what is going on just over there not very far away

ve tam orada olan şey bu değil çok uzakta

oh hello unique arena mr. Duncan when I was in England I saw some very old iron

oh merhaba eşsiz arena bayım. Duncan ben İngiltere'deyken çok eski demir

bins when you say bins

bidonlar gördüm çöp kutuları derken

do you mean trash cans precent or Prashant says have you ever watched Life

çöp tenekelerini mi kastediyorsun yoksa Prashant Life

of Pi I've never seen the movie completely I've seen bits of the movie

of Pi'yi izledin mi diyor.

but I haven't seen all of it but there are some very interesting special

Hepsini görmedim ama o filmde bazı çok ilginç özel

effects some very interesting CGI in that particular movie can you show me

efektler var bazı çok ilginç CGI'ler var bana

your apple tree well the apple tree is just behind me there it is

elma ağacını gösterebilir misin elma ağacı hemen arkamda orada

in fact you might be able to see the apples on the tree there are many apples

aslında görebilirsin ağaçtaki elmalar bu yıl çok elma var

this year I don't know why for this year we have a lot of apples on the apple

neden bu yıl için elma ağacında çok elma var bilmiyorum

tree and to think mr. Steve wanted to cut this tree down two years ago Steve

ve mr. Steve iki yıl önce bu ağacı kesmek istedi Steve

wanted to chop this tree down and I said no you can't you cannot I won't allow

bu ağacı kesmek istedi ve ben hayır yapamazsın yapamazsın dedim izin vermem

you I want to protect the life of this tree how about doing a live stream about

bu ağacın hayatını korumak istiyorum hayvanlar hakkında canlı yayın yapmaya ne dersin

animals and enjoy yourself from all studying the new words it's a good idea

ve yeni kelimeleri çalışmaktan keyif alın, bu iyi bir fikir

actually yes I suppose I could there are many animals around here and I have

aslında evet sanırım buralarda pek çok hayvan olabilir ve buralarda yaşayan

mentioned that before there are many animals living around here

birçok hayvan olduğundan daha önce bahsetmiştim

hello earth fan Earth an ally hello to you nice to see you love you from

merhaba dünya fan Dünya bir müttefik merhaba sizi görmek güzel Pakistan'dan sizi seviyorsunuz, bu

Pakistan so thank you very much it's very kind of you to say mr. Duncan the

yüzden çok teşekkür ederim, bayım demeniz çok naziksiniz. Duncan,

weather is nicer in the UK than in Spain here there it is too hot almost

Birleşik Krallık'ta hava İspanya'dakinden daha güzel, burada hava çok sıcak, neredeyse

unbearable it is amazing we are having a very cool very wet summer however in

dayanılmaz, inanılmaz, çok serin, çok yağışlı bir yaz geçiriyoruz, ancak

other parts of the world many people are having very warm or very hot and dry

dünyanın diğer bölgelerinde birçok insan çok sıcak veya çok sıcak ve kurak

summers for example in the United and across Europe as well including

yazlar geçiriyor. örneğin Birleşik Krallık'ta ve Avrupa'da ve İspanya da dahil olmak üzere

Spain many places are having very dry summers can you suggest some novels for

birçok yerde çok kurak yazlar yaşanıyor. Yeni başlayanlar için bazı romanlar önerebilir misiniz?

beginners what I would say is if when you are trying to to learn to maybe read

or understand English I think it is always best to read something that you

en iyisi ilgi duyduğun bir şeyi okumaktır

have an interest in I know I've mentioned this before but if you have an

biliyorum bundan daha önce bahsetmiştim ama eğer

interest in something I always think it is much easier to learn because you have

bir şeye ilgin varsa öğrenmenin her zaman çok daha kolay olduğunu düşünüyorum çünkü

a genuine interest in that thing so I would always say that it is a good

o şeye gerçek bir ilgin var bu yüzden her zaman şunu söylerim

thing to to read books read novels read

kitap okumak, roman okumak,

stories about things you are interested in maybe a certain type of book or story

ilgi duyduğun şeyler hakkında hikayeler okumak, belki belirli bir kitap türü veya

with a certain theme and of course don't read something that's too difficult to

belirli bir temalı hikaye okumak ve elbette okuması çok zor olan bir şey okumamak, bu yüzden

read so maybe if you read something that has lots of long words then I would

belki bir şeyler okursan okumak iyi bir şeydir. çok uzun kelimeleri olan o zaman

avoid that but there are many novels many books short stories one of my

bundan kaçınırdım ama birçok roman var birçok kitap kısa öyküler

favorite authors when I was younger was Raymond Bradbury because I like science

ben gençken en sevdiğim yazarlardan biri Raymond Bradbury'ydi çünkü bilim

fiction and Raymond Bradbury used to write lots of short stories science

kurguyu severim ve Raymond Bradbury bir sürü kısa öykü yazardı bilim

fiction stories so they weren't very long stories so if you like science

kurgu öyküleri bu yüzden çok uzun hikayeler değillerdi, bu yüzden bilim

fiction I would suggest maybe an author like Raymond Bradbury he wrote a lot of

kurgudan hoşlanıyorsanız, belki Raymond Bradbury gibi bir yazar önerebilirim, o bir sürü

science fiction and a lot of stories fantasy stories I suppose fantasy

bilim kurgu ve bir sürü hikaye yazdı, fantezi hikayeleri sanırım fantezi hikayeleri

stories but some of them were short stories so they are very easy to digest

ama bazıları kısa öykülerdi, bu yüzden onlar hazmetmeleri çok kolay

they are very easy to take in Palmyra says now I am idle because of my

hazmetmeleri çok kolay Palmyra diyor ki artık evden çıkmamdan dolayı boşum beye

outgoing from home I have to do nothing except join mr. Duncan's chat

katılmaktan başka yapacak bir şey yok. Duncan'ın sohbetini

you make it sound like a bad thing you make it sound like it's some sort of

kötü bir şeymiş gibi gösteriyorsun bunu bir çeşit cezaymış gibi gösteriyorsun belki olan budur belki

punishment maybe it is perhaps that's what happens maybe some people are

bazı insanlar

punishing maybe their children or their relatives or their husband and they are

çocuklarını veya akrabalarını veya kocalarını cezalandırıyorlar ve onlara

making them watch this so this might be a form of punishment for all I know I

bunu izletiyorlar yani bu tüm bildiklerim için bir tür ceza olabilir

don't know pal Mira I will keep you company during these strange times I

bilmiyorum ahbap Mira bu garip zamanlarda sana eşlik edeceğim

will be with you tomorrow as well don't forget tomorrow live with English addict

yarın da seninle olacağım unutma yarın 101 numaralı İngiliz bağımlısı ile yaşa

number 101 did you see me yesterday I was doing my English addict episode 100

dün beni gördün mü Dün İngilizce Bağımlılığımın 100. bölümünü yapıyordum

yesterday but how it Ahmed to all the students of mr. Duncan

ama nasıl Ahmed Bey'in tüm öğrencilerine. Duncan

if you experience the following symptoms

eğer aşağıdaki semptomları yaşarsanız

quarantine yourself at home and follow the instructions given by the medical

kendinizi evinizde karantinaya alın ve sağlık ekibinin verdiği talimatları izleyin

team yes there are many symptoms many things that might be signs of illness

evet birçok semptom vardır hastalık belirtisi olabilecek pek çok şey

but there are some people who show no symptoms they have no symptoms so there

ama semptom göstermeyen bazı insanlar vardır ki semptomları yoktur yani

is no way of knowing if they have the virus or not so yes it can be very hard

yoktur. virüse sahip olup olmadıklarını bilmenin bir yolu bu yüzden evet tespit etmek çok zor olabilir

to detect in fact the best way to detect it is to have some sort of test they

aslında bunu tespit etmenin en iyi yolu bir çeşit test yaptırmaktır

normally take a sample from up your nose which actually looks rather painful

normalde burnunuzun yukarısından bir numune alırlar ve bu aslında oldukça acı verici görünür.

have you had the test they normally take something and they they push it up into

test yaptırdılar normalde bir şey alıyorlar ve burnunun içine itiyorlar

your nose can I just say it does not look very pleasant it does not look very

diyebilir miyim pek hoş görünmüyor hiç

pleasant at all oh we have Pedro Belmont Pedro Belmont is here today I'm in the

hoş görünmüyor ah bizde Pedro Belmont var Pedro Belmont bugün burada Bahçedeyim hava ıslak yağmur yağıyor

garden it's wet it's been raining it's been pouring down today so I I really

bugün yağıyor bu yüzden gerçekten

hope I really hope the rain will now stay off for a while it will stay off

umuyorum ki yağmur şimdi bir süre dinecek

even though I think it's trying to rain again typical hello - oh hello also -

hello - I think the helicopter is for mr. Steve maybe it is maybe it's YouTube

helikopter bay içindir. Steve belki de YouTube

trying to find me so they can cut my internet wire and stop me

beni bulmaya çalışıyor, böylece internet kablomu kesip

broadcasting here Lisa can hello Lisa can can you can you really may I say

burada yayın yapmamı engelleyebilirler Lisa yapabilir merhaba Lisa yapabilir misin gerçekten yapabilir misin

something mr. Duncan Lisa you may say something as long as

bayım. Duncan Lisa, kibar olduğu sürece bir şeyler söyleyebilirsin

it's polite but please don't ask my age because

ama lütfen yaşımı sorma çünkü

everyone keeps asking my age everyone asks mr. Duncan mr. Duncan how old are

herkes yaşımı sorup duruyor, herkes Bay'a soruyor. Duncan bey Duncan kaç yaşındasın

you so you can ask ask a question if you want

yani bir soru sorabilirsin istersen

don't worry Lisa Lisa cab you may in fact you can hello - Oh Pedro and we

merak etme Lisa Lisa taksi aslında merhaba yapabilirsin - Oh Pedro ve bizde

also have Luis Mendez again new uni Karina says I would like to have a walk

de Luis Mendez var yine yeni uni Karina yürüyüş yapmak istiyorum diyor

in sales brie or Solsbury I always say sales brie and it isn't that it's

sales brie veya Solsbury'de her zaman sales brie derim ve orası

Solsbury I would like to have a walk in Salisbury right now it's a beautiful

Solsbury değil Şu anda Salisbury'de yürüyüş yapmak isterim

place with crystalline water so something that is crystalline is clear

kristal suyu olan güzel bir yer bu yüzden kristalimsi bir şey berrak kristal

it is clear like crystal shimmers its shimmers its shines it's clear just like

gibi berrak parlıyor parıldıyor parıldıyor tıpkı kristal gibi berrak

crystal and also there are little ducks and I like to be close to nature I would

ve ayrıca küçük ördekler var ve doğaya yakın olmayı seviyorum

like to retire in Salisbury Salisbury is a lovely place we've been there as well

Salisbury'de emekli olmak istiyorum Salisbury çok güzel bir yer biz de orada bulunduk

Salisbury Cathedral it's the most amazing building now I am a big fan of

Salisbury Katedrali şu anki en muhteşem bina ben

old buildings and also old churches I like visiting old churches I don't know

eski binaların ve aynı zamanda eski kiliselerin büyük bir hayranıyım eski kiliseleri ziyaret etmeyi seviyorum

why churches cathedrals anything like that an old building there is something

neden kiliseler katedraller böyle bir şey bilmiyorum eski bir bina

very strange about going inside a building where you know lots and lots of

çok ama çok sayıda

people have been maybe for the past hundred 200 maybe even 500 years so

insanın geçmişte kaldığını bildiğiniz bir binanın içine girmenin çok garip bir yanı var belki son yüz 200, hatta 500 yıldır, bu yüzden çok eski bir binaya girme

there is something very strange about going into a very old building and in

konusunda çok garip bir şey var ve

this country many of the really old buildings or churches because they were

bu ülkede gerçekten eski binaların veya kiliselerin çoğu çünkü bunlar

built a long time ago and they were built very well they were built of solid

uzun zaman önce inşa edildi ve çok iyi inşa edildiler. masif taştan inşa edildi,

stone so it is often the case where you might

bu yüzden

find yourself in a small village or town and you will come across a beautiful

kendinizi küçük bir köyde veya kasabada bulabileceğiniz ve güzel bir

church and quite often these churches are maybe three or four hundred years

kiliseyle karşılaşacağınız bir durumdur ve çoğu zaman bu kiliseler belki üç veya dört yüz

old incredible and there is something straight have you ever been to an old

yaşındadır ve inanılmaz bir şey vardır. Hiç eski bir

building and you put your hand on maybe part of the building maybe maybe the old

binaya gittiniz ve elinizi binanın bir kısmına, belki eski

stones and you will put your hand on the stone and you feel it and you think wow

taşlara koydunuz ve elinizi taşın üzerine koydunuz ve bunu hissediyorsunuz ve vay canına,

that stone has been laid by a person who ever carved that stone whoever placed

o taşın daha önce hiç kimse tarafından döşenmediğini düşünüyorsunuz. o taşı oydu

that stone there is now long since dead and yet here it is

o taşı oraya kim yerleştirdiyse artık çoktan öldü ama işte

the building still stands it's incredible

bina hala duruyor inanılmaz

I don't know what's happening today there are helicopters everywhere I'm

bugün ne oluyor bilmiyorum her yerde helikopterler var

starting to think maybe it is YouTube perhaps YouTube are trying to find me

düşünmeye başlıyorum belki orası YouTube belki YouTube deniyor beni bulmak için

I think so bad I can how can I learn English in a good way well when you say

çok kötü düşünüyorum İngilizceyi nasıl iyi bir şekilde iyi öğrenebilirim iyi derken

good I suppose you mean effective an effective way so effective learning well

etkili bir şekilde etkili bir şekilde iyi öğrenmeyi kastediyorsun sanırım

my advice is the same advice I always give you have to do the thing that you

benim tavsiyem aynı tavsiye her zaman sana verdiğim tavsiyenin aynısını yapmalısın

are learning every day you have to study it every day you have to spend a certain

her gün öğreniyorsun onu her gün çalışmak zorundasın

amount of time doing that thing so learning English is just like learning

o şeyi yapmak için belirli bir süre harcamak zorundasın bu yüzden İngilizce öğrenmek tıpkı herhangi bir şeyi öğrenmek gibidir ne dinliyorsa onu yapmak için

anything you have to put a lot of time effort enthusiasm into doing it whatever

çok fazla zaman ve çaba sarf etmen gerekiyor

it is listening reading understanding and of course speaking as well it takes

okumak, anlamak ve tabii ki konuşmak da

time you can't rush these things I know there are many people on YouTube they

zaman alıyor bunları aceleye getiremezsin biliyorum youtube'da çok insan var derler

say here watch my video you can learn English in two hours you can't you can't

burada videomu izle iki saatte ingilizce öğrenebilirsin yapamazsın

learn English in two hours they are they are tricking you they are

ingilizce öğrenemezsin iki saattir sizi kandırıyorlar

getting you to click on their video maybe I should try that

videolarına tıklamanızı sağlıyorlar belki bunu denemeliyim

maybe I should start doing clickbait yes you see that is the problem you see

belki de tıklama tuzağı yapmaya başlamalıyım evet görüyorsunuz sorun bu

because I'm so honest and I never like to mislead you with my videos

çünkü ben çok dürüstüm ve sizi yanıltmayı asla sevmem videolarımla

most people think well I'm not watching that there's nothing happening there's

çoğu insan iyi düşünüyor ben izlemiyorum hiçbir şey olmuyor

no naked people there's no swearing there's nobody being

çıplak insan yok küfür yok kimse

hateful towards other people so I'm not going to watch that lesson clickbait

diğer insanlara karşı nefret söylemi yapmıyor bu yüzden o dersi izlemeyeceğim tıklama tuzağı

there are many people on YouTube who want you to click on their videos and

YouTube'da seni isteyen birçok insan var videolarına tıklamak için

they will say anything they will show anything to get you to click on that

her şeyi söyleyecekler ve o gerçek videoyu tıklamanız için her şeyi gösterecekler merhaba dünyanın

actual video hello dear people from all over the world I hope you enjoy this day

her yerinden sevgili insanlar, umarım bu gün hoşunuza gider,

thank you Helena that's very kind of you to say

teşekkürler Helena, bunu söylemen

very kind indeed palmira says I am NOT a religious person but I always attend

çok nazik gerçekten çok naziksin palmira dindar biri olmadığımı söylüyor ama her zaman kiliselere gidiyorum, bu yüzden

churches so when you say attend do you mean visit

katılmak derken

visit churches or do you mean that you actually go to church to to sit through

kiliseleri ziyaret etmeyi mi kastediyorsunuz yoksa gerçekten kiliseye ayin boyunca oturmak için mi gittiğinizi mi kastediyorsunuz,

the service so do you attend church services or do you just like visiting

bu yüzden kilise ayinlerine katılıyor musunuz yoksa sadece kiliseleri ziyaret etmeyi seviyorum

churches I do I love visiting churches there is actually a video on my youtube

Kiliseleri ziyaret etmeyi seviyorum aslında youtube

channel where I went to Litchfield Lichfield Cathedral wonderful place very

kanalımda Litchfield Lichfield Katedrali'ne gittiğim bir video var harika bir yer çok

old building

eski bir bina

I am very interested in all buildings in churches says barong here in Much

Kiliselerdeki tüm binalarla çok ilgileniyorum burada barong diyor

Wenlock we have we have the ruins ruins so when we say ruins we mean a building

Wenlock'ta bizde var harabe harabe yani harabe dediğimizde

that has collapsed or maybe has almost vanished but maybe there are pieces of

yıkılmış ya da neredeyse yok olmaya yüz tutmuş bir binadan bahsediyoruz ama belki de

the building still left we call them ruins ruins what do you do in your spare

binadan geriye kalan parçalar var biz bunlara harabe diyoruz harabe boş zamanınızda ne yaparsınız bay

time to avoid mr. Steeves jokes I'm not sure actually well to be honest with you

bay. Steeves şakaları Size karşı dürüst olmam gerekirse pek emin değilim,

I've become very accustomed to mr. Steeves jokes so to be honest they don't

Mr. Dürüst olmak gerekirse Steeves şakaları

bother me anymore I'm very used to mr. Steeves jokes and his strange ways by

beni artık rahatsız etmiyor. Bu arada Steeves şakaları ve garip halleri

the way this morning I did some washing I put some some washing in the washing

bu sabah biraz çamaşır yıkadım çamaşır makinesine biraz çamaşır koydum

machine and I started the washing machine so it was doing its thing like

ve çamaşır makinesini çalıştırdım yani işini böyle yapıyordu

that and then mr. Steve came downstairs and he shouted my name he said Duncan

ve sonra bay. Steve aşağı indi ve adımı bağırdı Duncan

Duncan mr. Duncan where are you and I said what's the matter now Steve what's

Duncan bay dedi. Duncan neredesin ve ben şimdi sorun nedir dedim Steve ne oldu çamaşır makinesinden

wrong he says there is foam coming out of the washing machine it is coming out

köpük çıkıyor diyor

of the top of the washing machine it is going everywhere and I said yes it

çamaşır makinesinin tepesinden çıkıyor her yere gidiyor ve ben de evet

happens sometimes just calm down mr. Steve stop panicking

bazen oluyor sadece sakin ol dedim Bay. Steve paniğe kapılmayı bırak, bunun

so what happened is because the water was hot and also there was some soap

nedeni su sıcaktı ve ayrıca çamaşır makinesinin içinde biraz sabun vardı,

inside the washing machine there was lots of foam so when you washed

çok fazla köpük vardı, bu nedenle

something you normally have lots of white foam and quite often it is very

bir şeyi yıkadığınızda normalde çok fazla beyaz köpük olur ve çoğu zaman

hard to get rid of so that's what happened this morning the washing

kurtulmak çok zordur. yani bu sabah çamaşır

machine was working okay it was working fine no problem but there was foam

makinesi çalışıyordu tamam gayet güzel çalışıyordu sorun yok ama

at the top where where the drawer is so there's normally a little place where

çekmecenin olduğu üst kısımda köpük vardı bu yüzden normalde çamaşır tozu koyduğun küçük bir yer var

you put washing powder and all of the foam was coming out of there and Steve

ve köpüğün tamamı dışarı çıkıyordu. orada ve Steve

was really panicking he got into such a panic in fact you might say that he got

gerçekten paniğe kapılmıştı, o kadar paniğe kapıldı ki aslında

he got into a lather okay you see that that is an awful joke but mr. Steve

köpürttüğünü söyleyebilirsiniz tamam, bunun korkunç bir şaka olduğunu görüyorsunuz ama bayım. Steve

sometimes Steve does panic quite a lot he does he panics so he was panicking

bazen oldukça fazla paniğe kapılır, paniğe kapılır, bu yüzden

this morning because there was some foam

bu sabah paniğe kapıldı çünkü

coming out of the washing machine but it was nothing serious nothing to worry

çamaşır makinesinden biraz köpük geliyordu ama önemli bir şey değildi endişelenecek bir şey yok

about everything was all right I would like to go to Stonehenge ah yes well you

her şey yolundaydı Stonehenge'e gitmek istiyorum ah evet,

have to go a long way from here it is a very long way

buradan çok uzun bir yol kat etmeniz gerekiyor, çok uzun bir yol,

I think it's Wiltshire so Stonehenge is a very long way away from here it is

bence burası Wiltshire, bu yüzden Stonehenge buradan çok uzun bir yol, buradan Stonehenge'e kadar giderseniz

probably maybe three maybe four hours if you were driving all the way to

muhtemelen belki üç belki dört saat

Stonehenge from here so we are a very long way from there be trees mr. Duncan

bu yüzden çok uzaktayız, orada ağaçlar var mr. Duncan

have you ever been to Mum Ellsbury mm Ellsbury okay then

hiç Annem Ellsbury'ye gittin mi Ellsbury tamam o zaman

I've never heard of mammals Bri mum Ellsbury hmm interesting I might look

memelileri hiç duymadım Bri mum Ellsbury hmm ilginç Bunu

that up on the map later I will have a look for that there is a very old

haritada daha sonra bakabilirim çok eski bir

cathedral and also the old Bell Hotel apparently it is the oldest hotel in

katedral var ve aynı zamanda eski Bell Hotel görünüşe göre İngiltere'nin en eski oteli

England and I was having afternoon tea there what was it like inside so did it

ve orada ikindi çayı içiyordum içerisi nasıldı yani

look old inside or was it modern inside mei-mei mem Ellsbury hmm I will try to

içerisi eski mi görünüyordu yoksa içi modern miydi mei-mei mem Ellsbury hmm

find that I'm going to have a look at that I've never heard of the place I've

Gideceğimi bulmaya çalışacağım şuna bir bakın hiç duymadığım yer

never heard of mammals burry okay something else for me to do today

memelileri hiç duymadım gömmek tamam benim için başka bir şey bugün

another new thing for me to learn about my own country mr. Duncan the word

benim için yeni bir şey daha kendi ülkem hakkında bir şeyler öğrenmek için efendim. Duncan

clickbait doesn't have any direct translation to Spanish you might also

tıklama tuzağı kelimesinin İspanyolca'ya doğrudan bir çevirisi yoktur, ayrıca

say that something is misleading so a thing that appears to promise something

bir şeyin yanıltıcı olduğunu, yani bir şey vaat ediyor gibi görünen

but actually doesn't deliver it so it promises something but it doesn't

ama aslında onu yerine getirmeyen bir şey diyebilirsiniz, yani bir şey vaat ediyor ama aslında söylediklerini yerine getirmiyor vitas

actually deliver what it says it promises

vaat ediyor

vitas there are many churches in our city almost all of the Gothic style yes

şehrimizde pek çok kilise var neredeyse tamamı Gotik tarzda evet

well I suppose one of the the most traditional appearances of all buildings

sanırım tüm binaların en geleneksel görünümlerinden biri

we often talk about gothic styles Gothic cathedrals and I can't believe I can't

gotik tarzlardan sık sık bahsediyoruz Gotik katedraller ve

believe there was another fire in France at the weekend another Cathedral caught

inanamıyorum orada olduğuna inanamıyorum hafta sonu Fransa'da başka bir yangın çıktı, başka bir Katedral

fire and they seem to think that someone started it deliberately can you believe

alev aldı ve görünüşe göre birisinin bunu kasıtlı olarak başlattığını düşünüyorlar.

that can you believe a person actually setting fire to anything a building or a

house anything a tree a field anything can you believe this some people will

bu bazı insanlar

actually start fires think of the danger think of the damage think of the risk

gerçekten yangın çıkaracak tehlikeyi düşün hasarı düşün çılgınca

crazy so not only was there a fire a couple of years ago in fact it was last

yani sadece birkaç yıl önce yangın çıkmadı aslında geçen

year wasn't it yes there was another one at the weekend terrible so I hope they

yıldı değil mi evet hafta sonu bir tane daha çıktı korkunç yani umarım

catch the people that did it I hope they will catch them

bunu yapan insanları yakalarlar umarım yakalarlar

Tao Li says this is the first time that I've watched your livestream welcome

thank you for joining me today thank you very much it's very nice to see you I

miss many videos from you I am from Vietnam well how Li you are

sizden birçok videoyu özledim ben Vietnamlıyım peki Li ne kadar hoş

welcome you are welcome how young are you mr. Steve mr. Duncan that's me by

geldiniz hoş geldiniz ne kadar gençsiniz bayım. steve bey Duncan bu benim,

the way I'm mr. Duncan mr. Steve is upstairs

bu arada ben bayım. Duncan bey Steve yukarıda

working he he isn't in a very good mood today can I just tell you Steve is not

çalışıyor, bugün havası pek iyi değil, size şunu söyleyebilirim, Steve'in

in a good mood he has a lot of work to do hmm

havası iyi değil, yapacak çok işi var hmm,

that's all I'm saying that's all I'm saying Steve is feeling the pressure

tüm söylediğim bu, Steve'in tüm söylediğim bu bugün baskıyı hissediyor

today he's feeling the pressure of his job

işinin baskısını hissediyor evinizin

are there any cattle in the back of your house well normally there there are cows

arka tarafında hiç sığır var mı peki normalde şu anda inekler var

at the moment but I think today I think the cows are staying somewhere where

ama sanırım bugün inekler yağmurdan korunan bir yerde kalıyorlar

they are protected from the rain so maybe they are sitting under a tree they

o yüzden belki bir ağacın altında oturuyorlar

are somewhere where the rain will not affect them even cows don't like getting

yağmurun onları etkilemeyeceği bir yerdeler inekler bile ıslanmayı sevmezler bu yüzden yağmur yağarsa

wet so if it rains the cows will try their best they will try their best to

inekler ellerinden gelenin en iyisini yapacaklar yağmurdan kaçınmak için ellerinden gelenin en iyisini yapacaklar

avoid the rain even the cows even the cows don't like the rain at all ray sir

inekler bile inekler bile yağmur hiç hoşlanmıyor ray efendim

hello ray sir oh I think I'm going to sneeze how strange

merhaba ray efendim oh sanırım hapşıracağım ne kadar garip

what is the newest word in English selfie or is that already too old I

ingilizce selfie'deki en yeni kelime nedir yoksa bu zaten çok mu eski bence

think the word selfie is actually quite old I think so so when a person takes a

selfie kelimesi aslında oldukça eski bence öyle bir kişi

selfie they take a photograph of themselves on their on their phone you

selfie çektiğinde telefonunda kendi fotoğrafını çekiyor,

see like no shall I take a photograph of me

hayır,

with you would you like me to take a photograph of me with you okay then wait

seninle fotoğrafımı çekeyim mi? elimden gelenin

there a moment I will try my best I will take a photograph of us together okay so

en iyisini yapacağım birlikte bir fotoğrafımızı çekeceğim tamam o yüzden bekleyeceğim

I will wait I will take a selfie that's what I want to call it so here we go I'm

bir selfie çekeceğim buna böyle demek istiyorum o yüzden işte

going to take a selfie of us so don't forget to smile all right I will put my

başlıyoruz bir selfie çekeceğim bu yüzden hepinize gülümsemeyi unutmayın tamam

arm around you and we will take a selfie together ready smile did you enjoy that

kolumu sana dolayacağım ve birlikte bir selfie çekeceğiz hazır gülümse beğendin mi

I hope you put on your best smile so that was a lovely photograph let's have

umarım en güzel gülüşünü takmışsındır bu çok güzel bir fotoğraftı hadi bir bakalım mı oh evet evet

a look shall we oh yes yes there we go there is the

işte başlıyoruz az önce

picture I just took oh isn't that lovely yes I I'm not sure

çektiğim resim oh o kadar güzel değil mi evet senden emin değilim

about you though because you're not smiling I'm smiling but you're you're

çünkü sen gülmüyorsun ben gülümsüyorum ama sen

not smiling well why why are you not smiling I'm never right I'm never right

iyi gülmüyorsun neden sen neden gülmüyorsun ben asla doğru ben hiçbir zaman haklı değilim

maybe my mum was correct when she said there's something wrong with you she

belki annem haklıydı sende bir sorun olduğunu söylediğinde

might be right say cheese yes a lot of people say cheese when they're having a

haklı olabilir peynir de

photograph taken because they like to smile so if you say cheese you will

smile

very nice Vitesse says I am not much of an architecture connoisseur well nor nor

çok güzel gülümseyeceksin Vitesse der ki ben pek mimarlık uzmanı değilim, ben de

am i I I'm not I'm not an expert on buildings but there is something

değilim binalar konusunda uzman değilim ama ilginç bir şey var yakın olmanın

interesting there is something very interesting about being close being

çok ilginç bir yanı var bir şeye

close to an old building because you think of all of the moments all of the

yakın olmanın eski bina çünkü tüm anları düşünürsünüz,

moments of time that have passed all of the people that have been inside that

zamanın tüm anlarını, o binanın içinde olan tüm insanları, orada olmaktan geçen

building all of the people who have walked through being in there

tüm insanları

and of course all of the people who built the structure in the first place

ve tabii ki onu inşa eden tüm insanları düşünürsünüz. ilk etapta

amazing amazing Thomas says my daughter says cheese smells if I take a photo of

inanılmaz harika Thomas diyor ki kızım peynir kokuyor diyor fotoğrafını çekersem

her cheese smells so maybe if you're not careful you won't have a smile on your

peynir kokuyor yani belki dikkatli olmazsan yüzünde bir gülümseme olmaz

face you will have a sort of strange cheese smells so maybe your your

bir çeşit tuhaf peynir kokuları olur bu yüzden belki

expression will not be happy but yes people do say cheese

ifaden mutlu olmayacak ama evet insanlar peynir diyorlar

I remember in Chinese even in Chinese they say tea as what she is which is the

hatırlıyorum Çince'de bile Çince'de çayın olduğu gibi çay diyorlar ki bu

same thing I suppose you are always very kind with me I try my best

aynı şey sanırım bana karşı her zaman çok naziksiniz elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum

I really do I try to be kind hello hello magaz I like your sense of humor thank

gerçekten yapıyorum nazik olmaya çalışıyorum merhaba merhaba magaz mizah anlayışınızı beğendim

you very much British humor you see what you are

çok teşekkür ederim ingiliz mizahı bakın burada ne örnekliyorsunuz ne dinliyorsunuz

sampling here what you are listening to the thing you are experiencing is

deneyimlediğiniz şey

British humor this is how British people like to have fun you see sometimes we do

ingiliz mizahı işte ingilizler böyle eğlenmeyi seviyor sizinle bak bazen

very unusual things like sometimes you might find a man will dress as a woman

çok alışılmadık şeyler yapıyoruz mesela bazen bir erkeğin kadın gibi giyindiğini görebilirsin

British humour you see British humor is very interesting perhaps we will talk

İngiliz mizahı görüyorsun İngiliz mizahı çok ilginç belki

more about that tomorrow some interesting parts of British humor shall

yarın bunun hakkında daha fazla konuşacağız İngiliz mizahının bazı ilginç kısımlarını

we talk about that tomorrow I think that's a good idea so I will show you

yarın konuşalım mı? bu iyi bir fikir, bu yüzden

some examples tomorrow of British humour and some of it is very unusual very odd

yarın size İngiliz mizahından bazı örnekler göstereceğim ve bazıları çok sıra dışı çok tuhaf

Mohammed Ahmed can you please tell me what is the difference between receipt

Mohammed Ahmed lütfen bana makbuz ile fatura arasındaki farkın ne olduğunu söyler misiniz

and bill thank you very much yes yesterday we were talking about going to

çok teşekkür ederim evet dün gitmekten bahsediyorduk süpermarkete gitmekle bağlantılı

the supermarket we would talking about all sorts of words

her türlü kelimeden bahsederdik,

connected with going to the supermarket so when you buy something from the

bu nedenle süpermarketten bir şey satın aldığınızda

supermarket they will normally give you a receipt so the receipt is given after

normalde size bir makbuz verirler, bu nedenle makbuz ödemenizi yaptıktan sonra verilir,

you pay so you you you pay and then you get a receipt however a bill is normally

böylece siz ödersiniz ve sonra alırsınız makbuz ancak fatura normalde

something you receive before you pay so a receipt is given after you pay the

ödemeden önce aldığınız bir şeydir, bu nedenle faturayı ödedikten sonra bir makbuz verilir Fatura

bill is normally given before you pay so the bill is given to you and then you

normalde siz ödemeden önce verilir, bu nedenle fatura size verilir ve sonra

pay a receipt is something you are given after you pay I hope that explains it

ödersiniz makbuz, ödedikten sonra size verilen bir şeydir I umarım bu

for you I never did get a what happened to the question by the way what happened

senin için açıklamıştır ben hiç anlamadım soruya ne oldu bu arada soruya ne oldu

to the question there was a question but I never saw it he never came no he never

bir soru vardı ama ben hiç görmedim o hiç gelmedi hayır o hiç

came I never saw the question can I ask you a question and then and then there

gelmedi soruyu hiç görmedim sana sorabilir miyim soru ve sonra ve sonra

was no question I was wondering what the question was I'm thinking now I'm

hiç soru yoktu sorunun ne olduğunu merak ediyordum şimdi

thinking what the question might be I

düşünüyorum sorunun ne olabileceğini düşünüyorum

wonder what I wonder what she wanted to ask me I wonder what the question was

ne merak ediyorum bana ne sormak istediğini merak ediyorum sorunun ne olduğunu merak

oh I see when we take a picture we say whiskey whiskey oh okay

ediyorum fotoğraf çektiğimizde viski diyoruz viski oh tamam viski

whiskey oh yes I suppose so whiskey whiskey so when you take a photograph

oh evet sanırım öyle viski viski yani fotoğraf çektiğinizde

some people say cheese cheese some people say whiskey whiskey like that

bazı insanlar peynir peynir diyor bazı insanlar viski viski diyor

hello also Valentin Valentina talking about Venice yes

merhaba da Valentin Valentina Venedik hakkında konuşuyor evet

well Venice is one of those places that at the moment is under threat oh can you

pekala Venedik bunlardan biri şu anda tehdit altında olan yerler oh

see the cows the cows are behind me you wanted to see the cows and the cows

inekleri görebiliyor musunuz inekler arkamda inekleri görmek istediniz ve inekler

have come to say hello hello cows hi so the cows are now behind me they are

merhaba demeye geldiler merhaba inekler merhaba yani inekler şimdi arkamda onlar

coming across the field can you see them I can I can see them I can also smell

tarlanın karşısına geliyorlar onları görebiliyor musun görebiliyorum ben de görebiliyorum onların kokusunu da alabiliyorum

them as well yeah hello cows I can see you going past the house okay

evet merhaba inekler sizi evin önünden geçerken görebiliyorum tamam

can you show us something about your house well you can see my garden that's

bize eviniz hakkında bir şeyler gösterebilir misiniz bahçemi görebilirsiniz bu

no problem and sometimes I will show you the inside of my house but not today

sorun değil ve bazen ben size evimin içini göstereyim ama bugün değil

because we are outside we are outside the house today mr. Duncan are you a

çünkü biz dışarıdayız bugün evin dışındayız bayım. Duncan önbellek sever misin

lover of cache or not when you say cache what do you mean do you mean cache as in

yoksa değil misin önbellek derken neyi kastediyorsun yani

just having cash or having money or do you mean do I like carrying cash do I

sadece nakite sahip olmak mı yoksa para sahibi olmak mı yoksa nakit taşımayı seviyor muyum nakit taşımayı

like carrying cash I don't normally carry cash in fact it's very unusual for

seviyor muyum nakit taşımayı seviyorum normalde nakit taşımam Aslında cebimde nakit para olması benim için çok sıra dışı bir durum

me to have any cash in my pockets because nowadays most people will pay

çünkü günümüzde çoğu insan

for their things on credit cards or debit cards so I I don't have credit

eşyalarını kredi kartı veya banka kartıyla ödüyor, bu yüzden

cards to be honest I I don't borrow money and I have no credit cards at all

dürüst olmak gerekirse kredi kartım yok Borç para almıyorum ve hiç param yok hiç kredi kartım yok bu

so I don't I don't owe money to anyone so I suppose I'm quite lucky in that

yüzden kimseye borcum yok bu yüzden sanırım bu konuda oldukça şanslıyım bu

respect so III have a debit card I have a debit card I have a business debit

yüzden banka kartım var banka kartım var benim

card as well so because I have to sometimes spend money on this doing this

de ticari banka kartım var yani çünkü ben bazen buna para harcamak zorunda bunu yapmak için

I have to spend money so that's what I will do can you tell me the topic of the

para harcamak zorundayım yani yapacağım şey bu bana

apple doesn't fall far from the tree hang my I mentioned that yesterday when

elmanın ağaçtan uzağa düşmemesi konusunu söyler misin as benim dün

we say that the apple doesn't fall very far from the tree we are saying that the

elmanın düşmediğini söylediğimizde bundan bahsetmiştim ağaçtan çok uzağa düşmek,

child is very similar to the parent or one of the parents so the Apple hasn't

çocuğun ebeveyne veya ebeveynlerden birine çok benzediğini söylüyoruz, bu nedenle elma

fallen very far from the tree it means the the child is very similar to the

ağaçtan çok uzağa düşmedi, bu, çocuğun ebeveynlere çok benzediği anlamına geliyor.

parents it is often used negatively by the way it is often used in a negative

çoğu zaman olumsuz anlamda kullanılır bu arada çoğu zaman olumsuz

way if a child is maybe I don't know maybe they are

anlamda bir çocuk ise belki bilmiyorum belki onlar

hello mr. pigeon I thought the pigeon was going to attack

merhaba bayımdır. Güvercin Güvercin bana saldıracak sandım

me then so if a child is rude maybe the parents are also rude you

o zaman bu yüzden bir çocuk kabaysa belki ebeveynleri de kabadır diyebilirsiniz

might say oh we can see that the apple doesn't fall very far from the tree in

ah onların ailesinde elmanın ağaçtan çok uzağa düşmediğini görebiliriz

their family the Apple does not fall far from the tree it means that the child is

Elma düşmez ağaçtan uzakta olması, çocuğun

very similar to the parents quite often in a negative way

ebeveynlere çok benzediği anlamına gelir oldukça sık olumsuz bir şekilde

negative quite often they are cows behind me they are not Bulls they are

olumsuz oldukça sıklıkla arkamda inek onlar

cows by the way behind me you can hear the pigeon there is a pigeon at the

Boğa değil onlar inek bu arada arkamda güvercini duyabiliyorum bir güvercin var şu

moment looking for love hmm it is a lonely pigeon sitting in the

an aşkı arıyorum hmm çalıların arasında oturan yalnız bir güvercin hadi

bush it is saying come on girls where are you I am a lonely pigeon sitting

kızlar neredesiniz diyor ben burada yapayalnız oturan yalnız bir güvercinim

here all alone and now it's behind me the pigeon is now behind me can you see

ve şimdi arkamda güvercin şimdi arkamda güvercini görebilir misiniz

the pigeon there sitting on the fence so the pigeon is now there the pigeon is

orada çitin üzerinde oturuyor yani güvercin şimdi orada güvercin

now singing behind me mr. cow hello mr. pigeon have you noticed it is never dull

şimdi arkamda şarkı söylüyor mr. inek merhaba bay güvercin fark ettin mi bahçemde hiç sıkıcı olmuyor bahçede

in my garden there is always something going on in the garden there is there is

her zaman bir şeyler oluyor her

always something happening always something happening

zaman bir şeyler oluyor her zaman bir şeyler oluyor

need who have yay Nidhi rav way oh yay I have said to my friends that you are

ihtiyaç var yay Nidhi rav yol oh yay Arkadaşlarıma senin

teaching English very nicely they will start watching and it is good news thank

İngilizce öğrettiğini söyledim çok güzel izlemeye başlayacaklar ve bu iyi bir haber çok teşekkür ederim

you very much a lot of people do recommend my lessons my recorded lessons

bir çok kişi benim derslerimi tavsiye ediyor kayıtlı derslerimi

and also these live lessons as well the pigeon is now sitting behind me are you

ve bu canlı dersleri de güvercin şimdi arkamda oturuyor iyi misiniz bayım

okay mr. pigeon are you looking for a girlfriend oh what a shame there is

güvercin kız arkadaş mı arıyorsunuz oh ne yazık

always something happening in my garden always there is always something

bahçemde her zaman bir şeyler oluyor her zaman bir şeyler

happening Bao Dai says goodbye I have to go to sleep because it is late

oluyor Bao Dai veda ediyor uyumam gerekiyor çünkü geç saat

good night mr. Duncan good night bye or die and I hope you have sweet dreams and

iyi geceler bay. Duncan iyi geceler güle güle ya da öl ve umarım tatlı rüyalar görürsün ve

a nice rest we can also say a person is a chip off the old block yes if a person

güzel bir dinlenme geçirirsin ayrıca bir insan eski bloktan bir çiptir diyebiliriz evet eğer bir insan

is a chip off the old block it means they are very similar they are very

eski bloktan bir çip ise bu onların çok benzer oldukları anlamına gelir

similar to their parents they have very similar characteristics to their parents

ebeveynlerine benzer, ebeveynlerine çok benzer özelliklere sahipler,

you are right a chip off the old block

haklısın eski blok

racer says Mr Duncan never carries cash so we already know that if we ever see

yarışçısı Bay Duncan'ın asla nakit taşımadığını söylüyor, bu yüzden onu bir daha görürsek onu soyamayacağımızı zaten biliyoruz, tamam mı

him we won't be able to rob him okay thanks for that thank you very much yes

teşekkürler çok teşekkür ederim evet

I will be very pleased if I'm walking down the road and I see you coming the

yolda yürürken karşıdan geldiğini görürsem çok sevinirim

other way please don't rob me because you won't get anything anyway because I

lütfen beni soyma çünkü zaten bir şey alamayacaksın çünkü

don't normally carry money

normalde para taşımam

I don't normally carry money with me so that's worth knowing so now you know

ben normalde yanımda para taşımayın bu yüzden bunu bilmeye değer bu yüzden artık

your garden is a treasure chest a treasure chest I think it is you never

bahçenizin bir hazine sandığı olduğunu biliyorsunuz

know what's going to happen next this garden has seen many things happen lots

bundan sonra ne olacağını asla bilemezsiniz bu bahçe birçok şeyin olduğunu gördü birçok

of things nice things and not so nice things I've seen many animals killed in

güzel şeyin olduğunu ve pek hoş şeyler değil

this garden by other animals normally birds of prey such as sparrowhawks so

bu bahçede birçok hayvanın başka hayvanlar tarafından öldürüldüğünü gördüm normalde atmaca gibi yırtıcı kuşlar yani

sparrowhawks there are many predators around here many animals that are

atmacalar buralarda pek çok yırtıcı hayvan var

hunting for other animals we have sparrowhawks kestrels also buzzards we

başka hayvanlar için avlanan birçok hayvan atmacamız var kerkenezlerimiz

also have buzzards as well the pigeon has come back that is one desperate

de şahinlerimiz de var Güvercin de geri döndü, bu çaresiz bir

pigeon very desperate I think so so yes we have a lot of predators around here

güvercin çok çaresiz Bence bu yüzden evet buralarda çok sayıda yırtıcı hayvan var bu yüzden

so unfortunately one of the things I had to learn about living in the countryside

ne yazık ki kırsal kesimde yaşamakla ilgili öğrenmem gereken şeylerden biri de

is quite often you will see lots of killing animals being killed by other

oldukça sık olarak çok sayıda güvercin göreceksiniz. öldüren hayvanlar başka hayvanlar tarafından öldürülüyor

animals unfortunately hello

ne yazık ki merhaba

Abdul Abdul Wahid I recently started to watch your videos thank you very much I

Abdul Abdul Wahid videolarınızı yeni izlemeye başladım çok teşekkür ederim benim

do have a YouTube channel many people forget that I actually make video

bir youtube kanalım var bir çok insan aslında benim de videolu dersler yaptığımı unutuyor

lessons as well and over the past 14 years I've made over 500 and on my

ve son 14 yılda yaptım 500'den fazla ve

YouTube channel there are lots and lots of playlists in fact underneath if you

YouTube kanalımda bir sürü oynatma listesi var aslında altında

look under this video you will see the description and lower down there is also

bu videonun altına bakarsanız açıklamayı göreceksiniz ve aşağıda da

the playlist as well so there is a playlist underneath this video you are

oynatma listesi var yani bu videonun altında bir oynatma listesi var

watching now and all of my lessons are on there all of them you can

şu anda izliyorsunuz ve tüm derslerim orada,

through all of the playlists and there are many many of them

hepsini çalma listelerinde bulabilirsiniz ve birçoğu var

hello mr. Duncan and classmates Roxie hello - Roxie nice to see you here today

merhaba bay. Duncan ve sınıf arkadaşları Roxie merhaba - Roxie bugün sizi burada görmek güzel bana

thank you very much for joining me I don't know how long I will be on today

katıldığınız için çok teşekkür ederim Bugün ne kadar kalacağımı bilmiyorum

maybe an hour maybe an hour and a half so I've been with you now for one hour

belki bir saat belki bir buçuk saattir bu yüzden şimdi sizinle birlikteyim bir saat

it is now just after three o'clock I like your video and I had doubt what

şimdi saat üçten hemen sonra videonu beğendim ve ne

kind of milk you drink Thank You Abdul I often drink milk that doesn't have much

tür süt içtiğinden şüphem vardı teşekkürler Abdul aslında içinde fazla yağ olmayan süt içerim

fat actually inside it semi skimmed milk however sometimes I like to treat myself

aslında yarım yağlı süt ama bazen severim kendime

to some full fat milk sometimes you have to have full fat milk in coffee for

biraz tam yağlı süt ısmarlıyorum bazen kahvede tam yağlı süt olması gerekir mesela ben zayıf sütle

example I don't like drinking coffee with with weak milk it's horrible it's

kahve içmeyi sevmiyorum korkunç bu

like drinking water so if I if I make a cup of coffee I always like to put full

su içmek gibi bu yüzden eğer bir fincan kahve yaparsam her zaman severim

cream milk into the coffee and then it tastes delicious I love it I like it a

kahveye tam yağlı süt koyun ve sonra tadı lezzetlidir onu seviyorum

lot so normally I I drink semi skimmed milk so there is some fat removed but to

çok severim bu yüzden normalde yarım yağlı süt içerim bu yüzden biraz yağ alınır ama

be honest with you I really do like eating or drinking should I say full fat

size karşı dürüst olmak gerekirse yemeyi veya içmeyi gerçekten seviyorum dolu mu demeliyim

milk when I'm eating my cereal in the morning I also like to have a little bit

sabah mısır gevreğimi yerken yağlı süt Ben de mısır

of full fat milk on my cereal it's the best to be honest it is the best

gevreğimin üzerine biraz tam yağlı süt eklemeyi severim, dürüst olmak gerekirse en iyisi,

it tastes lovely I don't know why I love it you might be surprised to find out

tadı güzel, onu neden sevdiğimi bilmiyorum. Bu küçük evdeki

how much milk we get through in this house in this small house how much milk

bu evde ne kadar süt içtiğimizi öğrenince şaşırabilirsiniz

we actually get through mr. Steve and myself we drink

aslında bayım. Steve ve ben

a lot of milk hello mr. Danko Morocco Oh Morocco easy to learn

çok süt içiyoruz merhaba bayım. Danko Morocco Ah Fas öğrenmesi kolay

hello easy to learn from Morocco nice to see you here oh I would love to go to

merhaba Fas'tan öğrenmesi kolay seni burada görmek güzel oh

Morocco one day can I come to Morocco and sample some of the food they think

bir gün Fas'a gitmeyi çok isterim Fas'a gelip bazı yiyeceklerin tadına bakabilir miyim diye

so I think so can you explain idioms idioms and how they can be used hello

düşünüyorlar yani bence deyimleri deyimleri açıklayabilir misin merhaba

Nabil idioms a very interesting area of English and I suppose in other languages

Nabil deyimleri İngilizce'nin çok ilginç bir alanı ve sanırım diğer dillerde

as well I think idioms are used in all languages but sometimes in different

de deyimler tüm dillerde kullanılıyor ama bazen farklı

ways but yes we use idioms sometimes when we are trying to express the

şekillerde ama evet deyimleri bazen anlamı ifade etmeye çalışırken kullanıyoruz.

meaning of something in a vivid way or maybe in a poetic way so idioms are

canlı bir şekilde veya belki de şiirsel bir şekilde, bu yüzden deyimler

often used we we often use phrases or words and we change the meaning of the

sıklıkla kullanılır, sık sık ifadeler veya kelimeler kullanırız ve

word to suit that situation an idiom an idiom

kelimenin anlamını bu duruma uyacak şekilde değiştiririz, bir deyim, bir deyim

mr. Duncan what is the cheapest market in London I have no idea first of all I

bay. Duncan Londra'daki en ucuz market hangisi Her şeyden önce hiçbir fikrim yok

don't live in London so I don't really know to be honest I know there are lots

Londra'da yaşamıyorum bu yüzden dürüst olmam gerekirse gerçekten bilmiyorum Londra'nın

of markets in London if you go to the centre of London there are market places

merkezine gidersen Londra'da bir sürü market olduğunu biliyorum. pazar yerleri

market stalls areas where fruit fresh vegetables are sold and lots of other

pazar tezgahları meyve taze sebzelerin satıldığı alanlar

things as well oh by the way I was asked yesterday if

ve daha birçok şey de bu arada dün bana

there is a fish shop a place where you can buy fresh fish here in Much Wenlock

bir balık dükkanı olup olmadığı soruldu burada Much Wenlock'ta taze balık alabileceğiniz bir yer yok

there is not no you can't buy fresh fish here in Much Wenlock

siz yok burada Much Wenlock'ta taze balık satın alamıyoruz

unfortunately so we don't have a fishmonger a fishmonger a fishmonger is

ne yazık ki bu yüzden bir balıkçımız yok bir balık satıcısı bir balık satıcısı,

a person who sells fresh fish normally a small shop and inside they sell all

taze balık satan bir kişidir, normalde küçük bir dükkandır ve içinde her

sorts of different types of fish however there is a big fish market in London a

türden farklı balık türü satarlar, ancak büyük bir dükkan vardır. Londra'daki balık pazarı

very big fish market and that is the place where all of the market traders

çok büyük bir balık pazarı ve orası tüm pazar tüccarlarının

they will gather in the morning and they will choose the fish they will choose

sabah toplanacakları ve balıkları seçecekleri yer, pazar

the fish that they they want to sell on their market stall so there are there is

tezgahlarında satmak istedikleri balığı seçecekler yani orada

one big fish market in London and there are lots of other people selling fish as

Londra'da büyük bir balık pazarı var ve balık ve yemek için taze balık satan birçok başka insan var

well fresh fish to eat but here in Much Wenlock we don't have one we don't have

ama burada, Much Wenlock'ta balık

a fishmonger we have a butcher who sells meat meat products but we don't have a

satıcımız yok, et ve et ürünleri satan bir kasapımız var. ama

fishmonger unfortunately which is a shame because I quite like fresh fish I

balık satıcımız yok ne yazık ki bu çok yazık çünkü taze balığı çok severim size karşı

will be honest with you salmon it's been a long time since we've had salmon I

dürüst olacağım somon uzun zaman oldu somon yemeyeli

don't know what's happened maybe maybe there is a salmon shortage but we

ne oldu bilmiyorum belki somon balığı vardır kıtlık ama

haven't had salmon for a long time I like salmon very much salmon also Cod as

uzun zamandır somon yemedik Somonu çok severim somonu da morina

well Oh a nice piece of fresh Cod with a little

Ah güzel bir parça taze morina

bit of bitter top and maybe some parsley sauce on the

biraz acı üstü ve belki yanında biraz maydanoz sosu

side very nice yes I like fish I don't eat as much as I used to but I

çok güzel evet balığı severim Eskisi kadar yemek yemiyorum ama

do like eating fish salmon and also caught very nice very nice why are there

balık yemeyi seviyorum somon ve ayrıca çok güzel çok güzel yakalanmış neden

no fish mongers in your town I don't know why maybe one of the reasons is

kasabanızda hiç balık satıcısı yok Neden bilmiyorum belki nedenlerinden biri çünkü

because there isn't any demand for fresh fish you see because these days you can

' Taze balığa talep görmüyorsunuz çünkü bu günlerde

buy lots of fish frozen so you can go to the supermarket and you can buy fish

çok fazla dondurulmuş balık satın alıyorsunuz, böylece süpermarkete gidiyorsunuz ve dondurulmuş balık satın alıyorsunuz, bu

that it's frozen so maybe that's the reason why in certain places you might

nedenle bazı yerlerde

not find fresh fish being sold you might not find it being sold at all even

satılan taze balık bulamayabilirsiniz.

there's a fly on my lens and it's annoying me Oh mr. Duncan please come to

Lensimde bir sinek olsa bile satıldığını hiç bulamayabilirsiniz ve bu beni rahatsız ediyor Ah bayım. Duncan lütfen Norveç'e gel

Norway we have a lot of fish I might come there now can I come now do you

çok balığımız var oraya şimdi gelebilirim şimdi gelebilir miyim

mind if I actually come and visit you in Norway I would love to try some lovely

seni gerçekten Norveç'te ziyaret etsem sorun olur mu biraz güzel

fresh fish maybe the boat is still coming in and then and then I can go to

taze balık denemek isterim belki tekne hala geliyordur ve sonra ve sonra tekneye gidip tekneden

the boat and actually pick a piece of fish from the boat now that is very

bir parça balık alabilirim şimdi bu çok

fresh very fresh fish if it's if it's still on the boat that's very fish very

taze çok taze balık eğer hala teknedeyse bu çok balık çok

fresh fresh fish I like fresh fish do you like fresh fish fresh fish cod yes I

taze taze balık Ben taze balığı severim siz taze balığı sever misiniz taze balık morina evet bence

think card is a very nice type of fish for two reasons one the meat is very

iskambil iki nedenden dolayı çok güzel bir balık türü biri eti çok

soft and it's very easy to eat and also quite

yumuşak ve yemesi çok kolay

often you were it is it is very easy to get the bones out so one of the things I

don't like about eating fresh fish of course are the bones inside because I

Taze balık yemekle ilgili sevmediğim şeyler tabii ki içindeki kemikler çünkü

always feel afraid perhaps I will swallow one of the bones

hep korkarım belki kemiklerden birini yutar

and it will get stuck in my throat and then I will choke and turn blue so

boğazıma takılır sonra boğulur maviye döner diye korkarım.

that's one of the reasons why I used to I used to be very afraid of eating fresh

taze balık yemekten çok korkardım

fish because I was always worried that maybe I would choke on one of the bones

çünkü kemiklerden biri boğulur mu diye hep endişelenirdim lokantada oturan insanların

a little I used to hear stories of people who would sit down they would sit

hikayelerini duyardım

down in a restaurant and have a delicious piece of fish and then as

ve lezzetli bir parça balık yiyin ve sonra yemek

they're eating they swallow a bone is start choking and there is no one there

yerken bir kemiği yutarlar boğulmaya başlarlar ve

to give them any first aid there is no one there to give them the Heimlich

onlara ilk yardım yapacak kimse yoktur onlara Heimlich manevrası yapacak kimse yoktur

maneuver

do you like fish and chips with mushed mushy peas no I don't like mushy peas I

balık ve cips sever misiniz lapa lapa bezelye ile hayır bezelye lapasını sevmiyorum Bezelye püresini sevmiyorum Ben bezelye püresini

don't like mashed peas I don't I don't like mashed peas oh I see em Yusef says

sevmiyorum oh görüyorum onları Yusef

Oh like my husband so maybe your husband has your husband ever choked on a fish

Oh kocam gibi diyor, bu yüzden belki kocan kocanı hiç boğmuştur bir balık

bone it's one of my fears one of my fears is eating fish and choking on the

kılçığı korkularımdan biri balık yemek ve kemiğin boğulması korkularımdan biri

bone especially if it's in a restaurant if it's in a restaurant it's even worse

özellikle bir restorandaysa eğer bir restorandaysa daha da kötü

because it's very embarrassing as well I think it's very embarrassing choking on

çünkü aynı zamanda çok utanç verici bence bir yemek yerken boğulmak çok utanç verici halka açık

food in a public place the shame the shame of it

yer ayıp ayıp

Jade says at the market they gave me a lot of broccoli for free I think

Jade pazarda bana bir sürü bedava brokoli verdiklerini söylüyor Bence

broccoli is a very interesting vegetable because many people don't like broccoli

brokoli çok ilginç bir sebze çünkü birçok insan brokoliyi sevmiyor

they don't like eating it they find broccoli horrible they find broccoli

yemekten hoşlanmıyorlar brokoliyi korkunç buluyorlar brokoli buldum

but it's going on my screen something very strange just happened on

ama ekranımda oluyor az önce ekranımda çok garip bir şey oldu

my screen very interesting what was that oh very interesting I'm distracted there

çok ilginç o neydi ah çok ilginç orada dikkatim dağıldı

broccoli yes a lot of people don't like broccoli

brokoli evet birçok insan brokoliyi sevmiyor

a lot of people say broccoli I don't like it at all but I like broccoli I

birçok insan brokoli diyor ben sevmiyorum hiç hoşuma gitmedi ama ben brokoli severim size karşı

will be honest with you I do like broccoli you can have you can have cod

dürüst olacağım brokoliyi severim patatesli morina yiyebilirsin

with potatoes and maybe a little bit of broccoli on the side so you can have

ve belki yanında biraz brokoli olabilir bu yüzden

broccoli with many things so I do I like broccoli I don't mind it I love broccoli

birçok şeyle brokoli yiyebilirsin bu yüzden severim brokoli Aldırmıyorum brokoliyi severim

but there are many people who don't like broccoli in the same way that they don't

ama brokoliyi Brüksel lahanasını sevmediği gibi sevmeyen birçok insan var, bu

like Brussels sprouts as well so a lot of people don't like Brussels sprouts or

yüzden pek çok insan Brüksel lahanasını veya

broccoli but broccoli is actually very good for you it is actually very good

brokoliyi sevmez ama brokoli aslında sizin için çok iyi aslında

for your health if you eat broccoli it's very good for

sağlığınız için çok iyi brokoli yerseniz sizin için çok iyi

you

McHale McHale or Michael says I don't like broccoli very much hmm Sara hello

Sara al hafi or tuna is delicious and easy to eat tuna that is another fish

ton balığı başka bir balık

that's quite nice oily it's very oily so I do like tuna tuna is very nice I think

oldukça güzel yağlı çok yağlı bu yüzden ton balığını seviyorum ton balığı çok güzel bence

I think tuna might be one of the most popular types of fish I might be wrong

ton balığı en popüler balık türlerinden biri olabilir yanılıyor olabilirim

I'm not a fish expert but I remember seeing something many years ago about

balık uzmanı değilim ama hatırlıyorum ton balığı hakkında yıllar önce bir şey görüyorum,

tuna I think tuna is one of the most popular types of fish tuna and card so I

ton balığının en popüler balık türlerinden biri olduğunu düşünüyorum, ton balığı ve iskambil bu yüzden bence

think those two are actually the most popular types of fish I think so my

bu ikisi aslında en popüler balık türleri bence bu yüzden

daughter loves broccoli together with fish and pesto and also white sauce

kızım brokoliyi balık ve pesto ile birlikte seviyor ve ayrıca beyaz sos

William Vaughn Baskerville interesting yes you could have fish with

William Vaughn Baskerville ilginç evet

so many things fish with rice so normally on Sunday what we used to have

pek çok şeyle balık yiyebilirsin pilavlı balık yani normalde Pazar günleri eskiden sahip olduğumuz şeyi

we haven't had it for a long time we used to have salmon fresh salmon with

uzun zamandır yememiştik somon pilavlı taze

rice and also sweet potatoes as well and then mr. Steve would put some tomatoes

somon ve ayrıca tatlı patates gibi. iyi ve sonra bay Steve

some small tomatoes on top of the salmon and also some herbs and some garlic as

somonun üzerine biraz domates biraz küçük domates ve ayrıca biraz ot ve biraz da sarımsak koyardı

well very delicious very nice so normally we would we would put the the

ve çok lezzetli çok güzel bu yüzden normalde somonu fırına koyardık

salmon in the oven we were put it into a glass pot and then we will put it in the

cam bir tencereye koyardık ve sonra biz

oven for about 30 minutes 30 minutes 40 40 minutes maybe you have to be very

30 dakika 30 dakika 40 40 dakika belki

careful when you're cooking salmon it is very easy to overcook salmon and if you

somonu pişirirken çok dikkatli olmalısınız somonu fazla pişirmek çok kolaydır ve

overcook the salmon it goes very hard it's not easy to eat so you have to make

somonu fazla pişirirseniz çok sertleşir, yemesi kolay olmaz bu yüzden somonu

sure that you don't overcook you don't cook the salmon too much Mary says I

fazla pişirmediğinizden emin olmalısınız somonu çok fazla pişirmeyin Mary

love salmon with rice and advocaat oh yes you see you are right there yes with

somonu pilav ve savunucuyla seviyorum diyor oh evet görüyorsunuz tam oradasınız evet

rice you see salmon and rice it goes together very well making me hungry to

pilavla birlikte somon ve pilav görüyorsunuz çok uyumlu

be honest all by the way tonight I think tonight we will have to wear our masks

bu gece dürüst olmak gerekirse beni acıktırıyor bu gece sanırım maskelerimizi takmak zorunda kalacağız

because we're going for a Chinese meal so tonight we are having a Chinese

çünkü Çin yemeği yiyeceğiz bu yüzden bu gece

takeaway from the local Chinese takeaway in which Wenlock but I think tonight we

yerel Çin lokantasından Çin yemeği yiyoruz. bu gece

will have to wear our masks I think so so that's what we're having to eat

maskelerimizi takmak zorunda kalacağız sanırım bu yüzden

tonight we are having our very healthy vegetable chow mein

bu gece çok sağlıklı sebze yemeğimizi yiyoruz

real broccoli is very expensive here in Italy it is quite cheap says Valentina

gerçek brokoli burada İtalya'da çok pahalı oldukça ucuz diyor Valentina

boric says mr. Duncan I'm so hungry please stop talking about food I beg you

boric diyor bay. Duncan çok acıktım lütfen yemek hakkında konuşmayı bırak yalvarırım

okay let's stop talking about food there is nothing worse than talking about food

tamam hadi yemek hakkında konuşmayı bırakalım açken yemek hakkında konuşmaktan daha kötü bir şey yoktur

when you are hungry M Yousef yes we normally cook salmon for around about 30

M Yousef evet normalde yaklaşık 30 dakika somon pişiririz

minutes and then we cook it with rice and also maybe mashed potatoes mashed

ve sonra onunla pişiririz pirinç ve ayrıca patates püresi

mashed potatoes ah my favorite food by the way is mashed potatoes potatoes that

patates püresi ah bu arada en sevdiğim yemek patates püresi

are mashed with a little bit of milk and a little bit of butter you mash the

biraz süt ve biraz tereyağı ile patates püresi

potatoes my favourite food my most favourite food if I could have a last

patatesleri eziyorsunuz en sevdiğim yemek en sevdiğim yemek yapabilseydim son bir

meal if I if I was ever in a situation where I was offered my last meal I think

yemek Eğer bana son yemeğimin sunulduğu bir durumda olsaydım, sanırım

my last meal would be a big plate of mashed potatoes I think so

son yemeğim büyük bir tabak patates püresi olurdu sanırım öyle

William Vaughn Baskerville by the way did you say you live in Wenlock Much

William Vaughn Baskerville bu arada Wenlock'ta yaşadığını mı söyledin?

Wenlock is the name of the place Much Wenlock so it actually has two words in

yerin adı Much Wenlock, bu yüzden aslında adında iki kelime var

the name much much Wenlock Much Wenlock yes it is it is near Telford not very

too too Wenlock Much Wenlock evet, Telford'a yakın,

far away from Telford and also very close to a place called Iron Bridge ion

Telford'dan çok uzakta değil ve ayrıca Demir Köprü iyon köprüsü denen bir yere

bridge is a very famous place around the world that is the place where the

çok yakın. dünya çapında ünlü bir yer burası

first-ever Iron Bridge was built a lot of people say that around here was the

ilk Demir Köprü'nün inşa edildiği yer

birthplace of the Industrial Revolution right here so just up the road from my

house is where the Industrial Revolution began around the world and everything

dünya ve her şey

changed from that point and here I am now standing in the garden talking to

o noktadan sonra değişti ve işte şimdi bahçede durmuş

you on YouTube one of the things I don't like I do like I do like fish but I

YouTube'da sizinle konuşuyorum sevmediğim şeylerden biri yapmayı severim balık severim ama deniz ürünlerini

don't like seafood when I say seafood I mean prawns yeah

sevmem deniz ürünleri derken ben ortalama karides evet,

makes me feel sick thinking about it to be honest if I think about prawns I feel

bunu düşünmek beni hasta ediyor dürüst olmak gerekirse karidesleri düşünürsem midem bulanıyor karidesler veya

sick prawns or crabs crabs have you ever had crap lobster is another one I don't

yengeçler

like shellfish so I don't like shellfish I like fish let's swim like that but I

öyle yüzelim ama böyle

don't like shellfish that walk around like this I'm not a very big fan of

dolaşan kabukluları pek sevmem onların pek hayranı değilim

those to be honest how many kilograms is this cow I have no idea I am not very

açıkçası bu inek kaç kilo hiç bir fikrim yok

good at guessing the weight of people and I'm definitely not very good at

insanların kilosunu tahmin etmekte pek iyi değilim ve ben kesinlikle

guessing the weight of cows I don't know how heavy it is

ineklerin ağırlığını tahmin etmekte pek iyi değilim ne kadar ağır olduğunu bilmiyorum

I'm not going to ask because it's very rude you should never ask a cow how

sormayacağım çünkü bu çok kaba bir ineğe asla ne kadar

heavy she is because you might get a slap in the face

ağır olduğunu sormamalısın çünkü bir tokat yiyebilirsin

hello Claude hello colored colored abdel nasser colud abdel nasser nice to see

merhaba Claude merhaba zenci zenci abdel nasser colud abdel nasser

you here on the live chat thank you very much for joining us I like to eat

sizi burada canlı sohbette görmek güzel bize katıldığınız için çok teşekkür ederim

lobsters it is so nice I've tried it yes I've tried lobsters but I always feel

ıstakoz yemeyi severim çok güzel denedim evet ıstakoz denedim ama Kendimi her zaman

very uncomfortable because I know that when they cook them they cook them alive

çok rahatsız hissediyorum çünkü onları pişirdiklerinde canlı canlı pişirdiklerini biliyorum

I don't like to think of that to be honest

bunu düşünmekten hoşlanmıyorum dürüst olmak gerekirse

makes me feel a very makes me feel very strange oh yes

beni çok garip hissettiriyor oh evet

err me Youssef very good that is a good idea good suggestion there yes the same

yanılıyorum Youssef çok iyi bu iyi fikir iyi öneri orada evet aynı

as me I don't like octopus or squid it's disgusting how can people eat squid

benim gibi ahtapot veya kalamar sevmem iğrenç insan nasıl olur da

with their long legs and they they sometimes cut them up into little slices

uzun bacaklarıyla kalamar yiyebilir ve bazen onları küçük dilimler halinde keserler

oh I can't do that I'm sorry No so shellfish crabs oysters lobster also

oh bunu yapamam üzgünüm hayır yani kabuklu deniz ürünleri yengeçler istiridye ıstakoz da kalamar

squid I can't eat squid even the name makes me feel sick so mr. Duncan what is

kalamar yiyemem adı bile midemi bulandırıyor bu yüzden bayım. Duncan

the name of a baby cow the baby cow is called a calf see al F I might write

yavru ineğin adı nedir yavru ineğe buzağı denir al F'ye bakın

that down let's see if I can write that down Oh calf so a baby cow is called a

bunu yazabilirim bakalım bunu yazabilir miyim Oh buzağı yani yavru ineğe buzağı denir

calf calf a little cow is called a calf I hope

buzağı küçük bir ineğe buzağı denir I umarım bu kalamara

that helps squid oh I don't know what what is that

yardımcı olur oh o

other thing what is the other thing is it color calamari calamari am i right

diğer şeyin ne olduğunu bilmiyorum diğer şey nedir renk kalamar kalamar haklı mıyım

there is that the right pronunciation calamari there's a type of seafood and I

doğru telaffuz kalamar bir deniz ürünü türü var ve

think it is a type of squid but instead of calling it squid they call it calamar

bence bu bir kalamar türü ama kalamar demek yerine kalamar

calamari or calamari I think you often find it in Italian food but I don't like

kalamar veya kalamar diyorlar sanırım italyan yemeklerinde sık sık buluyorsunuz ama ben bunu

that I'm sorry thank God even the smell fish

beğenmedim kusura bakmayın balık kokusu bile

yes I like I like fish cod and also salmon tuna quite nice but not not

evet severim morina balığını ve alabalık ton balığını severim oldukça güzel ama kabuklu deniz ürünleri değil

shellfish crabs no way no way calamari yes I died I can't eat that it's just it

yengeçler olmaz olmaz olmaz kalamar evet öldüm yiyemem bu sadece aklıma

makes me feel very strange when I think about it even now standing here I'm

geldikçe çok garip geliyor şimdi burada dururken bile

talking to you now and in my mind I can see a great big octopus going by and to

seninle konuşuyorum şimdi ve aklımda ben büyük bir ahtapotun geçtiğini görebiliyorum ve size karşı

be honest with you even that makes me feel sick even that makes me feel

dürüst olmak gerekirse bu beni hasta ediyor hatta bu beni garip hissettiriyor eminim

strange sure imp oh how can people eat shrimp

imp oh insanlar nasıl karides yiyebilirler o

they are so oh they Lele look like like big worms and one of the worst things

kadar oh onlar Lele büyük solucanlar gibi görünüyor ve en kötülerinden biri

about shrimp is it shrimp or prawns you have to oh I think it's shrimp you have

karidesle ilgili şeyler karides mi yoksa karides mi yapmalısın oh bence bu karides olmalı onları

to you have to get their poo out before you can eat them you have to get them

yemeden önce kakalarını çıkarmalısın onları

and you have to you have to push push the poo out of them and then you eat

almalısın ve kakalarını dışarı itmelisin ve sonra onları yersin

them

sorry look all of that makes me feel rather bad to be honest calamari yes

üzgünüm bak bunların hepsi dürüst olmak gerekirse beni oldukça kötü hissettiriyor kalamar evet kalamar

calamari you often see it on the menu but I know what it is they they're

menüde sık sık görüyorsun ama ne olduğunu biliyorum

trying to trick me you see they're trying to trick me into eating octopus

beni kandırmaya çalışıyorlar görüyorsun kandırmaya çalışıyorlar ahtapot yemekten hoşlanıyorum

but I'm not going to calamari nope not going to not going to happen so now you

ama kalamar yemeyeceğim hayır olmayacak olmayacak o yüzden artık balık

know my taste in fish certain types of fish I like shellfish

zevkimi biliyorsun bazı balık türleri kabuklu deniz ürünlerini severim

I don't like it makes me feel very strange it's a bit like going into your

sevmiyorum bu beni çok garip hissettiriyor biraz gibi bahçenize girip

garden in eating the worms and the snails and the slugs that's what it

solucanları, salyangozları ve sümüklüböcekleri yerken

feels like you see I don't know why it makes me feel very uncomfortable I also

gördüğünüz gibi hissettiriyor bu beni neden çok rahatsız ediyor bilmiyorum

hate seafood mr. Duncan I can't smell them no I don't like the smell of

deniz ürünlerinden de nefret ediyorum bayım. Duncan onların kokusunu alamıyorum hayır

seafood that that's one of the reasons why I probably I would probably never go

deniz ürünlerinin kokusunu sevmiyorum bu yüzden muhtemelen

to a fish market for the same reason imagine the smell the smell of the fish

bir balık pazarına asla aynı sebepten gitmem

everywhere

Valentina what about frogs what about frogs mr. Duncan have you ever tried

kurbağalar hakkında peki ya kurbağalar mr. Duncan hiç

eating frogs I haven't I've never eaten a frog ever I know in certain places

kurbağa yemeyi denedin mi Ben denemedim Hiç kurbağa yemedim bazı yerlerde

frogs are a delicacy but I've never eaten them never eaten frogs I suppose

kurbağaların bir incelik olduğunu biliyorum ama onları hiç yemedim asla kurbağa yemedim Sanırım

I'm trying to think what the what the most unusual thing I've ever eaten what

ne olduğunu düşünmeye çalışıyorum şimdiye kadar yediğim en sıra dışı şey nedir

is it why is the most unusual thing I've ever tasted

bu neden şimdiye kadar tattığım en sıra dışı şey i

i-i've been offered some strange food when I was in China I was offered some

-bana Çin'deyken garip bir yemek teklif edildi bana

very strange food squirrel there was a restaurant in China where I was living

çok garip bir yemek teklif edildi sincap bir restoran vardı Çin'de yaşadığım yer

and they had squirrel on the menu you could eat squirrel in fact a few years

ve menülerinde sincap vardı, aslında birkaç yıl

ago here in the UK eating squirrel was actually quite popular I'm not joking I

önce burada Birleşik Krallık'ta sincap yemek oldukça popülerdi Şaka

am not joking eating squirrel was popular here in the UK supermarkets were

yapmıyorum Sincap yemek burada Birleşik Krallık süpermarketlerinde popülerdi

selling squirrel what can you say I could never eat a frog Am Yousef says

sincap satıyorduk ne diyebilirsin asla kurbağa yiyemem

for us in our religion we can't eat frogs so in many religions you will find

animals are quite significant as symbols or deities so yes there is a lot of

symbolism of creatures animals if you go to Egypt of course you will see the

Mısır'a gidersen tabi ki

Sphinx which looks very similar to an animal it is half woman half is it half

Sfenks'i göreceksin ki bu bir hayvana çok benziyor yarı kadın yarı

cat or half dog I've never been to Egypt you see I've never I've never had a

kedi yarı köpek Mısır'a hiç gitmedim anlıyor musun hiç gitmedim

close look at the Sphinx to be honest but I know I know even in Egyptian

Sfenks'e hiç yakından bakmadım dürüst olmak gerekirse ama biliyorum ki Mısır

hieroglyphics you will see animals cats and donks lil says eating dogs is

hiyerogliflerinde bile hayvanlar, kediler ve eşekler göreceksiniz lil köpek yemenin Çin'de popüler olduğunu söylüyor,

popular in China well it isn't popular in China it is

Çin'de popüler değil Çin'in

popular in small regions of China normally in the south of China there are

küçük bölgelerinde popüler Çin normalde Çin'in güneyinde

some places where they eat dogs however they are farmed so these are

köpekleri yedikleri bazı yerler vardır, ancak yetiştirilirler, bu nedenle bunlar

dogs that are actually farmed in exactly the same way as cows or sheep so they

aslında inekler veya koyunlarla tamamen aynı şekilde yetiştirilen köpeklerdir, bu nedenle

are farmed in the same way but no not all over China

aynı şekilde yetiştirilirler ama Çin'in her yerinde değil

I've lived there so I know what I'm talking about not all Chinese people eat

Orada yaşadım, bu yüzden neden bahsettiğimi biliyorum, tüm Çinliler köpek yemiyor

dogs yes some people certain parts certain

evet bazı insanlar belirli bölgelerde belirli

areas small areas of China but not the whole of China you see you have to be

bölgelerde küçük alanlar ama Çin'in tamamı değil görüyorsunuz

careful that's a bit like saying that everyone in England eats fish and chips

dikkatli olmalısınız bu biraz şunu söylemek gibi İngiltere'de herkes balık ve patates kızartması yer,

it isn't true you see every religion has different

doğru değil, her dinin farklı

eating culture yes this is something I noticed I noticed when I I used to visit

yemek kültürü olduğunu görüyorsun evet, bu benim de fark ettiğim bir şeydi Malezya'yı ziyaret ettiğimde fark etmiştim

Malaysia and during the certain religious festivals there would be

ve bazı dini bayramlarda

certain food that was served in certain food that was not served as well Barak

belirli yemekler sunulurdu. iyi servis edilmeyen yiyecekler Barak

mr. Duncan have you ever eaten dog in China no I haven't I have not where I

mr. Duncan Çin'de hiç köpek yedin mi hayır yemedim ben

lived there there wasn't there wasn't the desire for people to eat dog to be

yapmadım yaşadığım yerde yoktu dürüst olmak gerekirse insanların köpek yeme isteği yoktu bu

honest so no I didn't there was a restaurant that I went to and they had

yüzden hayır yemedim bir restoran yoktu gittiler ve

squirrel on the menu as I mentioned a few moments ago they had squirrel and

menüde sincap vardı biraz önce bahsettiğim gibi sincap ve

also snake as well snake how do you eat a snake where do you begin which end

yılan da vardı yılan da yılan nasıl yenir yılan nereden başlar

which end do you start with which end do you start at with a snake how do you eat

hangi uçtan başlarsınız hangi uçtan başlarsınız bir yılan yılanı nasıl yersin

a snake it must be like having a giant piece of spaghetti maybe you have to

dev bir spagetti parçasına sahip olmak gibi olmalı belki

suck it like that perhaps I've never eaten a

onu öyle emmek zorundasın belki ben hiç

snake I've never eaten a dog in fact there are many animals I've never eaten

yılan yemedim hiç köpek yemedim aslında yediğim çok hayvan var hiç yemedim tek

that's all I'm saying that's all I'm saying nothing else yes

söylediğim bu kadar başka bir şey söylemiyorum evet harika

it's amazing this is one of the things that's interested me over the years

bu benim ilgimi çeken şeylerden biri yıllar geçtikçe

especially when I started traveling to other countries I realized how important

özellikle başka ülkelere seyahat etmeye başladığımda yemeğin insanların hayatında ne kadar önemli

food is in the lives of so many people it is a very big part of the culture of

olduğunu anladım birçok insan bu, o ülkenin kültürünün çok büyük bir parçası,

that country see I think in England food isn't as important I know you might not

bakın, bence İngiltere'de yemek o kadar önemli değil, biliyorum

disagree you you might not agree with me but yes you will find that in England I

katılmayabilirsiniz, benimle aynı fikirde olmayabilirsiniz ama evet, bunu İngiltere'de bulacaksınız.

don't think eating eating doesn't come very high up it is not a big cultural

yemek yemenin çok yukarılara çıkmadığını düşünün, büyük bir kültürel

thing for example if you go to France eating is is like an art form people

şey değildir, örneğin Fransa'ya giderseniz yemek yemek bir sanat gibidir, insanlar

will sit for hours having their evening dinner Oh evening supper so quite often

akşam yemeğini yerken saatlerce oturur Ah, akşam yemeği çok sık

if you sit down in France and have a have a lunch or an evening dinner it can

oturursanız Fransa'da bir öğle yemeği veya akşam yemeği yemek

take many hours there is no rush everyone takes their time no I haven't

saatler sürebilir acelesi yok herkesin acelesi yok hayır

eaten any bats or snails I've never eaten snails never tried it so thank you

yarasa veya salyangoz yemedim hiç salyangoz yemedim hiç denemedim bu yüzden teşekkürler

Christie and vered a Christian green have you eaten bats no I haven't I've

Christie ve vered bir Hıristiyan yeşili yarasa yedin mi hayır yemedim hiç

never eaten a bet ever although a bat has almost eaten me

iddiaya girmedim yarasa neredeyse beni yiyordu sizinle farklı konularda

the experience of having a media conversation in a chat with you about

bir medya sohbeti yapma deneyimi

different subjects is amazing Thank You Ricardo that's very kind of you we all

inanılmaz Teşekkürler Ricardo çok naziksiniz hepinizin

have things in common one of the things I love about doing this one of the

ortak noktaları var bunu yapmanın sevdiğim yanlarından biri de

things I enjoy about doing this is that we get to share the things that we have

bunu yapmanın en sevdiğim yönlerinden biri de

in common we spend too much time talking about our

ortak noktalarımızı paylaşıyor olmamız farklılıklarımız ve anlaşmazlıklarımız hakkında konuşarak çok fazla zaman harcıyoruz

differences and disagreements those things will always exist there are

bu şeyler her zaman var olacak

always things that we are going to disagree on however there are also many

her zaman üzerinde anlaşamayacağımız şeyler vardır ancak aynı zamanda ortak olduğumuz

things that we do agree on things we have in common things that connect us

şeyler üzerinde anlaştığımız birçok şey de vardır bizi birbirimize bağlayan

things that bring us together as human beings I love that so that is one of the

şeyler bizi insan olarak bir araya getiren şeyler Seviyorum ki bu yüzden bu

reasons why I love doing this Nessa in Muslim religion eating frogs crab snakes

Bunu yapmayı sevmemin nedenlerinden biri de Müslümanlıkta Nessa yemek kurbağa yengeç yılan

dogs pigs are not permissible to eat

köpek domuz tekrar yemek caiz değil

again yes food food is something that almost it is a very important part of

evet yemek yemek neredeyse kültür kültürünün çok önemli bir parçası olan bir şey

culture of culture and as I said traveling around the world going to

ve dediğim gibi dünyayı gezmek Malezya'ya gitmek,

Malaysia going to other countries where food it is almost sacred the the actual

yemeğin neredeyse kutsal olduğu diğer ülkelere gitmek,

process of sitting down together to eat is seen as a very special thing a very

yemek yemek için birlikte oturmanın asıl süreci çok özel bir şey olarak görülüyor, çok

important thing we usually sit for our

önemli bir şey, genellikle bizim için oturuyoruz,

we usually sit for our in the north of Spain July the 25th is the national

İspanya'nın kuzeyinde genellikle bizim için oturuyoruz. Ayın 25'i

festivity of Sint James and most of us celebrated with a meal Thank You

Sint James'in ulusal bayramıdır ve çoğumuz bir yemekle kutlarız Teşekkürler

Marietta yes I think so there are there are many

Marietta evet bence

things that revolve around food and this is another thing that I remember from my

yemek etrafında dönen birçok şey var ve bu da Çin'de geçirdiğim zamandan hatırladığım başka bir şey. Çin'de

time in China I remember the same thing in China

aynı şey

food is seen as a very important thing a very precious thing a very precious

gıda çok önemli bir şey olarak görülüyor çok değerli bir şey çok değerli bir

commodity because there were periods of time in the past where shoot where food

meta çünkü geçmişte sürgünlerin gıda kıtlığı olduğu dönemler vardı,

was in shortage there were famines across China recently and also in the

son zamanlarda Çin'de kıtlıklar vardı ve ayrıca

far distant past as well so yes the Chinese have a very special relationship

çok uzak geçmişte evet, Çinlilerin yemekle çok özel bir ilişkisi var

with food and one of the things that you will often find when you go to a Chinese

ve bir Çin festivaline gittiğinizde sıklıkla bulacağınız şeylerden biri,

festival a meal or maybe a celebration is there is always lots of food and the

bir yemek ya da belki bir kutlama, her zaman bol miktarda yiyecek vardır ve

food is is plentiful and I did talk to someone about that and I said I I

yiyecekler boldur ve ben biriyle bunun hakkında konuştum ve dedim ki,

believe from my own point of view I believe that you you love food so much

kendi bakış açımdan inanıyorum, yemeği çok sevdiğinize inanıyorum

because there were there were periods of time in your history where food was very

çünkü tarihinizde yiyeceğin çok

scarce so now you value food very much you feel as if you must always have lots

kıt olduğu dönemler vardı, bu yüzden şimdi yiyeceğe çok değer veriyorsunuz. sanki yakınlarda her zaman çok fazla yiyecek varmış gibi hissediyorum

of food nearby and the person I was speaking to said yes how did you know

ve konuştuğum kişi evet

that how did you know that and that is it so there were periods of time where

bunu nasıl bildin bunu nasıl biliyordun dedi ve bu yüzden

where food was very scarce you couldn't find food there was very little food so

yiyeceğin çok kıt olduğu dönemler oldu bunu yapamazsın yiyecek bulmak çok az yiyecek vardı, bu yüzden

I think nowadays people make sure that they always have enough food to eat so

bence bugünlerde insanlar her zaman yemek için yeterli yiyecekleri olduğundan emin oluyorlar, bu yüzden

religious festivals certain times of the year when people get together

dini bayramlar yılın belirli zamanlarında insanlar bir araya geldiklerinde

I suppose here in England we get together at Christmas and have lots of

sanırım burada, İngiltere'de Noel'de bir araya geliyoruz ve bir sürü

food in the United States they have Thanksgiving and they get together and

yemek yiyoruz. Amerika Birleşik Devletleri'nde Şükran Günü var ve bir araya geliyorlar ve

they eat lots of food I saw her I did see a question have you ever signed have

çok yemek yiyorlar onu gördüm bir soru gördüm hiç imzaladınız mı sizden hiç

you ever been asked to sign an autograph not here in England but I did in China I

imza vermeniz istendi mi burada İngiltere'de değil ama ben Çin'de imzalardım

would often get stopped in the street in China and people would ask me to sign

sık sık alırdım Çin'de sokakta durdum ve insanlar benden

their textbook or maybe there sighs book the crazy days of China long

ders kitaplarını imzalamamı isterlerdi ya da belki uzun zaman önce Çin'in çılgın günleri

ago when I was walking down the road and people would stop me and they would say

yolda yürürken insanlar beni durdurur ve

I know who you are very strange period of time not anymore it doesn't happen

senin kim olduğunu biliyorum derlerdi çok tuhaf zaman dilimi artık

here so when I walk around much much Wenlock people don't stop me they

burada olmuyor bu yüzden ne zaman çok dolaşsam Wenlock insanları beni durdurmuyor

sometimes look at me in a very strange way like this but they never stopped me

bazen bana böyle çok tuhaf bakıyorlar ama beni

they never stop and ask for an autograph not here anyway if you eat a lot of

hiç durdurmuyorlar asla durup imza istemiyorlar burada değil zaten çok fazla

vegetable soup you will not gain weight yes well I think eating healthily is

sebze çorbası yersen kilo almazsın evet bence sağlıklı beslenmek

something we all try to do we don't always succeed unfortunately but we try

hepimizin yapmaya çalıştığı bir şey ne yazık ki her zaman başaramıyoruz ama elimizden gelenin

our best we try our best

en iyisini yapıyoruz

Luis Mendez oh hello Louis I haven't ignored you don't worry

Luis Mendez oh merhaba Louis görmezden gelmedim salyangozlar merak etmeyin salyangozlar

snails it's it's the it is the best thing I've eaten together with a good

iyi bir birayla birlikte yediğim en iyi şey

beer snails and beer

salyangozlar ve bira

they are little snails not large snails like in France the Portuguese people are

onlar küçük salyangozlar fransa'daki gibi büyük salyangozlar değil portekizliler

very good there they have very good cuisine they have very good cuisine

orada çok iyiler çok iyi mutfakları çok iyi yemekleri var

their way of preparing food Portuguese I didn't see any snails last year when I

yemek hazırlama tarzları Portekiz ye

was in Portugal last year I didn't see any snails being eaten but thanks for

telling me Luis another thing I would never eat I would never eat snails I

Asla salyangoz yemem

don't think so what is I don't know what's happening today with the pigeons

sanmıyorum yani ne olduğunu bilmiyorum bugün güvercinlere ne oluyor bilmiyorum

they seem to have gone a bit crazy to be honest I think the pigeons are losing

biraz çıldırmış görünüyorlar dürüst olmak gerekirse bence güvercinler

their minds what is the sound that the pigeon makes we often call it cooing COO

akıllarını kaybediyorlar o ses ne Güvercin sık sık buna COO dememizi sağlıyor,

so a pigeon will COO there it is I think the pigeon was listening to me

bu yüzden bir güvercin COO yapacak, sanırım güvercin beni dinliyordu,

can you believe that I have a feeling this pigeon is listening to my live

inanabilir misiniz, bu güvercin benim canlı

stream so the pigeon will COO like that pigeons will COO they make a sound that

yayınımı dinliyor, bu yüzden güvercin COO yapacak, güvercinler COO yapacak

is the sound that they make they like that

English learn hello English learn can I wave to you

İngilizce öğren merhaba İngilizce öğren sana el sallayabilir miyim

nice English learn I learn English six hours a day but I still can't speak

güzel İngilizce öğren Günde altı saat İngilizce öğreniyorum ama hala

properly tell me what to do learning to speak is the hardest part of learning

düzgün konuşamıyorum bana ne yapacağımı söyle konuşmayı öğrenirken herhangi bir dili öğrenmenin en zor yanı

any language not only English but any language whatever it is all of the

sadece İngilizce değil, herhangi bir dil ne olursa olsun tüm

languages if you are learning it speaking the language can be the hardest

dilleri öğreniyorsanız, dili konuşmak en zor

thing to do one of my little ideas one of the things I like to do is I like to

şey olabilir benim küçük fikirlerimden biri yapmaktan hoşlandığım şeylerden biri

advise you to record your voice on your phone if you have a recording device

Sesinizi telefonunuza kaydetmenizi tavsiye ederim, eğer bir kayıt cihazınız varsa,

maybe a tape machine or maybe an mp3 player you can actually record your

belki bir teyp makineniz veya belki bir mp3 çalarınız varsa, gerçekten

voice I'm going to see if I can do it now I'm going to try and record

sesinizi kaydedebilirsiniz. Bakalım yapabilir miyim, şimdi yapacağım

something of course the first thing you need is your voice recorder and it is

bir şeyler kaydetmeye çalışın elbette ihtiyacınız olan ilk şey ses kayıt cihazınız ve bu

something I haven't used for a long time so I'm trying to find it now where is my

uzun zamandır kullanmadığım bir şey bu yüzden şimdi onu bulmaya çalışıyorum

voice recorder doo doo doo doo doo doo

ses kayıt cihazım nerede doo doo doo doo doo

strange I can't find my voice recorder I haven't used this for a long time you

tuhaf ben ses kayıt cihazımı bulamıyorum bunu uzun zamandır kullanmıyorum

see so that might be the reason why hmm I haven't deleted it I know I haven't

görüyorsun yani bu yüzden hmm silmedim biliyorum

deleted it it's here somewhere I know it is it's very annoying do you ever find

silmedim burada bir yerlerde biliyorum çok sinir bozucu,

that sometimes you can't find the application on your phone even though

bazen uygulamayı telefonunuzda bulamadığınızı,

you know it's in there you know it's you know it's in your phone but you can't

orada olduğunu bildiğiniz halde, onun olduğunu bildiğinizi, telefonunuzda olduğunu bildiğiniz halde

find it why can't I fine find that but a very good thing you can

bulamadığınızı fark ettiniz mi, neden ben bulamıyorum ama bir Yapabileceğiniz çok iyi bir şey,

do is record your voice you can record the sound of your voice and then you can

sesinizi kaydetmek, sesinizi kaydedebilir ve sonra

play it back so you record your voice and then you listen to it

tekrar çalabilirsiniz, böylece sesinizi kaydedersiniz ve sonra onu dinlersiniz

and that is something you do again and again and again you do it many times so

ve bu, tekrar tekrar yaptığınız bir şeydir ve tekrar yaparsınız. çoğu zaman

speaking is the hardest part of learning any language I think it is yes

konuşmak herhangi bir dili öğrenmenin en zor kısmı bence evet

definitely it is the hardest part of learning any language why can't I find

kesinlikle herhangi bir dili öğrenmenin en zor kısmı neden

my voice recorder how strange the pigeons have gone crazy today I don't

ses kayıt cihazımı bulamıyorum bugün güvercinler ne tuhaf çıldırdı

know why maybe they've maybe they've been drinking maybe they've been to a

bilmiyorum neden belki içiyorlardır belki de

party for one of their pigeon friends who knows ah here we go I found it

güvercin arkadaşlarından birinin partisine katılmışlardır kim bilir ah işte başlıyoruz

welcome to voice memos that's the reason why because there's been an update on my

sesli notlara hoş geldin buldum sebebi bu çünkü telefonumda bir güncelleme oldu

phone you see so because they've updated my phone I have to start this

sen bakın telefonumu güncelledikleri için bu

application all over again isn't that annoying welcome to voice memos just let

uygulamayı baştan başlatmam gerekiyor o kadar sinir bozucu değil mi sesli notlara hoşgeldiniz sadece

me do it please let me do it here we go I hope this works if it doesn't work I'm

yapmama izin verin lütfen işte başlıyoruz umarım işe yaramazsa bu işe yarar

going to look very silly very silly indeed here we go then let's try it my

çok aptalca görüneceğim gerçekten çok aptalca işte başlıyoruz o zaman deneyelim

voice memo so this is what you can do you see on your phone you can actually

sesli notum yani bunu yapabilirsin telefonunda görebilirsin gerçekten

go hello there my name is mr. Duncan and what I'm doing at the moment is I'm

merhaba oraya gidebilirsin benim adım bay. Duncan ve şu anda yaptığım şey,

listening to the sound of my voice because I want to hear how good my voice

sesimin sesini dinliyorum çünkü sesimin ne kadar iyi geldiğini duymak istiyorum

sounds and over time I will listen to my voice again and again and then slowly I

ve zamanla sesimi tekrar tekrar dinleyeceğim ve sonra yavaş yavaş

will get used to the sound of my own voice and then one day I won't have to

alışacağım. kendi sesime ve sonra bir gün

do this because I will be so confident I will be so relaxed I will feel so great

bunu yapmak zorunda kalmayacağım çünkü kendime çok güveneceğim çok rahatlayacağım kendimi çok iyi hissedeceğim

because my English will be perfect it will happen one day I know

çünkü ingilizcem mükemmel olacak bir gün olacak biliyorum yani bu az önce

so that's the recording I've just made so you listen to your voice you listen

yaptığım kayıt sesinizi dinlersiniz

to the recording afterwards yeah so that's how you do it that is it that is

sonra kaydı dinlersiniz evet işte böyle yaparsınız öyle yaparsınız

what you do you listen to the sound of your own voice you record your voice you

kendi sesinizi dinlersiniz sesinizi kaydedersiniz

listen to yourself

dinlersiniz kendine

hello to NASA which mobile phone do you use well this one this phone is very old

merhaba nasa'ya hangi cep telefonunu iyi kullanıyorsun bu telefon çok eski

I've had this for a very long time this phone this is an Apple iPhone but it's

bende bu çok uzun zamandır var bu telefon bu bir apple iphone ama bu

the very old Apple iPhone this is the iPhone 6s you see 6s so this is old this

çok eski apple iphone bu iphone 6s gördüğünüz 6s yani bu eski bu

is starting to slow down because it's not it's not a new one you see it's not

yavaşlamaya başlıyor çünkü yeni değil görüyorsunuz

a new phone it's not one of those fancy phones one of those big fancy phones

yeni bir telefon değil o süslü telefonlardan biri değil o büyük süslü telefonlardan biri

unfortunately it is an iPhone 6s however it works it works very well it does work

ne yazık ki bu bir iPhone 6s ama çalışıyor çok çalışıyor pekala,

very well there you can see the time the time now

çok iyi çalışıyor, orada zamanı görebilirsiniz şimdi saat

it is 346 according to my phone we have another 14 minutes to go Bao Dai says

346 telefonuma göre gitmek için 14 dakikamız daha var Bao Dai

good night mr. Duncan love you so much thank you bow tie

iyi geceler bay diyor. Duncan seni çok seviyorum teşekkürler papyon

see you later take care don't forget I will be with you tomorrow

sonra görüşürüz kendine iyi bak unutma yarın seninle olacağım

and back tomorrow 2 p.m. UK time tomorrow is Friday of course the end of

ve yarın 14:00'da döneceğim. İngiltere saati ile yarın Cuma, tabii ki

the week and tomorrow we will have some more unusual words some strange English

hafta sonu ve yarın biraz daha alışılmadık kelimeler olacak, yarın bazı garip İngilizce

words tomorrow also we will be playing the sentence game tomorrow on Friday

kelimeler olacak, ayrıca yarın Cuma günü cümle oyunu oynuyor olacağız

mr. Duncan you should film a new series of mr. bean but instead it should be mr.

bay. Duncan yeni bir dizi çekmelisin Mr. fasulye ama bunun yerine mr olmalıdır.

Duncan thank you I don't know if that's a

Duncan teşekkür ederim Bu bir iltifat mı bilmiyorum sen için

compliment is that a compliment to an you in I have to go now see you later

bir iltifat mı şimdi gitmeliyim sonra görüşürüz

20-win maybe tomorrow tomorrow we will be together again yes I

20-kazan belki yarın tekrar birlikte olacağız evet

have an iPhone 6 and it still works perfectly yes I love this phone so even

bir iPhone 6'm var ve hala mükemmel çalışıyor evet bu telefonu seviyorum bu yüzden

though this phone is almost out of date I think next year Apple will be stopping

bu telefon neredeyse güncelliğini yitirmiş olsa da sanırım gelecek yıl Apple

the support for this phone so I think from next year there will be no more

bu telefon için desteği durduracak bu yüzden gelecek yıldan itibaren

updates for this phone which is bad news for me I like my phone I like my little

bu telefon için daha fazla güncelleme olmayacağını düşünüyorum ki bu benim için kötü bir haber ben telefonum gibi küçük

iPhone 6s it is lovely it is very useful it is nice to have around but

iPhone 6'larımı seviyorum çok güzel çok kullanışlı etrafta olması güzel ama

unfortunately I think in the future it will stop being supported

ne yazık ki gelecekte desteğinin sona ereceğini düşünüyorum

unfortunately Valentina says I don't have an iPhone but I have a Samsung

ne yazık ki Valentina iPhone'um olmadığını söylüyor ama Samsung

Samsung make very good phones they do I think so I think you're right please mr.

Samsung'um var bence çok iyi telefonlar yapıyorlar bence bu yüzden haklısınız lütfen bayım

Duncan could you suggest a textbook with the last edition to use to teach high

Duncan, lise öğrencilerine son baskıyı öğretmek için kullanmak üzere son

school students with the last edition I'm not sure what you mean by that when

baskıya sahip bir ders kitabı önerebilir misiniz? Son baskı derken ne demek istediğinizden emin değilim,

you say the last edition there are many exercise books around I'm not here to

etrafta birçok alıştırma kitabı var.

promote exercise books to be honest you have to be very careful on YouTube so

Alıştırma kitapları dürüst olmak gerekirse, YouTube'da çok dikkatli olmalısınız, bu

because English exercise books are directly linked to my work I have to be

nedenle İngilizce alıştırma kitapları çalışmalarımla doğrudan bağlantılı olduğu için

careful when I mention names but there are many good publishers out there many

isimlerden söz ederken dikkatli olmam gerekiyor ama dışarıda pek çok iyi yayıncı var birçok

good publishers Oxford University Press I love Oxford

iyi yayıncı Oxford University Press Oxford'u seviyorum

University Press very much I think they produce some very

University Press çok

good exercise books and also reference books as well I normally use that

iyi bazı alıştırma kitapları ve ayrıca referans kitapları ürettiklerini düşünüyorum. Normalde bu

publisher I find the material to be very reliable but of course you have

yayıncıyı kullanırım. Materyali çok güvenilir buluyorum ama elbette sizde

Cambridge English as well Cambridge English there are many good exercise

Cambridge English'in yanı sıra Cambridge English ile ilgili birçok iyi alıştırma kitabı var.

books relating to certain parts of the English language business English daily

İngilizce iş İngilizcesinin belirli bölümlerine günlük

grammar everyday use of words so there are many things you can use many things

gramer kelimelerinin günlük kullanımı yani kullanabileceğiniz pek çok şey var ki okuyabileceğiniz birçok şey var

that you can read mr. Duncan I like your hat thank you very much I told you the

mr. Duncan şapkanı çok beğendim çok teşekkür ederim sana

story of my hat on Tuesday I told you the story of my hat if you missed it you

salı günü şapkamın hikayesini anlattım size şapkamın hikayesini anlattım kaçırdıysanız

can watch it again I told you the story of my hat Tomic says it's time to wrap

tekrar izleyebilirsiniz şapkamın hikayesini anlattım tomic sarma zamanı diyor yokuş

up this live stream as it is going downhill oh ok Tomic well you know where

aşağı giderken bu canlı yayında oh tamam Tomic peki kapının nerede olduğunu biliyorsun

the door is don't let it hit your bottom on the way

çıkarken kıçına çarpmasına izin verme

out that's what we say it's not very nice is it

biz öyle diyoruz çok hoş değil

what a lovely way of speaking to me mr. Duncan you have to wrap up this live

benimle konuşmanın ne kadar güzel bir yolu mu bayım . Duncan bu canlı yayını bitirmek zorundasın

stream because it's going downhill it means it is starting to become rubbish

çünkü yokuş aşağı gidiyor bu demek oluyor ki çöp olmaya başlıyor

thank you very much how lovely I really need those words of encouragement thank

çok teşekkür ederim ne kadar güzel Bu cesaret verici sözlere gerçekten ihtiyacım var teşekkür

you bye wrong I will try recording my voice it is a

ederim güle güle yanlış Sesimi kaydetmeyi deneyeceğim bu

great way of learning to speak and also to become confident as well it is a very

harika bir yol konuşmayı öğrenmek ve aynı zamanda kendine güvenmek, kendine

good way to become confident as I demonstrated today with my recording

güvenmenin çok iyi bir yolu, bugün kaydımda gösterdiğim gibi,

my name is mr. Duncan and what I'm doing at the moment is I'm listening to the

benim adım mr. Duncan ve şu anda yaptığım şey,

sound of my voice because I want to hear how good my voice sounds and over time I

sesimin sesini dinliyorum çünkü sesimin ne kadar iyi geldiğini duymak istiyorum ve zamanla

will listen to my voice again and again and then slowly I will get used to the

sesimi tekrar tekrar dinleyeceğim ve sonra yavaş yavaş alışacağım.

sound of my own voice and then one day I won't have to do this because I will be

kendi sesimin sesine ve sonra bir gün bunu yapmak zorunda kalmayacağım çünkü kendime

so confident I will be so relaxed

çok güveneceğim çok rahat olacağım

because my English one day so there it is so now you know that's how you do it

çünkü bir gün İngilizcem işte o yüzden artık biliyorsun, eğer

if you want to improve your speech the way you speak listen to your voice

istersen böyle yaparsın konuşmanı konuşma tarzınla geliştirmek istiyorsan sesini dinle konuşma tarzını

listen to the way you speak listen to the way you use words and over time it

dinle kelimeleri kullanma şekline kulak ver ve zamanla daha

will get better it will improve learning is something you have to do slowly over

iyi olacak öğrenmeyi geliştirecek

time you cannot rush learning anything to be honest

zamanla yavaş yavaş yapman gereken bir şey öğrenmeyi aceleye getiremezsin dürüst olmak gerekirse

Leonel hello Leonel Leonel may shy or mushiya

Leonel merhaba Leonel Leonel utangaç veya mushiya

hello mr. Duncan hello to you as well is it your first time here I will be with

merhaba bay olabilir. Duncan sana da merhaba ilk gelişin mi burada

you for another eight minutes eight minutes almost and then I will be gone

sekiz dakika daha seninle olacağım neredeyse sekiz dakika sonra

like a flash I will vanish but don't worry I'm back

bir şimşek gibi gideceğim ortadan kaybolacağım ama merak etme

tomorrow from 2 p.m. UK time I'm back tomorrow 2 o'clock UK time and we have

yarın öğleden sonra 2'den dönüyorum. İngiltere saati yarın saat 2'de geri dönüyorum ve

two hours tomorrow the sentence game we love the sentence game we like it we

yarın iki saatimiz var cümle oyununu seviyoruz cümle oyununu seviyoruz

like it a lot we really do and also we have some unusual some strange English

onu çok seviyoruz gerçekten seviyoruz ve ayrıca bazı alışılmadık bazı garip İngilizce

words as well coming tomorrow thank you for your company today thank you very

kelimelerimiz de var yarın geliyor bugün şirketinize teşekkür ederim

much for watching thank you very much for joining me thank you very much for

izlediğiniz için çok teşekkür ederim bana

joining in as well so not only joining me but also joining in

so if you join something you visit or attend but of course if you actually

katıldığınız için çok teşekkürler tabii ki gerçekten

interact you join in so join in is interact you are doing something

etkileşime girerseniz katılırsınız, yani katılmak etkileşimdir,

actually you are doing something that means you get involved you get involved

aslında bir şey yapıyorsunuz demektir, dahil olduğunuz anlamına gelir,

see you tomorrow mr. Duncan says Christian green thank you very much mr.

yarın görüşürüz bayım. Duncan, Christian Green'e çok teşekkür ederim bayım der.

Duncan thanks a lot and also thank you YouTube is very good I think so I love

Duncan çok teşekkür ederim ve ayrıca teşekkür ederim YouTube çok iyi bence bu yüzden

this I love this when I wake up in the morning do you want to know this do you

bunu seviyorum sabah uyandığımda bunu seviyorum bunu bilmek ister misin

want to know this information I'm going to give you some information when I wake

bu bilgiyi bilmek ister misin sana biraz bilgi vereceğim

up in the morning I sometimes feel very excited do you know why because I'm

sabah uyandığımda bazen çok heyecanlı hissediyorum neden biliyor musun çünkü

going to do this because I'm going to be here with you I can't wait I I really

bunu yapacağım çünkü burada seninle olacağım bekleyemem

feel excited in the morning I can't wait I wake up with an excitement going right

sabahları gerçekten heyecanlı hissediyorum yapamam bekle baştan ayağa tüm vücudumu saran bir heyecanla uyanıyorum

through my body from head to toe I can't wait to be here

live on YouTube so I will be live on YouTube tomorrow back with you tomorrow

YouTube'da canlı yayında olmak için sabırsızlanıyorum bu yüzden yarın saat

from 2 p.m. UK time and I hope you will be able to join me then I really do

14:00'ten itibaren YouTube'da canlı yayında sizlerle birlikte olacağım. Birleşik Krallık zamanı ve umarım bana katılabilirsin, o zaman

thanks for your company today so many things we've talked about a lot of

bugün şirketin için gerçekten teşekkür ederim, bugün pek çok şey hakkında konuştuk,

things today to be honest with you we've actually talked about many things I

sana karşı dürüst olmak gerekirse, aslında seveceğim birçok şey hakkında konuştuk

would love to visit England again because half of my family lived there in

İngiltere'yi tekrar ziyaret etmek için, çünkü ailemin yarısı orada

East Sussex very nice part of the country East Sussex some very beautiful

Doğu Sussex'te yaşıyordu, ülkenin çok güzel bir bölgesi Doğu Sussex çok güzel bir

scenery East Sussex very nice I always follow your recorded live streams Thank

manzara Doğu Sussex çok güzel Kayıtlı canlı yayınlarınızı her zaman takip ediyorum

You Luka thank you also to Beatriz thank you very much Valentina says tomorrow I

Teşekkürler Luka, Beatriz'e de teşekkürler, çok teşekkürler Valentina yarın

am going to the seaside so I won't be here but I will be there on Sunday

deniz kenarına gideceğim o yüzden burada olmayacağım ama pazar günü orada olacağım

okay then tomorrow I'm here also don't forget I'm here on Sunday as well and

tamam o zaman yarın da buradayım unutma pazar günü de buradayım ve

you know what happens on Sunday I think we all know mr. Steve will be with us on

pazar günü ne olduğunu biliyorsun ben sanırım hepimiz biliyoruz bay Steve Pazar günü de bizimle olacak Pazar günü de

Sunday as well he will be joining us live as well on Sunday see you tomorrow

canlı yayında aramıza katılacak yarın görüşmek üzere

I will be with you again tomorrow from 2 p.m. UK time English addict tomorrow so

yarın 14:00'ten itibaren tekrar sizlerle olacağım. İngiltere zamanı İngiliz bağımlısı yarın yani

everything will be a little bit more normal whatever that is

her şey biraz daha normal olacak kim bilir kim bilir

who knows who takes care of your lovely garden Paolo hello Paolo I will give you

güzel bahçenle kim ilgileniyor Paolo merhaba Paolo Sana

a clue it isn't me first of all it is not me I don't take care of the garden

bir ipucu vereceğim o ben değilim her şeyden önce ben değilim ben Bahçeyle ilgilenmek,

it's too much work to be honest there's no way I could do this what time will

dürüst olmak gerekirse çok fazla iş, bunu yapmamın bir yolu yok,

you start your lesson tomorrow 2 p.m. 2 p.m. UK time 2 p.m. UK time tomorrow I

yarın saat 14.00'te dersinize kaçta başlayacaksınız? öğleden sonra 2 İngiltere saati 14:00 İngiltere saati yarın

will be with you on YouTube with another English addict live stream like that

başka bir İngiliz bağımlısı canlı yayınla YouTube'da sizlerle olacağım buna benzer

thank you dear friends enjoy your time thank you Helena I'm going now we have

teşekkürler sevgili arkadaşlar iyi eğlenceler teşekkürler Helena şimdi gidiyorum

another two minutes maybe I could have a walk around the garden maybe I can go

iki dakikamız daha var belki bahçede biraz dolaşabilirim belki yapabilirim

and say hello to the cow because the cows are coming by shall I say hello to

ineklere selam söyle çünkü inekler geliyor gitmeden hemen önce ineklere selam vereyim mi

the cows just before I go so I will go over there and I will wish the cowls a

oraya gideceğim ve kukuletalara

very good day and I will ask them if they are all right and then I will come

iyi günler dileyip iyi olup olmadıklarını soracağım ve sonra

back here and say goodbye ok just a moment

buraya geri gelip hoşçakal diyeceğim tamam bir an

the cows are ignoring me how rude rude cows how rude

inekler beni görmezden geliyor ne kadar kaba inekler ne kadar kaba inekler ne kadar kaba bay

mr. Duncan you could be the voice in the train station it would be very funny mr.

Duncan, tren istasyonundaki ses olabilirsin, çok komik olur Bay.

Duncan not so stressful yes maybe that could be my new career perhaps I could

Duncan o kadar stresli değil evet belki bu benim yeni kariyerim olabilir belki

have work in a railway station as as an announcer I announce the times of the

bir tren istasyonunda spiker olarak çalışabilirim Trenlerin saatlerini

trains very good thank you very much Thank You Roxy Lucia thank you very much

çok iyi duyururum çok teşekkür ederim çok teşekkür ederim Roxy Lucia çok teşekkür ederim çok teşekkür ederim

I'm about to say goodbye I hope you've enjoyed today's lesson we have talked

hoşçakal demek için umarım bugünün dersinden keyif almışsınızdır

about food one of my all-time favorite subjects to be honest with you I could

tüm zamanların en sevdiğim konularından biri olan yemek hakkında konuştuk size karşı dürüst olmak gerekirse

stand here for hours and hours talking about food because I like food very much

burada saatlerce durup yemek hakkında konuşabilirim çünkü yemek hakkında konuşmayı çok severim

talking of which after I've gone I will have a cup of tea with mr. Steve thank

Ben gittim bey ile bir çay içeceğim. Steve

you very much see you tomorrow don't forget to p.m. UK time tomorrow

çok teşekkür ederim yarın görüşürüz pm atmayı unutma İngiltere saati yarın

thank you also to Christian Jade Sandra Ana Rita William Vaughn Baskerville

Christian Jade Sandra Ana Rita William Vaughn Baskerville'e

Thank You Wendell Michael Alessandra Valentina

teşekkür ederim Wendell Michael Alessandra Valentina

M Youssef Luis Mendez see you tomorrow Sergio Sergio late ow Sergio Leal hello

M Youssef Luis Mendez yarın görüşürüz Sergio Sergio geç ow Sergio Leal merhaba

lil Tomek naughty Tomek naughty naughty and very naughty see you tomorrow

lil Tomek yaramaz Tomek yaramaz yaramaz ve çok yaramaz yarın

take care this is mr. Duncan in the birthplace of English saying thanks for

görüşürüz buna iyi bakın bey İngilizcenin doğum yerindeki Duncan,

watching thank you very much for joining me a big goodbye from me and also a big

izlediğiniz için teşekkürler, bana katıldığınız için çok teşekkür ederim, benden büyük bir veda ve ayrıca ineklerden büyük bir

move from the cows and of course you know what's coming next until tomorrow

hareket ve tabii ki yarın saat 2: 00'ye kadar sırada ne olduğunu biliyorsunuz.

2:00 p.m. UK time English addict will be with you tomorrow lie

İngiltere saati İngilizce bağımlısı yarın sizlerle

on YouTube you know what's coming next of course you do because I do it every time...

YouTube'da yalan sırada ne olduğunu biliyorsunuz tabi ki yapıyorsunuz çünkü ben her seferinde yapıyorum...

Tatar for now

Tatar şimdilik